You are on page 1of 427

Biim ve Gelecek Kitapl

BLM NSANLARI, FOSL SERGLER ve YARATILI ATLASLARTNDAKl DDALARI YANITLIYOR...

HARUN YAHYA SAFSATAS ve EVRIM GEREGI

Bilim ve Gelecek Kitapl - 5 Harun Yahya Safsatas ve Evrim Gerei


Bu kitabn yayn haklan 7 Renk Basm Yayn ve Filmcilik Ltd. ii'ne aittir. b i r i n c i Bask: Bilim ve Gelecek Kitapl, Haziran 2008 kinci Bask: Bilim ve Gelecek Kitapl, ubat 2009 ISBN: 978-605-5888-00-8 Yayma Hazrlayan: Naln Mahsereci Teknik Hazrlk: Baha Okar Bask: Ezgi Matbaaclk Sanayi Cad. Altay Sok. No: 10 obaneme - Yeni Bosna / stanbul Tel: 0212.452 23 02 7 Renk Basm Yayn ve Filmcilik Ltd. ti Sakzarac Cad. Nane Sk. No: 15/4 Beyolu-stanbul v P - //www,bi]jmvegelecek.com.tr o bilgi@bilimvegelecek.com.tr Tel; 0212.24497 95

OKUYUCUYA TMMOB Jeoloji Mhendisleri Odas rgtsel faaliyetlerini iki ana eksende yrtmektedir. Bunlardan biri meslek ve yelere ilikin amalar iken dieri de kamu/toplum yararna ilikin amalardr. Oda Ynetim Kurulumuz, grev yetki ve sorumluluk alanlarna ilikin olarak bu faaliyetleri yrtrken bilimsel olan toplumsal faydaya dntrmek konusunda olabildiince aba gstermektedir. Son yllarda aklc dncenin yerini hurafeye dayal dncelerin almas konusunda gerici odaklarca balatlan ideolojik ve rgtsel hegemonya kurma abalar genelde dnyada zelde de lkemizde inanlmaz boyutlara erimitir, Biim ve Gelecek bu alana mtevaz da olsa bir katk sunmu, sunmaya devam etmektedir. Bu yanyla da hem Bilim ve Gelecek ve hem de yayma katk sunan deerli bilim insanlar teekkr hak ediyor, jeoloji Mhendisleri Odas da bu mtevaz katknn kendi alanndan bir paras olabilir ise bu onun ancak ve ancak grev-sorumluluunun bir parasdr, bunun dnda bir anlam yklenemez. Bu nedenle bata evrim olmak zere doann, toplumun, evrenin diyalektik birlii-btnl iinde, bilimsel yasalarnn ve ileyiinin aa karlmas en ok da pozitif bilim eitimi almlarn sorumluluundadr ve bunlardan bir blm de jeoloji mhendisleridir. Bu aydn sorumluluu vazgeilmez ve ertelenemezdir. Bilimsel bilgiyi toplumsal faydaya dntrmek, aldmz diyalektik btnlkl eitimin bir parasdr. Biz biliyoruz ki "yaln gerek en devrimci olandr5' ve gerek de en ok ezilenlerin, emekilerin ihtiyacdr, Bu kapsamda evrim; para-btn ilikisini kurabilmemizde* kadercilie kar gerekle yzleme, anlama, deime ve deitirme irademizi de belirleyen bir rol oynamakta, bu yanyla

da deeri bir kat daha artmaktadr. Bu yanyla bilim biraz da evrimdir. Evrime sahip kmak bilime sahip kmaktr. Bilime sahip kmak da politikaya sahip kmaktr -ki politika asla egemenlere braklamayacak kadar da deerlidir-. 2009 yl ayn zamanda Danvin'in doumunun 200., Trlerin Kkeni yaynnn ise 150. yl olmas nedeni ile zel bir nem tamaktadr. Akl-bilim yerine idealizmi yerletirme abalan hi kukusuz ki politik bir tercihtir ve en ok da egemenlerin iine yarayan bir durumdur. Yzyllarca kilise, kraln emrinde olmu, kraln tanrnn yeryzndeki simgesi ve iktidarnn sreklilii iin kullanlagelmitir. Dolaysyla snfsaldr, dolaysyla politiktir. Kta Avrupasnda kilise ile aydnlar/bilim insanlar arasndaki mcadele ve denen bedeller sonucu aydnlanma dnemi yaanm ve geri dnsz bir ekilde akl/bilim ile hurafe/gericilik arasnda ideoojik/smfsal/politik bir hesaplama yaanagelmi ve devam etmektedir. Bu hattan devam etmek aydm sorumluluunun asgari koullarndan biri olsa gerektir. Biz Harun Yahya'nn iddialarnn bilimsel anlamda hibir deeri olmadm ve mali kaynaklar da dahil olmak zere nereden beslendiini biliyoruz, ancak yetmez. Onun ahsnda kurulmaya allan akldla, ideolojik hegemonyaya kar aydnlanmay savunmaya, grevimizi yerine getirmeye devam etmeliyiz. Yine biliyoruz ki hurafenin/gericiliin varaca liman akl tutulmasdr ki bu da cemaat ilikilerini, kr krne inan besleyen, glendiren ve smr arkn derinletiren bir durumdur. Bilimle, Emekle, natla, Umutla... TMMOB Jeoloji Mhendisleri Odas ubat 2009

NDEKLER
Sunu / Naln Mahserecl Bilimsel yaratllk, akll tasanmclk, Harun Yahyaclk... Dinde son nokta! Bilimde nokta bile deil / Ender Helvacolu 1. BLM: BLMN SAFSATAYA YANITI Bilim insanlar fosil sergileri ve Yaratl Atlaslar'ndaki Harun Yahya iddialarn tek tek yantlyor... Evrim Aldatmacas'ndan Yaratl Atlas'na mantkszlklar silsilesi / Do. Dr. Aleddin enel DDA: Genom projesi, evrim teorisi lehinde hibir bulgu ortaya koymamaktadr YANIT: Genom projesi, evrim kuramnn geerliliini gzler nne serdi / Do. Dr. Ergi Deniz zsoy DDA: Canllar milyonlarca yldr deimiyor; milyonlarca yllk fosiller bunun ispatdr YANIT: Fosiller evrimin kantdr / Prof. Dr. Mehmet Sakm Evrimin kantlar: Fosiller / Prof. Dr. Mehmet Sakn DDA: Cansz maddelerin canll oluturabilecei iddias bilimddr YANTi Canl molekllerinin cansz srelerle reyebildii gsterilmitir / afak Mert DDA: Kambriyen patlamas yaratl destekler YANIT: Kambriyen patlamas canllarn yaratlmadnn kantdr DDA: Trler aras gei formlarna hi rastlanmamtr YANIT: Birok trler aras gei fosili ve canls vardr DDA: Algler sudan karaya gemi olamaz YANIT: Algler sudan karaya birok ayr kez gemitir / Dilara Karadeniz DDA: Sudan karaya geiin kant yoktur YANIT: Gei fosilleri sudan karaya geii kantlyor DDA: Coelacanth gei canls deildir YANIT: Coelacanth birok gei zelliine sahiptir 89 91 85 71 80 82 11

17 27

29

46

49 54

DDA: Niye balklar amfibyum ve kara hayvanlarna dnmeye devam etmiyor? DDA: Amfibyumlar ile srngenler arasnda gei canls yoktur YANT: Seymouria, amfibyumlar ile srngenler arasnda gei formudur DDA: Srngenler ile memeliler arasmda gei canls yoktur YANIT: Cynodont'tar, srngenler ile memeliler arasnda gei formudur DDA: Archaeopteryx ara gei formu deil, tam bir kutur YANT: Archaeopteryx hem dinozor hem ku zelliklerine sahip bir gei formudur DDA: Archaeopteryx kularn atas olamaz, ondan nce yaam bir ku vardr YANIT: Evrimciler hibir zaman kularn atas tek bir canldr demedi Tartmaya nokta koyan son gelime: DNA almalar, kularla dinozorlar arasndaki genetik akrabal kantlad! DDA: Hoatzin kuu, Archaeopteryx'in dinozor olmadm gsterir YANIT: Hoatzin, Archaeopteryx'en sonra baz dinozor kularn evrimlemesinden gelimi olabilir DDA: Evrim ku tylerinin nasl evrimletiini aklayamaz YANIT: Ku tyleri srngen pullarndan evrimtemtir DDA: Yeryznde ilk ortaya kan yarasalarla bugn yaayan rnekler ayndr YANT: Her canl gibi yarasalar da evrimlemitir DDA: Homolog zellikler, organizmalar arasndaki ailevi ilikileri ispatlamaz YANIT: Homolog zelikler, canllar aras akrabalk ilikilerini gsterir / Deniz ahin DDA: Molekler karlatrma, yakn akraba saylan hayvan kategorilerinin farklln ortaya koyuyor, YANIT: Molekler karlatrmalar, evrimsel soyaacn desteklemitir I Cem Arda Kuyucu DDA: Bakteri kamsndaki mkemmellik, yaratl kantlyor YANIT: Bakteri kamsnn evrimsel oluum sreci btnyle ortaya karlmtr / Prof. Dr. Haluk Ertan Yaratblar bilimden bir darbe daha ald: Bakteri kamsnn evrimsel oluum sreci ortaya kan idi YANIT: Gzn komplekslilikte evrimle aklanabilen yaps, indirgenemez deildir DDA: Evrim teorisi hcrenin nasl var olduunu aklayamaz YANIT: Evrim teorisi, hcrenin olumasn bilimsel kantlara dayanarak aklar / Deniz ahin DDA: Bitkilerin evrim aacn dorulayan tek bir fosil serisi yoktur YANIT: Bitkiler evrim konusunda nemli kantlar verir / Prof. Dr. Mehmet Sakm DDA: Evrim teorisi, fotosentezin kkenini aklayamaz YANT: Bilimin fotosentezin kkenini aklayan birok hipotezi var / Kahraman fpekdal

92 93 94

96

99 101

103 105

106

108

113

116 121 123

DDA: Gzn indirgenemez komplekslilikteki yaps, evrimle aklanamaz

126

130

132

DDA: Evrimciler, dier kanatlar gibi, bcek kanadnn oluumunu da aklayamyor YANT: Evrimcilerin bcek kanadn aklayan hipotezleri ve destekleyen bulgular bulunuyor / Asl Belen Harun Yahya'nn bcekler konusundaki kimi cahillikleri / B. Mehmet zer DDA: Atn evriminin fosil kaytlarnda dayana yoktur YANIT: At, evrimi fosil kaytlarndan en iyi bilinen trlerden / Prof. Dr. Ali Demirsoy DDA: Birbirlerinin atas olan trler, nasl bir arada yaayabilir! YANIT: Mevcut bilimsel pratii yok sayan, lafazanlktan ibaret bir iddia I Do. Dr. Ergi Deniz zsoy DDA: kiayakllk insana zglyle, evrimin olmadnn kantdr YANIT: kiayaklln evrimi net bir biimde izlenmektedir / Do. Dr. Ergi Deniz zsoy DDA: Son kant: Sohelanthropus tchadensis evrim aacn kertti YANIT: Geersiz bir iddia daha! / smai! K. Salam DDA: Australopithecus, Homo habilis ve Homo rudolfensis maymundur? YANIT: Prof. Dr. Berna Afpagut ile sylei DDA: Canl ara gei formu diye, Oto Benga'ya eziyet ettiler YANIT: Oto Benga'ya eziyet eden kle tccardr / zgr Gen DDA: Nebraska adam, evrimcilerin senaryosudur YANIT: Nebraska adam yks, bilimsel yntem asndan tutarldr / zgr Gen DDA: 3,6 milyon yllk ayak izleri, ada insannkiyle ayn YANIT: Sz geen ayak izi ada insana deil, baka bir tre ait / Mehmet Doan DDA: 1,7 milyon yllk tatan kulbe insan yapmdr YANIT: Bilimin savlan bambaka! / Mehmet Doan DDA: Krelmi organlar evrime kant deildir YANIT: Krelmi organlar evrim srecinin mirasdr / Nvart Ta DDA: Evrim kuram tr eitliliini aklayamaz YANIT: Canl eitliliinin tek ve makul nedenini evrim kuram aklar / Nvart Ta DDA: Trlerdeki varyasyon evrim deildir YANIT: Trlerdeki varyasyon evrim mekanizmasnn bir parasdr / Nvart Ta DDA: Yeni bir trn evrimi gzlenmemitir YANIT: Trlemenin gzlendii canllar vardr / Nvart Ta Bir evrimleme rnei daha: Mutasyona urayan kurtuklar DDA: Doal seilim, genetik bilgiyi zenginletirmez YANIT: Trn genetik bilgisini zenginletiren temelde mutasyonlardr / Nvart Ta DDA: Doal seilim rastlantsal bir sretir YANIT: Doal seilim rastlantsal bir sre deildir

136 140

144

153

156 159 169 174

176

178 180 182

184

187 189 193

195 198

DDA: Mutasyoniar zararldr, nasl evrim meydana getirecek! YANIT: Mutasyoniar balangta zararl bile olsa, evrimsel srete yarara dnr DDA: Mutasyoniar insanda sakatlk yaratr YANIT: nsana faydal mutasyoniar da vardr DDA: Mutasyoniar ok sayda olsa da, evrim meydana getirmez YANIT: Mutasyonlarm evrim srecinde, doal seilimle birlikte rol var DDA: Evrim, ou organizma ve biyolojik yapnn nasl ortaya ktn sylemez YANIT: Evrimciler biyolojik yaplarn nasl ortaya ktn aklar DDA: Karmak biyolojik yap lan n evrim sreciyle ortaya kmas imkanszdr YANIT: Evrim tm biyolojik yaplarda kk basamaklarla ilerlemitir DDA: Endosirnbiyoz tezi geersizdir YANIT: Endosirnbiyoz (ortakyaam) tezini destekleyen bulgular vardr / Nvart Ta DDA: Antibiyotik direnci ve DDT bakl evrime kant deildir YANT: Antibiyotik direnci ve DDT bakl mkemmel bir doal seilim rneidir / Mehmet Doan DDA: Miller deneyi geersizdir YANIT: Miller deneyi baarldr / Esra Karakse DDA: Suda protein sentezlenmesi mmkn deildir YANIT: Yanl karma dayal bir iddia / Esra Karakse DDA: Proteinlerin ancak uygun balarla oluabilmesi, akll tasarmcy iaret ediyor YANIT: Bilim bunu aklamak iin, akll tasarmcya gerek duymuyor / Mehmet Doan DDA: Proteinler ve nkleik asitlerin ayn anda ve yerde olumas olaslk ddr YANIT: Bilimin aklamas bu iddiann erevesi dndadr / Mehmet Doan DDA: Proteinler yaplarndaki tek bir aminoasitin deimesiyle ie yaramaz hale gelir YANIT: Trn farkl bireylerinde bile, ayn proteinin farkl versiyonlar vardr / Mehmet Doan DDA: Organizmalarda yalnzca L-formu aminoasit olmas, tasarmcy iaret ediyor YANIT: Bilim bu durumu aklarken tasanmcya gerek duymuyor DDA: Gen saylan ve DNA byklkleri evrimi rtyor YANIT: Ne gen says ne de DNA byklkleri evrimi rtr / Prof. Dr. Aslhan Tolun - Nvart Ta - Mehmet Doar DDA: Kromozom saylarnn yaknl evrimsel ilikiyi yalanlyor YANIT: Evrimsel yaknl belirleyen kromozomlarn says deil, niteliklerinin benzerliidir / Prof. Dr. Aslhan Tolun - Nvart Ta - Mehmet Doan DDA: Termodinamiin ikinci yasas evrim kuramn geersiz klyor YANIT: Dnya gibi ak sistemlerde bu yasa, yaratllann sand gibi ilemez... / Do. Dr. Osman Grel 214 217 219 200 202 204

206

207

210

221

223

225

227

229

231

233

DDA: Emst Haeckel'in embriyo izimleri sahtekrlk rn YANIT: Ernst Haeckel'in embriyo izimleri zerine yarat l arptmalar / Prof. Dr. Haluk Ertan DDA: Darwin, rk ve Trk dmanyd YANIT: Bu iddia, yarattllann eviri arptmasndan ibarettir / Prof. Dr. Haluk Ertan DDA: "Tarihin evrimi" de gereklememitir YANIT: Kltrel evrim inkr edilemez bir bilimsel gerektir / Prof. Dr. Sevil Glur Harun Yahya'nn bilimin yant veremedii iddialar Dnya byle bir lim grmedi! / Ender Helvacolu DDA: "Hak din" tarihin ilk gnnden beri vardr YANIT: Vahim bir iddia! / Dr. Sibel zbudun Yaratllann iddialarna ksa yantlar / Dr. Kenan Ate 2. BLM: YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM Yaratl dogmasnn evriminde bir aama: Akll tasanm hipotezi ! Prof, Dr, Haluk Ertan "Akll tasanm"n evrimi ve Darwin devrimi / Prof. Dr. Rennan Peknl Evrim kart "bilinli tasarmclar" ABD niversitelerinde gleniyor rencilerin beyinlerini kimler tasarlyor?

235

244

250 252

264 268 283

285 296 308

Evrim ve bilinli tasanm neden "iki taraf" deil? "Leylek kuram"n da okutalm m? / Prof, Dr. Richard Dawkins - Prof. Dr. Jerry Coyne 312 Bilim insanlarmz yantlyor: SORUTURMA - Bilinli (akll) tasanm bilim mi? Bilimsel yarat l ln tebdili kyafetle okullara girme giriimi: Bilinli tasanm / Prof. Dr. Aykut Kence ok da iyi tasarlandmz sylenemez... / Prof. Dr. Ashhan Tolun Din ile bilimin badamazl / Prof. Dr. Cemal Yldrm Biyoloji derslerinde bilinli tasanm neden retilmemeli? / Craig E. Nelson "Bilinli tasanm"n bilinsiz savunuculan / Prof. Dr. Yaman rs 3. BLM: YARATI LII LIIN KRESEL MERKEZ: ABD Evrim neden ABD ve Trkiye'de az benimseniyor? / Dr. Kenan Ate ABD'li yaratllk ve Trkiyeli yandalarna destekleri / Prof. Dr. Aykut Kence 329 334 337 339 350 321 325 327 320

The Economist'de Trkiyeli yarat llar: Adnan Oktar ve Mustafa Akyol Avrupa'da da bilim kart rzgrlar / Dr. Kenan Ate ABD'de bir evrim davas ve burjuva demokrasisi / Prof. Dr. Rennan Peklin ili 4. BLM: SONSZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ Akademileraras Panel'in Evrim Eitimi Bildirgesi zerine / Prof. Dr. evket Ruacan Trkiye Bitimler Akademisi'nin de imzalad Akademileraras Panel'in (IAP) Evrim Eitimi Bildirgesi Yaratllk neden yanl, evrim neden doru? / Prof. Dr. Steve Jones Bilim insanlarmz yantlyor: SORUTURMA - Evrim kuram yok saylarak bilim yaplamaz! Evrim kuram bilimler iin temeldir / Prof, Dr. Aykut Kence Bilim laiklik dmanlnda br doruk Evrim ve kartl / Prof. anlatmak Dr. Yaman rs noktas: Evrim yerine yaratl insanlk suudur / Prof. Dr. A. M. Celal engr Yaratl efsanesi dnmeyi dondurur / Dr. Erdal Atabek nanla bilimi bir tutma cesareti / Prof. Dr. Betl otuksken Evrimleemeyen Bakanlk / Ender Helvacolu "Doay anlamaya alalm" / Prof. Dr. Jerry Coyne ile sylei "Bilim btn boluklan dolduruyor!" / Dr. Andrew Berry ile sylei "Evrim biyolojinin kendisidir" / Prof. Dr. Steve Jones ile sylei 390 392 395 399 401 403 405 410 417 423 382 379 359 361 367

375

377

Sunu

Bilim ve Gelecek etkinliini, dergi yaymclnn tesine tamay, kitaplarla da zenginletirmeyi proje olarak ilk tasarlamaya baladmz andan beri dncemizdi; yaymevimizin ilk rnlerinden biri, gnmzde kresel ve yerel gericiliin hedef tahtasnda olan evrim kuramn savunan, yaratl iddialara bilimin yantn net ve doyurucu biimde veren bir kitap olacakt. Bu ie somut olarak giritiimizdeyse, Bilim ve Geleceksin yayn srecinde evrim kuramyla ilgili ne kadar zengin bir bilgi birikimi olutuunu bir kez daha grdk. Bu yaz yazld sralarda Mays 2007'de yaymlanan son saysnn (51. say) kapak dosyas gene bu konuyla ilgili olan Bilim ve Gelecek'te, evrim kuram 12 kez dorudan kapak olarak ele alnm. Bunlardan bei yaratl iddialara yant veren kapaklar. Bunun dnda hemen her sayda evrim kuramm farkl boyutlaryla ileyen makaleler bulunuyor. 51 saynn ieriine genel olarak bakldnda, dergide en fazla yer verilen konunun evrim kuram olduu net bir biimde ortaya kyor. Bu ncelikle, bilim yayncl yapmann doas gerei. Eer bilim yayncl yapyorsanz, ister istemez her alanda evrim perspektifi gndeme geliyor. Bilim yapmak, maddenin, evrenin, doann, toplumun ve bireyin hareketinin yasalarn bulmak demek; bu nedenle evrimi savunmak, bizzat bilimi, bilimsel dnceyi savunmak anlamna geliyor. Dier yandan, zellikle gnmzde evrim kuram savunusu ve Aydnlanma mcadelesi yalnzca bilimsel deil, politik bir anlam da tayor. lkemizde Harun Yahya adyla zdeleen, bilimsel olarak ciddiye almr yan bulunmayan yaratl iddialar,

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

arkasna kresel ve yerel iktidarlarca beslenen gericiliin tam desteim aldndan, ieriinin "safsata" niteliini aan, byk bir etki alan yaratyorlar. Bu alanm boyutlarn anlamak iin, insanln bugn karlat pek ok belann olduu gibi, gericiliin de merkezi olan ABD'nin ba George Bush'un okullarda bilinli tasarmn evrim kuramyla birlikte okutulmas gerektii ynndeki aklamalarn, lkemizde birka yl nce evrim kuramn rencilerine anlatt iin beyinlerinde "tahribata" yol at iddiasyla hakknda dava alan Zeliha retmeni anmsamak yeterli olacaktr, sanrm. Bu iki nedenledir ki, bilim ile politikann kesitii alanda yayn yapan, mcadele veren bir bilim dergisi olan Bilim ve Gelecekle Aydnlanma mcadelesi ve bilim savunusunun somutlat bir konu olan evrim kuram bu denli geni yer buldu, buluyor. A** Harun Yahya Safsatas ve Evrim Gerei balkl bu kitab hazrlarken, Bilim ve Gelecek dergisinde oluan geni birikimden byk oranda yararlandk. Hazrlklar srasnda izdiimiz ilk ereve, yle boyutlara ulat ki; kitabn yaygm olarak datlmasn ve okunmasn istediimizden, maliyet giderlerini, dolaysyla fiyat uygun tutabilmek iin, ereveyi olabildiince daraltma yoluna gittik. Gene de sayfa says 450ye yaklaan bu alma ortaya kt. Kapsam dnda brakmak zorunda kaldmz makaleleri, Bilim ve Gelecek Kitaplnn evrim dizisini oluturacak, nmzdeki dnemdeki rnlerde deerlendirmek arzusundayz. Sonuta, aa yukar be yllk bir bilimsel dergi etkinlii srecinin rn olarak ortaya kan elinizdeki kitap, yaratllkla boyutlu ve doyurucu bir biimde hesaplama nitelii tayor. Kitabn te ikisini oluturan "Bilimin Safsataya Yant" balkl birinci blm, ABD'de retilen ve lkemizde Harun Yahya imzasyla fosil sergileri ve Yaratl Atlaslarnda bire bir tekrarlanan yaratl iddialara, bilim insanlar tarafndan verilen yantlardan oluuyor. Bu blmn ana kayna, Bilim ve Gelecek dergisinin zellikle "Harun Yahya Dosyas 1 ve 2" konulu kapak dosyalan (Nisan 2007 tarihli 38. ve Mays 2007 tarihli 39. saylar) olmakla birlikte, blm, kitap iin hazrlanan yeni yantlar da ieriyor. Birinci blme toptan bakldnda, yaratllarm byk

SUNU 13

boyu, geni hacmi ve kue kda basksyla biim olarak olduka gz boyayc Atlaslar'a yaza yaza bitiremedikleri iddialarnn aslnda balkta birletii grlebilir: Canllarn milyonlarca yldr deimedii; yaam biimleri ve trler arasnda gei canllar ve fosillerinin bulunmad; biyolojik yaplar, canllar ve biyolojik srelerdeki karmakln, deiimin milyonlarca ylda basamak basamak gelitiini ngren evrim srelerine indirgenemeyecek kusursuzlukta olduu ya da yaratllarm tercih ettii sylemle, indirgenemez komplekslilik sav.., Bu temel iddia, Atlaslar'da sayfalar boyu bir sr rnekte tekrarlanarak, evrim kuramnn karsna "boyutlu bir kar k" yaplyormu grnts veriliyor. Yaratllarm taktiklerinden biri bu; Cafcafl bir grntye ve bol tekrara yaslanarak gerekle savama yntemi. Hemen hemen ayn iddialar, ayn cmlelerle tekrarland halde, Yarath Atas'nm bir ikincisinin karlmasnn nedeni bu olsa gerek. Tabii asl taktiklere iddialar gerekelendirilirken bavuruluyor. Gerei saklamak iin ncelikle arptma; yaplamyorsa da, yalan yanl bilgiler arasna gmerek ehil gzler dndakilerin ayrt edemeyecei hale getirme, en genel yaklam. Bavurduklar kimi yntemleri yle sralayabiliriz: - Evrim kuramn destekleyen veri ve bulgular, yaratl iddiasn destekliyor gibi sunmak. rnein fosiller dnyann dinamik tarihinin en byk kantlarndan biri mi, yeryznn ve canllarn milyonlarca ylda nasl deitiini mi belgeliyor; yleyse, fosilleri yaratl savnn en byk kant, deimezliin belgesi diye gstermek.,. - Bilim ii tartmalarn yrd ya da henz tam aydnla tlamam konular, evrim kuramn rten amazlar olarak aktarmak... - Bilim ii tartmalarda, bir tarafn savn dier tarafa kar kullanarak, evrim kuram rtlyor, yaratl hakl kyor grnts yaratmak... - Saygnl tartlmaz bilim insanlarndan bol almt yapmak, itiraz edilemeyecek bilimsel bilgilere yer vermek; yarat yorumlar bu bilimsel bilgiler ve alntlarn arasna gmerek, doru-yanl bulamac oluturmak yoluyla kafalar bulandrmak... - e gelmeyen bilimsel bulgular grmezden gelmek, yarat yorumlar lehine kullanlabilecek bulgular, bilimsel erevesi iinden cmbzla ayrarak kullanmak...

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Ama evrim gereiyle savamak iin hangi taktiklere bavurulmu olursa olsun, elinizdeki kitabn "Bilimin Safsataya Yant" balkl blmnde, konularnn uzman bilim insanlar, bu iddialardaki foyalar tek tek ortaya karyorlar. ddialar ve yantlara asl olarak birinci blm ayrlm olmakla birlikte, kimi iddialar, kitabn dier blmnde de farkl bilim insanlarmca eitli boyutlaryla ele almyor. rnein "Yaratl ddialara 'Bilimsel Klf abas: Akll Tasarm" balkl ikinci blmde, ABD'de retilen ve yaratl dinsel bir dogma deil de, bilimsel bir tezmi gibi sunma abasnn rn olan, yaratllm yeni versiyonu "akll (bilinli) tasarm" hareketinin iddialar da yantlanyor. ABD iktidarna yakn odaklarca desteklenen ve zellikle akademik evrelerde, niversite rencileri arasnda yanda kazanmaya alan bu hareketin iddialarna bakldnda, Yarairh Atlaslar ve fosil sergilerinde Harun Yahya imzasyla karmza karlan iddialarn, birer kopya olduu aka anlalyor. ster istemez peinden akla, ierike ABD'deki gerici evrelere bamll su gtrmeyen Harun Yahyaclarm, okullarn karlarnda kamyon kamyon dattklar, lkedeki tm biyoloji retmenlerine yolladklar lks baskl, maliyetli kitaplarn gerektirdii maddi glerinin kaynann neresi ya da kimler olduu sorusu geliyor. Sanrz, bu sorunun yant konusunda nc blm yol gsterici olacaktr. "Yaratllm Kresel Merkezi: ABD" baln tayan blm, yaratl hareketin ABD'deki asl kayna ve Trkiye'deki ayaklarnn yerel ve kresel iktidarlarla balarna odaklanyor. ikinci ve nc blm oluturan makaleleri, iki ayr blm halinde sunmay yeledik; ama bu blmler ierike hem i ie, hem de birbirini tmlyorlar. kinci blm, akll tasarm hareketi ve tezlerine younlamakla birlikte, bu harekete ev sahiplii yapan ABD'de yaratl hareketin durumunu, balantlarn vs. de ele alyor. Ayn biimde, yaratllm kresel merkezi konumundaki ABD'deki durumuna younlaan ve zellikle lkemizdeki balarna dikkat eken nc blm, "akll tasarnTcl da konu ediniyor. Sonuta her iki blmde de, Aydnlanma dmanl ve bilimdlm kresel sistemin merkezinden pompaland gnmz dnyasnda, yaratllm tad politik nitelik gzler nne seriliyor.

SUNU 15

Btn bunlarn yan sra, yaratllm Darwin dneminden bu yana yrtt tartmalar, ald biimler, evrim kuramyaratllk atmasnn tarihi geliimi de bu blmlerin balamnda ele almyor. Harun Yahya Safsatas ve Evrim Gerei'nin bir zellii de, dnya apnda nl evrim bilimcileri, biyologlar ve lkemizin deerli biyolog, molekler biyolog, genetiki, antropolog ve konuyla ilgili dier bilim insanlar ve aydnlarm, evrim kuramn savunmak iin bir araya getirmi olmas. Akademik almalarnn yan sra, lkemizde popler evrim kitaplaryla da tannan bilim insanlarndan (soyad alfabetik srayla) Dr. Andrew Berry, Prof. Dr. Jerry Coyne, Prof. Dr. Richard Dawkins, Craig E. Nelson ve Prof. Dr. Steve jones'un yan sra, lkemizin deerli aydnlar ve bilim insanlar Dr. Erdal Atabek, Gkhan Atila, Ara. Gr. Uur Aksu, Prof. Dr. Berna Alpagt, Dr. Kenan Ate, Ara. Gr. Asl Belen, Prof. Dr. Betl otuksken, Prof. Dr. Ali Demirsoy, Uzm. Molekler Biyolog ve Genetiki Mehmet Doan, Prof. Dr. Haluk Ertan, Uzm. Biyomedikal Mhendisi zgr Gen, Prof, Dr. Sevil Glur, Biyolog Murat Glsaan, evirmen Feryal Halat, Bilim ve Gelecek Dergisi Yayn Ynetmeni Ender Helvacolu, Do. Dr. Osman Grel, Ara. Gr. Kahraman pekdal, Biyolog Dilara Karadeniz, Uzm. Molekler Biyolog ve Genetiki Esra Karakse, Prof. Dr. Aykut Kence, r. Gr, Aylin Kl, Ara. Gr. Cem Arda Kuyucu, Biyolog afak Mert, Prof. Dr. Yaman rs, Dr. Sibel zbudun, Biyolog Mehmet zer, Do. Dr. Ergi Deniz zsoy, Prof. Dr. Rennan Peknl, Prof. Dr. evket Ruacan, Ara. Gr. smail K. Salam, Prof. Dr. Mehmet Sakm, Dr. mit Sayn, Can Szer, Ara. Gr. Deniz ahin, Do. Dr. Aleddin enel, Prof. Dr. A. M. Celal engr, Prof. Dr. Aslhan Tolun, Uzm. Molekler Biyolog ve Genetiki Nvart Ta, Marc Vuletic ve Prof. Dr. Cemal Yldrm'a kitaba katklarndan tr teekkrlerimizi sunuyoruz. ki ismi zellikle vurgulamamz gerekiyor: Bilim ve Gelecek dergisinin, "Bilimin Safsataya Yant" blmne temel oluturan kapak dosyalarndan "Harun Yahya Dosyasl"i birlikte hazrladmz Nvart Ta ve kitaba eklenen yeni yantlarn hazrlanma srecini rgtleyen smail K. Salam'm (ve onun ahsnda dier Evrim alma Grubu yelerinin) katklar byk olmutur. Kitabn son blmnde, btn bu deerli bilim insanlar ve

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

aydnlar, Trkiye Bilimler Akademisi ve dier lkelerden 67 bilim akademisi ve niversite Konseyleri Dernei ile birlikte kitabn drdnc blmnn baln oluturan sonsz sylyorlar: "Evrim kuram yok saylarak bilim yaplamaz!"

Naln Mahsereci

DNDE SON NOKTA! BLMDE NOKTA BLE DEL 17

Bilimsel yaratllk, akll tasarmclk, Harun Yahyaclk...

Dinde son nokta! Bilimde nokta bile deil*


"Bilimsel yaratllk" ve "akll tasarmclk" adl akmlar, gnmzn postmodern ortamnn rnleri. nsan ihtiyalarndan kopmu, sanallam, ykclam, mafyalam kresel kapitalizmin postmodern dini/bilimi... "Yldz Savalar"nn dini, "Yzklerin EfendisV'nin bilimi... Btn dnya Hollywood olsa, dini byle bir din, bilimi de byle bir bilim olurdu. Dinleri de imaj, bilimleri de... Allah "tasarmc" olan bir din... limi arlatan olan bir bilim... Bir reklamdan esinlenerek syleyelim: Dinde son nokta! Bilimde ise nokta bite deil

Ender Helvacolu
Bilim ve Geecek Dergisi Yayn. Ynetmeni

Evrim kuramn tartmadan nce yaratllarm grlerini ele almak gerekiyor. Yaratllar, btn canl trlerinin birdenbire ve ayn anda, bugn bulunduklar biimde yaratldklarn iddia ediyorlar. Tanr (akll tasarmc) "01" demitir ve her ey olmutur; grleri budur.

Eer bilim yapacaksak...


Eer inan dzleminde isek tartacak bir ey yok; herkes istedii gre inanmakta serbesttir. Fakat eer bilim dzlemin* Bu makale, Biiim ve Gelecek dergisinin 38. saysnda (Nisan 2007, s.4-7) yaymlanmtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

deysek, ileri srlen tezi kantlayacak deneylerin ve gzlemlerin yaplmas, elde edilen verilerin usa vurularak yorumlanmas gerekir. Bilimsel bilgi alannda demokrasi ve zgrlk yoktur; olgu vardr, veri vardr, kant vardr. Adnan Oktar (Harun Yahya) adl ahs ve bir ksm yaratllar, akll tasarmclar, sadece kendi inanlarn dile getirselerdi, yazp izselerdi, onlarla bir sorunumuz olmazd; en fazla konuur, ikna etmeye alrdk. Fakat onlar inanlarn bilim kisvesi altnda sunuyorlar, bilimsel olduunu savunuyorlar, evrim kuram gibi bilimsel kuramlara alternatif olduunu iddia ediyorlar. Bilimsel etkinlikte bulunmak herkesin hakk. Tabii bu alanda almann gereklerini yerine getirerek; her konuda olduu gibi... "Ben futbol oynayacam, ama ayaklarmla deil ellerimle" diyemezsiniz; hakem doal olarak size krmz kart gsteriverir. Dolaysyla Harun Yahya ve yarallar, eer bilim alanna girmek istiyorlarsa, baka kuramlar eletirmeden nce, kendi grlerini bilimsel yntemin snavndan geirmeliler; en azndan byle bir abaya girimekler. "Btn canl trleri birdenbire ve aym anda, bugn bulunduklar biimde yaratlmtr" tezini bilim dnyasna sunuyorlarsa ve bilimsel bir tez olarak eitim mfredatna girmesini talep ediyorlarsa, bu tezi kantlamaya almaldrlar. Tezlerini destekleyecek gzlemler yapmal ve deneyler gerekletirmelidirler. rnein farkl canl trlerine ait en eski fosillerin yann gidip gidip ayn dnemi gsterdii belirlenebilirse, bu savunduklar tez iin ciddi bir kant tekil edebilir. Ama byle bir durum sz konusu deilse, tezleri batan gme gitti demektir. Harun Yahyaclar kardklar kitaplarda yzlerce canl trne ait fosillerin fotoraflarn basyorlar, atklar sergilerde 250 milyon yllk levrek bal fosilini sergiliyorlar. Fakat btn bu fosiller onlarn tezlerini rtyor. ok eski dnemlerden kalma kayalarn iinde 3-3,5 milyar yllk tekhcreli canl fosilleri bulundu; ama 3,5 milyar yllk levrek bal fosiline rastlanmad. Demek ki tasarmc, bir bakteriyi yarattktan ancak 3,25 milyar yl sonra bir levrek baln yaratabilmi tir! nsanslara ait bulunan kalntlar ise ta atlasa 4-4,5 milyon yl nceye gidiyor. Bu durumda tasarmcmzn bakteriyi yarattktan ancak 3,5 milyar yl sonra ve levrek balm yarattktan ancak 246 milyon yl sonra insan yaratabildii anlalyor! Veya dinozorlara ait fosillerin bulunduu dneme tarihlenen herhangi bir insan, maymun, at,

DNDE SON NOKTA! BLMDE NOKTA BLE DEL 19

kedi, kpek fosili bulunamamtr. Btn bunlarn sonucunda iki yorum yaplabilir: Ya yaratl tezi yanltr ya da tasarmc ok yava almaktadr! Diyelim ki, 3,5 milyar yllk insan, at, kedi, kpek, dinozor, levrek bal, bakteri vb. fosilleri bulundu. Hepsi 3,5 milyar yl nceyi iaret ediyor. Bu, 3,5 milyar yl nce bir eyler olduunu gsterir ama yine yaratl tezini kantlamaz. Bir baka Yahya (rnein Daniken) kar der ki, uzayllar geldi, btn bu canllar brakt gitti. Ne diyeceiz!? Yaratl tezi kantlanmak isteniyorsa, yaratln deneylerinin yaplmas gerekir. Deneyler de yetmez; bu yaratann (tasarmcnn) asl bir ey olduu, bu yaratma enerjisini nasl edindii, hangi yntemlerle yaratma eylemini gerekletirdii vb. de aklanmaya muhta. Eer Lavoisier doruysa, hibir ey yoktan var edilemez. Harun Yahya Lavoisier ile de hesaplamak zorunda. Tabii, tasarmcy kimin tasarlad sorusu da arkasndan gelecektir; madem tasarmclk yapyoruz... Ayrca biliniyor ki, gnmzde varln srdren canl trleri, canlln ortaya kndan beri yaam olan trlerin ok kk bir ksm. Canl trlerinin yzde 901dan fazlasnn soylar tkenmi ve yok olmular. En popler rnek; dinozorlar. Yaratllar bu olguyu da kendi grleri dorultusunda aklamak zorundalar. Yaratan (akll tasarmc) neden yarattklarnn ounu yok etmitir? Kendi yarattklarm sonradan beenmemi midir, cezalandrm mdr? Ama bu durum, tasarmcnn tasanm yetenei zerinde ciddi pheler uyandrmaz m? Yoksa tasarmcnn yarattklarm yok eden daha stn br g m var? Yaratl grndeki bu boluklar da bilimsel yntemlerle aklanmak zorunda. te yandan yaratl grnn bilimsel yntemlerle kantlanmaya allmas, Tanr olmaya almak ve deneyimlemek anlamna gelecek ve bu da dinsel dn asndan kabul edilemez bir tutum olacaktr; ama bu bilimcilerin sorunu deil. Harun Yahya ve yaratllar diyebilir ki, "Bizim tezimizin deneyinin, gzleminin yaplmasna, kantlanmasna gerek yok; nk kutsal kitaplarda byle yazyor". Tabii bu haklar vardr; ama bir bilimci olarak deil, inanm bir vatanda olarak. Bilimde byle bir yntem yok. Eer olsayd, hl dnyann dz olduunu, kzn boynuzlarnn tepesinde bulunduunu, evrenin 7 gnde olutuunu, insann amurdan yaratldn, Adem ile Havva'nn soyundan geldiimizi, kadnn erkein kaburga kemi-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

inden yaratldn dnyor olurduk. Grld gibi, bilim yapmak kolay deil. Harun Yahyaclar bilimsel olarak ciddiye alnabilecek grler ileri sremiyorlar ve yaratl gr (veya akll tasarm) bilimsel bir tartmann konusu deil.

Bilimin kutsal kitab yok


Yarathlarm yle bir mantklar var: "Evrim kuramnn aklayamad olgular varsa, yaratl gr dorudur." Bu dn biimi, aslnda onlarn bilimsel alma tarzndan ne kadar uzakta olduklarn gsteriyor. Bu noktada bilimsel dn ile dinsel dn arasndaki farkn irdelenmesi gerekir. Yaratl gr, "kutsal ve mutlak dorular" dnyasndan kalma. Bilimsel Devrim ncesinin dinsel ve bysel dn ikliminde retilmi. Bu eski dnyada kutsallk atfedilen nermeler, sorgulanmadan, usa vurulmadan, kantlanmaya gerek duyulmadan doru kabul edilir. Byle bir mantkla ve dn tarzyla bilim alanna giren yaratl savunucular, doal olarak bilimden de bir kutsal kitap istiyorlar. Onlarn mantklarna gre, bilim de her eyi en ince ayrntsna kadar aklad bir mutlak dorular btn ortaya koymaldr; bunu yapamaz ise o zaman dinsel dnce ve yaratl dorudur. Yazdklar btn kitaplarda bilimin henz aklayamad olgular sayp dkyorlar ve bunlarn kendi grlerinin kantlar olduunu varsayyorlar. Byle bir mantk bilime yabancdr. Bilimin bir kutsal kitab yoktur. Bilim her eyi aklad iddiasnda deildir; byle bir iddiada bulunursa kendini reddetmi ve bir tr dine dnm olur. Bilim her eyin "aklanabilir" olduunu syler ve bu sonsuz bir yolculuktur. Bilim, bilinenler dnyas ile bilinmeyenler dnyasnn snrnda yaplr. Bilimcilerin ura, bilinmeyenler dnyasndan paralar kopararak bilinenler dnyasna eklemektir. Bilimciler, mevcut kuramla aklayamadklar yeni olgular ve yeni verilerle karlatklarnda heyecanlanr ve sevinirler. Bu, yeni olgular da aklayacak daha kapsaml bir bilimsel kuramn kapda olduunun gstergesidir. Bilim byle geliir. Bilimci mevcut kuramdan pheye dt zaman eskiye dnmez, daha gelikin bir kuramn peine der. 20. yzylda insann ufku pratik olarak da en kkler ve en bykler dnyasna ulatnda, Newton yasalarnn snrllklar ve yetersizlikleri grld. Atom alt paracklar ve k hzna

DNDE SON NOKTA! BLMDE NOKTA BLE DEL 21

yakt hzlar sz konusu olduunda Newton'un kuramyla aklanamayan baz olgular birikmeye balad. Bu durumda bilimciler Batlamyus'un evren modeline geri dnmedi. Bu yeni olgular da aklayabilecek yasalarn peine dtler ve ortaya grelilik ve kuantum kuramlar kt. Grelilik ve kuantum Newton'u pe atmad; onun at yolda daha da ilerledi. Bu anlamda grelilik ve kuantum, Newton yasalarnn daha da kapsaml bir kantn sunmu oldu. Darwin'in evrim kuramnn da yetersiz kald, aklayamad baz olgular ortaya karsa, herhalde yaratl grne geri dnlmeyecektir; o dnem almtr artk. Darwin'in at yoldan ilerlenecek ve daha kapsaml kuramlara ulalacaktr. Mendel'le balayan ve genetik devrim ile byk ivme kazanan gelimelerle byle bir yola oktan girilmitir zaten. Ksacas, Kopernik, Bacon, Descartes, Galilei, Kepler, Newton ve Darwin'le simgelenen Bilimsel Devrim ile birlikte, insanlk artk Tanr etiketli kutsal ve mutlak modelleri amtr. Bu yoldan geri dn yok; ancak ilerleyebilirsiniz. Ancak bilimsel yntemi ve dn biimini smdirememi, Bilimsel Devrim'in gerisinde kalm bir kafa, "Newton'un aklayamad olgular var, o zaman Batlamyus dorudur" veya "Darwin'in aklayamad olgular var, o zaman yaratl dorudur" trnden savlar ileri srebilir.

Evrim bir olgudur


Biz lkemizde ne yazk ki konuyu bu dzeyde tartyoruz ama, gnmz biliminin ulat bir dzey var: Evrim artk bir kuram deil, bir olgudur. Aleddin enel bu noktay yle vurguluyor:
Evrimin, bilimsel ipular bulunan, ama daha kesin olarak kantlanmam bir olguyu yanstan bir kuram olduu grn tarihe brakmann zaman geldi. Genetik bilimindeki ve biyoteknolojideki atlmlarla 'evrim kuram' artk 'evrim gerei' konumuna ykseltilmi bulunuyor. 0)

enel ayn kitabnda sz konusu srecin ke talarn yle zetliyor: - Mendel (1865'de yaymlad yaptnda) erkekten ve di~
1) A. enei, nsan ve Evrim Gerei, zgr niversite Kitapl, Ankara, 2003, s.23.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

iden kaltlp yavrularda belli yasalara gre dalm gsteren kaltsal zelliklerin sreklilik kazandn gsterdi. - De Vries (20. yzyln banda) mutasyonlarm varlm ortaya kard. - Sovyet biyokimyac Oparin (1924'de) cansz maddenin kimyasal evrimi sonucunda organizmalarda grlen metan gibi karmak molekllerin oluabileceini gsterdi. - ngiliz genetikisi J. S. B. Haldane (1928'de) maddenin ve yerkrenin evriminde karmak kimyasal bileiklerin "scak rba" dedii okyanuslarda oluup birikmesiyle canlla gei koullarnn doduu kuramn gelitirdi. - ABD'li kimyac Harold Urey ile rencisi Stanley Miller 1952'de "scak orba" (okyanus) iinde erimi durumda bulunduunu dndkleri metan, hidrojen, amonyak (cansz) gazlaryla su buharn bir tpte 60 bin volt gerilim rn elektrik arklaryla bir hafta bombardman sonucunda metann, proteinlerin (etin) altbirimlerini oluturan aminoasitlere dnebildiim kantlad. - Urey-Miller deneyinden bir yl sonra (1953'te) Amerikan ve ngiliz bilimciler Watson ve Crick, kaltm yrten molekl olan DNA'mn olas molekler yapsn bir modelle gsterdiler. Daha sonra gelitirilen gl elektronik mikroskoplar, onun, olas bir modelden te, genin yapsn amaz biimde yanstarak gerei dile getirdiini gsterdi. - I951'de Salvador E. Luria ve yardmcs Mary Human, bir rastlant sonucunda DNA'mn yapsnn deiebildiim grd. - 1956'da Paul Zamecnik ve rencisi Mahlon B. Hoogland belli genlerin belli proteinlerin sentezini denetlemelerinde arac ilevini gren transfer Ribonkleik Asit (tRNA) molekllerinin varlm ortaya kard. - 1960l yllarda DNA'nm paralarnn bir canldan tekisine aktarlabilmesi olanann bulunduu anlald. Bunun anlalmas ile genetik biliminin uygulama alann oluturan "biyo teknoloji" 1970'li yllarda balatld. - 1980li yllar, biyoteknoloji endstrisinin kurulmas giriimlerine tank oldu, Genentech, Monsanto gibi biyoteknoloji irketleriyle. - 20. yzyln son on yl, 1990'l yllar ise, ok iyi anmsanaca gibi hayvan ve insan kopyalama giriim ve tartmalaryla sarsld. Grld gibi, nasl artk sadece bir "atom kuram"ndan

DNDE SON NOKTA! BLMDE NOKTA BLE DEL 23

deil, nkleer enerjiden, atom bombasndan ve giderek nanoteknolojiden sz ediyorsak; nasl artk sadece "elektromagnetik kuram"dan deil, televizyondan, cep telefonundan, internetten sz ediyorsak; gelinen noktada sadece "evrim kuram"ndan deil biyoteknolojiden, gen tedavisinden, klonlamadn sz ediyoruz. Evrim artk masa banda, niversite krslerinde bilim insanlarnn tarttklar bir kuram olmaktan km, laboratuvardaki teknisyenin pratik ura haline gelmitir. Kuram uygulamaya girmi, bilim teknolojiye dnmtr. Kafalar 1500 yl ncede kalm Harun Yahyaclar "yaratl kuram"ndan sz ederken, laboratuvardaki teknisyen yeni canl trleri yaratyor! Yaratllar "kadnn, erkein kaburga kemiinden yaratld" hikyesini anlatadursunlar; genetik bilimi bir hcreden bir klon yaratyor! Yaratllar bir kuramla tartmyorlar; olgularla, gereklerle savayorlar. Gerekle savaann hibir ans yoktur. Evrim, tpk Dnya'nn yuvarlak olduu ve Gne etrafnda dnd gibi bir olgudur.

Deiimler dnyasnda "mutlak" olmann zorluu


Harun Yahyaclar ve akll tasarmclar, kendi grleri asndan olduka tehlikeli sulara ald. Fosillerin, genlerin, mutasyonlarm vb. dnyas, yabancs olduklar bir mekn. Deiimin, dnmn, sramann, sonsuz akn hkim olduu dinamik-kaotik bir dnya. Bir ann bir nceki ana benzemedii Herakleitos'un dnyas. Oysa te dnyada ileri ne kolayd. Kurallar batan belirlenmiti ve hibir zaman deimezdi. Sonsuz bir uyumun yaand duraan bir dnyayd te dnya. Her ey balangtaki gibiydi, dnm yoktu; kurulmu mekanizma hi sekmeden tkr tkr ilerdi. Her ey mkemmeldi, nk insanlarn kavrayamayaca dzeydeki bir akln tasarmnn rnyd. te dnyada ne evrim vard ne de devrim; ne zaman vard ne de uzam; ne fosil ne de mutasyon... Tek bir yasa ve tek bir kitapla btn sorunlar zlmt. Harun Yahyaclar byk bir hata yapt. Mkemmel dnyalarn braktlar, bu dnyann karmaasna daldlar; stelik kafay deitirmeden! imdi bulunan her fosilin, her kemiin peinden koacaklar. Her mutasyona bir kulp takmak zorunda kalacaklar. Zndn biri kp "En el Hak" diyecek, delinin biri "Dnya

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

dnyor" diyecek, kfirin biri "Aydnlanma" diyecek, dieri "evrim" diyecek, br "devrim" diyecek, bir bakas "grelilik" diyecek... Hepsini hizaya getirmeye alacaklar. Mutlakhklar dnyas ile deiimler dnyasnn atmosferleri birbirinden tamamen farkl. Her eyin her an deitii bir dnyaya mutlaklk anlay ile girdiinizde sudan km bala dnebilirsiniz. Sudan kan balk da ya yaayamayacaktr ya da evrim geirecektir. Yaratllarm byle bir amazlar var. Mutlak olmann amazdr bu. Dinamik bir dnyada mutlaklk ve mkemmellik aramak zor i. Mkemmel dediiniz bozuluveriyor, deimez dediiniz deiiveriyor. Ya deiimin yasalarn bulmaya alacaksnz, yani bilim yapacaksnz; ya da tasarmcy deiimin peinden umutsuzca koturacaksnz. Her an yeni bir "Yaratl Atlas" yazmanz gerek. O atlas yazld an eskimitir, nk her ey deimitir. Deiimler dnyasna ille de bir tasarmc sokulmak isteniyorsa, bu tasarmc her an her eyi yeniden baka biimde yaratmak zorunda! Sonsuz ve durup dinlenmeksizin bir tasanm-yaratm ura... Peki ama -kutsallatrma klfn ekip attnzda- bunun ad zaten "evrim" deil mi? Darwin'in yapt da tasarmcy bu belal iten kurtarmak deil mi? Ksacas, Harun Yahyaclarm yasalar sadece te dnyann "huzurlu" ortamnda geerlidir. Bu dnyann halleri ise, brakn Harun Yahya'y, tasarmcy bile bezdirir. nsanlk bu kadim sorunu, bin bir zahmetten sonra, iki tarafn da gnln alarak, ahiret (te dnya) ileri ile dnya ilerini birbirinden ayrarak zm, herkesin meknm belirlemi; bunun adna da "laiklik" demitir. Harun Yahya'ya kendi meknna dnmesini tavsiye ediyoruz.

Ne bilimleri bilim, ne dinleri din


"Bilimsel yaratllk" ve "akll tasarmclk" adl akmlar, gnmzn postmodern ortamnn rnleri, insan ihtiyalarndan kopmu, sanallam, ykclam, mafyalam bir kapitalizmin postmodern dini/bilimi... Yldz Savalarnn dini, Yzklerin EfendisVnin bilimi... Btn dnya Hollywood olsa, dini byle bir din, bilimi de byle bir bilim olurdu. Dinleri de imaj, bilimleri de... Allah "tasarmc" olan bir din... limi arlatan olan bir bilim... Bir reklmdan esinlenerek syleyelim: Dinde son nokta! Bilimde ise nokta bile deil. Kresel kapitalizmin bilime ihtiyac var; Bilimsel Devrimi ve Aydnlanmay iermeyen bir bilime. Yani salt teknolojiye indir-

DNDE SON NOKTA! BLMDE NOKTA BLE DEL 25

genmi, kuramsal temelinden yoksun bir bilime. Kresel kapitalizmin -btn smrc sistemler gibi- bir dine de ihtiyac var. Ama slam lkelerinin tepesine bomba yadrmay olumlayacak Amerikanc bir din olmaldr bu. Yani geleneksel kuramsal temellerinden koparlm, cvklatrlm bir din. te "bilimsel yaratllk", "akll tasarmclk" veya bizim corafyamzdaki genel adyla "Ilml islam" bu ihtiyacn rndr. Bu tespit, yaymladklar kitaplar/atlaslar hangi kaynaklardan evirdikleri, bu kitaplar bildiri datr gibi bedava datacak maddi kayna nereden bulduklar, eitim mfredatlarn deitirebilecek gce nasl sahip olduklar konusunda aratrma yapacaklara da sanyoruz yol gsterici olacaktr. Gerek bilimsel gerekse dinsel adan ciddiye alnabilecek hibir taraf bulunmayan bu akm ile tartmaya sayfalar ayrdmz iin okurlarmz bizi affetsin. Onlar deil arkalarndaki gc, onlarn deil arkalarndaki gcn "ikna" yeteneini ciddiye alyoruz da ondan...

1. BLM

Bilim insanlar, fosil sergileri ve Yaratl Atlaslar'ndaki Harun Yahya safsatalarn tek tek yantlyor...

BLMN SAFSATAYA YANITI 29

DDALAR
Madde sadece ruhun grd alglardan ibarettir / Tesadfler karmaa ve dzensizlikten baka bir ey oluturmaz / Canllk tesadfen olumama, bilinli bir biimde var edilmitir / Karmak biyolojik yaplar, son derece zayf olaslklarn bir araya gelmesiyle olumu olamaz / Canllar kusursuzdur, "yetkin yaratlmtr" / nsan var olduu gnden bu yana yksek bir kltre sahiptir.

YANIT Evrim Aldatmacasfnm Yaratl Atlas'na mantkszlklar silsilesi*


Yoktan yaratma, bilim dnyasnn kavram deildir. Bilimsel aklamalar, maddenin ve enerjinin yoktan var, vardan yok edilemeyecekleri varsaymlarna dayandrlr. "Bilimsel yaratillik" bir dnsel ucubedir. Evrim kuramnn gerei yanstmad yolundaki savlar bundan 50 yl nce kulaa ho gelebilirdi. Artk ok ge. Biyoteknoloji uygulamalaryla birlikte, evrim artk "kuram" saylmaktan km, bir olgu konumuna ykselmitir.

Do. Dr. Aleddin enel


Ankara nv. Siyasal Bilgiler Fak. Emekli retim yesi

Bu makalenin ilk blmn Aleddin enel 1998'de Harun Yahya'nn Evrim Aldatmacas adl kitabn eletirmek amacyla yazmt (Bilim ve topya, Aralk 1998, Say: 54). Aradan 9 yl getikten sonra, Sayn Senel'den/bu kez Harun Yahya'nn Yaratl Atlas'nm baz blmlerini ele almasn rica ettik. Bizi krmayarak, makalenin ikinci blmn yazd. Bylece 9 yl arayla yazlm iki blmden oluan bu makale ortaya kt. Ve bu haliyle, Bilim ve Gelecek dergisinin 38. saysnda (Nisan 2007, s.8-15) yaymland.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

EVRM ALDATMACASI MI, DEVRN ALDATMACASI MI?


Bugnlerde bir kitap ortalkta "hayalet" gibi dolayor: Evrim Aldatmacas (Evrim Teorisinin Bilimsel k ve Teorinin deolojik Arka Plan). "Kendini" kentten kente, caddeden caddeye "atyor." ) Nereden kt? (Vural Yaynclk, stanbul); ne zaman kt? (Hibir yerinde basm tarihi yok); kim yazd? (n kapakta "Harun Yahya" diyor; arka kapakta aklanyor: "Harun Yahya mstear ismini kullanan yazar... ayrca Cavit Yaln mstear ismini de kullanmaktadr" -ne aklama ama); kim kard? (inden, gerisinde Bilim Aratrma Vakf'nm bulunduu anlalyor; ya onun gerisinde kimler var; kimlerce destekleniyor o karanlk); karanlarn amac ne? (Kitaba kar, evrime sahip kanlar "yaradan"a inanmyor diye gsterip, dar~l harb'de iteki imanszlara cihat amak m?)<2) Deil mallarn, canlarn bile parayla almp satld u zamanda niye parasz datlyor? Kanc basks? Ka tane datld? Daha ka tane datlmas hedef alnd? Ve kapa niye 1985 ylnda Sosyal Yaynlar'ca baslan: Amerikan Bilimler Akademisi, Bilim ve Yarathhk balkl, Akademi'nin ilgili inceleme komitesinin eitli bilim dallarndan 11 yesince kaleme alman ve Bilimler Akademisi tarafndan oybirliiyle benimsenen "bilimsel yaratilk" savlarna yant olan grleri ieren yaptm Engin U. Akkaya tarafndan Trke evirisinin kapana benzetilecek biimde "dizayn" edilmi?(3) Kitap 126 sayfa. Lks basks Ankara'da profesrlerin odasna (Aydnlansnlar diye olmal ya da Sivas'takiler gibi "aydm1) 2) Gerekten, elimdeki kardeimin bir sokakta, duvar dibinde bulup getirdii kopyas. Ayn tarihlerde Ankara niversitesi Bilgi lem Merkezi'ne szm admm@hilafet.com adresli "Cumhuriyet bayram kutlamalar konusunda, Mslmanlarn tavr ne olmaldr" balkl e-postadaki u szler, byle bir olasl dndrebilecek niteliktedir: "Hayatmzn tm boyutlarn kirleten, fertlerin ahlakn bozan, toplumu kokuturan, Kuran'm tabiri ile 'pislik' kelimesi kfr sistemi (olan) Cumhuriyeti ortadan kaldrp 'gzel' kelime olan tevhid esasna dayal Islami hayat hakim klacak ve insanla hidayet ve nuru davet ve cihat yolu ile aleme tayacak olan Reidi Hilafet devrini kurmak iin samimi cemaat ile almak gerekir." Harun Yahya'nn bu e-postanm yazar gibi hilafeti o l u p olmad yolunda elimde bilgi ve ipucu yok. Olmasa bile, bu kitabn hilafetilerin zerindeki etkisinin ne olabilecei yolunda bir grm yok. Ancak hilafetilerin dnyay "dar-l-islam" ve "dar-l-harb" olarak ayrp, Trkiye'yi bu ikinci ikeler iine sokmalar, bu tr k u k u l a n besleyebilecek olgular. 3) Amerikan Bilimler Akademisinin raporunda, "bilimsel yaratl" ile ilgili gr-

BLMN SAFSATAYA YANITI 31

latrz" diye de olabilir/"0 braklyor. stanbul'da kitap fuarnda (geree ackanlara!) er beer sandvi gibi datlyor.

Bir grntnn grntler dnyas


Kitabn iki blmden olutuu sylenebilir (Bu bir kitap tantma yazs deildir), 12. sayfaya kadar evrim kuramna "bilimsel" denebilecek savlarla kar klyor. Bu sayfada grnt birden deiiyor. Yazar dinsel hatta, mistik bir grnme brnyor ve zetle yle diyor: "D Dnya" olarak bilinen ey, "yalnzca" duyu organlarmzdaki sinirlerimize ulaan uyarclarn yol at "elektrik sinyallerinin" beyinde yaratt etkidir, (s. 121) Beynimizi de darda brakmakszn grdmz her ey, aynen televizyon ekranndaki gibi (s. 122) bir hayal, bir grntdr. Ve sonul yarg (s.l21'de) veriliyor: Bunlarn hepsi hayalse, grntyse, "Gerek olan ey ruhtur. Madde ise sadece ruhun grd alglardan ibarettir, (Alg yanlmalardr demek istese neyse.) Tm bunlar grnt ise gerek olan Allah'tr." Yazarn yapt, idealizmin bilinen taktiidir: Biliyoruz ki, cansz madde tek bana (candan, ruhtan bamsz) vardr. Ama can, ama ruh denilen eyler (duygu ve dnceler) ancak madde ile birlikte grlrler, madde le birlikte var olabilirler. Komaya girmi bir insanda olduu gibi beyni molekllerine zlm bir insanda da duygu, dnce ummak bounadr. Buna karn, madde ile canm ve ruhun "ayrlmazl" inenir, kafada nce nicelik-nitelik, organ-duyu, madde-mana (anlam), madde-ruh ayrm yaplr. Sonra bu ikinciler birincilerin zerine karlr; en sonunda birincilerin varl yadsnr. Gereklik tam anlamyla tepetaklak edilmitir. Yazarn da yapt budur. Ancak bunu yap biimi "ilgintir": "Bu yazlar okurken iinde olduunuzu
ler, akademi yelerince iddetle terslenen Prof. Gish'in ve Prof. Morris'i grlerine sahip klp kendileri Amerika'dan arlp, "Evrim Teorisinin k: Yaratl Gerei" balkl konferanslar dizisinde konuturalduklarma gre, yapt apak sz konusu yaptn (kitabnn) Trke okurlar iin hazrlanm yant. Bu ara Prof. Gisi'in bakam olduu ABD Yaratl Enstits'nn Trkiye'deki kopyasnn Bilim Aratrma Vakf adn alm olmas gzden karlmamal. Kitapta (s.9) evrimcilerin, sahte dincilerin "Allah adna uydurduklar sahte dini halka slam olarak tantan zihniyetin her trl rezilliini ortaya dkerek" istemeden de olsa Alahn buyruunu yerine getirdikleri syleniyor. Ve AUahm bu din dmanlarn birbirine krdrarak gerek dini ayakta tutmasyla ilgili grlen u ayet aktarlyor: Bakara 251: "Eer Allah'n insanlarn bir ksm ile bir ksmn defi (engellemesi) olmasayd, yeryz mutlaka fesada urard."

4)

32 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sandnz odann aslnda iinde deilsiniz... Aksine oda sizin iinizdedir." (s.115)

Dnyorum, yleyse yokum


Bildiim kadaryla felsefe, dnce tarihinde, hibir dnr, yazarn bu yolda ulat "baarya" (!) ulaamad. Bir eyin yokluunu kantlayarak baka bir eyin varln kantlama mantl ileri srme yrekliliini (!) kimse gsteremedi. Bu bakmdan solipsizm bile yaya kalr. Gerekten, solipsizmde de zihindeki tm grntlerin nesnel varl yadsnmakla birlikte, kiinin kendisinin varolduu kabul edilir; bunu yanstan bir adlandrmayla, saygnl ilgili evrelerde sfra yakm olan bu felsefeye Trke'de (tek ben varm savma gndermeyle) "tekbencilik" denmektedir. Yazar "beynini" de grnt sayp, onun nesnel varlm da yadsm olmaktadr. Onunla birlikte o sayfaya kadar evrim kuranm ykmada kulland maddeyle,, fosillerle, hcrelerle ilgili olarak kendinin ne srd tm olgular ve bilgileri (ayrmnda olmasa da) yadsm bulunmaktadr. Ksacas, dnp kuyruunu yemeye balayan masal ejderi gibi kendini yiyip bitirmektedir. Kendi savlarm kendi ykmaktadr, hepsini grnt, dolaysyla yok sayarak. Sonuta Descartes' da tersine evirip, "Dnyorum, yleyse yokum" gibi bir noktaya varmaktadr, (Kafamdaki kendi simgem, varlm hakkndaki dncem, aslnda bir grntdr; yleyse yokum.)

Nesne-grnt ilikisi: Telefondaki ses analojisi


in asl son derece yalndr. Yazarn "grnt" dedii "simgelerdir". Elbette gzmze, beynimize ta, tan paras, kum taneleri girmez. Beynimizde onun grnts oluur. Ancak iki trl grnt vardr: Nesnel karl bulunan ve bulunmayan grntler, nesnel karl bulunan ve bulunmayan simgeler. Yaammda hi cin grmedim, kimsenin cin grp ya da cinlerin varln algladn sanmyorum. Ama cin ikisini fazla karan bir kimse cin grebilir; kafasnda cin imgesi, cin simgesi, cin grnts oluabilir. Gerekte ise nnde yalnzca bo Gin iesi vardr.(5) Yazar kairl olan ve olmayan grnt ayrmn (bilerek mi, bilmeyerek mi?) yapmyor.
5) Bu rnei, geenlerdeki bir konumamda, izleyicilerden bir arkadan katksna borluyum.

BLMN SAFSATAYA YANITI 33

Bu konuyu bir rnek ile noktalayacam: Telefondaki ses, sevdiim kimsenin sesinin beynimdeki yanks, szleri (simgelerle gnderdii duygularnn, dncelerinin simgeleri) olup, elbette onun kar karya iken duyduum sesi deildir. Duygular, dnceleri ve sesi birok kodlamalardan, dnmlerden gemitir. Ses titreimi olmutur, telefonun azlnn diyaframn titretirmitir ve bu titreim elektrik dalgalar oluturup kulama, beynimin iitme odana gelmitir. Tm bunlara karn duyduum sesi sevdiimin sesi saymamda saknca yoktur. Kukulanrsam ertesi gn kendisine sorabilirim: "Dn telefona sen mi ktn?, 'f be' diye sen mi konutun", "Evet, zr dilerim sesini alglayamadm. Gene o adam rahatsz ediyor sandm, kapattm." "zlme, tmm, boazm ard iin sesim perdelendi." Sorun bitmitir. O sesin, o simgenin nesnel karl varm. Nesneler insanlarn beyninin dnda vardr. Beyindekiler yalnzca simgeleridir. Simgeleri olmalar, onlarn nesnelerinin olmadklar anlamna gelmez. Ban grnts, ba kaydrdmz gsterdiinde doruyu gstermitir. Duyduum ac, akan kan, grnt deildir. Sevdiim kii de grmtr. (Bilindii gibi felsefede buna, objektivizme yakn bir anlamla, "entersbjektivizm" denmektedir.)

Rastlantya(6) kar "dizay"<7) kant


Varla mutlak "grnt" penceresinden bakan bir kimsenin, iin bamda yadsd nesneyi ve onun hareketini (olgular) kavramas beklenemez. Gene de yaptn bana dnp, evrime kar getirdii ve "bilimsel" dedii belli bal kantlara bakalm. Molekier biyoloji ve evrim biyolojisini ilgilendiren kantlarn deerlendirilmesini uzmanlara brakarak, kantlarn genel bilimsel deerleri zerinde duracam: "Bilim adamlarnn bir blm tesadflerin karmaa ve dzensizlikten baka bir ey oluturmadn gzleriyle grdkleri
6) Yazar bir yerde (s.8) tesadf ve rastlant szcklerini yan yana kullanmaktadr. Farkh anlamlarda kullanmsa aklamalyd. Bu yolda bir aklanmaya rastlanmyor. O zaman bizim zamanmzda ortaretimde retilen u tekerlemeyi anmsatmakta yarar var: "Bab- Ali kapsndan mrur edip geerken / Tesadfen rast geldim bir ath svariye ben." Kitapta (s.5) bilinli dizayn teorisinin nde gelen ad olan Amerikal mikrobiyolog Prof. Behe'nin "Son krk yl iinde hcreyi aratrmak iin gerekletirilen tm abalar, ok ak biimde, bara bara tek sonucu veriyordu: Dizayn" (yani tasarm) szleri aktarlmaktadr.

7)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

halde, evrendeki ve canllardaki tasarmn ve dzenin tesadfen ortaya ktn savunurlar." nce, bu kant, evrende her eyin bir dzen (yetkin bir Tanrsal dzen) iinde olduu yolundaki saf dinsel inanca dayanr. Ancak, gnlk deneyimlerimiz kadar bilimsel saptamalar da(8), hem cansz doada hem canllarda dzen kadar dzensizliin de bulunduunu gstermektedir: Gkcisimleri birbiriyle arpmakta, atmosfere meteorlar yamaktadr. nsan beyni son derece karmak bir rgttr (dzendir), ancak bir kurun bu dzeni darmadan etmektedir. Salk bedenin belli bir dzen durumudur. Hastalklar bu dzeni altst edip brakmaktadr. Genlerde belli bir andaki dzen, bir mutasyonla bozulmakta, bunu (sz konusu mutasyon o canimin yok olmasna yol a~ mamsa) yeni bir dzen izlemektedir. Canllk bir dzen ise, lmle sonulanan bir hastalkla, sz konusu canimin moleklleri bir dzensizlik ardndan, cansz doann dzenine geri dnmektedir. Rastlantlarn dzensizlikten baka bir ey dourmad gr de doru deildir. Rastlantlar, bir dzeni bozabilecekleri gibi, onu bozup yeni bir dzen getirebilir. Gerekten bir mutasyon, bir canlnn (eski) dzenini bozup (canl bunun sonunda yaar kalabilmise) sz konusu genin kopyalanmas (redplikasyonu) ile, o canlda yeni bir dzen doabilmektedir. Ve bunu bilebilmek iin molekler biyoloji uzman olmak gerekmemektedir. Peki rastlant nedir? a) nsann bilinli, amal eylemiyle bir araya getirilen cansz nesnelerin yol atklar dndaki tm olaylar; b) Canllarda, genlerin kopyalama, organlarn onlarla balantl sradan ilevleri dndaki tm deimeler; c) nsanlarda bilinli, kastl olanlar dndaki tm karlamalar rastlantlarn rndr. C (karbon) ile 0 2 (oksijen) kastl, bilinli bulumazlar. C ortamna herhangi bir nedenle dalan 02, onunla (rastlant sonucunda) tepkimeye girer. Bir esinti, iek tozunu savurup, iein diilik organna yaptrabilir. Bunu, iein
8) Franois jacob, 1965 ylmda Nobe! dl n alan Fransz genetiki (Mmknlerin Oyunu, ev. Turhan lgaz, istanbul, 1996, Kesit Yaynclk, s.78) doada canllar arasnda organlarda Darvvin'in de gzlemledii eksikliklerin fazlalklarn bulunduunu syledikten sonra, doann yetkin tasarmlar yaratmaya alan bir mhendisten ok, elinin altnda ne varsa onlarla karsna kan sorunlar zmeye alan bir yaptakmn (bricolage) iine benzetilebilecek biimde iledii sonucuna varmaktadr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 35

baln emmek amacmdaki bir ar da, bilinsiz, kastsz olarak yapabilir. Bunlarn arkasnda bir ama, bir tasarm arayan kimse(9), yumurtayla buluamayan milyonlarca spermi, dllenmeyle sonulanmayan binlerce iftlemeyi de aklamak zorundadr; ya da "hedefine ulaamayan" bu hareketleri sz konusu amacn sahibi olan gcn baarszlna vermelidir. Rastlant konusunda kitapta (s.4) unlar da sylenmektedir:
Canllk tesadfen olumamsa, bilinli bir biimde var edilmitir... yaratlmtr, bu gerek yalnzca bir inan biimi deil, akl, mantk ve biIiminao) vard ortak bir sonutur.

Bu, bir varsaym (olumamsa varsaym) zerine, okuru ikili olaslk (ikili seenek) kskacna alp, ona birini dayatma taktiidir. Bilimsel bir drstlkle bir nc olaslk gz nne alnarak "Canlln nasl olutuunu daha bilemiyoruz" denebilirdi. Bir drdnc olaslk olarak, yalm cansz yaplardan "karmak, simetrik, rgtl yaplara geilmesiyle olutuu savlar da var" denebilirdi. Bunlar sylenmiyor, evrimci bilim adamlarnn yaratl kabul etmemeleri "inan" ile aklanyor. nancm hangi kafalarn ne denli "saygn" tutumu olduu anmsanm olmal ki (s.4) inanlar ikiye ayrlyor: Batl inanlar ve batl olmayan inanlar (diyelim batl inanlar - atl inanlar) ayrm yaplyor. Hangi inancn batl olup hangisinin batl olmadna kim karar veriyor? nanan taraflardan biri. Rastlantnn, cansz yaamdaki (dzendeki), canl yaama geiteki, mutasyonlardaki ve evrimdeki (kitapta ikide bir eletirilip yadsnan) rol hakknda son olarak u sylenebilir. Rastlant rn tepkimeler keyfi deildir. Birbirlerine ne kadar ok
9) jacob (s.l24'de) bu konuda "Maddeyi kuran paracklara bir tr 'psike' (ruh) atfetmek hibir sorunu zmyor. 'Yaam'm molekllerin kendi aralarndaki dzenleniinin bir rn olmas gibi 'zihin'in de beyin dzenleniinin bir rn olduu sonucuna varmaktan kanmak olduka zordur" diyor. 10) Yaratln bilimin de ulat bir sonu olduunun sylendii sayfann hemen ardnda (s.6) "Bilim dnyasndaki nde gelen isimlerin nemli bir blmnn ateist olmalarnn nedeni dogmatik materyalist bak asdr" deniyor. Ve bu durumun aklanmas iin "kitaba" snlyor: Enam, 111 "Onlara melek indirseydik, onlarla ller konusayd yine inanmayacaklard." (Ne diyelim? Hele bir melek indirilsin, hele bir ller konusunlar o zaman dnrz, siz de yargnz o zaman verirsiniz!) Srdrerek, evrim teoricikrimn, evrimin bys, telkini altnda beyinlerinin muhakeme yeteneinin, alg ve uur mekanizmalarnn bozulduu syleniyor. nsan aklna, ister istemez zikirler, Mevlut'deki "Her nefeste Allah ad di mdam, Allah adyla olur her i tamam" szleri, bismillah ile atlan admlar geliyor.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

rastlarlarsa rastlasnlar, altn ile oksijen birbirleriyle tepkimeye girmezler. Girenler (en elemanter kimya bilgisine gre) elektron durumlarna, kovalent balarna gre, bir dzen, bir yasallk rn olarak girerler. DNA'daki genetik materyale yenilerinin katlmas, eskilerinin kmas, yer deitirmeleri de rastlant* olanaklklara gre olur. Nobel dll molekler biyolog Franois Jacob, bu nedenle yaptna Mmknlerin Oyunu (Franszca ilk basks 1981, Trke evirisi 1996) adm vermitir. Rastlant rn bir mutasyon, DNA'nm kopyalama sistemine girince, rastlantsallktan kp, kaostan kurtulup, rgte, dzene girmi olur. Formlletirirsek, tepkilemeler, Zorunluluk-Rastlant-Zorunluluk (Z-R-Z) biiminde iler. "Olasla" kar "olan" Yazarn en ok gvendii kozlardan biri de, evrim kuramn, onun en salam kalesi olan molekler biyoloji alannda ykp teslim almak (ve yerine yaratan koymak) dyle kulland "olaslk" kavram: lk canlnn karmak bir dev molekln olumasyla ortaya kt evrimci savma kar, hesap kitapla (s.69'da) "500 aminoasitlik bir protein moleklnn meydana gelmesi ihtimalinin 10950'de 1 olduu" bulunur. "Matematikte 1030'de 1... istatistiksel olarak gerekleme ihtimali '0' olan bir ihtimal olarak tanmlanr" notuyla, byle bir olasln "sfr" olaca sonucuna varlr. Bu hesapta (s.61'deki) "hcrenin yaamm srdrebilmesi iin, btn temel paralarn ... ayn anda ve ayn yerde var olmu olmas" koulu aranmaktadr. Byle bir olaslk sfr grlerek, sz konusu yapmm yaratl dnda hibir aklamasnn olamayaca sylenmektedir. Batta (s.66'da) evrendeki elektronlarnn toplamnn bile 1079 olduu anmsatlarak, bu tr varoluun olanakszl vurgulanmaktadr. yi de, bu hesap niye evrimcilerden soruluyor; yaratanclardan, sihirbazlardan sorulmuyor? Evrendeki btn elektronlarn toplamm aan bir olaslkla, ilgili moleklleri "ayn anda ve ayn yerde ve belli bir dzen iinde bir araya getirme", evrimcinin doada karlaldn syledii bir olgu deildir. Bir yaratann yaratma ilemi olabilir. Hesap, yaratann ya da bir bycnn, onu "Ol" szyle ya da bir el hareketiyle yoktan var ettii savma inananlara sorulmaldr. Ad zerinde, "evrimci sav", hem cansz hem canl doada, yalndan karmaa, zamanla (milyarlar bulan yllar iinde; milyonlarca, belki milyarlarca tepkimeyle) evrimle, gittike daha

BLMN SAFSATAYA YANITI 37

karmak yaplara geildiidir. Formlletirirsek, sre, szgelimi ilkin iki elementle balamtr; a ile b'nin birlemesi olasl diyelim yzde 50'dir; ab olutuktan sonra ona c elementinin taklmas da yzde 50; abf ye d elementinin taklmas da yzde 50; ya da ona benzer olaslklar. Tmnn bir anda olutuu sav ve bunun olanaksz olasl, evrimcilere yklenemez. Gerekten, binyllk bir narn o anki biimini almasnda milyarlarca rastlant (insann ya da bir yaratcnn kastnn rn olmayan olay anlamnda rastlant) devreye girmi olabilir. Ama bunlar "olaslk" deil, "olan" eylerdir. Olann olasl olmaz. Sonucu alnm olan ma kimin kazanaca yolunda olaslk hesaplar yaplmaz. "Olan olmu, biten bitmitir." 00 Byle bir olanaksz olaslktan, o narn o biimiyle yeniden ve bir anda oluturulmas tartlrken sz edilebilir. Ki bu da, yaratmadan baka bir ey deildir. Olanaksz olan, zaman (olaylarn ard sral) olgusunu dlayan yaratmadr. Hele yoktan yaratma, bilim dnyasnn kavram deildir. Baz dinlerde bile, yaratan iin, daha nce var olan kaos durumunda bulunan maddeye biim, dzen verme savyla yetinilir. Yaratlan ey, yazarn syledii gibi "grnt" bile olsa, varl bir beyni, ona ulaan bir dalgay ya da elektrik sinyallerinin ve uyarcnn kayna maddelerin varln gerektirdiinden, yoktan var edilemez. Bilimsel aklamalar, maddenin ve enerjinin yoktan var, vardan yok edilemeyecekleri varsaymlarna dayandrlarak iletilir. Yarat savnda elbette bulunulmutur; bulunulabilinir. Ama bu savlar, kampusun dnda ileri srlmelidir. Varln, olgularn, olaylarn, erekselliki yarat kavramyla aklanmas dine zgdr. Nedenselliki varolu kavramyla iletilen bilimsel aklamayla birletirilemez. Bu nedenle "bilimsel yaratllk" bir dnsel ucubedir. Harun Yahya da bu iki birlemezi birlemeye zorlarken, bir ucube yaratmaktadr: Varln ve olaylarn, yalnzca kafamzdaki grntler olup, onlarn aslnda var olmadklarm sylemektedir. Var olann grntleri yaratan Allah olduunu, stelik grntleri, bir kez yaratp brakmakla kalmayp, her an yeniden yarattm (grnt dedii beyniyle) kavramtr. (?) Ki bu, bilime uymad gibi, gelmi gemi hibir dine de uymamaktadr; ne de gnlk yaln pratiklerimize uymaktadr. Bir al,
11) Bu deyii bir rencimin yazl kdmdaki (baka bir balamda ve bir baka anlamda kulland) szden aldm.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bir acy giderebilirsiniz. Ama ac, ama alk bir grnt ise, onu deitirmeye gerek kalr m? Deitirmek istesen de nasl deitirebilirsin? Ala yol aan nedeni (ya da grnty) stelik Tanr grntleri her an yeniden yaratrken, sen, neden olan grnty onu etkileyerek deitirip sonu olan grnty deitirmeyi nasl umabilirsin. En iyisi otur oturduun yerde. Yazar, Allah'a grnty her an yeniden yaratma keyfini tandktan sonra, olaylarn ard sral (dzeni) ile ilgili bir sorunun yandalarna sorulmas durumunda dlecek gl grm. Bunun da bir aklamasn sunmu. Yamurdan kaarken doluya tutulmaya benzese de, aklama (s. 124) yle: "Allah grntleri bir sra, bir dzen ile yaratr"; "bir iek grnts yaratmadan nce, bir tohum grnts yaratr"! Neden? Yant yok. Buna syleyecek hibir szm yok! Yazarn ileri srd grntnn karlkszlm (yokluunu) gstermek iin harcadm bunca zamana dorusu acdm. Elime hibir ey gemeyeceini ve okuyucuya bilinenler dnda bir eyin varln gsteremeyeceimi, iin banda biliyordum. Benimkisi bir hayaleti kovalamak oldu.

Damla damla
Yazarn bilime baz katklarm (!) anmadan geemeyeceim:
Bilim, Allah'n kanunlarn kefetmeye, aklamaya ve kayda geirmeye yardmc olan yntemler btndr, (s.8)

Tapmaklarda hangi yasalar kefediliyor acaba?


Hcrenin deil kendisi, mitokondri, ribozom vs. organellerinden bir tanesi bile setezlenemez.<12) (s, 60) Canlln her aamas bizlere Allah'n varln ve gcn kantlayan bir delil niteliindedir/ B) (s.78).

12) Yazarm Urey-Miller ( 1 9 5 3 ) deneyi benzeri deneylerden kanldn yazmasna karlk, bkz. Gzen Erdem, "lk Canlmm Ortaya k", Cumhuriyet Biim Teltni, No: 581, ( 1 9 9 8 ) \ l e bu yolda yeni yeni deneylerin yapld, bunlarda da biyo-organellerm elde edildii anlatldktan sonra, yazarm ABD'li meslektalaryla gerekletirdii (1992'de Science dergisinde yaymlanan) aratrmalarndan sz edilmektedir. Buna gre proteinlerden nce olutuu kantlanan en ksas 70 zincirli olan RNA moleklnn laboratuvarda 14 zinciri sentezlenmi bulunmaktadr. Aratrmac yazar, tmnn sentezlenebileceinden kukusunun bulunmadn yazmaktadr. 13) jacob, (Mmknlerin Oyunu, s . l l ' d e ) bunun tam kart bir grle, "Bu kavram bugn btn biyolojiye egemendir; nk en eitli alanlarda, onsuz yaltlm

BLMN SAFSATAYA YANITI 39

Yaam, organizmay oluturan paralarn ya da molekllerin bir arada bulunmasndan ok daha te metafizik bir kavramdr. Yaam Allah'n 'Hayy' (hayat sahibi) sfatnn yansmasdr. Ancak O'nun dilemesiyle balar, srer ve sona erer... Her ey gibi yaam da Allah'n tek bir '01' emri ile olur. (s.86) Tabiat kanunlar dediimiz eyler Allah'n grntleri bir dzene gre yaratmasndan baka bir ey deildir... Gemilerin srekli yzer ekilde yaratlmasn bizler suyun kaldrma kuvveti olarak yorumlarz. Gerekteyse ayetlerde 'kular gkte Allah'tan bakas tutmuyor' veya 'gemileri sizin iin yzdrr' gibi ifadeler, doada herhangi bir g olmad, Allah'n olaylar bu ekilde dzenlediini anlatmaktadr.0'0 (s. 124).

YARATILI ATLASFNA ELETR: EVRM ARTIK BR OLGUDUR


Byk Patlama (bugn iin) hl bir kuram konumunda bulunsa da, evrim "kuram" saylmaktan km bir olgu konumuna ykselmitir. "Yaratl" bir inan olmasna karn dorulanm olmasa da, yanllanabilir olmasna baklarak bir kuram saylabilir. "Yetkin yaratl" ise olgulara uymayan "yanllanm kuram" durumundadr. "Bilimsel yaratllk" savma gelince, bilimsel nedenselliki epistemolojik anlayla elde edilmi bilgilerin erekselliki inanlar iin (ktye) kullanm olup "kuram" deeri bile yoktur. Bir dnsel ucubedir. Neden? Yukardaki Evrim Aldatmaas kitab iin sylenenler Yaratl Atlas iin de sylenebilir. Savlar deimemitir. Ne var ki geen sre iinde eletirilen kitap (alt kiloya kp) arlamca, eletiriler hafif kalmtr. Buna oranla eletiriler de arlatrlmal, "Kltrel evrim geirilmemitir" gibi yeni desteklere yeni eletiriler getirilmelidir.
bir durumda kalacak gzlemler ynn bir araya getirmektedir. nk yaayan dnyann ve onun olaanst eitliliinin bir aklamasn salamaktadr" dedikten sonra (s.49-50'de) unlar sylemektedir: "Evrim izleri bugn, hcrelerimizin her birinde karmza kmaktadr. Yzylmzn bandan bu yana birikmi olan verileri modern Darwincilik'e ok vakm bir kuram olmakszn aklamak artk imknsz hale gelmitir. Bu kuramn btnl iinde bir gn rtlebilme olasl, imdiki halde sfra'yakndr." 14) jacob, ( s . l 18'de) sanki kafasnda Harun Yahya iin yant hazrlam gibi: "Eer m a y m u n u n stne zplamak (sramak) istedii dal iin oluturduu grntn n gerekle hibir ilgisi bulunmasayd, ortada maymun kalmazd" diye yazmaktadr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Ne var ki, eletiri konusunda "bilime kar dinden yana" olanlarn (avantas var m bilmiyorum ama) bir avantaj vardr: Ulatklar (ilkokul rencisinden a5) milletvekillerine) insanlar, fosillerin anlamn ve yorumunu onlar ortaya karan uzmanlarn yazlarn ve yorumlarn okumadan sz konusu yapttan renmektedirler. Paleontologlarm, arkeologlarn, paleoatropologlarm, paleobotanikilerin, zoologlarn, fizik antropologlarn, kltrel antropologlarn, ileri zmleme ve tarihlendirme (rnein C14 radyokarbon tarihlemesi) yntemleriyle ulatklar bilgileri ve bu bilgilere dayanan evrim biyologlarnn, molekler biyoloji uzmanlarnn ne yazdklarm bilmeden, bu ar Afas'm resimlerinin bysyle etkisi altnda ezilmektedirler. Bu soruna zm bulunmal.

Bir kuramn kantlanmam olmas, seenek kuramn doruluunun kantlanmas anlamna gelmez
Yaptta (yukardaki yazda eletirilen "bir ey -madde- yoksa, Tanr vardr" tr) mantk hatalar bulunmaktadr. rnein bir kuramn kantlanmam olmas, ona seenek kuramn (ya da kuramlardan birinin) doruluunun kantlanmas anlamna gelmez. Doada nedensel rastlantnn deil, erekli dzenin, bulunduu saptanm olsa bile, bu zorunlu olarak o dzeni belli (tek) bir Tanrnn yaratt (tek) sonucuna gtrmez. Sz konusu "dzen" saptamasna ek olarak a) Tanrnn varlnn da kantlanmas + b) O dzeni yaratann o (tek) Tanr olduunun kantlanmas + c) Erekledii gibi ilediinin de gsterilmesi gerekir. nk ortada ayn deerde baka kuramlar da durmaktadr. rnein panteist kuramda Tanr ile evreni, yaratan ile yaratlan ayrmayp, erek, tasarm ve dzenin doann iinde bulunduu, doann kendisini yaratan (hi deilse bilinmeyen varoluundan sonra) kendi kendini reten, deitiren, gelitiren bir yapya sahip olduu ileri srlmektedir. Bir baka kuram olan Aristo telescilik'te, yaratcnn kabul edilmesine karn, yaratcnn yarattnn iine "yetkinleme erei" (telos) koyup ona ilk hareketi (orimus mobile) verdikten
15) Aas bir fakltenin retim yelerine (parasz) datlm. Bir arkadam gsterip "Seni daha ok ilgilendirir, al" deyince, ilkokula balam olu "Verme, resimlerine bakyorum" dedi.

BLMN SAFSATAYA YANITI 41

sonra kendi bana brakp evrimini izledii ileri srlr. Yani yarat ile evrimin bile birbirini zorunlu olarak dlamayaca sylenebilir. Bu anlayn bir baka rneini Katolik filozof Francamer vermitir.(16) Kitab Mukaddes1 te (ou kere anlamn dnmeden) Tanrnn insan kendi suretinde yarattn (Kuran'da stelik kendi ruhundan flediini - A. .) okuduumuzu anmsatr. Bunun, insann da yaratan gibi bir yaratc olduu anlamna geldiini syler. Evrimi yadsmak yle dursun, insann Tanryla el ele doay ve kendini yetkinletirme yolunda yrd sonucuna varr.

"Yetkin yaratlma" sav geree uyuyor mu?


Atlas'ta bir baka mantk hatas (ya da mantk numaras) her bir canl trnn tek tek ele alnp okurun, o trn evrim geirmeyip yetkin olduu sonucuna zorlanmasdr. Evrim trler, hatta tm canllar apnda bir sorundur. Bir tr tekilerle karlatrlmadka elbette birinin (bu ara insann) daha evrimlemi olup olmad sylenemez. Ama tek tek ele alnnca trlerin yetkin olup olmad da sylenemez. rnein, byk kedilerden tann kaplana gre daha hzl komas, bu konuda kaplandan daha yetkin olduunu syleme olana verir. Ama buradan gidilerek bile tm trlerin yetkin yaratld sylenemez. nk komada kaplan itadan yetkin deildir. Aslnda deil insan, hibir canl tr iin mutlak anlamda "yetkin" kavram kullanlamaz. Bir trn ancak tekinden "daha yetkin" olduu sylenebilir. Bu durumda btn canl trlerinin yetkin yaratld sav (kuramsal dzeyde bile) gme gider. Bir de "yetkin yaratlma" savn gerekliin snavndan geirelim. Kedinin "temizlik organlarnn yetkin bir temizlik saladn kim syleyebilir? Kiri yalayp yutmak m yetkinliktir, insan gibi ykamak m? Kald ki "kedi temizlii" bile yetersizdir. Bana ancak patisini yalayarak onun kanalyla ulap temizleyebilmektedir. Srtna ise hi ulaamamaktadr. Kpee gelelim, yaamnda dileri kadar nemli olan koma yetenei, terleyemedii iin darboaza taklmaktadr. Hzl enerji kullanma sonucu oluan suyun dili bir kar karp nefes
16) Bkz. H. Gksel - A. enel (ev. ve der.), Biyoteknolojl, Genetik Mhendislii ve nsanln Gelecei, V Yaynlar, Ankara, 1987, dizin.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

nefese kalmakla atlmaya allmasnn yetkinlik neresinde? BBC'nin 2007 banda gsterime giren bir doa belgeselinde ok zel bir kelebek tr grntlenmitir. Baharn bir gnnde, ama tek bir gnnde kozalarndan kp, trtllktan metamorfoz geirerek kelebee dnp, iftleip yumurta brakp lmektedirler. "Bir gn de olsa mutlu yaamlardr, bu da bir yetkinliktir" denebilir. Ama bir gn yaamalarnn nedeni mutlu olup yaama doymalar deil (evrimlerinde ters bir mutasyon sonucu olmal), azlarnn ve anslerinin bulunmamasdr. "Kamili mahlkat" (yaratklarn en yetkini) insana gelelim. lkel dnem yaad yaamad, gemiinde yamyamlk vard yoktu, bir yana brakalm. amz ilkel topluluklarndan biri, emperyalist ngilizlerin aday ele geirdikten sonra kafatas avcln yasaklamalar zerine (Gordon Childe'm Tarihte Neler Oldu kitabnda yazdna gre) yaamlarnn anlamn ve evkini yitirmi, ikiye vurmu, remez olup yok olua gemilerdir. lkel kafatas avclar m yetkin, emperyalist ngilizler mi?

nsann kltrel evrimi yok mu?


Bu ereve daha baarl uyarlanmayla tanmlanan biyolojik (organik) evrimden ok kltrel evrimle ilgilidir. slam felsefesinden biyolojik evrimin kabul edilmedii sonucuna varlsa da, kltrel evrimin de yadsnd sylenemez. slamln "ca~ hiliye devri"nden kurtulmas bal bama bir kltrel evrim saylmaktadr. Ama biz Afas'ta gryoruz ki, (slam adna m deil mi, belirsiz) insanln kltrel evrimi de yadsnmakta, rnein ta ann yaanmad, ilk dinin tektanrl olduu ileri srlmektedir. Bu, kuramda yalnz evrim biyolojisine deil, tarih bilimine de kar kmaktr. Gee kuram brakp duruma bakalm. Ur kral mezarlarnda, Cang ef gmlerinde, nka, Aztek tapmaklarnda, hatta Tevrat'ta, yaklm ocuk kurban sunulan Kenan Tanrs Molok ile ilgili bilgilerde, kurban (stelik Tanr adna kurban) olgusunun binlerce somut kant ortaya karlmtr. O toplumlarn insanlar da Tanrnn yaratt yetkin canllard. Sonra insan kurban kaldrld. Son rneklerinden biri gene emperyalist ngilizlerin Hindistan'da yasaklad, len Brahman din adamyla birlikte karsnn diri diri yaklarak kur-

BLMN SAFSATAYA YANITI 43

ba edilmesi kalmasyd, insan kurban geleneinin almas bir kltrel evrim saylmayacak m? Bu soruya, "nsan kurban kalkm olsa da, din savalar, etnik arndrmalar, uluslar aras savalar, engizisyon, Naziler ok daha fazla insan kurban etti" yant verilebilir. O zaman da insann yaratldndan beri, yaratld biimiyle "yetkin" olduu sav tehlikeye girer. Ayrca her eyi her an yetkin yaratan bir Tanrdan sz ediliyorsa, onun yetkin yaratklarnn bu "dzen"lerine kar kmak, Tanrnn yaratna ve dzenine kar kmak olmaz m? Smrz, savasz, daha iyi bir insanlk (insanln kltrel evrimi) iin aba gstermenin ne gerei kalr? Zaten (Aids'n mant izlenirse) durumu insan deitiremez; her eyi her an Allah yaratyorsa, insan bir ey yapmyor, yapamaz demektir. Hadi Tanr yaptryor denirse, bu kez tm ldrme, yaralama, ikence, Hiroima olaylarnn sorumluluu Tanrya yklenmi, fatura Tanrya kesilmi olmaz m? Biyolojik evrim kabul edilmeyip, onun dzenei mutasyonlar yadsmamaymca, tm mutasyonlarm zararl ve dzeni bozucu olduu kaamayla kurtulunmak istenmiti. Yant, bunun uzun zamandaki toptan sonucu "tersine evrim" olur diye verilmiti. Kltrel evrimin yadsnmasnda da benzeri bir kaamaa bavurulduu anlalyor: Totemcilikten, oktanrc dinlerden tektanrc dine doru kltrel bir evrim olmamtr. Olsa olsa ta batan tektanrl olan dinin yozla tr iknasyla oktanrclk kmtr, deniyor. Tanrnn yetkin yapt ve dzeni bu konuda da bozulmaya, yozlamaya ak. Kltrel evrim yok, yalnzca kltrel birikim varsa ve deime hep kltrel yozlama ynnde oluyorsa, kltrel birikim de tek geri vitesiyle ileyip insanl "tersine evrim" yolna sokacak demektir, lem gider mersine (evrime), biz gideriz tersine, (nereye?)

Evrim dncesi, artk bir kuram deil, bir olgunun dile getirilii
Yaratl Ailas'nda savunulan grlerin neresini tutsan elinde kalyor. Evrim kuramnn gerei yanstmad yolundaki savlar, bundan bir 50 yl nce kulaa ho gelebilirdi. Artk ok ge. Genetikbilim geliip biyoteknoloji uygulamalar balamadan bu yazdklarnzla, resimlediklerinizle bugnknden ok daha fazla insann akln elebilirdiniz. Bu olananz bugn

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

hzla daralyor. Bir diyabet (eker) hastas dnn. nslin inesi alacak. Eskiden sr, domuz karacierlerinden ok masrafl bir srele szlen bu hormon, bugn E. koli olarak bilmen bir bakterinin karlan bir gen yerine insann inslin sentezleyen geninin yaptrlmasyla yaratlan yeni bir bakteri trne rettiriliyor. Bu i iin 60 milyon hayvan karacieri yerine ekerli su dolu 200 kiloluk bir fermantasyon kazanma rDNA (DNA's deitirilmi) bakteriler bulunan birka damla katmak yetiyor.<17) Bakteriler ekerli suyla rerken o genin sentezledii inslin de oalyor. Sonra bu szlp biyoteknoloji rn inslin olarak (en az on yldr) eczanelerde (ineinkinden ok daha ucuza) satlyor. eker hastas olarak (kitabna inanm olsanz da) Adnan Hoca'ya deil doktora bavurduunuzda, reeteye bu ilac sarp elinize veriyor. Genetik yapsyla oynanm (yani evrimden geirilmi) inslin ilacn evrime kar olduunuz iin kabul etmeyip kullanmayacak msnz? Kullanrsanz (ve hl evrime karysamz) rnnden yararlandnz bir gerei yadsm duruma dmez misiniz? zetle evrim dncesi, artk 50 yl nce olduu gibi bir olaslktan sz eden bir kuram deil, bir olgunun dile getirilii/185 Laboratuvarda (doa sreleri taklit edilerek) gerekletirilen bir olayn, doada, kendiliinden (evet, evet, rastlantyla) gereklemesinin nnde ne gibi bir engel var (gene rastlantlar dnda)? stelik elimizde byle bir mutasyonun ve yeni bir bitki trnn evriminin somut kamu da var: nsanlar kltrel evrimle yabani tahl toplayclndan reticiliine getikten sonra, nce sulama mutasyon yaratp evcil buday rkn oluturmutur. Ama bu evcil tahla Hazar dolaylarnda keiyzl ot (Aegilops squarossa) bitkisinin baz genleri karnca, hamuruna zmeklilik kazandran gltenli "ekmeklik buday" ( Triticum aestirum) rastlantyla olumutur. Rastlantyla oluan bu genetik deiikliin, her tohum bire elli tohumluk baaklaryla kopyalannca (redplikasyon sreciyle) dzenlilik kazanmasyla, bugn hamurunun (glten yznden) esnekliiyle analarmzn, alarmzn harikalar yaratt ekmeklik budaya kavuulmutur. (19) Dolaysyla evrimin artk bir kuram olmaktan te bir olguyu yansttm
17) Bkz. agm. 18) Bkz. A. enel, nsn ve Evrim Gerei, zgr niversite Kitapl yayn, Ankara, 2003. 19) Bkz. A. enel, insanlk Tarifti, imge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2006, s.313.

BLMN SAFSATAYA YANITI 45

gsmz gere gere syleyebiliriz.

Karmak yaplatn domas iin, evrendeki atom saysn aan olaslklar gerekmez
Rastlantlarda olaslk oran yanlgsna, almalarnda istatistik, matematik yntemler kullanan ilgili doa bilimcilerince yant verilmi olmal ya da verilecektir. Ama bu savdaki zayf noktay grmek iin doa bilimcisi olmak gerekmez: Evrim biyologlarnn hibirisi, tm genlerin rastlantyla bir araya gelmesiyle bir canl trnn oluacan sylemiyor. Sylenen, en yaln yaplardan (bir yaratcnn erekli yaratsyla deil anlamnda) rastlantyla zaman iinde eklenen molekllerle giderek karmaklaaca. Buna gre iki moleklden oluan bir gen parasna 3. molekln eklenmesi olasl diyelim yzde l'dir. molekllye 4.snn de (geecek belki 10 belki 100 yl iinde) eklenmesi olasl da yzde 1 olsun. Byle byle yz binlerce, milyonlarca yl iinde karmak yaplarn domas iin hi de evrendeki atom saysn aan olaslklar gerekmez. "Karmak bir yapmm btn paralarnn ayn anda eksiksiz olarak bir araya gelmesiyle bir organn ya da canimin yaamaya ilev gstermeye balamas" olanaksz derecede olasl gerektirip, tam da "yaratma" savma yneltilebilecek en gl eletirilerden biri olup, bunun bilimsel yaratclk savn savunan yazar(lar)ca gelitirilmi olmas, (byle bir amalar olmadna gre) rastlantnn kendilerine oynad ac bir oyun olmal!

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DO; Genoii projesi, evrim teorisi telimde hibir bulgu ortaya koymamaktadr YANIT: Genom projesi, evrim kuramnn geerliliini gzler nne serdi
"Genom projesi, evrim teorisi lehinde hibir bulgu ortaya koymamaktadr. Aksine, canllar arasnda DNA ve gen yaplarna dayanlarak, bir 'evrimsel hayat aac' oluturulmayacam ortaya koymu ve Darwinizm'e byk bir darbe indirmitir."
(http;//www.harunyahya.org)

Do. Dr. Ergi Deniz zsoy


Hacettepe v. Biyoloji Blm retim yesi

Genom projelerinin evrim kurammm geerliim bir kez daha-ayrmtl olarak-gzler nne serdii ve evrimlemenin dnda, canl varl ve eitliliini aklayan baka herhangi bir yaklam mutlak biimde dlayan bir olgusal kesinlik salad iyi bilinir. Grece daha az sayda genle yaplan karlatrmalar ile yaam aacnn karlmas -rnein mitokondide yer alan sitokrom-C enziminin aminoasit ya da nkleotid dizileri farknn anatomi ve morfoloji asndan birbirine deiik akrabalk dzeyleri sergileyen canllarda, molekler yaknlk ls olarak kullanlmas- genom dizileri ncesi evrimsel biyolojinin yaygn bir pratiidir. 200'Ji yllarn bandan itibaren, insan ve genetiin gzde model canls Drosophila dahil, yzlerce trn genom dizisi karlmtr ve dizi sonularnn ortaya koyduu biyolojik bilgi zenginlii yeni trlerin dizi analizlerini tevik

BLMN SAFSATAYA YANITI 47

ettiinden, teknik adan genom dizilerinin kolay karlmasn salayan hzl yntemler srekli gelitirilip kullanlmaktadr. Genom dizilerinin evrimsel yaam aac asndan gsterdii en tipik zellik, onlarca ya da yzlerce gen yerine, binlerce gen ve genetik elementin kullanlmasyla daha geni perspektiften, genom evrimlerinin doal seilimsel ve rastlantsal izlerini takip ederek aacm daha hassas ve ayrntl biimde ortaya konmasdr. Aralarnda morfoloji, anatomi ve fizyoloji ksaca biyolojik yap ve sreler asndan grnr benzerlik tamayan canllar arasnda, genom dizilerinin karlmasyla keskin benzerlik olduunun kefedilmesi, genom dzeyinde evrimsel ilikileri alglamann rutin yollarndan biri haline gelmitir. rnein, denizkestanesi (Sfrngy/oceniroius purpuratus) genomu 814 milyon baz ifti ve 23.500 geni ile, sanldndan daha karmak bir baklk ve alg-duyu sistemine sahip olmasyla karmza kmaktadr. nsan ve dier omurgallarda da temel ilevleri olan birok gene sahip bu basit grnl canl, sinekler ve. solucanlarda bulunan pek ok geni iermemekte, genetik adan daha ok omurgalya benzemektedir. Evrensel baklk sisteminin evrimi hakknda nemli bilgiler salayan bu "diken yuma", "indirgenemez karmaklk rn, mucizevi yaratk" insanmkine hayli benzer yaamsal nolekler srelere sahiptir. Genom dizi analizi, rnein, insan ve empanze arasndaki genetik uzaklk lsn tm genoma yaylm belirteler ile daha kesin hale getirmitir ve dahas, biyolojik adan modern insan ile empanze arasndaki ilevsel ve bilisel farkn, 80 kadar genin, empanze ile insann son ortak atalarndan bu yana geen yaklak 7 milyon yl boyunca hzl evrimlemesiyle (grece yksek hzl doal seilim ile) ortaya ktna iaret etmektedir. Evrimsel-yaam aac, genom projeleri ile, daha duyarl ve gereki biimde ele alnmaktadr, Genom dizileri, evrimsel yaam aacnn ana dallarnn yerlerini daha da belirginletirmekte, tr ya da cins dzeyindeki ayrlmalar gsteren alms yan-dal beklerini ve balant yerlerini (nodal topolojileri) daha duyarl biimde ele almamz salamaktadr. 2007 ylmm genetik ve evrimsel biyoloji asndan en nemli olay, dnyann farkl corafya ve ekolojilerinden rneklenen 12 Drosophia trnn genom dizilerinin yaymlanmasdr. Bu dizilerin deiik dzeydeki ilevsel, kkene ilikin, dnyadaki evrimsel damlarm ele alan ve Nature dergisinde yaymlanan

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ara makalelerin ve Genetics, PloS Biology gibi son derece yksek dzey dergilerde yaymlanan 50 kadar yan makalenin gsterdii ' arpc resim, 1500 civarndaki Drosophila trleri ve omurgallar dahil pek ok canl grubunun birbiriyle tarihsel (evrimsel) yaknlk ve uzaklk derecelerine k tutmaktadr. Harun Yahya ve grubunun genom projelerinin ortaya koyduu durumla ilgili syledikleri, her zamanki gibi, akl almaz inatla savunulan uydurmalarn sav diye yutturulmaya alldn ifa eden, insan d dnyayla iletiim kurabilecek zekdan yoksun ve son 400 yln bilimsel birikiminden habersiz varsayan, gerekle ilgisiz sz dizilerinden ibarettir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 49

DDA: Canllar milyonlarca yldr deimiyor; milyonlarca yllk fosiller bunun ispatdr YANIT: Fosiller evrimin kantdr*
"Canllar milyonlarca yldr deimiyor. Milyonlarca yllk fosiller bunun ispatdr. Fosil kaytlar duraandr."

(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.36; Yimjfh Atlas 2, s.38)

Prof. Dr. Mehmet Saian


T Avrasya Yer Biiimleri Enstits

Sadece paleontolojinin (fosilbilim) deil, birok bilim dalnn gsterdii gibi canllar milyonlarca yldr srekli deiiyor. Deien sadece canllar deil, gezegenimiz tmden deiim halinde. Evrim denince akla hep canllarla ilgili olarak biyolojik evrim gelir. Ancak evrim evrenseldir ve tarihsel kuramdr. Dnyann 4,5 milyar yl ncesinden gnmze kadar geen sre iinde devaml deitii, yalnz canllarn deil ktalarn, okyanuslarn, atmosferin de deiime urad bilinen bir gerektir. Dnya dinamiktir. Ktalar hareket eder, depremler olur, yanardalar patlar, magmalar kar; akarsular karalar andrr, okyanuslarn yksek enerjili dev dalgalan kylar dver, andrr; bunun sonucunda kylar deiir.
Yant, Prof. Dr. Mehmet Sakm ile yaptmz syleiden derledik.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Dnyann jeolojik evrimi, canlln evrimiyle yan yana ve i ie yrr. Biyolojik evrimde en byk deiimleri salayanlar, ktalarn hareketleri ve corafi izolasyonlar gibi evresel deiimlerdir. Bu dinamikliin iinde, her eyi hareketsiz klarsanz; hibir eyi anlayamazsnz. Bu hareketlilii zaman boyutu iinde dnrseniz, o zaman deiimi anlamanz mmkn olabilir. rnein kayalar andran akarsu aman malzemeyi ne yapar gibi basit bir soruya yant arayabiliriz. Koskocaman bir kaya anarak nasl ve neye deiecektir? nsan bu deiimi gzleyebilir mi? Bunun gibi sorular evrim dncesinin anlalmasna kolaylk salayacaktr. Bu konuda zaman lekleri nem kazanr. nsan, gndz ile gece ya da mevsimlerin deiimini kabul edebilir. Neden ktalarn, okyanuslarn, canllarn deiimini alglayamaz ya da kabullenemez? Bunun nedeni ok basit. nsa yalnzca yaad zaman lei iinde kalmaktadr. Belki tarihsel olarak biraz daha eskilere gidebilir, yazl tarihi alglayabilir. rnein bir Osmanl padiahnn yaamn, o dnemin kyafetlerini, ya da savalarda kullanlan silahlar, sava aralarn mzelerde grp dnebilir. O savalarn zaman ve meknlarm hayal edebilir. Zaman aral genilediinde insan nasl dnebilecektir? Bunu yaparken nelere gereksinimi olacaktr? nsan dinozorlar dnemini hayal edebilir mi? Bu dev srngenler nasl bir yerde yaad? Havada uup, denizde yzdler mi? Ne yediler, ne itiler? Nasl rediler? Gnmzde yayorlar m? Bunun gibi birok soruya nasl cevap verebiliriz? Ortaya ktklar 240 milyon yl ncesinden dnya yaamndan ekildikleri 65 milyon yl ncesine kadar geen "175 milyon yllk yaam" sresini nasl dneceiz? Bu zaman nasl hayal edebileceiz? Bir gn nce ne yediini bile hatrlayamayan insan, bu muazzam sreyi, geen olaylar, hayat, ktalarn hareketini, iklimi, atmosferi, okyanuslarn deiimini nasl dnebilecek? Bana ne bunlardan diyebilirsiniz. Ancak, ilgili bilgi dzeyiniz gelitike, bu size baz zellikler de kazandracaktr. Gezegenimizde hibir ey olutuu gibi kalmamaktadr. rnein, Hindistan'n Asya ktasna arpmasyla Himalaya Dalan 8850 m ykselmitir, en yksek blmlerinde dahi, bugn hl denizlerde yaayan ya da yaamlar son bulmu

BLMN SAFSATAYA YANITI 51

canllarn fosillerini bulabilirsiniz. Alp Dalar'nda da yle. Anadolu'da da, Van ve Mu Blgesi'nde de bir zamanlar buralarn sularla kapl olduunu gsteren deniz canllarnn fosillerini bulursunuz. Dnyann birtakm tektonik hareketleri sonucunda, bir zamanlar deniz olan dnya corafyasnn bir blm kara haline gelmi, bir ksm da ykselmitir ve fosiller de gemi jeolojik dnemlerin kaytlar olarak oralarda kalmtr. Trakya ve Kkekmece'de gergedann, Mastodon'un (filgiller), kl dili kaplann veya zrafa fosillerinin ne ii vardr? Bunlarn hepsi deiim, geliim ve evrimin sonucu deil midir? Fosiller bize neyi anlatr? Bulunduu blgenin corafyas hakknda bilgi verir, canllk tarihi boyunca basitten karmaa doru ortaya kan canllar, yok olan canllar, yaamn srdren canllar, bunlarn arasndaki gei formlarm anlatr. Fosiller evrimin zaman iindeki kaytlardr. Canl gruplarndaki eitlenme milyonlarca yl iinde, deien evre koullarna uyum salamayla birlikte olmutur; fosil kaytlar canllardaki ortak ve deimeyen zelliklerin yan sra, deien zellikleri de belgeler. Evrim basamann en alt srasnda yer alan tekhcreli canllarla bugn hl bir arada yaamaktayz. Ama canlln bu ilk rnekleriyle ayn dnemde, rnein memelilerin olmadn da biliyoruz. Paleontoloji biliminin tarihi eskidir, Eski Yunan'dan bu yana insanlar fosillerin nasl olutuu ve ne anlatt zerine kafa yormulardr. Fosillerin talar iinde olmas akllarm kurcalamtr. Bu canl, nasl bu katnn iine girmitir diye sormulardr, ilk kez 1666'da Danimarkal bilgin Niels Stensen ya da ksaca Steno, De Soido ntra Sodum Naturaliter Contento Dissertationis Prodromus (Katlar inde Doal Olarak Bulunan Katlar Hakknda Bir Teze Medhal) ismiyle yaymlad eserinde, net bir aklama getirmitir: Bir denizkestanesi ya da bir kpekbal dii veya denizkabuklusu, bulunduu denizel ortamdaki kellerin zaman iinde katlamasyla, o kellerin iinde yer almtr. Gezegenin milyarlarca yl sren tarihinde gei formlar, evrimin anlalmasnda nemli fosil kaytlardr. Sulardan karalara k, iki-yaamllardan srngenlere, kulara ve memelilere giden yaklak 370 milyon yl gibi inanlmaz bir zaman iinde deiim kanlmazdr. Deien iklimler, deien

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ortam koullar, buna uyum salamaya alan canllar, doal ayklanma, corafi izolasyonlar ve sonrasnda gei formlar, deiim ve evrim. Ancak bu deiimi belgeleyen fosiller bir tane olmayacaktr. Deiim bir zincirin halkalardr. Her bir halkay bulmak paleontoloun iidir. Ancak bu halkalar doann fiziksel etkilerinden korunmu olmaldr. Milyonlarca yl boyunca, doann gizleyebildii bir halkay bulmak tmyle bir anstr; genelde de paleontolojideki bilgi birikimini hkim olmay gerektirir. Bir rnek verelim: Ku fosillerini bulmak zordur, nk uarlar. lp derlerse, le yiyiciler tarafndan paralanrlar. Nerede bulabilirsiniz tam bir ku fosilini? Kularn en iyi fosilleebildikleri yerler, lagn denilen son derece sakin, karayla deniz arasndaki s sulardr. Hayvan uarken ld diyelim ya da kanatlan sland ve uamad; yavaa suyun iine batacaktr, uzun zaman iinde dibe kecektir. zerini rtmek iin gerekli malzeme, sspansiyon halinde suda asldr ve yava yava kuun stn rtecektir, Tabii bu arada kuun iskeleti dalmayacak, korunacaktr. Ortamn son derece sakin, yer hareketlerinden vs. uzak olmas gerekir. Bu koullarn hepsi bir araya geldiinde ku fosilleebilir. Bu kadar zor fosilleme koullar ve gnmze kadar geen milyonlarca yl; fosil bulmay, uval iinde ine aramak kadar zor bir ie dndrr. "Gei formlar yoktur" demek, ok kolaydr. Bu fosilleri elde etmek o kadar zordur ki, "yoktur" demek, insanlara daha kolay gelir. 1990larn banda in'in kuzeydousunda Liaoning Eyaleti'nde bir oban ilk tyl dinozor fosilini lagn kelleri iinde bulur. Bu kellerin ok sayda fosil barndrd ksa srede anlalacaktr. Blgede bilim insanlar tarafndan yaplan youn aratrmalar, birok tyl dinozor fosilinin varln ortaya karmtr. Bulunan fosillerin her biri, dinozorlarla kular arasnda yeni bir aamaya ait gei formu oluturmaktadr. Bu fosil kantlar, kularn "yaayan dinozorlar" olduu fikrini desteklemitir. Jura Dnemi sonlar ve Kretase'nin balar (145-121 milyon yl nce) tyl dinozorlarn zamandr. Gnmzde yaplan birok aratrmada bilim adamlar kularn birer dinozor olduu konusunda ve zellikle iskelet sistemleri hakknda gl veriler elde etmitir. Omurgallarn ku snf,

BLMN SAFSATAYA YANITI 53

bu kantlarla yerini tyl dinozorlara terk etmi grlmektedir. Daha birok gei formu ayrntl almalarla gn na karlmay beklemektedir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Evrimin kantlar: Fosiller*


Aydnlanma anda evrim dncesi ile birlikte fosil de nemli bir rol stlenmitir. Fosiller, Yer'in tarihinde yaam canllarn talam kalntlar ve evrimin en nemli kantlardr. zellikle gei formlarnn fosilleri yaamda evrim zincirinin halkalarm oluturmada nemli kantlardr. Her yeni keif, evrimin bir gerek olduunu vurgular. Yer tarihinin derinliklerindeki yaama yolculuk etmek istiyorsanz, sizi oraya gtrecek "tat" fosillerdir. Bu yazda fosillere ilikin temel bilgileri vermeye altk.

