You are on page 1of 412

KKLER

I BATI GELENEKLERNN YAHUD-HIRSTYAN KAYNAKLARI

Bat dnyasnn gelenekleri, biri Yahudi-Hristiyan, dieri Yunan-Roma veya Klasik olmak zere, balca iki kaynaa sahiptir. ok eski deil, tarihiler bu iki temel kaynaa bir ncsn, Germanik olan da ekleme eilimindeydiler. Ne var ki, Drdnc yzyln balarndan itibaren Baty igal eden cahil kavimlerin -Roma mparatorluunun snrlarn aan barbarlarn- blgede yeeren medeniyetin stnde, mevcut geleneklerin derinlii ve kalclyla kyaslanabilir nitelikte iz brakm olmalar, artk mmkn grlmemektedir. Bat geleneklerindeki Yahudi-Hristiyan ve Yunan-Roma unsurlarnn derinlii ve kalcl nedeniyledir ki, Bat dnyasnda sregelen dnce ve davran alkanlklar, bin be yz ila bin yl nce len insanlarn entelektel ve ruhani keiflerinin bugn bile etkisi altndadr. lk blm, Antik adan balayarak, Bat geleneinin iki byk dini, yani Yahudilik ve Hristiyanlk ile Yunan ve Roma medeniyetlerinin kltrel, felsefi ve siyasi kavramlarnn ilikilerini tasvir etmektedir. Dinin, gemi alarda insanlar iin temel bir ihtiya olarak tezahr ettii malum. Nitekim ok eitli dinlere ibadet edilmi; batl inanla okltizm karm, tuhaf dinlerin yan sra atee, gnee, hayvanlara tapnma ve bunlara belirli bir tarikat yaps kazandrma abalar bile sz konusudur. Batda, bu kadim dinlerin ikisi dnda, yani Yahudilik ve Hristiyanlk dnda hibiri yaa(n)mad. Hristiyanlk daha batan itibaren Yahudilik ile yakn iliki iindeydi. Hristiyanlar, Hristiyanln yeni bir vahiy olduuna inanmakla birlikte, srailoullarnn (Suriyenin gneyinde yaayan Yahudiler) dininin devam olduuna hkmettiler. Hz. sann (Bat dncesine yn veren metinlerde Hristiyan peygamberinin adnn nnde Hazret sfat yoktur; eviride Trk okurunun hassasiyetleri gznnde bulundurularak tarafmzdan eklenmitir) geliinin srailli khinler tarafndan yzlerce yl nce haber verildii ve Onun, Yahudilere yaklak iki bin yl nce, Hz. brahimin Kalde Uygarlnn Ur ehrinden yapt aryla balayan Tanr tezahrnn doruk noktas olduuna inandlar.
John W. Snyder, Antiquity, Chicago, 1967

A.YAHUDLER
Yahudilerin kkeni tam olarak bilinmiyor. 1400 ila 1200 arasna tekabl eden bir tarihte, bir grup gebe kavim Suriyenin gneyine, Kenan diye bildikleri blgeye girdi. Kendilerini (Hz.) brahimin torunu olan atalar srailin (Yakup) adyla tanttlar, Yakupun on iki olunun sulbnden olduklarn sylediler. Temas kurduklar insanlar (halklar) zaman iinde onlara srailin on iki olundan biri olan Yahudadan mlhem, Yahudi demeye baladlar. Yahudiler, Kenana, Msrda birka yzyl yaam olduklarn anlatan bir de gelenek getirmilerdi. Kadim sylencelerinden bazlar, Msrdan Tanrnn mucizevi mdahalesi sayesinde ktklar, Tanrnn Kenan Hz. brahime ve onun meru soyundan gelenlere anayurt olarak bizzat vaat ettii hususunda srarlyd. Kenanda, Kuds civarndaki dalk blgelere yerleen Yahudiler, 1000li yllarn bandan itibaren zengin ve etkili bir devlet haline gelmeye baladlar. Krallar Davut ve Solomonun (Hz. Sleyman) ynetiminde komularnn zayf devletler olmasndan ve Fenikelilerin Akdeniz kysndaki zengin ticaret imknlarndan yararlandlar. Ne var ki, Dokuzuncu ve Sekizinci yzyllarda Orta Dounun byk gleri arasnda yeniden balayan mcadelede, kendilerini Mezopotamyann Babillileri ve Asurlular ile Nil Vadisinin Msrllar arasnda skm buldular. Sz konusu gl devletler, aralarndaki blgenin kontrol iin savamaktayd ve Kenan, bu blgenin nemli bir parasyd. Orta Dou siyasetinin bu girdabnda, kendi i sorunlaryla da uraan Yahudiler, Filistin iin savaan taraflardan bazen biri, bazen de dieriyle ittifak yapmay seti. Nitekim Solomondan sonra krallklar kuzeyde srail, gneyde daha kk bir krallk olan Yahuda olmak zere ikiye blnd. Bu iki krallk ou kez birbirinden bamsz siyaset izledi. Bu tutum, 722de, Asurlular, srail; 586da da Babilliler, Yahuda Kralln ele geirinceye kadar artarak devam etti. Sonunda, kuzeydeki krallk, yani srailin Yahudileri, Asurlularn geride brakt fakir halk dnda tarihten silindi. Gneydeki kralla, Yahudaya gelince, halknn byk bir ksm, 539da Perslerin Babili fethetmesini mteakip Filistine dnd. Ancak, bamszlklarn srdrmeleri kolay olmad. Perslerden Yunanllara ( 333-63) ve Romallara ( 63-S 70) kadar bir dizi gcn fethine boyun emek zorunda kaldlar. Ve Yahudi tarihi - kinci yzyln ortalarnda Makabilerin ynetimi altndaki ksa dnem hari- baml ve hara deyen bir halkn tarihinden ibaret kald. Antik Yahudi devletine, S 70de, Kudsteki byk tapna yerle bir eden Romallar son verdiler. (J.S.)

1. nsanolu ve Dertleri ya da Her ey lk Ne Zaman Balad?


Yahudilerin Kutsal Yazlar veya Kutsal Metinleri, Hristiyan ncilinin1 Eski Ahit (Tevrat ve Zebur) olarak bilinen ilk blmndeki belgelerde mndemitir. Eski Ahit, esas olarak, Yahudilerin ve dier insanlarn tmnn, Yahudilerin Tanrs ile ilikilerine dairdir. Kutsal Kitapn ilk blmleri, Yaratl (Genesis) insanolunun kafasn her ada kurcalayan sorulara cevap mahiyetindedir.

Yaratl (Genesis)*
Balangta Tanr g ve yeri yaratt. Yer botu, yeryz ekilleri yoktu; engin karanlklarla kaplyd. Tanrnn Ruhu sularn zerinde hareket ediyordu. Tanr, Ik olsun diye buyurdu ve k oldu. Tanr n iyi olduunu grd ve onu karanlktan ayrd. Ia gndz, karanla gece adn verdi. Akam oldu, sabah oldu ve ilk gn olutu. Tanr, Sularn ortasnda bir kubbe olsun, sular birbirinden ayrsn, diye buyurdu. Ve yle oldu. Tanr gk kubbeyi yaratt. Kubbenin altndaki sular, stndeki sulardan ayrd. Kubbeye, gk adn verdi. Akam oldu, sabah oldu ve ikinci gn olutu. Tanr, Gn altndaki sular bir yere toplansn, kuru toprak grnsn, diye buyurdu ve yle oldu. Kuru alana kara, toplanan sulara deniz adn verdi. Tanr bunun iyi olduunu grd. Tanr, Yeryz bitkiler, tohum veren otlar, trne gre tohumu meyvesinde bulunan meyve aalar retsin, diye buyurdu ve yle oldu. Yeryz bitkiler, trne gre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve aalar yetitirdi. Tanr bunun iyi olduunu grd. Akam oldu, sabah oldu ve nc gn olutu. Tanr yle buyurdu: Gk kubbede gndz geceden ayracak, yeryzn aydnlatacak klar olsun. Belirtileri mevsimleri, gnleri, yllar gstersin. Ve yle oldu. Tanr by gndze, k geceye egemen olacak iki
1 Kutsal Kitap, Eski ve Yeni Ahit olmak zere iki blmden oluur. Eski Ahit Yahudilerin kutsal kitabdr, branice ve Aramice olarak yazlmtr. blme ayrlr: 1. Yasa Kitaplar (Musann 5 kitab olarak bilinir), 2. Peygamberlikler ve tarihsel kitaplar, 3. Mezmurlar, iirsel ve dz metinler. Eski ve Yeni Ahit Hristiyanlarn kabul ettii kutsal yazlardr. Yirmi yedi kitaptan oluan Yeni Ahit (ncil) Greke yazlmtr. lk drt kitap Hz. sann yaamn, retilerini, lm ve diriliiyle ilgili bilgileri iermektedir. Elilerin leri Kitab, Hz. sann lmnden sonra elilerin bu retiyi yaymak iin yaptklarn anlatr. ncilde yer alan mektuplar, Hz. sann elileri ve yakn izleyicileri tarafndan, ilk inanl topluluklarna (kiliselere) yol gstermek, Onun retisine uygun bir yaam srmelerini salamak ve karlatklar sorunlarn stesinden nasl gelebileceklerini gstermek amacyla Tanrnn esiniyle yazld. ncilin son kitab olan Vahiy inanlklar skntlar karsnda cesaretlendirir, gelecekteki olaylar simgelerle aklar.

byk ve yldzlar yaratt. Yeryzn aydnlatmak, gndze ve geceye egemen olmak, karanlktan ayrmak iin onlar gk kubbeye yerletirdi. Tanr bunun iyi olduunu grd. Akam oldu, sabah oldu ve drdnc gn olutu. Tanr, Sular canl yaratklarla dolup tasn, yeryznn zerinde, gkte kular uusun, diye buyurdu. Tanr byk deniz canavarlarn, sularda kaynaan canllar ve uan eitli varlklar yaratt. Bunun iyi olduunu grd. Tanr, Verimli olun, oaln, denizleri doldurun, yeryznde kular oalsn, diyerek onlar kutsad. Akam oldu, sabah oldu ve beinci gn olutu. Tanr, Yeryz eit eit canl yaratk, evcil ve yabanl hayvan, srngen retsin diye buyurdu. Ve yle oldu. Tanr eit eit yabanl hayvan, evcil hayvan, srngen yaratt. Bunun iyi olduunu grd. Tanr, Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalm, dedi, denizdeki balklara, gkteki kulara, evcil hayvanlara, srngenlere, yeryznn tmne egemen olsun. Tanr insan kendi suretinde yaratt, onu Tanrnn suretinde yaratt. Onlar erkek ve dii olarak yaratt. Onlar kutsayarak, Verimli olun, oaln, dedi. Yeryzn doldurun ve denetiminize aln; denizdeki balklara, gkteki kulara, yeryznde yaayan btn canllara egemen olun. te yeryznde tohum veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve aacn size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak. Yabanl hayvanlara, gkteki kulara, srngenlere -soluk alp veren btn hayvanlara- yiyecek olarak yeil otlar veriyorum. Ve byle oldu. Tanr yarattklarna bakt ve her eyin ok iyi olduunu grd. Akam oldu, sabah oldu ve altnc gn olutu. Gk ve yer btn eleriyle tamamland. Yedinci gne gelindiinde Tanr yapmakta olduu ii bitirdi. Yapt iten o gn dinlendi. Yedinci gn kutsad. Onu kutsal bir gn olarak belirledi. nk Tanr o gn yapt, yaratt btn ii bitirip dinlendi. Gn yerin yaratl yks: RAB Tanr g ve yeri yarattnda, yeryznde yabanl bir fidan, bir ot bile bitmemiti. nk RAB Tanr henz yeryzne yamur gndermemiti. Topra ileyecek insan da yoktu. Yerden ykselen buhar btn topraklar suluyordu. RAB Tanr demi topraktan yaratt ve burnuna yaam soluu fledi. Bylece dem yaayan varlk oldu. RAB Tanr douda, Adende bir bahe dikti. Yaratt demi oraya koydu. Bahede iyi meyve veren trl trl gzel aa yetitirdi. Bahenin ortasnda yaam aacyla iyiyle kty bilme aac vard.

Adenden bir rmak douyor, baheyi sulayp orada drt kola ayrlyordu. lk rman ad Piondur. Altn kaynaklar olan Havila snrlar boyunca akar. Orada iyi altn, reine ve oniks bulunur. kinci rman ad Gihondur, Ku snrlar boyunca akar. nc rman ad Dicledir, Asurun dousundan akar. Drdnc rmak ise Frattr. RAB Tanr Aden bahesine bakmas, onu ilemesi iin demi oraya koydu. Ona, Bahede istediin aacn meyvesini yiyebilirsin, diye buyurdu, ama iyiyle kty bilme aacndan yeme. nk ondan yediin gn kesinlikle lrsn. Sonra, demin yalnz kalmas iyi deil, dedi, ona uygun bir yardmc yaratacam. RAB Tanr yerdeki hayvanlarn, gkteki kularn tmn topraktan yaratmt. Onlara ne ad vereceini grmek iin hepsini deme getirdi. dem her birine ne ad verdiyse, o canl o adla anld. dem btn evcil ve yabanl hayvanlara, gkte uan kulara ad koydu. Ama kendisi iin uygun bir yardmc bulamad. RAB Tanr deme derin bir uyku verdi. dem uyurken, RAB Tanr onun kaburga kemiklerinden birini alp yerini etle kapatt. demden ald kaburga kemiinden bir kadn yaratarak onu deme getirdi. dem, te, bu benim kemiklerimden alnm kemik, etimden alnm ettir, dedi, ona kadn denilecek, nk o adamdan alnd. Bu nedenle adam annesini babasn brakp karsna balanacak, ikisi tek beden olacak. dem de kars da plaktlar, henz utan nedir bilmiyorlard. RAB Tanrnn yaratt yabanl hayvanlarn en kurnaz yland. Ylan kadna, Tanr gerekten, Bahedeki aalarn hibirinin meyvesini yemeyin dedi mi? diye sordu. Kadn, Bahedeki aalarn meyvelerinden yiyebiliriz, diye yantlad, Ama Tanr, Bahenin ortasndaki aacn meyvesini yemeyin, ona dokunmayn; yoksa lrsnz, dedi. Ylan, Kesinlikle lmezsiniz, dedi, nk Tanr biliyor ki, o aacn meyvesini yediinizde gzleriniz alacak, iyiyle kty bilerek Tanr gibi olacaksnz. Kadn aacn gzel meyvesinin yemek iin uygun ve bilgelik kazanmak iin ekici olduunu grd. Meyveyi koparp yedi. Yanndaki kocasna verdi, o da yedi. kisinin de gzleri ald. plak olduklarn anladlar. Bu yzden incir yapraklarn dikip kendilerine nlk yaptlar. Derken, gnn serinliinde bahede yryen RAB Tanrnn sesini duydular. Ondan kap aalarn arasna gizlendiler. RAB Tanr deme, Neredesin? diye seslendi. dem, Bahede sesini duyunca korktum. nk plaktm, bu yzden gizlendim, dedi. RAB Tanr, plak olduunu sana kim syledi? diye sordu, sana meyvesini yeme dediim aatan m yedin? dem, Yanma koyduun kadn aacn meyvesini bana verdi, ben

de yedim, diye yantlad. RAB Tanr kadna, Nedir bu yaptn? diye sordu. Kadn, Ylan beni aldatt, o yzden yedim, diye karlk verdi. Bunun zerine RAB Tanr ylana, Bu yaptndan tr, btn evcil ve yabanl hayvanlarn en lanetlisi sen olacaksn, dedi, karnnn zerinde srnecek, yaamn boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadn, onun soyuyla senin soyunu birbirinize dman edeceim. Onun soyu senin ban ezecek, sen onun toprana saldracaksn. RAB Tanr kadna, ocuk doururken sana ok ac ektireceim, dedi, ar ekerek doum yapacaksn. Kocana istek duyacaksn, seni o ynetecek. RAB Tanr deme, Karnn szn dinlediin ve sana meyvesini yeme dediim aatan yediin iin toprak senin yznden lanetlendi, dedi, yaam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksn. Toprak sana diken ve al verecek, yaban otu yiyeceksin. Topraa dnnceye dek ekmeini aln teri dkerek kazanacaksn. nk topraksn, topraktan yaratldn ve yine topraa dneceksin. dem karsna Havva adn verdi. nk o btn insanlarn annesiydi. RAB Tanr demle kars iin deriden giysiler yapt, onlar giydirdi. Sonra, dem iyiyle kty bilmekle bizlerden biri gibi oldu, dedi, artk yaam aacna uzanp meyve almasna, yiyip lmsz olmasna izin verilmemeli. Bylece RAB Tanr, yaratlm olduu topra ilemek zere demi Aden bahesinden kard. Onu kovdu. Yaam aacnn yolunu denetlemek iin de Aden bahesinin dousuna keruvlar ve her yana dnen alevli bir kl yerletirdi.
* Kutsal Kitap, Eski Anlama, Yaradl 1-3, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar 2009.

2. Yahudilerin Tanr ile likisinin Temelinde Ne Vard?


Yaratl Kitab, Tanrnn Hz. brahime Mezopotamyada -Kalde Medeniyetinin Ur ehrinde- seslenerek uzak bir diyara gelmelerini buyurduunu ve bunu yaparken kuluna sadece bir anayurt vaat etmekle kalmayp gl ve kalabalk bir soy da vaat ettiini syler. Vaat edilen anayurt Kenandr. Hz. brahim, zaman gelince, akrabalar ve uaklaryla birlikte buraya gider. Ancak henz, meru kars Saradan olma bir erkek evlat sahibi deildir ve kar koca ok yaldrlar. Yahudiler ve daha sonra Hristiyanlar, Hz. brahimin bu hikyesinde, Tanrnn tm insanl ilgilendiren tebliini almak zere neden kendilerini setiinin ksmi aklamasn bulurlar.

Yaratl (Genesis)
RAB verdii sz uyarnca Saraya iyilik etti ve szn yerine getirdi. Sara hamile kald; brahimin yallk dneminde, tam Tanrnn belirttii zamanda ona bir erkek ocuk dourdu. brahim, Sarann dourduu ocua shak adn verdi. Tanrnn kendisine buyurduu gibi olu Hz. shak sekiz gnlkken snnet etti. shak doduunda brahim yz yandayd. Sara, Tanr yzm gldrd, dedi, bunu duyan herkes benimle glecek. Kim brahime Sara ocuk emzirecek derdi? Bu yanda ona bir oul dourdum. ocuk byd. Stten kesildii gn brahim byk bir len verdi. *** Daha sonra Tanr, brahimi snad. brahim! diye seslendi. brahim, Buradaym! dedi. Tanr, shak, sevdiin biricik olunu al, Moriya2 blgesine git, dedi, orada sana gstereceim bir dada olunu yakmalk sunu olarak sun. brahim sabah erkenden kalkt, eeine palan vurdu. Yanna uaklarndan ikisini ve olu shak ald. Yakmalk sunu iin odun yardktan sonra, Tanrnn kendisine belirttii yere doru yola kt. nc gn gidecei yeri uzaktan grd. Uaklarna, Siz burada, eein yannda kaln, dedi, tapnmak iin olumla birlikte oraya gidip dneceiz. Yakmalk sunu iin yard odunlar olu shaka ykledi. Atei ve ba kendisi ald. Birlikte giderlerken shak brahime, Baba! dedi. brahim, Evet, olum! diye yantlad. shak, Atele odun burada, ama yakmalk sunu kuzusu nerede? diye sordu. brahim, Olum, yakmalk sunu iin kuzuyu Tanr kendisi salayacak, dedi. kisi birlikte yrmeye devam ettiler. Tanrnn kendisine belirttii yere varnca brahim bir sunak yapt, zerine odun dizdi. Olu shak balayp sunaktaki odunlarn zerine yatrd. Onu boazlamak iin uzanp ba ald. Ama RABbin melei gklerden, brahim, brahim! diye seslendi. brahim, te buradaym! diye karlk verdi. Melek, ocua dokunma! dedi, ona bir ey yapma. imdi Tanrdan korktuunu anladm, biricik olunu benden esirgemedin. brahim evresine baknca boynuzlar sk allara taklm bir ko grd. Gidip kou getirdi. Olunun yerine onu yakmalk sunu olarak sundu. Oraya Yahve yire3 adn verdi. RABin danda salanacaktr, sz bu yzden bugn de syleniyor. RABin melei gklerden brahime ikinci kez seslendi: RAB diyor ki, kendi zerime ant iiyorum. Bunu yaptn iin, biricik olunu esirgemediin iin seni fazlasyla kutsayacam; soyunu gklerin yldzlar, kylarn
2 3 Baz bilim insanlarnn sonradan Kuds ehrinin bir paras olduuna inandklar bir tepe. Rab salayacaktr anlamnda.

kumu kadar oaltacam. Soyun dmanlarnn kentlerini mlk edinecek. Soyunun araclyla yeryzndeki btn uluslar kutsanacak. nk szm dinledin.

3. Tanr nananlara Ne Buyurur?


Gelenee gre shakn olu, (Hz.) brahimin torunu Yakup, Msra gitmek zere Kenandan bir ktlk dneminde ayrlm; on bir olunu da beraberinde gtrmtr. On ikinci olu Yusuf Msrda yerleik olup hkmdarn yneticilerinden biri olarak servet sahibi olmutur. Yakup, Msra vardktan hemen sonra lr. On iki olu iin iler bir sre iyi gider. Nil yaknlarnda, Yehovann kendilerine ve ocuklarna vaat ettii topraklardan ok uzak bir blgeye yerleirler. Tanrlarnn syledii gibi, Yakupun soyu burada birka yzyl yaayp oalr, devasa bir kalabalk olutururlar. Ne var ki, Yakupu tanmayan bir kral ortaya kar ve Yahudileri ezmeye balar. Bunun zerine, Tanr, (Hz.) Musay greve arr, Yahudileri Msr esaretinden onun nderliinde kurtarr. Sonra dehet dolu bir gnde, ssz Sina Yarmadasnda bir dada, Hz. Musaya setii bu insanlardan ne beklediini sylemek suretiyle, kendisiyle onlar arasnda yeni bir ba oluturur.

Msrdan k (Exodus)*
Ve Musa Tanrnn huzuruna kt. RAB dadan kendisine seslendi: Yakup soyuna, srail halkna yle diyeceksin: Msrllara ne yaptm, sizi nasl kartal kanatlar zerinde tayarak yanma getirdiimi grdnz. imdi szm dikkatle dinler, anlamama uyarsanz, btn uluslar iinde z halkm olursunuz. nk yeryznn tm benimdir. Siz benim iin khinler krall, kutsal ulus olacaksnz. sraillilere byle syleyeceksin. Musa gidip halkn ileri gelenlerini ard ve RABbin kendisine buyurduu her eyi onlara anlatt. Btn halk bir azdan, RABbin syledii her eyi yapacaz diye yantladlar. Musa halkn yantn RABbe iletti. RAB Musaya, Sana koyu bir bulut iinde geleceim, dedi, yle ki seninle konuurken halk iitsin ve her zaman sana gvensin. Musa halkn sylediklerini RABbe iletti. RAB Musaya, Git, bugn ve yarn halk arndr,4 dedi, giysilerini ykasnlar. nc gne hazr olsunlar. nk nc gn btn halkn gz nnde ben RAB, Sina Dana ineceim. Dan evresine
4 Arndr szc, insanlarn gnlk ilerinden alkonmas, ykanp temizlenmesi ve gnah karmas anlamna gelmekte.

bir snr izdi ve halka de ki, Sakn daa kmayn, dan eteine de yaklamayn! Kim daa dokunursa, kesinlikle ldrlecektir. Ya talanacak ya da okla vurulacak; ona insan eli demeyecek. ster hayvan olsun ister insan, yaamasna izin verilmeyecek. Ancak boru uzun uzun alnnca daa kabilirler. Sonra Musa dadan halkn yanna inip onlar arndrd. Herkes giysilerini ykad. Musa halka, nc gne hazr olun, dedi, bu sre iinde cinsel ilikide bunmayn. nc gnn sabah gk grledi, imekler akt. Dan zerinde koyu bir bulut vard. Derken, ok gl bir boru sesi duyuldu. Ordughta herkes titremeye balad. Musa halkn Tanryla grmek zere ordughtan kmasna nclk etti. Dan eteinde durdular. Sina Dann her yanndan duman ttyordu. nk RAB dan zerine ate iinde inmiti. Dadan ocak duman gibi duman kyor, btn da iddetle sarslyordu. Boru sesi gitgide ykselince, Musa konutu ve Tanr gk grlemeleriyle onu yantlad. RAB Sina Dann zerine indi. Musay dan tepesine ard. Musa tepeye kt. RAB, Aa inip halk uyar, dedi, sakn beni grmek iin snr gemesinler, yoksa birou lr. Bana yaklaan khinler de kendilerini kutsasnlar, yoksa onlar iddetle cezalandrrm. Musa, Halk Sina Dana kamaz, diye karlk verdi, nk sen, Dan evresine snr iz, onu kutsal kl, diyerek bizi uyardn. RAB, Aa inip Harunu5 getir, dedi, ama khinlerle halk huzuruma gelmek iin snr gemesinler. Yoksa onlar iddetle cezalandrrm. Bunun zerine Musa aa inip durumu halka anlatt. Tanr yle konutu: Seni Msrdan, kle olduun lkeden karan Tanr RAB benim.
BENDEN BAKA TANRIN OLMAYACAK. KENDNE YUKARIDA GKYZNDE, AAIDA YERYZNDE YA DA YER ALTINDAK SULARDA YAAYAN HERHANG BR CANLIYA BENZER PUT YAPMAYACAKSIN. PUTLARIN NNDE ELMEYECEK, ONLARA TAPMAYACAKSIN. NK BEN, TANRI RAB, KISKAN BR TANRIYIM. BENDEN NEFRET EDENN BABASININ LED SUUN HESABINI OCUKLARINDAN, NC, DRDNC KUAKLARDAN SORARIM. AMA BEN SEVEN, BUYRUKLARIMA UYAN BNLERCE KUAA SEVG GSTERRM. TANRI RABN ADINI BO YERE6 AZINA ALMAYACAKSIN. NK RAB, ADINI BO YERE AZINA ALANLARI CEZASIZ BIRAKMAYACAKTIR. ABAT GNN KUTSAL SAYARAK ANIMSA. ALTI GN ALIACAK, BTN LERN YAPACAKSIN. AMA YEDNC GN BANA, TANRI RABBE ABAT
5 6 Harun, Musann erkek kardeidir. Tanr onu Yahudilere nderlik ederken Musaya yardmla grevlendirmitir. Olur olmaz anlamnda.

GN OLARAK ADANMITIR. O GN SEN, OLUN, KIZIN, ERKEK VE KADIN KLEN, HAYVANLARIN, ARANIZDAK YABANCILAR DHL, HBR YAPMAYACAKSINIZ. NK BEN RAB YER G, DENZ VE BTN CANLILARI ALTI GNDE YARATTIM, YEDNC GN DNLENDM. BU YZDEN ABAT GNN KUTSADIM VE KUTSAL BR GN OLARAK BELRLEDM. ANNENE, BABANA SAYGI GSTER. YLE K, TANRIN RABBN SANA VERECE LKEDE MRN UZUN OLSUN. ADAM LDRMEYECEKSN. ZNA ETMEYECEKSN. ALMAYACAKSIN. KOMUNA KARI YALAN YERE TANIKLIK ETMEYECEKSN. KOMUNUN EVNE, KARISINA, ERKEK VE KADIN KLESNE, KZNE, EENE, HBR EYNE GZ DKMEYECEKSN.

Halk gk grlemelerini, boru sesini duyup imekleri ve dan bandaki duman grnce korkudan titremeye balad. Uzakta durarak Musaya, Bizimle sen konu, dinleyelim, dediler, ama Tanr konumasn, yoksa lrz. Musa, Korkmayn! diye karlk verdi, Tanr sizi denemek iin geldi; Tanr korkusu zerinizde olsun, gnah ilemeyesiniz diye. Musa Tanrnn iinde bulunduu koyu karanla yaklarken halk uzakta durdu. RAB Musaya yle dedi: sraillilere de ki, Gklerden sizinle konutuumu grdnz. ()
* Kutsal Kitap, Eski Anlama, Msrdan k 19:3-20:22, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

On Emirin yan sra, Kutsal Kitapn ilk be blm (kitab), Tanrnn Yahudilerin riayet etmelerini istediine inandklar tleri ierir. Ortodoks Yahudiler bunlardan bazlarn bugn de yerine getirmektedirler.

Yaratl (Genesis)
Tanr brahime, Sen ve soyun kuaklar boyu, antlamama bal kalmalsnz, dedi, Seninle ve soyunla yaptm antlamann koulu udur: Aranzdaki erkeklerin hepsi snnet edilecek. Snnet olmalsnz. Snnet aramzdaki antlamann belirtisi olacak. Evinizde domu ya da soyunuzdan olmayan bir yabancdan satn alnm kleler dahil sekiz gnlk her erkek ocuk snnet edilecek. Gelecek kuaklarnz boyunca srecek bu. Evinizde doan ya da satn aldnz her ocuk kesinlikle snnet edilecek. Bedeni-

nizdeki bu belirti sonsuza dek srecek antlamamn simgesi olacak. Snnet edilmemi her erkek, halknn arasndan atlacak, nk antlamam bozmu demektir.

Yedinci yzyln sonlarndaki kriz, yani bir kavim (halk) olarak Yahudi varlnn ciddi tehlike altnda olduu dnemde, o gne kadar bilinmeyen, Tesniye7 adl bir kitabn, esrarengiz bir biimde ortaya kmaya balar. Tesniye, srailoullaryla Tanr arasndaki ilikinin dier kitaplarda yeterince ak olmayan bir boyutunu vurgulamaktadr.

Yasann Tekrar (Deuteronomy)*


Tanrnz RABbin size retmek iin bana verdii buyruklar, kurallar, ilkeler bunlardr. Mlk edinmek iin gideceiniz lkede onlara uyun. Yaamnz boyunca siz, ocuklarnz ve torunlarnz, size verdiim btn kurallara, buyruklara uyarak Tanrnz RABden korkun ki, mrnz uzun olsun. Kulak ver, ey srail! Sz dinleyin ki, zerinize iyilik gelsin, atalarnzn Tanrs RABbin size verdii sz uyarnca st ve bal akan lkede bol bol oalasnz. Dinle, ey srail! Tanrmz RAB tek RABdir. Tanrnz RABbi btn yreinizle, btn cannzla, btn gcnzle seveceksiniz. Bugn size verdiim buyruklar aklnzda tutun. Onlar ocuklarnza belletin. Evinizde otururken, yolda yrrken, yatarken, kalkarken onlardan sz edin. Bir belirti olarak onlar ellerinize balayn, aln sargs olarak takn. Evlerinizin kap svelerine, kentlerinizin kaplarna yazn. Tanrnz RAB atalarnza, brahime, shaka, Yakupa itii ant uyarnca, sizi verecei lkeye -ina etmediiniz byk ve gzel kentleri, biriktirmediiniz iyi eyalarla dolu evleri, siz emek vermeden kazlm sarnlar, dikmediiniz balar, zeytinlikleri olan lkeye- gtrecek. Orada yiyip doyacaksnz. O zaman dikkat edin! Sizi Msrdan, kle olduunuz lkeden karan RABbi unutmayn. Tanrnz RABden korkacaksnz; Ona kulluk edecek ve Onun adyla ant ieceksiniz. Baka ilahlarn, evrenizdeki uslarn tapt hibir ilahn ardnca gitmeyeceksiniz. nk aranzda olan Tanrnz RAB kskan bir tanrdr. fkelenirse sizi yeryznden yok eder. ()
* Kutsal Kitap, Eski Anlama, Yasann Tekrar, 6:1-15, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009

Tesniye (Yasann Tekrar) Eski Ahitin ilk be kitab olan Tevratn 34 baptan oluan beinci kitab.

4. Tanrnn Seilmi nsanlaryla likisinin Boyutlar ve Telmihi Tam Olarak Nedir?


Kehanet ve falclk, ou insan topluluunda var olan kadim bir uratr. Nitekim srail ve Yahuda krallklar da bundan paylarn alr. Khinlerin ou unutulmu olmakla birlikte, (bu noktada, okurun dikkatini khin szcnn peygamber, nebi, resul gibi eanlaml kullanmlarna ekmek isteriz) Yakupun slbnden olan grup hafzalara silinmeyecek ekilde yerlemitir. Bunlardan ikisi, Yahudi tarihinin kriz dnemlerinde, srail ve Yahuda krallklarnn dlerinin hemen ncesinde ortaya kar, Tanrnn mesajn iletmek iin setii insanlara fevkalade kzgn olduu, kendilerine vaat ettii ve varlk nedenleri olarak bildikleri anayurtlarn ve anayurtlaryla olan tm balantlarn yok etmeye hazrland eklinde, inanlmaz haberler verir. Kehanetler dorulanr. Yahudiler srgne der. Telafi edilebilecek gibi grnmeyen srgn faciasna ramen, Yahudilerin yreklerini, cesaret ve inanlarn tazelemenin yollarn arayan khinler nc grubu oluturur. Sz konusu bu kehanetler, Eski Ahitte yer aldklar ekilleriyle kayda geirilmi, gnmze kadar gelmilerdir. Seilmi insanlarn Tanrlaryla ilikileri zerinde kafa yoran khinler, Yaradann genel olarak yarattklaryla ve insanlarla, zel olarak da srail halkyla mnasebetlerine ilikin yeni ve derinlikli grler ortaya koyar. Kuzey Krallnn, yani srailin decei kehanetinde bulunduu kaydedilen Amos, kehanetlerini yazya dken ilk khinlerdendir.

Amos*
Ey srail halk kulak ver, zerine yakacam atn szlerine: Dt erden kz srail; bir daha kalkamaz; serilmi kendi toprana; kaldran yok. Bu yzden Egemen RAB yle diyor: Bin kiiyle savaa kan kentin, yz adam sa kalacak; yz kiiyle kann, on adam kalacak srail halkna. Bu yzden RAB, srail halkna yle diyor: Bana ynelin, yaarsnz () RABbe ynelin, yaarsnz; yoksa Yusuf soyunda bir ate gibi parlar; Beyteli yakp yok eder; yangn sndrecek kimse kmaz Ey adaleti ac pelin otuna evirenler, doruluu yere alanlar! lker ve Orion takmyldzlarn yaratan, zifiri karanl sabaha eviren, gndz geceyle karartan, deniz sularn arp yeryzne dkenin ad RABdir. Kaleyi anszn ykar, surlu kenti yerle bir eder. Mahkemede kendilerini azarlayanlardan nefret ediyor, doru konuandan ireniyorlar. Yoksulluu ezdiiniz, ondan zorla buday kopardnz iin yaptnz yontma ta evlerde oturmayacak, diktiiniz gzel balarn arabn imeyeceksiniz. nk isyanlarnzn ok, gnahlarnzn saysz

olduunu biliyorum. En doru kiiye bask yapan, rvet alan, mahkemede mazlumun hakkn yiyenler! Bu yzden susmak der akll insana byle bir zamanda, nk zaman ktdr. Ktle deil, iyilie ynelin ki, yaayasnz; bylece dediiniz gibi, RAB, Her eye Egemen Tanr sizinle olur. Ktlkten nefret edin, iyilii sevin, mahkemede adaleti koruyun. Belki RAB, Her eye Egemen Tanr, Yusufun soyundan sa kalanlara ltfeder. Bu yzden RAB, Her eye Egemen Tanr RAB, yle diyor: Btn meydanlarda lk kopacak, sokaklarda inim inim inleyecekler; rgatlar yas tutmaya, atlar feryat etmeye aracaklar. Btn balarda lk kopacak, nk ben aranzdan geeceim. RAB byle diyor. Vay bana, RABbin gnn zlemle bekleyenlerin! Niin zlyorsunuz RABbin gnn? O gn aydnlk deil, karanlk olacak. Nasl ki, biri aslann nnden kaar da karsna ay kar; evine dner, elini duvara dayar da elini ylan sokar. RABbin gn aydnlk deil, karanlk olmayacak m? Hem de zifiri karanlk, bir parlt bile yok. RAB yle diyor: reniyorum, tiksiniyorum bayramlarnzdan; holanmyorum dinsel toplantlarnzdan. Yakmalk ve tahl sunularnz bana sunsanz bile kabul etmeyeceim; besili hayvanlarnzdan sunacanz esenlik sunularna dnp bakmayacam. Uzak tutun benden ezgilerinizin grltsn; enklerinizin sesini dinlemeyeceim. Bunun yerine adalet su gibi, doruluk rmak gibi srekli aksn. Ey srail halk, lde krk yl boyunca bana m kurbanlar, sunular sundunuz? Gerekte kralnz Sakkutu, putunuz Kayvan, kendiniz iin yaptnz ilahn yldzn tadnz. Bu yzden sizi amn tesine sreceim. RAB byle diyor, Onun ad Her eye Egemen Tanrdr.
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Amos 5, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

Yeaya, Yahuda Krallnn ve sraillilerin Tanrsnn yegne tapnann olduu Kudsn (Yerualim) decei kehanetinde bulunur.

Yeaya*
Yahuda krallar Uzziya, Yotam, Ahaz ve Hizkiya zamannda Amos olu Yeayann Yahuda ve Yerualimle ilgili grm: Ey gkler dinleyin, ey yeryz kulak ver! nk RAB konuuyor: ocuklar yetitirip byttm ama bana bakaldrdlar. kz sahibini, eek

efendisinin yemliini bilir ama srail halk bu kadarn bile bilmiyor; halkm anlamyor. Gnahl ulusun, su ykl halkn, ktlk yapan soyun, batan km ocuklarn vay haline! RABbi terk ettiler, srailin kutsaln hor grdler, Ona srt evirdiler. Neden bir daha dvlesiniz? Neden vefaszl srdryorsunuz? Ba bsbtn hasta, yrek bsbtn yaral; bedenininiz tepeden trnaa salksz, taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu, temizlenmemi, yala yumuatlmam, sarlmam. lkeniz ssz, kentleriniz atee verilmi. Yabanclar topraklarnz gznzn nnde yiyip bitiriyor! Sanki lkenin kkn kazmlar. Sion kz badaki ardak, salatalk bostanndaki kulbe gibi, kuatlm bir kent gibi kalakalm. Her eye Egemen RAB bazlarmz sa brakmam olsayd, Sodom gibi olur, Gomoraya8 benzerdik. Ey Sodom yneticileri, RABbin sylediklerini dinleyin; ey Gomora halk, Tanrmzn yasalarna kulak verin. Kurbanlarnzn says okmu, bana ne? diyor RAB, yakmalk ko sunularna, besili hayvanlarn yana doydum. Boa, kuzu, teke kan deil istediim. Huzuruma geldiinizde avlularm inemenizi mi istedim sizden? Anlamsz sunular getirmeyin artk. Buhurdan ireniyorum. Ktlk dolu trenlere, Yeni Ay, abat Gn kutlamalarna ve dzenlediiniz toplantlara dayanamyorum. Yeni Ay trenlerinizden, bayramlarnzdan nefret ediyorum. Bunlar bana yk oldu, onlar tamaktan yoruldum. Ellerinizi ap bana yakardnzda gzlerimi sizden karacam. Ne kadar ok dua ederseniz edin dinlemeyeceim. Elleriniz kan dolu. Ykanp temizlenin, ktlk yaptnz gzm grmesin, ktlk etmekten vazgein. yilik etmeyi renin, adaleti gzetin, zorbay yola getirin, kszn hakkn verin, dul kadn savunun. RAB diyor ki, Gelin, imdi davamz grelim. Gnahlarnz sizi kana boyam bile olsa kar gibi ak pak olacaksnz. Elleriniz krmz bcei gibi kzl olsa da yapa gibi bembeyaz olacak. stekli olur, sz dinlerseniz, lkenin en iyi rnlerini yiyeceksiniz. Ama direnip bakaldrrsanz, kl sizi yiyip bitirecek. Bunu syleyen RABdir. Sadk kent nasl da fahie oldu! Adaletle doluydu, doruluun barnayd, imdiyse katillerle doldu. Gm cruf oldu, arabna su katld. Yneticileri asilerle hrszlarn ibirlikisi; hepsi rveti seviyor, armaan peine dm. kszn hakkn vermiyor, dul kadnn davasn grmyorlar. Bu yzden RAB, Her eye Egemen RAB, srailin Gls yle diyor: Hasmlarm cezalandrp rahata kavuacam, dmanlarmdan alacam. Sana kar duracak, kl suyuyla artr gibi seni cruftan artp temizleyeceim. Eskiden, balangta olduu gibi, sana yneticiler, danmanlar yetitireceim. Ondan sonra, Doruluk Kenti, Sadk Kent diye adlandrla8 Sodom ve Gomora, Hz. Lt dneminde Tanrnn gazabna uram olan iki ehir.

caksn. Sion adalet sayesinde, tvbe edenleri de doruluk sayesinde kurtulacak. Ama bakaldranlarla gnahllar birlikte ykma urayacaklar. RABbi terk edenler yok olacak. Sevip altnda tapndnz yabanl fstk aalarndan utanacaksnz; putperest trenleriniz iin setiiniz bahelerden tr yznz kzaracak. Yapraklar solmu yabanl fstk aacna, susuz baheye dneceksiniz. Gl adamlarnz ktk gibi, yaptklar iler kvlcm gibi olacak; ikisi birlikte yanacak ve sndren olmayacak. Amos olu Yeayann Yahuda ve RABbin tapnann kurulduu da, son gnlerde dalarn en ycesi, tepelerin en yksei olacak. Oraya akn edecek uluslarn hepsi. Birok halk gelecek, Haydi RABbin Dana, Yakupun Tanrsnn Tapnana kalm, diyecekler, O bize kendi yolunu retsin, biz de Onun yolundan gidelim. nk Yasa Siondan, RABbin sz Yerualimden kacak. RAB uluslar arasnda yarglk edecek; birok halkn arasndaki anlamazlklar zecek. nsanlar kllarn ekile dvp saban demiri, mzraklarn bac ba yapacaklar. Ulus ulusa kl kaldrmayacak, sava eitimi yapmayacaklar artk. Ey Yakup soyu, gelin RABbin nda yryelim. Ya RAB, halkn, Yakup soyunu terk ettin, nk yrekleri Dou kkenli inanlarla dolu. Filistinliler gibi falclkla urayor, yabanclarla el skyorlar. lkeleri altnla, gmle dolu, hazinelerinin sonu yok, saysz atlar, sava arabalar var. lkeleri putlarla dolu; elleriyle yaptklar, parmaklaryla biim verdikleri putlarn nnde eiliyorlar. Bu yzden herkes alaltlp dize getirilecek. Onlar balama, ya RAB! RABbin dehetinden, yce grkeminden kamak iin kayalklara gidin, yerin altna saklann; insann kstah baklar alaltlacak, gururu krlacak, o gn yalnz RAB yceltilecek. nk Her eye Egemen RAB o gn kibirlileri, gururlular, kendini beenmileri alaltacak; Lbnann btn ulu, yksek sedir aalarn, Baann btn meelerini yok edecek; btn ulu dalar, yksek tepeleri, btn yksek kuleleri, gl surlar yerle bir edecek; ticaret gemilerinin, gzel teknelerinin hepsini yok edecek. nsanlarn gururu, kibri krlacak; o gn yalnz RAB yceltilecek, putlar tmyle ortadan kalkacak. RAB kalkp yeryzn sarsmaya balaynca, insanlar Onun dehetinden ve yce grkeminden kamak iin maaralara, yeralt kovuklarna saklanacaklar. O gn insanlar yeryzn sarsmak zere harekete geen RABbin dehetinden ve yce grkeminden kamak iin tapmak amacyla yaptklar altn, gm putlar kstebeklere, yarasala atp kaya kovuklarna, uurumlardaki yarklara saklanacaklar. lml insana gvenmekten vazgein. Onun ne deeri var ki?
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Yeaya 1-2, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

Mika, sraillilerin Tanrs adna konuarak, Yahudallar Onun sznden ktklar iin knar.

Mika*
RABbin sylediklerine kulak verin: Kalkn, davanz dalarn nnde dile getirin. Tepeler duysun sesinizi. Ey dalar ve yeryznn sarslmaz temelleri, RABbin sulamasn dinleyin. nk RAB halkndan davac, srailden ikyeti. Ey halkm, sana ne yaptm? diyor RAB, Sana nasl yk oldum, yantla. Seni Msrdan ben kardm, ben kurtardm seni klelik diyarndan () RABbin adaletini o zaman anlayacaksnz. RABbin nne ne ile kaym, yce Tanrya nasl tapnaym? Onun nne yakmalk sunuyla m, bir yanda danaya m kaym? Binlerce ko sunsam, zeytinyandan on binlerce dere aktsam, RAB honut kald m? Suuma karlk ilk olumu, ilediim gnah iin bedenimin rnn versem olur mu? Ey insanlar, RAB iyi olan size bildirdi; adil davranmanzdan, sadakati sevmenizden ve alakgnlllkle yolunda yrmenizden baka Tanrnz RAB sizden ne istedi? Dinleyin! RAB kente sesleniyor. Onun adndan korkmak bilgeliktir. Diyor ki, Ey halk ve kent meclisi, dinleyin. Kt adamlarn evleri hakszca kazanlm servetlerle dolu, bilmiyor muyum sanyorsunuz? Eksik lek lanetlidir. Hileli terazi kullanan, torbasnda eksik arlklar olan adam nasl aklayaym? Kentin zenginleri zorba, halk da yalancdr. Dillerinden aldatc szler dklr. Gnahlarnzdan tr ykmnz, mahvnz hazrladm bile. Yiyecek, ama doymayacaksnz. A kalmayacak karnnz, biriktireceksiniz, ama saklayamayacaksnz. Koruyabildiinizi klla yok edeceim. Ekecek, ama biemeyeceksiniz. Zeytin ezecek, ama yan srnemeyeceksiniz. zm skacak, ama arabn iemeyeceksiniz. Kral Omrinin buyruklarna, Ahav9 soyunun kt detlerine uyduunuz, onlarn trelerini izlediiniz iin sizi utanca boacam, ykma uratacam. Halkm olarak aalanmaya dayanmak zorunda kalacaksnz.
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Mika 6, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

Ahav, Omrinin olu, 722de Asurlular tarafndan igale uramadan nce, kuzey srail Krallnn kral; Yunus Peygambere, kar kmasyla maruftur.

Ve nihayet, srgnn byk peygamberi Yeaya, getikleri darboazda insanlar iin teselli kayna olur, onlara umut verir.

Yeaya*
Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey srail, sana biim veren RAB imdi yle diyor: Korkma, nk seni kurtardm, seni adnla ardm, sen benimsin. Sularn iinden geerken seninle olacam, rmaklarn iinden geerken su boyunu amayacak. Atein iinde yrrken yanmayacaksn, alevler seni yakmayacak. nk senin Tanrn, srailin kutsal, seni kurtaran RAB benim. Fidyen olarak Msr, sana karlk Ku ve Seva diyarlarn verdim. Gzmde deerli ve saygn olduun, seni sevdiim iin senin yerine insanlar, cann karlnda halklar vereceim. Korkma, nk seninleyim, soyundan olanlar doudan getireceim, sizleri de batdan toplayacam. Kuzeye, Ver, gneye, Alkoyma; oullarm uzaktan, kzlarm dnyann drt bucandan getir, diyeceim. Yceliim iin yaratp biim verdiim, admla arlan herkesi, evet, oluturduum herkesi getirin diyeceim. Gzleri olduu halde kr, kulaklar olduu halde sar olan halk ne getir. Btn uluslar bir araya gelsin, halklar toplansn. lerinden hangisi bunlar bildirebilir, olup bitenleri bize duyurabilir? Tanklar arp hakl olduklarn kantlasnlar, tekiler de duyup, Dorudur, desinler. Tanklarm sizlersiniz, diyor RAB, setiim kullar sizsiniz. yle ki beni tanyp bana gvenesiniz, benim O olduumu anlayasnz. Benden nce bir tanr olmad, benden sonra da olmayacak. Ben, yalnz ben RABbin, benden baka kurtarc yoktur. Ben bildirdim, ben kurtardm, ben duyurdum, aranzdaki yabanc ilahlar deil. Tanklarm sizsiniz, diyor RAB, Tanr benim, gn gn olal ben Oyum. Elimden kimse kurtaramaz. Ben yaparm, kim engel olabilir? *** Dalar ap gelen mjdecinin ayaklar ne gzeldir! O mjdeci ki, esenlik duyuruyor. yilik mjdesi getiriyor, kurtulu harbi veriyor. Sion10 halkna, Tanrnz egemenlik sryor! diye ilan ediyor. Dinleyin! Bekileriniz seslerini ykseltiyor, hep birlikte sevinle haykryorlar. nk RABbin Siona dnn gzleriyle grmekteler! Ey Yerualim ykntlar, hep birlikte se10 Sion, aslnda Kudsn (Yerualim) stne ina edildii tepelerden sadece biriydi ama zaman iinde ehir bu tepenin adyla anlmaya baland ve ehrin halkna da Jerusalemden mlhem, Jews (Yahudiler) dendi.

vinle haykrp barn! nk RAB halkn avuttu, Yerualimi kurtard. Btn uluslarn gz nnde kutsal kolunu svad, dnyann drt buca Tanrmzn kurtarn grecek. () Bakn, kulum baarl olacak; stn olacak, el stnde tutulup alabildiine yceltilecek. Biroklar onun karsnda dehete dyor; biimi, grn yle bozuldu ki, insana benzer yan kalmad; pek ok ulus ona aacak, onun nnde krallarn azlar kapanacak, nk kendilerine anlatlmam olan grecek, duymadklarn anlayacaklar. Verdiimiz habere kim inand? RABbin gc kime akland? O11 RABbin nnde bir fidan gibi, kurak yerdeki kk gibi byd. Baklacak biimden, gzellikten yoksundu. Gnlmz eken bir grn de yoktu. nsanlarca hor grld, yapayalnz brakld. Aclar adamyd, hastal yakndan tand. nsanlarn yz evirdii biri gibi hor grld, ona deer vermedik. Aslnda hastalklarmz o stlendi, aclarmz o yklendi. Bizse Tanr tarafndan cezalandrldn, vurulup ezildiini sandk. Oysa bizim isyanlarmz yznden onun bedeni deildi; bizim sularmz yznden o eziyet ekti. Esenliimiz iin gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralaryla ifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmtk, her birimiz kendi yoluna dnd. Yine de RAB hepimizin cezasn ona ykledi. O bask grp eziyet ektiyse de azn amad. Kesime gtrlen kuzu gibi, krkclarn nnde sessizce duran koyun gibi amad azn. Acmaszca yarglanp lme gtrld. Halkmn isyan ve hak ettii ceza yznden yaayanlar diyarndan atld. Onun kuandan bunu dnen oldu mu? iddete bavurmad, azndan hileli sz kmad halde, ona ktlerin yannda bir mezar verildi, ama ldnde zenginin yanndayd. Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun grd. Ac ekmesini istedi. Cann su sunusu olarak sunarsa soyundan gelenleri grecek ve gnleri uzayacak. RABbin istemi onun araclyla gerekleecek. Cann feda ettii iin grdkleriyle honut olacak. Doru kulum, kendisini kabul eden biroklarn aklayacak. nk onlarn sularn o stlendi. Bundan dolay ona nller arasnda bir pay vereceim. Ganimeti gllerle paylaacak. nk cann feda etti, bakaldranlarla bir sayld. Pek oklarnn gnahn o zerine ald, bakaldranlar iin de yalvard.
* Kutsal Kitap, Eski Antlama, Yeaya 43:1-13, 52:7-53:12, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

11 Bir nceki paragrafta Tanrnn kulu olarak anlmakta; bu kul Hristiyanlar iin Hz. sa Mesih, Yahudiler iin azap eken Yahudi milleti.

B. HIRSTYANLIK
Kadim Orta Dou halklarndan farkl olarak Yahudiler, topraklarn Babillilere, Perslere, Yunanllara ve Romallara kaybetmelerine karn tmyle yok olmaz. ou Yahudinin gnmzde de bal kald dini gelenekler, Yahudileri bir arada tutar, bir halk olarak yaaya kalmalarn salar. Dahas, Hristiyanln kurucularnn hepsi, Hz. sa, havari ve mritleri, Yahudidir. Bylece, byk lde tadil edilmi olmakla birlikte, Yahudilerin dini geleneklerini Hristiyanlk tar. 336 ila 333 yllarnda, Makedonyann Grek eitimli kral Byk skender, Yahudilerin Pers derebeyliklerini fethederek, byk Pers mparatorluunu ele geirir. lmnden sonra dnyaya brakt miras, uzun yllar sren uluslararas entrika, diplomasi ve sava halidir. skenderin imparatorluu blndkten sonra ortaya kan devletler, bir zamanlar uruna Msrllarla Mezopotamyallarn da savam olduu topraklar iin birbirlerine girer. Kendilerini bu atmalarn ortasnda bulan Yahudilerin bir ksm, bir dizi kanl atmadan sonra Romadan yardm ister. Romallar, 63de Filistini alr. Ne var ki, kurtarclar beraberlerinde vergi memurlarn da getirmilerdir. Ksa sre iinde dost olmaktan kp Celile ve Judea12nn efendileri olurlar; Celileyi, Herod araclyla denetim altna alp Judeay dorudan ynetmeye koyulurlar. Hz. sa, bu artlar altnda, 4de13 dnyaya gelir. Yaamnn ilk yllar hakknda pek az ey bilinmektedir. Vaaz vermeye balaynca ylesi byk kalabalklar toplar ki, Yahudi nderler itibar kaybetmekten korkar olurlar. Hz. sann Romallar ile uzlama abalarnda kendilerinin ve kukla hkmetlerinin elini zayflatacandan endielenmektedirler. Nitekim Hz. sann kendisini sraillileri kurtarmak zere Tanr tarafndan gnderilen Mesih olduunu aklamasn frsat bilip Onu sular, Romal vekil ya da Judea valisi Pontius Pilatenin14 huzuruna karrlar. Hz. sann, S 30da armha gerilmek suretiyle ldrlmesi, Romallar ve Kuds Yahudilerinin nde gelenleri iin mritlerini bir siyasi tehdit unsuru olmaktan karr. Hz. sann mritlerinin Onun doumu, szleri, yaptklar, ektikleri, lm, yeniden dirilii ve bunlarn insanlk iin ifade ettiklerine olan inanlar yeni bir dinin temelini oluturur. Dnya, Hristiyanln sahneye kt dnemlerde yeni bir inanc benimsemeye hazrdr; Yehovann seilmi insanlar olarak pek ok Yahudi umutlarnn gereklemesini salayacak bir nderin ortaya kmasn beklemektedir. Bu nderin Romallarla aralarndaki ciddi siyasi sorunlarn da stesinden gelecei
12 Romallarn gney Suriyeyi blerek oluturduu blgelerden ikisi. 13 Rumi takvim Hz. sann doumunu birinci yl olarak kabul etmi olsa da, ada bilim insanlar, bu hesabn doru olmadn iddia eder; ou, Hz. sann Jlyen (Rumi) takvime gre 4te, yani Byk Herod Hkmdarlnn son gnlerinde doduu hususunda birleir. Dolaysyla, Hz. sann doumu da 4 olmaldr. 14 Pontius Pilate Romann Judeaya vali olarak gnderdii vekillerinden beincisidir. Burada, S 26dan 36ya kadar kalr.

beklentisi iindedirler. Ne ki, Hz. sa bylesi siyasi beklentilere cevap verememitir. lk Hristiyanlar, Hz. sann yaamnn ve lmnn, siyasi beklentilerini deil, dini umutlarn karlayacana inanan Yahudilerin arasndan kar. Hristiyanlk iin artlar, srailin dnda da msaittir. skenderin fethinden sonra Grek kltr Orta Douya yava yava yaylrken, Greke daha hzl davranm, Hristiyanlk retisini duyurmay mmkn klan ortak bir dil oluturmutur. Dahas, Hz. sann yaad dnemde, Roma mparatorluu Akdeniz havzasn tmyle ele geirmi ve yer yer kydan ieriye nfuz etmitir. Misyonerler, bu geni alanda Roma hukukunun korumas altnda ve tek bir hkmete muhatap olmann rahatlyla seyahat etme imknna kavuurlar. Havari Pavlus ve dier ilk misyonerler, en azndan dil ve siyaset kurumlar itibariyle yekvcut olan bu ortamda, bir asr nce mmkn olamayacak bir hzla Hristiyanl yayar. Ne var ki, Hristiyanlk, sz konusu Yahudi mirasyla ilgili sorunlar yaayacaktr. Yeni Ahit dneminin banda, Yahudiler, Yehova ve Onun Yasasnn genel kabulyle ilgili eski sorunu halletmilerdir, ama nazik bir sorun daha vardr: Yasaya nasl uyulaca sorunu. Yasa, ngrlen birtakm kurallara biimsel olarak uyum meselesi mi, yoksa snrsz ahlaki ve ruhani geliime, uyarlamaya ve tefsire ak bir ruh ve niyet midir?(PR)

1. Hz. sann Mritleri Nasl Yaamaldr?


Hz. sa, kendisine Tanrnn tevdi ettii bir misyonu olduuna ve Yahudilere Tanrnn kendilerinden ne beklediini retmenin bu misyonun bir paras olduuna inanmaktadr. Bunlar vaaz vererek, kssalar anlatarak ve kendini rnek gstererek nakleder. Vazettiklerinin bir blm, mritlerinin Yahudi Yasasyla ilikisine dair yarglarn ve nasl bir yaam srmeleri gerektiine ilikin retilerini ieren, Dadaki Konuma ile nakledilir. Hz. sann en yaknndaki mritlerinden Aziz Mattaya gre bu konuma, Onun yaam ve eylemlerinin kayda geirildii Gospelde15 yer almaktadr.

Aziz Matta*
Hz. sa kalabalklar grnce daa kt. Oturunca rencileri yanna geldi. Hz. sa konumaya balayp onlara unlar retti: Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! nk Gklerin Egemenlii onlarndr.
15 Gospel= Mjde: Yeni Ahitin Hz. sann yaamn, retilerini, lm ve diriliiyle ilgili bilgileri ieren ilk drt kitabndan biri.

Ne mutlu yasl olanlara! nk onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuak huylu olanlara! nk onlar yeryzn miras alacaklar. Ne mutlu dorulua ackp susayanlara! nk onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! nk onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yrei temiz olanlara! nk onlar Tanry grecekler. Ne mutlu bar salayanlara! nk onlara Tanr oullar denecek. Ne mutlu doruluk uruna zulm grenlere! nk Gklerin Egemenlii onlarndr. Benim yzmden insanlar size svp zulmettikleri, yalan yere size kar her trl kt sz syledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinle coun! nk gklerdeki dlnz byktr. Sizden nce yaayan peygamberlere de byle zulmettiler. Yeryznn tuzu sizsiniz. Ama tuz tadn yitirirse, bir daha ona nasl tuz tad verilebilir? Artk dar atlp ayakaltnda inenmekten baka ie yaramaz. Dnyann sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. Kimse kandil yakp tahl leinin altna koymaz. Tersine, kandile koyar; evdekilerin hepsine k salar. Sizin nz insanlarn nnde yle parlasn ki, iyi ilerinizi grerek Babanz yceltsinler! Kutsal Yasay ya da peygamberlerin szlerini geersiz klmak iin geldiimi sanmayn. Ben geersiz klmaya deil, tamamlamaya geldim. Size dorusunu syleyeyim, yer ve gk ortadan kalkmadan, her ey gereklemeden, Kutsal Yasadan ufack bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. Bu nedenle, bu buyruklarn en knden birini kim iner ve bakalarna yle retirse, Gklerin Egemenliinde en kk saylacak. Ama bu buyruklar kim yerine getirir ve bakalarna retirse, Gklerin Egemenliinde byk saylacak. Size unu syleyeyim: Doruluunuz din bilginleriyle Ferisilerinkini amadka, Gklerin Egemenliine asla giremezsiniz! Atalarmza, Adam ldrmeyeceksin. ldren yarglanacak, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kardeine fkelenen herkes yarglanacaktr. Kim kardeine aalayc bir sz sylerse, Yksek Kurulda yarglanacaktr. Kim kardeine ahmak derse, cehennem ateini hak edecektir. Bu yzden, sunakta adak sunarken kardeinin sana kar bir ikyeti olduunu anmsarsan, adan orada, sunan nnde brak, git nce kardeinle bar; sonra gelip adan sun. Senden davac olanla daha yoldayken abucak anla. Yoksa o seni yargca, yarg da gardiyana teslim edebilir; sonunda hapse atlabilirsin. Sana dorusunu syleyeyim, borcunun son kuruunu demeden oradan asla kamazsn.

Zina etmeyeceksin, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir kadna ehvetle bakan her adam, yreinde o kadnla zina etmi olur. Eer sa gzn gnah ilemene neden olursa, onu kar at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, btn vcudunun cehenneme atlmasndan iyidir. Eer sa elin gnah ilemene neden olursa, onu kes at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, btn vcudunun cehenneme gitmesinden iyidir. Kim karsn boarsa ona boanma belgesi versin, denmitir. Ama ben size diyorum ki, karsn fuhu dnda bir nedenle boayan onu zinaya itmi olur. Boanm bir kadnla evlenen de zina etmi olur. Yine atalarmza, Yalan yere ant imeyeceksin, ama Rabbin nnde itiin antlar yerine getireceksin, dendiini duydunuz. Oysa ben size diyorum ki, hi ant imeyin: Ne gk zerine, nk oras Tanrnn tahtdr; ne yer zerine, nk oras Onun ayak taburesidir; ne de Yerualim zerine, nk oras Byk Kraln kentidir. Banzn zerine de ant imeyin. nk sanzn tek telini ak ya da kara edemezsiniz. Evetiniz evet, hayr nz hayr olsun. Bundan fazlas eytandandr. Gze gz, die di, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, ktye kar direnmeyin. Sa yananza bir tokat atana br yananz da evirin. Size kar davac olup mintannz almak isteyene abanz da verin. Sizi bin adm yol yrtmeye zorlayanla iki bin adm yryn. Sizden bir ey dileyene verin, sizden dn isteyeni evirmeyin. Komunu seveceksin, dmanndan nefret edeceksin, dendiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, dmanlarnz sevin, size zulmedenler iin dua edin. yle ki, gklerdeki Babanzn oullar olasnz. nk O, gneini hem ktlerin hem iyilerin zerine dourur; yamurunu hem dorularn hem erilerin zerine yadrr. Eer yalnz sizi sevenleri severseniz, ne dlnz olur? Vergi grevlileri de yle yapmyor mu? Yalnz kardelerinize selam verirseniz, fazladan ne yapm olursunuz? Putperestler de yle yapmyor mu? Bu nedenle, gksel Babanz yetkin olduu gibi, siz de yetkin olun.
* Kutsal Kitap, Yeni Antlama, Aziz Matta 5:1-48, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

2. Hz. sann Dnyadaki Yaam Nasl Sona Erdi ve Nasl Bir Anlam Tayordu?
Hz. sa, retileri ve hastalar iyiletirme yetisiyle pek ok mrit kazanr. Bunlardan bazlar, Onun Yahudileri Romallarn boyunduruundan kurtarmak zere, Tanr tarafndan gnderildiine inanr. Bu nedenledir ki, Hz. sann Mayasz Ekmek

Yortusunu kutlamak zere Kutsal ehire, (Yerualime) gelmesi, Romal yetkililerden ziyade, onlarla iyi geinmeye alan Yahudi nderleri rahatsz eder. Yahudiler iin Mayasz Ekmek Yortusu, Tanrnn seilmi insanlarn bir dier baskc ynetimden, Msrllardan, Hz. Musay gndermek suretiyle kurtarmasn kutladklar bir enliktir. zleyen olaylar, Hz. sann dnya zerindeki yaamnn son bulmasyla noktalanarak, bir doruk noktas oluturur. Hz. sann bu olaylara dair sz ve eylemlerinin kaytlar, Aziz Markosa gre Kutsal Kitapta yer almaktadr. Aadaki metin, Aziz Matta ile Aziz Lukann anlatlar itibariyle de aklayc bir temel tekil eder. Aziz Matta, Aziz Markos ve Aziz Lukann anlatlar, birbirleriyle benzerlikleri nedeniyle, sinoptik, yani ayn bak asyla yazlmtr. (PR)

Aziz Markos*
Fsh ve Mayasz Ekmek Yortusuna iki gn kalmt. Ba khinlerle din bilginleri Hz. say hileyle tutuklayp ldrmenin bir yolunu aryorlard. Bayramda olmasn, yoksa halk arasnda kargaalk kar, diyorlard. () Bu arada Onikilerden16 biri olan Yahuda skariot, Hz. say ele vermek amacyla ba khinlerin yanna gitti. Onlar bunu iitince sevindiler, Yahudaya para vermeyi vaat ettiler. O da Hz. say ele vermek iin frsat kollamaya balad. Fsh kurbannn kesildii Mayasz Ekmek Bayramnn ilk gn rencileri Hz. saya, Fsh yemeini yemen iin nereye gidip hazrlk yapmamz istersin? diye sordular. O da rencilerinden ikisini u szlerle nden gnderdi: Kente gidin, orada su testisi tayan bir adam kacak karnza. Onu izleyin. Adamn gidecei evin sahibine yle deyin: retmen, rencilerimle birlikte Fsh yemeini yiyeceim konuk odas nerede, riye soruyor. Ev sahibi size st katta denmi, hazr byk bir oda gsterecek. Orada bizim iin hazrlk yapn. renciler yola kp kente gittiler. Her eyi, Hz. sann kendilerine syledii gibi buldular ve Fsh yemei iin hazrlk yaptlar. Akam olunca Hz. sa Onikilerle birlikte geldi. Sofraya oturmu yemek yerlerken Hz. sa, Size dorusunu syleyeyim, dedi, sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek. Onlar da kederlenerek birer birer kendisine, Beni demek istemedin ya? diye sormaya baladlar. Hz. sa onlara, Onikilerden biridir, ekmeini benimle birlikte sahana batrandr, dedi. Evet, insanolu kendisi iin yazlm olduu gibi gidiyor, ama insanoluna
16 Hz. sa tarafndan seilerek vaaz vermekle grevlendirilen ilk on iki havari.

ihanet edenin vay haline! O adam hi domam olsayd, kendisi iin daha iyi olurdu. Hz. sa yemek srasnda eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve, Aln, bu benim bedenimdir, diyerek rencilerine verdi. Sonra bir kse alp kretti ve bunu rencilerine verdi. Hepsi bundan iti. Bu benim kanmdr, dedi Hz. sa. Biroklar uruna aktlan antlama kandr. Size dorusunu syleyeyim, Tanrnn Egemenliinde yenisini ieceim o gne dek, asmann rnnden bir daha imeyeceim. lahi syledikten sonra dar kp Zeytin Dana17 doru gittiler. Bu arada Hz. sa rencilerine, Hepiniz sendeleyip deceksiniz, dedi. nk yle yazlmtr: oban vuracam, koyunlar darmadan olacak. Ama ben dirildikten sonra sizden nce Celileye gideceim. Petrus Ona, Herkes sendeleyip dse bile ben dmem, dedi. Sana dorusunu syleyeyim, dedi Hz. sa, bugn, bu gece, horoz iki kez tmeden sen beni kez inkr edeceksin. Ama Petrus steleyerek, Seninle birlikte lmem gerekse bile seni asla inkr etmem, dedi. rencilerin hepsi de ayn eyi syledi. Sonra Getsemani denilen yere geldiler. Hz. sa rencilerine, Ben dua ederken siz burada oturun, dedi. Petrusu, Yakupu ve Yuhannay yanna ald. Hznlenmeye ve ar bir sknt duymaya balamt. Onlara, lesiye kederliyim, dedi, burada kaln, uyank durun. Biraz ilerledi, yzst yere kapanp dua etmeye balad. Mmknse o saati yaamayaym, dedi, Abba, Baba, senin iin her ey mmkn, bu kseyi benden uzaklatr. Ama benim deil, senin istediin olsun. rencilerin yanna dndnde onlar uyumu buldu. Petrusa, Sinum,18 dedi, uyuyor musun? Bir saat uyank kalamadn m? Uyank durup dua edin ki, ayartlmayasnz. Ruh isteklidir, ama beden gszdr. Yine uzaklat, ayn szleri tekrarlayarak dua etti. Geri geldiinde rencilerini yine uyumu buldu. Onlarn gz kapaklarna arlk kmt. Hz. saya ne diyeceklerini bilemiyorlard. Hz. sa nc kez yanlarna dnd, Hl uyuyor, dinleniyor musunuz? dedi, yeter! Saat geldi. te nsanolu gnahkrlarn eline veriliyor. Kalkn, gidelim. te bana ihanet eden geldi. Tam o anda, Hz. sa daha konuurken, Onikilerden biri olan Yahuda kageldi. Yannda ba khinler, din bilginleri ve ileri gelenler tarafndan gnderilmi kll sopal bir kalabalk vard. Hz. saya ihanet eden Yahuda,
17 Kudsn yaklak bir kilometre dousunda, Kidron Vadisinin yanndaki tepe. 18 Sinum, sz konusu adamn gerek adyd ama onunla ilk karlatnda, Hz. sa ona, kaya anlamna gelen Petrus adn vermiti.

Kimi persem, Hz. sa Odur. Onu tutuklayn, gvenlik altna alp gtrn, diye onlarla szlemiti. Gelir gelmez Hz. saya yaklat, Rabbi, diyerek Onu pt. Onlar da Hz. say yakalayp tutukladlar. Hz. sann yannda bulunanlardan biri klcn ekti, ba khinin klesine vurup kulan uurdu. Hz. sa onlara, Niin bir haydutmuum gibi beni kl ve sopalarla yakalamaya geldiniz? dedi, her gn tapnakta, yan banzda retiyordum, beni tutuklamadnz. Ama bu, Kutsal Yazlar yerine gelsin diye oldu. O zaman rencilerinin hepsi Onu brakp kat. Hz. sann ardndan sadece keten beze sarlm bir gen gidiyordu. Bu gen de yakaland. Ama keten bezden syrlp plak olarak kat. Hz. say grevli ba khine gtrdler. Btn ba khinler, ileri gelenler ve din bilginleri de orada topland. Petrus, Hz. say ba khinin avlusuna kadar uzaktan izledi. Avluda nbetilerle birlikte atein banda oturup snmaya balad. Ba khinler ve Yksek Kurul19un teki yeleri, Hz. say lm cezasna arptrmak iin kendisine kar tank aryor, ama bulamyorlard. Birok kii Ona kar yalan yere tanklk ettiyse de tanklklar birbirini tutmad. Bazlar kalkp Ona kar yalan yere yle tanklk ettiler: Biz Onun, Elle yaplm bu tapna ykacam ve gnde, elle yaplmam baka bir tapnak kuracam, dediini iittik. Ama bu noktada bile tanklklar birbirini tutmad. Sonra ba khin topluluun ortasnda ayaa kalkarak Hz. saya, Hi yant vermeyecek misin? Nedir bunlarn sana kar ettii bu tanklklar? diye sordu. Ne var ki, Hz. sa susmaya devam etti, hi yant vermedi. Ba khin ona yeniden, Yce Olann Olu Mesih sen misin? diye sordu. Hz. sa, Benim, dedi, ve sizler, nsanolunun Kudretli Olann sanda oturduunu ve gn bulutlaryla geldiini greceksiniz. Ba khin giysilerini yrtarak, Artk tanklara ne ihtiyacmz var? dedi, kfr iittiniz. Buna ne diyorsunuz? Hepsi Hz. sann lm cezasn hak ettiine karar verdi. Bazlar Onun zerine tkrmeye, gzlerini balayarak Onu yumruklamaya balad. Haydi, peygamberliini gster! diyorlard. Nbetiler de Onu aralarna alp tokatlad. Petrus, aada, avludayken, ba khinin hizmeti kzlarndan biri geldi. Isnmakta olan Petrusu grnce onu dikkatle szp Sen de Nasral Hz. sayla birlikteydin, dedi. Petrus ise bunu inkr ederek, Senin neden sz ettiini bilmiyorum, anlamyorum, dedi ve darya, d kapnn nne kt.
19 Yahudilerin ihtiyarlar meclisi, Sanhedrin.

Bu arada horoz tt. Hizmeti kz Petrusu grnce evrede duranlara yine, Bu adam onlardan biri, demeye balad. Petrus tekrar inkr etti. evrede duranlar az sonra Petrusa yine, Gerekten onlardansn; sen de Celilelisin, dediler. Petrus kendine lanet okuyup ant ierek, Szn ettiiniz o adam tanmyorum, dedi. Tam o anda horoz ikinci kez tt. Petrus, Hz. sann kendisine, Horoz iki kez tmeden beni kez inkr edeceksin, dediini hatrlad ve hngr hngr alamaya balad. Sabah olunca ba khinler, ileri gelenler, din bilginleri ve Yksek Kurulun teki yeleri bir danma toplants yaptktan sonra Hz. say baladlar, gtrp Pilatusa teslim ettiler. Pilatus Ona, Sen Yahudilerin kral msn? diye sordu. Hz. sa, Sylediin gibidir, yantn verdi. Bakhinler Ona kar birok sulamada bulundu. Pilatus Ona yeniden, Hi yant vermeyecek misin? diye sordu, Bak seni ne ok eyle suluyorlar! Ama Hz. sa artk yant vermiyordu. Pilatus buna at. Pilatus, her Fsh Bayramnda halkn istedii bir tutukluyu salverirdi. Ayaklanma20 srasnda adam ldren isyanclarla birlikte Barabba adnda bir tutuklu da vard. Halk, Pilatusa gelip her zamanki gibi kendileri iin birini salvermesini istedi. Pilatus onlara, Sizin iin Yahudilerin Kraln salvermemi ister misiniz? dedi. Ba khinlerin Hz. say kskanlktan tr kendisine teslim ettiklerini biliyordu. Ne var ki ba khinler, Hz. sann deil, Barabbann salverilmesini istemeleri iin halk kkrtt. Pilatus onlara tekrar seslenerek, yleyse Yahudilerin Kral dediiniz adam ne yapaym? diye sordu. Onu armha ger! diye bardlar. Pilatus onlara, O ne ktlk yapt ki? dedi. Onlar ise daha yksek sesle, Onu armha ger! diye bartlar. Halk memnun etmek isteyen Pilatus, onlar iin Barabbay salverdi. Hz. say ise kamlattktan sonra armha gerilmek zere askerlere teslim etti. Askerler Hz. say, Pretorium denilen vali konana gtrp btn taburu topladlar. Ona mor bir giysi giydirdiler, dikenlerden bir ta rp bana geirdiler. Selam, ey Yahudilerin Kral! diyerek Onu selamlamaya baladlar. Bana bir kamla vuruyor, zerine tkryor, diz kp nnde yere kapanyorlard. Onunla byle alay ettikten sonra mor giysiyi zerinden karp kendi giysilerini giydirdiler ve armha germek zere Onu dar gtrdler. Krdan gelmekte olan Simun adnda Kireneli bir adam oradan geiyordu. skender ve Rufusun babas olan bu adama Hz. sann armhn zorla tattlar. Hz. say Golgota, yani Kafatas denilen yere gtrdler. Ona mrle ka20 Mevcut ynetime bakaldr.

rk arap vermek istediler, ama imedi. Sonra Onu armha gerdiler. Kim ne alacak diye kura ekerek giysilerini aralarnda paylatlar. Hz. say armha gerdiklerinde saat dokuzdu. zerindeki su yaftasnda, Yahudilerin Kral yazlyd. Hz. sayla birlikte, biri sanda br solunda olmak zere iki haydudu da armha gerdiler. Oradan geenler balarn sallayp Hz. saya svyor, Hani sen tapna ykp gnde yeniden kuracaktn? armhtan in de kurtar kendini! diyorlard. Ayn ekilde ba khinler ve din bilginleri de Onunla alay ederek aralarnda, Bakalarn kurtard, kendini kurtaramyor, diye konuuyorlard. srailin Kral Mesih imdi armhtan insin de grp iman edelim. Hz. sayla birlikte armha gerilenler de Onunla alay ettiler. leyin on ikiden e kadar btn lkenin zerine karanlk kt. Saat te Hz. sa yksek sesle, Elohi, Elohi, lema evaktani yani, Tanrm, Tanrm, beni neden terk ettin? diye bard. Orada duranlarn bazlar bunu iitince, Bakn lyas21 aryor, dediler. Ararndan biri koup bir sngeri eki araba batrd, bir kamn ucuna takarak Hz. saya iirdi. Dur bakalm, lyas gelip Onu indirecek mi? dedi. Ama Hz. sa yksek sesle bararak son nefesini verdi. O anda tapnaktaki perde yukardan aaya yrtlarak ikiye blnd. Hz. sann karsnda duran yzba, Onun bu ekilde son nefesini verdiini grnce, Bu adam gerekten Tanrnn Oluydu,22 dedi. () O gn Hazrlk Gn, yani abat Gnnden nceki gnd. Artk akam oluyordu. Bu nedenle, Yksek Kurulun saygn bir yesi olup Tanrnn Egemenliini umutla bekleyen Aramatyal Yusuf geldi, cesaretini toplayarak Pilatusun huzuruna kt, Hz. sann cesedini istedi. Pilatus, Hz. sann bu kadar abuk lmesine at. Yzbay arp leli ok oldu mu? diye sordu. Yzbadan durumu renince Yusufa, cesedi almas iin izin verdi. Yusuf keten bez satn ald, cesedi armhtan indirip beze sard, kayaya oyulmu bir mezara yatrarak mezarn giriine bir ta yuvarlad. Mecdelli Meryem ile Yusenin annesi Meryem, Hz. sann nereye koyulduunu grdler. abat Gn geince, Mecdelli Meryem, Yakupun annesi Meryem ve Salome gidip Hz. sann cesedine srmek zere baharat satn aldlar. Haftann ilk gn sabah erkenden, gnein douuyla birlikte mezara gittiler. Aralarnda, Mezarn giriindeki ta bizim iin kim yana yuvarlayacak? diye konuuyorlard. Balarn kaldrp baknca, o kocaman tan yana yuvarlanm olduunu grdler. Mezara girip sa tarafta, beyaz kaftan giymi gen bir adamn oturduunu grnce ok ardlar. Adam onlara, armayn! dedi, armha gerilen Nasral Hz. say aryorsunuz. O dirildi, burada yok.
21 Hz. sann Elohisini, Eski Ahitteki Elijah (Yusuf) ile kartrdlar. 22 Hz. sann ektii acnn anlatmn Yeayann kehanetiyle kyaslayn.

te Onu yatrdklar yer. imdi rencilerine ve Petrusa gidip yle deyin: Hz. sa sizden nce Celileye gidiyor. Size bildirdii gibi, kendisini orada greceksiniz. Kadnlar mezardan kp katlar. Onlar bir titreme, bir aknlk almt. Korkularndan kimseye bir ey sylemediler. Hz. sa haftann ilk gn sabah erkenden dirildii zaman nce Mecdelli Meryeme grnd. Ondan yedi cin kovmutu. Meryem gitti, Hz. sayla bulunmu olan, imdiyse yas tutup gzya dken rencilerine haber verdi. Ne var ki onlar, Hz. sann yaadn, Meryeme grndn duyunca inanmadlar. Bundan sonra Hz. sa krlara doru yrmekte olan rencilerinden ikisine deiik bir biimde grnd. Bunlar geri dnp brlerine haber verdiler, ama brleri buna da inanmad. Hz. sa daha sonra sofrada otururlarken Onbirlere grnd. Onlar imanszlklarndan ve yreklerinin duygusuzluundan tr azarlad. nk kendisini diri grenlere inanmamlard. Hz. sa onlara yle buyurdu: Dnyann her yanna gidin, Mjdeyi btn yaratla duyurun. man edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hkm giyecek. man edenlerle birlikte grlecek belirtiler unlardr: Benim admla cinleri kovacaklar, yeni dillerle konuacaklar, ylanlar elleriyle tutacaklar. ldrc bir zehir iseler bile zarar grmeyecekler. Ellerini hastalarn zerine koyacaklar ve hastalar iyileecek. Rab Hz. sa, onlara bu szleri syledikten sonra ge alnd ve Tanrnn sana oturdu. rencileri de gidip Tanr szn her yerde yayd. Rab onlarla birlikte alyor, grlen belirtilerle szn doruluyordu.
* Yeni Antlama, Aziz Markos I:4-6, Kitab- Mukaddes irketi Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

3. Hz. sann Yaam ve lm, Mritleri, Yahudiler ve nsanlk in Nasl Bir Anlam Tayordu?
Hz. sann bir Roma armh stnde lmnden sonra diriliine dair rivayetler dolamaya balar. Bu rivayetlere inananlar, Onun yaam, retileri ve lm hakkndaki dncelerini deitirmek zorunda kalrlar. te yandan, hikyeler ancak iman edenlerce kabul edilebilir eylerdir ve imdi olduu gibi o zaman da Yahudilerin ou bu hikyelere inanmaz. Sadk mritleri Hz. say yeni srailin beklenen kral olarak deil, Tanrnn ocuklarnn ruhani krallnn kral olarak kabul eder. Hz. sann mritleri ok gemeden Tanrnn Olunun dirildii mesajn ya da Gospeli vaaz etmeye balar. Vaizlerin arasnda, yaam ve almalar (yaptlar) Hristiyanlk tarihini -Hz. sa hari- hi kimsenin etkileyemedii kadar gl biimde etkilemi olan bir adam vardr: Sonralar Havari Pavlus olarak anlacak olan Tarsuslu

Talut. Talut, Hz. sann son yllarnda hahamlarn retisi ve diliyle ilgili renim grmek zere Kudse gelmitir. alkan bir rencidir ve kariyerinin balangcnda, Hz. sann Yahudi mritlerine, onlar ehir ehir dolap bulmak, yarglanmak ve cezalandrlmak zere Kudse getirmek iin kendisine yetki mektuplar temin edecek kadar dmandr. Yine byle bir amala ama giderken, aniden gzleri kamatran bir k parlar ve dirilmi olan Hz. sann grnts kendisine yol gsterip gittii yerde (amda) emir beklemesini syler. Talut, o gnden itibaren le hep yalnz gidecek ve mritlerine zulmetmi olduu Hz. sayla ba baa grecektir. Bilahare, Kudse dnen Talut, byk misyonerlik seferinden ilkine kar. Bir ehirden dierine gemekte, vaaz vermeye nce Yahudi sinagoglarndan balamakta, oradan Yahudi ve Yahudi olmayan (Gentile) dnmelerin toplantlarna katlmaktadr. Yeni yeni inanmaya balayan bu kk topluluklarla youn bir biimde ilgilenir. Onlara Tanr ile yaplan Yeni Ahitin byk bir blmn oluturan belgeler, tefsirler ve tlerle hitap eder. Durumun dayatt sorunlarla ve bu erken dnem Hristiyan topluluklarnn, gen kiliselerin endieleriyle urar. Talutun bu almalar, Filistin Yahudi toplumunun dmanln eker. Tutuklandnda bir Roma vatanda olarak Romada yarglanma ayrcal talep eder. yle de olur. Romaya gnderilir ve muhtemelen, mparator Neronun Hristiyanlara yapt zulm (S 64) ortamnda katledilir.

Galatyallara Mektup* Aziz Pavlus


() Ne var ki, Kefas Antakyaya geldii zaman, sulu olduu iin ona aka kar geldim. nk Yakupun yanndan baz adamlar gelmeden nce Kefas23 teki uluslardan olanlarla birlikte yemek yerdi. Ama o adamlar gelince snnet yanllarndan korkarak snnetsizlerden uzaklat. Onlarla yemek yemez oldu. br Yahudiler de onun gibi ikiyzllk ettiler. Sonunda Barnaba bile onlarn ikiyzllne kapld. Mjde gereine uygun olarak davranmadklarn grnce hepsinin nnde Kefasa yle dedim: Yahudi olduun halde Yahudi gibi deil, teki uluslardan biri gibi yayorsun, nasl olur da uluslar Yahudi gibi yaamaya zorlarsn? Doutan Yahudi olan bizler teki uluslardan olan gnahllar deiliz. Yine de insann Kutsal Yasann gereklerini yaparak deil, Hz. sa Mesihe iman ederek aklandn biliyoruz. Bunun iin biz de Yasann gereklerini
23 O sralar zellikle Pavlusun tartt Petrus.

yaparak deil, Mesihe iman ederek aklanalm diye Hz. sa Mesihe iman ettik. nk hi kimse Yasann gereklerini yaparak aklanmaz. Mesihte aklanmak isterken kendimiz gnahl karsak, Mesih gnahn yardaks m olur? Kesinlikle hayr! Yktm yeniden kurarsam, Yasay inediimi kantlam olurum. nk ben Tanr iin yaamak zere Yasa araclyla Yasa karsnda ldm. Mesihle birlikte armha gerildim. Artk ben yaamyorum, Mesih bende yayor. imdi bedende srdrdm yaam, beni seven ve benim iin kendini feda eden Tanr Oluna imanla srdryorum. Tanrnn ltfunu geersiz saym deilim. nk aklanma Yasa araclyla salanabilseydi, o zaman Mesih bo yere lm olurdu24. Ey aklsz Galatyallar! Sizi kim byledi? Hz. sa Mesih armha gerilmi olarak gzlerinizin nnde tasvir edilmedi mi? Sizden yalnz unu renmek istiyorum: Kutsal Ruhu Yasann gereklerini yaparak m, yoksa duyduklarnza iman ederek mi aldnz? Bu kadar aklsz msnz? Ruhla baladktan sonra imdi insan abasyla m bitirmeye alyorsunuz? Bo yere mi bu kadar ac ektiniz? Gerekten bouna myd? Size Kutsal Ruhu veren ve aranzda mucizeler yaratan Tanr, bunu Yasann gereklerini yaptnz iin mi, yoksa duyduklarnza iman ettiiniz iin mi yapyor? rnein, brahim Tanrya iman etti, bylece aklanm sayld. yleyse unu bilin ki, brahimin gerek oullar iman edenlerdir. Kutsal Yaz, Tanrnn teki uluslar imanlarna gre aklayacan nceden grerek brahime, Btn uluslar senin araclnla kutsanacak mjdesini nceden haber verdi. Bylece iman edenler, iman etmi olan brahimle birlikte kutsandlar. Yasann gereklerini yapm olmaya gvenenlerin hepsi lanet altndadr. nk yle yazlmtr: Yasa Kitabnda yazl olan her eyi srekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir. Tanr katnda hi kimsenin Yasayla aklanmad aktr. nk, manla aklanan yaayacaktr. Yasa imana dayal deildir. Tersine, Yasann gereklerini yapan, onlar sayesinde yaayacaktr. brahime salanan kutsama Hz. sa Mesih araclyla uluslara salansn ve bizler vaat edilen Ruhu imanla alalm diye, Mesih bizim iin lanetlenerek bizi Yasann lanetinden kurtard. nk, Aa zerine aslan herkes lanetlidir, diye yazlmtr. Kardeler, insan yaamndan bir rnek vereyim. nsanlar arasnda yaplm bile olsa, onaylanm bir antlamay kimse geersiz saymaz, ona bir ey eklemez. Vaatler brahime ve soyundan olana verildi. Tanr birok kiiden sz ediyormu gibi, Ve soyundan olanlara, demiyor; soyundan olana, demekle tek bir kiiden, yani Mesihten sz ediyor. unu demek istiyorum:
24 Bkz. Yasann Tekrar (Tesniye) syf: 13.

Drt yz otuz yl sonra gelen Yasa, Tanrnn nceden onaylad antlamay geersiz klmaz, vaadi ortadan kaldrmaz. nk miras Yasaya balysa, artk vaade bal deildir. Ama Tanr miras brahime vaatle balamtr. yleyse Yasann amac neydi? Yasa sular ortaya karmak iin antlamaya eklendi. Vaadi alan ve brahimin soyundan olan Kii gelene dek yrrlkte kalacakt. Melekler yoluyla, bir arac eliyle dzenledi. Arac tek bir tarafa ait deildir; Tanr ise birdir. yleyse Kutsal Yasa Tanrnn vaatlerine aykr mdr? Kesinlikle hayr! nk yaam salayabilen bir yasa verilseydi, elbette insanlar Yasayla aklanrd. Oysa Hz. sa Mesihe olan imana dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal Yaz btn dnyay gnahn tutsa ilan ediyor. Bu iman gelmeden nce Yasa altnda hapsedilmitik, gelecek iman aklanncaya dek Yasann tutuklusuyduk. Yani imanla aklanalm diye Mesihin geliine dek Yasa eitmenimiz oldu. Ama iman gelmi olduundan, artk Yasann denetiminde deiliz. () unu demek istiyorum: Miras her eyin sahibiyse de ocuk olduu srece kleden farkszdr. Babasnn belirledii zamana dek vrislerin, vekillerin gzetimi altndadr. () zel gnler, aylar, mevsimler, yllar kutluyorsunuz. Sizin iin korkuyorum. Yoksa urunuza bo yere mi emek verdim? Kutsal Yasa altnda yaamak isteyen sizler, syleyin bana, Yasann ne dediini bilmiyor musunuz? brahimin bir kle, bir de zgr kadndan iki olu olduu yazldr. Kle kadndan olan olaan yoldan, zgr kadndan olansa vaat sonucu dodu. Burada bir benzetme vardr. Bu kadnlar iki antlamay simgelemektedir. Biri Sina Dandandr, kle olacak ocuklar dourur. Bu Hacerdir. Hacer, Arabistandaki Sina Dan simgeler. imdiki Yerualimin karldr. nk ocuklaryla birlikte klelik etmektedir. Oysa gksel Yerualim zgrdr, annemiz olur. Nitekim yle yazlmtr: Sevin, ocuk dourmayan ey ksr kadn! Doum ars nedir bilmeyen sen, ykselt sesini, haykr! nk terk edilmi kadnn, kocas olandan daha ok ocuu var. Kardeler, shak gibi sizler de vaat ocuklarsnz. Olaan yoldan doan, Kutsal Ruha gre doana o zaman nasl zulmettiyse, imdi de yle oluyor. Ama Kutsal Yaz ne diyor? Kle kadnla olunu kov. nk kle kadnn olu, zgr kadnn oluyla birlikte asla mirasa ortak olmayacaktr.25 te byle, kardeler, bizler kle kadnn deil, zgr kadnn ocuklaryz.
* Kutsal Kitap, Yeni Antlama, Aziz Pavlus, Galatyallara Mektup 2:14-4:31, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

25 shakn doumundan nce, brahimin bir kle kadndan (Hacer) ocuu oldu. shakn doumundan sonra Hacer ile olu (smail) evden kovuldu.

