You are on page 1of 30

mr ans*- Gksel Ba**

17. YZYILDA OSMANLI MPARATORLUUNDA KRZ VE DNM


31 Mays 2 Haziran 2012 tarihleri arasnda stanbul ehir niversitesinde
dzenlenen 17. Yzylda Osmanl mparatorluu: Kriz ve Dnm balkl altayn
ardndan yaplan deerlendirme toplantsnda belli temalar ve kaynaklara odaklanan periyodik
seminerlerin gerekletirilmesi kararlatrlmt. Bu karardan hareketle, 7-9 ubat 2013
tarihleri arasnda Orta Dou Teknik niversitesinde 17. Yzyl Krizi eksenli, ktisadi
Kriz ve Deiimler temasna odaklanan bir altay dzenledi. Orta Dou Teknik
niversitesi Tarih Blm ve Tarih Vakfnn ortaklaa dzenledii ve 17. Yzylda
Osmanl mparatorluunda Kriz ve Dnm eksenli altay serisinin ncs olan bu
altay, sunumlar kadar tartmalaryla da verimli bir toplant oldu.
altay ODT Tarih Blm Blm Bakan Seil Karal Akgnn ho geldiniz
konumas ile balad. Rahatszl nedeniyle altaya katlamayan Halil nalckn (Bilkent
niversitesi) al konumasn Oktay zel (Bilkent niversitesi) sundu. Halil nalck, 17.
yzyl hakknda aklda tutulmas gereken noktann olduunu belirtti ki aslnda her nokta
da global lekte yaanan deiimlerle ilgilidir. Birincisi, dnya ticaret yollarndaki deiim,
Atlantike kay ve bunun Osmanl mparatorluunun genel olarak ekonomisi zerindeki
etkileridir. kincisi ran ipek ticaretinin dnya pazarlarna giri yollarndaki deime ve
Osmanly bypass ederek dorudan pazarlara ulamasyla ilgili geliim ve dnmlerin
uluslararas ticaret balamnda Osmanl ekonomisi zerinde yaratt nemli olumsuz etkidir.
Aklda tutulmas gereken nc nokta ise enflasyondur. nalcka gre, bu nemli
deiimin Osmanl ekonomisi ve iktisat tarihi zerindeki karma etkisi dndmzden
daha fazla ve derindir. Aslnda 17. yzylda toplumsal alanda karmza kan bir takm
1

huzursuzluk, isyan ve sorunlarn hepsinin, bu lnn bir ekilde ortak sonucu olduunu
dnen nalck, bu nedenle bu noktann zerine kafa yorulmas gerektiini belirtti.
Oktay zelin Halil nalck adna yapt al konumasndan sonra oturum
bakanln Mehmet Genin (ehir niversitesi) yapt, Tarm Ekonomisi: 16. Yzyln
Miras balkl I. Oturum balad. Oturum bakan Mehmet Genin konuya dnk bir giri
yaparak, 17. yzyln Osmanl tarihinin en karmak, en problemli ve kriz diye nitelendirilen
yzyl olduunu; bu nedenle, 17. yzyln imparatorluun dnemselletirmesi ierisinde
durgunluk ya da duraklama dnemi olarak adlandrlmasnn yzyl tandka ironik
geldiini belirtti. Mehmet Gen, 17. Yzyln zannedildii gibi sakin, durgun bir yzyl
olmadn belirterek bu yzylda tahta kan on padiahn altsnn tahttan indirildiini,
ikisinin de ldrldn; buna ek olarak, bir valide sultann ldrlmesinin ve
imparatorluun tarihi boyunca gerekleen eyhlislam katlinin de bu yzylda
gerekletiini belirtti.
17. yzyln ok deiik manzaralarnn olduuna dikkat eken Gen, Halil nalckn
iaret ettii ticaret yollarnn deiimi noktasndan hareketle srasyla, uluslararas ticaret,
ticaret yollarnn deimesi, askeri deiim ve yenierilerin baka mesleklere ve iltizam
sektrne girii gibi konulara deindi. Dnm kavramndan emin olmamakla beraber 17.
yzylda ciddi bir kriz olduunu ifade eden Gen, en nemli deimenin, bu yzylda
uzmanlam bir brokrasi olarak teekkl eden Osmanl brokrasisinin yerlemesi olduunu
belirtti.
Mehmet Genin 17. yzyla ilikin genel giriinin ardndan oturum Mehmet z
(Hacettepe niversitesi) Kyl Ekonomisi (16. Yzyln Miras) balkl tebliiyle hem 17.
yzyln karakterine dair analizlerde bulundu hem de kyl ekonomisi balamnda kriz ncesi
durumun bir panoramasn izdi. Konumasna 17. yzyl bir kriz miydi; deiim miydi;

dnm myd ve Osmanl bunu nasl deerlendiriyordu sorularyla balayan z, 16.


yzyldan balayarak yazlan siyasetname, nasihatname ve slahat layihas tr eserlerde bu
konuyla ilgili zengin bir terminoloji olduunu ifade etti. z, bu konuyla ilgili en ok rastlanan
tabirin nizam- leme ihtill ve reaya ve berayaya infial gelmesi olduunu belirterek,
Osmanllarda bu konuya dair bir farkndalk, zerinde aratrma ve dnme abas olduunu
vurgulad.
Mehmet z, konumasnn kalan ksmnda kyl ekonomisini ele ald ve Osmanl
toplum tasavvurunda kylnn yeri nedir sorusundan hareketle kylnn toplumun her
kesiminin menfaatinin hsl olduu zmre olarak baat roln vurgulad. Daire-i adliye
kavram zerinden Osmanl sosyo-politik dncesinde kylye ve onun yapt retime
atfedilen nemin ok ak olduunu belirtti. Buna gre, kyl salkl bir ekilde retim
yapmaz ve kylye adil davranlmazsa dzen, mlk ve devlet ayakta duramazd. 16.
yzyldaki kyl ekonomisi ve toplumu balamnda srasyla, ift-hane sistemi, ift biriminin
giderek paralanmas, nim-ift saysnn ya da topran ortaklaa kullanmnn art ve
marjinal topraklar ya da ormandan toprak kazanma faaliyetinin art gibi konulara deindi.
Mehmet Genin yapt deiim-dnm vurgusundan hareketle, 17. yzylda ciddi
bir deiim olduu kanaatinde olduunu belirten z, dnm tabirinin bazen zensizce
kullanldn belirtti. ze gre, 17. Yzylda ne kadar kkl bir dnm olduunun iyi
ekilde incelemek ve irdelemek gereklidir. mparatorluun btn yzyllarnda deiimin
olduunu vurgulayan z, Osmanlnn 14. yzyl ile 15. yzylnn da birbirine ok fazla
benzemediini, 16. yzylda da ok deiik istikamette gelimelerin vuku bulduunu, ksacas
deimenin btn yzyllar iin geerli bir olgu olduunu ifade etti.
Sonu olarak, 16. yzyldaki kyl toplumunun ana karakterini 17. yzylda da devam
ettirdiini ifade eden z, kyl ekonomisinin 17. yzylda bir takm deiikliklere uradn

ve bu balamda Celali isyanlar, nfus art, tmarn mir mukataalara dnmesi gibi
olgularn 17. yzyl kyl ekonomisini nasl etkilediinin zerinde dnlmesi gereken
konular olduunu vurgulayarak tebliini bitirdi.
kinci konumac Eugenia Kermeli (Bilkent niversitesi), Miri Arazinin Hukuksal
Deiimi (16. ve 17. Asrlar) balkl bir tebli sundu. Gerek hukukta gerek toprak
sistemindeki deiimlerin dier toplumsal deiimlere gre daha az arpc ve daha kademeli
olarak gerekleen trden olduklarn belirten Kermeli, bu konular zerinde younlaan birisi
iin deiimin tam olarak nerede ve nasl yaandn gstermenin zor olduunu ifade etti.
Osmanl hukukunun, Hanefi yorumunun sadece bir tekrar olarak grld iin hukuk teorisi
konusunda ok az sayda alma yapldn ifade eden Kermeli, Osmanl hukukunun orijinal
taraflar grlse dahi bunlarn da padiahn kudretine meruiyet kazandrmaya ynelik abalar
olarak ele alndn ifade etti.
Tebliine Kemalpaazade ve Ebus-suudun mal, mlk, transfer ve topra ileme
konularn rasyonelletirme abalarn analiz ederek balayan Kermeli, mir arazinin
oluumunu ve bunun hukuki anlamda merulatrlma srecini anlatt. Konumasnn
devamnda icare (kira) kavramn ele alan Kermeli, ifti ve devlet ya da topran tasarrufunu
elinde bulunduran kii arasndaki ilikiyi fetva ve kanunnameler zerinden analiz etti.
Kermeliye gre, icare kavram, 17. yzylda tapuyu yava yava bir metaya dntrmtr.
Konumasnn kalan ksmnda Giritteki arazi rejimini 1651 ve 1669 Kanunnameleri
erevesinde, Osmanl Devletinin arazi mlkiyetine ynelik deien yaklam balamnda ele
ald. Buna gre, 1651 Kanunnamesi ile Giritteki arazinin ounluunun mlk arazi olarak
verilmesi ngrlm ve 1669 Kanunnamesi ile de tm arazi mlk arazi olarak verilerek
kanun (rf) vergiler de kaldrlmt. Bir baka deyile, nceden miri ve mlk arazi rejimiyle
vergilendirilen ve zerinde zeytin yetitirilen bu blge, rfi vergilerden de muaf olarak mlk
arazilere dnmtr. Buna paralel bir gelimeyi, ayn yllarda Basra arazisi iin de tespit
4