Prof. Dr. Mehmet Sakm


IT Avrasya Yer Bilimleri Enstits

Alman madenci Georgius Agricola (1494-1555) fosili "topraktan kartlan her trl doal nesne" olarak tanmlar. Kelimenin kkeni Latince'dir. "Fossa" ya da "fogio"dur. Topra ya da kayay kazma anlamna gelir. Dier deyile "fosil" topra kazarak kartlan doal bir nesnedir. Yaamn bu talam kalntlar klasik adan beri insanlarn dikkatini ekmitir. Tepedeki denizkabuklusu, deniz kenarndaki baka bir denizkabuklusu ile karlatrldnda bu benzerlik
* Evrimin kaytlarm tu lan fosilbilimine (paleontolojiye) temelden aykr olan "fosiller canllarn milyonlarca yldr deimediinin kantdr" biimindeki safsata karsnda, okuyucuya konuyla igii doyurucu bilimsel bilgi verebilmek iin, Prof. Dr, Mehmet Sakm'm, fosiller ve fosilbilim hakkndaki bu makalesini de sunuyoruz. Makale, Sayn Sakm'm Bilim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda yer alan "Evrimin Kantlar: Fosiller" adl makalesinin baz eklemelerle geniletilmi halidir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 55

karsnda insan hep arp kalmtr. Birisi denizde yaamaktadr, dieri ise kayann iindedir. nsan hep deniz kenarndaki ile karlamtr. Peki ya dieri! te dndrc olan da budur. Denizkabuu nasl olup da o tan iine girmitir. Tan nasl olutuunu anlarsak, fosilin de o tan iine nasl girdiini anlayabiliriz. Canlnn milyonlarca yl nce yaad denizel bir ortamda ldkten sonra deniz tabanna gmlmesiyle birlikte fosilleme sreci balar. Bu bazen ksa olur, bazen de uzun. Ya da hi gereklemez ve fosilleme olmaz. Diyelim ki koullar olutu ve canl fosilleti. Bu olay deniz tabanndaki kellerin (amur, kum, karbonat gibi) katlamasnn eliinde gerekleecek, bylece canimin yaad ortamn da fosillemesiyle canlnn talam kalnts (fosili) katlaan tan iinde yer alacaktr (Steno prensipleri).

Fosile iliisin dncelerin geliimi


Fosil zerine dncelerin en gereki olanlar klasik a doa dnrleri Thales, Anaximander, Pythagoras ve Xenophanes'larm yaad M 500li yllara aittir. Daha o zamanlarda fosillere bakarak bir zamanlar karalarn sular altnda kald dnlmtr. Bu basit ama doa tarihi asndan son derece nemli ngr, ne yazk ki yzyllar boyu unutulacak, yerini ortaan dogma dnceleri alacaktr. Bu dnrlerin sonrasnda slam bilgim bni Sina (Avicenna) 11. yzylda fosillerin oluumunu elastiki kuvvetlere balayacak, ayn yzylda Volga pazarlarnda Sibirya fosil mamutlarn dileri fildii olarak satlacaktr. 12. ve 13. yzylda yaygn dnceye gre fosiller doann bir oyunu ya da kitapta sz edilen tufandan geriye kalan nesnelerdir. 15. yzylda Leonardo da Vinci u gr savunur: "Fosiller byk tufan ile dalara tanmam, ya da topran iinde kendiliinden yetimemitir." 17. yzylda doa bilimlerine ilgi gittike artmtr. Danimarkal bilgin Steno'nun bu bilimlere getirdii eletirel dnce gelecekte zellikle yerbilimlerinde byk r aacaktr. Bu yzylda fosilin nemi ilk kez Steno tarafndan belirtilir. Bununla ilgili dnceler bir deiiklie uramadan 21. yzyla kadar gelecektir. Kayalarn iindeki kpekbal dii fosilini, kel ve yaam ilikisi ile badatrmas konusundaki gr ve bu diin nasl olup da kat bir tan iine girdii konusundaki eseri (1669)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

De Solido ntra Solidum Naturaliter Contento Dissertationis Proromus (Katlar inde Doal Olarak Bulunan Katlar Hakknda Bir Teze Medhal), halen deerini kaybetmemitir. Gnmze kadar halen geerliliini koruyan Steno prensiplerinin yan sra fosillerin tufanclk grlerine katklar dikkati ekmektedir, isveli fiziki ve doa tarihisi Scheuchzer, 1725 ylnda, kireta iinde bulduu byk bir omurgal iskeletini "Homo Diluvii Testis" dier ad ile "Byk tufann tan olan insan" olarak adlandracaktr. Daha nce grd hibir fosile benzemeyen, ancak kafa ve kemik yaps ile insan andran bu iskelet, Scheuchzer'e gre, byk tufanda boulmu bir insana aittir. Ancak, bir yzyl sonra Fransz doa bilimci ve zoolog Cuvier (1769-1832), bunun bir semender fosili olduunu belirtecektir. 19. yzyl, doa bilimleri ve paleontolojinin (fosilbilimin) altn adr. 1834'de paleontoloji szc ile birlikte fosil kelimesi de nem kazanr. Aydnlanma ile balayan gelimeler zellikle doa bilimlerinde kendisini belirgin bir ekilde gsterecektir. Doa bilimlerine damgasn vuran birok gr ve hipotez bu yzylda ortaya atlmtr. Bunlarn banda evrim teorisi gelir. Ayrca gncelcilik ve tekdzecilik gibi prensipler de doa bilimlerinin gelimesine olanak salam, evrim teorisi ile birlikte dnce eklini deitirerek yaam anlaml klan eletirel akln temelini oluturmulardr. Bu yzyldan sonra fosil, doa bilimlerinin en nemli nesnesi halindedir. zellikle dev srngen (dinozor) fosillerinin kefi, fosillere kar ilgiyi bir kat daha artrmtr. Fosili tanyabilmek ve onun hangi canlya ait olduunu bilebilmek iin baz kurallara ve zellikle de bilgilere gereksinim vardr. Daha dorusu fosilin nerde kullanlaca nemlidir. Koleksiyonculuk iin baka, srngenler iin baka ya da bitkiler iin ok daha baka bilgilere ihtiya vardr. klim almalar iin farkl, ortamsal almalar iin farkl fosiller kullanlacandan bunlarla ilgili bilgi birikimleri de farkl olacaktr. Ksaca fosil bilimi o kadar ok ynldr ki nasl kullanlaca kiinin bilgi dzeyinin derinlii ile orantl olmak zorundadr.

Fosil nedir?
v

Fosil, gezegenimizin tarihinde yaamn kendisidir. Bir kaya parasnda milyarlarca yl ncesinin yaamndan artakalan talam kalntlardr. 4,5 milyar yllk gemite yaamn kant-

BLMN SAFSATAYA YANITI 57

lan fosillerdir. Yer tarihinin derinliklerindeki yaama yolculuk etmek istiyorsanz, sizi oraya gtrecek "tat" fosillerdir. Bu heyecanl yolculua ancak fosiller eliinde kabilirsiniz. Fosiller yalnz evrimle ilgili bilgiler vermez. Madenlerin, petroln bulunuundan tutun da, koleksiyonculuk, zaman, eski iklimler, eski yaam ortamlar (deniz, gl, kara, bataklk vb.) gibi bir dizi nemli konu hakknda bilgi verebilir, lke doal kaynaklarnn kefi iin nemli veriler oluturabilir. Fosiller tabii ki evrimin en nemli kantlardr. zellikle gei formlarnn fosilleri yaamda evrim zincirinin halkalarn oluturmada nemli kantlardr. Her yeni keif, evrimin teori deil bir gerek olduunu vurgular.

Paleontoloji ve paleontolog
Canl kalntlaryla ya da fosiller ile uraan bilim dal paleontolojidir. Eski Yunanca'da kelimenin anlam "eski varlklarn bilimi"dir. Yer'in 4,5 milyar yllk tarihinde doada ne yaam ise "bitki yaprandan tutun da denizdeki bir bala, ormanda uan bir bcee kadar" hepsinin talam kalntlar, yani fosiileriyle ilgilenen bilim dal paleontolojidir. Tarihsel bilimlerde paleontoloji birinci sradadr. Paleontolojinin altdisiplinleri hibir bilim dalnda olamayacak kadar fazladr. rnein, eski bitkilerle uraan dal paleobotanik, eski hayvanlarla ilgili olan paleozooloji, mikrocanllar ile uraan mikro paleontolojidir. Eski yaamla ilgili aklnza ne gelirse, bana "paleo" ekini getirdiinizde, o paleontolojinin bir altdisiplini olacaktr. Paleontoloji; genelde paleozooloji (eski hayvan bilimi) ve paleobotanik (eski bitki bilimi) olarak da ifade edilebilir. Bu bilim dal ile uraan kiilere paleontolog denir. Paleontolog jeolojik zamanlarda yaam canllarn fosieriyle (kalntlar) ilgilenir, onun bilimini yapar. Paleontolojide keifler gnmzde de durmakszn devam etmektedir. Her geen gn yeni ve nemli keif haberlerinin medyada yer aldn grmekteyiz. Detayl almalardan elde edilen veriler bilim dergilerinde yaymlanarak konu bilim dnyas ve insanlkla paylalyor. Paleontolojinin insan inceleyen altdisiplini paleoantropolojide de durum byle. Dier bir deyile insann tarihini inceleyen bilim dalnda inanlmaz keifler insann tarihini gn yzne kartyor. phesiz ki en nemli keif insann (Homo) en eski atas Australopithecus afarensis'in Dou

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Afrika Rift Vadisi'nde Etiopya'mn Afar Blgesi'nde bulunuudur. Bilim tarihine "Lucy" adyla geen bulu, Donald Johnson ve Tom Gray tarafndan 24 Kasm 1974'de gerekletirilmitir. Daha sonra yaplan almalar, blgede insan tarihine ait birok fosilin gn na kartlmasn salayacaktr.

Fosil nerede aranr?


Fosil bulmak iin neneye, hangi taa bakacanz bilmeniz gerekir. Bunun iin de amatr dahi olsanz, belli bir bilgi birikimi gereklidir. rnein, rnetamorfik ya da dier anlamyla bakalam geirmi kayalarda ya da volkanik kayalar ile magma kayalar iinde fosil aranmaz. Bu, basit ama son derece nemli bir bilgidir. Ksacas iin alfabesindeki "A" harfidir. Bunu bilmezseniz, fosili de bulamazsanz. nk bu kayalarn olutuu ortam yksek s ve basn altndadr, bu da fosillemeye ans tanmaz. Onun iin fosil ounlukla kel, tortul (sedimenter kayalar) iinde bulunur. Baz zel korumalar canly ok farkl ortamlarda fo~ silletirebilir. rnein, kzgm volkan klleri Pompei'de insan dahil tm canllar bir kl klfyla sarmtr. Canl o andaki ekliyle korunmutur. Ya da silis ieren gayser pskrmeleri etraflarndaki floray fosilletirebir. rnein skoya'da Alt Devoniyen (408-360 milyon yl nce) yal Rhynie rtleri (akmakta Si0 2 ) byle olumutur ve iinde zengin bir bitki topluu barndrr. Bu ender durumlarn dnda, fosil aramada "hangi fosil iin, hangi kel kaya" bilgisi nem kazanmaktadr ki, bu arayacanz fosil asndan ok nemlidir. rnein dinozor fosilleri denizel kellerde bulunmaz, okyanuslarn derin blgelerinde yaayan ammonit denilen omurgasz bir hayvan karasal keller iinde olamayaca gibi, gl kellerinin iinde ya da s deniz ortamn temsil eden kayalar iinde de aranmaz. Baka bir rnek olarak, insan fosillerini bir sucul ortam temsil eden kireta tabakalar iinde arayamayz. Bunlar dnrken gncelcilik prensibi fosil arayclarn referans olmaldr. Tabii ki insan denizde ya da gln iinde yaamamaktadr. Ksaca gnmz gemiin aynasdr. Bu ngrden yola karak fosilleri deerlendirebiliriz.

Fosilleme nedir ve nasl gerekleir?


Canlnn talamasna ksaca fosilleme deir. Ancak bu

BLMN SAFSATAYA YANITI 59

sylenildii kadar kolay bir ey deildir, bir sretir. Bir zaman dilimi iinde birok koulun bir araya gelmesi sonucunda fosilleme gerekleir. Eer koullardan biri ortamda eksik olur ya da ortamdaki koullar etkileyen bir deiiklik meydana gelirse, fosilleme gereklemez. Zaman, bazen binlerce yl srebildii gibi ani katastrofik olaylar baz fosillemelerin ok ksa bir sre iinde gereklemesini salayabilir, rnein mamutlarn buz yarklarna ya da asfalt gllerine dp fosillemeleri gibi.... Fosiller ok eitli byklkteki organizmalara ait olabilir. rnein mikron mertebesinde bir bakterinin fosili olabildii gibi boyu 15 m'yi bulan bir T. JRex'in de fosili olabilir. Ancak bir bakteri fosilini tam olarak bulabilirsiniz, ama bir T. Rex fosilini tam olarak bulamazsnz. Kemikler etrafa dalm olabilir. Mzelerde bulunan tam bir T. Rex fosili yaklak 15-20 yl iinde bir btn haline getirilebilir, Bu almalar uzun ve yorucudur. almalarn sonucunda elde edilen tam bir dinozor fosili baka bir olay iin kullanlacaktr. O da iin ticari ksmdr. Fosilin her bir kemiinden yaplan kopyalar birletirilerek oluturulan "kopya dinozor fosili" olduka ykl paralara baka mzelere satlr. Bu da gerek fosile sahip mzeye bu fosil iin verdii paray fazlasyla geri kazandrabilir. Bir hayvan iskeletinin kemikleri fosilleebildii gibi bir ayak izi, bir dk ya da bir ku yuvas veya deniz tabannda yaayan canllarn srnme izleri fosilleebilir. Kambriyen Dnemi'nde deniz tabannda yaayan eklembacakl trilobitlerin amurlu yzeyde brakt srnme izleri birok trilobitin tannmasnda nemli rol oynar. Bu bilim dalma iknoloji ya da iz bilimi ad verilir. Belirttiimiz gibi yalnz kemikler veya kabuklar fosillemez. zler, dklar, yuvalar da fosilleebilir. nemli olan bunlar tanmak ve nerede kullanlmas gerektiini bilmektir.

Fosillemeye bir rnek


Ahtapotlarn atas bir ammonit 65 milyon yl nce nasl fosilleti ve gnmze kadar nasl korunarak geldi? Bunu denizel ortamlardaki fosillemeye bir rnek olarak verelim. Bu canl 2. Zaman Mesozoyik'de Jura ve Kretase okyanuslarnn derin blgelerinde 199 - 65 milyon yllar arasnda yaamtr. Kretase'nin sonunda dinozorlarla birlikte byk yok olu sonrasnda nesilleri tkenmitir. Gnmzde bunlara benzeyen tek bir cins olan Nautilus dnya okyanuslarnda halen yaamak-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

tadr. Bu canlnn nasl bir sreten geip, aama aama nasl fosilletiine dikkat edelim. 1) lm: Ammonit yavaa deniz tabanna doru batmaya balar. Bu arada le yiyici avclar organizmann yumuak ksmlarn yiyip bitirir. Bir ka hafta iinde geriye yalnz kabuk kalacaktr. (ekil 1) 2) Depolanma: lmden bir ka ay sonra, kabuk yava yava ilt ve kum ile rtlmeye balar. kelme sonrasnda kabuun etrafnda oluan tortu ksa bir sre iin kabuun tahrip olmasn engelleyecektir. Zaman iinde bu tortu sertleecek ve tabakalanacaktr. kelme devam ettii srece tabakalarn says artacak ve birka yzyl iinde kabuk deniz tabannn onlarca santim altnda kalacaktr. (ekil 2, 3, 4) 3) Permineralizasyon (mineral deiimi): Kabuun kimyasal bileimi suyun iinde kimyasallar ile (rnein, kalsit, demir, silisyum ve di gibi) dereceli olarak yer deitirir. Bu karlkl kimyasal alveri ilemine "permineralizasyon" ya da yer deitirme ad verilir. (ekil 5, 6) 4) Erezyon (anma): Organizmann kabuu tmyle mineralleir ve talam bir kopyas meydana gelir. Bu artk bir fosildir. Kimyasal ilemler, mineralizasyon, kabuun orijinal rengini deitirmitir. Ancak ekil gerek canimin eklidir. Fosil etrafnda kelmi ve talam tabakalarn tektonik hareketlerle su yzne kmasyla amma evresi balayacaktr. (ekil 7) 5) Yzeyleme: Bu ok deiik etkenlerle olabilir. rnein dalga andrmas bunlarn banda gelir. Ya da rzgr veya yamur andrmalar bu ilemi gerekletiren dier koullardr. Bunun iin lkemizde iyi rnek yerleri olduu gibi, dnyaca nl fosil buluntu yerleri de vardr. ngiltere'nin gney sahillerindeki
ekil 1. Ammonitin lmden sonra deniz tabanma dmesi. ek 2, 3 ve 4. Kabuun etrafna ve stne keerirs depolanmas.

BLMN SAFSATAYA YANITI 61

Lyme Regis blgesi zengin ammonit fosilleri ile mehurdur. Bu blgenin deniz kenarnda olmas, dalga, yamur ve rzgrlarn deniz kenarndaki bu kayalar andrmas, ilerinde deniz srngeni olan chtyosauns ve bunun yan sra birok ammonit fosilini yzeye kartr. (ekil 8, 9) Buras artk dnyaca nl bir fosil buluntu yeri olacaktr.

Fosilleme ekilleri
Fosillemenin anlalabilmesi iin baz kurallar vardr. Bunun iin bir terminoloji kullanlr. Bozumadan korunma: Organizmalar bazen amber (katran), asfalt ya da buz veya volkanik aktivite iinde deimeden korunur, hatta bazen bunlarn yumuak dokular bile bu ortamlarda korunmu olabilir. Petrifikasyon (talama): Kristal eriyikleriyle zenginlemi sular organizmann hcre yapsnn iine girer ve kristallenir. Bylece organik malzemenin yerini kristal alm olur. Bu ileme petrifikasyon (talama) ya da permineralizasyon (yeniden minerallleme) ad verilir. rnein aalarn ya da kemiklerin yeniden minerallemesi gibi. Yerine geme (replacement): Organizma amura gmldnde mineraller sert ksmlarn yerine geer. rnein kalsit veya silis gibi. Bu organizmann yumuak dokularn korur ve bu ilem eski organizmann yaplar hakknda bilgi verir. rnein Rhynie rtlerinde olduu gibi. Karbonizasyon (kmrleme): Bitkiler bu yolla kmrleir.
ekil 5 ve 6; minerallerin yer deitirmesi (permineralizasyon): Su iindeki kimyasal-arn kabuun dokusuna girmesi. ekil 7; tektonik hareketlerle tabakalarn yksel-meye balamasi. Erozyonun k evresi. ekil 8 ve 9; fosilin yeryznde yzeylemesi ve d etkenlere maruz kaitp etrafndaki kellerin ammasiyla kefediimeye hazr hae gelmesi.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bu ilemde ortamdaki bakterilerin rmeye neden olmas srasnda ortama hidrojen, oksijen ve nitrojen gibi elementler aa kar ve bunun sonucunda da karbon oluur. Bu da kmrlemedir. Zonguldak'daki bitki fosilleri ieren kmr veya linyitlerdeki bitki fosilleri bu yolla olumulardr. Rekristalizasyon (yeniden kristalleme): Birok sucul organizmann kabuklar kalsiyum karbonattan yaplmtr. Bu stabil mineral milyonlarca yl sonra kalsite dnecektir. Bu ilemde mikroskobik kalsit kristalleri iri kristaller ekline gelecektir. Yeniden kristallemede orijinal malzemenin kendisi korunacak ancak yaps deiecektir. Otogenik korunma (kendi kendine koruma): Kayann iinde korunan fosil erozyon veya baka koullar nedeniyle tahrip olur ve yeri bo kalr. Bu bolua d kalp ad verilir. Bazen bu boluk sedimenlerle dolar ve orijinal organizmann yeri bir kalp eklinde oluur. Buna da i kalp ad verilir. Bylece kabuun bir kalb meydana gelir. Bu tip fosiller o cins hakknda ancak ok yzeysel bilgiler verebilir.

Canllar hangi ortamlarda fosilleir?


Fosilleme iin uygun ortamlar hangileridir? Deniz, gl gibi sucul ortamlar fosilleme iin en uygunlardr; Bunun yan sra, buz, reine, asfalt, bataklk fosillemeyi en kolay salayan ortamlar olarak bilinir. Fosillemede ncelikli kural, len organizmann olabildiince abuk gmlerek d etkenlerden kurtulmasdr. Sre bundan sonra balayacaktr. Ortam ne kadar sakin olursa canl o kadar iyi korunacak ve sratle fosileecektir. Denizel ortamlar Yerin tarihi boyunca dnya denizlerinde yaam tekhcreller, bakteriler, omurgasz hayvanlar, algler (yosunlar), denizel omurgallar (balklar, srngenler, memeliler) gibi canllarn fosilletii ortamlardr. Bunlar yeryznde en yaygn ortamlardr ve jeoloji tarihi boyunca fosilleme koullarnn en uygun olduu yerlerdir. Ancak, bu tip sulu ortamlarda dahi fosilleebilme her zaman olamamaktadr. Deniz ve okyanuslarn hangi ortamlar fosilleebilmeyi ok daha iyi gerekletirir? Fosilleebilmede genel kural canlnn ldkten sonra korunablmesidir. Bu da sakin ve enerjisiz blgelerdir. rnein denizlerin sahil kesimlerindeki yksek dalga enerjisine sahip

BLMN SAFSATAYA YANITI 63

kylarda fosilleme koullar heme hemen yok gibidir. Yksek dalga enerjisi nedeniyle organizma paralanr ve etrafa dalarak ufalanr. Bu da canlnn bir btn olarak korunmasna engel olur. rnein bir resifal ortam temsil eden mercanlarn iyi fosillemi olanlarn bu tip ortamlarda bulabiliriz. Bunlarn enerjiye dayankl ve her zaman iyi korunabilen ve paralanmalar son derece zor sert iskeletleri (CaC0 3 ) vardr. Daha derin blgeler zellikle dalga enerjisinin azald sakin ortamlar, fosilleme iin ok daha uygun yerlerdir. Bunun yan sra bir baln tam iskeletiyle fosillemesi olduka zordur. Organik ksmlar bakteriler tarafndan paralandktan sonra baln tm iskelet zelliklerini verebilecek biimde korunmas ise tamamen ortamsal tesadflere baldr. Ortamda bir anda meydana gelecek deiiklikler fosillemeyi engelleyecektir. imdi organizma tipini deitirelim. Fosil olarak bulunabilmeleri son derece kolay tekhcreli ya da bakteri rneklerini inceleyelim. Okyanuslarda planktonlar temsil edei tekhcrelilerin fosilleebilmesi ok kolaydr. Bir derin deniz keli iinde, rnein st Kretase yal krmz ya da siyah renkli bir amurtamm mikroskop altndaki grntsnde 1 cm2 alan iinde yzlerce hatta binlerce tekhcrelinin fosilini bulabiliriz. (ekil 10) Derin deniz kelleri iinde s ortamlarda yaayan organizmalarn fosilleri bulunmaz. Ancak zaman zaman bu gerekleebilir. S ortamlardan derin ortamlara fosil olarak taman rnekler olabilir. O zaman ekil 10. Derin deniz kelleri iinde derin deniz fosilleriyle s tekhcreli radyoloria fosilleri. deniz fosilleri bir arada bulunabilir. Byle durumlarda jeolojik olaylarn neler olduu konusunda tartmalar bilim adamlar tarafndan yaplacaktr. Bu ayrclkl koullar her zaman olmaz, rnein bir dinozor fosilini her zaman karasal keller iinde bulabiliriz. Ama yle bir durum da gerekleebilir, fosil paralan denizel ya da

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sulu bir ortama, rnein bir akarsu keli iine de karabilir. O zaman bu fosil hakknda yaplacak yorumlar nem kazanacaktr. Gl ortamlar Denizel ortamlardaki fosillemenin bir benzeri gllerde de gerekleir. Genelde dk enerjili ortamlar olduklarndan burada yaayan canllarn kabuklar da enerjili ortamlara gre daha ince ve krlgan olacaktr. Fosilleme iin uygun ortamlardr. Tatl su ya da ac su ortamsal yaamn temsil eden canllarn fosilleri aynen denizel ortamlarda olduu gibi fosilleir. Bu ortama uyum salam canllar denizel ortammkinden farkldr. rnein, denizkabuklular (bivavia, gastropoda, balk gibi). Bunun yam sra denize zg tekhcrelileri bu ortamlarda bulamayz. Bunlar genelde dk oksijen ieren ortamlardr. Bu nedenle anoksik koullar gl tipi ortamlarn karakteristiidir. Gl kelleri iinde denizel kellere gre ok daha iyi korunmu balk fosillerine rastlamak olasdr. Enerjinin az olmas nedeniyle suda uzun sre asl duran tanm kk partikllerin dibe kmesiyle, len bir baln st bir tl gibi nazik bir ekilde rtlr. Bu ilem uzun srelidir. Ancak fosilleme de bir o kadar iyidir. Gl ortamnda fosillemi balk fosilleri ok iyi olumu rneklerdir. Bazen gl kellerinde, bazen binlerce amur yaprakl sayfadan olumu bir defterin her bir sayfas, son derece krlgan yaprak ya da balk fosilleri ierebilir. Her bir sayfay jilet ya da maket ba ile heyecanla atnzda bu fosillerden biriyle karlaabilirsiniz. rnein, Ege Blgesi'nde kmr yataklarmdaki killi seviyeler ya da Trakya'da kmr ocaklarndaki ince taneli kellerden oluan ince dzeyler arasnda bu tip fosilleri bulmak mmkn olabilir. Dnyann nemli buluntu yerlerinde bu tip oluumlar vardr. rnein, in'in Liaoning Eyaleti'nde ince taneli ve yatay tabakal gl kelleri iinde tyl dinozorlardan tutun da bitki, balk ve daha birok canlnn fosillerine rastlanr. Ortam fosillemek iin elverilidir. zellikle uan hayvanlar iin bulunmaz bir fosilleme ortamdr. Baka nemli bir rnek Almanya'daki Solnhofen kiretalarmm olutuu lagn ortamdr. Burada srngen-ku gei formu Archaeopteryx ve daha birok canlnn fosiline rastlanr. Solnhofen kireta oluumu bakmndan son derece zel bir keldir. Ta bask kitaplar iin bu talar kullanlmtr. ~ kelin taneleri o kadar kktr ki, bir Archaeopteryx tynn

BLMN SAFSATAYA YANITI 65

tm yapsn bu tata fosil olarak grebilirsiniz. * Bataklk ortamlar Baka bir nemli fosilleme ortam da bataklklardr. Buradaki koullar sakin olduundan fosilleme belirgindir. Boylar 30 m'ye varan aalarn bulunduu Karbonifer Dnemi ormanlarnn fosillemeleri bu dnemde geni alanlara yaylm bataklk ortamlarda olumutur. Kmrleme iin gerekli olan anoksik koullar byle ortamlarn birincil zelliidir. Gnmzde bu koullarda fosileen Karbonifer Dnemi'nin aalar Zonguldak ta kmrlerinin meydana geldii yer yer bataklkh geni alanlara yaylm gl koullarnda gereklemitir. Dev boyutlu atkuyruklar, ereltiotlar, kibritotlar dnyada bu dnem bataklklarnn karakteristik bitkileridir. lkemizdeki fosilleri Zonguldak kmrleri iinde yaygn olarak bulunur. Byle ortamlar yalnz bitki fosilleri iermez. Bunlarn yan sra bitkilerin remeleri iin gerekli milyonlarca spor ve polen kmr kelleri iinde mikroskobik fosil olarak bulunur. Asfalt ortamlar Fosillemenin en iyi olduu ve canlnn tm zellikleri ile korunduu ortamlardr. Burada yaam yoktur ancak, asfalt glleri yaknma gelen herhangi bir canl, herhangi bir sebeple buraya dtnde kurtulmas imknszdr. ldnde annda fosilleme balayacaktr. Fosilleme ise mkemmeldir. Bir kl dili kaplan, uan bir ku, bir mamut veya baka bir canl, rnein bir knkanatl bu ortamlarda fosilleebilir. Dnyada en mehur asfalt glleri K. Amerika'da bulunur. Ktann batsndaki Los Angeles Kenti'nde bu tip gller halen mevcuttur. Kentin iinde 40.000 yl ile 8.000 yl nce blgede yaam canl topluluunun fosillemi kalntlarn barndran La Brea Asfalt Gl halen aktif durumdadr, Gln yanndaki mze ise konusunda dnyann sayl mzeleri arasnda yer alr. Burada 56 memeli hayvan, 135 ku tr, saysz omurgasz hayvan ve zengin bitki topluluu olmak zere toplam 660 tre ait fosil imdiye kadar saptanmtr. Buz ortamlar Asfalt gller kadar iyi fosilleme veren ortamlardr. Kutup blgelerine yakm yerlerde yaayan canllarn buzul atlaklarna dtnde ya da donduklarnda tm zellikleriyle, hatta tylerine varncaya kadar korunabildikleri bilinmektedir. Sibirya'da ska rastlanan bu olayda iklimsel koullar nedeniyle yok olan

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

tyl mamutlar bu tip fosillemeye gzel bir rnektir. Bunlar o kadar iyi fosillemilerdir ki, kllarna varncaya kadar tm zelliklerini fosil zerinde grmek mmkn olabilir. Bu tip fosillemenin en gzel rneklerinden biri olan mamut ya da dier ismi ile Mastodon'un iri memeliler dnyasnda ilgin bir hayat hikyesi vardr. Son Buzul Dnemi'nin bu dev memelisinin fosil kalntlarna Tersiyer Dnemi'nde Avrupa, Afrika, Asya ve K. Amerika ktalarnda rastlanmtr. Ancak onun kk Kuzey Afrika'dr. Yaklak 4,8 milyon yl nce Pliyosen Zaman'nda Mammuthus africananus*a ait fosil kalntlar ad, Libya, Fas ve Tunus'daki kazlarda bulunmutur. Bunlar gnmz Asya- fillerinin olas atasdr ve evrimsel olarak. 7,3-6 milyon yl nce Afrika fillerinden ayrlmlardr. Afrika mamutlar Pliyosen Dnern'de Avrupa'ya g ettikten sonra gney mamutlar diye adlandrlan Mammuthus meridionalis ismini alacak ve daha sonra Asya'dan Bering Boaz yolu ile K. Amerika'ya geeceklerdir. Gnmzden 700.000 yl nce, lman iklimin ktye gitmesiyle birlikte Avrupa'daki savan dzlkleri ile Asya ve K. Ame~ rika'daki steplere kadar olan blge souk bir iklime brnd. Bylece buradaki Mammuthus trogontheriVler souk iklime uyarlanmak iin krkl mamut olan Mammuthus primigenius'a evrildiler. Yaklak 300.000 yl nce de bunlar Buzul Dnemi'nin en baarl memelileri oldu. Bunlar spanya dzlklerinden K. Amerika dzlklerine kadar olan son derece geni bir corafyada nesilleri tkeninceye kadar son derece baarl olmu en iri memeliler olarak yaad. Bunlarn yok olular ise son derece dramatiktir. Mamutlar Son Buzul Dnemi'nin sonunda ortadan kalkt. Yok olmalarnn nedeni iklim koullarnn lman hale gelii ve en nemlisi insanlarn avlanmasdr. Yaklak 4-8 ton arasnda arla sahip bu memelilerden kacak protein pek yabana atlacak bir ey deildir, nsann beslenmede eti kefetmesi bu dev memelilerin sonunu getirecektir. Son yaplan aratrmalar bu yok oluta Homo erectus\\ sorumlu gstermektedir. Reine (kehribar) Baka bir nemli fosilleme ortamlarndan biri de Koniferlerin (amgiller) oluturduu reinelerdir. Reine zellikle insektlerin dier bir deyile bcekler leminin en iyi fosilletii ortamdr. (ekil 11). Bu bitkilerin ortaya kndan sonra reinelere

BLMN SAFSATAYA YANITI 67

kendisini kaptran bcekler, reineyle birlikte son derece iyi koruna rak kehribarlar iindeki deerli bcek fosillerini oluturmutur. Hymenopterler'den (zar kanatllar) Dipterer'e (iki kanatllar), Arachnidef den (rmcekler) Coleopterlefe (knkanatllar) kadar birok bcek ailesinin cins ve trleri reineler iinde zelikle ormanlk alanlarda fosillemitir. Kehribar iyi bir mcevher olarak bilinen reinenin fosillemi eklidir. Bir de bunlarn iinde bcek fosilleri olursa, kehribarlarn deeri ok daha fazla artar. Bu tip ekil 11 . Kehribar iinde bcek fosili. kehribarlar gnmzdeki mcevherci ya da yar deerli ta satan yerlerde grmek mmkndr. Dnyaca nl fosilli kehribarlar Baltk Denizi kylarndaki Eosen kelleri'ndedir. Bunlarn iinde birok fosil bcek ok ilgintir ve mcevher piyasasnda nemli konumlaryla dikkat eker.

Fosillerin nemi
Karakteristik fosiller paleontolojinin en nemli doal nesneleridir. Bunlar dnya tarihi iinde belli zaman aralklarnda yaam ve nesli tkenmi canllardr. rnek olarak dinozorlar, uan srngenleri verebiliriz. Bunun yan sra trilobitler, 1. zamanda yaam mercanlar, ahtapotlarn atas ammonitler, gei formlarnn fosilleridir. rnein bir Ardaeopterbc ve daha birok canlnn fosili gibi... Kayalarn iindeki fosilleri temsil eden canllarn yaad sre ne kadar ksa olursa, o fosil de o kadar deerli olacak ve kayaya ok daha iyi ya verebilecektir. Ancak bu ya mutlak (kesin) bir ya olamayacaktr. Paleontolojide fosiller yalnz bilimsel adan nemli deildir. Eski yaam temsil eden birok canlnn geirdii fosilleme bazen onu, gze gzel gelecek ekilde de oluturabilir. O zaman fosiller grnmleri nedeniyle deerli olabilir. Bu fosiller bir de ender bulunuyorsa o zaman ok daha aranr ve kymetli olacak-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

lardr. Bu fosil koeksiyonerleri asndan nemlidir. Son teknolojiler, gerei ile sahtesini ayrt edemeyecek kadar baarl fosil yapmna olanak salamaktadr. Hatta yepyeni bir canlnn fosilini dahi yapmanz ve belli bir sre sonra bunu ender bulunan bir fosil olarak bilim dnyasna sunmanz gnmz teknolojisiyle mmkn olabilmektedir. rnein, reinenin iine sinekleri koyup "bunlar 50 milyon yldan beri deimeyen fosiller" diyebilirsiniz. Ya da insan kafa tasma maymun enesi koyup (Piltdawn adam) yeni bir kafatas yapabilir ve buu bilimsel bulu olarak aklayabilirsiniz. ok daha gncel bir rnek, tyl dinozorlarla ilgili olandr. Baka baka tyl dinozora ait fosil paralarn bir araya getirerek yeni bir fosil (,Archaeraptor) oluturabilirsiniz. Bu Nature dergisine konu olabilecek kadar da ciddiye alnabilmitir. Bu etik d davran rie yazk ki insana aittir.

Trkiye'de fosil
Doa, lkemize ne yazk ki bu konuda pek o kadar da bonkr davranmamtr. Yine de omurgal hayvan, omurgasz hayvan ve bitki fosillerini Anadolu ve Trakya'da eitli jeolojik dnemlere ait kayalarn iinde bulabiliriz. Omurgal hayvan fosillerinin en nemli blm genelde 23 milyon yldan gnmze kadarki zaman aralnda bu topraklarda yaam eitli memeli hayvan gruplarna ait fosillerdir, rnein stanbul Kk ekmece memeli hayvan fosiller topluluu 10 milyon yl ncesinin yaamn anlatmaktadr. Fosil kaytlar blgede aslan, zrafa, gergedan gibi gnmz Afrika'snn hayvan topluluklarnn varlm aklamaktadr. Ayrca, Paalar (Bursa), Mula ve Ankara civar gibi yerlerde yaplan almalarla birok fosil, bilime kazandrlmaktadr. 2. Zaman omurgal fosilleri neredeyse yok denecek kadar azdr. Bu zamanda Anadolu enlemlerinde okyanuslar egemendir. rnein, C. Tunolu tarafndan bulunan Ge Mesozoyik su srngeni Mesozor bunu dorulamaktadr. Kara yaamna ait canl kalnts ise yok gibidir. Omurgasz hayvanlara ait makro fosiller ou jeolojik formasyonlarn iinde bulunabilir. Ancak u fosili alaym da, odamm bir kesine koyaym diyecek kadar albenisi olan fosiller enderdir. 1. Zamana ait en iyi fosil topluluklar bitkilere aittir. Zonguldak ve civarndaki takmr ocaklarnda Karbonifer Dnemi bataklk bitkilerinin (ereltiotar, atkuyruklar,

BLMN SAFSATAYA YANITI 69

kibritotlar gibi) fosilleri ok iyi korunmu rneklerdir. Ayrca Neojen Dnemi linyit ocaklarnda iyi korunmu bitki topluluklar dikkati eker. rnein Kzlcahamam, bu dneme ait bitki ve balk topluluunun gerekten iyi korunmu ve koleksiyonu yaplabilecek fosil rneklerini iermesi bakmndan nemli lo~ kalitedir. lkemizde doa kltr olumad iin bunun tarihini de nemseyecek bir ortam yoktur. ou zaman kmr ocaklar, yol almalar gibi byk hafriyat gerektiren almalarda byk boyutlu fosiller bulunabilir. Ancak bunlar da bir i makinesinin kepesinde paralanmaktan kurtulamaz,

Deerlendirme
Yaznn banda da anlatld gibi tarihsel sre iinde fosillere verilen deer hep farkl olmutur. Klasik dnemde deniz kenarnda bulunan bir kabuklunun kaya iindeki bir benzeri ile karlatrlmas yanal (lateral) dnce tarz ile "benzer ortamlar" eklinde dnrler tarafndan yorumlanmtr. Ortaada din etkisinin gl ve engsizyon yarglanmalarnn gndemde olduu dnemde bir g tarafndan insanlar ou zaman cezalandrmak iin gkyznden dnyaya gnderilen doast nesneler eklinde yorumlanmlardr, rnein sivri ok ekilli belemnit fosilinin imek akmasndan sonra yaratld ve eytan tarafndan yere atld sylenmitir. Ayrca belemnit fosillerinin baz hastalklara iyi geldii o zamanlarn dnceleri arasndadr. Baka bir rnek ise ok daha ilgintir, ingiltere'nin kuzeybat sahillerinde Anglosakson dnemde Witby Manastr Kuzeyumbria blgesinde tarihi konumu nedeniyle olduka ilgi ekici bir yerdir. Buras ayrca ammonit fosilleri ile de tannan ve fosil bakmndan olduka zengin bir blgedir. Milattan nce ve sonrasnda buradaki fosiller mitolojik bir tarihin kahraman olmulardr. O dnemdeki Witby Manastrnn kralnn etrafm bir ylan sarm ve onu deniz atmtr. te o ylann talam ekli, dier ismiyle ylan ta (snakestone) gerekte bir ammonit fosilidir. Aydnlanma ama girilirken fosiller hakknda grler de deimitir. Zaman zaman tufanlar destekleyen katostrofik grler ortaya atlm, semender fosili tufan gren insan olarak tantlmtr. Fosil kelimesinin ilk kullanl 16. yzyldadr, Bundan sonra bu anlam ok daha deiecek ve kendisine daha

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

gl anlamlar yklenecektir. Bu Aydnlanma ann en nemli dnce tarzlarndan biri olacak ve dncenin geliiminde evrim dncesi ile birlikte fosil de nemli bir rol stlenecektir. Agricola'nm dedii gibi fosil topraktan kartlan her eydir ama, ok daha baka bir olayn da kahramandr. Fosiller, Yer'in tarihinde yaam canllarn talam kalntlar ve evrimin en nemli kantlandr. KAYNAKLAR
1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) M. Sakm, "Yer'in Evrimi", BiJim ve Gelecek, S. 26, 2006, s.8-60. M. Sakm, "Mu'da Bir Okyanus", Bilim ve Gelecek, $.32, 2006, s.76-80 AMC engr, Yaamn Evrimi Fikrinin Darwin Dneminin Sonuna Kadarki Ksa Tarihi, T Yaynevi, 2 0 0 4 , 1 8 7 s. AMC engr, "jeolojik Takvim", Cogito (ek), S.22, Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk, 2000, s.3-47. www.discovermgfossilsxo.uk/WTiatisafossil.htm! - 3 0 k www.geo.ucalgary.ca/~macrae/torigms/carbbones/burrow.html - 5k www.beloit.edu/~SEPM/FossiLExplorations/Trace_Fossils.html - 12k en.wikipedia.org/wiki/Petrifiedwood - 28k www.nhm.uio.no/..7montre/english/a31741 .htm www.ucmp.berkeley.edu/mesozoic/jurassic/solnhofen.html - 6k www.worldstonex.com/en/InfoUem.asp?ICat=32&ArticlelD=155 - 13k www.lymeregis.ukfossils.co.uk www.ngdir.ir www.tonmo.com/science/fossils/mythdoc/mythdoc.php- 36k www.nhm.ac.uk/nature-oriline/earth/fossils/fossiI-folklore/ - 9k www-odp.tamu.edu piclib.nhm.ac.uk

BLMN SAFSATAYA YANITI 71

DDA: Cansz maddelerin canll oluturabilecei iddias bilimddr YANIT: Canl molekllerinin cansz srelerle reyebildii gsterilmitir
"Cansz maddelerin biraraya gelerek canll oluturabilecekleri iddias, bugne kadar hibir deney ya da gzlem tarafndan dorulanmam, bilim d bir iddiadr
(Harun Yahya, Yarat/i Atlas, s.690;
h ttp://w ww.h an nya hy a. net/V2/La ng/en/?g/WorhDetaH/Number/1115)

afak Mert
Hacettepe nv. Biyoloji Blm Ykseklisans rencisi

Canllarn karmak yaplar ve canszlardan kolayca gzlenebilir farkllklar, cansz maddenin canl madde oluturabilmesi gereini anlamakta zorluk yaratr. rnein canllar karmak yapdaki organik molekllerden, canszlar ise inorganik molekllerden oluur. Ancak bu sadece bir genellemedir. nk canllarn yapsnda nemli miktarda inorganik madde ve canszlarn yapsnda da nemli miktarda organik madde bulunur. in gerei bu oranlar ou zaman o kadar deikendir ki, yukardaki genellemeyi yapmak bile kimi zaman zordur. rnein bir insann vcudunun yzde 80'den fazlasn, su ve mineraller halindeki inorganik maddeler oluturur. Dahas organik ve inorganik maddeler eklinde snflandrlan her iki grup madde de aslnda periyodik tabloda gsterilen az sayda elementten oluur,

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Yaptalar her yerde!


Canllarn yapsndaki maddelerin ok farkl olduunun ve bu maddelerin cansz sreler tarafndan retilemeyeceinin dnld dnemlerin zerinden ok uzun yllar geti. lkemiz gibi bilim ve teknolojide geri kalm lkelerde, anlalmaz bir ekilde "baarsz bir canl retme abas" olarak lanse edilen nl Miller-Urey deneyi, "tam bir baarya ulaarak" insanla canllarn yapsn oluturan molekllerin cansz sreler sonucunda da retilebildii gereini gsterdi. Fakat ok daha artc ola gerek", uzay ann balamasyla ortaya kt. Yine bizim gibi modern bilim ortamnn uzanda kalan lkelerde bilinmese de, uzaydaki pek ok gezegenin ve uydularnn yzeyinde ve hatta son derece kk meteorit ve kuyrukluyldzlarda bile nemli miktarlarda organik bileik bulunmaktadr. (ekil 1) Dahas uzaydaki pek ok bulutsunuri ieriinde de toplam ktlesi inanlmaz miktarlara ulaacak ekilde organik bileik bulunduu tespit edilmitir. Bu organik bileikler ierisinde yeryznde yaam oluturan bileiklerin hemen her tr bulunurken, dnyada ok az veya hi bulunmayan reaktif organik bileikler de tespit edilmektedir. Bu reaktif organik bileikleri daha karmak yapl dier molekllerin abiyotik (cansz) srelerce olumasnda son derece nemli bir rol oynarlar. Bu almalar son zamanlarda ok daha yksek bir dzeye ulamtr. yle ki uzayda yaamla ilgili koullarn olamayaca konusunda hemen herkesin hem fikir olduu blgelerinde bile yaamn temel moleklleri ve bildiimiz yaam iin gerekli olan bileiklerin bulunduu ortamlar gzlyoruz. Sadece Mars
ekil 1 . Murchison meteoriti: 28 Eyll 1 9 6 9 ' d a Avustralya'nn Murchison blgesine bir meteor dutu. Sadece 1 0 0 kg kadar toplanabiimesine ramen, yaplan analizler aminoasitlerce ok zengin olduunu gsterdi. 19'u dnyada da bulunan 9 0 ' n zerirfde aminoasit ieriyordu. Resimde Murchison meteoritinden bir para ve bu paradan incelenmek zere alnm paralar (deney tp ierisinde) grlmektedir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 73

ekS 2. Mars'ta su: Yapian ayrntl gzlemler bir zamanlar Mars'da ciddi miktarlarda sv su olduunu ve bugn de nemli miktarda su bulunduunu ortaya koymu bulunuyor. Resimde Mars yzeyinde olumu tortul kayalar grlyor.

gibi bir zamanlar ciddi miktarda su bulundurmu olan (ekil 2) gezegenlerden bahsetmekten te, u anda bu zellikleri bulunduran yerler var! rnein Satrn'n uydusu Enceladus 200 C'lik yzey scaklyla sv suyun varl iin pek de ciddi bir aday deildi, ancak Cassini uzay aracndan alman grntler daha baka bir hikye anlatyor. Uydunun gney kutbundaki gayzerlerden iinde organik maddeler bulunan su fkryor ve uzaya yaylyor, (ekil 3) Bir dier rnek de yine Satrn'n uydusu olan Titan'dan. Merkr gezegeninden bile byk olan bu uyduda bulunan organik maddelerin toplam miktar dnyann tm petrol rezervlerinden fazladr. Dnyadaki petroln kaynann canllar olduunu biliyoruz, ancak Titan'da en azndan bildiimiz anlamda yaam yok, Tm bunlardan aka

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ortaya kan, sonu, canllarn yapsn oluturan bileiklerin zannedildii gibi zel olmayp hem cansz srelerle retilebildikleri hem de evrende tahminlerimizin ok tesinde bir bollukta olduklardr. Gnmzde bu tr bileikleri byk miktarlarda reten temel srecin uzaydaki silikat tanecikleri zerindeki souk hammaddenin (C0 2 , H,0, NH3, CH4, CO, N 2 gibi) kozmik nlarn etkisiyle organik bileiklere dnmesi olduu bilinmektedir. Ayrca Gne Sistemi'nin oluumu srasnda ierdii hammaddeyi incelemek iin baz meteoritlerin zerine yksek hzlarla arptrlan uzay aralarnn kardklar maddelerin incelenmesi gibi inanlmaz deneyler de yaplmtr. Bu sayede uzayn souunda olutuklar gnden beri adeta derin dondurucuda korunmu durumdaki ilkin maddenin zellikleri ortaya karlmtr. Sonu olarak bugn ulatmz noktada, bilgilerimiz gayet salamdr.

Canl hcrenin yaps ve yaptalarndan olumas


Bir sonraki soru bu bileiklerden yaamn ortaya kmasnn mmkn olup olmaddr. Bunun iin ilk olarak canl bir hcrenin ne olduunun bilinmesi gerekir. Canl bir hcre evresinden ksmen yaltlm, yar kapal bir sistemdir. Bu nedenle hcre zar yaam iin olmazsa olmazdr. Bir dier olmazsa olmaz olgu metabolizmadr. Canllarn vcudundaki kimyasal reaksiyonlar yaamla ilgili tm sreler iin gerekli kimyasal deiimlerin gereklemesini ierir ve biyolojik katalizrler olan enzimler tarafndan gerekletirilir. Pek ok atomdan olumu enzim molekl etkileyecei molekl veya molekller ile geici balar kurar ve kimyasal reaksiyonun gereklemesinden sonra oluan molekller serbest kalr. Tm bu kimyasal sreler metabolizma diye anlr. Son olarak canllarn ierdikleri kaltsal bilgiyi tayan molekllerden sz etmek gerekir. Bunlar polimer (zincir) yapl devasa molekllerdir. DNA ve RNA isimli bu molekller uzun zincir gibi yaplaryla canllarn ierdikleri bilgiyi zincirlerinin halkalarmdaki farkllklar ile depolar. Tm bu yaplar oluturan kimyasal yaptalar yukarda anlatld ekilde doada hazrdr. Ancak ilk yaayan hcre tm bu yaptalanndan nasl organize olmutur? Bu sorunun zmnde zannedildii gibi olanakszn nasl olduunu anlama abas yoktur. Tm bu olanakszlk hikye-

BLMN SAFSATAYA YANITI 75

lerire karn gerekte bilimin karlat asl sknt, olabilecek pek ok mekanizmadan hangisinin ilk canl hcrenin kkenini oluturduunu anlayabilmektir. Mevcut gzlem ve deneylerden elde edilen bilgiler nda hcre zar, metabolizma ve DNA ile RNA'nn kkenine ilikin bilgilerimiz yledir: Hcre zar: Hcre zar fosfolipit ad verilen molekllerden oluur. Bu molekller amfipatiktirler. Yani bir ular suda znebilir, dier ular ise yada znebilir zelliktedir. Bu nedenle bu tr ya moleklleri sulu ortamda alkalandklarmda ya ular birbirlerine bakan, su sever ular ise ierideki ve dardaki sulu ortama bakan kreler oluturacak ekilde organize olurlar. Bunlara lipozom denir ve tm canl hcrelerde bulunan hcre zarlar bu temel yapnn ierisine proteinlerin gmlmesi ile olumulardr. (ekil 4) Aslnda lipozomlar hcre zarlar ile ayn olan yaplar nedeniyle ila ve kozmetik sektrnde kullanm alan bile bulmulardr. Suda znmedii iin ciltten doruca alnamayacak pek ok malzeme lipozomlarm ierisinde hcre zarlar ile etkileime girecek ekilde hazrlanarak vcuda verilmektedir. Enzimler ve metabolizma: Yaplan almalar gstermitir ki, canllarn kullandklar ortak ve canllk iin temel baz kataliz reaksiyonlar ilgin bir ekilde cansz doada gerekleebilmektedir. rnein canllk iin son derece nemli olan pek ok kimyasal reaksiyonda kullanlan enzimlerin merkezinde demir kkrt (Fe-S) ekirdei denilen bir yap bulunur. Bu yap doada basit pirit kristalleri halinde vardr. Ortam pH'si uygun olduunda (rnein okyanus taban gibi yerlerde) pirit kristalleri zerinde asetil grubu sentezi reaksiyonlar gereklemektedir. Bu Fe-S ekirdekleri pek ok farkl enzimin reaksiyon merke-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

zinde bulunmaktadr. Grnen odur ki, canllar evrelerinde bulunan maddelerden oluurken tam da evrimsel deiimin mantndan beklendii gibi sadece var olann daha iyi modifikasyonlar zerinden gelimitir. Zira protein ksmlar bu Fe-S ekirdeklerine daha yksek bir zgllk ve hz katacak ekilde ilev kazandrrken, temel reaksiyon katalizr olan Fe-S ekirdei doada zaten bulunmaktadr. Dahas bu reaksiyon merkezleri ufak molekler modifikasyonlarla pek ok farkl enzimde kullanlmaktadr. Aslnda aym olgu aktif merkezlerinde nikel ve magnezyum ieren enzimler iin de geerlidir. Hatta "hem" grubu gibi karmak gruplar ieren pek ok enzim ve hemoglobin gibi ilevsel protein iin de ayn durum sz konusudur. Durumu netletirecek son bilgi "hem" grubu gibi karmak yapl bileiklerin uzayda tespit edilmi olduunu belirtmekle verilebilir. Bu tr bileik ve bunlardan evrimleen enzimlerin kendiliinden var olamayaca iddiasnn kayna ise belirsizdir. DNA ve RNA: Polimer, yani zincir yapl bileikler daha kk yaptalarnn birlemesiyle oluur. Ancak bu birletirme ilemi yksek scaklkta yaplrsa, oluan polimerler zarar grr ve ilevsiz kalr. Ayrca byle bir durumda dzensiz yapl polimerler oluur. Bu nedenlerle organik polimerlerin kkeni hakkndaki tartmalarn tarihi son derece uzundur. Fakat bu konu da artk byk lde zme kavuturulmu durumdadr. lk olarak Louis Pasteur tarafndan gzlenen optik izomeri olgusu, zmde anahtar bir rol oynamaktadr. Pasteur mikroskop altnda inceledii pek ok organik ve inorganik bileiin kristallerinin saa ve sola simetrik olmak zere iki farkl ynelimi olduunu fark etti. Canllarn yapsn oluturan organik molekller birbirleriyle yzeyleri araclyla etkileim kurduklar iin bu tr ekli zelliklerinin birbirlerine uygun olmas gerekir. Ancak bundan fazlas da var. lgin ekilde canllarn bnyesindeki organik bileikler snflar hemen her zaman belirli bir optik ynelime sahiptir. yle ki proteinlerdeki aminoasitler hep "L" izomeri, glikoz ise hep "D" izomeri halinde bulunur. Yeni yeni anlalmaktadr ki, biyolojik polimerler byk olaslkla inorganik kristallerin yzeyinde polimerlemitir. Bylece zerinde polimerletii kristal saa simetrikse saa, zerinde polimerletii kristal sola simetrikse sola simetrik

BLMN SAFSATAYA YANITI 77

ekil 5. Organik bileiklerin inorganik polirrter ve kristal yzeylerde polirnerlemesi: Pek ok organik bileik eitli inorganik kristallerin ve poiimerlerin yzeyinde po! i merieebi m ektedir.

olmaktadrlar. (ekil 5) ok ok daha ilgin bir veri ise DNA ve RNA'nm yapsn oluturan azotlu organik bazlarn, doada yaygn olarak bulunan grafit kristallerinin zerinde kendiliinden DNA'daki gibi karlkl bir konum alarak hidrojen balar kurduklarnn gzlenmi olmasdr. (ekil 6) Kristal ve inorganik poiimerlerin yzeyinde polimerleme olgusu mevcut biyolojik makromolekllerden ok daha fazla eitte polimer retebilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle artk sorun mevcut molekllerin hangi zellikleri nedeniyle doal seilim tarafndan seildiklerini ortaya koyabilmek ve polimerleme olaynn gerekleebilecei yolardan hangisi araclyla olduunu ortaya karabilmektir.
ekil 6, Grafit gibi yaygn bulunan inorganik maddelerin yzeylerinde organik molekllerin organize oluu: Pek ok organik molekl eitli norganik molekllerle girdikleri etkileimler nedeniyle kendiliinden organize olur. Bu ogu yaamn ortaya knda ok nemii bir rof oynam olabilir. Bu tr etkileimler DNA'daki bazlarn doru yerleimi gibi son derece hassas iler iin bile ok verimli srelerdir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Tm bu bilgilerin nda yeryznde yaamn kkeni


Organik bileiklerin, hcre zarnn, metabolizmann ve kaltsal bilgi taycs molekllerin kkeni hakkndaki bilgilerimiz yeterli olsa da, tm bu bileenlerin hangi koularda yan yana gelmi olduklarnn da ortaya konulmas gerekmektedir. Bu konuda da ciddi bilgi birikimi bulunmaktadr. Okyanus tabanlar organik retimin ok dk olmas nedeniyle biyolojik adan l olarak kabul edilen blgelerdir. Bu tr blgelerde gzlenen ok zengin yaam ortamlarn aratran biyolog ve jeologlar ok ilgin baz gzlemlerde bulunmulardr. Okyanus tabanndaki volkanik blgelerden kan indirgen zellikteki, scak ve asitli su akmlar evresinde ok geni ve zengin yaam alanlar bulunmaktadr. Buradaki koullar bildiimiz canllarn hemen tamam iin son derece ldrcdr. Buralarda yaan organizmalar pek ok zehirli bileii oksitleyerek yaamlarn srdrecekleri enerjiyi elde eder. Onlar tketen dier canllarn da blgede bulunmalar ile bu volkanik bacalarn etraf bir vahaya dnr. Bu tr volkanik bacalar byk ihtimalle dnyadaki ilk yaayan hcrenin olutuu yerlerdir. Enerji kaynandan hammaddeye, scak suyun souk suyla kart yerde oluan gzenekli inorganik kristaller ieren bacalaryla yaam oluturabilecek hemen tm bileenler bir aradadr.

Sonu
Birbirinden bamsz kaynaklardan gelip ayn noktay iaret eden kantlar, tm bilimsel almalarda son derece nemlidir. Yaamn canszlardan ortaya k ile ilgili konular sz konusu olduunda bu durumun en zengin rnekleri grlr. rnein okyanus taban termal baca ekosistemlermin teiel bileeni olan arkebakterilerin genetik yaplarnn incelenmesi bu canllarn yaam aacnn en eski dallarndan biri olduunu ve biz karyotlarn en uzak akrabalar olduklarn ortaya koymutur. Szn z, o kadar ok olas yol ve o kadar yksek meydana gelme ihtimalleri vardr ki; aratrlan asl sorun yaamn ortaya k deil, hangi yolla ortaya ktdr. Bu konudaki aratrmalar elbette devam edecektir; ancak burada asl nemli olan konu, bu aratrmalarn bize neler getireceini ngrebilmek tir. Canlln ne olduunu ve nasl ortaya

BLMN SAFSATAYA YANITI 79

ktn aratrmak nmzdeki a ekillendirecek nemli bir bilimsel aratrma alandr. Bu alann devam olacak ekilde yapay yaam almalarnn artk kurgu olmaktan kp uygulamaya getii ve bilim toplumlarnda geni kitlelerin bu konuda taknlmas gereken tavrlarla ilgili kural belirlemeye alt gnmzde, kiisel inan ve dncelerden menkul biimde tremi olan bilim dman grlerin amac sorgulanmaldr. Bu grleri ortaya koyanlar ounlukla iyi yaam koullarna sahipken yine ounlukla gelimi (!) lkelerden destek almaktadrlar. Bu ahlakszca tuzan ama yakalanm insanlarmza bilimsel gerekleri aktarmak tm bilim dnyasnn ncelikli grevlerindendir.

KAYNAKLAR
1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) http://en.wikipedia.org/wiki/Murchison_meteorite h t tp ://en. wi kip edia. org/wiki/Miller-U r eyexp e r imen t http://photojournal.jpl.nasa.gov/cataog/?lDNumber=PlA10209 http ://www. nasa.gov/missionpages/mars/images/pia09027. html Benner, S. A. and Sismour, A. M., "Synthetic Biology", Nature Rev. Genet. 6 , 5 3 3 543, July 2005. Holmes, E. C, "On being the right size", Nature Genet. 3 7 ( 9 ) , 9 2 3 - 9 2 4 , September 2005. Miller, S. L Science 117, 528, 1953. Heckl, Wolfgang M., "Molecular Self-Assembly and the Origin of Life". http://www.nasa.gov/mission_pages/mars/news/mgs-20061206.html Koonin, E. V. and Martin, W. "On the origin of genomes and cells within inorganic compartments", Trends Genet. 21(12), 647-654, December 2005. Miller, G. "Organic 'Cells' Form in Space", Science 2, February 2001. http://photojoumal.jpl.nasa.gov/catalog/PiA09761 http://phoiojournal.jpl.nasa.gov/catalog/PIA10356 Martin, W. and Russell, M. j., "On the origins of cells: a hypothesis for the evolutionary transitions from abiotic geochemistry to chemoautotrophih prokaryotes and from prokaryotes to nucleated cells", Pi. Trans. R. Soc. Lond. B, 2002. Deamer, D. W. "The first living systems: a bioenergetic perspective", Microbiol. M o l Biol. Rev., 1997, 61: 239-261.

15)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Kambriyen patlamas yaratl destekler YANIT: Kambriyen patlamas canllarn yaratlmadnn kantdr*
"Kambriyen patlamas, bir yaratcnn hareketinin kantdr; patlama ile aniden hilikten ok sayda karmak yap yaratlmtr. Fosillerde birdenbire tr eitlilii olmas, yaratl destekler. Patlamadan nce hibir fosil bulunmamaktadr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas I, $.38; Yaratl Atlas 2, s.613)

Btn fosil kaytlar, canl trlerinin, ok uzun bir sessizlik dneminden sonra, Kambriyen Dnemi denilen ve 542-488 milyon yl ncesi arasn kapsayan bir zaman diliminin, zellikle de 542-530 milyon yl ncesine denk gelen dneminde, ani bir srama ya da patlama yaparak eitlendiklerini; daha nceleri ok uzun sre boyunca dnyada tekhcreliler hkimken, bu dnemde birden ok sayda okhcreli farkl trn ortaya ktn gsteriyor. Yaratllar, eer evrim doruysa, deiik canl trleri Kambriyen'den nce de olmalyd diyerek, Kambriyen Dnemfnin evrim kuramn deil, canllarn tmnn bir kerede yaratldklarn anlatan yaratl doruladn ima ediyorlar. Ama yaam, Kambriyen Dnemi'nden nce balam olsayd, o
Dr. Kenan Ate'in, "Yaradhlarm iddiaarma ksa yantlar" (Biim ve Gelecek, S.32), Dr. mitSaym'n "Yarathlarn iddialar ve bilimin yantlar - 2" (Biim ve topya, S.89) ve Mark Vulcc'in "Yaradh safsatalara yantIar-2" (Bilim ve Gelecek, S. 8, ev, Aylin Kl, ev. Redaksiyona Feryal Halat ve Murat Glsaan) balkl makalelerinden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 81

dnemden nce hibir canlmm olmamas gerekirdi. lk bilinen mikrofosiller 3.5 milyar nceye kadar gitmektedir; yani 3-3,5 milyar yl nce evrimlemekte olan hcre yaplar vard. Fosil kaytlarnda, okhcrelilere ait en eski fosil izleri 670 milyon yl nceye dayanmaktadr. Bu da Kambriyen Dnemi'nden 130 milyon yl nceye denk gelir. Kambriyen D~ nemi'nde, ilk kabuklu organizmalar olumutur, rnein brachiopodlarm ve trilobitlerin kabuklar mevcuttu. Bu dayankl kabuk yaplar, kendilerinden daha nce var olan yumuaka yapsndaki okhcrelilerden ok daha iyi fosilleir ve bugne kadar kalr. Pre-Kambriyen Dnemi'ndeki yumuak vcutlu tm organizmalar fosilleemeden yok olup gitmitir. Ama buna ramen bugn, o dneme ait baz fosil izlerine de rastlamaktayz; o dneme ait alglerin, denizanasnn, kurtuklarn fosillerini bulabilmekteyiz. Fosillerin "patlamadan" nceki grece azl beklenebilir bir eydir; zira patlamadan nceki organizmalarn ounluu yumuak gvdelere sahipti ve bu nedenle de fosillemeleri olduka zordu. Ayrca o devrin kayalar o kadar eskidir ve ylesine deformasyona uramlardr ki, o kayalarda fosil bulabilmek hemen hemen imkanszdr. ok nemli bir nokta neden 500 milyon yanda bir memeli ya da 100 milyon yanda bir insan iskeleti bulamadmzdr. Madem yaratllara gre, her ey Kambriyen Dnemi'nde birdenbire yaratld, yleyse neden trilobitlerle ayn yata dinozorlar, memeliler, kular bulamamaktayz? Neden Adem'in byk byk torunlarnn iskeletlerini, Devonian a'da yaam amfibyumlarn (hem karada, hem suda yaayan iki-yaamllar) fosilleriyle yan yana gremiyoruz. Bilim insanlar jeolojik alar kafalarndan uydurmamaktadr; elde edilen fosiller ve bu fosillerin yalan, bu geliimi jeolojik geliim izgisinde de ispatlamtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Trler aras gei formlarna ............. hi rastlanmamtr YANIT: Birok trler aras gei fosili ve canls vardr*
"Evrim kuramna gre, yzlerce ara gei formu fosilinin olmas gerekir. Eksiksiz ve kompleks zellikleriyle 250 bin trn mkemmel ekilde korunmu fosili bulunmu; ara gei formuna asla rastlanmamtr. Evrimciler kendi snfladklar hayvan trleri arasnda bir gei gsterememektedir. Balklardan amfibiyenlere, amfibiyenlerden srngenleret srngenlerden memelilere ya da kulara geii gsteren herhangi bir ara gei formu yoktur. Bu nedenle evrim geersizdir; evrim kendi kendine olamaz, balklar, srngenler, memeliler, kular bir anda Tanr tarafndan belli bir tasarmla yaratlmlardr."
(Hann Yahya, Yaratl Atlas 1, s.613; Yaratl Atlas 2, s.24, 28)

Yaratllarm bu iddialarnn hibiri bilimsel olarak geerli deildir. nk pek ok gei fosili bulunduu gibi, pek ok gei canls da mevcuttur. Yaratllar, gei trleri hakknda son derece nyargl ve cahilce davranmakta; ilerine gelmeyen bilgiyi de her zaman olduu gibi arptmaktadr. ncelikle unu belirtmekte yarar var: Gei trleri veya fosillerini bulamasaydk da, bu evrim kuramn geersiz klmazd. Bugn Coelacanth gibi, Archaeopteryx gibi, Icthyostega gibi, Seymouria gibi gei fosillerine rastlyorsak, bu sadece ansl olmamzdan dolaydr.
Dr. Kenan Ate'in, "Yaradllarm iddialarna ksa yantlar" (Bilim ve Gelecek, S.32) ve Dr. mit Saym'm "Yaratllann iddialar ve bilimin yantlar ~2" (Bilim ve topya, S.89) balkl makalelerinden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 83

Evrim kuram, fosilleme olasl hakknda hibir ey sylemez. Fosilleme olasl, fosilleme sreci ile uraan bilim insanlarnn ve jeologlarn zerinde yorum yapacaklar bir itir ve bu yorum da, fosilleme olaslnn genellikle ok dk olduu eklindedir. Yz binler ya da milyonlarca yl nce yaadktan sonra soylar tkenip yaamdan ekilmi canllarn kantlarn bugn bulup gstermek zordur. nk canllar ldkten ksa bir zaman sonra doa tarafndan "yok edilir". Bu yzden byle canllarn yaadklar, ancak fosil denilen gnmze dek oluabilmi kemik kalntlaryla belirlenebilir. Vcudun dier paralarna gre biraz ge de olsa, dier paralar gibi bu kemik kalntlar da ksa zamanda yok olur. Ancak ok uygun koullar olursa, sz konusu kalntlar gnmze dek ulaabilir. rnein buzullar, kayalar, derin tabakalar arasnda skp kalm ve bu yzden de bozulup rmeye uramadan gnmze dek korunabilmi baz fosiller bulunabiliyor. Ayrca gei aamalar her zaman ksa srer. Bu durum toplumlarda da byledir, doada da. Bir durumdan baka bir duruma gei grece ksa bir zamanda gerekleir, sonra yine denge salanr. Dengenin yeniden bozulmasn gerektiren yeni
n U Z U V

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bir durum ortaya kana dek bu kararl denge durumu fazla bozulmadan varln uzun sre devam ettirir. Trlerin evriminde de ayn durum sz konusudur. Zaten az bulunan fosiller iinde, ara yaam ya da gei formlarnn fosil kaytlarn bulmak bu yzden daha zordur. Buna ramen gei canllarnn ou kaybolmasna karm, her yl yeni gei fosilleri bulunarak evrim kuram biraz daha desteklenmektedir ve yeni fosiller bulunmaya devam edecektir. Son bulunan gei fosillerinden biri de, Nisan 2006'da Kanada'da buzullar arasndan karlmtr. Canllarn sudan karaya getiklerini gsteren, balkla drt ayakl srngenler arasnda yer alan, balk-srngen karm bir tr olan Tiktaalik roseae yaplan lmlere gre gnmzden 375 milyon yl nce yaamtr. Fosilin ayrntlar, 6 Nisan 2006 tarihli Nature dergisinde uzun uzun anlatlyor. Ama Tiktaalik roseae, ara gei fosillerinin ilk rnei deildir. Bugne dek bulunmu ara gei fosillerinden bir ksmn sralayalm. Balktan hem su hem karada yaayan amfibyumlara geii gsteren ara formlar; Tiktaalik rosae, Osteolepis, Eusthenopteron, Panderichthys, Elginerpeton, Obruschevichthys, Hynerpeton, Tulerpeton, Acanthostega, chthyosgtega, Pederpes finneyae ve Eryops; amfibyumlardan ilk srngenlere gei aamasn gsteren; Proterogyrinus, Limnoscelis,Tseajaia, Solenodonsaurus, Hylonomus ve Paleothyris; drt ayakl srngenlerden memelilere geii gsteren: Protoclepsydrops, Clepsydrops, Dimetrodon ve Procynosuchus', iki ayakl srngenlerden kulara geildiini gsteren: Compsognathus, Protoavis, Pedopenna, Archoptryx, Changchengornis, Confuciusornis ve Jchthyornis... "Yryen balina" da denilen Ambulocetus'u, ilk at trlerini, insan-primat ortak atadan insana geii gsteren ok sayda ara gei trlerinin fosillerini, Ardipithecus, Australopithecus, Homo habilis, Homo erectus'u ve daha dier pek ok ara form fosillerini saymay gereksiz buluyoruz. Evrim kartlar, kendilerine ne kadar ara form gsterilirse gsterilsin kabul etmiyor. Tysz kular, tyl-gagah srngenler, drt ayakl balklar, insan maymun karm canllarn kalntlar onlara gre kant deildir. "Onlar ara gei formu deil, ylece yaratlm, farkl trlerdir" deyip iin iinden kyorlar.

BLMN SAFSATAYA YANITI 85

DDA: Algler sudan karaya gemi olamaz YANIT: Algler sudan karaya birok ayr kez gemitir
"Alglerin sudan karaya karak kara bitkilerini oluturduklar eklindeki evrimci varsaym, tmyle bilim d bir senaryodur."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.735)

Dilara Karadeniz
Biyolog

Soru bitkilerin evrimsel srete karaya nasl getiklerini dorudan sorgulamad iin alglerin karaya geilerini kantlayan ve bunun sadece embriyofita'ya kken olacak ekilde deil, karasal algler olan baka gruplara da kken olacak ekilde defalarca gerekletiini gsteren bir cevap yazlmas uygun grlmtr, Eldeki morfolojik, molekler ve fosil kayt verilerini yok sayarak ortaya "Algler sudan karaya gemi olamaz" eklinde bir iddiayla kmak bilimsel bir tavr deildir. Byle bir iddia bilimsel bir hipotez olmaktan ziyade, kiisel bir arzuyu dile getirmektedir. 20 yl ncesine kadar algler zerine alan bilim insanlar bu almalarm ultrastrk trel yaplar zerinden gerekle tirebiliyorken, gnmzde "molekller a" yaanmaktadr. Bylelikle ok sayda evrimsel aama ve gei, molekler verilerin nda gzden geirilmi ve yeniden dzenlenebilmitir. Yeil algler ve karasal bitkiler arasndaki balant biyologlar iin evrimsel filogeninin henz ortaya kmad zamanlardan,

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

yzyllar ncesinden beri bilinmektedir. 1950 ylndan itibaren Chlorophyta (bir yeil alg klad) ve karasal bitkilerin monofiletik bir grup olduu, yani ortak kkenden tredikleri bilinmektedir. Gnmzde ise fosil verileri ve morfolojik verilerle birlikte, ribozomal DNA kk alt birimi (18S rDNA) ve organel genornlaryla yaplm olan molekler almalarla elde edilen veriler kullanlmaktadr. Bu veriler, tm alglerin (sucul ve karasal) ve sucul yeil alglerden kken alm olan karasal bitkilerin evrimsel balantlarn gsteren kladogramlarla (1) ortaya konmutur. Yaplan almalara gre yeil alg soyu, 1,5 milyar yl ncesinde ortaya kmtr ve karasal bitkilerin bu soydan ayrlmas 425-490 milyon yl nce meydana gelmitir. Yeil algler iki byk soy eklinde evrimlemitir. Bu soylardan birisi, yeil algler olarak bildiimiz ve ou algin dahil olduu "Chlorophyta" kladdr. Bu klada kaml yeil birhcreliler ve koloniler (rn. Chlamidomonas ve Volvox), flamentli dall (rn. Chladophora) ve dalsz formlar (rn. Oeogonium), yeil suyosunlar (rn. Ulva), ok sayda karasal alg (rn. Chlorella), karasal epifitler (rn. Trentopohlia), ve ok sayda fikobiyont (rn. Trebvcia) dahildir.
O

/ ? / / / } * * / / / J ft

PrMinophyt m Charophytp algao

|g karasal trler ieren taksa tallus yaps ya da benzerine sahip taksa

1)

Kladogramlar molekler ve morfolojik verilerin sonucunda canl gruplarnn birbirleriyle olan evrimsel ilikilerini zaman ve yaknlk bakmndan ortaya koyan emalara verilen addr. Bu emalar genellikle eldeki verilerle yaplan maksimum benzerlik analizi ve maksimum parsimoni analizleri sonucunda ortaya karlrlar. Klad ise bu haritalar zerindeki herhangi bir monofiletik gruba verilen genel addr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bilinen karasal soylarn bir kladogramla haritalanmas karasal ortamlarda yaayacak ekilde evrimlemenin yaygn olarak grldn ve filogenetik olarak snrlanmadm gstermektedir. Karasal yeil alglerde, karasal bitkileri de iine alan en az alt klada rastlanr. Bilinen tm karasal alglerin ve karasal bitkilerin sucul atalar olduu grlmtr. Bu tip evrimsel dallanmalarn byk ekolojik deiimlerle ezamanl olarak gerekletii jeolojik ve paleontolojik kaytlarla da ortaya konmutur. evresel basklarn iddetlendii dnemlerde meydana gelen youn seilim basklar canllarn eitlenmesinde itici bir g olmutur. Peki, suyosunlarnm karasal habitatlara yerleebilmelerini salayan doal seilim basklan hangi ada ve ne ekillerde ortaya kmtr? Karada yaayan en eski damarl bitki fosili Cooksonia'ya Silriyen katmanlarnda rastlanmtr. Bu a sularn gelgitlerle ekildii bir dnemdir. Sularn bu ekilde ekilmesi kylarda alglerin kurulua ve dier u koullara (ar scak, ar tuzluluk gibi koullarda yaayabilen alg trleri gnmzde de yaamlarn srdrmektedir) dayanabilecek ekilde seilmesine neden olurken, eitli lagnlerin ve bataklklarn da yeni habitatlar oluturmasna izin vermitir. Bu seilim basklar bitkisel evrimin yeni bir yola girmesine yol amtr. Silriyen'den itibaren karasal bitkiler, karasal hayvanlarn da ortaya kyla birlikte yeni tozlama yntemlerine adapte olarak hzla eitlenmeye balamtr. KAYNAKLAR
1) 2) Lewis, L. A., Mccourt, R.M; "Green algae and ihe eriin of and plants", American Journal OfBotany 91: 1535-1556, 2004. Chapman R.L., Bucheim, M.A.; "Green algae and the volution of and plants: Infcrences from nuclear-encoded rRNA gene sequences", Biosystems 28: 127137,1992. Mccourt, R. M, "Green agal phylogeny"; Trends In Ecology And Evolution 10: 159-163, 1995. Pelt, j. M., Mazoyer, M., Monod, T., Girardon, J.; Bitkilerin En Gzel Tarihi, Yaban Yolculuk, I Bankas Kltr Yaynlar, stanbul, 1999, s. 15-40. http:/AVww.BiltekTubak.GovTr/BilgipakeVjeolojil<yFanerozoil</l 3 aleo20ik/ Sluriye/lndex.Htm hup:/AVwv.Mta.Gov.Tr/Mu2e/Paieo/]eo!ojik_Zaman.H:ml

3) 4) 5) 6)

BLMN SAFSATAYA YANITI 89

DDA: Sudan karaya geiin kant yoktur YANIT: Gei fosilleri sudan karaya geii kantlyor*
"Canlln sudan karaya geiinin bilimsel bir kant yoktur, Fosil bulgular yoktur, anatomik ve fizyolojik incelemeler tarafndan da geersiz klnmaktadr."
(Harun Yahya, Yaratl Adas 2, s.620-622)

408 milyon yl nce, Erken Devoniyen Dnemi'nde, iki tip kemikli balk tredi; Sarcopterygii ve n yzgeli balklar (rayfinned fishes). Sarcopterygii grubu balklar akcier balklarn, Coelacanth ve Rhipidisticm'lar iermekteydi. Eusthenopteron, lob yzgeli Rhipidlisian'lar (ripidistian) grubunun bir yesidir ve tetrapodlar (drt ayakllar) bu gruptan tremilerdir. chthyostega (ikitiostega) Grnland'da bulunan, Ge Devoniyen Dnemi amfibyumudur ve amfibyumlarn balangcna verilebilecek ilk rnektir. - Eusthenopteron'da pelvis kemii, femur, tibia/fibula kemiklerinin ilk biimlerine rastlyoruz, sonra bu kemikler Ichthyostega'da ve biraz daha deimi ve bymtr. - Eusthenopteron ile Ichthyostega'nm kafatas kemiklerinin yaps benzerdir, iki para kafa kemiine sahiptirler, - Eusihenopierow, amfibyumlardakine benzer dilere sahiptir. - Eusthenopteron, sadece kara hayvanlarnda ve SarcopteryDr. mit Sayn'm "Yaradhlarm iddialar ve bilimin yamt!an~2" (Bilim ve topya, S.89) ve Mark Vuletic > in"Yaradhi safsatalara yantlar-2" (Bilim ve Gelecek, S.8, ev. Aylin Kl, ev. Redaksiyonu Feryal Halat ve Murat Glsaan) balkl makalelerinden derlenmitir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

gii'de bulanan iburun deliklerine sahiptir. Bilinen en eski tetrapod (drt ayakl) olan Acanthostega'mn (360 milyon yanda) iskelet zellikleri zerine yaplan almalar, tetrapod anatomisinin, atalarmz tmyle sualtnda yaarken evrimleme geirdiini ve sualtnda yaam iin gelitiini gstermitir. Karada yryebilen ilk omurgal, balk yzgeleriyle srnmedi; iyi dzenlenmi ayaklan milyonlarca yl nce gelimiti. Acanthostega, yrmesine destek olma konusunda destek olmayan kollara sahipti. Yine de suda yeteri kadar ilevseldi; kollar yaratn bitkilerce zengin olan lagnn dibinde kendini srklemesini salyor; yzgeleriyle srekli hareket ederek sular hareketlendirip kolayca fark edilen dalgalar yaratmak zorunda olan balklara kyasla, avna saldrmada stnlk salyordu. Buna ek olarak, Acanthostega, bir tetrapod olmasna karn, karada yaayan canllarmkine gre balklara daha ok benzeyen bir iitme sistemine sahipti ve bir balk gibi nefes alyordu. Paleontologlar, Acanthostega ile ayn dnemde yaayan ve bazlar daha gelimi olduu iin karasal yaama daha yakn olan be tetrapodun daha parasn buldular.

BLMN SAFSATAYA YANITI 91

DDA: Coelacanth gei canls deildir YANIT: Coelacanth birok gei zelliine sahiptir*
"Coelacanth fosili (Devoniyen Dnemi'nden kalma), evrimciler tarafndan balklarla amfibyumlar arasnda gei canls olarak dnld. Ama 1938'de canl bir rneinin bulunmas, evrimcileri hayal krklna uratt. Coelacanth, denizlerde yaamaya devam eden, ara form zellii gstermeyen, kompleks bir canldr, gei canls deildir."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.627)

Coleacanth (Latimera chalumnae) isimli lob yzgeli balk, yaklak 400 milyon yl nce yaam kemikli balklara verilebilecek iyi bir rnektir. Bu balklar, yani Rhipidistian'lar, bataklklarda hareket edebilmek iin gl kaslara ve drt ayakl (tetrapod) arnfibyumlarmkine benzer loblam yzgelere sahiptirler. Rhipidistian'lar, solungala solumalarna karn, oksijeni atmosferden direkt olarak alabiliyor, cierlerinden geirebiliyorlard. Dier balklarda cierler yzme kesesi olarak farkllamtr. Eskiye ait fosilleri olan ve bugn hl yaayan Coelacanth benzer zelliklere sahiptir ve sudan kt zaman ksa bir sre yaayabilir, oksijen soluyabilir. Bu nedenlerle Coelacanth'a "yaayan fosil" denmektedir.
mit Saym'm "Utu utu, dinozor utu!" (Bilim ve topya, S.53) balkl makalesinden derlenmitir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Niye balklar amfibyum ve kara hayvanlarna dnmeye devam etmiyor?


"Eer evrim doru olsayd, balklar iki-yaamllara (amfibyumlara) ve kara hayvanlarna ok defalar dnm olurlard."

YANIT*:

ilk olarak, birok balk poplasyonu evrimlemeye devam etmektedir. Fakat onlarn tekrar btnyle iki-yaaml hayvanlara evrimlemesini beklememeliyiz, nk girmek istedikleri ni zaten iki-yaamllar tarafndan tutulmutur. D. H. Patent yle aklyor; "Bugn yaayan birok hayvann yaam, deniz ile kara arasnda bir gei yayormu gibi gzkmekte. Bu organizmalar belirli ve snrl bir sre iin her iki ortamda da sa kalabiliyorlar. Fakat gelecekte onlar neyin beklediini syleyemeyiz. Karadaki bir yaam iin 'yoa km' olup olmadklarn syleyemeyiz. Gerekten de sudaki bir varolutan evrimlememi olmalar olasl da var. Bir tr baka bir trn igal ettii bir nii, eer kendisi bir ekilde o nie daha iyi uyum salamamsa, alamaz. u anki mevcut kara hayvanlar, milyonlarca yldr evrimle tikler ine gre, kara hayatna olabilecek en iyi uyumu salam durumdadrlar; yeni gelen ve aralarna girmek isteyen bir baka trn onlar yerinden etmesi pek mmkn gzkmemektedir."

Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yamtiar - 1 " (Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden alnmtr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 93

DDA: Amfibyumlar ile srngenler arasnda gei canls yoktur YANT: Seymoura, amfibyumlar ile srngenler arasmda gei formudur*
"Amfibyumlar ile srngenler arasnda herhangi bir gei canls bulunmamaktadr,"
(Haran Yahya, Yaratl Atlas 1, s,622; Yaratl Atlas 2, s.624)

Seymouria, amfibyumlar ile srngenler arasnda tipik bir gei biimidir. Seymouria ile ilgili olarak Alfred Romer yle yazmaktadr: "Seymouria, iki-yaamhlar ve srngen zelliklerinin yle bir bileimini gstermektedir ki, omurgallarn snflandrlmasmdaki uygun yerinin ne olduu oka tartlmtr. Seymouria'nm amfibyumlar ile srngenler arasndaki izgide yer alan "anthracosaurian" olduunu dnyoruz; burada iki snfn iskelet yaplar arasnda ak seik bir fark olmad gereinin deliliini gryoruz." Colbert ile Morales de, Seymouriamorph'lar ile ilgili olarak benzer eyler sylyor: "Burada, iyi belgelenmi bir paleontolojik kayt grmekteyiz. Bu kaytlarla, gruplar arasndaki ayrmlar geersiz hale gelmitir. Seymouriamorph'larm kant, hayvanlar belirli snrlar iinde snflandrmay uman renciler iin bile ok ak olarak, evrimin sreen olduunu gstermitir"

Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yantlar -1" (Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden alnmtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Srngenler ile memeliler arasnda gei canls yoktur YANIT: srngenler ile memeliler arasnda gei formudur*
Cynodont'sr,

"Srngenler ile memeliler arasnda herhangi bir ara tr bulunmamaktadr."


(Harun Yalya, Yaratl Atlas 1, s.630)

Synapsid*leri kk bir altblm olan cynodonflarra iki cinsi (Probelesodon ve Massetognathus) srngenler ile memelilerin her ikisinin de zelliklerini gsterdii gibi, bu zelliklerin arasnda olan zellikleri de" gsterir. Srngen zellikleri unlardr: - Birka kemikten oluan alt ene, - Eklem kemii ve kodil kemiinin arasnda olumu ene eklemi, - Kk kafa kemii, - Boyun blgesinde kaburga kemii, - El ve ayak parmak kemiklerinin says 2, 3, 3, 3' geer. Memeli zellikleriyse unlardr: - Dileri farkl grevler iin gelimitir, - kntl dk (alt) ene, - Boyun eklemi iin kafatasnn arkasnda ifte yumru, - Di eklinde yumrudan oluan axis,
Mark Vulecic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yantlar-1" (Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden alnmtr.

BLMN SAFSATAYA'YAN T 95

C/nodoni'lann bir cinsi oian Proba/nognafhus, hem srngenlerin - ne eik ilium. hem de memeitlerin ene eklemlerine pheli zellikler unsahip. lardr: - Basit ulu yanak dileri. - Kafadaki yass yzey ile alt enedeki ukur arasnda ekillenmi kemik eklemi, - kntl kaburga kemikleri gs blgesinde toplanm, fakat pelvisin nnde kk kaburga kemikleri vardr, - Ayaklar da doru yaylmam, fakat ayn zamanda dikey olarak aa doru da deildir. Cynodonflarn bir dier cinsi olan Probanognathus, hem srngenlerin hem de memelilerin ene eklemlerine sahiptir ve srngenlerin ene eklemlerinin, memelilerin kulak kemiine dnmnn ilk admm gsterir. Bu yaratllarm, srngen enesi iitme iin yeniden yerletirilirken srngen-memeli ara trnn besinleri ineyemeyecei iddiasn rtr. Ayn zamanda Probamograffus yeniden eklemlenme srasnda duyma sorunu yaamaz, nk srngenler zeminden gelen sesi ene kemikleriyle "duyarlar."

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Archaeopteryx ara gei formu deil, tam bir kutur YANIT: Archaeopteryx hem dinozor hem ku zelliklerine sahip bir gei formudur*
"Archaeopteryx ara gei formu deil, tam bir kutur."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.625; Yaratl Atlas 2, s. 25)

Yaratllar Archaeopteryx ile ilgili pek ok gerei arptmtr. Archaeopteryx'tn bahsedebilecek bilgi ve eitim birikimine sahip olmadklarn iddialar gstermektedir; ayrca Archaeopteryx ile ilgili pek ok gerei yalan syleyerek arptmaktadrlar. nk Archaeopteryx,in srngenlerden gelien bir ku olduu hipotezini destekleyen bulgular, yaratllara byk darbe vurmaktadr. Yaratllara gre Archaeopteryx veya dier hibir srngen kua evrimlememitir, sadece ku olarak Tanr tarafndan yaratlmtr. Oysa paleontoloji ve kularn evrimi ile uraan bilim insanlar iin, gerek Harun Yahya'nn, gerekse ABD'li yaratllarm sylediklerinin hibir bilimsel ve aklc deeri yoktur! Dnyadaki tm biyoloji, ornitoloji ve paleontoloji otoriteleri ve bilimcilerin birletii bir nokta vardr: Kular, birden fazla ortak ata-srngenden evrimleerek, ku haline milyonlarca ylda gelmilerdir; fakat bu ortak atann Protoavis mi olduu, Archaeopteryx mi olduu, yoksa her ikisinin
Dr. mit Saym'm, "Yarauhlarm iddialar ve bilimin yantlan-1" (Bilim ve topya, S.88) ve Mark Vuledc m "Yaradl safsatalara yantlar-2" (Bilim ve Gelecek, S.8, ev. Aylin Klm, ev. Redaksiyonu Feryal Halat ve Murat Gisaan) balkl makalelerinden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 97

de farkl ortak atalardan m geldii kesinlik kazanmamtr. Ama kesinlikle bilinen Archaeopteryx'in srngen ve kulara ait zelliklerin dikkate deer karm olmas nedeniyle, bir gei canls olduudur. in komik yn, Harun Yahya, aada verilen ve kendi fikirlerini rten baz referanslar sanki kendi fikrini kantlayan bilgiler gibi sunmakta, bilimde ve referans veriliinde arptma yapmaktadr. Binlerce bilimsel makaleye gre, Archaeopteryx bir srngen, bir dinozordur, nk: - Archaeopteryx iskelet sisteminin yaps asndan dinozorlara ok yakndr. Ayn dnemde yaad Comsogncttus (ve dier Theropod dinozorlar) gibi iki ayann zerinde, ne eilimli durmaktadr. Tm iskelet sistemi, kulardan farkldr ve bir dinozora benzemektedir. - Archaeopteryx'in 23 kuyruk omurundan oluan kuyruu hibir ku trnde yoktur. Bu kuyruk, Triassic ve Jurassic D~ nemleri'nde grlen kuyruklu uan Saurianlaf da mevcuttur. Bu kuyruk hayvann umaya alrken veya koarken, ani yn deitirmelerine yardmc olmaktadr. Modern kularda bu kuyruk ufalm ve tek kemie dnmtr. - Archaeopteryx'in arlk merkezi ve kanat iskelet yaps tm dier kulardan farkldr, bu Archaeopteryx' in bildiimiz kularn utuu kadar rahat uamayacan kantlamaktadr. - Srngenlerde ayaktaki metatarsal kemiklerbirbirinden ayrdr; modem kularda bu metatarsal kemikler tek kemik olarak kaynamtr. Archaeopteryx'de n nce olumu ve anatomik olarak Archaeopteryx't ok benzeyen, Compsognatus'da ayaktaki

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

metatarsallar ayrdr, Archaeopteryx'de ise bu metartarsallar kaynamtr, yani Archaeopteryx ayak metatarsal kemikleri asndan ku ile srngenler arasnda bir yerdedir. - Archaeopteryx'in ayaklar Theropod dinozor atalarna benzemektedir; uzun ayak parma, bir de geri giden ksa parma vardr. - Archaeopteryx"in kanatlarnda hibir kuta olmayan dinozor peneleri mevcuttur; bir tek Hoatzin isimli bir kuun geliim evresinde ksa bir sre iin kanat peneleri oluur. Kularda n kol kemikleri birlemi ve kaynamtr ve bunlar kanatlara tutunur; Archaeopteryx'de ise kanatlarn ucunda dinozor peneleri vardr. - Archaeopteryx'deki pektoral kaslar, dinozorlarda, srngenlerde olduu gibi ince gastral kaburgalara tutunmaktadr. - iyi uucu kularda hava kesecikleri, akcierlerden kemiklere kadar uzanp, tutunurlar; bylece uu srasnda harcanan enerjinin salanmas iin, oksijen gereksinimi karlanm olur. Archaeopteryx'de hava kesecikleri olmad gsterilmitir; yani Archaeopteryx iyi uucu bir ku deildir. te yandan Archaeopteryx'de kularda olan zellikler de vardr: - Kulardaki kemiklerin byme merkezi ulardadr; srngenlerde ise bu kemiin merkezindedir, Archaeopteryx'de boluklu kemie ait bir ize rastlanmamtr. - Archaeopteryx'in peneli kanadnda ve kuyruunda tyler vardr, bu da onu srngenlerden ayran ve kulara yaklatran bir zelliktir. - Archaeopteryx'in tyleri asimetrik ve aerodinamik bir yap gsterir. Devekuu, hindi gibi uma yeteneini yitirmi kularda ise tyler simetrik yapdadr. Bu zellii ile Archaeopteryx uabilen kulara daha yakndr. Bu zelliklere gre, bilimsel ilkeler nda Archaeopteryx bir srngendir, ama ku zellikleri tayan bir gei srngenidir. Srngenlerle ekli ve fiziksel ilikisine ek olarak, farkl kularla benzer zellik gstermektedir. yle de denebilir, Archaeopteryx kendi dneminde hem ku zellikleri, hem de srngen zellikleri tayan, kuun atalarndan birisidir. Tabii, kularn oluumu milyonlarca yl srmtr, pek ok dier srngen ku mevcuttur, bunlarn hepsinin birden fazla ortak atas olabilir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 99

DDA: Archaeopteryx kularn atas olamaz, ondan nce yaam bir ku vardr
IANIJL:

irvrmcier nDir zaman kularn atas tek bir canldr demedi*

"Evrimcilerin Archaeopteryx ile ilgili iddialar, Archaeopteryx'den 75 milyon yl daha yal Protoavis isimli ku tarafndan rtlmtr. Dolaysyla Archaeopteryx kularn atas deildir, nk kendisinden eski kular da vardr." Evrimciler hibir zaman kularn atas tek bir canldr dememilerdir. Yaratllarm itiraz, tek bir srngen hattnn kulara veya srngen benzeri kulara evrimietiini varsayarak, her durumda yanlla dmektedir. Gerekte, birden fazla hatta evrimleme olmutur. Kularn birden ok atas vardr, Archaeopteryx tesadfen bulunan atalardan birisidir. Protoavis zerinde bilim dnyas hl tartmaktadr, ancak Protoavis Archaeopteryx'den daha eski bir gei biimi olsa bile, Archaeopteryx srngenler ile kular arasndaki kprnn kant olmaya devam edecektir, Archaeopteryx bundan 150 milyon yl nce yaamtr, ama ondan nceki 100 milyon yl iinde kukusuz ki, pek ok srngen ve dinozor tr, hem memelilere hem de kulara evrimlemelerini srdrmtr. Unutulmamas gereken nokta, srelerin milyon yllarla ifade edilmesidir. Protoavis, Archaeopteryx'den 75
* Dr. mit Sayn'm, "Yarathlarn iddialar ve bilimin yantlan-1" (Bilim ve topya, S.88) ve Mark Vuletic'in "Yaradl safsatalara yamtlar-2" ( Bilim ve Gelecek, S.8, ev. Aylin Kl, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat, Murat Glsaan) balkl makalelerinden derlenmitir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

milyon yl nce yaamtr, ok paral bir iskeleti vardr, ama kulara Archaeopteryx'den daha fazla benzemektedir, fakat bir dinozor kutur. Bu bilgi kularn srngenlerden evrimletii hipotezini rtmez, tersine glendirir. nk bu demektir ki, en az 225 milyon ile 150 milyon yl nce, kulara ve srngenlere benzeyen canllar vard ve 65 milyon yl nce dinozorlar yok olana dek, en az bir 160 milyon yl evrimlemeyi srdrdler. Bu evrimleme iinde Sinosauropteryx (srngenlere yaknlk), Velaciraptor (uzun kapc kollar), beromesornis (gl kanatlar, omuzdan gse inen kemikler, yerden ykselme yetenei), Enantiornith.es (iskelette daha fazla kaynama, alula ve artm uu yetenekleri), Aoalulavis (alula ve uu yetenei) ve daha pek ok dinozor iskelet yapsna sahip, dinozor dileri, peneleri ve baka dinozor zellikleri olan dinozor kular evrimlemesini srdrmtr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 0 1

Tartmaya nokta koyan son gelime:

DNA almalar, kularla dinozorlar arasndaki genetik akrabal kantlad!'


Tyrannosaurus Rex'i tanmayanmz yoktur; kendisiyle Jurassic Park, King Kong gibi haslat rekorlar kran fmelerde har neir olmutuk. T, Rex, gnmzden 70 ile 65 milyon yl ncesinde, Kuzey Amerika'da yaam etil bir dinozor trdr. Yerden ykseklii 14 metreyi, arl ise 6 tonu bulabilen bu devasa yaratn, zamannn en byk etili olduu dnlmektedir. Eski organik materyallerden DNA, protein gibi moleklleri karma ve dizileme yntemlerinde kaydedilen gelimeler, ksa bir sre nce biyolojik evrimin en nemli alanlarndan birine k tuttu: Dinozor ve kular arasndaki akrabalk. 68 milyon yllk bir T. Rex kemiinden elde edilen kollajen paracklar paleontologlar ve genetik uzmanlarm bir kere daha ortak paydada buluturdu. Memelilerde toplam protein bileiminin yzde 25'ini oluturan kollajen, balayc dokularda retilen yapsal bir proteindir. Dier yandan organizmann lmyle beraber proteinler hzl bir yklma srecine girerek yerlerini mineral maddelere brakrlar; uzmanlar ayn srecin kollajen iin de geerli olduunu ve yer deitirme ileminin yaklak 1 milyon ylda tamamlandn dnyorlard. Dolaysyla bu denli eski bir kalntdan dizisi karlabilecek kadar protein elde edilebilmesi kendi bana arpc bir gelime; imdiye kadar protein dizisi karlabilmi en yal fosil 100-300 binyl nce yaad dnlen bir mamuta aitti.
Nvart Ta tarafndan evrilen bu haber, Bilim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda (Haziran 2007) "Bilim Gndemi" kesinde yer almtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Teknik almlar bir kenara brakarak bu zor ilem sonucunda ulalan sonulara bir bakalm. Bugne kadar dinozor ve kular arasndaki evrimsel gei sadece iskelet yaplarnn ve kemik dzenlenilerinin karlatrlmasna dayanyordu. Fosillerden elde edilen dk miktarda proteinin aminoasit dizisinin karlmas sonucunda, gemiin devleriyle bugnn kanatllar arasndaki akrabalk, mikro dzeyde de kantlanm oldu. Evrim biyologlar yine de temkinli davranmaya devam ediyor ve tek bir proteinden yola karak ciddi sonulara ulamann doru olmadn belirtiyor. Protein karlatrmalarna DNA dizilerinin de eklenmesi gerekiyor. Ayrca bu tr karlatrmalarda, protein ve gen dizilerinin topland veritabanlanndaki dizisi kartlm olan canllarla yetinilmek zorunda kalnmasnn -bu almada karlatrma tavuk kollajeniyle yaplmtr- net sonulara ulamann nndeki engeller olduunu belirtiyor. almann mimarlarndan North Carolina Devlet niversitesi'nde grevli Mary Higby Schweitzer alma sonularnn fosil rneklerini molekler incelemeye ama konusunda paleontologlar yreklendireceini dnyor: "Paleontologlarm birou benimle almay istemez, nk molekler inceleme fosillerin paralanmas anlamna gelecektir. Onlar ise kemiklerin bozulmadan kalmasn tercih ederler." ngr ve cesaretin devreye girdii bu noktada, bilim insanlar evrime k tutmaya devam ediyor.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 0 3

DDA: Hoatzin kuu, Archaeopteryx>in dinozor olmadm gsterir YANIT: Hoatzin, Archaeopteryx'den sonra baz dinozor kularn evrimlemesinden gelimi olabilir*
"Evrimciler, Archaeopteryx'in kanatlarnda penelerinin olmasnn onu dinozora benzettiini sylemektedirler, halbuki bugn, kanatlarnda peneleri olan bir hu vardr: Hoatzin. Evrimciler yanlmaktadr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.626)

Hoatzin hakknda syledikleri, yaratllarm gerekleri ne kadar arpttn gstermektedir. Hoatzin, Gney Amerika'nn yamurlu ormanlarnda yaayan yaklak 50-60 cm uzunluunda bir kutur. Yumurtadan yeni kan Hoatzinler'de kanadn ucunda pene olduu iin, uzun sre Hoatzinler belirli bir snflamaya konulamamtr. Geleneksel olarak, Galliformes grubuna konmu olsalar da, ncelikle Archaeopteryx gibi kt uan bir ku cinsidir, byrlerken uzun sre uamazlar; sindirim sistemleri dier kulardan tamamen farkldr. DNA analizleri, Cuculidea isimli bir eit gugukkuuna daha yakn olduklarm gstermitir. Yumurtadan kan yavrularda kanatlarda bulunan peneler bir sre sonra yok olur ve tylere dnr. Biyologlar ve ornitologlar iin Hoatzin, gnmzde yaayan ve ArchaeDr. mit Saym'n, "Yaratllarm iddialar ve bilimin yantlar -1" (Biim ve topya, S.88) balkl makalesinden ksaltlarak alnmtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

opteryx'e geliim sreci iinde baz benzerlikler gsteren nadir kulardan birisidir ve Archaeopteryx'den sonra baz dinozor kularn evrimlemesinden gelimi olabilir. zellikle kanatlardaki penelerin yavrularda olmas ve bunun erginlikte yok olmas, Hoatzin'de -yavruyken de olsa- kanatlarda pene gelitirebilme yetenei olduunu gstermektedir. Bu rnek Archaeopterytfin kulara evriralemekte olan bir dinozor olma hipotezini ortadan kaldrmaz, aksine glendirir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 0 5

DDA: Evrim ku tylerinin nasl evrimletiini aklayamaz

YANIT: Ku tyleri srngen pullarndan evrimlemitir*


"Evrim tezini savunanlar ifeu tylerinin nasl evrimletiini aklayamyor."
(Haru Yahya, Yaratl Atlas 1, s.624)

Ku tyleri srngen pullarndan evrimlemitir. Bunun nasl gereklemi olabilecei, gnmz kularnn zerinde bulunan pul ve tylerin incelenmesiyle kolaylkla grlebilir. Gnmz kularnda hem srngen pullar, hem de kulara zg telekler ve bu iki u arasndaki gei aamalar ayn ku zerinde grlebilir. Christopher McGowan yle aklyor: "Eer bir penguen kanadn incelersek, ok sayda deiik yaplar grrz; pullara benzeyen kk yaplardan balayarak, aka ku tyleri olan yaplara kadar. Arada her ton bulunur." unlar da ekliyor: "Ku tyleri ve pullar aslnda sadece bir temann deiik versiyonlardr; ikisi de boynuza benzer bir protein olan keratinden yaplmtr ve her ikisi de benzer embriyonik yollardan geliir."

Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yantlar -1" (Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Ferya Halat) balkl derlemeden alnmtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Yeryznde lk ortaya kan yarasalarla bugn yaayan rnekler ayndr YANIT: Her canl gibi yarasalar da evrimle;? initir
"Yarasalarn kompleks vcut sistemlerinin evrimle ortaya kmas mmkn deildir, fosil kaytlar da byle bir evrimin yaandm gstermemektedir. Yeryznde ilk ortaya kan yarasalar ile bugn yaayan rnekler ayndr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.653)

2007'nin sonbahar aylarnda bulunan 52,5 milyon yandaki bir yarasa fosili, ilk yarasalarn sonarsz utuunu, yani sonarla yn bulmann yarasalarda evrim sonucunda olutuunu belgeliyor. Wyoining'de bulunan ve Onychonycteris finneyi olarak isimlendirilen bir fosil, yarasalarn yn ve yiyecek bulmak iin kullandklar sonar benzeri ekolokasyon kabiliyetlerini ne zaman kazandklar sorusuna cevap getirdi. Bulguya gre, nce uma yetenei, daha sonra ekolokasyon yetenei geliti. Her ne kadar memeli dendiinde ilk aklmza gelen hayvanlar olmasalar da, u an dnya zerinde 1100 civarndaki tr ile memeli trlerinin bete birini oluturan yarasalarn byk ounluu ekolokasyon yeteneine sahiptir. Fakat bazlar, zellikle byk meyve yarasalar, yiyeceklerini bulmak iin koku ve grme yeteneklerinden yararlanrlar. Eosen Dnemi'ne ait 52,5 milyon yandaki bu en ilkel (ama
Gkhan Atila tarafndan evrilen bu haber, Biiim ve Gelecek dergisinin 49. saysnda (Mart 2008) "Bilim Gndemi" kesinde yer almtr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 0 7

en eski deil) yarasa fosili, Wyoming'de (ABD) erken Green River oluumunda arkeolog Bonnie Finney tarafndan bulundu. Byk peneleri, enli kuyruu ve zellikle az gelimi kulak salyangozu ile bilinen trlerden ayrlyor. Dier trlerin iki veya parmanda pene varken, bu ilkel tr be parmanda da peneye sahip ve bu nedenle isminin anlam "peneli yarasa". Kanada'daki Royal Ontario Mzesi'nden Kevn Seymour'un belirttiine gre yarasann dileri bceklerle beslendiini gsteriyor. Gelimi kanatlar ile uma konusunda yetenekli olduu ak olan bu yarasa yiyeceklerini bulmak iin ekolokasyonu kullanamadna gre, dier yntemleri kullanyordu. Bylece nce uma yeteneinin evrim geirdii ortaya kyor. KAYNAK 1) Nature,

do:i0.1038/nature06549; Received 21 September 2007; Accepted 10 December 2007; Published emline 13 Febrary 2008.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Homolog zellikler, organizmalar arasndaki ailevi ilikileri ispatlamaz YANIT: Homolog zelikler, canllar aras akrabalk ilikilerini gsterir
"Homolog (kkende) zellikler, organizmalar arasndaki ailevi ilikileri ispatlamaz; nk btn tr snflandrmalar insan tarafndan yaplmtr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas , s.698)

Deniz ahin
T Molekler Biyoloji ve Genetik Mhendislii Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Poplasyolar oluturan bireylerin genetik yaplar, mutasyon ve genetik rekombinasyon yoluyla birbirinden farkllklar gstermektedir. Bu genetik eitlilik, bireylerin bazlarnn, "yeni bir ortama uyum salama ve soyunu srdrme" srecinde dierlerine oranla daha baarl olmasn salayacaktr. Buradaki etkin mekanizma, yani en uygun zelliin seilmesi ilemi, Darwin'in evrim teorisinin temel yapsn oluturan doal seilim mekanizmasdr ve poplasyonlarda deiikliklerin seilmesi ve zaman iinde birikmesi yoluyla atasal trden yeni trlerin tremesine yol aar. Doal seilim yoluyla biriktirilen zellikler tamamyla yeni zellikler deildir; bunlar atasal zelliklerin deitirilmi birer versiyonudur. Bu durumda farkl trler ortak bir atadan geliyor ise, ortak zelliklere sahip olmalar da bekle-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 0 9

nebilir. Darwin'in izdii ve trlerin ortak bir atadan nasl evrimleerek geldiklerini gsterdii soyaacmda, her bir dallanma ile yeni ortak zellikler vurgulanmaktadr. Sahip olduklar ortak zelliklere gre iki farkl tr, soyaac zerinde akrabalk derecelerine gre gruplandrlabilir. Canllardak eitliliin, evrimin rn olduuna ilikin kantlar arasnda homolog yaplarn gzlenmesi (anatomik, embriyolojk ve molekler homolojiler), fosil kaytlar ve biyocorafik kantlar saylabilir. Farkl yollarla elde edilen bu kantlar, birbirini destekler niteliktedir. Bu kantlar trlerin soyaac zerinde akrabalk derecelerine gre yerlerinin belirlenmesinde kullanlmaktadr. Ortak bir atadaki ayn yapdan deierek ortaya kan yaplara homolojik yaplar ad verilir. Anatomik, embriyolojik ve molekler homolojiler olmak zere 3 grupta incelenebilir. Anatomik homolojiler, ayn taksonomik kategori iinde gruplandrlan trler arasnda aka bellidir. Evrimlemenin olduuna iaret eden anatomik yaplara rnek olarak, memelilerin n yelerinin anatomik yaps gsterilebilir. nsan kolu, bir aslann n aya, balinann n yzgeci ve yarasann kanad, grnt ve fonksiyon olarak farkl olsa da, ayn iskelet elemanlar tarafndan oluturulmulardr. (ekil) Her biri farkl amalar iin farkl yollarla kullanlmalarna
Balina Aslan nsan Yarasa

ekil: Memelilerin hepsi ortak bir atadan gelmitir ve n yeleri atasal ortak zelliin varyasyona uram hallerini gsteren homolog organlara iyi birer rnektir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ramen, yaplarndaki bu benzerlikler olduka artcdr. Bu durumun aklamas, her birinin ortak atalarndaki benzer yaplar deitirerek yeni fonksiyonlar iin yaplar oluturduklardr. Bu n yelerdeki temel benzerliin nedeni drt trn de ayn atadan treyen memeli soylar olmalardr. Atasal zellik, her bir trde gerekli olan farkl ilevler nedeniyle temel yap deiikliklerine uram ve birbirinin varyasyonu eklinde ortaya kmtr. Burada da grld zere farkl trlerin sahip olduklar homolog yaplar o trlerin soyaac zerinde gruplandrlmasmda kullanlabilir. Krelrai organlar da homolog yaplara rnek olarak verilebilir. Bu organlar bir zamanlar atasal organizmalardaki nemli ilevler grm olan yaplarn kalntlardr. rnein insan vcudunda yzden fazla yap krelmi organ olarak tanmlanmaktadr. Bunlar arasnda apandis, kuyruk sokumu kemii, kulak kaslar ve kllar gsterilebilir. Ayn ekilde baz ylanlarn iskeletlerinde, yryen atalarnn bacak kemikleri ve kala kemeri krelmi olarak varlm srdrmektedir. Eer ylanlar, dier omurgal hayvanlardan ayr bir kkene sahip olmu olsayd, bu yaplar grmeyi beklemeyecektik. Zaman ierisinde nemini kaybedip krelen bu organlar, genel olarak organizma iin zararl da olmadndan, tamamen ortadan kaldrlmas iin evresel bask zayf olacak ve organ yeni trlerde de varln srdrecektir. Bu ekilde de soyaac zerinde trler arasnda balant kurulurken, trlerin hangi atasal trlerden geldiini ortaya koymada kullanlabilirler. Baz homolojiler ise ergin organizmalarda belirgin bir ekilde gzlemlenemedii halde, embriyonik geliime bakldnda aka ortaya kmaktadr. Bu tr homolojilere embriyolojik homolojiler denilmektedir. rnein, omurgal embriyolarnn hepsi grtlak blgelerinde geliimlerinin baz evrelerinde farinjeal cepler ad verilen yaplara sahiptir. Bu embriyonik yaplar, ok farkl ilevleri olan homolog yaplara geliirler; rnein balklarn solungalar ya da insanda ve dier memelilerde orta kula yutaa balayan staki borusu gibi. Embriyolojik homolojiler, trlerin yakn bir gemite olmasa da, soyaac zerinde ortak bir atada bulutuklarn gsterecektir. Bir dier homoloji tr ise molekler homolojilerdir. Tm organizmalar molekler dzeyde belirli zellikleri paylar; Canllarn molekler yaplar birbirlerinden ok farkl olabile-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 1 1

cei gibi, ok benzer de olabilir. rnein canl trlerinin hepsi DNA ve/veya RNA'dan oluan ayn temel genetik malzemeyi kullanr. Genetik kod evrenseldir ve canllarn soyaacmm tm dallan boyunca aktarld aka grlmektedir. Bu da bizi, tm canllarn ortak bir ataya sahip olduklar sonucuna gtrr. DNA dizisindeki genetik kod mRNA'ya yazlrken nkleotidden oluan ve kodon ad verilen diziler ile anlam kazanmaktadr ve her bir kodon iin protein sentezi srasnda belirli bir aminoasit kodlanacaktr. rnein, DNA dizisindeki "AAA", mRNA'da "UUU" olarak kodlanr ve karlk olarak sentezlenen aminoasit fenilalanindir. nsanlardan bakterilere ve bitkilere kadar tm organizmalarda ayn genetik kod ayn aminoasidi sentezleyecektir. Organizmalarn gen dizileri ve proteinlerinin aminoasit dizileri de kimi durumlarda ok farkl olabilirken, baz durumlarda ok benzer olabilmektedir. Farkl organizmalarda ayn ilevi gren proteinlerin aminoasit dizileri ya da bu proteinleri kodlayan DNA dizileri ok benzerlik gsterebilmektedir. Trler arasndaki akrabalk derecesi de arttka diziler arasndaki benzerlik de artmaktadr. rnein insan hemoglobinin polipeptidiyle Rhesus maymunu, fare ya da kurbaa hemoglobinlerinin polipeptidleri arasndaki farkl aminoasit says, akrabalk azaldka artmaktadr. nsan hemoglobini ile Rhesus maymunu hemoglobini birbirinden 8 aminoasit farkl iken, fareninkiyle 27, kurbaganmkiyle de 67'dir. Aminoasit dizilerindeki benzerlikler ayn zamanda DNA dizisindeki benzerlikleri de yanstmaktadr. Homolog yap kavramnn anlalmas iin analog yaplardan yani homoplasiden de bahsetmek gerekir. ki farkl tr arasndaki homolojilere karar verirken, homolog yaplar analog yaplardan ayrabilmek gerekir. Analog yaplar akrabalk derecesi yakn olmayan organizmalardaki benzer fonksiyonlar yrten yaplardr. rnek olarak kularn ve sineklerin kanatlar analog yaplara rnek verilebilir. Kular da sinekler de, anatomik yaplar olduka farkl olduu halde, uma zelliini elde edebilmek iin benzer yaplar oluturmutur. Bu tr yaplarn evrimlemesi "yaknsak evrim" olarak adlandrlr. Analog yaplar trlerin akrabalk derecelerinin belirlenmesinde kullanlmaz, ancak evrimin gerekletiinin kantlar olarak kullanlabilir. Sonu olarak, canllarn soyaacndaki taksonomik hiyerari, sahip olduklar homolojiler tarafndan yanstlmaktadr. Anatomik, embriyolojik ya da molekler homolojilerin ortaya

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

karlmas yoluyla trler soyaac zerinde akrabalk derecelerine gre yerlerini alr. Kant olarak gsterilen homolog yap tm trleri kapsayabilecei gibi, rnein ortak genetik materyal kullanm, sadece bir snf yani daha yakn zamanlardaki dallanmalar da ifade edebilir. Soyaac dallara ayrldka, her bir dal ierisine zg homolojik yaplarn gzlenmesi snflandrmann da temelini oluturur. KAYNAKLAR
1) 2) 3) Campbell, N. A., Reece, j. B.y "Descent with Modification: A Darwinian View of Life", Biology 7th edition, Chapter 22, p.448-453. Solomon, E. P., Berg, L. R., Martin, D, W., "Introduction to Darwinian Evolution", Biology 5th edition, 1 999, Chapter 17, p.380-385. "Understanding Evolution", Elektronik Veri Tabam: "http:// evolution.berkeley.edvi/" ( 1 2 . 0 4 . 2 0 0 8 tarihinde almmitir.)