Romallara Mektup* Aziz Pavlus


Bylece, imanla aklandmza gre, Rabbimiz Hz. sa Mesih sayesinde Tanryla barm oluyoruz. inde bulunduumuz bu ltfa Mesih araclyla, imanla kavutuk ve Tanrnn yceliine erimek umuduyla vnyoruz. Yalnz bununla deil, skntlarla da vnyoruz. nk biliyoruz ki, sknt dayanma gcn, dayanma gc Tanrnn beenisini, Tanrnn beenisi de umudu yaratr. Umut d krklna uratmaz. nk bize verilen Kutsal Ruh araclyla Tanrnn sevgisi yreklerimize dklmtr. Evet, biz daha aresizken Mesih belirlenen zamanda tanrszlar iin ld. Bir kimse doru insan iin g lr, ama iyi insan iin belki biri lmeyi gze alabilir. Tanr ise bizi sevdiini bununla kantlyor: Biz daha gnahkrken, Mesih bizim iin ld. Bylece imdi onun kanyla aklandmza gre, Onun araclyla Tanrnn gazabndan kurtulacamz ok daha kesindir. nk biz Tanrnn dmanlaryken Olunun lm sayesinde Onunla bartksa, barm olarak Olunun yaamyla kurtulacamz ok daha kesindir. Yalnz bu kadar da deil, bizi imdi Tanryla bartrm olan Rabbimiz Hz. sa Mesih araclyla, Tanrnn kendisiyle de vnyoruz. Gnah bir insan araclyla, lm de gnah araclyla dnyaya girdi. Bylece lm btn insanlara yayld. nk hepsi gnah iledi. Kutsal Yasadan nce de dnyada gnah vard; ama yasa olmaynca gnahn hesab tutulmaz. Oysa lm demden Musaya dek, gelecek Kiinin rnei olan demin suuna benzer bir gnah ilememi olanlar zerinde de egemendi. Ne var ki, Tanrnn armaan demin suu gibi deildir. nk bir kiinin suu yznden biroklar ldyse, Tanrnn ltfu ve bir tek adamn, yani Hz. sa Mesihin ltfuyla verilen ba biroklar yararna daha da oald. Tanrnn ba o tek adamn gnahnn sonucu gibi deildir. Tek sutan sonra verilen yarg mahkmiyet getirdi; oysa birok sutan sonra verilen armaan aklanmay salad. nk lm bir tek adamn suu yznden o tek adam araclyla egemenlik srdyse, Tanrnn bol ltfunu ve aklanma ban alanlarn bir tek adam, yani Hz. sa Mesih sayesinde yaamda egemenlik srecekleri ok daha kesindir. te, tek bir suun btn insanlarn mahkmiyetine yol at gibi, bir doruluk eylemi de btn insanlara yaam veren aklanmay salad. nk bir adamn sz dinlemezlii yznden nasl birou gnahkr klndysa, bir adamn sz dinlemesiyle birou da doru klnacaktr. Kutsal Yasa su oalsn diye araya girdi; ama gnahn oalaca yerde Tanrnn ltfu daha da oald. yle ki, gnah nasl lm yoluyla egemen-

lik srdyse, Tanrnn ltfu da Rabbimiz Hz. sa Mesih araclyla sonsuz yaam vermek zere dorulukla egemenlik srsn. yleyse ne diyelim? Ltuf oalsn diye gnah ilemeye devam m edelim? Kesinlikle hayr! Gnah karsnda lm olan bizler artk nasl gnah iinde yaarz? Mesih Hz. saya vaftiz edildiimizde, hepimizin Onun lmne vaftiz edildiimizi bilmez misiniz? Babann ycelii sayesinde Mesih nasl lmden dirildiyse, biz de yeni bir yaam srmek zere vaftiz yoluyla Onunla birlikte lme gmldk. Eer Onunkine benzer bir lmde Onunla birletiysek, Onunkine benzer bir dirilite de Onunla birleeceiz. Artk gnaha klelik etmeyelim diye, gnahl varlmzn ortadan kaldrlmas iin eski yaradlmzn Mesihle birlikte armha gerildiini biliriz. nk lm kii gnahtan zgr klnmtr. Mesihle birlikte lmsek, Onunla birlikte yaayacamza da inanyoruz. nk Mesihin lmden dirilmi olduunu ve bir daha lmeyeceini, lmn artk Onun zerinde egemenlik srmeyeceini biliyoruz. Onun lm gnaha karlk ilk ve son lm olmutur. Srmekte olduu yaam ise Tanr iin srmektedir. Siz bylece kendinizi gnah karsnda l, Mesih Hz. sada Tanr karsnda diri sayn. Bu nedenle bedenin tutkularna uymamak iin gnahn lml bedenlerimizde egemenlik srmesine izin vermeyin. Bedeninizin yelerini hakszla ara ederek gnaha sunmayn. lmden dirilenler gibi kendinizi Tanrya adayn; bedeninizin yelerini doruluk aralar olarak Tanrya sunun. Gnah size egemen olmayacaktr. nk Kutsal Yasann ynetimi altnda deil, Tanrnn ltfu altndasnz.
* Kutsal Kitap, Yeni Antlama, Aziz Pavlus, Romallara Mektup 5-6, Kitab- Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, 2009.

4. Gnah Nedir ve Gnahtan Nasl Kurtulunur?


Havari Yuhanna Hz. sann ilk mritlerindendir ve Onun dnyevi vaizlii sona erinceye kadar yanndan ayrlmaz. Yuhanna uzun bir mr srm, Hristiyanln kuruluuna tanklk edenlerden belki de daha ok yaamtr. Yeni Ahitin drdnc Gospeli (Hristiyanln esaslar) ile son kitab, Vahiyi onun yazd dnlmektedir. Sonralar Vahiyi yazd Patmos Adasna srgne gnderilmeden nce, Pavlus gibi o da bir dizi mektup kaleme alr. Bu mektuplar, yal bir Hristiyann uzun yllar boyunca umutla, endieyle izledii yeni inananlara ve inanc gelitirenlere tleri mahiyetindedir. Pavlus gibi, Yuhanna da insanolunun ktln ve bu ktle karn Tanrnn merhametini anlatr.

Birinci Mektup* Aziz Yuhanna


Bakn, Baba bizi o kadar ok seviyor ki, bize, Tanrnn ocuklar, deniyor! Gerekten de yleyiz. Dnya, Babay tanmad iin bizi de tanmyor. Sevgili kardelerim, daha imdiden Tanrnn ocuklaryz, ama ne olacamz henz bize gsterilmedi. Ancak, Mesih grnd zaman Ona benzer olacamz biliyoruz. nk Onu olduu gibi greceiz. Mesihte bu umuda sahip olan, Mesih pak olduu gibi kendini pak klar. Gnah ileyen, Yasaya kar gelmi olur. nk gnah demek, Yasaya kar gelmek demektir. Mesihin gnahlar kaldrmak iin ortaya ktn ve kendisinde gnah olmadn bilirsiniz. Mesihte yaayan, gnah ilemez. Gnah ileyen Onu ne grmtr, ne de tanmtr. Yavrularm, kimse sizi aldatmasn. Mesih doru olduu gibi, doru olan yapan da doru kiidir. Gnah ileyen blistendir. nk blis, balangtan beri gnah ilemektedir. Tanrnn olu, blisin yaptklarna son vermek iin ortaya kt. Tanrdan domu olan, gnah ilemez. nk Tanrnn tohumu onda yaar. Tanrdan domu olduu iin gnah ileyemez. Doru olan yapmayan ve kardeini sevmeyen kii Tanrdan deildir. te Tanrnn ocuklaryla blisin ocuklar byle ayrt edilir. Balangtan beri iittiimiz buyruk udur: Birbirimizi sevelim. () Sevgili kardelerim, birbirimizi sevelim. nk sevgi Tanrdandr. Seven herkes Tanrdan domutur ve Tanry tanr. Sevmeyen kii Tanry tanmaz. nk Tanr sevgidir. Tanr biricik olu araclyla yaayalm diye Onu dnyaya gnderdi, bylece bizi sevdiini gsterdi. Tanry biz sevmi deildik, ama O bizi sevdi ve Olunu gnahlarmz balatan kurban olarak dnyaya gnderdi. te sevgi budur. Sevgili kardelerim, Tanr bizi bu kadar ok sevdiine gre, biz de birbirimizi sevmeye borluyuz. Hi kimse hibir zaman Tanry grm deildir. Ama birbirimizi seversek, Tanr iimizde yaar ve sevgisi iimizde yetkinlemi olur. Tanrda yaadmz ve Onun bizde yaadn bize kendi Ruhundan vermi olmasndan anlyoruz. Babann Olunu dnyann Kurtarcs olarak gnderdiini grdk, imdi buna tanklk ediyoruz. Kim Hz. sann Tanrnn Olu olduunu aka kabul ederse, Tanr onda yaar, o da Tanrda yaar. Tanrnn bize olan sevgisini tandk ve buna inandk. Tanr sevgidir. Sevgide yaayan Tanrda yaar, Tanr da onda yaar. Yarg gnnde cesaretimiz olsun diye sevgi bylelikle iimizde yetkin klnmtr. nk Mesih naslsa, biz de bu dnyada yleyiz. Sevgide korku yoktur.

Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. nk korku ikencedir. Korkan kii sevgide yetkin klnmamtr. Bizse seviyoruz, nk nce O bizi sevdi. Tanry seviyorum, deyip de kardeinden nefret eden yalancdr. nk grd kardeini sevmeyen, grmedii Tanry sevemez. Tanry seven kardeini de sevsin, diyen buyruu Mesihten aldk. Hz. sann Mesih olduuna inanan herkes Tanrdan domutur. Babay seven Ondan domu olan da sever. Tanry sevip buyruklarn yerine getirmekle, Tanrnn ocuklarn sevdiimizi anlarz. Tanry sevmek, Onun buyruklarn yerine getirmek demektir. Onun buyruklar da ar deildir. nk Tanrdan domu olan herkes dnyay yener. Bize dnyaya kar zafer kazandran imanmzdr. Hz. sann Tanr Olu olduuna iman edenden baka dnyay yenen kim? Suyla veya kanla gelen Hz. sa Mesihtir. O yalnz suyla deil, suyla ve kanla gelmitir. Buna tanklk eden Ruhtur. nk Ruh gerektir. yle ki, tanklk edenler tr: Ruh, su ve kan. Bunlarn de uyum iindedir. nsanlarn tankln kabul ediyoruz, oysa Tanrnn tankl daha stndr. nk bu, Tanrnn tankldr, kendi Oluyla ilgili olarak yapt tanklktr. Tanrnn oluna inanan, yreinde Tanrnn tanklna sahiptir. Tanry tanmayansa Onu yalanc durumuna drm olur. nk Tanrnn Oluyla ilgili tanklna inanmamtr. Tanklk da udur: Tanr bize sonsuz yaam verdi, bu yaam Onun Olundadr. Kendisinde Tanr Olu bulunanda yaam vardr, kendisinde Tanr Olu bulunmayanda yaam yoktur. Tanrnn Olunun adna iman eden sizlere, sonsuz yaama sahip olduunuzu bilesiniz diye bunlar yazdm. Tanrnn nnde gvenimiz u ki, Onun isteine uygun ne dilersek bizi iitir. Her ne dilersek bizi iittiini bildiimize gre, Ondan dilediklerimizi aldn da biliriz. Kardeinin lmcl olmayan bir gnah ilediini gren, onun iin dua etsin. Duasyla kardeine yaam verecektir. Bu lmcl olmayan gnah ileyenler iin geerlidir. lmcl gnah da vardr, bunun iin dua etsin demiyorum. Her ktlk gnahtr, ama lmcl olmayan gnah da vardr. Tanrdan domu olann gnah ilemediini biliriz. Tanrdan domu olan Hz. sa Mesih onu korur ve kt olan ona dokunamaz. Biliyoruz ki, biz Tanrdanz, btn dnya ise kt olann denetimindedir. Yine biliyoruz ki, Tanrnn Olu gelmi ve gerek olan tanmamz iin bize anlama gc vermitir. Biz gerek Olandayz, Onun Olu Hz. sa Mesihteyiz. O gerek Tanr ve sonsuz yaamdr.

Yavrularm, kendinizi putlardan koruyun.


* Kutsal Kitap, Yeni Antlama, Aziz Yuhanna Birinci Mektup 3:1-5:21 Kitab Mukaddes irketi, Yeni Yaam Yaynlar, Nisan 2009

5. Hristiyan Olmak in Neye nanmak Lazm?


Hz. sann armha geriliini izleyen ilk yzyl iinde dank kavimler halinde yaayan mritleri giderek rgtlendi. Dahas, gerek Hristiyanlarn Tanrnn eserleri, Onun doas ve kendi yazglar itibariyle neye inanmalar gerektii hususunda sk sk anlamazla dp inancn esaslarnn kesin olarak ifade bulmas ihtiyacn hissettiler. Bu ihtiyaca cevap veren bildirgelerden biri, Elilerin nan Bildirgesi26dir. Metin, z itibariyle Hristiyan tarihinin ilk dnemine aitmi gibi grnse de Onikilerden biri tarafndan yazld sylenemez. Metnin aadaki son halini en ge S Beinci yzylda alm olduu sylenebilecei gibi, Hz. sann ilk mritlerinin neye inanm olduklarn da aklar. Hristiyanlardan inanlarnn ikrar iin bylesi bir yeminsiz teyit istenmekteydi; nitekim baz Hristiyan kiliselerinde bugn de kullanlmaktadr. (PR)

Elilerin nan Bildirgesi*


G ve yeri yaratan, Her eye Egemen Baba Tanrya; Kutsal Ruhtan gebe kalan Meryemden doan, Pontuslu Pilatus dneminde ac eken, armha gerilen, len ve gmlen biricik Oul Rabbimiz Hz. sa Mesihe; Onun ller diyarna iniine, nc gn ller arasndan dirildiine, ge ykseldiine, Her eye Egemen Baba Tanrnn sa yannda oturduuna, oradan lleri ve dirileri yarglamaya geleceine inanyorum. Kutsal Ruha inanyorum. Kutsal evrensel kiliseye, kutsallarn paydalna, gnahlarn bana, bedenin diriliine ve sonsuz yaama inanyorum. min!
* The Creeds of Christendom, Trkeye eviri: Kitab- Mukaddes irketi evirmenleri.

26 Bir tr ament.

II BATI GELENEKLERNN YAKIN DOULU KAYNAKLARI

O gnlerde tanrlar, bana, Hamurabi demilerdi, iyi amellerin sahibi htiyac olan insanlara yardm eden, bolluk ve bereket getiren Glnn zayf ezmesini nleyen... lkeyi bilgilendiren ve halkn refahn arttran. . 1793? - 1750 Hamurabi Yasalar Byk medeniyetler kendi kendilerini yok etmedikleri srece fethedilmezler. Will Durant Medeniyetin Hikyesi, Cilt 3, Sonsz.

A. BATI MEDENYETNN BYOGRAFS


Tarih yazmnda ihtisaslama ve dolaysyla uzman kltlerine itiraz eden Will ve Ariel Durant, 1935-1975 yllar arasnda yaynladklar on bir ciltlik Medeniyetin Hikyesi (The Story of Civilization) klliyatnda blnmemi, btnlkl anlamnda integral tarih yazm kavramn gelitirmilerdir. Amalar, bir medeniyetin -burada Bat medeniyetinin- sadece savalar, siyasetleri, yiitliin ve ihanetin biyografileri ile deil, kltr, sanatlar, felsefesi, dini ve kitle iletiimini de ieren bir biyografisini yazmakt. Batnn iki bin be yz yllk hikyesini kapsayan klliyatlarnn byk bir ksm sradan insanlarn gnlk yaam koullarn ele alr. Anlatmlarn ahlaki bir ereve iinde sunmaktan ekinmeyen Durantlar, glnn zayf, kurnazn nahif zerindeki egemenliini srgit vurgularlarken, insanlarn birbirlerinin grn anlama, zaaf ve inatlarn balama yetilerini glendirmeye katkda bulunmaya almaktadr. Oryantal Mirasmz (Our Oriental Heritage) adl eserinde Avrupann, denize uzanan dalk bir dilinden ibaret olduunu yazan Durant, gnmzde Avromerkeziyetilik olarak bilinen mreffeh dar grllnden duyduu memnuniyetsizlii vurgulam, Yunanistanla balayan, Asyay bir cmle-

de zetleyen geleneksel tarih yazmnn dar kafallndan yaknarak, lmcl bir hata ve zek eseri olduklarn sylemitir. Yaz dili ve uslbu bakmndan da Medeniyetin Hikyesinin gelmi gemi en baarl historiografik1 klliyat olduu kabul edilir. Roma ve Rnesans yazarlarnn vecizelerin serpitirildii eserde, tarihi kiiliklerin karakterlerine ilikin zmlemelere de yer verilir. rnein, Botticellinin tutarszlklarna deinilen satrlarda,2Kukusuz o da hepimiz gibi birden fazla insandan olumutu, diye yazarlar ve duruma gre kiiliklerinin birinden birisini ortaya karyor, sahici kendisini dnyadan korkan bir sr olarak saklyordu. Durant, bir medeniyetin kn dini ve dnyevi entelektellik arasndaki ekimenin son bulmas ve dolaysyla esasen krlgan olan ananevi ve ahlaki kurumlarn sarslmasnda grr: () Hangi medeniyet olursa olsun, din ve toplum arasnda varolan belirli bir gerilim, yksek bir dzeye iaret eder. Din, yorgun dm, sersemlemi insanlara sihirli yardmlarda bulunarak balar; devlet adaml ve sanat iin ok yarayl olduu grlen ahlak ve inan ls vererek biter; din, gemiin kayp davalar uruna lmne savaarak son bulur. nk her an artan veya dnen bilgi () mitoloji ve ilahiyata ters der; ruhbanlarn denetimindeki sanat ve edebiyat, yara aan pranga veya nefret edilesi engelleme olarak alglanrken, dnce tarihi, bilim ve din arasnda mcadele hviyetine brnr. Yasa ve cezalandrma, eitim ve ahlak, evlilik ve boanma gibi balangta din adamlarnn uhdesinde olan kurumlar, kitaplarn denetiminden kmaya balar, dnyevileir, belki de sradanlar. Entelektel snflar arkaik ilahiyat, ksa bir ikircikliin ardndan da onunla gelen ahlak terk eder; edebiyat ve felsefe ruhban-kart olur. Bamszlk hareketi, okulu bir mantk tapnmasna dnrken, her dogma ve her dnce karsnda elinin kolunun baland bir d krklyla duar olur. Dini dayanaklarndan yoksun kalan davran biimleri, epikryen bir kaosa geriler; inancn tesellisinden yoksun kalan hayat, bilincinde olunan yoksulluk ve skc varslla benzer bir biimde ar gelmeye balar. Toplum ve toplumun dini, beden ve ruh gibi birlikte ve ahenk iinde sona erer. Bunlar olurken, ezilenler arasndan yeni bir mit doar, insanolunun umuduna yeni bir ekil, abalarna yeni bir cesaret verir; asrlar sren kaosun ardndan bir baka medeniyet ina edilir.3 Aadaki metinler, Medeniyetin Hikyesinin ilk cildi olan Oryantal Mirasmzdan4 alnmtr.
1 Tarihyazm; toplumlar, milletleri, kurulular etkileyen hareketlerden doan, olaylar zaman ve yer gstererek anlatan, bu olaylar arasndaki ilikileri, daha nceki ve sonraki olaylarla balantlarn, karlkl etkilenmeleri, her milletin kurduu medeniyetleri, kendi i sorunlarn inceleyen bilim. The Story of Civilization, Renaissance, s.17. Story of Civilization, Cilt 1, s.71. Will Durant, The Story of Civilization: Part I Our Oriental Heritage, Simon na Schuster, New York, 1954, s. 116-

2 3 4

1. Asl Kurucular William James Durant*


Yazl tarih en az alt bin yllktr. Bildiimiz kadaryla, bu srecin ilk yarsnda insan faaliyetlerinin merkezi, Yakn Doudur. Yakn Dou derken, esas itibariyle Asyann gneybats, Rusya ve Karadenizin gneyi, Hindistan ve Afganistann batsndan bahsetmekle birlikte, Msr da dahil ediyoruz, nk Msr antik zamanlardan itibaren Dou medeniyeti dediimiz devasa bileikle balantldr. Bizim Avrupa ve Amerikan kltrlerimizin srasyla Girit, Yunan ve Roma araclyla istihra ettiimiz tarm ve ticaret, at ve araba, madeni para ve akreditif, el sanatlar ve sanayi, yasa ve hkmet, matematik ve tp, rnga ve drenaj sistemleri, geometri ve astronomi, takvim ve saat ve takmyldzlar, alfabe ve yaz, kt ve mrekkep, kitaplar ve ktphaneler ve okullar, edebiyat ve mzik, heykel ve mimari, srl mlek ve incelikli eya, tektanrclk ve okelilik, kozmetik ve ziynet, dama ve zar, on-kukal bowling ve gelir vergisi, st-annelik ve bira, halklarn ve ekien kltrlerin kaynad bu frtnal sahnede gelitirilmitir. Medeniyeti Aryanlar kurmad, Babil mparatorluundan ve Msrdan aldlar. Medeniyeti Yunanistan balatmad balatmaktan ziyade medeniyetin mirasna kondu; ticaret ya da savan sitelerine tad bin yllk sanat ve bilimin martlm vrisiydi. Yakn Douyu inceler ve onurlandrrken, Avrupa ve Amerikan medeniyetinin asl kurucularna gecikmi bir borcu dyor olacaz. *** * Tarihi, yazar ve filozof olan William James Durant, 1885de ABDnin Massachusetts eyaletinde dodu. Be yandan itibaren Cizvit Tarikatnn okullarnda eitim gren Durant, kilisede kariyer yapmas beklenirken, sosyalist felsefede younlat. Spinoza ve Bakunine duyduu derin ilgiye ramen, anarizmin kendin gibi ol telkinini, disipline sokulmam bir kendilikin, kiiyi ihtiraslarnn klesi haline getirecei, ahlaki bir davaya cesaretle adanmasn engelleyecei gerekesiyle benimsemezken; Birinci Dnya Sava her trl siyasi hareketin altnda gce duyulan ehvetin yatt eklindeki gzlemini dorulad.Radikal toplumsal deiim dncesinden uzaklaan Durant, insanln geliimini proletaryann ykselmesi ile ilikilendirmek yerine, kk bir ocuun kahkahasna veya evliliklerin dayankllna balayan bir genel felsefe gelitirdi. Ariel Durant, einin otuzlu yalarndan itibaren manevi kimyasna sevgi, felsefe, Hristiyanlk ve sosyalizmden oluan bir bileimin hkim olduunu yazacakt.

1907deki mezuniyetinden sonra bir sre New Yorkta muhtelif dergilerde muhabir olarak alt; New Jersey eyaletindeki Seton Hall niversitesinde Latince, Franszca, ngilizce ve Geometri okutman oldu. 1911de ii ocuklarna eitim vermek zere kurulan Ferrer Modern Schoolun mdrlne gelen Durant, sonraki yllarda eserlerine birlikte imza ataca rencisi Chaya (Ida) Kaufman (Ariel) ile evlendi. 1917de asistan olduu Columbia niversitesindeki doktora almalar srecinde felsefenin gelimemesinin nedenini toplumun gncel sorunlarn yok sayyor olmasna balad Felsefe ve Toplumsal Mesele (Philosophy and Social Problem) isimli ilk kitabn yazd. 1926da baslan Felsefenin Hikyesi (The Story of Philosophy) felsefeyi geni kitlelere sevdiren bir ilk eser olarak byk takdir grd, ve ok satt. 1933deki Rusyann Trajedisi: Ksa Bir Ziyaretten zlenimleri (Tragedy of Russia: Impressions from a Brief Visit) Rusyadan Alnacak Dersler (The Lesson of Russia) izledi. 1913den balayarak kltrlerin yaylmalar, birbirlerinden etkilenmek suretiyle oluturduklar yeni biimler zerinde yrtt almalar, beheri bin sayfay akn on bir ciltten oluan oluan Medeniyetin Hikyesi (The Story of Civilization) klliyatnn ekirdeini oluturdu. Felsefenin Hikyesinin aileye salad mali imknlar kullanarak evlerine kapanan gen ift, krk yl boyunca (1935-1975) devasa eseri zerinde almaya balad. Bu sre zarfnda, Will Durant, Amerikallarn nl Bamszlk Bildirgesinden (Declaration of Independence) yola karak, Karlkl-Bamlklk Bildirgesini (Declaration of Interdependence) kaleme ald. 1945de ABD Kongresinin zabtlarna geen bu bildirge, insanln esenliinin salanmasnda uluslararas dayanmann yaamsal nemine iaret eden ilk metinlerdendir. 1967de klliyatn onuncu cildi olan Rousseau ve htill (Rousseau and Revolution) ile Pulitzer dl alan Will ve Ariel Durant, 1968de ABD Kongresi tarafndan sivillere verilen en byk nian olan zgrlk Madalyas (Presidential Medal of Freedom) ile onurlandrlr. Will ve Ariel Durant iftinin yaam, en az eserleri kadar sraddr. Ariel Durant, 1981de bir daha kmamak zere doksan alt yandayken hastahaneye kaldrlan einin ardndan yemek yemeyi keser; on be gn arayla yaama veda ederler.
* Durantlarn dier eserleri: Tarihin Dersleri (The Lessons of History), Darwin a (The Age of Darwin), Einstein a, (The Age of Einstein), ifte Otobiyografi (Dual Autobiography) ile lmnden sonra yaynlanan Arkaik alardan Modern an Douuna kadar Medeniyetin Ksa bir Tarihi (A Brief History of Civilization from Ancient Times to the Dawn of the Modern Age, 2001, Gelmi Gemi En Byk Zeklar ve Fikirler (The Greatest Minds and Ideas of All Time, 2002), Tarihin Kahramanlar (Heroes of History, 2002)

B. SMERYA 1. Elam, Susa kltr, mleki ark, araba-tekeri* Will Durant


() Diclenin Basra Krfezine dkld yerin kuzeyinde, Amaraya doru () Yahudilerin, Elam olarak bildikleri blgenin merkezinde yeralan Susada (...) rklar ve kkenleri bilinmeyen bir halk, tarihin ilk medeniyetlerinden birisini kurdu. Burada, bizden bir kuak nce Fransz arkeologlar yirmi bin yllk insan kalntlar ve 4500e uzanan ileri bir medeniyetin izlerini buldu. Elamllarn avclk ve balklk yaptklar gebe bir yaamdan geldikleri anlalyordu; ancak, daha o zamandan bakrdan mamul silah ve aletlere sahiptiler; hububat ekiyor, hayvanlar evcilletiriyorlard, hiyeroglif metinleri ve ticari evraklar, aynalar, ziynet eyalar ve Msrdan Hindistana ulaan ticaretleri vard Sadece mleki arknn deil, araba tekerleinin de en eski grnts buradadr; medeniyetin bu mtevaz, ancak yaamsal arac sonraki yllarda Babilde, daha sonra da Msrda ortaya kacaktr. *** () Mezopotamyann erken tarihi bir bakma Semitik olmayan Smerlilerin, Kiden, Agadeden ve dier kuzey merkezlerden gelen Semit halklar arasnda bamszlk mcadelelerinin tarihidir. Bu mcadelelerde taraf olan halklar farknda olmadan, hatta belki de istemeden, ibirlii yaparak, tarihin bildii ilk mll, ayn zamanda en yaratc ve emsalsiz medeniyetini kurdular. Bu unutulmu kltrn gn na karlmas arkeolojinin ak maceralarndan birisidir. Zamann boyutlarn iyi kavrayamayanlarmzn arkaik dedikleri insanlar -yani, Romallar, Yunanllar ve Yahudiler- Smeryay bilmiyorlard. Herodotun hi duymad, duyduysa bile kendisi iin fazla arkaik olduunu dnd iin bilmezlikten geldii anlalyor. 250de yazan Berosus isimli bir Babilli tarihi Smeryay sylencelerden oluan bir peenin arkasndan gryor: Basra Krfezinin sularndan karaya kan Oannes adl birisinin bakanlndaki bir canavar rk; tarm, metalurji ve yaz sanatn, dier bir deyile hayat iyiletiren eylerin tm insanoluna bu Oannesten miras kalyor ve o zamandan sonra yeni bulular yaplmyor. *** Onca aratrmaya karn Smerlilerin hangi rktan olduklarn syleyemediimiz gibi, Smeryaya hangi yoldan girdiklerini de bilmiyoruz. Belki, Orta Asyadan geldiler, belki Kafkaslar veya Ermenistandan, Frat ve Dicle

yoluyla Mezopotamyaya indiler. () Hatta belki de Mool kkenliydiler, nk dillerinde Mool lisann hatrlatan pek ok ey vardr. Bilmiyoruz Medeniyetleri kemale erdiinde -yani 2300 civarnda- Smeryal air ve bilginler, lkelerinin arkaik tarihini yeniden tesis etmeyi denedi. airler, bir yaratl efsanesi ile arkaik bir kraln iledii gnahn neden olduu korkun bir selin ykp mahvettii ilkel bir cennet sylencesi yazd. Bu sel, Babil ve brani geleneine intikal etti ve Hristiyan itikadnn bir paras oldu. () Rahip-tarihiler Smer medeniyetinin mucizelerinin geliimini ierecek byklkte bir gemi yaratma gayretiyle Selden 432.000 yl ncesine uzanan bir sreci kapsayan hanedan ve krallar listesi oluturdular. Tammuz ve Glgam bu krallarn en etkileyici olanlaryd. Glgam daha sonra Babil edebiyatnn en byk iirlerinden birisinin kahraman olurken, Tammuz nce Babil panteonuna geti, oradan da Yunanllarn Adonisi oldu.
* Will Durant, Our Oriental Heritage, s.118-136.

2. Tammuz, Diyonisus, Osiris-Horus, Hz. sa


Tammuz Suriye ve Lbnanda taplan bir ilah olan Dumuzunun brani dilindeki karldr. () ncilde (Hezekiel 8:14) bahsi geen Tammuz, 2000 civarnda, 25 Aralk gn, Suriyenin Gebal (modern Gebail, Yunanca Bublos)5 ehrinde Mylitta isimli bir bakireye doan bir yaam-lmyeniden dou tanrsdr; maarasndan sabah kar, gece dner, aradaki srede gkyzn tavaf eder. Yunanllar onu Adonis olarak tanr; szck, Fenike dilinde ve branicedeki Adhondan gelir. Babil mitolojisi, Dumuzu ya da Tammuzu6 k simgeleyen vahi bir yaban domuzunun katlettii yakkl bir oban olarak anlatr. Tammuz, mucizeler gstermekte, hastalar iyiletirmektedir. nsanolunun kurtarcs olmak iin meakkatli bir lme katlanm; bir takm beyanlara gre nc gn yeniden dirilerek ebediyen kutsanm yeni bir hayata balamtr. Tammuzun lm, Suriye ve Filistinin nebatatn telef olduu uzun, kurak yazlarn; dirilerek hayata dnmesi ise yamur mevsiminde yeniden canlanan atlam topraklarn bereketli bitkilerle rtlmesini simgeler veya lm souk, sert kn, yani mitolojik yaban domuzunun, dirilii ise yemyeil bir baharn anlatmdr.7
5 6 7 Gnmzde Beyruta 37 km uzaklkta Byblos. Yahudi takviminin drdnc, Mildi takvimin yedinci ay temmuz buradan gelir. The International Standard Bible Encyclopedia, Adonis ve Tammuz maddeleri.

nann, azizler, Efendiniz geri verildi, Dirilen Efendinize inann; Tammuzun tahamml ettii aclarla Tedarik edilmitir bizim kurtuluumuz. Yukardaki dizenin yazar Knidoslu Ctesias, 400 civarnda, Knisdos da [Data] yaam hekim ve tarihidir. Pers kraliyet arivlerini temel ald sylenen Persica isimli yirmi ciltlik Asur ve Pers tarihleri, Homerosun Epik veya Homeros Yunancas olarak bilinen dilde yazd lyada ve Odiseyasndan farkl olarak, yonya lehesinde kaleme alnmtr. Ctesiasn tarihilii, genel kabuln dnda bilgiler ihtiva ettiinden zaman zaman tartmal olmakla birlikte, Homerosun inanrln yer yer sarsm olduu da bir gerektir. Tammuzun dirilii her yl suyla ykanma ve yala meshedilme ilemlerini ieren bir yas ayiniyle anlr. Akadlara ait bir metinde, Figan eden erkekler ve kadnlar, bana Onunla gelin, diye yazar, ller mezarlarndan ksnlar ve ttsy koklasnlar. Arkaik braniler, Temmuzun yasnn tutulduunu Eski Ahitte yle anlatr: Ve Rab evinin imale doru olan kapsnn girilecek yerine beni getirdi ve ite, Tammuz iin alayan kadnlar orada oturmakta idiler. Ve bana dedi; grdn m demolu? Yine bunlardan byk mekruh eyler greceksin. [Hezekiel, 8:14-15] Tammuzun dirilii ile Akat topraklar yeniden bereketlenir, mevsimsel ve gnlk dng surer. *** Diyonisus (ya da Diyonisos) dininin Trakyada balad ve bilinen dnyaya, yani Yunanistan, Msr ve Baks olarak bilindii Romaya, oradan yayld kabul edilir. Bununla birlikte, Diyonisus isminin eski Yunanistann tarih ncesi Miken ehrinde bulunan Linear B tabletlerinde yer alm olmas, lahn kkenlerinin Akdenizde, Minos medeniyetinin ( 3000-1000) hkm srd, Giritte olduuna iaret etmektedir. Homeros destanlarnda ad geen Eski Truva kentini ortaya karan Alman Arkeolog Heinrich Schliemannn (1822-1890) bulgular nda, Miken medeniyetinin izini sren ngiliz Arkeolog Sr Arthur John Evans, (1851-1941) Knosos, Giritte farkl bir medeniyetin izlerini bulur. Kkleri Miken medeniyetinden ok daha eskilere giden bu grkemli uygarla ait yaklak 5000 tablette kullanld grlen yazya, Linear B yazs denir. 2000lerden itibaren kullanld anlalan bu yaz, yumuak kil tabletler zerine ine ulu bir stilus ile yazlr. Mezopotamyadaki rneklerinin aksine, tabletler atete

piirilmemi, kendiliklerinden kurumaya braklm olduklarndan, gnmze ulaabilmi olmalar ans eseridir. Diyonisusa tapnma, sann doumundan birka yzyl ncesinde balar. Romann ve Roma halknn antsal bir tarihini yazan Titus Livius ( 59- 17) Diyonisus itikadnn 186 ylndaki esaslarn nakleder, Julius Cesar ( 100- 44) dneminde resmen tannm olan srlar yazar.8 Diyonisus, bakire Semeleden doar. Babas, Zeustur. Baz kaynaklarda bir hayvan yemliine yerletirildii ve maarada bytld sylenir ki, baba Zeus da yledir. Tammuz gibi Diyonisus da bir yaam-lm-yeniden dou ilahdr. Baz metinlerde kuzu ile zdeletirilir; dier isimleri ise Krallar Kral, Biricik z-oul, Kurtarc (Soterios), Kefil, Hamil-i Gnah, Meshedilmi Olan, Alfa ve Omega9 eklindedir. () Hristiyan babalarndan Rahip Julius Firmicus Maternus, 346da derledii ve Roma mparatoru II. Constantiusa (317-361) ithaf ettii Pagan Dinlerin Yanllar (De Errore Profanarum Religionum) balkl kitabnda, Diyonisusun mritlerinin, Onun yakalanp ldrldne ve katillerinin bedenini kesip paraladklarna () ve midelerine indirdiklerine inandklarn yazar. Bu olay, her iki ylda bir, inananlar tarafndan [Tanrnn yenilip yutulduu] zalim bir lenle anlmakta, mritler canl bir boay dileriyle paralayarak yemektedirler. mparatorun paganlara yeterince sert davranmadn dnd anlalan Maternus, eski dinleri yeryznden silmenin Constantiusa kutsal bir grev olarak tevdi edildiini hatrlatr. Diyonisusun srlar arasnda, bir kutsal yemek, Tanrnn lmne dair bir sr ve kurtulu vardr. te yandan, Diyonisusa, dier tanrlarla birlikte, gnmzde Atinann bir semti olan Eleusinada, (Eleusis) Eleusina Srlar denilen yerde tapnlr. Eleusina Srlar, Eski Yunanda Demeter ve Persephone kltlerinin ylda bir kez yaplan, yelie kabul (initiation) trenlerinin addr. Bat geleneinin nemsenen bir paras olan bu uygulamalar, Yahudilerin bar mitzvah gibi ergenlikten yetikenlie geii, Hristiyanlarn vaftizi gibi tanrsal kutsanmay veya gizli bir tarikat, cemaat veya cemiyete kabul ile orada yeniden douu simgeler. Eleusina Srlar, 1600 civarnda, Miken dneminde balam, daha sonra Romaya yaylmtr. Adaylarn (initiates) tanrlarla b8 9 Yazarn ad ngilizcede Livy, The Roman History, 39, 3, 6. Alfa herkesten nemli, 1-numara; omega super-gl olduunu ima eder. (.n.)

tnletii, tanrsal gcn br dnyaya dair vaad ve dllerini ifade ettiine inanlan etkinliklerde, ayinler, seremoniler ve inanlar gizlidir. *** Osiris ve olu Horusa (dier baz isimleri: Har, Haroeris, Har-pa-khered, Harpokrates, vb.) Msrda taplmakla birlikte, klt, Yunan Ptolemaic Hanedanndan itibaren, Yunanistan ve Roma mparatorluuna ( 3000400) yaylmtr. Horus, 25 Aralkta, sis-Meri adnda, sonsuza dek bakire kalan bir bakireye, bir maara veya yemlikte doar. sis, analk ve bereket tanras olup, Cennetin Anas, Cennetin Kraliesi (Regina Coeli) ve Stella Maris adlaryla anlr. Gnmzde Roma Katolik Kilisesi de, sann annesi Meryemi (Mary) ayn sfalarla anmaktadr: Ben btn varlklarn doal anasym demektedir, tm elementlerin hanm ve mrebbiyesi, hereyin ilk atas, ilahi glerin bakan, cennetin kraliesi, semavi tanrlarn birincisi, tanralarn ; havadaki gezegenler, denizlerdeki hasiyetli rzgrlar, cehennemin sessizlii benim emrimdedir; benim adma, benim ilahiyatma tm dnyada eitli davran, det ve isimlerle tapnlr, nk Firigyallar bana, Tanrlarn Anas derler.10 sisin balangta bakire (veya belki de cinsiyetsiz) bir tanra olduu; bakire olduuna dair inan Msr pratiinin ileriki safhalarnda da devam etmekle birlikte, mritlerinden dnsz zht talep ettii eklinde bir itikadn da eklendii anlalmaktadr. Greko-Roman kltr zellikle de sisten hayli etkilenmi, ona Stella Maris, Deniz Yldz, ismini vermi, Kutup Yldznda simgeletirmitir. () [Meryemin] Mesih ile birlikteki pentrleri, sis ve Horusun resimleri ile arpc bir benzerlik gsterir.11 Osirisin dnyevi babasnn ad Sebtir ve soylu bir aileden gelir. sis, Osiristen, ilah ldkten sonra gebe kalr. Musann ncildeki hikyesini anmsatan bir biimde, olu Horusu Nil Nehrinin deltasndaki papirus bataklklarnda saklar. () Horusun 25 Aralk civarndaki doum gnnn tapnaklarda kutlanmasna da bu aamada baland grlr. Macrobius ve Paskalya Vakaynamesinin12 Hristiyan yazarnn da belirttikleri gibi, [kutlamalarda] bir bebek
10 Altn Eek (The Golden Ass) gnmze eksiksiz ulaan ilk romandr; on bir blmden oluan epik romann yazar Lucius Apuleius; 125 180 yllar arasnda yaad. 11 Jordan, Michael, Kyle Cathie Ltd, London, 1992. 12 Ambrosius Theodosius Macrobius (395423) Romal dilbilgisi uzman ve Yeni Efltuncu (Neoplatonist) filozof; Paskalya Vakaynamesi (Paschal Chronicle; Chronicon Paschale, Chronicum Alexandrinum veya Constantinopolitanum veya Fasti Siculi) Yedinci yzylda Bizansta derlenen

Horus figr ahra benzetilen bir dekorun nne yerletirilen yemlie yatrlr, yanna da sisin bir heykeli konurdu. Horus, bir anlamda, insanolunun Kurtarcsyd. Dnyann olarak, karanlk glerden insanolu adna intikam alrd. 1867 doumlu Joseph McCabe, on dokuz yanda Fransisken tarikatna intisap etmi, yolda olduu keilerden ve Hristiyan doktrininden souyarak, 1896da rahiplii brakmtr. Ksa sre sonra rahiplik kurumunu eletiren yazlar yazmaya balayan McCabe, Britanya Rasyonalist Basn Derneinin kurucularndandr. Bu blmde, yukarda, The Story of Religious Controversy (Dini htilflarn Hikyesi) adl eserinden (blm, xv) alntlar yaptmz McCabe, 1955 ylndaki lmne kadar ABD, Avustralya ve Byk Britanyada Hristiyanln adaletsizliklerini ve sahtekrlklarn anlatt drt bin civarnda konferans vermitir. Gnmzde Roma katakomblarnda13 bulunan ve uzmanlarn orijinal Madonna ve Bebek resimleri olduunu iddia ettikleri resimler, Bakire sisMerinin kucanda bebek Horusu tarken gsterdii resimlerdir. sa gibi, Horusun doumu da Dou semalarnda ykselen bir yldzla iln edilir, ve kendisine akil adam refakat eder: Osirisin avdeti Bilge Adam adam tarafndan akland: bunlar Orionun kemerindeki Mintka, Anilam ve Alntak yldzlaryd ve yzleri Osirisun douda ykselen yldz Siriusa (Sothis) dnkt. () [dahas] sann szde avdetinden 1500, gnmzden 3500 yl nce, Luksor Tapnann duvarlarnda Horusun Tebli edildiini, Ana rahmine dtn, doduunu ve tapnldn gsteren resimler vard; Bakire sise, Horusa gebe kalacan syleyen Thoth, gebe brakan Kutsal Ruh Knephtir. () [astroloji balamnda] Bakire burcu Virgo, sise, Arslan burcu Leo ise kocas Osirise tahsislidir. Bir aslan ve bir bakireden oluan Sfenks, Nil Nehrinin tamasn simgeler. () Bakirenin elindeki buday baa, takn aylarna gndermedir.14 Gk tanrs Horus ve onun ezeli ve ebedi Babas, Osiris, tpk sa, Tanr ve onun Babas gibi, birbirlerinin yerine geerler. sa gibi, Horusun da, Babam ve ben biriz dedii iddia edilir; Horusun kiisel lakab usadr ve Baba anlamna gelen Ptahn ebedi olu anlamna gelir. On iki yanda Tapnakta retim gren Horus, on sekiz yl kadar kaybolur; otuz yanda tekrar ortaya kar ve [efsanevi] Eridanus Nehrinde, daha sonra boynu vuruHristiyan vakaynamesi, demden Byk Dou Roma mparatoru Heracliusun (610-642) hkmdarlnn yirminci ylna kadarki dnemi kapsar. 13 Yeraltnda ina edilmi koridorlar ve odalar olan mezarlk. (.n.) 14 de Lalande, Joseph Jerome, Astronomie par M. de la Lande, 1731.

lacak olan Vaftizci Anup tarafndan vaftiz edilir. te yandan, vaftizi nemli bir gelenek olarak benimseyen Hristiyanlar, en az Aziz Pavlustan itibaren suya batmann lm benzeri bir deneyim olduunun ayrtndadrlar; sudan kmak yeni bir hayatn balangc olarak alglanr. sa gibi su stnde yrmek de dahil olmak zere, Horusun da ok sayda mucizesi vardr. Bunlarn arasnda El-Azarusu (El-Osiris) diriltmesi, sann Lazarusu diriltmesini anmsatr. sann mucizlerinden biri olarak, Bat geleneinde yerini alan onlarca karakterden biri olan Havari Lazarus, mezarndan dirilerek kar: sa Beytanyaya vardnda Lazar drt gndr mezardayd. Mezar bir maarayd, nne de bir ta koymulard. sa, ta kaldrn diye, buyurdu. sa gzlerini yukar kaldrarak, Ey baba, beni iittiin iin sana krederim... () Bunlar syledikten sonra yksek sesle bard: Lazar, dar gel! l elleri ayaklar sarglarla bal, yz bezle sarlm olarak dar kt. (Yeni Ahit, Yuhanna 11: 38-44) Horusun on iki talebesi [havarisi] vardr; yaamnn bir aamasnda bu havarilerin karlarna, Dada dnm geirmi olduu halde kar; Yasay yrrle koyacak, bin yl yaayacaktr. Havarileri Horusun vaazn usann vecizeleri olarak kayda geerler; bunlardan ikisi, Anup ve Aan kendisine ahitlik etmi olduklarndan, sann yaamnda benzer ilevi grm olan iki Yahyay anmsatr. Meshedilmi anlamna gelen KRST lakab, sadan ok nce, Horusa verilmitir. Horusun dier isimleri unlardr: Diriltilmi Olan; Ptahn (veya Babann) Ezeli ve Ebedi Olu; Tarik, Harikat ve Ik; Mesih; nsan Olu; Tanrnn Olu; Kelam; Kelam rn Beden; Kutsal ocuk; Tanrnn Meshedilmi Olu; Hakikat Kelam; Balk; yi oban; Tanrnn Kuzusu. Baba Osirisin isimleri; Efendilerin Efendisi; Krallarn Kral; Tanrlarn Tanrs; yi oban; Dirili ve Hayat; Sonsuzluk ve Bek; Erkei ve Kadn Tekrar Dourtan Tanr. Horus, lnetli bir aata, iki hrszn arasnda, gnahlarnn kefaretini demek zere aslr. ldkten sonra gmld mezardan sa gibi kalkar ve Amen-ti olarak bilinen Cennete veya br Dnyaya ykselir. Dualarn amen szc ile bitiren Hristiyanlar gibi, Horusa tapnanlar da Amen-ti derlerdi. Yahyann inananlar rdnde vaftiz edilmesinden en az 2500 yl nce, Msrllar, Nilde veya gm odalarnda vaftiz ediyorlard. Her iki durumda da vaftizin amac ister diri ister l olsun, insanlar temizlemek ve yeniden canlandrmak, bu surette yeni bir ebedi kutsanmlk dnemine kavuma-

larn salamakt. Dahas, gnmzde Hristiyanlarn sa ile vaftiz aracl ile btnletikleri gibi, arkaik Msrllar da Horus ile suda vaftiz edilerek btnletiklerine inanyorlard. say vaftiz eden Yahya, Horusu vaftiz edenler de ikincil tanrlard. Hristiyanln ilk yazarlarndan Kartacal Tertullian (160220) () zira ykanma dile dm sisin gizli ayinlerine katlmann yoludur, diye yazar.15 Hakikat bitkisi denilen budaydan yaplan rekler Osirisin bedeni niyetine yenilir.16 *** sa, 4-30 yllar arasnda yaad. () srailin Nasra kentindendir; Meryem isimli bir bakireye bir maara ya da ahrda dodu. Yeni Anlamaya gre (ncil, Luka 1:26-33) () Allah tarafndan Cebrail Melek Galilede Nasra denilen ehre, Davud evinden Yusuf adndaki adama nianl olan bir kza gnderildi; kzn ad Meryem idi. Melek onun yanna girip dedi: selm, ey nimete eren kz, Rab seninledir. Ve Meryem bu szlerden ok ararak: Bu nasl selmdr? diye dnyordu. Melek ona dedi: Korkma Meryem nk Allah nnde inayet buldun. Ve ite, gebe kalp bir olan douracaksn ve adn sa koyacaksn. O byk olacak, ona yce Allahn olu denecek. Apocryphal Protevangelion nciline gre, Maara ylesine parlak bir kla aydnland ki, Yusuf ile Meryemin ebesi a dayanamadlar. *** Apocryphal Protevangelion Batni ilk-ncil, Resmi Kilisenin btnyle itibar etmedii ezoterik kutsal metinler anlamndadr. lk Hristiyanlar tarafndan yazld dnlen bu metinler arasnda S 150 civarnda ortaya kan ve temel kaygsnn Meryemin sann doumundan nce ve doumu sresince bakire olduunu anlatmak olduu kabul edilen James ncili (Gospel of James) vardr; Jamesin ocukluk ncili (Infancy Gospel of James) veya Jamesin Batni ncili (Protoevangelium of James) olarak da bilinir. te yandan, Jamesin, sa Mesihin dnyevi babas, Meryemin nianls Yusufun bir baka evliliinden olma olu, yani, sann vey kardei olan Aziz James (Adil James) ile ayn kii olduu sylenir.

15 Harold R. Willoughby, Pagan Regenenation: Blm VI, A Study of Mystery Initiations in the Graeco-Roman World, University of Chicago Press, 1929 16 Hem bir ilah, hem de bir insan olarak kabul edilen, gnahsz sann bedeninden ve kanndan oluan Kutsal Yemek, yani hamursuz ekmein sann bedeni, arabn kan niyetine tketildii Aai Rabbani [communion] Eucharist ayinine gnderme. (.n.)

() obanlar, [sann] doumuna hayran kaldlar; melekler arklar syledi. Bebek sa, doumun hemen ardndan Bakire Meryemle konumaya balad, Meryem, ben, Tanrnn olu saym, Cebrail Melekin sana bildirdii gibi dourduun o MJDE benim ve Babam beni dnyann kurtulmas iin yollad.17 htiyar dul Anna18 bebek say kutsad. Dnyevi babas marangoz Yusuftu. () Geleneksel doum gn 25 Aralkt. Melekler, yerel Kral Herodun bebei ldrmeyi planladn, infaz edilmesi iin ferman yaynladn duyurdular. () Rabbin melei Yusufa ryasnda grnp dedi: Kalk, anas ile ocuu al, Msra ka ve ben sana syleyinceye kadar orada kal; nk Hirodes (Herod) ocuu yok etmek iin onu arayacaktr. Yusuf kalkt, geceleyin anas ve ocuu ald, Msra gitti. Ve Hirodesin lmne kadar orada kald. (ncil, Yeni Ahit, Matta, 2:13) Kral Herod, o gece doan tm erkek ocuklarn katledilmelerini emretti. Yaklak 153nc ylda, Aziz Justin, pagan okurlarna, sa Mesihin bakire bir anadan domu olmasna armamalar gerektiini, zira en saygn pagan yazarlarn Zeusun baz oullarndan bahsederlerken Bakire bir anadan domutu, dediklerini hatrlatr, [buna] Perseusa inandnz gibi inann.19 Peki, bakirelerden doan bu Tanrlar, neden sadan nce de vardlar? Aziz Justinin buna cevab, eytanlar eklindedir, [eytanlar] Minervann cinsel iliki olmadan Jpiterin kz olarak doduu yalann uydurdular. 178 ylnda Efltun ekolnden filozof Celsus, sann bakire doumu ile alay eder; Yunan mitolojisindeki [bakire analar] Danae, Melanippe ve Antiope hikyelerine benzetir. Bir dier Hristiyan apolojetii.20 Adamantius Origenin (185254 civar) Celsusa cevab Bu tr mucizevi hikyelere bavuran yegne insanlar biz Hristiyanlar deiliz. () [Celsus] bir filozoftan ziyade soytar gibi yazyor, eklindedir. Nitekim sa, yrd yolda bu tr engellemelere atacan (Korintoslulara Mektup 1:23 ve Vahiy 2:14) nceden bildirmitir. () sa, l olduu gn sresince cehenneme iner. ldnde deprem olmu, altnc ve dokuzuncu saatler arasnda gkyz ve yeryz kapkara kesilmitir. Bunu mteakip, sa yeniden canlandrlm ve daha sonra cenne17 The Apocryphal Gospel, (The First Gospel of the Infancy) Batni ncil, sa Mesihin ocukluunun lk ncili, 1:3 18 Veya Hannah, Meryemin annesi. (.n.) 19 Perseues, Yunan mitolojisindeki nemli kahramanlardan biri, babas Zeus, annesi Akrisios kz Danaedir. (.n.) 20 Apologeticsten, dini inanlar savunan ilahiyat dal. (.n.)

te ykselmitir. Mezarnn bo olduu, iinde sadece elbiselerinin bulunduu grlr. Bir baka Batni ncile gre (Apocryphal Acta Pilati veya Nicodemus ncili) Onu cehennemden karan iki delikanl, ba khinin oullardr. Aziz Justin, Biz, Mjdenin, Tanrnn cinsel birleme olmadan doan ilk olu olduunu ve Onun, bizim Hocamz, sa Mesih olduunu, armha gerildiini ve ldn ve yeniden dirildiini ve cennete ykseldiini sylediimiz zaman, sizin Jpiterin oullar olarak itibar gsterdiklerinize ilikin inanlarnzdan daha farkl bir ey ileri srmyoruz,21 demektedir. san isimleri unlardr: Mesih; Krallar Kral; Balang ve Son; Alfa ve Omega Biricik z-oul; Kurtarc; Kefil, Hamil-i Gnah, Meshedilmi Olan, Tarik, Harikat ve Ik; Dnyann ; nsan Olu; Mjde; Kelam rn Beden; Tanrnn Kuzusu; Diriltilmi Olan; yi oban; Efendi; Lord; Haham [retmen / hoca]; En Yce Tanr; Bar Prensi; Drstln Olu; Yahuda Kavminin Arslan; Baba, Oul ve Kutsal Ruh eklindeki Hristiyan lemesinin ikinci ahs; limimutlak, kadirimutlak, Hazr ve Nasr.22

C. MISIR 1. Msrn Kefi* Will Durant


Msrn hayata dndrlmesi arkeolojinin en parlak bahislerinden birisidir. Orta ada Roma mparatorluunun bir smrgesi ve Hristiyan yerleimi olarak bilinirdi; Rnesans, medeniyetin Yunanistanda baladn farz ediyordu; in ve Hint ile dikkatlice ilgilenen Aydnlanmann bile Msr hakknda piramitlerin haricinde hi bir bilgisi yoktu. Msroloji [Egyptology] Napolyon emperyalizminin yan rnyd. 1798de bir Fransz keif seferinin bana geen byk Korsikal, yannda araziyi tanmlamak ve haritalamak zere teknik ressamlar ve mhendisler gtrd; tarihi daha iyi anlamak uruna Msra anlamsz bir ilgi gsteren bir takm akademisyenlere de yer at. Modern dnyaya Luksor ve Karnak tapnaklarn ilk kez aklayanlar bu topluluktu. Fransz Akademisi iin hazrladklar kapsaml Msrn Tanmlanmas, 18091813 (Description de LEgypte, 18091813) bu unutulmu medeniyetin bilimsel aratrmasndaki ilk mihenk tadr.
21 Jean-Franois Champollion (17901832) Fransz eski Yunan ve Latin edebiyat limi, filolog, dou bilimci ve Msrolog 22 Leonardo de Vincinin (14521519) insan anatomisi zerindeki almalarna gnderme yapyor, (.n.)

Ancak, uzun yllar eski eserlerin zerlerindeki yazlar okumay baaramadlar. Bu limler arasnda akademisyenlere zg sabrl bir mizaca sahip olan Champollion,23 kendisini hiyerogliflerin zmne adad. Uzun aramalardan sonra zerine Msr dilinde kutsal yazlar kaznm bir dikilita (obelisk) bulan Champollion, tan temelinde hiyeroglifin Ptolemy ve Kleopatraya dair olduunu gsteren Yunanca cmlelerden yola karak, Msr alfabesinin on bir harfini skmeyi baard. () Yirmi yldan fazla sren bir alma sonunda Msr alfabesinin tmn ortaya kard ve kayp bir dnyann kurtarlmasna giden yolu at. ()

2. Matematik, Astronomi-Takvim, Anatomi-Fizyoloji, Tp


Msrl limler ounlukla rahat ve gvenli tapnaklarnda hayatn karmaasndan uzak yaayan rahiplerdi ve tm batl inanlarna karn, Msr biliminin temellerini onlar attlar. Kendi sylencelerine gre, bilimler 18000lerde, Msrn erdem tanrs Throthn [eski Yunanllarn Hermes Trismegistus, Merkr, dedikleri tanr; Trismegistus defa byk anlamnda. .n.] yeryzndeki 3000 yllk hkmranl srasnda icat edilmiler ve arkaik bilim kitaplarnn pek ou bu lim-tanrnn derledii yirmi bin ciltlik (S 300lerde yaan tarihi Manethoya gre bu rakam otuz alt bin olmal) klliyatn iinde yer almaktaydlar. Yazl Msr tarihinin balarnda matematiin hayli gelimi olduunu; piramitlerin tasarm ve inaatnn gerektirdii dakik lmler, matematik bilgisi olmadan mmkn olamazd. Yaamn Nilin alalp ykselmesiyle yakndan ilikili olmas, nehrin hareketinin llmesini ve kaydedilmesini getirirken, ktipler ve mesahaclar taknn kapsad topran boyutlarn dikkatle ve srgit hesaplamak durumundaydlar; nitekim geo-metri szcnn buradan geldii anlalmaktadr. Arkaik yazarlarn hemen hepsi, geometri biliminin kefini Msrllara mal eder. () Kullandklar rakamlar ilevsel olmaktan uzaktr: 1 yazmak iin bir vuru, 2 yazmak iin iki vuru, 9 yazmak iin dokuz vuru, 10 yazmak iin yeni bir ekil; () 90 yazmak iin yan yana yazlm dokuz adet 10 ekli () 1.000.000 yazmak iin byle bir saynn olabileceine arm gibi ellerini havaya, bann stnde kaldrm bir adam resmi () Msrllar ondalk sistemi yakalayamadlar; sfrlar yoktu, ama baya kesirleri icat etmilerdi arpma blme piramitler kadar eskiydi. Ahmes Papirus diye bilinen en
23 Jean Franois Champollion (1790-1832) Fransz eski Yunan ve Latin edebiyat limi, arkiyat ve Msrolog.

eski bilimsel matematik tezinin tarihi 20001700 olmakla birlikte yazld tarihten be yz yl ncesinin bilgilerini ihtiva eder. Ahmes Papirusu bir ahrn ya da tarlann kapasitesinin nasl lleceini rnek izimlerle gsterir ve birinci derece denklem retir. Geometride de sadece kare eklindeki alanlarn deil, dairelerin, kplerin yzey ve hacimleri llr. Pi saysnn varlndan da haberdar olan Msrllar, 3,16 olarak hesaplamlard. Bizler, drt bin yl sonra 3,16dan 3,1416ya ilerlemi olmann onurunu yaamaktayz. Fizik ve kimya bilgileri hakknda hibir fikrimiz yok; astronomilerine ilikin bilgilerimiz de kstl () [buna karn] Nilin hangi gn kabaracan doru tahmin edebilecek, tapnaklarn yaz solistisinin sabahnda gnein ilk klarnn ufukta belirdii noktaya yneltecek kadar bilgiye sahip olduklarn biliyoruz. Gezegenlerin koordinat ve hareketlerine ilikin lmlerinin kaytlar bin yl geriye gidiyor. Gezegenleri yldzlardan ayrt edebiliyor, kataloglarnda plak gzle seilmesi neredeyse imknsz olan beinci kadirden (magnitude, .n.) yldzlar iaretliyorlard. Gzlemlerine dayanarak oluturduklar takvim, Msrn insanla en byk hediyelerinden bir dieri olacakt Bu takvim binlerce yl sonra Julius Caesarn ( 100- 44) emriyle skenderiyedeki Yunanl astronomlar tarafndan yeniden dzenlenerek Julian Takvimi adn ald. Papa XIII. Gregory (1582) dneminde elden geirildi. () Gnmzde kullandmz Gregorian Takvim oluturuldu. Takvimimiz aslen arkaik Yakn Dounun yaratsdr. [Klepsidra, ya da, susaati de Mst icaddr. () Onuncu Hanedanlk Firavunlarndan Thutmose dneminden ( 14791425) kalma en eski saat Berlin Mzesindedir.] *** Mumyalamak konusundaki uzmanlklarna karn, Msrllar insan bedeni zerindeki almalarnda ileri gidemedi. () Kalbin organizmay yaatan g olduunu, dolam sisteminin merkezinde yer aldn biliyorlard. Ebers Papirusunda, damarlar tm uzuvlara ular, yazmaktadr, hekim parman ister hastann alnna, ister ensesine, isterse eline () isterse ayana dokundursun, kalbe ular. Buradan Leonardoya bir admlk yol kalmt ancak, o adm atmak bin yl srd. Msr bilminin parlad alan eczaclktr. Kltrel yaamlarnn hemen her alannda olduu gibi, burada da rahiplerle balam olup mistik kkenlerinin izlerini tar. Halk arasnda hastalklardan koruyan ya da hastalklar tedavi eden muskalar () ilalardan daha poplerdi () Byk hekimler, cerrahlar, uzmanlar [hurafelerden] dodu; nl Hipokrat yeminine intikal eden ahlak yasasn oluturdular.

() Tarihte bilinen en eski bilimsel dokman [Amerikal koleksiyoncu] Edwin Smithin (18221906) adyla anlan 1600den kalma papirstr. Edwin Smith papirs, kafatas atlandan omurilik kaymalarna kadar krk sekiz vakaya yaplan klinik mdahaleyi belgeler. Her vaka, ilk tan, muayene, semptomlar, tehis ve tedavi eklinde sralanm balklar altnda sunulmu, ayrca metinde kullanlan terminolojinin aklad bir de blm eklenmitir. Papirsn edibi, bizim amzn On Sekizinci yzylna kadar rastlanmayan bir netlikte, bacak kaslarnn beyindeki bir merkez tarafndan kontrol edildiini belirtmektedir beyin kelimesinin literatrdeki ilk kullanm da budur. Her ne kadar, Yunanca isimlerini bilmeseler de, Msrllar ok eitli hastalklardan ldler. Papirsler ve mumyalardan omurilik tberklozu, arteriosekleroz, safra kesesi ta, iek, ocuk felci, kanszlk, arterit, sara, gut, kemik iltihab, apandisit, omurgalarn yangya bal hasar ve ccelik hakknda bilgi sahibi olduklarn biliyoruz. () Msrl hekimler bu hastalklara kar bol miktarda ila ile donanmlydlar. Ebers Papirsnde ylan srmasndan doum sonras ateine kadar yedi yz hastaln tedavisi anlatlr. 1850den kalan Kahun Papirs doum kontrol iin kullanld anlalan fitillerin reetesini verir. Bu tedaviler Msrllardan, Yunanllara, onlardan Romallara ve bize intikal etmitir; gnmzde gvenle yuttuumuz garip karmlar, drt bin yl nce Nil kylarnda mayalanmaktaydlar. ()

3. Sanat, Mimari
Bu medeniyetin en byk unsuru sanatdr. Burada, tarihin eiinde bulduumuz sanat, herhangi bir modern milletinkinden stn, sadece Yunanistandaki ile kyaslanabilecek llerde gl ve gelimitir. nceleri refah ve barn salad lks ortam, daha sonra III. Thutmose ve II. Ramsesin hkmranlklarnda bask ve savatan elde edilen ganimetler, Msra devasa mimari, eril heykeller, mkemmele yakn yzlerce tali sanat dal iin frsat tand. Msr sanat ilerlemeye ilikin tm teorilerin tkandklar noktadr. Hacim ve dayankllk ile gzellik ve kullanllk bilekesi olduundan, mimari, arkaik sanatlarn en soylusuydu. Mezarlar ve evlerin dlarn ssleyerek, mtevaz bir balang yapt. Ahap pek az bulunan bir malzemeydi, Msrllar gnete piirilmi kerpi, kireta, oka da granit kullandlar. Ev yapmnda kullanlan kerpi, dayanksz olduundan zamanmza ulaan sivil mimari rnekleri pek azdr. () Msr mimarisine ilikin izlenimimizi,

meyilli, masif duvarlarn tanmlad, ants dini yaplar oluturur. Msrl mimarlar, kemeri Altn a olarak bilinen IV Hanedanlktan ( 2613 . 2494) itibaren kullanmaya balarlar; antsal binalarn tm stun ve hatl tipi inaatlardr; devasa ta bloklardan oluan tavanlar, hiyeroglif yazlar ve freskolar ssl duvarlar ve aralarna serpitirilmi stunlarn zerinde ykselir. Hiyeroglifler, ssleme dnda, tarihi olaylarn kaytlarn dmek ve by yapmak iin kullanlmlardr. Arkaik Msr tapnaklar solistis ve ekinoks gibi nemli olduklar kadar da ince lm isteyen astronomik olaylarla ayn hizada olacak ekilde yerletirilir. nemli tapnaklarn lmleri bizzat firavun tarafndan merasimle alnr. () IV Hanedan dneminde dinin ve devletin gcne tanklk etmek zere . ina edilen Giza Piramitlerinin en by ve en eskisi olan Hufu [Byk Piramit; Keops] arkaik Dnyann Yedi Harikasndan ayakta kalan tek yapttr. Firavun Hufuna mezar olmak zere, yirmi ylda tamamlanan yap, 3.800 yl sreyle dnyann en yksek yapsyd. () naat tekniine ilikin muhtelif hipotezlerin birletikleri nokta, ta ocandan srklenerek getirilen devasa bloklarn bir mekanizma ile kaldrlarak yerletirilmi olmalardr. *** Arkaik Dnyann Yedi Harikas eski Yunanda Dou Akdeniz ve Ege kylarnda geziye kan turistler iin dzenlenmi popler gezi rehberlerinden derlenmi bir listedir. Bu rehberlerin en iyi bilinenlerinden birisi Birinci yzyln ikinci yarsnda yaam olan Yunan airi Saydal Antipatrosun (Lbnann en byk ehri, Sidon) dieri ise Bizansl Philonun derlemeleridir. Yedi eserden oluan bu liste, yllar iinde saysz deiiklie uram (rnein, Hristiyanln yaylmasyla birlikte listeye Romadaki Colesium, Nuhun gemisi ve Sleymann Tapna eklenmiti) olmakla birlikte, Hufu Piramiti, Babilin Asma Baheleri, Efesteki Artemis Tapna, Olympiadaki Zeus Heykeli, Mula, Bodrum civarndaki Halikarnas Mozolesi, Helosun Rodostaki Heykeli ve skenderiyedeki Deniz Fenerinden oluur. Eski Yunanllarn gezi heveslerini tetikleyen, Drdnc yzylda bilinen dnyann byk bir ksmn fetheden Byk skenderin seferlerinin uyandrd ilgidir. Bylece balayan gezilerde grdklerini yazan seyyahlarn tuttuklar kaytlar zaman iinde dzenlenmi, ilk turist rehberleri oluturulmutur. lk rehberlerde harika szcnn yerine Yunancada grlecek eyler anlamna gelen theamata kelimesi kullanlrd. ***

Giza Klliyesinin ikinci byk piramitini (Hafra, Khafre, Chephren) 2532 ylnda tamamlad dnlen Firavun Hafrann ( 25582532) brakt bir dier mirasn da Byk Sfenks olduu sylenir. Dnyann en byk yekpare antsal heykeli olan Sfenks 73.5mx6mx22.22m boyutlarndadr. Yapta kimin modellik yapt ve zgn ad bilinmemektedir. Sfenks kelimesi, ngilizceye sorduu soruya cevap vermeyenleri boarak ldren birini hikye eden eski bir Yunan sylencesi Sphinxten gemitir; Msr Arapasndaki ad Ebu el-Hl, mealen, Dehet Saan Baba eklindedir. Giza lsnn Firavun Menkaureye ait olann yapl tarihi tam olarak bilinmemekte, Yirmi Alt yzylda tamamland dnlmektedir. Menkaurenin gneyinde yapmlar tamamlanmam piramit daha vardr. *** Her ne kadar Msr astronomisine ilikin bilgilerimiz kstl ise de Orion Korelasyon Teorisine gre Giza Piramitleri Orion (Cabbar Avc) takmyldznn kemerini oluturan Alnitak (Zeta Oranis), Alnilam (Epsilon Oranis) ve Mntka (Delta Oranis) yldzlarnn bire bir izdmleridir. ngiliz GazeteciYazar Graham Hancock (d.1950) ile Belikal naat Mhendisi Robert Bauval (d.1948) Giza Piramitlerinin ve Sfenksin corafi konumlar itibariyle Leo, Orion takmyldzlar ve Samanyoluna tekabl ettiklerini, yaygn akademik kabullere ters den bu gerein yerleik arkeologlar tarafndan yok sayld veya bastrldn iddia etmektedirler. Pek az girii buna karn girift tnelleri ve devasa ta ynlarnn ardnda sakl odalar olan piramitlerin mezar hrszlarnn talanlarndan kurtarlamamas zerine Gizadaki inaatlar durdurulmu, Vadi el Muluk veya Vadi Biban el Muluk, Krallar Vadisi olarak bilinen blgeye tanm yapm orada devam etmitir ( 16001100) Luksorun (Thebes) 2,5 km kuzeyindeki Karnak Klliyesi, Amon-Re, Montu ve Mut mntkalar ve halen sklm olan IV Amenhotep Tapna olmak zere drt blgeden oluur. II. Ramses tarafndan ina edilen Byk Luksor Tapnann giriinde (pilon) kaytl firavunun zaferlerinin arasnda 1274 Kade Meydan Muharebesinin hikyesi yer alr. Bu muharebe Anadolu medeniyetlerinden Hititlilere karyd.

D. BABL 1. Babilliler ve Hamurabi* Will Durant


Bugn Babilin kalntlarna bakan hi kimse, Frat boyundaki bu scak ve kasvetli oran bir zamanlar astronomiyi neredeyse yaratan, tbbn geliime byk katklarda bulunan, dilbilgisini bilimletiren, ilk byk yasa metinlerini hazrlayan, Yunanllara matematiin, fiziin ve felsefenin temel ilkelerini reten, Yahudilere dnyaya tevdi edecekleri mitolojiyi veren, Araplarn Orta a Avrupasnn uykuya yatm ruhunu ayaa dikmekte kullandklar bilimsel ve mimari irfann bir ksmn nakleden zengin ve kudretli medeniyetin bakenti olduunu tahmin edemez. Sessizce akan Frat ve Diclenin nnde dikilirken, bunlarn Smerya ve Akat sulayan, Babilin Asma Bahelerini yeerten ayn nehirler olduklarna inanmak zordur. [Oysa] Bu nehirlerin bereketi ve nesillerinin emei ile, Babil, Yahudi efsanelerinin cenneti*24 (Eden) ve bat Asyann tahl ambar olmutu. () Akat-Smer atmas, Akatlarn zaferi ve Babilin gney Mezopotamyann bakenti olmasyla sonuland. Bu tarihin balangcnda, fatih ve yasa koyucu, gl Hamurabinin ( 21232081) krk yllk hkmranl yer alr. (...) Onun ynetiminde aa vadinin sava kk devletikleri birlie ve bara zorlandlar; tarihi kanunnamelerle dzen ve gvenlik iin disipline sokuldular. Hamurabi Kanunnamesi, topraktan 1902de Susadan karld. 1100 civarnda Elamdan sava ganimeti olarak Babile getirilen -halen Louvredayeil diyorit tandan bir silindir zerine kaznmt. Musannki gibi, bu yasalar da Gkyznden armaand; silindirin bir yznde emirleri bizzat Gne-Tanrs amatan alan kraln sureti vard. nsz de neredeyse Gkyznde yazlmt: Anunaki ve Belin marur kral, Gk ve Yeryznn Efendisi, topran kaderini belirleyen Anu, tm insanln ynetimini Marduka tevdi ettiinde () Babilin marur adn andklarnda; dnyann drt bucanda mehur edip, ortasnda temelleri gk ve yeryz kadar salam sonsuz bir krallk kurduklarnda ite o zaman Anu ve Bel, tanrlarn kulu yce prens olan beni lkede adaleti hkim klmak, gnah ve ktl yok etmek, glnn zayf ezmesini nlemek () lkeyi aydnlatmak ve halkn refahn arttrmak iin ard. Bel tarafndan hkmdar tayin edilen, bolluk ve bereket ge24 Frat, Eski Antlamaya gre cennette akan drt nehirden birisidir

tiren, Nippur ve Durllu iin hereyi eksiksiz klan, ben Hammurabi; () Uruk ehrine hayat veren; sakinlerine bol su tedarik eden Borsippa ehrini gzelletiren; (...) anl Ura iin tahl depolayan; () halkna ihtiya olduunda yardm eden; Babildeki mallarnn gvenliini salayan; halkn hkmdar, hizmetisi; amelleri Anunitin katnda kabul gren. [Musa Kanunnamesinin bundan esinlendii ya da her ikisinin de bir dier metinden esinlendii grlmektedir. Yasal bir antlamay resmi bir damga ile mhrlemek gelenei de Hammurabiye gider.] *** () Tanrlar verek balayan kanunname, onlar daha fazla dikkate almaz ve hayret uyandracak kadar seklerdir. En gelimi yasalar en vahi cezalarla harmanlar, ilkel bir lex talionis25 ve ikenceyle yarglama usuln dikkatle ilenmi dava usulleriyle bir arada yrtrken, evlilik ii zorbal asgariye indirmek iin zel gayret gsterir. Toplam 285 yasa, bilimsel denebilecek bir dzenle, zel Mlk, Ticaret ve , Aile, Hasar ve i balklar altnda bin yl sonrasnn Asurlularndan ve pek ok bakmdan modern Avrupa devletlerininkinden daha gelimi ve medeni bir hukuk sistemi olutururlar: Bilge Kral Hammurabinin yerletirdii adil yasalar ve (onlar vastasyla) lkeye verdii istikrarl destek ve temiz hkmet Ben, koruyucu hkmdarm Smer ve Akat lkesinin halkn gsmde tadm. () Gl zayf ezmesin, dula yetime hakszlk etmesinler diye onlar bilgece dizginledim. Davas olan herhangi bir mazlum benim adalet kral suretime gelsin! Antmdaki yazlar okusun! Ar szlerime kulak versin! Ve benim antm onu davasna ilikin olarak aydnlatsn ve davasn anlamasna yardmc olsun! Yreini rahatlatsn, Hamurabi gerekten de halknn zbabas gibi bir kral! diye nlesin, halkn her zaman refaha kavuturdu ve lkeye temiz hkmet verdi. Gelecek gnlerde, gelecek zamann tmnde, lkenin kral olacak olan, antmn zerine yazdm adil szlere riayet etsin!
* Will Durant, Our Oriental Heritage, s.218-221.

2. Babil Tanrlar
Kraln kudreti sadece yasalar ve soylular tarafndan deil, rahipler tarafndan da kstlanmaktayd. Teknik olarak kral, tanrnn ehrinde bir vekil25 Gze gz, die di kural, (.n.)

den ibaretti. Vergi tanrnn adna toplanr, dolayl ya da dolaysz olarak tapnaklarn hazinelerine girerdi. Halkn gznde kral olmas iin rahiplerin kendisine iktidar teslim etmeleri, Belin elini vermeleri ve Mardukun suretini sokaklarda resmi geit yaparak dolatrmalar gerekirdi. Bu trenlerde monark, rahip kyafeti giyinir, bylece kilise ve devletin birliini ve belki de kralln ruhban temelini simgelerdi. Taht, doastln tm albenisi ile sarmalanmt; bu durum, isyan, sadece boynun deil, ruhun da vurulmas riskini tayan vahim bir kfr yapyordu. Kudretli Hammurabi bile kanunnamesini tanrdan almt Babil, fiilen teokratik bir devletti.. sadan nce Dokuzuncu yzylda yaplan resmi bir sayma gre, tanr says 65.000 civarndayd. Her beldenin, semtin, kyn kendi hami-tanrs vard; En Yce Tanry tanmakla birlikte, insanlar gnlk tapnmalarnda kendi tanrlarna dnerlerdi: Larsa, amaa; Uruk, tara; Ur, Nannara. Smer panteonu, Smer devletinden daha uzun yaad. Tanrlar insanlara uzak durmazlard. ou yeryznde, tapnaklarda yaad; midelerine dkndler; gece ziyaretlerine gittikleri dini btn kadnlara beklenmedik ocuklar verdiler. (...) En eski tanrlar astronomik olanlaryd: Anu, yerinden oynatlamayan gkyz; ama, gne; Nannar, ay, Bel veya Baal, Babillilerin ldklerinde sinesine dndkleri toprak. Her ailenin kendisine dua ettikleri, sabahakam iret ettikleri hane-tanrlar; her bireyin kendisini zarardan ve keyiften koruyan ilah (koruyucu melei demek daha doru olabilir) ve tarlalar gzeten bereket cini vard. Yahudiler kendi meleklerini muhtemelen bu ruhlar kalabalnn arasndan setiklerinden oluturdular. knaton ve kinci ayada iaretleri grnen tektanrcla Babilde rastlanmaz. *** Yazarn bahsettii knaton (ya da Atenin etkin ruhu) Msr on yedi yl yneten IV. Amenhotepin (On Sekizinci Hanedanlk) tahta kmadan nceki addr. 1336-34 yllarnda len knaton, oktanrl terk ederek Beinci Hanedanlktan ( 24942345) kalma Gne Tanrs Rann bir eitlemesi olan Atende karar klar. Atene Byk lahi balkl bir iir yazan knaton, Atene yaratc, hayat veren olarak sena ederken, yldzlardan stn tutar; sradan tanrlardan stn bir stat verir. Msrda tektanrclk knatonun lmyle sarslr, geleneksel inanlara geri dnlr. ncilde Eski Antlamada yer alan Mezmur 104n (Psalm, 104) Atenin Firavun IV. Amenhotep tarafndan kaleme alnan ilahisine artc biimde benzedii ileri srlr:

Mezmur 104:* Ey canm, RABB takdis et, Ya RAB Allahm, ok byksn; Cell ve hametle giyinmisin. Sen esvap gibi giyen; Gkleri perde gibi geren; Yukar odalarn sularda at kuran; Bulutlar kendine araba eden; O ki, yelin kanatlar stnde gezer; O ki, rzgrlar melekler, Ate alevini hademe eder; Yeri temelleri zerine kurdu; Ebediyen sarslmayacaktr ()
* Kitab Mukaddes, Eski ve Yeni Ahit, s.601; bran, Kildan ve Yunan dillerinden son tashih edilmi tercmedir, Kitab Mukaddes irketi, 1969, s.601.

Durantn szn ettii kinci aya (Isaiah) Sekizinci yzylda yaadna inanlan bir elidir. Eski Antlamann ilk otuz dokuz blmnde gnahkr Yahuda ve Rabba kar kan tm uluslarn kyamete urayaca eklindeki kehanetini tekrarlayan ayann syleminin bir yorumu da sa Mesihin geliini mjdelediidir. *** Babilde tektanrcla benzeyen gelime, fetihler sonucunda genileyen ve gelien devletin, yerel tanrlar, kendi aralarndan bir tanesinin stnln kabule ynlendirmesi, yurtsever saiklerle hareket eden baz ehirlerin sevdikleri tanrlarn kadirimutlak dayatmay kabul etmelerine raz olmalardr. Neboya inan, der, Nebo, baka tanrya inanma,: bu Yahudilere verilen emirlerin ilkine benzemez deildir.26 Zaman iinde tanrlarn saylar azalr, tali tanrlarn nitelikleri nemli olanlarna atfedilir. Bu yolla, aslnda gne ilah olan Marduk, tm dier tanrlara stnlk salar, Babilin tanrs olur; Bel-Marduk diye anlmaya balar; Bel ngilizcedeki the anlamndadr. tar ve Babilliler en ayrcalkl dualarn ona gnderir olurlar. tar (Yunanllar iin Astarte, Yahudiler iin Atoret) bizi Msrn sisinin benzeri, Yunann Afroditinin ve Romann Vensnn prototipi olduu kadar, Babilin en acayip detlerinden birisinin resmi mirass olmas
26 Nebo erdem ve yaz tanrs Nabunun ncildeki ad; Nabu, tanr Marduk ve ei ana tanra Sarpanitin veya Eruann veya tarn ve/veya Beltisin olu. (.n.)

bakmndan ilgilendirir. tar, Afrodit olduu kadar da Demeterdir sadece fiziki gzelliin ve akn deil, ayn zamanda analn bereketi, topran gizli emeli ve her eyin arkasndaki yaratc ilkenin ilahesidir. ada bak asyla bakldnda, tarda ahenk bulmak pek bir imknszdr: Hem savan hem de akn tanras olduu gibi, fahielerin ve analarn da tanrasdr; kendisine merhametli fahie der; bazen sakall bir hnsa ilah; bazen st veren plak bir kadn olarak grnr. Her ne kadar mritleri kendisine Bakire, Kutsal Bakire, Kutsal Ana diye hitap etmilerse de, bunlarn anlam onun aklarnn evliliin tm iaretlerinden bamsz olduu anlamndadr. Glgam, tarn gelgellerini gvenilmez olduunu ileri srerek reddeder; nitekim zamannda bir aslana k olmu, ayartm ve katletmiti. tar anlamak istiyorsak, ahlaki kurallarmz bir yana brakmamz gerektii aktr. () Hanmefendilerin hanmefendisi, Tanralarn Tanras, tar, Tm ehirlerin Kraliesi, btn erkeklerin lider, sana yalvaryorum Dnyann sensin, cennetin sen, Sinin kz sen (Sin, ay-tanrs) Kudretin ycedir, Hanmm, tm tanrlardan ycesin Sen yargladnda kararn adildir Dnyann ve gkyznn ve tapnaklarn ve trbelerin ve hanelerin ve gizli odalarn yasalar sana baldr Senin adnn olmad, emirlerinin bilinmedii yer var mdr? Adn duyan yer ve gk sallanr, tanrlar titrerler Ezilmilere bakar, ayaklar altnda kalmlara hergn adalet getirirsin Daha ne kadar, Gkyznn Kraliesi, daha ne kadar Daha ne kadar, soluk-yzl adamlarn oban, daha ne kadar oyalanacaksn? Daha ne kadar, ey ayaklar yorgun olmayan, dizleri hzl Kralie? Daha ne kadar, Ordularn Hanmefendisi, Muharebelerin Kraliesi? Gkyzndeki tm ruhlarn korktuu, fkeli tanrlar sindiren; hkmdarlarn hepsinden yce; krallarn dizginlerini tutan, Tm kadnlarn rahimlerini aan, senin n mkemmeldir. Gkyznn parlayan , yeryznn , insanolunun yaad her yeri Aydnlatan, milletlerin ordularn bir araya getiren. Erkeklerin Tanras, kadnlarn Ilahesi, senin tlerin anlamazlklarn stesinden gelir Sen baktnda ller dirilir, hastalar kalkar ve yrr; yzne bakan akl hastalar iyileir. Daha ne kadar, ey Hanmefendi, dmanlarm bana galip gelecekler? Emir ver ve fkeli tanr senin emrin zerine geri dnecektir.

tar byktr! tar Kraliedir! Benim Hanmefendim ycedir, benim Hanmefendim Kraliedir, nnini, Sinin yce kz. O kimselere benzemez. Robert Stephen Briffaultdan (18761948) Babilliler, bu teatral ehas kullanarak, bize ounlukla Yahudiler araclyla intikal eden dini irfanmzn paras olan efsaneleri oluturdular. Bunlardan ilki yaradl efsanesidir. Balangta Kaos vard: Yukarda gkyz adnda bir eyin olmad ve aada yeryz adnn henz hibir eye verilmemi olduu zamanda, ilkinde babalar olan Apsu, Okyanus ve onlar douran Tiamat, Kaos, sularn birbirlerine kartrdlar. eyler yava yava bymeye ve ekillenmeye balad; ancak birdenbire canavar-tanra Tiamat, btn dier tanrlar mahvetmeye ve kendisini -Kaos- en ulu yapmaya kalkt. Bunu btn dzenin yok olduu gl bir ihtilal izledi. Sonra bir baka tanr, Marduk, onu kendi ilacyla, [Marduku] yutmak iin at azna hortum frtnas savurarak katletti; ardndan Tiamatn rzgrn iirdii karnna mzran frlatt, Kaos tanras patlad. Efsane, sknetini toplayan Marduk, diye sryor, l Tiamat, balk kuruturken yapld gibi, uzunlamasna ikiye bld, sonra paralardan birini yukarya ast, bundan gkyz oldu; ikinci yary ayaklarnn altna serdi, yeryzn yapt. Yaratl hakknda bizim bilgimiz de henz bundan fazla deil. Belki de [efsanenin yazar] arkaik air, yaratl hakknda bilebileceimiz tek eyin kaosun dzene evrilmesi olduunu ima etmeye alyordu; nitekim son tahlilde, sanat ve medeniyetin esas budur. () Gk ve yeryzlerini yerletirdikten sonra Marduk, kanyla topra yourmaya ve tanrlara hizmet edecek insanlar yapmaya koyuldu. () Ne var ki, ksa sre iinde, tanrlar, yarattklar bu insanlardan tatminsizlik duymaya baladlar; onlar ve yaptlarn yok etmek iin byk bir sel gnderdiler. Erdem tanrs, Ea, insanlara acd, bunlardan hi deilse bir tanesini ama/ napitim ve karsn kurtarmaya karar verdi. Sel kabard, insanlar suya balk yumurtalar gibi dolutular. Sonra birdenbire tanrlar gzya dkmeye, yaptklar delilik karsnda dilerini gcrdatmaya baladlar, imdi kim bize alk olduumuz sunaklar verecek? Oysa ama/napitim alt dz bir mavna ina etmi, selden kurtulmu, Nisir Danda oturmaktayd; olan biteni gzetlesin diye bir gvercin de salmt. Tanrlara sunak vermeye karar verdi, onlar ararak ve kranla kabul ettiler. Tanrlar enfes kokuyu ilerine ektiler, kurbann bana sinekler gibi tler.

() Gemite olup da gnmzde herhangi bir yerde nevnema bulmayan bir samalk hemen hi yok. Arkaik veya modern, tm medeniyetlerin altnda kprdanm olan ve hl kprdayan o, hurafe ve by denizi, belki de bizim mantk eseri yaptlarmz sonsuzlua intikal ettiklerinde de orada olacak.
* Will Durant, Our Oriental Heritages, s.232-245.

III BATI GELENEKLERNN KLASK KAYNAKLARI

Altnc yzyla kadar Yunan toplumu ve ondan nceki tm medenilemi toplumlar, bilincin maddi dnyasn, tanrlar ve ejderhalara dair hikyeler, yar tanr krallar ve kahramanlar araclyla aklamaya urar. Kutsal varlklarn kaprislerine odakl bu efsaneler, insan akl veya tecrbesiyle deerlendirilmeye ve denetlenmeye kapaldrlar. Mitler, maddi dnyann doasnn, deiim ve sorunlarnn ve insanolunun kaderinin hesabn tanrlarn davranlarna verirdi. Dolaysyla, tanrlarn insanolunun yararna olabilecek deiiklikleri yapmalarn salamak, onlarn arzularn/ tutkularn renip kurbanla, kefaretle, byl szler, arklar, ilahiler ve dualarla ikna edilmelerine balyd. Bunun nasl yaplaca bilgisi ise rahip aristokrasisinin tekelindeydi. Bu snf elindeki gc, sahip olduu srlar kskanlkla saklayarak, ayinlere dinin amacna ve deerine kendileri kadar inananlardan bakalarn asla kabul etmeyerek korurdu. Yunanca konuan dnrler, Altnc yzyln bandan Drdnc yzyla kadar, Orta Dou efsanelerinin ieriiyle/zyle ilgilenmeye balar. Kimileri dnyay kutsal kozmoloji temelinde aklayan eski gelenee sadk kalrken, kimileri de rahip aristokrasisinin entelektel engellemelerine taklmayarak, derine iner, pragmatik ve doal bir olas aklamann peine der; insanolunu ilgilendiren her konuyu -beerin orijinini, ftratn, dnyann, insanlarn ve insan topluluklarnn varlk nedeninigeni bir menzilde ve rasyonel biimde tetkik ile muhakemeye tabi tutarlar. Nitekim, Yunan speklatif dncesi, Drdnc yzyln sonlarna doru, bu konularda ylesi bilge bir dzeye ular ki, bugn bile insanlar, iki bin be yz yl nce bu konularda sorulan sorular ve bu sorulara Yunan dnrlerin verdii cevaplar, en az iki alanda, felsefe ve siyaset alanlarnda inceleme ihtiyac hissetmektedirler. Felsefe ve siyaset sorunlarn Yunanllarn alglad biimde formle ederek sistemletiren iki byk dnr, Atinal Efltun ve onun bir sreliine rencisi olan Aristodur. Efltunun, Aristonun dnce tarz ile hocas Sokratn grlerinden z itibariyle byk lde etkilendii ise bir dier gerektir. (JS)

A. FELSEFE
Yunan speklasyonunun sonralar felsefi olarak tanmlanan konulardaki en arpc zelliinin, oluum hz olduu sylenir. Anlalan odur ki, yeni dncelerin oluum hz, insanolunun, giriimlerini ve etkinliini oyalayan zihin karkl veya kayglarla baa kmann yeni ve radikal yollarn kefetmesiyle ilgilidir. Ve bylesi keifler, insan geleneksel yntemleri bir kenara iterek, tm gayretini yeni olana odaklamaya yneltmektedir. Yunan filozoflarnn sadece iki yzyl iinde, dnyann ve insanolunun doasn sylencelerle deil, akl yoluyla ve geni bir alanda sorgulayarak muhtemel cevaplar aramaya koyulmu olmalar, devrim saylmaktadr. Her halkrda, sz konusu sre, fevkalade youn bir entelektel faaliyettir. Ve bu entelektel faaliyet, mutabakatla deil, zerinde uzlalamayan birka cevap nedeniyle, atmayla ve Beinci yzyln ikinci yarsnda, aklc yaklamn ortaya kard sorunlara kesin/doru cevaplar verme kapasitesinin olup olmadn sorgulayan Septisizm (Kukuculuk) akmnn douuyla sonulanr. (JS)

1. nsanolunun Soru Sormasnn Gerekesi/Mazereti ve Snr Nedir?


Atinal Sokrat ( 469399) uzlamaz kartlklara meydan okumann speklatif filozoflar iin yaratt ikilemle baa kmann yolunu ararken, Kk Asya kylarndan Sicilyaya kadar Greke konuan dnyaya yaylm olan felsefi hareketlilik, Atinada younlaarak, nderlerinden biri olan Periklesin ifadesiyle Hellas okulu haline gelir. Atinal bir ta ustasnn olu olan Sokratn Atinann felaketiyle sonulanan Sparta Savanda -temayz etmese bile- cesaretle savat anlalmaktadr. Felsefe eitimi de gren Sokrat -speklatif dnceyi uygulamaya koyanlar iine dtkleri tuzaktan kurtarmak zere- belirli bir soru sorma yntemini, bir dier ifadeyle, yaygn ve fakat geliigzel grleri youn aklc sorgulamaya tabi tutma yntemini benimser. Zaman iinde, hemerileri, onun geleneksel grlere srekli burnunu sokmasn sadece skc deil, tehditkr bir tutum olarak grmeye balarlar ki, bu durum, Sparta yenilgisi srasnda ve sonrasnda siyaseten ynn arm olan ehirde, bir tr Atina kartl olarak alglanmakta gecikmez. Sokratn, ktlyle nl mnafk Alcibiades dahil, aibeli bir grup zengin ve gen adamla iliki iinde olmas da itibarn zedeler ve sonunda, yeni grler ihdas etmek ve Atina genliini kt yola sevk etmekle sulanarak yarglanp lme mahkm edilir. Durumann aada sunulan tasvirini rencisi Efltun, Apologiada (Savunma) kayda geirir. Durumann halka ak olarak yapld dnlrse, Apologiada Sokrata

atfedilen ifadelerin savunma srasnda Sokrat tarafndan gerekten dile getirildii kabul edilebilir.