etmitir. Basra Kanunnamesi, hurma retimi yaplan Basra arazisini de ayn ekilde mlk
arazi olarak tanmlamtr. Girit arazisinin geirmi olduu bu dnmn literatrde
Kadzadelilerin artan etkisi ya da Kprl ailesinin faaliyetleriyle aklandn belirten
Kermeliye gre, bu gelime aslnda Osmanl Devletinin retime bak asyla ilikilidir;
devlet, araziden ne ekilde daha fazla vergi alabilecek ise ona gre bir dzenlemeye
gidiyordu. Sonu olarak, 17. Yzyln sonunda Osmanl Devletinin arazi istismali konusunda
yeni yollar kefettiini ve ticari mahsullerin yetitirildii belirli alanlarda klasik arazi
sahipliinin kavramlar zerinden yeni tanmlamalara gittiini iddia etti.
Oturumu tartma blm takip etti. Bu blmde sz alan Oktay zel, Eugenia
Kermeliye tebliinde ele ald Girit ve Basrann zeytin ve hurma gibi meyve retimi
yaplan yerler olduunu ifade ederek, arazi rejimindeki bylesi bir dnmn hububat
retimi yaplan blgelerde de gerekleip gereklemediini sorarak bunun aratrlmaya
deer bir konu olduunu ifade etti. Mehmet z de ayn noktadan hareketle Oktay zeli
destekledi. Kermeli, toprak rejiminde imparatorluk genelinde gerekleen dnmn
olduunu iddia etmediini belirterek, asl dikkat ekmek istedii noktann Osmanl
Devletinin arazi zerindeki rejimi belirlerken retilen meta ve alaca vergiye odaklanan
bak as olduunu ifade etti. zgr Kolak ise bahsi geen blgelerin yeni ele geen yerler
olduundan hareketle, zaten imparatorluk genelinde de facto olarak var olan uygulamalarn
kanunnamelerle kavramsallatrlm olabilecei ihtimali zerinde durdu. Kermeli, pratikte
buna fazla ihtimal vermediini nk Midilli yeni alnmad halde Midilli iin yeni bir
kanunname yazldn ifade etti.
KNC OTURUM: TARIM EKONOMS: 17. YZYILDAN FRAGMANLAR
Oktay zelin bakanlndaki ikinci oturum, Oktay zelin Nfus Hareketleri ve
syanlarn ktisadi ve Mali Etkileri balkl teblii ile balad. 17. Yzyl nfus hareketlerine

dair elimizdeki belki de yegne kaynaklar olarak nitelenebilecek olan avarz kaytlarndan
yola karak 17. yzylda Osmanl mparatorluundaki demografik yapy analiz etti. Avarz
kaytlarna bakldnda, nceki dneme kyasla %30-40 arasnda deien bir nfus kayb
tespit ettiini belirten zel, bu durumu demografik bir kriz ve yerleim dzeninde ciddi bir
krlma durumu olarak niteledi. mparatorluun ana eyaletlerinde vergi nfusunun %50%80inin kaybolduunu dnerek sorunu amlayan zel, u soruyla meseleyi farkl bir
boyuta tamaya alt: iktisat tarihi asndan bu durumu nasl yorumlamak gerekir?
Trkiyedeki iktisat tarihiliinin, Osmanl arivlerindeki malzemelerin niteliinden dolay
byk lde mali tarih almalar olarak literatre eklemlenini ifade eden zele gre,
demografik hareketler ve yerleim dzenindeki deiimlere dair varsaymmza dayanarak
sorular eitlendirmek gerekecektir. Bu balamda, vergi nfusunun kaybolmas iktisadi
adan ne demektir sorusundan hareketle raiyyet rsumu denilen vergilerin % 80 azaldn,
dirlik sahiplerinin 16. yzylda topladklar en byk gelir kalemlerinden olan raiyyet
rsumunun %80inin kaybolmasnn tmar sisteminin zlmesi meselesinin nemli bir
ayan temsil ettiini dile getirdi. Aktif vergi nfusunun byk ounluunun ekonomiden
ktn ve tarmsal retimin keskin bir ekilde dtn dile getiren zel, bu gelir kaybnn
kimleri etkiledii konusunda, sipahiler ve dirlik sahiplerinin bu durumdan birinci derecede
etkilenen kimseler olduklarn ve genel manada tmar sisteminin zlmesi sorunu ierisinde
bu konunun mutlaka bir balk olarak incelenmesi gerektiini belirtti.
zel, tarmsal retimin dt ve byk miktarda tarmsal arazinin atl kald
yerlerde ktlk ve vebann olas sonular olabileceini belirtti. 17. Yzylda Osmanl
mparatorluunun ou eyaletinde veba salgnlarnn olduu biliniyor, genelde ktlklar ile
hastalklar arasnda demografi tarihilerinin bir balant kurduklar bilinir, ancak; i Osmanl
mparatorluuna geldiinde bu trden bir aratrma Osmanl tarihi balamnda mevcut
deildir.
6

zele gre nfus g yalnzca kyly ilgilendirmiyordu, gebeleri de nfus


hareketlerinin nemli bir aya olarak irdelemek gerekliydi. Celali isyanlar balamnda, en
abuk hareketlenen ve gzden kaybolan snfn gebeler olduunu syleyen zel, sistematik
aratrmalarn gsterdii ekliyle Celali isyanlar esnasnda, byk oranda baz gebelerin
yerini terk ettii ve devletin gr alannn dna ktn beyan etti. Gebelerin de sistem
ierisinde nemli rollere sahip olduunu belirten zele gre, gebe ekonomisinin isel
dinamikleri asndan bu hareketlenmeler ne anlama geliyordu; bu hareketlenmeler bir iktisat
tarihi sorununa dntrlebilir mi gibi sorularn iktisat tarihileri tarafndan cevaplanmas
gerekir.
Kavram olarak Cellilik meselesinin yalnzca bir isyan olgusu olmadn belirten
zel, Celali isyanlar balamnda dnlen nfus hareketlenmelerinin, aslnda, uzun srm
ran ve Avusturya seferleri ve ynetici elit arasndaki mcadelelerin keskinlemesi gibi
srelerden etkilenen bir olgu olduunu vurgulad. 17. yzyl nfus deiiklii olgusunun
yalnzca Cellilik balamnda aklanamayacan, bunun arka plannda uzun vadeli sosyoekonomik dnmlerin olduunu iddia etti.
Nfus hareketlenmelerinin iktisadi ve mali olarak ne anlama geldiini formle etmek
gerektiini savunan zel, konumasn iktisat tarihilerine ynlendirdii sorularla bitirdi:
retim d ve fakirliin kuak srd bir dnem bize ne gibi bir tablo sunar? Devlet,
kroniklemi gibi grnen bu soruna nasl bir zm nerir? Eer iktisat tarihi sadece
merkezdeki elitler tarafndan ynetilen bir ey deilse, btn bu konuulan meseleler gerek
hayatta kendi balamnda ne tr kalc sorunlar yaratt? Bundan sonra 17. yzyl ile ilgili
yaplacak her trl iktisat tarihi almalarnda, aktif vergi nfusunun ok byk ksmnn
olmad ve geni arazilerin atl kaldn varsaydmz bir resmi zihinlerimizin iinde
tutmamz gerektiini dile getirdi.

kinci konumac Evgeni Radushev (Bilkent niversitesi) Balkanlarda Tarmsal


retim, klim ve Vergilendirme balkl sunumuyla 17. yzylda Balkanlarda kriz olarak
nitelendirilebilecek olaylarn varln sorgulad. Osmanl Balkanlarnda tarmn ilkel ekilde
kaldn belirten Radushev, bu balamda, tarmda teknolojik bir yenilik ya da bir krizden sz
edemeyeceimizi syledi. 17. Yzyl Krizleri balamnda deerlendirilen ve Michael Kiel
tarafndan ortaya atlan Kk Buzul ann Balkanlarda etkili olduu eklindeki grlere
pheyle yaklatn, 1640-1650 arasndaki yllara ait Mufassal-Avarz defterlerinde,
bahsedilen

almalarda

iaret

edilen

soumaya

veya

bu

soumann

etkilerine

rastlayamadn beyan etti.


kinci oturumun son konumacs Murat Trke (O.D.T.) , klimsel Deiimler: 17.
yzyldan 21. Yzyla balkl bir tebli sundu. Konumasnn banda bir 17. yzyl
fenomeni olarak Mini Buzul ana deinen Trke, amacnn tarih bilimi asndan
yerkrenin jeolojik ve ve iklim tarihinin yaklak son 10.000 ylna karlk gelen Holosen
dneminin son 1.300 yllk blmnn ksa bir analizini ve karlatrmal bir bireimini
yapmak olduunu belirtti. Ardndan, kan sonular itibariyle 17. yzylda olduuna inanlan
mini buzul ann o dnemde ne kadar global olduu sorunsal zerine gitti.
Son 1000 yl, zellikle Kuzey Yarm Kre asndan en ok sayda ve yksek
doruluklu gemi dolayl iklim kaydnn bulunduu dnem olarak dile getiren Trke, aa
halkalar, gl ve deniz keltileri, buz karotlar, maara damlatalar gibi dolayl kaytlarn
gemi iklim deiiklikleri konusunda ok yararl bilgiler sunduunu dile getirdi. Bu bilgiler
nda Trke, var olan tm dolayl iklim rekonstraksiyonlarna baklacak olduunda,
iklimde 900-1450 yllar arasnda grece lman koullarn etkili olduunu (Ortaa Scaklk
Dnemi ya da Ortaa Scak Anomalisi), ve ardndan 1450- 1850 yllar arasnda egemen olan
bir soumann (Kk Buzul a) bunu izlediini belirtti.