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 1 3

DDA: Molekler karlatrma, yakm akraba saylan hayvan kategorilerinin farklln ortaya koyuyor YANT: Molekler karlatrmalar, evrimsel soyaacm desteklemitir
"Molekler karlatrmalar, evrimci biyologlarn yakn zamana dek 'yakn akraba' saydklar hayvan kategorilerinin genetik olarak ok farkl olduklarn ortaya koyuyor, 'ara form' varsaymlarn temelden kertiyor."

( H a r u n Yahya, Yaratl A i a s J, s . 6 1 7 ; Yaratl Atlas 2, s . 6 1 5 )

Cem Arda Kuyucu


Hacettepe nv. Biyoloji Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Molekler biyoloji konusundaki aratrmalarn, oluturulan evrim aalarn kertmesi gibi bir durum sz konusu deildir, tam tersine molekler almalar sonucu elde edilen verilerin bilgisayardaki kladistik analizleri sonuncunda oluturulan filogenetik aalar, morfolojik homolojiye gre oluturulan evrimsel aalarla uyumluluk gstermektedir. Ayrca yakn olduu dnlen trlerin molekler analiz sonucu genetik olarak beklenenden daha uzak olduunun ortaya kmasnn evrimsel aalar kertmesi gibi bir sonucu da yoktur, nk rnein morfolojik olarak benzer olduklar iin birbirine daha yakn

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

olduklar dnlen A ve B trlerinden A trnn molekler analizler sonucunda aslnda ayn familya ierisindeki C trne yakn olduu anlalabilir, ve bu durum da A trnn evrimsel aata C trne daha yakn olmasyla ifade edilir. Bahsedildii gibi dnya zerinde bir canl trnn tm dier canl trlerinden tamamen ayr bir kaltsal yapya sahip olmas iin olsa olsa yakm zamanlarda uzaydaki bir baka gezegenden gelmi olmas gerekir. Bunun yannda molekler evrim almalarnn bizlere gsterdii en nemli sonulardan bir tanesi de molekler dzeyde geekleen farkllama ile poplasyon dzeyinde gerekleen farkllamann (izolasyonun) e hzlarda yrmediidir. Yaplan filogenetik analizlerin bir ou, canllarda llen gen blgesindeki farkllamann hemen her zaman poplasyonlarm izole olma tarihlerinden nceye dayandn gstermitir. Bu evrimsel olarak ok beklenen bir durumdur, nk canllarn bir gen blgesine gre farkllamalar ile poplasyon dzeyinde farkllamalar tamamen farkl konulardr. Poplasyon dzeyinde bir farkllama ancak birok farkl gen blgesindeki ayrlmalarn ve farkllamalarn birikmesi sonucunda gerekleir. Bundan tr gen dzeyindeki farkllamalar ou durumda morfoloji ve poplasyon dzeyinde gerekleen farkllamann ncesine der. Bunun yannda genetik olarak farkllama tarihleri, analizin yapld gen blgelerine gre byk farkllklar gsterdii gibi, farkl trler farkl gen blgelerine gre birbirlerine daha yakn veya daha uzak olabilir. Dolaysyla seilen gen blgesine gre canllar arasndaki farkllama zamanlar, dereceleri ve sonu olarak akrabalk dereceleri deiebilir. Bundan dolay modern filogenetikiler hibir zaman tek bir gen blgesinden elde edilen analizin sonularn kesin ve net sonular olarak kabul etmez ve ancak birka farkl gen blgesinden elde edilen sonulardaki genel rn tye gre trler arasndaki akrabalk ilikilerini ve derecelerini yorumlarlar. Peki molekler analizlerin, evrimsel yaam aalarna (filogenetik aalar) ne gibi bir etkisi olmutur? Molekler analizlerin ncelikle salad byk lekteki veriler, canllarn filogenetik tarihelerinde grlen karmak olaylar (eilim, genetik srklenme, poplasyon bymesi, darboazlar gibi) gz nne alabilmemizi salayarak sadece canllar arasndaki akrabalk ilikilerini anlamamz deil, grlen genetik polimorfizm rnt-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 1 5

sntin hangi karmak olaylar sonucunda gerekletiini ortaya koyabilmemizi salamtr. Bilgisayar temelli veri analizine dayanan bu yeni yntemler bizlere evrimsel aalarn ok sayda farkl evrimsel ve tarihsel sreler sonucunda oluan karmak yaplar olduunu gstermektedir. Kladistik analizler sonucu oluturulan bu evrimsel aalar ok sayda disiplinin yardmyla (biyoinformatik, biyomatematik vs...) geni lekteki verilerin, gelimi matematiksel algoritmalarn kullanld analizler sonucunda oluturulmaktadr. KAYNAKLAR
1) 2) 3) Maddison W. P., "Gene trees in species trees", Syst Biol. 1997; 46:523-536. Nichols, R., "Gene trees and species trees are not the same", Trauis in Ecology & Evolution 1 6 ( 7 ) : 358-364, 2001. Rosenberg, N. A. and M. Nordborg, "Genealogical trees, coalescent theory and the analysis of genetic polymorphisms", Nature Reviews Genetics 3 (5): 380-390,

2002.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Bakteri kamsmdaki mkemmellik, yaratl kantlyor YANIT: Bakteri kamsnn evrimsel oluum sreci btnyle ortaya karlmtr/
"Bakteri kams da indirgenemez komplekslilie rnektir. Bakteri kams, ok karmak bir'organik motor' ile alr. Kamy oluturan yaklak 240 ayr protein vardr. Bunlar kusursuz bir mekanik tasarmla yerine yerletirilmitir. Kamy oluturan molekler paralarn tek bir tanesi olmasa ya da kusurlu olsa, kam almaz ve dolaysyla bakteriye hibir faydas olmaz. Bakteri kamsnn evrimcilerin iddia ettii gibi1kademe kademe gelimesi' imknszdr."
(Harun Yahya,
Yaratl Atlas

2, s.738)

Prof. Dr. Haluk Er tan


Trk Biyologlar Demei yesi

Yaratllann 20. yzylda karlatklar iki byk glkten biri laiklik, dieri ise temel bilimlerde yaanan byk gelimelerdi. Laik eitim ve hukuk sistemini klasik dinsel kavram ve olgularla aamayacaklarn anladktan sonra taktik deitirerek, "yaratl bilimi" adn verdikleri sahte bir bilim yaratma abasna girdiler. Ayn zamanda bu sahte bilimle birlikte kullanacaklaProf. Dr. Haluk Ertan'm Bilim ve Gelecek'in 38. saysnda (Nisa 2 0 0 7 ) yer alan yantnn, elinizdeki kitap iin yeniden gzden geirilmi halidir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 1 7

r uyduruk kavramlar da yarattlar. Tanr yerine "akll tasarmc", ilahi yaratl yerine "ani oluum", kusursuz varlk yerine "indirgenemez karmaklk", yaratl dogmas yerine "yaratl bilimi", evrim kuram yerine "Darwin (bilim) dini" gibi bilimsel deeri olmayan sama sapan ifadelerle takiyye yapma yoluna girdiler. Aslnda bunlarn byk blm, 18. yzyln Hristiyan teologlarndan William Paley'in, Hristiyan doa felsefesinde konu ettii, kimi antikadan kalma varsaymlarn, 20 yzyla uyarlanm taklitlerinden baka bir ey deildi. Yaratl dogmasnn evrimindeld son aamalardan birini, Amerikal yaratl Michael Behe'nin son yllarda ortaya att, "indirgenemez karmaklk" varsaym oluturmaktadr. "Akll tasarmc" yaratllarm temel dayana olan bu varsayma gre baz hcresel sistemler ancak, kendisini meydana getiren paralarn tam olmas durumunda alabilmektedir. Bu paralardan bir tekinin dahi eksik ya da hatal olmas, o mekanizmann almamasna, dier bir ifadeyle sistemin artk ie yaramaz hale gelmesine yol amaktadr. Bunu kantlamak iin Behe'nin kulland tannm rneklerden birini, bakterinin hareket organ olan kam (flagellum) oluturmaktadr. Behe'ye gre bu yap, 240 ayr proteinden oluan indirgenemez karmaklkta bir sistemdir. Bu molekllerden biri dahi olmasa ya da hatal olsa, kam alamaz hale gelmektedir. Byle bir kamnn artk bakteriye bir yarar olmas mmkn deildir. Buradan yola kldnda, bakteri kamsnn ancak u anda bildiimiz haliyle yani bir btn olarak yaratlmas dnda bir olaslk bulunmamaktadr. Bu kusursuz mekanik tasarmn evrimlemeyle para para olumas imknszdr. Aka sylemek gerekirse "indirgenemez karmaklk", somut biyolojik bulgular ile tamamyla elien bir nerme olmas nedeniyle, bilimin en kolay rtt safsatalardan biri olmutur. yle ki, yaratllarm bu konudaki tezini rten en nemli bulgu, hangi biyolojik yap ya da sre ele alnrsa alnsn, onun yzlerce hatta binlerce farkl eidinin canllarda i gryor olmasdr. Kamnn bakteriler dahil tekhcreli canllar dnyasnda, olduka benzer molekllerden oluan, yzlerce farkl eidi bulunmaktadr. Bu farkllk kimi zaman bir, kimi zaman iki, kimi zamansa onlarca molekle bal olabilmektedir. rnein insan barsanda da yaayan Eschericia coli bakterisinde bulunan kam yaklak 40 proteinden olumaktadr. Mide

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

lserine neden olan Helicobacter pylori bakterisi ise 33 proteinden oluan bir kamyla gayet etkili bir ekilde varln srdrmektedir. Bu durumda sormak gerekiyor: ayet yaratllarm iddia ettii gibi 240 ayr proteinden oluan bir bakteri kams (bu kadar eit protein ieren bir kamya sahip bakterinin hangisi olduu hl belli deildir!), kusursuz bir tasarmsa, E. coli bakterisi 40 proteinli kamsyla nasl yaayabilmektedir? Baz bakterilerde helezon biimindeki ipliksi kam, saat ynnde dnp hareketi salarken, dierlerinde tersi ynde dnerek i grmektedir. rnein bakterilerde kam protein genleri ile yaplan mutasyon almalarnda, sisteme ait baz genlerde meydana getirilen yapay bozukluklarn, kamnn almasn durdurmad ama kamnn sola ya da saa dn ynn dzgn ayarlayamamasma neden olduu grlmtr. Yani bu (tasarm bozulmu) mutant bakterilerde kam, bir molekl bozulduu halde i grmekte, ama organizma kendisinden ok verimli bir ekilde yararlanamamaktadr. imdi dnelim, ayet bakteri kams 240 proteinden oluan indirgenemez karmaklkta bir mekanizmaysa, nasl olup da almayan bir parasyla bu kam, bakterinin ar aksak da olsa hareket edip, besin bulmasn salamaktadr? Bundan belki de daha nemlisi, doada kams olmadan yaayan binlerce bakteri tr iin nasl bir aklama getirilebilir? rnein, bakterilerden daha yksek bir hcresel organizasyona sahip ama bakteriler (ekirdei yok) gibi tekhcreli olan baz protozoonlar (ekirdee sahip) hareket etmek iin farkl bir kam kullanr. Bunlarda kamnn hcreye baland kk blgesinde, bakterilerdeki gibi bir motor yap bulunmaz. Dier bir ifade ile kam hareketi daha az karmak (indirgenmi!) bir sistem ile yerine getirilir. "ayet bakterideki kam 'akll' bir tasarmcnn 'indirgenemez5 karmaklkta bir eseri ise, byle motoru bulunmayan bir kamya ne gerek vard ya da bunun tasarmcs kimdir?" diye sormak gerekir... ayet akll tasarmclarn temel tezi olan indirgenemez karmaklk doru bir yaklamsa bununla yaplacak en akllca i herhalde "eldeki en mkemmel kamy lazm olan btn organizmalara yerletirmek" olurdu. Bylece kafa kartran bu kadar farkl hareket mekanizmasna gerek olmadan konu kapatlm olurdu! Biyolojik gereklerle elien bu "indirgenemez karmaklk" nermesini farkl alardan sorgulamak olasdr. rnein birok

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 1 9

bakteri hareket etmek iin bu kam benzeri yaplar kullanrken, bunlarla ayn ortamlarda yaayan dier bir bakteri grubu olan fotosentez yapan bakteriler, hareket etmek iin "gaz kesecikleri" kullanrlar. Bunlar, bakteri hcresinin iinde yer alan ve sadece iki eit protein molekl ieren, basit bir zardan olumu, hava kesecikleridir. Bu sayede dnyamzn en yal bakterileri olan (en az 3.5 milyar yllk) bu mikroorganizmalar su iinde alalp, ykselerek fotosentez iin gereken almaya alr. Bakteri genom almalar bize kam genlerinin farkl canllarda olduka benzer dizilere sahip olduklarn ve gen duplikasyonu (bir genin ikizinin olumas) ilemiyle ortaya ktklarn gstermitir. Demek ki, doada farkl say ve eitte proteinden oluan kamlar, ortak genetik malzemeyi kullanarak, evrimsel srete ok farkl kam protein eitlerinin olumasna yol amtr. Bilimciler, evrimdeki bu kademe kademe oluan genetik ve fizyolojik denemelerin doadaki somut rneklerini, inceledikleri saysz mikroorganizmada bize gstermeye devam etmektedir. Bu nedenle "Kamy oluturan molekler paralarn tek bir tanesi bile olmasa, ya da kusurlu olsa, kam almaz ve dolaysyla bakteriye hibir faydas olmaz" yaklam bilimsel hibir
Kamnn bakteriler dahil tekhcreli canMar dnyasnda yzlerce farkl eidi bulunmaktadr. Bu farkllk kimi 2aman onlarca molekle bal olabilmektedir. rnein insan barsanda da yaayan Escfer/cio coli bakterisinde bulunan kam yaklak 4 0 proteinden olumaktadr. ayet yaratl I I la rn iddia ettii gibi 2 4 0 ayr proteinden oluan bir bakteri kamss, kusursuz bir tasarrnsa, E. coli bakterisi 40 proteinli kamsyla nasl yaayabilmektedir?

Lophorichous

Poritrichous

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

geerlilii olmayan, tamamyla yanl bir nermedir. Doada hibir canimin, yaratllarm keyfi yaklamlarndaki gibi, bir molekldeki sorundan dolay (ok yaamsal bir konumda deilse) tm sistemi hepten pe atma gibi bir lks yoktur. Evrim, eldeki her malzemeyi, tak-kar, yap-boz, de~ ne-yanl-dee yntemiyle olabildiince kullanmay amalayan srarc bir sretir. Bilinen birok biyolojik sistem, basitten karmaa (ya da tersi) kk ilavelerin (ya da karmalarn) gerekletii evrimsel bir srecin rn olduu iin, sistemdeki kk birok hata ya da eksiklik, ilgili yapnn alma verimini etkilese de, onun tamamen devreden kmasna yol amamaktadr. ayet yaratllar hakl olsayd, gerektende organizmadaki her deiim bir felaketle sonulanrd. Halbuki evrimin kendisi dahi kabaca, reme srecindeki genetik hatalarn bir eseri olarak kabul edilmektedir. Biz kez daha yinelemek gerekirse, bugne kadar hibir yaratl tez, brakn bilebildiimiz biyolojik eitlilii kapsayacak bir aklama getirmeyi, kendi verdikleri rneklerdeki alma dzenini dahi aklayacak gc gsterememitir. ayet bir biyolojik. sistemden bir tane varsa ve btn ihtiyac karlyorsa; orada evrimden sz etme olana yoktur; fakat ayn ii yapmak iin yzlerce dzenek bulunuyorsa, bu kez akll tasarmcnn indirgenemez karmaklktaki yaratmndan sz etmek anlamsz olacaktr. Yok birbirinden eidi farklarla ayrlan bu sistemlerin hepsi yaratl dogmasnn kapsam iinde kabul ediliyorsa, o durumda, akll tasarmcnn her bir biyolojik yapmm en uygununun hangisi olduu konusunda henz karar vermedii ve denemelere devam ettii sonucu ortaya kacaktr. Yzyllardr tektannl gksel dinlerin dogmatik teolojilerinin zemedikleri eliki bu noktada younlamaktadr. Bu dinlerin dnrlerinin, Tanr olgusunun niteliini anlamak iin bilime gereksinimleri olduu gereini, bilimin evrenin gereklerine ulama abasna yaklatrmadklar srece dinlerin bu elikiden kurtulmalar pek mmkn gzkmemektedir...

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 2 1

Yaratlar bilimden bir darbe daha ald:

Bakteri kamsnn evrimsel oluum sreci ortaya karld*


Hcrelerdeki karmak yaplarn (orgael) kkeni, evrim biyologlarnn her zaman ilgisini ekmitir. Byle bir yap olan bakteri kamsnn evrim srecinde geirdii aamalarn srr artk biliniyor. Ksa sre nce tamamlanan bir aratrma, gnmz bakterilerinin atalarmdaki genlerden birinin art arda genom zerinde kopyalanarak saysnn artmasnn (gen elemesi, duplikasyon) kam yapsnn meydana gelmesinde etkin olduunu ortaya kard. Bu bulgu, karmak organellerin oluma srecine k tuttuu gibi, evrim kartlarnn iddialarna da bir yant olmutur. 50'den fazla genin kam oluumunda ve ilev grmesinde rol ald bilinmektedir. Bu organelin nasl ortaya kt, imdiye kadar genetik dzeyde aklanamamt. Arizona niversitesinden Howard Ochman ve Renyi Liu, 41 farkl bakteri trnn genomlarn elde ettiler ve btn trlerde ortak olan kamyla balantl 24 gen tespit ettiler. Her trde bulunan bu 24 gen birbirlerine ok benzedikleri halde, genomdaki baka herhangi bir gene benzemiyorlard. Bu bulula beraber, ayn gen setinin kam tayan her bakteride bulunduunun bilinmesi, bilim adamlarna bu genlerin sz konusu bakterilerin ortak atasmdaki tek bir genin sayca oalmasyla bugnk durumlarna geldiini dndrd. Ortaya kan yeni
Nvart Ta tarafndan evrilen bu haber, Biiim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda ( Mays 2007) "Bilim Gndemi" kesinde yer almtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

genlerdeki kk deiiklikler sayesinde kam, farkl ilevler kazanm olmal. Gen elemesi sonucunda oluan her yeni genin, kamda kendine has bir grevi vardr. Kam motoru, filamentleri ve dier yaplarn meydana getirilmesinden sorumlu genler farkldr. stelik, aratrmaclar tarafndan oluturulan evrim aac, genlerin ortaya kma srasnn kamnn hcredeki inasnda takip edilen sraya uyduunu gstermektedir. Och~ man ve Liu'nun almas, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinin Nisan 2007 saysnda yer buldu. Indiana niversitesi'nden evrim biyologu Michael Lynch, bu almann evrimle ilgili nemli olgular vurguladn belirtiyor; "Karmak yaplar, daha basit yaplarn bir araya gelmesiyle oluur. Bu alma, sz konusu sreci belgelemeye yetmitir." Brown niversitesi'nden Ken Brown bu aratrmann, akll tasarm yanllarnn, bakteri kamsnn tek bir genden oluamayaca iddialarna tokat gibi bir cevap olduunu sylyor: "Kamnn ortak bir atadan geldii hipotezini ok sayda tr kullanarak test eden aratrmaclar, bu genlerin gen elemesi sayesinde birbirlerinden retildiklerim aka gstermi oldular."

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 2 3

DDA: Gzn indirgenemez komplekslilikteki yaps, evrimle aklanamaz YANIT: Gzn evrimle aklanabilen yaps, indirgenemez komplekslilikte deildir*
"Baz biyolojik yaplarn indirgenemez komplekslilikteki (karmaklktaki) yaps evrimle aklanamaz. rnein insan gz daha basite indirgenemez, nk tm detaylarla birlikte var olmad srece ilev grmez. Dolaysyla gz, kr tesadflerle ilerleyen evrimin deil, stn akl sahibi Yaradan'n eseridir, ayn biimde kulak da yle."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.611; Yaratl Atlas 2, s.36, s.602, s.744-746)

Yaratllarm ve onlarn yeni versiyonlar olan akll tasarmclarn bugn aslnda btn sylemleri bu temel teze dayanyor. Bu teze gre, canllar, zellikle de insan, akl almaz bir mkemmellik ve olaanst bir karmaik-kompleks yap sergiler. Hcreden DNA'ya, savunma sisteminden beyne, atomun yapsndan gzlere ve kulaklara, doadaki her yapda, her yerde olaanst bir ahenk, mkemmel bir ileyi ve gelikin bir dzen vardr. Bylesine karmak ama gelikin bir yap mutasyonlarla, evrimsel deiiklerle oluturulamaz; ancak doast ilahi bir g tarafndan yaratlm; akll tasarmclara gre de stn bir zek tarafndan tasarmlanm olmaldr.
Dr. Kenan Ate'in "Yaradh.iarm iddialarna ksa yantlar" ( Bilim ve Gelecek, S.32) ve Mark Vuletic in "Yaradl safsatalara yantlar - 1" (Bilim ve Gelecek, S. 7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl yazlarndan derlenmitir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bu noktay somutlayan ana tezleri de akll tasarmc teorisyenlerden ABD'li biyokimyac Michael Behe tarafndan ortaya atlan ve adma "indirgenemez mkemmellik" ya da "indirgenemez karmaklk" denilen tezdir. Aslnda bu tez Michael Behe tarafndan deil, 250 yl nce, 1750'de, Barbados'taki St. Lucy Papaz Griffith Hughes tarafndan, Barbados'un Doal Tarihi adl kitapta ortaya atlmtr. Behe'nin yapt sadece, bu eski tezi biraz ssledikten sonra yeni isim vererek piyasaya srmek oldu. Bu teze gre, canllardaki mkemmel dzen tam da olmas gereken biim ve ldedir; e bir fazla, ne de bir eksiktir. Bu yapnn bir paras dahi eksik ya da bozuk olsa, bu mkemmel yap alamaz. Canl doas, zellikle de insan biyolojik yaps ve sreleri, elbette ki gelikin ve yetkindir. Bu yap ve srelerde doadaki saysz etken ve koul i ie geip birbirini etkilediinden, bir yerde olaanst denilebilecek lde karmak ve komplekstir. Ama mkemmel midir? Deildir. Sadece olmas gerektii biimdedir. Gelikin de olsa bir yap ve srecin ileyebilmesi iin, mkemmel olmas gerekmez. ok uzaa deil, insana baktmzda bunu rahatlkla grrz. Mkemmel olmad iin, buca insan deiik hastalklardan lyor; bunca insan ve yakn kanser ve bir sr kaltsal hastalk yznden ac ekiyor. Bu yzden, mkemmel denilen DNA'da her gn binlerce arza, kodlama hatas oluuyor. Sk bavurduklar gz rneinden yola kalm, gzler mkemmel deildir. Mkemmel olmad iin bunca insan gzlkle dolayor. nsan gznn aslnda birok kusuru vardr. Gzdeki fotoreseptrler retinada ba aa durmaktadr: Fotoreseptrler lense, lense ait kan damarlarna ve bipolar hcrelerine (reseptrlere balanarak bilgiyi beyne ileten nronlara) doru ynelmemilerdir; dolaysyla reseptrler ve lens arasnda kalrlar. Dolaysyla insan grnde, buna nronlarn gzden dar kt deliin yol at grme alanndaki kr nokta da dahil olmak zere, eksikliklere yol aarlar. Ahtapot gz, bu problemlerin hibirine sahip deildir. Yaratt en byk eyin insan varl olduuna inandmz bir yaratann, insan gznde ciddi bir mhendislik hatas yaptna, ahtapot gznde ise yapmadna inanabilir miyiz? Ayn biimde, rnein insanlar, ieklerde yalnzca tek bir eit beyaz grr. Oysa arlar, ultraviyole nlarm da grdklerinden bizden daha baka beyazlar da grrler. Dier canllardaki gz yaps ve ilevindeki eitlenmeye yle bir bakalm. rnein kedi ve kpekler, dnyay siyah ve beyaz

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 2 5

olarak grr, ama gene de gzleri iini gayet iyi yapar. Farelerin gzleri, bedenlerinin boyutu gz nnde alndnda insanlarmkinden byktr. rmcein gzyse, fareyle kyaslandnda hem ok basit, hem de ok kk kalr. rmcein gz fare kadar ayrntl gremez ama dmannn uzaklm farenin gznden 30 kat daha iyi tanmlar. nk onun bu uzakl hesaplayarak nesneyi tanmlamasna ihtiyac vardr, Karanlk maara ve yeraltndaki dehlizlerde yaayan birok hayvann gzleri grmez. Krelmilerdir, ama yine de gerektii kadaryla ilerini yaparlar. Btn canllar a ynelir. Tekhcrelilerde gz yaps yoktur, ama onlar a ynlendirecek, dmanlarnn saldrsn haber verecek sistemler gelitirilmitir. Kulaklarmzn durumu da byledir. Birok hayvann duyduu sesleri bizler duyamayz. Ama bizden ok daha mkemmel kulak yaplarna sahip olan hayvanlar da yaar, bizler de. O kadar da mkemmel gz ve kulaklara sahip olmadmzn farknda bile deilizdir. ok daha baka renkleri gremesek de, dnya ne kadar renkli ve gzel diye mutlu oluruz. Ksacas, akll tasarmclarn "indirgenemez karmaklk" tezinin aksine, bizde ve birok hayvandaki organlar o kadar mkemmel olmasalar da, yine de nemli bir sorun karmadan ilevlerini yerine getirir. Evrim, en mkemmelini deil, elindeki malzemeye gre ancak yapabileceinin en iyisini yapmaya almtr, daha fazlasn deil. Bu da o canlnn yaamn srdrmesine yetmitir. Yetmedii yerde, zorunlu olarak evrim devreye girip ya daha gelikin bir yapy ortaya karm ya da o tr yok etmitir. Canllarda "indirgenemez" bir "mkemmel yap" deil, aksine indirgenebilir ve o kadar da mkemmel olmayan bir dzen ve ileyi vardr. Kullansz ve verimsiz yaplar da, doal dnyada oka bulunmaktadr; rnein uamayan kularn ii bo kemikleri, pandann hantal ve sakar "baparma", pitonlarn ve balinalarn krelmi pelvisleri. Eer bu yaplar, evrim sonucunda ortaya kmadysa, bunlar ancak sakar veya herkesi evrimin gerekletiine inandrmak isteyen bir yaratcnn eseri olabilir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Evrim teorisi hcrenin nasl var olduunu aklayamaz YANT: Evrim teorisi, hcrenin olumasn bilimsel kantlara dayanarak aklar
"Evrim teorisinin hcrenin nasl var olduu sorusunu aklayamamasnn en temel nedenlerinden biri, hcredeki 'indirgenemez komplekslik' zelliidir. Bir canl hcresi, ok sayda kk organelin uyum iinde almasyla yaar, Bu paralarn biri bile olmasa, hcre yaamn srdremez. Hcrenin doal seleksiyon ve mutasyon gibi bilinsiz mekanizmalarn, kendisini gelitirmesini bekleme gibi bir ans yoktur. Evrimin iddia ettii gibi milyonlarca sene dier paralarnn 'tesadflerle' olumasn bekleyemez. Dolaysyla yeryznde oluan ilk hcrenin, yaam iin gerekli tm organel ve fonksiyonlara sahip, eksiksiz bir hcre olmas gerekmektedir. Bu, elbette sz konusu hcrenin yaratlm olmas demektir."
(Harun Yalya, yaratl Atlas 1, s.660; Yaratl Atlas 2, s.692)

Deniz ahi
T Molekler Biyoloji ve Genetik Mhendislii Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Canl hcresi gerekten de ok kompleks bir yapya sahiptir. Son derece karmak metabolik faaliyetler srdrebilmektedir. Bunun yannda unutulmamaldr ki, tek bir tr canl hcresi yoktur, eitlilik bulunmaktadr. Her biri bulunduklar ortama saladklar uyuma gre farkl grevler yerine getirir ve farkl

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 2 7

organizmalarn yapsna katlr ya da tek olarak yaamaya devam ederler. Bakteri hcresi, hayvan hcresi, bitki hcresi, vb.leri farkl metabolik aktivitelere ve bunun gerektirdii yaplanmalara sahiptir. Bunun sonucu olarak da yapsal olarak farkl kompleksliklere sahip olurlar. Bu da bize hcrelerin kompleksliklerinde kademeler olduunu ve bazlarnn dierlerine gre ok daha basit kabul edilebileceim gstermektedir. Evrim teorisi gsterdii kantlarla, uzun zamandr bilim insanlarn megul eden "Dnya zerinde hayat nasl balad?" sorusuna en mantkl aklamay vermeye alr. Fosil kaynaklan, radyometrik tarihleme, filogenetik ve modern organizmalarn yaplarnn karlatrlmas yoluyla, hayatn balangc zlmeye allr. Canlln nerede, ne zaman balad ve karmak hcre yaplarnn nasl olutuu deiik hipotezlerle kronolojik olarak ortaya konulmakta ve elde edilen verilerle bu hipotezlerin doruluu snanmaktadr. Gney Afrika ve Avustralya'daki stromatolit ad verilen ve mikroorganizmalarn birikmesi ile olumu eski kayalar, mikro fosiller asndan olduka nemli kaynak salamaktadr. Bu kayalar zerindeki mikro fosil rnekleri, dnya zerindeki ilk canl hcre rneklerinin 3,8 milyar yl nce ortaya ktn gstermektedir. Yaamn dnya zerinde nerede ortaya kt sorusu ise kesin olarak cevaplandrlmasa da, okyanuslarn diplerindeki hidrotermal bacalarnn evresinde olutuu hipotezi geerlik kazanmaktadr. Bu bacalardaki kimyasallarn bolluu ve salad yksek enerji, ilk canlln balamas iin uygun bir ortam olutrmu olabilir. Canl hcreleri, tm karmak yaplarna ramen ilksel orbadan (kimyasal orba-primordial soup) dorudan olumam bunun yerine st ste binken kk admlarla meydana gelmitir. ncelikle basit organik molekller atmosferde olumu ve yamurlar ile yaarak okyanuslar doldurmaya balamtr. Bu basit molekller arasnda DNA ve RNA'nm da yapsn oluturan nkleotidler de bulunmaktadr. Devamnda kendini kopyalayabilen molekller evrimlemitir. Hayatn balamasmdaki temel basamak genetik materyalin kopyalanp aktarlmas olduundan, ilk evrimleen molekl ayn zamanda katalitik zellie de sahip RNA molekl olabilir. Bu aama "RNA dnyas" hipotezi ile aklanmakta ve RNA hem kendini kopyalayp bilgiyi tarken hem de temel metabolik aktivitelerde bulunabilmektedir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Kendini kopyalayabilen ilk molekllerden bazlar dierlerine gre daha baarl olmu ve bylece ilk doal seilim rnekleri de grlmtr. Zaman ierisinde kendini daha iyi kopyalamay baaran molekller birikmi ve devamnda da basit bir hcre zar ile evrilmilerdir. Bu ekilde de d dnyadan gelecek etkilere kar korunma salanm ve genetik materyalin rnleri birbirine yakn tutulmu olurlar. evrelerine zar gelitirebilen molekller gelitiremeyenlere oranla ok daha avantajl duruma gemiler ve bu da ilk bakteri hcresinin oluumuna giden yolu amtr. Bu noktaya kadar ilerin ounu byk ihtimalle RNA yapmaktayd. Ancak baz hcrelerin RNA'ya oranla daha dayankl DNA'y ve daha iyi katalitik aktiviteye sahip proteinleri kullanmas ile RNA'nm rol daha ok DNA ve protein arasnda bilgi tayc olarak belirlenmitir. Gnmzden yaklak 2 milyar yl kadar nce de karyotik hcrelerin atalar tarafndan prokaryotik hcrelerin hcre iine alnmas ve bir ekilde sindirimden kurtulmas ile hcre ii organeler, ncelikle mitokondri ve kloroplast olumaya balam ve karyotik hcrelerin yolu almtr. karyotik hcrelerin prokaryotik hcrelerden olutuunu syleyen bu hipoteze endosimbosis ad verilir. Takip eden 1 milyar yl ierisinde de hcreler yava yava bir araya gelerek, okhcreli sistemleri oluturmaya balamtr. Yukardaki paragrafta da grld zere kompleks yapdaki hcrelerin birdenbire yaratlmasna gerek yoktur, ay zamanda yaratldna dair bir kant da yoktur, ok daha basit yaam formlarnn kademeli olarak evrilmesi yoluyla daha kompleks hcrelere ulalabilir. Deiik hipotezler yardmyla gerekleen evrim srecinin aamalar oluturulup, elde edilen kantlar ile mantkl bir zaman izelgesi yaplabilmektedir. 1953 ylnda yaplan Miller-Urey deneyi ile dnyann ilk atmosfer yaps oluturulmaya allm ve basit organik bileiklerin ve zellikle aminoasitlerin laboratuvar ortamnda oluturulabilecei gsterilmitir. Bu ve benzeri deneyler tam olarak dnyann ilk atmosfer yapsn oluturmasa da, basit atomlardan organik bileiklerin yksek enerji altnda oluabildiini gstermektedir. Buradaki nemli noktalardan birisi, inorganik bir ortamdan organik bileiklerin oluabileceini gstermektir, ilkel dnya atmosferi, salad gerekli zaman, hammadde (inorganikler) ve enerji ile ilk organik bileiklerin (aminoasitler, hidrokarbonlar vb.) olumas iin uygun bir ortam oluturacaktr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 2 9

ddiada dikkat edilmesi gereken bir yanl ise, evrimin alma mekanizmasn anlatrken, evrimin sadece tesadflere dayandn sylemektir. Bu en iyi ihtimalle, evrimin ileyi mekanizmas hakknda yeterli bilgisi olmayan ya da okuyucuyu yanl ynlendirmeyi amalayan bir yorumdur. Evrim tesadflerin tersine son derece kontroll bir ekilde ilerler. Poplasyonu oluturan bireylerin genetik yaplarnda, mutasyon ve genetik rekombinasyon yoluyla farkllklar gerekleir. Bu noktada, tesadflerden bahsedilebilir. Yani genetik yapnn farkllamasnda. Ancak evrimin temel mekanizmas olan doal seilim asl olarak bu noktadan sonra almaya balar. Genetik eitlilikte tesadften bahsedilebilir, ancak sonraki aama yani evreye en iyi uyum salayp remeye devam edebilen bireylerin seilmesi tesadften son derece uzaktr. Doal seilim tesadflerle deil, organizma zerinde oluturduu belirli basklarla alarak bireylerin zaman ierisinde birbirinden ayrlmasn salar. Doal seilim yoluyla bir sonraki nesile aktarlmak zere seilen bireyin genetik yaps benzer evre artlarnda seilmeyi srdrp birikerek, yeni bir trn olumasna kadar gidebilir. ddiadaki dier bir nemli yanl ise, bir teoriyi yanllayarak baka bir fikrin doruluunun ortaya karlmaya allmasdr. Evrim teorisi bilimsel kantlar zerine kurulmutur ve bu kantlar yoluyla doruland srece geerliliini koruyacaktr. Canl hcresinin olumas zerine de bilimsel kantlara dayanan aklamasn yapmaktadr. Ve bu konuda elde edilen yeni veriler ile evrim teorisinin aklamas desteklenebilir ya da zayflayabilir. Ancak tm hcrelerin bir yaratc tarafndan birdenbire u andaki kompleksliklerinde yaratldm sylemek ve bunu da destekleyecek hibir bilimsel veri gsterememek, iki fikri birbirinden ayr alanlara tamaktadr. Evrim teorisi getirdii aklama ve gsterdii kantlar ile canl hcresinin evrimi zerine bilimsel alandaki en iyi aklama olarak varln srdrmektedir. KAYNAKLAR
1) 2) 3) W o e s e , C. R "On the volution of cells", PNAS, June 25, 2002, Vol. 99, No. 13, p.8742-8747. Miller, S. L., "The atmosphre of the primitive earth and the prebiotic synthesis of amino acids", Origins of Life, 1974. 5: 139. "Understanding Evolution", Elektronik Veri Taban: "http://evolution .berkeley.edu/"' ( 1 2 . 0 4 . 2 0 0 8 tarihinde alnmtr.)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Bitkilerin evrim aacn dorulayan tek bir fosil serisi yoktur YANIT: Bitkiler evrim konusunda nemli kantlar verir*
"Bitkilerin evrim aacn dorulayan tek bir bitki fosili serisi yoktur."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.737)

Prof. Dr. Mehmet Sakn


T Avrasya Yer Bilimleri Enstits

Her canlda olduu gibi, bitkiler de evrim konusunda nemli kantlar vermektedir. Bitkilerin evrimi hayvanlara gre daha basit ve anlalr zellikler sunar. Bitkilerin evrimi 3 milyar yl nce okyanuslardaki mavi-yeil algler ile balar. Bunlar ilk nemli denizel bitki topluluklardr. Bunlarn nemli bir grevi vard; o da fotosentez yoluyla rettikleri oksijeni, daha ok yeni olan gezegenin atmosferine vermekti. Dnya atmosferinin kimyasal bileenlerim tamamlayan ite bu denizyosnnlar, yani siyanobakterilerdir. Bunlar gnmzde Avustralya'da s deniz ortamlarnda yaamlarn srdryor, ancak gittike azalyorlar. Yaklak 4 milyar yl ktalarda ya da kara paralarnda hibir canl olmamtr. Ktalar insan akimin alamayaca bir sre plak kalmtr. 400 milyon yl nce tatl sularda yaayan flamentli yeil algler ilk kara bitkileri olarak ktalar igal etmeye baladlar. Yapraksz, kksz ve basit iletim borulu bu canllar, basit kl
* iddia erevesinde, Prof. Dr. Mehmet Sakn ile yaplan syleiden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 3 1

gibi kk uzantlaryla toprak oluumu tam gelimemi kayalarn stne tutunmaya altlar ve yatay bir geliim gstererek yayldlar. Toprak olmadndan topraktan alnan maddeyi yukarya ulatracak iletim borular da yoktu. Zamanla toprak oluumu ve bitkiye gereken yararl kimyasallarn tanmas iin iletim borular geliti ve dier ismiyle vaskler sistemli bitkiler olutu. En ilkel bitki fosilleri, rnein Baragwanathia longifolia Avustralya'da bulundu. Son derece ilkel olan bu tr, Kanada'da bulunan yine ayn zelliklere sahip Cooksonia cinsine benziyordu. Bu dnem bitkileri karayosunlar, likenler gibi bitkilerle yakm benzerdi. klimin deiimi bitki topluluklarnn da bu koullara uyumunu salad ve gerek tohuma sahip olmayan ereltiotlan denilen vaskler sistemli bitkiler koullara uygun olarak Karbon Dnemi'nde dev boyutlara ulat. Bu zamandan sonra yaylma artk o kadar kolay hale gelecekti ki, tm bitkiler bo alanlar ok uzak mesafelerde kaplayabileceklerdi. Bu kolayl salayan sporlard. Daha sonra ise plak tohumlu bitkiler, dier ismi ile gymnospermler bu geliime katld. rnein Zonguldak ta kmrleri Karbonifer bitki evrimini gstermesi bakmndan muhteem bir blgedir. Burada dnemin tm bitkilerini spor ve polenleriyle birlikte bulabilirsiniz. Burada ince bir ayrm vardr; paleobotanik biliminin yan sra spor ve polenlerden anlamanz, yani palinolog da olmanz gerekir. Mesozoyik Dnemi balarnda palmiye ve Cycad tipi formlar gryoruz. Dnemin ortalarndan balayarak, artk iekli bitkilerin zamandr. Polenler rzgrlarla ktalar aras yaylacaktr ve ksa bir sre sonra evrim ve eitlenme o kadar hz kazanr ki, tm gezegen yeil bir rt ile rtlecektir. Yamur ormanlar, tropikal ormanlar, bir kayann kenarna skm, ya da uurumda ulalamayacak bir yerde am bir iek,bu evrimin eseridir. Gnmz dnya floras yaklak olarak Mesozoyik Dnemi'nin sonuna doru ekillenmeye balamtr. Senozoyik ve Kuvaterner Dnemleri, bugnk florann benzeridir. Evrimi anlayabilmek ve anlatabilmek iin gezegeni, yaamn ve geen zaman bir btn olarak dnmek gerekir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Evrim teorisi, fotosentezin kkenini aklayamaz YANIT: Bilimin fotosentezin kkenini aklayan birok hipotezi var
"Evrim teorisi, fotosentezin kkenini aklayamaz"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.733, Yaratl Atlas I, s.731)

Kahraman pekdal
Hacettepe nv. Biyoloji Blm Doktora rencisi ve Ahi Evran nv. Aratrma Grevlisi

Fotosentez kimyasal balarn oluumunu salamak iin gne enerjisinin kullanld biyolojik bir yoldur. Fotosentez, zellikle de oksijenik (oksijen reten) fotosentez dnyay nemli lde deitirmitir. Fotosentez ile oluan oksijen canllar tarafndan solunumda kullanlmakla kalmaz, ayn zamanda dnyay mortesi nlardan koruyan ozon tabakasnn olumasn da salar. Fotosentezin, gelimi yaam formlarnn ortaya kmasna olanak verdii iin dnyann en nemli biyokimyasal yolu olduu sylenebilir. Peki bu kadar nemli ve karmak bir yol nasl ortaya kmtr? Bu soru uzun sre aydnlatlmamtr; nk fotosentezle ilgili gen blgelerinin bulunmas zaman almtr. Son yllarda fotosentezin evrimi konusunda molekler dzeyde pek ok alma yaplm ve nemli bir bilgi birikimi olumutur. almalar hzla devam etmekte ve yeni sonular heyecanla beklenmektedir. imdiye kadar elde edilen sonular fotosentezin evrimiyle

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 3 3

ilgili olarak bize unlar sylemektedir: Fotosentez bir btn olarak ortaya kmam; farkl kkenlere sahip pek ok yolun bir araya gelmesiyle olumutur. Yani fotosentez iin tek bir kkenden bahsetmek mmkn deildir (Aslnda bu, fotosentez gibi karmak biyokimyasal yollarn hemen hepsi iin geerlidir); ancak bildiimiz anlamda fotosentezin ortaya kmasnda iki kilit yap bulunur. Bunlardan biri Mg tetrapirol, dieri ise tepkime merkezi apopr o temleridir. Bu kilit yaplarn kkeni konusunu imdilik bu noktada brakalm ve gnmze dnelim. Aratrclar Yeni Zelanda'daki bir scak su kaynanda bir bakteri buldular ve ismini Chioroibium tepidum koydular. Bu bakteri yeil slfr bakterileri grubunun (Bu grubun ismi bakterilerin renginden ve fotosentez yapmak iin ihtiya duyduklar slfr bileiklerinden ileri gelir) bir yesidir. Biyologlar yeil slfr bakterilerine, fotosentezi dier bakteri ve bitkilerden farkl bir ekilde yaptklar iin nem verirler. Bu bakterilerde kloroplast (bitkilerde fotosentezin gerekletii organel) bulunmaz; onun yerine bakterinin sitoplazma zarmdaki elektron tama zincirinden enerji elde eden klorozom denen yaplar bulunur. Klorozomlarda bulunan ve yakalamaktan sorumlu olan klorofil ve karotenoidlerin yaps dier trlerdekinden farkldr. Ayrca yeil slfr bakterileri fotosentezi oksijensiz ortamlarda yapar ve yan rn olarak olarak oksijen oluturmaz. Rockville-Maryland'deki Genomik Aratrmalar Enstitsnden (TIGR-The Institute for Genomic Research) evrimsel biyolog Jonathan A. Eisen bu konuda yle diyor: "k enerjisini kullandklar srad mekanizmalardan tr, yeil slfr bakterileri hem fotosentez hem de hcresel enerji metabolizmas mekanizmalarnn ve bu mekanizmalarn evriminin anlalmas asndan nemlidir. Oksijensiz ortamda fotosentez yapabilme yeteneinin bulunmu olmas, evrimsel almalar iin olduka nemlidir, nk dnyann ilkin atmosferinde ok az oksijen olduu dnlyor. te bu nedenle baz bilim insanlar yeil slfr bakterilerinin ilk fotosentetik organizmalar olduunu dnyorlar." C. tepidum gibi yeil slfr bakterileri n ulat oksijensiz (az oksijenli) hemen btn sucul katmanlarda bulunmaktadr. TIGR aratrclar C. tepidum'un genomunun tamamn analiz ettiler ve fotosentezle ilgili genlerini tanmladlar. Dier canl-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

larm genom analizleri ile karlatrdklarnda ise yeil slfr bakterileri ile pek ok Archaea (Canllar e ayrlr: Archaea bir zamanlar Archaebacteria olarak bilinirdi, Eubacteria - gerek bakteriler ve Eucarya - karyotlar yani gerek ekirdekliler) tr arasnda metabolik sreler bakmndan byk benzerlikler buldular. Biyologlarn yeil slfr bakterilerini almalarnn bir baka nedeni de, bunlarn karbondioksiti dier bakteri ve bitkilerden farkl ekilde almalar. Bunlar karbondioksit tespitinde indirgeyici trikarboksilik asit (TCA) dngs denen ve yksek bitkilerde grlen Calvin dngsnden farkl bir yol kullanrlar: TCA dngsnde karbondioksit tespiti yapmak iin elektronlar hidrojenden ya da indirgenmi slfr bileiklerinden elde edilir. (Oysa Calvin dngsnde oksijen gerekir.) imdi yine gemie dnelim. Fosil kaytlarna gre biyolojik karbon sabitleme yapabilen ilk canllar bundan 3,8 milyar yl nce ortaya kmtr. Siyanobakteri benzeri ilk canllar ise 3,5 milyar yl nce olumutur. Ancak siyanobakterilerin dnyadaki hkimiyeti 2,7 milyar yl nceye rastlar. Ayn zaman diliminde atmosferdeki oksijen seviyesi de artmaya balamtr. Bunu izleyen 1 milyar yl boyunca siyanobakteriler atmosferdeki oksijen seviyesini bugnknn drtte biri kadar artrmtr. Siyanobakterilerin baars sadece fotosentezin enerjiyle ilgili avantajlarna deil, ortaya kan oksijen gaznn dier canllar zehirleyip rekabeti azaltmasna da balanmaktadr. lk karyotlar 1,8 milyar yl nce grlmeye balanr. Fotosentetik siyanobakterilerin karyotlarm yapma katlmas (yani kloroplastlann oluumu) ise bir 0,6-0,8 milyar yl daha almtr. Bylece ortaya kan algler atmosferdeki oksijen seviyesini gnmzdeki seviyeye karmtr. Alglerin torunlar, karasal bitkiler, 0,5 milyar yl nce grlmeye baladlar ve o zamandan bu yana grmeye alk olduumuz manzaralar oluturdular. lk fotosentetik pigmentlerin kemoototrof canllardan t~ redii artk yaygm olarak kabul edilmektedir. Bu canllar sz konusu pigmentleri kullanarak ktan ek enerji kayna olarak istifade ediyorlard. Nisbet ve arkadalar, 1995'te yaptklar bir almada anoksijenik fotosentezin, kzltesi fototaksis yapan mor bakterilerden tremi olabileceini iddia etmitir. Aratrclar jeo termal m emisyon spektrumu ile bakteriyoklorofil a ve b'nin absorbsiyo spektrumu arasndaki uyumadan hare-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 3 5

ketle, fotosentezin, zayf rayoaktif mann tespit edilebilecei okyanus hidrotermal azlarnn yaknlarnda yaayan ve bakteriyoklorofil a ve b tayan organizmalardan trediini iddia etmilerdir. Aratrclara gre bu canllar klorofili balangta fototaksiste yol bulmak iin kullanyorlard. Genetik analizler de mor bakterilerin ilk fotosentez yapan canllar olduunu gstermektedir. Tepkime merkezi apoproteinleri zerine yaplan molekler almalarda ise, bu polipeptidlerin hcre ii solunum reaksiyonlarnda kullanlan sitokrom komplekslerinden tredii anlalmtr. Sonu olarak fotosentezin biyokimyasal tepkimeleri birdenbire ortaya kmamtr. Farkl ilere yarayan yollarn birlemesi sonucu, kademeli olarak olumutur. nce oksijensiz fotosentez ortaya km ve farkl grevler stlenmi olan pigment ve apoproteinlerin srece katlmasyla oksijenli fotosentez ortaya kmtr. Fotosentezin evrimiyle ilgili kaydedilen gelimelere ramen hl zlmeyi bekleyen sorular bulunmaktadr. rnein ilkin fotosistemlerin tam olarak nasl alt, siyanobakterilerde suyu oksitleme zelliinin nasl ortaya kt henz anlalamamtr. Bu noktaya gelindiinde elimizde iki seenek var: Fotosentez ile ilgili da kadar bilgi birikimini bir kenara brakp, "evrim fotosentezi aklayamaz" demek ya da aratrmaya devam etmek! KAYNAKLAR
1) 2) 3) 4) 5) Biankenship, R.E., "Origi and early evolution of photosynthesis", Photosynth. Res. 3 3 : 9 1 - 1 1 1 , 1 9 9 2 . Des Marais, D. j; "When did photosynthesis emerge on Earth?", Science 289: 1073-1075, 2000. Nisbet, E. G-, Cann, J. R., van Dover, C.L,, "rigins of photosynthesis", Natre 373: 4 7 9 - 4 8 0 , 1 9 9 5 . Xiong, j . , Bauer, C. E.; "Complex evolution of photosynthesis", Amut. Rev. Plant. Biol 53: 503-521, 2002. http://www.sciencedaily.com/releases/2002/07/020708082404.htral

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Evrimciler, dier kanatlar gibi, bcek kanadnn oluumunu da YANT: Evrimcilerin bcek kanadn aklayan hipotezleri ve destekleyen
"Evrimci teoriye gre, kanatlar da birbirinden bamsz olarak drt kez 'tesadfen' ortaya kmtr: Bceklerde, uan srngenlerde, kularda ve uan memelilerde (yarasada). Doal seleksiyon-mutasyon mekanizmalaryla aklanamayan kanatlarn drt kez ayr ayr olumalar, hem de bu oluan kanatlarn birbirine benzer yaplar sergilemeleri, evrimci biyologlar iin bir baka ba ars nedeni oluturur."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s . 7 1 3 )

Asl Belen
Hacettepe nv. Biyoloji Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Ku ve yarasalarn evrim srecinde, n uzuvlar kanat oluturacak ekilde modifye olurken, bceklerin kanat evrimine uzuvlar dahil olmamtr. Ku ve yarasalardan daha nce "uabilen" bceklerin kanatlarnn kkeni hakknda iki hipotez belirgin olarak ne kmtr. Bunlardan birincisi, kanatlarn muhtemelen solunga olarak grev yapan ok dall atasal uzuvlardan evrildiidir. kinci hipotez ise kanatlarn, halihazrda var olan uzuvlarla dorudan balantl olmayan, vcut duvarndaki

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 3 7

birtakm kntlardan olutuunu ileri srmektedir. Eer kanatlar ok dall uzuvlarn dorsal yaplarndan kken aldysa, baz ayrt edici zelliklerinin bcek kanatlarnn yapsal atalarnda ve dier eklembacakl uzuvlarnn homolog yaplarnda zaten var olan genetik ilevlerin zerine kurulmu olmasn bekleriz. Son zamanlarda yaplan aratrmalar, bceklerde kanatlarn 330 milyon yl nce dtaki hareketli solungalardan olutuunu gstermitir. Fosil kaytlar ve genetik kantlar da bu hipotezi desteklemektedir. Bu durumu aklamak iin Averof ve Cohen (1993) yaptklar bir almada, bceklerde kanada zg fonksiyonu olan iki geni ve bunlarn kabuklulardaki (Crustaceae) homologlarn izole etmilerdir. Geliim almalar kanatlarn ve bacaklarn bcek embriyosunda ayn ilkin hcreden kken aldklarn ve ayn dzenleyici mekanizmay paylatklarn gstermitir. Bceklerin yaayan en yakn akrabalar olarak saylan ve uzuvlarnn ilkin ok dall yapsn koruyan crustecelerde de bacak oluumu ayn mekanizmayla gereklemektedir. Buna gre bceklerin bacak ve kanatlarnn embriyonik kkenleri ve greli organizasyonlar, kabuklu uzuvlarnn dorsal ve ventral kntlarnn embriyonik kkeni ve organizasyonu ile benzer saylabilir. Averof ve Cohen bceklerdeki "kanada zgl genlerin" kabuklulardaki ok dall uzuvlarn olumasndaki rollerini ortaya koymak amacyla Drosophia ve Artemia'dan homolog genler izole etmilerdir. alma sonucunda bcek kanadnn dier yaplarla olan ilikisinin ortak kaltlan genlerin ifadesi olarak ortaClassrilobita

WapHa (anadosph Olmides Sandacarts


Afocnomorpita CrusiceomorpfG

hnesc Siiumnsp.
Uniramsa lobopoda

ORTAK ATA

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ya kt gzlenmitir. Yine almaya dayanlarak kabuklulardaki uzuvlarn dorsalinde yer alan solunum ve osmoreglasyon gibi grevleri olan epipodlarm ayn zamanda bcek kanatlarnn kkeni olduklar da sylenebilir. Bu almalaryla Averof ve Cohen bceklerin kanatlaryla kabuklularn uzuvlarnn ortak atalarndan gelen ayn genetik yapya sahip olduklarn ortaya karmtr. Bu durum kanatlarn kabuklu uzuvlarnda bulunan belirli ilevlere sahip epipodlarla homolog olduklarm ne srmektedir ve bcek kanatlarnn solunga benzeri yaplardan evrildii hipotezini desteklemektedir. Bceklerde kanatlarn kkenini aklamaya alan "solunga teorisi" ayrca fosil rnekler arasndaki sucul trlerin ergin ncesi evrelerinde (larva, nimf) bulunan solungalarn tam olarak kanat boyutlarnda, kanat yapsnda ve vcutta kanatlarn kt konumda olmalarna dayanmaktadr. Birok fosilde ve gnmz trlerinde bu solungalar mentee benzeri balantlar ve kaslarla donanmldr. Baz gnmz nimfleri solungalarn krek gibi kullanarak sualtnda ilerlemektedir. Peki ama sualtnda yaamaya uyum salam solungal bir bcek, neden karasal ortamda bulunan aalarn zerine ksn ve de havada szlmeye balasn? Bceklerin umas problemindeki en zor ksm btn sinir, kas, eklem ve kanatlaryla donanml bir ekilde "uabilen" bir yaratn "uamayan" atalarndan nasl evrildiini aklamaktr. te yakm zamanda Marden ve Kramer (1994) bu soruya aklk getirecek ok nemli bir tr buldular: Taeniopteryx burksi (Plecoptera). Bu tr k aylarnda
S a en stte, erkek plecopter grlyor. Kanatlar diilerin kanatlarndan daha kktr. Bu yzden uamaz, a m a szlebiiir. Sol en alita, szlme pozisyonunda bir dii plecopter grlyor.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 3 9

akarsularda erginleip sudaki kayalarn zerine kar, umaz ve kyya su yzeyinden sekerek ular. Bireylerin erginletii dnemdeki hava scakl (0C) uma iin gerekli yksek kas gcne erimesini engeller, ancak zayf bir rzgr bile bcei su yzeyinde bir kydan dierine srkleyebilir. Buna karlk baka bir Plecoptera tr olan Allocapnia vivipara kanatlarn rpmaya tenezzl bile etmez, bunun yerine kanatlarn kaldrarak kuvvetli bir rzgr yakalar ve suyun zerinde szlr. Marden ve Kramer, plecopterlerin bu davranlarndan yola karak daha nce akla gelmeyen bir sonuca vardlar: Arlklarnn tamamm tamak zorunda olmayan bu tr ilkin, tam olarak gelimemi, kanat ve kaslaryla tam anlamyla desteklenen "gerek" uma aktivitesi gstererek kademeli olarak evrilen bir zelliin balang basaman oluturmaktayd. Bylelikle solungatan kanada doru geiteki ara balant kurulmu oldu. Plecopterler (ta sinekleri) Karbonifer Dnemi'ndeki atalarndan evrimleen en eski gruptur ve efemerlerle (mays sinekleri) birlikte anatomik ve fizyolojik olarak fosil atalarna en yakm grubu oluturmaktadr. Buna dayanarak gnmz plecopterlerinin "yaayan fosiller" ya da "eksik balantlar" ve de solunga ile kanat arasndaki "ara formlar" olduklarn syleyebiliriz. Bu gzlemlere dayanarak bceklerde kanat oluumu ve umann evrimini u ekilde zetleyebiliriz: 1) Eklemli ve hareketli solunga plakalar ilkin uucu trlerin sucul nimflerinde iterek su iinde hareket etme amacyla kullanlr, 2) Solunga plakalar rzgrla su yzeyinde sekerek ya da szlerek ilerlemeyi salayan kk kanatlara doru evrilir, 3) Szlme iin gerekli g, gse bal bu kanatklarn rplmasndan elde edilir, 4) Uma kaslarnn g kapasitesi tam anlamyla uabilmeyi destekleyecek kadar artar. KAYNAKLAR
1) 2) 3) Averof M. and Cohen S. M., "Evolutionary origin of insect wings from ancestral gills", Nature Vol 385, 6 2 7 - 6 3 0 , 1 9 9 7 . Thomas A. L. R. and Norberg R. A-, "Skimming the surface ~ the origin of flight in insects?", TREE Vol 11, N o . 5 , 1 8 7 - 1 8 8 , 1996. http://www.bio.psu.edu/People/Faculty/Marden/project2.html

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Harun Yahya'nn bcekler konusundaki kimi cahillikleri


Harun Yahya'nn canllar snflandrma biimi, Aristoteles dneminden kalma. Harun Yahya iin bilimsel snflandrma metotlarnn hibir nemi yok. rnein, kara hayvan grubunda yer alan kaplumbaann, denizde yaayan trlerine yer verilmiyor. Kaplumbaann neden denizde ve karada yaayan ayr trleri olduunun yantm Yaratl Atlas'nda bulamyoruz te yandan Yaratl Atlas'nda kaba hatalar ve arptmalar da var. Bcek denilenler bcek deil Familyalar birbirine kartrlm. Hayat dnglerinde pupa aamas olmayan canllarn pupalarndan sz ediliyor. te bu tr rneklerden bir demet.

B. Mehmet zer
Biyolog

Canllarn snflandrlmasna dair en eski alma, Yunanl filozof Aristoteles tarafndan yaplmtr. Aristoteles, gnmzden yaklak 2300 yl nce yapt snflandrmada canllar yaam ortamlarna gre (havada, karada ve suda yaayanlar) gruplandrmtr. O gn iin bu snflandrma, ilerici bir zellik tayordu. Canllar "benzer" zelliklerine gre snflandrarak onlar daha sistemli bir ekilde incelemeyi amalyorlard. Aristoteles'den sonra da birok filozof ya da doa bilimci canllar snflandrd. Bu snflandrmalarda canllarn eitli "benzerlikleri" nden yararlandlar. Kimi yaam alanlarna, kimi beslenme zelliklerine, kimi de biimsel (morfolojik) zelliklerine

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 4 1

gre snflandrd canllar. Ancak modern snflandrma, biraz nce sz ettiimiz "grnen" niteliklerin tesinde gen dizilimleri gibi "grnmeyen" nitelikler kullanmaktadr. nk yaam alanlar ve beslenme zellikleri bir yana, morfolojik zellikler dahi canllarn snflandrlmasnda yanltc olabilir. rnein, baz .canllarda erkeklerle diiler arasnda morfolojik olarak o kadar byk fark vardr ki, bu canllarn erkek ve diileri uzun sre biyologlar tarafndan farkl trler zannedilmitir. Dier yandan, sibling (karde) trler birbirlerine morfolojik olarak olduka benzemelerine ramen, farkl trlerdir. Yaratl Atlas'nm sistematii

Bu ksa giriten sonra, Harun Yahya'nn Yaratl Aias'ndaki snflandrmaya bakalm isterseniz, iki ciltten oluan kitap, byk lde (neredeyse tamamen) fosil ve o fosillerin ayns olduu iddia edilen yaayan canllarn fotoraflarndan oluuyor. Atlas'n ilk ciddinde fosiller, dnya zerinde bulunduklar iddia edilen blgelere gre gruplandrlm. kinci ciltte ise fosiller, "kara hayvanlarna", "deniz canllarna", "kulara", "bitkilere" ve "bceklere" ait olmak zere be grupta toplanm. imdi bu gruplar biraz daha yakndan inceleyelim: Harun Yahya tarz bu snflandrmada kaplumbaa, "kara hayvanlar" grubunda yer alyor. Ancak milyonlarca yldr hi deimeden bugne geldii iddia edilen kaplumbaalarn denizlerde yaayan trlerine "deniz canllar" blmnde yer verilmemi. Milyonlarca yldr hi deimeden bugne kadar ulatklar iddia edilen bu "kara canllarnn" bazlarnn neden bugn denizlerde yaadna Aias'da yant bulamyoruz. Gelelim "deniz canllar"na. Bu blmde, eitli balk trlerinden yengelere, denizkestanelerinden denizlalelerine kadar ok sayda "deniz canls"na ait fosile yer verilmi. Ancak farkl sistematik gruplarda yer alan bu canllarn tek bir balk altnda gruplanmas bir yana, denizde yaayan bitkiler nedense "deniz canls" olarak kabul edilmemi. Karada yaayan bitkiler ise ereltiodarndan kzlaaca ve grgene kadar tek bir balk altnda toplanm.

Bcek olmayan bcekler


Kulara ve bceklere "kara hayvanlar" balndan ayr bir balkta yer verilmi. Bu iki grubun neden "kara hayvanlar" ba-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

l altnda toplanmadnn yantn Harun Yahya'ya brakarak "bcekler" grubuna yakndan bakalm. Aslnda, bu grupta yer alan ilk fosil rnei nasl bir cehaletle kar karya olduumuzu anlamak ve Atlas'n geri kalann incelemekten vazgemek iin yeter de artar bile. Bu grupta verilen ilk rnek "yan". Yani "bcekler" bal altnda yer alan ilk rnek bcek deil. Dahas, "bcekler" bal altnda yer alan fakat bcek olmayan tek rnek yan deil. Yedi tane yan fosilinin yan sra, yine bcek olmayan, be krkayak, bir sahte akrep ve yedi tane rmcek fosili de "bcekler" bal altnda yer alyor. "Bceklere ait fosil rnekleri" bal altmda verilen rnekler birbirinden "bilimsel" isimlere sahip: "Kesik kanatllar familyasndan bir bcek", "sinir kanatllar takmndan bir bcek", "sinek", "bitki bcei", "embioptera cinsi bcek", "iek bcei", "rmcek", "yalanc akrep bcei". Eklembacakllarn farkl gruplarna ait birok canly "bcekler" bal altnda toplayan Harun Yahya'nn bu konudaki aklamas ise "zr kabahatinden byk" dedirtiyor: "rmcek, kene ve krkayak gibi canllar gerekte bcek deildir, ama ounlukla bcek olarak anlr" (Cilt 2, Sayfa 406). Bu aklama da gsteriyor ki; Harun Yahya iin bilimsel snflandrma metotlarnn hibir nemi yok.

Atlas'ta, yer alan yanl bilgiler


Harun Yahya'nn Yaratl Atlas'nm her iki cildinde de ok sayda fosil ve bu fosillerin gnmzde yaayan rneklerinin fotoraflarna yer verildiini sylemitik. Harun Yahya, bu fotoraflar, fosillerle bugnk rnekler arasnda hibir fark bulunmadnn, bu nedenle de evrim diye bir ey olmadnn kant olarak gsteriyor. Ancak Atlas'n her iki cildinde yer alan fotoraflarda ve bilgilerde ciddi bilgi hatalar mevcut. Bu hatalardan bazlar unlar: Kalkk kuyruk bcei fosili Atlas'n birinci cildinin 252. sayfasnda kanatsz bceklerin Collembola takmna ait bir fosile ve bugn yaayan rneine ait olduu iddia edilen fotoraflara yer veriliyor. Fakat Collembola'nm bugn yaayan rnei olduu iddia edilen fotoraf knkanatl bir bcee ait. Yani fosil ilkel, kanatsz bir bcek grubuna aitken, bugn yaayan rnek, bceklerin en gelimi takmlarndan ve iki ift kanada sahip olan Coleoptera (knkanatllar) grubuna ait.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 4 3

Tespihbcei pupas Birinci cildin 283. sayfasnda yer alan ve tespihbceinin pupas olduu iddia edilen fotoraflar ise tam bir cehalet rnei sergiliyor, nk tespihbekleri, bcek olarak adlandrlsalar da, aslnda bcek deillerdir ve bakalam geirmezler. Yani hayat dnglerinde pupa aamas yoktur. Bu durum, balk olarak adlandrlan ama balk deil memeli olan yunuslara ait bir yumurta fosili bulduunu iddia etmekten farkszdr. ti karnca ve yaprak biti larvas Yine birinci cildin 416. sayfasnda ise "Amber iinde ii karncayla birlikte, yar erikin bir yaprak biti de fosillemitir. Yaprak bitleri ounlukla karncalarla ibirlii iinde bulunabilirler, nk baz karncalar yaprak bitlerini beslerler" deniyor, Fakat burada da "kk bir bilgi hatas" var, Karncalarla yaprak bitleri arasnda bir iliki olduu doru. Ama gerekte, karncalar yaprak bitlerini beslemez. Aksine yaprak bitleri tarafndan salglanan ekerli sv, baz karncalarn besin kaynadr. Karncalar bu nedenle yaprak bitlerini, uurbcei gibi dmanlarna kar korurlar. Ayn fotoraf, farkl alttakmlar Birinci ciltte "al crcr bcei" ve "ekirge" balklar altnda verilen rneklerin her ikisinde de ayn ekirgenin fotorafna yer verilmi. "al crcr bcei" bal altnda verilen rnek bir crcr bceine ait deil. iekbcei kinci ciltte ise iekbceine ait olduu iddia edilen fosile ve gnmzde yaayan rneine ait fotoraflara yer verilmi. Ai/as'ta sz konusu iekbceinin Scarabaeidae familyasna ait olduu iddia ediliyor. Ancak fotoraftaki bcein anten yaps, bu bcein Scarabaeidae familyasna ait olmadn hemen gsteriyor. Scarabaeidae familyasna dahil olan trlerin antenleri, Atlas'ta yer alanmkinin aksine yelpaze eklindedir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Atn evriminin fosil kaytlarnda dayana yoktur YANIT: At, evrimi fosil kaytlarndan en iyi bilinen trlerden
"Atn evrimi senaryosunun, fosil kaytlarnda hibir dayana yoktur."
(Harun Yahya,
Yaratl Atlas 1,

s.632 ve

Yaratl

Atlas 2, s.651)

Hacettepe niv. Biyoloji Blm

Prof. Dr. Ali Demirsoy


Fosiller, bize atn evriminin ok kark bir yol izlediini ve kkeninin milyonlarca yl ncesine, Hosen'e kadar uzandn gstermektedir. zellikle Kuzey Amerika'da bol miktarda bulunan fosiller, atlarn buradan trediini, daha sonra Asya'ya getiini, Amerika'da kalanlarn Pleistosen'de salgn bir hastalk nedeniyle ortadan kalktn kantlamaktadr. Bugn Ameriyaayan atlar daha sonra Avrupa'dan getirilen atlardan retilmitir. Fosillerin incelenmesinden anlald kadaryla, atn evriminde belirli bir yol izlenmi; fakat bu yolda birok dallanmalar ortaya kmtr. Bu yan dallarn birou doal seme ile ortadan kaldrlmtr. Atn evriminde birinci derecede yelerin ve dilerin, ayn zamanda vcut byklnn deitiini gryoruz. Atn filogenisinde ilk hayvann kpek byklnde Eohiphus (- Hyracotherium) olduunu biliyoruz. Bu hayvann n ayanda i grr durumda 4, arka ayanda 3 parmak vardr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 4 5

n ayakta bir, arka ayakta iki krelmi parmak bulunur. Bu, bu hayvann be parmakl bir atadan kken aldn gstermektedir. Krelen parmaklar 1. ve 5. parmaklardr. 44 dii vardr. Dilerin ta ksm ksa, kk ksm uzundur. Bugnk attan farkl olarak orman ierisinde ve evresinde yaamaktayd. Bu nedenle dileri, gen dallan tecek ekli kazanmt. Devrin dier memeli hayvanlarndan, ormann tenha yerlerine kaarak kurtulmutu. Orta Eosen'de Orohippus'un molar dileri biraz daha gelimitir. st Eosen'de Epihippus yaamtr. Vcut byklnde gittike artma grlr. Evrimsel hat zerinde ikinci bir geliim Oligosen'de Mesohippus'un ortaya kmasdr. Vcut, byk bir koyun kadar olmutur. Her iki ayakta er parmak bulunmakla birlikte,

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

orta parmaklar dierlerine gre daha fazla byyerek vcudun ykn ekmeye balamtr. st Oligosen'de ayaklar biraz daha deimi Miohippus grlr. Miyosen'in banda Moryhippus, Orta Miyosen'de Parahippus ve Hypohippus grlr. Bu hayvanlarda orta parmak vcudun tm arlm ekmekle birlikte, dier iki parmak da dtan grlebilir. Molar diler daha dzlemitr. Dolaysyla artk ormanlk yerlerde deil, ak arazi ve ayrlklarda yaamaktadr. Kafatas ileriye doru uzam, gz ukurlar geriye doru ekilmitir. Erken Miyosen'de hayvann bykl 90 - 120 cm'e ular. Bu devirde Miohippus'dan ayrlan bir dal daha sonra ortadan kalkan Anchitherium'a evrimlemitir. Anchitherium Erken Miyosen'de Avrasya'ya g ederek Pliyosen'e kadar in'de bilinen trlere kken olmutur. Ge Miyosen'de Pliohippus ortaya kmtr. Bu hayvan, at zelliklerinin birounu kazanmtr. Her ayakta tek bir parmak vardr; dierlerim kalnt halindeki kemiklerden anlyoruz. Bu ayak tipi deimeden gnmze kadar gelmitir. Diler ise inemeye daha iyi uyum yapacak hale gelmitir. Bu hayvan da iki ayr evrimsel izgi gstermitir. Birincisi, daha sonra ortadan kalkan Hipparion, dieri ise Pleistosen'de bugnk atlarn cinsini meydana getiren Eijuus'dur. Hipparion'un grlmesi Avrupa ve Asya'nn byk bir ksm iin Miyosen - Pliyosen snrn belirlemek iin indikatr olarak kullanlr. Hipparion'lar Pleyistosen'e kadar Afrika'da bulunmutur. Evcilletirilmi ata, yani Equu$ cabellus'a kken olan atasal tr konusundaki bilgilerimiz tartmaldr. Zamanmzda yaayan "bilmen" tek yabani at Moolistan'daki Equus prezewalskiVdir. Bu hayvann ykseklii 120 cm olup, boz renkli, byk bal, kk gzl ve ksa kulakldr. Evcilletirilmi atla yavru meydana getirebilir. Evcil atn atas olma olasl zayftr. Gerek yabani atlar Amerika'daki atlardr. Amerika'nn bulunuundan ksa bir sre nce, bilinmeyen bir nedenle (belki bir hastalktan dolay) ortadan kalkmtr. Amerika'da bugn yaayan yabani atlarn atas, spanyollar tarafndan getirilen Avrupa kkenli atlardr, insanlar maara devrinde atlar besin iin avlamlardr. Daha sonra Msrllar araba ekmede kullanmtr. Arap atlarnn iskeleti dierlerinden biraz farkl olduu iin (kafatasnda fazladan bir aft bulunur, kuyruk daha az omurlu, n yede kk bir kemik var) farkl bir kkenden geldiine

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 4 7

inanlmaktadr. 60 milyonluk bir sre ierisinde gelien atm, daha sonra yapay aprazlamalar ve slah sonucu daha iri, daha uzun yeli ve daha gl rklar elde edilmitir. Bu arada uyum yapamayan birok yan dal ise tamamen ortadan kalkmtr. Anadolu'ya atlarn girii farkl zamanda farkl grupla olmutur: Erken Miyosen'de Anchitherium, Ge Miyosen'de Hipparion, Pleyistosen'de Equus. Evrime bir trl inanmak istemeyen belirli bir kesim, atasal izgisi, birok fosil bulguyla olduka iyi izlenebilen atm evrimine bile itirazdan kanmamaktadr. Hangi fosili getirirseniz getirin bu kesim, bu fosilin neresi ata benziyor diyecektir. Nitekim, kular ile srngenler arasnda gei formu olarak bilinen Archeopterytflere bile, bu fosilin neresi kua ya da srngene benziyor diye itiraz etmektedirler. Esasnda, kolayc dnmeyi, kestirme yolu en baarl yol olarak belleyen bu kesim, bir gecede bir trden dier tre gemi olan bir evrimlemeyi talep etmektedir, Evrim, bir poplasyonun niteliinin, evre koullarna gre deiimidir. Daha iyi anlayabilmek iin, bir merdivenin basamakAtlorn evrimi (Demirsoy, 1 9 9 3 ) Eosen Oligosen Miyosen Pliyosen Pleistosen (imdiki z a m a n ^ " / ^Si-^

Eobippus

Miohippus

Moryhippus

Pliotnppus

Equus

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

larmdan yava yava karken her basamakta bir miktar deien bir canly dnn. znde, bir basamaktaki bir canly hemen bir kategoriye oturtmak olanakszdr. Bu nedenle, yukarda italik ve siyah harflerle yazlm olan, her biri atn gemiindeki bir sreci ya da onun yan kolunu simgeleyen cinsler ya da trler, belirli bir aralktaki tannabilir ve ayrlabilir zelliklerin bir araya getirilerek adlandrlmas demektir. Bir kesinti deil, bir srekliliin tannabilir bir kesimidir. Dolaysyla, bulunan her fosil, bu arada Trkiye'de de eitli kazlarda bulunan ok sayda fosil, bugnk atlarla akrabalklarn eksik basamaklarn tamamlamaktadr. Belirli dnemlerde farkl yerlerde bulunan fosiller arasnda, byklk bata olmak zere baz farklar olmas, bu evrimleme zincirinin en zayf halkas olarak ileri srlmektedir. Unutmamak gerekir ki (Havva ile Adem'den yani tek bir iftten tm insan soyunun trediini ileri srenler!) gnmzde 80 cm boyunda yaayan insan topluluklar da vardr, boyu 180 cm'den balayan insan topluluklar da; bunlarn hepsi insandr. Atlarn evriminde de bu farklarn olmas biyolojik bir zorunluluktur ve birou yan kollar olarak da adlandrlmaktadr. Son zamanlarda, Trk insanm ve dini btn kesimi -bilim yarnda yenik drebilmek iin- bilimden uzaklatrmak amacyla ortaya konan senaryoya uygun yaynlarda, belirli bir izgiye uymayan fosiller bulunduu sk sk vurgulanarak ve baz insanlarn kayna, doruluu belirlenemeyen beyanlar (nemli gibi gsterilen) bilimsel bir gerekmi gibi sunularak, kafalarn bulandrlmas amalanmaktadr. (Dorusu bunda da baarl olduklarn syleyebilirim.) Bu sapmalar, evrimsel ileyiin kanlmaz bir olgusudur; bir poplasyonda belirli llerde sapm bireylerin bulunmas evrimsel gelimenin lokomotifidir. Evrim dz bir hat halinde srse de yan dallanmalar kural olarak her zaman olmak zorundadr. Bu yan dallar, baarsz ise elenirler ya da zamanla ana dal haline dnebilirler. Malum evreler, bilim insanlarnn at fosillerini daha ok arama ve bulma arzularnn, bu hat zerindeki sreten kuku duyduklar iin deil, eitliliin ortalama deere nasl dntn daha iyi deerlendirme arzusundan kaynaklandndan habersizdirler. Bulunan at fosillerinin farkllklar, onlarn geni alanlara, zamanlara ve koullara uyumu ile ilikili bir durumdur. Gelecekte bulunacak fosillerle bu adlandrmalarn ve atn evriminin izledii varsaylan yolun deimesi de bilimin kanl-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 4 9

maz bir gereidir. Belirli bir zaman nce tek toynakl bir atn ya da karmak yapl baka bir canimin ortaya neden kmadm ya da kamadn, bunun iin uzun bir sre neden beklendiini ve anlalmaz fosiller diye takdim edilen birok canhlnm bu srete neden yer aldn, anti-evrimcilerin aklamas gerekir. Bu, biz bilimciler iin gerekli deil, biz zaten bu yolun akn ve nasl ilediini kavramz; bu nerimiz, anti-evrimcilerin kendilerini sorgulamalar iin sadece...

Dogmatik dncenin duraanlna bir bak


Yanla saplandn anlayamayanlara ve bu yanl deitirmeye yanamayanlara bu nedenle dogmatikler denir. Atn evrimini bunca fosile ramen kabul etmeyen topluluklar, biyolojik zenginliklerin zerinde oturmalarna karn, kendilerine zg ekonomik trleri de slah edemeyen topluluklardr; nk eitlenmeyi ve deiimi bandan reddetmilerdir. Zaten, son zamanlarda Trklere ve Mslmanlara ynelik, anti-evrim aracnn -tm olanaklar devreye sokularak- kullanlmas da, bu sinsi plann bir parasn oluturmaktadr, Dogmatik dnenlerin btn fosiller bulunsa da, molekler, yapsal halkalar aklansa da, yine reddetmek iin bir eyler bulacaklarndan kukumuz yoktur. O zaman, bu fosillerin neden byle bir deiiklie uradnn aklamasn hep doa bilimcilerden beklemesinler; kendileri aklamaya alsnlar. Bu kesimlerin binlerce yllara dayanan deneyimleri, kullandklar geni olanaklar (bugn de) vardr. Belki baarrlar.,. Aka, fosilbilimi ya da biyolojiyle yakndan ilikisi olmayan birinin de kendine zellikle u soruyu sormas gerekir: Atn sadece bir toyna kullanlyorsa, ki bugn gzlediimiz atlarda durum byledir; gerek bir toynak gibi ilev grmeyen ve yaps itibaryla toynaklara benzeyen dier uzantlarn burada bulunma nedeni ne olabilir? Eer bu yaplar atn ayana destek olmas ya da baka bir ama iin kullanlyorsa, d grnnn toynak gibi olmasnn anlam nedir; kald ki embriyolojik gelimesi de bu uzantlarn gemite bir toynak olduunu gstermektedir. Kald ki, olduka bol fosille temsil edilen atm gemiindeki bu tedrici deiimi, toynak uzunluunda, vcut byklnde, di yapsnda adm adm izlemek olasdr. Yeter ki grdklerimizi yorumlama yetisini gelitirmi, dogmann bataklndan kurtulmu olalm.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Trkiye'de bulunan at fosilleri: Yakndan inceleyebilirsiniz...


Trkiye'de bulunan Equidae ailesine ait fosil cins ve trler ile, bulunduklar lokaliteler aada verilmitir. renmek ve anlamak isteyenler bu fosilleri ilgili kurumlarda izin alarak grebilir, hatta inceleyebilir. MTA Doa Tarihi Mzesi'nde, Manisa - Eme, Ankara - Kalecik - andr, Ankara - Kazan - Sarlar Ky - nn 1. Seviyesinden Anchitherium, Ankara - Kzlcahamam - alta'dan Hipparion heintzi, Ankara - Kazan - Yassren - Sinaptepe'den Hipparion ankyranum, Uak - Eme - Akaky - Mula - Akgedik - Bayrky'den Hipparion matthewi, Manisa - Eme'den Hipparion mediterraneum, Ankara - Kzlcahamam'dan Hipparion crassum ve Ankara - Kazan - Sararky, Afyon - Sandkl - Garkn'dan Hipparion fosillerini grmek mmkndr.
Afyon - Suzuk - Gebeciler, Ankara - Kalecik - Tney, a n a k k a l e - Bayraktepe 1, Ktahya - Sofa, M u l a - Mlas - Saray, M u l a - Yetkesi k - afakbayaka. Ktahya - Seyifmer, M u l a - r e n - Kultak Uak - Esme - Alacaky Ankara - Kalecik - andr 1, (Orta Miyosen) (Erken Miyosen) (Orta Miyosen) Ankara - Kazan - Sarflar - inn 1, Bursa - Mustafakemalpaa - Paalar. Bolu - Kibnsak - Geri Konya - Kulu - Kozani A d a n a - Kuzgun, Afyon - Sandks - Akn, Afyon - Sandkl - Selcik, Afyon - Sandkl - Garkn, Afyon - Sandk - Ktnk, Ankara - Beypazar - Eminova, Ankara - Aya - Babereket, Ankara - Aya - Pnayaka - Asarntepe, Ankara - Aya - Evciky - obanpnar, Ankara - Kazan - Sarlar - nn 2, Ankara - Kazan - Yassren - Sinaptepe, Ankara - Karakeilli 2, Ankara - ereflikohisar - Ksker, Ankara - Beypazar - Gdl - Kaharmansrt, Aydn - Bozdoan - Olukba, Aydn - Bozdoan - Amasya 2, Burdur - Glhisar - Elmalyurt, Burdur - Antalyayoiu - Ormaniandrma

Anchitherium

(Orta Miyosen)

Anchitherium Anchifherium Anchitherium aurelianense Hipparion Hipparion

(Erken/Orta Miyosen) (Ge Miyosen)

Hipparion

(Ge Miyosen)

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 5 1 alan, anakkale - Gelibolu - Bayrkoy, anakkale - Altepe - Simdere - Sarg yeri, anakkale - Musaky, anakkale - Ayvack - Glpnar 1-2, anakkale - Lapseki - Eskisuba 1 -2, anakkale - Aitepe - akilocaklar Mevkii, anakkale - Aitepe - Taoca Mevkii, ankr - orakyerler, ankr - Sieymanl 2, ankr - Delibayrsrt 1 -2, orum - Sungurlu - Karaay, Denizli - Beyaa - Sazak, Denizli - al - Mahmutgazi 1 -2, Edirne - Sabuncubalars 1 -2, Edirne - Byukdflk - Baiakeme, Edirne - pky, Edirne - Uzunkpr - Dereikebir (Derekoy), Edirne - Enez, Edirne - psala - Sarpdere, Eskiehir - Akayr 1-2-3), Eskiehir - Gkdere, stanbul - Kke kmece, izmir - Karaburun - Aaburnu 1, izmir - Karaburun - Karaburun, izmir Bornova - tekliky, Kayseri - Bnyan, Kayseri Bnyan - Kara kaya 2, Kayseri - Himmetdede - Yemliha, Kayseri - Ebi 1 -2-3-4, Kayseri - Mancusun (Yeilyurt), Kayseri - Bnyan - Dadasun 1, Kayseri - Erkilet - evril 1, 2, Krehir - kizagil - Gzlerderesi, Krehir - Mahmutlu, Krehir - Kaman - Yukareyh, Krehir - Kaman - Kurulu, Konya - Ktzlren, Konya - Ilgn - Aacgil 2, Konya - Akehir - Argrtham, Konya - Ilgn - Belekler, Konya - Hatunsaray Kayadibi 1-2-3-4, Konya - Hatunsaray - Sartskinler, Ktahya - Bayat 1 -2, Ktahya - Altnta - Akaky - Yortan Mevkii, Ktahya - Harmanck, M a n i s a - Halitpaa - Develiky 1, M u l a - Yataan - Bozarmut, M u l a - Yataan - erelkoy, Mula - Yataan - Salihpaalar 3-4-6, M u l a - zlce, M u l a - Milas - Bein, M u l a - Milas - Ula, Nevehir - Glehir - Yksekli, Nevehir - rgp - Taknpaa 2, Nevehir - rgp - Karain 1-2, Nevehir - rgp - Boyalky, Nevehir - rgp - Cemiiky - Paaba Mevkii, Sivas - Halimnhan 1-2-3-4, Sivas - Harmant 1 -2, Sivas - Yukar Balahor, Sivas Damlack, Sivas - Eskiyol, Sivas - Hafik

-Hipparion

(Ge Miyosen)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE - Dzyayia, Sivas - Kangal, Tekirda - Saray - Baheal 1 -2, Tekirda - orlu - Yulafi, Tekirda - arky - Arapis, Uak - Gre, Uak - Esme - A laca ky, Yozgat - efeatl - Kuzaya, Yozgat - Yenifakl - Yiitlerky, Aksaray - Uzunkaya - Burunkaya Mevkii, Aksaray - Uzunkaya - Kepez Mevkii, Aksaray Seiirne - Karatepe 1 -2, Aksaray - etek - amlkepeztepe, Krkkale - Keskin - Aash - Akkafepe Hipparion Hipparion gracicile (Ge Piiyosen) . (Ge Miyosen ) Afyon - Dinar - Aka ky Ankara - Elmada - Karacahasan, Nevehir - rgp - Takmpaa 1, Sivas - Sarhasan Ankara - Kzfcahamam - alta 2 Ankara - Kzlcahamarn - alta 2 anakkale - Al ite p e - Incirlikdere, M u l a - Yataan - Salihapaalar 1 -2, M u l a - Yataan - Eleki, Uak - Uiibey - Karacaahmef - Kemklitepe 1 -2, M u i a - Yataan - Salihapaaiar 1 (Karaaa Mevkii), Uak - Uiibey Karacaahme - Kemikiitepe 1-2 Amasya - Taova - Dereky, Amasya - Merzifon - Kaml 1-2, Amasya Equus (Pleyistosen) - Suluova, Aydn - Ske - Sultaniye, Konya - Akehir - Argthart - Dursunlu, M a n i s a - Aaobanisa 1 -A, Samsun - Havza - Aatyuvack Equus stenonis (Pleyistosen) Ankara - Kazan - rencik - Sarkoitepe, Eskiehir - Yukarstn

-Hipparion

(Ge Miyosen)

Hipparion cf. longipes Hipparion heintzi

(Erken Pliyosen) (Erken Piiyosen}

Hipparion maffhewi

(Ge Miyosen)

Hipparion mediterraneum

(Ge Miyosen)

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 5 3

DDA: Birbirlerinin atas olan trler, nasl bir arada yaayabilir! YANT: Mevcut bilimsel pratii yok sayan, lafazanlktan ibaret bir iddia!
"Farkl trler arasnda bir soyaac olmadn gsteren bir bulgu da, birbirlerinin atas olarak gsterilen trlerin ayn anda ve bir arada yaam olmasdr! Eer evrimcilerin iddia ettii gibi Australopithecuslar zamanla Homo kabilis'e, onlar da zamanla Homo erectus'a dnm olsalard, bu trlerin yaadklar dnemlerin de birbirini izlemesi gerekirdi. Oysa aksine, byle bir kronolojik sralama yoktur,"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas I, s.650)

Do. Dr. Ergi zsoy


Hacettepe niv. Biyoloji Bolm retim yesi

Bu iddia son derece gerekd ve modern paleontoloji, genetik, evrimsel ve istatistiksel genetik bulgular ve yaklamlar gz nne alnrsa, olduka ocuka ve sama. Evrim kuramnn can alc noktas, Darwin'de ve Darwin'den bu yana daha da ak olarak anlalan biimde, bir tre ait bireylerin doal seilimle evrimleirken-trleirken ait olduklar poplasyondaki bir oransal blm temsil etmeleridir; baka deyile, trn poplasyonlarmn sahip olduu genetik deikenliin evresel deiime uygun bir blm dolaysyla, bunlar tayan bireyler doal seilime urar. Bylece -doada ska rneklerinin grld gibi- corafi bir yaltm sz konusu olduunda da -seilerek farkhlaan bireyleri genetik adan tekrar eski hale getirecek gen ak k-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sulandndan- yaltlm blgedeki ekolojik koullar lsnde doal seilime urayan bireyler farkl trlere evrimleebilir ve bu durum doal seilimle trleme adn alr. Gen ak nemli saylabilecek dzeyde de olsa, hatta -simpatrik trleme ad verilen bir farkllamada olduu gibi- ayrlan bireyler arasnda corafi engeller de olmasa, yksek adaptasyon salayabilecek genetik deikenlie sahip bireyler hzla farkllaarak farkl trler haline gelebilmektedir. Trlemenin bir baka eidinde ana etken genetik srklenmedir ve bir tre ait poplasyonlarm daha kk poplasyonlara ayrlmasyla genetik olarak fakllamasm ngrr. Genetik srklenme ardndan genellikle doal seilimin ileyiiyle trlemeye varan bu sre, istatistiksel rneklem hatasna benzetilebilecek rastlantsal nitelikte bir sretir. Hem doal seilim etkili corafi ya da simpatrik trlemede, hem de genetik srklenme ile balayan trleme olaylarndaki en dikkat ekici nokta, trleen bireylerin geldikleri trn bir blmn temsil eden bireyler olmalardr. Dolaysyla, geride hep atasal nitelikte olan trler kalr ve gezegenimizdeki tr eitlilii -yani birbirine akraba formlarn bulunuu- akraba trlerden oluan, bu akraba trler arasnda kronolojik ayrlmalarn (trleme zamanlar) bulunduu canllar ifade eder. Modern evrimsel genetik ve genomiks, bir yandan doal seilim ve ilikin srelerin biyolojik-ilevsel yaplarn evrimlemesine katklarm incelerken, dier yandan trlemenin bu srelerle ilikisini aratran, ortaya olduka tutarl akrabalk aalar koyan bilim dallardr. Gezegende pek ok trn yan yana bulunmas (ki ekolojik adan bu yan yanalk da yanl bir tanmdr, zira trler kendilerine has habitatlarda evreleri ve birbirleriyle etkileerek dinamik bir denge durumunda bulunurlar); tam tersine, zellikle de evrimlemenin bir kantdr. Zira bir canlnn dnerek bir baka tr oluturmas ve bu srele atasal trn tamamen ortadan kalkmas, yaratllm dayand "her canlnn ve her canl yapsnn bir ilevi olduu; yerine getirilen ilevden sonra ilgili organ ya da trn dnya sahnesinden vazifesini tamamlayarak geri ekildii" ynndeki arkaik 17. yzyl doac ilahiyatnn temel dsturudur. Bir btnn (rnein ok saydaki poplasyondan oluan bir birlik olarak trn) tamamen dnerek bir baka btn oluturmas canl evrimine deil, yldzlarn evrimlemesi rneinde olduu gibi cansz sistemlerin evrimine ait bir durumdur. Darwinci evrim dnmsel

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 5 5

deil, canl deikenliinin bir blmnn oransal deiimine dayanan deikenlik esasl bir modeldir. nsan evrimi de yukarda zetlenen ereve ile aklanabilir. Australopitecus, Homo habilis ve Homo erectus paleontolojik adan kronolojik olarak snflandrlr ve her formun jeolojik olarak da dorulanan bir yaam dnemi olduu saptanmtr. Kald ki, daha da geriye gidersek, insan ve empanze arasndaki genetik akrabaln yzde 96 dzeyinde olduu son aratrmalar ile saptanmtr ve insan ve empanzenin son ortak atalarndan bu yana geen zaman iinde 80 kadar genin, insanda hzlandrlm doal seilimle evrimleerek empanze ile aramzdaki tr farkn oluturduu bulunmutur. empanze ve insan, u an bu gezegende yaayan akraba trlerdir. Modern genetik-genomiks kullanarak hem aralarndaki zamansal fark hem de farkl tr olmalarna yol aabilecek genetik farklar ortaya konmu durumdadr. Harun Yahya'nn savlan ise, her zamanki gibi, mevcut bilimsel pratii ve teoriyi yok sayan, zihin bulandrmaya ynelik lafazanlktan ibarettir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: kiayakMk insana zgulyle, evrimin olmadnn kantdr YANIT: tkiayakllm evrimi net bir biimde izlenmektedir
"kiayakllk insana zglyle insann evrimlemesinin kantdr. Ikiayakhhtn evrimi hibir zaman gereklememitir, gereklemesi de rnmkn deildir. Bir canl ya tam dik, ya da tam drt aya zerinde yryebilir."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.635, 637)

Do. Dr. Ergi Deniz zsoy

Hacettepe niv. Biyoloji Blm retim yesi

Bu iddia da olduka sama ve gerekd. Tipik bir yaratl bilgisizlii ve had safhadaki kabalatrmas burada da karmza kyor. kiayaklhk (bipedalizm) kronolojik olarak tanmlanabilen, evrimi iyi gzlenebilen bir sretir. Kuyruksuz maymunlarla (empanze, goril gibi) insan ve insans trler (insan, Homo habilis, Homo erectus) arasndaki en nemli anatomik farklardan biri, insanslarn ikiayakh ve dik yryebilmesidir. Bu durumun, elbette yaayan en tipik rnei insandr. Ancak, hem Homo habilis hem de H. erectus asndan, hem de erecius-modern insan asndan ikiayakllm evrimlemesi net biimde gsterilmitir. Kuyruksuz maymunlarla insanslar arasndaki ikiayakllk fark, kuyruksuz maymunlarda insanlardakine zt bir pelvis ve kolbacak geliiminin gereklemi olmasdr. nsanslardaki geliim iki ayakl ve dik durua olanak veren kemik dzenlenimi ve ya-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 5 7

planmasna yol amken, insanslarn yakn akrabas olan kuyruksuz maymunlarda iki ayakllk, zt geliim ve dzenlenim nedeniyle, meydana gelememitir. nsanslardan, rnein insann (.Homo sapiens) bir nceki atas saylabilecek Hotno erectus, arkaik Homo sapiens olarak adlandrlan ok saydaki ara formlara ayrlabilir ve bu ayrm ikiayakllm insan iin sz konusu olan tam haline evrimlemesi asndan da gzlenebilir. u an yalnzca insan iki ayakl form olarak gzkmesine karn, habilis ya da erectus gibi kronolojik adan nceki formlarn ikiayakhlg su gtrmez gerekler durumundadr. Hem modern plaeontoloji hem de biyomekanik bilimlerinin gsterdii bu durum, olaslkla, kuyruksuz maymunlar ile insanslar arasndaki uyumsal bir farkllamay ifade eden bir durumdur. Konuya ilikin gl bir bilimsel hipotez, ikiayakllm n uzuvlar serbest kollar haline getirdii, sosyal bir birim iinde yaayan insan ve insanslarn bylece birime -zellikle birlikte olunan ee ve yavrulara- yiyecei kolayca tama, alet yapabilme zelliklerini kazandrddr.
Kuyruksuz maymunlarla insanslar arasmdaki ikiayakltiik farki, kuyruksuz maymunlarda insanlardakine zt bir pelvis ve kol-bacak geliiminin gereklemi olmasdr. nsanslardaki geliim ikiayakl ve dik durua olanak veren kemik dzenlenimi ve yaplanmasna yol amken, insanslarn yakn akrabas olan kuyruksuz maymunlarda ikiayakllk, zt geliim ve dzenienim nedeniyle, meydana gelememitir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Yiyecek paylam empanzelerde dahi gerekleen, diiye-anaya baml gruplarda belirgin ve hatta bir tr "arkadalk" ayrm da ieren karmak bir sosyal yapya sahiptir. Byle bir yapnn, artan beyin bykl ile birlikte, dik ayakllkla kazanaca karmaklk ve tamlk, insanslarn ve insann evriminin tipik zellikleri arasndadr. Bir canlnn "ya dik ya da drt aya zerinde yryebilecei" iddias, bipedalizmi (ikiayakl hareketi) yalnzca yrme eylemini salayan durum olarak gren, bipedalizmin salad karmak sosyal yaplanma ve avantaj lan ve bunlarn evrimsel geliimim gz ard eden bilgisizliin niteliksiz bir popletirmesinden baka bir ey deildir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 5 9

DDA: Son kant: Sahelanthropus tchadensis evrim aacm kertti YANIT: Geersiz bir iddia daha!
"Son kamt: Sahelanthropus tchadensis evrim aacn kertti"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.683)

smail K. Salam
Hacettepe nv. Biyoloji Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Harun Yahya, Sahelanthropus tchadensis olarak adlandrlan ve yaklak 7 milyon yl nce yaam olduu dnlen hominin (hominid) fosilinin yaklak 3 milyon yl sonra ortaya km olan dier kominin fosillerine benzer insans karakterlere sahip olmasndan dolay evrim aacnn ktn iddia etmitir. Aada hem son fosil bulgularna hem de genetik bulgulara dayanarak Harun Yahya'nn bu iddiasnn geersizlii ortaya konacaktr.

nsan evrimi
nsan evrimiyle ilgili bilgilerimiz yeni fosil kaytlarn bulunmas ve tanmlanmas ile her geen yl hzla deimektedir. 30 yl ncesine kadar insanlar ile byk kuyruksuz maymunlarn yaklak 16-20 milyon yl ncesinde ortak bir ataya sahip olduklar ve ayr bir dal oluturan insanlarn her biri bir nceki zamanda yer alandan evrilen birka trden olutuu kabul grmekteydi. Gnmzdeki durum ise ok farkl. Yeni fosil bulgulara ve de-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

tayl molekler analizlere dayanarak, insanlar ile empanzelerin yaklak 7 milyon yl nce ayrld ve insan soyunun dz bir izgiden ok, birok farkl trn ayn zaman diliminde bir arada yaad ok dall bir aac andrd ortaya konmaktadr.

2000 ncesi insan evrimi


nsan evrimi ile ilgili fikirlerimizin nasl deitiini anlayabilmek iin konuyla ilgili 1990'arda kabul gren genel duruma Ackermann ve Smith 2007'de verildii ekliyle bir gz atalm. 1990'larda btn kominin'lera) "Australopthecine" olarak adlandrlmaktayd, Hominin'ler basite iki genel gruba ayrlabilen be trden olumaktayd. ineme ilevi gren vcut paralarnn yapma gre ayrlan bu gruplardan daha kaba olanlan Dou Afrika'da yaam olan Australopithecus aethiopicus ve A, boisei ile Gney Afrika'da yaam olan A. rohustus'tan oluur. Bu soyun yaklak olarak 2,5 milyon yl nce ortaya kt ve Homo genusunun ilkin yeleri ile beraber yaadklar ve yaklak 1 milyon yl ncesi ortadan kalktklar byk oranda kabul grmektedir. Dier grup ise Gney Afrika'da yaam olan Australopithecus africanus ve Dou Afrika'da yaam olan A. aferensis'ten oluur. Dou Afrika'da bulunmu olan A. aferensis'in yaklak 3,6 milyon yldan 2,9 milyon yl ncesine kadar yaam olup, daha sonra yerini Gney Afrika'da yaam olan A. africanus'et brakt ngrlr. Bu trn A. africanus'un 2,5 milyon yl nce ortaya kt kabul grse de, yok olmadan nce ne kadar sre yaad bilinmemektedir. Bu iki tr (A. aferensis ve A. africanus) arasndaki iliki tam olarak bilinmese de, bu iki trden birinin Homo'larm atas olduu yaygn oranda kabul grmektedir. Gnmzde kaba formlarm zgn besin adaptasyonlarna dayanarak ^ dierlerinden belirgin bir biimde ayrld kabul edilir
1) HomiJtin terimi, insan soyunun empanze ile olan ortak atasndan ayrldktan sonra grlen btn yelerine verilen genel isimidir, "Erken (lkin) Jommin" insan soyunun Homo cinsi dmda kalan yeleri iin kullanlr.

SMfEPP^P&tl

tiiI

Sahelanthropus fchadensis'e ait kafatas

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 6 1

ve bu yzden bu trlerin hepsi evrimsel olarak ortadan kalkm bir yan dal olan Paranthropus cinsi ierisine alnr. Buna dayanarak Australopithecus ve Paranthopus adl iki gruptan oluan ana gruba Australopith ad verilmitir. (ekil 1, Lieberman, 2001) AustrolopitKlerin zamansal ve corafi varyasyona ramen birtakm ortak zellikleri vardr. Btn hominin'ler gibi iki ayak stnde yrrler. Fakat Later ilkin trler trmanHomo ekil m yetilerini tam oa s s M erectos larak kaybetmemi olup kvrk parmak kemiklerine ve gorilla benzeri krek kemiklerine sahiptir. (Alemseged et P robustos r H.ergaster al, 2006) Beyin \ ve vcut byki A (H.) flN hablts lkleri empanze ' V A, z \ ? boyutunda olup safricanus P. boisei i (McHenry, 1993) m geliimsel rntK. njdolfensis |V , S*?***** leri modem insana \A. aforens W\=A.MmlghazaliJy oranla modern bir empanzeye daha yakndr. Yzleri genellikle byk ve kk eneli Kenyanthropus \ (prognathik) olup, platyops s. zamanla ilerki formlarda dzlemeye balar. Bu olduka dzgn yap son Ardipithecus zamanlardaki fosil ramidus \ ve genetik bulgular nda deimi olup aada bu nsanla maymunun yeni bulgularn bilinmeyen son ortak atas hominin eitlilii ve hominin'ierin

1 6 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

zamansa! ve corafi dalmiaryla ilgili dncelerimizi nasl deitirdii zetlenecektir.

2000 sonras insan evrimi


Gnmzde kominin soyuna ait olduu bilinen ve Miyosen'in sonunda Afrika'da yaam olduu dnlen 3 hominoida) bilinir: Kenya'nn Baringo blgesinden Orrorin tugenensis (Senut et a l , 2001), Chad'dan Sahelanthropus tchadensis (Brunet et al., 2002; Brunet et al., 2005) ve Etiyopya'daki Orta Awash'tan Ardipithecus kadabba. (Haile-Selasse, 2001; Haile-Selassie, Suwa and White 2004) Bu trler birbirlerinden corafi olarak doudan batya 2500 km ve kuzeyden gneye 1000 km uzaklk ile ayrlmaktadr. likili faunal kalntlar Sahelanthropus1 un ormanlk, savan, otlak-ayr ve sucul habitatlardan oluan ve l habitatlarmm yaknnda bulunan kark bir evrede yaamakta olduunu gsterir. (Vignaud et al., 2002) Orrorin'in bulunduu evrenin ise ak ormanlk alanlar ile su kenarlar eklinde olduu dnlmektedir. (Pickford and Senut, 2001) Buna zt olarak Ar. kadabba'nn ise daha ormanlk alanlarda yaad tahmin edilmektedir. (WoldeGabriel et a l , 2001) Fosil kalntlar incelendiinde, her trn de iki ayak stnde yrd, bunlarn insan soyu ile akraba olduunu kantlar niteliktedir. ki ayak stnde yrmeye dair kant O. tugenensis'te dorudan olup iki proximal kala kemiinin varl eklindedir. (Pickford et al., 2002) S. tchadensis iin elimizde hemen heme kafatasnn tamam bulunmaktadr ve iki ayak stnde yrd bilgisi kafatasnn alt blmnn iki ayak stnde yryen canllardaki gibi olduu verisine dayanr. (Guy et al., 2005) Ar. kadabba'nn iki ayak stnde yrd sav ise proximal ayak parmaklarnn daha sonradan ortaya kan A. aferenss'e benzemesinden ileri gelir. (Haile-Selassie, 2001) Yukardaki zet bir eyi aka ortaya koyar; lkin (Erken) hominin'hr olduka farkl ve eitli formlardan olumaktayd. Bunun yannda bu ilkin formlarn hemen hemen hepsi mozaik karakterlere sahipti. rnein Ardipithecus kadabba'nn di yapsna baktmzda, hem ilkel hem de tremi morfolojik karakterlere sahip olduklar grlmektedir. (Haile-Selassi, 2001) rr
2) Hominoidkr byk insans maymunlar, insanlar ve bunlarm atalarm ierir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 6 3

nein Ar. kadabba, Ar. ramidus*a oranla daha ince di minelerine ve ilkel az di morfolojisine (ilkel karakterler) sahipken, kpek dilerinin yaps daha sonraki hominin'lere benzemektedir, (tremi karakter) Benzer bir ekilde Saheanthropus'daki mozaik yap kk beyin (ilkel karakter) ile kk kpek dileri ve orta di kalnl gibi tremi karakterlerin bir arada bulunmasndan ileri gelir. (Brunet et al., 2002) Sahelanthropus'da gzlemlenen ilkel empanze benzeri neurocranium (kafatasnn beyni iine alan ksm) bu kadar gemi bir zamanda yaam bir canl iin beklenen bir durum olsa da, daha gelimi (Homo-benzeri?) yzn grlmesi beklenmeyen bir durumdur. (Guy et al., 2005) Bir baka rnek ise Orrorin'den verilebilir. Orrorn, byk az dileri ve vcuda sahip Ansiroopiih'lerden, kk az dileri ve kk vcuda sahip olduu iin farkllk gsterir. Btn bunlara dayanarak Wood (2002) ileride bulunacak olan gemi zamanlara dayanan kominin fosillerinin daha nceden grlmemi kominin, empanze ve zgl karakterlerin karmndan oluan mozaik yaplarda olacan ne srmtr. Bu mozaik yapnn ortaya koyduu en arpc nokta 6 ile 1 milyon yl ncesine dayanan fosil rneklerinin aslnda yakn akraba organizmalar arasnda morfolojik farkllamann ve eitliliin yksek olduu bir dnemden alndn gstermesidir, Btn bu bulgular bilim insanlarn lkin kominin'lerin ortamda bulunan bo nileri doldurmak iin morfolojik farkllama ile sonulanan hzl bir uyarlanmsal alma urad (adaptif radiation) sonucuna gtrmektedir. (Begun, 2004) Bu uyarlanmsal alm sonucunda, bugn grdmz farkl formlarn ayr trler mi yoksa tr ii varyasyonun bir paras olup olmad ise tam olarak bilinmemektedir. (Ackermann and Smith, 2007) Yaayan primatlar ile ilgili bilgilerimize baktmzda kaynak (zellikle besin) kullanmndan ileri gelen ni farkllamasnn bu trl bir eitlenmeye yol aabilecei grlmektedir. lkin homimn'ler ile ilgili bu gibi konulan aa karabilecek almalar daha yeni yaplmakla beraber, Paranthropus grubunda grlen yksek eitlenmenin besinle ilikili olduuna dair gl kantlar olmas bu olasl kuvvetlendirmektedir. (Ackermann and Smith, 2007) Bu bilgilerimize ramen Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus'tan oluan bu yeni fosil rnekler arasndaki ve bunlarn daha sonradan gelen Austrolopithler ile olan filogenetik (akrabalk)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ilikileri tam olarak bilinmemektedir. (Ackermann and Smith, 2007) Bunun birok nedeni olmakla beraber, belki de en nemli neden kominin soylarn ayrt etmede kullanlan karakterlerin hangilerinin ilkel, hangilerinin ise tremi olduunun tam olarak bilinmemesinden ileri gelmektedir. (Pilbeam and Young, 2004) Bunun en byk nedeni hominin soylarnn empanze ile ayrlma dnemine denk gelen 6 - 8 milyon yl ncesindeki Miyosen Dnemi'nden gnmze kadar kalan ilkin insans maymunlara (empanze ve benzerlerine) ait fosillerin eksikliidir. (Ackermann and Smith, 2007) Dolaysyla hangi karakterin hominin soylarna zg (tremi), hangilerinin ise dier insans maymunlara zg (ilkel) olduu tam olarak ortaya konamamaktadr. (Pilbeam and Young, 2004) Tam bir filogeninin oluturalamamasmda bir baka etmen ise zellikle 5 - 7 milyon yl ncesine ait hominin fosillerinin sayca az olmasndan kaynaklanr. Bylece hangi farkllklarn tr ii varyasyonu temsil ettii, hangi varyasyonlarn ise trler aras varyasyonu temsil ettiini sylemek zorlamaktadr. (Ackermann and Smith, 2007) zetle zellikle 5-8 milyon yl ncesine dair fosil rneklerinde grlen bu yksek morfolojik varyasyon, insan evriminde zellikle empanze-ominin ayrmna yakn dnemlerde birok dallanmann olmu olduunu gsterir. (ekil 2) Bu dneme ait fosillerin ve bu dnemde yaam olan hominin'lerin ayrca geni ve farkl evre yaplarna sahip bir corafyaya dalm olmas aslnda grlen bu yksek morfolojik varyasyonu beklenir klmaktadr. Gnmzde insanlar ve yakn akrabalan ve gemite yaam atalaryla yaplan almalar, insanlann zellikle iskelet ve di anatomilerinde ontogenik, eeysel ve corafyaya bal yksek varyasyon gsterdiini ortaya koymutur. Dolaysyla gnmzde birok bilim insan lkin hominin'lerin sahip olduu yksek morfolojik varyasyonun ve mozaik yapnn farkl corafyalara ve habitatlara dalm olan hominin'lerin uyarlanmsal alm ile sonulanan bir evrimsel srecin sonucunda ortaya ktn ne srmlerdir. (Begun, 2004) in ilgin yan, son yllarda insan ile empanze genomlarnn karlatrlmas sonucunda elde edilen molekler verilerin, aynen fosil verilerinde olduu gibi insan evriminin daha nceden dnlenden ok daha karmak ve seilimsel faktrlerin (uyarlanmsal alm gibi) daha nemli bir rol oynad sreler ierdiini gstermektedir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 6 5

Genetik veri nsan evrimi zerine gnmze kadar yaplan molekler almalara baktmzda, insanlar ile empanzelerin 5 - 8 milyon yl ncesi bir zaman dilimi ierisinde ortak bir atadan farkllat grlmekteydi. Fakat son bir-iki ylda yaplan almalar bu senaryoyu bir miktar deitirmitir. Kumar ve arkadalar (2005) protein kodlayan 167 nkleer gen blgesine dayanan almalar sonucunda insann atalar ile empanzenin ayrmnn 4,5 - 7,1 milyon yl ncesi bir aralkta olduunu ortaya koymutur. Bu almay takiben insann atalar ile empanzeler arasndaki farkllamann zaman ile ilgili tahminleri daha net olarak ortaya koyabilmek iin Patterson ve arkadalar (2006) insan, empanze,

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

orangutan, makak ve gorillalardan elde edilen genom verisini kullanarak yeni bir tahmine gitmitir. Aratrmann sonucunda insann atalarnn empanzelerden en fazla 6,3 milyon yl ncesinde ayrlm olabilecei ve hatta muhtemel ayrlma zamannn 5,4 milyon yl ncesine daha yakn olduu ortaya konmutur. Bu sonu 6 - 7 milyon yl ncesinde yaam olan yeni kominin fosil bulgular ile ilk bata eliiyormu gibi grnse de, ayn almada insann atalar ile empanze arasndaki ayrlma z m nniL karlarlan farkl genomik blgelere gre, ortalama 4 milyon yldan fazla bir dzeyde fark gsterdii grlmtr. Buna ek olarak ayn alma, insan ve empanze X kromozomlarnn dier btn blgelere oranla ok daha benzer olduunu ve bu kromozomun dier btn blgelerden yaklak 1,2 milyon yl sonra trlere zglletiini ortaya koymutur. Bunun yannda hem empanze hem de insanlardaki X kromozomunun gemi zamanlarda yksek oranda seilime maruz kald ortaya konmutur. Veride grlen bu gariplii aklamak iin aratrmaclar, ilkin empanze insan ayrlmasndan sonra belirli bir sre boyunca empanze ve insanlarn atalarnn hibritletiini ve yaklak 6,3 milyon yl ncesinde ise bu farkllamann tamamlandn ne srmlerdir. Bu hibritleme insan ve empanze genomlarndaki eitli blgeler arasndaki farkllama sreleri arasnda grlen ortalama 4 milyon yla varan fark aklayabilir: Baz lokuslarda insan ve empanze soylar ilkin ayrlmay belirten farkllama oranlar gsterirken, baz blgeler gemi dnemlerdeki hibritlemelerde dolay daha dk oranda farkllama gsterir. Daha da nemlisi hibritleme insan ile empanzeler arasnda, X kromozomunda grlen dk farkllama orann da aklayabilir. ki farkl tr arasndaki hibritlerin (verimli dllerin) oluabilmesi iin X kromozomlarnn birbirleri ile uyumlu olmas arttr. ki farkllam poplasyon arasnda gen ak gerekleiyor ise, oluan dk uyumlu hibritleri ortadan kaldrabilmek iin X kromozomunda farkllamaya yol aacak gl bir seilimin olaca aktr. empanze ve insanlardaki X kromozomlarnn bu ekilde kuvvetli bir seilim etkisi altnda kald, Patterson 2006'da aka ortaya konmutur. Genetik verilerin ortaya koyduu empanze ile insan arasnda ilkin ayrlmadan sonra gerekleen bu hibridizasyon ayn zamanda lkin kominin fosil verilerinde (Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus) grlen mozaik karakterleri (hem daha ileri

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 6 7

insans karakterleri, hem de empanzelere zgn karakterleri) aklayabildii gibi, neden Sahelanthropus gibi hominin trlemesinin ncesinde var olan bir hayvann hominin'lere zg karakterlere sahip olduunu da aklayabilir. empanzeler ile hominir'lerin ilkin farkllamadan sonra hibritletikleri olgusuna btn bilim insanlar henz ikna olmu olmasa da, yaplan baka molekler almalar da insann atalar ile empanzeler arasnda gen aktarm olduunu dorulamaktadr. (Innan and Watanabe, 2006)

Sonu
Toparlamak gerekirse, yaklak 7 milyon yl nce yaam olmasna ramen Sahelanthropus tchadensis'in hem empanze benzeri ilkel karakterlere hem de daha ileri hominin trlerine benzer tremi karakterlere sahip olmasndan dolay insan evrimi ile ilgili teorilerin km olduu sav tamamen geersizdir. Sahelanthropus tchadensis ve benzeri mozaik karakterlere sahip baka hominis lerin 6 - 8 milyon yl ncesinde Afrika'da yaam olmas, hem son dnemlerde yaplan molekler almalarla byk oranda rtmekte, hem de molekler verilerde grlen empanzelerle insann atalarnn tam farkllama gereklemeden nce hibritletikleri savm kuvvetlendirmektedir. Bunun yannda molekler veri ayn zamanda bize insan evriminin 1990'larm sonuna kadar dnld gibi basit deil, seilim gibi evrimsel srelerin etkisi altnda gereklemi olabileceini gstermektedir. Saheanihropus tchadensis ve benzeri lkin hominm'lerin fosillerinde grlen yksek morfolojik ve corafi varyasyon uyarlanmsal alm gibi son derece nemli bir evrimsel srece iaret ettii iin, bu ynden de insan evrimiyle ilgili son hipotezleri desteklemektedir.