Sokratn Savunmas* Efltun


Dorusu Atinallar, Meletosun bana ykledii ktlklerin sulusu olmadma inandrmak iin sizi, saptamam uzatmam gerektiini sanmyorum; dediklerim yeter. Ama daha nce de sylediim gibi, bana kar beslenen dmanlklar, gnler saysz; iyi bilin, dorudur bunlar. Sulu diye yargl olursam, ite bunlar yznden olurum, bu yzden yitiririm. Ne Meletos, ne de Anitos1 yznden. O leke srmeler, u bir yn adamn ekemezlii yok mu, nice nice kiilerin yok olmalarna yol at, daha da aar elbet; yle ya bu ktlk gelip bana dayanmakla kalmaz ki. Belki yle diyecek biri bana: Peki Sokrat, seni byle lme srkleyecek bir yaam srmekten utan duymuyor musun? Bu adama u doru yantla karlk verebilirim: Yanlyorsun gnldeim. Bir adamn deeri ne denli az olursa olsun, lr mym, kalr mym diye dnmemelidir o adam. Bir i grrken doru mu eri mi davrandn, yiit bir adam gibi mi, yoksa dlek bir adam gibi mi davrandn dnmelidir yalnz. Sana kalrsa, Troiada len yar-tanrlarn hepsini, bu arada onursuzlua kar her trl sakncay gze ald iin, zellikle Thetisin olunu2 bnlkle damgalamak gerekir. Onun Hektoru bir ayak nce ldrmek iin ivecenlik ettiini gren anas, tanr kadn, yanlmyorsam aa yukar u szleri sylemiti ona: Olum, arkadan Patroklosun lm cn alrsan, yok edersin Hektoru, unu bil ki sen de leceksin; nk pn arkasndan yarg bekliyor seni, tanr dilei byle buyuruyor. Bu t lme, sakncaya kulak asmamaktan alkoymad onu; gnldelerinin cn almadan, alak olarak yaamaktan daha ok korkuyordu. urada, u gibi, maskara gibi durmaktansa, cm alaym dmanmdan, sonra ben de leyim!3 lme, sakncaya bana msn, dedi mi o? En doru davran, Atinallar, bir kimsenin yeri neresi olursa olsun, ister kendinin yarak bulup setii, ister komutannn gsterdii yerde sakncaya kar dayatmak, diretmektir bence; lm, ona benzer daha nice sakncalar deil, ancak onuru gz nnde tutmaldr insan. Atinal1 2 3 Durumada Sokrat sulayan taraf. Achille, rakibi Truvann en byk savas Hektor. lyada, XVIII.96ff.

lar, benim iin de bundan baka trl davranmak, ok garip bir elimeye dmek olurdu; nk Potideada, Amphipoliste, Delionda4, setiiniz komutanlarn gsterdikleri yerde, her trl lm sakncas karsnda btn gzpekliiyle duran ben, imdi tanr5 beni, kendimi ve bakalarn incelemek, snamak iin filozoflukla grevlendirdiinde lm ya da baka bir ey korkusuyla iimi brakp nasl kaardm? Byle bir tutum gerekten ar bir su olurdu. Kendimi bilge sanarak lm korkusuyla tanr buyruuna ba emeseydim, o zaman pek hakl olarak yarg yerine arlabilir, tanrlarn varln yadsmaktan sulandrlabilirdim. nk lm korkusu, Atinallar, kiinin gerekte bilge deilken kendini bilge sanmas deil midir? Kiinin bilmediini bilir sanmas deil midir? Gerekte, kimse bilmiyor lmn ne olduunu; insana vergi en byk iyiliktir belki lm; ama en byk ktlkm gibi korkuluyor ondan. Bilmediimiz bir eyi bildiimizi sanmak knanacak bir bilgisizlik deil midir? Birok insanlardan ite bu bakmdan ayrmlym yarglar; bir takm ilerde baka birinden daha bilge olduumu demeye dilim varmyorsa bundandr. yle ya, ben teki dnyada olup bitenleri yeterince bilmeyerek, biliyor dncesine kaplmyorum. Ama tanr olsun, insan olsun kendimden daha iyi birine ktlk yapmann, boyun ememenin kt ve utanlas olduunu biliyorum. Ktlk olduunu iyice bildiim eylerden korkarm; ama iyi olmadn kestirmediim eylerden ne korkar, ne de ekinirim. Beni koyuverseniz bile, beni sizin karnza karmamak gerektiini ya da karlrsam yzde yz lme yargl klmanz gerektiini -nk lm cezas verilmezse ocuklarnz Sokratn tlerini dinleyerek bsbtn batan kacak, bozulacaklardr- syleyen Anitosu dinlemezseniz; bu sav stne bana: Sokrat Anitosu dinlemeyerek salvereceiz seni, ancak bir koulla, artk bundan byle insanlar snamayacak, sorguya ekmeyecek, filozofluk etmeyeceksin; bu koulu yerine getirmezsen leceksin deseniz; sylediim gibi, beni bu koulla salverirseniz, yle yantlarm sizi: Atinallar, sayg ve sevgim vardr sizlere, ama ben size deil, tanrya boyun eerim daha ok, son soluuma dein, elimden geldiince felsefe ile uramaktan, sizleri buna yneltmekten, felsefeyi retmekten geri durmayacam. Kiminle karlarsam, alkanlm zere, yle diyeceim ona: Sen ki gnldeim, Atinalsn, dnyann en byk, bilgeliiyle, gcyle en ok n salm kentin hemerisisin, paraya, ana, onura bunca nem verirsin, sklmaz msn bundan, yzn kzarmaz m? inizden biri bana kar koyup bu saydkla4 5 Kuzey Yunanistanda bir site. Atina -Sparta savann balarnda, 430da, uzun bir kuatmadan sonra Atina tarafndan ele geirildi. Apollon.

rma nem verdiini ileri srerse, yakasn brakacam, onu salvereceimi sanmaynz; snayacam, sorguya ekeceim onu, ince eleyip sk dokuyacam, o ne derse desin, erdemli olmadn anlarsam, kendisini deeri ok olana az deer verdiinden, deeri az olana ok deer verdiinden tr utandracam onu. Karma kan kim olursa olsun, byle yapacam, gen olsun, yal olsun, yerli olsun yabanc olsun; ama zellikle hemerilerime byle davranacam, nk sizleri kendime daha yakn duyuyorum. unu da iyi biliniz ki, tanrnn buyruudur bu; tanrnn buyruunu yerine getiren benden baka hi kimse imdiye dein bundan daha byk bir aba, iyilik gstermemitir kentimize. nk benim sokaklarda dolaarak gen yal hepinizi bedeninize, paraya pula deil, her eyden nce cann, tinin eitimine, yetkinliine nem vermeniz gerektiine inandrmaktan baka bir ereim yok. Bakn gene sylyorum size, zenginlikle, parayla pulla elde edilmez erdem, ama zenginlik, genel olsun zel olsun her trl iyilik ancak erdemden gelir. Bunlar syleyerek genlii batan karyor, doru yoldan ayryorsam, yukarda andm zdeyilerin dokuncal olduunu benimsemek gerekir. Ama biri kp da rettiim eylerin bunlar olmadn ileri srerse yalan sylemi olur. Bunun burasnda yle diyeceim size Atinallar: ster dinleyin, ister dinlemeyin Anitosu, ister saln, ister salvermeyin beni; iyice bilin ki unu, bir deil bin kez lmem gerekse bile, hi mi hi deitirmeyeceim yolumu.6
* Apologia, Sokratn Savunmas, Plato: Diyaloglar 28a-30b, Trkesi Teoman Aktrel, Remzi Kitabevi 2009.

2. Bilginin Doas ve Bilgi Edinenlerin Sorumluluu Nedir?


429 doumlu Sokratn rencisi olan Efltun, devlet adam olmaya niyetlenmiken, hem imparatorluunu hem de Sparta Savan kaybederek bir ini dnemine gemi olan Atina siyasetinden, Sokratn da etkisiyle, ksa srede nefret eder. Filozoflar ynetici, yneticiler filozof oluncaya kadar siyaseti meslek edinmeme karar alr ve arkadalarna bildirir. Sokratn 399da lme mahkm edilip cezasnn infazndan sonra Atinadan ayrlan Efltun, 387de geri dner, kent dndaki Akademus korusunda, bir grup filozofun topland Akademiay kurar. Efltun, okulun kuruluunu izleyen krk yl burada ders vererek ve yazarak geirir. 348de lr. Efltunun gnmze kalan almalar, Devlet de dahil olmak zere, bilimsel eserlerden, tezlerden ok, diyaloglardan ve tartmalarndan ibarettir. Devlet, bire6 Bu pasaj Hz. sann tutuklanmas ve yarglanmas ile kyaslayn.

yin adalet anlaynn sorgulanmasyla balar. Tartmaya katlanlar konuyu temelden ele almaya alrken, kendilerini sahici bilginin doas sorunuyla kar karya bulurlar, nk politik bir toplumda bireyin kendisini doru ynetebilmesi iin sahici ve doru olann ne olduuna vakf olmas gerekir. Aadaki diyalog Atinann liman kentlerinden biri olan Pirede gemektedir. Bir arkada grubu, bir festivali takiben zengin bir tccarn evinde toplanm, adaletin sahici anlamn tartmaya balamlardr. Tartmaya Efltunun kahraman olarak katlan Sokrat, Glaukon ile nceden yapt bir tartmay anlatrken ilerinden biri, adalet tanmn, birey itibariyle deil, devlette nasl iledii itibariyle irdeleme niyetini dile getirir. Glaukon, Sokratn ideal cumhuriyetin katlmclar arasnda rtbe fark olmas ve insanlarn ynetme grevini stlenebilmeleri iin, kat bir eitim ve elemeye tabi tutulmalar gerektii grn benimsemi olmakla birlikte, Cumhuriyetin yurttalarnn sz konusu stat farkllklarn kabule nasl ikna edileceklerini sorar. Konumasna insanlar arasnda aslnda alg/idrak farkllklar olduunu iddia ederek balayan Sokrat yle devam eder:

Devlet* Efltun
imdi yaradlmzn nereye kadar aydnlatlabilmi ya da aydnlatlamam olduunu kafanda canlandraym: Yeraltndaki bir maarada yaayan insanlar dn. Yaadklar bu maara, a alsn ve maarann her yerine k girsin. Buradaki insanlarnn ayaklarnn ve boyunlarnn, ocukluklarndan itibaren zincirle balanm olduunu, bu yzden hareket edemediklerini ve kafalarna dolanm olan zincirlerden dolay nlerinden baka hibir yer gremediklerini dnelim. Arkalarnda, yukarda bir yerde ate yanyor. Atele tutsaklar arasnda ykseke bir yol, bu yolun yan taraflarnda da kukla oyuncularnn nnde kuklalarn oynattklar perdeye benzer dk bir duvar var. Evet. nsanlar, duvar yapmaya yarayan eitli aletler, tahtadan, tatan ve eitli malzemelerden yaplm heykeller ve hayvan figrlerini ellerine alm duvarn dibinden yryorlar. Bu tadklarnn grntleri duvara yansyor. Yryenlerin bazlar konuuyor, dierleri ise sessizce yollarna devam ediyorlar. Kafamda tuhaf grntler canland. Tutsaklar da ok tuhaf. Bizim gibi, dedim. Sadece kendi glgelerini ya da birbirlerinin, atein maarann kar duvarna yanstt glgelerini gryorlar.

Doru, dedi. Kafalarn oynatamadklarna gre, bu glgelerden baka ne grebilirler ki? Benzer ekilde, tadklar nesnelerin de sadece glgelerini grebiliyorlar. Evet, dedi. Bu insanlar birbirleriyle konuacak olsalar, tanan nesneleri adlandrabileceklerini dnrler, deil mi? ok doru. Bu maarann bir yerinden yank geldiini dn. Yoldan geen biri konutuunda, bu sesin onun glgesinden geldiini sanmazlar m? Zeus adna, kesinlikle yle sanrlar, dedi. Onlara gre gerek, grntlerin glgesinden baka bir ey deildir. Evet. imdi de bunu neyin izlediini canlandr kafanda: Tutsaklar serbest braklr, yanllarn grrler. lerinden biri zgr kalp ayaa kalktnda ve kafasn oynatp yryerek a doru baktnda mthi bir ac duyar. In parlts gzlerini kamatrr ve daha nce glgelerini grd gerek nesneleri gremez. Daha sonra da ona biri, daha nce grdklerinin bir hayal olduunu, ama imdi gerek varla gittike yaknlatn ve ona baktn, bylece daha keskin bir grntye sahip olduunu sylese, verecei cevap ne olabilir? Ayn kii, ondan birer birer gemekte olan nesnelerin isimlerinin ne olduunu sylemesini istese, arp kalmaz m? Daha nce grd glgelerin, u an grmekte olduu gerek nesnelerden daha gerek olduunu sanmaz m? Evet, yle olduunu dnr. Ia dorudan bakacak olsa, gzlerinde bir ac hissetmez mi? Bu yzden, arada bir baklarn baka yne evirip sadece grebildii nesnelerin varlndan haberdar olmaz m? Bu yzden, ona gsterilen nesnelerin deil de, grntlerini hafzasna ald bu nesnelerin daha gerek olduunu dnmez mi? phesiz, dedi. Bir de unu dn: Onu sarp ve engebeli bir yokutan srkleyerek kartsak ve gnei grene kadar onu brakmasak, can acmaz m, sinirlenmez mi bize? Ia yaklatka gzleri kamar ve gerek nesnelerin hibirini gremez. Evet, bir anda gremez, dedi. Bu yukar dnyann grntsne almas gerekir. lkin, en iyi glgeleri, ardndan insanlarn ve dier nesnelerin sudaki yansmalarn, daha sonra da nesnelerin kendilerini grr. Sonra, ay, yldzlar ve parldayan gkyz-

n seyre dalar. Gkyzn ve yldzlar geceleyin, yani gne ya da gn yokken daha iyi grmez mi? Kesinlikle. Son olarak da gnei grr. Artk, sadece sudaki yansmasn deil, gnein kendisini de grr ve onu olduu gibi seyredebilir. Evet, yle olur, dedi. Mevsimleri, yllar gnein belirlediini, btn grlebilir eyleri onun koruduunu ve arkadalaryla birlikte, daha nce maarada grdkleri eyleri onun sayesinde grdklerini anlar, deil mi? Elbette, dedi. nce gnei grr, ardndan da byle sonular karr. Eski yaad yeri ve oradaki tutsak arkadalarn hatrlaynca, yaad deiiklikten dolay kendisini mutlu hisseder ve oradaki arkadalarna acr, deil mi? Kesinlikle acr. Pekiyi maarada yaarken; gelip gemekte olan glgeleri en hzl takip eden ve hangisinin nce, hangisinin sonra, hangilerinin birlikte getiklerini en hzl belirleyebilen ve bu yzden gelecee ilikin en iyi sonular karabileceine inanlan kiinin, arkadalar tarafndan onurlandrld aklna geldiinde, bu trden onurlandrlmalarla artk ilgilenir mi, byle onurlandrlan kiilere gpta eder mi? O arkadalar gibi dnp onlar gibi yaamaktansa, Homerosun kahraman gibi, Fakir bir efendinin fakir klesi olmak daha iyidir7 diyerek, her eye katlanmaz m? Evet, dedi. Bence, o eski sanlarla ve hayatla avunmaktansa, her eye katlanmaya raz olur. Bir de bu kiinin, gnein olduu yerden alnp eski hayatna geri dndrldn dn. Gzlerinin tam bir karanla gmldnden phe eder mi? Elbette etmez. Gzleri henz zayfken -ki gzleri yeniden karanla altrmak uzun bir zaman ister- bu maaradan daha nce hi kmam tutsaklarla birlikte grdkleri glgelerin ne olduunu sylemek zorunda olsa, gln duruma dmez mi? Oradakiler, onun yukarya ktn, ama dndnde gzlerini kaybetmi olduunu, bu yzden yukar kmay dnmenin bile iyi bir ey olmadn sylerler. Eer, ilerinden biri, bir dierinin zincirlerini zp onu yukarya, a doru gtrecek olsa, yakalayp ldrmezler mi bu kiiyi? Evet, yaparlar bunu, dedi.
7 Homeros, Odysseia, XI. 489.

imdi, bu benzetmeyi, biraz nce sylediklerimle ilikilendirebilirsin, sevgili Glaukon. Hapishane gibi olan bu maara, grnen dnya; bu maaray aydnlatan atein , gne olsun. Doru ifade ediyor muyum, etmiyor muyum, bunu Tanrdan baka kimse bilemez, ama benim inancma gre, yukarya yaplan yolculuu, ruhun akln dnyasna ykselii olarak alrsan yanlmazsn. Doru veya yanl, benim sanma gre, bilgi dnyasnda iyi ideas her eyden sonra gelir ve bunu grebilmek aba gerektirir. Grldnde de, gzel ve doru olan her eyin evrensel sebebi, bu grlebilir dnyadaki n ve bu n efendisi, bilgi dnyasndaki akl ile hakikatin ideas, en byk kaynann iyi ideas olduu anlalr. Gerek devlet ilerinde, gerekse zel yaamda bilgece hareket etmek isteyen kiinin grmesi gereken bu iyi ideasdr. Anladm kadaryla sana katlyorum, dedi. Bu, insan mutlu klan grme kuvvetine ulaanlarn, kendilerini klterek insan ileriyle ilgilenmek istememeleri, seni dndrmesin dedim. nk onlarn ruhlar, hayatlarn geirmek istedikleri yukar dnyaya doru hzla yol almaktadr. Yaptmz benzetmenin doru olduunu dnecek olursak, onlarn bu istei ok doadr. Evet, ok doaldr. Kutsal dncelerden sradan insann uursuz hayatna geen, gzleri hl yar kapalyken ve henz etrafn evreleyen karanla almamken, doruluun grntleri ya da doruluun grntlerinin glgeleri hakknda mahkemelerde ve baka yerlerde tartmaya girmesinin ve daha nce hi mutlak doruluu grmeyenlerin sanlarna kar kendi fikirlerini savunmaya almasnn dier insanlarn gznde gln olmasnda artc bir yan yoktur, deil mi? Hayr, yoktur. Gerekten de, dedim, aklselim biri, gzlerin bulanmasnn iki trl olduunu ve iki nedenden kaynaklandn bilir: Aydnlk bir yerden karanla geerken ve karanlk bir yerden aydnlk bir yere karken. Bu durum, gzler kadar, ruh iin de geerlidir. Bu gerei bilen biri, gzleri bulank ve zayf gren birini grdnde, onunla alay etmez. Ona, daha aydnlk bir yerden gelip karanla alamad iin mi gremediini, yoksa karanlk bir yerden n bol olduu bir yere geldii iin mi gzlerinin kamatn sorar. Ald cevap birincisi olursa, onun ansl olduunu dnr. kincisi olursa ona acr. Aydnlk bir yerden karanla dnen biriyle deil de, karanlk bir yerden aydnla kan bir ruhla alay edilebilir. ok haklsn, dedi, ok gzel.

Eer ben haklysam; kr gzlere grme gc vermek gibi, bilgisiz birine bilgi verebileceklerini syleyen eitimciler hakszdr, sonucuna ulaabilirim. Evet, yle. Halbuki bizim sylediklerimiz gsteriyor ki, her insan renme gc ve yeteneine sahiptir. Btn beden kullanlmadan gzn karanlktan aydnla dnememesi gibi, akln gz de ancak btn ruhun, varln dnyasna dnmesi ve yava yava varl grmeye balamas, en parlak, en iyi varl, dier deile iyiyi grmesiyle gerek dnyaya dnebilir. ok doru. nsana grme yetenei vermeden -nk insan grme yeteneine zaten sahiptir- yanl yne, hakikate deil de, baka yerlere bakan gzlerin doru yne en kolay ve en abuk ekilde evrilmesini salayacak bir sanatn olmas gerekmiyor mu? Eitimin amac da ruhun iyiye ynelmesini salayan bir sanat olmaktr. Evet, byle bir sanatn olmas gerekiyor, dedi. Ruhun sahip olduu dier erdemler, bedensel niteliklere benziyor. nk doutan baz niteliklere sahip olunmasa bile, alkanlk ve deneyim yoluyla bunlara sahip olunabiliyor. Bilgeliin iinde ise her zaman bir tanrsallk bulunmaktadr. Bilgelik, doru yne ynlendirilirse faydal ve de kazanldr. Yanl yne ynlendirilirse de faydasz ve zararldr. Zeki bir dolandrcnn keskin gzlerinde parlayan ince zeky hi grdn m? Ne kadar da isteklidir; kt ruhu, hedefine giden yolu nasl da ak seik grebilmektedir? Byle biri kr deildir. Ama keskin gzleri, ktln hizmetindedir. Bu adam, zeki olduu oranda zararldr. ok doru, dedi. Bu zellikte olan kiilere, daha ocukluk yllarnda iken mdahale edilmesi; bu kiilerin, doumlarndan itibaren kendilerine ar bir yk gibi yklenen ve onlar srekli aaya ekerek ruhlarnn daha aa eylerle ilgilenmesini salayan yeme ime gibi duyusal zevklerden arndrlmalar; bu tr engellerden kurtarlmalar ve aksi yne ynlendirilmeleri durumunda ne olur? Sahip olduklar grme yetisini kullanarak, gerei ve hakikati u an grdkleri eyler kadar keskin bir ekilde grmezler mi? Byk olaslkla grrler, dedi. Evet, dedim, bu sylediklerimizden karlabilecek bir sonu daha var: Ne eitimsiz ve gerekten habersiz olan kiiler, ne de aratrmalarna hibir ekilde son vermeyen kiiler devletin bana geebilirler. Birinciler, gerek devlet ilerinde, gerekse zel yaamlarnda, eylemlerini ekillendirecekleri tek bir amaca bile sahip olmadklar iin, ikinciler de zaten Kutsanmlar

Adalarnda8 yaadklarn dnerek, bir zorlama olmakszn harekete gemeyecekleri iin ynetici olmaya elverili deillerdir. ok doru, dedi. yleyse, sitenin kurucular olarak yapacamz ey, en akll kiileri, tm bilgilerin en iyisi olan bilgiyi edinmeye zorlamak olacak. yiye ulaana kadar, bu bilgi edinme iine devam etmeliler. Ancak, bu bilgiye ulatklar ve yeteri kadarn da grdkleri zaman, ilerini bugnk gibi yapmalarna izin vermeyelim. Ne demek istiyorsun? Yukarda kalmalarna izin verilmemeli demek istiyorum. Yine aadaki maarada yaayan tutsak arkadalarnn yanna gnderilmeleri ve oradaki ileri yaparak, deerli olsun olmasn, bir ekilde onurlandrlmalar salanmaldr. Pekiyi ama bu hakszlk deil mi? Daha iyisine ulaabilecekken, onlara daha kt bir hayat m vermeliyiz? Yasa koyucunun amacn yine unutuyorsun, dostum. Onun amac: bir snfn dier tm insanlardan daha mutlu olmasn salamak deildir; aksine, tm sitenin mutlu olmasn salamaktr. Eer bir mutsuzluk varsa, bunu btn yurttalar yaayacaktr. O, ikna yoluyla ya da zorla, insanlar bir arada tutar ve gerek site, gerekse kendileri iin almalarn salar. Bu en akll kiiler bunun iin yaratld, yoksa mutlu edilmeleri iin deil. Onlar, sitenin iyi bir dzene sahip olmasn salayacak kiilerdir. Doru, unutmuum bunu, dedi. Unutma ki Glaukon, filozoflarmz dier insanlarla ilgilenmeye zorlamakla onlara hakszlk etmi olmuyoruz. Onlara, baka sitelerde yaayan filozoflarn politika ileriyle uramak zorunda olmadklarn; bunun da akla uygun olduunu, nk onlarn kendi kendilerini yetitirdiklerini, bal bulunduklar sitenin de onlarla almay yelediklerini anlatacaz. Kendi kendilerine renip kendi kendilerini yetitirdikleri iin, hibir yararn grmedikleri bir kltre kar minnettarlk duymazlar; ama biz sizi, ar kovann, kendinizin ve dier vatandalarn yneticileri olmanz iin yetitirdik; sizi, dier sitelerde yaayan filozoflardan ok daha iyi eittik; siz onlardan daha fazla sorumluluk alabilirsiniz; bundan dolay, her biriniz sras gelince, yeraltnda dier insanlarn yaad yere gidip karanlkta da grmeye almaldr; karanlkta da grmeye alnca orada yaayan insanlardan on bin kat daha iyi grecek, grdnz grntlerin neler olduunu ve neyi temsil ettiklerini bileceksiniz; nk sizler, gzel, doru ve iyi olan eylerin gerek8 Antik Yunanllar iin cennet ile edeer.

liini grm olacaksnz; bylece, ayn zamanda sizin olan sitemiz, bir rya olmaktan kp gereklemi olacak ve dier sitelerden daha farkl bir ekilde ynetilecek; dier sitelerden insanlar, srf glgelerden dolay birbirine girip ok iyi bir ey sandklar ynetimi eline alabilmek iin lgnca bir mcadele vermektedirler. Oysa, hakikat udur ki: Yneticilerin ynetmeye istekli olmadklar siteler, her zaman en iyi ve en kolay ynetilen sitelerdir; yneticilerin ynetme iini byk bir istekle yaptklar sitelerse en ktleridir.

3. Gereklik Aamalar ve Sahici Bilginin, Yani Nihai Gerekliin Hedefi Nedir?


Devlette yer alan tartmalar srerken, Sokrat varolutan varolmaya srgit gei halinde olan insanolunun, hakknda sadece fikir sahibi olabilecei sahte ve temsili gerekliklerin deil, tam manasyla vakf olabilecei temel, kalc gerekliklerin neler olduunu belirlemesinin gerektiine karar verir.

Devlet* Efltun
Sitemizin, dedim, gerekten doru kurulduunu ve birok iyi niteliklere sahip olduunu dnyorum. Bu iyi niteliklerden en bata geleni, iir sanatyla ilgili olarak getirdiimiz kuraldr. Hangi kural kastediyorsun? diye sordu Glaukon. Takliti iiri reddeden kural. nsan ruhunun farkl ynlerinin zelliklerini artk biliyor olduum iin, bu kuraln deerini de artk ok daha iyi anlyorum. Ne demek istiyorsun? Tragedyaclara ve dier takliti airlere anlatmayacan bildiim iin bunu sana anlatabilirim. Bence bu tr iirlerin hepsi, dinleyenlerin akl gcne zarar verir. Bunun nne gemenin tek yolu, taklidi yaplan eyin gerek bilgisine ulamaktr. Ne sylemek istediini tam anlamadm, dedi. lkgenlik yllarmdan beri, adn sylerken bile dilimin srt, btn etkileyici tragedya iirlerinin en byk ustas ve reticisi Homerosu ok sevsem de bir insan, hakikatten daha stn olamayaca iin dncelerimi syleyeceim, dedim. Syle tabii, dedi. Dinle yleyse. Daha dorusu, soracaklarma cevap ver. Pekiyi, sor. Taklit denen eyin ne olduunu syler misin bana? Bunun ne anlama geldiini gerekten bilmiyorum, dedi. O halde, bunu ben nasl biliyor olabilirim, diye sordu. Neden olmasn? ou kez, gzleri iyi grmeyenler, iyi grenlere oranla bir eyi daha abuk grebilirler, diye cevap verdim.

ok doru, dedi. Ancak, bu konuda biraz olsun kafamda bir fikir uyanm olsa bile, sen varken bunu sylemeye cesaret edemem. O yzden, bunun cevabn sen bulmaya al, dedi. Pekiyi o zaman, aratrmamza, her zamanki gibi balayalm: Ayn ad tayan nesnelere ilikin olarak ortak bir idea, form9 oluturuyoruz. Ne sylemek istediimi anlyor musun? Evet, anlyorum. Buna genel bir rnek verelim: Dnyada, ok sayda yatak ve masa var, deil mi? Evet. Ancak, bunlara ilikin sadece iki idea ya da biim var; biri yatak, dieri de masa ideas. Doru. Bunlar yapan bir kii, sz konusu idea erevesinde, kullanmamz iin yatak ya da masa yapar -bu ve buna benzer rneklerdeki konuma biimimiz bu- ancak, hibir zanaatkr idea yapamaz, deil mi? Kesinlikle yapamaz, dedi. Ne syleyeceini bilmek istediim bir zanaatkr daha var, dedim. Hangi zanaatkr? Dier tm zanaatkrlarn ilerini yapan kii. Olaanst bir insan olmal bu dediin, dedi. Bekle biraz. Bunu sylemek iin daha ok nedenin olacak. nk o sadece her tr tas, taba deil, ayn zamanda bitkileri, hayvanlar, kendisini ve baka her eyi de yapar. Yeryzn, gkyzn, gkyznde ve yerin altnda bulunan eyleri ve ayrca tanrlar da yapar, dedim. Bu adam, hi hata yapmayan bir eit byc olmal. Desene, grlmedik ustalkta bir sofist bu, diye cevap verdi. Sylediklerime inanmyorsun, deil mi? Byle bir yaratc olamaz m diyorsun? Btn bunlar, senin bile yapmann bir yolu olduunu bilmiyor musun? dedim. Nasl bir yol bu? Kolay bir yol dedim. Daha dorusu, bunu ksa srede, kolaylkla baarmann birok yolu var. Ama en hzl yolu, bir ayna alp saa sola evirmek. ok gemeden gnei, gkyzn, yeryzn, kendini, hayvanlar, bitkileri ve biraz nce szn ettiimiz dier her eyi aynada yapabilirsin. Evet, ama bunlar sadece grntden ibaret olur, diye konutu. ok gzel. te imdi asl noktaya geliyorsun. Resim sanats da, baka baz sanatlar gibi, grntler yaratr, deil mi? Elbette. Sanrm, resim sanatsnn yaptklarnn gerek olmadn syleyeceksin. Ama resim sanats, yatak yaparken, sonuta bir yatak yapm olmaz m? Evet, ama yapt gerek bir yatak deildir diye cevap verdi. Pekiyi ya, yatak yapan marangoz iin ne diyeceksin? Onun, szn ettiimiz ideay, yatan zn deil, sadece belirli bir rneini yaptn sylememi miydin? Evet, yle sylemitim. O halde, mevcut bir eyi yapmadna gre, gerek varl deil, sadece onun bir benzerini yapm olur. Eer biri kar da, yatak ya da baka bir ey yapan marangozun yapt eyin gerekten var olduunu sylerse, bu gereklikle badamaz. Filozoflar da bunun gereklikle badamadn sylerler dedi. yleyse,
9 Form: eyi ey yapan asli zeliklerin btn.

zanaatkrn yapt ey, gerein bir glgesidir. Evet. imdi, verdiimiz bu rneklerin nda taklitinin doasnn ne olduunu aratralm. Aratralm. Elimizde eit yatak var: Birisi Tanrnn yapt doal yatak. Bunu Tanrdan baka kimse yapamaz, deil mi? Hayr, yapamaz. Dierini ise marangoz yapmtr, yle deil mi? Evet. ncsn de resim sanats, deil mi? Evet. Demek ki, eit yatak ve bunlar yapan sanat var; Tanr, marangoz ve resim sanats. Doru. Tanr, ya yle istediinden ya da zorunlu olarak doada gerekten var olan bir yatak yapm, bir tek yatak. Bir tane daha veya fazla yapmam, yapmayacaktr da. Neden? diye sordu. nk iki tane yapm olsa, bu ikisinin ideasnn dayanaca bir de nc yatak olacakt. Bu, ideal yatak, dier ikisi ise, ona benzemeye alan yataklar olacaktr. ok doru, dedi. Tanr bunu biliyordu. O, herhangi bir yatan herhangi bir marangozu deil, gerek bir yatan gerek yaratcs olmak istedi ve bu yzden, doada bir tane bulunan gerek bir yatak yaratt. Evet, byle olduuna inanyoruz. O halde Tanrya yatan doal reticisi, gerek yaratcs diyelim mi? Evet, diyelim. Doal olarak, Tanr yatan ve baka her eyin yaratcsdr. Pekiyi, marangoza ne diyelim? O da yatak yapmaz m? Evet, yapar. Ressama, yaratc ya da yapc diyebilir miyiz? Kesinlikle diyemeyiz. Pekiyi, resim sanatsna eer yapmyorsa yatakla ilikisi bakmndan ne ad verebiliriz? Bence, dierlerinin yapt eyin taklitisi demek, en dorusudur resim sanats iin. Gzel! dedim. O halde, doadaki gereinin basamak altnda eyler yapan kii taklitidir diyorsun, yle mi? diye sordum. Elbette. Tragedya airi de taklitidir. Bundan dolay, dier tm taklitiler gibi o da, kraldan, gerekten basamak aadadr. yle grnyor. yleyse, taklitinin kim olduu konusunda anlatk. Pekiyi ya, resim sanats hakknda ne syleyeceksin? Doada zgn biimleriyle var olan eyleri mi resmetmektedir, yoksa yaratmlar dier ustalarn yaptklarna m dayanmaktadr? Bence ikincisi. Yaratmlarn olduklar gibi mi, yoksa grndkleri gibi mi yapar? Ne demek istiyorsun? Bir yataa, yandan, kardan veya bir baka adan baktnda yatak farkl grnr. Ama gerekte ayndr. Bu, baka nesneler iin de geerlidir. Evet, farkllk sadece grntedir, dedi. imdi de u soruma cevap ver: Resim sanat geree mi, grntye mi ilikindir? Yani, nesnelerin taklidini, gerekte olduklar gibi mi, yoksa grndkleri gibi mi yapar? Grndkleri gibi. O halde takliti, gerein ok uzandadr. Her nesneyi taklit edebilir, nk her nesnenin kk bir blmn ele alr ve bu blmn grntsn yapar. rnein, bir resim sanats, sanatlar hakknda hibir ey bilmese de bir kunduracnn, bir marangozun ya da bir baka sanatnn resmini yapabilir. Eer iyi bir resim sanatsysa, yapt bir maran-

goz resmini uzaktan gstererek ocuklar ve budala insanlar kandrabilir. yle ki, gerek bir marangoza baktklarn sanrlar. Doru. Biri kar da bize, btn sanatlar ve bakalarnn bildii her eyi herkesten daha iyi bilen bir adam grdn sylerse ona, bir ahmak olduunu ve muhtemelen bir byc ya da oyuncu tarafndan kandrldn, karlat insann her eyi bildiini dndn, nk kendisinin bilginin, bilgisizliin ve taklidin ne olduunu bilmediini syleriz. ok doru, dedi. O zaman, dedim, bata Homeros olmak zere, tragedya airlerinin iyinin ve ktnn ne olduunun yan sra, btn sanatlar, insan ve Tanrya ilikin her eyi bildiklerini, nk iyi bir airin, ele ald konuyu bilmeden iir yazamayacan ve hibir zaman gerek bir air olamayacan syleyen insanlar olursa, bunlarn da benzer ekilde kandrldklarn anlayabiliriz. Belki, karlarna kan birka takliti kandrmtr onlar. Taklitilerin kendilerine gsterdikleri yaptlar grnce, bunlarn gerein basamak altnda olduu, gerek olmayp sadece birer grntden ibaret olduklar iin gerek hakknda hibir ey bilmeden de bunlarn kolaylkla yaplabilecei hi akllarna gelmemitir. Beki de hakldrlar. airler, bu kadar iyi iledikleri eyleri gerekten de biliyor olabilirler, deil mi? Bunu ok iyi aratrmak gerekir, dedi. Sence bir insan, bir eyin hem kendisini, hem de grntsn yapabiliyor olsa, hayatn tamamen bu eyin grntsn yapmaya adar m? Hayatn ekillendiren ynnn, sanki daha iyi bir nitelie sahip deilmi gibi, sadece takliti ynnn olmasna izin verir mi? Bence vermez. Taklidini yapt eyi gerekten bilen bir sanatnn ii gereklerle olur, bunlarn taklitleriyle deil. Arkasnda birok gzel eser brakmak ister. vg iirleri yazmaktansa bu tr iirlerin znesi olmay yeler. Evet, bu onun iin ok daha erefli ve kazanl olur.
* Efltun, Devlet, 595a-c-598e-599d, Trkesi: Ersin Uysal, Dergah Yaynlar 2005.

4. nsanolu Eer En yiye Ulaacaksa, Hangi Yolu zlemelidir?


Her ne kadar insanlarn ou glgeleri hakikat olarak kabullenmek suretiyle hayatnn byk ksmn cehaletin karanlnda geirseler de kendileri iin daha iyi olana talip olan dier bazlar, Efltunun Devletinin ilk blmnn sonunda szn ettii gardiyanlar gibi, amalarna u veya bu ekilde ularlar. Efltun, insanolunun iyiye duyduu arzuyu ve buna ulama yolunu, lende (Sempozyum) irdeler. zleyen diyalogda Sokratn baz arkadalar srayla ak tarif etmeye alrlar. Biri, olabilecek en yce gd, bir dieri ise birbiriyle uyumsuz ve rahatszlk verecek kadar

natamam/gdk varlklar arasnda ahenk tesis etmenin bir tr fizyolojik veya mekanik yolu olarak tanmlar. ncs, Agathon, konuyu, ad Ak olan bir tanr olarak ele almay seer ve bu kutsal varl insandaki iyinin, gen ve adil kayna olarak tarif eder. Sokrat, gen dostu Agathonu bir ayna gibi kullanarak Akn kendi tanmn yapmaya koyulur.

len (Sempozyum)* Efltun


Dostum Agathon, gerekten de gzel bir balang yaptn konumana. Sevgiyi vmeye balamadan nce, onun kim olduunu ve neler yaptn sylemek, ok yerinde bir seimdi, ben de kabul ediyorum. Ama eer onu bu kadar iyi biliyorsan, u sorumu yantla: Sevgi, kendisinden baka bir eyin sevgisi midir, yoksa hibir eyin sevgisi deil midir? Sorun, onun bir anneden mi, yoksa bir babadan m doan bir sevgi olduu deil -ki bu soru gerekten de sama olurdu- ama sorumu bir baba iin de dnebilirsin: Baba, bir eyin babas mdr, yoksa hibir eyin babas deil midir? Beni doru cevaplamak iin, bir babann baba olmas iin, ondan olan bir kz ya da oul bulunmas gerektiini sylemek zorundasn, haksz mym? Elbette haklsn, der Agathon. Anne iin de ayn eyleri sylemez miydin? Sylerdim. Pekl, imdi syleyeceklerimle birlikte, daha iyi anlayacaksn bunu. Bir Karde, ona karde diyebilmemiz iin birilerinin kardei olmak zorunda deil midir? Tabii. Hatta bir erkek ya da kz karde. Evet, yle. imdi de Sevgi iin dn ayn sorumu: O bir eyin sevgisi midir, yoksa deil midir? Bir eyin sevgisi olmaldr elbette. O zaman aklnda tut bunu: Sevgi, bir eyin sevgisidir. Ve imdi unu yantla: Sevgi, sevgisi olduu eyi arzular m, arzulamaz m? Elbette arzular. Bu arzulad ey, onun sahip olduu bir ey midir, yoksa deil midir? Galiba deildir, en azndan yle olmamas gerekir. Galiba diyecek yerde, arzulamann ne olduunu dn. O, bizde olan m istemektir, yoksa bizde olmayan m? Bizde olan arzular myz yoksa ar-

zulamaz myz? Bu beni ne kadar etkiliyor, anlatamam Agathon. Sen ne dnyorsun? Ben de senin gibi dnyorum Sokrat. Gzel. Boyu gerekten de uzun olan biri, boyunun uzun olmasn ister mi? Yahut gl olan bir kimse, gl olmay arzular m? zerinde anlam olduumuz fikre gre, bu imknsz. Evet, nk hi kimse, sahip olduu eylere ihtiya duymaz. Doru. Ama, belki gl olan bir adam, gl olmay arzulayabilir. Hzl olan hzl olmay veya salkl olan da salkl olmay. Bu durumda, insanlarn gerekten de kendilerinde olan arzuladklarn dnebilirsin bir hataya dmeyelim diye bu konuyu atm. Fakat onlarn bu arzularn bir kenara brakrsak Agathon, grrz ki onlar her ne olmak istiyorlarsa, u anda odurlar. Ama bir kii, Ben salklym ama salkl olmak istiyorum veya Ben zenginim ve zengin olmak istiyorum derse, yani u anda nelere sahipsem, onlar arzuluyorum derse, ben de ona u yant veririm: Sen sal da zenginlii de bugn iin deil, gelecein iin arzu ediyorsun, nk bugn iste ya da isteme, onlar zaten sende var. O, u anda nelere sahipsem, onlar arzuluyorum derken, unu sylemek istemiyor mu: imdi sahip olduum eylerin gelecekte de bana ait olmalarn arzuluyorum. Bu adam hakl deil midir sence? Hakldr, diye yantlar Agathon. Bu gzelliklere ve servete gelecekte de sahip olmay istemek, sahip olmadmz bir eyi arzulamak deil midir? Evet, doru. yleyse, bu adam da tpk arzu eden tekiler gibi, henz sahip olmad bir eyi istiyor. Arzu ve sevginin peine dt eyler, eriemediimiz, ihtiyacn hissettiimiz eyler deil midir? Evet, onlardr. O zaman fikir birliine vardmz konulara bir bakalm: lki, sevginin bir eyin sevgisi olup olmad; ikincisi ise onun henz sahip olmadklarmzn sevgisi olup olmad. Evet. imdi, eer kabul ediyorsan, sana kendi szlerini hatrlataym. Sanrm, yle dedin: Gzellik sevgisidir tanrlar bir arada tutan, irkinlik sevgisi diye bir ey olamaz Evet, tam olarak. Gerekten de sylenecek bir szd dostum. Ama bir dn; eer dediin gibi olsayd, Sevginin de sevgiyi arzulayan ve ona ulamaya alan bir tanr olduunu kabul etmek zorunda deil miydik?

Evet. O zaman Sevgi, gzellie sahip deildir. Gerekli bir kabul, dedi Agathon. Pekiyi, insan gzellikten yoksun ve onun peinde olan bir eye gzel diyebilir mi? Tabii ki diyemez. Ya sen? Hl Sevginin gzel olduunu dnyor musun? Bunun zerine Agathon yle der: yle grnyor ki, Sokrat, az nce konuurken, ne hakknda konutuumu tam olarak bilmiyormuum. Olsun, Agathon, gzel bir konumayd yine de. imdi bir ey daha soracam. yi eylerin, ayn zamanda gzel olduklarn dnmez misin? Dnrm. yleyse, Sevgi iyilie de sahip deildir, nk gzellikten yoksun biri iyilikten de yoksun olur. Sana gcm yetmiyor Sokrat, nasl diyorsan yle olsun. Ama sevgili Agathon, asl senin g yetiremediindir doru olan. Yoksa Sokrat yenmek hi de zor deil. imdilik seni kendi haline brakacam ve bir zamanlar Diotima adndaki Mantineal10 bir kadnla sevgi zerine konutuklarmz anlatacam. Sadece bu konuda deil, baka birok konuda da bilge biriydi o. Bir keresinde, Atinallara kestirdii kurbanlarla, siteyi on yl boyunca uzak tutmutu vebadan. Bana sevmek sanatn reten de oydu ve imdi elimden gelenin en iyisini yapp Agathonla anlatmz konunun zerinden kadnn bana rettiklerini izleyerek konumam yapacam. Tpk senin yaptn gibi Agathon, nce Sevginin kim olduunu ve yapt ileri bilmemiz gerekiyor. Ben, kadnn sorularn size sylemekle en iyisini yaparm, sanrm. nk benim kendi fikirlerim, az ok Agathonla az nce konutuklarmza benziyor; sevginin byk bir tanr ve gzele duyulann sevgi olduu. Kadn, benim szlerimi Agathona kar sylediim szlerle rtt ve benim szlerimden yola karak, Sevginin aslnda iyilie de gzellie de sahip olmadn kantlad. Ne demek Diotima, Sevgi irkin ve kt bir ey mi? diye sorduumda ise: Konuurken ayan sakn, dedi bana; Gzellie sahip olmayan, irkin olmak zorunda mdr? Tabii ki yledir. Bilgece olmayan bir ey de cahillik midir? kisinin arasnda bir yer yok mudur sence? Ne olabilir ki o dediin? Bu, insann sebebini bilmeksizin de doru iler yapabilmesidir. Buna bilgelik diyemeyiz, nk mantk kullanlmadan bilgiye ulalamaz. Cahillik de diye10 Gney Yunanistanda bir site.

meyiz, nk bilgi tesadfen elde edilse bile cahillik olmaz. Demek ki, bilgelikle cahilliin arasnda doruluk kans var. Haklsn dedim. Demek ki, gzel olmayana irkin, iyi olmayana da kt demek zorunda deiliz. Sevgi iin de ayns geerlidir. Ona iyi veya kt diyemeyeceimiz gibi, gzel veya irkin de diyemiyoruz. O, ikisinin arasnda bir yerdedir, byle anlamalsn. Evet ama Sevgi byk bir tanr olarak kabul ediliyor, diye hatrlattm. Sadece onu bilmeyenler mi yle kabul ediyor, yoksa dierleri de mi? Hepsi. Aklm almyor. Onu bir tanr olarak bile kabul etmeyenler, byk bir tanr olarak nasl kabul edebiliyorlar? dedi Diotima glerek. Kim tanr olduunu kabul etmiyor Sevginin? Biz; sen ve ben. Bunu nasl syleyebiliyorsun? ok kolay. Btn tanrlar gzel ve mutlu deil midir, sylesene? Hangisinin gzel ve mutlu olmadn syleyebilirsin? Asla syleyemem Yce Zeus! Mutlu kimseler iyilik ve gzellie, zaten sahip deiller midir? Evet, yledirler. Fakat az nce Sevginin gzellik ve iyilii arzuladn, nk onlara sahip olmadn syledin. Evet, yle. yle bir tanrnn var olmas mmkn mdr? Hayr, deildir. Grdn ite, sen de onun tanrlna inanmyorsun. Nedir o zaman Sevgi, lmllerden biri mi? Asla. Nedir o zaman? Az nce dediim gibi, lmllerle lmszlerin ortasnda bir eydir o. Ama tam olarak nedir? Tanrsal bir nesnedir Sokrat. Tanryla insan arasndaki varlklardan biri. Grevi nedir? nsanlar ve tanrlar arasnda haber gtrp getirir, dilek ve kurbanlarmz onlara ulatrr, onlardan da emirleri ve kurbanlarmzn mkfatn getirir bize. Tanrlarla aramzdaki akl kapatarak, bizi onlara balayp onlarla btnletirir. Khinlerin bilgisi, din adamlarnn kurban ve tren ileri, gelecei grmek, byclk gibi ilerdeki baar, hep ondan gelir. Tanr, hi yormaz kendini. Bu ey insanlara uykuda ya da uyankken gelir ve onlar tanrlarla grtrr. te bu insanlar, onlara sahip olanlardr. Fakat bu ilerden baka ilerle uraanlarnki el ileridir, gle ilgilidir. Tanryla insan arasndaki varlklar, ok eitli ve deiiktir; onlardan biridir Sevgi. Annesi ve babas kimdir? Bu uzun bir hikye ama sana olduu gibi anlatacam. Afrodit11 doduunda btn tanrlar kutlamaya gelmi. Metisin olu Poros da bunlarn arasndaym. Ziyafet bittikten sonra Penia kagelmi ve onlardan payn isteyerek kaplar tutmu. Bu srada Poros, erbet ierek sarho olmu (biliyorsun ki, o zamanlar arap yoktu) ve Zeusun12 bahesinde szp kalm. Penia ise yaad fakirlikten bkt iin, Porostan bir ocuk yapmaya karar vermi, yanna gidip uzanm ve Sevgiye gebe
11 Ak tanras. 12 Ba tanr.

kalm. Afroditin doduu gn o da ana rahmine dtnden, adlar hep birlikte anlr olmu. Afrodit, gzel bir tanrym ve Sevgi de gzellie hayranm. Poros ve Peniadan olan Sevginin kaderi de anne ve babasna uygun bir kader olmu. nk o her zaman yoksuldur, ayrca, sanldnn aksine, hassas ve ince de deildir. Annesi gibi kaba, kirli ve evsizdir. Dalarda uyur ve kaplarda ve yol kenarlarnda konaklar. Babas gibi, hep iyinin ve gzelin peinde koar. Cesur, evik ve salkldr, avclkta ustadr. Dnceyi ve bilgelii ok sever. Hayatn dnmekle geirir, hnerli bir byc, bir simyac ve gerek bir sofisttir13. Ne lmldr, ne lmsz. Kimi zaman doduu gn, refah iinde yaarken birden lverir, sonrasnda da babas gibi bir yolunu bularak dirilip geri gelir. Ne zengin, ne fakirdir; kazand eyleri hemen kaybeder. O, bilgelikle cehaletin ortasnda bir yerdedir. nk tanrlar kendiliinden bilge olduklar iin bilgiye hibir zaman ihtiya duymazlar, bilgeler de bilgiyle megul olmazlar. Cahiller de bilgiyle ilgilenmez, onun peinden koaym demezler. Cahillik neden sevilmez? nk cahil kimseler gzellikten, iyilikten ve akldan mahrumken, kendilerini bilgeler bilgesi sanrlar. Bylelikle de bilgi iin emek vermeye yakn durmazlar. yleyse Diotima, ne bilgeler, ne de cahiller deilse kimdir bilginin peine den? Bu, bir ocuktan bile renebilecein kadar kolay. Ne cahil, ne de bilge olanlardr, bilginin peine denler. Sevgi de onlardan biridir ite. Bilgelik, en gzel deerlerden biridir ve Sevgi de gzel olana dkndr. Bu nedenle bilgiye hayrandr o, hep onu arar. Bu aray da onu bilgelerle cahillerin arasnda bir yerde tutar. Bunlar onun yaradlndan gelir; babas her eyi bilen ve arayp bulan biridir, annesi ise hibir ey bilmeyen ve aramayan biri. Bu varlk ite byledir Sokrat, senin de onun hakknda yanlm olmana amamal. nk onu seven deil de sevilen sanyordun. Bu nedenle de onun ok gzel olduunu dnyordun. Oysa gzel, zarif, yce ve mutlu olanlar sevilenlerdir, sevenler deil. Sevenler farkldr, bu anlattm gibidir. Pekl, sevgili dostum, Sevgi byle bir varlksa, insanlar iin ne yarar var onun? Ben de onu anlatacam imdi. Anlattklarmla sevginin nereden geldiini ve ne olduunu biliyoruz artk. Tpk dediin gibi, gzel eylerin sevgisidir o. yle sorsalar bize: Syleyin Sokrat ve Diotima, gzel olan sevmek ne anlama gelir? Yani, daha aka deseler ki: Neyi sevmi oluruz
13 Sofistler mantkl tartma tekniklerini dinleyicilerinin ounun sezgisel olarak doru veya gerek olarak algladklarn -kiisel stnlk salamak amacyla- arptmak zere nasl kullanacaklarn renmilerdi. Nitekim sofistleri tanmlamak iin ska, iyi bir argman beter ederlerdi, denir. Hilekrlklar, felsefenin ve baz daha drst filozoflarn itibarn sarsmtr.

gzel eyleri sevmekle? Onlara sahip olmay sevmi oluruz. Bu cevabna karlk yeni bir soru sorulur: Gzel eylere sahip olunca, neyi elde etmi olur bir insan? Dorusu bu soruya cevap vermezdim. O zaman gzel deil de iyi olsun szcmz; syle Sokrat, iyi eyleri seven, neyi sevmi olur? Onlara sahip olmay... Onlara sahip olunca ne olur? Bunun cevab sanrm daha kolay. Mutluluu elde eder. Doru. Gerekten de mutlu kiiler, iyi eyleri elde ederek mutlu olmulardr. Artk mutlu olan birinin, neden mutlu olmak istediini soramayz. Cevabndan, sevgilerinin nedeni anlalabiliyor. Evet. Pekl, sence bu arzu herkeste var m? Btn insanlar da iyi eyleri daima arzular m? Bence, btn hepsi arzular bunu. yleyse Sokrat, eer daima ayn eyi seviyorlarsa, neden btn insanlarn seven olduunu syleyemiyoruz da bazlarnn sevmediini sylyoruz? Dorusu, bunu ben de bilmiyorum. Anlamayacak bir ey yok: Sevgi ok eitlidir. Oysa biz sevgiden yalnzca bir eit sevgiyi anlyor ve ona sevgi diyoruz; baka eitlerini ise baka isimlerle aryoruz. Ne sylemek istediini anlamadm. yle: Biliyorsun ki, poiesis ok farkl anlamlara gelen bir kelimedir. nceden var olmayan eyleri var etme iini her zaman bu ekilde adlandrrz ve bylelikle, sanatn her alan poiesis, her sanat poietes diye bilinir. Doru. Ancak, btn yaratanlara poietes diyebiliyor muyuz? rnein, zanaatkr kiilere bu ad vermiyoruz. Yaratc ilerle megul her kiinin ayr bir ad var. Fakat yalnzca mzie ve tartma ilikin olan yaratma ii bu genel szckle adlandrlmtr. Ksacas, poiesis, sadece iire ve poietes de sadece aire verilen addr. Doru. Bu, Sevgi iin de geerlidir. Sevginin en gerek anlam, iyi olan ve mutluluk vereni istemektir. O yce ve saysz yetenee sahip olan Sevgi de budur. Ama insanlar bu istei baka baka taraflara evirir. Kimileri para kazanmay, kimileri salkl olmay, kimileri de bilgiye sahip olmay arzular. Ama bu arzulara sevgi, arzulayanlara da seven denmez. Yalnzca bir eit sevgi ve bu sevgiye sahip olanlar Seven diye arlyor. Btne ait olan szck, yalnzca onlar anarken gerek anlamyla kullanlyor. Galiba seni anlamaya baladm. Biliyoruz ki, sevmenin insann teki yarsn aramas olduunu syleyenler var. Ama bana soracak olursan, yarm ve btnle anlatlmak istenen iyi eyler deilse, sevmek yarm da btn de aramak deildir. nsanlar, kt olduklarna inanrlarsa ellerini ya da ayaklarn kesmekten saknrlar m? Demek ki, insan, yalnz kendi paras olan eylere bal kalmaz; ama iyi olanlar kendimize ait, kt olanlar ise bizden ayr sayarsak i deiir. Ne olursa olsun, sevdiimiz ey mutlaka iyidir. Sen farkl m dnyorsun? Yce Zeus! Elbette hayr. Pekl, basite konuursak, insanlar iyi olan severler diyebilir miyiz? Evet. Gzel. Ancak, iyi olan kendileri iin severler dememiz de ge-

rekmiyor mu? Gerekiyor. Yalnz iyiye sahip olalm demekle bitirmezler ii; o hep bizim olsun derler. Evet, yle. yleyse sevmek, her zaman iyiye sahip olmay arzulamaktr. Kesinlikle doru. Eer byleyse, sevgiye kavumak isteyenlerin hangi yolda harcadklar emee, abaya sevgi diyebiliriz? Onlarn hangi uralarnn ad olurdu sevgi? Syle Sokrat. Bu sorunu yantlayabilseydim, sendeki bilgelie byle hayranlk duymaz ve rencin olmazdm. Bunlar renmek iin senin yanndaym. O zaman syleyeyim: Sevgiyi, hem ruhta hem de bedende dourmak. Bu sylediklerini anlamak iin khin olmak gerekiyor. Daha ak syleyeyim o zaman: Her insan hem beden hem de ruh olarak gebedir Sokrat ve belirli bir yaa geldiimiz anda doamz gerei dourmak isteriz. Bu doumun da irkinlik zerine olmas imknszdr, gzellik zerine olur. Kadnla erkein dourmak iin bir araya gelmesi de tanrsal bir itir. nk gebelik ve oalmak, lml bir varln lmsz bir i yapmasdr. Hibir tanrsal ii dzensizlik iinde gerekletiremeyiz. irkinlik, tanrsal olana aykrdr ama gzellik olana yakndr. Gzellik, tanrsal olanla uyum iinde olmaktr. Bu yzden, Moira ve Eileithua diye adlandrdmz ve ocuk dourmamza yardmc olan tanra, gzelliin kendisidir. Bu yzden insanlar ve hayvanlar gzele yaklatka rahatlar, mutlu olur, dourur ve oalr. irkin ise onda can sknts, daralma, azalma ve tkenmeye sebep olur; ac verici bir iindekini kurtarabilme derdine drr. te bu yzden dourabilen varlklar, iindeki doum sancsn dindirebilmek iin gzelin peine derler. Gryorsun ki Sokrat, Sevginin istedii, sandn gibi gzel olan deil. yleyse, nedir onun arzusu? Gzellik zerine dourmak ve oalmak Belki de dorudur sylediin, kim bilir? Dorudur, nk baka bir yolu yok. O dourmay arzular, nk dourarak sonsuza eritirir, lmllkten kurtarr. Bir kimse iyiyi arzuluyorsa, lmszl arzuluyordur. Sevgi, iyilii bir anlna deil, daima arzular demitik. Bizim szlerimiz sylyor bunu; Sevginin zorunlu olarak lmszln sevgisi olduunu.14 Diotima, sevmek hakknda ite bunlar retti bana. Bir gn yle demiti: Sence bu arzunun kayna nedir Sokrat? Hayvanlarn doururken yaadklar skntlar grm olmalsn. Kanatl olsun, ayakl olsun, sevgileri iin ne ilelere katlanrlar nce iftlemek, sonra da yavrularn doyurmak iin skntlara katlanr, kendilerinden gllere meydan okur, bazen lrler bile. Yavrularn yaatmak iin alktan inlerler. nsanlarn, bunlar dnerek yaptklarn biliyoruz, ancak hayvanlara bu sevgi gc nereden
14 Efltunun sevgi kavram/kavrayyla, Hristiyanln Aziz Yuhanna tarafndan aklanan sevgi kavrayn/anlayn kyaslaynz. (Birinci Mektup sf.36.)

geliyor? Bilmiyorum dedim. Bunu bilmeden sevgiyi nasl anlayabileceini dnyorsun? Sylediim gibi Diotima, bunlarn sebebini bilseydim, senin rencin olmak istemezdim. Ltfen ret bana, sevgi zerine bildiin her eyi renmek istiyorum. Sevginin ne olduu konusunda anlatk. Eer bunlar kabul ettiysen, sorduum soru da seni artmamalyd. nk bu sorunun cevab iin de ayn eyleri syleyeceiz: lml varlklar lmsz olmay arzular. Bunun da bir tek yolu vardr, dourmak ve kendi eskisinin zerine srekli yeniyi retmek. Canllarn, ocukluktan ileri yalara kadar, hep kendisi olarak kaldn dnrz ama yanlrz. Onlar hep ayn adla arlyorsa da srekli deimektedirler, asla ayn kalmazlar. Etiyle, kemiiyle, kanyla, btn bedenler srekli deiir; bir yandan yenilenirken, te yandan lmeye yaklar. Sadece beden deil, ruh da deiim yaar. Miza, huy, inan ve arzular, hazar, hznler, endieler asla ayn kalmaz. Srekli lp srekli doarlar. Daha artc olanysa, bilgilerimizin de doup ld; ayn kalmayp srekli deitiidir. Bilgi kaybolan bir ey olmasayd, renmek olabilir miydi? renmek, kaybolan bilgilerin yerini yenisiyle doldurarak bilgelii korumaktr ve bylece bilgi hi deimemi gibi durur. lml bilgi, lmszle beden olarak bu ekilde eriebilir, baka bir yolu yoktur. Artk canllarn yavrularn neden bu kadar sevdiklerine ve onlarn zerine neden bu kadar titrediklerine arma; bunu lmszlk iin yaparlar. Bu szler beni ok artmt. Bilgeler bilgesi Diotima, bu sylediklerin doru mu? Bu sorumun zerine, Diotima, usta bir sofist tavr taknd: Emin ol Sokrat. Eer sylediklerime inanmayacak olursan, insanlardaki bakalar tarafndan onurlandrlma hrs sana ne kadar sama gelir; lmszlk bir gzellik brakmal sonrakilere szn hi anlayamazsn. ocuklarn bile nemsemezken, sadece onurlandrmak iin tehlikelerden saknmadan, btn servetlerini kaybeder, skntlar sineye eker ve lmeyi bile kabullenirler. Byle olmasayd, dnyada lmsz bir onur brakmay arzulamasalard, Alkestis Admetos15 iin, Akhilleus Patrokles iin lebilir miydi? Kodros16, kralln sahibi oullar olsun diye cann feda edebilir miydi? Elbette hayr. Bana soracak olursan, iyi bir isim edinmek ve kalc bir yiitlik onuru kazanmak iin elinden geleni yapmayacak biri bulunmaz. nk lmszl arzular. Bedenleri verimli olan kiiler sevgilerini kadnlara evirirler, o15 Admetos, Yunan mitolojisinde kuzey Yunanistandaki Pherae kral, Felek tarafndan lme mahkm edilmiti. Apollo mdahil oldu. Eer onun iin lmeye raz olacak bir bakas bulunursa, Admetos kurtulacakt. Uzun aratrmalardan sonra, Admetosun yerine lmeyi sadece kars Alkestisin kabul ettii anlald. 16 Kodros, erken dnem Atina sitesinin igalini nlemek iin hayatn veren efsanevi kral.

cuk sahibi olup soylarn devam ettirmek iin. Bylece adlarn sonsuz klp mutlulua ulaacaklarna inanrlar. Ama ruhlar verimli olanlar byle deildir. Onlarn ruhlarnn meyvesi, bedenlerininkinden ok daha fazladr. Ruhun meyveleri, dnce ve dnce gibi olan her eydir. Yaratc airler ve kendi alanlarnda keifler yapan zanaatkrlar byledir. En stn dnce, insan ynlarna dzen getiren dncedir; l ve doruluk. Eer insan ocukluundan itibaren iinde bunlarn tohumunu tanrlar gibi tayorsa, olgunlatnda dourmak arzusu belirir onda. te bu arzuyu duyunca, hangi gzellik zerine dourmas gerektiini dnp karar vermeye alr. Ama asla irkinlik zerine douramaz. Bu arzusu arttka onu gzel olana yaklatrr, irkinlerden uzak tutar. Bu gzellerden birinin bedenen de gzel ve asil olduunu grrse, gzellikler bir araya gelmi olduundan, akl bandan gider, onun karsnda ok erdemli bir insan tarafndan erdemler ve gzel fikirlerle eitilmi gibi olgunlar ve geliir. Gzel olanla birliktelik, onun iindeki bu tohumu canlandrp bytr. O hep sevdiini dnr, aralarnda anne-babayla ocuk arasnda olan sevgiden ok daha byk ve gl bir sevgi filizlenir. nk bu ikisi, tanrsal bir i iin, oalmak ve lmszlemek iin bir araya gelmitir. Byle lmszlkler yaratmak, elbette herkes iin, ocuk bytmekten daha stndr. Homeros olsun, Hesiodos17 olsun, dier byk airler olsun, hepsi byle dnrler. Kim istemezdi onlarn ocuklar gibi lmsz ocuklara sahip olmay? Lykurgosun18 Spartada brakt ocuklar szgelimi; Spartay, hatta btn Yunanistan kurtaran onlar deil miydi? Szgelimi Solonu19 sizin iin yce klan, koyduu yasalardr. ster Yunanistan olsun, ister barbar lkeler, dnyann neresinde olursa olsun, yaratlan gzellikler dilden dile dolamtr. Byle ocuklardr ki babalarnn adna tapnaklar kurulmasn salamlardr. Bedenlerimizden kan ocuklarn byle bir i baard grlm m hi? Evet Sokrat, bunlardr senin de bulabilecein sevgi srlar. Bu srlarla, kendilerinden daha yce ve daha uzak olanna, doru yolun ulatraca son noktaya kadar gidip gidemeyeceini bilmiyorum. Ama bunu baarman iin elimden geleni yapacam, sana btn bildiklerimi anlatacam. Eer dayanabilirsem buna, asla peimi brakma.
17 Hesiodos, erken dnem Yunanistann, Homerosun yan sra, en byk airlerinden biri. Homerosun, Hesiodostan nce geldii, ama her iki airin de 800 ila 600 yllar arasnda yazd dnlmektedir. 18 Lykurgos, erken dnem Spartann askeri nizamn ve idari sistemini kuran efsanevi kral. Reformlarnn Yunanistann Pers saldrlarn pskrtmesinde byk rol oynad gr, ona Yunanistann kurtuluu erevesindeki nemli rol biilmesinin gerekesidir. 19 Solon, Altnc yzylda Atinann yegne sulh yargc olarak seildi. Anayasal ve sosyal reformlar, zaman iinde Atina demokrasisinin geliiminde nemli rol oynad.

Bu son noktaya erimek isteyen kii, henz gen yandayken, en gzel bedenleri aramaldr. Eer onu yola karann yolu doruysa, tek bir insan sever ve ona srekli gzel laflar eder. Bir zaman geince anlar o bedende grd gzelliin tekilerde bulunanla ayn olduunu. Grnteki gzelliin peinde olanlar iin, btn bedenlerdeki gzellik ayn deil midir? Bunu anlaynca, btn gzel bedenler, iinde sevgi uyandrr, bir tekine dknl gider. Byle bir dknln, ona gre anlam kalmamtr. Artk ruhun gzellii beden gzelliinden stndr onun iin. ncelikli bir ruh, bedeni gzel olmasa bile, iindeki sevgiyi kabartmaya yeter. Kendisini ona adar ve genlerin iyilii iin syleyebilecei en gzel szleri arayp bulur. Bylelikle, gzelliin yaay ve tavrlarda olduunu grerek, hepsinin ayn gzellie sahip olduunu ve beden gzelliine kaplmamas gerektiini anlar. Yaay ve tavrlardan sonra da sra bilgiye gelir. Bilgideki gzellii fark eder. Onun grd gzellik bylelikle geniledike, bir varla bal kalmaktan vazgeer, gen bir adamn, bir klenin, bir kadnn yahut kim olursa olsun bir kimsenin klesi olmaz, szlerine deer verilir. Grd bu gzellik denizine hayranlk duyar; en gzel ve ulu szler, sonsuz bilgelik arzusunda doan dnceler taar iinden. O zaman kuvvetinin nne kimse geemez, gerek bilgiye, gzel olann bilgisine eriir. Bu anlatacaklarm ok iyi dinle. Sevginin peinden giderek buraya kadar gelen adam, btn gzel eyleri srasyla ve dzenli bir halde grr, sonra yolun en sonuna varr ve birdenbire benzersiz bir gzellikle, yani kendi doasnda gzellik olan, muhteem bir eyle karlar. te, Sevginin onu ulatrmak istedii asl yer de burasdr. Bu gzellik daimidir; doumu, lm, art ve eksilii yoktur. Kimi iin gzel, kimi iin irkin, bugn gzel, yarn irkin, urada gzel, baka yerde irkin olan bir gzellik deildir; bu gzellik bedende, elde ayakta, yzde grnmez, ne sesi var duyulsun, ne bilinen bir bilgidir, ne canllarda, ne yerde, ne gktedir. Sevginin srlarna ister kendi bana, ister biriyle birlikte ulamann tek yoludur bu; dnyadaki gzelliklerden balayp adm adm srekli ykseleceksin; bir gzel bedenden ikisine, onlardan btn gzel bedenlere, sonra gzel eylemlere, sonra gzel bilgilere, oradan da tek bilgiye: Bu mutlak gzellie, kendiliinden var olan z gzelliine ulaacaksn. Yalnzca onunla karlalan ilk an iin sevgili Sokrat, btn bir hayat yaamaya deer. Onu grdn anda altnlar, zenginlikleri, ss ps hie sayar ve batan karc ocuklar, genleri, hep arzulayp yemeden imeden kesildiin sevgililerini unutursun. Bir grebildiini dn o gzellii; her eyden arnm, bamsz, saf Tene, bedene, renk ve kokuya bulam gzellii deil, btn saflyla tanr gzelliini. Bu gzellie erimi bir ki-

inin yaamn kim hor grebilir ki? Oraya vardnda, gzellie sadece onu grebilecek bir gzle bakan kii erdemin grntsne deil, gereine eriebilecektir. nk o gzelliin grntlerle bir ilikisi bulunmaz, o gerek gzelliin kendisidir. Tanr sadece gerek erdemleri yaratan ve byten insan sever ve yalnz o insan lmszl bulanlardan olabilir. te byle konutu Diotima, dostum Phaidros ve teki dostlarm. Ben ona inandm ve herkesin de inanmasn arzuluyorum, nk insanlarn kendisini Sevgiye ulatrabilecek bylesine yardmc bir bilgiyi bulmas o kadar kolay deildir. Bunun iin, sevgi karsnda ona yakan saygy gstermek herkesin grevidir. Kendi adma ok nem veririm ona ilikin ilerime. Bakalarnn da nem vermesidir istediim. Tpk eskiden yapm olduum gibi, imdi de onu vmek iin elimden geleni yapyorum. Benim szm bu kadardr Phaidros, bilmiyorum konumam bir vg m oldu, yoksa baka bir ey mi. Sen bilirsin bunu.
* Efltun, len, Trkesi: Birdal Akar, ule Yaynlar 2009.

5. Bilmenin, Vakf Olmann, Nazari Ve Ameli Olmas Arasndaki Fark Nedir?


Efltunun lmnden ( 348) sonra Akademiann nderliini, matematie ilgisi baz rencileri rahatsz eden eski bir rencisi stlenir. Yeni nderin felsefeyi matematie evirmesine kar karak Akademiadan ayrlanlar arasnda, o sralar otuz alt yanda olan Aristo da vardr. Aristo, izleyen birka yl Anadoluda (Kk Asya) Midilli (Lesbos) Adasnda geirerek, zoolojiyle megul olur. Derken, 343lerde, Makedonya Kral II. Philip, kendisini olu skendere ders vermesi iin saraya davet eder. Aristo, bu grevi iki yldan biraz fazla srdrrken Kral II. Philip sefere kmak zere Makedonyadan ayrlr. Tahtn naip olan oluna brakm, naibin resmi ileri de derslerini srdremeyecek kadar younlamtr. Aristo, Atinaya dner, kentin dnda bir koru ve birtakm binalar kiralayarak kendi okulu Lyceumu (Lise) kurar. Okul, hzla, her trl el yazmas ve bilginin bir araya geldii ve Aristonun rencilerinin aratrma iin bavurduu bir merkez haline gelir. 336da II. Philipin yerine tahta geen skenderin bu okulu kaynak aktarmak suretiyle destekledii ve okula Orta Dou seferinden doal yaama ilikin saysz numune gnderdii sylenir. Aristonun balca ilgi alan ve bilimsel hneri biyolojidir, ama rencileri ve retim yeleri, alma ve aratrmalarn pek ok farkl alanda srdrr. Bunlardan birisi de Yunan site-devletlerine ait yz elli sekize yakn anayasa metninin toplanp bir araya getirilmesidir. te yandan, Aristonun kendi eseri olan hacimli yazmalar da

geni kapsaml bir felsefe sisteminin zl ifadesidir, gayet youn/gl bir zihniyet deiimini gzler nne serer. Aristoya gre herhangi bir eyin anlam, onun en aikr olan gndelik anlamdr. Buna karn, Efltun ile olan ilikisi, kendisi zerinde kalc bir etki yapmtr. Kendi sradan meraklar ile Efltunun matematiksel ve neredeyse mistik meraklar arasndaki fark, Aristoyu Efltunun gndeme getirdii pek ok problemi yeniden incelemeye sevk eder. Bu temel problemlerle ilgili mtalaay Aristonun el yazmalarndan ekip karmak mmkn deildir, ama aadaki belge, Aristonun kendisini temel sorunlara verme nedenlerine k tutar. (JS)

Metafizik* Aristo
Btn insanlar, doal olarak bilmek isterler. Duyularmzdan aldmz zevk, bunun bir kantdr. nk onlar, zellikle de dierlerinden (tm dier duyulardan) fazla olarak grme duyusu, faydalar dnda bizzat kendileri bakmndan da bize zevk verirler. nk sadece eylemle ilgili olarak deil, herhangi bir eylemde bulunmay dnmediimizde de grmeyi, genel olarak, btn dier her eye tercih ederiz. Bunun nedeni, grmenin, btn dier duyularmz iinde bize en fazla bilgi kazandrmas ve eyler arasndaki birok fark gstermesidir.20 Hayvanlar21 doalar gerei, duyum yetisine sahiptir. Ancak o, bazlarnda hafzay meydana getirdii halde, dierlerinde meydana getirmez. Bundan dolay bu birinciler, hatrlama yeteneine sahip olmayan sonunculardan daha zeki ve renmeye daha yeteneklidirler. Arlar ve benzeri trden btn dier hayvanlar gibi sesleri iitme yetisine sahip olmayan varlklar, renme yeteneine sahip olmakszn zekidirler. Hafzann yannda iitme yetisine de sahip olan hayvanlar ise, renme yeteneine de sahiptirler. Ne olursa olsun, insann dndaki hayvanlar sadece imgeler ve hatralara sahip olarak yaar. Onlarn deneysel bilgiden ok az bir pay almalarna karlk, insan cinsi sanat ve akl yrtmeye22 kadar ykselir. nsanlarda deney hafzadan kar. nk ayn eye ilikin birka hatra, sonunda tek bir deney
20 rnein, siyah ile beyaz arasnda bulunan ve scak ile souk, kuru ile ya arasnda yer alan araclardan daha fazla saydaki renkleri gsterir. 21 Aristo: Ar vb. gibi ses duymayan hayvanlar zekya sahip olduklar halde renemezler. Oysa hem duyabilen hem de hafzas olan hayvan renebilir. 22 Burada zel olarak belirlenmesi uygun olan nemli kavram vardr: Deney (empeiria), Sanat (tekhne) ve Akl yrtme (logismos). Aristonun sanattan kast, gzel sanatlar, iir vb deil, insanolunun bir amaca dnk olarak bilerek ina ettii ve deerli bulunan eylerdir.

meydana getirir. Ve deney, sanat ve bilimle hemen hemen ayn yapda bir ey gibi grnmektedir. Ancak arada u ufak fark vardr ki insanlar, bilim ve sanata deney araclyla ular. nk Polosun hakl olarak dedii gibi, deney, sanat; deneysizlik ise rastlanty yaratmtr. imdi deneyle kazanlm bir dizi kavramdan bir nesneler snfna ilikin tmel bir yarg23 oluturulduunda sanat ortaya kar. nk filanca ilacn filanca hastala yakalanm Kalliasa, sonra Sokrata ve dier biroklarna iyi geldiine ilikin bir yargnn oluturulmas ii deneyim anna aittir. Buna karlk onun bu hastala yakalanm olan, belli bir yapya sahip bulunan, belli bir snfn iine giren tm insanlara, rnein flegmatiklere24, bilylere veya fiyevrlere25 iyi geldiine ilikin bir yargnn oluturulmas ii sanatn altna giren bir konudur. Pratikle ilgili olarak deney, hibir bakmdan, sanattan daha aa bir ey olarak grnmemektedir. Hatta deney sahibi insanlarn, deney olmakszn kavrama sahip olan insanlardan daha fazla baarya eritiklerini grrrz. Bunun nedeni deneyin bireysel olann, sanatn ise tmel olann bilgisi olmasdr. Her trl eylem ve meydana getirme ise bireysel olan konu alr. nk tedavi eden hekimin iyiletirdii, ilineksel olarak alnmas dnda, insan deil, Kallias veya Sokrattr veya ilineksel olarak bir insan olma durumunda bulunan26 dier herhangi bir benzeri ad tayan kiidir. O halde deney olmakszn kavrama sahip olan ve tmeli bilen, ancak onda ierilmi bulunan bireyseli bilmeyen27 bir insan, sk sk tedavi yanllar yapacaktr. nk, tedavi edilmesi gereken bireydir. Bununla birlikte bilgi ve anlama yetisinin deneyden ok sanata ait olduunu dnr ve sanat erbabnn, deney sahibi kiilerden daha bilge olduunu kabul ederiz (ki bu Bilgelikin her trl durumda daha ziyade bilgiye bal olduunu gsterir). Bunun nedeni, bu birincilerin nedeni bilmeleri, dierlerinin bilmemeleridir. nk deney sahibi insanlarn bir eyin olduunu bilip neden olduunu bilmemelerine karlk, dierleri niin ve nedeni bilirler. Yine bundan dolay her meslekte ustalara, basit iilerden daha fazla deer verir ve onlarn basit iilerden daha bilgili, daha bilge olduklarn dnrz. nk onlar yaplan eylerin nedenlerini bilirler. iler, atein yakmasnda olduu gibi, bir ii iyi yapan, ancak ne yaptn bilmeksizin onu yapan cansz varlklara benzer23 Hypolepsis, bir genellik, evrensellik karakteri gsteren inan, yarg, kandr; o karsamac akln (dianoia) eylemidir. 24 Balgaml. Ayn zamanda arkanllk, heyecanszlk. 25 Vereme bal kronik iltihapl hastalk. 26 Aristo insann nasl Kalliasn bir ilinei olduunu syleyebilir? Rossa gre, symbebekos szc burada, hekimin iyiletirdiinin dorudan doruya insan olmayp Kallias olduunu, Kalliasn bir insan olduundan tr dolayl olarak insan olduunu belirtmek iin kullanlmaktadr. 27 Herhangi bir zel, bireysel duruma uygulanmas bilinmeksizin logos bilinebilir.

ler. Yalnz cansz eylerin ilevlerinden her birini doal bir eilimle yerine getirmelerine karlk, iiler ilerini alkanlkla yaparlar. O halde ustalar gzmzde daha bilge klan ey, i yapabilme yetenekleri deildir; kavrama sahip olmalar ve nedenlerini bilmeleridir. Ve genel olarak bilen insan bilmeyen insandan ayrt eden ey, birincinin retebilme yeteneidir. Sanatn, deneyden daha gerek bilgi olduuna inanmamzn nedeni de budur. nk sanatkrlar retebilir; ama deney sahibi insanlar retemez. Sonra28, bireysel eylere ilgili olarak bize en gvenilir bilgileri verdikleri halde duyularmzdan hibirine bilgelik olarak bakmayz. nk onlar bize hibir eyin nedenini, rnein atein neden scak olduunu sylemez; sadece onun scak olduunu sylerler.
* Aristo, Metafizik, eviri: Prof. Dr. Ahmet Arslan, Sosyal Yaynlar 1996.

6. Deiim ile Neyi Kastediyoruz?


Felsefi sorgulamann balamasyla, tm dier Yunan dnrleri gibi, Aristo da varolu ve olu, istikrar/devamllk/kalclk ve deiim sorununu zmlenmesi gereken bir problem olarak grd: Deiim srekliydi, ama eyler bu deiime dayanyor, var oluyorlard. Deien ile deimeyen; olmak ile var olmak arasndaki iliki, Yunan speklatif dncesinde trl sorun ve karmaalar yaratmaktayd. Bu durum, Sokrat ncesi Yunan felsefesinin amaz olup Aristonun deiim sorununu her ynyle ve sistematik olarak irdelemesi, hatta tm felsefi almalarnn merkezine koymasn getirdi. Aristonun Fizikten alnan aadaki aklama ve yorumlar, insanolunun evren veya dnya hakknda ne bildiinin izah iin gerekli bir dizi nihai dounun etrafnda yrtlen uzun Yunan tartmasnn sonlandrlmas mahiyetindedir.

Fizik* Aristo
Bu ekilde ilerleyerek ilkin oluun (deiimin/dnmn29) btn zerinde konualm; nk nce genel olanlar sylemek, sonra tekler zerinde zel durumlara bakmak doal. ster yaln nesnelerden sz edelim ister
28 Nedenle bilmenin baka her trl bilmeden stn olmasnn dier bir nedeni: Kendi alanlarnda doru olabilmelerine ramen duyumlar, nedenleri bilmediklerinden, bilim adn alma hakkna sahip deildirler. 29 Aristonun deiim kaygsn Efltunun ruhun ykselmesine dair tartmasyla kyaslaynz. (sf.79)

bileik, bir nesne bir baka nesneden, bir nesne deiik bir nesneden oluuyor, deriz. Bununla kastettiim u: Bir insan eitimli oluyor; eitimli olmayan insan eitimli oluyor nermelerini alalm: Burada yaln dediim, oluan asndan insan ile eitimli olmayan; oluan nesne asndan yaln olan dediim ise eitimli. Bileik olansa eitimli olmayan insan eitimli oluyor dediimizde hem olunan hem de oluan (yani deiime urayan30) nesne. Bunlarn bazlarnda yalnzca belli bir nesnenin olutuu deil, neden olutuu da sylenmektedir: Szgelii eitimli olmayandan eitimli; ama bu her durumda sylenemez, nk bir eitimli, bir insandan olumamtr, bir insan eitimli olmutur. Yaln olarak oluturulduunu sylediimiz nesneler iinde kimi, oluma srecinde kendini korur, kimiyse korumaz. Nitekim insan, eitimli insan olunca da yine insan olarak kalyor ama eitimli olmayan ve eitimsiz ne yaln ne de bileik olarak kalyor. Bunlar belirlendikten sonra, dediimiz gibi baklnca btn oluanlardan unu karmak olanakl: Her zaman bir eyin oluan (deien/dnen) olarak tayc olmas gerekiyor ve bu da sayca bir olsa bile biimce kesinlikle bir deil biimce ve kavramca ile ayn eyi kastediyorum. nsan olmakla eitimsiz olmak ayn ey deil; biri kalyor, teki kalmyor. elikili olmayan kalyor (insan kalyor), eitimli olmayan ile eitimsiz ise kalmyor; her ikisinden bileik olan da yani eitimsiz insan da kalmyor. Belli bir eyin bir ey olmas deil, bir eyden bir ey olmas daha ok (oluma/deime sonrasnda) kalmayanlarda sz konusu. Szgelii, bir eitimli, bir insandan deil, bir eitimsizden olur. Ama kimi zaman kalanlarda da byle sylenir: Nitekim bronzdan bir heykel oldu deriz ama bronz heykel oldu demeyiz. Bir kartlktan ve bir kalmayandan bir olu sz konusu olduunda her iki kullanm da olanakl: hem undan u oldu hem de u, u oldu. Nitekim hem eitimsizden eitimli olur hem de eitimsiz eitimli olur. Bunun iin bileikte de byle: Hem eitimsiz insandan eitimli oldu, hem de, Eitimsiz insan eitimli oldu, denir. Olumak (deimek/dnmek) ok anlamda kullanldna gre mutlak anlamda olumak (deimek) sadece tzlere zgdr. teki eylerde bir eyin oluan olarak tayc olmas zorunlu, bu ak (nitekim bir nicelik, bir nitelik, bir baka eyle ilgi, bir zaman ve bir yer deiiklii bir taycda oluur; nk yalnzca tz bir baka taycya yklenemez, btn tekiler tze yklenir.) yi bir aratrmac iin u da ak olsa gerek: Tzler ve mutlak anlamda var olan btn teki nesneler bir taycdan
30 Aristonun eitimli olmakla eitimsiz olmann ayn anlama geldiini sylemek istemedii ak; kastettii, deiime urayann adamn eitim durumu olduudur.

oluur; nk her zaman oluan nesnenin ondan olutuu bir ey var. Szgelii bitkiler, hayvanlar tohumdan oluur. Genel olarak oluanlardan kimi ekil deiiklii ile oluur, szgelii heykel; kimi eklentiyle, szgelii byyen nesneler; kimi eksilmeyle, szgelii tatan Hermes heykeli; kimi birletirmeyle, szgelii bir ev; kimi de nitelik deiikliiyle, szgelii maddelerdeki deimeler. Dolaysyla sylediklerimizden kan u oluyor: Oluan her ey her zaman bir bileiktir: Bir oluan bir ey, bir de bu oluan nesne haline gelen bir ey var: Bu oluan da ikili: Ya tayc ya kart. Kar olmakla eitimsizi; tayc olmakla insan kastediyorum; ekil almaml, biimden bamszl, dzenden bamszl kartlk olarak; bronzu, ta ya da altn tayc olarak alyorum.
* Aristo, Fizik, ii.7, eviri: Saffet Babr, Yap Kredi Yaynlar 2005.

7. nsanolunun Fiilen Alglad Dnyann Nihai Gereklikle likisi Nedir?


Efltun, varoluun ve gerekliin, istikrarsz ve belirsiz deiimlere tabi olmayan nihai kaynan bulmaya alrken, gndelik/mutat deneyimin bireysel unsurlarn azmsama ve gz ard etme eilimindeydi. Aristo, onun bu tutumunu irdelemek zorunluluunu hissediyordu.

Kategoriler* Aristo
Bir balant iinde sylenmeyenlerin her biri, varlk, nicelik, nitelik, grelik, uzam, zaman, durum, iyelik, etkinlik ya da edilginlik belirtir. Biimsel olarak sylersek, insan ve at varlk; iki dirsek veya dirsek nicelik; ak veya dilbilimci nitelik; iki misli, yarm veya daha byk grelik; Lisede veya arda uzam; dn veya geen yl zaman; uzanm veya oturuyor durum; ayakkabl veya silahl iyelik; kesmek veya yakmak etkinlik; kesilmek veya yaklmak edilginlik belirtir Sylediklerimizden hibiri, tek bana nerme olmaz. nerme, bunlarn birbirine balanmasyla olur, nk grnen odur ki, her nerme doru ya da yanl olabilir. Oysa, bir balant iinde sylemediklerimiz -szgelii insan, ak, kouyor, galip geliyor- yanl da doru da olmuyor. lk bata ve asl anlamyla varlk -rnein, belli bir insan ya da belli bir at- ne bir

tayc iin sylenen, ne de bir taycnn iinde olan varlktr. Tr olarak birincil varlk denilenler ile bu trn cinslerinin iinde var olanlara, birincil varlklar denilirken; bu trn cinslerinden olanlara ikincil varlklar denir. Mesela, bir insan tr olarak insan, trnn cinsi olarak canldr. O halde, bunlara, insan ve canlya ikincil varlklar denir Sylediklerimizden ak ki, bir taycya hem adn, hem de tanmn yklenmesi zorunludur. Szgelii, insan tayc olarak belli bir insana yklenir, ad da belli bir insana yklenir. nsan belli bir insana, insann tanmn da belli bir insana ykleyeceksiniz, nk belli bir insan insandr. O halde hem ad, hem tanm taycya yklenmi olacaktr. Taycy iinde barndranlarn ounda, ne ad, ne tanm taycya yklenir ama kimilerinde adn taycya yklenmesine engel yoktur, tanmn yklenmesi ise olanakszdr. Mesela, tayc olarak cisimde olan ak taycya yklenir ve ak cisim denir, oysa aklk tanm hibir zaman cisme yklenmeyecektir. tekilerin hepsi ya tayc olarak birincil varlklara yklenir ya da onlarn iindedir. Bu, tek tek ele alnnca aktr: Canl insana yklenir, o zaman belli bir insana da yklenir, nk belli insanlardan hibirine yklenmeseydi, genel anlamda insana da yklenmezdi. Yine, renk bir cisim iindedir, yleyse belli bir cismin iindedir. Tek tek onlarn hibirinde olmasayd, genelde cisimde de olmazd. Demek ki, tekilerin hepsi ya tayc olarak birincil varlklara yklenir ya da onlarn iinde bulunur. O halde, birincil varlklar olmadnda, bir baka nesnenin olmas olanakszdr kincil varlklar iinde tr, cinsten daha ok varlk olur, nk birincil varla daha yakndr. Birincil varln ne olduu aklanrken cins yerine tr belirtilirse, daha bilinir ve yaklak bir aklama yaplm olacaktr. Mesela, belli bir insan, hayvan yerine insan ad verilerek, daha bilinir biimde aklanabilir. nk ikincisi, belli bir insana daha zg, teki daha ortaktr. Yine, belli bir aa iin bitki yerine aa ad verilerek daha bilinir bir aklama yaplabilir. te yandan birincil varlklar, btn teki nesneler iin tayc olmalar, teki nesnelerin hepsinin onlara yklenmeleri ya da onlarn iinde bulunmalar nedeniyle, asl varlklar adn alrlar. Birincil varlklarn teki nesnelerle ilikisi naslsa, trn cinsle ilikisi de yledir, nk tr cins iin taycdr, cinsler trlere yklenir, trler cinslere yklenmez. Bu nedenle de tr cinse gre daha ok varlk olur. Cins olmadnda, trlerden biri tekinden daha ok varlk olmaz. Nitekim insan belli bir insana gre aklayan, at belli bir ata gre aklayandan, hi de daha yaklak bir aklama vermi olmayacaktr. Yine, birincil varlklarda da biri tekinden hi de daha ok varlk olmaz; tpk, belli bir insann, belli bir kzden hi de daha ok varlk olmad gibi.

Birincil varlklarn dnda kalan nesnelerden yalnzca trlere ve cinslere ikincil varlklar denmesi usa uygundur, nk yklenenler iinde yalnzca onlar birincil varl ortaya koyar. Biri belli bir insan aklayacak olsa, trn veya cinsini vererek uygun aklama yapm olacak; canl yerine insan olduunu syleyerek de daha bilinir klacaktr. Ama ak, kouyor ya da bu tr baka bir ey sylese, daha uzak bir aklama yapm olacaktr. O halde, dierleri iinde yalnzca bunlara varlk denmesi uygundur. te yandan, birincil varlklar teki nesnelerin hepsi iin tayc olmalarndan tr, asl varlklar diye belirtilir. Birincil varlklarn trleriyle cinslerinin btn geri kalanlar karsndaki durumu yle olur; geri kalan her nesne bunlara yklenir. Belli bir insann dilbilimci olduunu sylersen, dilbilimcinin insan ve canl olduunu da sylemi olursun. teki durumlarda da bu byledir. Bir tayc iinde olmamak, varlklarn hepsi iin ortak bir nitelik. Birincil varlk, ne bir tayc iin sylenir, ne de bir tayc iinde olur; ikincil varlklarn ise tayc iinde olmadklar aktr. yle ki, insan tayc olarak belli bir insan iin sylenir ama bir tayc iinde deildir; nk insan, belli bir insann iinde deildir. Ayn ekilde, canl da tayc olarak belli bir insan iin sylenir ama belli bir insann iinde deildir. te yandan, bir tayc iinde olanlarn adnn, kimi zaman taycya yklenmesine engel yoktur ama tanmn taycya yklenmesi olanaksz olur. kincil varlklarda ise hem tanm, hem de ad taycya yklenir. nsann tanmn belli bir insana, hayvann tanmn da belli bir insana ykleyeceksin. O halde varlk, tayc iinde olanlardan olamaz ancak, bu yalnzca varln bir nitelii deildir, ayrc zellikler de bir tayc iinde olamazlar. Yrme, iki ayakl olma, tayc olarak insan iin sylenir ama bir tayc iinde deildir, nk yrme, iki ayakl olma, insann iinde deildir. Ayrc zelliin ifade ettii eyi, ayrc zelliin kendisi de yklenir; szgelii, yrme insan iin sylenirse, yrmenin tanm da insana yklenecektir ve nitekim yryen insandr. Varlklarn paralarnn btn olarak tayc iinde bulunmalarna karn, kimi kez onlarn varlk olmadklarn onaylamak zorunda kalmamz bizi artmasn, nk tayc iinde olanlarn bir eyde para olarak bulunduklarn sylerken, bunu kastetmiyorduk Her varln dorudan bir nesne belirttii grnyor. lk/birincil varlklarn dorudan belli bir nesne belirttikleri tartma gtrmeyecek biimde dorudur, nk blnmez, sayca tek olan bir ey olarak aklanmtr. kincil varlklar adlarnn biimi nedeniyle -insan ya da canl dendiinde- dorudan belli bir nesne belirtiyormu gibi olur ama bu doru deildir;

daha ok bir nitelik belirtirler, nk tayc ilk/birincil varlktaki gibi tek deil, insan ya da canl ok ey iin sylenir. te yandan, ak gibi saltk anlamda bir nitelik de belirtmezler, nk ak, nitelikten baka hibir ey belirtmez ama tr ile cins bir varlk konusundaki nitelii belirtir, belli bir varln niteliini gsterir. Cins iin yaplan bir belirlemenin kapsam, tr iin yaplannkinden daha genitir, nk canl diyen, insan diyenden daha geni bir kapsam belirtmi olur Varln ok belirgin bir zellii de, sayca bir ve ayn olduu halde, kart nesneleri kabul edebilir olmas gibi grnyor. Btn teki nesnelerde, kartlar kabul edebilen hibir ey gsterilemez. Mesela, sayca bir ve ayn olan renk, hem ak hem kara olmayacak; sayca bir ve ayn olan eylem de hem erdemli hem erdemsiz olmayacaktr. Varlk olmayan teki eylerde de bu byle. Oysa varlk, sayca bir ve ayn olmasna karn, kesinlikle kart eyleri kabul eder. Mesela, bir ve ayn olan belli bir insan, kimi zaman ak, kimi zaman kara, hem scak, hem souk, hem erdemli, hem erdemsiz olabilir. tekilerin hibiri byle grnmyor
* Aristo, Kategoriler, eviri: Saffet Babr, mge Kitapevi Yaynlar, 1996.