17. yzyldaki iklim deiikliinin mekansal ve zamansal deikenliine deinen


Trke, iklimin her yerde ayn ynde ya da ayn byklkte deimediini dile getirdi. rnek
olarak, verilere gre Alplerde 15.yzyl-19. yzyl arasnda vadi buzullarnn ilerleme
gsterdii daha souk ve nemli koullarn (Mini Buzul a) egemen olduunu belirten
Trke, buna karn Anadoluda grece scak ve daha kurak koullarn egemen olduunu
dile getirdi. Ayrca, 17. yzylda byk bir souma yaadna inanlan baz blgelerden
alnan verilerin ilgin sonular verdiini belirten Trke, bu blgelerde , baz yllarda ya da
dnemlerde 20. yzyl boyunca egemen olandan bile daha scak koullarn yaanldna
dikkat ekti.
Konumasnn sonunda Trke Kk Buzul a fenomeninin kresel ya da
neredeyse kresel olarak e zamanl olaylar olarak grlemeyeceini ifade etti. Bu balamda
Trke, Orta a ya da Erken Modern adaki, zellikle 16., 17., 18. ve 19. yzyllardaki
belirgin ve nemli tarihsel, sosyal ve ekonomik gelimeleri, olaylar ya da bunalmlar
incelerken, konunun doal ortam, ekosistem ve iklimdeki deiiklerle balantsnn
kurulmasnn nemli olduunu belirtti. Ayrca Trke, genel olarak Alpler ve Bat Avrupa
blgelerindeki iklim deiikliklerinin, Osmanl mparatorluu dnemindeki Balkanlar,
Anadolu ve Mezopotamya blgelerine farkl yansd ve farkl sonular dourduu bilimsel
gereinin mutlaka dikkate alnmas gerektiini vurgulad.

III. OTURUM: KENTSEL EKONOM: RETM, REFAH, TKETM


III. Oturum Hlya Canbakaln (Sabanc niversitesi) bakanlnda gerekletirildi. Krizin
kentsel ekonomi balamnda allmasnn yeni bir yaklam olduunu belirten Canbakal,
birka noktaya dikkat ekti. Btn bir 17. Yzyl boyunca sren bir kriz algsnn nlenmesi
iin zamansal erevenin izilmesi gerektiini ifade etti. Ayrca, krizin meknsal erevesinin
9

stanbul ve mparatorluk merkezli olduunu ve bu erevenin aslnda Arap topraklarn


kapsamadna iaret etti. Kimin iin kriz? sorusundan hareketle krize snf sosyal grup
baznda baklmas gerektiinin altn izdi.
zer Ergen (Bilkent niversitesi), Bir retim Mekn Olarak Kent: Ankara ve Sof
retimi balkl bir tebli sundu. Ankara ve evresinde yetitirilen tiftik keisinin
yapasndan erilen ipliklerle dokunan, ipee benzer biimde dkml olan sof kumann
retimi konusunda ihtisaslaan Ankara kentinin, bata saray olmak zere yksek snflar
tarafndan talep edilen ve Avrupada aranan bir kuma olan sofun youn ticaretini yaptn
belirtti. Hem kendi almalar hem de rencilerinin almalar sayesinde Ankarann 19.
yzyla kadar var olan btn eriyye sicillerini taradn belirten Ergen, 17. Yzylda
Ankarada bir krizden bahsedebilir miyiz sorusundan hareketle srasyla Ankarann iaesi ve
sof retimi gibi konular ela ald.
Ankarann iaesi hakknda, bu kentin tarm d retim yapabilmesi iin etrafnda,
kalabalk nfusunu besleyecek bir tarmsal alana ihtiyac olduunu ifade eden Ergen,
Ankarann etrafndan rahatlkla beslendiini, bu durumun 17. yzyln sonuna kadar
deimediini ve bize kriz vardr dedirtecek bir oynamann olmadn ifade etti. Sicillerde
birbirini takip eden mzayaka (sknt, darlk, yokluk) olaylarna rastladn belirten Ergen,
kaht gal tabiriyle ifade edilen geni lekli ktlk olaylarna arka arkaya rastlanmadn;
aslnda, yzyl boyunca kaht gal terimiyle ifade edilebilecek lekte iki tane ktlk olaynn
meydana geldiini belirtti.
Ergen, Ankarann sof retimi konusunda, sof retiminin tabi tutulduu vergiler ve
mukataa gelirleri zerinden bu sektrn retim performansn analiz etti. Buna gre, satlan
metann cret deerinin %1i kadar olan zarar- kassabiye vergisi ve sof retiminin en son
aamasnda kuman yk zerinden alnan cendere vergisi verilerine bakldnda btn 17.

10

yzyl boyunca bu deerlerde ok anlam bir dn olmadn; bu nedenle, retimde


belirgin bir d olmadn belirtti. Yzyln en nemli gelimelerinden biri olan Celali
karklklarnn kent zerindeki etkisi hakknda, Ankarann Cellilerden en ok etkilenen
kentlerden biri olduu halde mukataalarda ok byk bir deiiklik olmadn belirterek
1600 ve 1620 yllar arasnda bir dn olduunu ifade etti. Kent almalar kapsamnda
yaplan almalarda zamansal olarak yaplan deerlendirmenin nemini vurgulayan Ergene
gre, sof retimindeki esas byk deiiklik 1670ten itibaren yaanmtr nk d talep
kumatan iplie kaymtr. Mukataa deerinin hala yksek oluu nedeniyle bu deiimi
sektrn k olarak deerlendirmenin g olduunu ifade eden Ergene gre sektrdeki
bu eilim, yani kuma reticiliinden ham madde reticiliine kay, hirfet sisteminin
deimesine neden olmutu.
zer Ergenin sunumunun ardndan Seven Ar (O.D.T..) ve Onur Yldrm
(O.D.T..), Osmanl aeciliini Yeniden Dnmek balkl bir tebli sundu. Ar ve
Yldrm, Osmanl iktisadi dnya grn anlamak iin iaeciliin ierik ve ileyiine bakma
gerekliliinden hareketle, esas alanlar olan 18. Yzyl Osmanl iktisat tarihi erevesinde
iaecilikle alakal kurum ve politikalarn genel bir durumuna bakarak Osmanlnn iaecilik
anlaynn, 17. Yzyla gre ne tr deiiklikler gsterdiini ortaya koymaya altlar.
Yldrm ve Arn retrospektif bir bak asyla, Osmanl iaeciliini 18. Yzyldan geriye
doru dnmeyi amalayan sunumlarnn dayanan oluturacak temel bulgular Arif Bilgin
(Sakarya niversitesi) ile birlikte yrttkleri Osmanl ktisat Tarihinin Konusu Olarak
stanbulun Hububat Et ve Deri htiyalarnn Tedariki: Kurum ve Uygulamalar 1774-1807
balkl projeden elde edilmitir. Tketicilerin temel ihtiyalarnn bol, kaliteli ve ucuz
olmasn salamaya ynelik politikalarn toplam olarak tanmlayabileceimiz iaecik
hakkndaki sunumlarna, Osmanl iaecilii amalar ve aralar asndan ne derece kendine
zgdr ve zaman iinde ne tr deiimler geirmitir gibi sorulardan hareketle iaecilik
11