KAYNAKLAR
1) Ackermann, R.R. and Smith, R. J., "The macroevolutior of our ancient lineage: what we k n o w (or think we know) about early hominin diversity", Evoutionary Bioogy 34: 7 2 - 8 5 , 2 0 0 7 . Alemseged, Z-, Spoor, F., Kimbel, W. H., Bobe, R., Geraads, D., Reed, D-, and Wynn, J. G.; "A juvenile early hominin skeleton from Dikika, Ethiopia", Nature, 443, 296-301, 2006. Begun, D. R., "The earliest hominins - is less more?", Science, 3 0 3 , 1478-1480, 2004. Brunet, M., Guy, F., Pilbeam, D., Mackaye, H. T., Likius, A-, Ahounta, D., Beauvilain, A., Blondel, C., Boclerens, H., Boisserie, J., Bonis, L. D., Coppens, Y.,

2)

3) 4)

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE Dejax, J., Denys, C., Duringer, P., Eisenmann, V., Fanone, G., Fronty, P., Geraads, D., Lehmann, T., Liloreau, F., Louchart, A., Mahamat, A., Merceron, G., Mouchelin, G., Otero, O., Campomanes, P. P., Leon, M. P. D., Rage, J., Sapanet, M., Schuster, M., Sudre, J., Tassy, P., Valemin, X., Vignaud, P., Viriot, L., Zazzo, A., & Zollikofer, C.; "A n e w hominid from the Upper Miocene of Chad, Central Africa", Nature, 418, 145-151, 2002. Brunei, M., Guy, F., Pilbeam, D., Lieberman, D. E., Likius, A., Mackaye, H. T., Ponce De Leo n, M. S., Zollikofer, C. P. E., & Vignaud, P.; "New material of the earliest hominid from the Upper Miocene of Chad", Nature, 434, 752-755, 2005. Daniel E. Lieberman, "Another face in our family tree", Nature, 410: 419-420,

5)

6) 7)

2001.
Guy, F., Lieberman, D. E., Pilbeam, D., Ponce De Leo'n, M. S., Likius, A., Mackaye, H, T., Vignaud, P., Zollikofer, C. P. E., & Brunet, M., "Morphological affinities of the Sahelanthropus tchadensis (Late Miocene hominid from Chad) cranium", Proceedings of National Academy Science USA, 102, 18836-18841, 2005. Haile-Selassie, Y., "Late Miocene hominids from the Middle Awash, Ethiopia", Nature, 4 1 2 , 178-181, 2001. Haile-Selassie, Y., Suwa, G., & White, T. D,, "Late Miocene teeth from Middle Awash, Ethiopia, and early hominid dental evolution", Science, 303, 1503-1505, 2004. Innan, H: and Waranabe, H., "The Effect of Gene Flow on the Coalescent Time in the Human-Chimpanzee Ancestral Population", Molecular Biology and Evolution 23: 1040-1047. Kumar, S., Filipski, A., Swarna, V., Walker, A. and Blair Hedges, S.; "Placing confidence limits on the molecular age of the human-chimpanzee divergence", Proc. Natl Acad. Set USA 102, 18842-18847, 2005. McHenry, H. M., "How big were early hominids?", Evolutionary Anthropology, 1, 15-20, 1993. Patterson, N., Richter, D. J., Gnerre, S. t Lander, E. S., & Reich, D.; "Genetic evidence for complex speciation of humans and chimpanzees", Nature doi: 10.1038/nature04789, 2006. Pickford, M-, & Senut, B., "The geological and faunal context of late Miocene hominid remains from Lukeino, Kenya", Comptes rendus de l'Academie des sciences, Serie III, Sciences de la vie, 332, 145-152, 200), Pickford, M., Senut, B., Gommery, D., & Treil, J.; "Bipedalism in Orrorin tugenensis is revealed by its femora", Comptes Rendus Palevol, 1, 191-203, 2002. Pilbeam, D., & Young, N., "Homsnoid evolution: Synthesizing disparate data", Comptes Rendus Palevol, 3, 305-321, 2004. Senut, B., Pickford, M., Gommery, D., Mein, P., Cheboi, K., & Coppens, Y., "First h o m i n i d from the Miocene (Lukeino Formation, Kenya)", Earth and Planetary Sciences, 332, 137-144, 2001. Vignaud, P., Dringer, P., Mackaye, H. T., Likius, A., Blondel, C, Boisserie, J., De Bonis, L., Eisenmann, V., Etienne, M., Geraads, D., Guy, F., Lehmann, T., Lihoreau, F., Lopez-Martinez, N., Mourer-Chauvir'e, C., Otero, O., Rage, j., Schuster, M,, Viriot, L,, Zazzo, A., & Brunet, M.; "Geology and palaeontology of the Upper Miocene Toros-Menalla hominid locality, Chad", Nature, 4 1 8 , 1 5 2 - 1 5 5 , 2002,

8) 9)

10)

11)

12) 13)

14)

15) 16) 17)

18)

19) Wolde Gabriel, G., Haile-Selassie, Y., Renne, P. R., Hart, W. K., Ambrose, S. H., Asia w, B., Heiken, G., & White, T.; "Geology and palaeontology of the Late Miocene Middle Awash valley, Afar rift, Ethiopia", Nature, 412, 175-177, 2001. 20) Wood, B., "Hominid revelations from Chad", Nature, 418: 133-135, 2002.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 6 9

DDA: Australopithecus, Homo habilis ve Homo rudolfensis maymundur


Prof. Dr. Berna Alpagut ile sylei
Ankara Onv. DTCF Antropoloji Blm retim yesi

Sayn Alpagut, yaratlar, Australopithecus cinsine (genus) ait fosil trlerin tmnn, gnmz maymunlarna benzeyen soyu tkenmi maymun trleri olduu grn savunmaktadr. Bu cinsin insan familyasnn soyaacnda yeri var mdr? Aklar msnz? Gnmzden yaklak 6 - 7 milyon yl nce grlen bir dizi iklimsel ve tektonik olaylarn yaratt deiimler sonucunda Afrika ktasnn gneyinde ve dousundaki ekolojik ortamlarda yaamakta olan insann ve kuyruksuz maymunlarn "st familyasna" (Hominoidea) ait canllar, ortak gen havuzlarndan eitlenme yoluyla ayrlmaya baladlar. nsan familyas (Hommidae) ile kuyruksuz maymun familyas (Pongidae) altnda biyolojik olarak snflandrlan cinsler (genus), birbirine benzeyen ortak karakterlere sahip trlerin oluturduu topluluklar olarak eitlenmeye devam ettiler. Bu cinslerden birisi olan Australopithecus'hr, gnmzden yaklak 4.2 - 1.2 milyon yl ncesinde yaamtr ve kuyruksuz byk maymunlar ile insann en eski ortak ata trlerini ieren Homimdae (insan familyas) altnda snflandrlan dier fosillerle birlikte, insann biyolojik evrim tarihine ve soyaacma, eksik paralar olsa bile, k tutmaktadr. Australopithecus cinsi fosillerine bugne dein sadece Af-

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

rika'da rastlanmtr ve fosiller kronolojik olarak yaadklar dnemlere gre "Erken Australopithecus'lar 4,2 - 2,7 milyon yl nce" ve "Ge Australopithecus'lar 2,7 - 1 , 2 milyon yl nce" eklinde snflandrlmaktadr. Bu cinsin kapsamnda yer alan Australopithecus trleri; ortak zellikler tayan ve kendi ierisinde dllenen canllardan oluan biyolojik gruplar olarak tanmlanr. Narin yapl, kk di ve enelere sahip olan Erken Dnem Australopithecus'hrm yan sra iri yapl, byk yzl, ktlevi eneleri ve dileri olan Ge Dnem rnekleri, Hominidae familyasnn evriminde nemli bir basama oluturmaktadr. Bu trleri birbirinden ayran yapsal, biyokimyasal, fiziksel ve davransal karakterlerin farkllklar ve benzerlikleri evrimsel biyoloji asndan dikkate alndnda, trlerin gemite bir zamanlar ayn gen havuzuna ait olan poplasyonlar olduklar grlmektedir. Paleoantropolojik ve paleontolojik aratrmalarda fosillerin tr tanmlarnn yaplabilmesi iin ncelikle cins tanmlarnn yaplmas gerekir. "Australopithecus cinsinin, Hominidae (insan familyas) soyaac ierisinde yer almasna neden olan hagi yapsal benzer (homolog) karakterler, bilim insanlar tarafndan dikkate alnmaktadr?" sorusuna yantmz ise, iki ayak zerinde yrme (bipedal), alt ve st enelerde klen ve kar ene dzlemine tamayan kpek dileri ve beyin hacmindeki art gibi "homolog karakterlerdin geerli olduudur. ki ayak zerinde yrme ile ellerin serbest kalmas vcutta ilev deiiklii yaratrken, beyin hacmindeki art Australopithecslar, kuyruksuz byk maymunlarndan farkl bir evrim izgisine doru ynlendirmitir. Afrika'da yaa-

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 7 1

yan kuyruksuz byk maymunlardan empanze ve goril trleri de, anlan zaman ierisinde, eitlenme yoluyla ayn ekolojik ortamlarda evrimlerini srdrmtr. Sorunuzun bir blm olan, Australopithecus cinsinin insan familyasna ait soyaacndaki yerine bilimsel adan yant, gnmzde soyu tkenmi bir Hominidae yesi olduudur. Bir baka anlatmla bu fosiller, tadklar morfolojik ve homolog karakterlere baklarak "insanmslar" kategorisinde yer alrlar. Australopithecusiar insann (Homo sapiens) dorudan atas deildir, ancak insann st familyasndan yani kuyruksuz byk maymunlar ile birlikte olduu ortak atadan, ortak gen havuzundan getirdii ortak karakterlerden yola karak, bu cinse ait fosil trlerinin gnmzde soyu tkenmi ara formlar olduklar bilim dnyasnda kabul grmektedir. Homo habilis ve Homo rudolfensis fosillerinin maymun trl e r i olduu gr ileri srlmektedir. B u g r deerlendirir misiniz? Homo cinsinin (genus) ortaya kma yine Afrika ktas ev sahiplii yapmtr. Homo cinsi, kronolojik sralamada yaklak "Erken Dnem 2,5 milyon yl nce", "Orta Dnem 1,9 milyon yl nce" ve "Ge Dnem 500 binyl nce" yaam gruplar eklinde snflandrlmaktadr. Homo habilis fosili ilk kez 19601 yllarda Tanzanya'da gn na karld. Beyin hacmi 590 - 690 cm3 ile Australopithecus cinsine ait trlerin metrik dalm ierisinde bulunmaktayd. Ancak bir grup bilim insan, bu fosili yeni bir tr olarak kabul etmekte ve Homo cinsi ierisinde yer almas iin gHomo hobi/is . r bildirmekteydi. Homo kk ve dar ^ ^ ^ P ^ S k kyk az dileri, kk az dileri, kk enesi ile ada olan Australopithecus cinsinin iri yapl trlerinden ayrl40 cm maktayd.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Yaklak 1 m boyundaki bir dii ferde ait olan fosilin gvde oranlarna bakldnda, kollar bacak boyuna gre daha uzun ve "insanmslara" benzer metrik deerler gsterirken, buna karn fosilin daha gelimi ve modern yapl el ve ayak iskeletine sahip olmas bu rnein "ta alet retebilen" bir Hominidae yesi olmas gerektiini bilim dnyasna kabul ettirdi. Dou Afrika'da Olduvai Mevkii'nde yaplan kazlarda ad geen fosil tarafndan retilmi en eski ta aletlerin bu fosil ile birlikte stratigrafik tabakalarda insitu bulunmu olmas, habilis fosilini Homo cinsine dahil etmeyi mmkn kld. Homo habilis, Dou ve Gney Afrika'da ele geen fosillerinin nda, 1,9 milyon yl - 1,6 milyon yl nce yaam, dii ve erkek rneklerinin arasnda cinsiyet / boyut farknn (sexual dimorfizm) fazla olduu bir fosil grubudur. En nemli zellii, el ve ayak iskeletinin gelimi olmasyla retmi olduu ta alet kltrnn, insan cinsinin en eski rneine k tutmasdr. Bu nedenle bu sorunuzda ileri srld gibi, habilis kesinlikle bir maymun trne dahil edilemez. Homo cinsinin ilk rneidir. Homo rudolfensis, Erken Dnem Homo emsine ait bir rnek olarak, Kuzey Kenya'da Rudolf Gl (Turkana Gl) evresindeki kazlarda ele gemitir. Gnmzden 1,9 milyon yl nce yaam olan bu rnein 750 cm 3 'lk beyin hacmi ve byk yz

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 7 3

iskeleti, onu Homo habis'den farkl kld. Dilerinin bykl ile de ada olan iri yapl Australopithecus cinsinin metrik deerlerine yakn bulundu. Beyin - gvde oran ise, mental yeteneklerinin gelimi olduu ynnde bilgi veriyordu. Bilim insanlar fosilde saptadklar baz modern karakterlerin nda, bu fosili Homo cinsi ierisinde kabul ettiler. Beyin hacmi, beyin - gvde oram ve gelimi mental yetenekler, bu rnein maymun trlerine kesinlikle dahil edilemeyeceini gstermektedir. Kald ki, bu fosil ve habilis fosili, eer benzeyecek ise bir maymun trne deil, insanmslara benzer baz karakterleriyle dikkate alnr. insann biyolojik evrim tarihine bakldnda, Afrika'da yaklak 6 - 2 milyon yl sren bir ZHTR diliminde, Hominoidea st familyas, bunu takiben Hominidae familyasndan evrimleerek, deien evre koullan karsnda Afrika dna g eden Homo genusu yelerinin dnyaya yayld grlr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Canl ara gei formu diye, Oto Benga ya eziyet ettiler YANIT: Oto Benga'ya eziyet eden kle tccardr
"20. yzyln balarnda 'canl ara gei formu' araylar baz vahetlere neden oldu. Bunlardan biri de, Oto Benga adl pigmenin yksdr."
(Harun Yahya,
Yaratl Atlas 1,

s.638)

zgr Gen
Boazii niversitesi Biyomedikal Mhendislii Ykseklisans rencisi

Evrim kuramnn nemli bir paras olan insans fosillerinin gn yzne kartlmas, kuramn daha da glenmesi iin olduka nemlidir. Fosil aratrmalar ve sonrasndaki birok genetik alma, bu yaklamn doru olduunu ortaya koymaktadr. Yarathlarm, bilim insanlarnn abalarn boa karmak iin anlattklar en bilindik yk Ota Benga'nnkidir. Ota Benga, yaratllar tarafndan anlatldnn aksine, evrimci aratrmaclarca "uzun uralar sonucu bulunan" bir ara tr deildir. Ota Benga'nm yks 20. yzyln banda, smrgelerdeki kle ticaretinin henz son bulmad bir dnemde gerekleen bir kle ticareti yksdr. Ota Benga, Belika Kongo'sunda kle tccarlar tarafndan satn alnm bir pigmedir. St. Louis Dnya Fuar tarafndan grevlendirilen Samuel Philips Verner adl misyoner, Ota Benga ve dier 7 pigmeyi Amerika'ya getirmi ve Ota Benga

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 7 5

burada sergilenmitir. Yaratllar, benzeri olaylara evrimcileri karalamak iin sk sk bavurur. Ancak iddia edildii gibi Ota Benga'y bir kle olarak satn alan Philips Verner, evrim aratrmalar yapan bir bilim insan deil, kle ticareti yapan bir misyonerdir. Ota Benga'mn Kuzey Amerika'daki insan tr ile kyaslandnda, boyu, az ve di yaps ilgi ekicidir. Ota Benga'mn tehiri bir anda kle ticareti yapan tccarlar iin krl bir bahis haline gelmitir. Ota Benga'mn fiziksel zellikleri, insan trnn dnya zerindeki geliimi ve yaylm hakkndaki sorularn yantlanmasna rnek tekil edebilecei iin ayn zamanda eitli antropologlarn da ilgisini ekmitir. Ancak Ota Benga'mn yksndeki asl nokta, kle ticaretinin kendisidir ve Ota Benga'mn urad insanlk d uygulamalar, kle dzenini daha da derinletiren, kolonilerdeki kleleri ldresiye smren zengin snfn marifetidir.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Nebraska adam, evrimcilerin senaryosudur YANIT: Nebraska adam yks, bilimsel yntem asndan tutarldr
"Nebraska adam, evrimcilerin kendilerini hakl karmak iin rettikleri senaryolara bir rnektir."
(Hann Yahya, Yaratl Atlas l, s.638)

zgr Gen
Boazii niversitesi Biyomedikal Mhendislii Yksekisans rencisi

Nebraska adam yks, yaratllar tarafndan sunulan arptmalarn en yaygnlarndan biridir. "Nebraska adam" yaratllarn anlatmna gre; evrimci biyologlar tek bir di fosilinden yola karak, ilkel inam ve ailesini oluturmutur, Ancak, bulunan diin, domuzlara yakn bir tre ait olduu ortaya km ve evrimcilerin szde "sahtekrlklar"! gn yzne kmtr. "Nebraska adam" yksnn znde bilimsel bir sorgulama sreci yatmaktadr. Fosili 1917'de bulan Hery Osborn, fiziksel zellikleri dolaysyla da primatlarn di yapma benzerlik gsteren bu di fosilinin ilkel insan iin bir ipucu olabileceini dnmtr. Sonraki notlarnda (1922) Osborn, elde edilen bulgunun Hominid familyasna bal olabilmesi iin vcudun iskelet sisteminin daha net olarak anlalmasnn gerekli olduunu belirtmitir. Bu ynyle, bulgusunu pheci bir yolla srekli olarak sorgulamtr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 7 7

Fosilin, domuzlara yakn bir tre ait olduunun anlalmasn, yaratllar "bir yalann gn yzne kmas" olarak ifade etseler de; gerek olan ortada bir sahtekrln olmaddr. Bu anlamda, Osborn, iddia edildiinin aksine, bilimsel olmayan yollarla, dzmece bir senaryo zerinden.bir makale yazmak yerine, bilimsel karlatrmalarla elindeki fosili deerlendirmeye almtr. Ortaya atlan varsaymn daha sonraki almalarla yanllanmasmm ardndan, bu konudaki sav geri ekilmitir. Nebraska adam yks, bilimsel yntem asndan kendi iinde tutarl bir srece iaret etmektedir. Savlardaki yanllk hzl biimde dzeltilmi ve yeni ve daha gelikin aratrmalarn n almtr.

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: 3,6 milyon yllk ayak izleri, ada insan,nkiyle ayn YANIT: Sz geen ayak izi ada insana deil, baka bir tre ait
"Laetoli blgesinde bulunan ayak izleri 3,6 milyon yanda olduu hesaplanan bir tabakann zerindeydi ve en nemlisit gnmz insannn brakaca ayak izlerinden tamamen farkszd,"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.652)

Mehmet Doan
Boazii niversitesi Moleker Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

1976'da Laetolfde (Tanzanya) hominid'lere ait olduu dnlen 3,7 milyon yanda bir dizi ayak izi bulundu. Mary Leakey, Richard Hay ve Tim White'm nderlik ettii aratrma ekibi, bu ayak izlerini Sadiman Yanarda'mn 20 km yaknnda kefetti. Ayak izleri, toz halindeki volkanik kl iinde korunarak gnmze ulamt. Bu hominid ayak izlerinin farkl bireye ait olduu belli oluyordu. Ayak izlerinin uzunluundan ve geniliinden yola klarak izlerin sahiplerinin, 1 - 1 , 5 metre boylarnda, iki ayaklar zerinde yryen canllar olduklar dnlmektedir. Bulunan ayak izlerinin, insanlarn ayak izlerine benzemesi tartmalara yol at. Yaratllarm iddias, bu ayak izlerinin modern insan ayak izleri olduudur, yani 3,7 milyon yl nce de

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 7 9

modern insan (Homo sapiens) vard, evrim kuramna gre, modern insanlarn ortaya k o kadar eskiye gitmez. Aslnda Laetoli ayak izleri konusunda bilimsel bir tartma srp gitmektedir. ou akademisyene gre bu ayak izleri, insann atalarndan biri olarak kabul edilen Australopithecus afarensis trne aittir. Blgede younlukla bu trn fosillerinin bulunmas, izlerin A. afarensis trne ait olduu savm desteklemektedir. Tuttle ise izlerin fazlasyla insans olduunu ve bunlarn baka bir Ausiraopithecus trne ya da ilk Homo trlerinden birine ait olmas gerektiini iddia etmitir. Johanson, Hadar'da (Cibuti) bulunan A. afarensis trne ait ayak kemikleriyle karlatrldnda izlerin bu tre ait olmas gerektiini sylemitir. Stern ve Susman da izlerin, modern insann ayak izlerinden kk farkllklar gsterdiini ve bu yzden afarensis ayak izleri olmalar gerektiini ileri srmlerdir. Clarke da benzer bir kanya sahiptir. Yaratllar ise sre giden bu bilimsel tartma iinde sadece Tuttle'm iddialarn temel alarak ve bunlar bile arptarak Laetoli ayak izlerinin modern insanlara ait olduunu bilimsel bir gerek gibi yanstmaktadr. Dier btn bulgular ve iddialar grmezden gelmektedirler, hatta bunlar savunanlar bilimsellikten uzak olmakla sulamaya bile cesaret etmektedirler. Sonuta, Laetoli'de bulunan ayak izlerinin gerekten hangi tre ait olduu hl bilimsel bir kesinlikle aklanabilmi deildir. Fakat genel kan bir Australopithecus ayak izi olduu ynndedir. KAYNAK
1) http://talkorigins.org/indexcc/list.html

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: 1,7 milyon yllk tatan kulbe insan yapmdr YANIT: Bilimin savlan bambaka!
"Olduvai Gorge'a bulunan ve 1,7 milyon yl ncesine tarihlenen tatan kulbeyi, ancak Homo sapiensyapm olabilir,"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.652)

Mehmet Doan
Boazii Onv. Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

1 9 7 0 1 i yllarn banda Olduvai Gorge'da (Tanzanya) Louis Leakey tatan yap kalntlar buldu. 1,7 milyon yandaki bu kalntlar ilgi ekti. 1985 ylnda Gish bu konu hakknda unu syledi: "Louis Lekaey'in birinci katmann dibinde ta yap kalntlar bulduu iddiasna evrimcilerin cevap verememesi son derece artcdr, fakat vaka budur. Bu tr kulbeleri ancak Homo sapiens'ler yapabilir ve bunlara sadece Afrika'da rastlanmaktadr." Gish'in bu iddias, gnmzde evrim kartlar tarafndan kelimesi kelimesine tekrar edilmektedir. Aslnda ta kalntlarn bir kulbe olduuna ya da ancak Homo sapiens'lerin yapabilecei kadar gelimi olduuna dair elde hibir salam bulgu yoktur. Kefi yapan Leakey, bunun bir rzgr engelleyici ya da kaba bir kulbe olabileceini ve Homo habilis tr tarafndan yaplabileceini ekinmeden sylemitir. Gnmzde pek ok bilim insan, bu yaplarn birileri tarafndan yaplmadn dnmektedir. Bu yaplarn, su ve rzgr gibi doal glerin

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 8 1

etkisiyle ekillenmi olabilecei, genelde kabul gren kandr. Yaratllarm Laetoli ayak iziyle ilgili iddialarndaki yaklamlarna benzer bir yaklam, Olduvai'deki ta yaplarla ilgili iddialarnda da gryoruz. Bilimsel bulgular iine gre yorumlamak ve ancak houna gidenleri syleyen bilim insanlarn ciddiye almak, yeni bir bilim dal olmal. Metodolojisi zerinde epey alld anlalyor, nk yaratllarm ortaya koyduklar her savda bu yntemin ayak izlerini gryoruz. KAYNAK
1) http://talkortgins.org/faqs/homs/a_anomaly.html

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Krelmi organlar evrime kant deildir YANIT: Krelmi organlar evrim srecinin mirasdr
"Krelmi organlar, evrime kant deildir. Krelmi organlarn atalardan kald bir yanlgdr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.697)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik B l m Ykseklisans Mezunu

Organizmay oluturan her trl bileen, kendini srdrebilmek iin enerjiye ihtiya duyar. Bu nedenle yararl bir ilev salamayan bedensel paralarn, hatta metabolik srelerin elenmesi organizmann yararna olur. rnein srngenlerde renkli grme zelliinin, muhtemelen gece yaamna uyum salamaya bal olarak memeli evriminin erken aamasnda ortadan kalkt dnlmektedir; bu zellik primatlarn evrim srecinde tekrar ortaya kmtr. Fakat memelilerin ou, renk tayfnn tmn hl gremez, nk bu canllarda sz konusu zellik tekrar seilime uramamtr. Bu balamda vcutta ilev gstermeyen bir zellik bulmak sk karlalan bir durum olmayp, krelmi organlar bu adan deerlendirilebilir. Bu organlarn, organizmann dier karmak yaplaryla karlatrldnda, ilevlerinin giderek azald ve yok olma srecinde olduklar dnlebilir. Krelmi organlar tmyle yararsz olmayabilir; ancak baka yaplar da kullanarak hayati neme sahip olmayan kimi ilevler gryor olabilirler.

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 8 3

Konuyla ilgili hem anatomik hem molekuler dzeyde saysz rnek bulunduundan, arpc birka tanesine deinelim. Bunlardan ilki memeli fetuslarmda geliimin drdnc ve beinci haftasnda ortaya kan ve doumdan nce kaybolan kuyruk yapsdr. Ans ve bacak tomurcuklarnm arkasnda ortaya kan 1012 kuyrukomuru, embriyonun bu dnemdeki boyutunun yzde 10'undan fazlasn meydana getirir. Sekonder nral tp, notokord, mezenkim dokusu gibi birok karmak dokudan meydana gelen bu oluum, 6 - 1 2 . haftalar arasnda hcre ykmna urayarak geriler ve yok olur, Erikin insanlarda sz konusu omurlardan drd kaynaarak, da doru knt yapmayan tek bir omur halinde bulunur. Ayn ekilde balina ve karmcayiyen embriyolar geliim aamasnda di kartr, fakat yine doumdan nce enekemiine gmlmek suretiyle bunlar kaybederler. Sz konusu zellikler, ortaya ktklar organizmalar asndan yararszdr. Bir akll tasarmcnn neden bu ie yaramaz zellikleri tasarlayp bu hayvanlarn geliim dizgesine katt ve stne stlk ksa bir sre sonra ortadan kaldrd elbette merak konusu. Dier yandan insanlarn, empanzelerin, balinalarn veya karmcayiyenlerin ayn ortak kkenden geldikleri ve ortak atalar olan hayvann bu zellikleri doumdan sonra da koruyarak kulland dnldnde, verdiimiz rnek artc olmaktan kar. Kuyruk, insan soyuna uzanan srecin bir noktasnda avantajl olmaktan km ve bylece erikin fenotipinden elenmitir. Krelmi organlar sadece embriyoda deil, erikin organizmalarda da bulunur. nsan omurgas kuyruksuz maymunlarmkine ok benzer. Oysa omurgamzn ekli dik yrmeye sanld kadar elverili deildir. nsanlara ve maymunlara ihtiyalar olan omurga eklini vermeyen ve bizi mr boyu bel rahatszlklarna ve srt" arsna mahkm eden bir akll tasarmc yerine, insanlarn ve kuyruksuz maymunlarn ortak atadan geldiklerini dnmek ve benzerlii bu erevede deerlendirmek ok daha mantkldr. nsan trnn atas, iki ayak zerinde yryecek ekilde deiime uramtr; fakat bu deiim her adan mkemmel olmaktan uzaktr. KAYNAKLAR
1) 2) Fallon, j. F. ve Simandl, B. K.; "Evidence of a role for celi death in the disappearance of the embryonic human tail", Am j Anat 152,1978, pp.111-129, Sapunar, D,, Vilovic, K., England, M, ve Saraga-Babic, M.; "Morphological diversity of dying cells during regression of the human tail", Ann Anat 183, 2 0 0 1 , s.217-222.

i 6 H A R U N YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Evrim kuram tr eitliliini aklayamaz YANIT: Canl eitliliinin tek ve makul nedenini evrim kuram aklar
"Evrim kuram, tr eitliliini aklayamaz"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.43)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Her birey, kendini, yesi olduu trn ortalama tipolojisinin zerine tayacak veya altna ekecek yzlerce zellik asndan farkllk gsterebilir. stn zelliklere sahip olmak elbette bireyin hem hayatta kalma olasln, hem de reme olasln artracaktr. Fakat bu bir olaslktan teye gemez, nk evresel koullardaki deiimler ve geici olarak ortaya kan kimi artlar, "stn nitelikli" bireyin hayatta kalmasna veya remesine izin vermeyecek ekilde de dzenlenebilir. Sonu olarak herhangi bir canl topluluunu oluturan canllarn ancak belli bir blm erikinlie ular ve remeyi baarr. Bireyler zerinde eitli biimlerde etki ederek geleceklerini belirleyen evre, bu anlamda evrimin ynn ve hzn kontrol eden nemli bir etkendir. Dier yandan, doal seilim birey zerinde etki etmekle beraber, evrimlemeye urayan, bireyin yesi olduu topluluktur. nk genetik dzenleni yaam srecinde korunan bir zelliktir

BLMN SAFSATAYA YANITI 1 8 5

ve evrimlemenin yolu, biyolojik zelliklerin ifrelerini tayan genlerden geer. Yeni genetik dzenleniler ise ancak seksel remeyle mmkndr. Yani yeni gen birleimlerinin meydana geldii yeni nesiller, hem evre gibi evrimin yaratc gcdr, hem de doal seilimin zerine etki edebilecei elerdir. Elbette bu, seksel remenin grlmedii veya kstl biimde grld trlerde evrimlemenin gereklemedii anlamna gelmez, fakat bunlarda eitlilik retme mekanizmalar hem daha kstl, hem de farkldr. Bireylerinin e bulma ve seksel reme yoluyla yeni nesiller oluturma abas iinde olduklar bu gibi trler, biyolojik anlamda var olan evre ile iliki iinde olma zorunluluunun yan sra, iler iki sre iinde gereklemesi muhtemel evresel deiimlere yant verme, yani evrimleme gereklilii iinde de hareket ederler. Dolaysyla hem genetik anlamda bir sabitlik gstermeli, hem de evrenin istikrarl olmayan yapsna yant verecek esneklikte olmaldrlar. Bu u anlama gelir; sabit, rekabet ieren ve koullarn ar olduu bir ortamda yaayan topluluklar iin deiim ldrc olabilir; evresine iyi uyum salayarak yaamaya devam etmesi tr iin en krl olandr. Bu adan bakldnda, milyonlarca yl boyunca deimeyen bir tre rastlamak artc bir durum olmaktan kar. Hareket halinde olmayan veya hareket yetisi kstl, evre koullarnn ortalamann ok zerinde veya altnda olduu blgelerde yaayan trler iin deimemek bir avantaj olabilir. Sonuta canlln amac deimek deil, hayatta kalmaktr ve deiim hayatta kalmaya yardmc olduu mddete gerekleecek bir sretir. Dier yandan ou trn bireyleri, deien aralklarda geliimsel esneklik veya uyum salama yetenei gsterir. Bu esneklik evreye, bireyin byme ve geliimi zerinde etki etme olana salar. Topluluun genetik bileenlerinin tmn ifade eden gen havuzunun dinamik istikrarll, evreye uyum salama veya sre iinde deiim gsterme gibi zellikleri garanti altna alrken, sabitlik ve dinamizm arasndaki dengenin bozulmas tr yok olmaya gtrebilir. Bylelikle bireyin tm anatomik, fizyolojik ve hatta davransal zellikleri ve bu zelliklerin ilevleri, bireyin yesi olduu topluluun reme oranlarna sunduu katk zerinden anlalabilir ve deerlendirilebilir. Elbette baz primat trlerinde veya insanlarda olduu gibi, sosyal balarn ve etkileimin ok gl

i 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

olduu, iletiim, zek ve teknoloji kullanm gibi etkenlerin devreye girdii durumlarda doal seilim ve evrim, tpk yukarda bahsettiimiz seksel reme gstermeyen trlerde olduu gibi biraz daha farkl bir ileyi gsterebilir. Doal seilimin matematiksel bir ileyi gsterdii bu sre, bir sonraki nesilin gen havuzuna yaplan katk zerinden belirlenen bir "seimli stnlk" eklinde tanmlanabilir ve eitliliin tek ve makul nedenini evrim kuram ile aklar. KAYNAK
1) Campbell, B. G., Human evolution : an introduction to man's adaptations, Aidine de Gruyter, N e w York, 1992.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 8 7

DDA: Trlerdeki varyasyon evrim deildir YANIT: Trlerdeki varyasyon evrim mekanizmasnn bir parasdr
"Trlerdeki varyasyonlar evrim deildir< Varyasyon, zaten var olan genetik bilginin farkl elemelerinin ortaya kmasndan ibarettir ve genetik bilgiye yeni bir zellik kazandrmaz."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas I, s.692)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Yksekisans Mezunu

Varyasyon, yani eitlilik, yavru-yetikin arasndaki veya dilerkek arasndaki genel farkllklardan tek tek bireysel benzemezlie veya trler arasndaki ayrmlara kadar uzanabilir. Tr iinde kendilerini gsteren eitlilik kaynaklan, ilgili topluluk iinde byk bir biimsel farkllama yaratr. Her bireyin genotip asndan az da olsa ayrlk gsteriyor olmas ve yine her bireyin maruz kald evresel stresin farkl olmas, erikinlie eriildiinde birok adan deiik zelliklere sahip olunmasyla sonulanr. Grup iinde grlen eitliliin yan sra tek bir trn farkl altgruplar arasnda da farkllklar grlebilir'. Yeryznde herhangi iki noktann koullar birbiriyle mutlak suretle ayn olmayacandan, farkl corafyalarda yaayan ayn trn altgruplar da birbirleri arasnda benzemezlik sergileyebilir. Corafi rk olarak adlandrlan bu eitlenmede, zel ve tek bir zelliin ilgi-

188 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

li evreye uyum salamak zere farkllam olmas sz konusudur. Dier yandan morfolojik zellikler asndan byk farklarn grld yerel rk kavram ise, trn daha u bir snrnda yer alr. Bu durumda ayrlk gsteren zellikler, belli bir blgede yaayan tek bir tre aittir ve o topluluun devamlln belirler. u durumda bireylerin devamll da sz konusu morfolojinin srdrlmesine, bu morfolojik zellikle ilgili genlerin komu gruplar arasndaki akna baldr. Gruplar arasndaki gen dei tokuuna gen ak denir ve trn btnlnn korunmas bu alverie baldr. Trn herhangi bir kademesinde muhtelif nedenlere bal olarak bir engel ortaya kmas ve bu engelin bahsettiimiz gen akn engellemesi, ayn trn farkl topluluklarn corafi adan birbirinden ayrm olur. Corafi tecrit, birbirlerinden ayrlm topluluklarn bamsz ekilde eitlenme gstermesine yol aar. Tecrit tam olduunda ve uzun srdnde iki grubun bamsz uyum salama sreci, birbirlerinden morfolojik adan ok farkl iki noktaya srklenmesiyle sonulanabilir. Aradaki fark, bir ekilde iki grubun yeleri yeniden bir araya geldiklerinde iftlemelerini engelleyecek kadar byk olduunda trleme meydana gelmi, tek bir tr iki ayr kola ayrlm demektir. Elbette corafi engellerin ortaya k gndelik ve basit bir olay deildir. klim deiimleri, yeryz hareketleri ve trn hareketliliini ve esnekliini deitirebilecek her trl evresel deiim bu engellere dahildir. Sonuta trlemenin gerekli koulu tm trlerin biyolojik yapsnda mevcut varyasyon oluturma yetisi ve doal seilimin devreye girerek ortaya kan bu varyasyonlar sabitlemesi veya elemesidir. KAYNAK
1) Campbell, B. G., Human evolution : an introduction to man's adaptations, Aidine de Gruyter, N e w York, 1992.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 8 9

DDA: Yeni bir trn evrimi gzlenmemitir YANIT: Trlemenin gzlendii canllar vardr
"Biyologlar hibir zaman bir trn evrimini gzlememelerdir."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.608)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Trlemeye dair rnekler vermeden nce "tr" kavramyla ilgili birka hatrlatmada bulunmak faydal olacaktr. ncelikle tr anlayn duraan bir konsepte yerletirmekten kanmak gerekiyor, nk trler reyerek durmakszn yeni kombinasyonlar oluturan topluluklardr. iftleme eyleminin tr iinde gereklemesini garantileyen ok sayda biyolojik mekanizma bulunmaktadr. kincisi, tr, kendini oluturan bireylerden bamsz olarak, ekolojik bir birimdir ve ayn evreyi paylat dier trlerle btnsel bir etkileime girer. Son olarak tr genetik bir birimdir; bu balamda bireyler, ksa sreliine gen havuzundan kk paralar tayan gemici damarlar olarak deerlendirilmelidir. Trleme zerinde alan evrim biyologlar, doal ortamdaki gzlemlerini veya deneysel almalarn bu erevede yrtrler. rnein corafi tecride uram topluluklarn birbirleriyle iftleme gstermemelerinin arkasnda yatan nedenin sadece fiziksel koullar m yoksa

1 9 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

fiziksel koullarn tetikledii bir genetik ayrm m olduunu anlamaya alrlar. Doal hayatta trlemenin bitkilerdeki rneklerini gzlemlemek nispeten daha kolay olmutur. Hem kapal tohumlu bitkiler (angiospermea) hem de tohumsuz ve iek amayan ereltiotlar (rnein; uhaiegi, turp, lahana, "hemp nettle" denilen Gaeopsis cinsinden kenevir grnml ve srganotuna benzer tyckler ieren yabani ot ve daha birok eit ereltiotu cinsi) gibi ok saydaki bitki gruplarndaki trlemenin, melezleme (hibridizasyon) ve poliploidleme yoluyla gerekletii 20. yzyln ilk zamanlarndan beri gzlenmektedir. Burada melezleme ile kastettiimiz, iki farkl trn kromozom setlerinin bir araya gelmesi ve tek hcre iinde barnmas; poliploidleme ile kastettiimiz ise bir hcrenin hatal blnmeler sonucu homolog kromozom setlerinden ikiden fazlasna sahip olmas durumudur. Farkl olarak, S. mafeurensis ve msr gibi baz bitkilerdeki trleme olaylarnn ise bu iki yolu da iermedii gzlenmitir. Genetik alannda en fazla allm organizmalardan biri, meyvesinegi adyla bilinen Drosophia trleridir. Birok Drosophila trleme rnei 1970'lerden bu yana kapsaml bir ekilde belgelenmitir. Drosophia'daki trlemeler, uzamsal ayrlmalar, ayn yerleim blgesinin snrlar iinde doal ortam (habitat) ii zellemeler, kur yapma davranlarndaki deiimler, ykc doal seilim ve "dar boaz" kmelenmesi olarak adlandrabileceimiz engellenmi reme sonucu gerekleen kolonizasyonlamamn getirii olan trlemeler gibi mekanizmalarla gereklemitir. eitli trleme olaylar ayrca karasinek, safra reten sinek, elmakurdu sinekleri, unkurdu, sivrisinek, aada detaylandrdmz Nereis acuminata gibi eitli organizmalarn laboratuvar poplasyonlarnda da gzlenmitir. "Trleme" memelilerde de gzlenmitir. rnein Kuzey Atlantik Okyanusu'nda bir ada olan Madeira'da son 500 yl iinde farelerde gerekletii saptanan alt adet trleme olgusu, sadece corafi izolasyonlar, genetik srklenme ve kromozom birlemeleri sonucunda meydana gelmitir. empanzeler ve insanlar arasndaki tek byk genetik fark, bir adet kromozom birlemesi (fzyou) yaratrken, Madeiral farelerin bazlar bu 500 yl iinde dokuz kadar fzyonla beraber fare olarak

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 9 1

yaamlarn srdrebilmitir. Tm bunlar trlemenin tek bir ablona bal olmadna, koullar ve organizmann kendisine bal olarak evrimsel mekanizmalarn rnlerinin de farkllk gsterebildiine iaret etmektedir. Son olarak yapay yolla oluturulan doal seilim mekanizmasnn sonucunda gzlemlenen iki trleme rneiyle, yaratllarm konuyla ilgili bilimd speklasyonlarna yant vermek yerinde olacaktr. Diane Dodd'un 1989'da Yale niversitesi'nde gerekletirdii deneyde kullanlan organizma, bir meyvesinei tr olan Drosophila pseudoobscura'yd. ABD'nin Utah Eyaleti'nden toplanarak Yale'e getirilen sinekler, ilk aamada sekiz ayr gruba ayrlmt. Bunlardan drd niastal besiyerinde, dier drd maltozlu besiyerinde beslenmeye alnm ve birka nesil remelerine izin verilmiti. Belli bir srenin sonunda analiz edilen protein yaplarnn, iki ayr beslenme tipine bal olarak farkllama gsterdii grld. Yapay bir seilimle farkl kaynaklardan beslenmeye zorlanan hayvanlar protein dzeyinde bir ayrlma gstermiti. Dodd daha da ileri giderek bu ayrmn reme tercihi konusunda bir farkllama yaratp yaratmadn test etti. Niastal ve maltozlu besiyerlerinden beslenen yeni nesil sinekleri bir araya getirerek, iftleme tercihlerinin ne olduunu gzledi. Niastal besi yerinde beslenen nesiller iftlemek iin niasta tketenleri, maltozla beslenenler maltoz tketenleri tercih ediyordu. Bylece bamsz evrimlemelerine izin verilen iki trde gelien iftleme davran deiikliklerinin nicel bir lmn sunmak deneysel olarak mmkn olmutu. kinci trleme rneimiz yle: Dr. D, J. Reish, 1964'de, Los Angeles / Long Beach Harbor Blgesi'nden bir deniz halkal solucan olan Nereis acuminata'ya ait 5-6 bireyi rnek olarak alm ve bunlar binlere varacak ekilde oaltmtr. 1986'da bu gruptan drt ift Woods Hole Oceanographic nstitution'a getirilmitir. Dolaysyla Woods Hole'deki poplasyon iki dar boazdan gemi, iki kez yer deitirmi olmaldr. Bu dar boazlarn genetik srklenmeyle solucanlarn evrimini ynlendirmesi gerekir. 1977-78 yllarnda Long Beach yaknlarndan ve Newport Beach'den iki adet yeni N. acuminata kltr alnm, bunlar Woods Hole rneinin bulunduu koullarda bytlmlerdir. Bu poplasyon daha sonra kendi aralarnda iftletirilmi ve sadece Woods Hole rneklerinin iki

1 9 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

yeni kltrle yaptklar iftlemelerin yaayamayacak yavrular verdii belirlenmitir. Bu trlemeden baka bir ey deildir ve stelik laboratuvar koullarnda gereklemitir. Bu trde saysz deney yaplm ve ok daha arpc sonularn elde edildii birok makale yaymlanmtr. Aada konuyu ayrntlaryla incelemek isteyen merakl okurlar iin birka kaynak neriyoruz. KAYNAKLAR
1) 2) 3) Dodd, D. M. B, "Reproductive isolation as a consequence of adaptive divergence in Drosophila pseudoobscura", Evolution 43, pp. 1308-1311. Ridley, M. (Ed.); Evolution, Oxford University Press, N e w York, 1997. Ridley, M., Evolution, Blackwell Science Inc., 1996.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 9 3

Bir evrimleme rnei daha:

Mutasyona urayan kurtuklar*.


20. yzyln ikinci eyreinin balarnda, J. B. S. Haldane, tropiklerde grlen bir tr aneminin olumasna sebep olan genin alma mekanizmas ile ilgili sarsc aklamalar yapar. Haldane'a gre, anemi nedeni olan orak ekilli hcreler lm riskini artrmasna ramen, bireyler malaria parazitine kar diren kazanmaktayd. Haldane'in o yllarda yapt ngrler, imdilerde enfeksiyon hastalklarna neden olan canllarn evrimlerinin anlalmasna byk lde yol gstermitir. ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin Aralk 2007 raporunda, enfeksiyon nedeni olan bir organizmann evrimine yer verildi. spanya Ulusal Biyoteknoloji Merkezinden Luis Martinez ve Doa Bilimleri Mzesinden Alfonzo Navas, Caenorhabditis elegans olarak bilinen kk bir kurtuun, enfektif bir bakteri olan Pseudomonas aeruginosa tarafndan sadece birka dakika iinde nasl ldrldn aratrmaktaydlar. Fakat sadece bir hafta sonra, 152'den fazla yaayan birey buldular. Navas, balangta hata yaptklarn dnd. Daha sonraki deneyler, mu tamlarn sadece bakterilere kar bak olmasyla birlikte bakterilerle yaayabildiklerini gsterdi. Aratrmaclar virs ve bakterilerde kendiliinden oluan mutasyonlar gstermilerdir, fakat bilinen bilgilere gre byle hzl deiiklikler genellikle kompleks canllar iin olumsuz sonulanmaktadr. Caenorhabditis elegans rnei ile mutasyonlarm yararl olabilecei fikri iyiden iyiye kesinleti. Mikroskop altnda
Uur Aksu tarafndan evrilen bu haber, Bilim ve Gelecek dergisinin 47. saysnda (Ocak 2 0 0 8 ) yaymlanmtr.

1 9 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

normal kurtuklar Escherichia coli bakterisi ile bulunduklarnda vibrasyon ve bklme hareketleri yapyorlarken, mutant soylar ok daha sakin davranlar gsterirler. Hatta bir uyar aldklarnda kvranma hareketi yaptklar grlmektedir. Navas'm evrimsel bir kant olarak gsterdii bu olayda kurtuklarn hayatta kalmas iin bir bedel dedii de grlmektedir. Mutasyona uram kurtuklar, yabani rklara gre besin yarnda geride kalmaktadr. Ayrca mutantlarda, yzde 30 oksijen tketimi de azalmtr. Muhtemelen alternatif olarak farkl solunum enzimleri kullanan bireyler, malaria parazitine kar orak hcre mutasyonunun faydasna benzer bir ekilde ikinci bir seilim yaratmtr. Mutant kurtuklar tamamen yabani rktan farkl bir tr deildi, fakat aratrmaclar iki grup arasnda, proteinlerdeki en az yedi deiikliin dier yass kurtuklardan -ayr bir tr olarakayrlmas iin yeterli olduunu dnmektedir. Trlemenin ilk basama olarak poplasyondaki farkllama kabul edilir. Bylelikle mevcut trlerden yeni trlerin laboratuvar ortamnda yaratlmas hayalden te gerek olmutur.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 9 5

DDA: Doal seilim, genetik bilgiyi zenginletirmez YANT: Trn genetik bilgisini zenginletiren temelde mutasyonlardr
"Doal seleksiyon, hibir zaman bir trn genetik bilgisini zenginletirip gelitirmez"
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.610; Yaratl Atlas 2, $.601)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Trn genetik bilgisini zenginletiren veya indirgeyen temelde mutasyonlardr. Doal seilimin genetik yap zerindeki belirleyicilii, bu mutasyonlarm etkilerine ve yaratt tabloya mdahale etmesiyle gerekleir. Ancak byle bir noktada doal seilimin genetik bilgiyi zenginletirmesinden ve gelitirmesinden bahsedilebilir. Doal seilim, dzensizlikten dzen yaratabilir. Seilim basks altndaki topluluklarda genlerin, ilk bakta meydana gelme olasl dk grnen yeni birleimleri hzla yaratabildikleri deneysel olarak da gsterilmi bir durumdur. rneimize gemeden nce srecin merkezinde yer alacak olan iki kavramn anlamlarn hatrlayalm: Nokta mutasyon ve RNA molekl. Nokta mutasyon, gen dizilerinin kopyalanma srecinde meydana gelen tek baz deiimlerini ifade eder. rnein AAT dizisinin

1 9 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ATT'ye dnmesi bir nokta mutasyondur. Ribonkleik asit yani RNA molekl ise, tpk DNA gibi eker-fosfat omurgasna sahip ve genetik bilgiyi depolayan tek iplikli bir hcresel molekldr. RNA moleklnde nokta mutasyon orannn ok yksek olmas, geirdii evrimi deneysel ortamda gzlemleme frsat sunar. Virslerin ounun genetik materyali RNA'dr ve yksek mutasyon orannn son derece nemli sonular vardr. rnein genetik materyali DNA yerine RNA olan HlV'in srekli deiim geiriyor olmas, virse kar a bulunmasn engellemektedir. imdi deneyin ayrntlarna dnelim... Bakterileri enfekte eden bir virsten, RNA molekln kopyalayan bir enzim ayrtrdnz dnn. Bu enzime, zerinde ilem yapaca hammadde olarak bir RNA molekl, enerji kayna olarak kullanabilecei molekllerden bir miktar ve RNA moleklnn yaptalar olan drt nkleotid eidinden verin. Gerekli tm maddelere sahip olan enzim hzla RNA moleklleri retmeye balayacaktr. 30 dakikann sonunda, test tp iinde faaliyet halindeki svdan bir damla alarak bir baka tpe aktarn. Damlann iindeki RNA moleklleri phesiz en yksek oranda ve hzda sentezlenenler olacaktr. Sayca en fazla olanlar zaten en hzl kopyalanan molekllerdir. Kopyalama sreci olduka baarl olmakla birlikte mkemmel deildir: Her 10.000 birimde bir nkleotid hataldr, yani mutasyona uramtr. Bu deney koullarnda en hzl kopyalanan mutasyonlar, en yksek oalma baars gsterenlerdir. ki tr molekl avantajldr: Kk olup hzl kopyalananlar ve byk olup enzime en iyi uyum salayanlar. 30 dakikada bir yaplan tek damlalk 100 transferden sonra yaplan analizler, tek bir byk ve kompleks molekln tm dierlerine sayca baskn geldiini gstermitir. 218 nkleotid uzunluundaki bu molekln rastlantsal olarak oluma ihtimali 4218 veya 1/10131'dir. Damla transferinden nce yaplan lmler, svda 1016 molekln bulunduunu gstermektedir. Eer burada rastlantsal bir sre iliyor olsayd, en hzl kopyalanma konusunda dierlerinden daha mkemmel bir molekln meydana gelmesi iin 10115 yl beklemek gerekirdi. Oysa deney sadece iki gn srmtr. Her admda bir ncekinden daha a vantajl bir molekle doru gidilmi, ilerleme kaltmsal olduu iin bilginin birikimi mmkn olmutur. Ve seilim burada tm kilitleri aan temel noktadr.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 9 7

Bu deneyin, doal seilimin, omurgal gz gibi karmak organlar gelitiremeyecei nk rastlantsal bir eitlilik sunduu trnde yanl savlara verilebilecek net bir yant olduu aktr. Doal seilim, balangtaki rastlantsal varyasyonu byk bir hzla, evresine -yani yaama- yksek uyum gsteren bir srece dntrebilir. Bunun olas gzkmyor olmas, srece ilerken tank olamyor olmamzdandr. KAYNAKLAR
1) 2) Orgel, L. E., "Selection in vivo", Proceedings of the Royal Society of London, B205, 1979, p p . 4 3 5 - 4 4 2 . " Smith, J. ML, Evolutionary Genetics, Oxford University Pres Inc., N e w York. 1998.

1 9 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Doal seilim rastlantsal bir sretir YANIT: Doal seilim rastlantsal bir sre deildir'
"Doal seilim kr tesadflere dayanan, rastlantsal bir sretir. Oysa, olaslk hesabnn ilkeleri, yaamn rastlantsal olarak ortaya kamayacan gsterir. rnein bir DNA moleklnn ortaya kabilme olasl 1/10600 ise, bu kadar dk bir olaslk nasl gerekleecektir?" Evrim kuram, canllarn temel nitelii olan DNA gibi dev molekllerin tmyle birdenbire ve rastlant sonunda ortaya kt grnde deildir. Bu nedenle, birdenbire oluumla ilgili olarak verilen olaslk hesaplar geersizdir. Bir sre rastlantsal olduunda, farkl olanaklarn gerekleme ihtimalleri neredeyse ayn olur. rnein, adil bir piyango ekiliinde her biletin kazanma ans ayndr. Dier yandan, farkl olanaklar eitsiz bir olaslk dalm gsterdiinde, sre rastlantsal olmaktan kar. Sigara ier, yal beslenir ve spor yapmazsam ve siz tam tersini yaparsanz, benim uzun bir mr srme olaslm sizinkine gre azalabilir. Byle bir durumda kimin lp kimin yaayaca rastlantsal olmaktan kar. Rastlantsallm evrim kuramndaki yerini aklayan hipotezler de vardr. Ancak doal seilim eitsiz olaslklarla ilgilidir, bu neOsman Grel'in Yaamn Kkeni (Pan Yaynclk, Ekim 1999) ve Elliott Sober'in Pliosophy ofBiology (Westview Pres, 2 0 0 0 ) adl kitaplarndan derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 1 9 9

denle rastlantsal bir sre deildir. Yaratllar, zaman zaman "rastlantsal" olarak tanmladklar doal seilim iin, bir araba mezarlnda esen hortum benzetmesini kullanrlar. Hortum, hurda paralarn "rastlantsal" olarak yeniden dzenler. Sz konusu "rastlantsal" eylemden bir araba ortaya kmas son derece dk bir olaslktr. Aynsnn doal seilim iin de geerli olduunu sylerler; Onlara gre doal seilim, "rastlantsal" olduundan dzensizlikten dzen yaratamaz. ddiadaki gibi, bu dnme biimine matematiksel kesinlii varm grnts vermek de mmkndr. Araba mezarlndaki paralarn milyarlarca biimde bir araya getirilebilecekleri dnldnde, bunlardan sadece ok kk bir ksmnn i grr bir araba oluturaca grlr. Bu nedenle hortumun byle bir sonuca gtremeyeceini sylemek olduka risksiz bir iddiadr. Bu savn yukarda bahsedilen "rastlantsallk" tanmyla balants hemen fark edilecektir. ma edilen, her dzenleniin dierleri kadar olas olduudur. Ve bu varsaym erevesinde ulalan sonu doru grnyor. te yandan doal seilimi her sonuca ayn olaslkta ulaabilen bir sre olarak grmek byk bir hatadr. Gerekte, kendi iinde dengeli ve tutarl basamaklar adm adm karmaklaan moleklleri uzun bir sre iinde meydana getirmitir. Evrimin yrtc gc, kaltsal molekllerdeki rastlantsal deiimler ve bunlar etkileyen doal seilimdir. Biyolojik nemi olan molekller ans eseri ortaya kamazlar. Kinetik ve termodinamik kararllk, kimi yzeylere tutunabilme, kendini kopyalayabilme gibi zel niteliklere sahip olanlar doal olarak seilirler ve arada ortaya kan kk rastlantlar dnda, karmak organik molekller, bulunduklar ortama egemen olurlar. Doal seilim, iinde bulunduu koullara olaanst uyum gstermi trlerin var olularnn nedenidir. Bylece, btn trlerin yeleri, evrimin mekanizmasna gre yeni bir deneme saylabilir. Doal seilim, canllarn grnr yaplarn aklad gibi, evrimin salt rastlantsal deimelerden ibaret bir olay olmamasnn da nedenidir. Bylece uyum kuramayan "yanllar" silinir, "dorular" srer.

2 0 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Mutasyonlar zararldr, nasl evrim meydana getirecek! YANIT: Mutasyonlar balangta zararl bile olsa, evrimsel srete yarara dnr*
"Mutasyonlar zararldr, bu nedenle evrime yol am olamazlar."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.611-612)

Aksine baz mutasyonlarm olduka yararl etkileri vardr. rnein, George Bakken tarafndan hazrlanan u rapora bakalm: "Mikroorganizmalar doada hibir zaman olumayan toksik sanayi atklarn (yani klorlanm ve florlanm hidrokarbonlar) metabolize edecek yeni enzimler edinmiler ve bizlere kirlilii kontrol etmede nemi gittike artan yntemler sunuyorlar. Susumi Ohno, ereve kaymas mutasyonu sonucu oluan byle yeni bir enzim buldu: Naylon lineer oligomer hidrolaz. ereve kaymas mutasyonlar genin tm yapm deitirir; bu yzden de ortaya kan enzim rasgele olumu bir enzim oluyor! Beklenecei gibi, bu yeni enzim kusursuz deil ve tipik bir enzimin sadece yzde l'i kadar etkin, fakat nemli olan alyor olmas". Ohno tarafndan belgelenen mutasyon, mikroorganizmalarn ad geen ksa naylon oligomerlerini birincil besin kayna olarak kullanmasn salad iin, rahatlkla faydal bir mutasyon
* Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradh safsatalara yantlar - 1" ( Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden zetlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 0 1

olarak adlandrlabilir. Edinilen bu yeni metabolik etkinliin laboratuvar ortamnda tekrarlandm bilmek ilgin. (Her ne kadar ayn tr mikroorganizmalarn, ayn ereve kaymas mutasyonun veya ayn enzimin sz konusu olup olmad belli olmasa da.) Richard Harter una dikkati ekmekte: "Deneylerde, naylonu metabolize edemeyen Pseudomonas sular birincil besin kayna naylon oligomerleri olan bir ortamda bytlm. Grece ksa bir zamanda birka nesil iinde mikroorganizmalar naylonu sindirebilen bir metabolizma gelitirebilmilerdir." Baka bir rnek, insanlar ve ADS'e direnle ilgili: "Ulusal Kanser Enstits (NCI) poplasyon genetikisi Stephen O'Brien, meslektalar Michael Dean ve Marry Carrington ve yardmclar, HlV'in beyaz kan hcrelerine bularken kulland kemokin reseptrn yapan CCRS (CKRS) geninin mutasyona uram iki kopyasna sahip insanlarn HIV virsne olduka direnli olduklarm gsteren gl kantlar ortaya kard. Olduka yeni baka bir bulu ise, HIV bulaan fakat kendilerinde CCRS geninin mutasyonuna uram bir kopyas bulunan insanlarda ADS'in mutasyonsuzlara gre daha yava ilerlemesidir." En zararl gzken mutasyonlarm bile belirli ortamlarda byk uyum salama deerleri olabilir. rnein Drosophila'da kanatlarn bymesini durduran mutasyonlar, sinein iddetli rzgrlar bulunan adalarda sa kalma yeteneini gelitirmektedir. Bu on yllarca laboratuvarda radyasyona tutulan Drosophila' rnn niye sadece daha az uygun mutantlar verdiini aklar: Bir poplasyonun normal erevesinde btn mutasyonlar zararl olmaldr; nk poplasyon zaten ortamna son derece iyi uyum gstermitir. Fakat organizmann doal ortamnda zararl olan mutasyonlar, bir poplasyonun corafi snrlarnda veya corafi lein tamamnda olduka byk bir evre deiiklii sonucunda (bir hortum bir adadaki btn kanatl Drosophila'lar ortadan kaldrabilir) faydal bir hale gelebilir. Bu ayn zamanda evrimin niye jeolojik bir zaman leinde kesikli bir biimde gereklemesi gerektiini de ksmen aklar.

2 0 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Mutasyonlar insanda sakatlk yaratr YANIT: nsana faydal mutasyonlar da vardr*
"Mongolizm, Down sendromu, albinizm, ccelik gibi zihinsel ya da bedensel bozukluklar ya da kanser gibi hastalklarn her biri mutasyonlarn zararl etkilerini ortaya koymaktadr, nsanlar sakat ya da hasta yapan bu sre, 'evrimin mekanizmas' olamaz "
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s . 6 0 4 )

Edward E. Max yle yantlyor: "nsanlarda birok zararl mutasyon bilmemiz, ancak yararl mutasyon bilmediimiz gerei, insanlk tarihinde hi faydal mutasyonun olmad anlamna m gelir? Hi de deil, tpla uraan bilim insanlarnn aratrmalar bir noktay aka gzler nne seriyor. Bizim zerinde en fazla bilgi sahibi olduumuz mutasyonlarm ou zararldr, nk tpla uraan bilim insanlar lme ve sakatlklara yol aan hastalklar incelemeyi tercih ederler. Faydal bir mutasyonun belirli bir insan geninde olumas olasl zerinde kuramsal olarak dnelim; bu mutasyon ocukta deiiklie uram gen ile anne-babasmdaki deiiklie uramam hali arasnda yaplacak bir karlatrma sonucunda tespit edilse bile, bu mutasyonun faydal olarak tannabilmesi iin hibir yol yoktur.
Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradh safsatalara yantlar - 1" (Bim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden zetlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 0 3

Eer mutasyon zek g, uzun yaam veya belirli bir hastala kar diren salyorsa bile, bunlar insan zerinde -doal olarak hibir zaman yaplamayacak- uzun dnemli dlleme deneyleri yaplmadan anlalamaz. Dolaysyla, insanlarda byle faydal mutasyonlar asla tannamaz, rnekler zerindeki bilgisizliimiz de onlarn olmadna kant tekil etmez. Fakat, faydal bir mutasyonu gsterecek gerekli deneyleri hzla oaltan laboratuvar organizmalar ile gerekletirilebilir, byle deneyler gerekten ender faydal mutasyonlarm oluabileceini gstermitir". Aslnda durum Max'in anlattndan biraz daha iyidir, nk insanda bilinen faydal mutasyonlar da vardr. rnein, yukarda verdiimiz CCRS genindeki mutasyon rneine bakalm, bu mutasyon HlV'den ADS'e geii yavalatr ve ayn gende gerekleen iki mutasyon bir kimsenin HIV enfeksiyonuna kar direncini arttrr.

2 0 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA.: Mutasyonlar ok sayda olsa da, evrim meydana getirmez YANIT: Mutasyonlarm evrim surecinde, doal seilimle birlikte rol var*
"Mutasyonlar, ne kadar ok sayda olursa olsunlar, herhangi bir evrim meydana getirmezler."
(Harun Yahya, Yaratl Adas 2, s.605)

Yaratllarm bu iddialarmdaki sorun, mutasyonun iyi bir sonu elde etmesi iin sadece bir ans olduunu varsaymasmdadr. Doal olarak, eer Tanr size DNA'nz deitirmeyi nerirse, reddetmelisiniz, nk daha kt bir sonula karlamanz muhtemel. Fakat eer Tanr dnyadaki her kiinin DNA'sm mutasyona uratrsa, birinin olduundan daha iyi bir hale geleceinden emin olabilirsiniz. Byk bir olaslkla, bu siz olmayacaksnz; fakat gene, evrim herkesin gelitirilmesine ihtiya duymaz, nk tek bir gelime bile organizmalar oald ve birbirleriyle yart srece yaylacaktr. Evrim srecinde mutasyonun rol, doal seilimle birlikte nem kazanr. Mutasyonun bir poplasyonun deiimine etki ettii dnlmekle birlikte, doal seilim olmakszn poplasyonda deiiklie yol amas beklenmez. Doal seilim, faydal mutasyonlarm poplasyon ierisinde hzla yaylmasn salar.
* Mark Vulec'in hazrlad "Yaratl safsatalara yantlar-1" (Bilitn ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 0 5

Dahas, eer mutasyon geirmi bir allel (genin bir topluluktaki farkl versiyonlarndan her birine verilen ad) sadece homozigot (bir genin anneden ve babadan gelen versiyonlarnn ayn olmas durumu) biimdeyken zararl ise, onu gen havuzundan yok etmek iin, homozigot biimde lmcl olsa dahi, birok nesil gerekecektir. Dahas heterozigot (bir genin anneden ve babadan gelen versiyonlarnn ayr olmas durumu) uygunluu olgusu (heterozigotun, her iki homozigot biiminin sahip olmad bir stnle sahip olduu durumlar, tek bir orak hcreli alleli tarafndan verilen stma direnci gibi) poplasyonlara mutant gen depolarn koruma imkn sunar. Ortam deiiminin gerekletii durumlarda, korunan bu mutant allellerden bazlar normal allele gre organizmaya yararl duruma gelebilir. Poplasyonlar evre deiikliklerinden sonra ansl mutasyonlar beklemek zorunda deillerdir. Deiimin ardndan faydal olabilecek mu~ tasyonlar geirmi mutantlar, zaten gen havuzundadr.

2 0 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Evrim, ou organizma ve biyolojik yapmm nasl ortaya ktn sylemez YANIT: Evrimciler biyolojik yaplarn nasl ortaya kam aklar
"Evrim tezini savunanlar, ou organizmann ve biyolojik yapnn tam olarak nasl ortaya ktn bize syleyemezler Evrim tezini savunanlar birok biyolojik yapy, bunlarn tartlmaz ve mutlak bir bilgi olarak grlmemesi artyla kolayca aklayabilir. Douglas Futuyma'nm yazd gibi: "Evrimin en hayranlk uyandran yanlarndan biri, geliim srelerindeki byk deiiklikleri basit deiimlerle aklamann ne kadar kolay olduudur. Deiik memeli trleri arasndaki ou farkllk vcudun deiik blmlerinin bal byme hzlarndaki farkllklarla basit bir biimde aklanabilir. Yarasa kanad elde etmek iin parmaklarnn uzamasn hzlandrr, balinalarda dileri veya bacaklar yok etmek ya da azaltmak iin bunlarn geliimini yavalatr, at toynaklar elde etmek iin yan ayak parmaklarnn bymesini yavalatp, ortadaki parmaklarn bymesini hzlandrr."

Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yantlar -1" (Bilim ve Gelecek, 5.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden alnmtr.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 0 7

DDA: Karmak biyolojik yaplarn evrim sreciyle ortaya kmas imknszdr YANIT: Evrim tm biyolojik yaplarda kk basamaklarla ilerlemitir'
"Evrim tezini savunanlar, organizmalarn ierdii ok saydaki indirgenemez karmaklktaki yaplar ve srelerin geliimini aklamaya bile almamtr." Michel Behe'ye gre, indirgenemez karmaklkta olan bir sistem "Temel ileve katk salayan ve kendileri arasnda etkileimi olan ok sayda paradan oluan ve bu paralardan herhangi birinin karlmasyla sistemin ilevinin tmyle durduu tek bir sistemdir," Fakat, bu sistemlerin evrim geirmemesi iin hibir neden yoktur. Ailen Orr, yle aklyor: "ndirgenemez karmaklktaki bir sistem, paralarn adm adm eklenmesiyle ina edilebilir. Bata sadece avantajl olduklar iin eklenmi paralar sonraki deiimlerle gerekli hale gelebilir. Bunun mant ok basit. Bir para (A) en bata belirli bir i yapyor (belki ok iyi deil). Baka bir para (B) daha sonra (A)'ya yardm ettii iin ekleniyor. Bu yeni parann nemli bir yeri yok, sadece ileri daha iyi bir hale getiriyor. Fakat daha sonra, A (veya baka bir para) yle bir biimde deiebilir ki, B vazgeilmez hale gelebilir".
Mark Vuletic'in hazrlad "Yaradl safsatalara yantlar -1" (Bilim ve Gelecek, S.7; ev. Can Szer, ev. Redaksiyonu: Feryal Halat) balkl derlemeden zetlenmitir.

2 0 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Orr'un belirttii gibi ge iftlenmesi sklkla indirgenemez karmaklktaki srelerin ortaya kmasnn yolunu ayor: "Molekler evrimciler baz genlerin dierlerinin kopyas olduunu gsterdiler. Dier bir deyile, zaman ierisinde, bir noktada genin fazladan bir kopyas yapld. Bu kopya gerekli deildi ve organizma o olmadan da devam edebiliyordu. Fakat gen zamanla deierek, yeni ve ou kez eskisiyle ilgili bir grev kazand. Evrimin devamnda, bu gen kopyas nemli bir hale geldi". te yandan bilim insanlar, doal evrimin kk basamaklarla gereklemi olduu tezini aratran matematik modellemeler de gerekletirmilerdir. Doal olarak, hi kimse bir laboratuvarda insan gznn evrimini incelemi deildir, fakat u an dnyada varolan yaplarn dzeylerine baklarak ipular aramak mmkndr. Gerekte doa, basitten karmaa ilerleyen grnt yaplar gstermektedir; yle ki, birisi gzn nasl ilerlemi olabileceini aama aama grebilir, Nilsson ve Susanne Pelger'in 1994 ylnda gerekletirdikleri bir bilgisayar simlasyonu, gzn doal evriminin kk basamaklarla gereklemi olduu tezini destekler. Bu bilgisayar simlasyonu, dz bir hcreler blgesinin matematiksel bir modeli ile balayp, deiik tipte "mutasyonlara" izin vermektedir. Baz hcreler a daha hassas bir hale gelebilmekte, mesela hcrelerin biimi kvrlabilmektedir. Matematiksel model, byle ok ufak ve rasgele deiiklikler yapan bir bilgisayar program olarak tasarlanmtr; bu program sonuta ortaya kan yapnn fark etmede ve "grd" eyi zmlemede ne kadar baarl olduunu hesaplar ve bu zellikleri gelitirmek iin gerekli deiiklii seer. 400 yllk bir dnemi -ki bu evrim asndan gz krpmas kadar bir sredir- kapsayan bir simlasyon srasnda, bu hcreler blgesi, iris benzeri bir akln ve en nemlisi iinde bir lensin bulunduu kresel bir bolua dnr. Dahas, kendi gz lenslerimiz gibi, bu lensin krlma indisi de ( ne kadar krdnn ls) blgeden blgeye deimektedir. Bu bilgisayar simlasyonundaki krlma indisinin deiim yaps, gerekten de bizimkine ok benzemektedir. te burada matematik, gzlerin tedricen ve doal olarak evrim geirebileceini ve her aamada artan bir yaarkalma olasl sunduunu gstermektedir. Dahas, Nilsson ve Pelger'in almas baz kilit biyolojik yeteneklerin bulunduu durumlarda (hcresel k algs ve hcresel hareketlilik

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 0 9

gibi), gzlere benzer yaplarn Darwin'in doal seilim ilkesi ile uyumlu bir biimde oluacan gstermektedir. Evrimci biyolog Richard Dawkins, Nilsson ve Pegler'in simlasyonlarm kurarken poplasyonlardaki eitlilik miktar ve yeni zelliklerin kaltmna ilikin varsaymlarn olduka alakgnll tuttuklarn syler. Bu gereinden fazla tutucu varsaymlara karn, simlasyon unu gsterir: "Lensi olan iyi bir balk gznn evrimlemesi sadece 364 bin nesil (yani yarm milyon yldan daha az bir sre) alacaktr". Ki, jeolojik lekte sadece bir an olan bu sreyi fosil kaydnda tespit edebilmek gerekten zordur.

2 1 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Endosimbiyoz tezi geersizdir YANIT: Endosimbiyoz (ortakyaam) tezini destekleyen bulgular vardr
"Endosimbiosis tezi geersizdir."
(Harun Yahya, Yaratl Adas 2, s.731)

Nvart Ta
Boazii niversitesi Mojekier Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Endosimbiyoz kuramna gre karyot (genetik materyalin yani DNA'nn ekirdek iinde bulunduu) hcrelerde bulunan 3 yap (organel), bakteriyel simbiyontlardan (ortakyaarlardan) tremitir. Bunlar, hcre hareketini salayan undulipod, enerji dnmn salayan mitokondri ve fotosentezi salayan plastidlerdir. Endosimbiyoz kuramnn nemli destekilerinden Lynn Marguis'ten alntlanan bu metin, kendisinin konuyla ilgili grlerini, gncel bilgiler nda ele almaktadr. Nitekim, farkl trlere ait en az iki organizmann srekli fiziksel etkileim ve yaarkalmaya dair ihtiyalarla aklanabilecek kaynak paylamlarnn, egdml-evrimi tetiklemesi ve "tek" bir organizma halini almalar, yani simbiyozis, doada eitli dzeylerde rneklerini bulabileceimiz bir sretir. Heterotrofik organizmalarn (enerjilerini, yeil bitkilerin sentezledii karbonhidratlar ykarak elde eden hcrelerdir) yedii fakat sindiremedii fotosentetik organizma ile birlikte

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 1 1

hareket etmesi simbiyotik yaama dair okhcreiiler dzeyinde . ipular sunar. Sz gelimi, tatl sularda yaayan Hydra viriis bu tr canllara iyi bir rnektir. Bu yeil hidrann vcudunun i yzeyi (endodermal tabakas) Chorela olarak bilinen bir yeil alg tryle kapldr. Kimyasallara ve yksek dalga boyunda a maruz braklan Hydra viridis, Chlorella'sm kaybeder. Deneysel yollarla beyazlatrlm, besinsiz braklm ve karanla yerletirilmi hidra ok gemeden lecektir. Ayn durum yeil rengini koruyan hidra veya rengini yitirmi ve gnete braklm hidra iin de geerlidir. Dier yandan besinsiz braklm yeil hidra, k grd mddete 3-4 ay yaamaya devam eder. Nitekim, besin olarak Chlorea verilen beyaz hidra, bir sre sonra yeniden "yeillenir"; zira, Chlorea sindirelemeyecek, fakat ortakyaar halinde vcudunun i ksmna yerleerek fotosentez yoluyla hidrann beslenmesini salayacaktr. Fotosentetik ve heterotrofik organizmalar arasndaki bu tr birliktelikler, kimileri dorudan bitki hcresinde meydana gelen, alg-plastid simbiyoz modelleridir. Bu ilikinin izlerini tekhcreliler arasnda gzlemek, dolayl yollardan ve karmlardan hareket ederek de olsa, mmkndr. karyot hcrelerden evvel yeryzn dolduran ve metabolik eitlilik konusunda herhangi bir dier canl trnden ok daha yetkin olan -dolaysyla her koulda yaayabilen- bakteriler, simbiyotik ilikilerin izini srme konusunda harika bir zemin sunar. Bu noktada ele alnabilecek rneklerden ikisi, az nce sz edilen plastid ve ilgin zellikleri sayesinde nispeten popler bir organel olan, "mitokondridir". Byklk ve ekil bakmndan bakterilerle olan benzerlikleri; ekirdek yerine sitoplazmada, stelik hcrenin dier ksmlarna gre farkl ekilde ve zamanlarda oalyor olmalar; mitokondri zerindeki genlerin, gnmzde kendi bama yaayan ve oksijen soluyan bakterilerin genleriyle gsterdii arpc benzerlikler, ortakyaama katlan bakterilerin brakt ipular olarak okunabilir. Aslnda mitokondrilerin endosimbiyozu hipotezinin ortaya atlmasnn zerinden bir asr geti. te yandan organel genomunun kefi, mitokondrinin evrimsel gemii hakknda endosimbiyozu daha net bir yere oturttu. Mitokondrilere ait gen dizilerinin belirlenmesiyle, varsaymsal atann kimliini de artk biliyoruz: Proteobakteriler. Aratrmalar, zorunlu hcre ii parazitleri ieren bir altgruba sahip proteobakterilerin a

2 1 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

altgrubunun, mitokondrilerin bilinen en yakm bakteriyel akrabalar olduunu kesin bir ekilde ortaya koyuyor. lk defa suda, oksijensiz koullarda ortaya kan bakterilerin, zamanla hareketlilik, fermantasyon, solunum, fotosentez gibi bir dizi metabolik yetenek kazandklar kabul edilmektedir. Gnmzden 2-3 milyon yl evvel, fotosentetik siyanobakterilerin metabolik tepkimeleri sayesinde atmosferdeki oksijen deriiminin ykseldiini, bu geile beraber oksijensiz (anaerobik) solunum yapan organizmalar ile bugnk karyot hcrelerin atalar arasnda mutualist simbiyotik yaam iin gerekli zeminin olutuu dnlmektedir; Mitokondri - a-poteobakteri ilikisinin bir benzeri, Prochloron tr fotosentetik bakteri ile serbest yaayan bir yeil alg tr olan Codium arasnda tespit edilmitir. Kloroplastm zar yaps ile organel iindeki DNA, RNA ve ribozomiar, baz serbest yaayan bakteriler ile byk benzerlikler gstermektedir. Aratrmalar klorofil a ve klorofil p pigmentlerine sahip Prochloron'un bu anlamda bitki plastidlerinin en yakm atas olduunu gsteriyor. Aslnda Prochloron le kloroplast arasndaki farkllk, Prochloron'da bir hcre duvar bulunmasndan teye gitmez. Hcresel madde alveriinin mmkn klnmas iin bu duvarn kaybedilmi olmas kuvvetle muhtemeldir. Bu gr destekleyen evrimsel biyoloji uzman Thomas Cavalier-Smith de, karmak hcre zarlarnn evrimi konusunda ilgi ekici baz grler ortaya atmtr. Buna gre uygun koullarda, doru ya molekllerinin varlnda basit zarlar kendiliinden meydana gelebilir, fakat gnmz canllarmdaki protein ieren zarlar bunu yapamaz. Biyolojik evrimin balarnda zarlar kendi kendilerine toplanma zelliini yitirmi, yapsal kaltm sistemlerine dnmlerdir. Mevcut proteinler ile yalar, ayn tr zarm oluturulmas iin moleklleri ynlendiren araclar olarak grev yaparlar. Gnmzdeki ou biyolog gibi Cavalier-Smith de, eitli bakteri trlerinin karyotik hcrelerin atalar tarafndan hcre iine alnp hcfe yapsna yerlemesini, nihayetinde hcre iin yaamsal olan organellere dntklerini ne sren 19. yzyl dncesine katlr. Tekhcreli canllarla yapt almasnda, nceden bakteri olan bu organellerin zarlarnn temel yaps ve ieriinin korunduu ve kimi bakterilerle ayn olduu sonucuna ulamtr. Sonu olarak Lynn Margulis'in ifadesiyle doa, "gzn kan brm" olsa da, bireysel aclara kimi zaman kaytsz kalsa da,

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 1 3

birbirinden ok farkl yaam biimlerinin tedirgin dayanmas olarak balayan ortakyaamm, en byk evrimsel yeniliin kkenini gsterebilecei gereini rtbas edemez. Bunu grnr olmaktan karan anlay, yaratl dncesinin iddia nitelii tamak yle dursun, olsa olsa inan diyebileceimiz savunular deil, bilim dnyasnda son 50 yldr hkimiyet kazanan (fakat artk geerliliini yitirmeye yz tutan) gen kaltm merkezli evrim anlaydr. KAYNAKLAR
1) 2) Lynn Margulis, Ortakyaam Gezegeni: Evrime Yeni Bir Bak, Varlk Yaynlar, stanbul, 2001. E nvironmetal Evolution: Effects of the Origin and Evoiution of Life on Planet Earth, edited by Lynn Margulis and Lorraine Olendzenski, MT Press, Cambridge, 1994.

2 1 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: Antibiyotik direnci ve DDT bakl evrime kant deildir YANT: Antibiyotik direnci ve DDT bakl mkemmel bir doa! seilim rneidir
"Antibiyotik direnci ve DDT bakl evrime kant deildir."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.695)

Mehmet Doan
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

Evrim kartlarnn iddialarndan biri, bakterilerin antibiyotiklere, bceklerin DTT gibi ilalara kar diren gelitirmelerinin evrim kuramna destek olamayacadr. Burada temelde itiraz edilen nokta, evrimcilerin buna yol aan mutasyonlar faydal mutasyon diye nitelemeleri olarak gsterilir. Yaratllara gre bu direnci salayan yap, doada zaten vardr ya da aslnda organizmaya zararl olan mutasyonlar sonucu kazanlr. Fleming'in penisilini tesadfen kefetmesinden bu yana patojen bakterilerin yol at belsoukluu, tberkloz gibi hastalklarn tedavisinde antibiyotiklerden yaygnlkla faydalanlmaktadr. Antibiyotikler bakterileri ldrr, fakat hastaya bir zarar dokunmaz. Bu yzden zamanla patojen bakterilerin

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 1 5

kknn antibiyotik kullanmyla kurutulaca dnlyordu. Fakat bakterilerin antibiyotik direnci gelitirmeleri hi hesaba katlmamt. Belsoukluu gibi kimi hastalklarda, hastaln tedavisi iin 1970'lerden itibaren her -drt senede bir yeni antibiyotik kullanm gerekli olmutur. Belsoukluuna yol aan Neisseria gonorrhoeae bakterisi yeni gelen her antibiyotie kar diren gelitirmitir. Bu rnekleri oaltmak mmkn. Bakterilerin antibiyotik direnci kazanmasnn farkl genetik mekanizmalar vardr. Kromozomda oluabilecek bir mutasyon en sk rastlanan durumlardan biridir. Mesela bakterinin hcre duvarnda yer alan proteinin geninde meydana gelen mutasyon, antibiyotiin bu proteine balanmasna ve etkisini gstermesine set ekmi olur. Proteinin ilevine bir zarar olmayan bu mutasyon, bakteriye yaamsal deeri olan bir katk yapmtr. Kimi bakteriler ise daha nceden sahip olduklar diren genlerini, antibiyotiin varlnda harekete geirirler. Bu genler, genelde bakterilerin iinde yuvarlak DNA halkalar olan plazmid yaplarnda tanr ve bu plazmidlerin dier bakterilere aktarm bakterilerin dnyasnda olaandr. Ayrca virslerin, bu diren genlerini bakterilerin genomuna sokmas da olasdr. Yani bakteriler, antibiyotie diren gelitirmek iin birok imkndan faydalanmaktadr. Bakterilerin antibiyotiklere diren gelitirmesi, mkemmel bir doal seilim rneidir, ilalarn ar yaygm ve kontrolsz kullanm hassas hcreleri ldrrken, az saydaki direnli bakteriler hayatta kalr ve zamanla nfusun byk ksmn, yeni bir genetik yap barndran bu bakteriler oluturur. Yaplan almalarda grlmtr ki, bakteriler eninde sonunda her trl antibiyotie kar diren gelitirir. (Neu, 1992) Bir bakteride evrimleen diren, genetik mekanizmalar sayesinde hzla dier bakterilere yaylr. Sonuta tberkloz, belsoukluu gibi hastalklara yol aan antibiyotie direnli bakterilerin saysnda ciddi bir art grlmtr. Bceklerde DTT gibi ilalara kar kazanlan baklk, ayrntlarda fark gsterse de, temelde bakterilerle ayn aamalardan geer. Yani, burada da doal seilime rnek oluturan bir durum vardr. D etki sonucu avantajl duruma geen bireyler, hzla oalarak toplumda baskn hale gelir, ilala len bceklerin yerini alrlar. Genetik mekanizmalar bakterilerle

2 1 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

tamamen ayn olmasa da, sonuta mutasyon bu durumdaki esas itici gtr. Yukarda bahsi geen rneklerde, ldrc bir etkene kar diren kazanan, yani d etkinin zorlamasyla genetik yaplarnda deiiklikler meydana gelen farkl organizmalar grdk. Bu direnci kazanan organizmalar yeni bir tr olarak kabul edilmeyebilir. Sonuta tr kavram, hl tam yerini bulamam bir kavramdr. Fakat burada bir deiimin var olduu muhakkaktr ve bu deiimin mekanizmas, evrim kuramnda ortaya konan ablona kesinlikle uymaktadr. Sadece terimlerle ilgili karmaadan yola karak ve szck hokkabazlklar yaparak, bu srelere baka anlamlar yklemeye almak, zavall bir abadr. KAYNAK
1) Stearns, S. C, Evolution : an introduction, Oxford University Press, N e w York, 2005.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 1 7

DDA: Miller deneyi geersizdir YANIT: Miller deneyi baarldr


"Miller Deneyi, baarsz bir giriimdir, geersizdir; en son evrimci kaynaklar bu deneyi yalanlar,"
(Harun Yahya, Yaratl Adas 1, s.670-671)

Esra Karakse
Bilkent niversitesi Molekter Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezun

Yeryznde canlln bundan 4 milyar yl nce nasl baladn aklamaya alan aratrmaclardan biri olan Stanley Miller, 1953'de su, hidrojen, metan ve amonyumu kullanarak ilk kez deneysel bir ortamda inorganik molekllerden organik moleklleri sentezlemeyi baarmtr. Bu deney srasnda kullanlan maddelerin zerinden belli bir elektrik akm geiren Miller, temel olarak drt eit organik molekl elde etmeyi baarmtr, bunlar karboksilikasitler, nkleikasitler, ekerler ve aminoasitler olarak drt gruba ayrlabilir. Detayl olarak saymak gerekirse Miller aadaki moleklleri elde etmeyi baarmtr: Formikasit, asetikasit, propiyonikasit, ya asitleri, glikolikasit, laktikasit, sksinikasit, adenin, guanin, ksantin, hipoksantin, sitozin, urasil, eitli pentoz ve heksozlar, glisin, alanin, a-aminobtirikasit, aspartikasit, prolin, lsin, izolsin, valin, glutamikasit, serin ve treonindir. O tarihe kadar tamamen varsaymlar zerine dayanan organik molekllerin sentezinin nasl balam olabilecei konusu Miller'in bu deneyi sayesinde ilk kez bir varsaymn dorulan-

2 1 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

mas ile gereklik kazanmtr. Miller deneyine yaplan saldrlar ise daha ok deney srasnda kullanlan maddelerin dnyann ilk oluumu srasndaki koullarla birebir benzerlik gstermedii ynndedir. Bu deney ortamna eer karbondioksit ve oksijen molekl de eklenecek olursa, elde edilen sonularn farkl olaca ve ayn molekllerin elde edilemeyecei sylenmektedir. altklar konulara yaklamlarnda bilimsel metodu kullanan bilim insanlar iin deien deney koullarnda deney sonularnn da buna uygun olarak deiecei gerei aknlk yaratmaktan ve de bir varsaymn tmyle pe atlmas gerekliliim dndrmekten phesiz uzaktr. Dnyada canlln ilk ortaya k srasnda ortamda bulunan karbondioksit ve oksijenin deneye eklenmesiyle ortaya kan durumu aklamak iin bilim insanlar baka hipotezler de ortaya atmtr: rnein ilk canlln dnyann genel evresel koullarndan farkllk gsteren kimi noktalarda ortaya km olabilecei ya da Murchinson meterorunun bu maddeleri tayarak uzaydan dnyaya getirmi olabilecei gibi. Ancak burada vurgulanmas gereken asl olarak, bu molekllerin bir defa da olsa verili koullarda sentezinin gereklemesinin mmkn olmasdr. Dnyann o zamanki koullar ve bu koullar altnda sentezlenen molekllerin ne kadar uzun mrl olup olmayaca bu deneyin birincil amalar dnda kalr. Tam da bu nedenle, evrimi rtme iddias tayan kimi argmanlarn soluksuz kalmasna neden olur. KAYNAKLAR
1) 2) http://www.Iivescience.com/anirnalworid/060009_life_.origjn.htnil http://nniverse-review.ca/Fl l-monocell.htm#origin

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 1 9

DDA: Suda protein sentezlenmesi mmkn deildir YANIT: Yanl karma dayal bir iddia
"Suda protein sentezlenmesi mmkn deildir."
(Harun Yahya, Yaratl Aticisi 1, s.674)

Esra Karakse
Bilkent niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Su, molekler bileenleri bir noktadan dierine tayan ve kimyasal olaylarn gereklemesine zemin hazrlayan bir etmendir. Organik molekllerin zlmesinde su, genel amal zc rolndedir. Eer molekller yklp yeniden yaplacaksa, bilgi tayan kodlar, ilevsel molekller haline getirilecekse ve bu bilgi uzun sreler depolanp kullanlacaksa, yalnzca su dnyann scaklk ve basm etmenlerini karlayabilecek bir zelti grevi grebilir. Bununla ilikilendirilebilecek bir dier rnek ise 19. yzylda Fransz fizyolog Claude Bernard'm yapt gzlemdir: "nsan vcudunun sahip olduu yksek su oran birok biyologa canlln balangcnn okyanuslarda gereklemi olabileceini dndrd. Gerekten de kandaki ve okyanustaki kalsiyum, potasyum gibi kimi elementlerin oranlar karlatrldnda kabaca bir korelasyon kurmak mmkndr. Yaayan canllar ilkel sistemi iine alna eilimindedir ki, bylece i evreleyenleri yaamn

2 2 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

erken tarihlerindeki tandk durumlara benzerlik gstersin." Yaamn ortaya kmas ilk olarak buna elverili yerler olan okyanus dibindeki scak su tepeleri olarak dnlmektedir. Bu tr tepelerin aklklarndan dar kan bazik akkanlar hidrojen, slfr ve amonyum tamaktayd; bunlar evreleyen sn ise serin, karbonik ve oksijence zengindi. Bu nedenle okyanus iinde, ama oksijence fakir blgelerin canlln oluumu iin elverili olduunu sylemek bilimsellikten uzak kamayacak, aksine kimi tezlerin rtlmesine katkda bulunacaktr. Yine protein sentezinin suda gerekleemeyecek olmasn ve bu nedenle de bunun arkasnda sihirli bir g aramak gerekliliini dnen zihinlere, basit bir rnekle vcudumuzun yzde 60'mn sudan meydana geldiini ve yukarda belirtilen canllk faaliyetlerinin gerekleebilmesi iin suyun birinci art olduunu hatrlatmak yeterli olacaktr. Bu argmann savunulmas srasnda grlerinden faydalanlan bilim adam Le Chatelier'nin ise kimya bilimine yapt katk asl olarak farkl bir noktadan gelmitir. "Le Chatelier prensibf'ni temel olarak yle aklamak mmkndr: Eer dengedeki bir kimyasal sistem deriim, scaklk veya toplam basnta bir deiiklik geirirse denge bu deiiklii en aza indirmek ynnde kayacaktr. Bu prensibin kimyasal olaylarda eitli rneklerini grmek mmkndr, rnein farmakolojide bu prensipten yararlanarak reseptr-ligand arasndaki balarn dengesindeki deiikliin reseptr aktivasyonu ve hassasiyet azalmasn nasl etkiledii aklanr. Ancak protein sentezlenmesi iin suyun olmad bir ortamn gereklilii gibi bir karm yapmak olanakszdr. KAYNAKLAR
1) 2) hUp:/Avww.livescience.com/atiijalworldy060609_ife__origin.htmI http://universe-review.ca/Fl l-monocell.htm#origin

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 2 1

DDA: Proteinlerin ancak uygun balarla oluabilmesi, akll tasarmcy iaret ediyor YANIT: Bilim bunu aklamak iin, akll tasarmcya gerek duymuyor
"Aminoasitler farkl balarla birbirine balanabilirler; ama proteinler yalnzca peptid balaryla balanan aminoasitlerden meydana gelir. Dolaysyla proteinler tesadfi srelerle meydana gelemez; bir akll tasarmc mdahalesi arttr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas I, s.666; Yaratl Atlas 2, s,27)

Mehmet Doan
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

Aminoasitler, birbirlerine eitli balarla balanabilir. Peptid balan, hidrojen balar ya da kovalent nitelikli slfr balar gibi. Yaratl gr, aminoasitler iti kendi aralarndaki rasgele birlemelerin ancak yzde 50'smin peptid balaryla gereklemesini ve proteinlerin inas iin aminoasitlerin peptid balaryla bir araya gelmek zorunda olmalarn temel alarak, bir proteinin tesadfen oluma ihtimalinin ok dk olduunu zellikle vurgulamaktadr. Bu anlaya gre, proteinin yaps iindeki iki aminoasitin peptid bandan baka bir bala balanm olmas, molekl ilevsiz klacaktr. Yaratllar, bir proteinin tesadfen oluabilme ihtimalini hesaplamay kendilerinde bir hak gibi

2 2 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

grrken, sadece bu bilgilere dayanmlardr. Yani aminoasitlerin uygun biimde kendi kendilerine bir araya gelmeleri sfra yakn bir ihtimaldir, yleyse ilahi bir gcn dokunuu kanlmaz olmaldr. Oysa hcre iindeki durum farkldr. Protein sentez mekanizmasnda, aminoasitlerin art arda dizilirken seilmeleri gibi, birbirlerine peptid balaryla balanmalar da salanr. Yani bir protein aslnda tesadfen ya da ok dk ihtimalle olumaz. Birok faktrn grev ald karmak bir sistem iini yetkinlikle grr ve belirli bir ablonu gz nne alarak aminoasitleri en uygun ekilde bir araya getirir. Bu mekanizma aslnda ilk proteinlerin ortaya kn da aklyor. RNA dnyas hipotezine gre, ilk proteinlerin oluumu tesadfen gereklememitir. Katalitik zellikler kazanan RNA molekllerinin, aminoasitleri bir araya getiren peptid balarn oluturma yetenekleri vard. KAYNAK
1) U. F. Muller, "Re-creating an RNA world", Cellular and Molecular Life Sciences; Haziran 2006, 6 3 ( 1 1 ) : 1 2 7 8 - 1 2 9 3 .

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 2 3

DDA: Proteinler ve nkleik asitlerin ayn anda ve yerde olumas olaslk ddr YANIT: Bilimin aklamas bu iddiann erevesi dndadr
"Proteinlerin ve nkleik asitlerin ayn yerde ve ayn zamanda raslantsal olarak olumalar ihtimal ddr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.672-682)

Mehmet Doan
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

Yaratl gr savunanlarn tezlerinden biri, proteinler ve nkleik asitlerin ayn yerde ve ayn zamanda rastlantsal olarak olumalarnn ihtimal d olduudur. Yani bu molekller kendiliklerinden olumam, adeta gkten zembille inmitir. Yaratlar, herkesi bu molekllerin ayn anda ve ayn yerde oluma ihtimallerinin dklnn, kendi inandklar seenein olasln arttrdna ikna etmeye alrlar. Bu konudaki bilimsel gr ise, yukarda bahsedilenden farkldr, zetlemek gerekirse, hayatn olmad prebiyotik dnyada ortaya kan ilk organik molekllerin RNA moleklleri olduu yolunda ok gl bulgular vardr. RNA dnyas hipotezi, bilimsel evrelerde yaygnlkla kabul grr. Bu hipotezin en

2 2 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

byk iddias, hayatn kkeninin RNA moleklnden oluan genomlarda ve katalizrlerde bulunduudur, RNA, dinamik bir molekldr, yani birka saat iinde yaps bozulur. Oysa DNA, ok daha uzun sre boyunca yaps bozulmadan kalabilir. RNA ve DNA arasndaki fark, sadece bir oksijen atomundan ibarettir. RNA moleklndeki fazladan oksijen atomu, RNA'nn su ile olan etkileimini artrr ve bylece yaps daha kolay bozulur. Genelde kabul gren kan, DNA'nm RNA'dan evrimletii ve daha kararl bir yaps olduu iin ksa zamanda dnyadaki baskm genetik bilgi deposuna dntdr. Yani RNA genomlarndan, DNA genomlarna bir gei gereklemitir. Gnmzde hl RNA bazl genoma sahip canllarn bulunmas bu gr desteklemektedir. stelik, RNA molekllerinin modern hcreler iinde katalitik aktivitelerde grev almalar 1980'lerde bilim adamlarnca ortaya karldktan sonra, bunlarn prebiyotik dnyada enzim ve ribozom grevi grebilecekleri bilim evrelerince dnlmeye baland. Modern hcrelerde ribozomlar, yaplarnda hem RNA hem de protein moleklleri barndrr ve protein sentezinde esasl bir role sahiptir. Bu yzden, proteinlerin de RNA'lara kyasla daha kararl bir yapya kavuabilecekleri gz nne alnrsa, ilk proteinleri, aminoasitleri bir araya getirerek sentezleyenin RNA yapl ribozomlar olduu dnlmektedir. Yani bilimsel gr, DNA ve proteinlerin ayn anda ve ayn yerde birdenbire ortaya ktklarn iddia etmez. Tersine, bu molekllerin olumasn "gkten zembille inme" kuramna kyasla daha mantkl bir ereve ierisinde aklar. Bilim insanlar RNA dnyasnn benzerini laboratuvar ortamnda gerekletirmeye almtr ve hl bu konunun zerine gidilmektedir. Belirli bir aama kaydedilmi durumdadr. Gnmze kadar yaplan aratrmalar, eitli kaynaklardan takip edilebilir. Bu almalarn bir ksm Muller'in 2006'da yaymlad derlemede zetlenmitir. KAYNAKLAR
1) 2) Gilbert W.; "The RNA world", Nature 319: 618, 1986. U. F. Muller, "Re-creating an RNA world", Celi. Mol. life Sci. 63: 1278-1290, 2006.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 2 5

DDA: Proteinler yaplarndaki tek bir aminoasitin deimesiyle ie yaramaz hale gelir YANIT: Trn farkl bireylerinde bile, ayn proteinin farkl versiyonlar vardr
"Proteinlerinin yaplarndaki tek bir aminoasitin bile eksilmesi veya yerinin deimesi ya da zincire fazladan bir aminoasit eklenmesi o proteini ie yaramaz bir molekl yn haline getirir."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.663)

Mehmet Doan
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Doktora rencisi

Evrim kartlarnn bir iddias da proteinlerin yaplarndaki tek bir aminoasitin bile eksilmesi veya yerinin deimesi ya da zincire fazladan bir aminoasit eklenmesinin, o proteini ie yaramaz bir molekl yn haline getireceidir. Burada esas vurgulanmak istenen nokta, proteinlerin kusursuz olduklar ve en ufak bir deiikliin proteini bozmas gerektiidir. Yani proteinlerin yapsndaki herhangi bir deiiklik sz konusu olamaz, "yaratld" gibi kalacaktr. Oysa, sadece molekler biyoloji ve genetik alanlarnda yaplan almalara bakarak bile bu iddiay rtecek birok kanta rastlanabilir. Hatta proteinlerin ve genlerin yaplarn bozmak, yani belirli ksmlarn yapdan atmak, bu alanlarda sk bavurulan bir aratrma yntemidir. Bylece

2 2 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

proteinin ya da genin hangi ksmnn, o molekln ilevinde yaamsal neme sahip olduu ortaya karlabilir. Bu deneylerde, yapsndaki aminoasitlerin yarsndan fazlas atld halde ilevinde bir deiiklie rastlanmayan proteinlerin grld de olur. Protein yapsndaki deiikliklerin, yani aminoasit silinmesi, eklenmesi ve yeniden dzenlenmesinin yeni proteinlerin evrimlemesinde oynad rol incelemek iin, Christine Vogel ve Veronica Morea'nm 2006 Ekim'inde Bioessays dergisinde kan derlemeleri, okunabilecek ok saydaki kaynaktan sadece biridir. stelik trn farkl bireylerinde ayn proteinin ya da genin farkl versiyonlarnn var olduu artk herkese bilinen, zerinde hibir tartma olmayan bir olgudur. Hatta ayn bireyde bile, bir proteinin farkl varyasyonlar, yani farkl alellerin rn olan ve aminoasit dizisinde farkllk gsteren proteinler bulunmaktadr. Elbette en ufak bir deiikliin tamamen ilevsiz kld proteinler de vardr. En iyi bilinen rneklerden bir Y kromozomundaki SRY (embriyonun erkeklemesini salayan gen) genidir. Bu genin tr iindeki varyasyonu neredeyse sfrdr. Zaten mutasyonlu SRY genine sahip bireylerin embriyolar, ancak ksa bir sre hayatta kalabilir. SRY proteini gibi az saydaki rnek, yaratllarm iddalar iin kant olamaz. Aksine bunlar, evrim mekanizmasnn ilemesi sonucunda ortaya kan rnlerin kendi iinde eitlilik gsterdiine kanttr. KAYNAK
1) Vogel C, Morea.V.; "Dupication, recombiaon ad the forma tion of novel protein topologies", Bioessays, Ekim 2006; 28( 10) :9 73-978.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 2 7

DDA: Organizmalarda yalnzca L-formu aminoasit olmas, tasarmcy iaret ediyor YANIT: Bilim bu durumu aklarken tasarmcya gerek duymuyor*
"Canl organizmalarn hepsinde varolan aminoasitler Levo formudur (Sol ellidir; yani bu aminoasitlerin stereotipik yaps polarize sola dndrr, sa elli Dextro-izomerlerde ise saa dndrr). Doada eit miktarda L ve D formunda aminoasit vardr. yleyse canllar leminde her ey kendi kendine olutuysa, neden sadece Lformundaki aminoasit izomerlerine rastlamaktayz? Demek ki belli bir dizayna gre Tanr, sadece L-formu kullanarak canllar yaratt."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas , s.664-666)

Yaratllar aminoasitlerin L-formlarmn varlna, yaratl bilimsel olarak ispatlayc bir kurtarc gibi sarlmaktadr. Molekler yaplardaki zayf kuvvet (weak force) birbirinin ayna grnts olan molekllerde farkldr. Bu bir molekl iin ok ufak bir farktr, ama molekller bir araya gelince etki byr. Yani bir molekln reaksiyona girerken veya suda znm bulunurken iinde bulunan molekler ba yapma yetenekleri ve belli bir konfigrasyonda dururken gereksinimleri olan enerji onlarn doa tarafndan seilmelerini salamaktadr, doa genelde en az enerji formunu tercih eder; L ve D formlar
* Dr. mit Saym'n "Yaratllann iddialar ve bilimin yantlar - 2" (Bilim ve topya, S, 8 9 ) balkl makalesinden alnmtr.

2 2 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

arasndaki enerji fark ok az da olsa, yaplan hesaplara gre en az enerji ile durabilen izomer, yaklak 100 binylda doada yzde 98 olaslkla baskn bulunan formu olacaktr. 1993'te Arizona State niversitesi'nden John R. Cronin uzaydan gelen meteoritlerde ve donmu tozda daha fazla L-aminoasitlerine rastlandn ispatlamtr; bu, dnyada varolan ve aminoasitlerle reaksiyona giren maddelerin zamanla sol elli aminoasitleri tercih etmesini salayabilir. Ayrca doada ilk aminoasitlerin nasl, hangi koullarda meydana geldiini bilmiyoruz. Bilmediimiz koullar iin konumak bounadr. Doada o dnemde yle olaslklar olabilir ki, L-form ve D-form aminoasitler yukardaki nedenin yan sra baka nedenlerden tr de seime uram olabilir. rnein, bugn bilinmeyen ve 4 milyar yl nce dnyada denizlerde ok bulunan ve sadece D-form aminoasitlerle reaksiyona girip kelat olutururak bu aminoasitlerin deniz dibine kmesini salayan herhangi bir molekl L-formlarmm doada fazla bulunmu olmasn salayabilir. D ve L-izomerleri birbirlerinden ok farkl fiziksel, biyokimyasal, enerjitik, elektrofzyolojik ve konformatik ( boyutlu ekil alma) yaplara sahiptir. rnein dextromethrophan adl bir ila, kodeinin benzen levorphanolun D-izomeridir; NMDA (N-metil -D- Aspartat) reseptrlerine balanr ve antagonistik etki yapar, morfin reseptrlerine hibir etkisi yoktur, analjezi (ar kesme) ve bamllk yapmaz. Ama, sol elli olan, L-izomer, levorphanol ayn molekl yapma sahip olmasna karn, NMDA reseptrlerine balanmaz, morfin reseptrlerine balanr; ar kesicidir, bamllk yapar. Her iki ilacn molekler yaplar tamamen ayn olmasna karn, birbirlerinin ayna grntleri olmalarndan dolay, farmakolojik ve biyokimyasal etkileri ok farkldr.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 2 9

DDA: Gen saylar ve DNA byklkleri evrimi rtyor YANIT: Ne gen says ne de DNA byklkleri evrimi rtr
"Ne gen saylar ne de DNA byklkleri, evrimcilerin ne srd gibi bir 'evrim zinciri' gstermemektedir."
(www.harunyahya. org/evrim/darwin_dna Jbilseydi/ darwin_dna_bilseydi_ll.html)

Prof. Dr. Aslhan Tolun - Nvart Ta - Mehmet Doan


Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm

Bilim insanlar savlarn insann daha karmak bir canl olduu, dolaysyla gen saysnn da daha fazla olduu mant zerine kurmazlar. Gen says tr iinde korunmakla beraber, trler arasnda belli bir aralkta deikenlik gsterir. rnein Mycoplasma genitaium tr bakteride 470, maya hcresinde 6.000, bir meyvesinei tr olan Drosophila melanogaster'de 13.000, AraMtopsis thaliana bitkisinde 25.000 gen bulunur. nsan Genom Projesinin tamamlanmasyla beraber, insanlardaki gen saysnn yaklak 30.000 olduu saptanmtr. Genler, vcuttaki her trl molekler eylemin ve yapsal oluumlarn ifresini iermesine ramen, bunlardan sentezlenen molekllerin says gen saysnn ok daha zerindedir. Bunun anlam, her genin tek bir protein veya RNA moleklne- karlk gelmediidir. Ayn genden farkl proteinlerin ya da RNAlarn retilmesi iin eitli genetik mekanizmalarn varl bilinmektedir. Bunun dnda ifresi deimese

2 3 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

de, bir genden farkl dokularda farkl proteinler sentezlenebilir. rnein distrofin geni, kasta, beyin dokusunda ve retinada farkl proteinler retir. Protein sentezindeki bu eitlilik, hcrenin d etkilere verecei cevapta ya da geliim takvimine uyma abasnda yeterli karmakla ulamasn salar. Ayrca genlerdeki retim sadece nitelik dzeyinde deil, zamansal ve nicel alardan da farkllk gsterebilir. Yani bir genin retimindeki tek kritik nokta, dolaysyla biyolojik karmakl belirleyen tek etken sadece genin rn deil, ayn zamanda retim zaman ve hzdr. Sonuta hcrelerin tmnde ayn DNA olmas, hcre farkllamasn engellemez. nemli olan genomun iinde bulunduu hcresel dinamiklerin DNA zerindeki belirleyiciliidir. Yaplan almalar, fizyolojik olarak daha basit olan arkea ve bakteri gibi canllarn genom boylarnn belirli bir minimum deerde olmas gerektiini gstermitir. Bu organizmalarda p DNA orannn ok dk olmas, genom uzunluu ile gen saylar arasnda belli bir dorusallk yaratmaktadr. Minimum genom boyu ilkesi ayn ekilde, yksek karyotlar iin de geerlidir. Fakat karyotlarda genom boyu ve gen says arasndaki iliki kaybolmu, yerini dorudan genlerin kendi altbirimlermin (ifreleyici eksonlar, sentez zamann ve miktarn ayarlayan tetikleyici veya yavalatc diziler gibi) saylarn artrmas, yani genlerin karmaklamas sreci almtr. Yani gen saysma bakarak, bir organizmann karmakl hakknda ancak stnkr bir tahminde bulunabiliriz. Yksek karyotlardan bir canlnn gen saysnn insandaki gen saysndan fazla olmas, bu organizmann insandan daha karmak olduu anlamna gelmez, fakat kesinlikle bakterilerden daha karmak olduu syleyebilir. karyotlarn kendi aralanndaki niteliksel karlatrmalar ise genom boyu veya gen says zerinden deil, dorudan genlerin yaps, etkileimleri ve rnleri olan proteinlerin zellikleri araclyla yaplmaktadr. Sonuta doann hem molekler hem makro dzeyde karmaklk retmek iin binlerce mekanizmas vardr. Bu mekanizmalardan hibiri, A zellii sadece B deikenine baldr gibi basit, tek boyutlu ve her an yklma riskine sahip bir bant iermez ve iermemelidir. Bilimin, organizma karmakln sadece gen saysna balama basitliine deceini varsaymak, nyargl bir yaklamdr. KAYNAK
1) Lewin, B., Genes V7II, Perason Education, Inc., N e w Jersey,2004.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 3 1

DDA: Kromozom saylarnn yaknl evrimsel ilikiyi yalanlyor YANIT: Evrimsel yaknl belirleyen kromozomlarn says deil, niteliklerinin benzerliidir
"Kromozom saylarnn yaknl evrimsel ilikiyi gstermez. empanze ve goril kromozom saysnn (48), patatesinkiyle ayn olmas bunun kantdr "
( w w w . h a r u n y a h y a, o r g/ e v r i n V d a r w i n _ d n a _ b i l s e y d i /

darwin_dnabilseydLl 1 -html)

Prof. Dr. Aslhan Tolun - Nvart Ta - Mehmet Doan


Boazii niversitesi Molekier Biyoloji ve Genetik Blm

empanzelerde 24 ift kromozom bulunur; ayn say goriller ve orangutanlar iin de geerlidir. Kuyruksuz maymun trleri arasmda bizler istisnayz, 23 ift kromozomumuz vardr. Mikroskopla bakldnda, insanlar ve dier byk maymunlar arasndaki en arpc ve ak fark, bizde bir kromozom iftinin eksik olmasdr. Bunun nedeni sz konusu bir ift kromozomun insan neslinde kaybolmu olmas deil, iki maymun kromozomunun insanlarda birbiriyle kaynam olmasdr. En byk ikinci insan kromozomu olan ikinci kromozomun, aslnda orta boydaki iki maymun kromozomunun kaynaarak bir araya gelmesiyle olutuu, bu kromozomlarn zerindeki koyu blgelerin dal-

2 3 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

m m d a n anlalabilir. zel bir boyama yntemiyle boyandnda, kromozom zerinde DNA'nm daha skk olduu blgeler koyu renk gzkr. Aslnda trlerin evrimsel yaknln gsteren, bu koyu blgelerin kromozomlardaki dalmdr. nk bu dalm, kromozom zerinde genlerin yerleimini belirler. Dolaysyla insan kromozomunda genlerin dalm, empanzelerinkiyle ayn sradadr. Patatesin kromozom says, empanzelerinkiyle ayn olsa da, gen dizilimlerinde herhangi bir benzerlik yoktur. Sonuta, trlerin evrimsel yaknln belirleyen kromozomlarnn says deil, niteliklerinin benzerliidir. KAYNAK
1) Matt Ridley, Genome: the autobiography of a species in 23 chapters, N e w York: HarperCollins, 2000.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 3 3

DDA: Termodinamiin ikinci yasas evrim kuramn geersiz klyor YANIT: Dnya gibi ak sistemlerde bu yasa, yaratllarn sand gibi ilemez...*
"Termodinamiin kinci Yasas evrim kuramn geersiz klyor Bu yasaya gre, kendiliinden yryen olaylarda entropi artar. Dolaysyla doast hir g ie karmadan kk molekllerden byk karmaklklarn, hele canllarn olumas olanakszdr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 1, s.685)

19. yzyldaki Sanayi Devrimi anda, s makinelerinin verimini artrma abalarnn rn olarak ortaya kan termodinamik bilimi, tmdengelime! kuruluu ile doadaki olaylarn ve srelerin olabilirlik koullarn kimi yasalarla belirlemektedir. Bu bilim alannn kinci Yasasyla fizie getirdii kavramlardan biri de, evresiyle enerji alverii yapmayan, yaltlm sistemlerde yryen olaylarda her zaman artaca kural getirilen ve enerjinin deersizleme derecesini veren bir fonksiyon olarak tanmlanabilecek "entropi" kavramdr. Kendiliinden yryen olaylarda entropi artar ve sistem dengeye ulanca en byk deerini alr. Yaratllarn gz ard ettikleri nokta, dnyann yaltlm bir sistem olmaddr. Yeryz, gneten srekli enerji ald iin ak bir sistemdir.
O s m a n Grel'in Yaamn Kkeni (Pan Yaynclk, Ekim 1999) adl kitabndan alnmtr.