8. Deiime Yol Aan Temel Unsurlar Nelerdir?


Aristonun bireysel yaammzn srekli deien unsurlar olduu gereini kabul (ve dolaysyla bu geree verdii nem), onun bizatihi deiim olgusuyla ilgilenmesini dayatt.

Fizik* Aristo
Bunlar belirlendikten sonra nedenler (aitial) zerinde aratrma yapmamz gerekiyor: Neler bunlar ve sayca ne kadar? almamz bilmek amacn tadna gre ve her bir nesne konusunda ne iini (dia ti) kavramadka o nesneyi bildiimizi dnmediimize gre (bu ilk, nde gelen nedeni anlamak demek) u ak: biz de olu, yok olu ve her tr doal deime zerine bunu yapmalyz ki, onlarn ilkelerini bilip aratrdmz her nesneyi bu ilkelere gtrmeyi deneyebilelim. (1.Maddi Neden) mdi bir anlamda una neden ad veriliyor: Bir nesnenin onda ikin olup da ondan olutuu ey, szgelii bronz heykelin; gm kadehin nedeni, (bronz ile gm) trleri de yle.

(2.Biimsel Neden) Bir baka anlamda biim (eidos) ile ilk rnek (paradeigma) neden: Bu da bir nesnenin ne olduunun tanm (ho logos ho tou ti en einail) ve bunun cinsleri (szgelii diapasonun nedeni iki ile birin bants, genel olarak say) ve kavramdaki paralar. (3.Devindirici Neden) Yine bir baka anlamda neden, deimenin (metabole) ya da duraanln ilk balangcnn kayna: Szgelii t veren bir eyin nedeni, baba da ocuun. Genel anlamda yaplan eyi yapan ve deitiren eyi deitiren. (4. Ereksel Neden) Yine ama (telos) da bir neden, bu ereksel nedendir (to hou heneka): Szgelii gezintiye kmann nedeni salk, Ne iin gezintiye kyor?, Salkl kalmak amacyla, diyoruz. Byle deyince de nedeni gsterdiimizi dnyoruz. Ayrca, devindiren bir baka nesneyle ama arasndaki eyler de ereksel neden kapsamna giriyor: Szgelii zayflama, banyo, ilalar ya da hekim aralar saln nedeni. Nitekim btn bunlar ama iin, ama birbirlerinden urada ayrlyorlar: Kimi eser, kimi ara Demek ki neden, yaklak bunca anlamda kullanlyor. Neden ok anlamda kullanldna gre ayn nesnenin ilineksel olmayan birok nedeni olmas da sz konusu: Szgelii bir baka eyden tr deil, heykel heykel olarak alndkta, hem heykeltralk sanat hem de bronz, bir heykelin nedeni: Ama neden olma tarz ayn deil, biri madde olarak neden, teki devinimin-deimenin kaynakland ey olarak. Birbirlerinin nedeni olan baz nesneler var: Szgelii alma zindeliin nedeni, zindelik de almann, ama tarz ayn deil: Biri ama olarak, dieri devinim-deime ilkesi olarak. Ayrca kartlarn nedeni ayn oluyor: Var olduunda belli bir nesnenin nedeni olan bir ey, var olmadnda kimi zaman tam kartnn nedeni grnyor: Szgelii dmencinin yokluu geminin batmasnn nedeni, varl ise selametinin nedeni. Ne ki imdi szn ettiimiz nedenlerin tm drt ana tarzda toplanyor: nitekim harfler hecelerin, madde ara-gerelerin, ate ve bu gibi eler cisimlerin; paralar btnn, varsaymlar sonularn nedeni: Btn bunlar bir eyden anlamnda neden (Maddi Neden). Ama bunlarn bir ksm tayc olarak neden, szgelii paracklar; kimi nelik olarak, yani hem btn, hem bileim, hem de biim olarak neden (Biimsel Neden). Oysa tohum, hekim, t veren kii, ve genel anlamda etkide bulunan nesne, bunlarn hepsi deimenin, duraanln ya da devinimin ilkesinin kayna olarak neden (Devindirici Neden). Kimi de ama ve baka nesnelerin iyisi olarak neden: Nitekim ereksel neden en iyi ve tekilerin amac olmak demek (Ereksel Neden): yinin kendisi ya da iyi grnen diyerek bir ayrm yaplmamal

Nedenler var, sayca da dediimiz kadar, bu ak. nk bunca sayda Ne iin? sorusunu iermi bulunuyor. Nitekim Ne iin? sorusu, sonunda ya Nedir? sorusuna indirgeniyor -bu devinimden bamsz nesnelerde byle (szgelii matematik bilimlerde: nitekim Niin?, dorunun, simetrinin ya bir baka eyin tanmna indirgenir sonunda); ya ilk devindiriciye indirgenir (szgelii Niin savatlar?- nk saldrya uradlar); yine Niin, Ne amala? sorusu (egemenlik kurmak amacyla) ya da oluan nesnelerde madde. mdi nedenlerin bunlar olduu, bu kadar neden olduu olduka ak. Nedenler drt tane olduuna gre doa bilimcisine den bunlarn hepsi zerine bilgi edinmek: Ne iin?i btn bunlara indirgerse; yani (1) maddeye, (2) biime, (3) devindiriciye ve (4) ereksel nedene indirgerse doaya uygun olarak aklama yapm olacaktr. Ama ou kez (son) tek bir nedene indirgeniyor: Nedir? ile ereksel neden tek ey, ilk devinim kayna da bunlarla biimce ayn ey, nitekim bir insandan bir insan doar. Genelde, devinip de devindiren btn nesnelerde bu byle (byle olmayan btn nesnelerle de doa bilimcinin ii yok, nk bu nesneler kendilerinde devinme tadklar halde ya da devinim ilkesine sahip olduklar halde devinmiyor deiller, devinmez olduklarndan. Bundan dolay yaplacak aratrma var: Devinmeyenler zerine, devinen-deien ama yok olmayanlar zerine, yok olanlar zerine). Dolaysyla Ne iin? hem maddeye, hem nedire (kavrama), hem de ilk devindiriciye bakarak aklanabilir. Nitekim olu zerine aratrma zellikle u tarzda yaplr: Ne, neden sonra oluuyor?, lk etkileyen ya da etkilenen ne?; bu byle devam eder. Demek doal devinim ilkleri iki tane, bunlardan biri doa bilimiyle ilgili deil, nk devinim ilkesini iinde tamyor. Devindirilmedii halde devinen nesne bu tr bir ey: Tpk tmyle devinimsiz olan, her eyin ilk devindiricisi, nedir? (ti estin) ve ekil (morphe) gibi: nitekim bu zaten ama ve ereksel neden. Dolaysyla doa bir ey iin olduuna gre, bunu (doay) bilmek gerekiyor ve ne iini btnyle aklamak gerekiyor. Szgelii u nesneden zorunlu olarak u gelir (yani bundan ya mutlak anlamda her zaman ya da ou kez gelir); buradaki u nesne olacaksa... (tpk kabullenen sonu karrm gibi); nk bu nelik idi, niin byle mutlak anlamda deil de her nesnenin tzyle ilgili olarak?... gibi.
* Aristo, Fizik, ii.3, 7, eviri: Saffet Babr, Yap Kredi Yaynlar, 2005.

9. Bilge Bir Adam Bu Gln Dnyada Hangi Kural erevesinde Yaayacaktr?


Drdnc yzylda Atinada iki byk felsefe okulu daha kuruldu: Adn Epikrden alan Epikrc okul ile kurucusu Zenonun ne kt, ad Stoadan (sundurma) mlhem Stoac okul. Ahlak felsefesi itibariyle bunlardan ilki haz araynda lllk/lmllk vazeden bir doktrini, ikincisi ise insan hazzn ve acnn stne karacak olan ussal zdenetimi vazediyordu. Roma hkmranlnn genilemesi ve genilemenin getirdii refahn sonucu olarak eski normlardan sap, Romal sekinleri srdrlebilir/geerli bir yaam tarznn tesisi arayna yneltti ve miladi tarihin balarnda, Epikrcle kyasla, Stoacl daha cazip, daha kafa dengi buldular. Devasa bir imparatorluu ynetmenin ar ykn tayan ve dahas bu grevi ciddiye alan kuaklara cazip gelen, Stoaclarn kozmoloji veya metafiziinden ziyade, ahlak retisi oldu. Oyun yazar, yazar ve devlet adam olan Lucius Anneus Seneca ( 4 S 65) Stoac retinin ahlak ynnden ok etkilenmiti. Senacann speklatif dnceden nasibini ald sylenemese de Stoac ahlak grnn Roma mparatorluunu ynetenlerin neredeyse resmi felsefesi haline gelmesinde nemli rol oynad. mparator Nerona hocalk yapan Seneca, giderek akln yitiren hkmdar tarafndan, kendisine komplo kurduu gerekesiyle, intihara zorlanmak suretiyle lme mahkm edildi.

Mutlu Yaama Dair* Seneca


Mutlu yaamay, kardeim Gallio31, herkes arzular ama yaam tam da neyin mutlu kld gayet ak olduu halde zihni buna krdr. Ve mutlu yaam elde etmesi kolay olduu halde ona ulamak iin ne kadar hevesle abalarsa -ve eer yolda bir hata da yapmsa- ondan bir o kadar uzak der ve aradaki mesafe abalarnn hz nispetinde ters yne doru artar. Dolaysyla, nce hedefimizin ne olduunu aratrmak suretiye belirlemeli; sonra bizi bu hedefe en abuk ulatracak yolu bulmalyz. Ve bu yolculukta -eer doru yoldaysak- her gn ne kadar yol kat ettiimizin, doal bir drtyle ulamak zorunda olduumuz hedefe ne kadar yaklatmzn idraknda olmalyz. Ortalkta rehbersiz ve amasz dolar ve sadece bizi farkl
31 Senecann aabeyi. Yunanistann gneyindeki Ahaya (Achaia) vilayetinin valisi (S 52); Romann, havari Pavlusun Yahudiler tarafndan huzurunda suland resmi yetkilisidir.

ynlere eken grlty ve akortsuz sesleri takip edersek, yaptmz hatalar yaam yiyip bitirir yle bir yaam ki, gece gndz aklselim peinde komu olsak bile, ksack. O halde, hem hedefin hem de yolun ne olduuna karar verelim ve yneldiimiz blgeyi aratrp kefetmi olan tecrbeli bir rehber bulmay ihmal etmeyelim; nk bu yolculuun koullar dier pek ok yolculuktan farkldr. Yolculuklarn ounda iyi bilinen bir yol ve blge sakinlerinden edinilen bilgiler sayesinde insan kaybolmaz; ama sz konusu yolculukta en iyi ve en sk andrlm olan yollar en aldatc olanlardr. Dolaysyla hibir ey u uyar kadar vurgulanmaya muhta deildir: nmzdeki sry koyun gibi takip etmemeli, yani kendimizin takip etmesi gereken yolu deil, herkesin gittii yolu izlememeliyiz. Ne ki, hibir ey kendimizi bir rivayete, yani en iyi eylerin genel kabul gren eyler olduuna dair inanca teslim ettiimiz gerei kadar bamz belaya sokamaz gerek u ki, arkasndan gidilebilecek kalabalklar olduu iin kurala uygun yayoruz, yani akla uyarak deil, taklit ederek yayoruz. Bunun sonucu olarak insanlar, uzun bir kuyrua girmi, birbiri ardna yok olua doru hzla kouyorlar ve bunu yaparken (insanlk) byk bask altnda birbirini itip kakyor, kimse bir dierini de beraberinde ekip gtrmeden demiyor ve ndekiler arkadakilerin yok olu nedeni oluyor. Ayn eyin yaamn her alannda cereyan ettiini grebilirsin. nsan, sadece kendi acsna yanl yapmaz, bir dierinin yanlnn da nedeni ve destekisi olur. nk insann kendisini ndeki kalabala balamas tehlikelidir. Her birimiz kendi deerlendirmemizi kendimiz yapmaktan ziyade bir bakasna inanma eiliminde olduumuz iin, asla yaam yarglamayz; ne ki kr krne gven ve elden ele geerek bize kadar ulam olan bir yanl, sonunda bizi de iine eker ve mahvmz hazrlar. Bu, mahvoluumuzun msebbibinin dier insanlar olduunu gsterir; gel kendimizi kalabalklardan uzak tutalm ki, btn kalabilelim. Kendi gnahn savunan kalabalklar (avam) aklla kavgal. Bunu seimlerde, yani popler oyun vefasz rzgrnn dnverdii ve praetor32lar seen insanlarn, bu praetorlarn neden seildiine ardklar yerde gryoruz. Her ey bir dakikadan dierine lehimize veya aleyhimize gerekleebiliyor. ounluun seimi dorultusunda verilen her kararn sonucu budur. Tartma konumuz mutlu yaam olunca, bana, bu bir oy verme meselesiymi gibi, Bu taraf ounlukta, diye cevap vermenin sana yarar olmaz; nk o taraf, tam da bu nedenle en kts olacaktr. nsanla dair iler ounluk daha iyi olan tercih eder gibi mutlu bir dzenlemeye sahip
32 Eski Romada yurttalar arasndaki uyumazlklar zen yarg ve ynetici konumunda olan kii; Antik Yunanda, iktidar kullanma yetkisine sahip, yarg ya da bir eyaleti yneten en yksek memur.

deildir; kt seimin msebbibi kalabalklarn ta kendisidir. Dolaysyla, gel, yaplacak en iyi eyin ne olduunu bulalm, en yaygn olarak yaplan deil hakikatin olabilecek en kt yorumcusu olan ayak takmnn rabet ettiini deil, kalc mutluluk talebimizi neyin ihdas edeceini bulalm. Ama ayaktakmyla kastettiim, mutfaktaki hizmeti kadar mahkeme grevlileridir; nk bedeni saran giysilerin rengi beni ilgilendirmiyor. Ben bir insana deer bierken gze grneni dikkate almyorum; ruh gzelliini seebilmem iin daha iyi, daha gvenilir bir a sahibim. Ruh nefes alacak zaman bulup kendi iine ekilse ah nasl da ikence eker ve hakikati itiraf ederek der ki: imdiye kadar yaptm her eyi bozardm (yapmam gibi yapardm); neler sylediimi dnnce sarlar kskanrdm; ettiim dualar dnnce, bunlar iin dmanlarmn bana derdim; hele de endielerimi/kayglarm dnnce -ah siz tanrlar!- ne kadar hafiflerdim! Nefreti bir yana brakp dmanlk beslediim herkesle dostluk tazeledim -keke ktler arasnda dostluk olabilse- ama kendi kendimle hl dostluk kuramadm. Kalabalklarn arasndan syrlp kmak iin elimden gelen abay gsterip kendimi bir ekilde takdire ayan biri yapmaya altm ama kendimi fesat oklarnn hedefi yapmak ve beni neremden vurursa inciteceini gstermek dnda neyi baardm dersin? Siz belgatiyle vnenler, servetiyle iz brakanlar, karn gzetenler, gcn gklere karanlar, gryor musunuz? Btn bunlar ya u an dmannz veya olacaklar -aslnda ikisi de ayn yere kyor ya. Sizi ka kiinin kskandn grmek iin hayranlarnz sayn. Ben neden bunun yerine biraz iyilik peinde, yani gstereceim deil, hissedeceim eylerin peinde olmayaym? Baklar stne eken, nnde insanlarn kalakalp hayretle birbirlerine gsterdikleri, d prl prl, ii bombo olan bu eyler. D grnnn tesinde iyi olan bir ey arayalm- somut, kalc ve grnmeyen ynnden daha gzel olan bir ey; bunu arayp tarayalm. Uzakta deil; elini nereye uzatacan bilirsen bulacaksn. Bu haliyle, elimizin altndakileri karanlkta aryormuasna skalyor, tam da arzu ettiklerimizin stne basyor, tkezliyoruz. Seni aprak ayrntlarla skmamak adna susup dier filozoflarn dncelerini geeceim, nk onlar tek tek saymak ve yanllarn ortaya koymak skc olur. Bizimkilerin sylediklerini dinliyor musun? Ama, bizimkiler derken, kendimi Stoac statlardan herhangi birine mecbur etmiyorum; benim de gr oluturma hakkm var. Bu yzden, u veya bunu izleyeceim, undan veya bundan sorunu paralarna ayrmasn talep edeceim; belki de, hepsinden sonra bana bavurulunca, benden ncekilerin hibirini yalanc karmayacak ve diyeceim ki: Ekleyeceklerim bu kadar. B-

tn bu arada klavuzum Doa, yani tm Stoaclarn hemfikir olduu doktrin. Gerek bilgelik, Ondan sapmamak ve kendimizi Onun yasalarna ve rntsne uygun kalba sokmaktr. Dolaysyla, mutlu yaam insann kendi doasyla uyum iinde olan bir yaamdr ve ona sadece bir yolla eriilebilir. Her eyden nce salam bir zihne ihtiya var, aklselimini srekli koruyan bir zihin; ikincisi, bu zihin cesur ve enerjik olmal, soylu bir metanete sahip, acil durumlara hazr, bedeni ve bedenle ilgili her eyi korkuya kaplmadan gzeten bir zihin olmal; ve son olarak, yaam ssleyen tm frsatlara, hibirine gereinden fazla sevgi beslemeden dikkatli olmal ve Talihin klesi deil, Onun sunduu armaanlardan yararlanan olmal. Daha fazla konumasam da anlyorsun ki, bizi heyecanlandran, uyaran veya korkutan eyleri bamzdan attmz zaman, kesintisiz bir huzur ve kalc zgrlk balyor; nk zevk ve korku uzaklatrlnca, ktle yol aan tm nemsiz, krlgan ve zararl olann yerini kesin, deimez ve snrsz sevin kaplyor ve sonra da huzurlu ve ahenkli bir ruhun merhametle birlemesi ve gerek byklk! nk vahet zayflktan doar. Bu iyilii baka ekillerde tanmlamak da mmkn yani, ayn ey baka dillerle de ifade edilebilir. Nasl ki bir ordu, bir zamanlar daha ok asker istihdam etmi olsa da ayn ordu olarak kalr, kalabalklar da hangi ekli alm olurlarsa olsunlar -ister dar alanda, ister ortas bo ve kanatlar ne doru kvrlm olarak veya dz bir hatta ayakta, ister uzun bir saf olarak-, ayn ruhla ve ayn amalar savunmak zere, benzer kararllk sergiler. Dolaysyla en stn iyiliin tarifi, bazen ayrntl ve uzun, bazen ll, zl ve ksa olabilir. Dolaysyla, sana, stn iyilik ans eseri olan kmser, sadece erdemden mutluluk duyar, veya, Fethedilemezlik, tecrbeyle bilgelik kazanm olmak, eylemde sknet ve tm bu sre iinde ilikilerde nezaket ve dnceli olmak zihnin gcdr, desem, ikisi de ayn anlama gelir. Mutlu insan iyilik ve ktl sadece zihne izafe edebilen insandr izzetinefsi (onuru) aziz tutan, erdemle yetinen, ans eseri olanla vnmeyen veya ezilmeyen, kendi kendisine bahedebilecei iyilikten te iyilik olmayacan bilen ve gerek zevki kendisi iin bir lanet olarak telakki eden insandr. Konudan konuya atlamak gibi olacak ama bu gr, anlam zayflamadan veya bozulmadan, ifadenin baka formlarna da aktarlabilir. Nedir bizi mutlu yaam, zgr, blent, korkusuz ve kararl bir zihne sahip olmaktr demekten alkoyan? yle bir zihin ki, korku ve tutkunun eriemedii bir yere konmu, erdemi yegne iyilik, alakl yegne ktlk ve geriye kalann tmn -stn iyiden eksiltip eklemeksizin gidip gelen, mutlu yaama hibir katks olmad gibi hibir eyi alp gtrmeyen- deersiz bir ktle addeder.

Yere bylece akl kalm bir insan, istese de istemese de iten gelen derin bir hazla srekli neeli olmal, nk hazz kendinde (z kaynanda) bulmakta ve bu isel hazdan daha byk bir mutluluk arzulamamaktadr. Bylesi mutluluklarn sefil bedenin deersiz, nemsiz ve geici heyecanlaryla karlatrlmas doru olmaz m? nsan hazz alt edebildii gn, acy da alt edecektir; ama grdn gibi, efendilerin en kaprislisi ve zalimi olan haz ile acnn onu (zaman iinde) esir alaca bu zavall ve muzr bamllkla oyalanmak durumunda. Bu yzden kap zgrle snmalyz. Ama bunu yapmann tek yolu Talihe yz vermemektir. Byle doacaktr her trl tahminin (hesabn) tesinde bir kutsan: Artk gvenli bir biimde demir atm olan bir zihnin ycelii ve huzuru ve -tm yanlglardan kurtuluncahakikatin kefinin getirecei byk ve istikrarl mutluluun yan sra efkatli ve neeli bir zihin; ve btn bunlardan kaynaklanan haz, iyi olduu iin deil, kendinden olann fkrmas. Konuyu ilerken epeyce zgr davrandma bakarak diyebilirim ki, mutlu insan kayg ve tutkudan akl yoluyla kurtulmu insandr; talar, hatta krdaki hayvanlar bile kayg ve dertten bamsz olduklar halde, kimse bunlar iin ok mutlu diyemez, nk mutluluk kavramndan yoksundurlar. Ayn snfta mtalaa edilmeleri, doutan gabi ve kendinden bihaber olan insanlar bunlarla ayn seviyeye, hayvan ve cansz eyler seviyesine indirger. Aralarnda fark yoktur, nk bir itibarla akldan yoksun, bir dier itibarla yamuk aklldrlar, yani akllar ters ynde ve kendi aclar hilafna alr; nk hakikatin yetki alan dna itilmi olan hibir insana mutludur denemez. Bu nedenle mutlu olan yaam doru, gvenilir ve deimez bir muhakemeyle temellenir. O zaman zihin derin yaralardan, hatta syrklardan bile nasl kanacan bildiine, her ne duruu benimsemise bunu sonuna kadar srdrmekte kararl olduuna, bu duruu fkeli Talihin saldrlar karsnda bile muhafaza edebileceine gre, sahiden her trl illetten arnm, berrak ve zgr mdr? Bedensel zevklere gelince; bunlar her yanmzdan akar, her delikten szarken yaltaklanmak suretiyle zihni yumuatr ve bizi tmyle veya ksmen batan karmak iin her trl arac birbiri ardna devreye sokarken, hangi lml, iinde kck bir insanlk krnts kalm olan hangi lml sabah akam duyularnn gdklanmasn ister ve zihni yzst brakp, tm dikkatini bedene verir? Ama denebilir ki, Akln da kendi zevkleri (hazlar) vardr. Brak olsun, gerekten! Brak lks ve zevki yarglamak zere vaziyet alsn; brak duyulara haz vermeyi alkanlk haline getirmi her eyi tka basa yesin ve sonra da gemie bakp solan zevkleri hatrlasn; brak kendi planlarn yapsn ve

beden tknmaktan yorgun dm yatarken, dnceleri olacaklara (gelecee) ynlendirsin ne var ki, bence zihin, btn bunlardan dolay hi olmad kadar sefil olacaktr; zira iyinin yerine kty semek lgnlktr. Akl banda olmayan insan mutlu olamaz, en iyi olann yerine kendisine zarar verecek olan seenin de akl banda olmaz. Dolaysyla, mutlu insan doru muhakeme yapabilen insandr; mutlu insan, her ne olursa olsun, kendi payna denle (nasibiyle) tatmin olan ve iinde bulunduu artlarla bark olan insandr; mutlu insan tm varolu koullarnn deerini akln bimesine izin veren insandr.
* Seneca, Moral Essays, On The Happy Life, Harvard University Press, 1935.

10. Kendine Yabanclam Olan nsan, Yabanclat Sahici/Asl Varln Nasl Geri Kazanabilir?
Roma Stoacl imparatorluun zirvede olduu dnemlerde Romann nde gelen sakinleri iin bir dnya gr haline geldi. S kinci yzyln sonuna gelindiinde, o muhteem gnler artk saylyd. Gerileyen/ryen imparatorlukta birok insan, akl yoluyla yerine getirilen grevin verdii rasyonel doyumu, Stoac ahlak itibariyle -yani, Romann eski sosyal sorumluluk anlaynn Stoac versiyonu itibariyle- tatminkr bulmaz olmutu. Bir dier ifadeyle, bu insanlar iin dnya vecibelerinden elini ayan ekmeyi vazeden felsefeler, etkin yaam vaaz eden felsefelerden daha ekici olmaya balamt. En geerli geri ekilme (nkul) felsefesi, Yeni-Efltunculuk idi. Hristiyan kutsal yazlar dnda, Antikadan kalan pek az yazma Orta a yaamn, zellikle de Orta a mistisizmini, Yeni-Efltunculuk kadar etkileyebilmitir. Yeni-Efltuncular arasnda nde gelen isim, Plotinus idi. Plotinus 205de Msrda domu, Romaya giderek bir grup entelektelin merkezinde yer almadan nce skenderiyede okumu, elli yana gelinceye kadar hibir ey yazmamtr. Aadaki metin, Plotinusun Enneadlar olarak bilinen derlemesinden alnmtr. Plotinus, bilim insanlar tarafndan ska dile getirildii zere, bu alma srasnda pagan felsefe ile Hristiyan ilahiyat arasndaki tamamlayc halkay bulmutur. Plotinusun endieleri Antikan son yzyllarnda pek ok insana kayg ve ac veren, derin ve karanlk bir yabanclama hissini yanstr. Plotinus, dorudan veya dolayl olarak, ite bu yabanclama sonucu ortaya kan sorunlara eilmitir. (JS)

Ennead33* Plotinus
I. Ruhlar, babalar olan Tanry neden unuturlar? Ondan gelen ve tmyle Ona ait olan paralar olduklar halde ne kendilerini ne de Tanry niin bilmezler? Arlk, treme, ilk fark ve bana buyruk olmay isteme; bunlar ruh iin ktln ilkesidir. Babalarn unutan ruhlar, bamszlklarna sevinirler, Tanrnn kartna gitmek iin, hareketlerinin spontane oluundan yararlanrlar: Ruhlar, en uzak noktaya vardklarnda, Tanrdan geldiklerini hatrlamazlar; tpk babalarndan ayr ve uzakta bytlen ocuklara benzerler; ne bizzat kendilerini ve ne de babalarn bilirler.34 Artk ne Tanry ne de kendilerini grmeyen ruhlar, kendilerini kmserler; nk soylarn bilmezler. Onlar (Tanrnn dnda) tm geri kalan eyleri dnrler ve sadece kendilerine hayran olurlar; her ey onlar hayrete drr, oyalar, onlarda ilgi ve tutku uyandrr; kmseyerek uzaklatklar nesnelerle bozuurlar. Sonuta, ruhlarn Tanrya dair tm bilgisizliklerinin nedeni, dnyann nesnelerine deer vermeleridir ve kendilerini kmsemeleridir. nk insan bir nesne peinden kouyorsa ve ona hayran oluyorsa, bu, kendini nesneden aa grmesi demektir: Bu kii, domaya ve lmeye mahkm tm nesnelerden daha aaya yerletiinden; kendinin, bildii eylerin en deersizi ve en fanisi olduuna inandndan, Tanrnn gcn ve doasn ruhuna asla yerletiremez. O yzden eer bu durumda olanlarn bu ters yne doru; ilk varlklara doru dnmeleri ve yce terime, Bire, lke kadar gitmeleri istenirse, onlara hitap etmek iin iki kantlama gerekir. Bu iki kantlama nedir? Bunlardan biri, ruhun imdi sayg gsterdii (ve baka yerde daha ayrntl ele alacamz) eyin bayaln gsterir. kincisi ruhu bilgilendirir ve ona adeta nereden geldiini ve hangi deeri tadn hatrlatr; ruhun deeri konusu, dier konudan nce gelir ve bu konu, bir defa aydnlatldktan sonra dierini aydnlatacaktr. imdi onu (ruhun deerini) incelemelidir. Hem zaten ruh, aratrd konuya ok yakndr; (bu aklama) ona ok yararl olacaktr; nk aratran ey, ruhtur. Ruh, nasl bir varlktr? nce bizzat kendini nasl tanr? Byle bir aratrma yapabilir mi? Grebilen bir gz var mdr ve aratrma ona
33 Dokuzluklar anlamna gelir. 34 Plotinus, ruhun iniine dair yazd kitapta Enneadlar. IV, vii aklad konular burada da ele alr.

uygun mudur? Btn bunlar bilmek iin ruh, aratrma yapar. nk ruhun aratrd ey kendine yabancysa, aratrma neye yarar? Fakat aratrlan ey, ruhla ayn kaynaktan gelen bir objeyse, onu aratrmak uygundur ve onu bulmak mmkndr. II. Her ruh nce unu dnsn: Hayat fleyerek btn canllar yani yeryznn ve denizin beslediklerini; havada ve gkyznde olan hayvanlar; tanrsal yldzlar tm (evrensel) ruh35 nasl yaratt? Tm (evrensel) ruh, gnei ve snrsz gkyzn yaratp dzenledi ve onlara dzenli bir dn hareketi verdi. Tm ruhun dzenledii, hareket ettirdii ve yaatt varlklardan farkl bir doas vardr ve zorunlu olarak, onlardan daha deerlidir; nk varlklar, ruh kendilerine hayat verdii takdirde doarlar ya da onlar terk ederse lrler; oysa ruh, kendini terk etmediinden, her zaman vardr. Ruhun evrene ve varlklardan her birine hayat verme tarzna gelince; bireysel ruh, byk evrensel ruhu incelesin; bireysel ruh, bakalarn kandran ve aldatan eyden, sakin tutumu sayesinde kurtularak, bu incelemeye layk olmak isterse, kk bir ruh deildir; fakat baka bir ruhtur. Varsayalm ki, ruhu kuatan bedende ayn dinginlik olsun ve bedenin kargaalar sknet bulsun ve hatta bedeni kuatan toprak, su, hava, gkyz, onlardan stn dier eler dingin olsun. (Bu durumda bireysel ruh) bu hareketsiz gkte, oraya dardan gelen, oraya akan ve oraya boalan ve her yerden giren ve kendini aydnlatan bir (evrensel) ruhu dnsn; gne nlar karanlk bir bulutu nasl aydnlatrsa ve onlar yaldzlanm gibi gsterirse, gkyznn bedenine giren ruh da ayn ekilde ona kendi dinginliinden kaynaklanan hayat, lmszl ve kendi dinginliinin huzurunu verir.36 Ve gkyz ezeli bir harekete sahiptir; bu ezeli hareketin nedeni bir ruhtur; ruh, gkyzn zek ile birlikte ynetir; ezeli olarak hareket ettirilen gkyz, mutlu bir hayvan olur, deerini, kendisinde bulunan ruhtan alr: nceden, sadece topran ve suyun durgun bir cismi vard, daha dorusu birinin dedii gibi, tanrlarn kin duyduklar karanlk bir madde, varlk olmayan bir ey vard. Burada ruhun kendi isteklerine gre gkyzn nasl dndrdn ve ynettiini dnrsek, ruhun gc ve doas daha netleir ve daha ak olur.37 nk gkyznn uzam ne kadar byk olursa olsun, ruh onun
35 Efltundan Phaidros 245 c, aktarm. Efltun burada evrensel ruhu dnya ruhu dzeyine ykseltir. 36 Bu imge, Senecada da bulunur (pitres Lucilius, 41,4): O, ruhu, kaynana bal olduunu gstermek iin, gne nlarna benzetir: Animus haeret origini suae. Fakat ayn imge Plotinus ann gne teolojilerinde yaygndr. 37 Bu konuda bkz. kinci Dokuzlukun kinci Kitab.

tm uzamnda vardr; byk ya da kk olsun, tm mesafeler (ruhla dolu olduklar iin) canlandrlmlardr. Pek ok cisim ayn yerde olamaz; biri burada, dieri uradadr ve kart blgelerde olsunlar ya da olmasnlar, onlar birbirinden ayrdr. (Evrensel) ruh byle deildir; o, cismin her blmn kendi blmlerinin her biriyle canlandrmak iin blnmez; fakat cismin tm blmleri, btn halinde ruh tarafndan yaatlr; ruh, her yerde vardr; o, birliinden ve her yerde bulunmasndan dolay, kendini treten babaya [zekya) benzer. ok olan ve eitli blmleri bulunan gkyz, bu ruhun gcnden dolay, birdir; bu ruhtan dolay bu dnya, bir Tanrdr; gne de, yldzlar da (ruh tarafndan) canlandrldklar iin, bir Tanrdr. Bizde tanrsal bir ey vardr; nk ruh, bizde de bulunur. Cesetleri defnetmek, gbreyi dar atmaktan daha acildir.38 Oysa tanrlardaki tanrsallk nedeni, zorunlu olarak, tanrlardan ncedir. Ve ruhumuz tanrlarla ayn trdendir ve ruhumuzu saf haliyle; hibir ey eklenmemi biimiyle dndmzde, dnya ruhuyla ayn deerde grrz ve cisimli varlklarn tmnden daha deerli buluruz; nk cisimli varlklarn hepsi topraktandr ve onlar ateten midirler, onlar yakan nedir?39 Bu iki eden bileenler iin, hatta su ve hava da eklendii takdirde (drt eden oluan) nesneler iin ayn ey geerlidir. Eer varlklarn ardndan, canlandrldklar iin koarsak, kendimizi niin unutalm ve bizden (daha deerli) baka bir varln peinde niye komayalm? Eer bir bakasnda olan ruhu seversen, kendini, sonuta bizzat kendini sev. III. Ruh, deerli ve tanrsal bir eydir: Byle bir ilkeden yardm al ve gvenle Tanry aratr ve Ona kadar yksel; O, hi uzakta deildir; Ona ulaacaksn; araclar pek ok deildir.40 Bu tanrsal ruhta, ruhtan nce, ruhun kayna olan st varla yakn blm, en tanrsal blm gibi dn! nk sylemimizin gsterdii gibi st varla yakn blm, zeknn bir imgesidir; nasl ki, ifade edilen bir sz ruhtaki bir kelamn imgesiyse, bu blm de (evrensel ruh) zeknn kelamdr ve dier varlklarn varolularn srdrmeleri iin zeknn (onlara) hayat
38 Evrensel canlandrma tezi, bylece, Herakleitosun bildiimiz cmlesine balanr. Diels. Die Vorsokratiker, fragm. 96. 39 Bu, stoaclarn ve Herakleitosun ateten oluan dnya ruhuna ilikin teorilerinin acele yaplm bir eletirisidir. 40 Plotinus mistisizminin doasna ilikin ok nemli aklama; bu aklama, Plotinus mistisizmini, Apulenin Neo-Efltunculuuna, zellikle araclar oaltan Gnostisizme kart yapar. Bkz. Enneads II, 9.

vermesini salayan aktivitedir; atete olduu gibi tanrsal ruhta, nesnelere verdii scaklk vardr. Sonuta, iki ruh vardr; biri Zekdadr; darya akmaz; fakat yukarda kalr; dieri kendi zel varoluuna sahiptir. Zekdan gelen ruh, entelektel bir ruhtur; onun zeks akl yrtmekten ibarettir; onun yetkinlii zekdan gelir; zek, bu ruhu besleyen; fakat kendisi kadar yetkin bir biimde tretmeyen bir baba gibidir. Entelektel ruhun varl Zekdan gelir ve Zeky temaa ettiinde, onun akl eylem halindedir. nk entelektel ruh, Zekda baktnda, kendinin iinde, kendi dncelerine sahiptir ve etkindir. Ve unu demelidir ki, sadece ruhun eylemleri i entelektel eylemlerdir; entelektel ruha baka yerden gelen ey, aadr ve ruha dardan bir eyin gelmesi, ruh iin bir pasifliktir. Zek, ruhun babas olduu ve ruhta bulunduu iin, onu daha tanrsal klar; nk ruhla zek arasnda sadece z fark vardr; ruh, (zekdan) sonra gelir ve bir toplanma yeri gibidir; zek ise bir biime benzer.41 Ruh, zeknn maddesi olduundan, gzeldir; Zek gibi zekidir ve hatta basittir. Bylece aktr ki, Zek, bu ekilde tanmlanan ruhtan stndr. IV Bunu u ekilde de aklayabiliriz: Duyulur dnyaya hayran oluruz; . nk o, byktr, gzeldir; onun ezeli hareketi dzenlidir; ayn ekilde dnyada grnr ve grnmez tanrlar, daimonlar, hayvanlar ve bitkiler vardr; fakat duyulur dnyann modeline ve gerek realitesine ykselelim; yukarda btn dnlrleri grelim; bu modelde ezelilie; kendilerinin i bilgisine ve hayata sahip btn dnlrleri grelim; dnlrlerin ba olan saf Zeky grelim; cmert bilgelii ve hayat grelim; Kronosun yani doygunluk ve zek olan Tanrnn42 egemenliindeki gerek hayat grelim. nk dnyann modelinde tm lmsz varlklar, tm zek, tm Tanr, tm ruh, ezeli bir hareketsizlik iindedir. Eer model iyiyse, niin deitirmeye almaldr? O, her eye sahip olduuna gre, nereye gidecektir? Ve o, ok yetkinse, niin bymeye alr? Ve onun her bakmdan yetkin olmas iin, onda bulunan her ey yetkindir; onda yetkin olmayan hibir ey yoktur; onda dnmeyen hibir ey yoktur; Zek, dnd eye sahip olduundan, aratrmadan dnr. Onun mutluluu, kazanlm bir ey deildir; o, ezeli olarak tm nesnelerdir ve bu, gerek ezeliliktir; ruhu kuatan ve
41 Bu blm, kinci Dokuzlukun iki madde ve dnlr madde balkl ksmlarn yaklatrmaya alr; fakat ruhun maddeyle karlatrlmas Aristonun Ruh zerinesinin III. Kitabnn V Ks. mnn nl formllerinden esinlenir. 42 Tanr etimolojik olarak a (doygunluk), balanan Kronostur; bu etimoloji, dini ortamlarda ok yaygn, dnlr sarholuk konusunu telkin eder. Bunu skenderiyeli Philonda buluruz. Kz. H. Lewy, Sobria ebrietas, Gissen, 1929.

gelecee kavumak iin gemii terk eden zamann taklit ettii ezeliliktir.43 Gerekte ruhta baz varlklar (idealar) bulunur; sonra (duyusal imgeler gibi) baka yeni varlklar ruha gelir; ruhtaki (imge), bazen Sokrat, bazen bir attr; her zaman tikel herhangi bir varlktr.44 Fakat zek, tm nesnelerdir; onda hem hareketsiz hem de ayn yerde kalan tm nesneler vardr; sadece o vardr ve bu o kelimesi, her zaman ona uygundur; o, hibir anda olmadndan, gelecek deildir; nk u anda bile o vardr; o, asla gemite de deildir; nk bu blgede hibir ey gemie karmaz; btn varlklar onda ezeli olarak vardrlar; onlar kendilerine zdetirler; nk onlar kendilerini bu (ezeli) halleriyle severler. Varlklardan her biri, bir zekdr ve bir varlktr; onlarn btn tm Zekdr ve tm Varlktr; Zek, Varlk dnerek, onun devamn salar, Varlk da dnme objesi sfatyla, Zekya dnmeyi ve varoluu verir. Fakat dncenin, varln nedeni de olan, kendinden farkl bir nedeni vardr; hem dnce hem varlk, kendilerinden baka bir nedene sahiptir. nk onlar, birlikte vardrlar ve birbirlerini terk etmezler; fakat ikisi de birbirine ait olduklarndan, biricik eyi, Zeky ve Varlk olutururlar; dnce ve dnlen eyi olutururlar; nk zek, dnd iin zeky olutururlar; varlk dnld iin varl olutururlar. nk bakalk ve zdelik olmadan, dnce de olamaz. Sonuta, ilk terimler, Zek, Varlk, Bakalk ve zdeliktir. Bunlara Hareketi ve Dinginliki de eklemelidir; nk dncenin var olmas iin, Hareket bulunmaldr; dncenin ayn kalmas iin, Dinginlik olmaldr; dnlen objeden ayr, dnen bir eyin olmas iin, Bakalk gerekir; Bakalk yok ediniz, (geriye kalan) belirsiz birliktir ve sessizliktir; dnlen nesnelerin birbirinden ayrt edilmeleri iin, Bakalk gerekir; znl bir birlik olduklar iin ve onlarn tmnde ortak herhangi bir ey olduu iin, zdelik gerekir; onlarn zgn farkll, bakalktr.45 Terimlerin bu okluundan, say ve nicelik doar ve varlklarn her birinin z nitelii kalitedir. lkeler olarak alnan bu terimlerden, dier nesneler doar. lke Olan Hipostaz zerine Franszcaya evirenin Notu: Bu kitabn bal (Enneadlar/Dokuzluklar) yanltcdr; kukusuz burada hipostaz sorunu; Bir, Zek ve Ruh sorunu vardr; fakat kitabn asl ama43 Bu, ezelilik konusunda Efltunun Timaios, 37 d, nl formldr; nceki btn fikirler, Ezelilik zerine, Enn. III, trait VII, adl kitapta ok gelitirilmitir. 44 Plotinus bu Dokuzlukun VII. Kitabndaki (ch. I, satr 7) baka bir bak asna yerleerek, ruhun bireyselliine ramen, her eyin nedenini ierdiini kabul eder. 45 Tm bu blm, Efltuna Sofist, 245 d ve Parmenides (145 e, 147 c) dayanr.

c udur: Ruhumuzun ne olduunu ve nereden geldiini dnmesini salamak; bylece ona i zenginliklerini ve deerini gstermek (I, 27): Plotinus bu amaca, ilk ilkeleri oluturan hipostaz kendimizde kefettiimizi gstererek ular (X, 5- 6). Kitabn plan ok basittir: 1. nce ruhu, hatrasn yitirdii soyunu hatrlamaya aran (protreptique) bir sylem ortaya konur (I. ksm); 2. Ardndan ruha, dnyann ruhuyla yani evrene hayat ve gzellii getiren bu tanrsal varlkla ayn doada olduu retilir (II. ksm); bunu izleyen satrlarda ruhun en tanrsal blmne klr; bu da ruhun tanrsal zelliini kendindeki zekdan, ezeli ve yetkin bir varlk olan zekdan ald gsterilerek yaplr (III. ve IV. ksm); sonunda zekda kefettiimiz bu okluun kayna, Birde kavranr (V. VI. ve VII. ksm). (Burada, VIII. ve IX. ksmlarda, tarihsel ve eletirel bir tr aklama vardr; sz konusu aklamada Plotinus hipostaz teorisinin kaynann eski filozoflar, zellikle Efltun olduunu ileri srer); 3 nce hipostaz bu ekilde betimlenir; ardndan, onlarn bizde de var olduklar gsterilir (X. ve XI. ksm) ve en sonra, kitabn banda sorulan, derin dnmenin yokluu, yukardan gelen bu sesleri (XII. ksm) duymamza niin engeldir? sorusu cevaplandrlr. Bu kitabn tmndeki ama, ruhun i hayat ve metafizik arasnda iten bir ba, daha dorusu ayrlmaz bir iliki olduunu kantlamaktr. Bu, Plotinusun ok zsel bir dncesidir; bu dncenin ortaya konma biimini, ayr ksmda ve ayrntl biimde izlemek zahmetine deer. Birinci Ksm, ruhun bedene inii zerine derin dnmelerin yeni hatrasyla yazlmtr (bu konudaki kitap IV, 8, kronolojik olarak altncdr ve bizim sralamamza gre onuncudur); bu nedenle ilk ksm, balangta ruha, babas gibi olan bir Tanry unutturan nedenleri aklar. .S. lk yzyllardaki ahlak dne balarken, ounlukla ruhun tanrsal kayna hatrlatlr;46 fakat herkes tarafndan kabul edildii varsaylan bu balang, ahlaklarda kurucu ilkelerin hareket noktasdr, Plotinusta ise bu balang, bir kantlama konusudur; bu kantlama bizzat ruhun deerini ykseltir. Ruh deerlidir; nk duyulur dnyadaki dzenin ve gkyzndeki ezeli hareketin nedenidir. Evrensel ruh, bulutu yaldzlayan gne n gibidir; evrenin her yerine yaylarak dnyay aydnlatr; birliini yitirmeden, tanrsaldan sahip olduu her eyi evrene verir. Oysa bizim ruhumuz, Phaidrosun, Timaiosun gsterdikleri gibi, bu dnya ruhundan baka bir zden gelmez; sevgiye ve hayranla onun kadar layktr (II. ksm). Plotinus, ruhun, dzen ve gzellik vermek iin duyulur nesnelere yayldn gsterdikten sonra unu kantlar: Ruh, ters yne bir hareketle, entelektel
46 Kz. Epiktetos, Dissertations, I, 3 et I, 9; zellikle II, 8, 1in

etkinlikte kendi zne dner; o zaman kendini, st blmnn bulunduu Zeknn kz ve imgesi olarak tanr (III. ksm). Yine de dikkat etmelidir ki, Plotinusta bu derin dnme, duyulur nesnelerin, II. ksmda betimlenen temaasna hi de kart deildir. Tam tersine derin dnme, sz konusu temaay srdrr ve IV. ksm bunu hayran olunacak biimde gsterir; bu ksm ayrca unu kantlar: Ruh, Zeknn st blmne geri ekilir; ruhun geri ekildii bu blge, (Timaiosun belirttii gibi), sadece duyulur dnyann modeli olarak vardr; bu model hakiki, yetkin, deimez ve ezeli olmasyla, duyulur dnyann bize gsterdii her eyi ierir. nsann kendini fark etmesiyle doan i hayat sonuta, ruhun evrensel doay ve z kefetmesini salayan hareketten ayrlamaz. Daha uzaa gitmeden belirtelim ki, IV. ksmn sonu, Plotinusun dnlr dnyann ilkeleri dedii eye ilikin, bir tmdengelim denemesidir. Bu ilkeler Sofistin be yce cinsidir (254 d-e); bunlar varlk, bakalk, zdelik, hareket ve dinginliktir ve ayrca say ve nicelik gibi kategorilerdir. Plotinus bu ilkelerin zorunluluunu, entelektel dnce sfatyla entelektel dncenin artlarndan karr; varl dnmezse, zek yoktur. Ayn ekilde varlk yoksa bakalk yani dnen ve dnlen ayrm da olmaz; sonuta dnce de yoktur; zdelik, dnlen her eyin ortak zelliidir ve dinginliktir; dnce ise harekettir. Biz, hareket olan dnceyle zdelii yani dinginlii dnrz; nihayet bu be cinsin okluu ve onlar birbirinden ayran zel nitelik, saynn, niceliin ve niteliin douunu bize gsterir. Sofistin nl blmnn bu yorumu, aka Parmenidesin (145 e147 c) ikinci hipotezinin bir blmnden yararlanr; burada Efltun unu kantlar: Bir varsa, onda hareket ve dinginlik, zdelik ve bakalk vardr. Plotinus dneminden beri Efltuncu tefsir, Zeknn hipostaz olan Biri, Parmenidesin ikinci hipoteziyle uyuturuyordu. Oysa ilk hipostaz, Birin hipostaz, Parmenidesin ilk hipostazyla, bir olan Birle uyuturuluyordu. imdi ruhun zdeletii zek sayesinde gerekletirdii ykselmeyi yeniden ele alalm. Zek, bu okluk olan Tanr, Birden nasl kar? zleyen ksm (V-VII) bunu aklar. Bu ksmlar, Dokuzluklarn en zor anlalan blmlerindendir; nk metin pek ok yerde (V. ksmn sonu; VII. ksm, 7-8 satrlar; 21. satr) dzeltilemeyecek ekilde bozulmutur ve bu ok nemli sorunu Plotinus, imge oyunuyla aklar. stelik hepsi bundan ibaret deildir. V. ksm (ilk be ve son iki satr hari) stil ve tarz bakmndan kitabn btnyle de pek uyumlu deildir: Bu ksm ve ayn ekilde VI. ksmn ilk iki satrn yok sayalm; o zaman Plotinusun etkiledii dini tutumla iyice uyumlu bir anlatm biimine sahip oluruz: (okluk balangta var olmadna gre) dnlr dnyay oluturan tinsel okluk

Birden nasl doar? te (dnyann oluumunu betimlemeye girimeden nce Efltunun Timaiosta 27 c veya Philebosta 25 b, yapt gibi), sadece Tanrya bavurarak zlebilen bir sorun. Oysa yok saymay dndmz ksm, saynn kayna sorununu kesin biimde zer veya bu, birbiriyle balants zayf ve pek dikkat ekmeyen bir aklamalar serisidir: 1 nce Aristonun bize tantt biimiyle ideal saynn oluumuna ilikin, Efltuncu teori ksaca hatrlatlr: Say Birin, byn ve kn belirsiz dyadna47 uygulanmasndan domutur (69); 2. Sonra (9-13te) bu teorinin ilkesi belirtilir: Biim ya da idea aslnda saydr; 3. Son olarak (13-18de), ideal saylardan oluturulmu sfatyla dnlr dnyann organizasyonuna ilikin, d krkl yaratacak kadar ksa alt satrlk blm: Dnlr dnyann maddesi belirsiz dyaddr; biimi, Birdir; maddeden ve biimden, kendi sralarnda, dnlrlerin geri kalan hakknda bizi bilgilendiren saylar doar; yle ki, sonuta dnlr dnya hakknda bilgi verici ilke, bir anlamda Birdir, dier anlamda saydr. deal saylar teorisine ilikin, hi de beklenmedik ve deersiz zetin ardndan aklama, hemen altnc satra balanarak, son iki satrdaki dncelere geri dner; altnc satrda yle denir: nk say, ilk deildir ve Bir, dyaddan ncedir. Oysa bu ksmn sonu, eylem halinde grmeye benzeyen Zeky dyad olarak sunar; nk grme iki eyi, grlen bir eyi ve gren bir eyi varsayar. VI. ve VII. ksmlarda incelenen problem, Grek felsefesinin u eski problemidir: ok, Birden nasl doar? Plotinusun bu konudaki dncesinin asl geliim biimlerini ortaya koymaya alalm: 1. (179) Bir nesnenin Birden sonra ortaya ktn varsayalm; bu, sadece Birin, ezeli olarak bizzat kendine dnmesiyle mmkndr; 2. (1927) Herhangi bir eyin Birden geldiini varsayalm; bu, Birin hareket etmedii anlamna gelmez (hareket burada en genel anlamda alnmtr ve rnein Birde bir niyeti veya iradeyi belirtebilir); nk bu herhangi bir ey, Birden sonraki ikinci terim olamaz; fakat Hareketten sonra olan nc terimdir; bu ise varsayma karttr; 3. (2737) Bu artlardan ikincisi nasl yerine getirilir? Eylemde bulunmayan Biri n, snn, souun veya kokunun kaynaklarndan biri gibi dnrsek, art yerine gelir; 4. (3740) Burada dnce durur; eer Birden kmsa, bir eyin ne olduunu bilmek deil; fakat bir eyin, niin Birden geldiini aratrmak sz konusudur. Bir, tretir; nk yetkin bir varlk tretmelidir; 5. Art arda iki aklamada Plotinus, Birden sonra gelen terimin niin Zek olduunu gsterir. (VI. ksmn sonundaki) ilk aklama sadece ikinci aklamada incelenen temel problemi zlmemi olarak brakr; nk burada Plotinusun yapt gibi, Zeknn Biri grdn ve onunla aracsz birletiini; ruhun sadece
47 Karlkl olarak birbirini tamamlayan iki ilkenin birlii (.n.).

Zekdan sonra gelebildiini sylemek, problemi ortaya koymann baka bir yoludur; 6. (VII, satr 126), daha ak biimde ikinci satrda yaplan ikinci aklama VI. ksmda belirtilen ilk art (VI, 1719: A) (57) izler; Bir, kendine dnd iin grr ve bu grme Zekdr: B) (726). Bu nemli blmn temel fikri yledir: Eer Birden doan ey Zek ise, Birde hi de blnmeyen ey, Zekda blnmelidir; Birde her eyin belirsiz gc olan ey, Zekda sabit ve belirli zler halinde younlamaldr. Entelektel vizyon, her eyden nce, blnen ve oalan bir vizyondur; bu vizyonun objeleri belirli biimlerdir (23) (II, 8, 15, 17); Zekda zleri ayrma ve sabitletirme gc vardr; bu g Birden gelir (1213); 7. (2648) Bu ksmn sonu, zellikle unu kantlamaya ynelik gibi grnyor: Zekdaki tremi biimler onda kalrlar ve duyulur dnyay canlandracak nedenlere hi de zde deillerdir: Kronos (zek, kz. IV, 10) sembolik olarak ocuklarn yutar; Reann48 yannda bymelerine izin vermez. Bu nedenle ruhu zek meydana getirmelidir. Kitabn tmnde ruhun i zenginlii anlatlr ve hipostaz teorisi, ruhun i zenginliine skca baldr. Bu balantnn ne yolla kurulduunu grmek iin, hipostazlara daha yakndan bakalm. Hipostazlardan her biri kendi bana nasl belirlenebilir? Bu sorun kitapta ele alnmaz; daha ok (rnein, Bir hakknda hemen hemen hibir ey sylenemez) onlarn her birinde bulunan olumluluun st hipostazdan geldii kantlanr. stelik (VIII. ve IX. ksmlar bir kenara brakarak) son ksm, u nemli konuda srar eder: Hipostazlara ilikin speklasyonlar yznden kendi dmza kamayz (nk nesnelerde doa ne ise, bizim iin de speklasyonlar odur, X, 56); dier deyile i insann hayat (X, 10) metafizik aratrmayla zdetir (X, 10); zellikle XI. ksm, yarglamay ve akl yrtmeyi (IV. Dokuzluktakine benzer) analiz ederek, Zeknn bizde olduunu gsterir. Nihayet XII. ksm, ruhlarmzdaki zenginlii niye fark etmediimizi aklar: Olduumuza inandmz ey ile gerekten olduumuz ey arasnda bir kartlk vardr; nk kendimize dikkat etmeyiz ve kitap, balad gibi, bir tle biter; bu t, yukardan gelen sesi dinlemek iin, duyulur grltleri terk etmek gerektiinde srar eder. VIII. ve IX. ksm, klasik Grek felsefesindeki (yani Aristoya kadar giden dnem dahil) hipostaz doktrini zerine bir tr doksografik49, eletirel ve konu d aklamadr.
48 Yunan mitolojisinde Uranos ile Gaiann kz ve Kronosun kars. Kronos kendi ocuklarn yerdi. Zeus doduunda Rea, Gaiann yardmyla Girite kat ve kocasna kundak bezine sarl bir ta vererek ocuu kurtard. (.n.) 49 Doksograf, Greke kan anlamna gelen doxa ve yazmak demek olan grapheinden bileiktir. Terim ilk defa Alman filolog Hermann Diels tarafndan kullanlmtr. Doksograf, nceki ya da ada dnrlerin konumalarn, yazlarn ve grlerini yeniden retmedir ya da genellikle yorumlamadr. (.n.)

Bazlar Plotinusu yeni bir doktrin ileri srd gerekesiyle eletirir. O da burada, bu kiilere kar kendini savunur (kz. VIII, II). O, hipostazlar doktrininin gerekte sadece Efltunun bir yorumu olduunu syler. Ona gre Efltunun Mektuplarnda (312 e); Timaiosta (41 d), Devlette (509 b) hipostaz aka buluruz (VIII, 16). Parmenides50* daha nce dncenin ve varln zde olduklarn aklayarak, ikinci hipostazn doasn, Zeky kefetmiti; fakat onu Birle kartrmt ve bu durumu Efltun, Parmenideste dzeltti; nk Plotinus, Parmenidesin ilk hipostazn kendi hipostazyla; bir olan Biri (137 c) Bir ya da yi ile; var olan Biri (143 a) Zek ile; Bir ve okluk olan Zeky (156 a) ruhla (VIII 2327) zdeletirir. Bu blm, Yeni-Efltunculuk tarihi asndan nemlidir: Bu doktrin ardnda, Efltun metinlerinin karmak bir yorumunu; herkesin kabul edemeyecei bir yorumu varsayar. Yeni-Efltuncular hipostazlar eskiden beri biliyorlard. Buna ramen, onlar l terimlerin ieriklerini ve bu ieriklerin Efltun terimlerine uygunluklarn ok farkl biimde kabul ettiler. rnein Plotinus, Timaiosun Demiurgosunu, ona gre Zek olan ikinci hipostazla uyuturur. Aktr ki, Plotinus (o veya izledii yorumcu) bu konuda Philebosa dayanr. Plotinus burada, nedenin ve Zeknn zdeliini (26 e; 30 c; Timaios 28 ada nedenden sz ediyordu) ve Zek ile Demiurgosun zdeliini (Philebos 28 c) bulur; te yandan Demiurgosun ruhu meydana getirdiini syleyen Timaiosa dayanarak Plotinus, bu yorumu dorulanm kabul eder. Sonuta, Plotinusta u uygunluu buluruz: Efltunda Devletin yisi, Parmenidesin bir olan Biri, Mektuplardaki her eyin kral, Plotinusun Birinin karldr; Timaiostaki Demiurgosun, Parmenidesin Birinin, Philebostaki Nedenin ve Zeknn karl, Plotinusta Zekdr; Timaiostaki dnyann ruhu, Parmenidesteki Bir ve ok, Ruha karlk gelir. Zeky Demiurgosa benzeten bu yorumda glkler vardr: nk Timaiosta Demiurgos, bu evrenin yapcsdr ve babasdr (28 c); Plotinusta bu ii ruh yapar: Gerekte drdnc Dokuzlukta (drdnc kitap ksm X, 23) Demiurgos, Zeustur yani ruh hipostazdr (kz. ksm X, VIII, 40). Plotinustaki bu kararszlk, reticidir; sz konusu kararszlk, Yeni-Efltuncu hipostazlarn Efltuncu diyaloglardaki kavramlarla ne kadar az ilikili olduunu gsterir. IX. ksm, Fizyokratlarda, Anaxagorasta, daha beklenmedik biimde Herakleitosta, hipostazlar teorisinin izlerini ortaya karr: Plotinus, Herakleitosun dnlr bir realitenin varln kabul etmek zorunda kald50 Buradaki Parmenides, Efltunun Parmenides adl diyalou deil, Elea Okulunu kuran filozoftur. (.n.)

n tespit eder; fakat bundan karlmas gerekenden daha ounu karr. O, yle sorar: Duyulur nesnelerin ak, gerekte byle bir realiteyi neden iermesin? Bu ksmn geri kalan, Zek ile Biri kartrdndan, (79) her eyi birbirine katan Aristonun eletirisine ayrlmtr; fakat Plotinusun Aristota en ok eletirdii ey, (Metafiziki , 1072 b, 813 satrlarda, zellikle on ikinci satrda ortaya konan), gklerin hareket ettirici zeklarna ilikin teorinin keyfi zelliidir: Bu zeklarn says herhangi bir i neden tarafndan deil; fakat hareket ettirilecek krelerin says tarafndan belirlenmitir (912); bu ok olan zeklar, tek bir dzen oluturmak iin neden ibirlii yaparlar? Niin her biri sadece bir kreyi hareket ettirir? Aristoda her okluk, maddeden geldii halde, cisimsiz olan bu zeklar niin okturlar? Bu sorular ve daha pek ok soru cevapsz kalr. Plotinusun dnd ekliyle Aristoculuk sonuta, kozmosun birliini anlalmaz klan bir oulculua doru, stnn nedenini aada bulan bir materyalizme doru gider.
* Plotinus, Beinci Ennead I-4, Trke eviri: Prof. Dr. Zeki zcan, Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi.

B. SYASET
Bir nceki blmde Yunanllarn, tarihte ilk kez ve mitlerden bamsz olarak, insan aklnn tm imknlarn, tm rasyonel ve speklatif kapasitesini dnyann ve insanolunun yaradlnn kefine seferber ettiini grdk. Aristonun dedii gibi, politik bir hayvan olduuna gre, insanolunun doasnn kefedilebilmesi iin siyasi rgtlenmesinin de incelenmesi gerekir. Balangta ehir-devletler olarak rgtlenen Yunanllar, Beinci yzyln balarnda kendilerini Pers mparatorluunun saldrs altnda buldular. Bu saldr karsnda gsterdikleri baar, ehir-devletin ya da polisin olabilecek en iyi siyasi rgtlenme olduuna dair varsaymn dorulanmasna hizmet etti. Polis, oryantal/Doulu despotizm karsnda snav vermi, ayakta kalmt. Nitekim, ayn yzylda boyut kazanan felsefi dnce, siyaseti de entelektel speklasyon ve aratrma konusu yapt ve doaldr ki, siyasal yap olarak muzaffer polise odakland. Siyasi speklasyonu tevik eden bir dier olgu, en gl iki Yunan ehir-devleti olan Sparta ile Atina arasnda, 431de balayarak yaklak otuz yl sren amansz savat. Sparta, disiplinli ve iyi eitimli piyade askerlerini serfletirilmi kylleri smrmek suretiyle sava iin alesta tutan, aslnda fakir bir garnizon devletti. Byle bir askeri gcn oluturulmas ve idamesi, Spartann olas kltrel geliimini sekteye uratmt. te yandan, Atina, her birinin site siyasetine aktif biimde katld byk bir hr yurtta nfusa sahip, zengin bir ticaret toplumu ve Yunan sanat, iiri ve

felsefesinin merkeziydi. Yurttalarndan bazlar iin Atina, polis deyince akla gelen her eyi barndran, mkemmel bir yerdi. (JS)

1. Medeni nsanlar Neden Siyaseten Bamsz Bir Toplum Uruna zveride Bulunmaldr?
455 doumlu Thukidides, Atina ile Sparta arasndaki Peleponnes Sava baladnda genti. Kariyeri sava yllarnda ekillendi ve sava srasnda general oldu. 424 Amfipolis Muharebesinde Spartal General Brasidasa yenilince emekliye ayrld ve Atinal kurmaylarla yakn ilikisi ve titiz aratrmacl sayesinde, bu savan tarihini yazd. Thukididesten aadaki ilk seki, sz konusu savan ilk ylnn sonlarna tarihlenir. Savan ilk yllarnda Atinann nderi, kkl bir Atinal aileden gelen ve Thukididesin de hayran olduu, Periklestir. Atinallar seferlerde hayatn kaybedenlerin cenazesinde konuma yapmak zere onu seer. Perikles, sava kayplar ve dman tehdidiyle kar karya olan yurttalarna, yasl ailelerin akllarn kurcaladn dnd sorulara cevap vermek suretiyle moral verir.

Peloponnes Sava Tarihi* Thukidides


Atalarmzdan bahsederek balayacam, nk onlar bu vesileyle yad etmek, yaptklarn hatrlayarak anmak en doru olan. Bize ait olan bu topraklarda kuaklardr ayn insanlar yaam, bu topraklar, bu zgr lkeyi bize, ite bu erdem ve cesaret sahibi insanlar brakmtr. Onlarla ne kadar vnsek azdr. Babalarmz daha da fazlasn hak ediyor, nk atalarndan devraldklar mirasa, bugn sahibi olduumuz imparatorluu da kattlar. Bu, aln teri ve kan dkerek oldu. Bugn burada toplanan ve ou genliinin baharnda bizler, her bakmdan imparatorluumuzun gcne g kattk ve yle bir devlet dzeni kurduk ki, barta da savata da kendini en mkemmel biimde gzetebilmekte. Hepinizin bildii konularda uzun uzun konumak istemiyorum: Bu bakmdan, bu gce erimek iin verdiimiz mcadeleden ya da babalarmzn ve bizim i (Yunan) ve d dmanlara kar nasl kahramanca savatmzdan bahsetmeyeceim. Her eyden nce, zorlu snavlar nasl bir ruhla gslediimiz ve tabii, bizi biz (byk) yapan anayasamz ile yaam tarzmz stnde durmak istiyorum. Ondan sonra llerimizi yad edeceim, nk

bunu yapmamn bu ortama uygun olacana ve yurttalar ile yabanclardan oluan bu topluluun, byle bir konumadan istifade edeceine inanyorum. unu belirtmeliyim ki, bizim ynetim sistemimiz komularmzn ynetim sistemlerinin (kurumlarnn) bir kopyas deil; daha ziyade, onlar iin bir modeldir. Devlet dzenimize (anayasamza) demokrasi denilir, nk g kk bir aznln deil halkn elindedir. Yurttalarmz arasnda anlamazlklarn sz konusu olduu durumlarda, herkes yasalar karsnda eittir; kamu grevini kimin stleneceinin sz konusu olduu durumlarda belirleyici olan kiinin hangi snfa mensup olduu deil, kimin iin hakkn verebileceidir. inde devlete hizmet etme arzusu olduu srece, kimse fakir diye siyasetten dlanamaz. Tpk siyasal yaammz gibi, gnlk yaammz, birbirimizle ilikilerimiz de hr ve aktr. Kendi istedii gibi yaayan komumuzla tartmaz (kavga etmez), ona kt gzle bakmayz bile, nk ona kt gzle bakmak, zarar vermese bile incitir. zel yaantmz zgr ve hogrldr; ama kamu yaamnda yasaya sayglyz, nk kamu yaam sayg gerektirir. Yetkili bir makama oturttuumuz insanlara itaat eder, yasalara uyarz; zellikle de ezilenlerin korunmasyla ilgili olanlara ve uymamann utan tekil edecei yazl olmayan yasalara uyarz. Bir husus daha var: imiz bitince hoa vakit geirecek, keyif yapacak durumdayz. Her yl ve yl boyunca dzenli olarak yaplan trl trl yarma ve tren var; evlerimiz gzel ve zevkli, bu durum bize her gn sevin veriyor ve dertlerimizi defediyor. ehrimizin bykl sayesinde bize dnyann her yerinden rn yayor, yle ki yabanc rnlerin varln, yerel rnlerin varl kadar olaan karlyor, keyfini karyoruz. Askeri gvenlie bak amz itibariyle rakiplerimizle aramzda byk fark var. te baz rnekler: ehrimiz tm dnyaya ak; insanlar bizi gzetleyecek veya askeri konularda dmanlarmz iin avantaj tekil edebilecek srlarmz renecekler diye dnemsel srgnlere bavurmuyoruz. nk gvendiimiz ey gizli silahlarmz deil, kendi cesaret ve sadakatimiz. Eitim sistemlerimiz arasnda da fark var. Spartal erkekler, en kk yatan itibaren, zorlu bir cesaret eitimine tabi tutuluyor; bizler bylesi snrlayc koullar atnda yaamyoruz ama tehlikeyle yzlemeye en az onlar kadar hazrz. te ispat: Spartallar topraklarmz igale tek bana deil, tm mttefikleriyle birlikte geliyorlar; oysa biz d saldrlarmz kendimiz yapyor, kendi evinin, kendi ocann savunmasn yapan dman, kendi topranda yenmekten geri kalmyoruz. Aslnda, dmanlarmzdan hibiri bizim gerek (tam) gcmzle daha karlamad, nk dikkatimiz donanmamz ile seferde olan ok sayda kara birliklerimiz arasnda blnmek zorunda. D-

man bu glerden birini yenilgiye uratnca, btn orduyu yenilgiye urattn sanp kendisiyle vnyor; yenik dtnde ise btn ordu karsnda yenik dtn iddia ediyor. Bence, tehlikeyi zorlu askeri eitim srecinden geerek deil, gnll olarak, rahat bir kafayla, devletin telkin ettii deil, doal bir cesaretle gslyor olmamzn baz avantajlar var. Gelecekteki aclar imdiden gsleme talimi yaparak zaman kaybetmemiz gerekmez; bunlar gerekletikleri zaman kendimizi gsterir, en az srekli talim yapan dierleri kadar cesur olduumuzu ortaya koyarz. Bence ehrimiz bu bakmdan da vgy hak eder. Baka nedenler de var: Gzel olana dknlmz savurganla yol amyor; zihne dair olana dknlmz, bizi yumuatmyor. Bizler iin zenginlik vnlecek deil, kullanlacak/yararlanlacak bir ey. Fakirlie gelince, bunun ikrarndan kimse utanmasn: Utan duyulmas gereken fakirlikten kurtulmak iin gereken tedbirleri almamaktr. Buradaki herkes sadece kendi iiyle deil, devlet ileriyle de ilgilenmekte; daha ok kendi ileriyle megul olanlar bile genel politikalar hakknda bilgi sahibi ve bu bize has bir zellik. Kendi iiyle megul olan insan siyasetle ilgilenmez demeyiz; byle birinin burada ii olmaz deriz. Biz Atinallar, her birimiz, siyasi kararlarmz kendimiz verir veya tartmaya aarz: nk sylenen sz ile eylem arasnda uyumsuzluk olduuna inanmayz. En kts muhtemel sonular iyice tartlmadan, dncesizce giriilen eylemdir: Ve bu bizi dier insanlardan/halklardan ayran bir baka zelliktir. nceden tartarak risk almaya da muktediriz. Dierlerininki cahil cesareti; durup dnmeye baladklar zaman korkuya kaplyorlar. Cesaret sahibi olan insan, kaderi, hayatta neyin tatl neyin korkun olduunu iyi bilerek, azimle gsleyen insandr. Yine, genel olarak iyi niyet sahibi olma (geimlilik, uysallk) itibariyle de dier insanlarn/halklarn oundan farklyz. yilik yaparak dostluk balar kurarz, iyilii bakalarndan bekleyerek deil. Bu dostluklarmz gvenilir klar, nk bize minnet borlu olanlarn minnet duygusunu, iyi niyetimizi srdrerek canl tutmak isteriz; tersi durum benzer cokudan mahrumdur, nk minnetin karln iinden gelerek deil, bor der gibi verecektir. Bu tutumumuz itibariyle esiziz. Yaptmz iyilikte kr zarar hesab yoktur: Hi beklentisiz, elimiz ak olduu iin iyilik yaparz. Btn bunlara bakarak, ehrimizin Yunanistan51 iin bir eitim merkezi olduunu ilan ediyorum; ve ilan ediyorum ki, bence, her bir yurttamz kendi kendinin gerek/hakl sahibi ve efendisi olduunu gsterebilecek ve dahas, bunu olaanst bir zarafet ve beceriyle yapacaktr. Bunun, bugn51 Periklesin Atinay Hellas Okulu olarak tanmlayan ve fakat burada tmyle yer almayan nl bir szdr.

k toplant vesilesiyle yaplan bo bir vnme deil, elle tutulur bir gerek olduunu anlamak iin tek yapmanz gereken, ehrimizin sahip olduu gc szn ettiim niteliklerimiz sayesinde kazandmz hatrlamaktr. Bildiimiz btn devletlerin arasnda Atinann, tek bana Atinann sanlann tesindeki bykln kantlama zamandr. gale girien dman, sadece Ona yenik dmekten utan duymaz ve Onun hibir yurtta sorumluluunu yerine getiremeyen insanlar tarafndan ynetiliyorum diye ikyet etmez. Terk ettiimiz imparatorluumuzun brakt izler ve eserler byk ve gldr. Tpk bu ada olduu gibi, gelecek alarda da bize hayran olacaklar. Homerin veya bir bakasnn u an iin bize sevin veren vg dolu szlerine ihtiyacmz yok, nk bu szler, gerei yanstmaya asla yetmeyecek. Macerac ruhumuz her denize, her diyara ald: Her yerde dostlarmza yaptmz iyiliklerin veya dmanlarmza ektirdiimiz aclarn lmsz antlarn braktk. te, askerlerimizin, onu kaybetme dncesine bile dayanamayp uruna kahramanca savaarak, merte canlarn verdikleri ehir budur. Sa kalan bizlerin, her birimizin, onun hizmetinde her trl zorlua katlanmaya raz olmamz tabiidir. ehrimiz hakknda bu kadar uzun konutumsa, nedeni budur. Kaybedeceklerimizin, bizim avantajlarmza sahip olmayanlarn kayplarndan ok daha fazla olduuna aklk getirmesine ve llerimizi yadeden vg dolu szlerimin buna parlak gnnda tanklk etmesini istedim. Sylenecek en nemli eyler sylendi artk. ehrimize methiyeler dzdm, ama Onu harika bir yer yapan askerlerimizin cesareti ve kahramanl ve onlara benzeyen yurttalaryd. Sylenecek hibir sz yaptklarnn (baar ve kahramanlk) hakkn veremez ve bu gerek, hibir Yunanl iin, Atinallar iin olduu kadar geerli deildir.
* Thucydides, The Peloponnesian War The Bodley Head, 1954.

2. Devletleraras likiler Hangi Kurala Tabidir?


Sava ilerledike ehir devletler Atina ve Spartann mttefikleri olarak srecin iine ekildiler. Ege adalarnda yerleik birok ehir-devlet Atinaya tabiydi ve sahip olduklar deniz gc, Sparta ve Spartann mttefiklerinin sahip olduu deniz gcnden ok daha stnd. Ege adalarndaki bu ehir devletlerinden, sadece Milos tarafsz kalmt. Atina, Milosu teslim olmaya ard, ama Miloslu yneticiler bunu kabul etmedi. Thukidides, bu olay izleyen mzakereleri, aadaki ekilde nakleder.

Peleponnes Sava Tarihi* Thukidides


Atinal temsilciler yle konuur: Atinallar: Mzakereler halkn nnde yaplmayacana gre, szmz kesilmeden dosdoru konuup kalabalklar aksi ispat edilemeyecek batan karc argmanlarla kandrmayalm diye -nk birka kiinin, yani aznln nne oturtulmu olmamzn bu anlama geldiini biliyoruz- siz orada oturanlar, ya daha ihtiyatl bir yntem uygularsanz?! Sizler de basmakalp nutuklar atmayn; mzakereyi istediiniz/beenmediiniz yerde kesip o konuyu karara baladktan sonra devam edin. nce syleyin bakalm, bu nerimiz sizler iin uygun mu? Meloslu kurul yeleri yle cevap verir: Meloslular: Birbirimizi sknetle ynlendirmenin adaleti adna nerinizin kar klacak bir yan yok; ama askeri hazrlklar itibariyle ylesi ileri bir durumdasnz ki kabul edemeyiz. Grdmz kadaryla kendi davanzn yarglar olarak buradasnz ve bu mzakereden bekleyebileceimiz tek ey (anlalabilecei zere) ya sava ya da eer hakl taraf olduumuzu kantlar ve teslim olmay reddedersek, esaret. Atinallar: Gelecei akldan ziyade nseziyle karlamak istiyor ya da gznzn nndeki gereklere ramen devletinizin selametine dair istiarede bulunmak istemiyorsanz mzakereyi keseriz; aksi sz konusuysa devam ederiz. Meloslular: Bizim durumumuzdaki insanlar iin hem dnce hem ifadede birden ok yola bavurulmas anlalabilir ve doaldr. Ne var ki, bu grmenin konusu, dediiniz gibi, lkemizin selametidir ve ayet sizin iin de uygunsa, tartma nerdiiniz ekilde devam edebilir. Atinallar: Bize yanl yaptnz iin saldrmak zere olduumuzu veya Medleri yendiimize gre imparatorluumuzun buna hakk olduunu syleyerek, ki inandrc olmayacaktr, sizleri tedirgin etmeyeceiz. Karlnda, onlarn kolonisi olduunuz halde Lakonyallara52 katlmadnz syleyerek veya makul olan hedefleyip karlkl hissiyatmz da dikkate almak suretiyle bize yanl yaptnz ikrar edeceinizi umuyoruz. Sizler de biliyorsunuz ki, bu dnya ortamnda gller yaptklarn yapar, gszler ac ekerken, hak, glerin eit olduu yerde sz konusudur. Meloslular: Dnnce, yine de doru olan -haktan sz etmemizi men edip sadece kardan sz etmemizi istediinize gre- savunma ortaklmz
52 Spartallar; bir nceki cmlede yer alan Medler ise Persler.

bozmamanz, tehlike annda hakl ve doru olana bavurma hakkmz korumamz, hatta gz ard edilebilir ve ok da kat olmayan argmanlardan kazanl kmamza izin vermenizdir. Bu, herhangi biri kadar sizleri de ilgilendirmekte, nk knz ar bir intikam sembol olacak ve tm dnya iin stnde dnlmesi gereken bir rnek tekil edecektir. Atinallar: mparatorluumuzun k, eer kecekse, bizi korkutmuyor: Gerek hasmmz Lakonya olsayd bile, Lakonya gibi rakip bir hkmdarln tebaasnn yenik dmesi, onlarn kendi yneticilerini saldrmak suretiyle devirmelerinden daha kt olmazd. Ne ki, bu bizim gze alabileceimiz bir risk. imdi size imparatorluumuzun karlar adna burada bulunduumuzu izah etmeye devam edeceiz. nk imparatorluunuzu sorunsuz yaatmak ve onu her iki tarafn da iyilii iin korumak zorundayz. Meloslular: Syleyin ltfen, sizin ynetiminiz altnda olmak nasl bizim iyiliimize olabilir? Atinallar: Sizler iin banza en kts gelmeden bize teslim olmak suretiyle; bizler iin de sizi yok etmeksizin kazanmak suretiyle. Meloslular: Bu demek oluyor ki, tarafsz kalmamza, dman yerine dost ama her iki tarafn da mttefiki olmamza raz olmayacaksnz. Atinallar: Hayr, nk dmanlnz bizlere dostluunuz kadar zarar veremez. Bu argman yurttalarmz nezdinde bizim zaafmzn, sizin husumetinizin delili olacaktr. Meloslular: Tebaanzn hakkaniyet anlay bu mu? Sizinle hibir ilgisi olmayan insanlar, ou koloniniz olan -bazlar da ele geirilen asiler- insanlarla bir tutmak m? Atinallar: Hak sz konusu olunca, tebaamz bunun herkeste eit miktarda olduunu; eer biri zgrln koruyabiliyorsa gl olduu iin koruyabildiini; eer kendimize ramen ona bir ey yapmyorsak korktuumuz iin yapmadmz dnr. Oysa imparatorluumuzu bytrken bize tabi olmanz, bizler iin bir gvenlik unsuru olabilmelidir. Adal ve herkesten daha zayf olduunuz gerei, denizlerin efendilerini yanltacak durumda olmamanz, bunu baaramamanz icap ettirir. Meloslular: Dile getirdiimiz politikann size gvence vermediini mi sylyorsunuz? Siz, burada bile bize haktan bahsetmeyi yasaklarken ve bizi karlarnza hizmet etmeye davet ederken, biz de kendi karlarmz aklayp ayet rtyorsa, sizi ikna etmeliyiz. Bizim durumumuzdan ders karp bir gn kendilerine de saldrabileceinizi dnecek olan tarafszlar kendinize dman etmekten nasl kanabilirsiniz? Bu, mevcut dmanlarnza yenilerini eklemek, dmanlk yapmay aklna getirmeyenleri bile kendinize dman etmek deildir de nedir?

Atinallar: Acaba neden ana ktadakiler genellikle bizi korkutmuyor? Sahip olduklar zgrlk, daha uzun bir sre bize kar tedbirli olmalarn gerektirmeyecektir. Aktr ki, bizleri tehlikeye sokan daha ziyade sizler gibi imparatorluk dndaki adallarn ve boyunduruk altnda ac eken tebaann dncesizce hareket etmeleri ve dolaysyla kendilerini de tehlikeye atmalardr. Meloslular: Bunca riski imparatorluunuzu korumak ve tebaanzn ondan kurtulmas iin gze alyorsanz, o zaman buyruunuz altna girmeden nce yaplabilecek her eyi yapmay denemekte hl zgr olan bizler iin bu byk bir soysuzluk ve korkaklk olurdu. Atinallar: ayet iyi dnrseniz, hayr. dl eref, cezas utan, amac kendinden ok daha gl olana direnmek deil, kendini savunmak olan bu yarma eitler arasnda yaplmyor. Meloslular: Ama biliyoruz ki, savata ans bazen dnlenin aksine, saysal oranlardan bamszdr. Teslim olmak bizi umutsuzlua sevk edecektir. Oysa savamak ayakta kalabileceimize dair bir umuttur. Atinallar: Umut tehlikenin tesellisidir. Umuda, kaybetmese bile az zararla kmak zere, bol kaynaa sahip olanlar teslim olur; ne ki umudun doasnda savurganlk vardr. Her eyini umuda balayacak kadar ileri gidenler, onun gerek rengini, mahvolunca grrler; bu keif ancak onlar tedbirli olmaya yneltirse bir kusur olarak grlmez. Bylesi bir durumun sizler iin sz konusu olmasna izin vermeyin; zayfsnz ve kefenin bir gzne aslsnz. Mevcut umutlarn had safhada umutsuzlua drd insanlarn gzle grnmeyene -kehanetlere, vahiye ve insanlar umutla kandrp mahva gtren benzeri icatlara- sarld kaba saba insanlar gibi olmayn. Meloslular: Emin olabilirsiniz ki, artlar eit olmadna gre, sizin gcnzle ve servetinizle mcadelenin zor olduunun bizler de farkndayz. Ama tanrlarn bize de sizler kadar ans bahedeceine inanyoruz, nk bizler, sadece hakszlk karsnda savaan insanlarz. Muhta olduumuz gc, baka hibir nedenle olmasa bile, utantan yardmmza komak zorunda olan mttefikimiz Lakonyadan alacaz. Dolaysyla, kendimize gvenimiz o kadar da temelsiz deil! Atinallar: Tanrlarn size arka kacaklarndan, iyilik yapacaklarndan bahsediyorsunuz; biz, kendimiz de bunu umut edebiliriz; tanrlara inancmz ve inancmzn icabn yerine getiriimiz, ne srdmz iddialarla ve tutumumuzla ters dmemektedir. Tanrlara inanr, insanlar tanrz/ biliriz; doalar gerei hkmedicidirler. Bu yasay biz yapmadk ya da bu yasaya gre hareket eden ilk biz deiliz: onu hazr bulduk, bizden nce de vard, bizden sonra da ve sonsuza dek var olacak. Bizim btn yaptmz,

bu yasadan yararlanmak ve biliyoruz ki, bizimle ayn gce sahip olan herkes byle yapard. Dolaysyla tanrlardan korkmamz iin bir neden yok. Lakonyallara dair grlerinize gelince: Onlarn size utan saikiyle yardm edeceine olan inancnz saflk olarak deerlendiriyor, safiyetinizi kutsuyor ama asla kskanmyoruz. Lakonyallar, karlarnn veya yasalarnn sz konusu olduu yerde, en deerli insanlardr; bakalarna davranlar hakknda ok ey sylenebilir ama en net biimde, ksaca diyebiliriz ki, tandmz/bildiimiz insanlar arasnda makul, erefli ve sadece menfaati olarak telakki edilen vasflar itibariyle en dikkat ekici olanlardr. Byle bir dnce tarz, halen mantkszca beklediiniz korumay/gvenlii vaat etmedii gibi salamaz da. Meloslular: Zaten tam da bu nedenle karc olmalarnn Meloslulara, yani kendi kolonilerine ihanet etmelerini engelleyeceine; dmanla ibirlii yapmak suretiyle Hellastaki dostlarnn gvenini kaybetmek istemeyeceklerine inanyoruz. Atinallar: Adalet ve eref tehlikeden bamsz olamazken, gvenlikle karcln rtt grn benimsemiyorsunuz demek. Tehlike, Lakonyallarn nadiren gze aldklar bir eydir. Meloslular: Ama dier kolonilerine kyasla, bizim iin tehlikeyi bile gze alabileceklerine inanyoruz, nk Peloponnese yakn olmamz harekt kolaylatracak, ayn kandan olmamz ise sadakatin teminat olacaktr. Atinallar: Evet, ama bir mttefikin gvenecei ey, kendisinden yardm isteyenin iyi niyeti deil, harekt iin stn ve kararl bir gcn mevcudiyetidir ve Lakonyallar buna herkesten ok nem verir. Komularna birka mttefikle birlikte saldrdklarna gre, en azndan kendi kaynaklarna gvenemedikleri ak. stelik denizler bizim hkimiyetimizdeyken denizi geip bir adaya kacaklar. Meloslular: Ama bakalarn da gnderebileceklerdir. Girit denizi byk/geni bir deniz. Bu denize hkim olanlarn denizin stndekileri bulup yakalamalar, onlar gvenli bir biimde atlatmak isteyenlerin iinden ok daha zor olacaktr. Lakonyallar bunu baaramazlarsa sizin topraklarnza ve Brasidasn eriemedii mttefiklerinizden kalan (topraklara) decek; sizler ise size ait olmayan yerler yerine, kendi topraklarnz ve kendi konfederasyonunuz iin savamak zorunda kalacaksnz. Atinallar: Bahsettiiniz trden bir artmacayla bir gn siz de karlaabilir; Atinallarn bugne kadar hibir kuatmadan korku nedeniyle vazgemediini, dierleri gibi, siz de renirsiniz. Ne var ki, yle bir gerekle kar karyayz: lkenizin gvenlii iin mzakereye oturmak istediinizi sylediiniz halde, bu mzakere sresince insann gvenebilecei ve ko-

runursa/kurtulursa iyi olur diyebilecei hibir ey sylemediniz. En gl argmanlarnz umuda ve gelecee temelleniyor ve bu savatan zaferle kabilmeniz iin gereken kendinize ait kaynaklar, kar saftaki kaynaklarndan ok daha az. Bu yzden, ayet -bizler kalktktan sonra- daha saduyulu bir danman bulmazsanz, byk bir muhakeme hatas yapm olursunuz. Kk derek rezil olma dncesine -ki tehlike annda bu bir rezillik olduu kadar kanlamaz ve lmcldr- kaplmayacanz umulur. nk olaylara hi dnmeden, aceleyle ve bile gre dalan insanlardr ki, salt ekici bir ismin etkisiyle, kk dme veya rezillik denilen eyin kendilerini esir almasna izin vererek talihsizlikten ziyade, yaplan yanln refakatisi ve sonucu olarak daha da byk bir kk de, rezillie maruz kalrlar. yi dnp ihtiyatl davranmanz halinde kendinizi bundan saknabilirsiniz. Hellas53daki en byk ehir, sizlere, size ait olan lkeden vazgemeksizin baml mttefiki olmay nerdii zaman, ona boyun emeyi onursuzluk olarak dnmeyeceksiniz; sizlere sava ile gvenlik arasnda seim yapma ans verildii zaman da daha kt olan seecek kadar kr olmayacaksnz. u kesin: Eitlerine ba emeyenler, stleriyle uyumlu alp madunlara iyi davrananlar, ou kez en baarl olanlardr. Bu bakmdan, bizler kalktktan sonra, tekrar dnn ve biricik lkeniz iin mzakere ettiinizi, lkenizin refah veya mahvoluunun buna bal olduunu bir kez daha hatrlayn.
* Thucydides, The Peloponnesian War The Bodley Head, 1954.

3. Toplu Yaama Dnk Hangi Dzenlemeler nsanlarn Politik Topluma Katlmna En ok Hizmet Eder?
Atinann Peloponnes Savanda yenik dmesi, pek ok Atinaly hayal krklna uratr. Bazlar, siyasi kurumlarn gl olduu eklindeki inanlarn ciddi biimde sorgulamaya balar. Sorgulayanlardan biri de Efltundur. Hocas Sokratn Atinallar tarafndan oy okluuyla lme mahkm edilmesi, Efltunun phelerini daha da arttrr. Dolaysyla, dnceleri siyasal yaamn doasna ve temeline odaklanr. Efltunun siyaset konusundaki aratrmalar, Devlette yer almtr. Aadaki belgede Adeimantos ile Glaukonun katld tartmay Sokrat ynetmektedir; tartma onun konumasyla balar.

53 Yunanistan.

Devlet* Platon
Bence, dedim, site insanlarn ihtiyalarndan doar. Hi kimse kendi kendine yetemez, hepimizin birok gereksinimi vardr. Sitenin ortaya kmasnda baka bir eyin belirleyici olduu dnlebilir mi? Hayr, dnlemez. Birok gereksinimimiz olduu ve bunlarn karlanmas iin kimi insanlara gerek duyduumuzdan, bir ihtiyacmz iin birine, baka bir ihtiyacmz iin de baka birine bavururuz. htiyalarmz karlayan bu insanlar hep birlikte bir yerde bulunurlar. te buras sitedir. Doru, dedi. Kendi aralarnda dei toku yaparlar. Bu dei tokuun kendi yararlarna olacan dnerek biri bir dierine bir ey verir, dieri de bunu alr. ok doru. O halde, dedim, bir site kurduumuzu dnelim. Bu sitenin ortaya kndaki temel etkenin insanlarn ihtiyalar olduunu dnelim. Pekiyi. Temel ve en byk ihtiyacmz, yaamann ve var olmann koulu olan yiyeceklerdir. Elbette. kinci ihtiyacmz barnma, nc ihtiyacmz da giyecek ve benzeri eyler. Evet. imdi de yaadmz sitede bunlarn nasl karlanacan grelim. Birinin ifti, dierinin inaat, baka birinin de dokumac olduunu farzedelim. Bunlara bir de kundurac ya da fiziksel ihtiyalarmz karlayacak baka birini de ekleyelim mi? Olur, tabii. En yaln haliyle site drt ya da be kiiden oluacak. Evet. Pekiyi, bu insanlar nasl alacaklar? Her biri, dierleri iin de retim yapacak m? rnein ifti, drt kii iin retim yapp kendi yiyeceklerini elde etmek iin sarf edecei emein drt mislini sarf ederek kendi ihtiyalarnn yannda, dierlerinin ihtiyac iin de mi yiyecek salayacak? Yoksa tekilerini hi dnmeyip onlar iin de yiyecek salamann derdine dmeden, harcayaca zamann drtte birini harcayarak, sadece kendisi iin yiyecek salayp zamannn geri kalann da, tekilerle hibir ortakla gir-

meden, dier ihtiyalarn karlamak amacyla ev, giysi ve ayakkab yapmak iin alarak m geirecek? Adeimantos, iftinin sadece yiyecek salayp dier ilerle ilgilenmemesi gerektiini syledi. Zeus adna, ben de bunun daha iyi olacan dnyorum. Bu sylediin bana, insanlarn birbirlerine benzemediklerini hatrlatt. Hepimiz, farkl zanaatlara uygun olacak ekilde, farkl zelliklere sahibiz. Sence de yle deil mi? ok doru. Pekiyi, birine bir i yaptracan zaman, o kiinin birok ura olmasn m, yoksa tek bir sanat olmasn m istersin? Sadece bir sanat olmasn isterim. Ayrca, zamannda yaplmayan bir iin dzgn olmas beklenemez, deil mi? Tabii ki. nk i, insann bo zaman olmasn beklemez. nsann yapt ii takip etmesi ve amacnn i olmas gerekir. Evet, yle olmas gerekir. Bu durumda unu anlyoruz ki, insan, zelliklerine uygun bir ii, dier ilerini bir kenara brakarak zamannda yaparsa, hem daha ok, daha kolay ve daha iyi retir. Kesinlikle. O halde Adeimantos, ihtiyalar karlayabilmek iin drt ehirden fazlasna gerek duyulacak. nk ifti, gerekten kaliteli olacaklarsa, kendi sabann, kendi apasn ve dier tarm aletlerini kendisi yapmayacaktr. naat da, kullanaca aletleri kendisi yapmayacaktr, dokumac ve kundurac da. Doru. yleyse, daha imdiden ekillenmeye balayan kk sitemizde marangozlar, demirciler ve baka zanaat sahipleri de olacaktr, deil mi? Evet. iftilerimize, saban srmek iin kz, inaatlarmz ve yine iftilerimiz iin yk hayvan, kundurac ve dokumaclara da yn ve deri salamak iin sr obanlarmz, koyun obanlarmz ve baka obanlarmz da olsa, sitemiz yine de ok byk olmaz. Evet, doru. Ancak, btn bu insanlarn iinde bulunaca site pek de kk olmaz. Bir de sitemizin nerede olaca sorunu var. Hibir eyin baka bir yerden getirilmesine gerek duyulmayacak bir yer bulmak neredeyse imknsz.