zerine yaplm literatre deinerek baladlar. Ar ve Yldrma gre, Osmanl iaecilii


zerine yaplm almalar, 1793te Zahire Nezaretinin kurulmas ve bir dner sermayenin
oluturulmasyla Osmanl merkezi ynetiminin hububat iaesinde dorudan daha fazla rol
oynamaya, tccarlar daha fazla denetlemeye ve ambar kapasitesini geniletmeye altn
gstermitir. Fakat bu almalar, ayn dnemde Avrupadaki iaecilik etkinliklerini anlamaya
ynelik karlatrmal sorular sormadklar halde yine de bu konu hakknda bir varsaym
retmitir. Bu almalarn varsaymna gre, 18. Yzyln ikinci yarsnda, zellikle yzyln
sonlarna doru, Avrupada ynetimler hububat ticaretini serbestletirmi, iaede daha az
kontrolc bir ynetimi benimsemiti. Osmanl ynetiminin hububat piyasasndaki etkin
roln arttrd bir dnemde Avrupa lkelerinin serbestlemeye gitmesi varsaym,
Osmanlnn farkl ekonomi-politik prensiplerle hareket ettii varsaymn desteklemitir.
Ar ve Yldrm, Avrupadaki rnekler ayrntl olarak incelediinde, bu farkllk
varsaymnn ok da doru olmadn iddia ederek 18. yzylda spanya ve Fransa zelinde
merkezileme ve serbestleme trendlerinin ayn anda ktn ve bunun gelgitlerin olduu
karmak bir sre olduunu vurgulad. Yine bu dnemde Osmanlda yaanan tartmalarn
ve politika deiikliklerinin de benzer bir ekilde inili kl bir trend izleyerek hem
merkezileme hem de serbestleme trendleri gsterdiinin altn izdiler. Sunumlarnn
devamnda inili kl bir trend izleyen iae politikalarnn kendini nceleyen 17. yzylda
nasl olduu sorusunu soran Yldrm ve Ar, iki yzyl zerine yaplm almalar arasnda
nicelik olarak ciddi bir fark olduu iin bu soruya net bir cevap vermenin zor olduuna
deinerek ayn meta zinciri iindeki farkl sektrlerin birbirleriyle olan ilikileri zerinden bir
analiz yaptlar. Buna gre, farkl sektrlerin birbirleriyle ilikileri hukuksal olarak
dzenlenmiti. rnein, stanbuldaki btn frnlarn bir deirmeninin olmas 18. yzyl iin
genel geer bir kurald ve deirmeni olmayan frnlarn, hangi deirmenden un alaca da
belirlenmiti. Ayn ekilde, kasaplarn hangi mezbahadan et, dericilerin hangi mezbahadan

12

deri, mumcularn hangi mezbahadan ya almalar gerektii de belliydi. Ar ve Yldrm,


korporatist olarak tanmladklar bu dzenlemeler asndan 17. yzyl ile 18. yzyl arasnda
u ana ok ciddi bir fark gzlemlemediklerini belirtti.
Ar ve Yldrm, sunumlarnn kalan ksmnda gedik kavramn ve gediin 18. yzyl
boyunca yaygnlamasn ele ald. Bu balamda, gediklerin neden 18. yzylda kp
yaygnlat ve 17. yzylda gedik kurumun olup olmad sorunsallar amland. Ar ve
Yldrm, gediklerle ilgili bilinen ilk nizamname 1722 ylnda km olsa da baz sektrlerde
bir meslei icra etme salahiyeti anlamndaki gedik kavramnn 17. yzylda da kullanldn;
stelik 17. yzylda dahi bu gediklerin yksek fiyatlarda transfer edildiini iddia etti. Gedik
tabiriyle ifade edilmese de 17. yzylda kurumsal olarak transfer haklarnn mevcut olduunu
iddia eden Ar ve Yldrm, 18. yzyl iin incelemi olduklar 500den fazla gedik
transferinde 17. yzylda gzlemlenmeyen ayrt edici bir zellik grdklerini belirttiler. Buna
gre, 18. Yzyln sonunda gediklerin ikincil bir piyasas vard; bir baka deyile, herhangi bir
esnaf koluna dhil olmayan kimseler, zellikle perakende i kollarnda gedik hisseleri alm
satmlarnda aktif olarak rol oynuyorlard. Olduka yksek fiyatlara gerekletirilen bu alm
satmlarn byke bir ksm speklatif ve arbitraja ynelikti.

Ar ve Yldrma gre,

gedikler bir kere ortaya ktktan sonra, nfus art ve talep balamnda gediin kendisi
dzenli veya artabilir bir mlk haline gelmiti ki bu da gediin neden yaygnlatn
sorusunun bir baka aklamas olabilirdi.
Seven Ar ve Onur Yldrmn sunumunun ardndan Kayhan Orbay, vakflar ve
krsal ekonomi konulu bir tebli sundu. Bugne kadar alt Seltin Vakflar zerinden
1590-1650 tarihleri arasnda kentsel ve krsal ekonomide meydana gelen gelimeleri, ne
kan baz rnekler zerinden inceledi. Ana kaynaklar olan vakf muhasebe defterleri ve
bunlarn ieriindeki terminoloji ile ilgili bir giri yaptktan sonra, 17. Yzyln ne kan
temalar afetler, isyanlar ve iklim balamnda vakflarn ileyiini rneklerle analiz etti.
13

Afet etkisi konusunda, defterlere her zaman bir afet kayd dlmediini belirten
Orbay, bir vakfn kaytlarnda, hem kentsel gelirlerinde byk bir gelir kayb ve hem de
byk tamirat masraflar grrsek burada bir afet olduunu dnebileceimizi belirtti.
Gelibolu ve Filibedeki vakflarda yksek tamirat masraflar bulan Orbay, vakflarn bu
masraflar fiili ileyilerini etkilemeyecek ekilde atklarn belirtti. Caroline Finkel ve N. N.
Ambraseysin almasnda1 1598e tarihlenen ve Marmara depremi olarak grnen depremin
ettiklerini Amasya kinci Bayezid Vakfnn zerinde grd iin bu depremin Kuzey
Anadolu fay hattnda olan bir deprem olabileceini iddia etti. Bu vakfn 2 milyon akann
zerinde bir tamirat masraf stlendiini, imaret, kiler ve camisinin tahrip olduunu belirtti.
Vakflarn bte fazlalarn Darssade Aalna teslim ettikleri iin bu yksek tamirat
masraflarn stlenebilecek bteleri, faaliyetlerini askya alarak oluturduklarn ifade etti.
Buna gre bu vakf, 175 alann 61e indirerek maa demelerinden tasarrufa gitmi, tahrip
olan imaretini iletmemi ve her yl Haremeyn-erifeyne yapt 700 altnlk yardm
gndermeyerek tamirat btesini oluturmutur. Salgn hastalklar konusunda, alm
olduu vakflardan sadece Trabzonda veba etkisini grebildiini belirten Orbay, salgn
zamanlarnda insanlarn kamusal alanlarda toplu bulunmak istemeyeceklerinden hareketle,
1621 ylnda vakfn hamam gelirlerinin dnn bir salgn hastalk sonucu olduunu iddia
etti.
Doal afetlerin krsal ekonomi zerindeki etkisi konusunda, krsal ekonomideki gelir
kayplarnn arkasnda her zaman doal afet olduunu gstermenin ok kolay olmadn
belirtti. 1594-1595 yllar arasnda Konyadaki Sadrettini Konevi, Mevlana Celaleddini Rumi
ve II. Selim vakflarnn tarmsal kriz iinde olduunu, bunun nedenleri tam olarak tespit
edilemese de Celali aktiviteleriyle ilikilendirilebileceini ifade etti. Buna ek olarak, Mevlevi
Vakfnda 1607-1609 yllar arasnda ciddi bir tarmsal kriz yaandn, bunun da ya ve
1

Ambraseys, N., N., ve Finkel, C., F., The seismicity of Turkey and adjacent areas :A historical review, 15001800, Eren Yaynclk, stanbul, 1995.

14

scaklk istatistiklerine gre son 500 yln en kurak yl olan 1608deki kuraklktan
kaynaklanm olabileceini belirtti. Sonu olarak, vakflarn afet etkisinin stesinden
gelebildiklerini ve bu etkinin kentsel ve krsal ekonomi zerindeki etkilerinin ksa sreli ve
snrl kaldn iddia etti.
Celali isyanlarnn kentsel ve krsal ekonomi zerindeki etkileri hakknda, Bursann
Celaliler tarafndan 1607deki istilasn takip eden yllarda, buradaki vakflarn kaytlarnda
muazzam tamirat masraflar ve dkkn ve hamam gelirlerinde dler tespit eden Orbaya
gre, vakflar dikkat ekici ekilde abuk toparlanmlardr. rnein, Orhangazi Vakfnn
1595 ylnda 219 dkkn varken, 1608de bu say 161 dkkna dm, 1610 yl
kaytlarndaysa 209 dkkna ykselmitir. Bir baka deyile, toparlanma ok hzldr. u
nokta aklda tutulmaldr ki, vakflar bu etkiyi abuk atlatm grnse de bu dkknlarda
ticaret yapan esnafn yaad kayplar ve bunlarn kent ekonomisi zerindeki etkileri ayr bir
tartma konusudur. Sonu yerine, incelemi olduu vakflarn 1600-1650 yllar arasndaki
mali etkinliklerine dair analizini aktaran Orbay, Edirne ve Geliboludaki vakflarda ciddi bir
kriz grmediini, hatta bu vakflarn 1600-1610 yllar arasnda gerilerini arttrabildiini fakat
bu dnemin ayn zamanda fiyatlarn da artt bir dnem olduu iin vakflarn reel
gelirlerinde bir deiim yaratmadn belirtti. Ayn ekilde, Bursadaki vakflarn da fiili
ileyilerini etkileyecek ciddi bir kriz yoktur. Konyadaki vakflarda ise fiili ileyii
etkilemeyecek lekte bir daralma olmutur. Fiili ileyii etkileyecek lekte daralmalarn
tespit edildii vakflar ise Tokat ve Amasyadadr.
Sunumlarn devamnda gerekletirilen tartma blmnde, ounlukla Celali etkisi
zerinde odaklanld. zer Ergen, belgelerde karmza kan Celali tabirlerine
odaklanldnda, bunlarn her zaman ok da ykc birlikler olmadn, sadece para
alamadklar zaman ehri tahrip eden birlikler olduklarn iddia etti. Hlya Canbakal, Bursada
ev fiyatlarnn 1607yi takip eden senelerde muazzam ekilde ykseldiini, bu anlamda
15