2 3 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Ak sistemlerde enerji ve entropinin deime sreleri yaltk sistemlerdeki gibi deildir. Ak sistemde metabolizma srecine srekli olarak enerji girmesi, dzenliliin ya da rgtlenmenin bir ls olan negentropiyi ya da negatif enerjiyi arttrr. Bylece entropi art, negentropi art ile karlanabilir ve denge durumunda entropi deimez olur. Dolaysyla canllarn karmak molekler oluumu ile blgesel entropi azalmalar gstermesi, termodinamie aykr deildir. Ancak, tm Gne Sistemi incelenecek termodinamik sistem olarak seilirse -ki o da evrenin geri kalanndan yaltlm deildir- net entropi art sz konuu olabilir. Kald ki, geen yzyln sonunda gelitirilen ve maddenin atomlu yapsn gz nne alan istatistik termodinamik, ok sayda parack ieren sistemlerde denge konumu evresinde dalgalanmalar olacan ve yerel entropi azalmalar grlebileceini kantlamtr.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 3 5

DDA: Ernst Haeckel'in embriyo izimleri sahtekrlk rn YANIT: Ernst Haeckel'in embriyo izimleri zerine yaratl arptmalar*
"Ernst Haeckel'in embriyo izimleri sahtekrlk rndr."
(Haran Yahya, Yaratl Atlas 1, s.703-704; Yaram Atlas 2, s.727-728; http://www.harunyaliya.org/MakaieIer/sahtekar.html; http://vww.hamnyahya.org/evrim/birzamanlar/birzamanlar07.html)

Prof. Dr. Haluk Ertan


Trk Biyologlar Dernei yesi

Yaratllarm propaganda dokmanlarna baktmda aklma hep, l yaamnn gl ve marur hayvan deveye atfedilen ve oumuzun bildii kk yk gelir. Hani, "Boynun neden eri?" diye sorulduunda, onun "Nerem doru ki!" dedii yk. Yaratllarm iddialaryla ilgili hangi konuya el atlsa, iinden mutlaka bir bit yeniinin kmas, artk ocuklarn dahi fark ettii sradan bir gerek haline gelmi vaziyette. Bu balamda Trk halknn aydnlanma mcadelesine katk amacyla, yaratllarm bir arptmasn daha insanmzn bilgisine sunmak istiyorum:

Prof. Dr. Haluk Ertan'm Bilim ve Gelecek'in 39. saysnda (Mays 2007) yer alan yantnn, elinizdeki kitap iin yeniden gzden geirilmi halidir.

2 3 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Sriece'daki haber v e y a r a t l m n y o r u m u Yaratllarm propaganda amacyla yaygm olarak kullandklar d o k m a n l a r d a n biri aldnda, "Bilim Tarihinin En Byk Sahtekarl: Evrim Teorisi" bal grlr. Fakat baln hem e n altma bakldnda, b y k sahtekrl ifa e d e n i n kendisinin de sahte bir ad kulland fark edilir. Peki evrim k u r a m , u z m a n l k isteyen bir k o n u olduuna gre, b u n u ifa e d e n i n en a z n d a n bir yksek eitiminin olmas g e r e k m e z mi? Ne gezer, a d a m lise m e z u n u . Sahte isimli, sahte u z m a n , bilim sahtekrln aklyor'. Bakalm bu iin m m k n var m? nternetteki sayfay o k u maya devam edelim; nl bilim dergisi Science, 5 Eyll 1997 tarihli saysnda, Haeckel'in embriyo izimlerinin bir sahtekarlk rn olduunu aklayan bir makale yaynlamtr, 'raeckel'in Embriyolar: Sahtekarlk Yeniden Kefedildi' balkl yazda yle denmektedir: Londra'daki St. George's Hospital Medical School'dan embriyolog Michael Richardson, '(Baeckel'm izimlerinin) verdii izlenim, yani embriyolarn birbirine ok benzedikleri izlenimi yanl' diyor... O ve arkadalar Haeckel'in izdii trdeki ve yataki canllarn embriyolarn yeniden inceleyerek ve fotoraflayarak kendi karlatrmalarn yapmlar. Richardson, Anatomy and Embryology dergisine yazd makalede, 'embriyolar ou zaman artc derecede farkl grnyorlar' diye not ediyor. Haeckel'in, embriyolar benzer gsterebilmek iin, baz organlar kastl olarak izimlerinden kardm ya da hayali organlar eklediini bildiren Science dergisi, yaznn devamnda u bilgileri vermektedir: Richardson ve ekibinin bildirdiine gre, Haeckel sadece organlar eklemek ya da karmakla kalmam, ayn zamanda farkl trleri birbirlerine benzer gsterebilmek iin byklkleri ile oynam, bazen embriyolar gerek boyutlarndan on kat farkl gstermi. . Richardson '(Haeckel'in izimleri) biyolojideki en byk sahtekarlklardan biri haline geliyor' diyor. Bu alntdan sonra sahte isimli, sahte u z m a n m z bilgie bir deerlendirme yapyor: Evrim teorisini desteklemek uruna yaplan tm bu bilimsel

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 3 7

sahtekarlklar ya da nyargl deerlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir aklamadan ziyade, bir tr ideoloji olduunu gstermektedir. Her ideolojinin olduu gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarlar vardr ve bunlar evrimi her ne pahasna olursa olsun ispatlama abas iindedirler. Ya da teoriye o denli dogmatik bir biimde balanmlardr ki, ellerine geen her bulguyu, evrimle hibir ilgisi olmasa da, teorinin byk bir kant olarak alglamaktadrlar. Bu kukusuz bilim adna zc bir tablodur; nk bilim dnyasnn temelsiz bir dogma uruna yanl ynlendirildiini gsterir.

imdi bu yazy okuyan bir kii ne dnr? Kafasnda byk olaslkla Ernst Haeckel, almalar ve evrim kuram hakknda ciddi sorular oluur. En azndan bir phe doar. Hatta, tannm bilim dergisi Science bile konuyu ele aldna gre, acaba yaratllann sylemleri doru olabilir mi, diye de dnebilir. Bilimci Michael Richardson'un aklamalar imdi iin aslna bakalm... ncelikle Science dergisindeki "Haeckel'in Embriyolar: Sahtekrlk Yeniden Kefedildi" balkl yazyla ilgili bir iki ey sylemek gerekli: Bu yaz, bilimsel bir aratrma makalesi deildir. Derginin "Aratrma Haberleri" ksmnda yer alan, uzunluu bir sayfadan daha ksa, bir yorum yazsdr. (1) Yazy yazan Elizabeth Fennisi ise, derginin kadrolu yazarlarndan biri olup, kendisinin herhangi bir akademik ya da aratrmac kimlii yoktur. Pennisi yazsnn balna ne koymutu? "Sahtekrlk Yeniden Kefedildi." Yaratl bu yazya dayanarak ne demiti: "Her ideolojinin olduu gibi, bu ideolojinin de fanatik taraftarlar vardr ve bunlar evrimi her ne pahasna olursa olsun ispatlama abas iindedirler." imdi bundan sonraki gelimeleri izleyelim... Makalelerinin (2) yaymlanmasndan birka ay sonra, Pennisfnin yazsndan yola karak yaratllar m, kendi aratrmala1) 2) E. Penisi, "HaeckePs Embryos: Fraud Rediscovered", Science 111 (5331):1435, 1997. M. K. Richardson, j. Hanken, M. L. Gooneratne, C. Pieau, A. Raynaud, L. Selwood, G. M. Wright; "There is no highly conserved embryonic stage in the vertebrates: implications for current theories of evolution and development", Anatomy and Embryology, 196, 1997, ss.91-106.

2 3 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

rn bilinli ekilde arptp, evrim kuramna saldr iin kullanmalarndan ok rahatsz olan Michael Richardson ve arkadalar, en sonunda Science dergisine bir mektup gndermek zorunda kalrlar. Yaratllarm gerek yzn gstermesi asndan bu nemli mektubun dikkatle okunmas gerekiyor: Yaklak bir sayfalk mektubun burada sadece ilk paragrafnn evirisini aktarmak istiyorum: Bizlerin bazsnn yardmc yazar olarak yer ald ve Elizabeth Fennisi tarafndan da konu edilmi (Aratrma Haberleri, 5 Eyll 1997, s.1436) yeni bir alma, Erast Haeckel tarafndan geen yzylda yaymlanm embriyo izimlerindeki hatalar inceledi. almamz, ulusal kanalda yaymlanan bir tartma programnda evrim teorisine saldrmak ve evrimin embriyolojiyi aklayamayacam gstermek iin kullanlmtr. Bizler bu bak asma kesinlikle katlmyoruz. Embriyolojiden elde edilen bulgular Danvinci evrim ile tamamen uyumludur. Haecke'in tannm izimleri, u~ zun zamandr bilinen yarath bir tartma konusudur. (Bu izimlerin) ilk srmleri, farkl omurgal trlerinde olduka benzer grnen gen embriyolar gsterir. Temelde, Haeckel haklyd. Btn omurgallar (notokorda, vcut blmeleri, farinks keseleri ieren) benzer bir vcut tasla gelitirirler. Bu ortak gelime plan, ortak bir evrimsel gemii yanstr. Bu bilgi, farkl hayvanlardaki geliimin ortak genetik mekanizmalar tarafndan kontrol edildiini bildiren ok yeni ve nemli kantla da uyumludur. (.,.) (3) Saygdeer okuyucular dnebiliyor musunuz, bir grup bilimci, bilgi birikimine katk salamak, geree ulamak iin emek sarf ediyor ve birtakm bulgular ortaya koyuyor. Fakat bu sonular, bilgi retmeyen, bilim asala durumundaki yaratllar tarafndan, Darwin ve evrim kuramm karalamak iin smrlyor. aresiz kalan aratrmaclar sonunda, bilim dnyasnda grmeye pek alk olmadmz bir ekilde, almalarnn yaratilar tarafndan arptldn, Ernst Haeckel'in kimi almalarnn bilimsel gereklere uymasa da, konuya genel baknn doru olduunu ve embriyoloji biliminin Darwin'in almalar ve evrim kuramyla tam bir uyum iinde bulunduunu tm dnyaya duyurmak zorunda kalyorlar.
3) Michael K. Richardson, James Hanken, Lynne Selwood, Glenda M. Wright, Robert j. Richards, Claude Pieau, Albert Raynaud, Science 2 8 0 ( 5 3 6 6 ) , 1998, s.983.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 3 9

Bundan birka yl sonra ayn aratrmacnn, hazrlad kapsaml bir derleme yazsnda, konuya son noktay net bir ekilde koyduunu gryoruz:
Haeckel'in ok eletirilen embriyo izimleri, filogenetik hipotezler, eitime destek ve evrime kant olmalar asndan nemlidir. izimlerle ilgili baz eletiriler mantkl ve akla yatkn iken, dierleri daha ok art niyetlidir/' 0

arptmalarna destek iin kullandklar aratrmaclarn yantlarn tokat gibi yiyen safsata erbabnn yazdn tekrar anmsayalm, sevgili dostlar. Ne demiti: "Evrim teorisini desteklemek uruna yaplan bu tm bu bilimsel sahtekarlklar ya da nyargl deerlendirmeler, bu teorinin bilimsel bir aklamadan ziyade, bir tr ideoloji olduunu gstermektedir." imdi kime inanlacak? Sahte isimli, sahte uzmana m? Yoksa onun, emeklerini smrd biim insanlarna m? Bu, Trk insannn nnde duran yaamsal nemde bir seimdir.

Yaratimn "Darwin, evrim kuram ve Haeckel ilikisi" yorumu


Yaratllarm yzlerce internet sitesi var; fakat hepsi ayn merkezden beslendiklerinden olacak, benzer konulan benzer bilgilerle iliyor. Farkllk sadece yorumlardaki arptma lsnde oluyor. rnein Ernst Haeckel'in, farkl omurgal gruplarna ait embriyolarn erken geliim evreleriyle ilgili 19. yzylda hazrlad izimler konusunda yaratllarm yapt yaynlar, bilimsel kaynaklar nasl bilinli bir ekilde arpttklarnn farkl rneklerini iermektedir: Bu sayfalarda dikkat ekici bir nokta, yaratllarm Darwin'in evrim kuram ile Haeckel'in almalar arasnda organik ba kurmaya almalardr. Evrim kuramm neredeyse Haeckel ve embriyolojinin bir uzants gibi gstermek istiyorlar. Bylece Haeckel'in sahtekr olduu propagandas zerinden, Darwin ve evrim kuramn da karalayabilecekleri kansndalar: Bu balamda sahte isimli, sahte uzmann "Bir Zamanlar Evrimin -Embriyolojik Kant Var- Sanlyordu" balkl internet
4) M. K. Richardson ve G. Keck, "Haeckel's ABC of evolution and development", Biol. Rev. 77, 2002, ss.495-528.

2 4 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sayfasndaki birka alnty inceleyelim:


(...) Buna ramen Darwin ve onu destekleyen dier biyologlar, Haeckel'in izimlerini referans olarak kabul etmeye devam ettiler. (...) "(,..) Darwin, bata da belirttiimiz gibi, Haeckel'in izimlerini ve yorumlarn, devrin dier bilim adamlarnn aykm grlerini hie sayarak alm ve teorisini desteklemek iin kullanmt. (...) "(...) Darwin, Haeckel'in sahtekarlndan g bulmu ve embriyolojiyi kendi ifadesiyle, teorisine 'delil salayan en gl gerekler snf1 olarak kabul etmiti. (...)

Yukardaki alntlara bakldnda, Darwin'in, Haeckel'in izimlerini, yorumlarn, evrim kuramn desteklemek iin kulland, hatta Haeckel'in izimlerinden g ald, embriyolojiyi kuram iin en gl kantlar btn olarak kabul ettii anlalyor.

Gerek tarih ne diyor?


Fakat yaratllarm arptmalarndan, gerek tarihe ve orijinal kaynaklara dnldnde, durumun hi de yle olmad grlyor. yle ki, ayet Darwin, evrim kuram ve Haeckel ilikisi yaratlmn yazd gibiyse; izimlerini ilk kez 1874 ylnda yaymlayan Haeckel, nasl oluyor da, kuramn ilk kez 1859 ylnda -yani Haeckel'den 15 yl nce aklayan- Darwin'e destek ya da esin kayna olabilir? Darwin'in Trlerin Kkeni'ni yaymlad 1859'da Haeckel 25 yandayd ve Sicilya ile talya arasmdaki Mesina Boaz'nda deniz omurgaszlar topluyordu. (6) Charles Darwin kuramn aklad Trlerin Kkeni'rin ilk basksn 1859, altnc ve son basksn ise 1872 ylnda yapt. Dier bir deyile, Darwin evrim kuram zerine sylemek istediklerinin ok byk ksmn, 1874'den nce zaten sylemiti. Bu tarih elikisinden ok daha nemli bir nokta, ayet Darwin Haeckel'in izim ve grlerinden yaratlmn zerine basa basa syledii boyutta etkilendiyse, neden evrim kuram asndan en nemli eseri olan Trlerin Kkeni'nin ilk drt basksnda, Ernst Haeckel'den tek bir yerde dahi sz etmiyor? Be ve altnc bas5) 6) E. Haeckel, Anthropogenie: Keimes- und Stammes-Geschichte des Menschen, Leipzig: Engelmann, 1874. (Richardson ve ark., 1997'den) Robert C. Stauffer, "Haeckel, Darwin, and Ecology", The Quarterly Review of Biology, Vol. 3 2 ( 2 ) , 1957, s.138.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 4 1

klarda ise Haeckel'in ad sadece bir kez anlyor. Halbuki Haeckel'in, 1874'deki izimlerinden nce, embriyolojiyle ilgili ilk ciddi tezi yani "biyogenetik yasas" 1866'da yaymlanmt. Saygdeer okuyucular, ltfen dnn; Haeckel isimli bir embriyolog var ve bu kiinin almalar ve embriyoloji sizin en nemli kuramnzn temel dayanaklarndan birini oluturuyor. stne stlk, 600 sayfaya yakn devasa eserinizin 15 blmnden biri de, embriyoloji ve morfolojiyle ilgili. Ve siz Haeckel'den sadece birka cmle, o da, snflandrma bilimine yeni katt filogeni bilim dalyla ilgili olarak sz ediyorsunuz. Peki bu blmde embriyolog Haeckel'den sz edilmiyor da, embriyoloji bilgilerinden yararlanlan baka bilginlerin ismi gemiyor mu? Neredeyse Haeckel dnda herkes var: Karl von Baer, Fritz Mller, Milne Edwards, Louis Agassiz, John Lubbock, Thomas Huxley. Darwin'in Trlerin Kkeni kitabnda dile getirdii evrim kuramna temel ald embriyoloji kuram, Haeckel'in deil, yaratl Karl von Baer'in kuramyd. Demek ki gerek, yaratly her zaman olduu gibi yine yalanlyor...

Yaratlmn orijinal kaynak arptmas


Yaratl sitede bu konuyla ilgili bir dier grup ifade bulunmaktadr ki, bunlar biraz daha zel, ama nemli bir konuya vurgu yapmaktadr, izleyelim;
(...) Haeckel, tek bir embriyo izimi yapm, sonra da bunu ok kk farkllklara uratarak insan, maymun ve kpek embriyosu diye yanyana yerletirmiti! Ayn resmi yanyana basnca, doal olarak 'birbirinin ayn' duruyorlard. te Darwin'in nsann Treyii kitabnda kaynak olarak gsterdii 'alma' buydu.

Okumaya devam edelim:


Ancak Darwin bir embriyolog deildi. Hibir zaman embriyolar! mercek altna alp kapsaml bir biimde incelememiti. Dolaysyla bu argmanm gelitirirken bu konuda otorite sayd kiilerden alnt yapt. Verdii dipnotta zellikle bir isim dikkat ekiyordu: Natrliche Schpfungsgeschichte (Doal Yaratl Tarihi) adl kitabnda eitli embriyo izimleri vermi ve bunlar zerine yorumlar yapm olar Alman biyolog Ernst Haeckel."

Yaratllarm orijinal kaynaklar nasl arpttklarnn baka

2 4 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bir tr bu rnekte grlr. Yaratllarn arptt bilgi, Darwin'in nsann Treyii kitabnda kulland birka ekilden biri olan, insan ve kpek embriyolarnn karlatrld bir numaral ekil ve onunla ilgili dipnottur.

Orijinal kaynak gerekte ne diyor?


nce sz geen ekil ve dipnotun orijinal kaynaktan evirisini okuyalm: ekil l'le ilgili Darwin'in dipnotu:
nsan embriyosu (stteki ekil) Ecker'in u eserinden alnmtr; cones Phys. 1851-1859, tab. xxx, fig 2. Bu embriyo 10 izgi boyunda olduundan, resim ok bytlmtr. Kpek embriyosu Bischoofun u eserinden alnmtr; Entwicklungsgeschichte des Hunde Eies, 1845, tab. Xi, fig 42B. Bu resim be kat bytlmtr ve embriyo yirmi be gnlktr, t organlar ekle dahil edilmemi olup, dlyata uzantlar her iki resimde de karlmtr. Bana bu ekilleri salk veren Prof. Huxley'dir ve onlardan yararlanma dncesi bende, onun "nsann Doadaki Yeri" adl almasn okuduktan sonra domutur. Haeckel de Schpfungsgeschichte adl kitabnda benzer izimler vermitir.

Yaratllar yukardaki dipnot bilgisini, Darwin'in kuramn oluturmada HaeckeFi kaynak olarak kulland ve ondan esinlendii propagandasn yaymak iin kullanmaktadr. Yukarda aktardm ilgili dipnot ve ekle bakldnda, Darwin'in hangi kaynaklar ve bilim adamlarn kendisine referans aldn, ok ak ekilde belirttii grlr. Sanki Darwin o gnlerde, arptma olasln grm gibi, her eyi aka yazmtr. ekillerin Haeckel'den deil, Ecker ve Bischooftan alnd, hem ekil altnda hem de dipnotta ok net bir ekilde yazlmtr. ekilleri bu kaynaklardan alrken neleri deitirdiini de bir bilim adam drstl ile aka yazmtr. Prof. Huxley'in eserinden esinlendiini net bir ekilde bildirmitir. Haeckel ile ilgili bilgi ise nemsiz ve itinasz ekilde verilmitir. Kitabn ad bile eksik yazlmtr.(7> Halbuki dier kaynaklar ad, yl, sayfas, ekil numaras ile bilimsel dzene uygun bir ekilde aktarlmtr. imdi buradan yola karak; Darwin, Haeckel'in izim ve grlerin7) E. Haeckel, Natrliche Schpfungsgeschichte, 1st Ed. Georg Reimer, Berlin, 1868, (M. K. Richardson ve J. E. Jeffery, "Editorial: Haeckel and M o d e m Biology" Theory Bk>sci, 121: 247-251, 2002'den ahnma.)

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 4 3

den g almtr, onu referans olarak kabul etmitir, demek olas m? ayet alsayd, dierlerini yazd gibi ak bir ekilde onu da yazard. Darvvin'in Haeckel'le arasna bilimsel anlamda her zaman bir mesafe koymasnda en nemli etken, onun eserlerinde Lamark bir evrim anlayn benimsemi olmasdr. Yaratllarm, bu zgn kaynaklarn varlnda, gerei arptmalarnn mmkn olmadn artk anlamalar gerekmektedir.

2 4 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDtA: Darwin, rk ve Trk dmanyd YANIT: Bu iddia, yaratllarm eviri arptmasndan ibarettir
"Darwin rk ve Trk dmanyd. W. Graham'e yazd 3 Temmuz 1881 tarihli mektubunda, rk dncesini yle ifade etmiti: '( ) Avrupal rklar olarak bilinen medeni rklar, yaam mcadelesinde TRK BARBARLIINA kar galip gelmilerdir. Dnyann ofe da uzak olmayan bir geleceine baktmda, BU TR AAI IRKLARIN ounun medenilemi yksek rklar tarafndan elemine edileceini (yok edileceini) gryorum."'
(Harun Yalya, Yaratl
Atlas 1,

s.606).

Trkleri Kim Daha ok Seviyor!*


Sayn Celal engr'n 19 Ocak 2007 tarihl CBT'de yaymlanan "Darwin Trkler Hakknda Ne Demiti?" balkl yazsnda yer alan ve Milli Eitim Bakam Sayn Hseyin elik'in, Charles Darwin'in Trkler hakknda sylediini iddia ettii, "Geliimini tamamlamam, adi bir rk" szleri bata olmak zere, birka noktayla ilgili grlerimi paylamak istiyorum.

Prof. Dr. Haluk Ertan


Trk Biyologlar Dernei yesi

ncelikle Sayn Bakann Darwin'den aktard szlerin aslYaratllarm bu iddialar, "yksek makaralarda da" etki yaratm olmal ki, (hem de) Milli Eitim Bakan Saym Hseyin elik, Charles Danvin'in Trkler hakknda "Geliimini tamamlamam, adi bir rk" dediini iddia etmitir. Prof. Dr. Haluk Ertan, bu iddiay Cumhuriyet Bilim&Teknoloji ekinde ("Trkleri kim daha ok s e v i y o r ! 9 ubat 2 0 0 7 , 1 0 3 8 / 2 1 ) geni olarak yantlamt; bu kitap iin yenirden gzden geirdi, yaymlyoruz.

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 4 5

nn olmadm yinelemem gerekiyor. Sayn engr'n vurgulad gibi, Darwin'e ait, Trklerle ilgili bu tip ifadelerin yer ald hibir kaynak bulunmamaktadr. "Adi bir rk" ifadesi en azndan Darwin'in slubuna uymamaktadr. Darwin'in eserlerini biraz olsun okuyanlar onun ciddi ve temkinli bir doa bilgini olduunu hemen anlarlar. O kendisine en ar hakaretlerde bulunup, yaamm tehdit eden kiilere dahi bu ekilde hitap etmemitir. Onun eserlerinde kulland en ar kelimeler, yerlilere akl almaz ikenceler yapan (zellikle ispanyol ve Portekizli) kle sahipleri ve tccarlar iindir. Bakan elik'e dnldnde, peki kendisi bu aslsz szleri neye dayanarak sylemektedir? "Evrim kuram ateistlerin, akll tasarm ise inananlarn kuramdr" gibi daha nce yapt kimi sama aklamalar da gz nne alndnda, Bakan elik'in, Charles Darwin ve evrim kuramyla ilgili bilgisinin sadece, Amerikal yarathlarm lkemizdeki szcleri durumunda olan kiilerin evirdikleri yaynlara dayand grlmektedir. Bu yaynlarn yaygn zelliklerinden biri, bilinli ekilde yaplan eviri hatalar iermeleridir. lkemiz yaratllarmm, yabanc dildeki kaynaklar amalar dorultusunda arpttklar artk herkesin iyi bildii bir gerektir. Sayn engr'n yazsnda, Darwin'in, irlandal filozof William Graham'e 1881 ylnda yazd mektubundan aktard mehur paragrafn, yarathlarm yaynlarnda yer alan Trke evirisi de bu arptmann somut bir rneini tekil etmektedir. yle ki, orijinal mektupta "The more civilized so-called Caucasian races have beaten the Turkish hollow in the struggle for existence. Looking to the world at no very distant date, what an endless number of the lower races will have been eliminated by the higher civilized races throughout the world" eklinde yer alan metnin Trke evirisi kabaca, "Kafkas r k l a r 0 o l a r a k bilinen daha uygar rklar, varolma mcadelesinde Trkleri tam bir yenilgiye uratmtr. Dnyann ok da uzak olmayan
1) Kafkas rklar tanm, beyaz rklar tanmyla birlikte tarihin farkl dnemlerinde, beyaz kle sahibi, Avrupal Hristiyan, ngiliz kkenli, uygar Avrupal gibi smrgelerdeki farkl gruplar birbirinden ayrt etmek iin kullanlmtr. Bu balamda, Kafkas rklar ifadesi orijinal metinde, esas olarak vurgulanmak istenen "dala uygar rklar" betimlemek amacyla yardmc bir ifade olarak kullanldndan, eviride aynen korunmutur.

2 4 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bir geleceine bakarsak daha dk uygarlk seviyesindeki saysz rk, daha uygarlam rklar tarafndan tm dnyada ortadan kaldrlm olacaktr" eklinde yaplmas gerekirken, yaratllar bunu arptarak "Avrupa rklar olarak bilinen medeni rklar, yaam mcadelesinde TRK BARBARLIINA kar galip gelmilerdir. Dnyann ok da uzak olmayan bir geleceine baktmda, BU TR AAI IRKLARIN ounun medenilemi yksek rklar tarafndan elimine edileceini (yok edileceini) gryorum" eklinde evirmilerdir. ngilizce metinde bulunmayan "Trk barbarl" ve "bu tr aa rklar" ifadeleri eviriye sokularak bunlarn birbirleriyle rttrlmesi amalanmtr. Bylece Darwin'in Trklere barbar ve aa (ya da adi) rk diyerek hakaret ettii propagandasna malzeme hazrlanm olmaktadr. (Bu arada Saym engr'n makalesinde "varlk mcadelesinde Trk boluunu yenmilerdir"? eklinde yer alan evirideki zensizliin de belirtilmesi gerekiyor.) ite Sayn Bakan gibi kiiler, syledikleri bilgileri sorgulanmadklarndan, yaratllarn arpttklar bu tip metinlerin tuzana kolaylkla debilmektedir. Aslnda doktoral bir akademisyen olan Hseyin elik, bilimci ve eitimci kimliini, dinci ve siyasi kimliinin nne geirebilmeyi baarabilse, hem bilgisiz yaktrmalarndan, hem de en baarsz ve eletirilen bakan olmaktan kendini kurtaracakt.

Darwin'in Trklerle ilgili grlerinin kayna


Ben Darwin'in, Sayn engr'n yazsnda belirttii ekilde, Osmanl mparatorluunda grlen banazlk, cehalet ve halkn perianlndan dolay Trkler (yani Osmanllar) hakknda olumsuz dncelere sahip olduu kansnda deilim. nk, Darwin'in 19. yzyl Osmanl mparatorluu'ndaki sosyoekonomik sorunlarla zel olarak ilgilendii gsteren bir belge bulunmamaktadr. Salksz bedeninin tm gcn bilimsel almalarna younlatran Darwin'in esas olarak iki noktada Osmanl ve Trkler ile temas olduu grlmektedir: Bunlardan ilki, 1850li yllarn banda, ngilizlerin Krm Sava'nda Ruslara kar Osmanl Devleti'nin yannda yer almas ile adada yaanan byk endiedir. ikincisi ise, Osmanl ile Balkan halklar arasnda 1870li yllarda yaanan atmalardr. Bu son olay zellikle Darwin ve yakm evresi zerinde byk etki yaratmtr. yle ki, yukarda sz geen mektubun yazlmasndan birka

BLMN SAFSATAYA YAKITI 2 4 7

yl nce Balkanlar'da kan bir ayaklanma srasnda yaananlar, tm Avrupa'da olduu gibi ngiltere'de de Osmanl ve onun temel toplumu olan Trkler hakknda ok olumsuz bir izlenimin olumasna yol amtr. Bulgar ayaklanmas Peki Balkanlar'da yaanan olay neydi? 1870'li yllarn ortalarnda Osmanl mparatorluu iinde bulunan Mslman olmayan cemaatlerin vergilerinin artrlmas sonras, Bosna-Hersek'te yaayan Mslman ve Hristiyanlar arasnda huzursuzluklar meydana gelir ve bir ayaklanma balar. Bu durumu frsat bilen Bulgar rgtleri, bamszlk amacyla bir isyan balatmann uygun zaman olduuna karar verir. 1876 Nisan'mda bugnk Bulgaristan, Romanya, Makedonya ve Srbistan topraklan iinde yer alan blgelerde, isyan hareketlerim tetikleyen Bulgar merkezli Balkan ayaklanmas, ksa srede Osmanl gvenlik glerine ve Mslman halka ynelir. Bunun zerine harekete geen Osmanl kuvvetleri, isyan ksa srede bastrr. Fakat bu srada, "babozuk" olarak adlandrlan dzensiz ordu birlikleri tarafndan, 15.000 kiinin ldrld (baz kaynaklarda 30.000), yzlerce yerleim yerinin yaklp ykld, Rodop blgesinde Hristiyanlarn kiliselere doldurulup yakld haber ve fotoraflar tm Avrupa'ya yaylnca siyasal, dinsel ve sivil liderlerden byk tepki gelir. Bu olaydan ksa bir sre sonra ngiltere'nin babakan olacak, liberal partinin tutucu liderlerinden William Gladstone, Charles Darwin, Victor Hugo, Oscar Wilde, Giuseppe Garibaldi vb. birok tannm Avrupal, Balkan isyan madurlarna yardm iin yaplan kampanyalara katlr. Hatta Darwin bu kampanyalara bugnn parasyla 2500 pounda yakn byk bir ba dahi yapar. Bu arada W. Gladstone, Rus arl ve Osmanl imparatorluumla ilgili d politikasna destek salamak iin Darwin'i evinde bizzat ziyaret bile eder. Bu olaylardan ksa bir sre sonra Ortodoks Rus arl, ngilizlerin tevikiyle, dinda Bulgarlar korumak iin 1877 ylnda Osmanllara sava aar ve bunun sonunda tm Balkanlarn siyasi corafyas deiir. D a r w i n bir rk myd? Bu konu yaratllarm Darwin'le ilgili olumsuz kampanyalarnn bir dier boyutunu oluturmaktadr. Aklkla sylemek

2 4 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

gerekir ki, Darwin kesinlikle bir rk, kafatas deildi. Buna karlk klecilikle mcadeleyi nesiller boyu srdren bir aileden gelmekteydi. nk rkln beslendii ortam yaratan temel etmen, klecilikti. Misyoner din adamlar ise ekilen aclarn p e r d e arkasndaki ortaklaryd. Bununla ilgili ok ayrntl eyler yazlabilecek olsa da, Darwin'in Beagle yolculuu srasnda, 22 Mays 1833'de kz kardei Catherine Darwin'e yazd mektupta yer alan bir paragraf aktarmay anlaml buluyorum: (. . .) Seimlerde de grld gibi, klelie kar yaygn duyarlln, srekli arttn gzlemekteyim. ngiltere klelii tamamen kaldran ilk Avrupa ulusu olsa, bu onun iin ne kadar vnlecek bir ey olur! ingiltere'den ayrlmadan nce, kleliin olduu lkelerde yaadktan sonra tm dncelerimin deiecei bana sylenmiti; u an farknda olduum tek deiiklik, zenci karakteri hakknda bende ok daha yksek bir takdirin olutuudur. Byle neeli, iten, drst ifadeli ve bylesine salkl, kasl bedenlere sahip bir zenci grp de ona kar sevecenlik duymamak olanakszdr. (...) Peki Darwin bunlar ne zaman sylemiti? rnein 19. yzyl Amerika'snn en nemli doa bilginlerinden, yaratl Louis Agassiz'in, zencilerle beyazlarn ayr trler olduunu ve Tanr tarafndan farkl zamanlarda yaratldn syledii bir dnemde... Bunlara karlk Darwin nsanm Treyii kitabnda "Bugnk insan rklar, renk, sa, kafatas biimi, vcut oranlar, vb. gibi birok bakmdan farkl olmakla birlikte, yaplarnn tm dikkate alnrsa, pek ok noktada birbirlerine byk lde benzemektedirler. Bunlarn birou ylesine nemsiz ya da apayr niteliktedir ki, kkenleri baka olan trlerin ya da rklarn onlar ayrca kazanm olmas, son derece olanakszdr. Ayn dnce, en farkl insan rklar arasndaki zihni benzerliin pek eitli ynleri iin de, ayn lde ya da daha ok geerlidir" diyordu. Herhalde yaad dnem gz nne alndnda Darwin'in szlerinin deeri daha iyi anlalmaktadr. Fakat tm bunlar yannda, Darwin'in genelde Avrupa, zelde ise Anglosakson kltrne hayran olduunu sylemek de gereklidir. Bir toplumun bilim, sanat ve edebiyat retmedeki aba ve yetisine ok nem veriyordu. Aristokrat deerlerin kararl bir savunucusuydu. Toplumlar bu adan deerlendirmekten,

BLMN

SAFSATAYA

YANITI

249

karlatrmaktan hatta kategorize etmekten kanmad. Bu ynde gnmz llerinde artk deeri olmayan grler kaleme ald da bir gerektir. Fakat insana bakndaki aklk, samimiyet ve gerekilik asndan yaratllarm fersah fersah nnde olduu aktr.

2 5 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: "Tarihin evrimi" de gereklememitir YANIT: Kltrel evrim inkr edilemez bir bilimsel gerektir*
"lkel insan hibir zaman var olmam, Ta Devri, Cilal Ta Devri hibir zaman yaanmamtr... nsan var olduu gnden bu yana yksek bir kltre sahiptir. Dolaysyla "tarihin evrimi" de hibir zaman gereklememitir.., Kltrel birikim, evrimsel bir sre yaandn gstermez-"
(Harun Yahya|
Yaratl Atlas 2,

s.483-496)

Prof. Dr. Sevil Glur


Edebiyat Fak. Prehistorya Anabilim Dal retim yesi

Bu iddialarn hepsi, iki alan birbirine kartrmaktan t~ ryor. ncelikle unu belirtelim, inan ve bilim dnyasn birbirinden ayrmak gerekli. nan sistemleri kitabn yazdn sorgulama yetkisini kiilere vermez, olduu gibi inanmak zorundasnz. Bilim dnyasysa, her zaman somut verilerden yola kar, sorgulamaya dayaldr, inan dnyasndan da soyutlanm bir dnyadr. Arkeoloji biliminin elinde Paleolitik ve Mezolitik Dnemlere yani Cilal Ta Devri'e dair ok sayda somut veri vardr. Bunlar reddetmek, arkeoloji bilimini reddetmek olur. Yaratl Atlasnda da pek ok veri bilim dnyasndan alnmtr, ama onlar
* Prof. Dr. Sevil Glur ile yaplm syleiden derlenmitir.

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 5 1

baka yorumlarla harmanlanarak sunulmaktadr. Arkeoloji bilimi, kazlarda elde ettii verilerden, insann kltrel evrimini yaamn pek ok boyutunda tespit etmitir, ilk yaptklar basit binalardan nasl daha karmak binalara gittiler, ilk yaptklar basit aletlerden nasl daha karmak aletlere gittiler gibi sorulara yantlarmz vardr. Dinsel yaamn nasl gelitiini de belgelerle ortaya koyabilmekteyiz. rnein madeni aletlerin geliimine bakalm: Tarihte ilk kullanlan metal aletler nabit bakrdan yaplmtr. Nabit bakr, yzeyde bulunan saf bakrdr, ekilenerek biim verilmi gzel nesneler yaplmtr; ilk metal alet aa yukar M 8500-7500'ye tarihlediimiz ayn yerlemesindendir. Ama biz bakr madenciliinin M 4. binin 2. yarsnda gelitiini dnrz, nk ilk defa yksek syla ergiterek ekillendirme bu dnemde kmtr. Yani madeni kararak, maden cevherini zenginletirmeyi, sonra ergiterek alet yapmay renmeleri binlerce yl almtr. Biz bunun belgelerini buluyoruz. Tun madencilii iin ise, aa yukar bin sene ileriye, M 3. binin ikinci yarsna gitmemiz gerekir. nk bu dnemden nce tun yapmak iin bakr alamlar, zellikle kalay kullanlmamtr. Btn madeni aletler de birdenbire ortaya kmamtr; rnein ilk demiri Alacahyk Kral Mezarlar'nda (M 3. binin sonu 2. binin banda) grrz. Demiri ilk ileyenler de, M 2. binin ortalarnda, Hititler'dir. nsan varolduu gnden bu yana yksek bir kltre sahip deildir. Arkeoloji bize insanolunun kltrel olarak da evrimletiini belgeleriyle gstermektedir. Eski insanlarn yaptklarna, "Aman ne gzel eyler yapmlar" derken, onu kendi tarihsel dnemi iinde deerlendirmek gerektiini unutmamalyz. Bugn de kltrel evrim sreci iinde yaamaktayz, rnein insan her zaman umak istemitir, bu konuda mitolojiler vardr; ama umaya, ilk ua yapmaya, ok ksa bir sre nce balamtr. Uak teknolojisini de giderek gelitirmitir. Evrenin yama baktnz zaman dnyann yann hibir ey olmadn gryoruz, hele insann ya hibir ey deildir.

2 5 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

H a m Yahya'nn bilimin yant veremedii iddialar

Dnya byle bir lim grmedi!*


Bu bir mizah yazs deil Benim yle bir yeteneim yok. Yaptm ey sadece Harun Yahya'nn Yaratl Atlas'ndan blmler aktarmak. Bu atlas, yeteri kadar mizah unsuru barndryor. Hologram kapaklardan, kue ktlardan ve renkli fotoraflardan gzleri kamap evrim kuramna kar gl bir yant verildiini sananlara baz gerekleri gstermek istedik, ite byk lim Harun Yahya'nn mthi bulular!

Ender Helvacolu
Bilim ve Gelecek Dergisi Yayn Ynetmeni

Harun Yahya (Adnan Oktar, yani Adnan Hoca) evrim kuramn rtmek iin iki tane 800 sayfalk bol resimli Yaratl Atlas hazrlam. stadn eitli konularda daha onlarca eseri var. 30.000 fotoraf ieren 45.000 sayfalk bir klliyatn sahibi. Kitaplar, aralarnda Urduca ve Kishwahili, Hausa, Dhivalhi gibi Afrika dillerinin de bulunduu 57 dile evrilmi. Ksacas n yedi ktaya ve 72 millete yaylm bir lim!

Her eyin uzman


Yaratl Atlaslar incelendiinde Harun Yahya'nn felsefe, matematik, tarih, ilahiyat gibi alanlarn; fizik, kimya, astroB makale, Bilim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda (Mays 2007, s.4-8) yaymlanmtr.

BLMN

SAFSATAYA

YANITI

253

nomi, biyoloji, jeoloji gibi temel doa bilimlerinin; sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, filoloji gibi toplum ve insan bilimlerinin; tp, genetik ve mhendislik gibi uygulamal bilimlerin ve btn bu bilim dallarnn abdallarnn, ayrntl konularnda tartma ve yorum yapabilecek kadar uzman olduu anlalyor. Dnya bugne kadar bu apta bir "lim" grmedi! Harun Yahya her eyin uzmandr. rnein, Harun Yahya, aklnza gelebilecek btn canl trlerinin uzmandr. Memeli, srngen, ku, balk, bcek, bitki... hepsinin yapsn en ince ayrntsna kadar bilir. Grlmemi bir biyolog, zoolog ve botaniki olduu gibi, bunlarn hepsinin abdallarnda da uzmandr. Molekler biyoloji, sitoloji (hcre bilimi), histoloji (doku bilimi), fizyoloji, anatomi, embriyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, taksonomi, ekoloji, viroloji, patoloji... aklnza ne gelirse, hepsinde iddial yorumlar getirecek, ortaya kuramlar atacak, tm tartma konularna nokta koyacak kadar bilgi sahibidir. Harun Yahya, yaamn kkeni sorununu zd gibi, dilin kkeni sorununu da bir rpda zm bir dilbilimcidir: "Her eye nutku verip konuturan Allah, bizi konuturdu." ( Kuran, Fussilet, 21) Harun Yahya, materyalizmi bir vuruta alt eden ve bylece 5000 yllk sorunu zen bir filozoftur ayn zamanda.

Fosilin fotorafm gster, gerisine karma!


Harun Yahya fosilbilimi gereksiz klacak kadar (nk zaten hepsi aynen yayor: Yaayan fosiller teorisi!) mthi bir fosilbilimcidir. Yahya, herhangi bir canl fosilinin (hayvan, bitki, hangi canl tr olursa olsun; hangi dneme ait olursa olsun) sadece fotorafna bakarak, onun bugn yaayan akrabasyla tpatp ayn olduunu p diye anlayabilmektedir! 800 sayfalk Yaratl Atlaslar'mn 600 sayfasnda bu "hikmetlini sergiler. Kaplumbaa, srtlan, tavan, ylan, kurbaa, timsah, uanbalk, mersinbal, yenge, vatoz, istiridye, karides, ringa, stakoz, denizkestanesi, amurbal, krebal, kerevit, kedibal, denizlalesi, kpekbal, denizinesi, soyu tkenmi veya yaayan ku trleri, itlembik, ereltiotu, kayn aac, zelkova, ginkgo, karaaa, akasya, hu aac, st, vez aac, kayaarmudu, manolya, sekoya, grgen, sabunaac, kozalak, Amerikan nar, incir, palmiye, keaki, kzlaa, sakz aac,

2 5 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

cevi, st, maz, akdiken aac, dibndak aa<^, hanmeli^ atkestanesi, yan, hamambcei, kambur sinek>|takhk bo- 5 cei, gal sinei, buday biti, sivrisinek, karasinek, krkayak, ar, yak bcei, yosun bcei, karnca, akrep, yaprakbift^pire; rmcek, tahtakurusu, yusufuk, tatarck, pedilid bcei; yaprak knkanatls, kene, mays sinei, embioptera, sudakoai bcei, austosbcei, trips, odun bcei, konil, iek bcei, ylan sinei, crcr bcei, suikast bcek, omak bcei, tos: bcei, yryen al, dinozor... Bitki, hayvan, hangi canl tr.^ ve hangi dnemden olursa olsun... Harun Yahya btn bu trlerin uzmandr. Hem de ne uzmanlk! Uzun uzun incelemeye gerek yok. ki fotoraf yeter. Harun Yahya, bir fosilin (bir di, kemik, klk, yaprak veya dal yeter!) fotorafna bakar, bir de bugn yaayan akrabasnn fotorafna ve hemen kesin yargya varabilir: "Ayn! Tpk Rabbimizin yaratt gibi! Hi deimemi, evrim geinmemi!" Yahya, maymun ve insan konusunda ise gz kapal tehis koyacak kadar bilgi sahibidir: Australopithecus, Homo habilis, Homo rudolfensisl Gein onlar,-onlar maymundur! Homo erectus? Onlar, "700 bin yl nce ok iyi ina edilmi gemilerle okyanus yolculuklar yapyorlard"! Homo neanderthalisl Ha, o mu? O, "kzgm kumlarda biimli sandaletlerle gezen" bir insan rkdr! Bakn Prof. Dr. Mehmet Sakm ne yazyor:
Fosili tanyabilmek ve onun hangi canlya ait olduunu bilebilmek iin baz kurallara ve zellikle de bilgilere gereksinim vardr. Srngenler iin baka ya da bitkiler iin ok daha baka bilgilere ihtiya vardr. klim almalar iin farkl, ortamsal almalar iin farkl fosiller kullanlacandan bunlarla ilgili bilgi birikimleri de farkl olacaktr. Ksaca fosilbilimi o kadar ok ynldr ki, nasl kullanlaca o kiinin bilgi dzeyinin derinlii ile orantl olmak zorundadr.

Harun Yahya btn bu fosilleri -hem de sadece fotoraflarndan- p diye tanyabildiine ve yorumlayabildiine gre, demek ki btn bu bilgilere sahip bir limdir!

Sizi gidi estetik dmanlar!


Harun Yahya'nn fen iddial olduu alanlardan biri de "estetik"tir. Fizyoloji ile estetii birletiren kuramlarn sahibidir. Yaratl Adas'ndan birka rnek verelim:

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 5 5

. Gzler&ok iyi korunmalarnn yan sra vcutta, grmeyi en r^fjye-en ideal biimde salayacak bir blgeye yerletirilmilerdir. Acaba gzler yzn baka bir yerinde, rnein burnun altnda bulunsalard ne olurdu? Hem emniyet asndan riskli bir durum oluur hem de estetik olarak olduka irkin'bir grnm meydana gelirdi. (Cilt 2, s.37) Gzlerin her ynden, olabilecek en . ideal yerde, simetrik bir biimde bulunmalar estetie de son derece uygundur. ki gzn aras ortalama tek gz boyundadr. Bu oran bozulduunda, gzlerin aras daha ak veya daha yakn olunca yzn tm ifadesi deiir. (Cilt 2, s.37) Bugnk en mkemmel ve estetik grnml canllar olumadan nce, bu canllarn anormal organlar ve estetik d grnmleri olmalyd. rnein iki kulak, iki gz, burun ve azdan oluan son derece simetrik insan yz meydana gelmeden nce, simetrisi bozuk olacak ekilde ok sayda kula ve gz olan, burnu iki gz arasnda veya enesinde yer alan, gzlerinin bir ksm kafasnn arkasnda veya yanaklarnn zerinde bulunan, burnu kulann yerinde bulunup boynuna kadar uzayan ve bu ekilde milyonlarca hatta milyarlarca farkl ekilde rneklendirebileceimiz anormal yzler olumalyd. (Cilt 2, s.31) Eer Darvvinistlerin iddialar doru olsayd, tesadflerin ve mutasyonlarm insan vcudunda pek ok orantszlk, dengesizlik ve gariplik oluturmas gerekirdi. Kusursuz ve muntazam olan insan bedeninde, kafatasnn kala kemii zerinde gelimesi, omuzlardan birden fazla kol kemiinin kmas, kaburga kemiklerinin veya kala kemiinin ok sayda olmas gibi anormallikler ortaya kard. Kol veya bacak kemiklerinin imdiki olduu gibi dzgn deil, yamuk olmas gerekirdi. Ancak bu ekilde tek bir rnek bile bulunmamaktadr. (Cilt 2, s.32) Hatta bu aamaya gelmeden nce ayann altnda kula veya srtnda gz olan, az karnnda yer alan, kafatasnn iinde, bir yerine 2-3 ayr beyne sahip, diz kapaklan henz olumad iin ayakta duramayan, gvdesinin iki yanndan birer tane yerine 3'er, 5'er tane farkl uzunlukta kol kan, ayak kemikleri dengede durabilecei ekilde ne deil arkaya veya yana bakan garip varlklar da yaamalyd. Bu iddiaya gre yeraltnda her aamas ayr anormalliklere sahip bu yaplarn fosillerinden milyonlarcasnn bulunmas gerekirdi. Ama tek bir tane bile yoktur. ki, , drt, be bal insanlar; bcekler gibi yzlerce gze sahip, bir ok kolu olan ve hatta

2 5 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

2-3 metrelik kollar olan ve bu tarzda anormalliklere sahip pek ok insan fosili bulunmalyd. Ayn bu ekilde her hayvan ve bitki tr iin de anormal rnekler olmas gerekirdi. Btn deniz hayvanlarnn da ara fosillerinin son derece anormal varlklara dnmesi gerekirdi. Ancak bunlardan da tek bir tane bile yoktur. Fosilleri bulunan milyonlarca rnein hepsi normal canllara aittir. (Cilt 2, s.35)

Evet, bu kuramlara ve kantlara ne diyeceksiniz, estetik dman Darwinistler? arplmadgmza kredin!

Yahya'nn tarih tezi hangi bulgulara dayanyor?


Harun Yahya, Smerolog, Egyptolog, Hindolog, Sinolog, Mayalog, nkalog, antropolog, paleoantropolog, sosyolog... ksacas her trl "...log"dur. Tarihin bambaka biimde yeniden yazlmasn gerektirecek apta kuramlarn sahibi bir tarihidir. Buyuruyor:
lkel insan hibir zaman var olmam, ta devri hibir zaman yaanmamtr. nsan var olduu gnden bu yana insandr. Var olduu gnden bu yana da yksek bir kltre sahiptir. Dolaysyla 'tarihin evrimi' de hibir zaman gereklememitir.

Harun Yahya ikembeden atmyor! Tarihin yeniden yazlmasn gerektirecek bu "tarih tezi" mthi bulgulara dayanyor. te Yaratl Atlas'na gre bunlardan bazlar: - 100 binyllk metal kap kalnts (Cilt 2, s.491, 494) (Hani metal kullanm ta atlasa 6-7 binyllkt?) - 33 milyon yllk havan ve tokma (Cilt 2, s.495) (Darwincilere kalsa ilk primatlar sarmsak dvyordu!) - 213 milyon yllk ayakkab taban fosili (Cilt 2, s.495) (Siz dinozorlar ne sanyorsunuz? plak ayakla m geziyorlard?!) - 260-320 milyon yllk altn zincir (Cilt 2, s.524) (Kertenkele ve kurbaalarn da gelimi zevkleri vardr!) - 300 milyon yllk demir mlek (Cilt 2, s.491, 494) (Demek ki demircilik ilk srngenler arasnda revata bir meslekti!) - 387 milyon yllk demir ivi (Cilt 2, s.524) (Daha karaya klmad syleniyordu. Denizkzlar, kpekbalklarndan korunmak iin gelitirmi olmasn?!) - 2,8 milyar yllk doal yoldan oluamayacak metal kreler

BLMN

SAFSATAYA

YANITI

257

(Cilt 2, s.491) (Buna artk sylenecek bir ey yok. Gelimi teknolojiye sahip bir bakteri veya virs tr olsa gerek!) aka deil, Yaratl Aias'nm yalancsyz. Yahya'nn tarih tezi ite bu bulgulara dayanmaktadr. imdi gelelim daha yakn dnemlere...

Nuh'un gemisi buharl gemiydi!


Harun Yahya'nn insanlk tarihine ilikin ok nemli bulgularndan biri, Hz. Nuh'un ina ettii geminin buharl gemi olduunu tespit etmesidir. imdiye kadar bildiimiz, ilk buharl geminin 22 Austos 1787'de Amerikal mucit John Fitch tarafndan Delaware Nehri'ne indirildii; 1807'deyse yine Amerikal bir mucit Robert Fulton tarafndan buharl geminin ilk kez ticari olarak iletildiidir. Bu byk keifle birlikte Harun Yahya, insanolunun buharl gemilere binlerce yldr sahip olduunu gstermi oluyor! Yahya'nn bu konuda son derece salam kantlar vardr. Kendisinden okuyalm:
Kuran'da yer alan bilgiden Hz. Nuh'un ina ettii geminin buharl bir gemi olduu anlalmaktadr. Bu bilgiye, ayette yer alan 'tandr feveran ettii zaman' ifadesiyle dikkat ekilmektedir. 'Sonunda emrimiz geldiinde ve tandr feveran ettii zaman, dedik ki: Her birinden ikier ift (hayvan) ile aleyhlerinde sz gemi olanlar dnda, aileni ve iman edenleri ona ykle...' (Hud Suresi, 40). Tandr hala eitli blgelerde kullanlan bir tr ocaktr. Feveran etmk, fkrmak ve kaynamak anlamndadr. Hz. Nuh'un gemisinin, tandrn feveran etmesiyle yani ocan (kazann) kaynamasyla hareket etmeye hazr hale geldii anlalmaktadr. (Cilt 2, s.529)

Harun Yahya'nn bu bulgusunun salam bir dayana daha var:


Nitekim Ehnalh Hamd Yazar tefsirinde de, Hz. Nuh'un gemisinin 'kazanla alan yani bir tr buharl gemi' olduu aklanmaktadr. (Cilt 2, s.529)

Yahya'dan sonra Hamdi de byle dnyorsa, artk bize inanmak der!

Hz. Sleyman uak kullanyordu!


Hz. Nuh buharl gemiyle dolar da, Hz. Sleyman uakla gezmez mi?! Harun Yahya'nn teknoloji tarihine ilikin bir dier byk kefi de budur:
Hz. Sleyman dneminde de, bu kutlu peygamber vesilesiyle

2 5 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bilim, sanat ve teknolojide ok nemli ilerlemeler salanmtr. rnein Kuran'da Hz. Sleyman dneminde uak gibi hzl ulam aralarnn kullanldna iaret edilmektedir: 'Sleyman iin de, sabah gidii bir ay, akam dn bir ay (mesafe) olan rzgara (boyun edirdik)...' (Sebe Suresi, 12) Bu ayet-i kerimede ulalmas olduka uzak olan mesafelere, Hz. Sleyman dneminde ksa srede ulalabildiine dikkat ekilmektedir. Bu, gnmzdeki uak teknolojisine benzer bir teknoloji kullanlan, rzgarla hareket eden vastalara iaret etmektedir. (Cilt 2, s.529) Bu arada, uak buharla almayacana gre Hz. Sleyman'n ok daha gelimi makine ve motorlarn bilgisine sahip olduu anlalyor (Birka yorum da biz eklemek istedik!). Kald ki Harun Yahya da, Hz. Sleyman'n "ok gelimi inaat ve mimari teknolojisi kullandm", "emrinde bina ustalar ve dalglar bulunduunu", "deniz altndan petrol, altn gibi kymetli madenleri karp ilediini" belirtmektedir (Cilt 2, s.529). Demek ki Hz. Sleyman uanda kulland petrol denizin altndan karmaktadr; binlerce yl nce! Harun Yahya, dnemin dier hazretlerinin de yeteneklerine iaret etmi. rnein Hz. Davut demiri ilemeyi ve zrh sanatn ok iyi bilmekte, Hz. Zulkarneyn de betonarme teknolojisinden faydalanmaktadr. Yahya'ya gre bunlarn hepsi Kuran'da yazmaktadr. Btn bunlardan, Nuh'un gemi inaat, Sleyman'n uak ve petrol, Davut'un metalrji, Zulkarneyn'in de inaat mhendislii eitimi ald anlalyor!

Antik dnem hava kuvvetleri!


Harun Yahya'nn tarih tezine gre, eski dnemlerde uak kullananlar Hz. Sleyman ile snrl deil. Hatta antik dnemde olduka youn bir hava trafii olduu anlalyor! rnein eski Msrllar, Smerler, Mayalar ve on binyl nceki Japonlar, ciddi hava kuvvetlerine sahipmi. Yaratl Atlas'ndan aktarmaya devam edelim: Gemi medeniyetlere ait kalntlar incelendiinde, hava ulamnn bildiimiz tarihten ok daha eskilere kadar uzand anlalmaktadr. Mayalarn kalntlarnda, Msr piramitlerindeki resimlerde, Smer yaztlarnda ve Japonya'da bulunan kalntlarda eitli uak, planr, helikopter benzeri aralara,

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 5 9

pilot giysili heykellere ska rastlanmaktadr. (Cilt 2, s.554) Gemi medeniyetlerin hava ulamn kullandklarna iaret eden delillerden biri, Msr'da bulunan planr modelidir (M 2000). Concorde uaklarda olduu gibi, hzdan minimum kaypla maksimum yk tayabilecek ekilde tasarlanmtr. Bu durum, Antik Msrllarn ok iyi aerodinamik bilgisine sahip olduklarn gsterir. (Cilt 2, s.554) Abydios Tapma'nn (Msr) duvarlarnda Dr. Ruth Hiver tarafndan bulunan bu resimlerdeki aralarn, gnmzde de kullanlan helikopter, jet ve uak gibi aralarla olan benzerlii dikkat ekicidir. (Cilt 2, s.555) "Dogu'lar (Eski Japonya'dan kalma k k heykeller) binlerce yl n c e yaam pilotlar m?" diye soran H a r u n Yahya, daha sonra u m t h i aklamay yapyor: Dogu kyafetlerinin ok kapsaml teknik donanma sahip olduklar grlmektedir. Bu kyafetler, 20. yzyln ilk eyreinde kullanlan pilot ya da dalg kyafetlerine benzemektedir. Dogu kyafetlerinin zerindeki zrh, insana hareket imkan salayan eklem yerlerine sahiptir. Nefes alma blmleri bulunmaktadr. Gzler zel bir gzlkle korunmaktadr. karlabilir eldivenleri bulunmaktadr. zellikle de miferler ok ilgi ekicidir; yuvarlak, hava kanall, kulaklkl, nefes alma dzenekli ve korunakl gzlklere sahip ekilde tasarlanmtr. (Cilt 2, s.557) H a r u n Yahya Gney Amerikal eski medeniyetlerin de gelim i hava aralarna sahip olduklarn bulmutur. Aktaralm: (Gney Amerika, Colombia'da bir maarada bulunan, som altndan) bu kk heykelciin aerodinamik yaps, kuyruk blmndeki kenarlar kntl dmeni, gnmzdeki modern uaklardan farkl deil. (Cilt 2, s.556) Vera Cruz'da bulunan, MS 200 ylma ait olan bu heykel, aratrmaclar tarafndan bir hoverkrafta, yani hem karada giden hem de deniz zerinde hareket edebilen bir tata benzetilmektedir. Kenarlarndaki kanatlar havann dairesel ekilde hareket etmesini salamakta, kuyruu dmen grevi grmekte, aracn zerinde egzos k ve kumanda paneli grevi gren bir blm bulunmaktadr. Arac kullanan pilotun giysisi de bu benzerlii dorular niteliktedir. (Cilt 2, s.556) B t n bunlar tarihi altst edecek ok b y k bulular olmalarnn yan sra, H a r u n Yahya'nn bir dier yeteneine de iaret

2 6 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

etmektedir. Yahya, tpk bir fosil fotorafndan o canl t r n n b t n zelliklerini p diye anlad gibi, bir k k heykel fotor a f m d a k i "egzos k", "hava kanal" tr ayrntlar da h e m e n anlayabilmektedir. Kimsenin gremediklerini g r m e yeteneine haizdir Yahya!

Msr'da elektrik, Yunan'da bilgisayar!


H a r u n Yahya'nn bir dier b y k buluu da antik d n e m d e elektrikli alet k u l l a n m n n youn olduudur! Bu alanda ba yine Hz. Sleyman ve Msrllar ekmektedir. Uaklar, denizaltlar b u l u n a n , denizin altndan petrol karan, gelimi inaat ve mimarlk teknolojileri kullanan Hz. Sleyman'n, elektrii bilmemesi zaten artc o l u r d u ! H a r u n Yahya'y dinleyelim: Bir baka ayette ise Hz. Sleyman'n 'erimi bakr sel gibi' kulland haber verilmitir (Sebe, 12). Erimi bakrn kullanlmas ile, Hz. Sleyman dneminde elektrik kullanlan yksek bir teknolojinin varlna da iaret edilmektedir. Bilindii gibi bakr, elektrii ve sy en iyi ileten metallerden biridir ve bu ynyle elektrik sanayinin temelini oluturmaktadr. Ayette geen 'sel gibi akttk' ifadesiyle, muhtemelen Hz. Sleyman dneminde yksek miktarda retilen elektriin, teknolojide pek ok alanda kullanldna dikkat ekilmektedir. (Cilt 2, s.529) Yahya'ya gre, Msrllar da elektrik r e t i m i n d e ve elektrikli aydnlatma tekniklerinde s t n baar gstermilerdir: Dendera'daki Hathor Tapma'nda bulunan baz duvar resimlerin yer alan figrler, Antik Msrllarn elektrii bildii ve kulland ihtimalini gndeme getirmitir. Sz konusu resim dikkatlice (Harun Yahya yntemiyle-EH) incelendiinde, tpk gnmzdeki gibi yksek voltaj yaltmnn o gnlerde de kullanld grlr: Ampul grnmndeki ekil dikdrtgen bir stun (bu stun izolatr olarak kullanld tahmin edilen ve ced stunu olarak adlandrlan bir stundur) tarafndan desteklenmektedir. Resimdeki eklin gnmz elektrik lambalanyla olan bu artc benzerlii, ok dikkat ekicidir. (Cilt 2, s.560) Msr hiyerogliflerinde ska rastlanan ced stunu, bir tr elektrik malzemesini sembolize ediyor olabilir. Ced stunu jeneratr grevi gryor ve bu ekilde aydnlatma salanyor olabilir. (Cilt 2, s.560)

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 6 1

Harun Yahya, Antik Msr'da elektrik kullanldn "dahice" bir akl yrtmeyle de kantlamaktadr:
Msr'da elektriin kullanlm olabileceini gsteren delillerden biri de piramitlerin i duvarlarnda hi is izinin bulunmamasdr. Eer evrimci arkeologlarn iddia ettii gibi, aydnlatma iin meale ve benzeri malzemeler kullanlm olsayd duvarlarda mutlaka is olmas gerekirdi. (Cilt 2, s.560)

Doru ya, is yoksa elektrik olsa gerektir! Msrllar elektrii kullanr da Antik Yunanllar bilgisayar yapmaz m! Tabii ki yapmlardr. Harun Yahya, Yaratl Aias'mn "evrimcilerin senaryolarn alt st eden keif: 2000 yllk analog bilgisayar" balkl blmnde, Ege'de bir batkta bulunan bu "bilgisayar" tularnn ilevlerine kadar anlatmaktadr (Cilt 2, s.558-559). Yahya'nn bir dier nemli kant da Badat yaknlarnda bulunan 2000 yllk bir "piP'dir! Harun Yahya yine bu "pil"in fotorafna bakmakta ve bakr diskine, demir ubuuna, asfalt kapana kadar analiz etmekte ve mekanizmasn p diye zmektedir. Sonra gelsin "bilimsel" yorum:
Bundan 2000 yl nce pil, ne iin kullanlmaktadr? Ortada bir pil olduuna gre, pille kullanlan birok da cihaz ve alet olmas gerektii aktr. (Cilt 2, s.567)

3000 yllk "Nemrud mercei"ni ve Mayalarn kulland dili arklar da ekleyelim, evrimci arkeologlar, tarihiler btn bu kantlar karsnda ne diyebilirler ki?

Msrl doktorlarn marifetleri


Binlerce yl nce incelikli yntemlerle ve baaryla beyin ameliyatnn ve 8 binyl nce profesyonel yntemlerle di tedavisinin yapldn ortaya karan Harun Yahya, Antik Msr'daki tp sistemini ve Msrl doktorlarn stn meziyetlerini de anlatyor. (Cilt 2, s.544-545) Yahya, yapt aratrmalar ve mantk yrtmelerle u sonulara varm: - eitli dallarda uzman hekimler bulunmaktayd. - Msrl doktorlar tam tehizatl laboratuvarlarda almaktaydlar. - Antibiyotiin farkl eitleri biliniyor ve tedavide kullanlyordu. - Ameliyatlarda yaralar dikile kapatlyordu. Harun Yahya'nn Msrl cerrahlarn aletlerini sayd blm

2 6 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ise yapt aratrmalarn boyutunu gsteriyor!


Cerrahi alet kutusu iinde byk metal bir makas, cerrahi baklar, testereler, sondalar, spatulalar, kk kancalar ve pensler mevcut.

Dorusu insann Firavunlar Dnemine dnesi geliyor!

Bugn bile hayal edemeyeceimiz teknolojiler!


Harun Yahya, antik dneme ait baz toplumlarn gnmzde dahi hayal edemeyeceimiz yksek teknolojiler kullandklarn kantlamaktadr! - M 3200 yllarnda ina edildii sylenen Dublin yaknlarnda Newgrange , deki ta yapt yksek inaat teknikleri ve astronomi bilgisi gerektirmekteydi. (Cilt 2, s.535-536) - ngiltere'deki Stongenhe (5000 yl nce) belki de bizim bile tahmin edemeyeceimiz bir teknoloji kullanlarak ina edilmitir. - 11 binyl nce Gbekli Tepe'de yaayan ta ustalar, ee, levye, rende gibi metal aletler kullanyordu. - Peru'daki duvara ait ta bloklarn nasl kesilip birbirlerine monte edildikleri anlalamamtr. Muhtemelen nkalar dneminde bizim bugn hayal bile edemeyeceimiz ileri bir teknoloji kullanlmtr. (Cilt 2, s,539) - Yunanistan'da Jpiter Tapma'ndaki byk talarn madenden karlp tanmas, kullanlan inaat makinelerinin gelimiliinin gstergesidir. (Cilt 2, s.540) - Antik Msr'da bytele saylabilen dokumalardaki ipliklerin incelii, bugn makine ile dokunan ipek kumalar ayarndadr. (Cilt 2, s.548) - Msr piramitlerinin inasyla ilgi srlar bugnk bilgiyle bile zlemedi. (Cilt 2, s.550) Harun Yahya, hayal bile edemeyeceimiz apta yksek kltre sahip bu topluluklarn neden ta yaptlardan baka bir iz brakmadklar sorusuna ise u yant vermektedir:
Belki de son derece konforlu konaklarda oturan, bakml baheleri olan, iyi hastanelerde tedavi olma imkanna sahip, ticari faaliyetlerde bulunan, sanata, edebiyata n e m veren, geni bir kltr birikimine sahip bu topluluktan geriye sadece bu ta yapt kalmtr. (Cilt 2, s.536)

Yazk!

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 6 3

Sonu
Bu bir mizah yazs deil. Benim yle bir yeteneim yok. Yaptm ey sadece Harun Yahya'nn Yaratl Adas'ndan blmler aktarmak, Bu Atlas, grld gibi yeteri kadar mizah unsuru barndryor. Peki, btn bunlar neden yazdk? Birincisi, Atlas' okumayan sadece fotoraflarna bakan bazlar evrim kuramna kar gl bir yant verildiini sanabilir. Hologram kapaklar, kue ktlar, renkli fotoraflar bazlarnn gzlerini kamatrabilir. Bylece ortaya atlan iddialarn nitelii gzden kaabilir. Gzleri kamaanlar uyandrmak istedik. kincisi, bilimden uzaklamann ve evrim dncesini reddetmenin insan nerelere gtrebileceini gstermek istedik. Sa olsun, Harun Yahya bu konuda bol malzeme veriyor. ncs ve en nemlisi uyarmak istedik. Baka koullarda byle bir Atlas'a glnp geilebilirdi. Ama lkemizdeki baz makamlar igal edenler ve baz makamlara aday olanlar gz nne alndnda, sadece glp geemiyoruz. ok daha gl ve kkl bir Aydnlanma atana ihtiyacmz var,

2 6 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

DDA: "Hak din" tarihin ilk gnnden beri vardr YANIT: Vahim bir iddia!
"nsanln daha eski alarda ilkel yani, oktanrl ve kahilesel dinlere inand, tek Allaha inanmann sonradan ortaya kt iddiasnn dayana yoktur.'Hak din' tarihin ilk gnnden beri vardr."
(Harun Yahya, Yaratl Atlas 2, s.578)

Dr. Sibel zbudun


Hacettepe rv. Antropoloji Blm

"Bo bir kafa eytann alma odasdr * (S Smiles) "Tanr Fikrinin Kkeni"... Bir rahip - antropolog olan Peder Wilhelm Schmidt'in, 1912'de yaymlanan kitabnn ad buydu. Peder Schmidt bu kitabnda, kimi nanslarla ayrlmakla birlikte tpk nceli, Anglo - Alman filolog Max Mller gibi "dejenerasyonist" grleri savunuyor, yani "ilk" insanlarn mulak da olsa "tektanrc" fikirlere sahip olduunu, bunlarn daha sonra "dejenerasyonca, yani bozulmaya urayarak pagan oktanrcla, putperestlie, animistik / totemistik inanlara vb. dntn dnyordu. Nanslar dedik: Max Mller'e gre "ilksel" tektanrclk "henoteistik", yani baka Tanrlarn varlm reddetmeyen bir inant. Gerek Peder Schmidt, gerekse Max Mller, Tylor, Frazer, Robertson - Smith gibi adalar antropologlarn, animistik ve/ veya totemistik inanlardan oktanrcha, buradan da tektanr-

BLMN

SAFSATAYA

YANITI

265

cla doru bir gidiat varsayar "evrimsel" fikirlerine kar ne srmekteydiler, "ilksel tek tanrclk" savlarn... Sonra, insanlk tarihinin fosil kaytlar ayrntlandka bu tartmalar terk edildi. Homo sapiens sapiens'in zihinsel dnyasna nfuz etmek, geride brakt resimler, heykeller vb. nedeniyle belki bir lde mmknd; ama ya nce onlar nceleyenler? Yz binlerce yl nce yaam NeandartheVler hangi drtlerle llerini gmmeye karar vermilerdi? Milyonlarca yl ncesinin H. Ergastefltri atein etrafnda toplandklarnda akllarndan neler geiriyorlard? Bunlar nasl bilinebilirdi? joseph Campbell, "Homo erecius'larm gne bir ayinle balayp balamadklarn bilme olanamz yok," der fee Mitoloji'sinde. Sosyal bilimler, bu yargy genellikle benimsemitir; ve 19. yzyln son eyreinde balayp 20. yzyln ilk on yllarna uzanan "dinin ve / veya Tanr inannn kkeni" tartmasna bylelikle nokta konulmutur. Din konusunda alan sosyal bilimciler asndan artk sorun(lar) bakadr; nsanlarn dinsel simgeler araclyla evrelerine nasl bir dzen dayattklar; dinsel inanlarn ekolojik balam; dinsel dncelerin farkl toplum katmanlarmca farkl yorumlam tarzlar; din - siyaset ilikileri; vb. vb....

man bilim olarak sunma abas


Harun Yahya, nam - dier, Adnan (Oktar) Hoca, nedendir bilinmez, evrime takt akln. stelik, anladm kadaryla bunu islam'dan ziyade ABD'li fundamentalist Christian Science Monitor dergisi evresinde toplanan Hristiyan bilimcilerin argman ve olanaklarna dayanarak yapyor. Tarz tan: Evrim kuramnn insanl maneviyattan uzaklatrmak iin tasarlanm Yahudi - Siyonist - Komnist (?!!!) komplonun rn olduunu kantlayarak, Eski Ahit'in Adem ~ Havva inancasna (evet, evet, Adem - Havva yks, Kutsal Kitap'm ilk blmn oluturan ve Yahudilikle balantl Eski Ahit'te formle edilir. Kuran'da ise, sadece mulak gndermeler vardr bu anlatya 1) geerlik kazandrmak. Bu amala hazrlanm lks baskl, yksek maliyetli on binlerce "pseudo" (dzmece) "bilimsel" kitabn yurtii ve dnda niversitelere, bilim kurulularna gnderildii, sokaklarda cretsiz datld biliniyor. Adnan Hoca, anlalan bir adm daha atm. (Hristiyan bilimcilerin yardmyla) evrim kuramn "hallettikten" sonra, kltr

2 6 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bilimcilerin nicedir terk ettikleri bir soruna daha el atarak, ilk insanlarn ileri srld gibi ilahlara, putlara vb. deil; Allah'a inandn ne srmekte... Tabii yine (pseudo - ) "bilimsel" bir sz bulamacyla. Bundan sonraki adm ise, ilk insanlarn "Mslman" olduklarn ne srmek olmal... "Kalu bela"dan beri mmin, hatta Mslman olma inanc, hi kukusuz ki Mslman inancasyla tutarl, ama ad stnde, bu bir "inan"; yani bilgi deil, bilim hi deil... Dolaysyla ampirik (hatta mantksal) olarak dorulanabilirlikten yoksun... Kiiler hi kuku yok ki, dilediklerine inanabilirler; hele ki u postmodern dnyada, nelere inanlmyor, ki: UFOlara, Google'm Tanr olduuna, reenkarnasyona, Anatanra'ya, Atlantis sylencelerine, byye, cinlere - perilere, eytana, serbest piyasaya... Sorun, Hristiyan bilimcilerin ve onlarn akirdi Adnan Oktar'n, serbest nazm derlenmi eklektik bir "iman" "bilim" olarak sunmaya kalkmasnda, bir baka deyile iman "pseudo - bilimsel" bir dile brndrmesinde... Bunun ad, dpedz "arlatanlk" tr. Mrekkep yalam, niversite rahle - i tedrisinden gemi pek ok akl - evvelin bu arlatanl sorgusuz sualsiz benimsemesi de cabas. arlatanlk, bilimin dilini "bozma" teebbsdr. Arzdir: Bilim tarihi nice arlatanlklara sahne olmutur; hl da oluyor... Tabii, arlatanln "din" adna yaplmas olay kukusuz ki vahimletiriyor... artc gelebilir, ama, daha ok da din asndan. Bilim ile din her zaman farkl mantklara dayanagelmilerdir. Din imana, bilim (bata kendinden olmak zere her eyden) kukuya dayanr. mann nesnesini kantlamaya, kendini izaha gereksinimi yoktur; bir sreten ok bir "hP'dir o. ounluk kendi ierisine kapal, btnlemi, tutunumlu bir yetkinlik tasarm. nsanlara huzur verebilir; motive edebilir; ahlaksal bir model oluturabilir; vd. vd.; ama kendini asla sorgulatnaz. Bilim ise ancak kendini rterek geliebilen bir sretir. (Bu nedenle bilim tarihinde paradigma deiikliklerine ska tank oluruz.) Akim rn olduunun bilincinde olduu iin "kutsallar, "dokunulmazlk"lan yoktur. Son kertesine dek profan'dr. Dolaysyla din ile bilim birbirlerinin dillerini (ya da mantklarn) kullanmaya kalktnda, kendilerine zarar vermekten baka bir ey yapamazlar. Bir baka deyile, evrenin bir stn akl / varlk tarafndan yaratlm olduuna, insanlarn grevlerinin

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 6 7

de sonsuza dek ona hizmet olduuna, vb. inanabilirsiniz; bu nihayetinde doann erekselletirilmesinin / insaniletirilmesinin, bir baka deyile, insana zg unsurlarn (akl, yaratclk vb.) doaya yanstlmasnn bir rneidir. Ama btn bunlar bilimsel (diyelim ki matematik, ampirik, mantksal ya da herhangi bir yoldan) "kantlamaya" kalkmak, imannza ilikin kukularnz aa kartr yalnzca... Adnan Oktar'm drtleri konusunda bir "fikir sahibi deilim". Ama "esin kayna" Hristiyan bilimcilerin moderniteyle modernite terimleri erevesinde hesaplamaya merakl bir gelenein rnleri olduu kesin. Paleoantropoloji, fosilbilim, jeoloji, genetik, kltrel incelemeler vb.ndeki gelimeleri "ak" yakalamak amacyla yakndan izleyip bulgularn usanmak bilmez bir "yaptakla" (Lvi - Strauss buna bricolage derdi) tabi tutuyorlar. Seklarizmin hegemonyasna kar, onun terimleriyle savama teslimiyeti. "man koruma" adna, imann dilinden vazgei... Kendi terimlerinden kuku duyan bir dogma... Ve kuku, genellikle bilim adna iyi bir balangtr...

2 6 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Evrim hl sryorsa, neden ortaya yeni trler akmyor? / Trler aras ara gei formlar yok / Kambriyen patlamas yaratl doruluyor / nsan gibi mkemmel ve karmak yaplar, ancak ilahi bir g tarafndan tasarlanabilir

Yaratllarn bu iddialarna ksa yantlar*


Bugn bilimdeki btn bulgular canl trlerinin evrilerek gelitiklerini, doada srekli bir deiim ve dnm olduunu, evrim olgusunu kantlyor. Buna ramen yaratllarn ve akll tasarmclarn evrim ve bilim kart youn propagandalar byk mali destekler eliinde devam ediyor. Bilimsel dnceden uzak braklm baz insanlar etkileyebiliyorlar. Bu nedenle bir kez daha yant verelim: Yeni canl trleri olumuyor mu? Ara yaam formlar yok mu? Kambriyen patlamas neyi kantlyor? Canllarn ve insann biyolojik yaps, ancak bir ilahi g tarafndan tasarlanacak denli mkemmel mi?..

Dr. Kenan Ate


Sabanc nv. Mhendislik ve Doa Bilimleri Fak. Biyoloji Bilimleri ve Biyomhendislik Program, Molekler Hcre Biyologu

Yaratllar ve onlarn gnmzdeki modern versiyonlar olan akll tasarmclar, evrim kuramn ve kuram savunanlar mat etmek iin pek ok taktik ve yntem uyguluyor. Bu yn* Kenan Ae'in okuyacanz makalesi, Bilim ve Gelecek dergisinin 32. saysnda (Ekim 2006, s. s.8-15) yaymlanmtr.

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 6 9

temlerinin bata gelenlerinden biri, Gbelsvari yalan propaganda, kuku yaratma ve olmayan bir eyi defalarca tekrarlayarak inandrma teknii. Yaratl ve akll tasarmclarn istisnasz btn kitap ve yazlarnn neredeyse hemen her sayfasnda ilenen, bktrtrcasma yinelenen bir iddia var: "Evrim teorisi kt", "Bilim evrimi reddetti", "Bilim adamlar artk Darwin'in evrim kuramn savunmuyor" ... Bu iddialar o kadar tekrar ediliyor ki, konudan haberdar olmayan, bilimdeki gelimeleri izlemeyen insanlarn bir ksmnn bu yalanlara bir biimde de olsa inandklar ya da en azndan "Acaba m?" dedikleri oluyor. Oysa bu iddia tmyle yalan. Evrim kuranmn bilim evrelerinde taraftar yitirdiine ilikin tek bir kant yok. "Evrim kuramnn kmesi", ya da "bilimin evrimi reddetmesi" veya "yanlln ortaya koymas" bir yana, zellikle son 40-50 yldr jeoloji ve paleontolojiden zooloji ve antropolojiye, molekler biyolojiden genetie bilimin deiik alanlarnda ortaya kan yeni bulgu ve bilgiler, kuram artk hibir kukuya yer brakmayacak lde dorulad. Bugn evrim kuramna gnderme yapmayan tek bir biyoloji kitab ya da dergisi yoktur, u veya bu biimde evrimi ileyen on binlerce akademik bilim makalesi varken, yaratl ya da akll tasarm konu alan hemen hi bilimsel makale bulamazsnz. Biyoloji ve tp alannda bilimsel makaleleri tarayan aratrma motoru PubMed'de, ksa bir aratrma yapldnda, evrimle ilgili 177 bin 871 makale kyor. Oysa evrimi karalayan makale hemen hi yok. ABD Washington niversitesi'nden George W. Gilchrist 2002 ylnda binlerce makaleyi tarayarak akll tasarm ya da yaratl kuramna gnderme yapan makaleleri saptamaya alt. Ancak, tek bir makale bile bulamad. Ksacas, evrim kuram bugn deil kmek, tam tersine ok daha glenmitir. Bu glenmeyi de kuram reddettii iddia edilen bilim salamtr. Bilim insanlarnn Darwin'i ve evrim kuramn reddetmesi konusuna gelince: ddialarn tam aksine, bilim insanlar bugn tarihte hi olmad lde evrim kuramndan yana tavr koyuyor. Bunu birka rakamla somutlayalm: ABD'de yaymlanan Newsweek dergisi, bundan 20 yl nce, 29 Haziran 1987 tarihli saysnda, ABD'de yerbilimleri ve yaam-biyolojik bilimleri alannda alan bilim insanlarnn 480.000'inin evrim kuramn savunduunu, yaratl teoriyi savunanlarn saysnn ise sadece 700 olduunu belirtiyordu. Oran yaklak 700 kiiye bir kii idi. Bugn rakamlar milyonlarla ifade ediliyor.

2 7 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Ekim 2006'da Avustralya'da srdrlen bir imza kampanyasnn sonular akland. Evrim kuramnn yan sra akll tasarmc tezlerin de okullarda okutulma abalarna kar alan kampanyada, akll tasarmn bilim olmad ve bu yzden de okullarda bilim derslerinde oku tutamayacan ifade eden imza metnini 70.000 bilim insan ve bilim, biyoloji, fen bilgisi retmeni imzalad. ABD'de durum bundan geri deil. Eyll 2006'da, Nobel dl sahibi 38 bilim insan evrim kuramndan yana olduklarn aklayan bir deklarasyon yaymlad. Tek tek ok sayda niversitenin yam sra, 2006 ubat aynda, bnyesinde 10 milyondan fazla, bilim, teknoloji ve eitim alannda alan bilim insan, akademisyen, retim yesi, retmen, mhendis, doktor, aratrmac ve teknisyeni barndran 70'den fazla kurum, sendika, birlik, bilim topluluu, oda vb. evrim kuramn savunan bir bildiri yaymlad. Burada bunlarn isimlerim tek tek veremiyoruz. steyen bu listeye internetten eriebilir. Yine, 21 Haziran 2006'da, dnyadaki 92 ayr lkenin bilim akademilerinin yesi olduu Akademileraras Panel (Interacademy Panel - IAP) evrim kuramn savunan bir bildiri yaymlad. Bildiriyi, aralarnda Trkiye Bilimler Akademisi'nin (TBA) de bulunduu 67 bilimler akademisi imzalad. Buna karlk, akll tasarmclarn merkezi durumunda olan ABD Seattle'daki "Discovery Enstits "nn, 2001'de dnya apnda imzaya at ve kampanyas hl devam eden "Darwin'e Muhalefet" balk ve konulu metne, aradan 5 yl gemesine ramen bugne dek -kendi aklamalarna gre- sadece 500 akademisyen imza verdi. Buna ramen, yaratllar hl "Bilim evrimi reddetti" demeyi srdryor. Durum bylesine akken yaratllarm neden hl srarla, "Evrim kuram kt", "Bilim evrimi reddetti" demeye devam ettikleri sorusu akla gelebilir doal olarak. Sorunun yantn biraz eskiye gidip arayalm. Yaratllar 1970'de ABD'de "Yaratl Aratrma Enstits" (ICR) adl bir enstit kurdu. Alan gl kampanyalar sonucu "Yaratl Aratrma Enstits"ne byk paralar topland, pek ok yerden enstitye adeta para akt. Evrim kuramm bilimsel yollardan rtecek, Tanrnn varlm bilimin kavramlaryla kantlayacak yazarlara byk paralar verilecei duyuruldu. Paralar gelince kitaplar, makaleler de geldi. Sonunda kendisini

BLMN

SAFSATAYA

YANITI

271

"yaratl bilimi" diye adlandran "hareket" dodu. ABD'deki muhafazakr hareket tarafndan yakndan desteklenip, stelik de byk paralar aktarlnca ok sayda kitap, makale, videokaset ve dier propaganda materyalleri hazrladlar. Kendilerine "yaratl bilimi" adn verip bilimi kendilerinden ibaret saynca; ayrca evrim kuramn kendilerince mahkm ettiklerim sannca, bunu "Bilim evrim kuramn reddetti" olarak lanse ettiler. Aslnda burada kastettikleri bilim kendilerinin "yaratl bilimi "dir. Bu propaganda yntemini daha zenginletirerek bugn de srdryorlar. O gnden beri, srekli "Bilim evrim kuramn reddetti", "Evrim kuram kt" deyip duruyorlar.

Sorular, sorular, sorular...


Yaratl ve akll tasarmclarn bir dier yntemi de srekli soru sormak. Akllarnca evrim kuram ve savunucularn keye sktrmak ya da sktrm gibi grnmek iin durmakszn Sokratesvari sorular soruyorlar. Kitaplarnn bazlarnn isimleri bile soru zerine: "50 Soruda Evrim Teorisinin k", "20 Soruda Evrim Teorisinin k", ya da u kadar soru u kadar cevap; falan kiiye sorular, filan kiiye cevaplar, Byle yapmalarnn kukusuz bir nedeni var. Bir kere, sorularla, sokaktaki ortalama insann gznde, sorgulayc olduklar iin stnl ele geirmi, gndemi elinde tutan taraf olarak grnyorlar. Dier yandan da, bu sorularla gerekten de gndemi kendileri belirlemi ve daha da tesi, kendilerine soru sorulmasn nlemi oluyorlar, Bu yzden sorularnn ard arkas gelmiyor. Sormaktaki amalan yant almak, ya da gerei veya bilgiyi aramak ve bulmak deil; soru soran taraf olmu olmak, kayk dvne dntrdkleri mnazarada kar taraf mat etmek ya da etmi grnmektir. Ksacas zm yemeye deil, bacy dvmeye alyorlar. Kimileri binlerce yl nce sorulmu olan bugnk sorularn yantlarm bilim bugne dek defalarca verdi; dorudan kant olanlarn kant ve bulgularm gsterdi; henz dorudan kant olmayanlarysa ya aklad ya da o gn bilindii kadaryla aklamaya alt. Eksik kalan yantlar da bilimin elde ettii bulgular kendiliinden yantlam oldu. Bu yzden ayn yantlar bugn bir kez daha vermenin bilim ve tartmann yarar asndan bir anlam ve nemi yoktur. Ancak, yaratl ve akll tasarmclar bilim dnyasnda hibir g ve etkiye sahip deilken, konudan

2 7 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ve bilimdeki gelimelerden habersiz sokaktaki insanlar arasnda belli bir etki ve inandrcla sahipler. Bu yzden, bu evrim kartlarnn ama ve taktikleri bylesine belirgin ve sorularnn yantlanmas bilim asndan bylesine anlamsz olmasna karn, biz burada yine de, onlarn s sularna girme pahasna, en azmdan, bilimde bu konudaki yeni gelimelerden okuru haberdar etmek ve geni ynlarn iine drlmeye alldklar yanlsamadan kurtarlmalarna yardm etmek iin en srarl sorularndan birkan yantlayacaz.

Yeni trler
Yaratl ve akll tasarmclarn en srarl sorularndan birisi gnmzde yei trlerin olup olmad sorusudur. Hi kimsenin yeni oluan bir tr gremediini sylerler. Evrim kartlar, eer kuram doruysa evrim hl sryor ve bu yzden gnmzde de yeni trler ortaya kyor olmal dedikten sonra, yleyse bu yeni trler nerede diye sorarlar. Soru dardan bakldnda olduka masum ve mantkl bir soru gibi grnyor. Oysa yle deil. nk evrim kuram ve bu kuram savunanlar hibir zaman evrimin ok ksa zaman aralklarnda ortaya ktn sylemedi. Kurama gre, bir trn baka trlere evrilmesi, yeni trlerin ortaya kmas iin ok uzun yllar gemesi, ok fazla sayda kuak yetimesi gerekir. Yeni trler, bir anda ya da be veya onlarca, yzlerce ylda deil, binlerce ve hatta baz trlerde yz binlerce yllk bir srete; ou trde binlerce, yz binlerce kuaktan sonra ortaya kar. Bylesine uzun zaman dilimleri sz konusu olduundan yeni tr oluumunu biyolojik evrim asndan ok ksa bir an saylabilecek gnmzde gzlerimizle grmemiz neredeyse olanakszdr. nk yaam sremiz uzun bir zaman dilimi gerektiren canllarn evrimini ayrntl gremeyecek kadar ksadr. Buna ramen evrimleme hzlar yine de trden tre deikenlik gsterir. Canl trlerinin yaam sreleri birbirlerinden ok farkldr. Bu sreye bal olarak oalma hzlar, yani bir kuaktan yeni bir kuan olumas iin gemesi gereken zaman dilimi de deikenlik gsterir. rnein farenin mr yaklak 2 yl kadarken, kedinin 14-15 yl, maymunun 40, insann 70-80, kaplumbaann 150, baz balina trlerininse 200 yl kadardr. Bu deiik yaam sreleri onlardan yeni kuaklar oluma srelerini de etkiler. Yine rnein yeni doan bir farenin erikin hale gelip

BLMN SAFSATAYA YANITI 2 7 3

yavru dourmas iin 4-5 aylk bir sre yeterken, yani fareler her 4-5 ayda bir oalabilirken, bu sre meyvesineinde birka hafta, insanda ortalama 20 yl, bakterideyse sadece 20 dakikadr. Bu nedenle, deiik canllarda yeni trlerin ortaya kma hzlar da deiir. Memelilerle kyaslandnda olduka basit yaam formlar saylabilecek bakteri ve virs gibi trlerde ayn sre iinde ok daha fazla sayda yeni kuak olutuundan evrim geirme hz da fazla olur. Buradan yola karak, yeni trlerin oluumu, gnmzde, gelikin canllarda olmasa da, byle basit organizmalarda gzlenebilir. Nitekim gzlendi de. Son 15-20 ylda, ADS hastalna yol aan HIV virs zerinde ok sayda aratrma yapld. Molekler biyolojideki gelimeler ve son yllarda gelitirilen yeni teknikler bu virsn adeta her eyini renmemizi salad. Bugn, virsn ilk douundan u andaki durumuna, akrabalarndan getii yol ve yapt btn yolculuklara dek hemen her eyi biliniyor. Bu almalar artk ok aleni ve bir o kadar da artc biimde gsterdi ki; HIV virs son 60-70 yllk dnem iinde evrim geirdi ve bir trden iki ayr tr olutu. nce bir tane olan HIV virsnn bugn artk iki ayr tr haline geldii kantlanm durumda. HIV virs ilk olarak 1981 ylnda, bir zatrree eidinde grlen artla dikkat ekti. Virs ve yol at hastalk ksa zamanda tespit edilip, virse kar deiik ilalar gelitirildi. Her yeni ila ve yaam biimi deiikliinde virs biraz daha deiti ve sonunda bugn iki farkl tr olup kt. HIV virs eitlerinden bugn toplanan rnekler 10 ve 20 yl nceki rneklerle karlatrlnca ok byk farkllklar bulundu. Genlerinin incelenmesi sonucunda bugn HIV-1 ve HIV-2 diye iki farkl eit olduu grlyor. Bu her iki eidin farkl altgruplar bulunuyor. Batda grlen ve ilk yllarda ecinseller arasnda hzl artla dikkat eken eit HIV-1 iken, Afrika'da bugn milyonlarca kiiyi etkilemi durumda olan HIV-2. HIV-1 iki ana gruba ayrlr. Birinci grup artk hemen her yerde grlr, oysa ikinci grup sadece Kamerun, Gabon ve Ekvador Ginesi'nde etkinlik gsterir, ilk grubun da (HIV-1) 10 altgrubu vardr ve HIV-1 A, HIV-1B ... diye adlandrlr. HIV-2'nin de byle altgruplar vardr. Yaplan epidemiyolojik almalar HIV-1'in yaylmaya balamasnn 1940'lara gittiini gsteriyor. HlV-2'mn yaylmas da ayn dnemlere denk geliyor. Biyoloji, trleri birbirlerinden ayrmak iin olduka etkili

2 7 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bir kstas kullanr. ki canl eer birleip dllenebiliyor ve bu birlemeden yeni yavru ya da canllar reyebiliyorsa o iki canl ne kadar farkl grnrlerse grnsn, ayn trdr. Birbirleriyle birleip reyemeyenlerse, ne kadar benzerlik tarlarsa tasn, ayr trlerdir. nk dllenme srasnda anneyle babann genetik yaplar birleir ve karp harmanlanr. Farkl trlerde bu harmanlanma olmaz. Konu teknik olduundan aynntya girmeyeceiz. Bugn H1V1 ve HIV-2 kendi altgruplaryla birleebilirlerken, birbirleriyle birleemiyorlar. Ayrca her iki lilV eidi ve bunlarn tek tek altgruplar zerinde yaplan genetik almalar, H1V-1 ve HlV-2'nin genetik yaplarnn birbirinden ok farkl olduunu gsteriyor. Bu iki trn altgruplaryla aralarndaki genetik farkllk ise az. Sonu olarak, yaplan almalar, H1V-1 ve HIV-2'nin son 6070 ylda ayn ortak atadan ortaya karak evrimletiini ve bugn artk 2 ayr tr haline geldiklerini kesin biimde kantlyor. Virs veya fare, balina ya da insan, sonuta biyoloji asndan hepsi de canldr. Ne kadar kk ve farkl olursa olsun HIV virs de canldr. Eer virs evrim geirebiliyor ve bir trden iki ayr tr ortaya kyorsa, gayet ak ki, teki canllar da evrim geirebilir. stelik tek rnek virsler de deil. Yzyl nce ilk kez Amerika ktasna gtrlp ABD topraklarnda doaya salverilen serelerin yeni doa koullarnda, sadece yzyl iinde nasl deitikleri grlmeye deerdir. Kuzeydeki souk blgelere yerleen sereler ksa bacakl hantal tipler olurken, gneyin scak blgelerindekiler daha uzun bacakl, zarif eitler olup ktlar. Yine, hepimizin gzleri nnde deiip duran evcil hayvanlar, kaniinden kangalna adet binlerce eidi bulunan apayr kpekler, ok farkl renk ve biimde gvercinler yapay da olsa canllarn farkl koullar altnda nasl da hzla gelitiklerini gsteriyor. Kck ss kpei kaniin atalarnn o vahi kurt olduunu bugn kim syleyebilir? Ama genetik kantlar bunun byle olduunu sylyor.

Ara yaam formlar - gei fosilleri


Hem klasik yaratllarm hem de daha farkl sylemler kullanan akll yaratllarm dier srarl sorularndan birisi de ara gei formlardr. Eer bir tr baka bir tre evrildiyse, bu iki tr arasnda bir gei olmal dedikten sonra, srarla bu gei form-

BLMN SAFSATAYA YANIT! 2 2 7 5

iarmn kantlarnn gsterilmesini istiyorlar. Ara gei formlar nerede diye srarla soruyorlar. Yz binler ya da milyonlarca yl nce yaadktan sonra soylar tkenip yaamdan ekilmi canllarn kantlarn bugn bulup gstermek zordur. nk canllar ldkten ksa zaman sonra doa tarafndan u yok edilirler". Bu yzden byle canllarn yaadklar ancak fosil denilen gnmze dek ulaabilmi kemik kalntlaryla belirlenebilir. Vcudun dier paralarna gre biraz ge de olsa, yine de, dier paralar gibi bu kemik kalntlar da ksa zamanda yok olurlar. Ancak ok uygun koullar olursa sz konusu kalntlar gnmze ulaabilir. Erikin bir insan vcudu, uygun koullarda, scak ve nemli bir ortamda hafta iinde tmyle ryp sadece kemiklerinden ibaret kalr. Kemiklerin ryp yitmesi biraz daha zaman alr. Koullar uygunsa, birka yl sonra, geride kemiklerden de pek bir ey kalmaz. Bu durum insan ya da baka herhangi bir canl tr, btn organik varlklar iin geerlidir. Kukusuz, bu "yok olu" srecinin ayrntlar ve sresi iklim koullarna ve cesedin nerede saklanm olduuna gre deiir. Bu nedenle, milyonlarca yl ncesinde yaam canllarn kalntlarnn gnmze dek ulamas ok zordur. Ancak yine de, yer yer, buzullar, kayalar, derin tabakalar arasnda skp kalm ve bu yzden de bozulup rmeye uramadan gnmze dek korunabilmi, ya da ksmen korunabilmi baz fosiller bulunabiliyor. Ayrca, gei aamalar her zaman ksa srer. Bu durum toplumda da byledir, doada da. Bir durumdan baka bir duruma gei ksa sre iinde gerekleir, sonra yine denge salanr. Dengenin yeniden bozulmasn gerektiren yeni bir durum ortaya kana dek bu kararl denge durumu fazla bozulmadan varln uzun sre devam ettirir. Trlerin evriminde de ayn durum sz konusudur. Zaten az bulunan fosiller iinde ara yaam ya da gei formlarnn fosil kaytlarn bulmak bu yzden daha da zordur. Buna ramen, sz edilen bu gei formlarnn fosil kalntlar hi az olmayan sayda bulunabilmi tir. Evrim kardan her ne kadar yok deseler de byle pek ok fosil kant var, En son ve en etkili olan, Nisan 2006'da Kanada'nm kuzeyindeki buzullar arasnda bulundu. Canllarn sudan karaya getiklerini gsteren, balkla drt ayakl srngenler arasnda yer alan, balk-srungen karm bir tr olan Tiktaalik roseae yaplan lmlere gre gnmzden 375 milyon yl nce yaam. Fosilin ayrntlar 6

2 7 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Nisan 2006 tarihli Nature dergisinde uzun uzun anlatlyor. Ama, Tiktaalik roseae ara gei fosillerinin ilk rnei deil. Bugne dek buna benzer hi de az olmayan sayda ara fosil elde edildi. Bu ara gei formlarnn bazlarn sralayalm. Balktan hem su hem karada yaayan amfibyenlere geii gsteren ara formlar: Tiktaalik roseae, Osteolepis, Eusthenopteron, Panderichthys, Elginerpeton, Obruchevichthys, Hynerpeton, Tulerpeton, Acanthostega, Ichthyostega, Pederpes finneyae ve Eryops; amfibyenlerden ilk srngenlere gei aamasn gsteren: Proterogytinus, Limnoscelis, Tseajaia, Solenodonsaums, Hylonomus ve Paleothyris; drt ayakl srngenlerden memelilere geii gsteren: Protoclepsydrops, Clepsydrops, Dimetrodon ve Procynosuchus; iki ayakl srngenlerden kulara geildiini gsteren: Compsognathus, Protoavis. Pedopenna, Archoptryx; Changchengornis, Confuciusornis ve Ichthyornis... "Yryen balina" da denilen Ambulocetus'u, ilk at trlerini, insan-primat ortak atadan insana geii gsteren ok sayda ara gei trlerinin fosillerini, Ardipithecus, Australopithecus, Homo habilis, Homo erectus'v. ve daha dier pek ok ara form fosillerini saymay gereksiz buluyoruz. Evrim kartlar, kendilerine ne kadar ara form gsterilirse gsterilsin kabul etmiyor. Tysz kular, tyl, gagal srngenler, drt ayakl balklar, insan maymun karm canllarn kalntlar onlara gre kant deildir. "Onlar ara gei formu deil, ylece yaratlm, farkl trlerdir" deyip kyorlar. Ayni tavr bugn Tiktaalik roseae iin de gsteriyorlar, onu da ara form olarak kabul etmiyorlar.

Bir dier konu da Kambriyen patlamas. Btn fosil kaytlar, canl trlerinin, ok uzun bir sessizlik dneminden sonra, Kambriyen Dnemi denilen ve jeolojik zaman asndan fazla uzun saylmayan 542 - 488 milyon yl ncesi aras dnemi kapsayan 60 milyon yllk bir zaman diliminin, zellikle de gnmzden 542 ile 530 milyon yl ncesine denk gelen blmnde, ani bir srama ya da patlama yaparak eitlendiini; daha nceleri ok uzun sre boyunca dnyada tekhcreliler hkimken tam da bu srada birden ok sayda okhcreli farkl trn ortaya ktn gsteriyor. Buradan yola karak, evrim kart yaratl ve akll tasarmclar, "Eer evrim doruysa deiik canl trleri Kambriyen Dnemi'nden nce de olmalyd" diyerek, Kambriyen D-

BLMN SAFSATAYA YANIT! 2 77

nemi'nin evrim kuramm deil, canllarn tmnn bir kerede yaratldklarn anlatan yaratl doruladn dile getiriyorlar. Buradan da canllarn Kambriyen Dnemi denilen dnemde yaratlm olduunu ima ediyorlar. Ama kendi hazrladklar tuzaa yine kendileri dyor. Evrimi yanllamak iin kullandklar Kambriyen patlamas evrim kuramn deil, asl onlarn tezlerini rtyor. nk yaam, ima ettikleri gibi, Kambriyen Dnemi'nde balam olsayd o dnemden nce hibir canlnn olmamas gerekirdi. Oysa Kambriyen Dnemi'nin ok ama ok uzun yllar ncesinde bile yaam, ok basit de olsa baz canl trlerinin fosil kantlar bulunuyor. Yaam daha ncesinde balam -ki kantlar bunu gsteriyor- ve onlarn iddia ettikleri gibi btn canllar bugnk halleriyle ayr ayr ve bir anda yaratlmlarsa Kambriyen Dnemi gibi bir dnemin olmamas gerekir. Dahas, canllarn ani patlama yaparak ksa sre iinde byk eitlilik gsterdikleri byle bir deil, ayr dnem bulunuyor. Trlerin Kkeninin yaymlanmasndan bir yl sonra, 1860'da ngiliz jeolog John Phillips, bulduu fosil kaytlarn inceleyerek, her biri ani yok olu ve aamal trmanlarla izlenen doruk noktas belirlemiti. Phillips'in kendi isimlendirmesine gre bunlar, Paleozoik (eski yaam ya da balk a), Mezozoik (orta yaam ya da srngenler a) ve Kaneokoik Dnem (yeni yaam ya da memeliler a) idi. Bugnk modern jeoloji bilimi de, buna benzer nemli dnem tespit ediyor. Bunlar, yaklak 500 milyon yl ncesine denk gelen Kambriyen Dnemi, 400 ile 200 milyon yl nce aras Orta ve Ge Paleozik Dnem ve trlerin daha nce hi olmad lde zengin bir eitlilik gsterdikleri yakn dnemdir. Canllarn uzun sre bir bekleme ya da evrimsel deiiklikleri biriktirme evresinden sonra belli dnemlerde ani sramalar gstererek nasl olup da adeta bir anda eitlendikleri sorusunun yantn evrim kuramn savunanlar deil, tam tersine buna kar kanlar vermelidir. Eer canllar ilahi bir kudret yaratt ya da onlarn deyimiyle stn bir zek tasarlad ise, nasl oldu da belli dnemlerde byle sapmalara izin verdi? Sorunun yant aslnda aktr. Doann her durumunda byle ani sramalar olur. Deiiklikler dz bir izgi izlemek yerine uzun bekleyi ya da denge sonras birden beliren ani sramalarla gerekleir. Bu diyalektik yasa, fizikten kimyaya, biyolojiden tarihe, insan toplumlarndan epidemiyolojik salgnlara dek do-

2 7 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

adaki her durumda kendini gsterir. Bata biyolojik yaam olmak zere doadaki btn gelime ve deimeler bu diyalektik yasalar dorultusunda iler. Kambriyen patlamas, diyalektiin bu yasasnn canllarn evrimini de ynlendirdiini gsteriyor. Bu durum stelik yeni bir ey deil. Canllarn evrimini aklayan yalnzca Darwin'in evrim kuram deildir. Darwin'in kuramnn aklamakta zorland baz yanlar aklamaya alan baka kuramlar da vardr. Bunlardan biri de, aslnda tam da burada anlattmz diyalektik yasay ifade etmeye alan ABD'li bilim insanlar Harvardl nl evrim savunucusu Prof. Stephen Jay Gould ile Dr. Niles Eldredge'in 1972'de ortaya attklar "Punctuated Equilibrium" (Kesintili Denge) kuramdr. Bu kurama gre, canllarn evrimi dz, lineer bir izgi izlemez. Evrimsel deiikliklerin hi ya da ok az olduu uzun denge dnemleri vardr. Evrimdeki deiiklikler, bu uzun denge dnemlerini kesen ani sramalarla gerekleir ve sonra yine yeni bir denge durumu oluur. Bu denge, yeni bir kesinti ya da sramaya dek srer. Yukarda rneklerim verdiimiz gibi, jeoloji ve paleontolojideki kantlar, biyolojik evrimde gerekten de byle uzun denge dnemleri ve bu dnemleri kesintiye uratan ani sraylar olduunu gsteriyor. Dnyann jeolojik evrimi ve fosil kaytlarna bakldnda, canllarn Kambriyen Dneminde patlama yapmasnn hi de tesadfi olmadn gzlyoruz. Yaplan lmlere gre, dnya gnmzden yaklak 4,6 milyar yl (4 milyar 570 milyon yl) nce olutu. Sre iinde souyarak zaman iinde yava yava bugnk halini ald. Balarda uzun sre yaam olmad. lk canllar gnmzden 3,5-3,9 milyar yl nceki bir dnemde ortaya kt, ilk canl trleri, tekhcreli ekirdeksiz prokaryotlar, muhtemelen de bakterilerdi. Bulunan en eski prokaryot fosili, bu anlamda da en yal canl 3,5 milyar yandadr, Tekhcreli canl trleri hzla eitlense de, yine de Kambriyen Demi'ne dek dnyaya egemen olan bu tekhcrelilerdi. te yandan jeolojik aratrmalarn gsterdiine gre, dnyadaki kara paralar ile deniz ve okyanuslar bugnk durumunda deillerdi. Yeryz tarihinde karalar uzun dnem bir arada, tek bir dev kta olarak bulundular. Bu dev kta birka kere paraland ve kopan paralar birbirinden uzaklat. Paralar daha sonra baka biimlerde yeniden birleti ve daha baka ktalar ve sonra

BLMN SAFSATAYA YANIT! 2 79

da yine dev bir tek kta meydana geldi. Yeryznn bugnk halini almas, yakn zamanlarda olutu. Bu ktalarn kutuplara yakn blgelerde bir araya geldii dnemlerde ok uzun yllar sren buzul alar olutu. yle ki, bu buzul dnemlerinden birinde buzullar ekvatorun 5 derece yaknma dek yaklat. Ksacas btn yeryz ok uzun sre buzullarla kaplyd. Dnya tarihinde byle belli bal drt ana buzul dnemi bulunuyor. Bu dnemlerden en zun olan Kambriyen Dnemi'nin ncesine rastlad ve yaklak i milyar yl srd. Kambriyen Dnemi'nin hemen ncesinde tek bir kta halinde birlemi ve buzullarla kaplanm olan karalar birbirlerinden ayrlp deiik yanlara dald. Yeni kta ve okyanuslar olutu. Buzullar eridi. Bu dnemde ok byk bir deiiklik daha oldu. Dnyada oksijen miktar ve younluu artt. Byk olaslkla, oksijen miktar ve younluundaki art ve uzun buzul dneminin sona erii uzun zamandr birikmi ve patlamak iin frsat kollayan evrimsel deiiklikleri tetikledi. ok sayda canl tr, jeolojik adan ksa bir an saylabilecek 10-15 milyon gibi ksa bir zaman diliminde ortaya kp hzla eitlendi. Benzer patlamalar daha sonra da oldu. O dnemlerin ncesinde de benzer koullar vard.

Mkemmellik
Yaratllarm ve onlarn gnmzdeki yeni versiyonlar olan akll tasarmclarn bugn aslmda bir tek tezleri var. Btn sylemleri bu temel teze dayanyor. Bu tezlerine gre, canllar, zellikle de insan, akl almaz bir mkemmellik ve olaanst bir karmak-kompleks yap sergilerler. Hcreden DNA'ya, savunma sisteminden beyne, atomun yapsndan gzlere, doadaki her yapda, her yerde byle olaanst bir ahenk, mkemmel bir ileyi ve hibir biimde, evrim dahil baka hibir g ya da mekanizma tarafndan oluturulamayacak lde karmak ama gelikin bir dzen vardr. Bylesine karmak ama gelikin bir yap mutasyonlarla, evrimsel deiiklerle oluturulamaz. Bu kadar mkemmel bir yap ancak doast ilahi bir g tarafndan yaratlm; imdiki akll tasarmclara gre de stn bir zek tarafndan tasarmlanm olmaldr. Baka trls mmkn deildir. Bu temel noktay somutlayan ana tezleri de akll tasarmc teorisyenlerden ABDli biyokmyac Michael Behe tarafndan ortaya atlan ve adna "indirgenemez mkemmelhk" ya da "indirgenemez karmaklk" denilen tezdir. Aslnda bu tez Michael

2 8 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Behe tarafndan deil, 250 yl nce, 1750 ylnda, Barbados'taki St. Lucy Papaz Griffith Hughes tarafndan, Barbados'un Doal Tarihi adl kitabnda ortaya atld. Behe'nin yapt sadece, bu eski tezi alp biraz ssledikten sonra yeni isim vererek piyasaya srmek oldu. Bu teze gre, canllardaki mkemmel dzen tam da olmas gereken biim ve ldedir; ne bir fazla, ne de bir eksiktir. Bu yapnn bir paras dahi eksik ya da bozuk olsa sz konusu mkemmel yap alamaz. Tezlerini kantlamak iin en fazla verdikleri rnek gzler ve kaml bakteriler olduu ii biz de burada bu iki rnekten yola kalm. Canl doas, zellikle de insan biyolojik yaps ve sreleri elbette ki gelikin ve yetkindir. Bu yap ve srelerde doadaki saysz etken ve koul i ie geip birbirini etkilediinden ayn zamanda, bir yerde olaanst denilebilecek lde karmak ve komplekstir. Ama mkemmel midir? Hayr, deildir. Sadece olmas gerektii biimdedir. Gelikin de olsa bir yap ve srecin ileyebilmesi iin hi de mkemmel olmas gerekmez. ok uzaa deil, insana baktmzda bunu rahatlkla grrz. Olaanst denilen gzler o kadar da mkemmel deildir. Mkemmel olmadklar iin bunca insan gzlkle dolayor; bunca insan deiik hastalklardan lyor; bunca insan ve yakn kanserden bir sr kaltsal hastalk yznden ac ekiyor. Bu yzden, mkemmel denilen DNA'da her gn binlerce arza, kodlama hatas oluuyor. Mkemmel denilen gzlerimizle, iekte biz yalnzca tek bir eit beyaz grrz. Oysa rnein arlar, ultraviyole nlarn da grdklerinden bizden daha baka beyazlar da grrler. Bizim grdklerimizi kpek ve kediler grebilmi olsalard, muhtemelen, "Dnya ne kadar da renkliymi, ne gzellikler karmz" diye hayflamrlard. O kadar mkemmel olmasa bile, kk boyuttaki bir gz de iini gayet iyi yapabilir. Farelerin gzleri, bedenlerinin boyutu gz nnde alndnda insalarnkinden byktr. rmcein gzyse fareyle kyaslandnda hem ok basit, hem de ok kk kalr. Ama rmcein gz, dmannn uzakln farenin gznden 30 kat daha iyi tanmlar. Fare kadar ayrntl gremez, ama uzakl ondan daha iyi tanmlar. nk onun esas olarak bu uzakl hesaplayarak nesneyi tanmlamasna ihtiyac vardr. Karanlk maara ve yeraltndaki dehlizlerde yaayan birok hayvann gzleri grmez. Krelmilerdir ama yine de gerektii kadaryla ilerini yaparlar. Btn

BLMN SAFSATAYA YANIT! 2 2 8 1

canllar a ynelir. Tekhcrelilerde gz yaps yoktur ama onlar a ynlendirecek, dmanlarnn saldrsn haber verecek sistemler gelitirilmitir. Renk kr olan pek ok insan, grme ilevini ok rahat yerine getirir. Ehliyet alamama gibi bir durumu darda tutarsak, gzlerindeki bozukluk birok renk krnn yaamn etkilemez bile. Kulaklarmzn durumu da byledir. Birok hayvann duyduu sesleri bizler duyamayz. Ama bizden ok daha mkemmel kulak yaplarna sahip olan hayvanlar da yaarlar, bizler de. O kadar da mkemmel gz ve kulaklara sahip olmadmzn farknda bile deilizdir. ok daha baka renkleri gremesek de, dnya ne kadar da renkli ve gzel diye mutlu oluruz. Ksacas, akll tasarmclarn "indirgenemez karmaklk" tezinin aksine bizde ve birok hayvandaki organlar o kadar mkemmel olmasalar da yine de bir sorun karmadan, ya da nemli bir sorun karmadan ilevlerini yerine getirir. Evrim, en mkemmelini deil, elindeki malzemeye gre ancak yapabileceinin en iyisini yapmaya almtr, daha fazlasn deil. Bu da o canlnn yaamm srdrmesine yetmitir. Yetmedii yerde, zorunlu olarak evrim devreye girip ya daha gelikin bir yapy ortaya karm, ya da o tr yok etmitir. Michael Behe'nin iddiasna gre, bakterinin kams o kadar mkemmeldir ki, bu yapnn tek bir noktas dahi eksik ya da bozuk olsa alamaz. Oysa durum hi de yle deildir. Bakterinin kams ok sayda farkl proteinden oluan molekler bir motordur. Kam, denizalt pervanesi gibi, bakterinin hareketini salayan bir pervane grevi grr. Bakterilerde, kam proteinlerini kodlayan genler zerinde yaplan oynamalar, bu yapda bozukluk olduunda bile, kamnn altm ama dnlerini iyi ayarlayamadn gsteriyor. Yani yapda bozukluk ya da eksiklik olduunda, o yap sorunlu da olsa yine de iliyor. stelik daha baka canl trlerinde daha farkl kamlar bulunur. O kamlar hi de bakterinin kamsna benzemez. Ama onlar da ilevlerini dzgn biimde yerine getirir ve onlarda da bir bozukluk olduunda yap yarm da olsa yine de alr. Grlyor ki, canllarda "indirgenemez" bir "mkemmel yap" deil, aksine indirgenebilir ve o kadar da mkemmel olmayan bir dzen ve ileyi vardr. Akll tasarmclarn kendi rnekleri kendilerini vuruyor.