Evet. O halde, ihtiya duyulan eyleri baka bir siteden getirecek insanlar da olmal. Evet, olmal. Eer bu insanlar, bir siteye, oradakilerin ihtiyac olan hibir ey gtrmeden giderlerse elleri bo dneceklerdir. ok doru. Bundan dolay, daha fazla iftiye ve daha fazla zanaatkra ihtiya duyulacak, yle deil mi? Evet, yle grnyor. Baka sitede yaayanlara mal verip onlardan mal alacak insanlara, yani tccarlara da gerek duyulacak, yle deil mi? Evet. yleyse, tccarlarmz da olacak. Evet, olacak. Eer deniz yoluyla ticaret yaplacak olursa, ok sayda usta gemiciye de ihtiya duyulmayacak m? Evet, ok sayda usta gemici gerekecek. Pekiyi, bu insanlar rettiklerini site iinde nasl dei toku edecekler? Hatrlayacan gibi, bunlardan bir toplum yaratp bir site oluturduumuz zaman, gvence altna almamz gerekecek esaslardan biri, bu karlkl deiim ii olacaktr. Tabii ki alveri yaparak. O halde bu insanlarn bir pazaryerine ve alverite kullanlmak zere paraya ihtiyalar olacak. Evet. Bir iftinin ya da bir zanaatkrn pazara kendi rnn getirdiini, ama pazarda dei toku yapabilecei kimsenin olmadn farz edelim. Bu durumda, iini gcn bir kenara brakp pazaryerinde bo bo oturacak m? Tabii ki, hayr! Byle bir gereksinim karsnda devreye satclar girecektir. yi dzenlenmi sitelerde, genellikle fiziksel bakmdan gsz olan ve bu yzden de kolay kolay bir ie yaramayan insanlar vardr. te, bu insanlarn ii, pazarda bulunup maln satmak isteyenlere para vermek, mal satn almak isteyenlerden de para almaktr. yleyse, bu insanlara olan gereksinimden dolay, sitemizde satclar da olacaktr. Perakende satc szc, pazaryerinde oturup satn alma ve aldklarn satma iiyle uraan kiiler; tccar szc de, ticaret amacyla bir ehirden dierine gidip duran kiiler iin kullanlyor, deil mi? Evet, dedi.

Bir de, akln kullanlmasn gerektiren ilerde yeterli olmayan, ama bedensel gleri olduka fazla olan insanlar vardr. Bunlar da bedensel glerini satarlar. Bu insanlara gndeliki, emekleri karlnda aldklar paraya gndelik denir. Doru. O halde, gndelik ile alanlarn da sitemizde bir yeri olacaktr, deil mi? Evet. Pekiyi Adeimantos, sitemiz yeterince bymedi mi? Sanrm byd. yleyse, doruluk ve yanllk nerede, sitenin hangi ksmnda ortaya kar? Ve bunlarn hangisi sitemize girmitir? Bunu bilmiyorum Sokrat, dedi. Muhtemelen yurttalarn birbirleriyle yapacaklar alverilerde Doruluk ve yanln grlecei baka bir yer gelmiyor aklma. Galiba doru sylyorsun, dedim, bu konuyu ciddi ciddi dnp aratrmamza devam etsek iyi olur. O zaman, ncelikle bir araya getirdiimiz bu insanlarn yaam tarzlarnn nasl olacan dnelim. Kendileri iin msr, arap, elbise, ayakkab retip ev yapmayacaklar m? Bir evleri olduunda da yazlar genellikle plak ve yalnayak, klar ise elbise ve ayakkab giyip alacaklardr. Arpa unu ve buday ununu yourup piirerek gzel rekler, ekmekler yapp bunlarla besleneceklerdir. Porsuk aac ya da mersin aac odunundan yaptklar sedirlerin zerine buday saplarndan yaplm bir hasr koyup veya temiz yapraklar serip yiyeceklerini ve ieceklerini bunlarn stne koyacak ve arkalarna yaslanacaklardr. Balarna elenklerini takacaklar ve mutlu bir ekilde sohbet edip tanrlar ven szler syleyerek yemeklerini yiyecekler, kendi yaptklar araptan ieceklerdir. Yoksulluk ve sava tehlikelerini de gz nnde bulundurarak, bakabilecekleri kadar ocuk yapmaya zen gstereceklerdir. Ama, dedi Glaukon araya girerek, gryorum ki insanlara katksz ekmekle ziyafet ekiyorsun. Doru, dedim, unutmuum. Tabii ki yemeklerine tuz koyacaklar; zeytin ve peynirleri de olacak. Kyllerin yapt gibi, sebze yemekleri piirecekler. Tatl olarak da, onlara incir, bezelye ve fasulye vereceiz. ly karmadan ierken, atete mersin taneleri ve mee palamutlar piirecekler. Bu ekilde beslenerek, bar ve huzur iinde yalanp hayatlarnn sonuna gelecek ve ocuklarna da benzer bir hayat brakacaklar.

Evet, Sokrat, dedi, eer domuzlar iin bir site oluturuyor olsaydn, o hayvanlar da byle mi beslerdin? Pekiyi, sen ne nerirdin, Glaukon? Bu insanlara hayatn olaan rahatlklarn salamalsn, dedi, rahat yaayan insanlar, sedirde yatp masada yemek yerler ve bizimkiler gibi katklar ve tatllar da olmaldr. Evet, dedim, imdi anlyorum. zerinde durmam istediin mesele basit bir site deil, rahatlk dkn bir sitenin nasl ekillenecei. Bunun kt bir taraf yok belki de. nk byle bir sitede, doruluk ve yanlln nasl ortaya ktn grme ansmz daha yksek olacaktr. Benim dnceme gre, doru ve salkl site, tanmladm ekilde olan sitedir. Sitenin hastalkl halini grmek istiyorsan da buna bir itirazm yok. ou insan, benim basit site tanmmla tatmin olmayacaktr. Her trden sedirler, masalar, baka eyalar, lezzetli yiyecekler, gzel kokular, ttsler, kadnlar ve rekler isteyeceklerdir. Bu durumda, ev, elbise ve ayakkab gibi bata bahsettiim, yaam iin zorunlu olan gereksinimlerin tesine gememiz gerekiyor. Boyac ve naklarn almaya balamalar; altn, fildii ve her trden malzemenin de temin edilmesi gerekecektir. Doru, dedi. O halde, sitemizi daha da bytmek zorundayz. nk bata belirttiimiz salkl site artk yeterli deildir. Pekiyi, imdi sitede temel gereksinimleri karlamayan bir sr ura m olacak? Avclar, biim ve renkler zerinde alacak olanlar, mzik sanatlar, airler ve airlerle birlikte onlarn yardmclar, tiyatro oyuncular, rhapsodoslar54, sanatlar, zellikle de kadn giysileri iin eit eit kuma ve para yapan ustalar gibi yle mi? Daha fazla kleye de ihtiyacmz olacak. Eiticiler, dadlar, st analar, hizmetiler, berberler, frnclar ve alar ve hatta domuz obanlar da istemeyecek miyiz? Daha nce szn ettiimiz site modelinde gereksinim duyulmayan ve bu yzden sitemizde yer almayan bu insanlara artk ihtiyacmz m olacak? nsanlarn, etini yiyecekleri eit eit hayvanlar besleyecekleri iin onlar da unutulmamal, yle deil mi? Tabii ki. Bu durumda, hekimlere ok daha fazla ihtiyacmz olacak. Evet, yle olacak. zerinde ilk yerleenler iin yeterli olan topraklar, artk ok kk kalacak ve yeterli olmayacak, deil mi? ok doru.
54 Antik Yunanda kent kent dolaarak iirler, zellikle Homerostan paralar okuyan halk ozanlar.

Otlak ve ekili arazi haline dntrmek iin komularmzn topraklarnn bir blmn almak isteyeceiz. Eer bizim gibi, zorunlu gereksinimlerin tesine geip sonsuz bir zenginlik hevesine kendilerini kaptrrlarsa, komularmz da bizim topraklarmzn bir blmn almak istemeyecekler mi? Sokrat, bu kanlmaz olacak. O halde, savaacaz Glaukon, yle mi? Kesinlikle, dedi. Sava, yararl bir ey midir, zararl bir ey mi? Daha buna karar vermeden; gerek site, gerekse bireyler bakmndan; sitelerin iinde bulunan tm ktlklerin sebeplerinden dolay, savan ortaya ktn anlam bulunuyoruz. phesiz ki, yle. Sitelerimizin topraklar artk daha da genilediine gre, bu sefer de biraz nce tanmladmz varlklarn ve insanlarn yan sra, tm sahip olduklarmzn da istilaclara kar korunmas iin eksiksiz bir orduya gerek duyulacak. Neden? dedi, bu insanlar kendi kendilerini koruyamayacaklar m? Hayr, dedim, sitenin ekillendirilmesi srasnda hepimiz tarafndan kabul edilen temel dnceye gre, kendi kendilerini koruyamazlar. Hatrlayacan gibi temel dncemiz, bir insann birden fazla ii baaryla yapamayaca idi. ok doru, dedi. Pekiyi, sava bir sanat deil midir? Tabii ki yledir. Pekiyi, sava sanat kunduraclk kadar dikkat gerektiren bir sanattr, yle deil mi? Evet, yle. Ayakkablarmzn iyi bir ekilde yaplmas iin kunduracnn ifti, dokumac ya da inaat olmasna izin vermemitik. Sadece kunduracya deil, herkese zelliklerine uyan bir i verilmiti ve herkese hayat boyunca baka bir ile ilgilenmeyip kendi iinde almaya devam edecekti. nne kan frsatlar karmayp kendi iinde ustalaacakt. Hibir i, grevini iyi yapan bir savannki kadar nemli olamaz. Pekiyi, sava sanat, ayn zamanda bir ifti, kundurac ya da baka bir zanaatta alan insanlarn da kolaylkla edinebilecei bir sanat mdr? Hi kimse, kklnden itibaren kendini yalnz zar ve dama oyununa adamam, sadece elence olsun diye bu oyunu oynamsa, iyi bir zar ve dama oyuncusu olamaz, deil mi? Hibir alet, nasl kullanlaca renilmemise, zerinde kafa yorulmamsa, bir

insan usta bir ii ya da usta bir sava yapmaz. O halde, bir kalkan ya da baka bir sava aletini ilk kez eline alan biri, ister ar silahlarla donanm bir orduda olsun, isterse baka bir orduda, nasl bir gnde iyi bir sava olacak? Evet, dedi, nasl kullanacaklarn kendileri reten aletler bulunsayd, bunlara paha biilmezdi. Topraklar koruyanlarn yaptklar iin deeri arttka, dedim, daha fazla zamana, ustala, sanata ve uygulamaya gerek duymayacaklar mdr? Buna phe yok, dedi. Yapacaklar i iin zel bir yeteneklerinin olmas gerekmez mi? Kesinlikle gerekir. yleyse, sitenin korunmas grevi iin ne tr zellikler gerektiini belirleyelim. Belirleyelim. Zeus adna, bu kolay olmayacak, dedim, ama cesur olup elimizden gelenin en iyisini yapmalyz. Evet, yapmalyz. Koruma ve gzetleme iinde soylu olan bir gencin, yaratl bakmndan iyi beslenmi bir kpek gibi olmas gerekmez mi? Ne demek istiyorsun? Her ikisi de dman hemen grebilmeli ve ona yetimek iin evik hareket edebilmeli. Dman yakaladktan sonra da onunla dvebilecek kadar gl olmaldr. Tm bu niteliklere ihtiya olacaktr. yi birer sava olacaklarsa da cesur olmaldrlar, deil mi? Elbette. Cesareti olmayan bir atn, kpein ya da baka bir hayvann cesur hareket edebilmesi mmkn mdr? Cesaretin nasl da yenilmez, alt edilemez bir ey olduuna ve varlnn, iinde bulunduu ruhu nasl da korkusuz ve boyun emez kldna hi tanklk ettin mi? Evet, ettim. O halde, koruyucularn sahip olmalar gereken bedensel nitelikler hakknda bir fikrimiz olutu. Evet. Ruhsal nitelikleri de biliyoruz. Ruhlar cesaretle dolu olmal, deil mi? Sokrat, daha sonralar, sradan yurttalarn bilge hamilerin ynetimine nasl raz edilecekleri sorusunu gndeme getirir. Verdii cevap, onlara masal/efsane anlatmay nermektir.

Bazlarnz ynetme gcne sahip. Tanr bunlar altndan yaratmtr ve onlar en saygdeer insanlardr. Bazlarnz, yani yardmclar ise, ikinci derecede nemli olduklar iin gmten yaratmtr. ifti ya da zanaatkr olacak dierlerini de pirin ve demirden yaratmtr. Bunlarn ocuklar da genel olarak ayn zellikleri tayacak. Ancak, sonuta hepsi de ayn soydan geldikleri iin, altndan yaratlm bir anann altn olu olabilecektir. Tanr, yneticilerden ilk ve en nemli ilke olarak, her eyden nce rk saflnn korunmasn istemektedir. Yneticiler, yurttalarn ocuklarnn hangi maddelerden olutuklarn gzetlemelidirler. nk altn ya da gmten yaratlm bir anadan doan ocuk, yapsnda pirin ve demir tarsa doa, toplumsal snflarn dzenini deitirir. Bu durumda, yneticiler daha alt bir snfa dahil olduu iin ocua acmazlar ve onu bir ifti ya da zanaatkr yaparlar. Ayn ekilde, baz zanaatkr ocuklarnn yaplarnda altn ve gm bulunabilir. Bu yzden, daha st bir snfa dahil olacaklarndan koruyucu ya da yardmc olabileceklerdir. Bir khinin syledii gibi, ne zaman ki pirin ve demirden yaratlm biri siteyi denetim altnda tutmaya kalkar, ite o zaman site yklr. Mitosumuz bu ve bu mitosu sitenin yurttalarna inandrma ansmz var m sence? imdiki nesli inandrma ansmz yok, dedi, ancak, bir sonraki ve daha sonraki nesilleri inandrabiliriz. Zor olduunu biliyorum, dedim, insanlarn byle bir eye inanmalarn salamak, onlarn siteye ve birbirlerine olan sorumluluk duygularn arttrr. Bu kadar mitos yeter. Biz topraktan doma kahramanlarmz silahlandrp liderlerinin emrine verirken; bu mitos da bir rivayet olarak, dier sitelere anlatlsn. Kahramanlarmz, herhangi bir itaatsizlik halinde isyan bastrabilecekleri ve kendilerini, dardan srnn stne saldran kurtlara benzeyen dmanlarndan koruyabilecekleri bir yer aratrp sesinler. Bu yere gelip tanrlara kurbanlar kessinler ve oraya yerlesinler. yle deil mi? Evet, dedi. Yerletikleri yerler, kn souundan, yazn scandan onlar koruyacak nitelikte olmal. Sanrm, yerletikleri yerler derken evleri kastediyorsun. Evet, dedim, ama bunlar koruyucularn evleri olsun, tccarlarn deil. Ne fark eder ki? Aklamaya alaym. Bir oban iin, disiplinsizlikten, alktan veya herhangi bir kt alkanlktan dolay koyunlara saldrp onlar rahatsz eden ve kpekten ok kurt gibi davranan beki kpekleri beslemek ok kt ve akl d bir ey deil midir?

Evet, yledir. O halde, yurttalarmzdan daha gl olan yardmclarmzn, onlarn dostu olmalar gerekirken birer tiran olup kmamalarn salamak iin her trl nlem alnmaldr. Evet, buna byk zen gsterilmeli. Gerekten nitelikli olan bir eitim, en iyi gvence olmaz m? Ama zaten iyi eitilmi olacaklar, dedi. Bundan o kadar emin deilim, sevgili Glaukon, dedim, nasl olursa olsun, doru bir eitimin bu kiileri, birbirleriyle ve korumalar altnda olanlarla iyi ilikiler gelitireceine ve daha insani bir hale getireceine inanyorum. ok doru, dedi. Eitimleri, evleri ve baka her eyleri, koruyucu olarak sahip olduklar erdemleri zayflatmayacak ve dier yurttalar rahatsz etme istei uyandrmayacak ekilde dzenlenmelidir. Akl banda herkes bunu kabul etmeli. Evet, kabul etmeli. O zaman, idealimizdeki koruyucularn yaam ekillerinin nasl olacana karar verelim: lk olarak, hayatn srdrmek iin gerekli olann dnda, hibirinin zel mlk olmamal. Evlerinin ve depolarnn kaplar, bakalar girmesin diye kapal tutulmamal. Erzaklar ll ve cesur olan eitilmi savalarn gerek duyaca miktar ve nitelikte olmal. Yurttalardan alacaklar cret, sadece o yln masraflarn karlayacak sabit bir cret olmal. Savalar gibi bir arada yaamallar. Altn ve gmn, Tanrnn eseri olduunu ve kendi ilerinde de bu maddelerin bulunduunu sylemeliyiz ki, maden artklarna ihtiya duymasnlar ve bu trden maddesel karmlarla kutsal olan altn ve gm kirletmesinler. nk sradan madenler ktlklerin kaynadr, ama onlarn iindeki madenler katkszdr, temizdir. Ancak tm vatandalar arasnda sadece onlar, gm ve altna dokunamaz ya da bu madenleri ellerine alamaz, evlerinde bulunduramaz, giysilerine takamaz, altn veya gm kaplardan iemezler. te, bu onlarn kurtuluu olacak, kendileri de sitenin kurtarclar olacaklar. Ama ev, toprak ya da para sahibi olurlarsa, koruyucu olacak yerde ev sahibi ve ifti; dier yurttalarn dostu olacak yerde de onlarn dman ve tiran olup karlar. Tm hayatlarn, nefret eden ya da nefret edilen, entrikalar eviren veya entrikalara kurban giden kiiler olarak, d dmanlardan ok, i dmanlardan korkarak geirirler. Bu artlarda, kendilerinin yok olup sitenin yklmas an meselesidir. Bu sebeplerden dolay, sitenin anlattmz ekilde dzenleneceini, korucularn evleri ve dier tm meselelerle ilgili olarak belirlenecek kurallarn bunlar olacan ilan etmemiz gerekmez mi?

Evet, gerekir, dedi Glaukon. Sokrat, devletin adil bir biimde ynetilebilmesi iin sahip olunmas gereken bilginin tabiat ve nemine dair tespitlerini Devlette daha nce yaptndan, bu kez doru bir ynetim oluturmak iin en hzl ve kolay yollarn neler olabileceini sorgular. Gerek sitenin kurguladmz rnee her ynden uyacan ispatlamaya zorlamamalsn beni. Bir sitenin, nerdiimize yakn bir ekilde nasl ynetileceini bulabilirsek, kurguladmz sitenin gerekletirilebilirliini de gstermi oluruz. Bu da bize yeter. Eminim ki, ben bununla da tatmin olurum. Sen olmaz msn? Evet, olurum. imdi sana, kt ynetilen sitelerdeki eksiklikleri ve onlar daha iyi birer site yapacak kk deiiklikleri anlataym. Bu deiiklikler mmkn olduunca az ve kk deiiklikler olsun. Pekiyi, yapalm. Sitede kk ya da kolay olmayan ama gerekletirilebilir bir deiiklikle dzelme salanabilir. Nedir bu deiiklik? te, dalgalarn en by dediim dalga geliyor. Bu dalga krlp beni kahkaha ve utan iinde bosa da dndklerimi anlatacam. Syleyeceklerimi iyi dinle. Pekiyi, syle. Filozoflar kral olmadka, tm dnyadaki kral ve mevki sahipleri filozof ruhuna ve gcne sahip olmadka; ayn kiide hem siyasi beceri, hem akl birlemedike, farkl yaratlta olanlar birbirini dlamay brakmadka, hibir site, hibir insan, dertlerden kurtulamaz. Bu duruma, sadece bizim sitemizin var olma ve gn n grme ans olacaktr. te, sevgili Glaukon, fazla lsz olduuna inanmasam, seve seve dile getireceim dnce bu olacakt. Ama, gerek devlet ilerinde, gerekse zel yaamda bizim sitemiz haricinde hibir sitede mutluluun olmayacana inanmak gerekten g...
* Platon (Efltun), Devlet, Trkesi: Ersin Uysal, Dergah Yaynlar, 1995.

4. nsanolunun indeki yinin Doas Nedir?


Aristonun siyaset konusundaki almalar, onu yine bilenlerin efendisi olarak konumlar. Ama Aristo iin bilmek (vukuf), dier konularda olduu gibi, siyaset konu-

sunda da Efltundan farkldr. Ona gre siyaseti ve siyasete dair dier gerekleri bilmenin/anlamann yolu gndelik siyasi deneyimin analizinden gemektedir. Efltun ideal devlet hakknda yazarken, Aristo sokaktaki somut insan ve somut devleti inceler ve onlar neyin iyi, neyin kt yapt hakknda dnr, nk iyi devletlerin, iyi insanlara muhta olduu aktr.

Nikomakhosa Etik* Aristo


Bunlardan sonra erdemin ne olduunu aratralm. Ruhta olup bitenler trl -etkilenimler, olanaklar ve huylar- olduuna gre erdem bunlardan birisi olsa gerek. Arzu, fke, korku, yreklilik, kskanlk, sevin, sevgi, kin, zlem, hrs ve acmann genel olarak da haz ya da acnn izledii eylere etkilenim diyorum; bunlardan etkilenebilmemizi salayanlara, szgelii fkelenebilmemizi, ac duyabilmemizi ya da acyabilmemizi salayanlara olanak adn veriyorum. Huylar diye de etkilenimlerle ilgili olarak iyi ya da kt durumumuza diyorum, rnein fkelenmeyle ilgili olarak, ar ya da gerekenden az fkeleniyorsak kt, orta ekilde fkeleniyorsak iyi durumdayz. teki etkilenimlerde de bu byledir. Demek ki erdemler de ktlkler de etkilenim deildir; nk erdemler ile ktlklere gre bize iyi ya da kt denir ve etkilenimlere gre deil, erdemler ile ktlklere gre vlr ya da knanrz (nitekim korkan ya da fkelenen vlmez; srf fkelenen de yerilmez, belli bir ekilde fkelenen yerilir). Ayrca kendi tercihimizle fkelenmez ya da korkmayz, oysa erdemler baz tercihlerdir ya da tercihsiz olmuyorlar. stelik etkilenimlerle ilgili olarak harekete getirildiimiz, oysa erdemlerle ilgili olarak harekete getirildiimiz deil, belli bir eye yatkn olduumuz sylenir. Bu nedenle erdemler olanak da deildir; nitekim srf etkilenme olanana sahip olduumuz iin iyi ya da kt olmayz; vlmeyiz de yerilmeyiz de. Ayrca olanaklar bizde doal olarak var, oysa doal olarak iyi ya da kt olmayz; bundan ise daha nce sz etmitik. yleyse erdemler etkilenim ya da olan deilse, geriye onlarn huy olmas kalyor. Bylece erdemin cins bakmndan ne olduunu ortaya koymu bulunuyoruz. Ama bu kadar, yani bir huy olduunu sylemek yetmez, nasl bir huy olduunu sylemek gerek. yle diyelim: Her erdem neyin erdemi ise, onun iyi durumda olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salar. Szgelii gzn erdemi gz ve onun iini erdemli klar; nk gzn erdemi sayesinde iyi grrz. Ayn ekilde atn erdemi at erdemli klar; iyi komasn, binicisini iyi tamasn ve dmanlarn karsnda kamamasn salar. Bu

her eyde byleyse, insann erdemi insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huy olmal. Bunun nasl olacan sylemitik, ama bu, erdemin doal yapsnn nasl olduunu aratrrsak, baka bir yoldan da akla kavuur. Srekli ve blnebilir olan her eyi blp daha ounu bize gre yapabiliriz; eit olan ise arlk ile eksikliin bir ortasdr. Bir eyin ortas iki ucundan eit uzaklkta olana diyorum ki bu herkes iin bir ve ayn eydir; bize gre orta ise, ne fazla ne eksik olana diyorum; bu ise tek deildir, herkes iin ayn deil. rnein bir eyin ou on, az iki ise, eye gre alndnda ortas alt olur; nk eit bir ekilde birini ayor, dier tarafndan alyor; bu ise matematiksel oranlamaya gre ortadr. Oysa bize gre ortay byle almamak gerekir; nitekim biri iin on be kilo yemek ok, kilo yemek az ise, beden eitimcisi dokuz kilo yemei gerekli bulmayacaktr; nk bu da bunu yiyecek olan iin az da olur ok da. Nitekim Milon iin az, beden eitimine yeni balayan biri iin ok olur. Kou ve grete de bu byle. Demek ki her bilen kii arlk ile eksilikten kaar, ortay arar, onu tercih eder; bu orta ise eyin ortas deil; bize gre orta olandr. Demek ki her bilim kendi iini ortaya bakarak ve ilerine buna gre yn vererek iyi biimde gerekletiriyorsa (bu nedenle, arlk ve eksiklik olumluyu bozduu, orta olma ise onu koruduu iin, kendilerine eklenecek ya da onlardan alnacak bir ey olmayan ilere iyi iler deriz; dediimiz gibi iyi sanatlar bunu gzeterek alr), erdem de, eer doa gibi her sanattan daha kesin ve iyi ise, ortay hedef edinmek olsa gerek. Kastettiim karakter erdemidir, nk o etkilenimlerle ve eylemlerle ilgili; arlk, eksiklik ve orta ise bunlarda olur: rnein korkma, cesaret etme, arzu etme, fkelenme, acma ve genelde haz alma ya da ac duymada daha az ve daha ok olur, her ikisi de iyi deil. Oysa gerektii zaman, gereken eylere, gereken kiilere kar, gerektii iin, gerektii gibi bunlar yapmak orta olandr ve en iyidir, bu da erdeme zgdr. Ayn biimde, eylemlerde de arlk, eksiklik ve orta sz konusudur. Erdem ise arl yanl olan, eksiklii yerilen, ortas vlen ve isabetli olan etkilenimlerle ve eylemlerle ilgilidir; vlmek ve isabetli olmak da erdeme zg. Demek erdem bir tr orta olmadr; ortay ama edinir. Ayrca yanla dmek pek ok biimde (Pitagoraslarn dnd gibi, kt snrsz, iyi ise snrlnn zelliidir), isabetli olmak ise tek biimde olur (dolaysyla ilki kolay ikincisi zordur; hedefe isabet etmemek kolay, isabet etmek ise zordur); bu nedenle de arlk ve eksiklik ktle, orta olma ise erdeme zgdr. yiler bir eittir, ktler ise eit eit. O halde erdem, tercihlere ilikin bir huy: Akl tarafndan insann belirleyeceiyle belirlenen, bizle ilgili olarak orta olan bunma huyudur. Bu, biri

arlk, teki eksiklik olan iki ktln ortasdr; ktlk etkilenimlerde ve eylemlerde gerekenden ars ya da eksiidir, erdem ise ortay bulma ve tercih etmedir. Bunun iin varl bakmndan ve ne olduunu dile getiren sz bakmndan erdem orta olmaldr; en iyi ile iyi bakmndan ise uta olmaldr. Ama her eylem ile her etkilenimin orta olmas sz konusu deildir; nitekim bunlardan kimi adlarnda ktl ierir: Szgelii hasetlik, arszlk, kskanlk; eylemler iinde de zina, hrszlk, adam ldrme. nk btn bunlarn ve bu gibi eylerin arlklarnn, eksikliklerinin deil, kendilerinin kt olduu sylenir. O halde bunlarda isabetli olmak olanakl deildir, hep yanla dmek sz konusu. Bunlarn iyi olmas olmamas, zina konusunda olduu gibi, kime, ne zaman yapmak gerektii sz konusu deildir; bunlardan birini yalnzca yapmak yanl yapmak olur. Ayn ekilde hakszlk yapmak, korkak olmak, haz peinde komak konusunda da orta olma ve arlk-eksiklik olduunu ileri srmek sz konusu deildir; nk bu ekilde arln ve eksikliin ortas diye arln arl ile eksikliin eksiklii olacak. Buna karn orta, bir bakma u olduu iin, lllk ve yiitlikte nasl arlk ya da eksiklik yoksa onlarn da ortas, arl-eksiklii yok; nasl yaplrsa yaplsn yanla dlr. Genel olarak sylenirse, ne arln, eksikliin bir ortas, ne de ortann eksiklii ya da arl vardr. Bunu yalnz genel anlamda sylememek, tek tek durumlarda da uygulamak gerekli; nk eylemlerle ilgili sylenen szlerden genel konusunda olanlar daha yaygn, zel konularda sylenenler ise daha dorudur; nk eylemler tek tek durumlarla ilgilidir ve sylenenler bunlara uymaldr. Bunlar ana izgileriyle ele alalm: Yiitlik korkular ve cretle ilgili orta olmadr, korkusuzlukta arya kaanlarn ad yok (nitekim birou adszdr), cretlilikte ar olan cretli, korkmakta arya kap yreklilikte yetersiz kalan ise korkaktr. Hazlar ile aclar konusunda (hepsinde, zellikle aclarn hepsinde deilse de) orta olma lllk, arlk ise kendini tutamamalktr. Haz duymada eksiklik gsterenlere pek rastlanmaz, bunun iin bunlara ad verilmemitir, biz duygusuz diyelim. Para alma ile para verme konusunda orta olma cmertlik, arl ile eksiklii ise savurganlk ile cimriliktir; bunlarda insanlar kart ynde arlk ile eksiklik gsterir: Savurgan vermekte arlk almakta eksiklik, cimri ise almakta arlk vermekte eksiklik gsterir. imdilik bunlara biimsel olarak, ksaca deinmekle yetinelim; daha sonra bunlar daha kesin belirlenecektir. Para konusunda baka tutumlar da vardr: ortas, ihtiam (muhteem cmertten farkldr, muhteem byk eyler iin, cmert daha kk eyler iin para harcar); arll gsteri budalal ve kaba sabalk, eksikliiy-

se eli sklk. Bunlar cmertlikle ilgili olanlardan ayrdr; nerede ayrldklar daha sonra sylenecek. Onur ile onursuzluk konusunda orta olma yce gnlllktr, arl kendini byk grme diye bir ey, eksiklii ise kendini kk grmedir. Nasl kk eylerle ilgili olan cmertlik ihtiamdan -dediimiz gibi- ayrysa, byk bir onurla ilgili olan yce gnllln karsnda, daha kk onurla ilgili bir zellik var; onuru gerektii gibi, gerektiinden ok ve gerektiinden az arzu etmek olanakldr; byle bir arzuda ar olana onur dkn, eksik kalana ise onuru umursamaz denir; orta olann ise ad yok. Bu tutumlarn -onura dkn olannki olan onura dknlk dnda- adlar yok. Bu nedenle uta olanlar ortann yerini alma iddiasndadr fke konusunda da arlk, eksiklik, orta olma var; bunlar hemen hemen adsz olmakla birlikte, orta olana sakin diyerek, orta olmay sakinlik diye adlandralm; u noktalardan ar olan sinirli olsun -ktlk sinirliliktireksiklik gsteren fkesiz, eksiklik de fkesizlik. Birbirlerine benzemelerine karn, farkl olan orta daha var: Hepsi insanlar arasndaki ilikilerdeki konumalar ve eylemlerle ilgilidir; farklar ise, birinin bu konularda samimi olma ile tekilerin ise hola ilgili olmasdr. Bunun da bir tr akada, bir tr de yaamn her durumunda sz konusu. Her eyde orta olmann vlmesi gerektiini, ularn ise vlesi, doru olmadklarn, yerilmeleri gerektiini daha iyi grebilmek iin bunlardan da sz etmeli. Bunlarn ou adszdr, tekilerde de yaptmz gibi, bunlara da aklk kazandrmak ve kolay izlenebilir hale getirmek iin, bunlara biz ad bulmay deneyelim. Samimiyet konusunda orta olan insan bir tr samimidir; bu ortaya da samimiyet diyelim. Kendini baka trl gsterme arya doru olursa arlatanlk, buna sahip olana da arlatan, eksiklie doru olursa istihza, buna sahip olana da mstehzi diyelim. akadaki ho konusundaysa orta olana akac, tutumun adna akaclk; arlna aklabanlk, buna sahip olana aklaban; eksiklik gsterene yabanl, bu huya da yabanllk diyelim. Yaamdaki bir baka ho konusunda, gerektii gibi ho olana dost, ortasna dostluk; arlk gsterene, bu bir nedenle deilse koltuku, bir kar varsa dalkavuk; eksiklik gsterene ve hibir eyi beenmeyene, kavgac olana etin adam diyelim. Baa gelenlerle ve etkilenenlerle de ilgili ortalar vardr: Utanma bir erdem deildir, ama utanmay bilen vlr; nk bu konularda orta olma sz konusudur; arya kap her eyden utanan utanga, eksiklik gsteren ya da hibir eyden utanmayan yzsz; ortas da utanmay bilendir. nfial, kskanlk ile hasedin ortasdr, bunlar da evremizdekilerin durumlarna ilikin duyulan ac ve hazla ilgilidirler; infial duyan, haksz yere iyi durumda olanlar karsnda ac duyar; kskan ise bunu arya gtrerek

iyi durumda olan herkes karsnda ac duyar; haset duyan ise zlmekten ylesine uzaktr ki, bakasnn ac duymasna sevinir kisi arlk ile eksiklik eklinde ktlk, biri de orta olma erdemi olmak zere (says) olan tutumlarn hepsi, belli bir biimde birbiriyle bir kartlk iindedir; ular hem ortaya hem birbirlerine, orta ise ulara karttr. Nasl eit, daha ke gre daha byk, daha bye gre daha kkse, etkilenimlerde ve eylemlerde orta huyla eksikliklere gre ar, arlklara gre eksik oluyor. Yiit korkaa gre cretli, cretliye gre korkak grnyor. Ayn biimde ll, duygusuza gre haz dkn, haz dknne gre duygusuz; cmert cimriye gre savurgan, savurgana gre cimri grnr. Bu nedenle ularda olanlarn her biri orta olann tekinin tarafna doru iter. Korkak yiide cretli, cretli de korkak der. teki durumlarda da bu byle. Bunlar birbirlerine byle kart olduklarndan, ular birbirlerine, ortaya kan kartlklardan daha karttr. Nasl byn kkten, kn bykten uzakl, her ikisinin eitten uzaklndan daha oksa, bunlarn da birbirlerine uzakl, ortaya olan uzaklklarndan daha ok. Ayrca yiitlik ve ataklkta, cmertlik ve savurganlkta olduu gibi; kimi ularla ortann belli bir benzerlii var; oysa birbirlerine gre, ular arasnda ok byk benzersizlik var; birbirinden en uzak olanlar kart olarak tanmlanr, dolaysyla birbirlerine daha uzak olanlar birbirlerine daha karttr. Orta olan ile karlatrldklarnda kimi eylerin eksiklikleri kimilerinin ise arlklar daha karttr; szgelimi yiitliin kart, arlk olan ataklk deil, eksiklik olan korkaklktr; llln kart eksiklik olan duygusuzluk deil, arlk olan haz dknldr. Bunun iki nedeni var: Biri o nesnenin kendisinden kaynaklanyor: Bir ucun ortaya daha yakn ve daha benzer oluundan dolay, ortann karsna onu deil, daha ok teki ucu koyarz; rnein yiitlie ataklk daha benzer ve daha yakn, korkaklk ise daha uzak grnd iin, yiitliin karsna daha ok korkakl koyarz; ortadan daha uzakta olanlar daha kart gibi grnr. Demek ki ilk neden bu; nesnenin kendisinden kaynaklanyor; teki nedense dorudan bizim kendimizden kaynaklanyor. Doal olan eyler ortaya daha kart gibi grnr; szgelimi doal olarak hazlara daha ok meylimiz var, bunun iin dzenli bir yaamdan ok, haz dknlne meylederiz. Dolaysyla da kendimizi daha ok verdiimiz eylere daha kart deriz; bu nedenle de arlk olan haz dknl llle daha karttr. O halde karakter erdeminin orta olma olduu ve ne ekilde orta olduu; biri arlk teki eksiklik olan iki ktln ortas olduu ve etkilenimlerde ve eylemlerde ortay hedef edinmekle byle olduu yeterince belirtilmi oldu. Bu nedenle erdemli olmak g itir. Her eyde ortay bulmak zor itir,

szgelii bir dairenin ortasn bulmak herkesin deil, bilenin iidir; ayn ekilde fkelenmek, para vermek ve harcamak herkesin yapabilecei kolay bir eydir; ama bunlarn kime, ne kadar, ne zaman, niin, nasl yaplaca ne herkesin bilecei bir ey ne de kolaydr. Bunlar iyi yapmann ender, vlesi, gzel bir ey olmasnn nedeni de bu. Bunun iin Kalypsonun tledii gibi, ortay arayann nce ona daha kart olandan uzak kalmas gerekiyor.
* Aristo, Nikomakhosa Etik, eviri: Saffet Babr, Bilgesu Yaynclk, 2007.

5. nsan Birlikteliinin Doal Formlar Nelerdir?


Aristo, insanolunun iindeki iyiliin doasna dair grlerini Nikomakhosa Etikte tespit ettikten sonra, insanolunun zellik arz eden vasflarna dair bilinmeyenlere ynelir: Politik Hayvan [zoon politikon] olan insan, hep dier insanlarla birlikte (ibirlii/ortaklk iinde) yaar. Ne var ki, birlikte yaamann birden ok tr vardr. Bazlar, aile gibi, evrenseldir; dierleri, klelik ve polis gibi, evrensel deildir. Dolaysyla siyaset konusunu incelerken insani birlikteliklerin eklini, kkenini ve gerekliini irdelemek gerektiini dnr.

Politika* Aristo
Kendi gzlemlerimiz, bize her devletin iyi bir amala kurulmu bir topluluk olduunu syler. yi, diyorum, nk gerekten, btn insanlar eylemlerinde iyi sandklar eyi elde etmeye alr. yleyse, btn topluluklar u ya da bu iyi eyi amaladklarna gre, topluluklarn en stn ve hepsini kapsayan da, en yksek iyiyi ama edinecekti. Bu, bizim Devlet dediimiz topluluktur ve o topluluk trne de siyasal diyoruz. Devlet adamyla devlet, kralla uyruklar, aile reisiyle ev halk, efendiyle kleleri arasndaki ilikilerin hep ayn olduunu sanmak yanltr. Aralarnda yalnzca byklk deil, nitelik fark da vardr. Byklk ayra deildir; bir adamla birka kii arasnda efendi-kle ilikisi, daha ou arasnda aile ilikisi, bundan daha ou arasnda da bir krallk ya da siyasi topluluk ilikisi olduunu syleyemeyiz sanki byk bir aileyle kk bir ehir arasnda hibir ayrlk yokmu gibi. Oysa krallkla siyasal bir topluluk ya da bir yurttalar topluluu arasnda bile bir nitelik fark vardr; bir kimsenin tekilerin stnde ynetme gc varsa, bu krallktr da, ilgili bilimin ilkelerine gre, yurttalar srayla hem y-

netir hem ynetilirse bu siyasal topluluk olur, demek doru deildir. Sorunu her zamanki ilkelerimizle, yani zmleme yntemi (analitik metot) uyarnca incelersek, bu apak ortaya kacaktr. teki bilim dallarnda bileik eyleri artk blnemeyecek kadar kk paralara ayryorduk; devleti ve devletin kurucu elerini de ayn biimde inceleyelim; bunlarn nasl birbirinden ayrldklarn ve sz konusu paralar hakknda geerli ilkeler karp karamayacamz o zaman daha iyi greceiz. Sanyorum ki, teki konularda olduu gibi, bunda da eylerin doal geliimine bandan bakarsak sorunu en iyi biimde grm olacaz. lkin, teki ei olmadan etkinlikten yoksun kalacak eyler ift ift birletirilmelidir. rnein, reme iin erkekle diinin birlii zorunludur, nk teki olmadan biri etkisiz kalr. Bu, dnlerek yaplm bir seme deildir; doann hayvanlara da bitkilere de verdii, kendi benzerlerini oaltma isteinden ileri gelmektedir. Yneten ile ynetilenin birlemesi de, tpk bunun kadar gereklidir; bunlarn bir araya gelmelerinden ama, ortak gvenliklerinin korunmasdr. nk gereken eyleri zeksyla nceden grebilen bir kimse, doaca ynetici ve efendidir, oysa beden gcyle bunlar yapabilen bir kimse doaca kledir, ynetilenlerden biridir. Bundan tr, efendiyle kleyi birletiren ortak bir kar vardr. Doa, kadnla kle arasnda bir ayrm gzetmitir. Kadn ayr ayr ilere bakar ve cmertlikle baka baka aralar salar her ie yarayan Delphoi ba gibi deildir; bir ara, birok ii grmesi iin deil de, yalnz tek bir ii grmesi iin yaplm olunca, en iyi iler. Kadnla klenin ayr ayr ilevlerinde de durum byledir. Baz Yunanl olmayan (barbar) topluluklar bunu aklayamazlar, kadnla kleyi birbirinden ayramazlar. nk topluluklarnda doaca ynetecek ya da buyruk verecek bir blm yoktur; onlarn toplumu erkek ve kadn klelerden olumaktadr. te bundan dolaydr ki, ozanlar barbarla kleyi zde sayarak, Helenlerin barbarlar ynetmesi uygundur, demiler.55 lk aile, erkeklerin bu ikisiyle, yani kadnlar ve klelerle birletirilmesinden meydana gelmitir; ozan Hesiodos, lkin bir ev ve bir kadn edin ve bir kz sabana komak iin, derken hakldr, (kz yoksul adamn klesidir). Doa yasas uyarnca kurulan ve gnbegn srp giden bu birlik, ailedir; yelerine Kharondas: Ekmek ortaklar, Giritli Epimenides de Ahrdalar demitir. Bundan sonraki aama, kydr: Gnlk gereksinmelerin tesinde bir amacn karlanmas iin birok evler birleince ky meydana gelir. Bu ilk birlik, genel olarak, oullarn ve torunlarn evlerinin eklenmesiyle, doal bir sre sonucunda oluur. Byle bir kyn yelerine, bir stten emziri55 Euripides, Iphigeneca in Aulis 1400.

lenler (homogalaktes) derler. Bu yoldan kurulmu olunca, ynetimi de ister istemez krallk oluyordu; gnmzdeki baz uluslar gibi, ehir-devletleri de balangta krallkla ynetilmekteydi. Her evin en yal yesi, adeta bir kral gibi ynetiyordu; btn bu evler topluluu da aralarndaki kan ilikilerinden tr ayn biimde ynetiliyordu. Homeros, bu ataerkil ynetimi, Her adamn, ocuklar ve kadnlar stnde yasa koyma yetkisi vardr, diye anlatr. Homeros bu szyle kylerdeki topluluklara deil, dank ailelere deinmektedir, nk eski zamanlarda dank yerlemeler gerekti. nsanlar balangta kendileri krallarn ynetimi altnda yaadklar iin -hl biroklar yle ya- tanrlarn da bir krallar olduunu sylerlerdi. nsanlar, tanrlar insan biiminde tasarladklar gibi, onlarn yaaylarnn da kendi yaaylarna benzediini sanrlar. Son birlik, eitli kylerden oluan ehir ya da devlettir (polis). Bununla, hemen her bakmdan sre tamamlanmtr; kendi kendine yeterlie eriilmi ve bylelikle, yaamn kendisini salamak iin balamken, imdi iyi yaam salayabilecek bir duruma gelmitir. Bundan dolay, iinden kt daha eski topluluklar nasl doalsa, ehir-devleti de ylece yetkinlikle doal bir topluluk biimidir. Bu birlik, tekilerin amacdr ve bunun doasnn kendisi bir amatr; nk biz herhangi bir eyin yetkinleme srecinin tamamlanm rnne o eyin doas deriz insan, ev, aile, her ey o olmay (kendi doasna erimeyi) amalar. Bundan baka, ama ve son (sonul neden) ancak en iyi olandr; kendi kendine yeterlik ise hem ama hem yetkinliktir. Bundan, devletin doada var olan eyler snfna girdii ve insann doadan siyasal bir hayvan olduu sonucu kar. Dpedz bahtszlndan deil de doas gerei ehri ya fazla iyidir ya fazla kt, ya insanln altndadr ya stnde insanln altnda olmaya bir rnek, Homerosun, saygszlk eder, soyuna, dzene, ocana, diye knad sava dkn kiidir; byle bir kimse, doas gerei savaa dkn olur, tek bana kalm bir dama ta gibi hibir ibirliine girmez. Fakat nmzdeki, yalnzca bir ibirlii yapp yapmama sorunu deildir; nk besbelli ki, insan arnn ya da topluluk iinde (sr halinde) yaayan baka herhangi bir hayvann olmad anlamda bir siyasal hayvandr. ou kez dediimiz gibi, doa hibir eyi bouna yapmaz; insan siyasal bir hayvan yapmak amacyla da btn hayvanlar arasnda yalnz ona dili, anlaml konuma yetisini vermitir. Konumak ses karmaktan olduka ayr bir eydir; ses karma yetisi teki hayvanlarda da vardr, bununla duyduklar ac ya da hazz anlatrlar; nk gerekten baz hayvanlarn doal gleri, onlarn hem haz ve ac duymalarna, hem de bu duygularn birbirlerine aktarmalarna elverilidir. Oysa dil yararl ve zararl olan, doru ve yanl bildirmeye yarar. nk insan ve teki hayvanlar

arasndaki gerek ayrlk, yalnz insanlarn iyi ile kty, doru ile yanl, hakl ile haksz sezebilmeleridir. te bir aile ya da ehri meydana getiren ey de bu konularda ortak bir gr paylamaktr. stelik ehir ya da devletin, aileden de, aramzdaki herhangi bir bireyden de ncelii vardr. nk btn, paralardan nce gelmelidir. El ya da aya tm bedenden ayrn, artk el ya da ayak olmaz (ancak nasl tatan yontulmu bir el ya da ayaktan sz edebiliyorsak, ylece ad kalr geriye). Byle bir eylem sonucunda, onu o yapan g ve ilevi yitirmi olaca iin, ortadan kalkacaktr. Dolaysyla, bunlar hakknda ayn szckleri kullanabiliriz, ama ayn eylerin szn ediyoruz, diyemeyiz. yleyse, devletin hem doal hem de bireyden nce olduu apaktr. nk bir birey nasl bir paras ayrld zaman tmyle kendine yeterli olmazsa, o da tpk teki paralar gibi btnle ayn iliki iindedir. Devlet dediimiz birlie katlma yetenei bulunmayan herhangi bir varlk, rnein sessiz bir hayvan ya da (eit arlkta olmak zere tam kart) yetkinlikle kendi kendine yeten ve devlete hibir gereksinmesi olmayan bir varlk (rnein, bir tanr) bunlar, devletin birer paras deildir. yleyse, tm insanlar arasnda onlar bu ortakla srkleyen doal bir igd vardr ve bir devleti kuran ilk adam, ok byk yararlar salad iin vlmeye deer. nsan nasl tam gelime durumuna ulat zaman hayvanlarn en iyisiyse, yasa ve kurallardan ayrlnca da en kts olur. Ba edilmesi en g ktlk, silahl olandr; insan her ne kadar silahlarn elinde tutarken anlay ve erdeme yatkn olabilirse de, bunlara kart amalarla silahlarn kullanmas ok kolaydr. Bu yzden, erdemsiz insan, varlklarn en vahisi, en adalet bilmeyenidir, cinsel tutkunluklar ve oburluu bakmndan da en ktsdr. Oysa adalet devletin orta direidir; nk siyasal topluluun temeli haktr ve hak neyin adaletli olduuna karar vermenin ayracdr. (...) Aristo bu noktadan sonra o dnemde Yunanllar arasnda yaygn olan bir iliki/birliktelik biimini ele alr. () nce efendi ile kleyi tartalm. ou kez yaplan varsaymlardan balamak yerine, bu konuyu kavramann daha iyi bir yolunu bulabiliriz, sanyorum. rnein, baz kimselere gre, efendilik etmek belli bir eit bilgiyi gerektirir ve bu bilgi, bir evi ynetmek ya da bir devlet adam yahut bir kral olmak iin gerekenle ayndr bata deindiim yanl gr! Bakalar ise, efendinin kleyi ynetmesinin doaya aykr dtn, bu ayrmn yalnzca uylamdan ileri geldiini, nk (efendi ile kle arasnda) doadan bir ayrlk bulunmadn ve bu ynetim trnn zora dayandn ve onun iin de haksz bir ey olduunu sylerler.

Mlk ailenin, mlk edinme de aile ekonomisinin bir parasdr; nk belli bir dzeyde servet olmadan ne yaamn kendisi ne de iyi yaam olabilir. te yandan herhangi belirli bir sanat asndan uygun aralarn var olmas o ii yapmak iin zorunludur. Aralar cansz olabilecekleri gibi canl da olabilir; bir gemi kaptan cansz bir dmen kullanr, ama gzcs canl bir adamdr; nk bir sanatta alan ii, o sanat asndan, iin aralarndan biridir. Bunun gibi, mlkiyet konusu olan herhangi bir ey, bir kimsenin yaamasn olanakl klan bir ara saylabilir, o kimsenin mlkiyeti (malvarl) ise, kleleri de iinde olmak zere, bu gibi aralarn bir toplamdr; kle ise, baka herhangi bir uak gibi canl bir yaratk olduu iin, birok ara deerinde bir aratr. nk her aracmz, Daidalosun yapt heykeller ya da ozann, Kendiliklerinden tanrnn toplantsna girerler, dedii Hephaistosun tekerlekli sehpalar gibi, biz syleyince ya da gerektiini kendisi grerek ilerini yerine getirebilseydi diyelim, dokuma tezghnn mekii kendiliinden gidip gelse, lirin mzrab kendiliinden alsayd, o zaman ne yapmclarn iiye gereksinimleri olurdu, ne de efendilerin kleye. Olaan anlamyla aralar, retim aralardr; oysa mlkiyet kendi bana yararldr. Demek istiyorum ki, rnein bir mekik kendi kullanmndan baka bir ey retir, ama bir yatak ya da bir elbise yle deildir. stelik retim ve eylem ayr nitelikte olduklar ve her ikisi de ara kullanlmasn gerektirdikleri iin, aralar arasndaki ayrlk da ayn nitelikte olmaldr; aralar retime uygundur, mlkiyet eyleme. Yaam ise retim deil, eylemdir; onun iindir ki, mlkiyet konusu olarak kle, eyleme yarayan eylerden biridir. Bazen, mlkiyet konusu olan bir eye para denir; nk para yalnzca efendisinin klesi deildir, fakat btnyle ona baldr, mlkiyet konusu olan bir ey de byledir. Dolaysyla, bir kle yalnzca efendisinin klesi deildir, fakat btnyle efendisinin mlkiyeti altndadr da; oysa efendi, klesinin efendisidir, fakat ona bal deildir. Bu gzlemler, klenin doasn ve ilevini ortaya koymu olmal; doadan kendi kendisinin olmayan, bir bakasna bal olan bir kimse, doadan kledir; bir kimse bir mlkiyet konusu olursa, yani ayr bir varl olan ve yaama amalarna yararl bulunan bir ara olursa, (o zaman) bir bakasnn mal olur. Fakat, acaba doadan bu tanma uyan bir kimse var mdr, bir kimsenin bir bakasna kle olmas iyi ve hakl bir ey midir, her trl klelii doaya aykr saymal myz? imdi incelememiz gereken sorular bunlar. Bu sorulara karlk vermekte, ne kuramsal tartmalar ne de deneysel gzlemler bir glk karyor. Birinin buyruk vermesi, bir bakasnn ise sz dinlemesi ilkece kar konulamaz; bu hem zorunlu hem de faydaldr: Bazlar ynetecekler, bazlar da ynetileceklerdir.

Bu yneten-ynetilen ilikisinin birok eiti vardr56 ve bu ilikilere her yerde rastlanr. Srekli ya da kesintili elerden oluan ve sonuta ortak bir birlii olan her eyde, yneten-ynetilen ilikisi ortaya kar. Bu btn doalar gereince, zelikle canl yaratklarda grlr; canl yaratk ilk nce zihin ve bedenden oluur, bunlardan birincisi yneten, ikincisi ynetilendir. Doal bymeye bal herhangi bir olguda bizim hep doann kendi biimlerine bakmamz ve gzlemlerimizi yozlam (bozuk) biimlere dayandrmamamz gerekir. Onun iin, bu balamda da zihince ve bedence iyi durumdadr, zihninin bedenini ynettii apak grnen bir insan dnmeliyiz. Kart duruma, yani bedenin zihni ynetmesine ise, bu kendi iinde kt ve doaya aykr bir ey olduu iin, kt insanlarda ya da kt koullar iinde bulunan insanlarda rastlanr. Bununa birlikte, dediim gibi, ynetme ya da buyurma gcnn kullanlmasn, bir efendinin mutlak olan veya mutlak olmayan ya da anayasal ynetimin her ikisini birden, ilkin canl yaratklarda grrz. Zihnin beden stndeki ynetimi (efendinin klesini ynetii gibi) mutlaktr; zek ise tutkular (devlet adamnn yurttalarn ya da kraln uyruklarn ynetmesi gibi) anayasal olarak ve kralca ynetir. Btn bunlarda, beden iin zihin tarafndan, doalarmzn duygusal blm iin de akla sahip olan blm, yani zek tarafndan ynetilmenin hem doal hem de uygun olduu aktr. Bunun tersinin olmas, hatta ikisinin eitlii ise hepsi iin zararldr. nsanlarla teki hayvanlar arasnda da byle olur; nk evcil hayvanlar, doadan, vahi hayvanlara oranla daha iyidir; onlar iin de insanlar tarafndan ynetilmek daha faydaldr; nk bylesi hi olmazsa, gvenliklerini salar. Yine, erkekle dii arasnda, nceki doadan stn, beriki aada ve uyruktur. Bu genel olarak tm insanlk iin de geerlidir. Bundan tr, diyebiliriz ki, iki insan topluluu arasnda, zihinle beden ya da insanla hayvan arasndaki kadar geni bir ayrlk olan her yerde, ileri bedenlerinin kullanmndan ibaret kalan ve kendilerinden daha iyi bir ey beklenemeyecek olanlar, bence, doadan kledir. Sz edilen benzerlerinde olduu gibi, onlar iin de bylelikle ynetilmek ve uyruk olmak daha iyidir; onlar iin de insanlar tarafndan ynetilmek daha faydaldr; nk bylesi hi olmazsa gvenliklerini salar. Yine, erkekle dii arasnda, nceki doadan stn, beriki aa ve uyruktur. Bu genel olarak tm insanlk iin de geerlidir. Bundan tr, diyebiliriz ki, iki insan topluluu arasnda, zihinle beden ya da insanla hayvan arasndaki kadar geni bir ayrlk olan her yerde, ileri bedenlerinin kul56 Ynetmenin (egemen olmann) nitelii, ynetilenlerin niteliine dayanr; insanlar ynetmek, hayvanlar ynetmekten daha yce bir itir; nk daha iyi olanlarn yapt i ya da daha iyi olanlarn elinden kan i, daha stn bir itir; yneten-ynetilen ilikisini de bu ilikiye giren insanlar belirler.

lanmndan ibaret kalan ve kendilerinden daha iyi bir ey beklenemeyecek olanlar, bence doadan kledir. Sz edilen benzerlerinde olduu gibi, onlar iin de bylelikle ynetilmek ve uyruk olmak daha iyidir. yleyse, doadan kle bir bakasna bal olabilen, dolaysyla da bal olan ve akl yrtme yetisinden anlayacak kadar pay alan, ama ona sahip olacak kadar pay almayan bir kimsedir. teki, hayvanlar, sahiplerine akllarn ileterek deil, sz dinleyerek hizmet ederler. Klelerin kullanlmas da, evcil hayvanlarnkinden hi ayrlmaz; bir her ikisinden de bedensel gereksinimlerimizin giderilmesinde yararlanrz. Bu durumda, doa zgr kiilerle klelerin bedenlerini ayr ayr yapmay amalamtr: Kleler, zorunlu kol ileri iin yeterince gl, zgr kiiler, bu eit ilere yarayamayacak biimde, dimdik, ama bir devlet yurttann yaam iin, savala bar arasnda blnen bir yaam iin pek uygun olarak yaratlmtr. Fakat doann amac byle olabilirse de, tersi sk sk grlmektedir. zgr kiilere yakr bir bedeni olan, ama zihni olmayan yahut zihni uygun olmakla birlikte bedeni uymayan insanlar vardr. uras kesindir ki, bedensel grnmleri tanr heykellerinin insanst byklklerindeki ayn stnl gsteren insanlar olsayd, insanln geri kalannn onlarn kleleri olmas gerekeceini herkes kabul ederdi. Bedensel stnlk bakmndan bu fark gzetme doru olursa, zihin stnl ynnden byle bir ayrm haydi haydi geerli olur. Fakat zihin niteliini grmek bedenin niteliini grmekten ok daha zordur. yleyse, apak, doadan bazlar zgr bazlarysa kledir ve bunlar iin, klelik etmek hem doru hem de uygundur Aristo, daha ileriki blmlerde, farkl devlet biimlerini/formlarn ve bunlarn doasn irdelemektedir. Yaad dnem, Yunan ehir-devletlerinin yerini, rencisi olan skenderin byk imparatorluunun almakta olduu dnemdir ama o, imparatorluk gibi bir siyasal yapnn stnde dnmez bile. imdi, Anayasay eitli tr ve biimleriyle incelerken, devlete bakmakla ie balamamz ve onun bir tanmn yapmamz gerekiyor. Bu konuda genel bir anlama yoktur; rnein, ileyii bakmndan, bazlar (kamusal) eylemi yapan devlettir derler, bazlarysa eylemi yapan devlet deil, oligari ya da diktatr ya da her neyse o yapar derler. Besbelli ki, devlet adamnn ve yasamacnn etkenlikleri devleti yakndan ilgilendirmektedir. Anayasa, bir devlet iinde yaayanlar rgtlemenin bir yoludur. Paralardan oluan herhangi bir btn gibi, devlet de paralara ayrlarak zmlenmelidir; biz nce yurtta incelemeliyiz, nk devlet, yurttalarnn toplamdr. yleyse yurtta kimdir? Ve bir kimseye yurtta demeyi doru klan nedir? Diye sormamz gerekiyor. Burada da genel bir anlama yoktur, bir yurtta neyin

meydana getirdii stnde anlalamamaktadr; ou kere, bir demokraside yurtta olan (bir kimse) bir oligaride yurtta deildir. nerilen bir tanm yle: Mahkemeye gidebilen, dava aabilen ya da dava edilebilenler. Fakat bu ok genitir; bir ticaret szlemesine (taraf olarak) giren herkes iin mahkemeye gitme yolu aktr ya da yar yarya aktr, nk bir lkede oturan bir yabanc, kendisi adna hareket edecek birini atamak zorunda tutulabilir, bylelikle devlete katlmas eksik olur57. Bence, yurtta btn tekilerden etkinlikle ayran Yargya ve Yetkeye katlmas, yani yasal, siyasal ve ynetsel grevler almasdr. Baz grevler sreleri bakmndan ayrlr, bazlarn ayn kimse her ne olursa olsun iki kere yapamaz, bakalarna aradan belirli bir sre gemedike st ste iki kere gelinmez. Bir yarglar kurulu ya da bir ehir meclisi yelii gibi daha bakalarnda ise hi byle bir snrlama yoktur. Bu gibi kimselerin gerekten ynetilmedikleri ve dolaysyla yetkeye katlmadklar ileri srlebilir. Fakat erkleri vardr ve yetkeye katldklarn yadsmak gln olur. Zaten bu bir ey fark etmez; btn sorun, jri yargc (dikastes58) ile yasama kurulu yesi (ekklesiastes) iin her ikisini de kapsayan ortak bir ad bulunmamasdr. Tanmlamak amacyla, belirlenmemi yetke dememizi neriyorum. Yurttalar, ite buna katlanlar diye tanmlyoruz. Byle bir tanm, gerekte yurtta ad verilenlerin hemen tmne uyar gibi grnyor. te yandan, devletin altblmleri baka baka trlerden meydana gelebilen ve birisinin birincil, tekinin ikincil vb. olabildii btn bunlarda onlar ne iseler o klan, ortaklaa hibir ey ya da hemen hibir ey bulunmayan eylerden biri olduunu unutmamalyz. Bundan tr, eitli anayasa biimlerinin birbirlerinden trce ayrldklarn, mazlarnn mantka tekilerden nce geldiklerini gryoruz, nk bozulmu ya da yoldan km olanlar, yanlsz olanlardan sonra olmak gerekir59. Onun iindir ki, yurttan anlam da her rnekte sz konusu olan anayasaya gre deiecektir. Bu nedenle, bizim yurtta tanmmz, en iyi, bir demokrasiye uyar; teki anayasalara da uyabilir, ama zorunlu olarak uymas gerekmez. rnein, baz anayasalarda demosa karlk bir Kurul, yelii belli bir Meclis yoktur, yalnz zaman zaman bir toplant olur. Sonra, adaleti (btn) yurttalar srasyla,
57 Yeterli yata olmayan olan ocuklar ile emekliye ayrlm yal kimselere bir anlamda yurtta denebilir, ama ancak bu sfatn bana ya kk (daha erginlememi) ya da kocam (ya gemi) yahut kolayca anlalan bu gibi bir baka sz ekleyerek. Oysa biz byle bir nitelenmesi olmayan mutlak yurtta aryoruz. Srgne gnderilen ya da haklarndan yoksun edilen kiilerle ilgili sorular gerekte herhangi bir glk karmaz. 58 Atina mahkemelerinde modern anlamda yarg ile jrinin ilevini yerine getirirler ve yurttalar meclisi yeleridir. 59 Yoldan km olmakla ne demek istediimi daha sonra aklayacam.

datmayabilir, bu grev bir kesime verilmitir. rnein, Spartada szlemelerden kan davalara ephor60lar bakar, aralarndan biri ya da teki; adam ldrme davalarna, yallar; teki davalara da hi kukusuz baka kurullar. Bunun gibi, Kartacada da btn davalar resmi kurullar yarglar. Fakat bizim yurtta tanmmz brakmamz gerekmez; onu demokrasi olmayan anayasalara da uyacak biimde dzeltebiliriz. Yargcn ya da yenin belirlenmemi yetkesi yerine, yalnzca resmen belirlenmi deyiveririz. nk yasal ya da siyasal kararlar alma devi, bunlarn hepsine ya da bazlarna, tmyle ya da ksmen verilmitir. Btn bu szlerden yurttan kim olduu anlalmtr: Bir kimse, grme (yasama) ya da yarglama yetkesine katlmaya hak kazanr kazanmaz, onu bu devletin yurtta sayarz; merkezi-kendinde bir varlk srdrebilecek (kendi kendine yetebilecek) kadar ok sayda bu gibi kimseler olunca da, bunlara aa yukar bir devlet diyebiliriz Bu sorunlar zme baladktan sonra, bir sonrakine gemeli ve tek bir anayasa m, yoksa birden ok anayasa m kabul edeceimizi sormalyz; eer birden oksa, o zaman da, bunlarn neler olduunu, saylarn ve aralarndaki ayrlklar sormamz gerekir. Anayasadan biz eitli yetkelerin ve zellikle btn tekilerin stnde olan egemen yetkenin rgtleniini anlyoruz. Yurtta topluluu her yerde egemendir; anayasa da politeumann toplamdr. rnein, demokratik anayasalarda en stn olan halk ya da demostur, oligarilerde ise aznlktr. te bir anayasay tekinden bu ayrmaktadr yurtta topluluunun bileimi; ayn ayra tekilere de uygulanabilir. Balangta, devletin hangi amala var olduunu, ehrin insanlarn ve ortak bir toplumun yeleri olarak yaamlarn denetim altnda tutan egemenlik ya da yetke trlerinin doasn ve saysn belirtmeliyiz. Bu yaptn banda, bir evin ynetilmesiyle despota egemenlik arasnda bir ayrm yaptmz zaman, insann doadan siyasal bir hayvan olduunu da sylemitik. nsanlarn birbirlerinin yardmn aramaya gerek duymadklar zaman bile, toplumda yaamak iin doal bir istekleri vardr. Yine de, ortak yarar onlar bir araya getiren bir etkendir, nk hepsinin yarar her birinin iyi yaamna katkda bulunur. yi yaama ise, gerekten devletin gerek topluca gerekse bireysel olarak ba amacdr; fakat insanlar bu eit birlikleri, yaamn kendisi iin kurmakta ve srdrmektedir. Belki, skntlarla ar derecede dolu olmadka, salt yaamda bile bir deer esi bulunduunu syleyebiliriz. Hi kukusuz, ou insan sa kalma tutkular nedeniyle birok ac ekmeye razdr; yaamn kendisinde belli bir mutluluk ve canl olmann iyi bir ey olduu duygusunu bulurlar.
60 Spartada kamu ilerinin byk bir ksmna bakan be kiilik kurulun yesi.

Fakat yetkeye dnecek olursak, bunun belirli eitlerini ayrmlamak g deildir ben, genel konumalarmda bu tanmlar sk sk yaparm. nce efendinin kle stndeki yetkesi; bu yetke, birinci olarak efendinin yararna ve ancak ikincil olarak klenin yararna iler; asln ararsanz, doas klelik olann doadan efendisi olan kimseninkinin dnda (kendine zg) bir yarar yoktur. Fakat bu ilikiyi srdrmek efendinin yararnadr, onun iin klenin sa ve alabilir durumda olmas gerekir. Sonra, bir adamn kars, ocuklar ve ev halk stndeki yetkesi vardr; bu ynetim biimine ev ynetimi diyoruz. Bu, ya o yetkeye uyruk olanlarn faydas iin kullanlr ya da her iki yann ortak faydas iin. Bir hekimin ya da bir atletin yetitiricisinin (antrenrnn) almalar gibi, baka ustalk gerektiren etkenliklere benzeme yoluyla grdmz gibi, byle bir ynetim (yetke kullan) doru olarak ve kendi iinde uyruklarn faydasnadr, ancak dolayl (ya da rastlantya bal) olarak kendi yararlarnadr61. nc olarak siyasal yetke gelir: Devlet, yurttalar arasnda eitlik ve benzerlik temeline dayandrlm olunca, bu yurttalar kendilerinin srayla yetkeyi kullanmak, devleti ynetmek (hkmet etmek) haklar olduunu iddia ederler62. yleyse, ortak iyilii amalayan bu anayasalarn, mutlak adalete uygun olmakla doru olduklar aktr; yalnz yneticilerin iyiliini amalayanlarsa yanltr. Onlarn hepsi doru ltten (rnekten) sapmalardr. Bunlar efendinin yararnn en stn nemi tad, efendinin kle stndeki ynetimine benzerler. Fakat devlet, zgr adamlarn bir birliidir. Bu ayrm yaptktan sonra, imdi de ka trl anayasa bulunduunu ve bunlarn neler olduunu inceleyelim. Doru dediimiz, herkesin iyiliini salamay amalayanlarla balyoruz, nk bir kere bunlar tannnca, bunlardan sapan trleri grmek kolay olacaktr. Yukarda grdmz gibi, gerekte anayasa ile politeuma ayn eydir; devletlerde yurttalar topluluu egemen erk olur. Egemenlik ya bir adamn, ya bir azln ya da okluun elinde bulunacaktr. Bir Kii, Azlk ya da okluk, ortak yarar salama amacn gderek devleti ynettikleri zaman, bu anayasalar doru olmak gerekir;
61 Elbette; bir yetitiricinin kendisinin de ara sra yetitirdii takma katlmasna engel geminin dmenini tutan adam da gemi mrettebatndan biridir. Yetitirici olsun, dmenci olsun, yn verdiklerinin iyiliini saar, fakat kendileri de onlardan biri olunca, rastlantsal olarak ayn iyilii kendileri iin de elde ederler. 62 Bu ilke ok eskidir, ama eskiden doal ve uygun bir biimde uygulanyordu; herkes kamu hizmetinde sras gelince yer almay kendine dev biliyor ve grev sresi boyunca, ayn eyi ileride kendisi iin yapacak olan ya da gemite yapm bulunan bakalarnn yararlarn gzetiyordu. Fakat bugnlerde kamu hizmet ve grevlerinden salanabilecek kazan ok daha byktr, bu yzden adamlar sralamayla yetinmek yerine, hep ibanda kalmak istiyorlar. Hasta olsalard da, salmalar kendilerine bir devlet grevi bulmalarna bal olsayd, makam avclklarnda bundan pek daha gayretli olmazlard.

fakat yalnz bir kesimin -bu kesim ister Bir Kii, ister Azlk ya da Kitle olsunkarn gzetirlerse, sz konusu anayasa bir sapmadr. nk ya katlanlarn yurtta olmadklarn sylememiz ya da bunlarn ortak iyilii paylamalar gerekmektedir. Doru anayasalara genellikle verilen adlar unlardr: (1) Ortak iyilii amalayan bir kiinin ynetimi Krallk. (2) Bir kiiden ounun, ama bir aznln ynetimi Aristokrasi63 (3) Btn topluluun iyilii iin yurttalarn hepsinin uygulad ynetim Siyasal Ynetim64. Bunlara karlk olan sapmalar da unlardr: Krallktan tiranlk, aristokrasiden oligari, siyasal ynetim ya da okluun anayasal egemenliinden demokrasi. nk tiranlk tek yneticinin kar iin tekin ynetimidir, oligari varlkl adamlarn kar iin, demokrasi yoksullarn kar iin. nden hibiri btn topluluun yararn amalamaz.
* Aristo, Politika, Trke eviri: Mete Tunay, Remzi Kitapevi 2009.

6. Roma Devletinin Hangi zellikleri Ona Diren ve Kalclk Salad?


Romann, nc yzyln sonlarnda dnya apnda g haline gelmesi Yunanllar, Romann gidiat ve zelikle de siyasi yapsnn olaand gcyle ciddi bir biimde ilgilenmeye yneltir. ncelikle iki unsur dikkatlerini eker: Birincisi, Romann hzl ve olaanst askeri zaferleri; ikincisi, Yunan siteleri arasnda ska grlen siyasi arlklara, yani istibdat ve gruh ynetimine kaymyor olmalar. Romann baarsn en iyi anlatann Polibius olduu sylenir. Polibius ( 203-120), nc Makedonya Sava srasnda ( 171-168) Roma ile mevcut ittifaka sadk kalmadklar phesiyle Romallar tarafndan, dier bin yurttayla birlikte esir alnan bir Yunanldr. Romada, birka st dzey Romal subayla arkadalk kurar ve onlarla birlikte askeri seferlere kma izni alr. Kendisine tannan bu zgrlk, Polibiusa, Roma resmi kaytlarn inceleme frsat ve Roma tarihini kaleme alabilecei esiz bir ortam sunar. zleyen metin, kinci Kartaca Savanda - 216 Cannae Muharebesi Kartacal general Anibal karsnda byk bir yenilgiye urad halde, kendini hzla toplayarak, artc bir zafer kazanan Romann anayasasn inceler.
63 En iyi adamlar ynettii ya da devlet ve btn yeleri en iyi olan amalad iin, bu adla anlr. 64 Bu sz, anayasayla ayndr (politeia). Fakat bu deyimi kullanmak akla yakn olur, nk bir kiinin ya da bir azln olaanst yetenekli olabilmesine karlk, geni bir saynn btn stnlk biimlerinde yksek bir lte (dzeye) erimesi gtr. Byle bir anayasal anayasa da yurtta ordusunun egemen topluluk olmasnn ve yalnz silah tayanlarn ye saylmasnn nedeni de budur.

Tarihler* Polibius
Roma anayasasna gelince, her biri egemenlik sahibi unsurdan oluuyordu: Bu gcn devlet btn iindeki pay eitlik ve tarafszlk itibariyle titizlikle dzenlenmiti; yle ki, kimse, Romann yerlisi bile, bu anayasann aristokratik veya demokratik veya despotik olduunu syleyemez, sylese bile bundan emin olamazd. Bu unsurlarn gc tam olarak neydi ve kk deiikliklerle hl ne durumdadr anlatacam. Konsller65 lejyonlarn darya sevki ncesi Romada kalrlar ve ynetimin en yksek efendileridir. Tm dier st dzey yneticiler, halk tarafndan seilen tribunlar66 hari, onlarn buyruu altndadr ve onlardan emir alr. Yabanc elileri senatoya onlar takdim eder; mzakere konularn onlar belirler ve kararlarn uygulamaya konmasna onlar mzahir olur. Yine; ayet halkn onayn gerektiren baka hususlar varsa, bunlarla ilgilenmek, halk meclislerini toplamak, nergeleri bu meclislerin deerlendirmesine sunmak ve ounluk kararnn uygulanmasn salamak da onlarn grevidir. Savaa hazrlk srasnda da mutlak g onlardadr. Mttefiklere kendi uygun grdkleri teklifi (vergi, salma, grev) dayatmak, askeri yarglar tayin etmek, askeri sicil defterlerini tutmak ve aralarndan uygun67 olanlar semek onlarn sorumluluudur. Ayrca, komutalar altndaki muvazzaf askerlere ceza verme ve kendi buyruklar altndaki hazine yneticileriyle birlikte kamu btesini uygun grdkleri biimde kullanma yetkisini de haizdirler. Btn bunlara baknca, anayasay despotik olarak nitelemek, bunun bir kraliyet hkmeti olduunu sylemek yanl olmaz Senato68, her eyden nce hazineyi ve tm gelirleri, demeleri ve harcamalar denetler. nk hazine grevlileri69 konsllerin harcamalar dnda, senato karar olmakszn devletin hibir organna para kamazlar. Olabilecek en byk ve en nemli masraf da -kamu binalarnn onarm veya inas iin her lustrumda be ylda bir kensorlar70 tarafndan yaplan masraf- sena65 Konsller, st dzey ynetici olarak, bir yl sre iin seilirler, sava dnemlerinde orduya ve lejyonlara (orduyu oluturan byk birlikler) komuta ederler. 66 Halkn hkmetteki temsilcileridir. 67 Romann askeri gc, lejyonlara ek olarak, mttefiklerin azmsanmayacak saydaki birliklerinden oluurdu. Herhangi bir askeri sefer iin gereken yardm, konsllerin mttefiklerle yapt anlamalarla belliydi. Askeri yarglar, konsllere bal subaylard. 68 Senato, bu dnemde devlete bal en nemli yz airetin nderinden olumakta ve aristokrasiyi temsil etmekteydi. 69 Hazine yneticileri devlet memuruydu ve konsllere hizmet ederlerdi. 70 Kensorlar (censors) eski Romada nfus, ahlak ve emlak ilerine bakan st dzey grevlilerdir. Kensorlar, her be ylda bir nfus saym ve lustrumu (nfus saymn takiben devlet iin yaplan

to onayna tabidir. Benzer biimde, talyada ilenen ve vatana ihanet, komploculuk, zehirleme veya taammden adam ldrme gibi kamu soruturmas gerektiren tm sular da senatonun yetki alanna girer. Ayrca, talyann mttefiklerinden herhangi bir devletin veya bireyin herhangi bir ihtilafnn zm gerektiinde verilecek cezann, yardmn veya korumann takdiri de senatonun uhdesindedir. Yine; talya dnda savaan topluluklarn arasn bulmak zere eli gndermek veya onlar uyarmak veya gerektiinde haciz ilemi uygulamak veya teslimiyeti kabul etmek veya sava amak da senatonun iidir. Ayn erevede, yabanc elilerin Romaya kabul ve onlara verilecek cevaplar da senatonun inisiyatifindedir. Hal byle olunca, halka, yani sokaktaki insanlara yapacak bir ey kalmyor. Dolaysyla, bir insan konsllerin ehirde olmadklar bir dnemde Romadaysa, anayasann tmyle aristokratik bir anayasa olduuna hkmedebilir. Romada ii olan pek ok Yunanl ve birok kral da, her konuda senatoyla muhatap olduklar gereinden hareketle, byle dnmlerdir. Btn bunlardan sonra, halk anayasann neresinde diye dnlebilir. Senato tm bu ilerin yan sra, zellikle de kamu gelir-gider ve harcamalarn denetliyor; konsller askeri alanda mutlak yetkeyle hareket ediyorsa, halka ne kalyor denebilir ama kalan bir ey var ve bu her eyden nemli: Erdemin ve cezann tek kayna halk! Bu iki ey ve sadece bu iki eydir ki, hanedanlar ile anayasalar, yani toplumu bir arada tutar: Bu ayrmn, teorik veya pratik olarak, keskin biimde yaplmad yerde -tpk iyi ile ktye ayn sayg gsterilmesi halinde bekleyebileceimiz gibi- hibir teebbs hakkyla ynetilemez. Dolaysyla halk, lm kalm meseleleri, hatta ayet ciddi bir miktar olarak grlyorsa, yaptrmnn para cezas ve zellikle de sann yksek dzey devlet grevlisi olduu durumda, hkm verecek olan tek mahkemedir. Bu dzenlemenin bir yn vardr ki, her trl takdire ve kayda deer. Seim srecinde Romada ilenen bir su nedeniyle lm cezasyla yarglanan biri, karar iin oylarna bavurulan airetlerden biri bile oylamaya katlmayacak olsa, mahkemeyi alenen terk edip kendini gnll olarak srgne71 mahkm etme hakkna sahiptir. Bu gibi mahkmlar, Napoli, Palestrina, Tibur veya bu dzenlemeyi yemin ederek kabul eden baka bir ehir veya kasabann gvencesi altnda yaar. Ayn ekilde; hak edenlere makam baheden de -ki erdemin en saygn dldr- halktr. Halk, yasa koyma ve yasalar yrrlkten kaldrma garnma treni) ynetmek zere, on sekiz aylna seilirler. Bu sre iinde nfus saym yapar, yeni vatandalarn nfusa kaydnn yaplmasn salar, senatoya girmek isteyenlerin uygunluunu deerlendirir ve metinde sz edilen kamu ihalelerini ynetirler. 71 Ar su isnatlarnn sz konusu olduu durumlarda, bazen temyiz mahkemesi olarak grev yapmak zere bir araya gelen halk meclislerinde oyu veren airettir.

cnn de kaytsz artsz sahibidir. En nemlisi, sava ve bar meselelerini tartan da halktr. Halk, ittifaklar, dmanlklarn askya alnmas veya yaplacak anlamalarn n artlarn kabul veya reddetme yetkisini de haizdir. Bunlar gz nne alnnca, insan esas gcn halkta ve anayasann demokratik olmasnda bulunduunu dnyor. te, devletin birbirinden farkl bu organ arasndaki g dalm byledir. imdi de bu organlarn, arzu ederlerse, nasl birbirlerini destekledii veya kar ktn aklamalym. Dediim gibi, konsl, ynetimin elindeki tm iler itibariyle mutlak gce sahipmi gibi grnmekle birlikte, hem halkn, hem de senatonun desteine muhta. Onlar olmadan elindeki ii baaryla sonulandramyor. Zaman zaman lejyonlarnn ihtiyalarn ikmal etmek zorunda olduu ak ama senato karar olmakszn ne msr, ne giysi, ne de maa gnderebiliyor. Dolaysyla, senatonun savatan uzak durma veya komutan engelleme niyetine bal olarak, komutann tm planlar altst olabiliyor. Ayn ekilde; konsln herhangi bir baka giriimi sonulandrp sonulandramamas da senatoya bal. nk senato, yln sonunda onun yerine geecek yeni bir konsl atama veya onun emri altndaki bir baka konslle devam etme yetkisini haiz. Senato, generallerin baarl olduklar durumlarda bile, bu baary an ve erefle taltif edebilecei gibi, baarnn stn rtp sz konusu generalin kredisini drebiliyor. u anlayla ki, yksek baar halkn nne somut biimde, yani zaferlerle konur. Ne var ki, generaller, senato oybirliiyle karar verip gerekli paray bahetmezse, bu zaferleri hak ettii gibi atafatl bir biimde kutlayamad gibi, baz durumlarda hi kutlayamyorlar. Halka gelince; konsller merkezden ne kadar uzak olursa olsun her eyden nce onlarn gzne girmek zorundalar. nk barn da, anlamalarn da artlarn kabul veya reddedecek olan halktr ve daha da nemlisi, konsller grev sreleri (bir yl) dolup bulunduklar makamdan ayrlrken halka hesap vermek zorundalar. Btn bunlardan tr, konsllerin senato ya da halkn hissiyatn gz ard etmesi son derece riskli. Dediim gibi, byk gce sahip senatoya gelince; kamusal faaliyette ncelikle kalabalklar dikkate almak ve onlarn isteklerine sayg gstermek zorunda. Devlete kar ilenen sua verilen cezay -ki, lm cezasdr- kararnamesi halkn onayndan gemeden infaz edemez. Benzer biimde, senatrleri dorudan ilgilendiren -mesela senatonun geleneksel otoritesini azaltan veya senatrleri igal ettikleri makam itibariyle saygnlk, hatta mal, mlkten mahrum eden- olas yasalarn kabul veya reddi de halkn inhisarnda. En nemlisi, ayet halkn vetosunu tribunlar da destekliyorsa, senato kararname karamayaca gibi, resmi veya gayriresmi olarak toplanamaz bile.

Tribunlar, her eyden nce ve her zaman halkn isteklerini ve buyruklarn yerine getirmekle ykml. Bu bakmdan, kalabalklar karsnda saygyla kark bir korku iinde olan senato, halkn hissiyatn gzetmek zorunda. Benzer biimde, halk da senatodan tmyle bamsz deil ve senatonun isteklerini hem bireysel, hem toplumsal olarak dikkate almak zorunda. Kamu binalarnn onarm veya inas iin talyann her yerinde alan ihalelerin -ki saylamayacak kadar oktur- kensorlar tarafndan verilmesine ek olarak; nehirler, limanlar, balar, baheler, madenler, arazi, zetle Roma hkmetinin denetimindeki her eyden toplanan gelirler de var. Btn bunlar geni halk kitlelerini ilgilendiren eyler, zaten ihale almak veya bu ilerde almak istemeyen tek bir insan bile yoktur. Bazlar ihaleleri kendileri iin dorudan kensorlardan satn alr; bazlar kensorlarla ortak olur; bazlar da bu insanlar iin maln mlkn hazineye teminat olarak gsterir. Btn bu ilerin denetimini senato yapar. Mesela, bir taahht iin ek sre tanyabilir; bir kazann vuku bulmas halinde mteahhitin sorumluluunu hafifletebilir veya baarszl halinde onu azledebilir. Senatonun mteahhitlere byk zorluk karabilecei veya byk msamaha gsterebilecei pek ok alan vardr ve bunlarn her biri iin bavuru mercii senatodur. En nemlisi, kamu veya zel, ar sulamann sz konusu olduu davalarn ouna senato yeleri arasndan seilen yarglar bakar. Netice itibariyle, tm yurttalar senatonun insafndadr ve her an ihtiyalar olabilecei korkusuyla, senato iradesine hararetli bir biimde kar gelmekten ekinirler. Benzer bir nedenle, konsllerin taleplerine de olur olmaz kar kmazlar, zira ilerinden biri veya hepsi, seferde konsllerin mutlak otoritesi altna girecektir. Devletin birka organ arasndaki bu g dalm, her trl acil durumla yeterince ba edebilecek bir birlii ve daha iyisi bulunmayacak bir anayasal dzeni ifade etmektedir. nk ne zaman bir d tehlike bu glerin bir araya gelerek tek vcut halinde hareket etmesini gerektirse, senatoda toplanan g ylesine olaanst bir gtr ki, yaplmas gereken her ey, tm snflar tarafndan hevesli bir rekabet ve durumun dayatt adanma, kararllk erevesinde baaryla yrtlrken; kamuda veya zel olarak alan her birey de elindeki ii baaryla tamamlamaya odaklanr. Dolaysyla devletin bu kendine has dzeni, elde edilmek zere kararllkla giriilen her eyin elde edilmesini kesinletirir ve ok ekici klar. Dahas, bu gibi d tehlikeler atlatldktan sonra bile -insanlar zaferin ve zaferin meyvelerinin keyfini karr ve her zaman olduu gibi, kendini beenmilik ve tembellikle yava yava yozlamaya balayp saldrganlk eilimi gsterirse- mevcut dzenin bu durum istismarn slah edecek gce her zamankinden ok sahip olduu grlr. Sz konusu snftan herhangi birinin kibirlenip haksz yere sal-

drgan bir eilim sergileme ihtimali, snfn birbirine karlkl bamll nedeniyle ortadan kalkmakta; bylelikle, taraflarn birbirinden ekinip birbirini denetlemesi suretiyle tam bir denge olumaktadr.
* Polibius, Tarihler VI11-18.

7. Yasann Adalet, Doa ve Tanryla likisi Nedir?


Marcus Tullius Cicero ( 106-43) Romal olmayan ve siyasi duruu mehul, ksmen varlkl bir aileden gelir. Zamannn olabilecek en iyi eitimini alr, hatta bir sre Atinada da okur. Kariyerini hukuk mahkemelerinde yapmay seer ve Roma Cumhuriyetinin son yllarnda belgat sayesinde devlette nemli mevkilere ykselip 63de konsl olur. Cicero, Cumhuriyeti tek adam ynetimine dntren devrimin kurbanlarndandr. Octaviann imparator olmadan nce halk partinin bakanl iin ekitii Marcus Antoniusun ajanlar tarafndan ldrlmtr. Cicero, sadece velut bir konumac deil, retken bir yazar olarak bilinir. Yazlar, Yunan felsefesi ve siyaset dncesinin, Roma Devletinin Latince konuan Bat blgelerinde yaylarak popler hale gelmesine hizmet etmitir. Ciceronun hukuk formasyonu siyasi konulardaki yazlarna Yunanistann byk siyaset teorisyenlerin kinden daha farkl bir boyut kazandrr. Aadaki metin Ciceronun konsl olmasndan on yl sonra, 52de yazmaya balad Yasalara Dair adl almasndandr.