Cellilerin ehirde ciddi bir ykm yaatm olabileceklerini iddia ederek Ergene kar kt.
Ev fiyatlarndaki bu artn nfus art ve talebin artyla da ilgili olabileceini de ekledi.
Tekrar sz alan Ergen, belgelerin dilini daha iyi anlamak gerektiini vurgulayarak Bursa gibi
zel statdeki, hassa emini tarafndan ynetilen ve dier ehirlerden daha fazla kapkulu
bulunduran bir ehirde Cellilerin bu kadar ciddi bir ykm yapamayacan iddia etti. Oktay
zel, Celli etkisinin Ankara ve Bursa gibi korunakl ehirlerde korunaksz ehirlere kyasla
daha az ykc olduunu; asl ykmn Tokat ve Amasya gibi korunaksz ehirlerde meydana
geldiini ifade etti ki bu da Kayhan Orbayn Amasya ve Tokat vakflar iin bulduu
sonularla rtt. zer Ergenin Celali tanmlamasndan hareketle, Celali birlikleri
dendiinde aklmza babo yamaclar deil, gzden dm bir paa nderliinde hareket
eden birlikleri getirmemiz gerektiini iddia etti.

IV. OTURUM: SAVA VE EKONOM


Rhoads Murpheyin (Birmingham niversitesi) bakanln yapt drdnc oturum,
Sava ve Ekonomi, Murpheyin konuya ynelik giriinin ardndan mer bilirin (Mimar
Sinan niversitesi) sunmu olduu Sava Finansman: ark Seferleri balkl tebli ile
balad. mer bilir ruzname defterleri zerinden, ark seferlerinin nasl finanse edildiini
analiz etti. Baz seferlerin finansmannn, paalar tarafndan stlenildiini belirten bilir,
Kuyucu Murat Paa gibi douda uzun yllar sefer yapm olan Osmanl paalarnn da zaman
zaman hazineden bor para aldklarn dile getirdi. Bu balamda, Celali seferleri iin Kuyucu
Murat Paann ordu ruznamesi zerinden srasyla borlarn menei, nerden alndklar ve
hazineye ne ekilde tahsil edildiklerini analiz etti.
le oturumunun ikinci konumacs zgr Kolak (stanbul niversitesi), Kadim
Gelirler, Modern Savalar: Osmanl Ordu Terkibinde Tmarl Sipahiler (1663-64) adl
16

tebliinde 17. yzyln deien sava koullar erevesinde, grece eski bir sistem olan Tmar
sistemi ve bu sistem ierisinde bulunan tmarl sipahilerin bu deiim fenomeni ierisindeki
yerini sorgulad. Konumasnn banda tmarl sipahilerin de Uyvar Seferine davet
edilmesine ramen, bu kimselerin sava esnasnda pek de grnmediklerini belirten Kolak,
bunun zerine bu meseleyi ceng-i cidal tanm ad altnda belirtilen ve hafif svari
birliklerinin sava esnasndaki nemli pozisyonlarnn tfekendaz denilen, ateli silahlarla
mtecehhez piyade askerleri tarafndan doldurularak tmarl sipahilerin, cephenin arkasnda
geri hizmet ktas olarak kullanlmaya balandklarn belirtti. 17. Yzylda ateli silah
kullanmnn art, bu nedenle hafif svari birliklerinin stn konumlarn piyade birliklerine
terk etmesi ve son olarak piyade ounluu bulunan bir ordunun, taktik ve manevra
dzenlerini deien bu koullara gre uyarlanmasnn st bal olarak tanmlanabilecek
askeri devrim tezi, ok tartlan ve geni bir literatre sahip olan bir fenomendir. Kolak,
Osmanl mparatorluunu askeri devrimin ierisinde deerlendirip deerlendirmemekten
ziyade, Uyvar Seferi rnei ki toplam birlikler ierisinde piyade oran %60tr, bize svariden
piyadeye dnmn nasl olduunun cevabn verebilir mi; tmarl olduu halde svari
olmayan veya asker olmayan var mdr; ve genel olarak Uyvar Seferi bize ne gibi cevaplar
verebilir gibi sorular amlad.
1663-64 rneinden yola karak, tmarllarn defterli olarak anldklarn ve bu
ahslarn kap halklarna mensup kimseler olduunu belirten Kolak, mera kaplarnn
neferinden ziyade buralarda aa (kk zabit) olarak istihdam edilmi kiilerin ounluunun
tmar sahibi olduunu beyan etti. Snr boylarnda da yenieri, avu ve aa denilen kimselere
tmar arz etme durumu, 16. yzylda mevcut bir uygulama idi. Kolaka gre mhim olan
soru; 17. yzylda kale erlerinin ne kadarnn tmara sahip olduklarn cevaplamaktr. Buna
istinaden, baz blgelerde bu bilgiye ulamann mmkn olduunu, rnek olarak, Lipola
Kalesindeki erlerin tamamnn tmarl olduklarn, yine Bi-hsnl-Anabolu kalesindeki
17

erlerin de ounun tmara tevcih edildiklerini saptadn ifade etti. Bu durumun, tmar
sistemine zarar vermeden tmarl sipahilikten 17. yzyln gerektirdii askeri sisteme
evrilmenin bir yolunu gsterdiini savunan Kolak, btn bu rneklerine dayanarak bu
uygulamann baz pratik sonular dourduunu dile getirdi ve bunlar yle sralad: 1)
Kendileri tmar sahibi olanlarn svari olarak kabul edilmekte olduklar ynndeki varsaymla
birlikte,

Osmanl

ordusunun

svari

arlkl

taktiklerle

savaan

kimseler

olduu

dnlecektir. Hlbuki durum byle deildir; esasnda olan ey, tmarlarn bakalarna
verilmesiyle, svarilerin sava dnda kalmas ve piyade arlkl savaa dnmn
olmasdr. 2) Ynetim mekanizmalarnda grlen deiiklikler hakknda, alay beyi ile sancak
beyinin bir arada olma zorunluluu ortadan kalkmtr. Bir baka deyile, 16. yzyln belli bir
ksmna kadar yrrlkte olan emir-komuta zinciri krlmtr.
17. Yzyldaki Osmanl askerlerini maalarnn denmesi yntemine gre tasnif
etmektense, o dnemin kaynaklarndan da kopya ekilerek, yeni bir ayrma gidilebileceini
vurgulayan zgr Kolak, Hezarfen Hseyin Efendinin Osmanl ordusunu tanmlarken
kulland tasnifin kullanlmasn nerdi. Buna gre, Osmanl Ordusu, 1) Yenieriler ve
merkezi kuvvetler, 2) Tmarllar, 3) Serhad kullar (ateli silahlarla mcehhez, byk
ounluu maal ama tmar sahibi olanlarn da bulunduu birilikler) eklinde tasnif edilebilir.
Ayrca, dnemin ada olan ancak Osmanl mparatorluuna tabi olmayan kimselerin
Osmanl ordusu zerine yapm olduklar tasnifler de bize yardmc olabilir. Mesela,
Avusturya bykelisi Simon Renninger Osmanl ordusunu yle tasvir ediyor: Birbirine
yaklak sayda piyade-topu ve svari. Ayn ekilde Avusturya ordular bakomutan
Raimondo Montecccoli de Osmanl ordularn piyade-topu, svari ve dragoner olarak
tanmlyor. Bu rneklerden yola karak, 17. Yzyl Osmanl askeri sistemini yeniden tasnif
etmeyi nerdi.