2 8 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Sonu
Bugn bilimdeki btn bulgular canl trlerinin evrilerek gelitiklerini, doada srekli bir deiim ve dnm olduunu, evrim olgusunu kantlyor. Biyolojik bilimlerde ortaya kari gelimeler, evrimin molekler boyutlarn da gsterdi. Yeni molekler bulgular evrimi daha da dorulad, gcn daha da pekitirdi. Bugn evrimin doruluunu gsteren binlerce rnek, somut bulgu vardr. Biz burada sadece snrl bir rnek vermekle yetindik. Bugn eldeki mevcut bilgilere, bilimin elde ettii devs bilgi ve bulgu birikimine bakldnda, esas olarak 100-150 yl nce balam olan tartmalarn aslnda bugn oktan bitmi olmas gerekirdi. Oysa durum hi de yle deil. Tartma bugn daha da iddetlenmi durumda. Bunun nedeni kesinlikle bilimdeki yeni kantlar deil Tek nedeni var; Bugn iinde bulunduumuz toplumsal, politik ve ideolojik koullar. ABD ve onun neomuhafazakr iktidarnn ban ektii ve gzlerimizin nnde cereyan eden her alandaki pervasz gericilik ve saldr. Baka da nedeni yok.

2. BLM YARATL IDDIALARA "BLMSEL KLF" ABAS: AKLL TASARM

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 8 5

Yaratl dogmasnn evriminde bir aama: Akll tasarm hipotezi*


Bilebildiimiz birok canl, biyolojik adan "berbat tasarm" rnei olarak kabul edilebilecek zelliklere sahiptir. Kendimizden rnek verelim: nsan dilerinden ektiini, ok az eyden ekmitir. Oysa kpekbalklarnn dileri her sene yenileniyor. u hayvana bahedilen gzelim tasarm, biz sevgili kullara da balanamaz myd? Tp bilimi insann bedensel ve ruhsal eksikliklerini onarmak iin rpmyor. Doast glere sahip bir yaratc, ok daha basit, hatas az, tamiri kolay, yksek etkinlikte rnler meydana getiremez miydi!

Prof. Dr. Haluk Ertan


Trk Biyologlar D e m e i yesi

lkemiz yarathlar bir sredir yazl ve grsel basndaki faaliyetlerini arttrd. Yzlerce milyar liralk reklam ve programlarla, her gn bir yerde boy gsteriyorlar. eriat gazeteler ise srekli Darwin'e saldryor. Grnen o ki yeni bir kampanya iin bir yerlerden dmeye baslm. Trkiye'deki yaratl hareket zgn bir oluum olmayp, hem para hem de bilgi destei asndan da baml, dier bir ifadeyle taeron bir akm olduundan, dmenin bulunduu yerin ABD'deki Hristiyan Yaratl Aratrma Enstits olmas yksek ihtimal.
* Bu makale Bilim ve Gelecek dergisinin 19. saysnda (Eyll 2005, s.4-9) yaymlanm, elinizdeki kitaba alnmadan nce Prof. Dr. Haluk Ertan tarafndan yeniden gzden geirilmitir.

2 8 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Burada bunlar olurken, 2005 Austos'unun ilk gnlerinde ABD'de bu konuyla ilgili dikkat ekici bir gelime daha meydana geldi. Basndan rendiimize gre, Teksasl bir grup gazeteci ile yapt toplantda oul Bush, okullarda evrim kuramyla birlikte dinsel kkenli "akll tasarm" grnn de retilmesinden yana olduunu sylemi. Gerekesi de rencilerin farkl grlerle karlamasnn iyi olacaym! Kim bilir belki zamanla "farkl grler" kervanna astroloji, falclk, muskaclk vs. de katlr. aka bir yana aslnda byle byk bir para ve silah gcnn banda bu kafada insanlarn bulunmas gerekten rktc. Son duyduumuz haber ise bizim yaratllann, ayn ABD'nin baz tutucu eyaletlerinde olduu gibi, lkemizin orta dereceli okullarnda da evrim ile yaratln eit srelerde okutulmas ynnde bir kampanya balatma niyetinde olduklar. Gelimeler nmzdeki gnlerde bu konularn gndemde daha fazla yer alacam gsterir nitelikte. Peki evrim kuramnn alternatifi ya da edeeri olarak rencilere okutulmak istenen "akll tasarm" nedir, ne deildir?

Yaratlik eitleri
Yaratl dogmas binlerce yl boyunca, dinler iindeki inan ayrmalarna benzer ekilde, eitlenmeler geirmitir. Statik bir inan sisteminin farkl biimlerinin olmas ilk bakta bir eliki gibi gelebilir, fakat zaman iinde insanln bilimsel, kltrel ve sosyal yaamndaki evrime kout olarak, dinsel dogmalarda da kanlmaz uyarlamalar olmutur. rnein gnmzde yaratllm en az on farkl eidi bulunmaktadr. Bunlardan biri olan "gen-dnya" yarallma gre dnyann ya on binyldan daha azdr. Adem-Havva yks de inann ekseninde yer almaktadr. Nuh Tufan bu grup iin tarihte gereklemi bir olaydr ve ilem srasnda tm dnya sularla kaplanmtr. Bu nedenle jeolojik olgular, bu olay temel alnarak yorumlanmaldr. Buna karlk "ilerleyici" yaratlik akmnda Nuh Tufan, kresel lekte gereklemi bir afet olarak dnlmez, o daha ok blgesel bir olaydr. Bu inanca gre Tanr canl eitliliinin temelini oluturan orijinal trleri en bata yaratmtr, fakat daha sonra bu trler kendi ilerinde yeni formlara blnerek eitlilii oluturmutur. Fakat canl trlerinin birbirleriyle ya

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 8 7

da eski canllarla arasnda bir akrabalk ba veya genetik iliki' yoktur. Charles Johnson'm ncln yapt "dz dnya" yaratllar, yeryznn dz ve stnn tek paradan ibaret bir at ile kapl olduuna inanr. Bu inan sahipleri, ncil'deki "yeryznn drt kesi" vb. ifadelerden esinlenerek bu sonuca varmlardr, "Yer-merkezci" yaratllar, dz dnyaclardan farkl olarak dnyann bir kre olduuna inanr, fakat onun Gne evresinde dndn ve hareket ettiini kabul etmezler. "Yal dnya" yaratllar dnyann yam saptayan radyometrik tarihlendirme yntemlerini kabul etseler de, kendi ilerinde abdallara ayrlrlar. rnein "yal gn" yaratll kutsal kitaplarda aktarlan alt gnlk yaratma srecindeki gn kavramnn aslnda bildiimiz 24 saatlik zaman diliminden ok daha uzun bir sreyi ifade ettiini savunmaktadr, "Boluklu" yaratllk kutsal kitaplarda aktarlan iki farkl yaratl eylemi arasnda yz binlerce yllk, uzun bir zaman aralnn olduunu sylemektedir. Grld gibi tm bunlarda bilimsel bulgulara, biraz da olsa, uyumlu bir yaklam iine girme abas vardr. Yal dnyaclarn en son versiyonlarndan biri de "akll tasarm" yaratlhdr. Aslnda bu akmn kuramsal kkleri 17. yzyl teologlarndan John Ray, Robert Byle ve onlarn 18. yzyldaki ardl William Paley'e dayanr. Bu tip yaratllar Tanrnn varlnn, onun yarattklarnn incelenmesi ile kantlanabileceine inanr. Bu gr u anda Amerikal, zengin, tutucu, Hristiyan Protestanlar tarafndan en ok para yatrlan ve propagandas yaplan akmlardan biridir ve yaznn ilerki aamalarnda ayrntl olarak ele alnacaktr, Yaratlim daha yeni versiyonlarndan biri "srekli yaratl" inancdr. Bunlar Tanrnn, yaratt canllarn evriminde etkin bir ekilde rol aldna inanr, "Tektanrc" yaratllk, canllarn Tanr tarafndan fakat evrimleme yoluyla yaratldn savunur. Bu grup iin Nuh Tufan, tarihte gereklemi bir olaydan daha ok, Tanrya boyun emenin nemini vurgulamak iin kullanlan bir mecaz olarak alglanmaktadr. Baz tektanrc yaratllar Tanrmm evreni yaratp, onun alma yasalarn ortaya koyduktan sonra, gelien srece mdahale etmediini dnr, Bunlar deistik

2 8 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

yani "yaradanc" bir inanca daha yakm tavr sergilemektedir. Tektanrc yaratllm resmi destekisi Katolik kilisesidir. Papa II. Jean Paul 1996 ylnda yapt bir aklamada, Tanrsal yaratl sonrasnda evrimin meydana geldiini ve insann daha ilkel bir formdan evrimlemi olabileceini kabul etmi, fakat insan ruhunun ancak Tanrsal bir yaratm ile oluabileceini vurgulamtr. "Evrimsel" yaratlhk teolojik anlamda tektanrc yaratllardan farkl bir yaklam sergiler; rnein, "Adem" biyolojik anlamda ilk insan deildir, fakat o ruhsal anlamda kendi bilincinin farknda olan ilk insandr. Grld gibi tektanrl gksel dinlerin kutsal kitaplarnda dile getirilen yaratl dogmasnn, zaman iinde, farkl alglan biimleri ortaya kmtr. Bu eitlenmede en belirleyici etmen, zellikle astronomi, jeoloji ve biyolojideki bilimsel ilerlemeler olmutur. Ayrca 17. yzyldan 20. yzyln bana kadar olan dnemde, bilimsel evrim kuramnn temelini oluturan bulgularn ortaya konulmasnda birok din adammm bulunmas dikkat ekicidir. Bu adan bakldnda, canllarn dnyamzdaki tarihi konusu, kendilerini dinsel dogmalardan koparamayan papaz kkenli bilim adamlaryla, elde ettii gzlem ve deney sonulan inanlaryla elitiinde seimini cesurca, akl ve bilimden yana kullanan papaz bilim adamlar arasndaki bir mcadele olarak da kabul edilebilir.

"Bilinli tasarm"clarm nclleri


Bu iki tip bilim adamna John Ray ve Charles Darwin rnek olarak verilebilir. Her ikisi de ngiliz ve Cambridge niversitesfndendir. Fakat aralarnda yaklak iki yzyllk nemli bir zaman fark vardr. John Ray 17. yzyln nemli felsefeci, teolog ve doa bilginlerinden biridir. Tanrnn bilgelik ve gcn anlayabilmenin en iyi yolunun yaratt doay incelemek olduunu syleyerek teolojinin felsefi boyutuna, bilimsel bir boyut daha eklemek istemitir. Bakalar tarafndan yazlm kitaplardaki bilgileri ya da doktrinleri kr krne kabullenmeyi doru bulmayan Ray, mutlaka kendi renme ve aratrma abamzn da devrede olmas gerektiini vurgulayarak dinbilime nemli bir katk yapmtr. Hem kendi ada hem de daha sonra gelen teologlarn

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 8 9

nemli bir blmnn, doal ya da maddi dnyann, insann ktlklerden arnma mcadelesinde onun akln kartrp, elen bir etmen olduunu ve ondan uzak durulmas gerektiini syledii bir dnyada, John Ray'in yaklam daha iyi anlalr. Ray, canllarn yaam ortamlarna uyumu ile bedensel yaplar ve ilevleri arasndaki ilikileri aydnlatmann ok nemli olduunu syler, nk o bunlarda Tanrsal tasarmn izlerinin bulunduu inancndadr. Canllar fizyolojilerine, ilevlerine ve davranlarna gre snflandrarak ilahi yaratln dzenini, mantn anlamay dener. (Onun bu yaklam daha sonra byk sveli sistematiki ve yaratl Cari von Linne'ye esin kayna olmutur.) Fakat bilginin evrenselliinin bir sonucu olarak, yaratllarm geliimine nemli katklar bulunan canllarn soyaac, ileriki yllarda evrimciler tarafndan canllarn akrabalk ilikilerini gsteren evrimsel srece destek salayan nemli bir kant olarak kullanlacaktr. Gnmzde canllar arasndaki doal, yani gerek akrabalk ilikilerini ortaya karmak iin molekler snflandrma etkili olarak kullanlmaktadr. (ocuun gerek ana veya babasn saptamak iin yaplan DNA testine benzer bir uygulama.) Snflandrma biyolojik evrimin kalbinde yer alan bir olgudur, nk canllarn molekllerine bakarak yaplan snflandrmann ortaya kard evrimsel soyaac, tm canllarn ortak bir ata hcreden evrimletii tezini destekleyen en nemli kanttr. John Ray bilimden teolojiye doru alm yapan bir din adamyd. Ondan bir yzyl sonra ortaya kan William Paley ise doal dzenin aklanmasnda tamamyla felsefi bir yaklam gelitirmiti. O da bir Cambrideli idi. Paley'i bilim tarihine tantt bir metaforun onun gnmze kadar gelmesinde nemli etkisi olmutur. Paley bu metaforda yle bir senaryo tasarlamtr: "ayet ak bir arazide yrrken, yerde duran bir saat bulsam, bu saati oluturan paralarn karmak yaplar ve onlarn bir araya getirili biiminden, onun belli bir hareket etkisi yaratmak amacyla imal edildii sonucuna varabilirim" diyor. Paley' e gre, belli bir ii yapmak, yani zaman lmek iin mkemmel bir ekilde tasarlanm bu dzenein ok akll ve yetkin bir tasarmc ve ustann elinden kt kolaylkla grlebilir. te bu "usta" ve "tasarmc" Tanrdr. Paley bu yapay ve mekanik kurgulamadan sonra yorumunu doal yaplara evirir ve organizmalarn bir saatten daha karmak ve

2 9 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

mkemmel bir tasarma sahip olduunu syler. Yaam koullarna mkemmel uyum salayacak ekilde yap ve ilevleri planlanm bitki ve hayvanlarn, tpk saati var eden saat yapcs gibi, "akll bir tasarmcs" olmaldr. Paley'in hipotezi genel olarak "tasarmdan karlan deliller" diye tanmlanmaktadr. ite gnmzde evrim kuramna alternatif bir kuram yarattklar savnda bulunan "bilinli tasarm yaratllar", tezlerinde yer alan temel mantk ve kavramlar yzyllar ncesinde yaam bu kiilerden almlardr. Fakat, almalarnda gzlem, deney, akl yrtme gibi bilimsel yntemin aralarn kullanp, uygarla byk katklar yapan bu inanm insanlarla, kayna bilinmeyen paralarla lks iinde yaayan ve bilgi retmeyen gnmz yaratllar arasnda bir benzerliin olmadnn bir kez daha vurgulanmasnda yarar vardr. Yaratllarm gnmzdeki durumu 1950'i ve 60l yllar, ok farkl dallarda, 21. yzyl biliminin temellerinin atld bir dneme denk gelir. DNA yapsnn kefi sonras molekler biyolojide gerekleen atlmlar, elektronik ve malzeme bilimindeki gelimeler ve uzay almalarndaki baarlar, yeni bir bilimsel devrimin ilk ayak seslerini oluturuyordu. Uzun vadede insanln dnce dnyasnda byk dnmler yapacak bu gelimeleri sezen o yllarn dincileri, yaratl dogmasnn artk yeni bir ierik ve propaganda yntemiyle halka sunulmas gerektiini anlayp, harekete getiler. ncelikle yaratl dogmasnn standart yksnde yer alan "Adem-Havva", "kaburgadan kadn yaratma", "Nuh Tufan", "alt gnde yaratl", "yasak elma", "ylann hinlii", "cennet bahelerinden kovulu" gibi kavramlardan syrlm bir sylem gelitirme abas iine girdiler. Bu balamda "yaratl bilimi", "zellemi karmaklk", "ani oluum", "indirgenemez karmaklk", "tasarmdan gelen kant" gibi, dinsel armlar yapmayan, uydurma kavramlar retildi. Hatta i o kadar ileri gitti ki, artk "Tanr" yerine "tasarmc", "doast yaratc" veya "akll tasarmc" gibi nitelemeler kullanlmaya baland. Bu nedenle olsa gerek yaratllarm son dnem starlarndan ve ayn zamanda "indirgenemez karmaklk" kavramnn isim babas olan Michael Behe,. yaz ve konumalarnda dnyann ya, Nuh Tufan, Adem-Havva gibi dinsel sylemlerden zenle kanarak, derdini baz hcresel sistemlerden dem vurarak an-

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 9 1

latmaya almaktadr. Behe'ye gre baz biyolojik sistemler, o kadar karmak bir btnsellik iinde ilev grr ki, kendisini meydana getiren elemanlardan bir tekinin dahi devreden kmas ya da bozulmas, sistemi i gremez hale getirmektedir. Ona gre sistemin bu kanlmaz zellii, onun bir tasarm rn olduunu kantlamaktadr. Neden? nk sistemin bu alma dzeni onun, indirgenemez karmaklkta olmasndan kaynaklanmaktadr. Yani burada da Paley'in saatindeki bir arkn kmasyla saatin artk zaman gsteremeyeceine benzer bir mantk yrtlmektedir. Dier bir deyile sistem ancak her paras salam ve birlikteyken alr, ama bunun dndaki olaslklarda i grmez yani alternatifi yoktur. Hal byle olunca, byle bir sistemin zaman iinde kademe kademe para eklenmesiyle olumas mmkn deildir. Yani her ey batan beri orada olmaldr. Behe'nin genellikle kulland rnek bakterinin hareket organ olan kamdr. Aratrmaclar Behe'nin iddialarn ok kolaylkla rtmlerdir. Bunlar ksaca sizlerle de paylamak isterim.

ndirgenebilir karmakla (!) rnekler


Bakterinin kams onlarca farkl proteinden oluan bir molekler motordur. Kam burada hareketi salayan bir pervane grevindedir. Bu pervane baz bakterilerde saatin alma yn ya da tersi dorultuda dnerek hareketi salar. Bakterilerde kam protein genlerinde yaplan mutasyon almalar ile sisteme ait belli genlerde meydana getirilen baz bozukluklarn, kamnn almasn durdurmad, ama bakterinin, kamnn sola ya da saa dn ynn dzgn ayarlayamad grlmtr. Yani bu mutant bakterilerde kam i grmekte, ama organizma kendisinden ok etkin bir ekilde yararlanamamaktadr. Yani, bir paras planl bir ekilde bozulmu olmasna karn mekanizma, belli bir oranda grevini yapmaya devam etmektedir. Ayn konuyu Paley'in sevdii gz rnei zerinden irdelemek de mmkn, Bilindii gibi insann nemli organlarndan biri olan gzde, renk ayrmnda i gren k alglayc protein molekllerinin genlerinde meydana gelen bir mutasyon nedeniyle, renk krl olarak bilinen bir durum oluur. Fakat bu mutasyondan dolay, kiilerin grme ilevleri son bulmaz yani kr deildirler, sadece evrelerindeki krmz ve yeil veya mavi renkleri alglayamazlar. Demek ki akll tasarmc yaratllarm

2 9 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

iddia ettikleri gibi, gzn ilevine yardmc olan bir molekln arzal olmas nedeniyle organn tmden fonksiyonunu kaybetmesi sz konusu deildir. Hatta bu konuda ok ilgin bir durum daha bulunmaktadr. nsan ve yeni dnya maymunlarnn gzlerinde mavi, yeil ve krmz renkleri alglayacak ayn tip alc molekl vardr. Buna karlk, yaklak 30 milyon yl nce yeni dnya maymunlar ile yollarn ayrp, evrimleen eski dnya maymunlarnn gzlerinde ise yerine sadece iki renk alc molekl bulunur. Yani bu maymunlar yeni dnya maymunlarndan daha az renk alglayabilir, fakat grme konusunda bir sorun yaamazlar. te ortada, hem doal hem de yapay yollardan olumu ve birindeki bir paray dierinin iermedii iki ayr gz bulunmakta ve her ikisi de iini gayet iyi yapmaktadr... Grld gibi akll tasarmclarn kendi verdikleri rnekler dahi kendi tezlerini rtmek iin rahatlkla kullanlabilmektedir. Yaratllarm son yllarda sarld "indirgenemez karmaklk" tezinin de gvenilecek bir yannn olmad kolaylkla anlalmaktadr. Hani, "kamy oluturan molekler paralarn tek bir tanesi bile olmasa, ya da kusurlu olsa, kam almaz ve dolaysyla bakteriye hibir faydas ohnaz"d. Halbuki gzler grmekte, kamlar almaktadr. Yani yaratl syleme gre "indirgenemez karmaklkta" olduu iddia edilen sistem, bir paras bozuk olsa (yani "indirgenebilir bir karmakla" dntkten sonra) bile kendisini tayan canlya yardmc olmaya devam etmektedir. Aka grld gibi yaratl hipotezlerin, brakn tm biyolojik eitlilii kapsayacak bir aklama getirmeyi, kendi verdikleri rneklerdeki alma dzenini destekleyecek gc dahi bulunmamaktadr.

nsandaki tasarm hatalar


Bilebildiimiz birok canl, biyolojik adan "berbat tasarm" rnei olarak kabul edilebilecek zelliklere sahiptir. nk doa yaratlnm saat imalats gibi almad iin, "Bir ey ya akll tasarm rndr ya da hitir" mant onda ilemez. Gerek yaamda yaratlnm keyfi tezlerine prim verecek bir lks yoktur. Evrimsel geliim eldeki malzemenin olabildiince iyi kullanlmas esasna dayanr. Tak-kar, yap-boz, eldekini yeni bir ilev iin kullanma, yeni bir ilev kazanmak iin o ile ilgisi bulunmayan iki eyi bir araya getirip deneme vs. evrimin temel

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 9 3

alma tarzdr. "Ol dedim, oldu" ynteminin doada geerlilii yoktur. Kutsal kitaplara gre insan, melekten de stn tutulmu kutsal bir varlktr. Tanrnn suretinde yaratlmtr. Dier tm canllar ona fayda salamak, hizmet etmek zere var edilmitir. eytan rahat meknndan ona secde etmedi diye kovulmutur. Tm bunlardan sonra insann hi olmazsa biyolojik adan yetkin bir varlk olmas beklenmez miydi? Ama ne gezer... Tp bilimi insann bedensel ve ruhsal eksikliklerini onarmak iin rpmyor. Birer insan olarak hepimiz bunun dorudan tanyz. Toplumun nemli bir blmnde burun kemii doutan eri. Bunun yol at bir sr sorun var. Bata nefes almak gibi ok nemli bir ilevimizi kt etkiliyor. Ne gece rahat bir uyku, ne de enerji dolu bir yaam. nsan dilerinden ektiini, ok az eyden ekmitir. rkler, di eti hastalklar, kmayan yirmi ya dileri, kanal tedavisi, protezler, kalp romatizmasna kadar giden dertler. Oysa kpekbalklarnn dileri her sene yenileniyor. u hayvana bahedilen gzelim tasarm, biz sevgili kullara da balanamaz myd? Geenlerde Sevgili Ender Helvacolu, Chris Colby ve Loren Pethrich tarafndan hazrlanm bir makale gnderdi. Doadaki kt tasarmlarn ele alnd yazda verilen bir rnek dikkatimi ekti. Yazarlar orta ya ve zeri erkeklerin ba dertlerinden biri olan prostata deinmiler. Bilindii gibi prostat adl verilen bez, erkek reme sisteminin nemli bir parasdr, tdrar borusu bu bezin iinden geer. Prostat enfeksiyona ve ileri yalarda kanserlemeye yatkn bir yapya sahip olduundan, bunda bir sorun meydana geldiinde bez genileyip, idrar borusunu sktrmaktadr. Sonu olarak idrar rahat bir ekilde yapamama gibi ok skntl bir durum ortaya kmaktadr. Yazarlar hakl olarak, idrar borusunu, byle genileme eilimi olan bir yapnn iinden geirmedeki "akll tasarm" sorguluyor. Hadi diyelim oradan gemesi gerekti, buraya ezilmeye daha direnli bir idrar borusu konamaz myd?

Karmaklk ilahi tasarma uygun mu?


Bir biyolog olarak bugne kadar, yzlerce biyolojik sistemi inceledim. Birounda varolan ar karmaklk ve ayrnt, sorun yaanmasnda ba etmen gibi gzkyor. Sistemdeki ayrnt, daha ok, sistemin almas ile ilgili olup, sistemdeki sorunla-

2 9 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

r n etkili zmne ynelik olmadndan, doduumuz andan itibaren hastalklardan bamz kaldramyoruz. imdikinden daha baarl bir baklk sistemi ve genetik bozukluklar tamir mekanizmamz olsayd, kanser bata olmak zere birok hastala direnmemiz daha kolay olacakt. Yaratl dogmasnda olan ilere farkl bir asndan bakldnda, biyolojik sistemlerde yer alan molekler dzeydeki bu kadar ayrntnn, "ilahi ya da akll tasarm" olgusuna pek uygun olmadn dnyorum. Doast glerle bir ey yapabilme yetisine sahip bir yaratc, ok daha basit, hatas az, tamiri kolay, yksek etkinlikte rnler meydana getirebilirdi. Yani bir mucize olabilirdi. Fakat bu mucizeleri gerek hayatta ne yazk ki gremiyoruz. Evrim, eldeki mevcut malzemeyi, mevcut koullar iinde kullanp, organizmann hayatta kalmas ynnde alt iin, canllarda tarihin biyoloji plnden kalma birok yapy grmek olasdr. rnein balina avclarnn yakaladklar kimi balinalarda gzlemledikleri arka extremite (ayak) kalntlarnn srr ancak molekler almalarla anlalabilmitir. yle ki, molekler snflandrma almalar suda yaad halde balinalarn en yakn akrabasnn bir balk deil suaygr olduunu ortaya koymutur. Balinalarn bedeninde yer alp da artk kullanlmayan arka ayak kalntlarnn nedeni bir tasarm hatas deil, onun nce karada yaayp daha sonra denize dnen bir memeli olmasndan kaynaklanyordu.

nantan bilim olur mu?


Szn zne gelinirse, yaratllar artk insanlar teolojik ve metafizik dogmalarla ikna etme olanaklar kalmadndan k yollarn bilime baladlar. Bu nedenle "yaratl bilimi" diye, dinsel olgular rtl bir ekilde ieren, sahte bir bilim yaratma abasna girdiler. Bilim dnyasnda kendilerine yer amak iin hoyrata saa-sola saldryorlar. Tezlerinin tutulacak bir yan olmad iin kendilerine, en zayf savunma yntemi olan, kartlar ile ifade yolunu seiyorlar. Danvin'i ve evrim kuramn ortadan kaldrarak insan bilincinde boluk yaratma abasndalar. Bylece oraya kendilerinin yerleebileceklerine inanyorlar. Bu yolla bilimsel bir kuram ortaya koymalar olanaksz. ayet bilimsel bir mcadele iinde iseniz hareketinizin ana eksenine ncelikle kendi tezinizi koymalsnz. Her eyden nce onun

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 9 5

salam ve inandrc olmas gerek. Mcadelenizin merkezinde kartlarnzn karalanmas oturuyorsa, uzun vadede oradan bir yere varmann olana yok. Bilimin ok gl ve tutarl bir zeletiri sistemi vardr ve bu ii, yaratllarm paral, gz boyamal kampanyalarna gereksinim duymadan zaten yapyor. Bilimsel bilgi, bilimsel ynteme dayanr. Hipotezlerini, gzlem ve deneyle desteklemezsen, mantksal snamadan geirmezsen, onu bilimsel kuram ya da yasa dzeyine karamazsn. Bilimsel eletiri sisteminin gcn dndmde aklma hep Charles Darwin ve kuzeni Francis Galton gelir, Darwin'in, belki de en az biyolojik evrim kuram kadar (kimilerine gre daha ok) sevip, savunduu "pangenesis" kuramnn, Francis Galton tarafndan yaplan bir seri deney sonucu ple gnderilii bilim tarihinin ilgin yklerindendir. Bilim yle ciddi ve tutarl bir etkinliktir ki, dnya apnda bir ne sahip olduu bir dnemde dahi, zavall Darwin1! kuzeninin gazabndan koruyamamtr. Sevgili dostlar, bilimin aklayamadn, hibir ey aklayamaz. Bugne kadar bu hep byle olmutur. nsanla safsatadan, falcdan, bycden, muskacdan vb. fayda yok. Her insan her istediine inanmakta serbesttir. Bu en azndan onun insani, hukuki ve ahlaki bir hakkdr. Fakat hi kimsenin inancn bilim diye yutturmaya hakk yoktur, nk akl ve bilim dndaki zmlerin gzya, smr ve ac getirdii deneyimlerle sabittir. Toplumu bilim ve akldma kar koruma grevi ilk aamada bilimcilere aittir. Yaratl dogmasn eitim programlarnda etkin hale getirmek iin, kimi dinci rgtlerin Milli Eitim Bakanl'nda kol gezdiklerini duyuyoruz. Din tccarlar, inan smrcleri kapmzn eiinde bekliyor. Evimizi korumamz gerek. NOT:
Bu makalenin hazrlanmasnda www.taikorigins.org ve www.ncseweb.org w e b sayfalarnda yer alan Eugenie Scott, Mark Isaak ve Lenny Flank'm bilgi ve grlerinden yaygn olarak yararlanlmtr.

2 9 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

"Akll tasarm"m evrimi ve D armut devrimi*


Bilime kar savaan "akll tasarm" da evrim geiriyor, evrim kuram da... lerleme, evrim, vb. kavramlarn nicel ltlerini veremezsek bunlar soyut felsefi kavramlar olarak kalr. Evrenin evrimini, insan da kapsayacak biimde, en geni anlamda tanmlamamz gerekirse alandan sz etmeliyiz: Evrim, 1) "Ussal olarak", kiinin tasarm gibi dinsel retilerin ve metafiziin dumura uratc etkilerinden olan uzaklyla; 2) zdeksel olarak artan erke (enerji) akyla ve 3) Toplumsal olarak, varolan deitirme savamna etkin ve rgtl katlmyla llr.

Prof. Dr. Rennan Peknl


Ege nv. Astronomi ve Uzay Bilimleri Blm

"Tasarm", "akll tasarm", "yaratl bilimi" ad altnda evrim kuramna, bilimsel yaklamlara kar yrtlen savam da evrim geiriyor. Bu yazda, gnmzde Amerika'da canlandrlmaya allan bu gerici akmn tarihesine deineceiz. Dnce yeni deil, o da evrim geiriyor!

Lamarck ve Erasmus Darwin


Lamarck, kazanlm zelliklerin (acquired characteristics) kaltsal olduuna ilikin bir gr gelitirdi:
Yeryz, corafi ve iklim blgeleri deitike bitki ve hay* Bu makale, Bihm ve Gelecek dergisinin 25. saysnda (Mart 2006, s.26-31) yaymlanmtr.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 9 7

vanlar zerine yeni basklar uygulanmaktadr. Uzun erimde yaam deiime urar. Bu deiim ve dnmler, canlya yeni koullara uymada yardma hazr olan organlarn abalarnn rnleridir. Zaman getike birbiriyle rksal iliki iinde bulunan trler birbirinden giderek raksar ve kazanlm olan zellikler kaltm yoluyla yeni nesillere geer. Fizyolojik gereksinimler yeni organlarn oluumunu veya eskilerin deiimini dayatr. Dier yandan organlarn kullanlmamas onlarn yitirilmesine neden olur.

Lamarck, ge 18. yzyl deistlerindendi. Ona gre evrim, yaratln mkemmelletirilmesi amacn yerine getiren bir sreti. Eski dnemin baskm retisi olan varlklar zincirini "yryen merdivene" dntrd: Basit yaam biimleri srekli ve kendiliinden yaama ykseliyor, kendi i yetkinleme drtsyle giderek karmak yaplar kazanyor ve bylece st basamaklara doru kyordu. Tanrnn tasarm sav entelektellerin ussal yeteneklerini bir mengene gibi kavramaya devam ediyordu. Aslnda hem Lamarck hem de dede Darwin, varlklar zinciri adl ilahi ve sabit plan deitirme ynnde sav gelitiriyorlard. Varlklar zinciri adl evrensel hiyerariyi, zgr istenler topluluuna, bir tr ak yarma toplumuna dntrme abasmdaydlar. Bu hedefe bilinli olarak yaklamak istediklerini sylemek ok zor. Ancak ilgintir ki, dnceleri ve uygulamalar, zellikle devrimci Fransz toplumunda, zgr isten ve zgr yarma haklarnn kazanlmas yolunda verilen savamn yansmalaryd. ngiltere'nin Fransz Devrimi'ne olan tepkisi, Erasmus Darwin'in dncelerinin yaygnlamasn engelledi; kkten dincilii canlandrd, Lamarck'm ateist olarak "damgalanmasna" neden oldu. Dnce tarihinde birok kez olduu gibi bir dnce toplumsal olaylarn bir kez daha kurban oluyor ve dncenin canlanmas da erteleniyordu.

Doal teologlar
Nuh'un gemisini "bilinen" hayvanlarla doldurmu, insana ilikin yky ncil'den alm olan ortaan her ynyle kaskat toplumu, bir sre sonra hi beklenmedik sorulara teolojik adan yant vermek zorunda kald! 1635 ylnda baslm olan Religio Medici adl kitabnda Sir Thomas Brown "Algladmz zaman, insanlktan yalnzca be gn daha yal olduundan bizimle ayn

2 9 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

horoskopa sahiptir" diyor! Brown, yeryznde yaanan zaman, kilisenin sahneye koyduu ve tinsel iletiler vermeye alan tek perdelik ksa bir oyunun sresi olarak sunuyor. Horoskopumuzda rme, bozulma ve felaket bir son -"maher"- kt! Yer'in sa'nm doumundan 4004 yl nce olutuunu savunan Armagh Bapiskopos'u James Ussher, "Tinsel iletilerin verildii oyunun perdesinin isa'dan 4004 yl sonra ineceini" duyuruyordu. Avrupal denizar gezginler Avrupa ktasna, Nuh'un gemisinde bulunmayan hayvanlarla ve de iiril'de sz edilen "at"n Amerika ktasnda bulunmad bilgisiyle dndnde, Sir Thomas Brown, "Nasl olur? Tm canllar dnyaya Ararat Da'na oturan Nuh'un gemisinden inerek yaylmadlar m? ncirde sz edilmeyen bu hayvanlar nereden kt?" diyerek oka giriyor! Thomas Brown'm iki kitaptan sz ettiine tank oluyoruz: "Tanrnn yazd kitaptan baka bir de evrensel ve herkesin gz nne serilmi olan bir kitap var. Tanry birinci kitapta bulamayan ikinci kitapta bulur. Her ey yapay, doa Tanrnn sanatdr." Bu gryle tasarm savn gelitiriyor ve dinsel inanlaryla doa bilimlerinin bulgularnn uyutuunu grmek isteyenlerin (doal teologlar) abas Bridgewater Treatises ile doruk noktasna kyor. Tasarm sav, bylesine ok eitli organizmann evresine uyum salayarak bir arada bulunmalar, Tanrnn "dnyevi" sorunlara dolaysz olarak kartnn bir kant olarak sunuluyor. Bu gr, John Ray ve William Derham'dan William Paley'e dek uzanan zaman diliminde doal teologlar tarafndan srekli desteklendi, gnmzde de destekleniyor. Tasarm grnn en ilkel biimi son derece safayd. Bu gr, bitki ve hayvanlarn ok dikkatli gzlemlenmelerine neden oldu. zellikle mikroskop Tanrnn yapt ilere kar byk hayretlerin uyanmasna neden oldu ve "rahman ve rahim" e olan inanc arttrd. Bu yaygn inan William Paley'ni Natural Theology adl kitabnda yle dile getirildi: "Gvencede olmadmz sylenemez. Doann neresine bakarsanz baknz, oraya ilgi ve iyiliin yneltildiini greceksiniz. Tanrnn sanki bitirecek baka bir ii yokmu gibi, bceklerin kanatlarn gvdelerine balayan organdan antenlerinin eklemlerine dek her ey tasarlanm ve tamamlanm. Tasarlarken ne dikkatini azaltm ne de eitli organizmala-

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 2 9 9

r unutmu. Bu nedenle unutulduumuz, dikkate alnmadmz veya aalandmz duygusuna kaplmamalyz." 1830'lu yllarda yazlan Natural Theoiogy'nin esas grevi Hristiyan inancnn sarslmasn engellemek ve fakirlik snrnda yaayanlar da rahatlatmakt. Tanrnn canl dnyann en kk organizmasna dek her eyi denetlediine ilikin genel bir kam yayld. nceki yzyllarda kilise, teoloji dizgesini, nci'deki "ilhamla gelen kelamlara" gre kurmutu. Ancak 17. yzyln ikinci yarsndan balamak zere bilimin eittii insanlar doay daha youn bir biimde incelemeye balad. Tanrnn yarattna inandklar doann dikkatli bir biimde incelenmesiyle daha derin dinsel grler kazanlaca inanc yayld. Bylece doal teoloji geliti. Teleskop ve mikroskop insann anlama ve inceleme gcn gelitirdi. Mikroskopla incelenen en kk organizmalar, bakteriler, mantarlar, protozooalar, spermler; dier yandan usuz bucaksz evrenin insan gzyle alglanamayan keleri ve gizleri insanlarn nefesini keserken, gzlem ve deney altna alman "mikro" ve "makro" evren Tanrnn tasarmnn en byk kant olarak yorumland. Ksa srede doada tasarm arama abalar lgnlk dzeyine kt ve evredeki her eyin insana hizmet vermesi iin yaratld izlenimi yaygnlatrld! Bronto-teoloji, insecto-teoloji, astro-teoloji, phyto-teoloji, ichthyo-teoloji, physico-teoloji aratrma dallar gelitirildi. Bceklerden yldzlara her ey hem simgesel hem de gerel anlamda byk bir merakla incelendi. nsan, evrenin zeine yerletirildi, Her ey onun yararna yaratlmt: Doa onun zevk almas iin tasarlanm, hayvanlar ona daha iyi hizmet etmek iin drt ayak zerinde yaratlmt -Antrophocentrism. Bu son derece bencil bak as nl Bridgewater Treatises adl bir dizi kitapla doruk noktasna ulat. Bridgewater'm 8. Kontu Francis Henry Egerton, 1829 ylnda, lmeden nce, "Tanrnn gc, iyilii ve varlnn kantlanmas yolunda yaplacak olan almalara verilmek zere" 8000 pound miras brakt. 18331836 yllar arasnda bu amala yazlm 8 kitap basld. Bu abaya dnemin tannm isimlerinden Chalmers, Buckland, Whewell, Kirby ve dierleri katld. Tm bu yazarlar, kendilerinden ncekiler gibi, yaadmz dnyadaki tasarmn kantnn, zeki bir yaratcnn varlna iaret ettiini savundular. Tasarmdan yola karak sav gelitirme, teolojinin gelenei oldu. Tanrnn varl, insann evrendeki konumu ve Inri'de iaret edilen "ger-

3 0 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ekler" dikkate alnarak, yaadmz doann incelenmesi sonucunda "kantlanmalyd". Evrim srecinde gerekleen deiiklikler henz alglanamam olduundan ve her bir bitki ve hayvan zel bir yaratl rn olarak grldnden, doal teolojiye, "Tanrnn bu organizmalar yaratrken son amac neydi?" sorusunu yantlama grevi yklendi. Teologlar, "yilikler ve merhametlerle dolu Tanrnn kullarn parazitlerle, sknt verici yaratklarla niin rahatsz ettii" gibisinden sknt verici sorular yantlamak zorunda kaldlar. Buna ek olarak, tasarm savnn duraanl, yani zamanla deimez oluu, dumura uram organlarn varln doyurucu bir biimde aklayamad. Charles Darwin "tasarm dnyas"n ykyor Darwin tasarm hipotezini ald ve onu tamamen farkl bir amaca uygun olarak kulland. Darwin, Paley'nin Natural Theology adl kitabnn a bir kurduydu. Paley'nin byk bir dikkatle toplad "tasarm kantlan"m Darwin'in evrimci hipotez yararna nasl deitirdii, Trlerin Kkeni'nin oluumu dikkatli bir biimde izlendiinde grlyor, Darwin bir yaratcnn, tm "eylerin" ilahi yaratcsnn varlna inanyordu. Ancak, gezegenimizdeki yaamn ortaya kndan, ok eitlilie geiinin ikincil yasalarla gerekletiini savundu. Bu yasalar, o dnemde saygnlklar doruk noktasnda olan gkbilimcilerin, Galileo, Kepler, Newton yasalar denli amaz ve gvenilir gryordu. Darwin'e gre Tanr her bir yaratn ortaya kyla tek tek ilgilenmiyordu. Bu trler, protoplazma denen o karmak kimyasal bileimlerin iinde gml olan doal kuvvetlerin ve protoplazmann evre etkilerine olan tepkilerinin becerisiyle ortaya kyordu. "Saysz yaratl eylemine inanmyorum" diyor Lyell'a yazd mektupta; devamla, "Bugne dek, trlerin oluumunun ikincil yasalardan bamsz olduu gr hkimdi. Aslnda bilimin bu dal, gelimelerinin teolojik aamasnda bulunan insanlarn etkisinde" diyor. "Doal seim ilkesiyle en karmak yaplara ulalabilecei dncesi bana hi ters gelmiyor; ve deneyimim, bylesi adm adm ilerlemenin olmad bir yapnn bulunmasnn zorluuna iaret ediyor." Darwin'in bu saptamalar, Sir Charles Lyell'm yerbilimde "katastrofistlere" kar baaryla uygulad sreklilik ilkesinin canllar dnyasna uygulann gsterir. nce gkbilimde

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 0 1

ortaya kan doal yasann kararll dncesi yava yava dalga ve rzgrlarn ktalar oluturduu dncesine tand. Sonunda erozyonun, okyanus yataklarmdaki tedirginliklerin, uzun evriralerdeki becerilerine benzetilerek, yaamn da bir blgeden bir blgeye, denizlerden karalara getii gerei sisler ardndan grlmeye baland. Bu belli belirsiz fantom insann tepesinde de dolanyordu. Her ey deiirken insan deiimden bamsz olamazd. Eer balklarn kuyruk ve yzgeleri kularn kanatlar ve toynaklar omurgallarn gemiinde bir yerde ayn noktaya gidiyorsa, insan ve maymunun eli de ayn ekilde gzlenebilirdi. Bir dler dnyas, insann yreini asrlardr ferahlatan bir dler dnyas ortadan kalkmak zereydi. Bu dnya tasarm dnyasyd! William Graham, The Creed of Science (1881) adl kitabnda unlar yazyordu: "yle grnyor ki, Darwin en sonunda doal teolojinin bu son ve fethedilemez kalesinin ar u materyalistlerce drlmesine yardm etti". 1873 ylnda Columbia niversitesi Rektr Barnard, "Eer organik evrim doruysa Tanrnn varl imknsz oluyor. Eer bu son bilimsel bulgular insann tarih sahnesinde gelip geici olduuna iaret edecekse ben daha fazla bilim istemiyorum. Tpk atalarmz gibi ben de cahil kalmak istiyorum" diyor. zleyen yllarda buna benzer entelektel umarszlk lklar hem Amerika hem de Avrupa'dan ykseldi. nsan nce gece gkyzn uzun sre izledi; bu gzlem sonucunda zamann sonsuzluunu ve uzayn snrszln grd. zerinde yaad gezegen birdenbire cceleiverdi. imdiyse, atalarnn aata yaayan primatlardan olduunu, uzun sren Tertir a iinde aatan yere indiini ve yaam savanda neslim srdrebilmek iin talar yonttuunu rendi. nsann tm baarlar bir anda unutuldu; incinen egolar depremlerle sarslyordu. Bridgewater Treatises felsefesi darmadan olmutu. Gazeteler, Trlerin Kkeni'ne lanet okuyan yazlarla dolup tayordu. Ancak i iten gemiti! Evrim hipotezini destekleyen kantlar sradalar gibi dizilmiti ve sradalarn fethedilemez gc gnden gne artyordu. Darwin felsefi adan birok baar elde etti. Evrim srecinin deiik yanlarna getirdii yorumlarn doruluu zamanla grld, daha da grlecek. Kendisi bu balamda, "Ben, benden sonrakilerin otobana evirecei bir patika atm" diyerek dn-

3 0 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ce dnyasndaki evrimci gelimeyi de arpc bir biimde vurgulad, Bu gr progressionists akmn insan-zekli romantik evrimci modelini ykt. Darwin'in felsefesi insan dier yaratklarla birlikte, ikincil kuvvetlerin etkisi altnda evrim geiren sradan bir yarata indirdi. Onu mitolojik ve doast tuzaklardan kurtard. Bacon, Ray, White gibi parson naturalist akmn tm geleneini yok etti. William Paley'in "saat" (evren) ve "saati" (Tanr) modeli yerini mekanik nedenlere brakt.

Evrimin "yara izlerim" tayoruz


19. yzyln entelektel havasmdaki en nemli deiiklik, trlerin evrelerine uyumlarnn gzlenip anlalmas konusunda yaand. nsanlk, Darwin'le birlikte deiik bir dnya gzlemeye balad. Aslnda Darwin bu dncesini daha 1842 ylnda yazd ilk Essay'de gelitirmiti. Kendisinden nce Lamarck'n yapt gibi dumura uram organlarla ilgileniyordu. Gemiin yansmas olan bu organlar karmza, ortadan kalkm ancak izi duran organ fosilleri, gvdeye kaynaklanmasna yapm kanat "bozuntular", ac ektirmekten baka bir ie yaramayan 20 ya dileri biiminde kyordu. Canl organizmada sakl, bir ie yaramayan, organlar kmesi, tpk yzyllk atdaki atk eyalar gibiydi. Bunun zerine Darwin, "Bu duruma amamak elde deil! Kanat umak iin, di srp inemek iindir; bundan daha ak bir ey olabilir mi? Ancak bu organlarn normal kullanmlarnn gereklemedii durumlar gzlyoruz" diye yazyor. Bu duruma en usa yatkn aklama, tm canl trlerinin evrim geirdii gereidir. Sonsuz zaman iinde trler bir evreden bir baka evreye kayarken biimlerini ve zelliklerini de deitiriyorlar. Ancak, geilere ilikin izler gnmze de sarkyor; atalarmzdan kalan "antikalar", "eski eyalar" saklayan "at katlarna" atyoruz. Ksacas, yaadmz dnya yara ve berelerle dolu, kusurlu bir dnya; asla tamamen ayarlanamam bir dnya, nk duraan deil, devingen! Oyun sryor, Sir Arthur Keith'in betimlemesiyle evrimin "yara izlerini" tayoruz. Srtmz aryor, vcudumuzda artk kullanmadmz kaslar var; hi de ilevsel olmayan kllara sahibiz. Tm bunlar baka bir dnyadan haber veriyor; baka bir oyunun oynand ve gemite kalan bir dnya. Gerekten de deiimlere urayarak bugnlere geldik.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 0 3

Darwin, "saat" ve "saatr'yi yok etti Eer Trlerin Kkeni'ne veya bu kitap evresinde gelien tartmalara bakacak olursak, Darwin'in, tasarm savn tasarm cephesinden ykmadn gryoruz. O yalnzca "saat" ve "saati"yi yok etti! Darwin'in yakn evresinde bulunan ve Tanr-tanrla (theism) en yatkn olan Asa Gray, 1863 ylnda Candolle'e yazd bir mektupta unlar sylyor: "Darwin'in tasarm dncesini yadsdn biliyorum; ancak kuramn gelitirirken srekli tasarma ilikin kantlar sunuyor." Aslnda Darwin'in yalnzca belli trden bir tasarm yok ettiini en erken duyumsayanlardan biri Asa Gray idi. Yklan "son tasanm"d. zel yaratl tasarm bir bitki veya hayvann tm zamanlarda geerli olan belli bir ama iin yaratl demektir. Buna dier bir deyile "son tasarm" denir, Bu tr tasarm erken dnem doal teologlarn savunduu tasarmd. Bunlarn sonuncusu Paley ve Bridge water Treatises oldu. "Son" szc teologlarn srtna mthi bir yk bindiriyordu. Tasarm fanatikleri "saati"nin amacn betimlemeye alt, ancak bu abalar sonunda "saati"nin herhangi bir son amacnn olmadm grdler! Dahas, szn ettikleri "saat", kendi i yapsnn yeniden rg denmesiyle "saat" olmaktan kp, kendi kendini ynlendiren bir pusulaya dnmt! Benzetme son derece ak! Evrimciler doann "kendi kendini oluturan eyler yaptn" grmt. Ve bylece uzman bir "saati zanaatkara" gerek kalmamt! Heyecan o denli yksekti ki, sorulmas gereken soru ancak ok sonralar sorulabildi: "Doa niin 'eyler'e kendi kendilerini oluturma izni veriyor?" Bu soru kukusuz bilimin yan dayamayaca ancak felsefesini yapabilecei bir sorudur, Bilim son hcreye dek inip organizmay tanyabilir; belki bir gn canl organizmann en temel yaptalarm da oluturabilir. Ancak, son "niin?" sorusuna yant zaten aramyor. Newton, ekim yasasyla bir ktlenin bir baka ktleyi "niin" ektiim deil, "nasl" ektiini betimledi. Darwin ve Cuvier birleebilseydi... Darwin saflk derecesinde basit olan tasarm savma ldrc bir darbe indirdi. Ancak, Thomas Huxley'in de ayrdma vard gibi, yaamda, insann anlad anlamda bir son olmasa da hl belli bir yne doru giditen sz etmek olasdr. Darwin sonras

3 0 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

yllarda organizmik bir felsefenin geliimine yardmc olabilecek "ince" bir teleoloji gelitirilebilirdi. Canl organizmann ilevsel bir btn olduuna ilikin Cuvier gr Darwin'in grnden ok daha iyiydi. levsel bir organizmann kararll Cuvier'i derinden etkilemiti. Darwin ise deiimler kuramyla ilgilendi. Bu deiiklie neden olan srelerin peine dtnden organizmann i rgtlenme yeteneini gz ard etti. Bu konular gndeme geldiinde, "gizemli korelasyonlar yasas" veya "karmak yasalar" gibi szck ve kavramlarla geitirdi. Bunun iin Darwin'i sulayamayz. Bugn bile brakn bir organizmann iinde sregelen saysz etkinlikleri denetleyen "ey"in neliinin anlalmasn, bir hcrenin bileen paralarnn bile nasl bir araya gelip kendi iinde etkinlik balattn henz bilemiyoruz. Trlerin Kkeni' nin yaymlanmasndan sonra dikkatler organizmann d evreyle olan savamna yneldi. Canl organizmann en gizemli yanlar bir kenara brakld. rnein, "Organizmann i dizgeleri nasl denetleniyor ve bir dzene konuyor?" sorusu yantlanmad. Darwin evreye uyum ve deiikliklerle ilgilenirken Cuvier snf ve phyla'lann kararllklaryla ilgileniyordu. Her ikisi de derin gre sahip doa bilimcisiydi. Eer bu iki ayr yetenek bir tek bedende bulumu olsayd, daha sonraki yllarda yaanan kafa karkl yaanmayabilirdi. nsan mr snrl; gl bir us kendi ilgi alann izlerken izleyicilerini uzun yllar baka ynlere kaydrabiliyor. Lamarck' dikkate almayan Cuvier, Cuvier'nin organizmik yann dikkate almayan Darwin de baka yollarda birazck yitip gittiler.

Darwin ve "ans" kavram


Peki, tasarm deilse ne? Doal seim! Darwin doal seim benzetmesinde (metaforunda) birbirinden bamsz en az kavram bir araya topluyordu: 1) Trlerin birbirine bamll; 2) ans ve 3) Rekabet. ans kavramndan Darwin'in ne anladna gemeden nce, "Doal seim diyorsunuz da, seen kim?" sorusunu Darwin'in nasl yantladm hemen belirtelim: "nsandan sonsuz kez daha zeki ancak her eyi bilen yaratc deil!" (nfinitely more sagacious than man but not omniscient Creator). "ans" szc Darwin'in kulland szckler iinde en ok kafa kartran szck olmutur. "ans" kavramyla ilgili basl grleri iki zt uta incelenebilir. Bir yanda, "ans herhangi bir eyin nedeni olarak

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 0 5

grmenin doru olmayacan, bylesi bir dilin, olayn nedenine ilikin bilgi sahibi olmadmz anlamna geleceine" deiniyor. Dier yandan, baz olaylarn "rastlantsal" (accidental) olduuna ilikin ak ve uzunca pasajlar vardr (Variation II, s.431). Rastlantsal olaylar iki veya daha fazla nedensellik zincirinin kazayla kesimesidir. Bu iki kullanmdan birincisi, basl eserlerinde daha ok kullanlmtr. Ancak "ans" kavram erken notlarnda ve elyazmalarmda daha ska kullanlmtr. Daha sonra bu "ans" kavramnn braklmn nedeni bilinmiyor! Kavram, Darwin kuramnda en bandan beri nemli bir yer tutmutur. Bu nedenle Darwin'in "ans" szc konusundaki kararszln dikkatle incelemeliyiz. "ans" szcnn belirsizlii kukusuz olayn "nedeni"nin belirsizliiyle sk skya ilikilidir. Darwin her bir organik deiimin (modification) kendine zg, tam ve yeterli bir nedeninin olaca, birbirine benzer 100 farkl ortamda 100 kez gerekletiinde 100 kez birbirine denk sonular verecei konusunda diretmitir. Darwin'in "ans", "zorunluluk" ve u tasarm"a ilikin grlerini basl eserlerinde bulabiliriz. The Variation of Animals and Plants under Domestication adl almasnn sonundaki betimlemeden (allegory) anlayabiliriz. Bu betimlemede, bir heyelann dibinde bulunabilecek deiik ekil ve boyutlardaki talarla bir bina yapmaya alan yapc kullanlyor. Binann ykselmesi evrimci diziyle karlatrlmtr. Her ikisi de (deiik boyut ve ekildeki talar ve organik deiiklikler) nedensellik balamnda belirlenmi ve nedensellikle aklanabilen olaylar dizisidir. Ancak, heyelann dibindeki kayalarn paralanma nedenleri veya yasalarn dizelgesini yaptmzda, hem bir dizi yasann hem de mimar tasarmnn varln iaret edebilecek bir tek kuramsal ereve yoktur. Darwin bir yanda organik deiikliklerin nedenleri, dier yanda da retken bir neslin ortaya kma ansm belirleyen seici kuvvetleri benzer biimde birbirinden ayrd. Bu betimleme (allegory), doada gerek anlamdaki ans olaylarnn ne her eyi kucaklayan Laplace'c belirlenebilirlikle (determinism) ne de her eyi kucaklayan ilahi tasarmla aklanabilecei iletisini veriyordu. Evrim hipotezinin utkusu, istatistiksel olasl devasa boyutlarda dk, ancak varl tartlmaz olan uyumu (adaptation) doast veya bilinemez veya gizemli glere bavurmakszn aklamasmda yatar. Dirimbiimciler uyumun varlnn tartma-

3 0 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sz o l u u n u veya "tartmasz u y u m " u , ans eseri oluamayacak denli k a r m a k (complex) u y u m olarak tanmlar. Bu d u r u m d a , bir k u r a m , h e r h a n g i bir olguyu aklarken nasl olur da "kr" fiziksel kuvvetlere bavurabilir? Darwin'in yant son derece yaln: Birlikte u y u m salam olan (coadapted) paralarn bir araya gelii anszn olmamtr. Bu paralar k k aamalarla bir araya gelmitir. Bu aamalar gerekten de ok k k olmaldr. Eer byle d n m e z s e k , baa d n e r ve "karmakl devasa boyutlarda olan yapnn ans eseri oluma olasl devasa boyutlarda d k t r " biimindeki yanl saptamaya taklr kalrz. Richard Dawkins "Universal Darwinism" adl makalesinde unlar yazyor: Bir organ olarak gz dnelim. Gzde ok sayda (bu sayya N diyelim), bamsz olarak birlikte uyum salam paralar vardr. Bu N saydaki paralardan herhangi birisinin varla ykselmesiyle ilgili a priori olaslk0 > imknsz dzeyinde olmasa da ok dk bir olaslktr. Bu olasl, deniz kysndaki kristal bir akl tann zamanla mercek biimine cilalanmas olaslna benzetebiliriz. Herhangi bir parann uyumu "kr" fiziksel kuvvetlerle gereklemi olabilir. Eer birlikte uyum salam olan N paradan her biri kendi kk katksn sunarsa, N paradan oluan bu organ uzun bir zaman aralnda ortaya kabilir. Bu duruma en iyi rnek, yaratllann tapnann eref madalya sahibi olan gzdr. Gzn bir paras gzn yokluundan daha iyidir: rnein, mercei veya gzbebei (pupil) olmayan bir gz, zerine glgesi drm olan dmann hl alglayabilir. Uyum salayan karmak yapya Darwin'in getirdii aklama, anszn, rastlantsal, ok boyutlu ans yerine, aama aama, ans niteliini yitirmi ans biimindedir. Uyum srecine ans kesinlikle bulayor. Ancak, arts byk admlar biiminde paketleyip sunan kuram, ans kk aamalar
1. a priori olaslk, rnek uzaymdaki eleman says bilinen olaslk hesaplamas iin kullamhr. rnein, yaz-tura deneyinde rnek uzaydaki eleman says 2; zar atma deneyinde, 6, vb. a priori olaslk kavramnn n e m i aminoasit k o m binasyonlarnn oluma olaslnn olduka kk olduundan yola klarak evrenin bir ilahi g tarafndan "tasarland" savnda grlr. Denge durumundan uzak koullarda, Boltzmann'm dzen ilkesinin temelini oluturan deerleri n c e d e n belirlenmi olaslk kavram (a priori probabity) geerli deildir. Kararsz dizgenin alabilecei durumlara nceden eit olasllklar bien hipotezi kullanarak complexion saysn hesaplamak "yaratllar"! sama sapan savlara gtryor.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 0 7

biiminde daha geni bir zaman aralna yayan kuramdan daha inanlmaz bir kuramdr. Bu durum bizi evrensel dirimbilimin genel ilkesine gtrr. Evrenin her neresinde olursa olsun, uyum gsteren karmak yaplar byk ve anszn gerekleen deiimlerden deil, bir dizi kk deiimlerden oluacaktr.

Evrimin lt
lerleme, evrim, vb. kavramlarn nicel ltlerini veremezsek bu kavramlar soyut felsefi kavramlar olarak kalr. Oysa ki bilimin amalarndan birisi gelitirdii kavramlar somuta indirgemektir. Bilgi, teknoloji araclyla somuta indirgenir ve insanln hizmetine sunulur. Evrenin evrimini, insan da kapsayacak biimde, en geni anlamda tanmlamamz gerekirse alandan sz etmeliyiz: Evrim, 1) "Ussal olarak", kiinin tasarm gibi dinsel retilerin ve metafiziin dumura uratc etkilerinden olan uzaklyla; 2) zdeksel olarak artan erke (enerji) akyla ve 3) Toplumsal olarak, varolan deitirme savamna etkin ve rgtl katlmyla llr. KAYNAKLAR
1) 2) 3) 4) 5) Edward Manier, The Young Darwin and His Cultural Circle, D. Reidel Pub. Co., Dordrecht, 1978. Loren Eiseiey, Darwin's Century, Anchor Books, 1961. Richard Dawkins, "Universal Darwinism" in D.S. Bendal (d.), Evolution from Molecules to Men, CUP, Cambridge, 1985. Ilya Prigogine, Isabelle Stengers, Order Out of Chaos, Flamingo, 1984. Bertrand Russell, A History of Western Philosophy, Simon & Schusler, NY, 1964.

3 0 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Evrim kart "bilinli tasarmclar" ABD niversitelerinde gleniyor

rencilerin beyinlerini kimler tasarlyor?*


Bilinli tasarm hareketi, ABD niversitelerinde giderek gleniyor. Bazlarna gre bu dnce bilim ile inan arasndaki boluu doldurabilir, bazlar iinse zerinde durmaya bile gerek yok. Geoff Brumfiel, bu hareketin ncleriyle bir araya geldi. zlenimlerini yle aktaryor: 20'ye yakn gen kolej rencisi Virjinya Eyaleti'nin en byk niversitesi olan George Mason niversitesi'nin kk bir odasnda topland. Bu topluluk Salvador Cordova'nm bilinli tasarmn temel ilkelerini anlataca, Bilinli Tasarm ve Evrim Bilinci (IDEA) Kulb'nn toplants nedeniyle bir aradayd. "Benim bilimsel ynteme byk bir saygm var" diyerek szlerine balayan Cordova, dinleyicilerine ncelikle bilinli tasarm kavramm zetledi: "Evrimin ynn ve eklini ilahi bir el belirledi." Evrim teorisine kar olanlarn ok sk kulland baz argmanlara da yer verdi: "Baz biyolojik sistemler ok karmak, fosil kaytlarndaki periyodik artlarn aras ok geni ve trler arasndaki farkllklar doal seilim ilkesinin aklayamayaca kadar byk." Bilim insanlarnn byk ounluu gibi, ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bakan biyolog Bruce Alberts de "Bu dikkate deer bir gr deil, nk akla uygun deil" diyor ve ekliyor: "Bu gr savunanlar bilimsel bilginin yeterli olmadn ve bu boluu bir bilinli tasarmcnn doldurabileceini iddia ediyor. Bu
Bu haber, Naiure'n 28 Nisan 2 0 0 5 tarihli saysndan Alper Yavuz tarafndan evrilmi, Bilim ve Gelecek dergisinin 16. saysnda (Haziran 2 0 0 5 ) yaymlanmtr.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 0 9

demek oluyor ki, bilim insanlar almay braksn, artk byle sorunlara yant aramaktan vazgesin." Ancak aratrmaclarn ilgisizliine ramen, belki de bu yzden, hareket ABD niversitelerinde hzla yaylyor. niversiteye gelen genlerin yaklak drtte Tanrnn insann kkeninde etken olduunu dnyor. Sadece geri kalan drtte bir bu gr sama buluyor. 1999 ylnda ilk IDEA kulbnn Kaliforniya niversitesi'nde kuruluundan bugne farkl niversitelerin kampuslarnda 20 ube daha alm. Ayn zamanda baz niversitelerde bilinli tasarm dersi de verilmeye balanm. Darwinciler kampuslarda byyen bu dnceye ne yant verecekleri konusunda ikiye blnm durumda. ounluk, niversitelerdeki bu bilinli tasarm oluumlarnn, hareketi merulatrdn ve bunun da bilimin toplumdaki kavranna zarar verdiini dnyor. Yaratllarm Truva At: Bilinli Tasarm Kskac adl kitabn yazar Lousiana niversitesi'nden felsefeci Barbara Forrest unlar sylyor; "Bilinli tasarm savunucular toplumun bilim anlayna zarar veriyor ve onlar bilimsel aklamalar yerine doast tasarmlara ynelmeleri konusunda ikna ediyor." Ancak bir ksm Darwinci bu grn retilmesine kar olsa bile, niversitelerde kendine yer bulma hakk olduunu dnyor. Bilim Eitimi Ulusal Merkezi'den Eugenie Scott: "Bana gre niversiteler bu tr denemelere ak yerlerdir, eer bu grn yaylmasndan endie ediliyorsa, retim yeleri evrimi iyi anlatamamalarmdan dolay ncelikle kendilerini sulamaldr" diyor. Tekrar rencilerin toplantsna dnersek, Cordova bilinli tasarmn neler yapp, neler yapamayacan dikkatlice anlatyor: "Bu anlay hibir ekilde yaratl mitlerini ya da dini kitaplardaki, 'tufan' gibi olaylar aklamak niyetinde deildir." Ayn ekilde dnyann, yaratllarm savunduu gibi birka bin yanda olduu ya da bugnk jeolojinin yaklak olarak syledii gibi drt buuk milyar yanda olmas gibi olgular da bu dncenin kapsamna girmiyor. Herhangi bir Tanrnn varl ispatlanmaya allmyor burada, iddia edilen sadece doast bir gcn mdahalesi. Baka bir deyile: "Bilinli tasarmn bir teolojisi yok". te bu ayrm bilinli tasarm taraftarlarm ABD yasalar karsnda glendiriyor. 1987 ylnda ABD Yksek Mahkemesi, Lou-

3 1 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

isiana Mahkemesi'nin ald, kutsal kitaplara dayal bir "yaratl bilimi" retilmesi kararn geersiz saymt. Bilinli tasarm ise, dini kaynaklara dorudan gndermeler yapmadndan, Hristiyan kktencileri, yaratl dnceyi bu yolla snflara tekrar sokabileceklerini dnyor. Bilinli tasarm taraftarlar, Hristiyan haklar savunucularna nasl tepki verecekleri konusunda henz kararsz. Hareketleri, byk oranda muhafazakr Hristiyanlarn balarna baml durumda. artc belki ama, birok teolog, bilinli tasarm dncesinden rahatsz. Ha'r Yol Gstericiliinde Evren adl kitabn yazar ve ayn zamanda doktoral bir fiziki olan Lutherci teologlardan George Murphy unlar sylyor: "Buradaki balca problem bilinli tasarmn, Tanrnn dnya ile ilgili eyleminin gizli kalmas gerektii yolundaki teolojik grlerimizle uyumamas." Murphy'e gre Lutherciler Tanrnn dnyaya aka yapt tek mdahalenin sa'y gndermek olduunu dnyor, ancak bu bazlarm tatmin etmiyor ve onlar da doada ilahi ellerin izlerini aryorlar. Katoliklerin ise Tanrnn dnyaya etkileri sonucu gerekleen evrime bir itirazlar yok. Bilinli tasarmn politik destekleyicilerinin banda gelen Evangelstler ise baz durumlarda, Hristiyanln doru din olduunun gsterilmesi konusunda bu dncenin yetersiz kalabildiine dikkat ekiyor. Darvvinci Eugenie Scott, bilinli tasarm Lutherci George Murphy gibi teolojik nedenlerle deil, bilimsel dzlemde reddedenlerden. Scott lkenin en ok tannan Darwincilerinden biri olarak bilim kamuoyunun bu sorunla mcadele etmemesi karsnda fkeleniyor. Ona gre: "Buradaki sorun urada, Amerikallar kendilerine Tanrnn bu ile bir ilgisinin olmadnn anlatlmasn istemiyor. te bilinli tasarmclarn ortaya knn nedeni bu. Bilim insanlar bilimin doastn aklamak gibi bir ilevi olmadn sylerlerse, bilim ile dinin doal bir atmann iine ekilmesini nlemi olurlar. Kolej profesrleri, erek, rastlant, tasarm, neden gibi konularda konuurken ok dikkatli olmal. Smflarndaki ocuklar iin endie etmeleri gerekir." Ve renciler hl Cordova'y dinlemeye devam ediyor. Odadaki herkes Hristiyan, bunlarn yars fen, tp ve mhendislik eitimi gren renciler. Onlara gre bilim ile imann bir araya getirilmesi ok doal. Birou fen derslerindeki laik sylemlerden rahatsz ve bilinli tasarmn olgularn arka plannda Tanr-

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 1 1

nm varlnn olduunu neren dncesinin ciddi bir alternatif oluturabilecei grnde. Cordova szlerine son verirken, kampuslarda bilinli tasarm dncesini yaymak iin yeni planlarndan sz ediyor. Kampus Serbest Dnenleri adl ateist bir grubun yapt aratrmaya gre, niversite rencilerinin yaklak yzde 75'i bir bilinli tasarm dersi alrsa, buna ilgi gsterebileceini sylyor. Cordova'ya gre bu aratrma kolej mdrlerini ikna edebilir. "Ben bu niversitelerde bilinli tasarm dersi verilmesinden ok memnun olurum" diyerek szlerine bitiriyor Salvador Cordova.

3 1 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Evrim ve bilinli tasarm neden "iki t a r a f deil?

"Leylek kuram"n da okutalm m?*

Bilinli tasarm bilimsel deil, dinsel bir tartmadr. Bir fikirler tarihi dersinde, popler mantkl bo inanlarla ilgili bir felsefe snfnda ya da dnyann her yerindeki mitleri konu alan bir karlatrmal din dersinde tartmaya deer olabilir. Fakat, tpk simyann kimya derslerinde, filogistonun fizik dersinde ya da leylek kuramnn cinsel eitim dersinde ilenmemesi gibi, bilinli tasarm da biyoloji dersinde ilenmemelidir.

Prof. Dr. Richard Dawkins - Prof. Dr. Jerry Coyne


Oxford niversitesi retim yesi - ikago niversitesi retim yesi

ev. Feryal Halat Okullarda, evrim kuram ile birlikte "bilinli tasarm"m da retilmesi. ok mantkl grnyor, deil mi? ylesine alakgnll bir neri ki! Neden her iki taraf da retmeyelim? Neden ocuklarn kendi kendilerine karar vermelerine izin vermeyelim? ABD Bakan Bush'un dedii gibi, "Bana insanlarn eitli fikirlerle kar karya getirilip getirilmemesi gerektiini soruyorsunuz, yantmz evet." lk bakta, "her iki taraf deyimi bizim gibi eitmenlerin yreini scack yapyor.

"Her iki taraf da" tarznn aldatc ekicilii


Bizlerden biri yllarn Oxford'da okutman olarak geirdi ve
* Alanlarnda dnya apnda nl ola bu iki bilim insannn, fen bilgisi derslerinde "bilinli tasarm "m retilmesini kabul etmenin vahim sonularna ilikin, 1 Eyll 2005 tarihli The Guardian gazetesinde yaymlanan bu makaleleri, Bilim ve Gelecek in 21. saysnda (Kasm 2005, s.30-33) yer ald.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 1 3

rencileri iin her hafta birbirine zt grler ieren konular seerdi. rencilerin ktphaneye gitmeleri, verilen argmann her iki ynn de okumalar, yazacaklar devde bunlar ksaca anlatmalar ve dengeli bir yargya ulamalarn isterdi. Denge ise hep u deyile biimlenirdi: "Birbirine zt iki bak as ayn younlukla ifade edildiinde, gerein iki gr arasnda orta yerde olmas gerekmez. Bir tarafn tmyle hatal olmas da mmkndr." Her ikimiz de, birer retmen olarak, rencilerden anlamazlklar analiz etmelerini istemenin eitimlerine ok nemli bir katkda bulunduklarn grdk. yleyse, evrimle yaratllk ya da "bilinli tasarm" arasnda olduu ne srlen atmann her iki ynn de retmenin neresi yanl? Ve, yeri gelmiken, bu samimiyetsiz hsn tabire kanmayn sakn. Bilinli tasarmda yeni bir ey yok, bu sadece ABD Anayasas'nm kilise ile devletin ayr tutulmas kuralndan kamak iin (kaypak halkla ilikiler uzmanlar ve tonlarca vergiden muaf para sayesinde bir miktar baar elde ediyorlar) yeni bir adla kamufle edilen yarathlktr. yleyse neden yaam boyu eitmenlik yapm ve retimde "her iki taraf da" tarznn yrekten savunucular olan iki insan hemen tm biyologlarn ortak kansna katlarak, yaratl ile evrim arasndaki bu kukulu atmay bir istisna olarak gryorlar? "Adalet, her iki taraf da retmektir" demenin o eker mi eker aklclnda yanl olan ne var? Yant ok basit. Bu hibir yn bilimsel olmayan bir atma. Ve ayrca, zaman boa harcamaya ynelten bir eldirici; nk evrim bilimi, belki de. tm dier balca bilim dallarndan daha fazla, sahici atmalarla dolu.

Bilinli tasarm,

ancak karlatrmal din dersinde okutulabilir


Evrim rencilerinin genelde kar karya geldikleri gerekten zorlu ve eitsel deeri byk olan atmalar arasnda unlar vardr: Molekler evrimde ntralizme kar seilimcilik, uyumculuk, grupsal seilim, kesikli denge, ortak ataya gre snflandrma, geliimin evrimi, "Kambriyen Patlamas", kitlesel yok olular, trler aras rekabet, uzun mesafelerle yaltm olmakszn trleme, eeysel seilim, eeylerin evrimi, evrimsel psikoloji, Darwinci tp, vb. nemli olan nokta, tm bu atmalarn ve daha birounun sadece rencilerin devlerinde deil,

3 1 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

sohbetlerinde de gece ge saatlere dek sre byleyici, canl tartmalar beslemesi. Bilinli tasarm, bu atmalarla ayn nitelikte deildir. Bilinli tasarm bilimsel bir tartma deil, dinsel bir tartmadr. Bir fikirler tarihi dersinde, popler mantkl bo inanlarla ilgili bir felsefe snfnda ya da dnyann her yerindeki mitleri konu alan bir karlatrmal din dersinde tartmaya deer olabilir. Fakat, tpk simyann kimya derslerinde, filogistonun fizik dersinde ya da leylek kuramnn cinsel eitim dersinde ilenmemesi gibi, bilinli tasarm da biyoloji dersinde ilenmemelidir. Bu verdiimiz rneklerde de "her iki kuram" iin eit sre talebi son derece glntr. Ayn ekilde, 20. yzyl Avrupa tarihim konu alan bir derste, soykrmn asla gereklemedii kuram iin kim eit sre talep eder?

Neden bilimsel bir kuram deil?


yleyse, bilinli tasarm kuramnn "her iki taraf da" muamelesini hak edecek, sahici bir bilimsel kuram olmadndan neden eminiz? Bu, bizim kiisel dncemiz mi? Bu, profesyonel biyologlarn byk bir ounluu tarafndan paylalan bir dnce; ama elbette bilim, bilim insanlarnn byk ounluunun oyuyla ilerlemez. Neden yaratllk (ya da bu dncenin yeniden hortlam hali olan bilinli tasarm), yukarda sraladmz bir dzine dev konusu kadar bilimsel tartma deeri tamyor? ite nedeni: Bilinli tasarm bilimsel bir kuram olsayd, yine bilim adamlar tarafndan incelemeye tabi tutulan bilimsel dergiler, aratrmalar sonucu bir araya getirilen pozitif kantlarla dolu olurdu. Bu olmuyor. Sorun, editrlerin bilinli tasarm aratrmalarn yaymlamay reddetmesi deil. Sadece yaymlayacak bilinli tasarm aratrmas yok. Bilinli tasarm savunucular dorudan doruya akademi dndaki genel kamuoyuna ve semi olduklar hkmet grevlilerine -ki bu mthi bir kurnazlk- hitap ederek normal bilimsel sreten yan iziyorlar. Bilinli tasarm savunucularnn argman hep ayn zellikleri sergiliyor. Asla bilinli tasarm lehine pozitif kantlar sunmuyorlar. nmze konan, sadece evrimdeki szde eksikliklerin bir listesi. Bize fosil kaytlarmdaki "boluklar" dan sz ediyorlar. Ya da verilen destekleyici hibir kant olmakszn, verdikleri karar gerei, organlarn "indirgenemez karmaklk-

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 1 5

ta", doal seilimle evrimlemi olamayacak kadar karmak olduklar belirtiliyor. Her halkrda, X olgusunun aklanmasnda A kuram glklerle karlayorsa, otomatik olarak B kuramnn tercih edilmesi gerektii "varsaym" sakl (aslnda saklamaya bile almyorlar); bu B kuramnn (ki bu durumda yaratllk oluyor) X olgusunu aklamada daha iyi olup olmad sorgulanmyor bile. Bunun ne kadar dengesiz olduuna ve o "Hadi her ikisini de retelim"in grnrdeki aklcln yalanladna dikkat ediniz. Taraflardan birinin, her admda kant gstermesi gerekiyor ve bir glkle karlat anda (ki bu tm bilimlerin her gn karlatklar ve byk hevesle zmeye koyulduklar trden bir glk, bilimin ii bu) otomatik olarak br taraf kazanm saylyor ve en ufak bir kant gstermesi gerekmiyor.

Kambriyen ncesinde fosil tavanlar olsayd!


Peki, fosil kaytlarmdaki eksiklik ne demek imdi? Bu, var olsayd belirli bir evrimsel geii belgeleyebilecek bir fosilin yokluu anlamna geliyor. Bu eksiklik, elimizde evrim srecindeki basamaklarn hepsinin sinemasal bir kayd olmamas demek oluyor. Ama lmlerin sadece ok ok kk bir ksmnda fosil olutuunu bildiimize gre, eksiksiz bir kayt talep etmek ok ey istemek olmuyor mu? Yaratllktan edeer kant istemek, Tanrnn ie balad gn yaptklarnn -rnein memelilerdeki kulak kemikleri ya da bakterilerin kamlar, hareketli bakterilerde hareketi salayan, kk, kl benzeri organ- eksiksiz bir sinematik kaydn istemek olurdu. En ateli bilinli tasarm savunucular bile bylesi bir kutsal videobandm ortaya kacam iddia etmiyor. te yandan, biyologlar ok fazla sayda evrimsel gei iin e- * deer bir "sinematik" fosil dizisi olduunu iddia edebilir. Hepsi deil, ama iki aya zerinde duran Australopithecus'dan bizim evrimlememiz dahil, ok sayda evrimsel gei iin. Ve daha da anlamls, evrimsel dizi iinde "yanl" yerde bulunan tek bir tane bile sahici fosil yok. Kronolojik olarak yanl olan tek bir fosil bulunsayd eer, evrim kuram suya derdi. , Evrimin yanlln neyin kantlayacam sorduklarnda byk biyolog j: B. S. Haldane'in homurdanaca gibi: "Kambriyen ncesinde fosil tavanlar." Tm iyi kuramlar gibi, evrim kuram

3 1 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

da yanllnn kantlanmasna aktr. Sylemeye gerek yok, her ZHd&TL da kazanmtr.

Peki, tasaomcmn karmakl?


Ayn ekilde, bir eyin -diyelim ki, bakterilerin kamlarnmdoal seilimle evrimlemi olamayacak kadar karmak olduu iddias, "rakip" bilinli tasarm kuramn varsaymsal olarak desteklemek zere, ne yazk ki yaygn ama yanl bir mantkla ortaya srlyor. Bu tr bir varsaymsal mantk, bakteri kamsnn evrimleemeyecek kadar karmak olduu takdirde, yaratlamayacak kadar da karmak olabilecei olaslm ak brakyor. Bir an iin durup dnrseniz, bakteri kams yaratma yeteneine sahip bir Tanrnn kamlardan (ya da evrenden) daha da karmak olmas gerektiini ve dolaysyla istatistiksel olarak ok dk olaslkl bir varlk olacan, bu varln yaratm olduu sylenen nesneden daha ok aklanma gerektirdiini grebilirsiniz. Karmak organizmalarn aklanmas gerekiyorsa, karmak bir tasarmcnn da aklanmas gerekir. Ve teologlarn, Tanrnn (ya da bilinli tasarmcnn) bilimsel aklamann normal ilemlerine kar bak olduu yolundaki mazereti de bir zm olmayacaktr. Bunu yapmalar, bindikleri dal kesmek olur. ki seenek var: Ya bilinli tasarm bir bilim dersinde incelenir, ki o takdirde bilimsel bir hipotezde arananlara tabi olur; ya da incelenir, ki o takdirde biim dersinden kartlr ve ait olduu yere, kiliseye geri gnderilir. Aslna bakarsanz, bakterilerin kams de evrimlemi olamayacak kadar karmak bir yap deil, zenle incelenen hibir canl yaps bu denli karmak deil. Biyologlar, canl sistemlerde baka yerlerde bulduklar bileenleri kullanarak mantkl ara yap serileri belirlemitir. Fakat biyologlarn hemen yamtlayamayacaklar belirli bir vaka olsayd bile, nemli olan nokta, yaratllarm "varsaymsal" mantnn rk olmaktan kur tu lamayacadr.

Evrimin kantlar kitlesel


Bilinli tasarma iaret eden tek bir kant bile yok, sadece evrimsel kaytlardaki szde eksikliklerle, belirlediimiz "varsaymsal" bo inan var. Ve evrim biliminde eksiklikler olduu kanlmaz olarak doruysa da, evrim gereine iaret eden, karlkl birbirini destekleyen yz binlerce gzlemden oluan

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 1 7

kantlar gerekten de kitlesel. Bu gzlemler jeoloji, paleontoloji, karlatrmal anatomi, fizyoloji, biyokimya, etoloji, biyocorafya, embriyoloji -ve imdilerde gittike artan bir hzla- molekler genetik gibi alanlardan geliyor. Bu kantlarn arl o kadar fazla ki, yaymlanan verilerin sadece bir blmn izleyenler iin bile evrim gereine kar k glnecek bir yaklam oluyor. Evrim bir gerekliktir: Tpk plaka tektoniinin ya da Gne-merkezli Gne Sisterni'nin bir gereklik olduu gibi.

ki taraf diye bir ey yok


Son olarak, bu konularn biyoloji snflarnda tartlp tartlmamas neden bu kadar nemli? Aslnda nemli olmad, biyologlarn bu kadar abuk kzmamas gerektii sylenebilir. Belki de, bu popler talebi kabul etmeli ve fen bilgisi derslerinde evrimin yan sra bilinli tasarm da retmeliyiz. Bilinli tasarmn anlatlmas, nereden baksanz, yaklak 10 dakikada biter, ondan sonra da gerek bilimi ve sahici atmalar anlatrz. Bu ekici grnse de, ciddi bir sorun hl var. Batan karc "atmay anlatalm" sylemi hep yanl ve son derece zararl olan bir dnceyi, gerekten de iki taraf olduu dncesini ieriyor. Bu durum, rencilerin dikkatini evrimsel tartmalar zenginletiren, canlandran, gerekten nemli ve ilgin atmalardan uzaklatracak. Daha da kts, yaratlla asl ulamak istedii zaferi verecek. Herhangi bir tartmada tek bir iyi nokta ne srmeye gerek kalmakszn, bir tr doastcln bilimin sahici bir parasym gibi ele alnmas. Ve bu, Amerika'da bilim eitiminin sonu olacak.

Evrime ilikin tartmaya deer baz noktalar


- Kambriyen patlamas: Fosil kaytlar ilk okhcreli hayvanlarn 640 milyon yl nce yaadklarm gsterse de, trlerin eitlilii 530 milyon yl ncesine kadar ok dk kalmtr. Bu tarihte, ani bir patlamayla yumuakalar, eklembacakllar, derisidikenliler ve omurgallar dahil, ok eitli deniz trleri ilk kez ortaya kmtr. Burada "ani" szc jeolojik anlamda kullanlmaktadr; bu patlama 10 milyon ila 30 milyon yl kadar sren bir patlamadr ve bu sre memelilerin byk dallanmasnn byk bir blmnn evrimleebilecei uzunlukta bir sredir. Bu hzl eitlenme, byleyici sorular koyar nmze; aklamalar

3 1 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

arasnda sert ksmlar olan organizmalarn evrimlemesi (ki bu fosillemeyi kolaylatrr), gzlerin evrimsel "icad", ve organizmalarn ksmlarnn bamsz olarak evrimlemesine olanak salayacak yeni genlerin gelimesi saylabilir. ~ nsan davrannn evrimsel temeli: Evrimsel psikoloji (bir zamanlar sosyobiyoloji denirdi), bireyler arasndaki ve etnik gruplar arasndaki farkllklarn yan sra insan davrannn evrensel zelliklerinin (zellikle de cinsel davranlarn) genetik bir temeli olduunu iddia eder. Bu zellikler ve farkllklarn atalarmzdan beri doal seilimle evrimletii sylenir. Bu iddialar konusunda ok fazla atma var, bunun en byk nedeni atalarmz zerinde etki etmi olan evrimsel gleri yeniden yaplandrmann zorluu ve gnmz insan zerinde genetik deneyler yapmann e tik olmamasdr. - Eeysel seilime kar doal seilim: Evrimbilimciler, uyum salamann hep doal seilim sonucu olduu konusunda fikir birliine varmtr; fakat erkek kularn ssl tyleri, birok trde eeyler arasnda grlen byklk farkllklar gibi, "eeysel seilim" ile daha iyi aklanabilen birok zellik vardr (eeysel seilim: bir eeyin -ki bunlar genelde diilerdir- kar cinsin belirli zellikleri tayan bireyleriyle iftlemeyi tercih etmesi temelindeki seilim). Evrimbilimciler, hayvanlarn ka zelliinin doal seilim deil de eeysel seilim sonucu ortaya kt konusunda tarmaktad.r. Bazdan da, Darwinln de kendisi gibi insanlarda "rklar" farkllaman birok fiziksel zelliin eeysel seilim sonucu ortaya ktn dnr. - Doal seilimin hedefi: Evrimbilimciler, doal seilimin genelde organizmalarn genlerini etkilediini kabul eder. Kendilerine reme ya da hayatta kalma konusunda baka bireylere kar avantaj salayan genleri tayan bireyler daha ok sayda dl verir, bu da trn genetik bileimini yava yava deitirir. Buna "bireysel seilim" ad verilir. Fakat baz evrimbilimciler seilimin daha yksek dzeylerde de, poplasyonlar zerinde (ki buna grup seilimi denir), hatta trlerin zerinde (bu da tr seilimi olarak adlandrlr) etki edebileceini ne srmektedir. Bireysel seilime kar bu daha yksek seilim biimlerinin bal nemi ok canl tartmalarn konusu olmaktadr. - Doal seilime kar genetik srklenme: Doal seilim, bir genin yerine ngrlebilir bir biimde bir baka genin yerlemesine yol aan bir sretir. Fakat genetik srklenme olarak

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 1 9

adlandrlan ve "rasgele" gerekleen bir baka evrimsel sre daha vardr ve bu yaz-tura atmann genetik edeeri olarak grlebilir. Genetik srklenme, tayclarnn uyum salamasna pek etki etmeyen genlerin frekanslarnda ngrlemeyen deiikliklere yol aar ve poplasyonlarm genetik bileimini deitirerek evrimlemeye neden olur. DNA'mn birok zelliinin genetik srklenme ile evrimletii sylenir. Evrimsel genetikiler organizmalarn zelliklerini ve DNA'larn aklamada seilime kyasla srklenmenin nemi konusunda fikir birliine varm deillerdir. Tm evrimbilimciler genetik srklenmenin uyumsal evrimi aklamadn kabul eder. Fakat evrimin tm uyum salamayla ilgili deildir.

3 2 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

B i l i m insanlarmz yantlyor: SORUTURMA

Bilinli (akll) tasarm bilim mi?


Bilinli tasarm en net ifadeyle, yaratl dogmasnn, bilim kisvesi altnda yeni bir yzle sahneye kmasdr. Dincilerin bu kez bilimden dn aldklar kavramlarla daha geni bir kesimi gericilie srklemelerinin yeni bir yoludur. Bilimle dini birletirme abasdr. ABD kaynakl olan bu gr, geleneksel siyasetiler, dinciler ve bilime ihanet eden baz akademisyenlerin ideologluguyla giderek yaygnlayor. Bilinli tasarm bu evrelerin, evrimin artk reddedilemeyecek kantlarn kafalarna estii gibi kullanp bir tasarmcya (Tanrya) ulama abalarnn rndr. Yani dinin postmodern yorumudur. ABD Bakan Bush, Eyll 2005'de kilise evreleriyle yapt bir grmede, bilinli tasarmn da okullarda okutulmas gerektiini syledi. Konunun bizdeki yansmalar da ok gemeden kendini gstermiti. Bu grn ders kitaplarna alnmas iin kamuoyu oluturulmaya baland; devlet kurumu olan TBTAK'n bilim dergisine yaratla daha fazla yer verilmesi iin basklar geldi ve reniyoruz ki biyoloji ders kitaplarnda yer alan evrimin akland birka paragrafa da artk yer verilmeyecekti. Bu gelimeler karsnda, Bilim ve Gelecek dergisinin 20. saysnda (Ekim 2005, s.28-34) yaymlamak zere, bilinli tasarm konusunda lkemizin deerli bilim insanlarnn grlerini almtk, bu blm erevesinde kitapta da yer vermenin yerinde olacam dndk, sunuyoruz.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 2 1

Bilimsel yaratllm tebdili kyafetle okullara girme giriimi: Bilinli tasarm


Bilinli tasarmclar, evreni ve canllar tasarlayan sper bir akln, canllar indirgenemez bir karmaklkta kusursuz olarak tasarladn savunur. Varsayalm ki canllar kusursuz olarak tasarlandlar, o zaman trlerinin varln her koulda srdrmeleri gerekmez miydi? Oysa bugn yaayan canl trlerinin, yeryznde gemite yaayp yok omu canl trlerinin yzde l'inden az olduu tahmin ediliyor. O zaman bu canl trlerinin byk bir ounluu kusurlu olarak m tasarlanmt? Canl trlerinin yzde 99'unun yeryznden yok olmasna neden olabilecek tasarm kusurlar neydi? Ya da tasarm kusurlar yoksa, neden bugn yeryznde yaamlarn srdrmyorlar?..

Prof. Dr. Aykut Kence


ODT Biyoloji Blm

Bilili tasarm, "bilimsel yaratllk" ad verilen hareketin tebdili kyafetle okullara yeniden girmeye alan biimidir. ABD'deki bilimsel yaratllm, hi de bilimsel bir kuram olmad, sadece Hristiyanln, dier bir deyile nciVin kelimesi kelimesine gerek olduu eklindeki bir reti, bir dogma olduu gsterilince, yaratllk klk deitirerek bilinli tasarm ad altnda yeniden gndeme gelmitir. ABD'de mahkemeler defalarca bilimsel yaratllm bilimsel deil, dinsel bir dogma olduuna, dolaysyla biyoloji derslerinde evrim kuramna kar bir seenek olarak retilmesinin anayasann laiklik ilkesine ay-

3 2 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

kr bir uygulama olacana hkmetmitir. Bilimin sorgulamas karsnda, yarg nnde tekrar tekrar yenilgiye urayan bu gr, bilinli tasarm adyla ortaya ktktan sonra herhangi bir dine, Tanrya kesinlikle atfta bulunmadan evrenin, doann ve canllarn bilinlice ok stn bir akl tarafndan tasarlandn ne sryor. Bylece yargnn nnde dinsel bir balants olduu gerekesiyle laiklik ilkesine taklmadan bu grn okullarda evrime bir seenek olarak sunulmas planlanyor.

Laik lkeler iinde, yaratl retilen tek rneiz


Bizde niin bilinli tasarm tartmalar yaanyor? Anlamak mmkn deil. nk zaten okullarmzda, ada ve laik lkeler iinde tek rnek olarak 1985 ylndan bu yana evrimin yannda yaratl gr retiliyor. Bu uygulama, Anayasa Mahkemesince ele alnp laiklik ynnden incelenmemitir. ABD'de her seferinde yarg engeline taklan yaratl gr, Trkiye'de laiklik yemini etmi bir Milli Eitim Bakam tarafndan ABD'deki kkten dinci Hristiyanlarla ibirlii iinde yrrle konmutur. Biyoloji kongrelerinde bu grn ders kitaplarndan karlmas gerektii eklinde alman kararlara karn, bu uygulama, hibir ey olmam gibi srmektedir. Bu nedenle her yl liselerimizden byk bir renci kitlesi bilime kar artlanm olarak, bilim kart insanlar olarak mezun oluyor. Kutsal kitaplarda Nuh Peygamber'in 950 yl yaad yazyorsa, bunu gerek olarak kabul edip sorgulamayan bir kuak yetiiyor. Bilimsel yaratllarm ne srd gibi canl trleri yaratldklar gnden beri hi deimeden bugne kadar geldilerse, Hz. Adem'in ve ondan gelen insanlarn 800-900 yl yaamalar hibir biyolojik geree smyor. Bu durumda insanlar, mr uzunluklar arasnda 1015 kat bir fark olduuna gre, ya Hz. Adem'den bugne kadar evrimlemilerdir, yeni bir biyolojik tr oluturmulardr ya da Hz. Adem ve onun ouklar 900 yl yaamamlardr. Bu ekilde bir sorgulama dinsel dogmalar iinde mmkn deildir. Tanrnn insanlara ne kadar mr bieceini sorgulamaya hakkmz ve yetkimiz yoktur.

Tasarmcmzn tasarmlarnn yzde 99'u kusurlu!


Bilinli tasarmclar, evreni ve canllar tasarlayan sper bir akim, canllar indirgenemez bir karmaklkta kusursuz olarak tasarladn savunur. Varsayalm ki canllar kusursuz olarak

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 2 3

tasarlandlar, o zaman trlerinin varln her koulda srdrmeleri gerekmez miydi? Oysa bugn yaayan canl trlerinin yeryznde gemite yaayp yok olmu canl trlerinin yzde 1'inden az olduu tahmin ediliyor. O zaman bu canl trlerinin byk bir ounluu kusurlu olarak m tasarlanmt? Canl trlerinin yzde 99'unun yeryznden yok olmasna neden olabilecek tasarm kusurlar neydi? Ya da tasarm kusurlar yoksa (bilili bir tasarmc onlar kusursuz olarak tasarlamt) neden bugn yeryznde yaamlarn srdrmyorlar? Dinozorlar ok vahi olduklar iin mi Nuh'un gemisine alnp canlarn kurtaramad? Ya da byklkleri mi engel oldu Nuh'un gemisine alnmalarna? Yoksa bu hayvanlar, kusurlu bir tasarm sonucu mu ortaya kmlard? Yaamn tarihi boyunca farkl zamanlarda yok olmu olan trilobitler, mamutlar, kl dili kaplanlar ve bu gibi saysz hayvan ve bitki trnn bugn yeryznde varlklarm srdrmelerine engel olan neydi? Bilinli tasarmc bu canl gruplarn bilinli olarak m kusurlu olarak tasarlamt ki, canllarn yzde 99'u yok olup gittiler. Bu canllarn yok olularn evrim kuram ile daha yaln bir biimde aklamak mmkndr. Kitlesel yok olular evrimin doal bir sonucudur. evredeki nemli baz deiimlere genetik olarak ayak uyduramayan canl trleri yok olur. Onlarn yerini yeni evre koullarna, yeni ekolojik nilere uyum salayarak, uyarlanmsal nm (adaptive radiation) gsteren yeni canl gruplar alr. nsan da bilinli bir tasarmc tarafndan kusursuz olarak tasarlandn dnmeye devam ederse, gnn birinde yok olmu olan canl trleri listesine eklenecek ve fosiller arasnda yerini alacaktr. Evrim konusunda aratrma yapmak her eyden nce bunun iin gereklidir. Ancak evrim srecinde canllarn neden yok olduklarn anlayarak kendi yok olu olasln azaltabilir insan. Bilinli tasarmclarn canllarn indirgenemez karmaklkta olduklar, bu nedenle de canl sistemlerinde herhangi bir parann eksik olmasnn, canl sisteminin ilevini yitirmesine yol aaca, bu nedenle de bu karmaklkta bir yapya ya da sisteme kk admlarla evrim geirerek ulalamayaca eklindeki savlar, sz konusu canl sistemleri alldka, aratrldka rtlmektedir. En yaygn olarak kullanlan savlardan biri gzn yapsnn karmaklyla ilgili olandr. rnein, insan gznn kusursuz karmaklkta bir yap olduu, buna evrimle

3 2 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ulalamayaca, nk gzn ilkel formlarnn ilevini yerine getiremeyecei, o halde bu organn bilinli olarak tasarlanm olduu eklindeki sav ele alalm. Canllar leminde gz, 40-50 farkl biimde evrimlemitir. Gzn eitli dzeylerde karmaklk gsteren formlar farkl canl gruplarnda ilev grmektedir. Dier bir rnek ise baz karyotik canllarda grlen ve tekhcreli canimin hareketini salayan kamyla ilgilidir. Bu kamnn ok sayda proteinin bir araya gelmesiyle indirgenemez karmaklkta bir yap olduu, dolaysyla bilinli bir tasarmc tarafndan tasarlanm olmas -gerektii ne srlyor. Baka tekhcreli canllar incelendiinde ok daha basit yap gsterdii halde hcrenin hareketini salayan kamlarn varl grlmektedir. Bilinli tasarm hipotezi kesinlikle bilimsel bir hipotez deildir. Canllarn indirgenemez bir karmaklkta bilinli bir tasarmc tarafndan tasarland sav, bilimin yntemleriyle smanamaz. Bu hipotezi deney ve gzlemlerle yanhlamak mmkn deildir. Byle bir sav bizim canl sistemleri hakkndaki anlaymza yeni bir ey katmyor. Bu durumda "Canllar bilinli tasarmcnn eseridir, o yle tasarlad iin canl sistemleri bu ekildedir" dersek aratracak bir ey kalmaz. Eer aratrmaclar, genlerin, protein sentezinin, indirgenemez bir karmaklkta olduunu dnm olsalard, molekler biyolojide bugn gzlediimiz gelimelerin hibiri yaanmazd.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 2 5

ok da iyi tasarlandmz sylenemez...


Evrim bir kuramdr ve bilim insanlar arasnda evrimin doruluu konusunda hibir tereddt yoktur. Akll tasarm bilimsel olarak kamtlanamandan, bir kuram deildir. Bilimin (evrimin) aklayabildii birok konuya yant verememektedir.

Prof. Dr. Ashhan Tolun


Boazii rv. Molekler Biyoloji ve Genetik Blm retim Oyesi

Son iki yzylda bilim byk aamalar kaydetti. Bilimin ilk aamalarnda daha nce toplumda var olan dinsel retiler ile bilim birbiriyle karlatrlrd. imdiki zamanda da bu yaplyor ve bu hem dine hem bilime zarar veriyor. Son birka yla kadar evrim kuram (teorisi) ile yaratl dogmasnn uyumazl nedeniyle tartmalar yaand. Son yllarda ise yaratln yerini akll (bilinli) tasarm ald. Akll tasarmn evrim kuramnn yerini almas bilimsel olarak olas deildir. Akll tasarm bilimsel olarak kantlanamadndan, bir kuram deildir. Kurama giden yol yledir: Bir bilimsel olay aklamak iin nce bir hipotez ortaya atlr. ok sayda bilimsel snama sonucunda, hipotezin doruluu anlalrsa, o aklama artk bir kuramdr; yani doru olarak kabul edilir. Bilim ve din bu noktada ayrlr. nk din tartmaya ak deildir; doas gerei, olduu gibi kabul edilmesi gerekmektedir. Evrim bir kuramdr ve bilim insanlar arasnda evrimin doruluu konusunda hibir tereddt yoktur. Kutsal kitaplardaki yaratl ise tartmaya ak bir konu deildir. Akll tasarm son yllarda ortaya atlan bir hipotezdir ve ne dinle, ne de bilimle uyumaktadr. Akll tasanm bilimin (evrimin) aklayabildii birok konuya yant verememektedir. nsan v-

3 2 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

cuctunda buna birok rnek bulunmaktadr. rnein, gzlerimiz ahtapotunki kadar iyi grmez, nk omurgallarn atasnda gz oluurken sinir hcreleri retinann zerinde kalm. Bunun nedeni de, evrim srecinde mkemmel oluum salanmamas, o anda var olann en iyisinin seilmesidir. Yani gzlerimizin tasarm pek iyi deildir. Baka kusurlarmzdan kaynaklanan baz ikayetlerimize rnek olarak unlar verilebilir: Belimiz arr, sinslerimiz tkanr, enemiz dilerimize dar gelir... Bu sorunlarmz akll tasarmla aklanamazken, evrim aklamay tam olarak yapar: Atalarmz iki ayak zerine kalkarken, bel buna pek uyum salayamamtr; beyin byynce, bam orta ksmndaki kemikleri sktrmtr; enemiz klp yzmz dzleirken diler klmemitir. Bu rnekler bile insann "ok iyi tasarlanmam" olduunu ortaya sermektedir. Dolaysyla, ABD Bakam Bush'un akll tasarmla ilgili cmlesi talihsizliktir. O cmleyi hazrlksz olarak, zerinde pek dnmeden sylemi olmas, eletirilerin iddetini engelleyememitir. Bilim insanlar bu szleri "sadece evrime deil, bilime bir saldn" olarak niteledi. Bu da gsteriyor ki, bir politikac her zaman szn iyi tartmal ve her birimiz gibi, uzman olmad konuda fikir yrtmemelidir. Evrim konusunda konuurken, bana da bazen dinle ilgili sorular sorulur. Yantm hep ayndr: Ben din konusunda uzman deilim, onu kendi uzmanlarna sormak gerekir. Yukarda anlattklarmdan bilimsel kuramlarn hi tartlmayaca anlam karlmasn. Bilakis, bilimin doasnda srekli aratrma, inceleme ve tartma vardr. Bu etkinlikler tabii ki konunun uzman olan bilimciler tarafndan yaplr, devlet bakanlarnca deil. Bay Bush'un syledikleri de bu nedenle kendi kiisel grdr ve bilimsel bir arl yoktur. Zaten G. W. Bush da "Bana insanlarn deiik grler konusunda bilgilendirilip bilgilendirilmemelerini soruyorsunuz, tabii bilgilendirilmeliler" demitir. ABD'li bilim insanlar yaptklar toplantlarda, okullarda akll tasarm okutulacaksa, biyoloji tarihi dersinde okutulmasn uygun grdklerini akladlar. nk akll tasarmn bilimle hi ilgisi yoktur ve evrime bir seenek deildir. Bilimsel konular toplumun oyuna/onayma sunulmamaldr. Eitimin eitli basamaklarnda nelerin okutulaca konusunda ABD'de velilere sz hakk verilmesi yanl bir uygulamadr, toplumun yararna deildir. Toplumun yarar iin, her konuyu uzmanna brakmak gerekir; eitim de bilim insanlaryla eitimcilerin konusudur.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 2 7

Din ile bilimin badamazl*


Kkten dincilie, ynlarn tinsel gereksinimi olan dinsel inancn bir tr "ideolojik versiyonu" diyebiliriz- Ama temelde doruluu tartlmaz inaklar (dogmalar) yaamn tm alanlarnda insan dncesine egemen klmak, zgrce yeni aray, alm ve irdelemelere olanak tanmamaktr. Prof. Dr. Cemal Yldrm
ODT Felsefe Blm Emekli r e t i m yesi

Rnesans'dan gnmze dein deiik dozlarda srp gelen din-bilim atmas iki ana konuda odaklanmtr: 1) Kozmoloji denen evrenin kken ve kuruluu, 2) Canllarn kken ve evrimi. Kkten dinciler iin bu iki konuda da tartma ve aratrma gerektiren bir sorun yoktur. Tanrnn iletilerini ieren kutsal kitapta (veya kitaplarda) kuku kaldrmaz kesin aklamalar vardr. "Bilim" ad altnda Tanrsal iletilere ters den araylar dpedz Tanrtanmazlktr, asla balanamaz. zellikle evrim kuramna ynelik son 150 yl boyunca srdrlen karalama kampanyas dinsel banazln onulmaz niteliini sergilemektedir. Evrim kuram, canllara zg "evrim" dediimiz doal bir geliim srecini aklamaya ynelik (mutlak doruluk savma yer vermeyen) kavramsal bir dizgedir. Tm bilimsel kuramlar gibi evrim kuram da yanllanmaya aktr, eletirilebilir, ilikin olduu olgusal verilere gidilerek yoklanabilir. Nitekim, Danvin'in 1859'da ortaya koyduu kuram, byk lde olgusal olarak
Evrim kuramna ilikin daha ayrntl bilgi ve aklamalar iin yazann Evrim Kuram ve Banazlk kitabna (Bilim ve Gelecek Kitapl, 2007) bavurulabilir.

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABAS: AKLL TASARIM 3 2 9

Biyoloji derslerinde bilinli tasarm neden retilmemeli?Craig E. Nelson / ev. Feryal Halat
Indiana niversitesi Biyoloji Blm

Liselerdeki biyoloji derslerinde bilinli tasarm retimi konusundaki tartma son zamanlarda tuhaf bir hal ald. Bilimsel evrelerin hemen hepsinde bilinli tasarmn bilim olmad kabul ediliyor. ABD'nin en yetkin bilimsel sesi Ulusal Bilimler Akademisi'dir. Byk aratrmaclardan oluan bu konservatif grup, bilimsel adan tartmal konularda taraf olmaktan kanr. Akademi, bilinli tasarmn bilimsel deil, dinsel bir konumda olduunu (ve byk lekli evrimin bir "gerek" olduunu) kesinlikle ve aka belirtmitir. Tuhaf ama Bakan Bush'un kendi bilim danman bile "bilinli tasarmn bilimsel bir kavram olmadm" sylemitir. Bilim insanlar ve eitimcilerin hemen hepsi bilimd olan bir grn, lise fen bilgisi derslerinde kesinlikle okutulmamas gerektii konusunda hemfikirler. Bilinli tasarmn fen bilgisi derslerinde neden zorunlu tutulamayacan (evrim retimiyle birlikte ya da deil) aklayan bir byk neden daha var ki bu konuda bir zorunluluk getirmek, dinsel bir konumun anayasaya aykr bir biimde savunulmas ya da "oturtulmas" demek olacaktr. Burada, nc bir pragmatik sorun ortaya kmakta. Bilinli tasarmn retimini zorunlu klan bir okul ya da eyalet ok ciddi ve pahal yasal sorunlarla kar karya kalabilir.
Bu makale The Journal Gazette adl yaym organndan alnmtr.

3 3 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bilinli tasarm retiminin ortaya kard bir baka nemli sorun daha vardr. 20. yzyl, ne kadar ekonominin kimya temelinde ilerledii bir yzyl olduysa, 21. yzyln da o kadar, hatta daha fazla uygulamal biyolojiye dayanaca aktr. Genom, protein ve molekler geliim biyolojisi dallarndaki ilerlemeler, biyolojinin evrimsel ekirdeini daha da nemli klyor. Bu alanlarn hepsinden ve baka alanlardan da, tm hayvanlar arasndaki evrimsel ilikiler konusunda ayrntl bilgiler geliyor. Daha da nemlisi, bulunan dzen ve rntlerin temelindeki aklama hep evrim. Bu yeni geliimin temelinde evrimsel biyolojinin yatt gereini gstermemeye alan eyaletlerde yetien'yeni alanlar, lise fen bilgisi kurslar ve biyoteknoloji, biyotp, vb. alanlardaki iler iin hazrlkl olamayacaklardr. Bu alanlar imdiden ekonomik byme ve yeniden kalknmann balca itici gc haline gelmitir. zet olarak, bilinli tasarmn retiminin zorunlu tutulmasna kar drt nemli ve yaygn kabul grm itiraz vardr: Bilinli tasarm, bilim deildir. Bilinli tasarmn retimini zorunlu tutmak ABD Anayasasna aykrdr. Pragmatik bir yaklamla, bylesi bir zorunluluu savunmak nemli bir yasal bedel getirecektir ve ayrca yerel ya da blgesel ekonomik kalknmaya ket vurma eiliminde olacaktr.

Eitimciler hangi bilimsel argmanlarla bilinli tasarm anlatabilir?


Btn bunlara bir beinci itiraz eklenebilir: Birlikte altm lise biyoloji retmenlerinin hepsi, rencilerinin dini inanlarna sayg duymak iin aba gstermekteler, din sz konusu olduunda atmamaya ok dikkat ediyorlar. Bu amala da, ou kez evrimin bilimsel desteklerinin gcn tam olarak ortaya koymamaktadrlar. Bir fen bilgisi dersinde evrimle birlikte bilinli tasarmn retilmesini zorunlu tutmak, bu retmenlerin, rencilerin inanlaryla yz yze gelmelerine neden olacaktr. Bu durumun bilim ya da iman asndan nasl karlanacan dnmek bile kt. Aklamak gerekirse, Michael Behe, hcrelerdeki baz zelliklerin (rnein kirpikler) daha yalm bir formda ilev gremeyecek kadar karmak olduklarn ve dolaysyla evrim geirmi olamayacaklarn ne sren biyologlar arasnda en tannm olandr. Behe buna "indirgenemez karmaklk" adn

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 3 1

veriyor ve bu zelliklerin evrim geirmi olamayacaklarna gre bir akl tarafndan tasarlanm olmalar gerektii sonucuna varyor. Bilinli tasarmn okutulduu bir snfta, retmenler, rencilerin Behe'nin iddialarm ve ne srd kantlar incelemelerine yardmc olmallar. Bilimin ekirdeindeki sre, zme ulamam sorunlarn kuvvetli ve zayf taraflarn kyaslamaktr aslnda. rencilerin ve retmenlerin karlaacaklar ilk anahtar sorun, var olabilecek bir bilinli tasarmcnn doas olacaktr. Behe, "Bilinli tasarmn iyiliksever bir Tanrnn varln kantlamak zere oluturulmu bir argman olmadnn altn kuvvetle izerim" der ve yle devam eder: "Tasarmc rolnn adaylar arasnda unlar vardr: Hristiyanln Tanrs; bir melek (cennetten kovulmu ya da kovulmam); Platon'un zanaatkr; mistik bir yenia gc; Alfa Sentaurfden gelen uzay yaratklar; zaman gezginleri ya da hi bilinmeyen bir akll g." Behe, ayrca, tasarmcnn insanoluna ilgi duymuyor olabileceini, yetkin olmayabileceini, sadece baz ayrntlar tasarlayp gerisini "doann cilvelerine" brakm olabileceini de sylyor, Hcrenin aklanamayan, tasarma benzeyen zelliklerinin yetkin olmayan, tutarsz ve ktcl bir yaratk ya da cennetten kovulmu bir melek nedeniyle ortaya kt iddiasyla renciler nasl ba edecek? retmenler bu rencilere nasl yardm edecek? Bu konudaki bir tartmada, retmen, rencilerin sahip olduklar eitli dinsel grlerin gereken saygyla karlanmasn salayacak kontrol nasl kuracak? Byle bir tartma lise biyoloji snfna ne kadar yararl olabilir?

"Tasarmc varsa kimlii ne?"