Yasalara Dair* Cicero


Adalet iin yaratldmz ve adaletin insanolunun grnde deil, Doada temellendii, filozoflarn tartmalarndan kan en nemli/deerli gerek olmal. Bu gerek, insan, insanolunun kardelii ve birlii hakknda net bir kavray edinince apak ortaya kar. nk hibir ey biz insanlarn birbirine benzedii kadar birbirine benzeyemez. Kt huylar ve batl inanlar, baz daha zayf zihinleri eip bkmek suretiyle meyilli olduklar bir baka yne evirmese, kimse kendisi kadar kendisi ve dier herkesle birlikte kendisi olamazd. Dolaysyla, insanolunu nasl tanmlarsak tanmlayalm, tek bir tanm herkes iin geerli olacaktr. Bu, insanolu ile insanolu arasnda tr olarak hibir fark olmadnn yeterli bir kantdr; eer olsayd, tek bir tanm tm insanlar iin geerli olamazd ve tabii akl, tek bana akl, bizi hayvanlarn olduu dzeyin stne kararak bundan

sonular karmamz, ispatlamamz veya ispatlayamamamz, tartmamz ve sorunlar zmemizi ve sonuca varmamz mmkn klan akl hepimizde var. Farkl eyler rense de, en azndan onu renme kapasitesi itibariyle deimez. Ayn eyler, istisnasz, duyular tarafndan da fark ediliyor ve duyular uyaran eyler, hepimizin duyularn ayn ekilde uyaryor ve nceden deindiim gibi, zeknn gelime srecinin balangcnda birimizin zihnine kaznanlar, hepimizin zihnine ayn ekilde kaznyor ve konuma, zihne tercman olan konuma, farkl szckler sese de duygular itibariyle ayn eyi anlatyor. Aslnda, hangi rktan olursa olsun, hibir insan yok ki, bir rehber bulabilse erdem/fazilet sahibi olmasn. nsanlar ktye veya iyiye olan eilimleri itibariyle de birbirlerine benziyor. rnein haz da herkesi cezbeder ve batan karp ktle davetiye karrsa da iyi olanla doal bir benzerlii var. nk hafiflii ve holuuyla bize mutluluk verir; bu nedenle de -bir dnce hatas olarak- salkl bir ey olarak kabul edilir, kucaklanr. Benzer bir yanl alglamayla, lmden, doann tasfiyesiymiesine kayor, yaama sarlyoruz, nk yaam bizi doduumuz krede/alanda tutuyor; acy da en byk ktlklerden biri olarak gryoruz acmaszlndan tr deil, bize doann mahvna yol ayormu gibi geldii iin. Ayn ekilde, manevi deer ile an/hret arasndaki benzerlikten tr halkn tand ve sayg gsterdii insanlarn mutlu, an/hret sahibi olamayanlarn mutsuz olduu dnlr. Dertler, mutluluklar, arzular, korkular ve kayglar istisnasz hepimizin zihnini megul eder. nsanlarn farkl inanlara sahip olmas, rnein tanr olarak kpek ve kedilere ibadet edenleri kuatan batl inanlarn, nitelik itibariyle dierlerini kuatan batl inanlardan farkl olduuna iaret etmez. Hangi ulus/halk kendisine ihsan edilen nezaketin, efkatin, minnettarln ve yaplan iyiliin hatrlanmasn istemez? Kibri, ktl, zulm ve nankrl, hangi ulus/ halk hor grmez? Tm bunlar insanln bir ve btn olduunu kantlar ve sonu itibariyle, doru yaamann ilkelerine vakf olmann insan daha iyi insan yapacan gsterir. O halde bir sonraki nokta u: Doa bizi Adalet duygumuzu birbirimizle paylaacak ve herkese aktaracak ekilde yaratt. Bu tartma boyunca Doa olarak adlandrdm eyin, Doann bize alad, telkin ettii ey olduunun bilinmesini isterim. Ne var ki, kt alkanlklarn yol at yozlama/ bozulma o kadar byk ki, Doann iimizde (szgelii) yakt atein kvlcmlar bu yozlama/bozulmayla snd ve aksine bir ktlk ortaya kp yerleti. Ama insanolunun hkmleri Doa ile rtseydi, o zaman Adaleti herkes gzetirdi. Nitekim airin dedii gibi, insanla dair hibir ey ona ya-

banc deil. nk Doa, akl bahettii yaratklara saduyu, yani Hukuku da bahetti. Hukuku, yani hkmetme ve yasaklama srecinde uygulanan doru akl yrtmeyi de bahetti. nsanoluna Hukuk bahedildiyse, Adalet de bahedildi. Nitekim Sokrat, yarar ile Adaleti birbirinden ilk kim ayrdysa ona lanet okurken -ki bunu sk yapard- haklyd; Sokrat, bu ayrmann tm ktln/fesadn72 kayna olduundan yaknrd. (...) Buradan aka anlalyor ki, akll bir insan, kendisi kadar erdemli/faziletli bir dier insana sradan bir iyilik yaparsa -bazlar iin inanmas zor ama- bu kanlmaz olarak dier insan kendisi kadar ok sevdiine iaret eder. nk eitler arasnda ne fark olabilir ki? Dostlukta en ufak bir ayrmclk yaplrsa dostluk diye bir ey kalmaz; nk z yledir ki, dostlardan biri kendini kayracak olsa, dostluk biter. Ve bylece insanlar ceza eker, ama illa mahkeme kararyla (zaten bir zamanlar hibir yerde mahkeme diye bir ey yoktu, bugn bile pek az yerde var; var olduklar yerde de ou kez adaletsiz davranyorlar) veya tragedyalardaki73 gibi alev alev yanan mealelerle deil, pelerine den Furies74in gazabna urayp vicdan azab ekmek suretiyle ceza ekerler. nsanolunu hakszlk yapmaktan, mezalimden alkoyan doas deil de cezalandrlma korkusu olacak olsa, cezalandrlma tehlikesi ortadan kalknca kt olann endielenecei ne kalr? Gerek u ki iledii suu yzszce inkr etmeyen sulu yoktur ya da bir hakl fke hikyesi uydurup iledii suun aff iin doal bir doruluk ilkesine sarlmayan! imdi; bylesi bir ilkeye ktler bile sarlabiliyorsa, onlar iyi olan tarafndan gerekten kskanlkla kollanmaldr! Ama insanolunu yanl yapmaktan, su ilemekten alkoyan ktln [fikrinin] kendisi deil de yaam boyu ktlkten ve su ilemekten alkoyacak bir cezalandrlma korkusu ise o zaman kimse basiretsiz olarak grlemez. Dahas iyi insan olmak iin deil, bir tr kar amac gderek hareket etmise ona iyi insan deil, kurnaz insan denir. Bir tankla yargtan baka hibir eyden korkmayan insan karanlkta ne kadar uzun yol alabilir ki! Eer ssz bir yerde tek bana kalm, biare bir adamla karlap onun her eyini soyabilecek durumda olsa ne yapacaktr? Faziletli olan, yani doas icab iyi olan insan onunla konuacak, ona yardm edecek, ona yol gsterecektir; bakalar iin hibir ey yapmayan, her eyi kendi kar itibariyle deerlendiren dierinin ise ne yapaca ak! Bu dieri, adam
72 Bu ifadenin Stoac okulun ikinci bakan olan Cleanthes ( 250) tarafndan Sokrata atfedilmi olduu sylenir. 73 Mesela, Aeschylusun Eumenidesinde olduu gibi: Furies, annesi Clytaemnestray ldren Orestesin peine der. 74 Furies, Yunan efsanelerinde sulular cezalandrmakla grevli ylan sal tanradan biri.

ldrp parasn aldn inkr ederse, bunu yapt eyi doal olarak kt addettii iin deil, suu ortaya kaca, yani ba belaya girecei iin yapacaktr. Aman ne gereke! Sadece filozofun deil, kaba bir kylnn bile yzn kzartabilir. Milletlerin geleneklerinde veya yasalarnda olan her eyin adil olduuna inanmak aptallktr. Bu yasalar mstebit hkmdarlar tarafndan yrrle konmu olsa adil olurlar myd? Adalet tektir, tm insanl balar ve tek bir Hukuka temellenir, yani hkmetme ve yasak koyma srecinde doru akln/ mantn uygulanmasna. Bu Yasay bilmeyenler, bir yerlerde yazl olsa da olmasa da Adaletten yoksundur. Adalet yazl yasalara ve toplumsal geleneklere uyum/uygunluk olsayd ve ayn insanlarn iddia ettii zere, eer her ey yarar terazisine vurulsayd, o zaman herkes kendince yararl/faydal grd eyi elde etmek iin -eer becerebiliyorsa- yasalar inerdi. Dolaysyla, Doada olmasa Adalet olmaz; yararda temellenen bu Adalet tr, bizatihi yarar tarafndan yok edilirdi. Ve eer Doa Adaletin temeli olarak grlmeyecekse, bu (toplumun temellendii erdemin/faziletin) mahvolu anlamna gelir. Nerde kald licenaplk ya da vatan sevgisi ya da sadakat ya da yardmlama eilimi ya da minnet duygusu? Tm bu erdemler trdelerimizi (dier insanlar) doal olarak sevme temaylmzden kaynaklanr ve Adaletin temelinde bu yatar. Aksi halde sadece trdelerimizi deil, tanrlar iin yaplan ayinleri, trenleri de unutur gideriz. Ben bunlarn korku saikiyle deil, insan ile Tanr arasnda mevcut yakn iliki nedeniyle srdrlmesi gerektiini dnyorum. Adalet ilkeleri insanlarn kararna ya da prenslerin fermanna ya da yarglarn hkmne dayandrlsayd, o zaman Adalet -halkn da onayyla- hrszl, zinay, sahtecilii onaylard. ayet ahmaklar vardklar hkmlerle Doa yasalarn deitirilebilecek kadar byk gce/iktidara sahipse, o zaman neden kt ve muzr olann iyi ve hayrl olduunu buyurmuyorlar? Ya da ayet bir yasayla Adaletsizlii Adaletli yapabiliyorlarsa, kty de iyi yapamazlar m? Gelin grn ki, iyi yasalarla kt yasalar tefrik ediyor ve bunu sadece doa standartlarna bavurmak suretiyle yapyoruz. Doann tefrik edebildii tek ey Adalet ve Adaletsizlik deildir elbet; Doa istisnasz olarak haysiyetli ve haysiyetsiz olan da tefrik eder. Nasl ki eyleri ayrt edip zihnimizde formle etmemiz her birimizde var olan akl/mantk sayesinde mmkn olmaktaysa; haysiyetli davran meziyet, haysiyetsiz davran ahlak bozukluu olarak tanmlayan da zihnimizdir. Bunlarn Doa tarafndan belirlenen sabit hkmler deil, birer gr meselesi olduunu, ancak bir deli iddia edebilir. Dili yanl kullanarak bir aacn veya bir atn meziyetinden bahsedecek olsak bile, bu bir gr meselesi deil, Doa hkmdr. ayet meziyet bir

gr meselesi olarak deerlendirilecekse, o zaman ona dair birka ey daha dikkate alnp yle deerlendirilmelidir; rnein kim bir insan saduyulu olarak deerlendirip bunun kendi yapsnda olmadn syleyebilir? nk erdem tam anlamyla gelimi bir akl/idrak demektir ve bu kesinlikle doaldr; dolaysyla haysiyetli olan her ey ayn zamanda doaldr.75 Ve akl, Devlet yaamnda yer almak iin doduunu (var olduunu) idrak edince, sadece allm tartma yntemini deil, bunu daha retken klan sreklilik yntemini de uygulamak suretiyle, rnein lkelerin nasl ynetilmesi, yasalarn nasl yaplmas, ktlerin nasl cezalandrlmas, iyilerin nasl korunmas, baarnn nasl dllendirilmesi gerektiini dnecek; yurttalarnn onayn alacak ekilde, onlarn iyilii ve yararna dnk ynergeler yaynlayacak; onlar haysiyetli davranmaya ynlendirerek yanl yapmalarn nleyecek, zor durumda olanlara destek olacak ve cesaret sahibi akll insanlarn davranlar ve tleri kadar ktlerin alaklklarn da sonsuza dek hafzalarda kalacak ekilde bir kuaktan dierine aktaracaktr.
* Cicero, Concerning the Laws, Harvard University Press, 1918.

8. Byk lde Medenilemi Bir Devletin Yurtta lkel nsanlar Hakkndaki almalardan Ne renebilir?
Roma devletinin Kartaca Savan takiben bymeye balamas, Cumhuriyetin dnyay ynetmekten ziyade, talyan ehirlerinden oluan bir konfederasyonu ynetmeye uygun kurumlarnn bozulup gerilemesine yol at. Bu kurumlar, yz yllk bir buhran dneminden sonra yeniden yaplanm, Romann ilk imparatoru olarak Augustus unvann alan Octavian ( 63S 14) tarafndan bu byk imparatorluun ihtiyalarna cevap verecek ekilde takviye edilerek, yzyllarca sren ekimeler sonucu hrpalanm olan Akdeniz havzasnda Romann bar tesis etmesi ve srdrmesini salamtr. Yazlar ve etkin fikirlerine karn, Cornelius Tacitus (55-120) hakknda pek az ey bilinir. ngilteredeki askeri baarlar ile nlenen, mparator Domitiann istei zerine Romaya geri dnen General Agricolann damaddr ve kaynpederine hayrandr. Tacitus 112-113de Asya valisi olarak grev yapm, baarl bir hatip olarak n salmtr. Yazlarnda Roma aristokrasisinin Cumhuriyete dknln ve mparatorlarn otokratik/despot ynetimine kar giderek artan honutsuzluu dile getirir. Bir tarihi olarak almalarnn byk bir ksmn Pax Romana (Roma Bar) dneminin sakin ortamnda yapm, istikrarl ve aydnlanmac Trajan dnemini (98-117),
75 Bu yasay, I. Blmde yer alan Kitab- Mukaddes sekileriyle kyaslayn.

Trajann seleflerinin kararszlklarn ve deikenliklerini sergilemek iin kullanmtr. Tacitusun De origine et situ Germanorum (Germenlerin Kkeni, lkesi ve Halk) adl almasndan alnan aadaki blm, bu ilkel toplumdaki yaam genellikle olumlu bir ifadeyle tarif eder.

Germania76* Cornelius Tacitus


Germenlerin evlilik balar nedeniyle baka kabilelerle karmadklarn, ayr, bozulmam bir halk olarak kaldklarn syleyenlerin dncelerine katlyorum. Bu nedenle saylarnn okluuna karn Germenler her yerde birbirlerine benzemektedir. Keskin mavi gzler, kzl salar ve sadece olmadk ilere yetenei olan iri vcutlar. Germenler almaya bizim kadar katlanamaz. Susuzluk ve scaktan da hi holanmazlar. Aksine topraklar ve iklimleri onlar soua ve ala altrmtr. Germanya birbirinden ok farkl blgeleri iermesine karn, genellikle sk ormanlklarla ve pis bataklklarla kapldr. Galliaya komu olan blgeleri daha nemlidir, Noricum ve Pannonia taraf ise daha rzgrldr. Toprak ekime elverilidir, ama meyve aalarndan yoksundur. ok sayda srleri vardr, ama hayvanlar hep kktr. Srlar bile bydkleri zaman iri boynuzlara sahip olamazlar. Germenlerin en holand ey srlerindeki hayvan saysnn fazlaldr. Hayatta servet adna en ok vndkleri ey budur. Tanrlarn onlar hem altn hem de gm varlndan mahrum brakm olmasnn bir ceza m yoksa ihsan m olduuna karar veremedim. Geri Germanyada altn ya da gm madenleri bulunmadn kesin olarak syleyemem, nk kimse aratrmamtr. Madenleri aratrma konusunda bizim gibi davranmazlar. Germanyada tanrlara ya da nderlere hediye olarak verilen gm vazolar grebilirsiniz. Fakat gm, topraktan yaplm anak kadar sradan bir ey sayarlar. Ancak bize yakn yerlerde yaayanlar ticarete alkn olduklar iin altn ve gmn deerini renmitir. Paralarmzdan bazlarn tanyp seebilirler. ksmlarda yaayan halk ise daha ilkeldir ve eski takas yntemlerini kullanr. Alk olduklar kenarlar izgili ve zerinde iki atl sava arabas figr bulunan eski paralar77 ok severler. Ayrca gm altndan daha ok severler. Aslnda bu bir zevk meselesi deil, nk sradan ve kk eyler satn alan insanlarn iine kk gm
76 Almanya. 77 Denarius, Roma para sisteminin temel sikkelerinden biri.

paralar daha ok yarar. Demir bol deildir. Zaten bu sahip olduklar silahlardan da anlalr. Kl ve uzun mzraklar pek kullanmazlar. Karg ya da kendi dillerinde framea adn verdikleri bir silahlar vardr. Framea, ksa, dar bal olmasna ramen ok keskin ve kullanl bir silahtr. Hem uzak hem yakn dvte kullanlabilir. Atllarn kalkanlar ve mzraklar, piyadelerin ise karglar vardr. Her asker ok sayda silah tayabilir ve bunlar uzaa frlatabilir. Nadiren hafif bir ayakkab kullanrlar, ama genelde plak ayakla savarlar. Gsterili ssleri de yoktur. Sadece birbirlerinden ayrt edilebilmek iin kalkanlarn parlak renklere boyarlar. ok az zrh giyer. Balk takanlar ise hemen hemen yok gibidir. Atlar biimsizdir ve ok hzl hareket edemezler. Atllar bizimkiler gibi daireler izmeyi bilmez. Sadece ileriye doru gitmeyi ve saa doru dnmeyi bilirler. Dn srasnda saflar o kadar kalabalk olur ki, neredeyse hibir asker geride kalmaz. Genelde piyadelerinin daha gl olduklar bilinir. Bu nedenle atllar ve piyadeler kark olarak savar. Sava srasnda seme bir piyade birlii asl ordunun nnde yer alr. Piyadeler ok hzl hareket edebildiinden gerektiinde atllarla da savaabilirler. Piyadelerin saylar bellidir. Her kyden yzer kii alnr. Seilenler kendi kylerinde yzler adyla anlr. lk zamanlar sradan bir durumu ifade eden bu kavram, imdilerde ok erefli bir anlam tamaktadr. Germenlerin saflar kama eklindeki birliklerden oluur. Mevzilerinden geri ekilmek ya da tekrar saldrmak iin biraz gerilemek korku deil, tedbir olarak adlandrlr. Sonucu belli olmayan savalardan sonra bile llerini alp geri gtrrler. Kalkann kaybetmek en byk erefsizliktir. Kalkann kaybeden kimse bir toplantya ya da kurban kesme trenine giremez. Bir savata uranlan yenilgiden sonra geri kalanlarn zerindeki lekeyi temizlemek iin kendilerini ldrdkleri grlmtr. Krallar ailelerine gre, komutanlar ise yeteneklerine gre seilir. Krallarnn snrsz yetkileri yoktur. Komutanlar yetkilerine dayanarak deil, yalnzca cengverliklerini ispatlamak suretiyle mevkilerini koruyabilir. dam, hapis ve krbalama iin sadece rahiplere izin verilmektedir. Bu cezalar asla komutanlar tarafndan verilmez. Byle bir cezay ancak savata aralarnda bulunduklarna inandklar kabile tanrlar verebilir. Bar zaman aalarn zerinde bulunan kutsal idol ve alametifarikalarn indirip savaa giderler. Atl birlikler ve kama eklinde dzenlenmi olan piyade birlikleri kabilelere gre sava dzeni alr. Savata bu denli cesur olmalarn salayan da budur. nk en sevdii insanlar yaknda bulunur, kadnlarn barmalarn, bebeklerin alamalarn kendi kulaklaryla duyarlar. Tm Germenler kendi kabilesindekiler tarafndan vlmeye baylr. Annelerine ve karlarna yarala-

rn gsterirler. Kadnlar ise erkeklerin yaralarn tedavi etmekten korkmaz. Sava srasnda onlara yiyecek verip cesaretlendirirler. Baz savalarda dalan ve bozguna urayan ordularn kadnlar tarafndan yeniden bir araya getirildikleri anlatlr. Byle durumlarda Germen kadnlar hi ara vermeden dua eder, gslerini aarak esaretin uzak olmadn anlatmaya alrlar. Germenler esir dmekten kendileri iin deil kadnlar iin korkmaktadr. Onlarn sadk kalmalarn salamak iin asil ailelerin kzlarn rehin almak yeterlidir. Germenler kadnlarn gelecei bilme gibi bir yetenekleri olduuna inanr. Onlarn tavsiyelerine asla bo vermezler ve sorularn her zaman yantlarlar. mparator Vespasianusun zamannda Veleda adnda bir kadn grdk. ou insana gre o bir tanrayd. Daha nce de Aurinia ve baka lmllere byk ve ilahi bir sayg gsterdikleri vakidir. Ancak davranlarnn nedeni yaltaklanmak deil, onlar gerekten tanra yapmak isteidir. *** nemsiz konularda kabile nderleri kendi balarna karar verir. Daha nemli konularda ise nderler bir araya gelir. Halkn karar vermesi gereken durumlarda da nderlerin konuyu nceden aralarnda grmeleri gerekir. Beklenmedik ve ani bir ey olmadka ay balanglarnda ya da dolunay zamannda toplanrlar. Byle zamanlarn yeni ilere balamak iin en uurlu gnler olduuna inanrlar. Zaman hesaplarken bizim gibi gndzleri deil, geceleri sayarlar. Toplantlarn ve anlamalarn gnleri buna gre hesaplanr. Germenlere gre gn, geceden sonra gelir. zgrlk ak adeta bir kusur saylabilecek kadar fazladr. Gerektiinde hemen toplanrlar, fakat gecikenler yznden birka gn kaybedilir. Toplant balaynca herkes silahl olarak oturur. Toplantda sessizlii bu ile grevlendirilmi olan rahipler salar. Daha sonra ya, soyluluu, daha nceki savalarda yaptklar ya da gzel konumas bakmndan ne kan krallar ve nderler konuur. Fakat konuacak kimse, konuma hakkn ancak ikna gcyle elde edebilir. Sylenenler holarna gitmezse homurdanarak reddederler. Beenirlerse karglarn akrdatrlar. Byle bir alk en byk baar saylr. *** Sava baladnda bir nderin yanndakilerden geri kalmas ve yanndakilerin de nderden aa kalmalar ayn derecede ayp saylr. nder ldkten sonra sava meydanndan sa dnmek insann yaamnn sonuna dek silemeyecei kara bir lekedir. nderi korumak ve kendi kahramanlklarn

ona mal etmek askerlerin yemin ettikleri bir eydir. nder zafer iin, adamlar nder iin savar. Bir yerde uzun yllar devam eden bar sz konusuysa o kabiledeki asil ailelerin ocuklar savamakta olan bir baka kabilenin yanna gider. Bar ve sessizlikten hi holanmazlar. Tehlikeli zamanlarda n daha kolay kazanlr. Ayrca sahip olduklar bu kadar byk ordu sava olmazsa ynetilemez. nk nderleri onlara sava atlarn ve nl, yenilmez kanl mzraklarn verir. ok lezzetli olmasa da bol olan yemeklerin ve elencelerinin masrafn nderler karlar. Bu cmertliin giderleri harp ve yamadan salanr. Bu adamlar iin tarlalar srmek, bir yln rnn beklemek, dmanla savalarak ele geirilen paralar karlnda bir ey kazanmaktan ok daha zordur. Bir hedefe adam ldrerek ulama anslar varsa ayn eyi alarak elde etmeyi tembellik ve uyuukluk sayarlar. Savamadklar zaman ok fazla avclk da yapmazlar. Genelde bo bo oturup yemek yer ve uyurlar. En cesurlar, hatta savalar bile hibir ey yapmaz. nk evlerin ve tarlalarn bakmlar kadnlar, yallar ve aile iindeki zayf kimseler tarafndan yaplr. Kendileri ise bo bo dolanr. Karakterlerinde arlacak bir terslik vardr. Tembellii sever, ama bartan holanmazlar. Kabiledeki her adamn kendi isteiyle nderlere sr ve yiyecek vermesi gelenei vardr. Onlara gre bu bir ereftir. Hem de ihtiyalarn karlar. Komu kabilelerden gelen hediyelerden ok holanrlar. Hediyeler sadece kiiler tarafndan deil ayn zamanda devlet tarafndan gnderilir. Hediyeler genelde sekin atlar, muhteem zrhlar, madeni gslkler ve yakalklardr. Daha sonraki yllarda para almay da bizden renmilerdir. *** Germanyada evlilik balar ok kuvvetlidir. Dier gelenekleri bunun kadar vgy hak etmez. Barbarlar iinde sadece Germenler tek bir kadnla yaar. ok az kimse bu kuraln dna kar. Onlar da asalet nedeniyle birden fazla kadn almak zorunda braklanlardr. Drahomay kadn kocaya deil, koca kadna verir. Anne, baba ve akrabalar dne gelip hediyeleri inceler. Hediyeler kadnn houna gidebilecek ve sana takabilecei trden eyler deildir. Genelde bir ift kz, gemli bir at ya da kalkan, mzrak, kl gibi eylerdir. Kadn da kocasna silah hediye eder. Bu tren, bizim nikh trenimizin, greneklerimizin ve evlilik tanrlarmzn yerini tutar. Bir kadnn kendisini cesaret ve savatan uzak saymamas gerekir. Evlilik hayatnn balangcnda yaplan trende kadna almada ve tehlikede kocasnn orta olmas, barta ve savata da ayn ekilde cesaretle davranmas gerekecei

sylenir. Boyunduruklu kzler, gemli atlar ve hediye silahlar bunu aka gsterir. Germenlere gre bir kadn byle yaayp byle lmelidir. Ald emaneti namusuyla koruyup ocuklarna miras brakmaldr. Bu yle bir emanettir ki, zaman gelince kendi gelinleri de bunu alp torunlarna miras brakacaklardr. Bu nedenle ok sakin bir yaam srerler. Tiyatronun rahatsz edici etkileri veya ziyafetlerin insan tahrik eden havas onlarn ahlakn henz bozmamtr. Ne erkekleri, ne de kadnlar mektuplar. Saylarna oranla kocasn aldatan kadn ok azdr. Byle bir durum ortaya ktnda kocasnn karlk vermesine izin verilir. Karsnn salarn keser, ailesinin gzleri nnde onu soyar ve kyn ortasnda kamlar. Namusunu satm bir kadn affedilmez. Byle bir kadn gzel, gen ve zengin bile olsa koca bulamaz. nk Germanyada kimse namussuzlua glmez, ahlak bozukluunu devrin bozulduuna balamaz. Ren Blgesinde yaayan kabilelerde sadece bakirelerin evlenmesine izin verilir. Buralarda yaam daha da iyidir. Bylece kadn kocasn tek bir vcut, tek bir hayat olarak kabul eder. Daha sonrasn dnmez, daha fazlasn istemez. Sanki evlilik hayatn kocasndan daha ok seviyor gibidir. ocuklarnn saysn kstlamay veya sonradan olan ocuklarndan birini ldrmeyi cinayet sayarlar. Onlarn iyi ahlaklar baka yerlerdeki iyi kanunlardan ok daha etkilidir.
* Cornelius Tacitus, Germania & Britannia, eviren: Furkan Akderin, Alfa Basm Yayn Datm Ltd. 2006.

9. Roma Ynetiminin yi Ynleri Nelerdi?


Aelius Aristides, kinci yzylda mparatorluun dou snrlarnda gezerek pek ok konuda sanatsal slupla konumalar yapan, dersler veren gezginci hatiplerdendir. Nutuklar arasnda en iyi bilinenler, Atina, zmir (Smyrna) ve Romaya dzd methiyeler ile mparatora yadrd iltifatlardr. Aadaki metin, Antonius Piusun (138-161) cmert ve nispeten huzurlu saltanat dneminde, Romada yapt (156) konumadan alnmtr. Aristidesin bu konumas fazlasyla vg dolu olsa da Roma mparatorluunun bu en iyi dneminde, Romallar hakknda bilgi veriyor olmas bakmndan dikkate deer bulunur. Aristides, konumasnda Romann nde gelenlerini memnun edeceini dnd hususlarn stnde durur. Benzeri vglere, mparatorluun dier birok vilayetinde de ortaya karlan ve ayn dneme tarihlenen kitabelerde de rastlanmaktadr.

Romaya* Aelius Aristides


mparatorluunuz usuz bucaksz ve amil olmakla birlikte, snrlarnn evreledii alandan ziyade, kusursuzluuyla byktr. mparatorlukta bakalarnn elinde olan, birilerinin zorla igal ettii veya dierlerinin isyan karmak suretiyle koparp ald, zapt edilebilir hibir boluk/gedik yoktur. Ancak kendisine (Roma mparatorluu) sahip kabilecek olanlarn diyar olduu halde78, Kraln diyar olarak anlmasna amamal. Satraplarn krallar yokmu gibi birbirleriyle ya da deiik ehirlerin una veya buna kar savamasnda; askeri birliklerin bir ehre gnderilip dierinden kovulmasnda79 da alacak bir ey yoktur. Medeni dnya sonsuza kadar kaim olacak bu imparatorlua hep birlikte ve bir korodan ziyade iyice temizlenmi bir fltten karcasna yaylan net bir sesle dua etmektedir; komutadaki ndere ne kadar da uygun... Medeni dnya korosu, Onun bir sz veya iaretiyle tm direktiflerini yerine getirilmekte. Yaplacak bir ey varsa, Onun tm yapmas gereken karar vermek. ehirlere ve etnik gruplara gnderilen valilerin hepsi birer hkmdar, ama ynetilenler kendilerini ilgilendiren konularda ve birbirleriyle ilikilerinde eittir. Yneticilerin ynettikleri insanlardan tek fark, onlara her eyden nce nasl iyi birer yurtta (tebaa) olacaklarn retmeleridir.80 Byk vali onlara ylesine sayg alam ve onlarn taleplerini ylesine yerine getirmi durumda ki, ynetilenler onun kendileri iin en iyiyi yaptndan eminler. Nitekim onu gcendirmekten korkuyor ve -sanki karlarnda dediim dedik bir despot varm gibi- ona korkuyla kark sayg duyuyorlar. Hi kimse mparatorun adn duyunca etkilenmemezlik edemedii gibi, ayaa kalkp bir nefeste iki dua okuyor: birini Onun adna Tanrlar iin, dierini ise kendi adna Onun iin. Valiler kamu veya zel davalarda ne srlen iddialarn ynetilen itibariyle geerliliine/hakllna dair en ufak bir kuku duyacak olsa, Ona hemen ne yapmalar gerektiini soran bir yaz gnderiyor ve Ondan cevap gelinceye kadar efi bekleyen bir koro gibi bekliyorlar. Dolaysyla mparatorun vakit bulduka imparatorluun drt bir yann, kendisini u veya bu insanlara gsterdiinden emin olmak zere, ahsen dolamas gerekmiyor. Tm medeni dnyay oturduu yerden mektuplarla
78 Bir dier ifadeyle lke, ismen de olsa sadece hkmdara ait deildir. 79 Pers mparatorluunun ehirlerini yneten Satraplar, eski dnemde birbirleriyle srekli mcadele etmeleriyle nldr. 80 Baz valiler ehir-devletlere, bazlar ise ehir-devlet olacak kadar gelimemi blgelere gnderilir. Aristides bu blgelerdeki insanlar etnik gruplar olarak niteler.

ynetmesi ok daha kolay, nk bu mektuplar kanatl ulaklarla iletiliyormuasna, neredeyse yazldklar an Onun eline geiyor.81 imdi, en ok aknlk, hayranlk uyandran ve minnettarln hem sz hem davranla srekli ifade edilmesini gerektiren bir eyden sz edeceim. Bu usuz bucaksz mparatorluun snrsz g sahibi ve gl yneticileri olan sizler, byk bir baar kazandnz. Bu baarnn tmyle size ait olduu kesin. mparatorluk sahibi olanlar arasnda, sadece siz hr insanlara hkmediyorsunuz (mparatorluun u veya bu blm u veya bu hkmdarn ynetimine verilmemitir) Ne halk unun veya bunun esareti veya himayesi altna girmi, ne de kendisi kadar hr olmayan birine teslim edilmitir.82 Ama nasl ki tek bir ehir-devletten ibaret olan ynetimler ynetilenleri gzetmek ve korumak zere bir sulh yargc atarlarsa, tm medeni dnyay tek bir ehir-devletiymiesine yneten sizler de her zaman olduu gibi, seimleri takiben valiler atyorsunuz klelere efendilik yapmak zere deil, ynetilenleri gzetmek ve korumak zere! Dolaysyla bir vali, grev sresi bitince, daha uzun sre grevde kalma mcadelesi vermeksizin veya toprak kavgas yapmakszn, alakgnlllkle yeni gelene yol veriyor, hatta (makamnda) halefini karlayacak kadar bile beklemiyor. Yksek mahkemeye bavuru kolayca yaplyor (ve bunu yapanlar) Kendilerini yerel mahkemenin verdii karar kabul edenlerden daha fazla tehdit altnda hissetmiyor. Dolaysyla denilebilir ki, bugnn insanlar ynetiminden mutlu olduklar srece gnderilen valiler tarafndan ynetiliyor. Bunlar eski Hr Cumhuriyetinizin sunduu avantajlarn tesinde avantajlar deil midir? nk Halk Hkmetinin olduu yerde ehir mahkemesinde verilen bir kararn, hatta baka jrilerin verdii kararn dna klamaz, ama () ne olursa olsun insan yerel yargya sayg gstermelidir. Ama artk bir baka yarg var, kavraynn hibir adil karar skalamad gl bir yarg.
* Aelius Aristides, To Rome, The Ruling Power, Transactions of the American Philosophical Society, 1953.

81 Aristides burada imparatorluun kinci yzylda gayet gelimi olan brokratik sistemini ima etmektedir. ehir ve blgeler nemine gre tasnif edilmi ve yeterli kolluk gcyle donatlmtr. letiim hzl ve gvenlidir. Yazl talimatlar brokrasinin dikkatle izlenmesinden byk kazan elde eden resmi bir tekilat tarafndan harfiyen uygulanrd. 82 Orta Doudaki hkmdarlklar ou kez hkmdarn maldr ve kiisel mlk gibi ynetilir. Aristides burada yerel ynetimler benzer bir yetkiyle ynetiliyor olsa bile, yneticinin kendisinin hr olmadn ima eder.

10. Roma Hukukunun Dayanaklar Ve Kaynaklar Nelerdir?


Bir hukuku olarak mparatorluk katnda herhangi bir makam igal etmedii halde, ortaya koyduu muazzam eserler, Gaiusu (kinci yzyl) Romann en nde gelen hukuk yazarlarndan saydrr. Tara hukuku hakkndaki uzun mtalaas, baz bilim adamlarnn onun taral bir hukuku olduuna hkmetmesine yol atndan, adalar tarafndan yok saylm, yaad dnemde popler olamamtr. te yandan, bu talihsiz durum, Gaiusun Roma hukukunun kodifikasyonu zerindeki etkisi nedeniyle fazlasyla telafi edilmi saylr. Institutiones adl almasndan alnan aadaki pasaj, Roma hukukunun kaynaklarn, dier bir deyile, belirleyici unsurlar itibariyle hukukular tarafndan tmyle paylalan grlerini zetler. (JS)

Institutiones83* Gauis
Belirli bir mevzuat ve gelenekler erevesinde ynetilen her halk/millet, ksmen kendine has bir hukuka, ksmen de tm insanln ortak hukukuna tabidir. Halkn/milletin kendisi iin oluturduu, kendine zg hukuka ius civile (medeni hukuk) denir, yani civitasn (Devlet) zel hukukudur. nsanln doal olarak akl szgecinden geirmek suretiyle gelitirdii hukuka ise ius gentium (milletler hukuku veya dnya hukuku) denir, bu tm insanln tabi olduu hukuktur. Nitekim Romallar da ksmen kendilerine has zel hukuku, ksmen de insanla has ortak hukuku gzetir Romallarn yasalar legesler (imparator emirnameleri), plebisitler, senatuconsultlar, imparatorluk nizamnameleri, buna hak kazananlarn yaynladklar bildiriler ve btn bunlarn tm hakknda kil adamlarn mtalaalarndan oluur. Plebisit, plebsin hkm ve emridir. Plebs, populustan farkl bir eydir. Populus soylular dahil tm yurttalar ima eder, oysa plebs soylular84 dlayarak, sadece sradan yurttalar tanmlar. Daha nceleri soylular icazet vermedikleri plebisitlerin kendilerini balamadn iddia ederdi. Ne ki, plebisitlerin tm populusu balamasn salayan bir L. Hortensia85 geirildikten sonra legeslerle eitlendi.
83 Hukuk kurumlar anlamna gelmektedir. 84 Cumhuriyet dneminde st-snf soylular (patricians) ile alt-snf avam (plebeians) fark ok belirgindi. Gaius alt-snfn st-snfa kar verdii hukuk mcadelesi sonunda kazand eitlik statsnden sz etmekte. 85 Bir yasa teklifi olan Lex Hortensius. Hortensius adl bir resmi grevli tarafndan sunulduu iin bu ad alm, 278de yasalamtr. Bu yasann alt-snfn (plebeians) zaferinde nemli bir yeri vardr.

Senatuconsultlar senatonun talimat ve buyruklardr; tartmal da olsa lex gcndedir. mparatorluk nizamnameleri imparatorun emir, kararname veya yasa yoluyla verdii buyruklardr ve imparatorun imperiumuna (emretme yetkisine) bir lex vastasyla sahip olduuna baklrsa, bunlarn da lex gcnde olduuna phe yoktur. Bildiri yaynlama hakkna sahip olanlar Romallarca seilen sulh yarglardr. Yarg yetkisi ehir valileri tarafndan benimsenen -biri kentli, dieri peregrine86- iki preator87 tarafndan yaynlanan bir bildiri, aslnda kapsaml bir kanun mahiyetindedir. Ayn ekilde, yarg yetkisi Romallarn ehirlerindeki quaestors88 tarafndan benimsenen curule aediles89 bildirileri de kanun mahiyetindedir. Curule aediles bildirileri Caesarn ehirlerinde90 yaynlanmaz, nk bu ehirlere quaestor tayin edilmez. kil adamlarn mtalaalar, yasalarn oluturulmas srecinde ileri srdkleri grler ve kararlardr. Oluan fikir birlii lex gcndedir. Fikir birlii olumad durumda karar yarg verir. Bu, mparator Publius Aelius Hadriann (117-138) kanun gcndeki tebliidir.
* Dr. Haluk Emirolunun Roma Hukukunun Bilgi Kaynaklarndan Corpus Iuris Civilis ve Trkiyede Hukuk Resepsiyonu konulu makalesinden alnt:

Hukuk kurumlar anlamna gelen Institutiones, uygulanan hukukun ana hatlarn belli bir dzen iinde saptamak, bir baka deyile, uygulanan hukuk hakknda genel bilgi vermek amacyla hazrlanmtr. Bu nedenle Institutiones, hukuk bilimine balang konusunda bir ders kitab niteliindeydi. Geri, hukuk retiminin temel konusu, Digesta ve Codexde bir araya getirilen metinlerdi. Digesta, Cumhuriyet Dnemi ve Klasik Dnem hukukularnn eserlerinden alnan paralar ieriyordu. Codex ise, imparator emirnamelerinin sistematik bir derlemesiydi. Ancak, her ikisi de ok ar ve ayrntlarla dolu olduundan, uygulanan hukukun temel kavramlarn ve kurallarn anlamak, renmek bakmndan elverili deildi. Bu nedenle uygulanan hukukun tm hakknda genel bilgi verecek nitelikte bir blmn hazrlanmas zorunluluu duyuldu. Iustinianus 533 ylnda bu blmn hazrlanmas iin,

86 Preatorlarn biri kentteki Romallara, dieri kentteki yabanclara hizmet ederdi. Yabanclara hizmet edene peregrine denirdi. 87 Preator eski Romada yurttalar arasndaki uyumazlklar zen yarg ve ynetici konumundaki kii. 88 Eski Romada hazine yneticisi. 89 Eski Romada imar/bayndrlk memurlar. 90 Byk ordular barndran, dolaysyla huzursuzluun hkim olduu ehirler (istismara ak olmalar itibariyle) imparatorun kiisel denetimi altndayd, yani kamu ynetimi itibariyle senatoya bal ehirlerden ayr tutulurdu.

Tribonianusun denetimi altnda, Constantinopolis Hukuk Okulunun hocalarndan Theophilus ile Beyrut Hukuk Okulu hocalarndan Dorotheus grevlendirdi. Bu iki hukuku, eserin ikier kitabn yazarak kendilerine verilen grevi paylamt. lk iki kitabn anlatm tarz ile son iki kitabn anlatm tarz arasnda fark vardr ve hangi kitaplarn hangi yazara ait olduuna ilikin kesin bir bilgi bulunmamaktadr. Imperatoriam Emirnamesi ile yrrle giren ve hukuk renme istei olan genlie ithaf edilen Institutiones, drt kitaptan olumakta, hukukun genel kavram ve ilkeleri, imparatorun azndan ders verir gibi, konuma slubu ile anlatlmaktadr. Institutionesi yrrle sokan Imperatoriam Emirnamesinde, sz konusu eser dzenlenirken hangi kaynaklardan yararlanld konusunda ksa bir aklama vardr. Bu aklamadan daha nce yazlan Klasik Dnem hukukularnn Institutioneslerinden, zellikle Gaiusun Institutiones ve Res Cottidianae adl eserlerinden ve dier erhlerden yararlanlm olduunu reniyoruz. ekli bakmdan incelendiinde, Institutiones, klasik eserlerden paralar alnarak dzenlenmi bir mozaikten ok, zgn bir eser gibi hazrland izlenimini uyandrmaktadr. Aslnda bu kitap da Digesta gibi, klasik hukukularn eserlerinden alnan paralarn birbirine eklenmesiyle olumutu. Ancak, ekleme yaplrken paralar, bir inscriptio ile birbirinden ayrlmam olduklar iin, bunlarn hangi yazara ait olduklarn belirlemek mmkn olmad gibi, srekli bir konuma haline getirilmi olan ifade, sanki bizzat imparatorun azndan kyor ve genlie sesleniyormu gibi bir izlenim tamaktadr. Hukukta yaplan yenilikler aka beyan edilmi, baz metinler artk kullanlmadklarnn anlalmas iin gemi zaman kipiyle ifade edilmi, kurumlarn tarihesi anlatldktan sonra yrrlkte olan hukuk kurallarnn belirtilmesi iin ise, imdiki zaman kipi kullanlarak, hukukun genel kavram ve ilkeleri, bir imparatorun slubuna yakan ssl ifadelerle aktarlmtr. Eserin plan, mparatorun da syledii gibi, Gaiusun Institutionesi esas alnarak hazrlanmtr. Bu model iinde kalnmakla birlikte, Digesta aracl ile varlklarn rendiimiz dier Institutioneslerden de yararlanlm olduunu gryoruz. Digesta ile yaplan karlatrmalar sonucunda, Gaius dnda, Ulpinianus, Fiorentinus ve Marcianusun da institutiolarndan faydalanld anlalmaktadr. Iustinianusun Institutionesi de Gaiusun Institutionesi gibi drt kitaptan olumutur. Her kitap fasllara, fasllar da paragraflara ayrlr. Her fasln banda principium denen bir blm vardr. Bunu, birinci paragraf izler. Institutionesteki herhangi bir paraya atf yapmak ya da herhangi bir paradan sz edilmek istendiinde, Institutiones byk harfle ya da Ins. harfleriyle belirtilir. Sonra da srasyla, kitap, fasl ve paragraf numaralar gsterilir. Gaiusun

ayn adl eserini, Corpus Iuris Civilisin birinci blm olan Institutionesden ayrmak iin, genellikle Gai. Ins. ksaltmas kullanlr. Corpus Iuris Civilisde yer alan Institutionesin sistematii, Gaiusun Institutionesinde olduu gibi, kiilere (personae), eyaya (res) ve davalara (actiones) ilikin olmak zere blmdr. Birinci kitap ahslara; ikinci kitap mlkiyete ve vasiyet yoluyla mirasa; nc kitap vasiyetsiz miras ile szlemeden doan borlara; drdnc kitap ise haksz fiilden doan bor ve davalara ayrlmtr. Medeni Hukuka ilikin ada hukuk eserlerine de kiilerin tarifi ve incelenmesiyle balanmaktadr. Bu plan, Gaiusun, felsefe kitaplarndan esinlenerek Institutiones adl eserinde Hukuk eitiminin iki yn vardr: kamu hukuku, zel hukuk. Kamu hukuku, Roma Devletinin tekilatna ait kurallar dzenler; zel hukuk ise, kiilerin menfaatlerine ilikin kurallardan oluur. nce, zel hukuktan bahsedelim; bu, tabii hukuk (ius naturale), kavimler hukuku (ius gentium) ve vatandalar hukuku (ius civile) kurallar olmak zere blm iermektedir.

IV YAHUD-HIRSTYAN GELENE LE YUNAN-ROMA GELENENN ATIMASI

Hristiyanln, Hz. sann lmn izleyen yzyl iinde zulme urayan bir din olmaktan kp Roma mparatorluunun resmi dini haline gelmi olmas, Kilisenin sorunlarnn zld anlamna gelmeyecektir; zira hem Hristiyanlara zulmedenler klasik kltrde yetimi insanlardr, hem de Hristiyanl kabul edenlerin belirleyici ounluu ayn geleneklerle yorulmu, Yunanca ve Latince konuan halklardr. Dahas, Hristiyanln manevi sorumluluunu stlenmek durumunda olan mparatorluk da klasik kltrn rndr. Hal byle olunca, zalimler, mazlumlar, mparatorluk ve mparatorluun resmi dinini dayatt topluluklar kar karya gelir. zleyen yzyl boyunca, insanlar bu ok farkl geleneklerin birbirleriyle nasl uzlatrlabilecei, tam uzlamann mmkn olamamas halinde birlikte yaama koullarnn nasl salanabilecei hususlarnda dnce gelitirir. Aada, Hristiyanlarn kendi kurumsal ve rgtsel sorunlarn dzene sokmaya alrken, d dmanlaryla (yani, gelenekle) nasl ba ettiklerine dair ipular ieren metinler greceksiniz. Bu metinler, 1. Cildin bandan itibaren sunduumuz metinlerden farkl olarak, birbirleriyle ilgili/balantl olmayan, bamsz belgelerdir.

1. Roma Devleti, mparatorun Resmen Sahip Olduu Dinsel Trenleri cra Etme Hakkna Kar Gelenlerle Nasl Anlaacak?
nce imparatora tapnma kltnn douu ile Hristiyanln douunun ezamanl olduunu, tapnma detinin Roma vatandalar iin zaman iinde yasal bir gereklilik haline geldiini hatrlatalm. Her ne kadar, Hristiyanlar bylesi bir gelenei reddetmilerse de yaygn inan, mparatorluun gvenliinin ve dolaysyla halkn refah ve huzurunun, dini ayinlerin imparator tarafndan ynetilmesine bal olduu eklindedir. Romal yneticilerden Pliny (62-113) bu nemli sorunu mparator Trajan (98-117) nezdinde yle gndeme getirir:

Mektuplar* Gen Pliny


PLINYDEN TRAJANA MEKTUP Efendim, emin olmadm her konuda size bavurma alkanlndaym, nk sizden baka kim kukularm giderip bana salk verebilir ya da bilmediklerim konusunda beni bilgilendirebilir? Yasal olarak sorguya ekilen Hristiyanlarn sorgusunda hi bulunmadm; dolaysyla genellikle ne ceza verildiini, bu cezalarn snrn veya ne denli sk bir soruturma yaplmas gerektiini bilmiyorum. Zanllarn arasnda yaa gre bir ayrm yaplp yaplmamas; zayf olann da salkl olan kadar iddetli bir cezaya arptrlp arptrlmamas; eer dininden dnerse affedilip affedilmemesi veya bir zamanlar Hristiyan olann byle bir vazgeiten yararlandrlp yararlandrlmamas; masum olduu halde srf bu ad tad iin cezalandrlp cezalandrlmamas ya da sadece bu ad erevesinde iledii sutan dolay m cezalandrlmas gerektii konularnda dnrken kararsz kalyorum. Bu arada, zanllarn benim huzuruma karlmalar halinde nasl davranmam gerektii hususunda yle bir plan gelitirdim: Hristiyan olup olmadklarn soruyorum; evet derlerse, iki defa daha soruyor, srar ederlerse uyarp bunun nasl bir su oluturduunu anlatyor, yine srar ederlerse hapse atlmalarn emrediyorum. nk itiraf ettikleri suun nitelii bir yana, cezalandrlmas gerekenin (sergiledikleri) mzmin inatlk ve azim olduu hususunda kukum yok. Byle aptalca davranan ve Romal olduklar iin Romaya gndermek zere bir yana ayrdklarm da oldu. Konuyu byle ele almam, her zaman olduu gibi, dava saysnda byk arta yol at ve benim nme de eitli vakalar getirildi. inde bir dizi insann ad olan anonim bir risale yaynlanm. Hristiyan olduklarn veya bir zamanlar Hristiyan olduklarn inkr eden ve tanrlara allagelmi usulde, benim sylediklerimi tekrar ederek seslenenlerin ve sizin tasvirinize arap ve buhur sunanlarn -ki bu amala tanrlarn heykellerinin yan sra buhur da bulundurulmasn istemitim- zellikle Hz. say lanetledikleri iin salverilmeleri gerektiini dndm, nk gerek Hristiyanlarn buna zorlanamayaca syleniyor. simleri bana bir muhbir tarafndan bildirilen dierleri nce Hristiyan olduklarn syleyip sonra inkr ederek, eskiden, hatta bazlar yirmi yl ncesine kadar, Hristiyan olduklarn beyan etti. Hepsi tasvirinize ve tanrlarn heykellerine tapnarak Hz. say lanetledi ve sularnn ya da yaptklar

hatann sadece undan ibaret olduunu sylediler: Belirli gnlerde gne domadan nce bir araya gelerek, bir tanrym gibi Hz. saya ilahi sylediklerini; su ilememek iin yemin ettiklerini; bu yeminin hrszlk ve zina yapmama, inanlarna bal kalma ve kendilerine emanet edilen paray istenince iade etme olduunu beyan ettiler. Bu seremoni bittikten sonra dalp yiyecek gtrmek zere sonra tekrar bir araya geliyorlarm, ama bunun zel bir anlam yokmu, zararszm ve zaten emrettiiniz zere, ben gizli cemaatleri yasaklaynca bu alkanlklarndan vazgemiler. Sylediklerinin ne lde doru olduunu aratrmam gerektiini dnp diyakoz1 dedikleri iki kadn ikenceye gnderdim, ama aalk bir batl inanc gereinden fazla nemsediimiz, ok uzattmz kansna vararak sorguyu erteledim ve hemen size bavurdum. Konu, zellikle ok sayda insan tehdit ediyor olmas nedeniyle, bence tarafnzca dikkate alnmal. Her yatan pek ok kadn ve erkek sulanp yaam korkusu ekiyor ve bu devam edecek. nk bu batl inan yaylmakta ve sadece zgr ehirlere deil, kylere ve krsal alanlara da bulamakta, oysa kontrol altna alnp dzene sokulabilir bence. u bir gerek ki, neredeyse terk edilmi durumdaki ibadethaneler hzla dolmaya balad, uzun sredir ihmaline gz yumulmu olan ayinler yaplyor ve kurbanlklar iin yiyecek satlar yeniden artt, oysa dne kadar alcs yoktu. Btn bunlardan kolayca anlalyor ki, tvbe imkn verilirse ok sayda insan geri kazanlabilir. TRAJANDAN PLINYE MEKTUP Sana ihbar edilen Hristiyanlar sorgularken benimsediin yol doru sevgili Pliny, nk bylesi ok ynl bir sorunun stesinden kat ve anlk kurallar uygulayarak gelinemez. Hristiyan avcl yaplmamal; huzuruna karlanlar, ancak sular sabit bulunursa cezalandrlmal. lerinden herhangi biri Hristiyan olduunu inkr eder ve bunu tanrlarmza yakarmak suretiyle kantlarsa, gemii ne kadar aibeli olursa olsun, affedilmeli. Yaynlanan anonim risaleler, insanlar neyle suluyor olursa olsun, dikkate alnmamal. nk bunlar kt birer rnek olduklar gibi, zamann ruhuna da ters dmekteler.
* Documents Illustrative of the History of the Church, Letters.

Kilisenin hayr ilerinde grevlendirdii kadn.

2. Roma ile Kilisenin, Hristiyanlk ile Klasik Kltrn Uyum Salamas Mmkn M?
Roma mparatorluunun yneticilerinin ve halknn -yani klasik Yunan-Roma geleneinin benze vrislerinin- gzlerinde Hristiyanln belirleyici unsurlarndan birisi de sevileri tanrtanmazlktan lmszle kadar bir sr nedenle sulanyor olmalardr. 155 doumlu nl bir hukuku olan Tertullianusun 180de Hristiyanl kabul etmesiyle birlikte, Kilis, bir byk apolojist2 kazanacak, yeni inanc iin azimle alan Tertullianus, Kartacadaki kilisenin kil ihtiyar mevkiine ykselecektir. Sz konusu sulamalar cevaplayan metinler kaleme almaya girien Tertullianus, insanlk iin daha da byk bir tehlike oluturduuna inand mnafklar, yani Hristiyan olduklarn ikrar ettikleri halde gereklerini yerine getirmeyenler sorunu ile de yzleir; hukuk eitimine ve tecrbelerine dayanarak, zmler retmeye alr. Akranlar klasik dnya felsefesinin kazanmlarna tecavz etmemek kaygsyla senkretizme3 ynelir, Hristiyanln ve Antik a felsefesinin irdeledii meseleleri senkretik yntemle cevaplamaya alrken, Tertullianus daha uzlamaz bir tutum sergiler.

Apoloji* Tertullianus
O zaman, sadece biz (Hristiyanlar) susuzuz. Eer bu bizler iin bir gereklilik idiyse, bunun ne kadar gzel olduu umurumda deil. Tanr dncesi iyiliin ta kendisidir ve bizler bunu ok iyi biliriz, nk hem kusursuz Efendimiz (Hz. sa Mesih) tarafndan vahiy edilmitir hem de bize bir Egemen tarafndan buyrulduu zere Onun iradesine tabiyiz. Ama sizin erdem
2 Apoloji: Kelime anlam savunma, savunma amacyla yaplan konuma olan apoloji, terim olarak, belli bir saldr veya sulama karsnda Hristiyanl savunmay ifade etmektedir. Bu kelimeden tretilen Apolojetik ise sistematik bir ekilde Hristiyanl savunma yollarn ve aralarn aratran bilim, ksaca sylenecek olursa apoloji bilimi olarak tanmlanmaktadr. Belirli bir saldr karsnda Hristiyanl savunmak iin yazlan eserler apoloji kapsamna girerken, Hristiyanln znden kaynaklanan Apolojetik, Hristiyanla kar ne tr saldrlarn yaplabileceini, Hristiyanln saldrya ak ynlerini, mevcut veya olas saldrlarn eksik ve yanl ynlerini ele alan bilim daldr. Bu durumda, her Apolojetik bir apolojidir; ancak her apoloji Apolojetik deildir. Hristiyanln ilk dnemlerinde apolojiler genellikle Yahudilere ve kfirlere (Gentiles) kar Hristiyan inancn korumaya ynelikti. Bu anlamda, ilk Hristiyan apolojistlerin Havariler olduu sylenebilir. (Havarileri takip eden dnemde apoloji yazarlar arasnda Tertullianus belirgin bir yer igal etmektedir.) Alnt: Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 14, Say: 2, 2005. Senkretizm: Birbirinden ayr dnce, inan veya retileri kaynatrmaya alan felsefe sistemi.

anlaynz insanidir; sorumluluunu da insani bir otorite stlenmitir. Dolaysyla tatbik ettiiniz moralite4 hem btnl itibariyle hem de erdemli bir yaama ulamann gerei olarak eksiktir/yetersizdir. nsanolunun neyin iyi olduuna iaret edebilecek akli kapasitesi, onu sahiplenme yetisinden daha fazla deildir; biri ne kadar kolay aldanabilirse, dieri bir o kadar kolay kmseyebilir. Dolaysyla hangisi daha yeterli bir kuraldr: ldrmeyeceksin demek mi, yoksa fkelenmeyeceksin bileyi retmek mi? Mkemmel olan hangisidir? Zinay yasaklamak m, yoksa tek bir ehvetli baka bile gem vurmak m? Kt davran m yoksa kt sz m yasaklamak daha yksek bir zekya iaret eder? Hangisi daha dorudur: Eziyete izin vermemek mi, yoksa size yaplan eziyetin, eziyet ekmeden karln vermek mi? nsanolunun koyduu yasalarn gerek yetkisi nedir? Hele de bu yasalardan -genellikle suu gzden uzak ileyip saklayarak- kaabilmek insann kendi elindeyse ve eer sua eilimli olduu, bazen de zorunlu olarak su iledii iin yasay kmsyors... Tm bunlara verebileceiniz herhangi bir cezann ne denli ksa mrl olduunu, lmden te olamayaca gereinin nda dnn. Epikr, ekilen aclar ve eziyeti yle kmser: Verilen kk bir ceza ise alakadr, byk bir ceza ise zaten uzun srmez. phesiz, dln Her eyi Gren Tanrnn yargsyla alan ve ilediimiz gnahlar iin Onun tarafndan sonsuza dek cezalandrlmay drt gzle bekleyen bizler ve sadece bizler, bol bilgi, gnah gizlemenin imknszl ve salt uzun sreli deil, sonsuza dek ekilecek eziyetin bykl karsnda kusursuz bir yaam srmek iin gayret ediyoruz Bence, eitli su isnatlaryla Hristiyan kanna olan bu iddetli talebi yeterince gsledik. Davamz olduu gibi sunduk ve size -gvenilirlii bakmndan kutsal yazlarmzn ne kadar eski olduunu gstererek ve bizzat ruhani ktlklerin gcn itiraf ederek- sylediklerimizin doru olduunu nasl kantladmz ortada. Bizi kelime oyunlaryla deil, tpk bizim yaptmz gibi geree dayanarak yalanlamaya kim cret edecektir? Sahip olduumuz hakikat herkese akland, yararlar ve yaamla balants itibariyle iyice anlald, herkes Hristiyanln deerine ikna oldu, ama inanszlar bunun ilahi bir ey deil, bir tr felsefe olduunu syledi. Dediler ki, bunlar filozoflarn masumiyet, adalet, sabr, itidal, iffet tleyen retilerinden baka bir ey deildir. O halde neden bizler de (onlar gibi) savunduumuz doktrinler itibariyle kyaslandmz halde, eit muamele grmyor, cezadan muaf tutulmuyoruz? Ya da neden onlar bizlerin yaamn tehlikeye attklar iin (bizler gibi) bask grmyor? Bir filozofu adanmaya veya yemin etmeye
4 Ahlakllk.

veya gnn ortasnda bo yere yanan lambalar sndrmeye kim zorlayabilir? Hayr, onlar tanrlarnz aka alaa ediyor, batl inanlarnza yazlaryla kar kyorlar ve (karlnda) sizler onlar alklyorsunuz. ou yneticiniz yznze kar yksek sesle sylendikleri halde, yrtc hayvanlara yem edileceklerine heykellerle, maalarla dllendiriliyorlar. () Tertullianus, nl filozoflarn davranlarna dair eletirilerini sradan Hristiyanlarla kyaslayarak srdrr, aadaki gibi toparlar: Dmanca amalara hizmet ederek felsefeyle alay eden, felsefeyi yozlatran ve bunu yaparken hakikati tahrif eden filozoflarn tutunduklar ey hakikat deil, an ve hrettir; (onlar) an ve hretten baka hibir eyi nemsemez. (Oysa) Hristiyanlar, tpk gnahlarndan kurtulma endiesi tayan dierleri gibi, itenlikle hakikatin peindedir. Netice olarak, ne bildiklerimiz ne de yntemlerimiz itibariyle birbirimize benziyoruz Ne var ki, bazlarmz yoldan kabiliyor. Bu durumda olanlar Hristiyan addetmiyoruz; ama ayn eyi yapan filozoflar, hl bilge olarak anlp bilgeliin onurunu tayor. O halde, bir Hristiyan ile bir filozof arasndaki benzerlik nerde? Ya Yunanistann mridi ile gklerin mridi arasndaki benzerlik? Ya hedefi an ve hret olanla an ve hreti hor grenin arasndaki benzerlik? Ya konuanla i yapan arasnda, ya ina edenle ina edileni ykan arasnda, ya yanl sevenle sevmeyen arasndaki benzerlik? Ya hakikati yozlatranla hakikati ycelten arasndaki benzerlik, nerde?
* A. Roberts & J. Donaldson, The Antenicene Fathers, The Christion Literature Publishing Co., 1885.

Dalalet inde Olanlar in Dstur Hakknda* Tertullianus


Tertullianus, aadaki yazsnda, hakiki Hristiyanlk ile szde felsefe arasnda var sayd gerek ilikiyi daha da gl bir biimde vurgular. nsanolunun ve eytanlarn dnyevi bilgeliin ruhunun kanan kulaklar iin (duymasn istedii ey iin) rettikleri retiler unlardr: Tanr bunu budalalk olarak niteledi ve -felsefenin bile akln kartrmak (artmak, utandrmak) zere- dnyadaki budala eyleri seti. nk dnyevi bilgeliinin aralar olarak doann ve Tanrnn dzeninin5 sabrsz
5 ngilizcesi dispensation: lahi iradenin yeryznde tecelli edebilmesi iin gereken Berat. Bkz. Aytun Altndal, Kilise Babalarna (gnatius, Irenaeus, Tertullianus) Gre Ekmenik Kavram.

yorumcusu olan tam da bu (felsefe). Nitekim dalaleti kkrtan da felsefe Ayn konu, dalalet iinde olanlarla filozoflar tarafndan ayn argmanlarla tekrar tekrar tartlmakta. Kt nereden gelir, neden izin verilir? nsanolunun orijini (douu, balangc) nedir ve (dnyaya) nasl gelmitir? Bu sorunun yan sra ve son zamanlarda, Tanr nereden gelir? Bu insanlar iin diyalektii ve ina edip ykma sanatn icat eden talihsiz Aristo! yle bir sanat ki, nermeleri itibariyle kaypak, varsaymlar itibariyle zorlama, argmanlar itibariyle hain, tartmal grleri itibariyle retken kendisini bile utandracak kadar dnek (sznden cayan) ve aslnda hibir derde deva olmayan bir sanat! O masallar ve bitmez tkenmez soy aratrmalar ve yararsz sorular ve kanser gibi yaylan szckler nerden kyor? Btn bunlara bakarak Havari6 bizi, zellikle felsefeye kar uyarr ve Koloselilere7 yazarak der ki Kimsenin, insanolunun gelenei icab ve Kutsal Ruhun bilgelii hilafna felsefeyle ve bo yalanlarla aklnz elmesine, sizi aldatmasna izin vermeyin. O Atinada bulunmu, oradakilerle (filozoflarla) grmelerinden hakikate vakf olduunu sananlarn insani bilgeliiyle tanp aslnda hakikati tahrif ettiklerini ve birbirinden irkin hizipler araclyla eitli sapkn mezheplere blndklerini grmt. Atinann Kuds ile gerekten ne ilgisi olabilir? Akademi ile Kilise arasnda ya da dalalet iinde olanlar ile Hristiyanlar arasnda nasl bir mutabakat olabilir? Bize verilen talimat, bizlere Tanr kalbin sadeliinde aranmaldr diye retmi olan Solomonun sundurmasndan gelir. Stoac, Efltuncu ve diyalektik alam, alacal Hrstiyanlk bizden uzak olsun! Hz. sa Mesihe sahip olduktan sonra tuhaf tartmalara girmek, Mjde8yi tattktan sonra sorguya ekilmek istemiyoruz. nk bu bizim temel inancmz. Onun yan sra inanmak zorunda olduumuz baka bir ey yok.
* A. Roberts & J. Donaldson, The Antenicene Fathers, The Christian Literature Publishing Co., 1885.

3. Tanr Hristiyanlkta Birlik ve Btnl Nasl Salad?


Balangtan itibaren eitli pagan toplumlarnn ve Roma ynetiminin zulmne urayan Hristiyanlk, kilisenin kendi i ekimeleri ve anlamazlklaryla da alkalanacak, birlik-beraberlik duygusunu kaybetmenin eiine gelecektir. Kilise iin mcadele veren cemaatin dalma ihtimali lm kalm meselesi halini alr, Hristiyanlarn birlik olup dnyaya kar bir cephe oluturmalar art olurken, bask altnda din deitiren6 7 8 Aziz Pavlus. Kolosel: Frigyada bir ehir. Gospel: Hazreti Hz. sann retisi, Hristiyanln esaslar, ncil.

lerin Kiliseye kabul edilmelerinin doru olup olmayaca eklindeki itikadi sorun da nem kazanr. Tertullianus gibi, Cyprian9 da Afrikada, ihtimaldir ki, Kartacada domu, (200) hukuk eitimi alm bir hitabet hocasdr. Hristiyan olduktan hemen sonra Kartaca Bapiskoposluuna atanacak, ancak, hzl ykselii, bu mevki iin yeterince ehil olmadn dnen piskoposlar rahatsz edecektir. Piskoposlar, Cyprian yerinden etmek zere balattklar mcadeleyi zellikle de vaftiz trenlerinin ynetimi zerinden srdrr. Dnem, tarihe Vahi Tiran olarak geen mparator Decius (249-251) dnemi olup Hristiyanlara ynelik zulm ve basklar Kuzey Afrika Kilisesini de tehdit etmektedir. Roma hkmeti, Hristiyan olduundan phe edilenleri, Kartacada zel bir komisyona karp Kiliseye mensup olmadklarn beyana zorlamaktadr. Sonunda, Cyprian, Kartacadan kaar. Kilisenin birlik ve btnlne ilikin dncelerini kda dker.

Katolik Kilisesinin Birlik Ve Beraberlii* Cyprian


Ak tehditler kadar, fesat ve el altndan yaplan dzenbazla kar da tetikte olmalyz. Bundan daha kurnazca hareket edilebilir miydi? Hz. sann geliiyle dman belli olmu, bir kenara itilmi halklar a boulmu, ebedi kurtuluun gnei insanl korumak iin parlamt ki, sar olanlar kran duasn duyabilsin, krler Tanry (Rab) grebilsin, gszler ebediyen sala kavuabilsin, topallar kiliseye koabilsin ve budalalar yksek sesle dua edebilsin. Lakin dmanmz putlarnn ve tapnaklarnn inananlar arlamak zere terk edildiini grnce, Hristiyala snan gafilleri kandrmak iin yeni bir kurnazlk dnd. nancn altn oymak, hakikati saptrmak, birlik ve btnl bozmak iin aykr dnceler ve hizipler icat etti. Bizleri nceki hatann karanlnda tutamaynca, yeni bir aldatmacann labirentine ekmeye alyor. nsanlar Kiliseden koparp tam da dnyann karanlndan kurtularak a yaklatklar bir anda, onlar kandrarak yeni bir karanln iine atyor. Onlar Mjdeyi bilmeseler, Hz. sann reti ve yasalarna sadk olmasalar da kendilerini Hristiyan addediyor. (Bunlar) Karanlkta yrmekte olduklar halde, hasmn vgsne kanarak -ki o (hasm), Havarinin dedii gibi, bir k meleine dnp kendine eli ss vererek doruluk ad altnda geceye gndz, lme kurtulu, umutsuzlua umut, vefaszla iman, deccale Hz. sa diyerek yalanc
9 Kbrsl.

gsterilerle hakikati kurnazca tahrif eder- kta yol aldklarn dnrler. Hakikatin pnarna dnmez, ba gzetmez ve gklerin retisine sadk kalmazsak olacak olan budur dostlarm. Bu hususlarn dikkate alnmas, uzun tartmalar gereksiz klar. Hakikatin zl ifadesidir inanc/iman peinen kantlayan. Tanr Petrusa der ki: Ben sana unu syleyeyim, sen Petrus10sun ve ben kilisemi bu kayann zerine kuracam. ller diyarnn kaplar ona kar direnemeyecek. Gklerin Egemenliinin anahtarlarn sana vereceim. Yeryznde balayacan her ey gklerde de balanm olacak; yeryznde zecein her ey gklerde de zlm olacak.11 O, Kiliseyi tek bir adamn stne ina ediyor. Diriliinden sonra, tm havarilerini benzer bir yetkiyle grevlendirirken yle dedi: Size esenlik olsun! Baba beni gnderdii gibi, ben de sizi gnderiyorum. Kutsal Ruhu aln! Kimin gnahlarn balarsanz, balanm olur; kimin gnahlarn balamazsanz, balanmam kalr.12 Buna ramen, birlik ve btnln tecellisi iin (kendi) yetkisini kullanarak bu birlik ve btnln batan itibaren tek bir insanla balatlmas gerektiini buyurdu. Tabii dier havariler de Petrus neyse oydu; onlara da ayn grev ve yetki bahedilmiti. Hz. sann Kilisesinin bir ve tek olduunu gsteren birlik ve btnlk, daha hibir gelime yokken (bile) hkm sryordu. Bir ve tek bir Kilisenin amaland, Ezgilerin Ezgisiden13 de anlald gibi, Kutsal Ruh yle der: Sadece bir tanedir benim esiz gvercinim; biricik kzdr annesinin, gzbebei kendisini dourann. Kilisenin birlik ve beraberlik ilkesine sadk olmayann inanca bal kald sylenebilir mi? Kiliseye direnen, onunla mcadele edenin Kilise mensubu olduundan emin olunabilir mi? Nitekim kutlu havari Pavlus da birlik ve beraberliin gizemine dair yle buyurur: Beden bir, Ruh bir, Rab bir, iman bir, vaftiz bir, her eyden stn, her eyle ve her eyde olan herkesin Tanrs ve Babas birdir.14 Bizler gibi Kiliseye nezaret eden piskoposlarn, zellikle bu birlik ve btnl skca muhafaza etmeleri ve bu anlayn ban ekmeleri, piskoposluun bir ve btnl anlamna gelmez mi? Kimsenin yalanlarla veya ihanetle inanc yozlatrarak kardeliimizi yanltmasna izin vermeyin. Piskoposluk bir btndr. Bnyesindeki her piskoposun bu btne kar sorumluluu ve (bunu koruma) hakk vardr. Dolaysyla, verimlilii arttka ok geni bir alanda, ok sayda kiliseye yaylyor olsa da, Kilise tek bir b10 11 12 13 14 Petrus, ayn zamanda kaya anlamna gelir. Aziz Matta 16:18-19. Aziz Yuhanna 20:21-23. Sleymann Ezgilerin Ezgisi 6:9. Pavlustan Efeslilere Mektup 4:4-6.

tndr; (onu) ok sayda k huzmesi, ama tek bir olan gne veya ok sayda dal, ama tek bir kk olan aaca benzetebiliriz (kyaslayabiliriz). Tek bir kaynaktan ok sayda rman kmas suyun bolluuna, suyun okluuna iaret etse de kaynak tektir. Gneten tek bir huzme koparp alsanz, verdii k blnr m? Aacn tek bir daln krp alsanz, krp alnan dal tomurcuklanr m? Akarsuyu kaynandan kesin, kuruyup gider. Ayn ekilde, Kilise de Tanrnn yla ykanarak, bu tm dnyaya yayar, ama yaylan k tektir ve kaynan btnl bozulmaz. (Kilise) Bolluunun bereketinde kollarn tm dnyaya aar ve cmerte akan rmaklarn uzak yakn her yere aktr. Tek bir ba, tek bir kaynak, snrsz bereketiyle tek bir ana vardr. Onun rahminden doduk, onun style beslendik, onun nefesiyle sevindik (canlandk).
* Early Latin Theology, The Unity of the Catholic Church, Student Christian Movement Press, 1956.

4. Hristiyan Hkmdarlnda Hristiyanlk Dmanlaryla Nasl Ba Edilecek?


Kilise, mparator Konstantinin 312lerde Hristiyanl kabuln takiben, ounluu Hristiyan olmayan halkn yeni dini benimsemeye tevik etmekle birlikte yrtme erkinin snrlanmasna hemen hibir alanda raz olmayan devlet yneticileriyle uramak zorunda kalr. Aadaki belge, kendisi de bir Hristiyan olan mparator Theodosiusun (379-395), pagan tebaasyla ba etmek zere yaynlad kararnamedir.

Theodosus Kodeksi15 *
Hangi rkn mensubu veya hangi mevkiin sahibi olursa olsun; ister halen grevde ister o grevden erefiyle azledilmi, ister doutan g sahibi ister bulunduu durum ve serveti itibariyle daha mtevaz; bundan byle herhangi bir yer veya ehirdeki hi kimse masum bir kurban anlamsz bir hayale (tasvire) feda etmeyecek; hanenin dahileriymiesine kiisel sunular sunmak suretiyle, atele, lambalarla, buhurlarla veya elenkler asarak evdeki tanrlara veya Penates16e tapnmayacaktr.
15 Codex: Bizans imparatorluk emirnamesi veya bir eit yasa. 16 Eski Romada evin kilerini koruduuna inanlan ruhlar. Bu ruhlara tapnma kiisel ya da ailevi bir alkanlk, detti.

Her kim kurban kesmek suretiyle bir hayvan katleder ve (hl) tten i organlarna17 danrsa, ihanet etmi saylacak; prenslerin gvenlii veya onlarn iyi haline kastetmemi olsa da yasal bir iddianameyle yarglanarak uygun biimde cezalandrlacaktr. Kanunlara kar gelmek, casusluk yapmak, srlar ak etmek veya yasaklar delmeye teebbs etmek, bir bakasnn refah ve huzuruna kastetmek veya bir bakasnn mahv iin ant imek de benzer sulardandr. Her kim lml eller tarafndan yaplan tasvirlere veya var olanlara buhur sunmak veya bunlarn temsil ettii eylere, aalara veya imden sunaklara elenk sarmak suretiyle -ki hizmetin yarar kk olsa da dine verdii zarar byktr- ekinmeden tapnrsa, bu gln putperest hurafeye uyarak dine saygszlk ettii iin, brakn, ibadet ettii evi veya mlk yaklarak cezalandrlsn. Zira buhur tten her yere, ayet buhur yakana aitse, el konacaktr. Her kim bunlar bir bakasna ait tapnaklarda veya halka ak mabetlerde ve alanlarda, sahibinin bilgisi dnda yapmaya kalkrsa, brakn yirmi be pound altn demeye mahkm edilsin ve bu ceza sua ortaklk edenlere de uygulansn. Bu emre yarglarn, savunma makamndakilerin ve her ehrin yargdan ve yasamadan sorumlu grevlilerinin de mahkemelere bildirmek ve sulular cezalandrmak suretiyle riayeti beklenir. Herhangi bir olay iltimas nedeniyle gz ard eder veya ihmal nedeniyle gzden karrlarsa adli makamlar tarafndan uyarlacaklardr. Uyarldklar halde ceza vermemeleri halinde, otuz pound altn demeye mahkm edilecek; bu ceza (sz konusu) adli makam yeleri iin de geerli olacaktr.
* Codex Theodosius, The Suppression of Pagan Worship, A Source-Book for Ancient Church History.

5. Kilise Tekilatnda Nihai Yetkili Kimdir?


Drdnc yzyln ortalarnda, Kilise tekilat nemli bir deiim srecine girer. mparatorluk merkezinin Romadan stanbula (Konstantinapol) tanmasyla Bat Roma ynetimi zayflar, piskoposlar arasnda Aryanizm18 denilen sapkn bir inan taraftar bulmaya balar. 344te Sardica19 Konseyi ile Roma Bapiskoposu Julius (33717 Pagan dnyada kurban kesmenin en nemli paras, kesilen hayvann i organlarn incelemek suretiyle gelecee dair kehanette bulunmakt. 18 Drdnc yzylda skenderiyede yaam olan Ariusun gelitirdii teolojik doktrin; Hz. sann tanrsallnn inkr. 19 Gnmzde Sofya.

352) tarafndan ele alnan bu durum, Kilisede nihai yetkiyi kimin haiz olduu sorununu gndeme tar.

Sardica Konseyi*
() Ama herhangi bir ehirdeki bir piskoposun dier bir piskopos kardeiyle arasnda anlamazlk varsa, anlamazl gidermek iin ne biri ne de dieri bir baka ehirdeki piskoposun hakemliine bavurabilir. Ama ayet (verilen) hkm bir piskoposun amacna ters dmse ve o piskopos (aslnda) bunun iyi bir ama olduunu dnyorsa, konunun havari Aziz Petrusun ansna hrmeten grlmesi iin -ayet sizi mutlu edecekse- brakn davay ele alanlar Roma Bapiskoposu Juliusa yazsnlar ve yarglar o sesin. Ve eer o, byle bir davada verilmi olan ilk karara dokunulmamas gerektiini buyuruyorsa, dedii gibi olsun. Bu herkesi mutlu ediyor mu? Kilise meclisi yantlad: Evet, ediyor.
* The Select Library of Nicene and Post-Nicene, Fathers of the Christian Church, Seven Ecumenical Councils p. 417.

Papa Julius*
() Mektupta yazdn gibi, Athanasius ile Marcellusu20 grevden aldk diyelim; dier piskoposlarla bapiskoposlar ne yapacaz? nceden sylediim gibi, bunlarn hepsi bulunduklar yerlerden ayrlmaya zorlandklarndan ikyetle benzer bir maduriyete uram. Ah aziz dost, Kilise kararlar artk Hristiyanln esaslaryla uyumaz oldu; afaroza ve lme eilimli. Eer bu ahslara ileri srdn gibi bir su isnat ediliyorsa, bu bir dava konusu olmal ve yarglama Kilise yasalarna gre yaplmalyd. Bu ekilde deil. Adil bir hkme varmak iin hepimize yazyla haber verilmeliydi, nk madurlar birer piskopos; (stelik) sradan kiliselerin deil, bir zamanlar bizzat havariler tarafndan ynetilen kiliselerin piskoposlar. Pekiyi, neden zellikle de skenderiye Kilisesi hakknda bize bir ey sylenmemiti? Gelenein nce bize haber vermek olduunu ve adil bir hkmn burada verileceini bilmez misin? Oradaki piskoposlarla ilgili olarak
20 Aryan sorunu tartlrken grevden alnan iki piskopos. Sz konusu mektuptan anlald gibi sorun Antakya Konseyi (ki mektup oraya yazlmt) veya herhangi bir dier kilise meclisinin imparatora boyun eip emeyecei ve imparatorun anlamazla den taraflardan herhangi birini sekler knamaya maruz brakp brakmayacayd.

byle bir phe var idiyse, o zaman buradaki kilise haberdar edilmeliydi. Bunu yapmayp kendi yetkileri erevesinde istedikleri gibi hareket ettikten sonra ve sulayan biz olmadmz halde, bizden muvafakat bekleniyor. Ne Pavlusun yasalar ne de bize yol gsteren Babalarn gelenei buydu. Kutlu Havari Petrustan teslim aldmzn (emanetinin) ne anlama geldiini sana brakyorum.
* Documents Illustrative of the History of the Church.

6. nsanolunun zgrl le Tanrnn Her eyi nceden Bilmesi, nsanolunun Gnahlar Nedeniyle Cezalandrlmas le Tanrsal Sevgi ve Merhamet Birbirleriyle Nasl Badar?
mparator Konstantinin Hristiyan olduktan sonra Kiliseye gsterdii tevecch, uzun sren bir zulm dnemini sonlandrarak Hristiyanlar iin, daha gvenli olmasa da nispeten daha sakin bir dnemin balangc olur. Ne ki, mparatorlukla bar iinde olmalar, Hristiyanlarn dnyayla da bark olduklar anlamna gelmeyecektir. Theodosiusun emirnamesine21 ramen, halkn byk ounluu pagandr; dahas, Hristiyanl benimsememi olan bu insanlar, devlet ve toplumu kerttiini gzledikleri sorunlarn hesabn mparatordan sormaktadr. Sulamalardan birisi, orduyu Romann Alaric22 ve Vizigot ordusu tarafndan yamalanmasna (410) seyirci brakmak zorunda kalan danklyd. Kilise kart paganlar, felaketin nedenini Romay byk Roma yapan kadim Roma tanrlarnn inkr edilmi olmasna verip sz konusu yamay iki inan sisteminin greli meruiyet snavna dntrp Hristiyanlar ithamlar karsnda kapsaml savunmaya zorlarlar. Aadaki savunma, Kilise babalarndan Kuzey Afrika Hippo23 Bapiskoposu Augustinin en byk almalarndan biri saylan Tanrnn ehri (De Civitate Dei) adl metindir. Aurelius Augustin,375te Kuzey Afrikada, Numidyada doar. Babas pagan, annesi Hristiyandr. Kuzey Afrikada Hristiyanln ncln yapanlarn ou gibi, o da hitabet eitimi alm, daha otuz yana gelmeden, Roma ve Milanoda hitabet dersi vererek, olduka zengin olmutur. Genliinde hayli hoppa bir yaam sren Augustin, annesinin dualar sayesinde ve Milano Bapiskoposu Ambroseun etkisiyle, dzensiz hayatndan vazgeip Hristiyan olur. 387de Ambrose tarafndan vaftiz edildiinde tm mal varln satp elde ettii geliri fakir fukaraya datacaktr. Bir sre daha kald talyada kendisini Kilise ilerine adayan Augustin, Kuzey
21 Bkz. Theodosius Kodeksi (sf.182). 22 Alaric: Vizigotlarn Kral. 23 Bugnk Annabann (Cezayir) kuzey dousundaki antik kent.

Afrikaya dnmek zere kt seyahatte annesini kaybeder. zleyen travma, artan bir itiyakla dine balanmasn getirir. Nitekim Afrikaya vardktan ksa bir sre sonra Hippodaki kilisenin kil yals seilecektir. 390da bapiskopos olur. mrnn geri kalann kilise ileriyle uraarak, riyazet, ilahiyat, apolojetik, ibadet ve endljans konularnda ok sayda yaz yazarak geirecektir. Augustin, antik dnyann Efltundan sonra gelen en parlak beyni olarak anlr, yaptlarnn devrin tm felsefi akmlarna ve edebiyatna tam anlamyla vakf olduunu gsterdii sylenir. Tecrbesi, kavray ve sezgisi, insan doasna derinlemesine nfuz edebilmesini salam, ilk bakta bir genlik hatasnn tesine gemeyen nemsiz bir ans bile tiraflarda arpc biimde yer almtr. (JS)

tiraflar* Aziz Augustin


Kusursuz yasalarn, hrszlk yapmay yasaklyor. Bunu insan yreine iledin, gnahlar onu oradan silip atamazlar. Hangi hrsz soyulmaya katlanr? Zengin bile yoksulluktan almak zorunda kalan balamaz. Ben hrszlk yapmak istedim ve yaptm, yoksul deildim, ihtiyacm da yoktu, srf can skntsndan ve ktlk olsun diye aldm. Hem de bende en iyisi bolca bulunan bir eyi aldm. aldm eyden deil de almaktan ve gnahtan zevk almak istiyordum. Bamzn yaknlarnda bir armut aac vard. Armutlar yle itah ac da deillerdi. Gecenin karanlndan yararlanarak armut aacnn yanna gittik ve aac silkeledik ve den armutlar topladk. Armutlarla oradan uzaklatk. Kendimize ziyafet bile ekmedik. Birka tane yedikten sonra kalann domuzlara attk. Armutlar nemli deildi, nemli olan yasak bir eyi yapmakt. te gryorsun Tanrm, sonradan acdn, batan dibindeki yreimin halini. Yreim imdi sana orada ne aradn sylesin. Sana bunu srf ktlk olsun diye, hibir neden olmadan yaptn sylesin. Bu ktlk irenti ve ben onu seviyordum. Kendimi mahvetmeyi seviyordum. Senin bulunmadn ykseklikten aalara yuvarlanan, bir eyi utanma pahasna arzu etmeyi deil de utanc arzulayan ruhun rezillii!
* Aziz Augustin, tiraflar Serisi 3, Kakts Yaynlar, 2007, Trke eviri: Dominik Pamir.

Augustin, Tanrnn ehrinde sadece paganlarn Hristiyanla ynelttikleri eletirileri cevaplamakla kalmaz, Tanr gereini ve Onun tm insanlar gzettiini, Aziz Pavlusun Atina ihtiyar meclisinde yapt konumaya24 gnderme yaparak anlatr.
24 Kutsal Kitap, Yeni Antlama Elilerin Kitab, 17.

Augustine gre, inanmayanlarn hi bilmeden tapndklar Mehul Tanr, onlarn meseleleriyle de ilgilidir. Bir yanda inananlar, bir yanda inanmayanlar ikiliin dnyadaki tm toplumlarda var olduunu, hep olmu olduunu syler. Augustin, ikinci ve onuncu kitabnda, Tanrnn ehrinin Kurucu Hz. sa yerine, kendi tanrlarn tercih eden ve Onun mritlerinden ldresiye nefret eden dmanlarnn argmanlarn rtr. Tartma srasnda konu, Tanrnn btn bu sreteki rolne ve ilahi iradenin, Onu bilmeyenlerin/tanmayanlarn zerindeki denetiminin tezahrne gelince yle syler:

Tanrnn ehri* Aziz Augustin


Kaderi, ana rahmine d, doum veya herhangi bir baka balama/balang esnasnda gkyzndeki yldzlarn dzenine deil, olaylarn olu nedenlerine balayanlar var. Bunlarla szckleri nasl kullandklarna bakarak uzun uzun tartmann anlam yok, zira sz konusu nedenlerin srasn ve birbirleriyle ilikisini Tanrnn iradesine ve gcne atfetmekteler. Tanrnn hibir eyin dzenden yoksun olmasna izin vermediine ve olacaklar nceden bildiine inanmakta hakldrlar. nk Tanr, yaplan seimlerin deilse bile, her nedenin nedenidir. Kader szcyle ifade etmek istedikleri, ncelikle gc her eye yeten Yce Tanrnn iradesidir. u dizeler, sanrm Annaeus Senacann: Evrenin sahibi Baba Tanr, nerede veya nereye olursa olsun, Gecikmeden, yreimi korkusuzca iradene itaate ynlendir. Eer doruya ve iyiye (yine de) direnirse iradem, (Bama gelebilecek) Her trl bela yal gzlerle kabulm. Kader insanolunu -ister istemez- ynetir veya srkler. Grld zere, son satrdaki kader szcyle, adn ilk satrda and Baba Tanrnn iradesini kastetmektedir. Bu iradeye tabi olmaya hazrdr; ynlendirilmeye, gerekiyorsa, istemeyerek srklenmeye razdr. Gerek udur ki, Kader insanolunu -ister istemez- ynetir veya srkler. Ayn fikir, Cicero tarafndan Latinceye evrilen Homerin satrlarnda da yansr: nsanolunun akl dnyevi yoluna (hallerine) yansyan, Yce Jpiter tarafndan yanstlan her parltyla ynlenir.

Cicero airin bu konularda yetkin olduunu dnmemitir elbet, ama Stoac filozoflarn -kaderin gcn savunurlarken- Homerin sz konusu dizelerinden alnt yaptklarna iaret etmek ister. Dolaysyla, burada bir sorun var; airin ne dnd sorunu deil, filozoflarn ne dnd sorunu. Bu satrlardan aka anlalyor ki, kader derken adna Jpiter dedikleri ve her trl kadere hkmeden en yce ilahi vasf kastetmekteler. Cicero Stoaclarn yanln kantlamaya yeltenir, ama bunu kehaneti bertaraf etmeden yapmann yolunu bulamaz; yerine, gelecee dair tm ngry/kehaneti inkra ynelir. Gelecei ne insanolunun ne de Tanrnn ngrebileceini, yani kehanet diye bir ey olmadn ispat etmek iin elinden geleni yaparken, kendini fikir rtmek gibi kolayc keramete hapsedip en ak kehanet vakalarn bile temelsiz argmanlarla yadsr. Cicero, aslnda bunu da yapamam, ama astrologlarn ngrlerini -zaten elikili olduu iin- ustaca rtmtr. Oysa yldzlara bakarak kehanette bulunan astrologlar, gelecee dair ngry/kehaneti inkr eden Ciceroya kyasla, hakikate ok daha yakndr; zira Tanrnn varln kabul eden bir insann, Onun gelecei bildiini kabul etmemesi abestir. Cicero bunun farkna varmtr, ama Kutsal Yaznn, Aklsz, iinden Tanr yok! der25 szlerini kantlarcasna aceleci (dncesiz) davranmtr. Bunu bizzat yapmad doru, nk ok riskli olacann farkndayd. Yerine lahlarn Doasna Dair adl almasnda, bu grevi -Stoaclarla tartarak ilahi varl inkr etme roln- Cottaya26 verdi. Kendisi iin de Stoac duruu savunan Lucilius Balbus roln seti; ne ki, Kehanete Dair adl almasnda kehanete bizzat ve aka saldrd. Ciceronun kader kavramn reddederek, sanki zgr iradeyi savunuyormu gibi yapt da doru. aret ettii husus, gelecee dair bilgiye sahip olunabileceinin kabul halinde, kaderin -mantken- inkr edilemeyecei gereiydi. Ne var ki, filozoflarn sz konusu etrefil anlamazlklar ve tartmalar bir yana, Yce Tanrya inandn itiraf eden bizler, Onun iradesine, Onun yce gcne inandmz gibi, Onun her eyi nceden bildiine de inanyoruz. Ve seimlerimizi zgrce yapmaktan korkmuyoruz, nk buna mecburuz, ama O -ki her eyi bilen olarak kandrlamaz- seimimizin ne olacan nceden biliyor. Ciceronun kar knn ardnda, ite bu korku var. Her eyi kadere balamalarna ramen, Stoaclarn her eyin olmas gerektii iin olduunu kabul etmelerinin ardnda da bu korku vard.
25 Kutsal Kitap, Mezmurlar 14:1. 26 Daius Aurelius Cotta: 75de konsllk yapm, ak ve keskin konuma slubuyla nl hatip. Ciceronun lahlarn Doasna Dair adl almasnda, Atina Akademisinin felsefesini savunur.

O halde, imdi, gelecei bilmeye dair bu mnasebetsiz tartmada Ciceroyu inkra ynelten korkuyu inceleyelim. yle kar kyor: ayet gelecei bilecek olsaydk, her olay nceden tahmin edildii sralamada (dzen iinde) vuku bulurdu. yle olsayd, bu, olaylarn tam da bu srayla (bu dzenleme erevesinde) vuku bulaca bilgisinin, Tanr katnda kesin olduu anlam kard. Olaylarn hangi srayla (dzen iinde) vuku bulacann kesin olarak bilinmesi, nedenlerinin de kesin olarak bilinmesi demektir; zira hibir olay, ncesinde vuku bulan etkin bir neden yok ise vuku bulmaz. Olaylara yol aan nedenler silsilesi kesin olarak bilinseydi, diyor Cicero, o zaman vuku bulan her ey kaderde var demektir. Bu doruysa, bu her eyin bize ramen vuku bulduu, yani iradi olarak seim yapamayacamz anlamna gelir. Ama bu durumu kabullenmemiz halinde, diye devam ediyor Cicero, insan yaam altst olur. Yasalar bouna yaplm; yermenin veya vmenin, azarlamann veya t vermenin anlam kalmam; iyi olan dllendiren, kt olan cezalandran adalet temelsiz kalm demektir. Ciceronun gelecein nceden bilinebilecei iddialarna kar kmaktaki amac, toplumu aksi durumun ima ettii liyakatszlk, aklszlk ve tehlikeden korumakt. Cicero, inanl bir zihnin yapt (olas) seimleri, u iki alternatifle snrlar: ya iradi seim ya nbilgi/kehanet. Her ikisinin de var olabilmesi imknszdr sanki. Biri geerliyse, dieri deildir. Birini seersek dierini kaybederiz. Cicero, tm yce gnlll ve bilgeliiyle ve aklnda insan doasn elinden geldiince korumaktan baka bir ey olmakszn, kendi seimini zgr (iradi) seimden yana yapt. nceden bilmeyi, bu tercihini kesinletirmek iin reddedip insanlar zgrletirmek adna onlarn Tanrdan vazgemelerine yol at. nanl bir insan ikisine de muhtatr, ikisini de arzular. kisine de inandn itirafla, ikisine de sk skya sarlr. Ama nasl, diye soruyor insan. Gelecei nceden bilebiliyorsak, mantkl admlar ata ata zgr iradeye yer olmayan bir noktaya ularz. te yandan, irade gcnden hareket edersek admlarmz bizi tersi yne, yani nceden bilmenin var olmad yere gtrr. Tersten bakalm: Eer zgr seim varsa, her ey kader tarafndan belirlenmiyor demektir. Her ey kader tarafndan belirlenmiyorsa, o zaman olaylarn nedenleri belirli bir dzenden (sralanmadan) yoksun demektir. Eer olaylarn nedenleri belirli bir dzenden (sralanmadan) yoksunsa ve hibir olay nceden vuku bulan etkin bir neden olmakszn vuku bulamayacana gre, olaylar Tanr katnda da belirli bir dzenden (sralanmadan) yoksun demektir. Olaylar Tanr katnda belirli bir dzenden (sralanmadan) yoksunsa, o zaman her ey Onun bilgisi dahilinde olmuyor demektir. Her

ey Onun bilgisi dahilinde olmuyorsa, o zaman, diyor Cicero, vuku bulan olaylar Tanr katnda nbilgiden yoksundur. Tanrya bylesi ak (cretkr) ve saygsz bir saldr karsnda tavrmz, Tanrnn her olay vuku bulmadan nce bildiini; baka trl hareket edemeyeceimizi hissettiimiz ve bildiimiz her yerde, kendi irademizle seim yaptmz sylemektir. Biz, her eyin kadere bal olduunu sylemediimiz gibi, kader szcnn hibir anlam tamadn, dolaysyla hibir eyin kadere bal olamayacan sylyoruz. Kader szc anlamszdr, nk bu szc kullananlarn zihnindeki (szde) gereklik -yani, ana rahmine d ya da doum annda yldzlarn dzeni- tam bir yanlsamadr. Nedenlerin dzenindeki (sralanmasndaki) Tanrsal irade gcn elbet inkr etmiyor, ama bu dzene kader adn -fate27 szcnn fari28den trediini de unutmayarak- vermiyoruz, nk Kutsal Yazlar inkr edemeyiz: Tanr bir ey syledi, ben iki ey duydum: G Tanrnndr, sevgi de senin, ya Rab! nk sen herkese yaptnn karln verirsin.29 Buradaki bir ey ifadesi, ilk ve son olarak anlamna gelir. Tanr ilk ve son olarak konumutur, nk yapacaklarn deimez bir biimde bilir. Ne var ki, burada iaret etmek istediimiz husus u ki, nedenlerin dzeninin (sralamasnn) Tanr tarafndan kesin olarak bilinmesi, iradi seimlerimizin gsz olduunu gstermez. Aslnda, yaptmz seimler Tanr katnda kesin olarak bilinen nedenlerin dzenine (sralanmasna) uygundur, nk insanolunun yapt seimin belirleyicisi onun kendi davrandr. Dolaysyla, her eyin nedenini nceden bilen Tanr, yaptmz seimlerin nedenlerinin de bu nedenlerin arasnda ve davranlarmzn nedeni olarak bulunduunu bilmemezlik edemez. Bu manada, hibir olayn nceden vuku bulan etkin bir neden olmakszn vuku bulamayacan syleyen Ciceronun yanln, tam da bu szlerle, kendi szleriyle kantlamak kolay. Hibir olayn nedensiz vuku bulamayacan syleyip sonra da her nedenin kaderde olmadn iddia etmek onu kurtarmaz, nk baz nedenler rastlantsal veya doal veya iradi olabilir. Cicero, hibir olayn nedensiz olmadn kabul etmi durumda; tek bana bu bile onun yanln kantlamaya yeter. Rastlantsal denilen nedenlere gelince, bunlar gerekddr diyemeyiz. Ama unu diyebiliriz ki, bunlar kulukadadr, yani bir anlamda sahici Tanrnn veya Onun meleklerinin iradesinde sakldr. Ve tabii, Ciceronun
27 Fate: Kader. 28 Fari: En uzak, her yerde, ileride. 29 Kutsal Kitap, Mezmurlar 62:11.

doal dedii nedenlerle, doann (kinatn) Mellifi ve Mteahhiti olan Tanrnn iradesinden bsbtn kopamayz. Geriye iradi nedenler kalyor. Bunlar Tanrnn veya meleklerin veya insanlarn veya baz hayvanlarn seimleridir; tabii eer seimden kastmz mantksz hayvanlarn kendileri iin neyin iyi neyin kt olduunu bulmak veya bunlardan saknmak iin bavurduklar igdsel hareketleri kastetmiyorsak. Meleklerin seimleri derken, Tanrnn melekleri olarak nitelediimiz iyi olanlardan veya eytani ya da eytann melekleri olarak nitelediimiz kt olanlardan bahsediyorum. nsanlara gelince yi insanlarn yapt seimler de var, kt insanlarn yapt seimler de. Btn bunlardan anlalyor ki, olaylarn etkin nedenleri iradi olanlardr; bir dier ifadeyle ruh veya nefesle ayn trdendir. Havann veya rzgrn nefes ald sylenebilir elbet, ama bu, bedene can veya ruh veren nefesle ayn ey deildir. Her eye can veren, her eyi ve yaratlm olan her ruhu Yaradan, Tanrdr; Tanr elbette bir Ruh, ama yaradan olmayan Ruhtur. Onun irade gc yaratlm olan ruhlarn iyi seim yapmalarna yardmc olurken, kt seim yapanlar yarglar; bazlarna g verir, bazlarna vermez ve hepsine buyurur. Tm yaradln Yaradan olarak -her seimi O yapmad halde- her trl gc baheden Odur. Kt seim Ondan deildir, nk Onun yarattna ters der. Bedenler de irade gcne tabidir. Baz bedenler bizim irademize, tm lml hayvanlarn iradesine, ama daha ziyade insan iradesine tabidir. Baz bedenler ise meleklerin iradesine tabidir, ama uras muhakkak ki, tpk tm iradeler gibi, her beden de Tanrnn iradesine tabidir ve Onun bahettii g kadar gldr. Bylece, her eyin nedeni Tanrdr. O yapl nedenidir, ama (kendisi) yaplmamtr. Baka nedenler de yapar, ama yaratlan tm ruhlar ve zellikle de akl sahibi olan ruhlar gibi, kendileri yaplmtr. Etkenden ziyade edilgen olan maddi nedenler etkin nedenlerden saylmaz, nk (onlara yn veren) isel ruhun irade gcyle snrldr. Nedenlerin dzeninin (sralanmasnn) Tanr katnda nceden biliniyor olmas, irade gcne sahip olmadmz anlamna gelmez, nk yaptmz seimlerin sz konusu nedenlerin dzeninde (sralamasnda) nemli bir yeri vardr. Dolaysyla, brakn Cicero bu dzenin (deimez) kader ya da kader olarak adlandrdklar gereklik olduunu iddia edenlerle tartadursun. Bizim itirazmz, genellikle yanl anlam ykledikleri kader szcne. Ciceroya gelince; nedenlerin dzeninin (sralamasnn) deimez olduunu ve Tanr katnda aka bilindiini kabul etmedii iin ona Stoaclardan da ok itira-

zmz var. Cicero ya Tanrnn varln inkr etmeli -ki Tanrlarn Doasna Dair adl almasnda, buna Cottaya yaptrmak suretiyle cret etti- veya Tanrnn varln kabul ettii halde, Onun her eyi nceden bildiini kabul etmiyorsa, szleri Aklsz, iinden Tanry yok der!e kar. Gerek u ki, gelecei bilmeyen varsa, o kesinlikle Tanr deildir. Vardmz sonu, Tanrnn bizden istedii ve yapabileceimizi nceden bildii her eyi yapacak irade gcne sahip olduumuzdur. Bu g, gerek bir gtr. (nsanlar) Yapabileceklerini mutlaka yapacaklardr, nk Tanr onlarn ne yapacaklarn nceden bildii gibi, tam da yle yapacaklarn bilir ve yanlmaz. Dolaysyla, ayet kader szcn herhangi bir ey iin kullanacak olsaydm, Stoaclarn keyfi olarak kader dedikleri nedenler dzeninin (sralamasnn) iradi seimi elimizden aldn kabul etmektense, kaderi zayf insanlar, seimi -zayf insanlar elinde tutan- daha gl olanlar iin kullanrdm. Demek oluyor ki, Stoaclar, olaylarn nedenlerini ayrma tabi tutacak kadar rkten bir ihtiyatan korkmamza gerek yok. Onlar birtakm nedenleri zorunlu nedenler olmaktan karrken, bazlarn bunun dnda tuttular; bunlarn arasnda irademiz de var. Oysa ihtiyaca (zorunlulua) tabi olan irade zgr olamaz. imdi, ayet ihtiyatan (zorunluluktan) kastmz hibir ekilde gcmz dahilinde olmayan bir ey ise, yani lm gibi iradi olarak kar ksak da olan bir ey ise, iyi veya kt bir yaam srme seiminin bylesi bir ihtiyaca (zorunlulua) tabi olmad aktr. Yapmay semediimiz iin yapmayacamz pek ok ey olduu bir gerek. Tek bana istiyor olmak bile buna bir rnek. nk eer istek var ise, isteklilik de vardr, yoksa yoktur. Semek istemiyorsak, seim olmayacaktr. te yandan, ayet ihtiyac (zorunluluu) bir ey yle olmal veya u veya bu ekilde gereklemeli olarak alglyorsak, byle bir ihtiyacn (zorunluluun) zgr irademize ipotek koyduundan korkmamz iin bir neden grmyorum. Tanr ebedi ve ezeli olmal ve her eyi nceden bilmeli derken, Onun yaamn ve her eyi nceden biliyor olmasn ihtiyaca (zorunlulua) balamyoruz. lmszdr veya yanlmaz derken de Onun (teslim ettiimiz) gcn azaltmyoruz. Bunlar, bertaraf edilmesi halinde, Tanry olduundan daha gsz gsterir ve imknszdr. lmszse de, yanltlamaz (kandrlamaz) olsa da Tanrnn gc her eye yeter, bu doru. Tanr her eye kadirdir diyoruz, nk istedii her eyi yapar ve katlanmak istemedii hibir eye katlanmaz. Kendine ramen katlanyor olsayd, Onun her eye kadir olduunu syleyemezdik elbet. Zaten her eye kadir olduu iindir ki, Onun sz konusu olduu yerde baz eyler imknszdr.