18

Kolak, tmarl sipahilerin svari olmad bir yerde ne kadar tmarl sipahinin
olduunu hesaplamann askeri tarih asndan pek bir anlamnn olmadn savundu. Bat
tarihiliinde sklkla tekrarlanan bir yanla deinen Kolak, ateli silahlar ana girilmi
olmasna ramen tmarl sipahilerin ellerinden baka bir ey gelmedii iin taktik formasyonu
icab lmne svari hcumlar dzenleyip o ate hattna kendilerini soktuklar ynndeki
varsaymlarn doru olarak kabul edilemeyeceini nk bu tmarl kimselerin ounun artk
svari olmadn belirtti. Kolaka gre, askeri anlamda tmarl sipahi kavram baz yanl
kabullenmelere sebep olmutur.
Oturumun sonunda yaplan tartma blmnde, Oktay zel, 17. Yzylda yeni
cephelerin ald ve bu cepheler alrken Osmanl ordusunun terkibinin de deitiini ve
ayrca, bu yeni cephelerdeki ordulara yeni askeri unsurlarn katldn ilave etti. Seferlerden
sz ederken, Celali seferleri ad verilen ve uzun srm bir pratii de bunlarn iine eklemekte
fayda olduunu dile getiren zel, ordu terkibinin deiirken, Cellilerden oluan birlikleri ve
bunlarn Avusturyaya kar verilen savalardaki mevcudiyetlerini de aratrmak gerektiini
ekledi.
V. OTURUM: KAMU / DEVLET MALYES
V. Oturum, Erol zvarn (Marmara niversitesi) bakanlnda, kendi sunumu olan
Devlet Maliyesi ve Bteler ile ald. zvar, tebliinde nce Osmanl devlet gelirleri ve
bteler aras ilikileri analiz etti, sonra da 17. yzyl btelerinin devlet gelirlerinin ne
kadarn temsil ettii sorunsal zerinde odakland. Bteleri, muhasebe icmalleri olarak
deerlendiren zvar, Osmanllarn gelir-gider kaynaklarn net olarak kullandklarn ve bu
bilgilerden yola karak, maliye brokrasisinin zaman iinde bu rakamlarn yllk bilanolarn
da kardklarn ifade etti. Buna bal olarak da modern tarihilerin bu bilanolar bte
olarak andklarn ilave etti.

19

Grebildii kadaryla, 17. Yzylda her sene iin bte olmadn belirten zvar, 17.
Yzyln geneli iin 20 bilanonun olduunu beyan etti. Buna ek olarak da, elimizdeki
ruzname kaytlarndan bte retmenin de mmkn olduunu savundu. zvar, 17. Yzyln
bandan sonuna kadar Osmanl merkezi hazinesinin gelirlerinin iki kat arttn (500 milyon
akeden 1 milyar akeye), eer enflasyon da iin ierisine dhil edilirse Osmanllarn
gelirlerini yzyln sonuna kadar muhafaza etmeyi baardn ve hatta 1670 ylndan itibaren
bir art trendinin olduunu ifade etti.
zvara gre maliyede krizin en temel gstergesi ordunun maadr. Bu durumun en
net grld yer de maliyedeki aklard. 1656 reformuna bakldnda, aklarn %
70lerden %2ye dtn belirten zvar, tespitlere bakldnda, btede ne zaman bir
denklik varsa Osmanl Devletinin o sene sefere ktn dile getirdi. Yani savalara ok daha
nceden bir hazrlk mevcuttur. Osmanl Devletinin gerekten de bu durumu dzenleme
niyeti var myd? Olmayabilirdi de, nk 17. yzylda Avrupa rneine bakldnda,
savalarn ou borla finanse ediliyordu.
Genel olarak deerlendirildiinde, 16. yzyl sonu ile 18. yzyln sonuna kadar bte
gelirlerinin nominal olarak drt kat arttn syleyen zvar, bu gelirlerin reel deerlerini
hesaplamann kesinlikle zor olacan savundu. nk reel deerler hangi meta baz alnarak
hesaplanacaktr sorusuna uluslararas lekte fiyat deerinin ok farkl oluu nedeniyle tam
bir cevap verilemeyecektir.
Konumasnn kalan ksmnda, Erol zvar, yeni sorular sorarak konusunu amlad:
Osmanl merkezi hazine gelirleri, yani adna bte dediimiz rakamlar, Osmanl ynetiminin
askeri, siyasi ve yatrm harcamalarnn ne kadarn temsil edebiliyor? Merkezi idare toplam
vergi gelirlerinin ne kadarn sava ve gvenlik iin kullanyor? zvar, bteye bakarak
Osmanllarn askeri harcamalarndan yola klarak yaplacak bir deerlendirmenin, Osmanl

20

Devletinin Avrupa savalarndaki performansn aklamaktan uzak olacan ve bu durumun


bize yanltc bilgiler vereceini iddia etti. zvarn bir baka dncesi, merkezi idarenin
bte olarak tabir edilen vergilerin tesinde vergi kaynaklar kullanmasyd. zvara gre,
Erken modern dnemde siyasal dnmleri aklamak iin genel vergi gelirlerini dikkate
almak gereklidir. zvar, tmar gelirlerinin 1527de 200 milyon ake olduunu ve yaplan
almalara baklrsa 17. Yzyl bandaki tmar gelirlerinin 235 milyona ulatn belirtti.
Reel olarak, tmar gelirlerinin 17. yzyl boyunca dmediini, daha dorusu gelirlerin yzyl
boyunca varln koruduunu ne srd. Btn imparatorlua amil bir vakf geliri elde
edilemeyeceini syleyen zvar, saptand kadaryla, 18. Yzyldaki vakf gelirlerinin 120
milyon ake civarnda olduunu kaydetti. Son olarak 1670den sonra bte kaytlarna
girmesiyle ulalan bilgiye gre, vezir haslar da toplam btenin % 10una eitti.
Sonu olarak, Erol zvar Osmanl Devletinin gelir bilanolarnn gerek gelirlerin
yalnzca bir ksmn kapsadn, 17. yzyl iin elde edilemeyen net saylara 18. yzyl iin
daha rahat ulalabileceini belirterek konumasn bitirdi.
Oturumun bir sonraki konumacs, Osmanl Maliye (Gelir) Politikas adl
sunumuyla Baki akr (Krklareli niversitesi) idi. Baki akra gre, Osmanl
mparatorluunun 17. yzyldaki maliye politikasnn nemli iki yn bulunmaktayd:
Birincisi merkezi hazineye ait gelir miktarnn artrlmas, ikincisi ise, hazineye nakit giriinin
artrlmas.
Gelir miktarnn artrlmas, yeni gelir kaynaklarnn bulunmas veya var olan gelir
kaynaklarndan daha fazla gelir elde edilmesi biiminde olabilirdi. akra gre yeni gelir
kaynaklarnn bulunmasnn da iki yolu bulunmaktayd: Birincisi lkede nceden mevcut
olmayan bir gelir kaynann devreye girmesiydi (ihdas). kincisi ise daha nce merkezi

21

hazineye ait olmayan gelir kaynann hazine gelirlerine dhil edilmesiydi (rnein
mukataalatrma).
Mevcut gelir kaynaklarndan daha fazla gelir elde edilmesinin de iki yolu vard.
Birincisi, vergi oranlarn ykseltilmesi, kincisi mltezimlerin kar oranlarnn drlerek
gelir artnn salanmas. Bununla ilgili XVII. yzyl balarnda olarak zellikle emanet bervech-i

iltizam

yntemiyle

mukataa

deruhte

edenler

kar

marjlarn

olduka

drebilmekteydiler. akr, 17. yzyln ilk yarsnda kar marjlarnn neredeyse % 0a


indirilebildiini belirtti.
akr, bir dier nemli husus olarak yzyl ortalarnda mltezimlerin kar oranlarn
etkileyecek bir uygulamann da ziyade-i clus resmi (padiah deiikliinde clus iin devlet
mukataalarndan alnan ek vergi) olduunu, ayrca eyalet hazinelerine nakit denen irsaliye ve
peinlerin de merkezi hazine tarafndan tahsil edilmeye balandn ifade etti.
Hazineye nakit girdisinin artrlmasna ynelik politikalardan birinin de gelir
kaynaklarndan bulunduu mahalde yaplan mahsup ilemlerinin kaldrlmas olduunu
belirten akr, bundan baka devlet gelirlerinin tahsilinde istihdam edilenler ayrca devletten
mevacip almakta iseler bunlarn alt aylk (iki kst) alacaklarnn hazineye braklmasnn talep
edildiini aklad.
Ayrca, her iki amac gerekletirmeye ynelik 17. yzylda yaplan kurumsal
dzenlemelere de deinen akr, bu deiimlerin hazinelerin dntrlmesi ve gelir
brolarn kaldrlmas veya birletirilmesi eklinde olduunu beyan etti. Bir baka gelir
artrma yntemi olarak devletin tmar alanlarna dorudan (mukataalatrma) ve dolayl
mdahalesini dile getiren akr, mali krizlerde bu ynteme sk sk gidildiini belirterek
dolayl mdahalede tmar ve zeametlerin yine sahiplerinde kald ancak devletin bu
kimselerin gelirini tmar ve zeamet bedelleri ad altnda tahsil ettiini dile getirdi.