Bilinli tasarm konusunu kapsayan herhangi bir derste, renciler, var olduu sonucuna varlan bu tasarmc iin nasl bir kimlik nerildiini soracaklar elbette. Okuyuculardan bazlar bu noktada abarttm dnebilir. Abartmyorum, abartmam gerekmiyor. Bilinli tasarmn savunuculuunu en n saflarda yapan bir biyologun yakn bir zamanda yazd bir makaleden dorudan alnt yaptma dikkatinizi ekerim (2003 ylnda baslan God and Design (Tanr ve Tasarm) adl kitabn bu biyologa ait blmnden). retmen ve rencilerin karlaacaklar ikinci nemli sorun, "indirgenemez karmaklk" kavramnn kant olarak

3 3 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

verilen biyolojik rneklerin ayrntl analizi yapldnda ortaya kacaktr. Behe, ekirdekli hcrelerin kirpiklerinin bir rnek olacan iddia ediyor. Bu, hibir parann ilevi bozmadan kaldrlamayaca anlamna gelmekte. Fakat derhal yant geliyor; baz organizmalarda olaan paralar olmayan kirpikler var ve bazlar da olduka eksik. Behe, memelilerdeki kan phtlamas mekanizmasnn basamaklar iin de ayn iddiay ne sryor, fakat yine baz memelilerde bu mekanizmann basamaklarnda eksikler vardr. Bilinli tasarmn biyoloji snflarnda incelenmesi durumunda, retmenler, bir tr tasarmcnn var olduu argmannn bir paras olarak ne srlen, organizmalarn baz zelliklerinin evrimemi olamayaca iddiasn dorudan karlarna alm olacaklardr. Bu iddialar yanl olduundan, retmenler de bu iddialar rencilerin dini inanlarna saldrlyormu hissine kaplmalarna yol amadan nasl inceleyebilecekleri sorunuyla kar karya kalacaklardr, ki bu sorun byk lde zmszdr. Bylesi bir dolaysz ztlamadan bilimsel ya da dinsel bir yarar elde edilemez. Bilinli tasarmn baz iddialarnn bilimsel olarak rddedilebilmesi nedeniyle, bunun evrime kar -yeterli bile olsa- gerek bir bilimsel alternatif olmad sylenebilir. Aslnda bilinli tasarmn bilim olmamasnn nedeni, ulat vargdr. Bilinli tasarm, gnmzde aklanamayan, karmak bir zellik varsa, byk olaslkla ileride de bu zelliin bilimsel olarak aklanamayacan, dolaysyla da bir tr tasarmcya atfedilmesi gerektiini iddia etmektedir. Bylesi bir srama yapmann mantksal bir dorulamas yoktur. Doru varg basittir: Bu zellik u anda aklanamamaktadr. Bilinli tasarm snfta incelenirken, aklanamad sylenen karmak zellikler iin verilen rneklerin, doru olmad anlalan uzun bir rnekler listesinin sadece bir ksm olduunun vurgulanmas nem kazanacaktr. rnein Behe, u soruyu sormutu: "Balinalar karada yaayan memelilerden evrimlemise, aradaki kayp balantlar nerede?" ansszl ise, bu sorgulamay yaymlad yl, bu kayp fosil halkalarndan ilk nn bulunmas olmutur.. Gzlerin, Archaeopteryx'in tyl kanatlarnn, bceklerin kanatlarnn ve bir zamanlar aklanamaz olduu sylenen birok baka zelliin evrimsel kkenlerine ilikin ok ak kantlar bulundu. Bu

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 3 3

evrimsel aklamalar, molekler genetikten gelen kantlarla daha da glendi. Bilinli tasarm ile evrim arasnda yaplacak her trl karlatrmada, gemi benzer iddialarn ayrntlaryla incelenmesi gerekir. Karmak yaplarn nasl ortaya kabileceinin de incelenmesi gerekir (ki bu ou kez ilev deiiklii ile olur fii z3 lli ene kemiklerinin kulak kemikleri olmas, vb.-). Bu da lise biyoloji snflarnda evrime ilikin verilen kantlarn gcn artracaktr. Bir biyoloji snfnda, evrimle birlikte evrimin yetkin olduu iddiasnn da anlatlmasnn adil olaca dnlebilir. Bilim insanlar ise, aznlkta kalan kk bir bilim insan grubu tarafndan savunulan bu yanl dncelerin byle bir adaleti hak etmedii yantn vereceklerdir size. Bylesi iddialardan ok sayda var ve imdiye dek verilen rneklerin ounun da yanl olduklar aka grld. ok daha ciddi olma potansiyeli tayan bir baka sorun olduunun altn izmeye altm. Adil olmak, sunulan grn ayn zamanda eletirilmesini de gerektirir. Fakat ou lise retmeni, bilinli tasarmn dolaysz bir eletirisinin rencilerin dini inanlarna ok fazla ztlk yaratacam ve bunun uygun olmadn dnmekte.

3 3 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

"Bilinli tasarmcn bilinsiz savunucular


Bilin durumlarnn eletirel dnceyle, bilinsizliin de dnememekle yakndan ilikili bulunduu ak olmal, nan yoluyla, geleneksel dnceyle, ada bilimin temel kavramsal yaplar olan bilimsel kuramlara kar kmaya almak, kanmca ancak dnememekle ya da bilinsizlikle aklanabilir.

Prof, Dr. Yaman rs


Ankara nv. Tp Fak. Tbbi Etik ve Deontoloji Anabiiim Dal Emekli retim yesi

Biin sorunu bir yana, genel olarak dnce konusunda "filozof" ne demitir? "nsan dnen hayvandr." Acaba gerekten yle mi? Bu sz, "insann genel olarak dnme ve dnce retme yetenei vardr" anlamna geliyorsa, o zaman "evet." Ancak bu sav, "O, olup bitenleri eletirel bir szgeten geirip onlardan anlaml sonular karabiliyor", demek oluyor ki, "Dnebiliyor" anlamnda ileri srlmse; yantmz dorudan "Hayr" olmasa bile, "Bu nerme ok kukuludur" biiminde olmaldr. Olup bitenler, gereklik savlan, ileri srlen grler vb. zerinde eletirel dnebilme, belki en sk olarak felsefe alannda ve eitim etkinlii balamnda gndeme getirilmitir. zellikle, insanlararas ilikilerde ve dnyaya bakta byk lde geleneksel deerlerin geerli olduu toplumlarda, eitim balamnda bu yetinin dikkate alnmas genelde pek sz konusu olmamaktadr; bu durumun yksek eitimde de ilkece pek deimediini syleyebiliriz, Felsefede ise eletirel deerlendirme,

YARATILII DDALARA "BLMSEL" KILIF ABASI: AKLL TASARIM 3 3 5

genel olarak, "kar dnce okullarnn/akmlarnn, bunlarn temsilcisi olan felsefecilerin yanllarnn, tutarszlklarnn vb. ortaya konmas" biiminde srp gitmitir. nsanda eletirellik yetisinin yeterince gelimemi olmas ve kullanlamamasmm bata gelen nedenleri arasnda, beynin evrimsel gelime asndan daha yeni olan dnmeyle ilgili st merkezlerinin, duygusal yaammza ynelik ve daha nce evrimlemi alt merkezlerinin etkisi altnda kalmas bulunmaktadr diyebiliriz. Bir yanda en bata dnsel bir etkinlik olarak bilim, te yanda varoluumuzun getirdii yalnzlk, korku ve zayflmza bir umar olarak ortaya km inan dizgeleri... Bu, u demektir: Kanlmaz olarak birer dogma olan ikincilerle, usun, duygusalln olabildiince araya girmesi olmadan almasn gerektiren birincisi, zde kmeye konamaz. Ayrca, bilim inanlar asndan ele alnamazsa da bunun tersi doru deildir: nan dizgelerinin ne olduu, nasl ortaya kt, neden srdrld vb., deiik insan/toplum bilimleri tarafndan aratrlabilmektedir. Yzyllar boyunca bilime kar kan dinciler, onu alt edemeyince, zamanmzda onun rnein kuram, varsaym gibi genel, yntembilgisel terimlerini alp kendi inan etkinliklerinin szde aklayc amalar iin kullanmaktadrlar, Onlar bu tr tutumlarn, bir yanda szde "alternatif' tbbn yalanc aklamalar balamnda, te yanda rnein canllarn evrimi srecini inanca dayandrmak amacyla srdrmektedirler. Bu, bilimsellie tmyle kar olduu gibi, altnda yatan tutumu benimsemek de etik ddr; nk bu bilim dmanlar, en temel kuramna kar ktklar bir bilim etkinliinin iine bilimd yaklamlar kartrmaktadrlar. Ksa zaman ncesine dek ileri srdkleri, gerekte tm inan dizgelerinde bulunagelmi olan "yaratl" grnn yerini imdi, bir baka yalanc/ szde aklama olan "bilinli tasarm" alm grnyor. O zaman bu alanda da kkten bir deime, bir "devrim" sz konusu olsa gerektir! Tpk bilimin, bilimsel kuramlarn gelimesinde olduu gibi... Bilin durumlarnn eletirel dnceyle, bilinsizliin de dnememekle yakndan ilikili bulunduu ak olmal. nan yoluyla, geleneksel dnceyle, ada bilimin temel kavramsal yaplar olan bilimsel kuramlara kar kmaya almak, kanmca ancak dnememekle ya da bilinsizlikle

3 3 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

aklanabilir. Ama amzda bu dnememe zellii yalnz dincilere zg deildir ve "postmodern" felsefede bilim etkinliine ar bir kukuyla bakan arlatan felsefecilere gre isteyen istedii dnsel retime "bilgi" adn verebilir. O zama dincilerin inanlar, bu arada "bilinli tasarm", neden birer bilimsel kuram olmasn?

3. BLM YARATLLN KRESEL MERKEZ: ABD

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 3 9

Evrim neden ABD ve Trkiye'de az benimseniyor?*


ABD Michigan Eyalet niversitesi'nden bir grup bilim insannn Science'da sonularn yaymladklar bir aratrmaya gre, insann evrimi en fazla Trkiye'de reddedilmi (yzde 51). Trkiye'yi ABD izliyor (yzde 39). Trkiye ve ABD ayn zamanda, evrim/yaratl tartmasnn en youn yaand ki lke durumunda. Bu yzden evrim kartlnn neden bu kadar yksek olduunu irdelemeden nce, szn ettiimiz evrim/yaratl tartmasnn nasl ortaya kp gelitiine/gelitirildiine bakalm.

Dr. Kenan Ate


Sabanc nv. Mhendislik ve Doa Bilimleri Fak. Biyoloji Bilimleri ve Biyomhendislik Program, Molekler Hcre Biyologu

Bilim dnyasnn etki faktr en yksek, bu yzden de en prestijli dergilerinden, ABD'de yaymlanan nl Science dergisinin 11 Austos. 2006 tarihli 5788. saysnda (313. cilt), evrim kuramnn deiik lkelerde halk arasndaki kabuln ele alan bir yaz yaymland. Yazda, ABD ve Japonya'nn yan sra Trkiye dahil 32 Avrupa lkesinde, 2002-2005 yllar arasnda evrimle ilgili yaplan kamuoyu aratrmalarnn sonulan irdeleniyor. Aratrmalarda insanlara, evrimle ilgili deiik ifadeler verilip bunlarn doru olup olmadklar sorulmu. ABD Michigan Eyalet niversitesi'nden Prof. Jon D. Miller ve arkadalarnn Science'da sonularn yaymladklar aratrmaya gre, insann
Bilim ve Gelecek dergisinin 31. saysnda (Eyll 2006, s.25-29) yaymlanmtr.

3 4 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

evrimi en fazla Trkiye'de reddedilmi (yzde 51). Trkiye'yi ABD izliyor (yzde 39). Buna bal olarak, evrimi doru kabul edenlerin orannn en az olduu lke yine doal olarak Trkiye (yzde 27) km. Trkiye'nin ardndan yine hemen ABD geliyor (yzde 40). Aratrmaya gre, evrimi en fazla kabul eden lkeler zlanda ve Japonya ile bata skandinavya lkeleri olmak zere daha ok Kuzey Avrupa lkeleri. Oran buralarda yzde 80'ler civarnda. Science'da yaymlanan aratrmaya gre rnein, "Bugn bildiimiz insan daha nceki hayvan trlerinden evrimleerek gelimitir" ifdesini ABD'deki deneklerin (1484 kii) yzde 40' "doru", yzde 39'u "yanl", yzde 2l'i de "emin deilim" diye yantlam (Trkiye'deki oran srasyla, yzde 27, 22 ve 51). Soru farkl bir biimde sorulduunda evrimin reddi daha da artm. Amerikallar, "nsanlar Tanr tarafndan bugnk haliyle yaratldlar, yaamn daha nceki biimlerinden evrilmediler" ifadesini yzde 62 orannda "doru", yzde 36 orannda da "yanl" diye yantlamlar. Emin olmayanlarn oran ise yzde 2'de kalm. Bu soruya Trkiye'de nasl yant verildii yaymlanan yazda belirtilmiyor, ancak sz konusu ifadeye Trkiye'de doru diyenlerin orannn ABD'den ok daha yksek olduunu sanyoruz. ABD'liler insann evrimine kar karken, hayvan ve bitkilerin evrimine gelince kabul ediyorlar. "Baz bitki ve hayvan trleri, milyonlarca yllk sre iinde uyum salyp hayatta kalrken, dier trler ldler ve nesilleri tkendi" ifadesini doru kabul edenlerin oran yzde 78 iken, yanl diyenlerin oran sadece yzde 6.

ABD "evrim-yaratl" tartmasn


dnyaya ihra ediyor! Profesr Miller ve arkadalar Science'daki yazlarnda, Japonya ve btn Avrupa lkelerinde evrim halk tarafndan kabul edilirken, neden ABD'de reddedildiini uzun uzun irdeliyorlar. Miller ve arkadalar, evrimin ABD'de reddedilmesini iki ana nedene balyor: Yazarlara gre bunun birinci nedeni, Hristiyan inan sistemi ve yapsnn Avrupa ve ABD'de farkl olmas. ABD'deki Evangelist-Protestan fundemantalizmi ncil'deki insann yaratl olaym doru kabul edip, bu anlaty bilimin bulgularyla eliir bulurken; Avrupa'daki Protestanlk ve Katolikliin ncil'de anlatlan yaratl daha ok bir metafor olarak grp

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 4 1

bilimin syledikleriyle arasnda fazla bir eliki bulamamas. Yazarlara gre, ikinci neden de, ABD ynetimlerinin, zellikle de muhafazakr Cumhuriyeti Parti'nin, politik karlar adma dini kullanp bilimi politikletirmesi. Yazarlar yazlarnda ayrca, Cumhuriyeti Parti'nin muhafazakr kanadnn zellikle 20. yzyln ikinci yarsnda, ABD'nin gney ve orta bat eyaletlerinde politik gndemlerinin merkezine yaratl konusunu alp evrim aleyhine alma yrttklerini ve bunun sonucunda, 1990'larda yedi cumhuriyeti eyalette okullarda yaratl kuramnn okutulmas kararm geirdiklerini belirtiyorlar. Yine yazarlarn belirttiine gre, oysa Avrupa'da ana partilerin hibirinin politik gndeminde evrim/yaratl tartmas yok. Gerekten de dnyada, 100 yldr, evrim/yaratl tartmasnn (son yllarda yaratln yerini onun yeni versiyonu olan "zeki" ya da "akll tasarm" ald) en iddetli ve esas olarak yaand yer ABD. stelik ABD, tartmay sadece kendisiyle snrl tutmuyor, dnyann teki yerlerine de yaymaya alyor. Bu yzden, Trkiye dahil dier lkelerdeki tartmalar esas olarak ABD'den ynlendiriliyor. Dnyann teki yerlerindeki tartmann yaratl tarafnn kulland ideolojik -politik- "bilimsel" materyalin ana ksm ABD'deki merkezlerde retiliyor, oradan teki yerlere ihra ediliyor. lkemizde, Bilim Aratrma VakfHarun Yahya imzal yazl ve grsel materyallerin byk ksm byle ABD ithali materyallerdir. Science'da yaynlanan aratrmann da gsterdii gibi dnyada evrim kartlnn en yksek olduu lkelerin banda Trkiye ve ABD geliyor. Trkiye ve ABD ayn zamanda, evrim/yaratl tartmasnn en youn yaand iki lke durumundalar. Bu yzden evrim kartlnn neden bu kadar yksek olduunu irdelemeden nce, szn ettiimiz evrim/yaratl tartmasnn nasl ortaya kp gelitiine/gelitirildiine bakalm.

Evrim-yaratl tartmas Darwin ile balad


Charles Darwin, 1859'da Trlerin Kkeni adl kitabn yaymlamasyla bir anlamda bugne dek srecek nl tartmay da balatm oldu. Darwin kitabnda, ok sayda rnek gstererek, z olarak, doadaki ve canllar dnyasndaki deiim ve eitliliin nedenlerini ve bunlarn olu mekanizmalarn aklyordu. Darwin'e gre, doadaki canllarn tm nceki daha basit trlerden, ortak bir atadan evrimleerek gelimilerdi ve doadaki

3 4 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

bu deiim ve eitlilikte, en fazla uyum salayann hayatta kalmas ilkesinin ifadesi olan doal seilim yasas ve hayatta kalma, yani var olma mcadelesi rol oynamt. Bu da kutsal kitaplarda anlatlan yaratl olayyla eliiyordu. Bu yzden de kurama tepki balarda esas olarak dini evrelerden geldi. Buna ramen, o dnemin sosyal, politik, ideolojik, kltrel ve bilimsel atmosferi; g n n egemen dnce sistematii ve iktidardaki serbest rekabeti kapitalizmin iktisadi gereksinimleri gerei; ksacas dnemin koullar gerei politik iktidarlar Darwin'e ve kuramna kar kmadlar, aksine sahiplendiler. Bunun sonucunda Darwin ve kuram fazla bir yara bere almadan bilimdeki yerine yerleip kk sald. Darwin'e ve kuramna kar k daha ok kilise evrelerinin evrim kuramn savunanlarla giritii mnazara benzeri tartmalarla snrl kald. Bunlardan, zellikle Darwin'in kiisel arkada da olan dnemin nde gelen bilginlerinden evrim yanls Thomas Huxley ile yaratl yanls Oxford piskoposu arasnda yllar sren tartma nldr. Evrim ve yaratl yanllar arasnda balayan tartma yer yer alevlenip snerek ama ok da iddetlenmeyerek 1800'l yllarn sonlarna dek varln ngiltere'de srdrd. 1900'lerle birlikte tartma ngiltere'den ABD'ye geti ve o gnden sonra da esas olarak orada kald. 20. yzylla birlikte koullar giderek deiti ve evrim kuramna kar kn bayraktarl, deien bu politik, ideolojik, iktisadi koul ve iktidarlarn ihtiyalar gerei giderek el deitirdi. Bugn, kurama kar kn bayraktarlm bu yzden dini evrelerden ziyade, dini kullanan belli politik evreler srdryor. Bu durum bugn ABD'de de byle, Trkiye'de de...

ABD, 1900'lerden sonra yaratllm merkezi oldu


Tartma ABD'de, belli dnemlerde iddetlenip belli dnemlerde snkleti. Tartmann, ABD politikalar dorultusunda zellikle iddetlendir ildii dnem var: 1900'lerin ilk eyreini ieren dnem, Vietnam Sava kart hareketin ykseldii dnem ve imdiki dnem. 20. yzylla birlikte kapitalizm, serbest rekabeti dneminden tekelci dnemine gemi ve gerici eilimleri ne kmaya balamt. Daha nce kilise ve dinle arasna ksmen de olsa souk bir snr koyan kapitalizm, tekelci dnemine girip gericilemesiyle

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 4 3

snr kaldrp kilise ve dinle ilikilerini sklatrd; giderek i ie geti, dini, politikalarnda daha sk kullanmaya balad. Buna ek olarak, ABD zelinde 20. yzyln balar, hzl bir toplumsal ve teknolojik deiime sahne oluyordu. zellikle 19. yzyln ikinci yarsnda ald hzl glerle ABD nfusu olduka deimiti. Yeni gmenleri Amerikan fikirleri ve deerlerine adapte etmek gerekiyordu. Amerikallk ve Amerikan deerleri yceltiliyor, bu ynde radyo ve sinemada, medyada srekli propaganda yaplarak Amerikan geleneine vurgu yaplyordu. Amerikan geleneinin temel nemdeki paras Evangelist-Protestan diniydi ve Amerikallk ve Amerikan deerlerini yceltmek adna dini duygular glendiriliyordu. Bu dorultuda evrim kart bir hareket gelitirildi ve bunun sonucunda, 1920'lerde, 20 eyalette birden, evrim kuramnn devlet okullarnda okutulmasn yasaklayan 36 yasa kabul edildi. Evrim kuram, Amerikallk ve Amerikan deerlerini yceltme adna yasaklanmt. Yasaklar yalnzca kt zerinde kalmad. Giderek etkinletirilip tm lke apnda yaygnlatrld. 1925 ylnda, evrim kuramn rettii gerekesiyle John Scopes adndaki retmen yargland. "Scopes, Maymun davas" da denilen ABD tarihinin bu nl davas, bir hukuk mahkemesinden ok evrim yanllaryla, yaratl yanllarnn gnler sren tartmalarna sahne oldu. Mahkeme ve dolaysyla tartma radyo araclyla tm lkede naklen yaymland. Sonunda John Scopes ve evrim taraf davay kaybetti, fakat tartma daha da iddetlenip tm lkeye yayld. Ondan sonra, evrim ve yaratllar kar karya getirecek mahkemeler deyim yerindeyse bir gelenek haline geldi ve 1925 Scopes davasna benzer byle onlarca mahkeme grld. Son mahkeme, 2005 aynda Pennsylvania Eyaleti'nin Dover Kasabas'nda sonlanan davayd. Bu davada bilindii gibi akll tasarmc tezlerin okullarda evrimle birlikte okutulmasna itiraz eden aileler kazand. Her ne kadar yer yer mahkemeler srse de, 1920'lerin sonlarndan 1960'lara dek yaratllarm sesleri uzun bir sre duyulmaz oldu. 1960'l yllarda, ABD'de, Vietnam Sava'na kar kla belirginleen bir muhalif hareket gelimeye balad. Bireysel zgrlk ve daha fazla hak talepleri, sava kart eylemler giderek artyor, hareket radikalleme eilimi gsteriyordu. Bu muhalif hareketi baka ynlere kanalize etmek iin, uzun sredir sessiz kalm olan yaratl harekete yeni bir giysi giydirilip makyaj yaplarak yeniden piyasaya srld. Radikalleme eilimi gstere-

3 4 4 H A R U N YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

rek hareket karnda eski klasik yaratl biimler etkili o l a y z d e n , o gne dek hep bilimi karlarna alm olan y a r a t J l i l a r bundan sonra argmanlarnda bilimin kavramlarm kull^ 5 ^ 1 1 1 3 ^ 3 baladlar. Bu amala Henry M. Morris admda bir m h ^ 1 1 ^ 5 grevlendirildi. Morrisln bir ncil uzmanyla birlikte 1 9 6 1 ' ^ 6 y a z c h Yaratl Tufan adl kitap le karld. Morris 1963 y ^ l m d a "Yaratl Aratrma Topluluu"nu, 1970'de de "Yaratlp Aratnna Enstits" (ICR) adl enstity kurdu.

B i l * m karsnda aresiz savunu: "Yaratl bilimi"


q g n e kadar, evrim ve yaratl kuramlarm savunanlar ya da b i l i n l ^ e kilise arasnda, bir anlamda yazya dklmemi gizli veya sessiz bir anlama hkm sryordu. Bu anlamaya gre bilin* dine, din de bilime karmayacak, kimse kimsenin alanna g - m e y e c e k t i . Yaratl olay dini kurum ve alanlarda, dini okullar ve d i n derslerinde; evrim kuram da laik kurum ve alanlarda, devlet okullarnda, fen ve biyoloji derslerinde okutulacakt. Uzu s r e iki taraf da bu anlamaya sadk kald. Ancak 1970'ler e "yaratl bilimi" denilen hareketle birlikte yaratl taraf bu sessiz anlamay bozup bilim alanna girdi. Yaratl kuramm eitim mfredatlarna sokmak iin harekete geti. Alan gl kampanyalar sonucu "Yaratl Aratrma Enst i t s " * ^ (ICR) byk paralar toplanmaya, birok yerden para yamaya balad. Evrim kuramn bilimsel yollardan rtecek, Tanrn 111 varlm bilimin kavramlaryla kantlayacak yazarlara byk paralar verilecei duyuruldu. Paralar gelince kitaplar, makaleler de geldi. Sonunda kendisini "yaratl bilimi" diye adandn a n hareket dodu. yaratl bilimi" denilen hareket, isminde "bilim" olmasna ramen genel olarak bilimle deil sadece bilimin evrim konusuyla ilgilendi, bilimin dier alanlar hibir zaman gndemine girmedi- Tek ilgi alan ve ura Darwin ve evrim kuram oldu. Darwin ve evrim kuram aleyhine ders kitaplar yazyor, popler kitapla y a y ^ h y o r , TV programlar ve video kasetleri hazrlyor yeni yeni aratrma enstits ve kurumlar kurup iletiyor, evrimi savunan bilim insanlaryla bkknlk veren sert tartmalara giriyc>r evrim yanllarm soru yamuruna tutuyorlard. ABD'deki muhafazakr hareket tarafndan yakndan desteklenip, stelik de byk paralar aktarlnca ok sayda kitap, makale, propaganda materyali hazrladlar. Kendilerine "yara-

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 4 5

tl bilimi" deyip bilimi kendilerinden ibaret saynca, ayrca evrim kuramm kendilerince mahkm ettiklerini sannca, bunu "Bilim, evrim kuramn reddetti" olarak lanse ettiler. Aslnda burada kastettikleri bilim, kendilerinin "yaratl bilimi" idi. Bu Gbelsvari propaganda yntemini zenginletirerek bugn de srdryorlar. O gnden beri, srekli "Bilim, evrim kuramn reddetti", "Evrim kuram kt" deyip duruyorlar.

"Yaratl bilimi"nin yeni versiyonu "akll tasarm"


nc ve son dnem, 1990'larda gelimeye balayan "akll tasarm" dnemidir. Sovyetler Birlii'nin kmesiyle birlikte ABD boalan blgelerde hegemonya kurmak iin yeni bir strateji gelitirdi. Bu blgelerde Islamiyetin etkisi gl olduu iin, Mslman kesimler zerinde ilem yapmaya giriti. Bu kesimlerin ehliletirip kendine balayabileceklerini "lml slam" ad altnda kendi karlarna eklemlemek, ehliletirip kontrol altma alamadklarm da terrist deyip yok etmeyi planlad. Birinci Krfez Sava ve ardndan Afganistan, rak, Lbnan Savalar bu stratejinin uygulamalardr. "Akll tasarm" ite bu stratejinin bir paras olarak doup geliti. Yaratllar her ne kadar "yaratl bilimi" ad altnda bilimin kavramlarn kullanyorlardysa da, yine de dorudan kutsal kitaplarda anlatlan yaratl olayna vurgu yapyor, dnya ve canllarn Tanr tarafndan yaratldn sylyorlard. Sonuta ne kadar saklamaya alrlarsa alsnlar, yine ele dini grntlerini gizleyemiyorlard. Bu da kendileri iin bir handikap oluturuyordu. Bunun zerine, 1988'den itibaren yaratl kavramm "akll tasarm" kavramyla deitirdiler. 1990 ylnda Washington Eyaleti'nin Seatle Kenti'nde, Discovery nstitte (Keif Enstits) adl bir dnce kuruluu (think tank) kurdular. O gnden bu yana, bu dnce kuruluu, daha nceleri "yaratl bilimi" ad altnda yaplan her eyi bu kez bilinli, akll ya da zeki tasarm anlamna gelen "Intelligent Design" (D) ad altnda gerekletirmeye balad. Bu yeni dnemde, Tanr ve yaratl kavramlarm kullanmamaya zellikle dikkat ediyorlar. Tanr kavram yerine, zeki ya da akll bir tasarmc, yaratl kavram yerine de "akll tasarm" kavramn kullanyorlar. "Akll tasarm hareketinin" ana tezine gre, doadaki her ey ok mkemmeldir, ok dzenli, olaanst bir yapdadr.

3 4 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bylesine mkemmellikte olan bir yap evrim gibi, doal seilim gibi ya da tesadfi mutasyonlar gibi yntemlerle oluturulmu olamaz. Bu mkemmel yap ancak stn bir zek, olaanst bir akl tarafndan tasarlanm olmaldr. Akll tasarmclar srekli soru soruyorlar. Ama bu sorularn yneldii tek yer evrim kuram ve Darwin'dir. Bunun dnda, bilimin hibir alanndaki hibir soruyla ilgilenmiyorlar. Aslnda evrim konusunda da gerei aratrmak, insan doasnn bilgisine erimek gibi bir amalar yok. nk btn abalar evrim kuram ve savunucularn mat etmek, kuram kertmi gibi grnmek zerinedir. Bu yzden akll tasarmclarn tez ve sorularnn bilimle ilgileri yoktur, bugnk tartma bu yzden bilimsel bir tartma deildir. "Akll tasarmc hareket" tmyle politik bir hareket, tartma ideolojik bir tartmadr. nk akll tasarm hareketi"nin arkasnda, ABD'nin Bushcu, neomuhafazakr, Evangelist-Protestan politik gleri vardr.

ABD'deki "yaratl hareket'ln Trkiye aya


Son 10-15 yl ncesine kadar Trkiye'de hibir zaman yaygn bir evrim/yaratl tartmas olmad. Son yllarda gelien "yaratl hareket" de Trkiye'deki tartmalarn gelimesiyle deil, ABD'nin abalaryla olutu. ABD'deki yaratl hareket ne kadar abalasa da Avrupa'da kk salamad. Bunun zerine, daha ok da ABD'nin yeni hegemonya sava srecinde, "Ilml slam" ad verilen ABD'nin karlarna balanm bir ehliletirilmi slam hareketi yaratma projesinin paras olarak, "yaratl hareketi" slam lkelerine ihra edildi. Bunun iin de en uygun koullarn bulunduu yer olarak Trkiye seildi. ODT'den Prof. Dr. Aykut Kence'nin Mart 2002'de Cumhuriyet gazetesinde yaymlanan makalesinde belirtildiine gre, ABD ve Trkiye'deki "yaratl hareket" 1985'lerde o zamanki Milli Eitim Bakan Vehbi Dinerler'in dorudan devreye girmesi ve CR'den resmen yardm istemesiyle kuruldu. ICR'deki Evangelist-Hristiyan misyonerler bu ary kabul edip Trkiye'de bir yaratl hareketin kurulmasna nayak oldular. Bu dorultuda, Amerikan yaratl ideologlar Trkiye'ye gelip seminerler verdi, Trkiye'den yaratllar ABD Discovery (Keif) Enstits'ne gidip eitim grdler. ABD'li ICR tarafnn bizzat kendi yazlarnda itiraf ettiklerine gre bu dorudan destek, ABD - Bilim Aratrma Vakf ilikisi yllardr kesintisiz sryor.

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 4 7

ite bu destein ve "yaratl hareket" ihracnn dorudan yansmas olarak, Trkiye'de 1990 ylnda Bilim Aratrma Vakf (BAV) adnda bir vakf kuruldu. O gnden bu yana, daha nce "Yaratl Aratrma Enstits" (ICR) bnyesi altnda "yaratl bilimi" adyla, sonra da, "Keif Enstits" bnyesinde "akll tasarm" ad altnda yaplan almalar, bu enstitlerin yazl ve grsel materyalleri Trkeye evrilip iine slam enisi katlarak Trkiye'de de BAV bnyesinde ve Harun Yahya imzasyla yaymlanyor. ICR ve Keif Enstits'nn 1970'den bu yana ABD'de uygulad yntemlerin neredeyse ayns Trkiye'de uygulanyor. Bedava kitaplar baslp datlyor, video kasetleri yaplyor, sergiler alyor, konferanslar dzenleniyor. Trkiye'deki "yaratl hareketi", elbette sadece BAV ve Harun Yahya'yla snrl deil. Bizzat iktidardaki AKP Hkmeti de bu tartmann ayan oluturuyor, Milli Eitim Bakanl eliyle yaratl ve akll tasarmc tezlerin okullarda okutulmasna allyor. Getiimiz yakn dnemde, bizzat Milli Eitim Bakan, akll tasarmn mfredata alnmasn nermi ve bu, tartmalara yol amt. Bununla da kalmad, basnda, evrim okutan retmenlerin srgn edildii haberleri yer ald.

Trkiye'de evrim neden az benimseniyor?


Yazmzn banda aktardmz aratrmaya gre, ou Avrupal 34 lke iinde evrim kuramnn en az benimsendii lke Trkiye. zellikle Trkiye'de evrimin az benimsenmesinin tek nedeni evrim/yaratl tartmasnn son yllarda iddetlenmesi ve bunun iinde Trkiye'deki "yaratl hareket"in rol deil. Bunun dnda Trkiye'nin kendine zg sorunlar da var. Her eyden nce, Trkiye'de, Avrupa'nn getii ve aklc dnmeyi getiren Aydnlanma gibi bir dnemden geilmemesi; bilimsel dnce ve bilimsel retim geleneinin bulunmamas; niversiteler dahil, aratrc ve sorgulayc bir eitim yerine ezberci eitimde srar edilmesi; dnsel hayatn btn alanlarnda egemen klnmas gerekirken neredeyse hemen hibir alanda bilimsel bak ve yaklamn egemen olmamas; bata bilim insanlar olmak zere aydnlarn halktan kopuk olmalar ve bilimin halka yabanclatrlarak (Trkiye'de bilim hibir zaman halka yakmlatrlmad) sadece baz laboratuvarlarm kapal kaplar ardna saklanmas; baka lkelerde de olduu gibi bizde de, bilim diye sunulann bilimsel bilgi ve dnce yerine esas o-

3 4 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

larak teknoloji olmas; dinin etkisi; hurafeler, fallar, medyumlar, safsatalar, akld, bilimd hemen her eyin neredeyse hemen her gn her gazete ve TV'de yaymlanmas (rnein bu satrlar yazld srada, izmir Efes'deki orman yangnlarnn Meryem Ana Kilisesfne yaklarken snmesinin ardnda ilahi gler arayan haberler en ok satan gazetelerde byk puntolarla veriliyordu) gibi pek ok etkenin oluturduu sosyal atmosfer ve dnce sistematii doal olarak evrim kuramnn hak ettii biimde benimsenmemesini salyor. Elbetteki, gemiten bugne gelen dnce sistematii, yerleik alglama biimi ve bunun oluturduu atmosfer tek bana belirleyici olamaz. Bunlarn etkisinin hl sryor olmas iin bu fikirleri besleyen bir siyasi ortamn da olmas gerekir. Bugnk sorun da budur. Kreselleme srecinde dnyaya hakim olan siyasal gericilik kapsamnda "ortaaa dn" abalar, evrim kuramnn hak ettii ilgiyi grmesini engelliyor. Hatrlayanlar olacaktr; bundan 7 yl nce, 2 0 0 r de Biim ve topya dergisinde "Safsata Anketi" admda bir anket yaymlanmt. Ankette, istanbul niversitesi, Ankara niversitesi ve ODT gibi lkenin en kkl niversitelerinin, tp, biyoloji, fizik, kimya, astronomi, jeoloji gibi doa bilimleriyle dorudan ilintili alanlarnda okuyan birinci ve son smf rencilerine, UFO'lara, trbe ve yatrlara, melek ve cinlere, muskaya, nazara, kadere, ldkten sonra dirilmeye, Adem ve Havva'ya, Nuh'un gemisine inanp inanmadklar gibi pek ok soru sorulmutu. rnein, insan soyunun Havva ve Adem'den geldii grne inanp inanmadklar sorusuna verilen yantlar yleydi:
nanyorum: Fen Fakltesi Biyoloji Blm 1. snf rencileri Fen Fakltesi Biyooj Blm 4. snf rencileri Cerrahpaa Tp Fakltesi 1. smf rencileri Cerrahpaa Tp Fakltesi 4. snf rencileri istanbul Tp Fakltesi 1. snf rencileri stanbul Tp Fakltesi 4. snf rencileri Yzde 7 3 , 1 3 Yzde: 7 5 , 0 0 Yzde 6 6 , 6 7 Yzde 74,71 Yzde 6 7 , 8 6 Yzde 8 0 , 0 0 Oabilir: Yzde 16,42 Yzde 18,75 Yzde 16,67 Yzde 9 , 2 0 Yzde 2 1 , 4 3 Yzde 2 0 , 0 0 nanmyorum; Yzde 10,45 Yzde 6 , 2 5 Yzde 16,67 Yzde 16,09 Yzde 10,71 Yzde 0 , 0 0

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 4 9

(Dikkat edilsin, Adem ve Havva metaforuna inanmayan, yani dier bir ifadeyle evrim kuramna inanan istanbul Tp Fakltesi 4. snf rencilerinin oran yzde 0, yani 4. snf tp rencilerinden kimse evrime inanmyor.) teki niversitelerin rencilerinin oranlan da benzer. Yazy rakamlarla doldurmamak iin rnekleri bu kadarla snrlayalm. lkenin en parlak rencilerinin okuduu Trkiye'nin en eski ve en kkl niversitesinin iki tp fakltesinin 1. ve 4. snf rencileri byle dnyorsa ve stelik renciler 4. snfa geldiklerinde dnceleri deiecek yerde daha da akld bir hal alyorsa, burada sorgulanacak ok ey var demektir. En iyi niversitelerde bilim okuyan rencilerin byle dnd koul ve ortamda, sokaktaki insann evrimi fazla benimsememesi bu yzden de srpriz deil. lkenin bu koullarnda, belirttiimiz siyasal, toplumsal ortam iinde, asl aksi durum olsayd, srpriz olurdu.

3 5 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ABD'Ii yaratlslk ve Trkiyeli yandalarna destekleri*


ABD Eyalet Mahkemeleri 1925'leren bugne Hristiyan kkten dincilerin evrim kart davalarna sahne oluyor. Eitim sistemine gz diken dinci kesimin at hemen her dava yarg nnde hsranla sonulanm. Son yllarda da bilinli tasarm adyla bilim kisvesine brnerek milyon dolarlk btelerle trl yollar andrmaya devam ediyorlar, Trkiye'ye konferans vermeleri iin arlan, ABD orijinli Yaratl Aratrma Enstits'nn dergisinde yaymlanan u cmleler durumun vehametini aklkla ortaya koyuyor: "(...) Tm okul retmenlerinin ve niversite akademisyenlerinin arld nemli bir kn, bir konferansn zaman gelmiti. Dr. Gish ve Dr, f. Morris, masraflar Trkler'e ait olmak zere konferans vermek iin arIdlar. ki dinin yaratl doktrinleri arasnda fazla bir fark olmamasna karn, dinler arasndaki nemli farklar gz ard edilemezdi... Halk konferans srasnda ncil'e ve Hristiyanla herhangi bir atfta bulunulmamas zellikle istenmiti "

Prof. Dr. Aykut Kence


O D T Biyoloji Blm retim yesi

Evrime eitimde yer verilip verilmemesi, zellikle baz lkelerde her zama tartma konusu olmutur. Evrim bir taraftan biyolojinin temel kuramdr. yle ki evrim olmadan biyoloji Bu makale, "Yaraullar nereden nereye... 'ABD'de olmad, Trkiye'de yapalm'", balyla Bilim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda (Mays 2007, s.9-14) yaymlanmtr.

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 5 1

retmenin hibir anlam yoktur. Dier taraftan evrim kuramnn yaamn, ortak bir gemii paylat ynndeki aklamas, kutsal kitaplarn dinciler tarafndan kat yorumuna uymamaktadr. Bu nedenle canllarn dnyann balangcnda ayr ayr yaratldklarn ve gnmze kadar deimeden geldiklerini savunan dinciler, evrim kuramn toplumun gznde kk drmek, retimini engellemek iin her trl yola bavurmulardr. Aym zamanda gnmzde, evrim konusunda aratrma yapan, evrim kuramna destekleyici kantlar bularak bilime katkda bulunan pek ok dindar bilim insan da vardr.

ABD'de dinci kesimin evrim kart davalar


Yaratl dediimiz dinci kesim, 1925 ylnda ABD'nin, Tennesee Eyaleti'nde evrim kart bir yasa geirmede baarl oldu. Bu yasaya gre okullarda biyoloji derslerinde evrimden ve Darwin'den sz etmek yasaklanmt. Bu ve benzeri yasalar, 1968 ylnda ABD Anayasa Mahkemesi tarafndan iptal edilene kadar birok eyalette yrrlkte kald. ptal kararna yaratllar, "biyoloji derslerinde yaratl ve evrime eit zaman ayrlmas" eklindeki yasalar anayasadan geirterek karlk verdi. Ancak birok eyalette yrrlkte olan bu yasalar, 1980'li yllarda Anayasa Mahkemesi tarafndan aym gerekelerle yrrlkten kaldrld: "Evrim bir bilimdir. Yaratl gr ise dinsel bir grtr. Okullarda evrim retmeyerek rencileri bilimin sonularndan yoksun brakmak ne denli yanlsa, rencilere bir fen dersinde dinsel bir reti olan yaratl bir fen dersi ile birlikte retmek de o denli yanltr. Dinsel bir dogma ile bilimsel bir kuram birlikte retilemez." Daha sonra taktik deitiren yaratllar, rnein, Alabama Eyaleti'nde okullarda biyoloji kitaplarna evrimi yalanlama etiketlerinin yaptrlmasn ve snflarda evrim konusu len-\, meden nce bu yalanlama etiketinin okunmasn zorunlu klan bir yasa geirdiler. Baka eyaletlerde, dncelerini gizleyen yaratllar, kendilerini okullarn ynetim kurullarna ve eyalet eitim ynetim kurullarna setirdiler. Sonra da mfredat deitirmeye, yaratll biyoloji derslerine koymaya ve evrimi mfredattan kaldrmaya altlar. Bu konular srekli dava konusu edildi ve her seferinde yaratl yaklamlar yarg nnde mahkm oldu. Bu davalardan en nemlileri, ABD Anayasa Mahkeme'sinde

3 5 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

1968 ylnda grlen Arkansas'a kar Epperson davasdr. Bu davada Anayasa Mahkemesi, anayasann bir eyalete, retme ya da renmedeki isteklerini, herhangi bir dinsel tarikata ya da dinsel bir retinin ilkelerine ya da yasaklarna gre belirleyemeyeceine karar vererek evrim kart yasalara ilk darbesini vurdu. Bunu izleyen davalarda ayn ynde kararlar alnd. 1981'de bir veli, evrim derslerinin ocuunun ve kendisinin dinsel zgrlklerini yaamalarna engel olduu gerekesiyle Kaliforniya Eyaleti'ni dava etti. Saeremento Yksek Mahkemesi evrim retiminin dinsel zgrlklere engel olmad ynnde karar verdi. Daha sonra yaratllar, grlerinin laiklik ilkesi gerekesi ile dlanmamas gerektiini ileri srdler. nk, onlara gre yaratllk dinsel deil, bilimsel bir grt. Bunun zerine Arkansas Eyalet Meclisi de, evrim bilimi ile yaratl bilimine biyoloji derslerinde eit zaman ayrlmas ynnde bir yasay geirdi. Federal Blge Mahkemesi, bu yasay 1982'de yaratl biliminin bilim olmad gerekesiyle iptal etti. 1987'de Aquillard'a kar Edwards davasnda Anayasa Mahkemesi, Lousiana'da evrimin retildii her yerde yaratllm da retilmesini zorunlu klan yaratllk yasasn iptal ederken ayn gerekeyi kulland. Karara gre, insann doast bir varlk tarafndan yaratldn ileri sren bir yasa, dinsel grlerin retilmesini zorunlu klmakta ve yaratl biliminin retilmedii yerlerde, evrim retilmesini de yasaklayarak kapsaml bir bilim eitimine de zarar vermektedir. 1994 ylnda, yarg Capistrano Okul Blgesi'ne kar Pelazo davasnda da, okul blgesinin biyoloji derslerinde evrim retilmesi talebine kar kan ve evrimi bir din olarak nitelendiren yaratl gr reddetti ve bir retmenin dinsel zgrlklerini ihlal etmedii ynnde karar verdi. 1997 ylnda ise, Tangipahoa Kilisesi Eitim Ynetim Kurulu'na kar Frailer davasnda, yarg, her evrim dersinden nce, retmenin evrimi yalanlayan bir aklamay okumas zorunluluunu kaldrd ve "bilinli tasarm" ynndeki mfredat deiiklii nerilerinin, daha nceki yaratl nerilerden farkl olmadna karar verdi. Yaratllar, yarg nnde yaadklar bu yenilgilere karn hibir zaman mcadeleden vazgemediler. Her zaman yeni taktikler denediler. Bu arada, ABD'li kkten dinci Hristiyan yarat-

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 5 3

hlarm kazandklar en byk baar yerli ibirlikileri ile birlikte Trkiye'de biyoloji derslerine yaratl grn koymak olmutu. Bu grn temellerini Trkiye'de salamca atabilmek iin defalarca Trkiye'ye gelerek halk konferanslar verdiler. Bu konferanslarn biri Yaratl Aratrma Enstits yayn organ olan Acts and Facts dergisinin Aralk 1992'de kan 21. cildinin 12. saysnda "Trkiye'de Tarihsel Yaratl Konferans" balkl bir yazda yle anlatlyor:
Geen ekimin sonunda ICR (Yaratl Aratrma Enstits) bilim adamlar Dr. Duane Gish ve Dr. John Morris byk bir ounlukla Mslmanlarn yaad bir lke olan Trkiye'de Bilimsel Yarathlk konusunda bir konferansa katldlar. Ksmen Trk hkmeti tarafndan desteklenen bu benzersiz konferansta... Hristiyan ve Mslman bilim adamlar yaratln bilimsel kantlarm sundular. 1980'li yllarn ortalarnda bir gn Yaratl Aratrma Enstits (ICR) Trk Milli Eitim Bakan Sayn Vehbi Dinerler'den, davetsiz bir telefon ald. Dini btn bir Mslman olarak Mr. Dinerler yaratla inanyordu. (Yaratln Kran'daki anlatm ncil'deki ile hemen hemen aynyd.) Trk Hkmetinin bir yesi olarak, tm eitim sistemine vakf olduu iin okullarnda baskn olan laik temelli salt evrim retimine son verip, bunun yerine yaratl ve evrime eit zaman ayrld iki modelli bir sistemi getirmek istiyordu. Bunun sonucu olarak yaratln bilimsel (ncil'deki deil) kantlarn ieren ICR'm eitli kitaplar Trke'ye evrildi ve Trkiye'de tm okul retmenlerine datld.

Vehbi Dinerler'in yaratl grn savunan yant


Vehbi Dinerler'in bakanl srasnda Milli Eitim Bakanlnca ngilizce'den Trke'ye evrilip cretsiz olarak retmenlere datlan kitaplardan biri Yaratl Modeli adn tayordu. Asl ad Scientific Creationism (Bilimsel Yarathlk) olan bu kitap Yaratl Aratrma Enstits'nn (ICR) o dnemdeki bakan Henry M. Morris tarafndan evrim kuramm rtmek ve kutsal kitaplardaki yaratl grn savunmak amac ile kaleme alnmt. Bir nceki cmlede geen "bilimsel" ve "aratrma" szckleri ncil'deki yaratl grn okul kitaplarna sokabilmek iin ona bilimsel bir grn verme amacn tayan bir kandrmacadan baka bir ey deildi. ABD'de yaratllarm inanlarn deiik maskeler altnda

3 5 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

okullara sokma mcadelesi defalarca dava konusu olmu ve her seferinde yaratllar yarg nnde kaybetmilerdir. Bir kuramn doru olup olmadna tabii ki yarg karar veremez. ABD'de de yarg bu grn doru olup olmadna deil, fakat bu grn dinsel mi, yoksa bilimsel mi olduu ve bu grn okullarda okutulmasnn laiklie aykr olup olmad konusunda karar vermitir. Laiklie aykr olduu defalarca mahkeme kararlar ile belirlenmi olan bu grn lkemizde biyoloji retim programna sokulmasndan sorumlu olan Bakan Vehbi Dinerler bana gnderdii e-postada: "Yaratl teorisini mfredata ekleyenler sizin gibi akademisyenlerdir. Bakann takdiri sadece tekelciliin kaldrlmasnn daha hr, daha bilimsel, daha tartmac bireylerin yetimesindeki 'tekilci ve tekelci' engelleri ortadan kaldrmak olmutur... Yoksa siz Darwin kuramnn veya herhangi bir kuramn sorgulanmasn istemeyenlerden misiniz? Yaznzda birok bilim adamnn ve propagandistin yapamadn -ya da bilinli olarak yapmadm- yapp son derece objektif olarak bir 'gerei' tespit etmisiniz, teekkr ederim: Dinerler'in Milli Eitim Bakanl srasnda <...evrime seenek olarak yaratl gr eklenmitir...> diyorsunuz. te bu tespitiniz 'teori' deil gerein ta kendisidir" demektedir. Bu szler zerine yorum yapma gereini duymuyorum.

ABlhi yaratllar Trkiye'ye arlyor


Bilimsel dnceyi genlerimize benimsetmekten en bata sorumlu olmas beklenen laik Trkiye Cumhuriyeti'nin bir Milli Eitim Bakan ABD'deki kkten dinci bir kurulua bavurarak yaratl grn biyoloji retim programna sokma konusunda onlardan yardm isteyebilmi tir. Bu kuruluun yardmlar ve Sayn Bakan'm takdirleri ile kolaylkla okullarmza giren yaratllarm ii henz bitmemitir. Darwin'i karmak gerekmektedir biyoloji kitaplarndan. Yaratl Aratrma Enstits yneticileri 1992'de arl olarak Trkiye'ye gelir. Yukarda sz edilen makalede bu olay yle anlatlyor:
... Tm okul retmenlerinin ve niversite akademisyenlerinin arld nemli bir kn, bir konferansn zaman gelmiti. Dr. Gish ve Dr. J. Morris, masraflar Trkler'e ait olmak zee konferans vermek iin arldlar. Bu sra d talep, kabul edilmeden nce dikkatlice tartld, iki dinin yaratl doktrinleri arasnda fazla bir fark olmamasna karm, dinler

YARAT1UUIN KRESEL MERKEZ!: ABD 3 5 5

(Hristiyan ve islam dinleri kastediliyor) arasndaki nemli farklar gz ard edilemezdi... Halk konferans srasnda ncil'e ve Hristiyanla herhangi bir atfta bulunulmamas zellikle istenmiti."

Acts and Facts dergisinin Eyll 1998, 27. Cilt, 9. saysnda yer alan "ICR Trkiye'deki yaratl hareketine yardmc oluyor" balkl haberde ise Trkiye'de artc bir hareketin gerekletii sylenerek yle devam ediliyor:
Yllardr topluma egemen olan laiklik ve eitimde evrimsel darbeye artk tahamml edilmeyecek. Trkiye'den Bilim Aratrma Vakf buna kar kt ve imdi Trk halkn yaratla olan inanlarna sarlarak ahlaki temellerine dnmeleri iin tevik ediyor. Yaratl Aratrma Enstits'nden bu konuda yardm istediler ve biz de bu istei karladk.

Bylece ABD'li kkten dinciler ve yerli ibirlikileri, 1985 ylnda Trkiye'de ABD'de baaramadklar toplumsal dnm projesini yrrle koydular. Bunda da bir lde baarl olduklarm syleyebilirim. nk milli eitimimiz, Atatrk'n "Yaamda en gerek yol gsterici bilimdir" yolundan saptrld ve Trkiye, evrimi ve bilimi benimseyen lkeler arasnda en sonuncu sraya yerleti.

Yarathlarm yeni stratejisi: kama


Son zamanlarda yaygnlk kazanan bilinli tasarm ise yarathlarm en yeni taktiklerindendir. Bilinli tasarm nermesinde, canllann bilinli bir doast varlk tarafndan tasarland ne srlmektedir. Bilinli tasarm, kkten dinci Hristiyan yarathlann, yaratl grn okullara sokma abalarnn, ABD Anayasas'mn laiklik ilkesine aykrlndan dolay srekli olarak baarszla uramasna karlk zm olarak gelitirilmi bir yaklamdr. Bilinli tasarmda, laiklik ilkesine ters dmemek iin herhangi bir dine ya da Tanrya atfta bulunulmamaktadr. Bilinli tasarmn toplumda yaygnlk kazanmak ve evrimi, doal bilimleri ykmak iin izledii zel bir strateji vardr. Bu stratejiye "wedge" (kama) denilmektedir. Bir ktn zerinde bulunan kk bir atlaa yerletirilen kama, srekli darbelerle ktn iine nfuz eder ve kt en sonunda nasl ikiye blerse, kama stratejisi de ayn ekilde Darwincilie, evrime ve bilimsel materyalizme yava yava nfuz edecek ve sonunda onu paralayacaktr.

3 5 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Seattle'de bulunan ve tanm, askeri reform, ekonomi ve evre konularnda fikir reten bir dnce kuruluu olan Discovery Enstits, kama stratejisinin de sponsorluunu zerine almtr. Kama, bilimdeki ve fen eitimindeki din kart tutumu engellemek iin kurulmu olan Kltr ve Bilimin Yenilenmesi Merkezi'nin (KBYM) bir parasdr. Discovery Enstits'nn Kurucu Bakam Bruce Chapman'a gre bu, Discovery Enstits'nn bir numaral projesidir.

Milyon dolarlk aratrma bteleri


Doal olarak byle bir hareketin mali destee gereksinimi vardr. KBYM de birok "yardmsever" tarafndan destee layk bulunmutur. Bunlarn iinde en nde geleni, Howard Ahmanson'dur. Howard Ahmanson'u en nemli zellii ise, ABD'deki sac kkten dinci kurulularn iinde en ars olan Chalcederon Vakf adl Hristiyan bir kuruluun ynetim kurulunda uzun sre hizmet etmi olmasdr. Discovery Enstits, bilinli tasarm almalarn balatmak amacyla, Ahmanson tarafndan ylda 300 bin dolar destek salandm, dier kurulularnkilerle birlikte bu destein 1999'da ylda 1,9 milyon ABD dolarna ulatn aklamtr. 1992 ylndan bu yana etkin olan ve Philip Johnson'un nderlik ettii bu kama hareketi ksmdan olumaktadr: 1) Bilimsel aratrma, yazma ve yaymlama, 2) Tantm ve fikir oluturma, 3) Kltrel karlama ve yenilenme. Bilimsel aratrma, yazma ve yaymlama denilen birici ksmda: a) Bireysel aratrma burs program, b) Paleontoloji aratrma program, c) Molekler biyoloji burs program bulunmaktadr. lk aama olan bilimsel aratrma ile bilgi reterek, bu bilgileri yazma ve kamuoyu oluturma, kama stratejisinin temelini oluturmaktadr. KBYM, son derece cmert bir burs program nermektedir. Bir yllk, tam zamanl aratrma burslar, ylda 40 bin ile 50 bin dolar arasndadr. Ksa dnem burs programlar ise 2.500 ile 15 bin dolar arasnda deien burslar vermektedir. Burs programnn ilk ylnda 270 bin dolar burs datlmtr. Bu burslarn, aratrclarn ilgisini ekmesi ve bunun sonucu olarak bilinli tasarm destekleyen veriler retilmesi beklenir. Fakat sonu, sfra sfr, elde var sfrdr. Bilinli tasarm, bilimsel hipotezler retebilecek bir yapda olmad iin hibir aratrma projesi gelitirilememitir. Bununla birlikte KBYM bursiyerleri

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 5 7

yayn ve kamuoyu oluturma konularnda nemli baarlar elde etmitir. Ne var ki bilimsel indekslerce taranan dergilerde hemen hi yaynlar yoktur. KBYM'nin 1997 yl sonu gncellemesinde, bilinli tasarm zerindeki danma toplantsnn dnyadaki KBYM burslularn ve dostlarn bir araya getirdiinden sz edilmektedir. Bu arada "kama"nn iki bilim insan n plana kmaktadr: Sanfrancisco niversitesi'nden biyoloji profesr Paul K. Chien ve Leigh niversitesinden biyokimya profesr nl Michael Behe. Bu kama yelerinin bilinli tasarm zerindeki bilimsel retimleri, pek parlak grnmemektedir. Chie'e 1999 Haziran'nda in'de uluslararas bir altay dzenlemesi iin yardmc olan Discovery Enstits, daha sonra Chien'i fizyoloji alannda uzman olmasna karn, in'de kefedilen Chengjiang fosilleriyle ilgili bir altay dzenlemi olmas dolaysyla inli paleontologlarla balantlar nedeniyle paleontolojide uzmanm gibi tantmtr. Bylece, in asll olmas sonucunda in'deki Chengjiang fosillerine bulam olan hien'in bu balantlarm kullanan Discovery Enstits, okullarda bilinli tasarmn retilmesini salamak iin fosil kantlarn arptarak yaynlar yapabilmektedir. Behe'nn de, Chien gibi, bilinli tasarm zerinde hakemli bilimsel dergilerde yaymlanm bir yayn bulunmamaktadr. Kama stratejisinin ilk aamasnda hibir baars bulunmayan yeni yaratllar, tantm ve kamuoyu oluturma, kltrel karlama ve yenilenme olan ikinci ve nc aamalarda olduka etkin olduklarn gstermilerdir. Tantm ve kamuoyu oluturma konusundaki etkinlikleri, kitap yaymlama, kamuoyu oluturma konferanslar, ilahiyat seminerleri, retmen eitim programlar, nemli gazetelerde bayazlar karma, televizyon programlar, internette tantm gibi etkinliklerdir. Kltrel karlama ve yenilenme konusundaki etkinlikleri ise, evrimcilerle, bilinli tasarmclarn kar karya gelecei paneller dzenleme, snflarnda bilinli tasarm reten retmenlere hukuk danmanl gibi alanlar kapsamaktadr. Grld gibi bilimsel aratrma konusunda hibir snanabilir hipotez retemeyen bilinli tasarm hareketi, Tanrdan ya da herhangi bir dinden sz edilmemesine karn Evangelizm'de derin kklere sahiptir ve kkten dinci Hristiyanlarn byk parasal desteine dayanmaktadr.

3 5 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Kitzmiller adnda bir veli ocuuna okulda bilinli tasarm retilmesi nedeniyle Dover Okul Blgesi Ynetimi'ne kar 2005 ylnda dava at. Bu davay karara balayan Yarg Jones, kararnda bilinli tasarmn bilim olmadm, 1) Doa olaylarn aklamada, bilimin yzlerce yllk kurallarn, doast nedenler arayarak ve bunlar doast nedenlere balayarak ihlal ettiini, 2) Bilinli tasarmn temel tezi olan indirgenemez karmakln 1980'lerde mahkm edilen yaratl bilimiyle ayn kusurlu manta sahip olduunu, 3) Bilimin, bilinli t&s 3 nm n evrime olumsuz saldrlarn yalandn syleyerek bilinli tasarma son darbeyi vurmutur. Buna karn yaratllar, okullara girmek iin kamuoyu oluturma ve yeni taktikler gelitirme abalarndan asla vazgememektedirler. KAYNAKLAR
H. Morris, Yaratl Modeli, Milli Eitim Basmevi, Ankara, 1985. D. T. Gish, Yaratl, Evrim ve Halk Eitimi, T.. Milli Eitim Bakanl, raklk ve Yaygn Eitim Mdrl, 1985. 3) "Historic Creation Conference in Turkey", Acts and Facts, 1992, 21:12. 4) "ICR Assists Turkish Creation Movement", Acts and Facts, 1998, 27:12. 5) A. Kence, "Eitimde kkten dinci ibirlii", nversite-Toplum, Eyll 2002:4. 6) B. Forrest, "The wedge at work: h o w intelligent design creationism is wedging its way into the cultural and academic mainstream", Intelligent design creationism and its critics iinde (Pennock, R. T. Editor), MIT Press, Cambridge, England, 2002, s.5-53. 7) R. T. Pennock, "Why creationism should not be taught in the public schools", Intelligent design creationism and its critics iinde (Pennock, R. T. Editor), MIT Press, Cambridge, England, 2002, s.755-777. 1) 2)

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 5 9

The Economisfde Trkiyeli yaratllar: Adnan Oktar ve Mustafa Akyol*


The Economisfin 19 Nisan 2007 tarihli saysnda, ABD kaynakl bilinli tasarm ve yaratllk dncesinin nasl dnyaya yayldn anlatan bir makale yaymland. Dnyann drt bucanda, Katolik ve Protestan ruhani liderlerin, Mslman din adamlar ve cemaatlerin, yaratl, bilim kart "szde" bilim insanlarnn yrtt tartma ve abalarn anlatld makalede, tabii ki Adnan Oktar ve yandalarndan da bol bol sz ediliyor. Adnan Oktar, evrim kart uluslararas gericiliin oktan en nemli figr, mzrak ucu haline gelmi bile. yle grnyor ki, The Economistde byle bir makalenin yer almasn tetikleyen gelime de, Adnan Oktar'm Yaratl Atlas'mn Franszca tpkbasmnn binlercesinin Fransa'da datlmas olmu. Makale, tek ii Harun Yahya imzal kitaplar basmak olan yaynevinin, Arapa, Urduca, Rusa, Bahasa (Endonezya'nn resmi dili) dilinde ve baka pek ok dilde yaymlad kitaplarn, Mslman lkelerde ok geni bir izleyici kitlesi olduunu sylyor. Dergi, Adnan Oktar'm baka Mslman lkelerde, kendi lkesinde grdnden daha fazla yaknlk grdn belirtiyor. The Economisi yazarnn izlenimlerine gre, btn dnyada popler tslami web siteleri okurlarna nemli bir referans olarak Adnan Oktar' gsterirken, Trkiye'de, samimi Mslmanlar dahil olmak zere ok geni bir kitle, Adnan Oktar'm "gen kadnlara dknlnden ve milliyeti saa politik yaknlndan" rahatszlk duyuyor.
Baha kar tarafndan evrilen bu haber, Bilim ve Gelecek dergisinin 39. saysnda (Mays 2007, s.12) yer almtr.

3 6 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Makale, tarihsel olarak Hristiyanln yaygn olduu corafyalarda ise, Harun Yahya'nn ar gsterili ve atafatl tarznn, d i n d a r kesimler iin bile cazip olmaktan uzak olduunu kaydediyor. Bu tarz, ana akm Katolik ve liberal .Protestanlarn yaratl ve evrim zerine beyanlarnda kullanmaya zen gsterdii dikkatli ve neredeyse anlalmaz teolojik dil ve sluptan epeyce farkl grnyor.

Mustafa Akyol, Yaratl Discovery Enstits'nn bursiyeri


Makalede bir baka tandk isme daha rastlyoruz. Mustafa Akyol sahip olduu gl uluslararas ilikilerle, Harun Yahya evresinin faaliyetlerini uluslararas evrim kart harekete balayan isim. Mustafa Akyol, Discovery Enstits'nn bursiyerlerindenmi. Bilindii gibi Discovery Enstits, ABD'de okullarda evrimin retilmesinin karsnda, yaratllm da mfredata sokulmas iin srdrlen kampanyann ban eken kurum. Bilinli tasarmn, dinsel armlar daha gl olan yaratllktan ayr bir ey olduu kurnazlyla mahkeme kararn etkisiz klma abalar da bu kurulua ait. Bursiyerlii srasnda Amerikal yaratllarla ilikilerini gelitiren Mustafa Akyol, stanbul'da Amerika'dan tanmm evrim kartlarnn katld byk bir toplant dzenlemiti. 2005 ylnda Kasas Okul ve Eitim daresi'nin "Bilim nasl retilmeli" konusu zerine dzenledii oturumlara, evrim kart fikirleri savunmak zere davet edilen isimlerden birisi de yine Mustafa Akyol. Mslman dnya ile Bat arasnda "medeniyetler uzlamas "m savunan Mustafa Akyol, "Darwinizme kar ok deerli eletiriler getiriyorlar, ama katlmadm fikirleri var" diyerek, kendisini Trkiye'de yryen lsz Darwin kart yaynlara kar mesafeli gstermeye alsa da, The Economistte belirtildii gibi, deiik dzeylerde -kaba ya da incelikli- gelien ok katmanl Darwin kart uluslararas hareketin, nemli figrlerinden biri.

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 6 1

Avrupa'da da bilim kart rzgrlar*


ABD'den estirilen yaratl rzgrlar, ngiltere'den Almanya, talya ve Polonya'ya; Trkiye'den Pakistan, Banglade ve Msr'a etkisini gsterdi. imdiye kadar ABD'den farkl tutum alan Avrupa hkmetleri yaratlla prim vermeye, ok satan Amerikan dergileri dincilie meyletmeye haladlar. Trkiye'de de ataa geen bu gerici, bilim kart akmn merkezi ABD.

Dr. Kenan Ate


Sabanc Unv. Mhendislik ve Doa Bilimleri Fak. Biyoloji Bilimleri ve Biyomhendisk Program, Molekler Hcre Biyologu

2006 ylnda bilimde deiik sahalar, zellikle de -sinirbilimden kk hcre biyolojisi ve molekler biyolojiye- biyolojik bilimler nemli gelimelere sahne oldu. Bunlarn en nemlilerinden biri kukusuz RNA ile ilgili gelimelerdi. 2006 ylnda, kaltsal bilginin sonraki kuaklara yalnzca genlerle aktarlmad, bu bilginin RNA'lar araclyla da aktarlabildii tespit edildi. Gen mutasyonlarnm yan sra RNA'lar yoluyla geen paramutasyonlarm da olduu ortaya kt. Kaltm kavramn yeniden tanmlamay getirecek, gen konusunu tekrardan tartmaya aacak bu gelime daha imdiden baz paradigmalarn sorgulanmasn getirdi. RNA'larn sadece kaltsal bilginin aktarmnda etkili olmadklar, bundan daha nemli olarak, gen ifadesinin dzenlenmesinde ok nemli roller stlendikleri be* Bu makale, Bilim ve Gelecek dergisinin 35. saysnda (Ocak 2007, s.80-83) yaymlanmtr.

3 6 2 H A R U N YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

lirlendi- mRNA ve protein kodlamasma katlmayan kk RNA paracklarnn, RNAi'lerin, siRNA'larn ve teki RNA'larn ya a m n rnolekler srelerinde olduka nemli grevler aldklar g r l d - Bunun da etkisiyle, 2006 ylnda, fizyoloji-tp alanndaki N o b e l dl szn ettiimiz bu kk RNA paracklar l n a , y a n i RNAi'lere verildi.

T o n y Blair de yarath oldu


A m a zellikle 2006'nn ikinci yarsnda hz kazanan daha farkl b i r gelime olduka dikkat ekti. Bilimsel bilgiyi ilerletmeyi deil durdurmay, hatta geriletmeyi amalayan bu gelime, yaratllarn evrim kuramna ynelik saldrlaryd. Tartma ad altnda, biyolojik bilimlerde son 150 yln birikimini ortadan kaldrmay ama edinmi saldr, -her ne kadar bilimsel bilgiye ilikin deil, politik bir gelime olsa da-, yine de bilim evrelerini bir biimde megul etti. ABD'den estirilen yaratl rzgrlar, ngiltere'den Almanya, italya ya da Polonya'ya; Trkiye'den Pakistan, Banglade ve Msr'a etkisini gsterdi. Yarath hareketin, evrim -ya da daha doru ifadeyle bilimkart almalarnn zellikle ABD'deki younluu biliniyor. ABD ynetiminin bu harekete verdii dorudan destek, bizzat B u s h ' u n kendi aklamalar nedeniyle artk sr deil. Rzgrn kayna, yaratlhm kurmay kararghlarnn ABD'deki adresleri Bilim ve Gelecek okurunun az ok bilgisi dahilinde. nk derginin farkl saylarnda yaymlanan baz yazlarda bu durum belli yanlaryla gsterildi. Ancak, yakm dneme dek yaratlhm Avrupa'da kk salamad gzleniyordu. 2006'nm zellikle son eyrei, bu durumun da deimeye baladn gsterdi. ABD 'den pompalanan bilim kart yaratl-akll tasarmc rzgrlar son aylarda Avrupa'da da hissedilmeye baland. Birka rnek sralayalm. 27 Kasm 2006 tarihli Guardian gazetesi ve ayn tarihli BBC1 televizyonu yaynna gre, ngiltere'de 59 ortaokulda, bilim, biyoloji ve fen bilgisi derslerinde evrim kuramnn yan sra akll tasarmc-yarath tezler de okutulmaya baland. ngiltere'deki yarath hareketin ban eken "Bilimde Gerek" (Truth in Science) adl kurulu tarafndan, 18 Eyll tarihinde lkedeki btn ortaokullarn bilim-fen bilgisi retmenlerine, akll tasarmcln dnyadaki genelkurmay durumunda olan ve merkezi ABD Seattle'da bulunan Keif Enstits (Discovery Institute)

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 6 3

tarafndan hazrlanm ve iinde kitap, bror ve DVD'lerin bulunduu evrim kart bir eitim paketi gnderildi. Bu okullardan 59'u paketi kabul edip ierdii konular derslerde retmeye balad. BBC1 sz konusu DVD'den ksa bir tantm da yapt. Bununla da kalnmad, ngiliz popler bilim dergisi New Scentisfia 1 Kasm 2006 tarihli saysnda, "Emmanuel Schools Foundation" adl kurulu tarafndan zelletirilen okullarda 2002'den bu yana, biyoloji derslerinde evrimin yan sra yaratl tezlerin de okutulduu bilgisi yer ald. 18 Aralk 2006 akam, ngiliz TV kanallarndan 4. Kanal'da, "Ateizm Zorda" adl bir TV program yaymland. Programn yapmc ve sunucusu, kt nl gazeteci Rod Liddle, yalan zerine kurulu programnda dnp dolap Darwin ve evrime saldrd. Rod Liddle o kadar ileri gitti ki, Naziler'in yapt Yahudi katliamn bile Darwin ve evrim kuramnn bir sonucu olarak gsterdi. Son aylarda belirgin bir hzlanma iine giren ngiltere'deki yaratl almalarn, bir biimde hkmet tarafndan da desteklendii, en azndan ho grld ortaya kt. Yukarda belirtilen 1 Kasm tarihli New Scieniisi dergisinde, Tony Blair'le yaplm bir sylei yer ald. Babakan Blair'in sylediklerinden, kendisinin 2002 ylndan beri baz okullarda yaratl tezlerin okutulmasndan haberdar olduu anlalyor. Blair, konumasnda, stelik bu durumu bir tehlike olarak grmediim sylyor ve hatta daha da ileri giderek, lkedeki bilim insanlarna okullardaki yaratllar rahatsz etmemelerini tlyor.

Almanya ve Polonya
Benzer durum Almanya'da da var. Alman Biyologlar Birlii bakan yardmcs, Kassel niversitesi bilimcilerinden Dr. Ulrich Kutschera, Almanya'nn Sesi radyosunun 2 Kasm 2006 tarihli yaynnda, Hesse Eyaleti Eitim Bakan Karin Wolffun "okullarda, evrim kuramnn yan sra nciVde anlatlan yaratl teorisinin de okutulmas gerektii" ynnde aklamalar yaptn belirtti, Almanya'nn nde gelen evrimci biyologlarndan Dr. Kutschera, Almanya'da bilim eitiminin geleceine ilikin ciddi kayglar olduunu ifade etti. 23 Kasm 2006 tarihli Nature dergisinde yazldna gre, Hesse'de en azndan 2 ortaokulda yaratl tezleri okutuluyor. nl haftalk bilim dergisi Nature'r 2006'n Ekim, Kasm ve Aralk aylarnda kan neredeyse tm saylarnda yaratl

3 6 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

hareketin Avrupa'da hzlanan almalarn ele alan yazlar yer ald. Nature'm 26 Ekim 2006 tarihli saysnda belirtildiine gre, Polonya'da yaratl kurulularn bizzat hkmet desteiyle evrim kart bir kampanya balattklar; Polonya Eitim Bakan Yardmcs Mirosaw Orzechowski'nin 14 Ekim'de Polonya gazetelerine yapt aklamada, "Evrim teorisi yalandr.... Bu teoriyi genel bir doru olarak kabul etmemiz hatadr" dedii belirtildi. Ayn sayda, bunun zerine Polonya'nn nde gelen 50 bilim insan kar bir kampanya atlar ve ilk adm olarak gazetelere evrimi savunan ilanlar verdiler. Yine Nature dergisinin, 1 Kasm 2006 tarihli saysnda, nde gelen bilim yazarlarndan Ehsan Masood imzasyla kan yazda, bata, Trkiye, Msr, Pakistan, Hindistan ve Banglade gibi lkelerde yaratl ve akll tasarmc tezlerin hzla yayld; bu lkelerde yaratl kitap, bror ve filmlerin ok popler olduu; evrim yanllarnn konumaya korktuu; sz konusu lkelerde datlan materyallerin tmnn ABD'den saland; akll tasarmc tezlerin slam lkelerinde yaygnlatrlmasn salayanlarn banda Trkiyeli gazeteci Mustafa Akyol'un olduu belirtildi. Ayn yazda Trkiye'de yaratlhm ABD'den bile daha yaygn hale geldii de ifade edildi. Ayn grler, Nature dergisinin 23 Kasm 2006 tarihli saysnda, Almuth Graebsch ve Quirin Schiermeier'im kaleme aldklar "Evrim kartlar Avrupa'da Profillerini Ykseltiyorlar" balkl yazda da tekrarlanyor. Nature'daki yazda, yaratlhm Avrupa'da, zellikle de Trkiye, talya ve ingiltere'deki kayg verici ykseliinin bilimi tehdit etmeye balad belirtiliyor.

ok satan Amerikan dergileri dincilie meylediyor


Yukarda sralanan son 1-2 aym birka rnei bile durumu yeterince ortaya koyuyor. ngiltere ve Polonya rneklerinde grld gibi, yaratl hareket bizzat lke ynetimleri tarafndan yaygnlatrlmaya allyor. Bu gelimeler yalnzca evrim kartl ya da yaratl-akll tasarmclkla da snrl deil. Bilimin karsna dorudan teolojik dnce, din konulmaya allyor. rnein, Time, Newsweek ve Wired gibi ok satan Amerikan dergileri, bir merkezden dmeye baslmasma, Kasm ay ortalarnda yaymlanan saylarn din konusuna ayrdlar. Time, "Bilim ile din arasndaki mcadelenin 21. yzyla damgasn vuracam" belirtirken, Newsweek "Dinin siyaset

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 6 5

zerindeki gc artacak. Laiklik birok Batl lkede yeniden masaya yatrlacak" yorumunu yapt. Wired, ise dini akmlarn glenmesinin yeni bir ateizm hareketi dourduunu ve inanan ile inanmayanlar arasnda ciddi bir atma yaanacan savundu. ingiliz televizyonu 4. Kanal'n 18 Aralk akam yaymlad programnda, evrim ve ateizme saldrarak, dolayl yoldan teolojik dnce propagandas yaptnn rneini yukarda vermitik. 13 Kasm 2006 tarihinde Time dergisinde yaymlanan bir yazda, nsan Genomu Aratrma Enstits bakanlm yrten genetiki Dr. Francis Collins'in "Genetik yapmzn mkemmellii sadece Tanrnn eseri olabilir. Bilimin ilerlemesi Tanrnn varlnn kantlanmasn salayacak. nsanlarn inanl olmasn salayan genlerin sadece mucizevi bir ekilde aktif hale geldiini kantlayacaz" dedii belirtildi. Ayn yazda, Dr. Collins'in Time dergisine yapt aklamada, "Tanrnn varln bilimsel olarak kantlayacak bir aratrma balattklar"m syledii ifade edildi.

ABD: Gericiliin merkezi


Grlyor ki, yaratl abalarn son yllarda Trkiye'de younluk kazanmas tesadfi deil. Trkiye'deki gelime, Trkiye'nin kendi i koullarnn ortaya kard, sadece Trkiye'ye zg bir durum deil, Bizdeki durumun, dnyada, egemen politik gler tarafndan yaygnlatrlmaya allan evrim zglnde aklc dnce ve bilim kartlnn Trkiye aya olduu gzleniyor. Bizdeki esinti, belli ki, bizim o tatl meltem esintimiz deil; ABD ynetiminin souk depolardan frd dondurucu eski rzgrlarn esintisi; ideolojik olarak ortaaa geri dn abalarnn dorudan bir paras. Ne kadar aksini iddia ederlerse etsinler, yarathlk ve onun bilimin kavramlaryla sslenmi yeni biimi olan akll tasarmclm tezleri bilimsel deil. Srdrmeye altklar tartma da bu nedenle bilimsel bir tartma deil. nk evrim kuramnn karsna koymaya altklar tezlerin bilim ve aklc dnceyle ilintisi yok. Yukardaki rneklerden de grld gibi, bu hareket tmyle politik-ideolojik bir hareket, sorulan sorulan politik-ideolojik sorular. Btn gelimeler, Bush kliinin ban ekip ynlendirdii ideolojik olarak ortaaa dn ynelimine hz verdirdiini; bilimden sanata hemen her alanda doa ve olaylarn mistik / teolojik dnce yollaryla aklanma abalarnn younlatrl-

3 6 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

dm ve bunun sonucunda bilim ve rasyonel dnce sistematiine yneltilen saldrlarn yakn dnemde daha da artacam gsteriyor. Yine, bu saldrlarn en fazla biyolojik bilimler alannda younlap evrim kuramna yneltilecei; evrim-yaratl tartmasnn yakn dnemde daha da iddetlenecei gzleniyor. Bu durum bir tesadf, ya da geliigzel yaplm bir seim deil. Teolojik dnce sistematiine en ciddi darbelerden biri Darwin ve onun evrim kuram tarafndan vuruldu. Biyolojik bilimlerin deiik alanlarnda elde edilen bilgilerin sistematize edilmesi yine bu kuram sayesinde gerekleti. Bu nedenle, teolojik/ irrasyonel dncenin, gnmzde kendisi iin grd tehlikeli alanlarn en banda evrim kuram geliyor, ite bu yzden evrim kuramna saldr giderek daha da iddetleniyor. Saldr, ite bu yzden saldr oda ABD tarafndan ynlendiriliyor. Ve yine ite bu yzden, saldrlarn karsnda, (evrimin ileyi mekanizmalarn daha iyi anlayabilmek iin, Darwin'in C\i1T3XXlT ilikili bilimin iinde sren tartmalardan vazgemeksizin) evrimi savunmak, bugn dorudan bilimi ve aklc dnceyi savunmak, bilimin safnda olmak anlamam gelir.

YARATI LIILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 6 7

ABD'de bir evrim davas ve burjuva demokrasisi*


Bat'da devrimlerle oluan burjuva demokrasisi, dinsel banazla sayg duymad, onu kiliseye kapatt! te ABD'de kkten dincilerin evrim kuram ile yaratl birlikte okutma talebine ve bunu halkn ounluunun isteine dayandrmalarna kar bir mahkeme karar: "Bunu savunanlarn ounluk veya aznlk olmasnn anayasal bir ynetim sisteminde hibir anlam yoktur."

Prof. Dr. Rennan Peknl


Ege nv. Fen Fak. Astronomi ve Uzay Bilimleri Blm

Sayn A. M. C. engr, ABD'deki dinsel gericiliin gnmzdeki boyutlar konusunda Cumhuriyet Bilim ve Tefemfe'cleki yazlaryla bizi aydnlatt. ABD ynetimi kk hcrelerinin bilimsel amal kullanmn devlet niversitelerinde yasaklam. Sayn engr, gericilie kar daima uyank olmamz, durmakszn savamamz gerektiini anmsatt. Bu grlerine "ksmen" katlyorum. Davranbilimciler dinsel duygularn kendini davuru biimini "kiinin kendini aalama igds" olarak betimliyor. gd konusunda bu gre katlmyorum. Bu "igdy" belki bir grubun deitirilebilir, eitilebilir davran olarak betimlemek daha doru olacaktr. yleyse "igdler", davranlar deitirilebilirse, eitilebilirse, bir eitmen olarak ben "kiinin kendini aalamak isteme igdsnn" eitilmesi ynnde a* Bu makale, Biim ve Gelecek dergisinin 6. saysnda (Austos 2004, s. 14-17) yaymlanmtr.

3 6 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ba harcamalym. Bu adan bakldnda, "Dinsel duygulara sayg duyulmas gerekir" diyenlere katlmyorum; "dinsel inanlara saygl laiklik" sav-szn kullanrken yeni bir sosyopsikolojik bulgu yapm kii edasyla gerinenlere de, "Cehalet ve ukalalk ok kt bir ikilidir" savszyle yant veriyorum! Bat, dinsel banazla sayg duymad, onu kiliseye kapatt! ABD'ye gemeden nce, evrim kuramna kar Trkiye'den ykselen benzer bir banazlk rneine deinelim. Sayn Frat Kozok'un, 3 Temmuz 2004 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki haberine gre, "Ankara'daki Mamak Ulu nder lkretim Okulu'nda hayat bilgisi dersinde canllarn kkenlerine ilikin konuyu anlatrken, rencilerin sorular zerine 'insanlarn da hayvanlar trne girdiini' syleyen retmen Zeliha Avc, baz veliler tarafndan MEB'e ikayet edildi. Milli Eitim Bakanl da Avc hakknda, 2. snf rencilerine teoriden bahsettii iin soruturma balatt." Aadaki satrlarda okuyacanz olaylar, banaz dincilerin ve mahkemenin deerlendirmeleri ve verilen kararlar, tarihin karlatrmal incelemesi asndan ilgin olacaktr.

ABD'de 1981 tarifeli evrim davas


ABD'deki olay bir de tarihsel geliimi iinde deerlendirmek aydnlatc olacaktr. Laiklik savam altnda yatan zn snf savam olduunu unutmamamz gerekiyor. Bu amala bir mahkeme kararnn ilgin yanlarn, dinsel gericilik ve bu gericilie kar ABD'de yrtlen "laiklik savamnn" sreklilii asndan incelemek istiyorum. Mahkeme karan, 19 ubat 1982 tarihli Science dergisinin (Cilt 215) 934-943 sayfalarnda yer almtr. Makalenin bal, "Okullarda Yaratllk: McLean'in Arkansas Board of Education'e (Arkansas Eitim Mdrl) At Davann Karar". 19 Mart 1981'de Arkansas Eyalet Valisi 590 sayl yasa tasarsn onaylyor. Yasa tasarsnn bal, "Yaratl Bilimiyle Evrim Bilimine Eit Davran". Yasa tasarsnn temel karar birinci tmcede belirtiliyor: "Bu eyaletteki kamu okullar yaratl bilimiyle evrim bilimine eit davranacaktr". 27 Mays 1981 trihinde bu tasarya kar, anayasal geerlilii olmad gerekesi ve iptal istemiyle dava almtr. Gereke 3 farkl noktay vurgulamtr: 1) 590 sayl yasa tasars, anayasaya yaplan Birinci Dzeltmenin (First Amendment) yasaklamasn dikkate almakszn bir

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 6 9

dinin oluturulmasna nayak olmaktadr, 2) Ayn tasar, yine Birinci Dzeltmenin renci ve retmenlere tand akademik zgrle aykrdr ve 3) 590 sayl yasa tasars izin verilemeyecek dzeyde belirsiz ve bu nedenle On Drdnc Dzeltmenin "gerekli yasal ilemler" maddesine aykrdr. Mahkeme karar, "bir dinin oluturulmasna nayak olmann" sakncasn, hkim Clark'm grd bir baka davadaki saptamayla belirtiyor: "Birinci Dzeltmenin 'din oluturma tmcesi', hkmetle dinin birlikteliinin hkmeti paralayaca ve dini yozlatraca inancyla yazlmtr. Davaclar listesi hayli kabark ve artc! Bu davaclarn isimlerini Trkeletirmek doru olmayacandan aynen yazyorum. Bireysel Davaclar; United Methodist Kilisesi'nin Bishop'u, Episcopal Kilisesi'nin Bishop'u, Roman Catholic Kilisesi'nin Bishop'u, African Methodist Episcopal Kilisesi'nin Bishop'u, Southern Baptist and Presbyterian Clergy, renci velileri ve bir lise biyoloji retmeni. rgtsel Davaclar: American jewish Congress, Union of American Hebrew Congrgations, American Jewish Committee, Arkansas Education Association, National Association of Biology Teachers, National Coalition for Public Education, Religious Liberty. rgtler, Arkansas'da yaayan yeleri adna davac olmulardr. Davallar listesindeyse, Arkansas Board of Education ve yeleri, Director of the Department of Education (Eitim Dairesi Mdr), State Textbooks and nstructional Materials Selecting Committee (Devlet Ders Kitaplar ve Eitim Materyalleri Seme Komitesi) yer almaktadr.

ABD'de kkten dinciliin geliimi ve yaratl bilimi


Mahkeme, "kkten dincilik" olarak bilinen dinsel eylemlerin 19. yzylda baladn belirtmektedir. Kkten dincilii balatan kesimin, toplumsal deiimlere, yeni dinsel dncelere ve Darwincilie tepki duyan bir ksm Evangelical Protestanlar olduu saptamasn yapyor. Mahkeme kararnda, kkten dincilerin yukarda saylan gelimeleri ndi'e yaplan bir saldr olarak grdklerini ve geleneksel deerlerin bozulmasndan sorumlu tuttuklarm belirtiyor. Bundan sonra mahkeme, kkten dinciliin 19. yzyldan balayp 1980'li yllara dek anayasal dzeni nasl zorladn ve buna kar verilen hukuk savalarn sralyor. Bu blmleri ksaltarak

3 7 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ancak anlamn yitirmesine izin vermeksizin eviriyorum: Kendini deiik biimde sergileyen kkten dinciliin bir dizi ortak yan bulunmaktadr. Ancak temel dayanak hep ayndr: ncil'de yazlanlarn deitirilmeden yorumu ve yazlanlarn amazlna olan tam inan. 1. Dnya Sava'ndan sonra geleneksel tinsel deerlerde yine bir d oldu. Kkten dincilik bu dten evrimi sorumlu tuttu. Kkten dincilerin zellikle gney eyaletlerdeki abalarndan, biri, kamu okullarnda evrim kuramnn retilmesini yasaklamak oldu. Bu konuda Arkansas Eyaleti'nde 1929 ylnda bir de yasa kardlar, 1920 ile erken 19601 yllar arasnda kamu okullarndaki biyoloji derslerinde ati evrimci duygular tuhaf bir biimde yaygnlat. Ders kitaplar, genel olarak, evrim kuramna deinmemeye zen gsterirken Darwin'in ad bile anlmyordu. Sovyetler Birlii'nin 1957 ylnda Sputnik uydusunu frlatmasndan sonra National Science Foundation kamu okullarnda eitimin adalamas iin bir dizi programa parasal destek verdi. Kr amac gtmeyen bir kurulu olan Biological Sciences Curriculum Study (BSCS) eitim programnn deitirilmesi almalar iin destek alan kurululardan biriydi. Bilim adamlar ve retmenlerle ortak alan bu kurulu bir dizi biyoloji ders kitab gelitirdi. Biyolojinin deiik konularna deiniyor olmasna karn evrim kuramn ana tema olarak iledi. Amerikan rencilerinin yzde 50'simn gnmzde BSCS kitaplarn okuyor olmas ve bu ieriin dolayl olarak tm biyoloji ders kitaplarnda kullanlyor olmas BSCS'in abasnn baarsn gstermektedir. Erken 1960l yllarda kkten dinciler arasnda, laikliin toplumda giderek yaygnlaaca korkusu ve geleneksel deerlerin yitirileceine ilikin kayglar yeniden hortlad. Kkten dinci hareket daha etkin olmaya, sayca artmaya ve politik olarak daha gl olmaya balad. Gnmz kkten dincileri ncil'in deitirilmeden yorumlanmasn ve Genesis'in (ncil'in yaratlla ilgili blm) yaamn kkenine ilikin tek kaynak olduunun onanmasn zenle vurguluyorlar. Whitcomb ve Morris'in The Genesisi Flood adl kitabnn yaymlanmasndan sonra 'bilimsel yaratllk' kavram ilk kez 1965'de yaygnlk kazand. Evrimci dnceyi vurgulayan BSCS ders kitaplarnn ortaya kmasyla kkten dincilerin evrim kuramna saldrma istei arasnda kukusuz bir iliki vard. 1960'h yllarla erken 1970'li yllarda, Genesis'in bilimsel veri-

YARATILI ILIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 7 1

lerle desteklendii dncesini yaygnlatrmak amacyla bir dizi kkten dinci rgt kuruldu. "Yaratl bilimi' ve 'bilimsel yaratlk' gibi kavramlar bu kkten dinciler tarafndan, yaratla ve insann kkenine ilikin almalarn betimleme amacyla ortaya atld. Yarath rgtlerin banda nstitute for Creation Research (ICR) gelir. Bu rgt, Christian Heritage College'in bir yesidir ve merkezi California, San Diego'da bulunan Scott Memorial Baptist Church tarafndan desteklenmektedir. Creation-Life Publishing Company araclyla ICR yaratl bilimi materyallerinin nde gelen yaymcsdr. Yaratl bilimi rgtlerinin bazlar unlardr: Creaon Science Research Center (CSRC), San Diego ve Bible Science Association of Minneapolis, Minesota. CRS, American Scientific Affiliation'mn (ASA) paralanmasndan sonra 1963'de kurulmutur.

Yarath yazarlarn kitap ve dergilerdeki yazlarndan u grler mahkeme kararnda geiyor:


Ksacas evrim yalnzca ncil kart ve Isa kart deil, ayn zamanda bilim kart ve de olas olmayan bir grtr. Ancak evrim kuram, getiimiz yzyl boyunca ateizme, bilinemezcilie, sosyalizme, faizme ve daha bir dizi yanl ve tehlikeli felsefelere etkin bir yalanc bilimsel temel oluturmutur.

"ounluk veya aznlk olmann anayasal sistemde anlam yoktur"


Evet, mahkeme ABD'deki kkten dincilerin tarihsel geliimini byle zetliyor. Kararn bir baka yerinde din ile devletin birbirinden ayrlmas ilkesini bir baka mahkeme kararndan alnt yaparak yle aklyor:
Anayasaya yaplan Birinci Dzeltmenin 'bir dinin oluturulmas' tmcesi en az u anlama gelmektedir: Ne devlet ne de federal hkmet bir kilise kurabilir. Devlet ve federal hkmet ne bir dine ne de tm dinlere yardm edebilir ne de bir dini dierine yeleyebilir. Ne devlet ne de federal hkmet, herhangi bir kiiyi kiliseye gitmeye zorlayabilir ne de gitmesini engelleyebilir. Ne devlet ne de federal hkmet, herhangi bir kiiyi herhangi bir dine inandn veya inanmadn sylemeye zorlayabilir. Hibir kimse herhangi bir dinin gereklerini yerine getiriyor, veya dinsel inancm veya inanszln dile getiriyor, kiliseye gidiyor veya gitmiyor di-

3 7 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ye cezalandrlamaz. Ad ne olursa olsun, dinsel etkinlikleri retme biimi ne olursa olsun, herhangi bir dinsel kurumu desteklemek amacyla az ya da ok miktarda vergi alnamaz. Ne devlet ne de federal hkmet herhangi bir dinsel rgt veya grubun eylem ve etkinliklerine ak veya gizli olarak katlamayaca gibi tersi de dorudur, yani hibir dinsel rgt veya grup devlet ve federal hkmetin etkinliklerine ak veya gizli olarak katlamaz. Jeferson'm szleriyle, Birinci Dzeltmede geen bu tmce, 'kiliseyle devlet arasna bir duvar' rme amacm tamaktadr. Daha s o n r a m a h k e m e karar, bilimin ve bilimsel etkinliklerin tanmn ve ltlerini bilirkiiler araclyla yaparak, "bilimsel y a r a t l n bilimsel olmadnn kantlarn toplamaya balyor. M a h k e m e karar yle sryor: "Yaratl bilimi bilim olmad iin kanlmaz olarak u sonuca ulayoruz: 590 sayl yasa tasarsnn bir tek gerek etkisi vardr ki o da bir d i n i n yceltilmesidir". Bu saptamayla m a h k e m e "yaratl bilimcilerinin" savn r t y o r ve arpc finale geliyoruz! M a h k e m e kararnn V(D) bal altndaki son paragraflar yle: Savunma kamu okullarmm eitim programlarnn oluturulmasnda uzman olan Dr. Larry Parker'm dinlenmesini istedi. Parker, kamu okullar eitim programnn, kamunun okullarda okutulmasn istedii konulan iermesi gerektiini syledi. Tank, kamuoyu yoklamalarnn, Amerikan halknn byk bir ounluunun, 'eer evrim retiliyorsa yaratl biliminin de retilmesi gerektiini dndn' ortaya kardm syledi. Amerikallarn nemli bir ounluunun bir yaratc kavramna inand veya en azndan bu kavrama kar kmad ve okul ocuklarna bunun retilmesinde yanl bir taraf grmedii kuku gtrmez. Anayasaya yaplan Birinci Dzeltme ilkelerinin ierii ve uygulamas kamuoyu tarafndan veya ounluun oyuyla belirlenmemitir. 590 sayl yasa tasarsn savunanlarn ounluk veya aznlk olmasnn anayasal bir ynetim sisteminde hibir anlam yoktur. Ne denli geni veya dar olursa olsun, herhangi bir kitle kamu kurulularn kullanarak -ki devlet okullar bunlar iinde en nde gelen ve en etkili kurululardr- dinsel inanlarm bakalarna dayatamaz. Mahkeme bu grn nl hkim Frankfurter'in ok gzel bir biimde betimledii dncesiyle kapatacaktr: u

YARATILII LIIN KRESEL MERKEZ: ABD 3 7 3

inancmz yineliyoruz: 'lkemizin varln, devletle dinin tamamen ayrlnn uygunluu inanc zerine kuruyoruz; hem devlet hem de din iin en iyisi budur'. Everson vs Board of Education, 330 U.S, 59. Baka alanlarda deilse bile, kiliseyle devlet arasndaki ilikilerde 'Salam snrlar salam komuluklarn gelimesini salar' [McCal-lum v. Board of Education, 333 U.S., 203,232 (1948)1. 590 sayl yasa tasarsnn yasallamasm tamamen yasaklayan bir karar alnmtr.

Demokrasi nedir?
Bu mahkeme kararnn en arpc paragrafn bir kez daha burada yinelemek gerekiyor.
Anayasaya yaplan Birinci Dzeltme ilkelerinin ierii ve uygulamas kamuoyu tarafndan veya ounluun oyuyla belirlenmemitir. 590 sayl yasa tasarsn savunanlarn ounluk veya aznlk olmasnn anayasal bir ynetim sisteminde hibir anlam yoktur.

Bize retilen demokrasi neydi? "ounluun ynetimi" deil miydi? Ama bu paragrafta sistemin ideologlar ak ak "Benim anayasal dayatmalarm ounluun oyuyla belirlenemez" demiyor mu? Karl Marx nl bir eserinin sayfa kenarlarna, "Devlet = Demokrasi = Snf Diktatrl" denkliini dmemi miydi? Hangi demokrasi tanmn benimseyeceiz imdi? Demokrasinin bir snf kavram olduunu unutturmalarna izin verecek miyiz? Amerika'nn laiklik savamnn altndan, "ounluun" isteine karn emperyalist burjuvazinin karlarnn korunaca iletisi kmyor mu? ekincenin biraz "dinsel" banazlktaysa, ou da snf savamnn "laiklik savam maskesi" altnda unutturulmaya allmasmdadr. Bu konuda aydnlanmak isteyenlerin Marx'in Kyl syanlar eserine bavurmasn salk veririm. Amerika'da, Trkiye'de, ran'da, Irak'da, Afganistan'da, Cezayir'de, Filistin'de din maskesi altnda verilen savamlar znde u veya bu biimiyle snf savamdr. Amerikan emperyalist burjuvazisi, hayr ileri, emlak ve araba komisyonculuu, vb. kk burjuva meslekleriyle yaamn srdrmeye alan, serbest pazar ekonomisinde ne uzayp ne de ksalabilen, ama bunun yaratt d krkln hafifletebilmek iin, kkten dincilie sman bu kitleyle oynad "demokrasi" oyununu kazanr, ii snfnn susturulduu Trkiye'de de merkantilist kapitalist

3 7 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

kesim pazarda krl bir yer bulabilmek iin, Nizam, Refah, Fazilet, Saadet, AK (Adaletten Kaan!) gibi sloganlarla bizim tekelci burjuvaziye kafa tutmuyor mu? ABD ynetimi ksa bir sre sonra kk hcrelerinin bilimsel a~ mal kullanmna devlet niversitelerinde de izin verir. nsann daha salkl yaamasn salayacak gelimelerin n uzun sre kapatlamaz. Eer Sayn engr'n yazsnda belirtildii gibi, Pe~ dersen'in gerekesi, ("ABD'de devletin dinsel gereklerle aratrmalarm engelledii") kantlanabilirse, Amerika'da bilime yaplan saldrlar savuturacak hkimler kesinlikle vardr. Pedersen veya Amerikan Bilimler Akademisi yesi olarak Sayn engr, yukardaki mahkeme kararnn "Ne devlet ne de federal hkmet herhangi bir dinsel rgt veya grubun eylem ve etkinliklerine ak veya gizli olarak katlamayaca gibi tersi de dorudur, yani hibir dinsel rgt veya grup devlet ve federal hkmetin etkinliklerine ak veya gizli olarak katlamaz" blmn emsal gstererek, Bush'a, Kongre'ye veya Federal Hkmet'e dava ap Prof. Dr. Roger Pedersen'in almalarnn ABD'deki srekliliini salayabilirler. Tabii eer karlarna, "Bu kararn iptalini isteyen kesimin aznlk veya ounluk olmasnn hibir anlam yoktur" gibisinden "demokratik" bir gerekeyle klmazsa! Sayn Zeliha Avc da soruturma komisyonuna, Sayn Babakanmzn kzlarm emanet ettii, sulu gzl vaizin snd Amerika'nn mahkemelerinde alman karar anmsatr: "Yaratl bilimi bilim olmad iin kanlmaz olarak u sonuca ulayoruz: 590 sayl yasa tasarsnn bir tek gerek etkisi vardr ki o da bir dinin yceltilmesidir". Bilim ve Gelecek bizimdir.

4. BLM
SONSZ BLM NSANLARINDA:

EVRIM KURAM YOK SAYLARAK BILIM YAPLAMAZ

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 7 7

Akademileraras PanePin Evrim Eitimi Bildirgesi zerine'


Bata ABD olmak zere birok lkede g kazanan tutucu akmlar, bilim eitimi yerine dogmatik elerin eitim sistemlerine girmesi ynnde aba gstermeye balamtr. Bu ynde hedef alnan ilk bilimsel kavram da genellikle "evrim" olmaktadr. Bir grup bilim akademisince hazrlanp tm AP yesi akademilerin grne sunulan "Evrim Eitimi BildirisV'ne gre, "Bugn evrenin, yeryznn ve canllarn ortaya k ve geliimi hakkndaki bilimsel deliller, dnyann birok lkesinde gizlenmekte, arptlmakta veya bilimin snayamayaca teorilerle kartrlmaktadr."

Prof. Dr. evket Ruacan


TBA Asli yesi

Uluslararas Akademi (1AP) nedir?


lterakademi Panel (IAP) dnya bilim akademilerinin oluturduu gnll bir kurulutur. Amac ye akademilerin kritik bilimsel konularda topluma ve yneticilere danmanlk yapabilmiidir. 1993'de kurulan IAP'e bugn 92 bilim akademisi yedir. Trkiye Bilimler Akademisi IAP'e 2000 ylnda ye olmutur.

Evrim Eitimi Bildirisi


Kuruluundan itibaren IAP, bilimi toplumsal kalknmann temel arac olarak grmtr. Dier yandan, bata ABD olmak
* Prof. Dr. evket Ruacan'm bu yazs ile Akademileraras PanePin (IAP) Evrim Eitimi Bildirgesi, Bilim ve Gelecek dergisinin 31. saysnda (Eyll 2006, s.2224) yaymlanmtr. Sayn Ruacan'm yazsn ksaltarak aldk.

3 7 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

zere birok lkede g kazanan tutucu akmlar, bilim eitimi yerine dogmatik elerin eitim sistemlerine girmesi ynnde aba gstermeye balamtr. Bu ynde hedef alman ilk bilimsel k a v r a m da genellikle "evrim" olmaktadr. Bir grup bilim akademisince hazrlanp tm IAP yesi akademilerin grne sunulan "Evrim Eitimi Bildirisf'ne gre, "Bugn evrenin, yeryznn ve canllarn ortaya k ve geliimi hakkndaki bilimsel deliller, dnyann birok lkesinde gizlenmekte, arptlmakta veya bilimin smayamayaca teorilerle kartrlmaktadr." IAP, yneticileri retmenleri ve anne-babalar tm ocuklara bilimin yntemlerini ve keiflerini retmeleri ynnde tevik etmektedir. nk "iinde yaadklar doal dnyay tanmalar insanlar gereksinimlerim karlamak ve gezegeni korumak konusunda gl klacaktr." "Birok farkl bilimsel aratrma yeryznn ortalama 4,5 milyar yl nce olutuunu, ilk yaamn da 2,5 milyar yl nce ortaya ktm gstermektedir. Modern paleontoloji, biyolojik ve. biyokimyasal bilimler insan dahil tm canllarn ortak bir ilkel kkenleri olduuna iaret etmektedir. Ancak 'insancl deerler ve amalarn' anlalmasnn sadece doa bilimlerinin kapsam iinde olmad belirtilerek bunlarn aklanmasna 'bilimsel, sosyal, felsefi, kltrel ve dinsel bileenlerin katk yapabilecei' vurgulanmaktadr." zetle, IAP Evrim Eitimi Bildirisi, zellikle gelimekte olan lkelerde, toplumu bilimin nemi, ilevleri, yntemleri ve felsefesi konularnda bilgilendirmenin zorunluluunu aklayan bir ardr. Bilim eitimini bilimd elerle kartrmak, gelimekte olan beyinlerde bilime kar kavramlar ve kukular yaratmak bilimin getirilerine en fazla ihtiyac olan toplumlar gerilie ve ilkellie mahkm etmektir. IAP Evrim Eitimi Bildirisi 2005 yl iinde ye akademilerin grlerine aldktan sonra neri ve grler nda dzeltilerek 21 Haziran 2006'da dnya kamuoyuna sunuldu. TBA'mn da aralarnda olduu 67 bilim akademisi bildiriyi imzalad.
N O T : TBA kuruluunun ilk yllarndan itibaren ada bilimin bir gstergesi olarak evrimi simgeletirmek y n n d e aktivitelerde bulunmutur. Evrim konusunda 1998'de kamuoyuna ynelik bir duyuru yaynlayan TBA, 2002'de ABD Ulusal Bilimler Akademisinin Evrim ve Yaraitjale kitabn evirerek yaymlamtr. Evrim teorisini oluturan bilimsel kantlarn en yetkin bilim imsanlannca derlendii bu kitapk ikinci basksn yapmtr.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 7 9

Trkiye Bilimler Akademisinin de imzalad Akademileraras PaneFin (AP) Evrim Eitimi Bildirgesi
Bizler, aada isimleri bulunan Bilimler Akademileri olarak, dnyann eitli yerlerinde baz kamu eitim kurumlarnda verilen fen derslerinde, dnyada yaamn kkenleri ve evrimi konusunda bilimsel kant, veri ve test edilebilir kuramlarn rtbas edildiini, inkr edildiim ya da bilimsel olarak snanmas mmkn olmayan kuramlarla kartrldn renmi bulunuyoruz. Yetkilileri, retmenleri ve velileri tm ocuklar bilimsel yntemler ve bulular konusunda eitmeye ve doa bilimlerini daha iyi anlamalarna yardmc olmaya aryoruz. Yaadklar dnyann doasna ilikin bilgiler, insanlar beeri gereksinimlerini karlama ve gezegeni koruma konularnda daha yetkin klacaktr. Dnyann kkenleri ve evrimiyle bu gezegendeki yaam hakknda aadaki kantlara dayal olgularn, ok sayda gzlemle eitli bilimsel disiplinlerin birbirinden bamsz deneylerinden kaynaklanan bulgularla doruland konusunda gr birliine sahibiz. Evrimsel deiimin ince ayrntlar konusunda bugn hl yantlanmam sorular olsa bile, bilimsel kantlar aadaki sonularla tam bir uyum iindedir; 1) u andaki ekline son 11-15 milyar ylda evrim geirerek gelmi olan evren iinde bizim Dnyamz, yaklak 4,5 milyar yl nce olumutur. 2) Oluumundan itibaren Dnya -jeolojisi ve evresiyle birlikte- saysz fiziksel ve kimyasal gcn etkisiyle deimitir ve deimeye devam etmektedir. 3) Dnyada yaam en az 2,5 milyar yl nce ortaya kmtr. Bundan ksa bir sre sonra, fotosentez yapan canllarn evrimlemesi, en az 2 milyar yl ncesinden balayarak atmosferin yava yava nemli miktarlarda oksijen ieren bir biime dnmesine yol amtr. Soluduumuz oksijeni aa karmasnn tesinde, fotpsentez sreci, gezegenimizde insan yaamnn baml olduu sabit enerji ve besinin son kertedeki kaynan oluturur. 4) Dnyada ilk ortaya ktndan beri yaam birok biim almtr. Bunlarn tm paleontoloji ile modern biyoloji ve biyokimya bilimlerinin tanmlad ve birbirlerinden bamsz olarak ve artan bir kesinlikte dorulad gibi, evrilme srele-

3 8 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

rini srdrmektedir, insanlar dahil olmak zere bugn yaayan tm canllarn kaltsal ifrelerinin ortakl, aka onlarn ortak kkenlerine iaret etmektedir. Bizler, evrim eitimi ve daha genel olarak herhangi bir bilimsel bilgi alannn eitimi balamnda bilimin niteliine ilikin olarak aadaki bildirgenin altna da imzamz atmaktayz: Bilimsel bilgi evrenin doasna ilikin ok baarl olmu ve ok nemli sonular dourmu bir sorgulama biiminin rndr. Bilim i) doal dnyay gzlemleyerek ve ii) snanabilir ve rtlebilir hipotezler oluturarak gzlemlenebilir olgular iin daha derin aklamalar tretir. Gzlemler yeterince ikna edici hale geldiklerinde, bu olgular aklayan bilimsel kuramlar gelitirir ve daha gzlenmemi olgularn olas yaps ve srecine ilikin ngrler getirir. nsanm deer ve ama anlay doa bilimlerinin kapsam dndadr. Yine de, doay kavraymza bilimsel, sosyal, felsefi, dinsel, kltrel ve siyasal eler de katkda bulunur. Bu farkl alanlarn her biri, kendi etkinlik alannn snrlar ve kstllklarnn ayrmnda olarak, dierlerine kar zenli davranmak zorundadr. Mevcut snrlarm kabul etmekle birlikte bilim ak uludur ve kuramsal ya da deneysel yeni bilgiler nda, srekli olarak kendini gelitirir ve yeni alanlara alr.
1. Afrika Bilimler Akademisi, 2. Alman Bilim ve insani Bilimler Akademileri Birlii, 3, Amerika Birleik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi, 4. Arjantin Pozitif, Fizik ve Doa Bilimleri Ulusal Akademisi, 5. Arnavutluk Bilimler Akademisi, 6. Avustralya Bilimler Akademisi, 7. Avusturya Bilimler Akademisi, 8. Banglade Bilimler Akademisi, 9. Belika Kraliyet Bilim, Edebiyat ve Gzel Sanatlar Akademisi, 10. Londra Kraliyet Topluluu, Birleik Krallk, 11. Bosna-Hersek Bilim ve Sanat Akademisi, 12. Brezilya Bilimler Akademisi, 13. Bulgaristan Bilimler Akademisi, 14. ek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi, 15. in Bilimler Akademisi, 16. Academia Sinica, in, Tayvan, 17. Danimarka Kraliyet Bilim ve insani Bilimler Akademisi, 18. Endonezya Bilimler Akademisi, 19. Fas Krallk Akademisi, 20. Ulusal Bilim ve Teknoloji Akademisi, Filipinler, 21. Filistin Bilim ve Teknoloji Akademisi, 22. Academie des Sciences, Fransa, 23. Gney Afrika Bilimler Akademisi, 24. Hrvatistan Bilimler Akademisi, 25. Hindistan Ulusal Bilim Akademisi, 26. Hollanda Kraliyet Sanatlar ve Bilimler Akademisi, 27. Iran slam Cumhuriyeti Bilimler Akademisi. 28. irlanda Kraliyet Akademisi, 29. spanya Kraliyet Pozitif, Fizik ve Doa Bilimleri Akademisi, 30. israil Bilim ve insani Bilimler Akademisi, 31. isve Kraliyet Bilimler Akademisi, 32. isvire

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 8 1

Bilim Akademileri Konferans, 33. Academia National dei Lincei, talya, 34. Japonya Bilim Konseyi, 35. Kanada Kraliyet Topluluu (RSC): Kanada Sanat ve Bilim Akademileri, 36. Karayip Bilimler Akademisi, 37. Kenya Ulusal Bilimler Akademisi, 38. Kolombiya Pozitif, Fizik ve Doa Bilimleri Akademisi, 39. Kba Bilimler Akademisi, 40. Krgz Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisi, 41. Letonya Bilimler Akademisi, 42. Litvanya Bilimler Akademisi, 43. Macar Bilimler Akademisi, 44. Makedonya Bilimler ve Sanatlar Akademisi, 45. Academia Mexicana de Ciencias, Meksika, 46. Bilimsel Aratrma ve Teknoloji Akademisi, Msr, 47. Moolistan Bilimler Akademisi, 48. Nijerya Bilimler Akademisi, 49. zbekistan Bilimler Akademisi, 50. Pakistan Bilimler Akademisi, 51. Academia Nacional de Ciencias del Peru, 52. Polonya Bilimler Akademisi, 53. Acadmie des Sciences et Techniques du Sngal, 54. Srbistan Bilimler ve Sanatlar Akademisi, 55. Singapur Bilimler Akademisi, 56. Slovak Bilimler Akademisi, 57. Slovenya Bilimler Akademisi, 58. Sri Lanka Ulusal Bilimler Akademisi, 59. Academia Chilena de Ciencias, ili, 60. Tacikistan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi, 61. Trkiye Bilimler Akademisi, 62. Uganda Ulusal Bilimler Akademisi, 63. Venezella Ulusal Fizik, Matematik ve Doa Bilimleri Akademisi, 64. Yeni Zelanda Kraliyet Topluluu Akademi Konseyi, 65. Atina Akademisi, Yunanistan, 66. Zimbabwe Bilimler Akademisi, 67. Gelimekte olan Dnya Bilimler Akademisi (TWAS), 68. Uluslararas Bilim Konseyi (ICSU) Ynetim Kurulu (lAP'de gzlemci kurulu),

3 8 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Yaratllk neden yanl, evrim neden doru?*


Evrim, yerekimi gibi kanlmazdr. Bugn byk bir evrim deneyinin iinde yayoruz. Gzlerimizin nnde evrim geirmekte olan ve ADS hastalna neden olan HV salgm. Birisi kalkp, "Evrim izgisi zamann bir yerinde, ne genleri olan, ne de geride bir fosil brakan bir ruh kazand" deseydi, diyeceim fazla ey olmazd. Bilim kantlanmas olanaksz eyler hakknda bir ey diyemez; onun dnda, kendinizle ilgili bilmek istediiniz her eyi size syleyebilir. te bu yzden yaratllk yanl, evrim dorudur.

Prof. Dr. Stevejones


University College London, Biyoloji Blm

Bu konumamda inanlardan deil olgulardan sz edeceim. nce yaratllm neden yanl, sonra da evrimin neden doru olduunu ele alacam. Yaratl gre gre insann kkeni Adem'le Havva'ya dayanr. Adem'le Havva, insan kkenine ilikin gzel bir metafor. Eminim ki, burada beni dinleyen insanlarn ou iin bu olay -evrime inandklarndan- metafordan te bir ey deil. Ancak pek ok insan baka bir eye, M 4 Ekim 4004'te, saat 11.30'da
* ngiltere'nin nde gelen niversitelerinden Londra'daki University College London'da (UCL) genetik profesr olan ve ayn zamanda evrim konusunda dnya apnda otoritelerden kabul edilen Prof. Steve j o n e s , ngiltere Bilimler Akademisi konumundaki Kraliyet Topluluu'nda evrim konulu bir seminer verdi. ki saate yakm sren ye "Niin Yaratllk Yanl, Evrim Doru?" baln tayan semineri ksaltarak, Dr. Kenan Ate'in evirisiyle Bilim ve Gelecek dergisinin 32. saysnda (Ekim 2006, s.18-22) yaymlamtk, burada da sunuyoruz.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 8 3

gerekletii sylenen yaratla inanr. Tek yaratl gr kukusuz Adem'le Havva deil. Baka anlatmlar da var. Bunlardan biri her eyin boluktaki bir kozmik yumurtadan olutuunu anlatan in yaratl gr. Bu gre gre, karanlk ve boluk iinde bir gn dev bir kozmik yumurta belirdi. Yumurtann iinde byyen dev tanr Pan-Gu yeterli bymeye ulanca ieriden yumurtay krp kt. Tanr Pan-Gu 18 binyl boyunca byd. Boyu gkyzne, yani 30 bin mil (48 bin kilometre) ykseklie eriince bymesi durdu ve sonra da ld. Vcudu dnyay meydana getirdi. Gzleri Ay ve Gne oldu. Kaslar toprak ve aalara, gzya ve kam rmaklara, salarysa yldzlara dnt. Tylerinden otlar; kemikleri ve dilerinden kaya ve madenler; vcudundaki pire, bit ve barsaklarndaki kurtlardan da ilk insanlar, erkek ve kadnlar, deiik insan trleri olutu. Hintlilerse yaratl daha farkl anlatyor. Deiik toplum ve dinlerin deiik yaratl anlatmlar var. Kukusuz bir de Darwin'in Trlerin Kfeenfnde ortaya koyduu evrim teorisi var. Btn bu teori ve anlatmlar doru olamaz. Ama bu durum mitlere inananlar hi de rahatsz etmiyor. Gallup kamuoyu aratrma irketinin 2005'de ABD'de yapt aratrmaya gre, ABD'lilerin yzde 38'i insann son 10 binyl iinde yaratldna; 100 milyon Amerikal da yaratla inanyor. Bizzat George W. Bush'un kendisi, evrim konusunda, Tanrnn dnyay nasl yarattnn kantlarnn ortada olduunu sylyor. ngiltere'deki durum da ABD'dekine benziyor. BBC'nin aratrmasna gre, halkn yzde 48'i evrime, 39'u da yaratlla inanyor. slam'n evrime bak da farkl deil. slamc bir internet sitesinde (www.thesavedsec.com) evrim kuramyla ilgili unlar syleniyor:
Bat toplumlar yaamn ortaya k ile ilgili yalanlar ve yalanclarla doludur. nsanlarn maymunlardan evrildiklerinin sylenip evrimin kabul edilmi bir olgu olduunun retildii okullarda ocuklara yalanlar retilir. slamc ocuk eitimi, ocuklar, Btfdaki gibi yararsz ve var olmayan kavramlarla yz yze getirmez.