Bize gelince, herhangi bir seim yapacaksak zgrce yapmamz lazm derken, doruyu sylyoruz, ama bu zgr seimi, zgrlmz ortadan kaldracak bir ihtiyaca (zorunlulua) tabi klmyoruz. Dolaysyla, seimlerimiz kendimizin ve yaptmz her seim, eer yapmasaydk, semediimiz bir eyin vuku bulmasna yol aacakt. Bir insann (baz eylere) bakalar istedii iin katlanmas, kendi isteine ramen katlanmas bile -katlanann iradesiyle olmasa da- gnll bir tutumdur. nsanolunun iradesi, bu g Tanrnn izniyle verilmi olsa da, daima stn gelecektir. (nk nerede yapt seimin icabn yerine getiremeyecek kadar gsz bir irade varsa, bu onun daha byk bir iradenin gcyle engellendiine/geciktirildiine iaret eder. Bir baka irade olmasa, byle bir durum iin iradeden yoksundur diyebilirdik, ama sadece bir bakasnn iradesinden deil, seim yapt halde icabn yerine getiremeyenin iradesinden.) Dolaysyla, insanolunun kendi iradesi dnda ac ekmesi, onun veya meleklerin veya yaratlm olan herhangi bir baka ruhun seimine deil, iradeye istedii gc veren Tanrnn seimine atfedilmelidir. Bu demek deildir ki, Tanr iradi seimimizin ne olacan nceden bildii iin g vermedi, nk O, nbilgiye sahipti. Dahas, neye iradi olarak niyet edeceimizi ngrm olan Tanr, hibir eyi deil, bir eyi ngrd; dolaysyla O ngryor olsa da irade gcnden yoksun deiliz. Sonu olarak, zgr seimden vazgeip ilahi nbilgiye snmak zorunda olmadmz gibi, Tanrnn nbilgisinin zgr iradenin art olduunu -Tanr korusun!- inkra kalkmamalyz. Bizler her ikisini de kabul ediyoruz. Gerek Hristiyan gerekse filozof olarak bizler, Tanrnn nbilgisini inancmzn bir paras, zgr seimi sorumlu yaamn art olarak -yani her ikisini de- itiraf ediyoruz. Tanrya duyulan inanta yanl yaplrsa, doru yaamak kolay olmaz. Tanrnn gc sayesinde zgrce var olan ve var olacak bizler, Onun nceden bildiini zgrlmz yznden inkr edemeyiz. Nitekim yasalar bouna deil; paylamalar ve cesaretlendirmeler, vg ve sulama da yle. O bunlar ngrd, nk yle gerekiyordu. Onun ltfuna nail olmak iin ettiimiz dualar da yararl, nk dualar da dua edenlere istediklerini bahetmek zere ngrmt. Yaplan iyi eyleri dllendirmek, kt eyleri cezalandrmak iin ihdas ettii dzen adildi. nk kimse, Tanr nceden biliyordu zaten diye gnah ilemez. Aslnda, insanolunun kendi gnahndan kendisinin sorumlu olmasnn nedeni de, Onun nbilgisi olduundan ve yanltlamayacandandr. lenen gnahn sorumlusu kader, ans ve benzeri deil, bizzat insanoludur. Gnah ilemek insanolunun kendi seimidir; Tanr, byle bir seim yapmayan da ngrr/bilir.

Augustin, Antik a filozoflarnn ortaya att Hristiyanla dair sorularla yzleip bunlarn yol at sorunlarn stesinden gelme ihtiyacndadr. Dini ibadetinde felsefe gzetmeyen veya iman edercesine felsefe yapmayanlar30n kabul olmayacan syleyen Tertullianusun aka dile getirdii ya Atina ya Yarualem (Kuds) ikilemi, onu tatmin etmemitir. Augustin Tanrnn ehrinin sekizinci kitabnda, bu inkrn kendinden nceki paganlarn felsefi yazlarna aina olan bir Hristiyan iin ne anlama geldiini tartr. Sokratn rencileri arasnda, Efltun, dierlerini hakl olarak glgeleyen, en parlak renciydi. Atinada domutu, iyi bir ailedendi. Rahatlkla denebilir ki, olaanst yeteneiyle kendi mritlerinden stnd. Nitekim ne kendi dehasnn ne de Sokrat eitiminin mkemmel bir felsefe sistemi gelitirmeye yetmeyeceini grp bilgisini arttrmak umuduyla yakn, uzak her yeri gezdi. Msra gidip burada itibar gren kadim kltr ve inanlar rendi. Oradan, Pisagor Akademisiyle nl gney talyaya geti ve buradaki sekin hocalardan talyan felsefesine dair muteber her eyi baaryla sourdu. Efltun, hocas Sokrata bambaka bir sevgi beslerdi. yle ki, Diyaloglarn neredeyse tmnde Sokrat -tm ekiciliiyle- kendine szc yapt; sadece ahlaki konulara dair dncelerini deil, tm rendiklerini veya bizzat kefedebildiklerini ona syletti. Bilgelie iki yoldan varlr: Eylem ve tefekkr. Dolaysyla felsefenin bir yars eylemsel, dier yars dnseldir diyebiliriz. Eylemsel olan ksm yaamn nasl yaandyla, yani ahlaki deerlerin nasl ilenip gelitirileceiyle ilgilidir. Dnsel felsefe doal nedensellii ve bu itibarla hakikati gz nnde bulundurur. Tatbiki bilgelikte Sokratn stne yoktu; Pisagor tefekkrden yanayd ve tm dehasn buna adad. Efltunun stnl, bu ikisini daha da mkemmel bir felsefede birletirip ortaya kan btn e ayrmaktr: Bunlardan birincisi, eyleme dair olan ahlak felsefesi; ikincisi, amac doal felsefe olan tefekkr; ncs ise hakikat ile yanlgnn ayrmn yapan rasyonel (aklc) felsefedir. Bunlardan sonuncusu hem eylemsel hem dnsel olmak zorundaysa da bir hakikat tasavvuruna ulama iddiasnda olan tefekkrdr. Dolaysyla, bu e blnmlk, eylemsellik ve dnsellik ayrmn felsefe btnnn bileenleri olmalar itibariyle hkmsz klmaz. Sz konusu her blmn her biri itibariyle Efltunun duruunun ne olduunu sylemek -yani, eylemlerin sonucuna, doadaki nedensellie, mantn (zihnin) na dair ne biliyor veya neye inanyordu- acelecilik olur, burada yeterince tartmak ise uzun srer.
30 De Vera Religion : Sahici Dine Dair.

Efltun, hocas Sokratn herkesce bilinen bir huyuna, bilgisini ve dncesini kendine saklama huyuna hayrand ve buna yknrd. Sokratn szc olarak yer ald almalarnda, nemli konularda bile kendi grlerinin ne olduunu tam olarak tespit etmek zordur. Bununla beraber, yazlarnda ileri srd -kendisine veya bakalarna ait olmakla birlikte houna gidengrlerinin birka burada hatrlanp anlmaldr inancndaym. Efltun, yazlarnda yer yer bizlerin inand ve savunduu sahici dinden yanadr, ama bazen de -mesela, monoteizm ile politeizmin lmden sonra gelen saf, sonsuz mutluluk itibariyle greli deeri- karym gibi grnr; Efltunun en iyi mritleri hakknda, yani saygnlyla dier tm pagan filozoflarn tesinde/stnde olan bir hocann retilerini en yakndan izleyip en iyi anlayanlar iin diyebiliriz ki, hi deilse Tanrya dair gerekleri, Onun tm varln, tm dncenin nedeni ve yaayan her eye hkmedeni olduunu kavramlardr. Bu dorularn birincisi doaya, ikincisi akla, ncs ahlak felsefesine dairdir Augustin, On Bir ila On Drdnc kitaplarnda iki ehrin orijinini (zn) ele almtr: Tanrdan kopuk insanlarn Dnyevi ehir ile insanlk tarihinin herhangi bir anda doru/sahici Tanrya inanan insanlarn Semavi ehri. Bu tartmay yle sonlandrr: () Her eye kadir Yce Tanr, tm mahlkatn Yaratcs ve Hkmdar, tm iyi niyetleri kutsayan ve merhamet baheden ve tm kt niyetleri hak ettikleri mahvolua terk eden Tanr, Tanrnn ehrini belirli sayda azizle meskn klacak mspet bir plandan yoksun deildi. ehrin insan soyunun dknleri arasndan seilenlerle doldurulmas gerekiyordu, Onun ilahi akl byle buyurmaktayd. Tabii, bir zamanlar insanln byk bir ksm, tabir yerindeyse, kkten bozulmutu; dolaysyla Onun ngrd ehre layk olanlar phesiz vard. Bu insanlar, dierlerinden, ancak Onun mafiretiyle belirlenip ayrlabilirdi. (Bu insanlar) Onun mafiretinin ne kadar byk olduuna sadece kendi kurtulularyla deil, lanetten kurtarlmayanlara verilen lm cezasyla tank oldular. nk kimse, kendi ayrcalkl masuniyeti ile cezalandrlan halkn hakl olarak paylam olduu kaderi arasndaki fark aka grp Onun, kendisini kurtaran mafiretinin ne denli byk olduunu inkr edemez. imdi, Tanrnn, gnah ileyeceini nceden bildii insanlar neden yaratt sorusuna cevap verelim. Yaratt, nk ilenen su karlnda nasl bir cezay hak ettiklerini ve Onun mafiretiyle nasl balanacaklarn, onlar nedeniyle ve onlar vastasyla gstermek istedi. Zira Onun yaratt ve

hkmettii btn bir gerekliin ahengi, gnahkrlarn sapknl yznden bozulamazd. Sylediklerim gnah ileyen insanlar kadar gnah ileyen melekler iin de geerli. Onlar Tanrnn kendi iradesiyle gerekletirdii byk mucizelere karamazlar31 Yaratt eylere uygun yetenekler datrken, o her eyi nceden bilen ve gren Tanr, iyiyi ve kty hayra dntrmeyi de bilir. Bu yzden, inatla mahkm ettii kt melei -ki, onun ilk ktden kaynaklanan gnahn bir daha (iyiye) dnemeyecek biimde cezalandrmtiyi bir amala kullanmamas iin bir neden yoktu. Tanr, bunu kt melein ilk insan, (dem) batan karmasna izin vererek yapt. Oysa ilk insan yaradl itibariyle iyiydi, yani doutan iyi niyetliydi. Burada iaret etmek istediim udur ki, ilk insan (dem), iyi bir insan olarak Tanrya snabilseydi veya Yaradann bilgeliinin yan sra kendi iradesine gvenebilseydi, kt melee mutlaka direnebilir; bu iradeyi Tanrnn yardmyla salam tutabilseydi, Onun tarafndan dllendirilmeye hak kazanr veya Tanrdan ayr dt iin iradesi sarslr ve bir o kadar hak ettii sona mahkm olurdu. Dikkat ederseniz, insann Tanrya gven duymas, sadece Onun yardmyla mmkndr ve bu olumlu bir tutumdur. nsann sadece kendi iradesine gvenmesi ise olumsuzdur, nk ilahi iradenin sunduu ltuftan uzak dm olur ve z iradesiyle yapt seimin olas sonularndan birine katlanmak zorunda kalr. Bu, yaam iin de geerlidir. Bir bedende yayor olmak, seime tabi olmayan, olumlu bir durum olmakla birlikte, ancak gda almak suretiyle mmkndr. Oysa bir bedende yaamay sememek, intihar vakalarnda olduu gibi, kendi irademiz dahilindedir ve olumsuzdur. Dolaysyla gerektii biimde yaaya kalmak, Cennetin Bahesinde bile bir seim meselesi deildir, Tanrnn yardmna muhtatr. Oysa kt yaamak, ki byle yaanmamaldr, insann elindedir. Bu yzden, mutluluu uzatmak veya ksa kesmek bizim sorumluluumuz olduu gibi, ksa kesmenin cezas da bizim sorumluluumuzdur. Bu durumda, insann gelecekteki dn/kn nceden bilen Tanr, insan kskanan, ondan nefret eden melein onu batan karmasna izin vermi olabilir. Tanr insanolunun, ona ac ektirecek zaaflarn gayet iyi biliyordu; ama daha da nemlisi, bir demolunun eytan -Onun yardmyla- nasl alt edebileceini ki, azizler daha da byk bir zafer kazansn, biliyordu. Btn bunlar ylesine baarl bir biimde kotarlmt ki, gelecekte hibir ey Tanrdan habersiz vuku bulmayacak ve fakat bu nbilgi hibir
31 Kutsal Kitap, Mezmurlar, 3. Kitap.

ekilde insan gnah ilemek zorunda brakmayacakt. Tanrnn amac, melek veya insan, tm rasyonel mahlkata nedenlerin dourabilecei sonular ile Tanrnn himayesi altnda olmann farkn, kendi yaam tecrbelerinin nda gstermekti. Tabii, hi kimse meleklerin veya insanlarn dn/ kn nlemeye Tanrnn gcnn yetmeyeceini sylemeye veya buna inanmaya cesaret edemezdi. Ama Tanr kendi gcn kullanmamay seti ve baary da baarszl da yaratt mahlkatn seimine brakt. Bylelikle, kibrin ne byk ktlklere gebe olduunu, oysa Tanrnn inayetinden iyilik doacan gstermi olacakt. Anlald gibi, iki ayr sevgiden, iki ayr toplum neet etti. Dnyevi toplum, Tanrdan bile nefret etmeye cret eden, bencil bir sevgiyle geliirken, azizlerin benlii ayaklar altna almaya hazr cemaatinde, Tanr sevgisi kkleti. Ksacas, ilk toplum kendi kendine yetmekle vnrken, ikincisi Tanrya inanyor ve gveniyor. Dnyevi ehirin insanlar, insanlara sena ederken, dieri iin en byk mutluluk (zafer) Tanrnn sesini vicdann tanklnda duymak. Biri ban kendisiyle vnerek kaldryor; dieri Tanrya ya Rab, evremde kalkansn, onurum, bam yukar kaldran sensin,32 diyor. Dnyevi ehirde hem hkmdarlara hem de hkmettikleri insanlara, hkmetmeye duyulan ihtiras hkmeder; oysa Tanrnn ehrinde insanlar, grev sorumluluu veya emre itaat saikiyle hizmet ediyor olsalar da bunu hayrseverlik duygusuyla yapar. ehirlerden biri liderini kendi gcnn sembol olarak sever; dieri Tanrsna, Seni seviyorum, gcm sensin, ya Rab, benim kayam, snam, kurtarcmsn,33 der. Bunun sonucu olarak, Dnyevi ehirdeki en akll insan bile insana gre yaar ve btn amac bedenin iyilii veya akln iyilii veya ikisinin de iyiliidir. Burada yaayanlarn bazlar Tanr bilgisine sahip olsalar da onu Tanr olarak ululamam ya da Ona kran sunmam, aklc olmakla bouna vnp uursuz akllarn karartmlardr. nk akll olduklarn iddia ederlerken -yani, kibrin tahakkmnde kendi ferasetleriyle vnrken- dncelerinde budalala dtler; anlaysz yreklerini karanlk brd. Akll olduklarn ileri srerken aklsz olup ktlar. lmsz Tanrnn ycelii yerine lml insana, kulara, drt ayakllara, srngenlere benzeyen putlar yelediler, yani kendi halklarn ya bylesi putlara tapnarak ynettiler ya da onlar taklit ettiler. Tanryla ilgili gerein yerine yalan koydular. Yaradann yerine yarata tapp ona kulluk ettiler. Oysa Tanr sonsuza dek vlmeye layktr.34 Buna karn Tanrnn ehrinde sadece insani akl deil, sahici Tanrya
32 Kutsal Kitap, Mezmurlar 3:3. 33 Kutsal Kitap, Mezmurlar 18:1. 34 Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Pavlustan Romallara Mektup I:21-25.

ibadet edilmesi gerektii ekilde ibadet eden iman ve murad yeryzndeki azizler veya gkyzndeki melekler topluluunda dllendirilmek olan kutsiyet vardr ki, Tanr her eyde her ey olsun.35 Augustin, on beinci kitabndan on dokuzuncu kitabnn ilk blmne kadar, iki ehrin ezamanl tarihlerinin geliimini tartr ve bunu yaparken, Eski Ahitten hareketle arlkl olarak ilk Yahudilerin yaamlarnda vuku bulan olaylar anlatr. Bu tartmay inananlara dair zel bir aklamayla sonlandrm, sonra da yle devam etmitir: Aziz babalarmzn kleleri vard muhakkak, ama aileye hizmet eden bu kleleri, geici haller dnda, kendi ocuklarndan ayr tutmadlar. Tanrya ibadete gelince -ki herkesin emeli Onun tarafndan kutsanmak olmaldronlara da istisnasz sevgi ve ilgi gsterdiler. Doann talebi buydu. Aile babas teriminin yaylarak kabulne bu tutum yol am ve en kt, en otoriter/baskc erkek bile byle anlmak istemitir. Sahici babalar yuvadaki herkesin, tpk ocuklar gibi, Tanrya ibadet etmelerini ve Ona layk olmalarn ister. Btn arzu ve umutlar baka insanlara emir vermek veya baka insanlarn emrini yerine getirmek zorunda kalmayacaklar o semavi haneye/yuvaya ulamaktr, nk orada herkes lmsz ve mutludur. Bu arada, babalar, emir vermenin, bir klenin bu emre riayet etmesi kadar zor olduunu bilmelidir. Yine bu arada, eer ev halkndan biri evin huzurunu bozacak olursa, onu szle veya krbalamak suretiyle veya toplumca kabul edilir, kanunen meru herhangi bir baka yolla cezalandrmal, onu kendi iyilii iin huzura kavuturmaldr. nk merhamet, sulunun ktyken daha da kt olmasna yol aarak iyilie vesile olmad gibi, (umut edilenden) daha da byk bir iyiliin kaybna yol aar. Susuz bir insann grevi sadece hata yapmamak deil, bakalarn da hata yapmaktan alkoymak, hata yaparsa cezalandrmaktr ki, sulu bu tecrbeyle slah olsun ve bu herkese ders olsun. imdi, her hane medeni toplumun kk bir paras veya medeni topluma giden yolun balang noktas olduuna ve her balangcn belirli bir sonu olduuna ve her ey paras olduu btnn her parasnn bir paras olduuna gre, hanedeki bar ve huzur siyasi bar ve huzurla alakal demektir. Bir dier ifadeyle, birlikte yaayanlar itibariyle otorite ile itaatin ahengi, ehirde yaayanlar itibariyle ngrlen otorite ve itaatin ahengiyle dorudan ilgilidir. Bu nedenle, bir baba, evini ynetirken medeni kanunun baz kurallarn uygulamak zorundadr ki, toplum btnyle uyum iinde
35 Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Pavlustan Korintlilere 1. Mektup 15:28.

olabilsin. nanl olmayan erkekler evlerinde dnyevi yaama dair mal-mlk ve konforla geici huzur tesis etmeyi umarken, inan sahibi olan ve buna gre yaayan aileler yzlerini cennetin vaat ettii lmsz gzel eylere evirirler. Onlar, tpk seyyahlar (haclar) gibi, geici eyleri Tanrya giden yolun stndeki tuzaklar olarak deil, ruha arlk veren lml bedenin ykn hafifletmek (kolaylatrmak) zere kullanr. Bu iki ayr ev tr ve hane reisinin ortak yn, bu lml yaamn idamesi iin vazgeilemez nitelikli eyleri kullanma (bunlardan yararlanma) zorunluluudur, ama ne amala kullandklar hususunda farkllarlar ve her biri kendine has zelliklere sahiptir. nan sahibi olmayan Dnyevi ehir de dnyevi huzur peinde, ama bu huzuru otorite ile itaatin ahengini ve lml yaamn dayatt ortak hedefleri gerekletirmekle snrlyor. Oysa Semavi ehir -ya da lml yaam bir seyyah gibi (hac yolcusuymuasna) yaayan inan sahibi bizler- bu bar ve huzur halinden, buna ihtiya duymayncaya kadar (lnceye kadar) yararlanr; dolaysyla, Dnyevi ehirdeki yaam bir tutsak, bir yabanc gibi srdrerek -sonunda kurtulu vaadi ve Ruh tarafndan balanma taahhd olsa da- burada, aada olan biz insanlarn yaamna hkmeden kanunlara ayak uydurmakta tereddt etmeyiz. Zira lml yaam herkes iin bir olduuna gre, iki ehrin arasnda en azndan yaamaya (bu dnyada var olmaya) dnk mutabakat olmaldr. Zorluk imdi balyor. ncelikle, Dnyevi ehir kendi yourduu birtakm kil insanlara sahip olageldi. Sahici din bu insanlar reddetmelidir, nk bu insanlar -ya hayal grdkleri ya da eytan tarafndan kandrldklar iin- insan yaamnn farkl dev ve grevleri olan ok sayda ilahi g tarafndan, tuhaf bir dzen iinde ynetildiine inanyorlard. Bedenin ve zihnin; bedende ayrca ba, boyun vb. vcut kesimlerinin, organlarn; zihinde zeknn, renmenin, huyun, tutkularn; dnyevi yaamda srlerin, budayn, arabn, yan, ormanlarn, parann, denizcililiin, savan ve zaferin, evliliin, dourganln ve doumun vb. her eyin bir tanrs vard. Buna karn, Semavi ehir tek bir Tanrya inanr ve bunun gerei olarak sadece Onu yceltir ve Ona Greklerin latreia dedikleri tam bir adanmlkla hizmet eder, nk bu Ona hastr. Semavi ehir bu yzden Dnyevi ehir ile ortak bir dinsel dilde (yasada) buluamam; muhalefet etmek zorunda kalnca da farkl dnenlerin bana bela olup Dnyevi ehrin fkesi, nefreti ve iddetine maruz kalmtr. Kartlarn korkutup kardysa, Esirgeyen Tanrnn yardm ve kalabalk olmalarndandr. Hal byle iken, Semavi ehir, bu dnyadaki yolculuu srasnda her soy ve dilden insan tek bir hac birliine davet eder. nsanlarn arasnda bar ve

barn devamllnn sz konusu olduu yerde rf, yasa ve gelenek farkllklarn mesele olarak grmez. eitli soylarn bakalklarn yerle bir etmek veya hkmsz klmak deil -tek ve yce Tanrya inan ve ibadeti engellenmedii srece- insann bar ve huzurunu amalayan ne varsa korur ve benimser. Bylelikle, Semavi ehir bu dnyadaki yolculuu (hac) boyunca sz konusu dnyevi bar ve huzurdan yararlanmakla kalmayp dier insanlarla birlikte, sadece yaam ilgilendiren, inan ve ibadete mdahale etmeyen ortak bir platformun oluumunu tevik ve takip eder. Tanrnn ehri, elbet Dnyevi bar ve huzura ncelik tanr.36 nk semavi bar ve huzur sahici olmakla kalmayp mantkl bir yaratk iin -kesinlikle- tek gerektir, nk dediim gibi, mutluluu Tanrda ve Tanrnn huzurunda birbirlerinde bulanlarn mkemmel dzeninin ve ahenginin birlikteliidir (btndr). nsan bylesi bar ve huzura ulanca lm korkusundan kurtulduu gibi, hep yaam dolu olacaktr. Gittike ypranarak ruha arlk veren beden, hayvani olmaktan kp ruhani olacak ve hibir eye ihtiya duymakszn tmyle kendi z iradesine tabi olacaktr. Bu Hac ehri, iman yoluyla, zaten bar ve huzur iinde kutsal bir yaam srmektedir. nanlar uyarnca, ilahi tamamlanmaya ermek iin Tanrya veya dier insanlara iyilik yapmay dstur edinecektir.
* City of God, Fathers of the Church, The Writings of Saint Augustin.

36 Augustinun burada kulland Latince cmle -eamque terrenam pacem refert ad caelestem pacem- anlam itibariyle gayet karmak bir cmledir. Cmlenin iindeki refert szcnden hareketle, yle tefsir edilir: Gerek bar ve huzur insanlarn birbirleri ve Tanryla iyi/mutlu iliki iinde olmalardr ve dolaysyla, dnya bar iin nce semavi barn tesisi gerekir.

ORTA ALAR

ZDEYLER
nancn dl anlamaktr. Bu yzden inanabileceiniz eyleri anlamaya almayn, anlayabileceiniz eylere inann. Aziz Augustine, Yuhanna ncili zerine nsanolunun nihai mutluluu hakikatin tefekkrnde yatar. (...) Bunu kendi iyilii iin yapmaldr ve bunun kendinden te bir sonucu yoktur. Aziz Thomas Aquinas, Summa Contra Gentiles Ruhum meleklere ait lmle lsn; bylece mevcut eyleri hatrlamaktan uzak olsun ve hem maddi ve baya olan eylere dair akldan kmayan fikirlerden ve grntlerden uzaklasn hem de bunlara dair arzulardan kurtulsun - belki bylelikle safln imgesi ve temsili olanlarn bizzat kendisiyle saf ilikiye geebilir. Clairvauxlu Bernard, Dnce Denen Heyecana Dair Vaaz Bu dnyay yneten iki g vardr: Rahiplerin kutsal otoritesi ve asillerin gc. Bunlarn iinde rahiplerin gc daha ar basar nk krallar bile ilahi hkm karsnda hesap vermek zorundadr. Papa I. Gelasius, mparator Anastasiusa Mektup nsan soyu olarak iki gruba ayrldk: nsanoluna gre yaayanlar ve Tanrya gre yaayanlar. Biz bunlar mistik adan iki ehir olarak adlandryoruz veya onlara iki insan cemaati diyoruz; birinin kaderi Tanr ile birlikte sonsuza kadar hkmetmek ve dierininki eytanla birlikte sonsuz cezay ekmek. Aziz Augustine, Tanrnn ehri

I ORTA A HIRSTYANLIININ DNYA GR

Orta a denilen sree dair deerlendirmeler, dnemi yarglayanlarn bak alarna baldr. Bir kavram olarak Orta a On Drdnc yzyl talyan insanclarndan1 On Sekizinci yzyl Fransz rasyonalistlerine kadar uzanan bir dizi putkrcnn dncelerinden kaynaklanr. Romann dnden sonraki bin yllk tarih dnemini karanlk olarak tanmlayan ilk kii Petrarch olsa da tarihi Antik a, Orta a, Modern a olmak zere ksma ayrmasna alk olduumuz tarih anlay, modern bilimin ilk byk yzylna, yani On Yedinci yzyla kadar netlemez. Fikir, byk oranda Aydnlanma dneminde kabul grr. Voltaire iin tarihin drt mutlu an meydana getirenlerden biri olmaktan ok uzak olan Orta a, barbarlk, akldlk (irrasyonalite) ve batl inanlardan oluan bir dnemi ifade eder. Genel inan, Orta a incelemenin insanlara aptallklarn hatrlatmaktan baka bir faydas olmayaca ynndedir. Geleneklere likin Deneme adl eserinde Voltaire, O an tarihini bilmek sadece aalamak iin gereklidir demektedir. 1735 ylnda yazan Bolingbroke yle syler: Gnmzde faydal olabilir diye [Orta a] renmek, sama bir zentidir. Bu dnemden sonraki tarihi okumal ve amza kadar olan dnemi incelemeliyiz.2 Bu aslsz gelenek, Orta a dncesi ve kltr hakknda ou haksz ve almas g bir dizi yarg oluturur: rnein, Rnesans ncesinde akln hapiste olduu iddia edilmektedir. Orta a entelektellerinin antik klasiklerdeki ilimle veya bilgilerle ilgilenmedikleri, Orta a medeniyetinin aslnda devasa bir sahtekrlk olduu anlatlr. Bu yarglar Aydnlanmann ar aklclna (rasyonalizm) tepki olarak tersine evirenler, On Dokuzuncu yzyln Romantikleridir. Romantikler, Orta a, kahraman
1 2 Hmanist kelimesinin gnmz Trkesindeki iyiliksever, merhametli eklindeki algsndan uzaklaarak deist yani tanrc kelimesinin kart olarak kullanyoruz. Tarih Bilimi zerine Mektuplar, almalar, II. cilt, Dublin, 1793, s. 343.

valyeler, dindar keiler, ark syleyip gezen halk ozanlar, yetenekli zanaatkrlar ve bahar bayramnda neeyle dans eden kyllerle doldurur. rnein, Gemi ve imdi adl eserinde Thomas Carlylen modern ngilterenin htirasa vgsn (Mammon-Gospel) On kinci yzyln toplumsal grntsnden ayrrken sergiledii tavr olumsuzdur. John Ruskin, gotik mimari hakknda sanatsal zevklerde bir devrim yaandn kaydeder. Yunan ve Roma mimarisinin aksine, gotik mimariyi en gl olanlar bile huuya sevk eden bir gce sahipti, en marur ruhlarda bile byk bir heyecana neden oluyordu: ilerin tm yeteneinin parldamasn salayan ve sahibinin tm cokun hislerine hitap eden bir mimariydi,3 szleriyle ulular. Orta an Romantik dnemdeki idealletirilmesinin, tarihsel gerekleri, abartl aalamalar kadar saptrm olduu da kukusuzdur. Ancak, aalayanlar ve Romantikler arasnda bir seim yapmamz gerekirse, Romantikleri sememiz uygun olur, nk onlar abartmalarna ramen en azndan Orta a teriminin ne kadar uygunsuz olduunu takdir etmi, kullanlmaya devam ediliyor olmasnn yegne mazeretinin gelenek olduunun ayrdna varmlardr. Ksmen onlarn itiyaklar, ksmen de Orta a limlerinin almalar sayesinde, imdi artk On ki ve On nc yzyllardaki ykseklii olduu gibi grebiliyoruz. Ykseklik yani, niversiteleri, skolastisizmi, valyelik idealini, gotik sanat ile insan ruhunun en yce eserlerinden bazlarn ortaya karan byk bir medeniyet. Buna karn, Henry Osborn Taylorun lekeli gereklik (spotted actuality) olarak adlandrd bir durumun varolduunu da inkr edecek deiliz. Son tahlilde, hangi a en yksek ideallere uymay baarabilmitir ki! Ama bugn (umarm) artk kimse Orta an antik ile modern arasnda ksr bir gei dnemi deil, entelektel ve kltrel adan bir balang olduunu inkr edemeyecektir. Orta a tarihileri modern sekler medeniyetin tohumlarnn tarihin bu dneminde atldn kefetmi bulunmaktadr. Ancak, bizim amacmz asndan daha da nemlisi, Orta an, Aydnlanma dnemine kadar gcn kaybetmeyen Hristiyan dnya grn yaratm olmasdr. Bu olgu -bak asna bal iyi veya kt biimde- Bat dncesini ve davran biimini etkilemitir. Yksek Orta a dnemini anlayabilmek iin onun toplumsal muhtevasn bilmemiz gerekir. On iki ve On nc yzyllar, bir sosyal devrimin balangcna ahit oldu: Yzyllar sren durgunluktan sonra ehir hayat diriliyor, nfus srekli artyor, siyasi ittifaklar oluuyor (zellikle Fransa, ngiltere ve spanyada), tarmda ve retim biimlerinde teknolojik gelimeler grlyordu. Yine de J. H. Randalln bu dnem toplumunu ac ve uzun bir zahmet dneminden sonra basit bir geim salamay beceren nc bir toplum4 olarak karakterize edii halen geerlidir. Ekonomi hl temelde tarma dayanyordu. Yar krsal ehirler, engin bir tarm denizinin ortasndaki
3 4 Venedikin Talar (New York, 1860), III. cilt, s. 215. Modern Akln Oluumu (Cambridge, Mass., 1940), s. 13.

adalar gibiydiler ve maliknelere bal mevcudiyetin gnlk rutini dikkate deer bir deiime uramamt. ok az ehirde kapitalist anlamdaki retim ve mbadele, lonca sisteminin yerini alabilmiti. Ortalama yaam sresi ksayd ve bilim alkla ve salgn hastalklarla nasl ba edeceini bilmiyordu. Bu koullarn Hristiyan Kilisesinin o gnlerdeki gcne sebebiyet verdiini grmek iin hayal gcn fazla zorlamaya gerek yoktur. Bir zamanlar Francis Bacon sorunlar ve skntlar insanlarn zihnini dine kar daha itaatkr hale getirdii iin; ateizmin insanlarn daha bilgili olduu zamanlarda, zellikle bar ve refahn var olduu dnemlerde gelitiini5 gzlemlemiti. Bunlara Kilisenin kltrel adan hkim konuma ykseliinin, ksmen On ki ve On nc yzyllardaki olumsuz yaam artlarna; siyasi ademimerkeziyet, ekonomik k ve nfus azalmasna sahne olan Karanlk alara rastladn da ekleyebilirdi. Yksek Orta a dncesi, hem henz olgunlamam sosyal devrim fikirlerini, hem de tarmsal-dini medeniyeti yanstyordu. Aristo felsefesinin, Yunan-Arap biliminin ve Roma hukukunun canlann; skolastik tartmalar sonucunda olumu yeni meraklar ve entelektel incelii temsil eden On kinci yzyl Rnesans krsal alanda canlanma gereklemeden dnlemezdi. Dier yandan, Hildebrand Kilisesinin ve Papa III. Innocentin entelektel ve ruhani itibar sayesinde, dncenin ounlukla dini bir erevede kalmas ve tm bilgileri dini bir sentezle aklamak iin ciddi bir aba gsterilmesi (bkz. Aziz Thomas Aquinas ve Dante) salanyordu. ehirler ve saraylar, ruhban snfnn eitimdeki tekelini yeni yeni tehdit etmeye balamt ve manastrlar entelektel glerinin bir ksmndan vazgemeye balasalar bile bunlarn yerini ncelikle katedral okullar ve niversiteler (en azndan Paris rneinde niversite, ruhban snf tarafndan kontrol edilen bir kurumdu) dolduruyordu. ok az kiinin okuma yazma bildii bir dnemde hi de kalabalk olmayan entelektel snf ounlukla rahiplerden oluuyordu, ancak rahiplerin hepsi de ayn dzeyde zihin yapsna sahip deildi. Bu nedenle Ernst Troeltsch sanat ve bilimin uzun bir zaman boyunca Kilise ile balantl olduunu sylerken ok da fazla abartmyordu: Aslnda Kiliseden ve ideallerinden bamsz olarak tanrsal bir hakka sahip olunduunu hissedecek ve iddia edecek bamsz sekler medeniyetin deerleri mevcut deildi. Varolan tek bamszlk, Kilisenin bamszlyd; ne devlet, ne iktisadi retim, ne bilim, ne de sanat bamszd.6 Bundan yola karak, Orta a dncesinin gvdesinin, ncesinde ve sonrasnda neredeyse benzeri olmayan ekilde otoriter, ilahiyat merkezli ve teokratik olduu sylenebilir. Kullanlabilecek dier tanmlayc terimler ise mutlaka dini, dalist (Kartezyen anlamda deil, Efltunun kulland anlamda), organik ve hiyerarik olurdu. Bu kelimelerin anlamlarn ayrntl olarak inceleyelim.
5 6 Denemeler, Ateizm Hakknda. Hristiyan Kiliselerinin Sosyal retileri (Londra, 1931), I. cilt, s. 252.

Orta a dncesi, otoritesini, evren ve insan hakkndaki temel nermelerini Kilisenin tekelinde olan ilahiyat ile iinde Efltunun ve Aristonun (sapknlklar ayklandktan sonra) metinlerinin de yer ald seilmi kitap listesinin stne bina etti. Orta a rasyonalizminin tarihi, hi kukusuz, kaln bir cildi doldurabilir ve akl bazen otoriteyle ters der. Nitekim,aikr olanlar veya aikr nermelerden karsanabilenler dnda hibir eye inanlmamaldr, ilahiyat masallara dayanr eklinde nermeler vard ve bunlar 1277 tarihinde Paris niversitesinde bn-i Rt fikirlerin yayldndan haberdar olan Paris Piskoposu tarafndan yasaklanan iki yz on dokuz nermeden ikisiydi. Bununla birlikte akl, genellikle otoriteyle atmyor, tarafsz konular zerine fikir yrtmek veya merkezi inanc izah etmekle ve desteklemekle yetiniyordu. Aslnda Aziz Thomas Aquinas Okulunun dncesinin ana noktas da akln ve vahyin neticede ayn noktaya varmak zorunda olduu varsaymna dayanyordu. Orta a filozoflarnn en by, Aristoculuu Hristiyan teolojisi ile uyumlu hale getirmeyi ve bylece Yahudi olmayanlara7 ve phe edenlere, akln otoriter gelenei desteklediini gstermeyi i edinmiti. Aziz Thomas Aquinasa gre dzgn ileyen bir akl, kutsal eylere ilikin bilgi dzeyine ulaacak ve gizlenmi olan (gya mantk st) gerein, ne mantk ne de ihtimal d olduunu gsterecekti. Bilgiyi modern anlamda, yani genileyen ve kuramsal bir ey olarak hayal eden entelekteller pek azd. Tm gereklerin zaten mlkiyetlerinde olduuna inanyor, bu inanlarn da gemi ve gelecein nihai otoritesine dayandryorlard. Onlara bu kadar haz veren zlerin, aynalarn gerek nemi buradayd. rnein Aquinas Summa Theologica (Teolojinin z) ve Beauvaisli Vincent Speculum Majus (Sihirli Ayna) adl eserlerinde evrensel bilgiyi tek bir kitaba sdryordu. Nitekim felsefenin grd itibarn nedeni de mnferit bilimlerden farkl olarak, insanolunun bildii her eyi incelemeye ve koordine etmeye almasndandr. Orta a dncesinin ilahiyat odakl olduu eklindeki tespitin gerekeleri, teolojinin itibar, ou limin gereki (Efltunun kulland anlamda) itikad, tefekkr hayatnn herkesce kabul gren stnldr. lahiyat veya kutsal doktrin, renim hiyerarisinde ilk sradadr. lahiyat, der Aziz Thomas Aquinas, btn dier bilimlerden stndr. Bir nazari bilimin dierine kyasla daha kesin olmasna dayanarak veya konusunun itibarna bakarak dierinden daha deerli olduu sylenir. Oysa ilahiyat, her iki adan da dier nazari bilimlerden stndr; nk dierleri insan mantnn doal ndan kaynaklanan bir kesinlie sahip olduklar iin
7 Aziz Thomas Aquinas, Summa Contra Gentiles adl eserinde Hristiyanlk dndakilere argmanlarn kabul ettirmeye alrken ateistleri, paganlar ve Mslmanlar Yahudi olmayan anlamndaki gentile tabiri ile anar. Yahudilerle tartlacak teolojik meselede Eski Ahit temel alnabilecei iin Hristiyanlk ve Yahudilik ortak bir tartma zemini bulabilecektir. Ancak ateistler, paganlar ve Mslmanlar iin bu mmkn olmadndan onlar gentile olarak tanmlar ve onlara akln din ile rtt argmanlardan oluan bir savunmayla karlk verir. (y.n.)

yanlabilirler; ama ilahiyat, kesinliini yanlmaz ilahi bilginin ndan ve konusunun saygnlndan alr. Orta an sanatn ve tarihini neredeyse tamamen ilahiyat dayatmtr. Felsefe, teolojinin klesi olmamakla birlikte ounlukla onunla kaynam olup ikinci keman olmakla yetinmek zorundadr. te yandan, ilahiyatn ilk srada olmasnn nedeni ilk ve son olanla, yani Tanr, yaratln amac, insann kaderi gibi normal akln haklarnda asla yeterli bilgiye sahip olamayaca konularla ilgilenmesiydi. lahiyat odakllk, insan ve doaya olan dier konular da asla ihmal etmiyordu. Orta a dncesi, insan evrenin merkezine yerletirmiti, tm yaratl srecini insann kurtulu mcadelesiyle ilikilendirmeye alyordu. Doa bilimlerinin gelimesini engellemek yle dursun, Hristiyan Aristocular akla uygun olan eylere ilikin bilgiyi, felsefi sentezin n art olarak grd. On ki ve On nc yzyldan itibaren, ssleme sanat da dahil olmak zere, doadaki nesnelere bariz bir ilgi gsterilir oldu. Bununla beraber, Orta a hmanizminde insan, ancak Tanryla olan ilikisi sayesinde saygnlk kazanyordu. ok az sayda rnein haricinde, asl bilimsel ilginin ikincil deil nihai olana odakland muhakkaktr. Doann nasl deil, neden byle olduu inceleniyordu. Hal byle olunca, bilimin modern kavramlarna giden yol uzad. Orta a dncesindeki gl gerekilik izi, ilahiyat odakll daha da belirgin biimde gsterir. Burada gerekilik ile kastedilen modern deil, Efltuncu (ve ayn zamanda Aristocu) doktrindir: Duyu alglarnn nesneleri, daha yce gerekliklerde bulunurlar. Skolastikler, bilinen dnyamzn ardnda (nominalistler hari) idealardan ve biimlerden oluan bir duyu-tesi dnya alglyordu bu dnya sadece nesnelerde potansiyel olarak mevcut olanlara anlam veriyor ve onlara mevcudiyet kazandryordu. Bu gre gre, duyularla alglanabilen nesneler sadece grndkleri eyler deildi; bu nesneler, ilk rneini Tanrdan alan idealar ve biimlerden oluan ok daha gerek bir dnyann sembolleriydi. Bu nedenle, Kutsal Kitaptaki szler Aziz Jeromea gre lfz anlamlarndan fazlasn ifade ediyordu, diyor William Durandus, Kutsal Kitap biimde incelemeliyiz: ncelikle ak anlamna gre; ikinci olarak mecazi yani ruhani anlamna gre; nc olarak gelecein kutluluuna gre. Benzer biimde, 1215 tarihli gerekliin aktarlmas (transubstantiation) yani arap ve ekmei oluturan maddelerin Hz. sann kanna ve etine dnmesi doktrini ile ekmei Hz. sann kutsal bedeni, arab ise kan olarak tketmek suretiyle Tanr ile irtibat kurulduu Aai Rabbani ayinindeki besinlerin ilineklerden ibaret olmadklar, Hz. sann gerek bedenini ve kann insan duyularnn alglayamayaca biimde ierdii sylenmitir. Orta a insanlar baktklar her yerde grnmez bir dzenin aikr iaretlerini grmtr. Papalk ve imparatorluk dnyadaki kutsal birlii temsil eder. valyelik geleneinde valyenin klc, ha, mzra gerei simgeler ve buna benzer sembolik ilikilendirmeler srer gider. William Durandusun Rationale Divinorum

Officiorumu gibi bir kitap, karmak semboller ve figrlerle doludur, katedrallerin bezemeleri de yle. Durandus Kilise, demiti, drt duvardan oluur, bu duvarlar drt ncili yazanlarn doktrini zerine bina edilmitir; temeli, gayba aina olan imandr; kaps Hz. sadr, amdan ve mihrab da yle. Modern bir sanat tarihisi Orta a sanat iin evren emasna dair tamamen idealist bir bak ve tarih ile doann engin semboller olarak grlmesi gerektii kanaatini dile getiriyor8 demektedir.. Ayn metafizik, zhd ve mucize hissini destekliyordu; bu durum Orta a entelektellerinin tefekkr hayatn neden ycelttiini aklar. Luka ncili 10:38-42deki Meryem ve Martann hikyesi, Orta a yazarlarnn en sevdii hikyelerden biriydi ve hep bu iki kz kardeten mtefekkir olan Meryemi cevval olan Martaya tercih ediyorlard. Nitekim Hz. sa da Meryemin en iyi olan setiini syler. Baklarn Hz. sann yzne kilitleyen Meryem, grnn ardndaki ebedi gerei tefekkr ediyordu. Hem Aristo da Etikin (On nc yzylda ok alntlanan bir alma) onuncu blmnde mutluluun tam bir sknette olduunu, kendi kendisinden baka bir amac olmad iin tefekkre dalmann iffetli hareketlerden bile daha deerli olduunu sylemiyor muydu? Statik ve lmden ileri bir geree ilikin tefekkr bu, hem mistiklerin hem de filozoflarn idealiydi ve bu durum onlarn bilginin bir kontrol ve g arac olarak algland modern anlay ne kadar az kavradklarn gsteriyordu. On ki ve On nc yzyllarda Aristocu metafiziin okullar ele geirmesiyle, ar gerekilikin gzden dmeye balad dorudur. Bilindii gibi, Aristo, idealar (veya biimleri) gerek dnyaya dahil etmi ve onlar maddi fenomenlerle birlikte ve maddi fenomenlerin iinde kullanmaya balamtr. Bundan tr Aristocu skolastikler biimle maddeyi ilikilendirmi ve bilgiyi duyusal algya hapsetmilerdir. Ancak asla tm entelekteller Aristocu olmamtr ve daha nemlisi Aristonun sistemi teleolojik ve teolojiktir. Hristiyan Aristocularn tasavvur ettii biimiyle evren, maddi olmayan bir sebebe dayanyordu. Tanr ilk maddeyi ve formlar ex nihilo, yani hilikten yaratmt (burada Kutsal Kitapn Tekvin blmnde yer alan aklama Aristonunkine tercih edilmitir). Her eyin etken, asl ve nihai sebebi olan Tanr, yarattklarn kendilerine uygun farkl ama ve grevlere ynlendirmiti. Tanr evreni demokratik olmaktan ok hiyerarik bir modele gre ina etmiti. Evrenin tm iin ayn kanunlar geerli deildi. Evrenin iki blm arasnda niteliksel farklar mevcuttu: Drt elementin dnyas, yani bu dnya, dmdz bir izgi zerinde hareket ediyordu, bu nedenle deiime ve rmeye akt; yldzlarn gksel dnyas ise dairesel bir hareket iindeydi ve bu nedenle deimezdi. Kozmik hiyerari psikolojik bir hiyerariyi de ngryordu; Tanrdan meleklere ve insana, oradan hayvanlara ve sonra da cansz doaya uzanan byk bir varlk zinciri mevcuttu. nsan bu zincirin d8 mile Mle, Fransada Dinsel Sanat, XIII. Yzyl (Londra, 1913), s. 15.

mn oluturan halkayd; hem meleklerin hem de hayvanlarn doasndan paralar ieren bir kk evren (lem-i sura) idi ve yaratln geri kalan onun iin halk edilmiti. Ancak phesiz mevcudiyet sadece yaratlanlarla snrl deildi. Yaratlanlarn tesinde gerek dnya vard, Tanrnn duyular-tesi dnyas; tm yaratlanlar, zellikle insan, bu dnyaya doru ekiliyordu ve tmnn mevcudiyeti ve anlam bu dnyadayd. Tanr merkezli dnme biimi, teokrasi ile atmak zorunda deildir ama Yksek Orta ada9 genelde atyordu. Teokrasi lfz olarak, topluma Tanrnn ve vekillerinin hkmetmesi demektir. Daha genel biimde ifade edersek, teolojik ncller zerine ina edilen bir sosyal felsefeyi ifade eder; bu felsefede din insan faaliyetlerinin tm ynlerini kapsar ve bamsz, sekler deerlerin varlna izin vermez. Teokratik ideal, geni oranda kabul grmesini fiil sosyal durumu, yani feodal snf yapsn; rgtl bir milliyetiliin yokluunu; ou ehirdeki n-kapitalist ekonomiyi ve zellikle ayine dayal Kilise anlaynn giderek g sahibi olmasn belirli oranda rasyonalize etmesi gereine borludur. Ancak Kilise her zaman bu ideale sahip deildi. Orta an balarnda ounlukla Hz. sann krallnn bu dnyada olmad ve kurtuluun mutlak biimde kt olan bu dnyadan kurtulmaya bal olduu ynndeki zahit bak asn tercih ediyordu. Ancak Kilise misyonerlik abalarn genilettiinde, feodal mlklerini arttrdnda ve Hildebrand dneminde devletten zgrln baaryla ilan ettiinde bir tarikat deil, bir medeniyet olmaya talip oldu.10 Artk, Tanr tarafndan yaratldna gre dnyann tamamen kt bir yer olamayacan iddia ediyordu ve Kilise toplumun Hristiyan prensiplerine gre yaamasn salamak iin ne gerekiyorsa yapmalyd. Kilisenin teokratik g iddias, ilahi inayete bu amala dzenlenen ayinlerle ulalabileceini syleyen yeni ayin teorisine dayanyordu aslnda ex opere operantis (ayini yrten sayesinde) deil, demiti Aziz Thomas Aquinas, ex opere operato (yrtlen ayinden dolay) inayete kavuuluyordu ve ayin usulne uygun biimde bu rtbeyi kazanm bir rahip tarafndan yrtlmeliydi. nanllar iin sadece bir evrensel Kilise vardr ve onun dnda kalanlardan hibiri kurtulua eremez. Kilise, kurtulu iin araclk ediyordu. Bu durumda kurtuluu neyin saladn belirlemek ve tm toplumu buna ynlendirmek ona dmez miydi? Orta an toplum teorisyenleri yaygn biimde toplumu insan vcuduna benzetir. Toplumun da insan vcudu gibi eitli organ veya paralardan (ruhbanlar, asiller, alanlar) olutuunu ve btn vcudun hayatta kalmas iin bunlardan herbirinin kendi grevini yapmas gerektiini sylerler. Bu teoriye gre toplum, paralarn toplamndan fazlasdr. Birey ancak sosyal bir snfn paras olarak mevcuttur, sosyal snf ise daha byk bir organizmann, Corpus Christianum (Hristiyan Birlik)un bir
9 Avrupa tarihinde 1113. yzyllara karlk gelen dnem. (y.n.) 10 R. H. Tawney, Kapitalizmin Ykselii ve Din, Londra, 1933, s. 19.

parasdr. Bu sistemde tek eitlik, dini eitliktir. Hiyerari veya toplumdaki seviye, evrendeki hiyerariye karlk gelir. Organik benzetmeye uygun biimde elbette baz organlarn fonksiyonlar niteliksel olarak dierlerinden stndr. Ayrca bu hiyerari, gnah dnyaya getiren ve insanlarn byk ksmn sabrla ve tevazuyla dayanmalar gereken aalk bir varolula lanetleyen demin Cennetten Kovulmas ile de aklanr. Yeni burjuvalar bu sk yapya uymakta zorlansa da teokratlar onlar iin de kurallar oluturmutur. ktisadi ahlak, kiisel ahlakn bir vehesi olarak ilan edilmi ve Hristiyan ahlakna tabi olduu bildirilmitir. Tamahkrlk lmcl bir gnahtr. Bu nedenle tacir, rn iin kendisinin ayn sosyal durumda insanca yaamasna yetecek adil bir fiyat belirlemelidir. Bir ift ayakkabnn deeri znel deil (mnferit olarak satc tarafndan belirlenemez) nesneldir (devlet, ehir veya lonca tarafndan Hristiyan prensiplerine gre belirlenir). Orta a teorisi atmadan ok sosyal uyum zerinde durur. ada sosyal reformcular bu teorinin, var olan durumu Tanrnn deimez iradesiymi gibi gstermek yoluyla status quoyu (statko) korumaya altn syleyebilir. Her ne kadar byle olabilirse de beyan edilen ama Tanry aramada mterek olma durumuna vurgu yapmak suretiyle bireyler, snflar ve devletler arasndaki rekabeti ortadan kaldrmakt. Buradaki ideal, Hristiyan bir Pax Romana (Roma Bar) salamakt. Bu ideal, sacerdotium (papann ruhani otoritesi) ve regnum (geici/dnyevi hkmdarlar, zellikle Kutsal Roma mparatoru) arasnda, ruhun bedenden stn olmas gibi ilki ikincisinden stn olmak kaydyla, Tanrnnkine benzer bir birlik grntsne dnya zerinde ulaabilmek iin ibirlii yapmakt. Orta a Hristiyanl, felsefesini Aziz Augustineden almtr. Tanrnn ehri [De Civitate Dei] eserinde -ve ayrca Caesareal Eusebiusun Dini Tarih [Ekklesiastike Historia] ve Orosiusun Paganlara Kar Dnemin Tarihi [Historiarum Adversum Paganos] eserlerinde- tarihin ilahi bir plana gre yrdn grrz. Aziz Augustine, zamann ba sonu olmayan, dngsel bir tekerrrden ibaret olduu ynndeki klasik tanm reddeder. Dnyaya ilikin klasik gr, gzle grlr olanlara dairdir. Hristiyanlarn dnya gr ise bir gr deil, grnr olmayan eylere dair bir mit ve iman meselesidir.11 Aziz Augustinee gre Tanr, zaman dnya ile ezamanl olarak yaratmtr (Eusebiusun hesabna gre Romann Gotlar tarafndan ele geirilmesinden 5611 yl nce) ve kyamet gnnde yok edecektir. Bu dnemletirmenin farkl emalar mevcuttu: Eusebius tarihi aa ayryordu; Augustine ise yaratln alt gnne dayanarak alt dnem ne srmt, yedinci ise ebedi Sebtti.12 Ama
11 Karl Lwith, Tarihte Anlam (Chicago, 1949), s. 165-166. 12 Augustinein yedi ksmdan oluan tarih blmlemesinde demin doumundan balayarak Vahiylerde geen olaylar da kapsayan alt dnem ngrlmtr. Yedinci ksm ise haftann alt gn alp yedinci gn dinlenilmesine istinaden, Son Yargdan sonraki ebedi istirahata karlk gelir. (y.n.)

hepsi zamann bir anlam olduu konusunda hemfikirdi. Yaratlan dier her ey gibi insan tarihinin de belirli bir amac veya hedefi vard. te yandan, hi kimse cennetin ve Golgothann (sann armha gerildii yer) mutlak kesinliini sorgulamad. dem cennette tm insan soyunu azap ekmeye mahkm eden ilk gnah13iledi. Hz. sann armhta insanolunun gnahlarnn kefaretini demesi ve sonrasnda Kilisenin kurulmas Tanrnn merhametinin kazanlmasn ve insanoluna ikinci bir ans verilmesini salad. nsann doasna ilikin Orta a doktrini aktr, ancak ne dem ne de Hz. sa insann kaderini tam anlamyla belirlememitir. Aksine, protestolara ramen 529 ylnda toplanan yetkili Orange Konsili, Agustinci bir tutum deil yar Pelagiusu bir tutum benimsemitir. demin gnahyla insanolunun zgr iradesinin azald ama tamamen yok olmad ilan edilmitir. Katolik inancna gre, vaftizin yardm ve ibirlii sayesinde bize sunulan ltuf ile Hz. sann yolunda vaftiz olanlarn inanl biimde gayret gsterdikleri takdirde ruhlarn kurtarmak iin gerekeni yapm olacana inanyoruz. Dier bir deyile, tarihsel kurtulu dramnda insanlarn seimleri de dikkate alnyordu. zetlemek gerekirse, Orta a tarih felsefesi Takdir-i lahiye ve insanolunun nihai amaca (telos) doru yapt hacca odaklanyordu ve ikincil nedenlere veya benzeri sekler olaylara ok az ilgi gsteriyordu. Tarih dnyevi mutluluun geliiminin deil, insanolunun eytan yenmek ve Tanrya ulamak iin verdii, kanlmaz olarak ac ieren mcadelesinin kaydn tutuyordu. Ancak Orta a din dncesinin sadece korku ve kasvetle urat da dnlmemelidir. Korkunun varln sorgulamak bile gereksiz: Bunu grmek iin sadece katedrallerdeki rktc Maher ve Kyamet Gn tasvirlerine bakmak bile yeter. Ama zellikle Hristiyan dualarnda ve teolojisinde bolca Hristiyan iyimserlii de mevcuttur. Erken Orta a dualarnda pimanlktan doan korkunun nemi o kadar belirgindir ki bu durum Clairvauxlu Bernardn ve Assisili Aziz Francisin dualarnda neeli bir kran ve mistik bir Tanr sevgisini gsteren bir ruh haline yol aar. Ayrca ilahiyat, Manieizmin dnyay Karanlklar Kralnn bir eseri ve tarihi de karanln ve n gleri arasndaki atma olarak gsteren karamsar retisini reddetmektedir. Hristiyan teolojisindeki Tanr dnyay iyi bir yer olarak yaratmakla kalmam, Aristonun bu dnyaya ve zellikle insanoluna ne olacan umursamayan tanrsnn aksine, umursad bu dnyay ynetmitir de.
* Franklin Le Van Baumer, Main Currents of Western Thought, Alfred A. Knopf publishers, 1964, New York.

13 Hristiyan inancna gre demin cennette yasak meyveyi yiyerek iledii, Havvayla birlikte cennetten kovularak dnyaya atlmalarna neden olan ve btn insanla intikal eden ilk gnah. (y.n.)

A. TEMEL VARSAYIMLAR 1. Tefekkr Hayatna Dair* Aziz Thomas Aquinas


() imdi u drt sorgulama noktasna gre ameli hayat tefekkr hayat ile karlatrmalyz: (1) Hangisi daha nemli veya daha stndr? (2) Hangisi daha erdemlidir? (3) Ameli hayat, tefekkr hayatna engel olur mu? (4) Aralarndaki sralama nasldr? (...) Efendimiz der ki (Luka ncili, 10:42): Meryem iyi olan seti ve bu kendisinden alnmayacak. Burada Meryem tefekkr hayatn temsil eder. Bu nedenle tefekkr hayat ameli hayattan daha stndr. Cevabm udur: Belli eylerin kendi ilerinde daha stn olmalarna hibir ey mani olamaz, ancak onlar da baz hususlarda bir bakas tarafndan alabilirler. Dolaysyla buna tefekkr hayatnn ameli hayattan aka daha stn olduunu syleyerek cevap vermeliyiz: Filozof (Aristo)14 bunun byle olduunu sekiz sebep gstererek ispat etmitir (Etik, X:7-8). lkine gre, tefekkr hayatnda insan iindeki en iyi eye, yani zekya ve uygun amaca, yani idrak edilebilen eylere ynelir; oysa ameli hayatta harici eylerle megul olur. Bu nedenle tefekkr hayatn temsil eden Rael bu prensibin gren gz olarak yorumlanmtr; Gregoriusun15 dedii gibi (Magna Moralia, VI:37) ameli hayat da mahmur Lia tarafndan temsil edilmitir. kinci sebep, yukarda akland zere (Q. 180, A. 8, ad 2; Q. 181, A. 4, ad 3) en st derecede tefekkr sz konusu olmasa bile, tefekkr hayatnn daha srekli olmasdr; bu nedenle tefekkr hayatn temsil eden Meryem srekli Efendimizin ayaklarnn dibinde oturur biimde tasvir edilmektedir. ncs, tefekkr hayat ameli hayattan daha latiftir; Augustine bu sebeple (De Verb. Dom. Serm., CIII) Martann dertli olduunu ama Meryemin bayram ettiini sylemitir. Drdncs, tefekkr hayatnda kii kendi kendine yetme asndan daha stn durumdadr nk bu ama iin daha az eye ihtiya duyar, bu nedenle yle sylenmitir (Luka ncili, 10:41): Marta, Marta, sen ok ey iin kayglanp telalanyorsun. Beincisi, tefekkr hayat daha ok kendisi iin sevilir, ama ameli hayat baka bir eye ynelmitir. Bu nedenle yle denmitir: Rabden tek dileim, tek isteim u: Rabbin gzelliini seyretmek, tapnanda Ona hayran olmak iin mrmn btn gnlerini onun evinde geirmek (Mezmurlar, 27:4). Altncs, tefekkr hayat zevkten ve dinlenme14 Aziz Augustinein eserlerinde Filozof olarak gnderme yapt kii Aristodur. (y.n.) 15 590-604 yllar arasnda papalk makamnda bulunmutur. Servus servorum Dei ve Pontifex Maximus unvanlarn yayan ilk papadr. (y.n.)

den oluur, denir ki: Sakin olun ve bilin ki Tanr benim! (Mezmurlar, 46:10). Yedincisi, tefekkr hayat ilahi eylere uygundur, dier yandan ameli hayat insani eylere yneliktir; bu nedenle Augustine (De Verb. Dom. Serm., XIV): Balangta Sz vard (Yuhanna ncili, 1:1) demitir: Meryem ona kulak veriyordu: Sz, beden olup aramzda yaad (Yuhanna ncili, 1:14): Marta ona hizmet ediyordu. Sekizincisi, tefekkr hayat insana en uygun olan eye, yani zekya yneliktir; oysa ameli hayatn ilerinde hem bizde hem de hayvanlarda mevcut olan daha aa kabiliyetler rol oynar; bu nedenle nsan da, hayvan da koruyan sensin ya Rab (Mezmurlar, 36:6) szleri uyarnca insanoluna zg olan eklenmitir: Senin nla aydnlanrz (Mezmurlar, 36:9). Efendimiz, Meryem iyi olan seti ve bu kendisinden alnmayacak (Luka ncili, 10:42) diyerek dokuzuncu bir sebep daha eklemitir; bu szleri Augustine (De Verb. Dom. Serm., CIII) yle izah eder: Sen kt bir seim yapmadn ama o daha iyi bir seim yapt. Neden daha iyi? nk bu kendisinden alnmayacak. Ancak ihtiyalarn yaratt zahmet ortadan kalkacak: Ama gerein letafeti sonsuzdur. (...) 2. tiraza Cevap. Tefekkr hayat belirli bir zihin zgrl ierir. Gregorius (Hezekiel zerine Vaazlar, III) geici eylerin deil, ebedi eylerin dnlmesi sebebiyle tefekkr hayatnn belirli bir zihin zgrl saladn syler. Ve Bothius der ki (De Consolatione Philosophiae, V:II): nsanolunun ruhu ilahi akl izlerken daha fazla zgrle ihtiya duyar, bedensel eylere tenezzl ettiinde ise daha azna. Bu nedenle ameli hayatn tefekkr hayatna dorudan hkmetmedii aktr, ama ameli hayatn baz ilerini tefekkr hayatna hazrlk olarak ngrr; dolaysyla da hizmet edendir, hkmeden deil. Gregorius ameli hayatn tutsaklk, tefekkr hayatnn ise zgrlk olduunu sylerken buna iaret eder. 3. tiraza Cevap. Bazen insanolu gncel hayatn ihtiyalar nedeniyle tefekkr hayatndan ameli hayatn ilerine arlr, ancak tefekkr tamamen terk etmeye mecbur olacak kadar deil. Bu durumda Augustine yle der (Tanrnn ehri, XIX:19): Hakikate duyulan ak, kutsal bir bo zaman gerektirir; hayr ilerine ynelik talepler ise sk bir alma altna girmeyi gerektirir; bunlar ameli hayatn ileridir. Kimse bu ykleri omzumuza yklemezse, kendimizi hakikat konusunda aratrmaya ve tefekkre vermemiz gerekir; ama bu ykler bize verilirse onlara dayanmamz gerekir, nk hayr ileri bizden bunu talep eder. Yine de bu durumda bile hakikatn zevklerini tamamen terk etmemeliyiz, bu lezzetten kendimizi uzak tutarsak bu yk bizi boar. Bu yzden aktr ki bir kii tefekkr hayatndan ameli hayata arlrsa bu bir eksilme biiminde deil art biiminde olmaldr. (...)

Bylece ikinci bahse geiyoruz: 1. tiraz. Ameli hayat, tefekkr hayatndan daha erdemli gibi grlebilir. Erdem, hak edilmi dl ifade eder ve dl emein karldr. 1. Korintliler, 3:8 der ki: Herkes kendi emeinin karln alacaktr. Emek, ameli hayata aittir ve gerisi tefekkr hayatna aittir; Gregorius der ki (Hezekiel zerine Vaazlar, XIV): Tanr yoluna dnen kimse ilk nce verdii emekten dolay terlemelidir; yani Liay alsn ki bylece sonradan Raelin kollarnda dinlenebilsin ve prensibi anlayabilsin. Bu nedenle ameli hayat tefekkr hayatndan daha erdemlidir. (...) 1. tiraza Cevap. Zahiri emek tesadfi dllerin artna yol aar; ama esas dl gz nne alndnda erdemin art asl hayr iindedir, Hz. sa akna harcanan zahiri emek bunun bir iaretidir. Ama bir kiinin bu hayata ilikin her eyden vazgemesi, kendini ilahi tefekkrle megul etmekten zevk duymas buna ilikin ok daha anlaml bir iarettir. (...) (...) Gregorius der ki (Magna Moralia, VI:37): Tefekkr kalesini korumak isteyenler nce alma kampnda eitim grmelidir. Buna benim cevabm ameli hayatn iki ayr bak asndan deerlendirilebileceidir. lki zahiri almann pratii ve bu konudaki ilgi asndan: Aktr ki ameli hayat tefekkr engellemektedir, yle ki zahiri ilerle megul iken kiinin kendini ilahi tefekkre vermesi mmkn deildir. kinci olarak, ameli hayatn ruhun iindeki tutkular susturduu ve ynlendirdii dnlebilir ki bu bak asndan ameli hayat tefekkr hayatna yardmc olmaktadr nk insann iindeki tutkularn arl tefekkr hayatn engelleyebilir. Bu nedenle Gregorius der ki (Magne Moralia): Tefekkr kalesini korumak isteyenler nce alma kampnda eitim grmelidir. Bu nedenle dikkatlice inceleyenler komularna hakszlk yapp yapmadklarn, komularnn onlara yapt hakszlklara temkinli biimde gs gerip geremediklerini, ruhlarnn geici nesnelerin varlyla mutlu olup olmadn ve bu nesneler yok olduunda byk ac ekip ekmediklerini reneceklerdir. Bylece ruhani eyleri kefetmek iin kendi kendileriyle ba baa kaldklarnda maddi eylerin glgelerini hl yanlarnda tayp tamadklarn veya bu glgeler tarafndan takip ediliyorlarsa glgeleri ihtiyatl biimde kendilerinden uzak tutup tutamadklarn bilirler. Bylece ameli hayatn ileri, tefekkr engelleyen ve hayalleri artran isel tutkular susturarak tefekkre vesile olur. () Dolaysyla, eer insanolunun nihai mutluluu tesadfn eserleri denen zahiri eylerde; bedenin niteliklerinde; his melekesi olarak ruhun niteliklerinde; akli meleke olarak ahlak erdemlerinin icrasnda; zihinsel erdem olarak hner ve basiret gibi eylemlerle ilgili olanlarda; bunlarn hibi-

rinde deilse, elimizde kalan sonu udur: nsanolunun nihai mutluluu gerein tefekkrndedir. Bu faaliyet sadece insana zg olduu iin dier hayvanlarn hibiri onunla o noktada iletiim kuramaz. Tekrarlayalm. Bu durumun kendisinden baka hibir amac yoktur: nk hakikat zerine tefekkr, bu faaliyetin bizatihi kendisi iin gerekletirilir. Tekrarlayalm. Bu faaliyetle insanolu kendinden yce olanlarla bir olur, onlar gibi olarak: nk btn insan edimleri iinde yalnzca bu edim hem Tanrda, hem farkl tzlerde gerekleir. Ayrca, bu faaliyet srasnda insan kendisinden yksek varlklarla temas kurar, mmkn olan her biimde. Bunlarn yan sra insanolu bu faaliyet iin kendi kendine daha fazla yeterlidir, bu faaliyeti yrtmek iin zahiri nesnelerin yardmna ne kadar az ihtiya duyduunu grr. lave edelim. Dier tm insan faaliyetleri neticede bu faaliyete ynlendirilmi gzkmektedir. Mkemmel tefekkr iin vcudun tm yklerden kurtulmas gereklidir ve hayat iin gerekli olan tm ustalk rnleri bu amaca yneliktir. Ayrca tefekkr iin tutkulardan kaynaklanan tm kargaadan kurtulmak gerekir; bu ise ahlaki meziyetler ve basiret ile baarlabilir ve stelik medeni hayatn tm dzenlemelerinin sebebi olan zahiri karklklardan da kurtulmak gerekir. Yani meseleyi doru biimde ele alrsak, insana dair megalelerin tamamnn gerek konusunda tefekkr edenlerin hizmetine sunulduunu grrz. imdi, insanolunun nihai mutluluunun ilk prensipleri anlamay temel alan bir tefekkrde olmas mmkn deildir: nk evrensel olmas ve nesnelerin eyleme gememi hallerindeki, yani henz kuvvedeki bilgisini iermesi nedeniyle eksiktir. Ayrca insanoluna ilikin aratrmalarn balangcdr ama sonu deildir ve hakikatin aratrlmas yoluyla elde edilmez, bize doadan gelir. Nesnesi en alt seviyedeki mevcudiyetler olan bilimlere dayal tefekkrde de bulunmaz: Mutluluk, akln en yksek nesneleriyle ilikili bir zihin faaliyetinden olumaldr. Sonuta insanolunun nihai mutluluu ilahi eylerin dnlmesini temel alan bilgeliktedir. Bu nedenle aktr ki insanolunun nihai mutluluu, yukardaki argmanlarla da kantland zere, sadece Tanrya ilikin tefekkrdedir.
* Dominiken mezhebine mensup olan Aziz Thomas Aquinas (12251274) Orta a Kilisesinin en byk filozof ve teolouydu. 1323 ylnda Aziz ilan edildi ve Papa V Pius tarafndan 1567 ylnda . Melek limi (Angelic Doctor)16 ilan edildi. Summa Theologica ve Summa Contra Gentiles en

16 Roma Katolik Kilisesi tarafndan, ayn zamanda teolog olan baz azizlere ve skolastik retinin baz teologlarna lim-muallim anlamna gelen doktor nvan verilmitir. (y.n.)

nemli iki eseri saylr. Aziz Thomas Aquinasn Summa Theologica eserinin ngilizce evirisinden yaplan alntlar, yaymc ve telif hakk sahibi Benziger Brothers, Inc. irketinin izniyle yaplmtr. II. cilt, s. 1942-5. Aziz Thomas Aquinastan: Summa Contra Gentiles, eviren ngiliz Dominiken Rahipler, III. cilt, I. blm, s. 78-9. Telif hakk 1928, Burns Oates & Washbourne Ltd.; Burns Oates & Washbourne Ltd. izniyle yeniden baslmtr.

2. Oxford New College Nizam*


Kutsal ve Blnmez Teslis (Baba, Oul ve Kutsal Ruh) ve ayrca grkemli bakire Kutsal Meryem ve Tanrnn tm azizleri adna. Ben Wykehaml William, Winchester piskoposunun ilahi hogrs sayesinde (...) Onun [Tanrnn, .n.] tamlnn inayetinin bu hayatta bize dolu dolu bahettii hazinelerin ltfuyla; papann ve krallk otoritesinin takdiriyle iki lmsz kolej kurduk, oluturduk ve tesis ettik: Biri fakir ve ihtiya iinde olan rahiplerin alabilecei ve farkl ilimlerde ve melekelerde uzmanlaabilecei, Lincoln piskoposluk blgesi iindeki Oxford niversitesinde bulunan ve Oxenforddaki Wynchestre Azize Meryem Koleji olarak bilinen okuldur ve dier lmsz kolej ise Winchester ehri yaknnda fakir ve ihtiya iinde olan rahiplerin gramer alabilecei ve dieri gibi Wynchestre Azize Meryem Koleji olarak adlandrlan okuldur armha Gerilen ve Onun annesi grkemli Meryemin adnn methedilmesi, ereflendirilmesi ve onurlandrlmas iin; Hristiyan inancnn muhafazas ve yceltilmesi iin; Kutsal Kilisenin menfaati iin; ilahi ibadetin, yce bilimlerin ve yetkinliklerin gelimesi iin ilerimizde ve yazlarmzda istediimiz zere benzer kolejlerin dzenlenmesi ve kurulmas iin imtiyaz bahedildi. Ve bu mnasebetle; bahsi geen Oxfordtaki kolejimizde bulunan lim rahiplerin ve dier kiilerin eitimi, oalmas ve menfaati iin; kolejin dier mlklerinin ve mallarnn salkl biimde dzenlenmesi iin gerekli ve faydal olabileceini dndmz baz eyleri; gelecekte ve sonsuza dek hatrlansnlar diye, Hz. sann adyla tesis etmek ve mukadder klmak istiyoruz. 1. Blm: Oxfordtaki bahsi geen kolejin lim rahiplerinin, papazlarnn ve apel rahiplerinin toplam says ve muhtelif ilimlerde ve ihtisaslarda benzeri tahsil grenlerin muayyen says hakknda. Oxfordtaki bahsi geen kolejimizin bir kolej mdrnden ve ncelikle tm bilimlerin anas ve sahibesi olan, ota dierlerinden byk olas Kutsal Kitap; ardndan bar iinde onun (Kutsal Kitapn) yannda mcadele edesi o iki nizam, yani kilise hukuku ve medeni hukuk ve boyasn dierlerine

geirmeyesi felsefe zerine alacak; yetmi adet ihtiya iinde olan yoksul rahipten olumasn ve bunlarn bahsi geen ilimlerde ve ihtisaslarda eitim grmesini uygun grdk; ve kolej farkl kiileri tek bir kiiye dntrecei iin ayn kolejde Tanrnn inayetiyle farkl ilimlerin ve ihtisaslarn gelimesini istedik: bu ihtisaslar felsefe, kilise hukuku ve medeni hukuk ve hepsinden nemlisi Hz. sann szlerinin daha cokulu ve daha sk vaaz edilebilmesi iin, imann ve Tanrnn adyla ibadetin artmas ve daha gl biimde desteklenmesi iin tmnden ncelikli olan kutsal teolojidir. Tanrya kredenlerin says artsn diye, Kilise idare edilebilsin diye, Hristiyan dininin gc ve cokusu oalsn diye; bilginin ve erdemin gc fazlalasn diye; ayrca skntsn ksmen giderebileceimiz ama drste sylemek gerekirse tamamen iyiletiremeyeceimiz vebann, savalarn ve dnyann dier straplarnn ruhban snfnda yol at eksiklik ve ihtiyalarn neden olduu yaralarn zntsn hafifletmek iin; bu zc perianla duyduumuz merhamet nedeniyle; biz de kendimizce ve gnlden emek vermek istiyoruz. (...) Bu nedenle bahsi geen lim rahiplerin on tanesini medeni hukuk derslerini vermekle grevlendirdik, baka on rahibin de kilise hukuku derslerini vermesine ve aadaki nedenlerden dolay mmkn olmad durumlar haricinde ayr hukuk fakltesinde etkin biimde ders verilmesine karar verdik. (...) Ayn koullarla kilise hukuku retmenlerinin says yeterli olmazsa medeni hukukularla tamamlanabilir, ama her iki hukuktaki toplam retmen says yirmiyi aamaz. Kalan elli kii farkl derslere gayretli biimde katlmal ve zanaat veya felsefe ve ilahiyat renmelidir. Ancak bunlardan ikisinin fakltede bilfiil vekil doktor olarak kalmak kaydyla tp bilimi derslerine katlmasna ve iki kiinin de astronomi bilimi derslerine girmesine izin verdik. Ancak kimsenin kolej mdrnn ve ilahiyat fakltesi dekannn iradesi ve izni olmadan tp fakltesine gitmesini istemiyoruz ve ayrca bu kii mutlaka Oxford niversitesinde ngrlen kursu bitirip ilk nce fen bilimleri dalnda doentliini vermek zorundadr. Ayrca tp fakltesindeki bu rencilerin, ayn fakltede bilfiil vekil doktor deillerse, ilahiyat derslerinden gemesini ve bu konuda yetkin olmasn da istiyoruz. Ayrca, nceden bahsi geen kolej mdr ve yetmi limin haricinde dier nizamnamelerde tamamen akland biimde her zaman ve srekli on papaz ve rahibin bulunmasn, bahsi geen apelde cretli hizmetliler bulunmasn; her gn ibadet etmelerini, iyi eitimli, iyi durulu ve dzgn bir hayata sahip olmalarn; iyi bir sese sahip olup okuma ve ark sylemede

iyi eitimli olmalarn; ayrca okumak ve ark sylemek zere yetitirilmi on alt olan ocuunun bulunmasn uygun grdk.
* ounlukla New College olarak bilinen; Oxford, Winchesterda bulunan Kutsal Meryem Kolejinin Nizam Kitab. 1400 tarihli Oxford New College Nizam, Orta ada kabul gren normal bilgi hiyerarisini gsterir. Yetmi akademi yesinden on ikisi medeni hukuk, astronomi ve tp konularnda almasna ramen kutsal almalarn bariz stnl ortadadr. stelik tm akademi yeleri on be yanda rahip olmak zere kafasn kaztan lim rahiplerdir. Bu yeni kolejin nizam, Reform dnemine kadar ngiliz kolejlerine model oluturdu.

3. Enchiridion* Aziz Augustine


IV Blm: Laurentius tarafndan ortaya atlan sorular. . nsanolu iin hayatn gerek sonu nedir, eitli sapknlklarn hangilerinden uzak durmak gerekir, din ne dereceye kadar akl tarafndan desteklenir, sadece inan mevcutsa akln hangi ynleri inanc desteklemez, dinin amac nedir, doktrinin tmnden ne sonu kartlr, Katolik inancnn emin ve doru temeli nedir gibisinden sorularn cevabn ieren ve her zaman yannda bulundurabilecein bir el kitab yazmam konusunda sabrsz olduunu sylyorsun. Aslnda inancn, midin ve sevginin doru nesnelerini ayrntl biimde bilsen bu sorularn tmnn cevabn da phesiz bilirdin. nk bunlar dini kayglarn temel, hatta yegne nesneleridir. Bunlarn aleyhine konuan ya Hz. sann adna tamamen yabancdr veya kfirdir. Bunlar, balang noktas bedensel duyular veya akln sezileri olan bir akl tarafndan savunulmaldr. Tecrbe etmediimiz veya bedensel duyularla hissetmediimiz, akl yoluyla da eriemediimiz eyler konusunda da phesiz maddi duyular veya zihinsel sezgi sayesinde ve ilahi yardmn inayetiyle sorgulanan konular bilen veya ngren Kutsal Kitap yazarlarnn ahadetine inanlmaldr. V Blm: Bu sorulara ksa cevaplar. . Ayrca akl, sevgiden kaynaklanan inancn ilk eleri ile doldurulunca, hayatn safl ile o fikre ulamaya abalar kalbi saf ve mkemmel olanlar, tamam grlse stn bir mutluluk verecek olan o sylenemeyen gzellii bilir. Burada elbette balang noktas ve ama ne olmaldr hakkndaki soruna bir cevap vardr: nanla balarz ve fikir ile mkemmelleiriz. Bu ayn zamanda doktrinin tmdr. Ancak Katolik inancn emin ve doru temeli

Hz. sadr. Havarilerden biri yle der: nk hi kimse atlan temelden, yani Hz. sa Mesihten baka temel atamaz (1. Korintliler, 3:11). VII. Blm: nan, umut ve sevgiyle hareket etmeyi talep eden Efendimizin Duas ve tikat. tikadnz var ve Efendimizin duasn biliyorsunuz. Duyduklarnz veya okuduklarnz iinde daha zet olan ne var? Daha kolay aklda tutulacak ne var? Eer bir gnah neticesinde insan rk byk bir strap altnda inliyorsa ve acilen kutsal merhamete ihtiya duyuluyorsa, Tanrnn inayetini nceden gren peygamberlerden biri unu bildirir: O zaman Rabbe yakaran herkes kurtulacak (Yoel, 2:32). Efendimizin duas bu yzden nemlidir. Ama bu inayeti vmek iin Kutsal Kitaptan alnt yapan havari hemen eklemitir: Ama iman etmedikleri kiiye nasl yakaracaklar? (Romallar, 10:14). tikat bu yzden nemlidir. Burada u ltuf rneklendirilmitir: man itikat eder, mit ve sevgi dua eder. Ama iman olmadan son ikisi mevcut olamaz, bu yzden imann da dua ettiini syleyebiliriz. Bu yzden u yazlmtr: Ama iman etmedikleri kiiye nasl yakaracaklar? (Romallar, 10:14). IX. Blm: Neye inanmalyz? Doa sz konusu olduunda, Hristiyanlarn her eyin sebebinin Yaratcnn iyilii olduunu bilmekten fazlasn bilmeye ihtiyac yoktur. Din sz konusu olduunda neye inanmamz gerektii sorulduunda Greklerin physici dedii eyann tabiatn incelemek gerekli deildir; Hristiyanlarn elementlerin gc ve says hakknda ilgisiz olmas ihtimaline kar tetikte durmanz gerekmez gk cisimlerinin hareketi, dzeni ve yrngeleri; gn biimi; hayvanlarn, bitkilerin, talarn, kaynaklarn, nehirlerin ve dalarn trleri ve doalar; kronoloji ve mesafeler; yaklaan frtnalarn iaretleri ve o filozoflarn bulduklar veya bulduklarn dndkleri binlerce dier ey. Bu adamlar bile, bunca zekyla donatldklar, hevesle dolu olduklar, bolca bo zamana sahip olduklar, insani akl yrtmelerin yardmyla baz eylerin izini srp bazlarn da tarih ve tecrbe yardmyla bulduklar halde her eyi bulamadlar ve abartlan keiflerinin ou kesin bilgiler olmaktan ok tahmindir. Bir Hristiyan iin, ilahi veya dnyevi, grnr veya grnmez yaratlan her eyin tek yaradl sebebinin Yaratcnn, yani tek gerek Tanrnn iyilii olduuna inanmak yeterlidir; varl Ondan trememi kendisinden baka hibir ey yoktur; yani o lemedir; Babadr, Babadan olan Ouldur ve ayn Babadan gelen ama Babann ve Olun ortak ruhu olan Kutsal Ruhtur.