22

akra gre iltizam sisteminde devlet tahsil yntemini deitirmiti: emanet, ber
vech-i iltizam ve yzyl sonlarna doru malikne olarak evrilen bu sistemde, iltizam
srelerinin 3 yldan 1 yla indirilmesiyle devlet gelir kaynaklarnda bir art salayabiliyordu.
ltizam sistemindeki bir baka deiiklik sefer muafiyetinin getirilmesiydi. Bir dier gelir tr
de cizyeydi. Devlet yapm olduu cizye reformuyla yine hazineye nakit girdisini byk
oranda arttrmak istemiti.
Konumasnn sonunda devletin gelir kontrol mekanizmasn salamaya alt bir
dnemde zellikle mlazemet sistemiyle mcadele ierisinde bulunduunu belirten akr,
balangta saylarnn 300 kadar olduklarn ve padiahn yakn korumas eklinde
deerlendirilebilecek bu kimselerin saylarnn zaman ierisinde arttn syledi. Sefer
sonunda kalabalklam olan bu kimselerin taraya yaylmalar ve devletin bu ahslar cizye
vergilerini toplatmakla veya vakflarda grev vererek istihdam etmesi, ilerleyen zamanlarda
da devletin bunlar bu tr ilerden el ektirmeye almas ve nihayetinde bu mcadelenin
kendi hiyerarisinin st katmanlarna kadar kmas nemli bir sorundu. Son olarak akr, 17.
yzyl krizleri incelenirken bu sistemin zellikle incelenmesi gerektiini vurgulad.
Beinci oturumun son konumacs Kvan Karamann (Boazii niversitesi)
sunumu Erken Modern Dnem Avrasya Devletleri Vergi Gelirleri idi. Karaman, evket
Pamukla ortak almalarnda 1500 yl sonras Osmanl vergi gelir serilerini Avrasya
devletleriyle karlatrmal bir perspektife oturttuklarn syledi. almada ncelikle
yaynlanm ake cinsinden Osmanl yllk merkezi vergi gelir serilerini2, akenin gm
ierii serilerini kullanarak3 gme evirdiklerini, sonra ise, gm cinsinden gelirleri nfusa

Bkz: Gen, M. ve zvar, E. (ed.), Osmanl Maliyesi, Kurumlar ve Bteler, Osmanl Bankas, Bankaclk ve
Finans Tarihi Merkezi, 2006, stanbul, 2 cilt. Ayrca bkz: Gran, Tevfik. Osmanli Mali statistikleri Bteler,
1841-. Ankara: T.C. Basbakanlik Devlet Istatistik Enstits, 2003.
3
Bkz: Pamuk, ., Osmanl mparatorluu'nda Parann Tarihi, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, Istanbul, 1. Bask,
1999, 4. bask, 2007.

23

blerek kii ba gm ve cretlere blerek4 gnlk cret cinsinden gelir serileri


oluturduklarn syledi. Karaman ve Pamuk, ayn hesaplar, nemli Avrasya devletleri iin
de tekrarlad. Ortaya kan rakamlar, Osmanl gelirleri 16. ve 18. Yzyllar arasnda duraan
bir seyir seyrederken pek ok Avrupa devletinin nemli kazanmlar salad ortaya koydu.
zellikle dikkate deer bir nokta, 18. yzylda Avusturya ve Rusyann merkezi gelirlerinin
Osmanly yakalamas ve gemesiydi. Mali dengelerdeki bu nemli deiim, ayn dnemde
Osmanlnn askeri alanda rekabet gcnde gzlemlenen kayplarla rtmekteydi.
Karaman, mali yaplardaki deiimler ve gelirlerde oluan byk farklar aklamada,
ellerindeki verilerin, merkezi ynetimle vergi toplama srecinde rol alan yerel unsurlar
arasndaki ilikilerin nemine iaret ettiini belirtti. Dolaysyla, vergi gelirlerini artrabilmi
ynetimler, bunu lkeleri zenginletii iin deil, var olan gelirleri daha etkin vergilendirerek
ve belki daha nemlisi, toplanan vergilerin araclara tahsis edilen veya araclar tarafndan el
konulan blmn azaltarak saladlar. Bu tr bir mali merkezilemenin, Osmanl gibi dk
nfus younluu ve ehirleme oranna sahip, para ekonomisinin snrl kald ve corafi
olarak dank bir imparatorlukta daha zor ve hatta baz blgeler iin daha az uygun olduunu
syleyen Karaman, benzer koullarda olmasna ramen, Rusya ve Avusturyada merkezi
gelirlerin nemli artlar kaydetmesinin, bu dnmlerde lojistik koullardan baka
faktrlerin de rol oynadna iaret ettiini ifade etti.
Karaman mali merkezilemeyi aklamada ise askeri yaplardaki dnmlerin
nemine vurgu yapt. Karamana gre, askeri teknolojideki gelimelerin bu teknolojilerin
etkin kullanmn salayan rgtlenme yntemleriyle birletikleri lkelerde, merkezi
ynetimlerin elini glendirdiler. Askeri disiplin, taktik ve eitim alanndaki kazanmlar,
barutlu silahlara dayanan, merkezi hiyerarilerce ynetilen tam zamanl piyade birliklerinin
Bkz: evket P., ve zmucur, S. Real Wages and Standards of Living in the Ottoman Empire, 1489-1914, The
Journal of Economic History, Vol. 62, 2002, pp. 292-321.

24

saylarnn artmasna ve yerel vergilere dayanan svari snfnn tasfiyesine yol at. Askeri
yapdaki deiimler mali merkezilemeyle ve gelirlere, gelirlerdeki artlar da askeri yaplara
yansd. Buna gre, Osmanl Devletinin gelirlerindeki duraanlk, askeri yapnn 19. Yzyla
kadar merkezilememesiyle ok yakn iliki iindeydi.
Tartmalar ksmnda zel, kii ba gelir rakamlarna ulalabilmesi iin toplam bir
nfus bilgisine ulalabilmesinin gerekliliini hatrlatt. Canay ahin (Yldz Teknik
niversitesi) sz alarak 18. yzylda tarada yaanan ekonomik bir faaliyet olduunu ve tevzii
defterlerinin de bu kategoride nc bir hazine olarak kullanlabileceini aktard. zer
Ergen de buna katldn ve mltezim krlarnn da bu gelirlere eklenebileceini dile getirdi.
Canay ahin ayrca, topraklarn genilii balamnda, byk imparatorluklarn gelirlerinin
dk grndn, rnein Osmanl-Hollanda vergilendirme performansn incelerken
toprak bykln de gz nne katan bir index oluturmann mmkn olup olmadn
Kvan Karamana soru olarak yneltti. Somut olarak bunlar yapmann zor olduu, buna
ramen birbirine benzer olan Rusya ve Osmanl imparatorluklarnn karlatrlmasnn
yararl olabilecei cevab verildi.
Mehmet Gen sz alarak per capita vergi gelirleri ile kilometrekareye den insan da
hesaba katlrsa nemli sonularn ortaya kabileceini vurgulad. zer Ergen, Kvan
Karamana hesaplamalarnda 1500-1700 yllar arasnda tmar sistemindeki dirlik sahiplerini
yalnzca sava organizasyonuna katlan insanlar olarak m deerlendirdiini sordu. Karaman,
dirliin yalnzca askeri bir uygulama olmadn, tmar sisteminde ne yaplyorsa merkezi
hazineden gemeden yapldn beyan etti ve merkezi hazine iinde bulunmad iin, tmar
deerlendirmenin zor olacana dikkat ekti. zer Ergen ayrca, yalnzca rakamlara
baklarak yaplacak olan bir mali almann yanltc olacan, uzun dnem analizlerinin
kendisine ok gereki gelmediini ifade etti. Sonu itibariyle, devletleraras mali
karlatrmalarn yanltc olabileceine dikkat ekti. Seven Ar, Eugene Whiten Fransa
25

rneinden alnt yaparak, bu karlatrmal almalarda, merkezi hazinelerin topladklar


gelirlerin farkl koullarda farkl kazanmlara yol aacan belirtti. Buna bal olarak
Karamana, bu tr farkl mali gelir elde etme yntemlerini kyaslamak iin nasl bir teorik
ereve dnlebileceini sordu. Karamana gre cevap Osmanlnn askeri ayanda
gizliydi. Osmanlnn bu dnemde merkezilemesinin ayanda iddeti merkeziletirme
durumunun yattn belirten Karaman, merkezi iddetin dalmn incelemeden Osmanl
mparatorluundaki dinamizmin anlalamayacan savundu.
Kvan Karamann konumasna dair sz alan Oktay zel, Kvann son
sylediklerinin ok nemli olduunun altn izdi. Karen Barkeyin almasndan5 rnek
veren zel, Karen Barkeyin celali isyanlarnn belki de tamamn devletin iliii olarak
formle edip, devletin iddet tekelini kendi elinde tutmak iin onu manipule ederek
srdrdn iddia ettiini syledi. zele gre bu tartlabilir bir konudur ancak celali
isyanlarnn temsil ettii btn ierii ile birlikte, kolektif iddet resminin iinde devlet, ciddi
bir ekilde iddet reten mekanizma ve aktr olarak sahnede idi. Devlet yaygn iddeti
kontrol altnda tutma eilimine de sahipti. zele gre sekbanlk rnei bunun temel
gstergelerinden biri olarak kabul edilebilir. Sekbanlar hem celali isyanlarnn temel bir
aktr hem de Osmanl askeri sistemi ierisinde kurumsallatrlmaya baland bir sreci de
ifade ediyordu Sadece o kontrol mekanizmalarnn gevedii yerlerde, sekbanlarn, irade d
kendi kulvarlarna kayma durumu mevcuttu. zel, ayrca devletin 18. yzylda iddeti
tekelletirebildiini iddia etti. Bu yzden iddeti tekelletirme durumunun denklemin iine
alnmasnda fayda olacann altn izdi. zel ayrca, 17. yzyla ynelik anlatsal kaynaklar,
yani tevarih veya nasihatname gibi malzemeleri sistematik olarak okurken, defterdarlk
makamnn ok tehlikeli bir makam halini aldn saptadn belirterek tartmann sonunda
katlmclara genel sorular sordu: Defterdarlk makamnn 17. yzylda tehlikeli bir konum
Barkey, K., Ekiyalar ve Devlet: Osmanl Tarz Devlet Merkezilemesi, Zeynep Altok (trc.),
Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul, 1999.