Bazlar, okullarda evrim ve yaratllm ikisinin birden o~ kutulmasn ve neye inanacaklarna ocuklarn kendilerinin karar vermesini savunuyor. Evrim ve yaratllk, milyarlarca yla

3 8 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

kar binlerce yl gibi iki kart gr birbirini etkilermi. Byle "inan okullar" ancak, szde eit deerlerin "inan pozisyonu" olurlar. Bu durum, genetik derslerine, bebeklerin leylekler tarafndan getirildii sylemlerini tartarak balamaya benziyor. Yaratllk bilimle birlikte okutulmamak. kisi birbirini olumlu ynde etkilemez. Byle bir tek "yararl" karlkl etkileim biliyorum. Yllar nce, Gney Afrika'da Botswana niversitesi'nde ders verdim. Gney Afrika gelikin bir lke. Yetkin okullar, gl ve kkl bir eitim sistemleri var. Gney Afrika'da Hristiyanlk olduka gl. Bu yzden dini eitim okullarda ok etkili. Bir gn derste, rencilerle evrim kuramn tartyordum. Tek tek evrim kuram ve yaratll aklayp ikisi hakknda ne dndklerini sordum. Ksa yantlar ok arpcyd: "Siz evrildiniz, biz yaratldk". Yarathlkla bilimi i ie geirmemek gerekiyor. Bilimde kesinliin olmad kantlar vardr, yaratllkta ise kantlarn olmad kesinlikler. Darwin'in u szlerini seviyorum: "Cehalet bilginin saladndan daha fazla gven oluturur. Byle cahiller, ok deil az bilirler; ama bu gvenle, bilimin hibir zaman zemeyecei u ya da bu ey hakknda geliigzel iddialar ortaya atarlar." Yaratllar esas noktay karyor. Onlar asl endielendiren, ey, evrimin gya, 1860'larda, smokin giyerek yemee gelen bir empanzeyi gsteren bir karikatrde anlatld gibi insann modern maymun olduunu gstermesi. Madalyonun teki yznde de, bana gre, bir tr neo-yaratllar var. empanzeler zerinde aratrma yapan Jane Goodall primatlara insan haklar talep ediyor. Goodall ve onun gibi dnenler daha da ileri gidip, insann -homo- olan isminin deitirilip empanzeleri de kapsayacak biimde yeni bir isim bulunmasn neriyorlar. ki taraf da doadaki biricik yerimize yanl bakyor, evrimi yanl anlyorlar. Bir taraf insanlarla maymunlar ayn grrken, teki taraf, empanzeler ve dier btn hayvanlardan tamamen farkl olduumuz saptamasn yapyor. Biyologlar evrimin doruluundan neden o kadar eminler? Dnya Gne'in etrafnda dnyor da ondan. Ortaada Galileo Dnya dahil gezegenlerin Gne'in etrafnda dndn, baz yldzlarn da hareket ettiklerini sylemi, kilise de kar kmt. Galieo iki tr yldz olduunu ne srmt. Ona gre bir, gezegenlerinin etrafnda dnd Gne gibi sabit yldzlar

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 8 5

vard; bir de, hareket eden yldzlar bulunuyordu. Galileo'nun bu tartmasna bugn, Gne Sistemi'ni iyi bilen pek ok kii inanyor. Az sayda insan byle olmadn biliyor. Uydu resimleriyle hareketi tespit edebiliyoruz. Evrim genetiin ileyi biimidir, ya da biyolojinin grameridir. Evrim bilimin btn alanlarna belli bir mantk ve bak getirir. Gramer olmadan nasl bir dili renemezseniz, evrim olmadan da biyolojiyi renip uygulayamaz, bilim yapamazsnz. Darwin evrim fikrini en ksa biimde, "kuaklar boyunca sren deiiklikler (modifikasyonlar)" olarak ifade etti. Bugn biz bunu biraz daha gelitirdik. Gnmzde evrimi en ksa ifadeyle "genetik art zaman" olarak tanmlyoruz. Deiiklik (modifikasyon) dncesi Darwin'den daha eskidir. 18. yzylda ngiltere'de Sir William Jones diye biri yaad. Jones dile olduka yatkn biriydi. Daha genlik yllarnda btn Avrupa dillerinin yan sra Yunanca ve Latince'yi de renmiti. Daha sonra dil renmeyi srdrd. branice ve Rusa'dan sonra Hinte renmek iin kalkp Hindistan'a gitti. Bu kadar dili iyi biimde renince Avrupa dilleri ile Hindistan'n kuzeyindeki diller arasnda benzerlik olduunu fark etti. Dillerin zaman iinde evrim geirerek deitikleri (modifikasyona uradklar) tezini ne srd. Bugn biliyoruz ki gerekten de byle. Jones farkl dillerde numaralar ye father (baba) kelimesini rnek verdi; baz rakamlarn ve father kelimesinin soyaacm kard. Bu rneklerde 2, 3, 7, 10 gibi rakam adlarnn ve father kelimesinin deiik dillerde nasl farkllap deitiklerini ama, yine de bu benzerliklerin gzlemlenebileceini ortaya koydu. Kuaktan kuaa geen dillerde bu gei srasnda oluan bozulmalar, evrimin kendinde olduu gibi, kanlmaz olan sreci gsterdi. Dillerde kuaktan kuaa oluan deiiklikler bugn kantlanm durumda. Evrimde nasl trlerin birbirlerinden ayrlmasn gsteren soyaalar varsa, diller iin de byle izelgeler, soyaalar bulunuyor. Dillerdeki deiikliklerin hz oram llerek, hangi dilin hangi dilden ne zaman ayrld bugn artk belirlenebiliyor. rnein, ngilizce Danimarkaca'dan 1750 yl nce ayrld. Danimarkaca ve ngilizce, Franszca ve talyanca'dan 5500 yl nce, Gallerce de bu dillerden yaklak 6500 yl nce ayrld. B yolla ok daha eski gemie gitmek mmkn. Yine rnein, "Marrett Ruhlen Aac" denilen dil soyaac emas, in-

3 8 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ce'ni Hint-Avrupa dillerinden 25 binyl nce, ilk Avustralya yerlileri ve Khoi-San dillerininse muhtemelen 50 binyl nce ayrldn gsteriyor. Sonuncusu tahmini bir rakam. Dillerin kuaktan kuaa geen deiikliklerle olutuunu artk bugn biliyoruz. Darwin'in evrim dncesi de buradan kt. Darwin de evrimi bu yzden, kuaktan kuaa geen deiikliklerle aklad. Darwin dillerin evrimi dncesini biyolojiye uygulad. Deiik trler arasndaki benzerliklere bakarak bir tr soyaac emas izdi. Daha sonra buna, ok nemli bir ekleme daha yapt: Kuaktan kuaa aktarlan deiikliklerin sonraki kuaklara gei mekanizmasn anlatan "Doal seilim ya da seleksiyon."

Gzlerimizin nndeki evrim


Evrim, yerekimi gibi kanlmazdr. Galileo, bir gn gezegenlere gidebileceimizi hi dnmemiti. Darwin de, olmakta olan bir evrimi grebileceimizi hi aklma getirmemiti. Oysa bgn byk bir evrim deneyinin iinde yayoruz. Gzlerimizin nnde evrim geirmekte olan ve ADS hastalna neden olan HIV salgm. HIV denilen virs, 19. yzylda bilinmeyen, ancak imdi ok tandk hale gelen bir organizma. Bu virsn, Msr firavunu Tutankhamon'un mezarna, soymaya kalkanlar cezalandrmak iin konulmu olduu ve virsn bu yolla mezar aanlara bulap yayld bile bir zamanlar iddia edildi. Oysa bugn, virsn tarihinin kuaklar boyunca oluan deiikliklerin (modifikasyon) tarihi olduu ortaya kt. Mikroskop altnda HlV'in deiimini aktan grebiliyoruz. HIV sra d bir virstr. Genetik materyal olarak DNA deil RNA barndrr. Yani genleri DNA deil, RNA zerinde yer alr. HIV, taycsnn hcrelerini igal edip baklk sistemini kertir; taycy deiik lastalk ve saldrlara kar savunmasz brakarak lmesine neden olur. 2005 ylnda HIV yznden 3 milyon kii ld. lm oran stelik giderek artyor. 20 yl nce Botswana'da, yni domu bir bebeih beklenen mr 73 yld. Bugn bu rakam 29'a dt. Yllar nce bana "Siz evrildiniz, biz yaratldk" diyen renci imdi muhtemelen lmtr. Evrim kartlar iin bile, HIV, deierek remenin kantdr, nk bu srecin gereklemesine tank oluyorlar. Ksack gemiinde virsn yaps deiim gsterdi ve karlat yeni durumlara kar uyum salamay baard. lm yaklatn-

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 8 7

da hasta, kendisini enfekte etmi virsten, insanla kuyruksuz maymunlar (ape) arasndaki fark kadar deiiklik gsterebilen, virsn torunlarnn yuvas olmutur artk. Her ktada farkl cinsel alkanlklar vardr ve her kta kendisine mkemmel uyum salam virs eitleri barndrr. Darwin, ileri srd mekanizmann bu acmasz kantn grseydi mutlu olurdu. HlV'in tarihini, gn gn, yl yl, hatta bir yzyl boyunca izlemek mmkndr. HlV'in biyografisi bugn neredeyse tmyle bilinir durumda. Bu yzden HlV'in tarihi kuaktan kuaa gelien deiiklikleri bizzat grmenin de tarihdir ayn zamanda. ADS'e yol aan HlV'deki mutasyon oran tayc organizmadakinin bir milyon katdr. nk H1V RNA's kopyalarm retme. konusunda ok baarszdr; kopyalanma srasnda srekli hata yapar. Kopyalama enzimlerindeki hata oran HlV'e, enfekte ettii vcuttakinden bir milyon kez daha fazla mutasyon birikimi salar. Genetik yapdaki rasgele deiiklikler, tpk dillerde olduu gibi yenilenme srasnda oluan hatalar, virsn kaltsal yapsn hzla deitirir. Virsn genetik yapsnda ortaya kan bu kaltsal deiiklikler hastalk boyunca dorudan gzlenebilir. sveli bir aile zerinde yaplan almalar, bunu ortaya koydu. 1970'lerin sonunda sveli bir erkee baka bir lkede HIV virs bulat. Adam daha sonra lkesine dndnde virs karsna, ocuklarna ve cinsel ilikiye girdii dier kadnlara geirdi. Sz konusu kiinin ve yaknndakilerin incelenmesi HlV'deki hzl deiimleri ortaya koydu. 1980'den bu yana hasta kii ve yaknndakilerden alman rnekler, tek bir virsn ksa bir zamanda ne kadar fazla deiip eitlenebildiim gsteriyor. Virsn geirdii mutasyonlar doal seilim tarafndan biriktirilir ve bylelikle saldrgan, ksa zamanda, igal ettii bedenin baklk sistemine, kendisine kar kullanlan ilalara ve insan toplumlarnn cinsel alkanlklarna uyum salar. Bu durum evrede yeni bir deiiklik olana, rnein yeni bir tedavi uygulanmaya balayana dek devam eder. Yeni koullar yeni deiiklikleri salar. Her ADS hastas, bu yzden, evrim kuramnn bir kantdr. Hastalk ilerledike, doal seilim virsn kimliini deitirir. Kullanlan ilalar da evrimsel deiime neden olur, her ilaca verilen tepki farkldr. HlV'in kck genomunun be yaamsal blgesinde gerekleen nemsiz deiimler, virsn en iyi ila tedavisinden bile kaabilmesini salayabilir. ADS, 1981 ylnda bir zatrree eidinin grlmesindeki

3 8 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

anlk art bildiren bir raporla dikkatleri zerine ekti ve ksa zamanda yayld. zleri takip edilerek ilk ortaya kt yer de tespit edildi. nsandaki HIV ilk kez Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki bir hastanenin patoloji laboratuvarmda saptand. Laboratuvardaki rnekleri tarayan ekip, 1959 ylnda bilinmeyen bir hastalktan lm birinin rneklerinde HIV virsne rastlad. Hastalk oradan yaylm olmal. HIV primatlardaki virslere ok benzer. Maymtmlardaki SIV byle virslerdendir. nsan HIV'i ile ok byk benzerlikler gsterir, ama bir hastala yol amaz. HIV muhtemelen, primatlardan insana bulat ve insanda ldrc hale geldi. Ayn virsn insanlarda ldrc hastala neden olurken maymunlarda zararsz kalmasnn nedeni yine doal seilimdir. Birok hastalk -belki de ounluu- insanlara hayvanlardan bular: kuduz hastal kpeklerden, stma sivrisineklerden, ku gribi ku ve kmes hayvanlarndan, arbon srlardan, Lyme hastal geyiklerden ve daha baka ok sayda deiik hastalk bakteri, virs ve mantar gibi ok kk organizmalardan geer. Bilim, dncelere modeller retir. Eer, ADS'e neden olan virs (HIV) evrim geirebiliyorsa, her canl form da evrim geirebilir. Kuku yok ki, evrim geirerek bugne geldik. Ama en yakn akrabalarmzla bile doutan gelen byk farkllklarmz var. rnein bebekler kendi kendilerine oynarken ellerini azlarna gtrr ve anlamsz szler karrlar. Hibir primat tr bunu yapamaz. nsanda salam olan ve konuma zerinde etkide bulunan bir genin (FOXP2) btn empanzelerde hasarl olduu tespit edildi. Ayn gen kularda da bulundu. Sz konusu genin, daha az vokal zelliklere sahip trlerle kyaslandklarnda, papaan ve kanarya gibi daha fazla akyan; ark renip sesleri taklit edebilen ku trlerinde ok daha fazla kodland grld. Evrim karlatrmal bir bilim. Ama bu kendimizi dier trlerle benzetirmemizi getirmez. DNA'mzm yzde 98'i empanzelerle, yzde 50'si de muzlarla ortak. Ama bu, bizim yzde 98 empanze ya da yzde 50 muz olduumuz anlamna gelmez. Neeli bir rnek verelim. Bir adam Galler'deki Aherystwyth Kenti'nde bir in restoranna gider, restoranda Gal dilini ok iyi konuan inli bir garson, adama servis yapar. Adamn az ak kalr ve restoran sahibini arp bu harika garsonu nereden bulduunu sorar. Ald yant yledir: "Yava konu, ngilizce rendiini sanyor".

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 8 9

ince konuan birinin bak asyla Galce ve ngilizce az ok birbirlerinin diyalektleridir. Dikkat etmezse ikisi arasndaki fark anlamayabilir. nk iki dil de Hint-Avrupa dil grubunun yeleridir ve ortak bir kkenden gelirler. Oysa ince, Galce ve ngilizce'den ok farkl bir grup iinde yer alr. Ancak, aradaki farka bir ngiliz ya da Gallerlinin gzleriyle bakldnda, Gal dili ile ingilizce arasndaki farklln ngilizce ile Franszca arasnda olandan daha byk olduu grlr. Bir nesne, eer trnn tek bir rnei olsayd, onun nereden geldiini bilmek olanaksz olurdu. rnein eer dnyada sadece bir tek dil konuuluyor olsayd, bu dilin nereden geldiini syleyebilmek mmkn olmazd. Bilinli dnce de byle. Bir tek insana zg bir zellik. Ne zaman, nasl ortaya ktn; ya da nereden geldiini nasl anlayabiliriz? Bu durumla ve yaratllkla ilintili olarak, birisi kalkp, "evrim izgisi zamann bir yerinde, ne genleri olan, ne de geride bir fosil brakan bir ruh kazand" deseydi, diyeceim fazla ey olmazd. Bilim kantlanmas olanaksz eyler hakknda bir ey diyemez; onun dnda, kendinizle ilgili bilmek istediiniz her eyi size syleyebilir, ite bu yzden YARATILIILIK YANL, EVRM DORUDUR.

3 9 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bilim insanlarmz yantlyor:


SOMITRMA

Evrim kuram yok saylarak bilim yaplamaz!*


Evrim kuram benimsenmeden bilim yaplamaz. Yaratl, Mr bilimsel kuram olarak deerlendirilemez ve evrim ile ayn kefeye konulamaz. Bilimsel nitelikteki bir eitimde yaratl ile evrime eit dzeyde yer verilemez. Yaratl efsanesi bilimsel dnce ncesi aa aittir. Evrim kuram tartmas yeniden gndemde. AKP'nin hkmet olduu, Byk Ortadou Projesi ve Ilml slam'n dayatld Trkiye'de gndeme gelmeseydi aardk zaten. AnkaraMamak'ta bir ilkokulda, snf retmeni Zeliha Avc hakknda, hayat bilgisi dersinde Darwin'in evrim kuramm anlatt diye soruturma ald. ddia u: Zeliha retmenin "mfredat programnda olmad halde" 8 yalarndaki ocuklarn beyinlerinde tahribata yol at! Evrim kuram, Darwin tarafndan ortaya atldndan beri tartlmaya devam ediyor. Burada, kuram derinletiren, yeni bulgular nda eksiklerini tamamlayan, yeni kantlar ve almlar getiren bilimsel tartmalar kastetmiyoruz tabii. Szn ettiimiz, banaz dinsel dncenin bilime kar saldrdr. Haksz da deiller; nk evrim kuram ve son yllarda genetikteki gelimelerle bu kuramn net olarak kantlan, dinsel dnceyi can evinden vurmaktadr. nsanolu, Tanrlarn son kalesi olan
* Bu soruturma dosyas, Bilim ve Gelecek dergisinin, kapak dosyas "Evrim kuram olmadan bilim olmaz" baln tayan 6. saysnda (Austos 2004, s.20-24) yaymlanmtr.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 9 1

"yaratma" eylemini de onlarn elinden almtr artk. Darwin'in evrim kuram, Bilimsel Devrim'in en byk atlmlarndan biridir; dolaysyla etkisi sadece biyoloji alannda gzkmedi, btn bir bilimsel etkinliin rotasn deitirdi. nsanolunun evrene, doaya, canlla ve kendisine ilikin baknda kkl bir devrim yaratt; tpk Kopemik Devrimi gibi, Lavoisier'nin enerjinin ve maddenin sakmm yasas gibi. Evrim kuram yok saylarak bilim yaplamaz. Bugn kendisine bilim insan diyen bir kii, dnyann dz olduunu, evrenin merkezinde bulunduunu ve tm gkcisimlerinin onun etrafnda dndn syleyerek, yani Kopernik ile balayp Galileo, Kepler ile devam edip Newton ile olgunlaan evren anlayn reddederek bilim yapabilir mi? te evrim kuram da ayn deerdedir. Canllarn Tanr tarafndan imdiki halleriyle yaratldn, insanolunun Adem ile Havva'dan geldiini, kadnn erkein kaburga kemiinden yaratldn iddia ederek bilim yaplabilir mi? Evrimi savundu diye retmene soruturma amak, evrim kuramn ders kitaplarndan karmaya almak, bilim ile, aydnlk dnce ile arpmak anlamna gelir. Tarihsel olarak baktmzda boa aba! Ama gncel olarak baktmzda bu gerici aba, ba dik, ada, bilimsel anlaya sahip kuaklar yerine; banaz, dogmatik ve beyinleri kul ideolojisiyle idi edilmi kuaklar yetitirmek, dolaysyla lkenin ve halkn yarnlarn karartmak anlamna gelir ki, zerinde nemle durmak gerekir. Bir noktay daha belirtelim: Evrim kuramna ynelik bu saldrlarn ana merkezi, tam da Bush iktidarnn tabann oluturan ABD'li gerici evrelerdir. Bir de baz postmodern "demokratlar" var. Derler ki, inan dnyas ile bilim dnyas farkldr, iki ayr paradigmadr, herkes dilediini kabul eder. Yine derler ki, ders kitaplarnda evrim kuram da yaratl "kuram" da okutulsun, renci dilediini sesin. Oysa, yaratl bilimsel bir kuram deildir; gzlemi, deneyi yaplamaz, dorulanamaz, yanllanamaz, Tanr kelamdr, ona ancak inanlr. Dolaysyla, iki farkl bilimsel yaklamm gibi evrim kuramna e tutulamaz. Yaratl efsanesi bilimsel dnce ncesi aa aittir. Bim ve Gelecek olarak bu olaya gl bir tepki gstermemiz gerektiini dnyoruz. Prof. Dr. Aykut Kence, Prof. Dr. Betl otuksken, Prof. Dr. A. M. Celal engr, Dr. Erdal Atabek ve Prof. Dr. Yaman rs'n grlerini alarak hazrladmz soruturmamz sunuyoruz.

3 9 2 H A R U N YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Evrim kuram bilimler iin temeldir


Gnmzde evrim kuram, genetik mhendislik, biyoteknoloji,

ekoloji, tp gibi temel ve uygulamal alanlarda byk aama


gstermi lan biyoloji biliminin temel felsefesini, bak asn oluturmaktadr. Genetik mhendislik yoluyla bir organizmadan alnan genler baka bir organizmaya aktarlabilmekte ve yepyeni bir canl oluturulabilmektedir. Organizmalar aras gen aktarm canllarn ortak bir atadan geldiim destekleyen bir kanttr. Evrim kuramn kabul etmeden hibir bilimin yaplmas mmkn deildir.

Prof. Dr. Aykut Kence


O D T Biyoloji Blm

Gnmzde evrim kuram, genetik mhendislik, biyoteknoloji, ekoloji, tp gibi temel ve uygulamal alanlarda byk aama gstermi olan biyoloji biliminin temel felsefesini, bak asn oluturmaktadr. Genetik mhendislik yolu ile bir organizmadan alman genler baka bir organizmaya aktarlabilmekte ve yepyeni bir canl oluturulabilmektedir. Organizmalar aras gen aktarm canllarn ortak bir atadan geldiini destekleyen bir kanttr. Evrim kuramn kabul etmeden hibir bilimin yaplmas mmkn deildir. nk tm bilim dallar birbirleriyle iliki iindedir ve birbirini tamamlarlar; bilim bir btndr. Periyodik cetveli retmeden kimya retilemez; evrim kuram olmadan da biyolojide ne retim ne de aratrma yaplabilir. Evrimi kabul etmediiniz zaman, fizik ve kimya yasalarn da reddetmi olursunuz. Evrim kuram ve yaratl retisine eit zaman ayrlmas

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 9 3

uygulamas Trkiye'de 1985 ylnda Milli Eitim Bakanl'nca yrrle konulmutur. Bu uygulama iin kkten dinci Hristiyan gruplarn yardm alnmtr. ABD'de baarl olamayan kkten dincilerin Trkiye'de bu i iin uygun bir ortam bulduklar sylenebilir. ABD'de yarg nnde yenik dmelerine karn Trkiye'de nlerine hibir engel kmam, stelik Milli Eitim Bakanl'nm ibirliiyle evrim ve yaratla eit zaman uygulamasn Trkiye'de yrrle koymay baarabilmilerdir. Milli Eitim Bakanl bu kkten dincilerin kitaplarn Trke'ye evirterek basm ve Yaratl Modeli adyla tm biyoloji retmenlerine cretsiz datmtr. ABD'de Scopes, Darwin'in evrim kuramn rettii iin .1925 ylnda yargland ve mahkm edildi. Ondan sonra uzun bir sre Darwin'in ad biyoloji kitaplarnda anlmad. 1957 ylnda Sovyetler Birlii uzaya iinde insan olan bir uydu gnderince, bilimin bir btn olduunun ayrdma varan Amerikan hkmetleri byk bir telala mfredatlarm deitirdi ve Darwin'i de biyoloji kitaplarna dahil ettiler. Bunun zerine kkten dinciler evrim kuram ve yaratl "kuram"na okullarda eit zaman verilmesi iin giriimde bulundular ve baz eyaletlerde bu konuda yasalar karmay baarabildiler. ABD'de bilim kurulularnn, kiliselerin, insan haklar derneklerinin, biyoloji retmenlerinin itirazlar ile konu 1980'li yllarn balarnda Anayasa Mahkemesi'ne tand ve Anayasa Mahkemesi Arkansas'da byle bir yasay iptal etti. Bundan sonra tm eyaletlerde bu yasa laiklie aykr olduu gerekesiyle iptal edildi. Doaldr ki, bir mahkeme bir bilimsel kuramn doru olup olmadna karar veremez. Mahkemeler sadece yaratl grnn dinsel bir gr olduuna ve bir fen dersinde bir bilimsel kuramn seeneiymiesine ilenmesinin laiklie aykr olduuna karar verdiler. Kkten dincilerin bilimsel yaratllk adn verdikleri grleri, bilim karsnda yenik dnce, bu kez de "bilinli tasarm" adn verdikleri baka bir "kuram" ile ortaya ktlar. Bu kuramlarn ortak zellii bilimsel olmamalardr. Dnyada eitli kltrlerde ve dinlerde yzlerce yaratl yks, yaratl retisi vardr. Bunlardan hangisinin doru olduuna bilim karar veremez. Zira bu retiler bilimsel deildir. Bilimsel bir kuram, deney ve gzlemlerle yanllanabilir olmaldr. Oysa dinlerdeki yaratl retilerini sorgulamak, yanlln gstermek iin deney ve gzlem yapmak dinin doasna aykrdr.

3 9 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Yzlerce yldr deimeyen dinsel retilerle srekli olarak deien ve gelien bilim ve teknolojiyi kar karya getirmek toplumlarn gelimesine, lkelerin kalknmasna nemli zararlar verir. Bir derste sorgulamayan dinsel bir reti ile bilimsel bir kuram kar karya getirmek rencileri korkun bir ikilem iine iter. Acaba hangisi kabul edilmelidir? Bu da bilimsel dnceye tamamen aykrdr. Bilim bir olay aklamak iin bir hipotez ileri srer ve bu aklamann ngrd eylerin gerekleip, gereklemediini deney ve gzlemlerle snar. Eer hipotezin ngrleri gerekleirse, hipotez desteklenir, fakat asla "ispatlanamaz." O nedenle bilim insanlar o gn iin olaylar en iyi aklayan kuramlar geici olarak grrler. Srekli olarak bu snavlardan geen, birok olay aklayan bir hipoteze, kuram denir. Darwin'in evrim kuram da byledir. Bilimde yanllanan kuramlarn yerini daha aklayc olan yenileri alr. Bilimsel kuramlarn en deimez zellii deiebilir olmalardr. Bu zellikleri ile dinsel dogmalardan ayrlrlar. te bu nedenle bir dogma olan dinsel grlerle sorgulanabilen, yanllanabilen bilimsel kuramlar bir arada retilemez. Byle bir uygulama zgr, eletirel dnceyi engelleyerek bilimin, dolaysyla da toplumun gelimesini ve kalknmasn engelleyecektir.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 9 5

Bilim ve laiklik dmanlnda bir doruk noktas: Evrim kartl


Danvin'in evrim kuram, insann/insanln da tm hayvan topluluklar gibi bir tr oluturduunu ve doann bir paras olduunu bize anlatmtr. Ussal ve bilimsel bir adan bakldnda hepsi birer dogma olan inan dizgelerini, zellikle de gksel denen dinleri dnce olarak savunanlar iin, bilimdeki bu ve benzeri kuramlar} kuramsal yaklamlar kukusuz ok "tehlikelidir." nk bu yolla, dnya, insan ve evrene ynelik olarak din kitaplarnda yazlanlarn gerekleri yanstmad ortaya kmaktadr.

Prof. Dr. Yaman r s


Ankara Onv. Tp Fak. Tbbi Etik ve Deontoloji Anabilim Dal Emekli retim yesi

Evrim kartl konusu son gnlerde lkemizde yeniden gndeme geldi. Kukusuz bu bir rastlant deildir; gericiliin, dinciliin lkenin siyasal ve toplumsal yaamna ylesine egemen olduu bir zamanda baka ne bekleyebilirdik? Ancak kanmca, bir yanda bilim, zellikle temel bilimler ve laiklik ile te yanda Aydnlanma dmanl arasndaki savam, denebilir ki yalnz lkemizde deil tm dnyada ini klarla srp gidecektir, dzenden dzene yerine gre nemli deiiklikler gsterse de. Ama bu demek deildir ki, her durumda, lkenin gncelliinde yer alan bir olay bilim, laiklik ve Aydnlanma asndan deerlendirmemiz gerekmez. Ankara'nn Mamak llesi'ndeki bir okulda hayat bilgisi dersini veren Sayn Zeliha Avc hakknda, insanln evrimiyle

3 9 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ilgili olarak "mfredat programnda olmad halde" Darwin'in kuramndan sz at ii, "Velilerin ikayeti zerine soruturma alm." Gereke: "Sekiz yandaki ocuklarn beyinlerinde tahribata yol amak." Cumhuriyette bu haber ktktan ksa bir sre sonra, Sayn Altemur K'm, "Maymun davas: Aydnln taassuba kar zaferi" balkl, bilgilendirici, resimli ve ok gzel kaleme alnm bir yazs yaymland. (8 Temmuz 2004, s.7) Bu yazsnda Sayn Kl, evrim konusuyla ilgilenenlerin ounun bileceini dndm bir olay gndeme getiriyordu. 1925 ylnda Amerika Birleik Devletleri'nin Tennessee Hyaleti'nde, John Scopes adl bir retmen hakknda, 79 yl sonra lkemizde Zeliha Avc retmen iin olduu gibi, "derste mfredat dna karak Darwin teorisini anlatt iin" dava almt. Daha sonra "Maymun davas" olarak bilinen bu hukuk olaynn altnda, Sayn Kl'n yazsnn balna yanstt gibi, gerekte Aydnlanma ile taassup arasndaki savam ya da sava yatyrdu; kanmca hi sonlanmayacak bir sava. Kh'm bu balamdaki "zafer" nitelemesi yerindedir kukusuz; ama rnein bugn yine Amerika'daki gzlemlerimize gre bunu, "mutlak bir zafer" olarak gremeyiz. "Maymun davas" daha sonra beyaz perdenin ve sahnenin konusu olmutur; lkemizde de sahnede bu oyunu, yanlmyorsam, davadaki retmenin nl savunman Clarence Darrow roln byk baaryla oynayan ok deerli tiyatro sanatmz Mfik Kenter bizlere sunmutu. ki buuk yl kadar nce yazarnzn, internet dergimiz niversite ve Toplum''da "Evrim kuram Balamnda Bilim Kartl, arptmaclk ve Bilim nsannn Sorumluluu" balkl bir yazs kmt [www.universite-toplum.org , 2 (1), Mart 2002], Bu yazmn da somut bir balam vard ve bu, TBTAK'n Bilim ve Teknik dergisinin 2001 Kasm saysnn kapak konusu olan "evrim tartmalar" ile ilikiliydi. Sz konusu derginin bu saysndaki bir yaz (s.44-45) "bilinli tasarm" baln tayordu. O yazmda da vurgulamaya altm gibi, Amerika Birleik Devletleri'ndeki (ve baka yerlerde, rnein Trkiye'deki) "ussallk kart bilim evrelerinin" bilimd tutumlarn evrim konusunda bilime kar kendi "szde bilimlerine" destek yapan " y a r a t l l a r " iin, bundan daha uygun bir frsat yaratlamazd. Bilim kartl, ister akademik dzeyde ister genel olsun, bilim dergilerinde de kukusuz gndeme getirilebilir. Ancak bu, ele-

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 9 7

tirel bir bilimsel tutumla yaplmaldr. TBTAK'n dergisinin Genel Yaym Ynetmeni ise, evrim tartmalarnn bulunduu saynn tantma yazsnda yle diyordu: "Objektif kantlar sunmalar ve pozitivizmin erevesi iinde kalmalar kouluyla, birbirine rakip kuramlardan herhangi birinin yannda ya da karsnda yer almamz sz konusu olamaz." Yine o yazmda belirttiim gibi, bu tmcedeki yanllardan hangisini dzelteceksiniz? Bilimde "objektif kant"?, "bilinli tasarm" ve "pozitivizm"? Bir niinsellik (amasallk, ereksellik) rnei olan "bilinli tasanm"m bilimsel bir kuram oluturmas? Bunun, evrim kuramna "rakip" oluu? Daha sonraki anlatmlarnda, dergi olarak "bir bilgi musluu" olmak gibi s ve "poplist" benzetimlere yer veren yaym sorumlusu, "Kimse susuz kalmasn" (!) gibi, nasl nitelendireceimi bilemediim bir anlatm kullanyordu. O, yazm bitirirken bir noktaya daha deinmitim. "Bir bilim ve teknik dergisinin yaym sorumlusunun bilim zerine bu ok 'edebi' anlatmlar (ve btn bunlara derginin yaym kurulunun ne dedii) bir yana, son olarak derginin bal bulunduu kurum olan TBTAK'n Bakan'nm konuyla ilgili yantna (Bilim ve topya, S.90: 37, Aralk 2001) yer vermek yerinde olabilir: "Yksek derecede demokratik bir kurulu olduumuz iin okurlarmza eitli grleri sunuyoruz, onlar kendi grlerini oluturmalar iin zgr brakyoruz". Kendi adma belirteyim ki konumuzun demokrasi ile ne gibi bir ilikisinin bulunduunu ve "yksek derecede demokratik "ligin nasl bir tutum olduunu anlayabilmi deildim. Dorusu, o zamandan bu yana onu anlayacak bir gelime geirdiimi de syleyemem. Bilim ve laiklik zerine dnen Batl yazarlarn bir blmnn vurguladklar gibi, son yzyllarda bilimdeki ok byk gelimeler sz konusu olduunda, Bat'da kiliseyi, dnya genelinde de olaslkla tm din evrelerini ve dinci evreleri ok rahatsz eden byk bilimcilerin adlar ne kmaktadr; en bata, rnein Galileo, Newton, Darwin, Freud. Bunlardan ilk ikisinin almalar, insan ve yeryz merkezli dnya/evren dncesini ykm; sonuncusu ise insandaki cinselliin bir yandan doalln, te yandan da zellikle ruhbilimsel dzeydeki karmaklm ortaya koymutur. Darwin'in evrim kuram ise, insanm/insanhm da tm hayvan topluluklar gibi bir tr oluturduunu ve doann bir paras olduunu bize anlatmtr. Ussal ve bilimsel bir adan bakldnda hepsi birer dogma olan inan dizgelerini,

3 9 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

zellikle de gksel denen dinleri dnce olarak savunanlar iin, bilimdeki bu ve benzeri kuramlar, kuramsal yaklamlar kukusuz ok "tehlikelidir". nk bu yolla, dnya, insan ve evrene ynelik olarak din kitaplarnda yazlanlarn gerekleri yanstmad ortaya kmaktadr. Bunun yannda, toplumsal adan baktmzda bilimsel gelime, din evrelerinin ve dincilerin elindeki toplumsal-siyasal, ruhbilimsel, yerine gre iktisadi gc zayflatmaktadr; lkemizde bilime kar direncin de aka gsterdii gibi. Bilim dman siyasal gericiliin en bata istedii udur: Akademik anlamda bilimin, bilimsel aratrmalarn belki tmyle dland bir toplumsal ortamda, siyasal gc kimseyle paylamadan elinde tutmak. Yukarda szn ettiim yazmda sorduum gibi, lkemizde btn bunlar olurken akademik-bilimsel evrelerimizde durum nedir? Grnen o ki bilim insanlarnn byk ounluu bu konuda neredeyse tam bir aymazlk ve edilginlik iindedir. te yandan, bilim kurumlarnn akademik yneticilerinin de yerine gre "poplist" ve "postmodern" bir sorumsuzluk iinde olduklarn gryoruz. Oysa bugn belli bal hibir akademik alanda, kkeni Darwin kuramna dayanan evrimsel yaklamn dlanabilmesi sz konusu olmamaktadr. Yeniden yazmzn balarndaki habere, bu arada evrim kuramn bilmenin ocuklarn beyninde tahribata yol aaca savma dnersek, yazarnzn usuna, daha okula gitmeden kk ocuklara verilen szde "din derslerinin" onlarn usunda ve ruhunda neden olduu ykm gelmektedir. "Din eitimi" ad altnda dnyay daha yeni tanmaya balayan ocuklarda yerletirilen derin korku, sululuk duygusu, dnce karmaasna ne diyelim? Bunun rnlerini bugn lkenin toplumsal ve siyasal yaamnda grmyor muyuz? Bu balamda "eitim" olarak adlandrlan sre gerekte bir retim bile olamaz ve yalnzca bir ezberi etimdir ya da kk ocuklarn beynini ykayan bir koullandrma. Bilimde ve eitimde laiklik ilkesi tmyle uygulanmad, uygulanamad srece, birbirine ok yakndan bal bulunan, ada anlamdaki toplumsal ve bireysel kalknma ve Aydnlanma bir d bile olamayacaktr.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 3 9 9

Evrim yerine yaratl anlatmak insanhk suudur


Bugn artk molekler biyoloji, evrimin eitli mekanizmalarm, en kk bir pheyi dahi kabul etmez bir kesinlikle ortaya dkmtr. Geri bu konuda reneceimiz henz ak ey var, ama kesin bildiimiz bir ey udur: Canl oluumu ve geliimi hibir din kitabnda yazd gibi olmamtr. Din kitaplarnda verilen ne mekanizmalar ne de zaman lekleri dorudur. Yaratl bilim diye retmekle, Bremen mzkaclar masaln bilim diye retmek arasnda hibir fark yoktur.

Prof. Dr. A. M. Celal etgr


T Maden Fakltesi, Jeoloji Mhendislii Blm, Genel jeoloji Anabilim Dah retim yesi

Evrim, yani gnmzde yaygn olarak anlald ekliyle, canllarn ortak bir kkten doal olaylarla eitlenme suretiyle gelitikleri tezi Charles Darwin'in antsal eseri Trlerin Kkeni'den ok eskidir ve ilk kez bir Anadolulu olan Miledi Anaksimandros tarafndan M 6. yzylda dile getirilmitir (Benim de Darwin ncesi evrim grleri ile ilgili bir kitabm yaymland. Knye bilgileri: engr, A. M. C, Yaamn Evrimi Fikrinin Darwin Dneminin Sonuna Kadarki Ksa Tarihi, T Yaynevi, 2004,187 s), Canllarn tek bir kkenden tredikleri fikri bilimsel bir temel zerinde ilk kez omurgallarn genel osteolojik (yani kemiksel) ve genel anatomik yaplarnn karlatmlmas esnasnda 16. yzylda Pierre Belon tarafndan fark edilmitir. Bundan sonraki almalar iki ana temel zerinde yrtlmtr: 1) Canlnn bir btn olarak

4 0 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

fonksiyonlarnn incelenmesi ve 2) Canllararas benzerliklerin incelenmesi. Bunlardan birinci yoldan aratrma yapanlar her canlnn kendi iinde tam bir birlik oluturduu tezinden hareketle genellikle evrime kar bir tavr almlar, ikinci yolu izleyenler ise evrim taraftan olmulardr. Ancak "Evrim kart olan her bilim insan yaratldr" diye dnmemek gerekir. Mesela evrim kart olan byk doa bilimciler Buffon ve Cuvier yaratl deillerdi. Aslnda sorun canl deiiminin yava yava m, yoksa aniden mi olduudur. Bu sorunun cevabnn doru olarak verilebilmesi iin 19. yzylda jeolojinin gelimesini beklemek gerekti. Sonunda grld ki jeolojik zaman ierisinde gerekten yava ve basitten karmaa bir canl geliimi vardr. imdi problem bu deiimin mekanizmasnn bulunmasyd. Bu mekanizma iin Darwin'den nce de eitli teklifler yapld. (rnein Chambers'in Vestiges adl eseri) Darwin'in ve Wallace'm baanlar, ilk kez kendi iinde tutarl ve gzlemle tam desteklenebilen ve stelik test edilebilen bir mekanizmay, yani doal semeyi bulmu olmalardr. Burada genellikle gzden kaan nemli bir nokta var. Ne Darwin ne de Wallace tr reten mekanizmay bulabilmilerdir. Onlarn bulduklan, bir canl soyunda bir kez oluan bir farklln nasl egemen hale gelip varln srdrdnn mekanizmasdr. Farklln nasl olutuu sorusunun cevab ise, 20. yzyln banda Hugo De Vries'in mutasyonlar teorisini beklemek zorunda kald. Ancak mutasyonlar teorisi ortaya ktktan sonradr ki, Mendel genetiinin yardmyla deiikliklerin nasl korunabildii ve Darwin-Wallace mekanizmasyla da nasl srdrlebildii grld. Bugn artk molekler biyoloji, evrimin eitli mekanizmalarn, en kk bir pheyi dahi kabul etmez bir kesinlikle ortaya dkmtr. Geri bu konuda reneceimiz henz ok ey var, ama kesin bildiimiz bir ey udur: Canl oluumu ve geliimi hibir din kitabnda yazd gibi olmamtr. Din kitaplarnda verilen ne mekanizmalar ne de zaman lekleri dorudur. Yaratl bilim diye retmekle, Bremen mzkaclar masalm bilim diye retmek arasnda hibir fark yoktur. Dolaysyla buna kalkmak deli samas bir i yapmak demektir. Evrimi kk ocuklara anlatt diye bir retmen hakknda soruturma amak ise "insanlk suudur". Bu soruturmay aan kiinin Milli Eitim Bakanl bnyesinde iine derhal son verilmeli ve kendisi hakknda soruturma almaldr. Bunun yaplmamas bakann istifasn gerektirir. Zira gnmz dnyasnda bu lekte bir skandala modern yaam izin veremez.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 0 1

Yaratl efsanesi dnmeyi dondurur


Bilimsel bilginin sorular vardr, yantlar yoktur. Yantlar aranp bulunacaktr. Onun iin de bilimsel bilgi, zamanla, yeni kantlarla, yeni aratrmalarla deiir. Dogmatik bilginin ise sorular yoktur, yantlar vardr. Bu yantlar deimez, sorulara ve tartmaya kapaldr.

Dr. Erdal Atabek


Evrim kuram ile yaratl efsanesi arasndaki atma, tarih boyunca bilimsel gerekler ile din dogmalar arasnda yaanan atmann en tipik rneklerindendir. nsann zihinsel sreleri, alglama ile balar, dikkat etme ile geliir, bellekle olaylar sraya koyar. Bu aamadan sonra muhakeme gelir. Muhakeme ilemi, neden-sonu ilikisi zerine kurulmutur. Bir olayn nedenleri dnlmeden sonulan anlalamaz. Sonraki aama sorun zmedir. Zihinsel ilemin son aamas, imgelem, tasarm, kurgulamadr. Bilimsel bilgi, zihinsel ilemin "muhakeme" aamasna dayanr, insan nedenleri merak eder, arar, bulur; yanlr, yeniden arar, dener, sonra da bundan sonular karr. Bu sonular da tartmaya, deiiklie aktr. Dogmatik bilgi ise, zihinsel ilemin "bellek" aamasna dayaldr. Bilinenlerin yeterli olduu, bunlarn deitirilemeyecei bilgisi asldr. nan da budur. Bilinenler tartmaya kapaldr, deiime kapaldr, soru sormaya kapaldr. Onun iin de, bilimsel bilginin sorular vardr, yantlar yoktur. Yantlar aranp bulunacaktr. Onun iin de bilimsel bilgi, zamanla, yeni kant-

4 0 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

larla, yeni aratrmalarla deiir. Dogmatik bilginin ise sorulan yoktur, yantlar vardr. Bu yantlar deimez, sorulara ve tartmaya kapaldr. Aydnlanma ve Rnesans'n bilimlerin, sanatlarn ve toplumlarn geliimine yapt byk katk, dogmatik bilginin yerine bilimsel bilgiyi koyma yolundaki byk atlmdr. Her eyin kutsal sayld, btn bilgilerin kutsal kitaplarda yer ald, tm olup bitenin bunlarla aklanmasnn zorunlu sayld bir dnemden, dnyaya ilikin bilgilerin insan aklyla anlalaca, byle yorumlanaca, gkyznn ve yeryznn ancak insan aklyla anlalaca bir dneme gei byk bir olaydr. Ancak gnmzde de btn toplumlarda dinlerin de, dinlerin dndaki inanlarn da (fal, by, sihir, vb.) art grlmektedir. Bunun nedeni de hzl bir deiim srecinin yaratt sarsnt ve korkudur. Hzl deiime verilen tepki, inanlara ve eski gvenlik adalarna snmak biiminde olmaktadr. Evrim kuramn rencilerine anlatan retmen, onlarn beyinlerini bozmaya deil, onlarn beyinlerini altrmaya uramaktadr. Bilimsel bilgi yerine dogmatik bilgiyi koymaya almak, insann dnmesini engelleyerek donmu bilgileri yerletirmek demektir. Byle beyinsel ilemlerle de gelime salanamayaca aktr. Bu abalar sadece yenian yerine ortaa koyma abalardr. in gerei bu.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 0 3

nanla bilimi bir tutma cesareti


Burada bilinli olarak gz ard edilen/yadsnan, doada ve kltr dnyasnda belirleyici olan "deime" ve "karlkl etki" kategorisidir. Sz konusu yadsma ise temelini "zc" yaklamda bulur. Deimeye kapallk, "zc" yaklamn temel bileenidir, "zc" yaklam ayn zamanda hiyerariyi inanlara dayal bir biimde srdren yaklamdr.

Prof. Dr. Betl o t u k s k e n


Maltepe niversitesi Felsefe Blm

Byle bir tartma, "inanmak", "bilmek", "sanmak"; "inan", "bilgi", "san" arasndaki ayrmlar zerinde dikkatli bir biimde durmay gerektiriyor. Ne yazk ki, zel olarak eitim-retim kurumlarmzda; genel olarak da toplumumuzda bu ayrmlar zerinde yeterince ve salkl bir biimde durulmuyor. Byle bir saptama, bilgiye dayal, bilgi eksenli dnme biiminin de yeterince yaygn olmadnn bir kant durumunda ayn zamanda. Hibir duyulur-alglamr temeli olmayan yzeysel yaktrmalarla, zne-nesne ilikisinin, "bilme" ve "bilinme"nin snrlar zorlanyor. Evrim ve deiime kaytsz olan "inan", bilgi kayna ve stelik tek deer olarak kabul ediliyor. "Bu trden bir yaklamn dayana nedir?" sorusunu sormak, tam da bu noktada son derece nemli grnyor. nk burada bilinli olarak gz ard edilen/yadsnan, doada ve kltr dnyasnda belirleyici olan "deime" ve "karlkl etki" kategorisidir. Sz konusu yadsma ise temelini "zc" yaklamda bulur. Deimeye kapallk, "zc" yaklamn

4 0 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

temel bileenidir. "zc" yaklam ayn zamanda hiyerariyi inanlara dayal bir biimde srdren yaklamdr. Bu yaklam ayn zamanda kutsayc, kutsalayc ynelimlerin de temeli durumundadr. Byle bir ynelimin kulland dil de nnde sonunda hiyerarik nitelikli "deerlendirici", stelik olmayan deeri ykleyici, ayrmc bir dil olacaktr. nanlara, kalp yarglara, salt kltrel olana dayal olan dnme ve dile getirme edimleri, her trl kltrel nitelii, rnein inanca ikin olan, doaya da ykleyecektir ve doada "harem-selamlk" gibi bir yaplanmann olduundan sz edebilme cesaretini gsterecektir (!).

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 0 5

Evrimleemeyen Bakanlk*
niversite Konseyleri Dernei, fen bilgisi ve biyoloji derslerinde evrim kuramnn kapsaml biimde ele alnmas ve yaratl grnn mfredattan karlmasn talep etti. MiZ/i Eitim Bakanl ise yazl bir savunma yapt. Buyurdu ki: Evrim teorisi ispat edilmemitir, yaratl gr bilimseldir. Dnya bilimiyle ters den Bakan istifa etmelidir. Eer istifa etmiyorsa u "gr"leri de deerlendirmelidir: "Leylek kuram", "kaburga teorisi"kz kuram"dzlk prensibi", "nazar-muska teorisi", "Con Ahmet prensibi"

Ender Helvacolu
Bilim ve Gelecek Dergisi Genel Yaym Ynetmeni

niversite Konseyleri Dernei (KD), 3 Mart 2006'da Milli Eitim Bakanl Talim ve Terbiye Kurulu Bakanlna, fen bilgisi ve biyoloji derslerinde evrim kuramnn bilimsel ynleriyle kapsaml bir biimde ele alnmas ve yaratl grnn mfredattan karlmas talebiyle bir dileke veriyor. Bu dileke ok sayda bilim insan tarafndan imzalanyor. Bakanlk bu dilekeyi reddediyor. in peine brakmayan KD, getiimiz Temmuz aynda ret ileminin iptali talebiyle dava ayor. Davann taraf olan MEB'in 10 Kasm 2006 tarihli bir yazl savunma veriyor.(1) Savunma metninin altnda "Hamit nan, Bakan adna, Hukuk Maviri" imzas var. Yani sz konusu olan Trkiye Cumhuriyeti Milli Eitim Bakanl'nn resmi grdr. Yazmzn konusu da bu yazl savunmadr.
* 1) Biim ve Gelecek dergisinin 34. saysnda (Aralk 2006, s.4-7) yaymlanmtr, Milli Eitim Bakanlg'nm 10 Kasm 2 0 0 6 tarihinde verdii yazl savunma, tam metin olarak, Bilim ve Gelecek dergisinin 34. saysnda (Aralk 2006, s.5-7) yaymlanmtr.

4 0 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Tartma bilimsellik erevesinde yrtlecek mi?


Davann taraflar, meslekleri profesyonel bilim yapmak olan akademisyenlerin oluturduu bir dernek ile Anayasa'nm ngrd laik ve bilimsel egitim-retimi yrtmekten sorumlu olan TC Milli Eitim Bakanl'dr. Dava konusu ise evrim kuram ve yaratl gr. Yani bilimi ilgilendiren bir konuda, bilimsellik dzleminde kalnmas gereken bir tartma yaanyor. Kald ki Bakanlk savunmasnda da bu dzlemin erevesi izilmeye allm. Denmi ki;
Bilim, tarafsz gzlem ve deneylerle elde edilen dzenli bilgi birikimidir. Hipotez, bilim adam tarafndan problemin zmne ynelik ortaya konulan geici zmdr. Teori, srekli olarak kantlarla desteklenebilen hipotezdir. Gr; bir olay, varlk veya dnce zerinde varlan yarg, fikirdir.

Gzel; demek ki dava konusunu bu erevede konuacaz. Tarttmz "gr"ler de bilimsel nitelikli grler olacak; nk eitim-retim mfredatna girip girmeyecekleri konuuluyor.

Bakanlk ne diyor, bilim ne diyor?


Milli Eitim Bakanlnn savunmasnda iki kritik iddia var: 1) Evrim teorisi gnmze kadar ispat edilememi bir teoridir. Henz kesin bilgi olarak kabul edilmemektedir. 2) Evrim teorisine kar yaratl gr de bilimsel bir grtr. Dolaysyla ders kitaplarna bu grn de alnmasnda saknca yoktur. Evrim kuram hakknda burada uzun aklamalar yapmayacaz. Sadece resmi belgeden sz etmekle yetiniyoruz: Trkiye Bilimler Akademisinin (TBA) 17.09.1998 ve 21.10.1998 tarihlerinde yaymlad evrim teorisi ile ilgili iki duyurusu ve aralarnda TBA'nm da bulunduu 67 bilim akademisinin imzalayarak 21 Haziran 2006'da dnya kamuoyuna sunduu "Evrim Eitimi Bildirgesi"(2) nn de ortak saptamas, evrim
2) Trkiye Bilimler Akademisi'nin (TBA) 17.09.1998 ve 21.10.1998 tarihlerinde yaymlad evrim teorisiyle ilgili duyurulan, Bilim ve Gelecek dergisinin 34. saysnda (Aralk 2006, s.8-9) yer almtr; aralarnda TBA'nm da bulunduu 67 bilim akademisinin imzasyla 21 Haziran 2006'da dnya kamuoyuna sunulan "Evrim Eitimi Bildirgesf'ne ise, nceki sayfalarda yer verdik.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 0 7

teorisinin yaamla ilgili birok soruna aklk getiren en temel kavram olduu, bilim dnyasnda ok yaygm bir kabul grd, saygn bilim insanlar ve kurulularnca kuvvetle desteklendii ve evrim kuram benimsenmeden -brakn biyolojiyi- bilim yaplamayacadr. Grld gibi, Milli Eitim Bakanl'mn yargs ile lkemizin sekin bilim insanlarnn oluturduu Trkiye Bilimler Akademisi'nin ve dnyann drt bir yanndaki lkelerin resmi bilim akademilerinin ortak yaklam taban tabana zttr. Milli Eitim Bakanl'mn -savunmasnda geen- tek dayana ise Hristiyan cemaatler tarafndan ABD'de kurulmu olan ve ortaya att iddialar ABD Bilimler Akademisi tarafndan defalarca reddedilmi olan "Discovery Institute" adl kurulutur. Bu durumda laik ve bilimsel bir eitimin yrtlmesinden sorumlu olan Bakanlk, dnya biliminin neredeyse tamamn temsil eden kurulularn saptamalarna kar sava am bulunmaktadr. Bu resmen bir rezalettir ve Milli Eitim Bakan'nm hemen istifa etmesi gerekir. Dnya bilimiyle ztlaan bir Bakanln laik ve bilimsel bir eitim-retim etkinlii srdrebilmesi herhalde dnlemez.

Yaratl grnn gzlemi, deneyi ve kant nerede?


Gelelim "yaratl gr "ne... Bakanln sylemiyle "Bilim, tarafsz gzlem ve deneylerle elde edilen dzenli bilgi birikimidir." O halde fen bilgisi ve biyoloji dersleri retim programlarna ve ders kitaplarna alnmasnda srar edilen "yaratl gr "n de bu kstaslara vurmak gerekiyor. Milli Eitim Bakanl'mn "yaratl gr'nn hangi "tarafsz gzlem ve deneylere" dayandm aklamas gerekir. Bu gr destekleyen herhangi bir gzlem ve deney yaplm mdr, yaplabilir mi? Bakanlk eer "yaplamaz" diyorsa, o zaman bu gr bilimsel deildir ve retim programna ve ders kitaplarna konmas dnlemez ve nerilemez. Eer "yaplr/yaplabilir" diyorsa, o zaman yapacaktr/ yaptracaktr ve sonularn da aklayacaktr! Evrim kuram nasl 150 yldr gzlem, deney ve bilimsel kant kstaslarna vuruluyor ve her defasnda bu snavlardan baaryla ve daha da gelierek kyorsa, yaratl gr de ayn kstaslarn szgecinden baaryla gemelidir, eer mfredata girmesinde srar ediliyorsa.

4 0 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bilimin ilerici mant, MEB'in gerici manft


Milli Eitim Bakanl'nm ve danmanlarnn (aslnda btn yaratllarm, akll tasarmclarn vb.) yle acayip bir mantkla hareket ettii anlalyor: Evrim kuram henz kantlanmad, aklayamad noktalar var; o halde yaratl gr dorudur. Birincisi hibir bilimsel kuram "mutlak olmak" ve "her eyi aklamak" iddiasnda olamaz. Byle bir iddia bilim etkinliinin niteliiyle badamaz. Bilim, ucu ak bir etkinliktir. Herakleitos'un rmann ak durdurulamaz. Yeni gzlemler, deneyler, veriler ve fikirler ortaya ktka, varolan kuramlar yeniden ele alnr. Eer varolan kuram bu yeni olgular aklayabiliyorsa ne l; eer aklayamyorsa o zaman bu olgular da aklayabilecek yeni ve daha kapsaml bir kurara ihtiyac doacaktr. Bilim byle geliir. kincisi, yaamn geliimine ilikin bir kuramn aklayamad olgular oalrsa ve yeni bir kuram ihtiyac doarsa, bu, yaratl grnn doru olduunu gstermez. Newton yasalarnn k hzna yakm hzlarda aklayamad baz olgularla karlaldnda Batlamyus'un Tanrsal Dnya-merkezli evren modeline geri dnlmedi. Bu yeni olgular Einstein'n grelilik kuramlarna ve kuantum kuramna yol at. Astronominin henz aklayamad olgular astrolojinin, kimyann henz aklayamad olgular simyann doru olduunu gstermez. Bu olgular, tam tersine, astronominin ve kimyann daha da gelimesinin kapsn aralar. Milli Eitim Bakanl bilime kar savayor. Bu savam, o mevkiyi igal ederek srdremezi

"Grlen bol ne var!?


Milli Eitim Bakanl, yaratl grnn fen bilgisi ve biyoloji derslerinin programna konulmasnda -btn bu yazdklarmza karm- srar ediyorsa, u "gr"lerin ne suu vardr? Aada yazdmz grlerin savunucular da pekl grlerinin mfredata girmesini talep edebilirler: - "Leylek kuram": Yeni doan bebeklerin leylekler tarafndan getirildii gr. - "Kaburga teorisi": Kadnlarn erkeklerin kaburgasndan yaratld gr. - "Dnya-merkezli evren modeli": Gezegenimizin evrenin

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 0 9

merkezinde olduu ve dier tm gkcisimlerinin Dnyann evresinde dnd gr. - "kz kuram": Dnyann bir kzn boynuzlarnn stnde durduu gr. - "Dzlk prensibi": Dnyann yuvarlak deil, dz olduu gr. (Kald ki Dnyann tam kre olmad kantland. O halde dzdr!) teorisi": nsann balktan yaratld ve Tanrnn ona ruhunu frd gr. - "7 Gn kural": Dnyann ve tm canllarn 6 gnde yaratld ve yorulan Tanrnn 1 gn de dinlendii gr. - "Adem-Havva kuram": nsanlarn Adem ve Havva'nn iftlemesinden tredii gr. - "Astroloji": Gkteki yldzlarn konumunun insanlarn karakterlerini ve yaamlarn belirledii gr. - "Nazar-muska teorisi": zellikle mavi gzllerin " dedirdikleri", uzmanlarn hazrlad muskalarn bunu etkisizletirdii gr. - "Daniken kuram": Gezegenimizin sk sk uan daireler tarafndan ziyaret edildii ve uzayllarn insanlk tarihini belirledii gr. - "Sln Osman yaklam": ktisat biliminde devrim yaratt! - "Con Ahmet prensibi": Hi yoktan enerji var etme gr. (Son katk emekli general destekli ERKE adl Trk irketinden geldi.) Daha pek ok "gr" saylabilir. Bilim asndan btn bu "gr'Terin yaratl grnden fark yoktur. Yaratl mfredata sokmaya alan Milli Eitim Bakam, bu "gr"leri de deerlendirecek midir? Okurlarmz bizi affetsin; byle bir davada baka ne yazlabilir ki!

4 1 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

nl evrimbilimci Prof. Dr. Jerry Coye Trkiye'deydi

"Doay anlamaya alalm"*


"Evrimin reddedilmesi bilimin ve bilimsel yntemin reddedilmesi anlamna gelir. Yaratillar doast glerin bilimin bir paras haline gelmesini istiyor.. Eer biyoloji derslerimizde yarata yer verirsek o zaman tp derslerimize de ruhani tedavi yntemlerini dahil etmeliyiz. Ayn mantkla astronomi ve psikoloji snflarnda astroloji retmeye balayabiliriz. Bu ekilde insanlar tarafndan anlalamayan herhangi bir ey bilimde geerli bir konu olarak alglanmaya balanacaktr. Yaratilln yol aabilecei en byk tehdit budur."

Sylei: smail K. Salam


Hacettepe nv. Biyoloji Blm Doktora rencisi ve Aratrma Grevlisi

Trleme genetii, evrimsel teorinin nemli bir blm


Syleiye si^in alma konunuz ile balayalm istersenizDaha ok trleme ve trleme genetii almaktasnz Bize bu alan hakknda ksaca bilgi verebilir misiniz? Bu konunun
Dnya apnda evrimbiyoou Prof. Dr, Jerry Coyne, Mart 2008'de Trkiye'ye gelerek bir konferans verdi. Trleme ve trleme genetii zerine almalar yapan Prof. Coyne'un 15 Mart'ta ODT'de verdii konferansn konusu "Doymak Bilmeyen Cehalet ve Banazlk: Akll Tasarm Evrime Kar" idi. Coyne ile konferans sonrasnda, ayn zamanda Evrim alma Grubu yesi de olan smail K. Salam, Bilim ve Gelecek dergisi iin (S.50, Nisan 2 0 0 8 , s . 3 0 - 3 3 ) bir sylei gerekletirdi. Sylei srecinde yardmlarn esirgemeyen Prof. Dr. Aykut Kence, Do. Dr. Ergi Deniz zsoy ve Murat Glsaan'a da teekkr ediyoruz.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 1 1

neden evrimsel biyolojinin temel talarnda biri olduunu, ne tr sorulara cevap aradm ve ne tr ufuklar atn zetleyebilir misiniz? Bu olduka kapsaml bir soru. Ben trlerin kkeni zerine almaktaym. Bu ayn zamanda Darwin'in kitabnn balnn da ortaya koyduu, fakat trn ne olduunu bilmedii iin zemedii ilkin problemin ta kendisidir. Trn ne olduu, ancak 1930'larda veya 1940'larda anlalmaya balanmtr. Son 50 yl ierisinde trlerin doada birbirinden ayr ayr yer alan gerek varlklar olduunu anladk. Biyoeitliliin en nemli konularndan biri, neden ok sayda farkl trn olduunun yan sra, farkl trlerin neden farkl olduklarn ortaya koymaktr. Ksacas bizler, nasl olup da doada birbirinden ayr yaam formlarnn olduu ve bunlarn nasl olutuklaryla ilgileniyoruz, zellikle de konunun genetiiyle. Yani yeni bir tr ortaya karken hangi genetik deiikliklerin gerekletiini ortaya koymaya alyoruz. Sadece birka deiiklik mi, yoksa daha ok sayda deiiklik mi var? Bu deiiklikler byk etkiye sahip genlerden mi, yoksa kk etkiye sahip genlerden mi ortaya kyor? Bu genler DNA'mn veya kromozomlarn hangi blgesinde yer alyor? Trleme genetii kesinlikle evrimsel teorinin vazgeilmez ksmlarndan biridir, ne de olsa Darwin'in kitabnn bal Trlerin Kkeni Hakknda idi. nsanlar bu soru zerinde yllardr uramaktadr ve evrim ierisinde zlmemi olan veya imdilerde yar-zlm olan byk problemlerden biridir. Bu konuda iyi yol kat etmekteyiz. Artk reme izolasyonuna (yani trler aras genetik yaltma) yol aan genlerden bazlarn bulmu durumdayz. Bu konunun ok nemli olduu aktr, nk yeni trlerin nasl ortaya ktn anlamadan biyoeitliliin nasl ortaya ktnn da yalnzca bir ksmn anlayabiliriz. Dolaysyla bu konu genetik, ekoloji ve evrim konularyla sk skya baldr.

Evo-devo nedir?
Soracam soru, son zamanlarda evo-devocular ile yaadnz tartmalar zerine. Evo-devo zerine yazdnz son makaleniz olduka tepki ekmi durumda. Bizlere evo-devonun ne olduu ve evo-devo ile ilgili problemlerin neler olduklar hakknda ksaca bilgi verebilir misiniz? Problem ksmndan balamak herhalde daha iyi olacaktr. Evrimsel biyolojideki veya geliim biyolojisindeki en temel

4 1 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

problemlerden biri genlerin kendilerim vcuda, davranlara veya organizmalarn gzlemleyebileceimiz zelliklerine nasl dntrdkleriyle ilgilidir. Artk birok trn DNA'sm se~ kanslayabiliyoruz, onlarn davranlarn veya birok farkl karakterlerini ve zelliklerini gzlemleyebiliyoruz. Fakat DNA'nm bu geliimin gereklemesi iin neleri nasl kodlad, bir DNA sekansnn bir organizma haline nasl geldii halen byk oranda bilinmemektedir. Bu evrimsel biyolojinin zmlenmemi en byk problemlerinden biridir. Evo-devo, kendi aratrma alann, geliimin evrim tarafndan nasl ekillendiini gsteren mekanizmalar ortaya koymak olarak belirlemitir. Yani ne gibi DNA deiiklikleri organizmalarda ne gibi farkllamalara yol amaktadr sorusunu cevaplamaya alr. Dolaysyla evo-devo, evrimsel biyoloji ile geliimsel biyolojinin bir tr birleimi gibidir. Fakat kendi bama bir teoriye sahip deildir. Yani evrim teorisi veya doal seilim teorisi gibi deildir, daha ok DNA sekanslarnn nasl davransal zelliklere dntklerini bulmakla uraan veri toplama uradr.

"Akll tasanm" engelledik ama...


imdi daha sosyal ierikli sorulara geelim. u anda dnyaya kyasla yaratllarn ABD'deki durumu nedir? ABD'ye bakarsak, yaratllar ok salam bir yumruk yemi boksr gibiler, kan kaybediyorlar, fakat bir sonraki raunt iin geleceklerini biliyoruz. Son olarak iki yl nce Pensilvanya'da, yaratllm bir tr olan "akll tasarm", mahkeme kararyla dinsel veya yar-dinsel teori olarak engellenmitir, Dolaysyla yaratllm yeni bir biimi olan akll tasarm byk bir yara almtr. Fakat bunlar dindar insanlar olduklarndan, hatta ar derecede radikal Hristiyan Amerikallar olduklarndan, hibir zaman mcadeleyi brakmayacaklardr ve tekrar dnecekleri kesindir. Dolaysyla u anda yaratllm hangi yeni ekliyle karmza kacam bekliyoruz. Ne olacana dair de olduka meraklyz, nk akll tasarmla yaratll dinden olabilecei kadar uzaklatrm olmalarna ramen yine de mahkemede kaybettiler. Dnyaya baktmzda, evrimle ilgili bilinlenme konusunda Amerika ve Trkiye listenin en dibinde yer almaktadr. Bunun onur verici bir durum olduu sylenemez. Amerika'da insanlarn fikirlerini deitirebilmek iin elimden geleni yapyorum ve u anda Trkiye'de bulunma nedenlerimden bir tanesi de

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 1 3

bu zaten. nsanlar evrimi dini inanlarndan dolay reddettikleri srece, bu konuda yol almak olduka zor olacaktr.

"Evrimden vazgeersek bilimden vazgeeriz"


Bu konuda syleimizi derinletirmek iin soruyorum: Yaratlartn arkasnda ok byk maddi ve sosyal destek olduu biliniyor. Dnya genelinde baktmzda bu durumun laiklik iin bir sorun tekil ettiini dnyor musunuz? ABD'de ok byk bir sorun oluturmasa da, Trkiye gibi lkelerde soruna neden olabilir mi? Bu durum birbirini takip eden iki denklemden oluur. Her eyden nce evrimin reddedilmesi ok byk bir sosyal problem douracaktr. Ve evet, bu reddedi bilimin ve genel olarak bilimsel yntemlerin reddedilmesi anlamna gelir. Yaratllar doast glerin bilimin bir paras haline gelmesini istiyor. u sralarda ABD'deki ekime byk oranda bunun zerinedir. Kazanabileceklerini zannetmiyorum, ancak yine de almakta olduklar nemli maddi destek sayesinde gelime kaydediyorlar. Saclar tarafndan salanan olduka byk bir maddi destekleri var. Gelime kaydetme konusuna gelince, belki de gelimekten sz etmek doru deil, ama yine de srekli bir tehlike oluturuyorlar; nk insanlar vazgemezler. Eer biyoloji derslerimizde yaratlla yer verirsek, o zaman tp derslerimize de ruhani tedavi yntemlerini dahil etmeliyiz. Ayn mantkla astronomi ve psikoloji snflarnda astroloji retmeye balayabiliriz. Bu ekilde insanlar tarafndan anlalamayan herhangi bir ey bilimde geerli bir konu olarak alglanmaya balanacaktr. Sanrm yara tllm yol aabilecei en byk tehdit budur. lkeler ileri gidebilmek iin gelimi teknoloji ve bilime bamldr. Eer evrimi snflarda retmekten vazgeersek ve inanlarn bilimin nnde yer alabilmesine izin verirsek, bu durum kesinlikle teknolojiyi ve teknolojik geliimi engelleyecektir. Bence bu byk bir tehlikedir ve sanrm bu tehlike Trkiye'de ABD'den daha byktr. Emin deilim, ama bana yle geliyor ki, buradaki hkmetin dinle olan etkileimi ABD'dekinden daha fazla.

Dinin etkisi
Son zamanlarda Richard Dawkins, Daniel Dennet ve Sam Harris gibi aydnlarn kitaplar sayesinde olduka geni kesimlere yaylm bir din eletirisi sz konusu. Bu gibi kiiler dinsel dnceyi ok ak bir ekilde eletirirken, ayn zamanda dini

4 1 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

ideolojilerin ne kadar tehlikeli olabileceini ve insanlarn artk dinsel dnceden ve onun iddialarndan kurtulmalar gerektiini de belirtmektedir. Yakn zamanda bu konular ele alan Beyond Belief, "nancn tesinde" adl ve olduka geni katlml iki sempozyum dzenlendi. Grnen o ki, bilim insanlar din ve dinsel dnceye kar yaklamlarnda ikiye ayrlm durumda. Bir grup artk dinin ak ve net bir ekilde reddedilmesi gerektiim savunurken, br grup din ve dinsel dnceye kar yneltilen eletirinin bir sayg ve dikkat erevesinde yaplmas gerektiini belirtiyor. Ailen Orr, yakn zamanda Dawkins ve Dennet gibi yazarlara eletiri mahiyetinde "Mission to Convert" (Dinsizletirme Misyonu) adl bir makale yaymlamt. Sizin bu konudaki duruunuz nedir? Ailen benim rencimdi, dolaysyla onu ok sert bir ekilde eletirmek istemiyorum. Fakat kiisel grme gre eletirileri biraz fazla sertti. Dennet, Dawkins, Hitches vb. son derece ayrmc ateistler olarak inamlrlklarma belli lde zarar vermi durumda. Fakat bunun yannda konuya daha geni bir perspektiften baktmzda byk bir sosyal gelimenin gereklemekte olduunu grmekteyiz. Yukarda bahsi geen kiiler ve onlar gibiler artk ateist olduklarn ve dinin kt bir g olduunu belirtmekten korkmuyor. Buna ek olarak bu insanlar tarafndan yazlan kitaplarn her birinin ok miktarda satyor olmas -her biri bestseller olmutur- insanlarn bu konu hakknda okumak istediklerini gsterir. Ak konumak gerekirse Dawkins, Dennet gibi insanlara katlyor; dnyada din olmamasnn daha iyi olacan dnyorum. Din byk oranda zararl bir etkiye sahiptir. Elbette iyi taraflar da vardr. rnein insanlara teselli duygusu verir ve dindar insanlar iyi eyler yaparlar. Benim iddiam ayn insanlarn din olmasa da iyilik yapacaklardr. Bunun yannda birok insan dinden dolay kt eyler yapmaktadr. Kanmca bu insanlar din olmasayd, bu ktlkleri yapmazlard. Fakat insanlara dinlerini brakmalarn sylemenin ok etkili bir strateji olduunu dnmyorum. Byle bir nedenle dinini brakan ok fazla kii de tanmadm. Buna karn insanlarn dinleri sorgulayabildikleri bir ortam yaratmann etkili olduunu dnyorum. Trkiye'ye geldiimden beri birka kii bana gelerek byk bir ikilem iinde olduunu, ocukluundan beri dindar olmak zere eitilmi olmasna ramen artk bunu sorgulamaya

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 1 5

baladn ve dinini brakma durumuna geldiini syledi. Kanmca sadece dini deil herhangi bir otoriter dnceyi zgr bir ekilde sorgulayabilme ansnzn olduu bir ortamda bulunmak sadece iyi sonular dourabilir.
4

The Edge' oluumu

Sizin de iinde olduunuz "The Edge:. The Third Culture (Snr: nc Kltr)" adl bir oluum var, Bu oluumun amac hem bilimsel dnceyi hem de yeni bir felsefeyi yaygnlatrmak. The Edge'in ne olduu ve nasl kurulduu hakknda bize bilgi verebilir misiniz? Sizce Trkiye gibi lkelerde de The Edge gibi topluluklar kurulmal mdr? nc Kltr, bilimin byk bir rol stlendii yeni bir kltr biimidir. Aslnda resmi bir topluluk olmayp benim de aralarnda bulunduum Pinker, Dennet ve Dawkins gibi birok bilim insannn yayn temsilciliini yapan John Brockman tarafndan kurulan bir internet sitesidir. Bilim insanlarnn katlmna ak ve grlerinizi belirtip tartmalara katlabileceiniz bir evrimii yayn alam. ok etkileyici ve kamlayc tartmalarn yapld bir site olduunu syleyebilirim, tik bata, kurucular tarafndan yksek bilimsel tartmalarn gerekletirildii bir platform olarak adlandrlan bir gruba katlma konusunda ekincelerim vard. Ama sonradan orada yrtlen tartmalarn son derece ilgi ekici ve byleyici olduunun farkna vardm. Kanmca bilimin ilerlemesi hakknda bilgi edinmek isteyen herhangi birinin takip etmesi ve okumas gereken bir site. Evrimci mi, fiziki mi veya kimyac m olduunuz hi nemli deil, tek kelimeyle yararl bir ortam. Trkiye'nin buna benzer bir tartma ortamndan yarar salayaca kesin. Ama bunun olabilmesi iin insanlar organize edebilen karizma tik birine ihtiyacnz var. Bu oluumda, Brockman'm insanlarn yayn temsilciliini yapmas gerei nemli bir nokta. Brockman, insanlarn kitaplarnn yaymlanmasna ve para kazanmalarna araclk eden kii. Yani Brockman sizden bir konuda yaz hazrlayp fikirlerinizi belirtmenizi rica ettiinde onu yazarsnz. Ksacas insanlarn katk yapmas iin arkalarnda hafif bir kamnn varl nemli. Byle olmakla beraber bu site olduka iyi bir site. Trkiye'den de bu ekilde bir organizasyonu yapacak birilerinin kmasnn ok yararl olaca kesin.

416 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Bilim insannn topluma borcu Son olarak gen bilim insanlarna tleriniz nelerdir? Sizce rnek bir bilim insan nasl olmaldr? Sadece aratrmalaryla m ilgilenmeli, yoksa iinde bulunduu toplumunun sosyal problemlerine de eilmeli midir?
Tavsiyem, bilim insan Trkiye'den, Amerika'dan veya herhangi bir baka lkeden de olsa ayn olacaktr. Bilimin amac t m dnyada ayndr; bilim doay anlamak iin verilen uratr. Dolaysyla gen bilim insanlarna ilk nerim ok almalar olacaktr. nk ne kadar zeki olursanz olun, ok almadan hibir yere varamazsnz. Ne kadar ok alrsanz o kadar baarl olursunuz. Hatta bu ikisi arasnda neredeyse birebir orant vardr. Ak fikirli olun ve ister bilimde ister baka konularda olsun, ortaya konan fikirleri sorgulamaktan ekinmeyin. Bilim insanlarnn eletirel bir dnce yapma sahip olmasnn iyi bir tutum olduunu dnyorum. Bilimsel konularn yannda sosyal konulan da gz nnde tutmann genel olarak hayat yaamann iyi bir yolu olduunu dnyorum. Bu sizi her zaman mutlu bir insan yapmayabilir, fakat size topluma yaptnz katk bakmndan yardmc olabilir. Bilim aslnda sevdiiniz eyleri yaptnz bir i olduundan -benim iin olduu gibi- birok bilim insan iin i olmaktan ok bir zevktir. Dolaysyla istediimiz ii yapmak iin para almaktayz. Bundan dolay dier ilere oranla bilim ok farkl bir konumdadr. Bilimin finansmannn toplum tarafndan yapld dnlrse, bilim insanlarnn bu bakmdan topluma bir borcu olduuna inanyorum. Ben bundan dolay birok yere giderek srekli yaratllk hakknda seminerler vererek topluma olan borcumu demeye alyorum. Toplum her zaman bu borcumu dememin eklini sevmeyebilir, ama sevdiiniz ii yapmak iin para kazandnz bir duruma geldiinizde ya gen bilim insanlanna yardmc olarak ya da daha genelde sosyal konularda fikir belirterek bir katk yapmaya almalsnz. Fakat burada, esas birikiminizin altnz uzmanlk alannda olduunu unutmamalsnz. Ben kendimi toplum karsnda genetik ve evrim gibi konularda konuma yetkisine sahip yeterli derece uzman biri olarak dnmekteyim. Fakat ekonomi veya sava ve bar gibi dier konulara gelindiinde, bilim insanlarnn bu konularda konuurken dier insanlara oranla daha yetkili veya stn olmadklar unutulmamaldr.

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 1 7

Dr. Andrew Berry ile evrim zerine

"Bilim btn boluklar dolduruyor!"*


"Teoloji ve bilim zerine yle bir sz vardr: Tanr boluklardadr; bilimin imdi iin aklayamad boluklara hkimdir Tanr.,, Ama bilimdeki gelimelerle boluklar giderek doluyor. Maddi dnyadaki ayrntlar aklayacak bir Tanr ararsanz, o eninde sonunda bu srete bilimle atacak ve giderek yersiz yurtsuz kalacaktr."

Sylei: Ruken Kzler Evrim kuram ile ilgili ders vermek zere Sabanc niversitesi'nde konuk retim yesi olarak bulunan Harvard Karlatrmal Zooloji Mzesi aratrmacs, nl evrimbilimci Dr. Andrew Berry ile, "Kaplumbaa ve spinoz: Charles Darwin Galapagos Adalar'nda" balkl sunuunu izlemek zere gittiimiz toplant sonrasnda sylemi, kendisine evrim kuram ve genetik biliminin gelimeleri konusundaki sorularmz yneltmitik. Ksaca kendinizden ve almalarnzdan bahseder misiniz? 1963'de Londra'da dodum. Charles Darwin'in de gittii Shrewsbury Okulu'na devam ettim. 1985'de Oxford niversitesi Zooloji Blm'nden lisans derecemi, 1991'de Princeton niversitesi Evrimsel Genetik Dal'ndan, Marty Kreitman'n danmanlnda, doktoram aldm. 1992'de Harvard Akademi yesi oldum. Halen Harvard niversitesi Karlatrmal Zooloji
* evirisi Sabanc niversitesi'nden Prof. Dr. Ali Alpar ve Defne er tarafndan gerekletirilen bu sylei, Bilim ve Gelecek dergisinin 16. saysnda (Haziran 2005, s.26-29) yaymlanmtr.

4 1 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Mzesi'nde aratrmac olarak alyorum. Doktoram Drosophila melanogaster'm poplasyon genetii zerine yaptm. Doktora boyunca molekler teknikleri kullanarak, "pozitif doal seilim" in doal poplasyonlardaki ayak izlerini ortaya karmaya altm. Eer yalnz "negatif seilim'le ilgileniyorsak, DNA serilerinde doal seilimi ortaya karmak zor deildir. Negatif seilim zararl mutasyonlarn ortadan kalkmas demektir ki, bu da DNA serilerinin evrim sonucunda deimemesini salar. Bu tr seilim, birtakm genlerin DNA serilerinin birbirinden ok farkl trlerde ok benzer olmasn salyor. Daha zor ortaya karlan "pozitif seilim" ise ayrcalkl bir mutasyonun, nesiller boyunca, ta ki trn btn yeleri bu zellie sahip olana dek, doal seilimle poplasyona yaylmasdr. te bu tr seilim, evrimin yaratc ve yeniliki tarafn oluturuyor. Ben, DNA serisi verilerinin karlatrmal ve istatistiksel analizini kullanarak, bu tr pozitif seilim olaylarn ortaya karmak iin birka deiik yaklam zerinde altm. Bu almalarm Genetics, Science gibi dergilerde basld. Drosophila zerine yaptm almalarn yan sra, birok biyolojik alan almasnda da bulundum, ounlukla Harvard'da bcekbilimci olan eim Naomi Pierce'la birlikte. Nepal'de yarasalar, Papua Yeni Gine'de dev sanlar, Avustralya'da kelebekler, Japonya ve Tayvan'da yaprakbitleri, Orkney Adalar'nda fareler, Faeroe Adalar'nda kular, Borneo Adas'nda kelebekler, yine Ekvator'da kelebekler zerine altm. Biyolojik dncenin tarihiyle yakndan ilgileniyorum. Lon> don Review of Books' da bu konuda baslm bir seri makalem var. Darwin'le birlikte doal seilimi bulmu olan, "dier Darwin" Alfred Russel Wallace zerine bir kitap yazdm. ( Infinite Tropics, Verso, 2002) Alfred Russel Wallace'i ksaca sizden dinleyebilir miyiz? Alfred Russel Wallace'i (1823-1913), doal seilimi bamsz olarak bulup Charles Darwin'in panik olmasna ve Trlerin Kkeni'ni bastrmasna sebep olan adam olarak biliriz. Wallace evrim, biyocorafya (kendisinin bulmu olduu ve hayvanlarn corafik dalmlarn inceleyen bilim dal), antropoloji ve buzulbilim dallarnda almtr. Wallace, bilime ok ynl katklarnn yan sra, sosyal konularda da sk sk ve tutkuyla yazmtr. Bir sosyalist olan Wallace, kadnlarn oy kullanmas ve topraklarn kamulatrlmas gibi birok davann savunucusu

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 1 9

olmutur. Yazd birtakm politik ve bilimsel yazlar, bugn kanlmaz olarak eskimi de olsa, ok duru bir ekilde ifade edilmi birok fikri ve bak as gnmzde hl geerliliini koruyor. Wallace bir yazar olarak domutu, slubu adalarnda olmayan bir aciliyete ve anlalabilirlie sahipti ve edebi kayglara deer veriyordu. Fakat en nemlisi Alfred Wallace, ender grnen bir tr olan "sosyal bilince sahip bilim adam"mn kusursuz bir rneiydi. Beyaz gmlekli insanlar ve dierlerini ayran izginin gitgide derinletii, insan genom projesinin gelitirildii amzda, Wallace'm toplum ve bilimin bir madalyonun iki yz olduunu vurgulayan yazlar bize ok nemli dersler verebilir. Popler bilim yayncln nasl deerlendiriyorsunuz? Bilimi, zellikle de genetik ve evrimle ilgili konulan, daha geni bir seyirci kitlesine gtrmek iin gsterilen abay kuvvetle destekliyorum. kili sarmaln kefinin 50. yldnm dolaysyla yaplm byk projenin balca yazarlarndan biri oldum. Bu proje 5 blmlk bir televizyon belgeselini ve James D. Watson'la birlikte yazdmz DNA (Knopf, 2003) isimli kitab da ieriyor, Evrim kuramna, genetik bilimindeki ilerlemeler sonucunda nemli kantlar bulunmaya devam ediyor. Siz de bu alanda almalar yrten bir bilim insan olarak, kurama getirilen yeni kantlar ksaca anlatabilir misiniz? Evrimin en nemli kant, birbirinden ok farkl eitteki canllarn gen yaplarnn, daha nce beklemediimiz bir ekilde ayn olduunu renmemizi salayan molekler biyolojiden gelmitir. nsan genomu ile kurbaa genomunun byk bir ksmnn ayn olmas gibi... Ayrca vcudun yapsn belirleyen genetik yap, birbirinden ok farkl canllar iin tamamen ayn. Evrim asndan milyarlarca yl nce birbirinden ayrlm ok farkl canllarn, rnein kurbaa ile sirkesineinin, vcutlar geliirken, gzn nerede olaca bilgisinin ayn olduu da ortaya kmtr. Elbette ki bu kadar uzun sre ierisinde gen yapsnda mutasyonlar olmutur. Fakat bu mutasyonlarm bazlar da evrim srasnda dlanm olmal ki birbirinden ok farkl canllar, ok uzun zamanlar ierisinde benzerliklerini muhafaza etmiler. Farkl canllarn d grnne baktmzda, bunlarn birbiriyle ne kadar akraba olduklarn anlamamz hemen hemen olanakszdr. Oysa molekler biyolojinin gelimesiyle, unu reniyoruz ki btn canllar ayn DNA yapsna sahip. Dolay-

4 2 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

syla bu yap ierisindeki genlerin pi canllarn temelde ne kadar uzak ya karlatrmak mmkn. Bunu yaj Danvin'in kafasnda yaratt eyi, net olarak gryoruz. Bylece ok kartmak, trlerin hangilerinin ori zaman ayrtklarn DNA'larmdal rak kurabilmek mmkn hale geli nemli, ayrntl bir kanttr. Evnmbilimcilerin en yakn dstlc bilir miyiz? Molekler biyolojiden gelen ka evrimi konusunda, antropolojiden durumda. ok ayrntl, mkem Bunun ilk arpc rnei 1967'de trnn nasl ayrt konusunda empanzelerden ayrmamzn 25 ) lirdi. Ancak 1967'de molekler biy lerin ayrmasnn sadece 5 milyon olduu anlald. Bu iin balang daha fazla ey biliyoruz. Yeni kant uyor. Molekler dzeyde farklla hangi genlerle hangi mutasyonlar olduunu grebiliyoruz. Bilimd evreler, Amerika da < tasarm" modelini yaygnlatrma) ve eklinin doast bir g tarafn bu gr, bilimle din arasnda bir grn halk arasnda yaygnlaa ciddi bir tehdit olarak grld, konuyla mcadele eden bir kapah anlalyor. Evrim bilimciler, bilin evrelere hangi kantlarla kar il Nature dergisi o dosyasyla, bi bilim ve evrim kuram arasnda : yaratmayabileceim sylyor. Air ristiyan kkten dinci evreler, evr olduunu dnyorlar tabii ki. ' yorumlarna taklm olmalar, ta evrim deil, btn bilimler elii

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 2 1

dini yorumlarn evrimle elimesi gerekmez. Biraz sofistike bir din anlay gerekir. Bilinli tasarm savunan evrelerse tabii ki evrimle eliiyor. Doadaki deiimin bir stn g tarafndan belirlenmesi evrimle eliiktir. "Bilinli tasarm" kavramm kullanmalar da tamamyla siyasi bir kurnazlktr. nk Amerikan yksek mahkemesi 1987 ylnda, evrim konusundaki dini grlerin okullara giremeyecei kararn ald. Buna karlk da din lafn etmemek iin "bilinli tasarm" kavram icat edildi. Evrimbilimciler, bu dini grlerin yaygnlamamas iin hangi kantlarla mcadele ediyor? Bilinli tasarmclarn, kendi grlerini desteklemek iin ne srdkleri "kant", aslnda Darwin'in kendisinin de zerinde ok dnd ve problem olarak grd bir konu: indirgenemez komplekslilik. Grme organmz olan "gz" ele alalm. Son derece kompleks bir organ olan gzn, evrim srasnda nasl rastlantlarla ortaya kt konusu ortaya atlr. Bu iddiay yrtenler yle dnyorlar: "Onda biri, yars ya da bir ksm alan gz hibir ie yaramaz". O zaman bu organn tam teekkl etmi olarak ortaya kmas gerekir. Bu da evrime ters der. Bu iddiann anlamsz olduu artk biliniyor. Farkl farkl trlerde tabii ki eyrek gz, yarm gz, yzde 10 gz diyebileceimiz grme dzeylerine sahip olan canllar var. Canimin grme dzeyi sadece a hassasiyet ya da hareketi alglama olabilir. Bunlar, tam bir grme sisteminin ok kk paralardr. Sadece bu kadarna sahip olan organizmalarn var olduunu biliyoruz. Yani canllarda indirgenemez bir komplekslilik olduu doru deildir. ndirgenebilir bir komplekslilik vardr. Teoloji ve bilim zerine yle bir sz vardr: Tanr boluklardadr; bilimin imdi iin aklayamad boluklara hkimdir Tanr... Ama bilimdeki gelimelerle boluklar giderek doluyor, Tanrnn yaayaca boluklar gn getike bilim dolduruyor. Maddi dnyadaki ayrntlar aklayacak bir Tanr ararsanz, o eninde sonunda bu srete bilimle atacak ve giderek yersiz yurtsuz kalacaktr. nsan davranlar ne kadar genetik kkenli? 30 binyl nceki atalarmzla genetik farkllmz yok. Fakat kltrel adan ok ilerlemi durumdayz. Tm davranlarmz genetiimize balayacak olursak bu geliimi nasl deerlendiriyorsunuz? Hi kimse insan davranlarnn tamamen genetik olduunu iddia edemez. Bir kere insan trnde beynin bu kadar gelimi bir

4 2 2 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

organ olarak ortaya kmas, ii tamamen deitirmitir. nk bilin ve dil ortaya ktktan sonra, artk bilgiyi sadece biyolojik kanalla deil, ondan ok daha hzl bir ekilde, yatay olarak yani iletiimle aktarabiliyoruz. Bu da insann kltrel evrimini ok daha hzlandrmtr. Bu demek deil lci temelde davranlarmz belirleyen birtakm genetik tabanlar yok ama, onun zerinde insan kltrel olarak evrimleen bir canl ayn zamanda. Bu sorumuz belki size gereksiz geldi ama, son gnlerde insan davranlarn aklayan ok sayda yeni genler bulunduu yaylyor ortala. Tanr geni, kskanlk geni, mlk sahibi olma geni, vd. Bu konudaki grleriniz bizim iin nemli,,. Bu tip speklasyonlarn kmasnn nedeni, son zamanlarda insan genomunun zlmesiyle eitli hastalklarn genetik tabannn anlalmasdr. Mesela izofreni gibi beyinle ilgili hastalklarn genetik tabannn anlalmaya balamasyla. izofreniyi kontrol eden ok karmak yapdaki genler, belki yaknda zlecek. Buralardan kalkp, ruh hallerinin, duygularn, dolaysyla davranlarn genlerle belirlendiini savunmak ok abartl olur. Elbette ki insann zihni yeteneklerinin neler olduunu, yani malzemeyi genetik kontrol ediyor. Ama daha sonraki renme aamas, bilgi retmesi, kltrel yapsnn olumasnda son derece kompleks faktrler var. Bunun iin de belli bir duygunun genetik yapya hapsedilmesi akld bir ey. Syleinin banda bana Trke konumay teklif ettiinize gre, bizleri iyi tanyorsunuz. Dnyann dalk blgelerine olan tutkumla, 7 ktann her birinde trmanlara ve yrylere katldm. Trkiye'ye olan ballm da ciddi boyutlarda diyebilirim. Buraya ka kere geldiimi tam hatrlamyorum ama, sanrm 15 olmutur. ngiltere'de renciyken mmkn olduu kadar sklkla ve srt antasyla gelirdim Trkiye'ye. En uzak nokta Hakkari olmak zere lkenizin her yerini dolatm, istanbul'da Sirkeci'deki ucuz bir otelde kalrdm. Bu lkeyi benim kadar ok gezmi bir Trk'le tanmadm diyebilirim. Teekkr ediyoruz...

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 2 3

Prof. Dr. Steve Jones ile genetiin ufuklarnda gezinti

"Evrim biyolojinin kendisidir"*


"Evrimi anlamadan biyolog olamazsnz. Tpk yerekiminin doru olduuna inanmadan fiziki olamayacamz gibi. Nihayetinde bildiimiz her ey buna baldr. Her ne kadar evrim, biyolojiye eklediimiz bir ey gibi grnse de, aslnda biyolojinin kendisidir. 'Biyolojinin u alann seviyorum nk hastalklar yok ediyor; fakat evrime inanmyorum'demek mmkn deil. Biyolojinin belli paralarn seip istemediklerinizi darda tutamazsnz."

Sylei: Nvart Ta
Boazii niversitesi Molekler Biyoloji ve Genetik Blm Ykseklisans Mezunu

Evrensel Basm Yaym'm 300. kitab olan Neredeyse Bir Balina, Darwin'in Trerin Kdkeni'nin gncel bilimsel bilgi birikimi nda ngiliz genetik profesr Steve jones tarafndan yeniden ele alnarak yazlm bir versiyonu. Sade bir dilin ve gncel rneklerin hkim olduu kitap Steve jones'un bilimin herkese anlalr klnmas iin att ilk adm deil. Genetikle geen onlarca yl, evrim, varyasyonlar, rklar, seks ve kaltmsal hastalklar gibi onlarca konunun bilimsel aktivitelerle dorudan ilikisi bulunmayan insanlarca anlalr klnmas iin yapt televizyon ve radyo programlar, popler bilim kitaplar, gazete makaleleri, ksaca bilim misyonerlii abas 62 yandaki Profesr Steve Jones'u Kasm 2006'da stanbul'a getirdi. University
* Bu sylei Bilim ve Gelecek dergisinin 34. saysnda (Aralk 2006, s. 10-14) yaymlanmtr.

4 2 4 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

College London'da Cepaea nemoralis tr karasalyangozlarmn eitlilii zerinde alan Jones, T Gmsy Kamps'nde ve 25. stanbul Kitap Fuar'nda "Evrim Kuramna Gncel Bir Bak" balkl birer konuma da yapmt. Kendisiyle bu srada yaptmz syleiyi sunuyoruz.

Darwin neyi, ne kadar biliyordu?


Dai'win'in "Trlerin KkenV'ni yazd zaman mevcut olmayan bilgiler size gre onu en fazla hangi aamada zorlamtr? rnein, jeolojik zamana ilikin ani trsel deiimlere karlk tarihsel zaman iinde sabitlik gsteren tr tablosu, yani deiim ve sabitlik sorunu kitapta nasl ele alnm? Sizin bu konudaki mdahaleleriniz hangi noktalarda younai? Darwin Trlerin Kkeni'ni yazdnda DNA ve kaltm hakknda fazla bir ey bilmiyordu. Oysa imdi lise andaki ocuklar iin bile DNA'nm grntlenmesi mmkn. Darwin btn paralara ayrmak ve bunlar arasndaki uyuumu, benzerlik ve ayrlklar karlatrmak yani dier bir ifadeyle anatomik bir alma devam ettirmek yoluna bavurmutu. Aslnda bizim yaptmz bu yaklam daha da derinletirmekten fazlas deil. DNA'nm anatomisi Darwin'in anatomik analizlerini doruluyor. DNA'daki benzerlikler temel alnarak tm canllarn bir sistemler hiyerarisine yerletirilmesi mmkn; tpk Darwin'in grup iinde grup eklinde ifade ettii gibi. Kediler kaplanlara benzer. Kediler ve kaplanlar kpeklere daha az benzer. Kediler, kaplanlar ve kpekler farelere daha az benzer vb. Bu gruplandrmay sokaktan geen herhangi biri de yapabilir; anatomist ise daha etkin bir hale sokar. DNA da bu anlamda derinlemesine bir ayrm salayabilir. Sonu olarak DNA'nm kefinin evrime olan yaklammz fazlaca deitirdiini dnmyorum. Fakat kaltmdan anladmz eyi tamamen deitirdi. Darwin kaltmn mekanizmas konusunda tamamen yanlyordu. Kanda yer alan birtakm maddelerin bir araya gelerek bireye anne ve babasnn ortalama zelliklerini saladn dnyordu. Trlerin Kkeni'nin yaymlanmasndan iki yl sonra sko bir mhendis kendisine yazd bir mektupta yle demiti: "Avantaj salayan baz zellikler zamanla yaygmlaabilir. yle bir rnek aklayc olabilir: Sar ve krmz boyalar kartrdmz ve mor elde ettiimizi dnelim. Krmz renk avantaj salyorsa durum kt nk mordan krmzya dnmek mmkn deil." Bu dnce karsnda

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 2 5

Darwin'in eli kolu balyd, nk kuramnda ciddi bir sorun olduunun farkna varmt. Ayn zamanda drst bir bilim adam olduundan Trlerin Kkeni'ni hatasn dzeltmek zere batan yazmaya koyulmutu, fakat baarl olamad. Elbette Mendel'in kaltm birimlerinin karmna getirdii aklama, yani bunlarn bir araya gelip yeni nesillerde tekrar ayrldn sylemesi durumu zebilirdi. Fakat Darwin'in Mendel'den haberi olmad. te gnmz ve Darwin'in a arasndaki en byk fark bu. Bana gelince, kaltm konusundaki bilgilerimi kitaba elbette ekledim. Fakat amacm bir genetik ders kitab yazmak deildi, yle de yaptm.

Genetik belirlenimin etkisi nereye kadar?


Peki, kaltm ve deimezlik konusunun Darwin tarafndan alglanma biiminden amz bilimcilerinin yaklamna dnelim. Toplum iin dezavantaj veya avantaj nitelii tayan insan imalar sizce dozu karlm bir genetik belirlenimciliin gstergesi mi, yoksa dnyann drt bir yannda srdrlen deneylerden elde edilen sonularn doru bir yansmas m? Evrimi her tr topluluk iin bir zr olarak kullanma eilimi ok byk. Marx'tan Bayan Thatcher'a -ne yazk ki!- kadar evrim hemen herkesin konusu oldu ve bu genetik belirlenimcilik hakkndaki birok yanl anlamay da beraberinde getirdi. En basit ifadeyle kollarm rptmda havaya ykselmememin nedeni kollarmn yerinde kanatlarmn olmamasdr ve bu genetik belirlenimdir. Kulaa baya geliyorsa, insanlara dair daha makul bir rnek verelim; koma yetisi gibi. nsanlar koabilirler fakat bazlarnn daha hzl kotuu muhakkak. Herkesin koabiliyor olmas iki bacaa sahip olmalarndan, yani genlerinden kaynaklanyor, yleyse asl soru u: "Bazlarnn daha hzl kouyor olmas genlerinden mi yoksa yaptklar antrenmanlardan m kaynaklanyor?" Sonuta daha hzl komak iin daha ok almak gerektii kesin. Bu rnei daha iyi anlamak ve sorumuza yant vermek iin yaklak on yl nce kefedilen bir geni ele almak gerekecek: anjiyotensin dntrc enzim (ADE) geni. Kan gruplaryla ilgili bu genin ar ve hafif iki tipi mevcut. Trkiye'de hafif tipi tayanlarn oran her alt kiide bir kii, bu kiiler genin tek kopyasn tayor. Yaplan aratrmalar tek kopya tayan kiilerin kalp krizi geirme olaslklarnn daha fazla olduunu ve kalp ilalarna yant verme

4 2 6 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

olaslklarnn daha yksek olduunu gsteriyor. te bu genetik belirlenimdir. Baz durumlarda hastanelerde acil mdahale gerektiren hastalarda bile, hayat kurtarc ilemleri uygulamadan ADE geni kontrol ediliyor. Gl tipi tayan kiilere mdahale yaplrken zayf tip tayclarnda uygulanacak giriimlerin sonusuz kalaca biliniyor. Genetik belirlenimin bir rnei daha... in sosyal boyutuna geri dnecek olursak; rnein olaanst sportif baarlara imza atan bireylere baktmzda, hatta daha klasik bir rnek olmas iin oksijen destei olmadan Everest Da'na trmanan insanlar ele aldmzda, yaplan aratrmalar bu ii baaran kimselerin tmnn ADE geninin gl versiyonunun iki kopyasn tadm ortaya koyuyor. Tek bir gl kopya veya iki zayf kopya tayan kiilerin, ne kadar alrlarsa alsnlar bu trman baarmalar mmkn gzkmyor. Bu da genetik belirlenimdir. Sonu olarak genetik belirlenimin var olmadn sylemek delilik olur. Olimpiyatlara katlacak ulusal takmn yalnzc antrenmanlarda daha iyi dereceler yapmalarna gre deil, ayn zamanda ADE genlerine gre de seilmeleri ilgin olurdu. Fakat bu konuda ne kadar ileri gidilebilir? rnein ABD'de cinayet ileyen insanlar mahkemeye kp kendilerini kontrol etmelerini engelleyen bir gen tadklarn, kavga karan biri karsnda bu nedenle kendilerini kaybettiklerini sylyorlar. "Benim suum deil, genlerimin suu" diyorlar. Bu insanlar imdiye kadar savunmalarnda baarsz olmu olabilir, fakat bunlar gnn birinde geerlilik kazanacaktr. Sonuta byle bir ey yoktur, nk varlndan holanmyorum denilemez. Genetik belirlenim vardr ve bizim bununla baa kmay renmemiz gerekiyor.

Neden farkl insanlar genlerin farkl tiplerine sahip?


Belirli davranlar veya ilevleri modelleyen genlerin varl anlalabilir fakat, taycsna ve tre salad avantaj nasl aklanabilir? Ne r bir sre rnein saldrganlkla ilgili br geni kalc ve varyasyona ak bir hale getirmi olabilir? ite bu genetiin en byk ve anlalmam sorusudur. Yukarda rnek verdiimiz trde genlerin farkl tiplerine neden sahip olduumuz sorusu genelde genetikilerin cevaplayamad, dolaysyla sormadklar bir soru haline geldi. nsan Genom Projesi bitirildiinden beri bunun devam niteliinde yeni bir proje gndeme geldi: Hap-Map. nsan genomundaki 9 milyon farkl DNA noktas kullanlarak genomdaki belli alanlarn hari-

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 2 7

tas karlyor. Neden DNA zerinde 9 milyon deiken nokta var? Verilebilecek kolay yant deikenlii mutasyonlara balar. Evrimsel biyolojide ise bu mutasyonlara bal deikenlik tm sistemler iin zaten kabul edilen bir bilgi. Bundan ok daha fazlas olmal... Uzun sredir, renk ve kabuk ekli asndan farkllk gsteren salyangozlarn genetii zerinde alarak benzer sorulara ben de yant aryorum.

p m, hazine mi? p DNA'ya ne dersiniz? Ksa sre ncesine kadar p yaktrmas uygun grlen blgeler bugn insan insan yapan zelliklerin arand alanlar oldu. p m, hazine mi?
Evrimsel adan herhangi bir eyi nemsiz olarak atfetmek bal bana bir hatadr. 19701i yllarn banda genomun incelenmeye balandn ve byk ksmnn protein kodlamadn grdklerinde ok ardklarn hatrlyorum. Bu son derece beklenmedik bir durumdu ve p DNA ifadesi kullanlmaya baland. p kelimesini asl anlaml yapan Fugu rubripes (kirpibal) olarak bilinen bir baln genomunda yaplan gzlemler oldu. Dardan bakldnda hibir farkll olmayan bu baln genomunda p DNA hemen hi mevcut deildir. Yani neredeyse tm DNA protein kodlayc genlerden oluuyor ve balkta grnr hibir sorun yok. Bir balkta bu olabiliyorsa neden bizde olmuyor. stelik bu genom asndan olduka maliyetli bir itir. Tm bu malzemenin kopyalanmas, bunun iin enerji ve hammadde harcanmas yerine madem mmkn ne diye kurtulmuyoruz? imdilerde p DNA iinde de birtakm diziler saptanmaya baland. Bu dizilerin bizzat protein kodlamakla birlikte ilevsel genler zerinde kontrol saladklarn gryoruz. Sorunun yantn hl bilmiyoruz; fakat gerek u ki, u anda p DNA dediimiz eye "altn" diyeceimiz ve nemsiz olarak nitelendirdiimiz eyin nemini fark edeceimiz gn yakndr.

Kimin DNA'sm alsak? Sizin ilk tepkiniz ne olmutu? Ciddi bir sorun olduunu dndnz m?
Evet, bir sorun olduuna kesinlikle inanyordum ve tam da bu nedenle evrimsel biyoloji ile ilgilenmeyi setim. Molekler biyologlar veya hcresel biyologlar daima birtakm keifler yapar ve

4 2 8 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

felsefi konumak gerekirse, hayata platonik bakarlar. Hcre diye veya genom diye bir tespitte bulunur, bunun tanmn verirler, o kadar. nsan Genom Projesi'nde de ayn ey oldu. Belli bir kiinin genomunu almadlar ve projeye ilk baladklarnda kimin DNA'sm kullanacaklar konusunda kararszla dtler. James Watson kendi DNA'smm kullanlmasn talep etti. Nelson Mandela'y nerenler oldu. Tm dnyann tand harika bir adam, iyi bir fikir olabilirdi. Sonuta tm dnyadan 30 kii semeyi uygun grdler. Hepsinin bir araya getirilmesiyle ortalama bir insan yaratld. Bizler de bir kenarda durmu "Bu adamlar da ne yapyor byle? Delirmiler mi? Neden genomu haritalyorlar?" diyorduk. Bunu yapmalarnn nedeni ite sz ettiim bu platonik bak ayd. Bunu yaptklarnda ilerinin biteceini dndler. Oysa artk durumun o kadar da basit olmadn biliyoruz. nsanlar arasnda azmsanmayacak bir genetik varyasyon vardr.

Irklar arasndaki farklar


S konusu varyasyonlar ne kadar byk? Mesela rklardan veya insan tr dahilindeki alttrlerden bahsedebilecek kadar byk ve nemli mi? Aslnda insan rk sorunu biyolojide geride braklm bir soruydu, fakat ilk olarak Francis Galton'un biyoloji alanndaki almalaryla tekrar gndeme geldi. phesiz bir rk olan Galton'un hazrlam olduu "insan rklarnn zihinsel kapasitesi" balkl bir diyagram hatrlyorum. Normal dalm denen istatistiksel gsterim biimini kullanarak yapt sralama yukardan aaya yleydi: Eski Yunanllar, ingilizler, Avrupallar, Afrikallar, Avustralyallar ve son srada kpekler. stne stlk kpekler ve Afrikallarn rttklerini sylyordu. Elbette bu korkun bir samalk. Dier yandan uzaktan bakldnda, rnein Mars'tan gelen bir uzay gemisinden dnyaya bakldnda birok farkl insan trnn var olduu dnlebilir; siyah derililer, ak renkliler, sar renkliler, ekik gzller vb. Irklarla ilgili asl gerek u ki, grdnz ey aslnda gen dalmnn tam bir yansmas deildir. ok ksa sre nce sonulanan bir almaya gre derinin siyah veya dier renklerden biri olmas tek bir gene bal olarak deiiyor. Genin iki versiyonundan biri derinin siyah olmasn, dieri ise dier renkleri salyor. Birok insann umduundan ok daha basit bir akla-

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 2 9

ma. Dier genlere baktnzda, rnein kan gruplar, proteinler, DNA vb., bir Trk ile bir inli veya bir Afrikal arasndaki fark bu anlamda ok daha kktr. Ayrca rklarn birbirleriyle iftlemeleri veya iftletiklerinde dourgan dl vermeleri mmkn olmayan ayrk biyolojik birimler eklinde tanmlanamayacam da biliyoruz. Her ey bir yana Afrikallar Avrupallardan biyolojik olarak tamamen farkl olsalard da, bunu sylemekten kammazchm. Aradaki kk farklarn varl ise benim rklk hakkndaki kiisel grlerimi deitirmiyor. Nesnel verilere sahip olmayan bilimi ayr bir kenara almak gerekiyor; insanlar, sirkesineklerinin zerinde alr gibi deerlendirmeye almak! Sonu olarak Afrikallardan veya Araplardan holanmayan insanlar, ulalan sonularn ikna ediciliine aldrmadan bu tutumlarna devam edecektir. Eer onlara bir neden sunan genetikse genetie, baka bir eyse o eye snacaklardr.

Bakteriler, empanzeler... Uzak-yakn akrabalarmz


O halde genetik yaknlk ile trsel arasnda dorusal bir iliki yok. Dier yandan trler arasnda akrabalk ilikilerini ele alan tm almalar DNA dzeyindeki gruplamalara dayanyor. Genetik ilikiyi ortaya koyma aamasnda bir alt snr m var? Aslnda belli bir smr yok. Asl heyecan verici olan herhangi bir yapnn merkezinde yatan ksma baktnzda birok mekanizmann, mesela enerji elde etmek iin besinlerin ykm gibi, deimediini grebilirsiniz. Bakterilerdeki mekanizmalar insan trndekilere olduka benzer. Bence bu bakterilerle uzak akraba oluumuz iin olduka gl bir kant. Mekanizmalardaki deiimlerin ilerleme salamak kadar hasara neden olma olaslklar da var. Bu yzden olduka muhafazakr bir yapdan sz ediyoruz. Her iki olaslk sz konusu olduundan evrilme zemini douyor. nsan inslin geni veya byme hormonu geni bakteri genomuna aktarldnda faaliyet gstermeye devam ediyor. Bu ekilde byme hormonu reten fabrikalar var. in ticari boyutu bir yana, durup dndmzde bakteri iine yerletirildiinde almaya devam eden insan geni kavramnn ne kadar byleyici olduunu grebilirsiniz. Bu ileyiin nedeni bakterilerle olan akrabalmzdr. empanzelere ise ok daha yaknz.

4 3 0 HARUN YAHYA SAFSATASI ve EVRM GERE

Veya ikimizin yaknl, dnya zerinde herhangi birinin bir empanzeye olan yaknlndan daha fazladr. Zaten evrim de bundan ibaret...

Y kromozomu, ilgin bir konu


Bir de evrimsel eilim, ileri gidi gibi iddialara ska konu edilen Y kromozomu mevzusundan ksaca sz edebilir misiniz? Bu olduka ilgin bir konu. nsanlardaki ve empanzelerdeki Y kromozomu birbirinden olduka farkl. empanzelerde Y kromozomu ok daha kk, yani ok daha hzl gen kaybediyor. Dorudan Y kromozom hakknda sylenebilecek eyler de var: TDF, testis belirleyici faktr gibi. Cinsiyet belirme blgesi zerinde yer alyor. Eer bu geni tayorsanz erkek olursunuz, yoksa olmazsnz. yl nce David Page adl bir Amerikal genetiki Y kromozomunu diziledi. Erkek cinsiyetle ilgili baka genler, hatta memeli trlerinde ortak, ikincil cinsiyet zellikleri eklinde tanmlanan zelliklere ait genler saptand. Ayrca palindromik dizilerin ne kadar youn olduu grld; soldan saa ve sadan sola ayn ekilde okunan diziler. Y kromozomu zerinde byle milyonlarca dizi var. Ayrca dediimiz gibi ok hzl evriliyor. Sonuta Y kromozomuna zel birok deiik zellik var ve biz bunlarn nasl ve neden olduklarna dair net bir aklama sunamyoruz. Darwin'in bu konuda syleyebilecei eyler muhtemelen seksel seime ilikin olurdu. Tavuskuunun kuyruu rneinde olduu gibi. Erkein kuyruu diininkinden ok daha uzundur nk erkek diinin ilgisini zerinde toplamak ister. Bu ayn zamanda erkek ve dii arasndaki bir atmaya iaret eder. Erkek mmkn olduunca fazla sayda diinin ilgisini ekmeye alr. Diiyse "en iyi olan erkei arar. Bu atma cinsel davran belirler ve hayvanlar dnyasnda ok ie yarar. imdiyse genom dzeyinde bir atmadan sz ediliyor. Genlerinizin iinde var olan bir atma. Ayn genin anneden gelen kopyas ile babadan gelen kopyasnn farkl etkilere neden olabildiini biliyoruz. X kromozomu ve Y kromozomu arasnda da byle bir durum var. nk dii, erkek zellikleri tamann yol aaca zarar verici etkileri ortadan kaldrmaya alr. Sava devam eder ve tm savalarda olduu gibi u noktalar yaanr. Y kromozomu giderek klmeye balar ve artk bu noktadan sonra baka bir cinsiyet belirlenim sreci balar. rnein kularda ok daha

SON SZ BLM NSANLARINDA: EVRM KURAMI YOK SAYILARAK BLM YAPILAMAZ 4 3 1

farkl bir cinsellik davran var. Sonu olarak seksin olduu yerde, evrim de ok hzl hareket eder.

Evrimi anlamadan biyolog olunmaz


Son olarak kiisel bir soru yneltmek istiyorum. ok basit olarak, evrimle ilgili bunca alma, bunca konuma neden? Evrimi nasl bir balam iine oturtuyor, neden bu kadar nemsiyorsunuz? Evrim almamn temel nedeni olduka ilgin bir konu olduunu dnmem. Sonuta evrimi anlamadan biyolog olamazsnz. Tpk yerekiminin doru olduuna inanmadan fiziki olamayacamz gibi. Nihayetinde bildiimiz her ey buna baldr. Her ne kadar evrim, biyolojiye eklediimiz bir ey gibi grnse de, aslnda biyolojinin kendisidir. "Biyolojinin u alann seviyorum, nk hastalklar yok ediyor; fakat evrime inanmyorum" demek, mmkn deil, Biyolojinin belli paralarn seip istemediklerinizi darda tutamazsnz. te bu nedenle evrimden sz etmeye devam ediyorum.

Bilim ve Gelecek Kitapl


Cemal Yldrm I V R M IMAMI v e B M Z I I K
Yarafisglorn, bilimsel klfa sokmaya abaladklar fosil sergilerine,

cvnn Kuram ve Banazlk, lkemizde, evrim kuramna ynelik yaratlt akmlara


nerne sieenne gioereK aana tzia bik omaKiayz. bilimin yantn veren bir lk kitaptr bir anlamda klasiktir

Cemal Yldrm BLMM N C L E R


Armcl t6n> Gall& y6f N6wton dan Darwin g, Mpcio Cug den HcsGnbJ'j g*.. bilimi yaralan oncu bilim insanln, ya$arcoykl@ri vs bilime kattklaryla krkr farna lrlan^t k tittitlmt kilim tarik? Lttnlmt Atcfurid/Arlnr Mil K/llvi ||v vKivlivlvn^ Uv )U/tutlitv^ UM ili KUPtlIl MIUUllIl vlv^lUtUyUPlUl

Ahmet Doan MATEMATK wYARAMAZrtDIR Akl Yrtae, Mntk m Matematik


"Matematik ne ije yarar?" Bu kitabn yazarnn en sk karlafr soru bu. Ahmet Doan, akl yrtmenin hazztyla tomjtrmak stedii okurlarndan gelebilecek yukardaki soruyu, kitabn adyla yantlyor: "Matematik 'yaramaz'dr"

Hascsn Aydn P8$tm@dera odes SLM v e BLM


Hasan Aydn, postmodernizmin bilim feisefesindeki yansmalarm gzler nne sererken, modern bilime ynelik eletiriler balamnda din-bilim ilikisini rdeliyor ve slam dnyasnda, zellikle de Trkiye'de postmodernizmin slam'n alglan zerindeki etkisini, post- slamalarn grleri temelinde, analitik adan eletiri szgecinden getiriyor.

You might also like