26

haline gelmesi bu nasihatnamelerde nasl incelenebilir? Bunun 17. yzyl krizi ile bir ilikisi
var mdr?
VI. OTURUM: KAPANI VE DEERLENDRME
altay boyunca yaplan sunumlarn deerlendirildii ve eksik kalan noktalara
deinilen kapan oturumu Mehmet Genin deerlendirmeleriyle balad. Mehmet Gen,
sunumlardan anlald kadaryla 17. yzylda dnmn olmadn, hatta krizin
varlna dair bile pheler olutuunu ifade etti. altay boyunca sunulan teblilerden
duyduu memnuniyeti ifade eden Gen, 17. yzyln birok manzarasn bilmediimizi,
bunlar renmek ihtiyac iinde olduumuzu ifade etti. Gen, bu manzaralardan en eksik ve
ihmal edilmi olannn nfus tarihi olduunu belirterek sz zer Ergene verdi.
zer Ergen altayda sunulan muhteval almalardan duyduu memnuniyeti dile
getirerek kaynaklarn snrllklarn bilmenin nemine deindi. Ayrca altayn ana temas
gereince iktisadi olaylara odaklanldn fakat btn bu etkinliin temeli olan olduundan
insann da irdelenmesi gerektiini ekledi. zer Ergenten sonra sz alan Erol zvar, bu
nc toplantyla birlikte 17. yzyldaki deiimleri anlamak iin iyi bir yol kat edildiini
belirtti. altay boyunca yaplan btn konumalarn ok nitelikli olduunu ifade eden
zvar, konumasna kendini yakn hissettii konularda yaplan sunumlar deerlendirerek
devam etti. zvara gre, zgr Kolak, askeri devrim balamnda tmarl sipahiler zerine
baarl bir sunum yapmtr; mer bilirin sunumu ise alana byk bir katk niteliindedir.
Ayrca, hem krizin vakflar zerindeki somut etkilerini ve hem de vakflarn olduka verimli
alan kurumlar olduunu gsteren Kayhan Orbayn sunumunu ok beendiini ifade etti.
Bu balamda, vakflarn nasl iletildii sorusunun ok nemli bir soru olduunu ve
allmas

gerektiini

belirtti.

zvar,

Eugenia

Kermelinin

bildirisinin

zerinde

konutuumuz her kavramn hukuki terminolojisi ve anlamlarn gstermesi asndan ok

27

heyecan verici olduunu ve Baki akrn sunumunun karanlkta kalan konulara k


tuttuunu belirtti. zer Ergenin yapm olduu insan boyutunun irdelenmesinin gereklilii
vurgusundan hareketle, insan tarihi yapabilmek iin demografinin sunduu verilere ok
ihtiyacmz olduunu belirtti. Tekrar sz alan Mehmet Gen, ibirlii iinde, belli bir konu
zerinde odaklanarak yaplacak almalarn sonucunda nemli sonulara ulalabileceini
fakat Trkiyedeki tarih camias iinde bu tr bir ibirlii ortamnn olmadn, bu nedenle,
tarihilerin bir derneinin olmas gerektiine iaret etti. Devamnda sz alan Oktay zel, 17.
Yzyl Krizi teriminin Avrupa merkezli bir tarihin rettii ve Avrupa ile snrl kalmayp
dnya ve Osmanl tarihine de uygulanan bir terminoloji olduunu belirterek son altaydan
bu yana algnn, krize bakmaktan ziyade imparatorluun 17. yzylna bakmak olarak
deitiini vurgulad. Baka bir deyile, kriz terminolojisine balanmadan, 17. yzyl
ncesinde ve sonrasnda ne olduuna bakarak 17. yzyl daha iyi anlayabileceimizi ifade
etti. Kriz var myd, yok muydu tartmasnn yerine 17. yzylda bir krizler silsilesi veya
krizlerle gelen deiimler ya da deiimlere elik eden krizlerden bahsetmeyi; byk harfli ve
btn bir 17. yzyla hasredilen bir byk krizi, ayrca tartmay nerdi. Ayrca ardk ve
paralel dzlemlerdeki krizleri mikro leklerde yaplacak almalarla anlayabileceimizi,
elde ettiimiz veri setlerinin de artk birbiriyle ilikiye gemesi gerektiini ifade etti. Bu
anlamda, yeni kuak tarihilerin daha entegre almalar yaptn ve bunu bu altayda da
grm olmaktan duyduu memnuniyeti ekledi. nceki konumaclarn altn izdii
demografi konusuna deinen zel, 17. Yzylda nfusa ait kaynaklarn snrl olduunu, bu
nedenle, temsil kabiliyeti yksek olan farkl blgeler arasnda bir karlatrma
yaplabileceini belirtti. Ayrca, doktora rencileri blgelerin son tahrir defteri ve avarz
defteri arasnda karlatrmal almalar yapmaya tevik edilirse ve ortaklaa bir abayla bu
trden almalar be niversitede hayata geirilirse demografi konusundaki sorunun
zleceini ekledi. Son olarak, Kayhan Orbayn tebliine deinen zel, Orbayn

28

almasnn ok nemli olduunu, baz karanlkta kalan ksmlarn aydnlanmas iin


almasn vilayet ahkm defterleri ile desteklemesini nerdi. Konumaclarn tebliler
zerindeki deerlendirmeleri zerine zer Ergen tekrar sz alarak Onur Yldrm ve Seven
Arn sunduu tebliin, Osmanl iaeciliiyle ilgili meseleleri evrensel izgide inceleyen ve
bunu yaparken de zgn bir yaklam gelitiren bir alma olduu iin ok beendiini ifade
etti.
Oturumda, nceki altaylarda konuma frsat bulamayan doktora rencilerine de
sz verildi. altayla ilgili deerlendirmelerini ortaya koyan doktora rencileri srasyla
teorik tartmann eksiklii ve terminoloji hakknda konutular. Teori hakknda, 17. yzyl
sosyolojinin rettii teoriler zerinden ve elde edilen bulgular bu teorilerle ilikilendirilen bir
analizle anlamaya almak nerildi. Terminoloji zerinde duran doktora rencileri, kriz,
deiim, dnm, gibi kavramlarn neyi ifade ettii aklanmadan kullanldn ve
bunun da bir anlam karmaasna yol atn belirtti. altay boyunca 17. yzylda
deiimlerin olduunu kabul eden fakat dnm terimine kar taknlan pheli tutum
renciler tarafndan eletirilerek, bu kavramlarla ne kastedildiinin daha aklayc bir
biimde ifade edilmesi gerektii dile getirildi.
Kavramsallatrma konusu hakknda, doktora rencilerinden sonra sz alan Hlya
Canbakal, btn konumalarn arka plannda deiim-dnm vurgusunun, kriz var
mdr, yok mudur abasnn olduunu ve kendisinin de bu terminolojiye ok takldn ifade
etti. Deiim vardr demekle yol kat edilmediini belirten Canbakal, bunun tesine
geebilmek iin dnya leinde dnmek gerektiini; bu balamda da Kvan Karamann
tebilini bu lekte bulduunu ifade etti. klim konusunun tartmaya dnememesinden
yaknan Canbakal, kltr, hukuk, psikoloji gibi temalarda ise yaplabilecek ok eyin
olduunu ifade etti. Son olarak, 17. yzyl iin ne gibi proje ve gndemler retilebilir,
bunlarn konuulmas gerektiini belirterek sz Seven Ara verdi.
29

Seven Ar da terminoloji zerinde durarak kavramlarn hangi yzyllar iin neyi ifade
ettii dnlmeden kullanldn belirtti. Kendi almalarnda devlet kavram yerine
merkezi hkmet kavramn kullandn belirten Ar, baz kavramlar hangi yzylda neyi
ifade ettiini analiz edecek mikro lekli almalara ok ihtiya olduunu ifade etti.
Olduka canl bir tartma ortamnda gerekletirilen kapan oturumuyla altay sona
erdi. Bundan sonra da 17. Yzyl Krizi eksenli belli temalara odaklanan periyodik
seminerlerin gerekletirilecei ifade edildi.
* ODT Tarih Blm Aratrma Grevlisi
** ODT Tarih Blm Lisans rencisi

30

You might also like