XXVL. Blm: demin gnah yznden tm gelecek nesiller yozlat ve onun maruz kald lm cezasyla dodular. Bu yzden, gnahndan sonra dem srgne gnderildi ve bu gnah nedeniyle kk ondan gelen btn bir soy yozlat ve lm cezasna arptrld. Bylece onun ve onu gnaha iten kadnn soyundan gelenler, onunla birlikte mahkm olanlar -hayvani ehvetin ocuklar olarak itaatsizliin cezasn ekenler- da o ilk gnahla lekelendi ve trl hata ve elemler vastasyla; dm meleklerle, onlar yozlatranlarla ve onlarn efendileriyle ve bu feci akibetin itirakileriyle birlikte ekecekleri nihai ve sonsuz cezaya srklendiler. Bylece, Gnah bir insan araclyla, lm de gnah araclyla dnyaya girdi. Bylece lm btn insanlara yayld. nk hepsi gnah iledi. (Romallar, 5:12). phe yok ki Havari burada, dnya derken tm insan soyunu kastediyor. XXVII. Blm: demin gnahnn insanolunu drd sefil durum ve Tanrnn merhameti sayesinde durumun dzelmesi. Bu sebeple sorun devam ediyordu. nsan soyunun tm mahkm edilmiti, sefalet iinde rpnyorlard, bir ktlkten dierine srkleniyorlard ve dm meleklerin tarafnda olduklarndan o gnahkr isyan yznden hak ettikleri cezay ekiyorlard. Ktlerin hangi sebeple olursa olsun serbeste kr ve azgn heveslerini takip etmesi ve aksi yndeki iradelerine ramen bu ak ceza yznden ac ekmeleri aka Tanrnn adil gazabnn sonucuydu. Ancak Yaratcnn iyilii, kt meleklere yaam ve yaama gc vermekten (bu g olmadan varlklar ksa srede sona ererdi) veya hkm giymi ve yozlam bir soydan gelen insanlk sz konusu olduunda onlarn tohumlarna biim ve hayat vermekten; o soydan gelenleri biimlendirmekten, dnyann farkl yerlerinde ve hayatlarnn farkl dnemlerinde onlar mutlu etmekten ve ihtiya duyduklar gdalar ihsan etmekten asla vazgemedi. nk ktln iinden iyilii karmann ve sonra hibir ktln var olmasna izin vermemenin daha iyi olacana hkmetti. XXXIII. Blm: Doalar gerei gazabn ocuklar olan insanlar bir arabulucuya ihtiya duydular. Tanr ne anlamda fkelidir? (...) imdi, insanlar ilk gnah yznden bu gazabn etkisi altndayken ve bu ilk gnah, zerine eklenen fiili gnahlarn saysndan ve byklnden oran olarak ok daha ar ve lmcl olduundan bir arabulucuya ihtiya vard; yani tm kanunlarn ve peygamberlerin kurbanlarna benzer, bu gazab kaldracak bir kurban nererek barma salayacak birine. Bu yzden havari yle demitir: nk biz Tanrnn dmanlaryken Olunun l-

m sayesinde Onunla bartysak, barm olduumuz iin Olunun yaam sayesinde kurtulacamz ok daha kesindir. (Romallar, 5:10). Eer Tanr kzgnsa ona kzgn bir adamn zihnindekine benzer hastalkl bir duygu atfedemeyiz, ama Onun gnah karsndaki memnuniyetsizliini insan duygularna benzetmek suretiyle aktararak kzgnlk olarak adlandrrz. Ama bir arabulucu sayesinde Tanr ile barm ve Kutsal Ruhu alm olmamz ve dmanken oullar olarak kabul edilmemiz (Tanrnn Ruhuyla ynetilenlerin hepsi Tanrnn oullardr) (Romallar, 8:14): te bu Tanrnn, Efendimiz Hazreti Hz. sa vastasyla, inayetidir. LVI. Blm: Kutsal Ruh ve Kilise. Kilise, Tanrnn mabedidir. imdi Hz. sadan, Efendimizden, Tanrnn tek olundan bahsetmiken, inancmza dair itiraflara uygun bir ksalkta unu syleyerek devam etmeliyiz; Kutsal Ruha da inanyoruz bylece Tanry meydana getiren Kutsal lemeyi tamamlyoruz. Sonrasnda Kutsal Kiliseden bahsetmeliyiz. Bamsz Kuds tekil eden maharetli hilkatin konuma srasnda Yaratcdan ve Kutsal lemeden sonra gelmesi gerektiini anlyoruz: nk Hz. sa hakknda tm sylenenler elbette tek bana yaratlm olan kiinin birliine gndermede bulunur. Bu yzden Onun evi olan ve Onun iinde oturduu; sahibi olan Tanrnn mabedi ve ina edenin evi olan Kilise, itikadn doru sralamasnda lemeden sonra gelmelidir. Burada Kilisenin tmn, yani sadece dnyada bir yabanc olan yolcularn gnein douundan batna kadar Tanrnn adn vdkleri ve o eski esaretten kurtuluu anlatan arklar syledikleri ksmn deil; yaratltan itibaren cennetteki Tanrnn yannda duran ve bir d neticesinde sefaleti yaamam olan ksmn da anlamalyz. Bu ikinci ksm, kesintisiz mutluluun keyfini karan kutsal meleklerden oluur ve (grevlendirildii zere) yabanclar arasnda gezinen ksma yardm eder; nk bu iki ksm ebediyet yoldalnda bir olacaktr ve imdi de sevgi ba sayesinde birdir, ikisi de Tanrya ibadet zere mukadder klnmtr. LXIV Blm: Gnahlarn aff, sutan azade olmalarna ramen gnahtan . azade olmayan azizlerin lml hayatlarnn tamamn kapsar. Ama melekler, gnahlarmz baland iin, imdi bile bizimle bar iindedir. Bu yzden, itikat srasna gre Kutsal Kilisenin zikredilmesinin ardndan gnahlarn aff gelir. Kilise bunun iin dnyadadr: Bu sayede, nce kaybettiimiz ve sonra bulduumuzun bir kez daha kaybolmas engellenmitir. nk doumumuzla bize gelen ve yeniden doum sayesinde kurtulduumuz ilk gnahn panzehiri olan vaftizin inayeti (ama bu inayet dncelerle, szlerle ve amellerle ilenen tm fiili gnahlar da temizler),

yani asli veya fiili tm sularmzn temizlendii ve insanolunun yenilenmesinin saland bu byk ltuf bir kenara braklrsa; akl bali olduktan sonra hayatmzn geri kalannda gnahlarn affedilmesi iin srekli farkl durumlar ortaya kar; ancak drst olursak ilerleyebiliriz. nk bu lml bedende yaadklar srece Tanrnn oullar lmle atma halindedir. Onlar hakknda sylenen Tanrnn Ruhuyla ynetilenlerin hepsi Tanrnn oullardr, (Romallar, 8:14) sz doru olsa da, Tanrnn Ruhu tarafndan ynetilseler de, Tanrnn oullar ksmen kendi ruhlar ve ayartlabilir bedenleri tarafndan ynetilme kusuruna da sahiptir: Bu nedenle Tanrnn oullar olarak insani duygularnn etkisinde eski dzeylerine der ve gnah ilerler. Ama bir fark vardr. Her su gnah olsa da her gnah su deildir. Bu nedenle, kutsal adamlarn bu lml bedenin iindeki hayatlarnda su olmayabilir; ama havari Yuhannann dedii gibi, Gnahmz yok dersek kendimizi aldatrz, iimizde gerek olmaz. (1. Yuhanna, 1:18). LXV Blm: Tanr, pimanlk duyma kouluyla, Kilise kanunu tarafn. dan belirlenen baz zamanlarda gnahlar affeder. Ama ne kadar byk olurlarsa olsunlar sular da Kutsal Kilise tarafndan affedilebilir ve gnahnn byklne uygun biimde itenlikle tvbe eden hi kimse Tanrnn merhametinden phe duymamaldr. Gnahkr, Hz. sann vcudundan (Kilise, .n.) koparacak bir su ilenmi olsa da eer piman olunmusa, duyulan kederin miktar geen zamandan daha nemlidir; Tanr, krgn ve piman bir kalbi hakir grmez. Ancak bir kalbin ektii ac sklkla dier kalplerden saklandndan ve szlerle veya dier iaretlerle dier insanlara bildirilmediinden; gnahlarn affedildii Kilise iin, niltilerim senden gizli deil, (Mezmurlar, 38:9) diyenlerin sesinin Ona ulamas, Kiliseyi ynetenlerin pimanlk anlarn tespit etmesi durumunda, yeterlidir. Kilisenin dnda gnahlar affedilmez. nk sadece Kilise, Kutsal Ruhun taahhdne sahiptir, bu taahht olmadan gnahlar affedilmez, en azndan affedilenlere ebedi hayat salamaz. LXXXIV Blm: Bedenin dirilii birok soruya neden olur. . Bedenin diriliine gelirsek, burada sz konusu olan dirili, bazlarnn tecrbe ettii gibi bir sreliine hayata dnmek ve yeniden lmek deildir, Hz. sann bedeninin dirilii gibi ebedi hayata dirilmekten bahsedilmektedir; bu konuyu hem ksaca aklayp hem de bu konudaki tm sorulara nasl tatmin edici yantlar verebilirim bilmiyorum. Yine de domu ve doacak, lm ve lecek tm insanlarn bedenleri dirilecektir, hibir Hristiyann zihninde bu konuda phe olmamaldr.

XCIX. Blm: Tanrnn merhameti karlksz olduundan hkmleri de adildir ve reddedilemez. Havari, Tanrnn merhametini vdkten sonra Demek ki bu, insann isteine ya da abasna deil, Tanrnn merhametine baldr, (Romallar, 9:16) diyerek adaletini de ver (merhamete mazhar olmayan kii dahi ktlk deil adalet grr, nk Tanr ktlk yapmaz) ve unu ekler: Tanr Kutsal Kitapta firavuna yle der: Gcm senin araclnla gstermek ve adm btn dnyaya duyurmak iin seni ykselttim (Romallar, 9:17). Ardndan hem merhameti hem de adaleti iin geerli bir sonuca varr: Demek ki Tanr dilediine merhamet eder, dilediinin yreini nasrlatrr (Romallar, 9:19). Merhametinin sebebi yce iyiliidir, yrekleri nasrlatrmay ise adaletsiz biimde yapmaz; bu yzden ne affedilen kendi erdemleriyle onurlanr ne de sulu bulunan kendi hatalarndan baka bir sebep bulabilir. Bu nedenle ayn soydan gelen ve ayn azaba mahkm olanlardan borcunu deyenleri kayp ruhlardan ayran sadece Onun merhametidir. CXI. Blm: Diriliten sonra birbirinden bariz biimde ayrlan iki krallk olacaktr: Biri ebedi mutluluun dieri de ebedi strabn krall. Ancak diriliten sonra nihai ve evrensel hkm verildiinde snrlar bariz biimde izilmi iki ayr krallk olacaktr, biri iyilerden oluan Hz. sann krall dieri de ktlerden oluan eytann krall; her ikisinde de hem insanlar hem de melekler olacaktr. lkinin gnah ileme istei, ikincisinin ise gnah ileme gc olmayacaktr ve her ikisi de lm seemeyecektir; ancak ilki drste ve mutlu biimde bir ebedi hayat srerken ikincisi lme gcne sahip olmakszn sonsuz lm iinde strapl bir varolu iinde olacaktr ne lmn ne de yaamn sonu olmayacaktr. Ancak ilk gruptakilerin mutluluu arasnda derece fark olacaktr, bazlar dierlerinden daha mutlu olacaktr; ikinci gruptakilerde ise strap dereceleri farkl olacaktr, bazlar dierlerinden daha fazla strap ekecektir. CXVIII. Blm: Hristiyan hayatnn drt aamas ve Kilise tarihinde buna karlk gelen drt aama. Cehaletin en karanlk derinliklerine batmken insanlar bedensel isteklerine gre, akllaryla veya vicdanlaryla mcadele etmeksizin rahat yayorlard, bu ilk aamayd. Ardndan yasalar sayesinde gnah rendiler, ancak Tanrnn Ruhu yardm etmediinden insanolu yasaya uygun yaamak iin gayret etmeye balad, abalarnda engellerle karlat ve bilinli biimde gnah ilemeye balad ve gnahlarna yenilip onlarn klesi oldu (nk insan neye yenilirse onun klesi olur (Petrus, 2:19)): Ve emirleri bilmenin etkisi u oldu; gnahlar insanolunu bedensel arzulara srkledi ve insano-

lu kastl olarak gnah iledii iin buna ilaveten bir de sululuk duygusuna maruz kald ve Kutsal Yasa su oalsn diye araya girdi (Romallar, 5:20) ayetinin kehaneti doruland. Bu insanolunun ikinci aamasyd. Ama eer Tanr insanolunu dikkate alyorsa ve ona Tanrnn yardmna iman etmesini telkin ediyorsa ve Tanrnn Ruhu insann iinde etkili oluyorsa, sevginin daha kudretli olan gc bedensel arzularn gcyle atmalyd ve insanolunun doasndaki bir g ona kar koysa da (nk bu hastalk tamamen iyiletirilmemiti) iman sayesinde hayat doru ve -eytani arzulara boyun emeyip kutsal olana duyduu sevgiyle bunlara galip gelebildii srece- drst biimde yayordu. Bu mitli insann nc aamasyd ve dindarlklarn kaybetmeden yollarnda ilerleyenler sonunda selamete kavuacaklard; bu hayat sona erdiinde, ruhun dinlenmesi ve bedenin dirilii ile bu selamet mkemmelleecekti. Bu drt aamadan ilki yasadan nceki dnemdi, ikincisi yasann hkm altndaki dnemdi, ncs inayet dnemiydi ve drdncs tam ve mkemmel selamet dnemiydi. Bu nedenle Onun insanlarnn tarihi de her eyi saylara, llere ve arlklara gre dzenleyen Tanrnn isteine gre dzenlenmiti.
* Aziz Augustine: Eserleri, Peder Marcus Dods (ed.) (Edinburgh: T. & T. Clark; 1871-7), IX. cilt, s. 177-81, 194-5, 200, 214-15, 220-1, 235, 244, 253, 257-8. Aziz Augustine (354-430), Ambrose, Hieronymus ve Papa Byk Gregorius ile birlikte Katolik Hristiyanln drt byk hocasndan veya kilise babasndan biri olarak tannr. Yazd ciltler dolusu eserle Orta a dncesi zerinde ok byk etkisi olmutur. Latince retorik retmenlii kariyerinden Hristiyanla dnn nl eseri tiraflarda anlatmtr. Tanrnn ehri adl eserinin de aralarnda bulunduu ok sayda eser vermitir. 421 ylnda yazlan ve Orta a dneminde geni bir okuyucu kitlesi bulan Enchiridion adl eseri Hristiyan doktrininin el kitabdr ve Hristiyan epiinin z saylr.

4. Ayinler ve Rahiplik Hakknda* Aziz Thomas Aquinas


(...) Augustine der ki (Contra Faust, XIX): Doru veya yanl, grnr iaretlerle ve ayinlerle birletirmek haricinde, insanlar tek bir dini mezhep altnda birletirmeye imkn yoktur. Ancak kurtulu iin tm insanlarn tek gerek dinde birlemesi gerekir. Bu nedenle, ayinler insanolunun kurtuluu iin gereklidir. Benim buna cevabm, insanolunun kurtuluu iin ayinlerin nedenden dolay gerekli olduudur. lk neden, maddi unsurlar tarafndan ynlendirilen ve ruhsal ve sezgisel unsurlara duyarl insan doasnn durumudur. Herkese durumuna uygun olan vermek Tanrnn takdirine baldr. Bu ne-

denle ilahi bilgelik insanoluna ayin olarak adlandrlan maddi ve sezgisel iaretler biiminde uygun kurtulu yollar sunar. kinci neden, maddi unsurlara ball nedeniyle kendisini gnah nesnesi haline getiren insann durumudur. yileme iin gerekli olan ila, hastalktan etkilenen blme ulaacak biimde verilmelidir. Bu nedenle Tanrnn insanoluna belirli maddi iaretler yoluyla ruhsal bir ila vermesi uygundur; nk insanlara ruhsal unsurlar zeri rtlmeden verilirse, maddi dnyadaki unsurlarla dolu akl bu ruhani unsurlar kendisine uygulayamaz. nc neden, insanolunun faaliyetlerini genelde maddi hususlara yneltmeye eilimli olmasdr. Bu nedenle insanlar bedensel faaliyetlerden tamamen uzaklatrmak ok zor olduundan ayinlerde insanlara bedensel hareket frsat da sunulmaktadr; bylece iblislere ibadet etmeye ynelik batl inan pratiklerinden ve gnahkr fiiller ieren zararl faaliyetlerden uzak durma ynnde eitilebilirler. (...) yle yazlmtr (Matta, 16:19): Gklerin Krallnn anahtarlarn sana vereceim. Ayrca, her datc, datt eylerin anahtarna sahip olmaldr. Kilisenin papazlar 1. Korintliler, 4:1de sylendii zere, ilahi srlarn datcsdr. Bu nedenle anahtarlar onlarda olmaldr. Benim buna cevabm udur: Maddi dnyada anahtar bir kapy amak iin kullanlan bir alettir. Kralln kaplar, hem lekeleyen hem de ceza borcuna neden olan gnahlar nedeniyle bize kapaldr. Burada bu engeli kaldrma gcne anahtar ad verilmektedir. Bu g Kutsal lemenin hkm altndadr; bu nedenle bazlar anahtarn Tanrnn hkm altnda olduunu syler. Ancak Hz. sa, ilesindeki erdem sayesinde bu engeli kaldrma ve kapy ama gcne sahipti; bu yzden bazlar mkemmeliyetin anahtarnn Onda olduunu sylerler. Kiliseyi oluturan ayinler Hz. sa armhta uyurken17 Ondan gelmi olduu iin Pasyonun [Hz. sann ilesi] faydas Kilise ayinlerine dayanr. Bu yzden yukarda bahsedilen engellerin kaldrlmas konusunda ayinleri yrten Kilise papazlarna da belirli bir g bahedilmitir; bu g kendi gleri olmayp ilahi bir gtr ve Hz. sann ilesine dayanr. Bu gce mecazen Kilisenin anahtar denir ve bu g papazlarn elindeki anahtardr. (...) Ambrose der ki (De Poenit., I): Bu hak, yani balama ve zme hakk, sadece rahiplere verilmitir. Ayrca anahtarn gcn alan kii, insan ile Tanr arasna yerleir. Ama bu hak sadece rahiplere verilmitir, onlar Tanrya ait olan eyler zerinde
17 Hristiyan inancnda inananlar lmez, ebedi istirahata ekilir. (y.n.)

takdir yetkisine sahiptir; gnahlar iin hediyeler ve kurbanlar sunabilirler (braniler, 5:1). Bu nedenle sadece rahipler anahtara sahip olabilir. Benim buna cevabm udur: ki eit anahtar vardr. Biri gnahlar affederek ve cennetin giriindeki engelleri kaldrarak dorudan cennete ular, buna ilahi buyruun anahtar denir. Bu anahtar sadece rahiplerde mevcuttur nk sadece onlar dorudan Tanrya ait eyler zerinde takdir yetkisine sahiptir. Dier anahtar dorudan deil, Kilisenin Askerleri [yaayan tm Hristiyanlar] araclyla cennete ular. Bu anahtarla kii Kilisenin Askerleri kardeliine kabul edilirse beraat eder ve cennete ular yahut kardelikten uzaklatrlr ve afaroz edilir. Bu zahiri mahkemedeki yarg anahtardr; bu nedenle bu anahtar badiyakozlar, seilmi piskoposlar ve afaroz etme yetkisine sahip olan ancak rahip olmayan dier kiilere de verilir. Bu dorudan cennetin anahtar deildir, yine de ayn gce sahiptir.
* Summa Theologica adl eserinin ngilizce evirisinden, II. cilt, s. 2352; III. cilt, s.2626, 2635.

5. Kiliselerin ve Kilise Bezemelerinin Sembolizmi* William Durandus


Dini grevlere ve konulara mahsus olan tm eyler ilahi anlamlarla ve hikmetlerle doludur ve kutsal gzellikle dolup taarlar. (...) Kutsal Kitapta farkl anlamlar vardr: tarihsel anlam, alegorik anlam, tropolojik (mecazi) anlam ve anagojik (gksel) anlam. (...) Tarih, kelimelerle temsil edilen eylerdir: Belirli olaylarn nasl gerekletiine dair basit bir iliki kurulduunda olduu gibi: srailin ocuklar Msrdan kurtarldklarnda Tanr iin bir Tapnak yapt. (...) Bir ey sylemek ama baka bir ey kastetmek alegoridir: Bir i yaplrken baka bir ie niyet eder gibi: Bu dier ey grnr ise tm bir alegoridir, grnmez ve kutsal ise anagojidir. Ayrca bir eyin durumu baka bir eyle anlatlrsa bu da alegoridir: Hz. sann sabrnn ve Kilise ayinlerinin mistik szler veya fiillerle sergilenmesi gibi. rnein YEAYANIN KTNDEN YEN BR FLZ IKACAK, KKNDEN BR FDAN MEYVE VERECEK (Yeeya, 11:1); basit bir dille sylersek, Yeayann olu Davutun ailesinden Bakire Meryem doacak. (...) Tropoloji ahlak konusunda bir emirdir: Yahut davranlarmz belirlemek veya bize yol gstermek amacyla verilen ya sembolik ya da bariz bir ilikiye sahip bir ahlak vaazdr. Semboliktir; rnein GYSLERN HEP AK OLSUN: BAINDAN ZEYTNYAI EKSLMESN (Vaiz, 9:8).

Yani, yaptn her i saf olsun ve aklnda hep hayr ileri bulunsun. Ayrca iimizdeki Davut, iimizdeki Golyat ldrmelidir: Yani alakgnlllk gururumuza galip gelmelidir. YYECENZ ALARLA PAYLAIN (Yeeya, 58:7) sznde olduu gibi, yeterince ak. (...) Anagoji kelimesinin kkleri yukar anlamna gelen ana ve yol gstermek anlamna gelen gogedir: Yani yukar doru yol gsterme. Yani anagojik anlam grnr olandan yola karak grnmez olan gstermektir: Aynen ilk gn yaratlan n, balangta yaratlm olan meleksi doay grnr klmas gibi. Bu nedenle anagoji akl semavi eylere yani LEMEye ve Meleklerin Dzenine ynlendiren ve gelecekteki dllerden ve cennetteki gelecek yaamdan bahseden anlamdr. Anagojik anlam hem ak hem de mistik ifadeler kullanr, rnein NE MUTLU YRE TEMZ OLANLARA! NK ONLAR TANRIYI GRECEKLER (Matta 5:8) ayetinde olduu gibi ak veya KAFTANLARINI YIKAYAN, BYLELKLE YAAM AACINDAN YEMEYE HAK KAZANARAK KAPILARDAN GEP KENTE GRENLERE NE MUTLU! (Vahiy, 22:14) ayetinde olduu gibi mistik ifadeler mevcuttur. Burada ifade edilen, dncelerini saflatranlarn kutsanaca, YOL, GEREK VE YAAM (Yuhanna, 14:6) olan TANRIy grme hakkna sahip olabilecekleri ve Babann rneini izleyerek Cennetin Krallna girebilecekleridir. (...) Maddi kilisenin dzenlenmesi insan vcudunu andrr: Altarn bulunduu yer (bema) ba simgeler; ha simgeleyen transept, eller ve kollardr ve batya uzanan ksm (naos) da vcudun gerisidir. Sunaktaki kurban, kalbin adan temsil eder. Dahas, Richard de Sancto Victoreye gre kilisenin dzeni Kilisenin aamasn gsterir: bakireleri, iffetli olan ve evli olan. Bema, apsisten kktr, apsis de naostan kktr; nk bakireler iffetli olanlardan, iffetli olanlar da evlilerden daha azdr. Bema apsisten, apsis ise naostan daha kutsaldr; nk bakirelerin dzeni iffetlilerinkinden, iffetlilerin dzeni de evlilerinkinden daha deerlidir Ayrca kilise, ncili yazan drt azizin doktrinlerini temsil eden drt duvardan oluur ve bu duvarlarn uzunluu, genilii ve ykseklii de anlamldr; ykseklik cesareti, uzunluk cennetteki yuvaya ulaana kadar sabrl biimde dayanmay, yani dayankll; genilik ise dostlarn TANRIda seven, dmanlarn ise TANRI iin sevenlerin uzun sre ekecekleri aclarn neden olduu fedakrl temsil eder. Yine ykseklii, bu dnyadaki refah ve glkleri kmseyerek gelecekteki dle dair umudu, yani YAAM DYARINDA RABBN YLN GRME (Mezmurlar, 27:13) umudunu gsterir. Yineleyelim, TANRInn tapnanda, grnmeyen eylere aina olan iman binann temelidir, GNAHLARI RTEN (Pavlus, 4:8) at fedakrlktr,

kap ise itaattir nk TANRI yle demitir: YAAMA KAVUMAK STYORSAN ONUN BUYRUKLARINI YERNE GETR (Matta, 19:17). Mezmurlarda TOZA TOPRAA SERLDM (Mezmurlar, 119:25) ifadesiyle iaret edilen zemin ise alakgnlllktr. (...) Kiliselerdeki resimler ve sslemeler ise rahip olmayanlar iin derslerin ve kutsal yazlarn yerini tutar. Gregorius yle demitir: Bir resme hayran olmak baka eydir, o tarihi resim sayesinde neye hayran olunacan renmek baka ey. Bir resim, cahil ve sadece bakmay bilen birine yazl metinlerin okuma bilen birine sunduklarn sunabilir. Eitimi olmayan biri uymas gereken kurallar ancak grerek renir; harfleri deilse de grd eyleri okur. (...) Hz. say beiinde tasvir eden sanat, Onun Douunu anmaktadr: Annesinin kucanda, ocukluunu gsterir: armhn gsteren tasvir, Onun ilesini temsil eder: (Ve bazen armhn zerinde, tutulmaya maruz kalan gne ve ay gsterilir:) Merdivenleri karken gsterildiinde Ge Ykselii temsil edilmektedir: GRDM K RABB TAHTINDA OTURUYOR (2. Tarihler, 18:18) ifadesine uygun olarak grkemli veya marur bir tahttaysa bize Onun gc retilir: GKTE VE YERDE BTN YETK BANA VERLD (Matta, 28:18): Metinde dendii zere, KERUBMLER18 ARASINDA TAHT KURDU (Mezmurlar, 80:1). Bazen Kurtarcmzn etrafnda Yuhannann grne gre BEYAZ GYSLERE BRNM, BALARINDA ALTIN TALAR OLAN yirmi drt ihtiyar tasvir edilirdi. Bu yirmi drt ihtiyar, Eski ve Yeni Ahitteki kilise babalarn temsil ediyordu: Kutsal lemeye iman adna dnyann drt bir yannda vaaz veren on iki kii (havariler) veya iyi ameller ve ncilleri muhafaza etmek iin yirmi drt. Duyulduunda insanlarn kilisede topland ve rahiplerin SABAHLARI TANRININ MERHAMET VE AKAMLARI ONUN GC hakknda vaaz verdii anlarn sesinin, Eski Ahitte kurban iin insanlar sesiyle bir araya toplayan gm trompetleri sembolize ettiini bilmelisiniz. (...) Ayrca anlar aada aklanaca gibi kafile halinde yrnrken eytani ruhlar bu sesi duysun ve kasn diye de alnrd. nk bir tiran, dman olan gl bir kraln trompetlerinin kendi topraklarnda alndn duyduunda nasl korkarsa, eytani ruhlar da Kilise Askerlerinin trompeti olan anlardan yle korkar. Azizlerin kutsal emanetleri olmadan yahut bunlar yoksa Hz. sann Vcudu olmadan sabit bir sunan takdis edilmesi olanakszdr; ancak tana18 Kanatl doast varlklar. (.n.)

bilir bir sunak takdis edilebilir. Her iki Ahitte de rnekleri olduu zere kutsal emanetler gerekte ehitlerin ektikleri aclarn ve gnah kartanlarn hayatlarnn delilleridir ve bize ibret olmas iin braklm eylerdir. Bunlar bir kutuda saklarz nk kalbimizde onlar taklit etmek isteriz. (...) Ancak kutsal emanetlerin dinsel biimde tanmas, Msrdan k kitabnn 25. blmnde okuduklarmzn bir taklididir: Akasya aacndan yaplm olan Ahit Sandnn iki yannda iki altn halka mevcuttu, bunlarn iinden altnla kaplanm akasya ubuklar geiyordu. Piskopos kiliseye girmeden nce kutsal emanetlerin kiliseyi korumas iin onlarla birlikte kilisenin etrafnda dnyordu.
* William Durandus (~12201296) kendi dneminin hretli ruhbanlarndan biridir; kilise kanunu konusunda yazlar yazm ve dersler vermi, iki papann emri altnda makam sahibi olmu, 1286 ylnda Mende Piskoposu olmutur. Hayatnn son dnemlerinde yazd Rationale Divinorum Officiorum adl eseri Orta a sembolik dncesini zetler. William Durandus, Kiliselerin ve Kilise Bezemelerinin Sembolizmi, ev. J. M. Neale ve B. Webb (Leeds: T. W. Green; 1843; s. 3, 8-10, 24-5, 53, 58-60, 87-8, 96, 149)

B. ORTA A FELSEFESNN VE KOZMONOJSNN UNSURLARI 1. Agustincilik


Orta a dncesine Efltuncu dnce hkimdir. tiraflardan alnan aadaki blmler Aziz Augustinein Hristiyanla Yeni-Efltuncu yaklamn gstermektedir. Metinlerin, ayrca onun aydnlanma doktrinine, yani ruhun geici eylere ait bilgiden Efltuncu formlarn tefekkrne doru psikolojik ykseliine rnek tekil ettii kabul edilir.

tiraflar Aziz Augustine


nan insan hayatnn temelidir; insan Kutsal Kitap tarafndan aklanan gerei kendi bana kefedemez. Katolik doktrinini tercih etmeye bu nedenle ynlendirilmi de olsam, bu sylemin ispat edilmeyen eylere (bu eyler ispat edilebilir olduu halde ispat edilmiyor veyahut ispat edilemiyor olabilirler) hkimiyetinin -saflmzla dalga geen, bilgi vaadiyle bizi, birok masals ve sama eylere inanmaya zorlayan Manieistlerin cretkr yntemine gre- daha lml ve daha drst olduunu hissettim. Bunun ardndan,

Sen, Tanrm, yreimi nazik ve efkatli elinle yava yava srkleyerek ve sakinletirerek beni ikna ettin -dnya tarihindeki eylerin pek ou gibi, hi grmediim, zuhur ettiklerinde orada olmadm onca eye ramen, hi bulunmadm ehirlere ve yerlere dair anlatlanlara ramen; onca ein dostun, hekimin, onca insann imdiki zamanlarna inanmyor olsak, bu hayatta hibir ey yapmyor olmamz gerekmesine ramen ve nihayet, bana yle sylenmemi olsa kim olduklarn asla bilemeyeceim ebeveynlerimin kimliklerine duyduum sarslmaz gvene ramen- btn bunlara ramen Sen beni, kabahatin, Senin kitaplarna (ki, Sen onlar hemen tm milletler nezdinde byk bir yetkinlikle tesis ettin) inananlarda deil, inanmayanlarda olduuna, ve bana O kitabn tek gerek ve en gerek Tanrnn ruhu tarafndan insanoluna verildiini nasl biliyorsun? diyenleri dinlememem gerektiine ikna ettin -nk her eyden nce inanlmas gereken ey buydu; kendi kendisiyle elien filozoflarn ne srd hibir eliki ve kfirce soru Senin ne olduuna veya benim bilmediim baka zelliklerine- ve insan ilikileri zerindeki hkmn sana ait olduuna dair inancm arptamazd. Bu nedenle, hem O z hakknda ne dnlmesi gerektii hem de hangi yolun Ona ulatrd veya Ona geri dndrd konularnda cahil olsam da her defasnda Senin bize hkmetmi ve hkmetmekte olduuna daha gl biimde inanmaya baladm. Sonra, yardm almad srece aklmzn gerei bulmak iin ok zayf kaldn ve bu sebeple kutsal metinlerin hkmne ihtiya duyduunu grnce; Senin, peine dlmeyecek ve inanlmayacak olsa, tm lkelere dalm bu kitaplara asla bylesi mkemmel hkmler koymayacana inanmaya baladm. (...) lahi eyler, kalbinin en derinlerini aan kiiye daha ak biimde gsterilir... Bu yzden kendime dnmek iin uyarldmdan Senin yol gstermenle kendi iime yneldim; Sen yardmc olduun iin bunu baardm. eri girdiimde ruh gzmle (olduu gibi) ruhumun gznn zerinde, zihnimin zerinde o Deimez I grdm. Herkesin bakabilecei alelde bir k veya onun daha gl bir tr deildi, elbette dierlerinden ok daha parlakt ve grkemiyle her eyi aydnlatyordu. Bu k dierleri gibi deildi, evet, dierlerinden ok farklyd. Yan suyun zerinde, cennetin dnyann zerinde durduu gibi zihnimin zerinde durmuyordu; O yukardayd nk beni yaratmt ve ben aadaydm nk Onun tarafndan yaratlmtm. Gerei bilen I da bilir ve bunu bilen sonsuzluu da bilir. Sevgi bunu bilir. (...) Artk bir hayali deil Onu sevmeme hayret ediyordum. Tanrm sevmeyi henz hak etmiyordum ama Onun tarafndan Onun gzelliine gtrlmtm, o anda kendi arlmdan kurtulmutum ve kederli biimde bu

baya eylerin iine batyordum. Bu arlk bedensel alkanlklard. Ama Onun bir hatras benimleydi; ne birine sadk olmam gerektii konusunda phem vard ne de henz Ona sadk olabiliyordum; nk yozlam beden ruhu aa itiyordu ve dnyevi mesken (beden) birok eyi dnen zihne ar basyordu. Neredeyse kesinlikle biliyordum ki Tanrnn grnmeyen nitelikleri -sonsuz gc ve Tanrl- Dnya yaratlal beri Onun yaptklaryla anlalmakta, aka grlmektedir (Romallar, 1:20). nk gzelliine hayran olduum gvdelerin semavi mi dnyevi mi olduunu sorgulad, bu byle olmal, u olmamal diyerek deiebilir eyler hakknda doru hkm vermekte bana yardmc olduu iin hkm verdim ve hkm verdiimde deiken zihnimin zerinde Gerein deimez ve gerek sonsuzluunu buldum. Ve bylece derece derece bedenlerden, bedenin hislerini alglamamz salayan ruhlara getim; ardndan maddi hislerin zahiri eyleri gsterdii isel melekelere getim ve hayvanlarn yetenek dzeyine eritim; daha sonra bedensel hislerle edinilenler konusunda hkm veren ama ayn zamanda benim iimde deiken olan, kendi zek seviyesine kadar ykselebilen ve alkanlkla dncelerimi datarak kendi kalabalk elikili hayallerine eken akl yrtme melekesine getim; bu meleke n kaynan grdnde deimez olan deiken olana tercih edilmelidir diye pheye yer brakmayacak biimde haykrd; bu nedenle deiken olan deimez olana tercih etmek iin bildii hibir sebep olmadn bildi. Bylece titrek bir parltnn nda olduu yere ulat. O zaman yaratlm olan eyler sayesinde o grnmez eyleri grdm. Ancak baklarm zerinde sabitleyemedim; zafiyetim nedeniyle ii bo ama sevgi dolu bir hatrayla ve orada olan, kokusunu aldm ama yiyemediim eye olan itahmla yeniden altm huylarma geri dndm. (...) Efltuncularn kitaplarn okuduum ve bu kitaplar tarafndan manevi gerekleri aramam tlendii iin yaratlan eyler sayesinde anlalan o grnmez eyleri grdm; bana itici gelse de, zihnimin karanl yznden tefekkre dalamasam da Senin sonsuz olduunu ama sonluluk veya sonsuzluk alanna nfuz etmediini; Senin ne ksmen ne de tamamen hareket ederek deimediini ve hep olduun gibi kaldn ve dier tm eylerin Ondan, sadece bu en salam zeminden geldiini anladm. Bunlardan emindim ama Ondan zevk alamayacak kadar zayftm. ok yetenekli biriymi gibi gevezelik ediyordum ama Kurtarcmz Hz. sann O yolunu aramasaydm yeteneksiz olduumu ve mahvolacam kantlam olurdum. imdi cezam ekerken bilge grnme arzusu duymaya baladm ama imdi kederlenmiyorum, bilgiyle doluyum. Tevazuun temeli Hz. sa Mesihin zerine kurulmu olan merhamet neredeydi? Veya bu kitaplar bunu bana ne zaman

retecekti? Bu nedenle inanyorum ki Kutsal Kitaplar incelemeden nce aldm zevk ve onlarn hafzamda yer eden etkisi ve daha sonra O kitaplarn bana verdii hafiflik ve O iyiletirici parmaklarn yaralarma dokunmas sayesinde, kstahlk ve gnah kartma arasnda ve nereye gitmeleri gerektiini gren ama yolu grmeyenlerle kutsal topraklar gstermekle kalmayp orada oturmay salayan yol arasnda nasl bir fark olduunu sezebildim. Eer nce Kutsal Kitaplarla har neir olsaydm ve onlarda olduu gibi Seni sevmeye balasaydm ve daha sonra o ciltleri okusaydm, beni belki dindarln bu salam zemininden ekebilirdi o ciltler; veya onlar okumamla oluabilecek bir istekle salam dursaydm yine bu hissin sadece o kitaplar zerinde almaktan kaynaklandn dnebilirdim. O zaman byk bir hevesle O Kutsal Ruhun saygdeer yazlarn, ama daha da nemlisi Havari Pavlusun yazlarn ele geirdiimde o zorluklar yok olup gitti, Efltunun kendisiyle elitiini dndm durumlarda konuma metninin Kanunlarn ve Peygamberlerin tanklklaryla da uyumadn grdm. O zaman o saf konumann yz bana tek ve ayn grnd ve ben sevinten yerinde duramamay rendim. Bylece kaplar ald ve orada okuduum her gerein O ltfun nerisi ile burada da beyan edildiini grdm; gren kiinin grdklerini almakla kalmayp grebileceklerini de alan kii (almad eye nasl sahip olabilir ki?) kadar muzaffer olmadn; kiiye sadece hep ayn kalan Onu grmek iin deil Ona sahip olarak iyilemek iin de nasihat edildiini; Onu grmekten ok uzak olanlarn bile Ona ulaabilecek, kavuabilecek ve sahip olabilecek yolda yryebileceklerini anladm. Batni kiiye gre Tanrnn kanunundan alnacak zevki alan kii, zihnindeki kanuna kar gelen ve dier organlarnda bulunan, onu dier organlarndaki gnahn kanununa esir eden dier kanunu ne yapacaktr? Ey adil olan Tanrm, gnah iledik ve adaletsiz iler yaptk, ktle kapldk; senin O elin zerimizde gcn hissettirdi ve adil biimde o eski gnahkra, lm valisine srklendik; bizim irademizi kandrarak kendi iradesine benzetti ve bu srada O gerein dna kt. Sefil adam ne yapmaldr? O yollarn balangcnda yarattn ve ebedilik bahettiin, bize elikili gelen el yazsnn gizlendii bu dnyann prensinin lmnde hibir fayda grmedii ama yine de ldrd Efendimiz Hz. sa Mesih yardmyla Onun merhametinden baka kim onu bu lnn cesedinden kartacak? Bu yazlar bunlar iermez. O sayfalar bu dindarln ifadesini, itiraf gzyalarn, O kurban, o huzursuz ruhu, krk ve piman kalbi, insanlarn kurtuluunu, desteklenen ehri, Kutsal Ruhun itenliini, kefaretimizin kadehini iermez. Orada hi kimse Ruhum Tanrnn kulu olmayacak m? diye ark sylemez; benim kurtuluum Ondan gelir, O benim Tanrm

ve kurtuluum olduundan daha fazla yer deitirmem. Orada kimse Onun Ey btn yorgunlar ve yk ar olanlar, bana gelin (Matta, 11:28) dediini duymaz. O alakgnll ve mtevaz bir kalbe sahip olduundan Onun hakknda bir eyler renmeyi kmserler, nk O bu gerekleri bilge ve akll kiilerden gizleyip kk ocuklara (Matta, 11:25) amtr. nk dalarn ormanlk zirvelerinden bar lkesini grmek ve oraya giden yolu bulamamak, geilemez yollar ac iinde gemeye almak, aslan ve ejderha komutasndaki kaaklara ve kaknlara taklmak baka eydir; oraya giden ve cennetin komutanlarnn ev sahipleri tarafndan korunan, ikence gibi grndnden cennetin ordusundan ayrlmayanlarn soyulduu yolda kalmak baka. Elilerin en nemsizini (1.Korintliler, 15:9) okuduumda bunlar mkemmelen iime iledi ve Onun ilerindeki yansmasn grdmde byk korkuya kapldm.

2. Hristiyan Aristoculuu
Aristo klliyat, On nc yzyln ortasndan itibaren Batda gayet iyi bilinmekteydi ve Aziz Thomas Aquinas eitimli snflarn gvenini yitirmek istemiyorsa, Hristiyanln Aristo ile uzlamas gerektiini anlamtr. Tm itirazlara ramen, en byk iki eseri olan Summa Contra Gentiles ve Summa Theologicada Aristo ile Hristiyan ilahiyatn sentezlemeyi dener.

Summa Contra Gentiles ve Summa Theologica Aziz Thomas Aquinas


Akl ve nan Hakknda: Tanryla ilikili grdmz eylerdeki gerek iki biimdedir. Tanrnn birlii ve teslis gibi Tanrya ilikin baz gerekler insan aklnn yeteneklerini aar; ancak Tanrnn birlii ve doal akln nda filozoflarn bile aklamalarla ispat ettii gibi akl baz eylere doal yollardan da varabilir. Baz ilahi gereklerin insan aklnn yeteneklerini at ok aktr. Filozofun retisine gre bir eyin kant o eyin z olduundan; bir nesne hakknda aklla elde edilebilecek tm bilgilere ilikin prensip o eyin zn anlamak ise bir ey hakkndaki bilgimiz onun zn anlamamzla orantldr. Bu nedenle insan zeks belirli bir eyi, rnein bir ta veya geni anlyorsa o ey hakkndaki hibir gerek insan aklnn yeteneklerini aamaz. Ama Tanr sz konusu olduunda bu olmaz nk insan zeks doal g-

leriyle Onun zn anlama gcne sahip deildir: Mevcut yaam kipinde, aklmzn elde ettii bilgilerin kayna duyular olduuna gre; duyumsanamayan eyler, duyumsamalar ile toplanabilen bilgi haricinde, insan akl tarafndan anlalamaz. Duyumsamalarmz Tanrnn ne olduu konusunda aklmza yol gsteremez nk baz sebeplerin gc, etkisine eit deildir. Ancak aklmz, Tanry olduu gibi anlamak ve ilk prensibe uygun bu gibi dier gerekler iin gereken ilahi bilgiye duyumsamalar ile ulamaya alr. Bu yzden baz ilahi gerekler insan akl tarafndan anlalabilirken bazlar insan aklnn gcn aar. Bazlar akl ile incelenemeyen eylerin insanoluna inan nesnesi olarak nerilmemesi gerektiini dnebilir; her ey iin doasna uygun bir ilahi bilgelik verilmitir. Bu sebeple akl snrlarn aan eylerin de Tanr tarafndan insanoluna inan nesnesi olarak nerilebileceini ispatlamak durumundayz. nk hi kimse daha nce bildii eyler haricinde kendi arzusuyla ve gayretiyle bir ey yapmaya niyetlenmez. Aada gstereceimiz gibi, insanolu ilahi takdir tarafndan insani zaaflarn bugnk hayatnda eriebileceinden daha yksek bir iyilie ynlendirildiinden, insan zihninin bugnk hayatta akln eriebileceklerinden daha yksek eylere davet edilmesi gereklidir; insanolu bylece talip olmay renebilir ve abalaryla bugnk hayatnn zerinde bir duruma ulamaya eilim gsterebilir. zellikle ruhani ve ebedi iyilikler vaat eden Hristiyan dini bu konuda ehildir nk insan dncesini aan birok ey nermektedir, oysa (Eski Ahit) geici eylere ilikin vaatler ieriyordu ve insanolunun sorgulayamayaca ok az ey vadediyordu. Bu amala filozoflar insanolunu duyumsanabilir zevklerden uzaklatrp erdeme ynlendirmek iin duyularla anlalmayacak daha byk iyilikler olduunu gstermeye alyordu; kendilerini amele veya tefekkre dayal erdemlere adayanlarn bunlardan ok daha byk zevk alaca iddia ediliyordu. Yineleyelim, insanolunun daha gereki bir Tanr bilgisine sahip olabilmesi iin bu gerein insanoluna bir inan nesnesi olarak nerilmesi gerekir. Ancak bylece, Tanrnn insanolunun Tanr hakknda dnebilecei her eyden daha byk olduuna inanrsak, Tanry gerekten tanyabiliriz; nk yukarda da ifade edildii gibi ilahi z, insanolunun doal bilgisini aar. nsanoluna Tanr hakknda onun aklnn alamayaca eyler anlatld gerei, insann Tanrnn kendi dnebileceinden ok daha byk olduu konusundaki fikrini salamlatrr. Bunun sonucunda bir avantaj daha salanr, hatalarn anas olan kstahlk kontrol altna alnm olur. Tm eylerin doasn kendi zeklaryla lebileceklerine inanacak kadar akllarna gvenme kstahln gsterenler,

grdkleri her eyin doru, grmedikleri her eyin ise yanl olduunu dnr. Bu sebeple insan zihninin bu kstahlktan kurtulmas ve alakgnll biimde doruyu aramas iin onun zeksn aan baz eylerin Tanr tarafndan anlatlmas gereklidir. Filozofun szleri bir baka avantaj daha gzler nne serer (Etik, X). Simonides insanolunun Tanr hakkndaki bilgiyi gz ard etmesi ve insani ilerle uramas gerektiini savunup insann insani eylerden zevk almas gerektiini syleyince Filozof ona kar kmtr ve kiinin kendini mmkn olduunca lmsz ve ebedi eylere adamas gerektiini belirtmitir. Daha sonra (De Animal., II) daha yksek zleri ok az anlayabildiimizi ama bu az bilginin, daha dk zlerden aldmz bilgilere gre daha ok sevildiini ve arzulandn sylemitir. (...) Hristiyan inancnn daha nce bahsedilen gerei insan akln amaktadr, yine de insan aklna doal olarak telkin edilmi baz eyler bu geree kar kmaz. Doa tarafndan akln iine yerletirilmi bu eylerin yanl olmas mmkn olmayan ounluu dorudur. Ayrca Tanr tarafndan aka teyit edilen inanca ilikin eylerin yanl olduunu farz etmek de uygun deildir. Sadece yanln, dorunun zdd olduunu dnrsek ve tanmlarn incelersek daha nce bahsedilen inanca ilikin dorularn, akln doal olarak bildii prensiplerin zdd olmasnn imknszln grrz. Yineleyelim. rencinin zihninin hocasndan aldklar, hocann bilgisinin bir parasdr; elbette hoca drst bir biimde retiyorsa (Tanrnn drstln sorgulamak ise ktlk olur). Doal olarak bilinen prensiplere ilikin bilgi bize Tanr tarafndan ihsan edilmitir nk Tanr doann da yaratcsdr. Bu yzden ilahi bilgelik bu prensipleri de ierir. Neticede bu prensiplere zt olan ey, ilahi bilgelie de zddr ve bu yzden Tanrdan geliyor olamaz. te bu sebeple ilahi vahye inan sayesinde elde edilen eyler bizim doal bilgimizle eliemez. Tanr Hakknda: Tanrnn varln ispat etmek iin abalamann yararsz olmadn gsterdikten sonra hem filozoflarn hem de Katolik limlerin Tanrnn varln ispat iin ne srdkleri sebepleri inceleyelim. lk olarak Filozofun Tanrnn varln ispatlamak iin kulland kantlar aklayacaz: O, Tanrnn varln hareketten yola karak iki yoldan ispatlamay denemitir. lk yolu aklayalm. Hareket eden her ey birisi veya bir ey tarafndan hareket ettirilmektedir ve duyularmzla aka grmekteyiz ki rnein gne hareket etmektedir. Bu yzden birileri onu hareket ettirmi olmaldr.

Onu hareket ettiren ey de ya hareket etmi ya da etmemitir. Eer hareket ettirilmemise bu durumda hareket ettirilemeyen bir hareket ettiricinin mevcut olduunu varsaymalyz: Bu Tanrdr. Ama eer hareket ettirildiyse onu hareket ettiren baka bir ey var olmaldr. Bu sebeple ya sonsuza kadar devam etmemiz ya da eninde sonunda hareket ettirilemeyen bir hareket ettiriciye ulamamz gerekir. Bu nedenle hareket ettirilemeyen bir hareket ettiriciyi varsaymalyz. (...) Filozof ikinci metaforda farkl bir yntem izleyerek etken sebeplerle sonsuza kadar devam etmenin imknsz olduunu ve Tanr olarak adlandrlan ilk sebebe gitmemiz gerektiini gsterir. Bunu aadaki gibi aklar: Birbirini takip eden tm etken sebeplerden ilki ara sebeptir, ara sebep bir tane veya birden ok olabilir ve ara sebep de nihai sebebe baldr. Sebep ortadan kaldrlrsa sebep olduu ey de kaldrlr. Bu yzden ilk sebebi kaldrrsak ara sebep bir sebep olmaktan kar. Ama etken sebeplerde sonsuza kadar gitsek bile hibiri ilk sebep olmaz, bu yzden tm ara sebeplerin kaldrlmas gerekir. Bu aka yanl olur. Bu yzden ilk etken sebebin varlna, yani Tanrya inanmamz gerekir. Bu karsamay destekleyen baka bir delil de Damascuslu (aml Yahya) tarafndan eylerin idaresi zerinden verilir: Ayn akl yrtme Fizikin 2. kitabnda yorumcu tarafndan da ne srlr. Birisi tarafndan ynetilmedike, her biri ve tm belirli bir amaca varma eiliminde olan, zt ve elien eylerin tek bir dzen iinde srekli olarak veya sk sk uzlamas mmkn deildir. Dnya zerinde farkl doalara sahip nesnelerin, nadiren ve tesadfen deil her zaman veya ounlukla bir dzen iinde uzlatn grrz. Bu yzden takdiri ile dnyay yneten biri vardr ve bu Tanrdr. lave edelim. Mutlaka amaca ermeye eilimli her ey ya kendi amacn belirler ya da amac bir baka ey tarafndan belirlenir: Aksi takdirde bu amaca ulamaya eilimli olmaz. Doal eyler belirli amalara eilimli olurlar nk doal amalarn rastlantsal biimde takip etmezler; rastlantsal olduu takdirde amalarn her zaman veya ou zaman baarmak yerine nadiren baarabilirler. Ama kavramn anlayamayacaklar iin kendi amalarn belirleyemezler; onlarn amac doann yaratcs tarafndan belirlenir. Bu yaratc kendi bana varolmu olmal, her eyi yaratm olmal ve yukarda anlatld gibi Tanr olmaldr. Zeki olmad takdirde doann amacn belirlemi olamaz. Bu yzden O zeki olmaldr. Yani Tanr zeki olmaldr. lave edelim. Mkemmel olmayan her eyin kayna mkemmel olandr, nk mkemmel olan mkemmel olmayandan ncedir, ayn eylemin olas eylem dncesinden nce olmas gibi. Belirli nesnelerde mevcut olan biimler mkemmel deildir nk varlklar snrldr ve doalarnn tm ev-

renselliine geniletilemez. Bu sebeple belirli baz mkemmel ve snrsz biimlerden kaynaklanyor olmalar gerekir. Bylesi biimler bir dnce nesnesi olmak dnda mevcut olamazlar, nk hibir biim akldaki hali dnda evrensellik durumunda bulunamaz. Bu durumda bu biimler mevcut iseler akll olmaldrlar, aksi takdirde ilevsel olamazlar. Bu yzden tm dierlerinin kendisinden tredii mevcut ilk fiil olan Tanr, aklldr. (...) Benzer biimde sevgi de Onun iradesinin neticesi olarak Tanrdandr. nk sevenin sevdiinin iyiliini istemesi tamamen sevginin doasndan trdr. Tanr yukarda belirtildii gibi hem kendisinin hem de dierlerinin iyiliini ister. Yani Tanr hem kendisini hem de dier eyleri sever. Yineleyelim. Gerek sevgi birinin kendi iyiliini istedii kadar dierinin de iyiliini istemesidir. Baka birinin iyiliine vesile olaca iin iyilii istenen ey tesadfen sevilmitir: nk iebilecei iin arab saklamak ve korumak isteyen veya kendisine faydal olan ya da kendisini mutlu eden adam seven kii, kendisini sevmekte ama arab veya bu adam tesadfen sevmektedir. Tanr, bir eyi baka bir eyin faydasna sunsa da her eyi o eyin iyilii iin sever nk o eyin iyi olmasn ister. Bu yzden Tanr kendisini ve dier eyleri gerekten sever. lahi Yaratl ve dare Hakknda:(...) Tanr her eyin ilk ve rnek sebebidir. Bunun kant, herhangi bir eyin retilmesi iin bir rnein gerekli olmasdr, bylece etki belirli bir biim alabilir. nk bir sanat belirli bir biimdeki bir nesneyi nndeki rnee gre retir, rnek harici olarak mevcut olabilecei gibi zihninin iinde canlandrlm da olabilir. Doa tarafndan yaplan eyler de belirli biimler alrlar. Bu biimlerin belirlenmesi ilk prensip olarak ilahi bilgelie indirgenmelidir, nk ilahi bilgelik ok eitli eyler ieren evrenin dzenini tasarlamtr. Bu yzden ilahi bilgeliin iinde her tr ey mevcuttur, bunlara idealar deriz, yani ilahi zihindeki rnek formlar (Soru 15, Cevap 1). Bu idealar, eylerle olan ilikileriyle arplsalar da gerekte ilahi zden uzak deillerdir, bu ze benzerliklerine bal olarak birok farkl ey tarafndan paylalabilirler. Bu anlamda Tanr her eyin ilk rneidir. eylerin ayrt edilmesi farkl sebeplere baldr. Bazlar ayrm maddenin kendisine veya maddeyle birlikte vastaya ykler. rnein Democritus ve Antik dnemin dier tm doac filozoflar sebepleri deil maddeyi kabul etmi ve ayrm sadece maddeye yklemilerdir; onlarn fikrine gre eylerin ayrm maddenin hareketine bal olarak rastlantsald. Ancak Anaxagoras eylerin ayrmn ve eitliliini hem maddeye hem de vastaya yklyordu ve akln maddeye kartrlm eyleri ayrt edebileceini sylyordu.

Ancak bu iki sebeple mmkn deildir. ncelikle yukarda (Soru 44, Cevap 2) gsterildii gibi madde de Tanr tarafndan yaratlmtr; bu yzden maddeden daha yksek bir sebebe her ne fark varsa bunu azaltmalyz. kincisi, biimin madde iin deil maddenin biim iin olmasndan dolay eylerin ayrm, onlarn kendilerine mahsus biimlerinden gelir. Bu nedenle eylerin ayrm maddeye gre yaplmaz, aksine yaratlan madde farkl biimlere girebilsin diye biimsizdir. bn-i Sina gibi bazlar da ayrm ikincil faillere gre yapmtr; bn-i Sina Tanrnn kendisini anlayarak lk Akl rettiini sylemitir, nk daha sonra aklanaca zere (Soru 50, Cevap 3), kendi varl olmasa da bu Akl, kuvve ile eylemden oluan bileimi gerektiriyordu. Bylece lk Akl lk Sebebi anlaynca kinci Akl retti: Ayrca kendisindeki potansiyeli anladnda, harekete sebep olan felekleri, eylem gcne sahip olduunu anladnda ise feleklerin tzn yaratt. Ancak bu gr iki sebeple mmkn deildir. Birincisi, yukarda da gsterildii gibi (Soru 45, Cevap 5) yaratma sadece Tanrya mahsustur ve bu yzden sadece yaratma ile oluabilecek eyler, yani retilemeyecek ve bozulamayacak her ey sadece Tanr tarafndan yaratlm olabilir. kincisi, bu fikre gre eylerin evrensellii ilk failin niyetinden deil birok etken sebebin birliinden ortaya kar ve bylesi bir etkiyi sadece rastlantsal olarak tanmlayabiliriz. Bu durumda evrenin, eylerin eitliliine dayanan mkemmellii bir rastlantdr ve bu imknszdr. Bu yzden eylerin ayrm ve okluu ilk sebebe, yani Tanrnn niyetine baldr. yiliinin yaratklara iletilmesi ve onlar tarafndan temsil edilmesi iin Tanr eyleri dzenlemitir; tek bir yaratk onun iyiliini yeterince temsil edemeyeceinden ok sayda ve farkl eyler yaratmtr, bylece ilahi iyilii temsil eden bir ey dierleri tarafndan beslenebilir. yilik Tanrda basit ve dzgn, yaratklarda ise datlm ve blnm olduundan; tm evren ilahi iyilie mkemmel biimde katlr ve yaratlm tek bir eyden ok daha mkemmel biimde onu temsil eder. (...) Herhangi bir btne veya bir btnn bir parasna bir ama tayin etmek istersek unlar buluruz: Birincisi her bir para doru ilevi yrtmek iin oradadr, gzn grme ilevi iin yaratlm olmas gibi; ikincisi daha az saygdeer paralar daha saygdeer paralar iindir; duyularn akl, cierlerin kalp iin olduu gibi ve ncs tm paralar btnn mkemmeliyeti iindir, maddenin biim iin olmas gibi paralar da btn iindir. Ayrca tm insanlk harici bir amaca baldr, bu ama ise Tanrnn iradesidir. Bu yzden evrenin paralarndaki her bir yaratk kendi ilevini yrtmek ve mkemmellii salamak iin oradadr ve daha az asil olan daha

fazla asil olan iin oradadr; insandan daha az asil olan yaratklar insan iin, her bir yaratk da tm evrenin mkemmel olmas iin oradadr. Ayrca tm paralaryla birlikte btn evrenin amac Tanrnn takdirine baldr, btn evren Onu taklit eder ve ilahi iyilii, Tanrnn grkemini gsterir. Ancak akll yaratklarn amac daha zel ve daha yksek bir biimde Tanrya baldr nk onlar kendi fiilleriyle de, yani Onu bilerek ve severek de Ona ularlar. Yani, ilahi iyiliin tm maddi eylerin amac olduu aktr. (...) Ayn sebepten dolay Tanr her eyin sebebi ve hkmdardr, nk onlara varlk ve mkemmellik bahetmitir ve bu hkmetmeye dair bir konudur. Tanr belirli baz varlklarn deil, yukarda ispatland zere (Cevap 44; Cevap 1, 2) tm evrensel varln sebebidir. Tanr tarafndan yaratlmam hibir ey mevcut olmadndan Onun hkmne ve idaresine tabi olmayan hibir ey olamaz. (...) Bu nedenle bozulmaya ak, alt seviyedeki dnyann veya mnferit eylerin veya insan ilikilerinin ilahi hkme tabi olmadn syleyenlerin fikri aptalcadr. Bu fikir Tanr dnyay terk etti (Hezekiel, 9:9) ayetiyle desteklenir. Birinci tiraza Cevap: Bu eylerin gnein altnda, gnein hareketlerine gre oluan ve bozulan eyler olduu sylenmektedir. Bunlarn tmnde bir rastlant unsuru buluruz; bu eylerde oluan her ey rastlantsal deildir ama her birinde bir rastlant esi mevcuttur. Bu eylerde bir rastlant esinin mevcut olmas onlarn bir tr hkme tabi olduklarn gereini gsterir. nk bozulabilir eyler daha stn bir varlk tarafndan idare edilmiyorsa belirli bir ey olma eiliminde olmazlar, zellikle de bilginin hibir trne sahip olmayanlar. (...) kinci tiraza Cevap: dare (hkm), idare edilen (hkmedilen) eyler zerinde idare edenin (hkmedenin) etkisiyle oluan belirli bir deiime iaret eder. Her hareket, Fizik, III:3de gsterildii gibi, hareket prensibi sebebiyle hareket edebilir bir eyin eylemidir ve her eylem, eylemi yaratanla orantldr. Buna bal olarak eitli hareket edebilir eyler ayn hareket ettirici tarafndan hareket ettirilseler bile farkl biimlerde hareket ederler. Bylece tek bir ilahi idareci tarafndan eitli eyler eitli biimlerde idare edilirler. Bazlar doalar gerei kendileri hareket eder ve kendi hareketlerine hkimdirler ve bu eyler de Tanr tarafndan idare edilirler; sadece onlarn iine hkmleriyle ileyen Tanr tarafndan ahsen hareket ettirilmekle kalmazlar; ayrca emirler ve yasaklarla, dller ve cezalarla da Onun tarafndan iyi eyler yapmaya ve ktden uzaklamaya ynlendirilirler. Ancak eylemde bulunmayan ve tesir edilemeyen aklsz yaratklar Tanr tarafndan

idare edilmez mi? Havarinin syledii gibi Tanr kzler iin kayglanmaz (1. Korintliler, 9:9) ama onlar ilahi idarenin tamamen dnda da tutmaz, ancak onlar akll yaratklar idare ettii gibi idare etmez. (...) Aziz Augustine der ki (Contra Faust., XXVI): Tanr bazen doann allm akna zt eyler yapar. Benim buna cevabm udur: Her sebep belirli bir dzene sebep olur nk her sebep bir prensiptir; bylece sebeplerin okluuna bal olarak dzenler de oktur ve sebeplerin birbirine tabi olmas gibi dzenler de birbirlerine tabidir. st dzey bir sebep daha alt dzey bir dzene tabi olmaz, bunun tam tersi geerlidir. nsan ilikilerinde bunun rneklerini grebiliriz. Bir ailenin geimi babaya baldr; bu dzen bir ehir dzenine baldr; bu dzen ehrin hkmdarna baldr; bu son dzen ise tm kraliyete hkmeden krala baldr. Bu yzden eer eylerin dzeninin ilk sebebe bal olduunu dnrsek, Tanr bu dzene ters decek bir ey yapamaz; nk byle yaparsa nceden sahip olduu kendi bilgisine, kendi iradesine veya kendi iyiliine ters bir ey yapm olur. Ama eylerin dzeninin ikincil sebeplere bal olduunu dndmzde Tanr bu dzenin dna kabilir; O kendini ikincil sebeplere bal hissetmez, aksine bu dzen Onun hkm altndadr ve Ondan kaynaklanr; doal bir gereklilikten deil kendi iradesinden dolay byledir, nk eylerin dzenini isterse baka biimde de yaratabilir. Tanr istedii zaman kendisi tarafndan yaratlan dzenin dnda eyler yapabilir, yani rnein ikincil sebepler olmadan bunlarn etkilerini yaratabilir veya ikincil sebeplerin yeterli olmayaca baz etkiler yaratabilir. Yani Augustine yle demektedir (Contra Faust., XXVI): Tanr doann allm aknn aksine hareket eder ama asla en yksek kanuna aykr hareket etmez; nk kendisine kar hareket etmez. (...) (...) lahi G ile karlatrldnda hibir ey mucize deildir, nk hibir fiil Tanrnn gcyle karlatrlamaz; Yeeya, 40:15 der ki Tanr iin uluslar kovada bir damla su, terazideki toz zerrecii gibidir. Ama bir ey doann gcyle karlatrldnda onu aarsa mucize olarak adlandrlr. Yani doann gc ne kadar alrsa mucize o kadar byktr. Doann gc biimde alabilir: lki fiilin zne baldr, rnein ayn yerde iki farkl nesnenin olmas veya gnein tersine dnmesi ya da insan vcudunun gklere karlmas gibi doann asla yapamayaca eylerdir; bunlar mucizeler iinde en st sradadr. kincisi, eer bir ey fiilde deil de gerekletii durum asndan doann gcn ayorsa; rnein llerin canlanmas, krlerin grmeye balamas ve benzerleri gibiyse; ikinci dzey bir mucizedir

nk doa can verebilir ama llere deil. ncs, eer bir ey l ve dzen asndan doann gcn ayorsa, rnein bir insan tedavi olmakszn ve doal sre devam ederken birden iyileiyorsa veya ateleniyorsa veya doal bir sebep olmakszn Samuel ve Eliavn dualarndaki gibi hava aniden younlap yamura dnyorsa bunlar en dk dzeyde mucizelerdir. Ayrca bu tr, doann gcnn nasl aldna bal olarak kendi iinde derecelendirilir. nsan Hakknda: yle yazlmtr (Ecclus., 15:14): Tanr insan batan yaratt ve onu kendi tlerine teslim etti ve bir erh unu ekler: Bu onun kendi zgr iradesidir. Benim buna cevabm yledir: nsan zgr iradeye sahiptir: Aksi takdirde tler, tevikler, emirler, yasaklar, dller ve cezalar bouna olurdu. Bu durumu aka anlamak iin baz eylerin hkm olmakszn hareket ettiklerini grmemiz gerekir; bir ta aa doru hareket eder, bunun gibi bilgiden yoksun tm eyler de ayn biimde hareket eder. Vahi hayvanlar gibi baz eyler ise bir hkm dorultusunda hareket eder ama bu zgr bir hkm deildir. Bir koyun bir kurt grdnde onun saknlmas gereken bir ey olduuna hkmeder, ama bu hkm aklyla deil igdleriyle verir. Vahi hayvanlarn hkmleri iin de ayns sylenebilir. Ama insan hkm verirken anlama gc sayesinde bir eyden uzak durur veya onu arar. Ancak bu hkm baz belirli fiillerde doal bir igdden deil akl ile yaplan bir kyaslamadan geldii iin insan zgr bir hkmle hareket eder ve eitli eylere eilim gsterme gcn elinde tutar. nk akl, sebebi belirsiz baz durumlarda zt yollar takip edebilir, bunun rneini diyalektik kyaslarda ve retorik argmanlarda grebiliriz. Belirli baz ilerin sebebi belli deildir, bu yzden bylesi sorunlarda akln verdii hkm tek ve belirli bir yolu deil zt yollar takip edebilir. (...) nsanolunun doas iki farkl yn barndrr: lki, ilk ebeveynlerimizin (dem ve Havva) gnah ilemeden nceki durumlarnda olduu gibi doruluk; ikincisi ise ilk ebeveynlerimizin iledikleri gnah sonrasndaki rmlk. Her iki durumda da insan doas yukarda iaret edildii gibi (Cevap I) lk Hareket Ettirici olan Tanrnn yardmna ihtiya duyar. Ancak doruluk durumunda iken kendi etkin gcnn yeterliliine bal olarak insan, Tanr vergisi iyiliine ve doasna uygun biimde kazanlm erdemlerine uygun iyilikler yapmay ister ve gerekletirir; ancak doasna eklenen iyilii aamaz. Ama insan rm doasnn etkisi altndayken doas gerei yapabildiklerinin tmn yapmay baaramaz, yani isteklerini kendi doal gleriyle baaramaz. Ancak insan doas gnah ile tamamen kirlenmediinden, rm doasnn etkisindeyken bile doal iyilikleri krplm

olsa da Tanr vergisi iyiliiyle baz iyi eyler yapabilir; rnein ev yapabilir, ba dikebilir; ancak doal olarak yapabildii tm iyilikleri yapamaz, birok eyde eksik kalr; hasta bir insann ila yardmyla iyilemedii srece salkl bir insann mkemmel hareketlerine nazaran sadece baz hareketleri yapabilmesi gibi. Bylece insan mkemmel doann etkisindeyken, doast bir iyilik yapmak gibi tek bir sebeple doal glerine sebepsiz bir ilave g eklemeye ihtiya duyar; ancak rm doann etkisindeyken iki sebeple bu ihtiyac hisseder, yani iyilemek iin ve sevap olan doast erdemler gerektiren iler yapmak iin. Bunlar dnda, her iki etki altnda da hem hareket etmek hem de eylemde bulunmak iin ilahi yardma ihtiya duyar. (...) Havari yle demitir (Romallar, 6:23): Tanrnn armaan sonsuz yaamdr. Buna ilikin bir erh der ki: Burada anlatlan ey Tanrnn kendi merhametiyle bizi sonsuz yaama kavuturduudur. Benim buna cevabm udur: Bir amaca ynelik eylemler o amala orantl olmaldr. Ancak hibir eylem kendi etkin prensibinin orann aamaz; ve doal eylerde grdmz gibi hibir ey kendi etkin gcn gcn aan bir etki yaratamaz, sadece gcyle orantl bir etki yaratr. Yukarda da anlattmz gibi sonsuz yaam insan doasn aan bir amatr (Soru 5, Cevap 5). Bu nedenle insanolu Tanr vergisi yetenekleriyle sonsuz yaama denk sevap ileyemez; bu nedenle daha byk bir gce, yani merhametin gcne ihtiya vardr. Bu nedenle merhamet edilmedii srece insanolu sonsuz yaama kavuamaz; ancak insan iin doal olan miktarda iyilik yapabilir; yani tarlada yorulabilir, yiyebilir, iebilir, arkada edinebilir ve Augustinein Pelagianlara nc Cevapndaki eyleri yapabilir. 1. tiraza Cevap: nsan kendi iradesiyle sonsuz yaam hak edecek sevaplar ileyebilir; ama Augustinein ayn kitapta dedii gibi bunun iin insann iradesinin Tanrnn merhametiyle hazrlanmas gerekir. yle yazlmtr (Yeremya, 31:16): Verdiin emek dllendirilecek. Burada bahsi geen dl, hak edildii iin ihsan edilen bir eydir. Bu nedenle bir insann Tanrdan hak iddia edebilecei dnlebilir. Benim buna cevabm udur: Hak ve dl ayn eyi ima eder; bir dl, bir kiiye almas veya yorulmas karlnda bir bedel olarak verilen bir eydir. Bu nedenle alnan bir eye adil bir bedel demek adaletin tecellisi ise, alma veya yorulma iin bir karlk vermek adil bir harekettir. Filozofun da aka belirttii zere (Etik, 5:3.) adalet bir nevi eitliktir ve adalet basite, eitler arasnda olur; oysa taraflar arasnda mutlak bir eitlik olmadndan

mutlak bir adalet de mmkn deildir -Filozofa gre ancak babann veya efendinin hakkndan bahsettiimizdekine benzer belirli bir adalet biimi mevcut olabilir. Bu yzden basit anlamda adalet olan yerde yine basit anlamda erdem ve dl zellii de mevcuttur. Ancak basit anlamda hak yoksa ve sadece greceli hak varsa basit anlamda erdem zellii de yoktur, ancak greceli erdem vardr- ocuun babadan, klenin efendiden ald kadar adalet zellii vardr. Aktr ki Tanr ve insan arasnda en byk eitsizlik vardr nk onlar sonsuza dek ayrdr ve insann iyilii Tanrdan gelir. Bu yzden insan ile Tanr arasnda mutlak eitlie dayanan bir adalet mevcut olamaz, sadece ikisinin de kendilerine zg eylemleriyle orantl bir adalet mevcuttur. nsanolunun erdeminin biimi ve ls insann iine Tanr tarafndan yerletirilmitir. nsann Tanrdan ald erdemler ancak ilahi tayinin nceden belirlemesi sayesinde mevcuttur; bylece insana, Tanrnn eylem gc verdii amala yapt eylemlerinin dl olarak Tanr tarafndan erdem bahedilir; Tanr tarafndan takdir edilen doru hareketler ve eylemler iin de erdem bahedilir ancak bu, kendi zgr iradesine sahip akll yaratklara bahedilenden farkldr nk onlarn eylemlerinde erdem zellii vardr, dier yaratklarda ise yoktur. 1. tiraza Cevap: nsan zgr iradesinin mmkn kld kadar erdeme sahiptir, aksi takdirde birinin bir borcu demesinde adaletin tecellisi erdemli bir ey olmaz. 2. tiraza Cevap: Tanr bizim iyiliimiz sayesinde bir fayda salamaz, sadece grkemi artar, rnein Onun iyilii ilan edilmi olur; O zaten buna kendi ilerinde de dikkat eder. Hibir ey onu oaltmaz, ancak Ona ibadet ederek kendimizi oaltabiliriz. Erdemlerimizi Tanrdan aldmza gre bizim yaptmz iler Onu oaltmaz, ancak grkemini artrr.

3. Deneysel Bilim
lim bir Fransisken keii ve ilahiyat olan Roger Bacon (1212-1292) almalarnn ounu Oxfordta gerekletirmitir. Doa bilimlerine ilikin yazlaryla ve deneysel yntemi kullanmasyla tannr. Yakn arkada Papa IV. Clementin ricas zerine astronomi, fizik ve optik konularnda bir dizi eser vermitir. Bunlardan en nemlisi saylan Opus Majustan seilen baz blmler aadadr. Bacon, daha sonraki yllarda Romaya arlm, anlald kadaryla skolastisizme ynelik rtl eletirileri nedeniyle muhtemelen hapsedilmitir.

Opus Majus Roger Bacon


Ne kadar eitimli olursa olsun her insann gerei kavramasnn nnde drt byk engel vardr ve bu engeller ok az insann ak bilgiler edinmesine izin verir; bu engeller hatal ve deersiz otoritelere boyun emek, geleneklerin etkisi, popler nyarglar ve kendi bilgilerimizi gstererek caka satarken cahilliimizi gizlemektir. (...) Bu nedenle bu drt hatann, bilge adamlarn reddedilemezlii kantlanan seilmi argmanlaryla mahkm edilmesinden daha nemli bir ey yoktur. Her ne kadar bilge adamlar ilk n birletiriyor ve mahkm ediyorsa da drdncsnn istisnai bir ahmaklk olmas ve zel ilgiyi hak etmesi yznden ncelikle ilk nn ne kadar zehirleyici olduunu gstermeyi deneyeceim. Ancak bunlardan biri otorite olmasna karn, benim szn ettiim, Tanrnn takdiriyle Onun kilisesine ihsan edilen yahut azizler, mkemmel filozoflar ve insanolunun snrlarn zorlayacak biimde bilimle uraan dier bilim adamlar gibi bireylerin erdeminden ve itibarndan kaynaklanan salam ve emin bir otorite deildir; benim bahsettiim bu dnyada, ilahi onay olmadan kanunsuzca ele geirilmi, bilgeliin erdemiyle deil cret ve hret arzusuyla cahil kalabalklardan alnan otoritedir ve Tanrnn adil yargsyla onlarn mahvna sebep olacaktr. Kutsal Kitapta nsanlarn gnahlar yznden sklkla riyakrlar hkmeder der, benim burada bahsettiklerim birok akld fikre sahip sofistike otoritelerdir, pheli bir otoriteye sahiptirler; taa kaznan veya tuvale izilenin de ad gzdr ama bu gerek bir gzn niteliine sahip deildir. (...) nsana ait yanlglarn drt umumi sebebi daha aa ksmlara srldne ve bu iddiadan tamamen karldna gre, bu ikinci ksmda tek bir bilgelik olduunu ve bunun Kutsal Kitapta mevcut olduunu gstermek istiyorum. Tm gerekler bu bilgeliin kklerinden fkrmtr. Bu nedenle diyorum ki, bir bilim dierlerinin efendisidir, bu da teolojidir; tm bilimler onun iin gereklidir ve o olmadan dier bilimler amacna ulaamaz. Tm dier bilimlerin onayna ve otoritesine itaat ettii ilahiyat, kendi yasas iin bu bilimlerin mkemmelliini talep eder. Yahut daha iyisi, sadece bir mkemmel bilgelik vardr ve bu tamamen Kutsal Kitapn iindedir ve onu aklamak iin kilise hukuku ve felsefe gereklidir. Byle bir ifade kullanyorum nk ilahi gerein aklanmas ancak bu bilimler araclyla olur. Bu dier bilimlerin avucundaym gibi katlanm olsa da ilahiyat tm bilgelii iinde tar; nk tm bilgelik tek dnya iin ve tek amala Tanr tarafndan verilmitir. Bu yzden bu bilgelik kendi l dzenlemesinden birlik

elde eder. Ancak birok admdan olumasna ramen kurtuluun yolu tektir; kurtuluun yolu bilgeliktir. nk bir kiinin kurtuluuna dair olmayan her dncesi krlkle doludur ve onu cehennemin karanlna srkler; bu nedenle bu dnyada nl olmu birok bilge kii, kendilerini bilge zannederken Kutsal Kitapa gre aptal durumuna dtkleri, gerek bilgelie sahip olmak yerine zahiri ve yanl bir bilgelie sahip olduklar iin lanetlenmitir. Ancak Augustine, Hristiyan doktrinine ilikin ikinci kitabnda Kutsal Kitaptan bahsederken yle der: Baka bir yerde bir gerek varsa, o bu kitapta da vardr; zararl bir ey varsa, bu kitapta lanetlenmitir. (...) Latinlerin dil, matematik ve optik konularndaki bilgeliklerinin temel prensiplerini belirledikten sonra imdi deneysel bilimin prensiplerini aklamak istiyorum, nk deney olmadan hibir ey yeterince bilinemez. Bilgi elde etmenin iki yntemi vardr, bunlar akl yrtme ve deneydir. Akl yrtme bir kanaate varr ve bize bu kanaati verir, ama akl bu bilgiyi deney yoluyla renmedii srece ne bu kanaati kesinletirebilir ne de pheleri ortadan kaldrarak akln geree ilikin sezgiyle tatmin olmasn salayabilir; nk birok kii nelerin bilineceine dair argmanlara sahiptir ama deneysel bilgi eksiklii yznden bu argmanlar ihmal eder ne zararl eylerden kanr ne de iyi olan takip ederler. Hayat boyunca ate grmemi bir adam akl yrtme yoluyla atein yandn ve eylere zarar verdiini ve onlar imha ettiini ispatlarsa ne akl tatmin olur ne de ateten uzak durur, ne zaman ki elini veya yanar bir nesneyi atee tutar, o zaman deney ile akl yrtmenin rettii eyi ispat etmi olur. Ama yanmaya ilikin gerek bir deneyin bilgisi olsayd akl emin olacak ve gerein nda durabilecekti. Bu sebeple akl yrtme yeterli deildir ama deney yeterlidir. (...) Gereklerin altnda yatan fenomenleri hibir kuku duymakszn bilmek isteyen kii kendisini deneylere adamak zorunda olduunu bilmelidir. Yazarlar bir sr nerme yazar ve bir sr insan deneysiz biimde oluturduklar akl yrtmelerle bu nermelere inanr. Bu akl yrtme tamamen yanltr. Genel olarak elmasn kei kan dnda hibir eyle krlamayaca dnlr ve filozoflar ile teologlar bu fikri yanl kullanr.19 Ancak ne kadar abalanlrsa abalansn, bu gr asla deneyle dorulanamamtr; ayrca byle bir eye kalkmadan da elmas kolayca krlabilir. Bunu kendi gzlerimle grdm; stelik bu gerekli bir bilgi, nk deerli talar elmas paralar olmadan ilenemez. (...) Ayrca yine kap iindeki scak suyun souk sudan
19 Tarih boyunca bilinen en sert madde olan ve bu nedenle Antik dnemde yenilmezlik simgesi olarak kabul edilen elmas -taze kei kannda bekletmek dnda- krmann mmkn olmad dnlrd. Baz kilise babalar, armhtaki Hz. sann kannn benzer ekilde insanlarn kalbini yumuatt benzetmesini kullanmtr. (y.n.)

daha abuk donduuna da inanlr; bunu destekleyen argmanlar, karlaan dmanlar rneinde olduu gibi ztln harekete geirdii ztla dayanmaktadr. Ancak bu konuda deney yapan herkes souk suyun daha abuk donduunu bilir. (...) Ancak deneysel bilgi iki trldr; biri harici duyularmzla elde edilir ve bylece gklerdeki eylere ilikin deneysel bilgi zel aletlerle edinilirken burada, aada olan eylere ilikin bilgileri de kendimiz grerek snarz. Dnyann bizim yaadmz ksmna ait olmayan eylere ilikin bilgileri de o konuda deney yapan dier bilim adamlar sayesinde elde ederiz. rnein Aristo, Byk skenderin otoritesi altnda alrken, dnya yzeyindeki tm eylere ilikin deneysel bilgi edinmek iin yeryznn eitli blgelerine iki bin adam gndermitir; Plinius Doa Tarihi adl eserinde buna tanklk etmektedir. Bu deneysel bilgiler, insana bahedilen yetenekle snrldr ve hem insani hem de felsefidir; ancak bu deneysel bilgi insan iin yeterli deildir nk iin zorluu nedeniyle maddi eylerin tm test edilemez ve ruhani eylerin hepsine eriilemez. Bu yzden insann zeksna baka biimlerde yardm edilmelidir ve bu yzden dnyaya bilimi ilk sunan kutsal atalara ve peygamberlere isel bir aydnlanma verilmi ve bylelikle sadece duyularla snrl kalmalar engellenmitir. Bu, Hz. sann dneminden bu yana birok inanan iin de geerlidir. nancn faziletleri byk bir aydnlanma salar ve sadece ruhsal eylere ilikin deil maddi eylere ve felsefe ilmine de ilikin ilahi ilhamlar verir; Batlamyus Centilogium adl eserinde gereklere ilikin bilgilere iki yoldan ulaabileceimizi sylemitir; bu yollardan biri felsefi deneyim, dieri ise kesinlikle daha iyi bir yol olan ilahi ilhamdr. Ayrca bu isel deneyimin yedi aamas mevcuttur, bunlarn ilkine tamamen bilimlerle ilgili aydnlanmalarla eriilebilir. kinci aama erdemlerde gizlidir. nk Aristonun Etikin ikinci kitabnda dedii gibi, kt adam cahildir. Gazali ise Mantk adl eserinde gnahlarla sakatlanm ruhun nesnelerin farkl trlerinin net biimde grlmedii pasl bir aynaya benzediini sylemitir; ancak erdemlerle sslenmi ruh, iyi parlatlm bir ayna gibidir; nesnelerin biimlerini net biimde yanstr. (...) nc aama, aya tarafndan aklanan Kutsal Ruhun yedi hediyesinden oluur. Drdncs Tanrnn ncillerde tanmlad kesin mutluluk halleridir. Beinci aama ruhani duyulardr. Altncs tm kavraylar aan ilahi huzurun meyveleridir. Yedincisi insann bahsetmesinin yasak olduu birok eyi grmek iin kapld eitli yntemlerle ulalan cokular ve bunlarn durumlardr. Bu deneyimlerin hepsinde veya bir ksmnda zenli eitim alan biri hem kendine hem de dier insanlara sadece ruhani eyler konusunda deil tm

insani bilimlerde de gven verir. Speklatif felsefenin benim u anda incelediim ksm hari tm blmleri ya bir otorite noktasn ya da tartmann dier noktalarn temel alan argmanlarla yrtldnden, deneysel olarak adlandrlan bilimi gerekli gryoruz. Sadece felsefe konusunda deil Tanr bilgisi iin ve tm dnyann gidiat konusunda da faydal olduundan bu bilimi aklamak istiyorum; aynen nceki blmlerde dillerin ve bilimlerin ilikisini ve amacn, yani tm eylerin tabi olduu ilahi bilgelii anlattm gibi.

4. Mistisizm
Hristiyan mistik ilahiyat, ilahi olanla insanolunun ruhu arasndaki olaanst ilikilerin ilmi olarak, Hristiyan mkemmeliyetine ulamay salayan erdemleri edinme yntemlerini ele alr. Riyazet ilahiyatnn tamamlaycs olarak, srad ibadet geleneklerini, tefekkr yntemlerini, kiiye zel vahiyleri, nsezileri ve tm bu gelenekler araclyla Tanr ve insanolunun ruhu arasnda gelien btnlemeyi kapsar. Beinci yzylda, Suriyede yaam bir rahip olduu tahmin edilen Dionysius, Hristiyan mistik teolojisinin nclerinden saylr. Filozof Scotus Erigena tarafndan Latinceye evrilmi olan lahi simlere Dair adl risalesinin, Batya, Dokuzuncu yzylda ulam olduu dnlmektedir. Boethius ve Aziz Augustine gibi Orta a dncesini derinden etkileyen erken dnem yazarlardan biri olan Dionysiustan Aziz Thomas Aquinas da sk sk alnt yapmaktadr.

Mistik lahiyat Dionysius Pseudo-Areopagite


Tm varlklar aan Teslis, Tanr ve yilik! Hristiyanlara ilahi bilgelii sen rettin! lahi Gerein basit, mutlak ve deimez gizemlerinin gizli sessizliin gz alc karanlnda gizlendii; karanlnn younluu ile tm parlaklklardan daha parlak olan ve krlemi zeklarmz tm gzelliklerin tesindeki grkeminin tamamen anlalmaz ve grnmez doruluuyla dolduran; ve bilgiyi aan, mistik ilmin en yksek noktasna doru klavuzumuz ol! Duam byleydi ve sevgili Timotheus, sana unu tlyorum; en samimi mistik tefekkr iin duyularn ve akln faaliyetlerini ve duyularn ve zeknn alglad her eyi, bu yokluk dnyasndaki eyleri veya bu varlk dnyasn terk etmelisin ve kendi anlayn bir kenara brakmalsn; ne varla ne de kavraya smayanla, Onunla bir olmak iin (elinden gel-

diince) abalamalsn. Kendinden ve dier her eyden srekli ve mutlak biimde vazgemelisin, saf biimde her eyi bir kenara koymalsn ve tmnden kendini azat etmelisin, bylece tm varlklar aan o lahi Karanln na ulaabilirsin. Bu eyleri bu yola kabul edilmeyenlere, yani insan dncesinin nesnelerine skca tutunanlara ve bunu aan bir te-gereklik olmadn hayal edenlere ve karanl kendi gizli yeri yapan Tanry insani kavray ile bildiini dnenlere anlatmamalsn. Eer lahi Kabul bylesi insanlar ayorsa; her eyi ieren o stn Sebebi en dk varlktan balayarak nitelie gre tanmlayan ve gerei bilmeden kendi beenileriyle rettikleri, Tanrdan uzak eitli vehimlerinden daha yksek bir eyin olabileceini reddeden o yeteneksizlere ne demeli? Evrenin btn olumlu zelliklerine (Evrensel Sebep olmas hasebiyle) sahipken, daha sk incelendiinde bunlarn hepsini at iin bu zelliklere sahip deildir; bu nedenle tm pozitif ve negatif ayrmlarn tesinde tm ihtiyalarn nnde ve tm ihtiyalar am olduundan bunu onaylamak veya reddetmek arasnda eliki yoktur. En azndan, kutlu Bartholomeosun retisi byledir. lahi bilimin konusunun usuz bucaksz ancak farkedilemeyecek kadar kk olduunu ve ncilin hem genilik hem de darl bnyesinde birletirdiini syler. Muhtemelen bu szlerle, her eyin o yi Sebebinin gzel ancak az konutuunu, hatta hi konumadn; en temel anlamda her eyin stnde olduundan ne konumaya ne de anlaya sahip olduunu; adil ile bozuk arasndaki ztln iinden geerek gelmi, kutsal ykseliin en yksek irtifasn aan ve tm ilahi aydnlanmalar ve sesleri ve ilahi ifadeleri ardnda brakarak Kutsal Kitapta yazld gibi her eyin zerinde olann bulunduu Karanla ulam olanlara plak gerein grnr hale geldiini ne mkemmel biimde anladn gstermitir. Kutlu Musann nce kendisinin arnm ve sonra arnmam olanlardan kendisini ayrm olmasnn; tm arndrmalardan sonra ok sesli borazanlar duymasnn ve birok n saf ve farkl ynlere giden nlarn grmesinin ve sonra kalabalktan uzaklaarak, seilmi rahiplerle birlikte lahi Ykseliin zirvesinin yaknnda durmasnn bir sebebi vardr. Yine de (Musa) Tanryla ahsen karlamam, kendisini grmemi (nk grnmezdir) ama Onun makamn grmtr. Ben bunu, vcuda bal gzlerin veya akln alglad en ilahi ve en yksek eylerin, Ona tabi olan eylerin sembolik dili olduunun iareti sayyorum, nk O bunlarn hepsini aar. Bu eyler araclyla Onun anlalamaz varlnn akl tarafndan alglanan kendi kutsal meknlarnn yksek yerlerinde yrd gsterilmitir; daha sonra ortaya kar, hatta grnen eylerde ve onlar grenlerde bile ortaya kar ve Bilinmeyenin Karanlnn gerek

kabulnde kaybolur; kendi aklnn tm anlaylarn reddeder ve tamamen soyut ve grnmez olan tarafndan kuatlr, tamamen Ona, her eyin ve herkesin (kendisinin veya bakalarnn) zerinde olana ait olur; en yksek yetenekleriyle birletirilmi tm akl yrtme gcnn pasif sessizliiyle tamamen Bilinemez Olan Ona teslim olur, tm bilgilerini reddederek kendi kavray gcn aan bir bilgiye sahip olur. Biz n tesindeki bu karanla dua ederiz; isteriz ki gelelim, grme gcmz ve bilgilerimizi kaybederek, bylece neler renebileceimizi grmekten ve bilmekten vazgeerek, tm alglarn ve kavraylarn tesinde olana ilikin o gr gcne ulaalm (yeteneklerimizden feragat etmek gerek bir gr gc ve bilgi getirsin). (...)

5. Batlamyusun Evreni
lk renimini Santa Croce papaz Okulunda bitirdii sanlan Dante Alighieri (1265-1321) talyan Rnesansnn babas olarak bilinir. Latin ve Yunan eserlerine olan derin vukufundan baka, astronomi, felsefe ve plastik sanatlarda tebarz etmitir. En ok bilinen eseri, ahirete yaplan bir yolculuu anlattlahi Komedya (La Divina Commedia) Orta a dnya grnn klasik bir ifadesi saylr. zleyen metin, Dantenin evrensel bilgileri zetlemek niyetiyle balad ancak tamamlanam len (Convivio) adl eserinden alnmtr.

len Dante Alighieri


Diyorum ki, gklerin says ve konumu konusunda ok farkl fikirler mevcuttur, ama sonunda dorusu bulunmutur. Aristo (astrologlarn antik cehaletini izleyerek) sadece sekiz gk olduuna inanrd. En dtaki tm dierlerini ierirdi ve Sabit Yldzlarn gyd, yani sekizinci kreydi ve onun tesinde baka kre yoktu. (...) Daha sonra Batlamyus sekizinci krenin birden fazla devinimi olduunu (dnnn doru daireden saptn grmtr, doudan batya dnmektedir) alglam ve felsefenin prensipleri uyarnca [bu prensipler mkemmel basitlikte bir Primum Mobile20 gerektirir] Sabit Yldzlarn tesinde, doudan batya dnen baka bir gk olmas gerektiini tahmin etmitir. Bu dn
20 lk hareket ettirici. (.n.)

bence yaklak yirmi drt saatte, kabaca hesaplandnda yirmi saat ve bir saatin on bete on drd kadar bir srede tamamlanmaktadr. Bu yzden ona gre ve bu hareketler grndnden bu yana astroloji ve felsefenin geliimine gre hareketli gkler dokuz tanedir ve perspektif, aritmetik ve geometri sanatlarnn duyularmz ve akl yrtmemizi dorulad zere konumlar basit ve belirlidir; duyularmz ise aksine ahitlik eder. (...) [Gklerin] Konumlarnn dzeni yledir: Birincisi Ayn bulunduu gktr; ikincisinde Merkr vardr; ncsnde Vens vardr; drdncsnde Gne vardr; beincisinde Mars vardr; altncs Jpiterin bulunduu gktr; yedincisi Satrnn bulunduu gktr; sekizincisi Sabit Yldzlarn bulunduu gktr ve dokuzuncusu duyularmz tarafndan alglanamaz (yukarda bahsedilen devinim hari) ve ou kii Kristal olarak adlandrr, yar saydam ya da tamamen saydam olduu sylenir. Ancak Katolikler tm bunlarn tesine Tanr katn barndran g yani dier adyla atein gn yahut parlak g koyar ve bu gn hareket ettirilemediini kabul eder, nk her paras znn gerektirdii eyleri ierir. Bu yzden Primum Mobile yksek bir hzla hareket eder; nk tm paralarn bu [onuncu ve] en kutsal ve sessiz gkte bir araya gelmek iin duyduklar o cokulu arzu onun neredeyse anlalamayacak kadar yksek bir hzla dnmek istemesine neden olur. Asla yalan sylemeyen Kutsal Kiliseye gre bu gk huzurlu ruhlarn meskenidir; Aristo da eer doru anlyorsak, Gkler (Felekler) ve Dnya adl eserinde byle dnmektedir. Bu gk, tm dier dnyalar ierdiinden evrenin en stn yapsdr ve onun tesinde hibir ey yoktur; ayrca uzayda deildir, Yunanllarn Protonoe olarak adlandrdklar lk Zihin iinde biimlendirilmitir. Mezmurlarn yazarnn Tanrya seslenirken bahsettii grkem budur: Gkyzn grkeminle kapladn (Mezmurlar, 8:1). Buradaki tartmay zetlersek on gk olduu sonucuna varrz; Vensn bulunduu gk ncsdr; aklamaya altm yerde bundan bahsedilecektir. (...) nceki blmde nc gn ne olduu ve kendi iinde nasl dzenlendii aklanmt, bize onu hareket ettirenin kim olduunu gstermek kalyor. Bu yzden nce unun bilinmesi gerekiyor; buradaki Tzler maddeden farkldrlar nk bunlar Akllardr; sradan insanlar tarafndan Melekler olarak adlandrlr. Bu yaratklar ve gkler hakknda [yazarlarca] farkl farkl grler ne srlmtr, ancak gerek imdi bilinmektedir. Metafizik adl kitabnda (Gkler (Felekler) ve Dnya adl eserinde farkl dnse de) konudan bahseden Aristonun da aralarnda bulunduu baz filozoflar bunlarn [Akllarn] ancak gklerin dn says kadar olduuna, daha fazla olmadna inanmaktadr; bunlarn dndakilerin ebediyen gereksiz ve etkisiz

olacan ve bu durumun imknsz olduunu, nk onlarn varlnn etkilerinde olduunu sylemilerdir. Mkemmel bir adam olan Efltun ve onun gibi dnen dierleri ise sadece gklerin devinim says kadar deil, ka tr ey varsa o kadar Akl olduunu iddia etmitir; rnein tm insanlar iin bir tane, altn iin bir tane, hazineler iin bir tane gibi; ve ayrca [Akllar] bu eylerin hareketini salar ve her bir tr iin rnek tekil ederler; Efltun bunlara dealar demitir, bunlar biimler ve evrensel doalardr. Putperestler (Efltun kadar felsefi kavraylar olmasa da) onlar tanrlar ve tanralar olarak adlandrm, onlarn tasvirlerine tapm ve g tanras Juno, ate tanrs Vulcan, bilgelik tanras Pallas veya Minerva, tahl tanras Ceres iin olduu gibi onlar adna byk tapnaklar ina etmilerdir. (...) Yukardaki fikirler deneyim olmakszn insan aklna gre salam biimde temellendirilmi olsa da hem akl yrtme hatas hem de reti hatas yznden onlar [putperestler] gerei grememitir; nk sadece akl yrtme sayesinde bile yukarda bahsedilen yaratklarn saysnn; insanolunun, etkilerinden yola karak anlayabileceklerinden ok daha fazla olduunu grebiliriz. Bir sebep de udur: Ne filozoflar, ne putperestler, ne Yahudiler ne Hristiyanlar, ne de dier dinlere mensup olanlar bunlarn [bu yaratklarn] tamamen veya byk oranda kutsanm olduundan ve bu kutsanmlarn tamamen mkemmel durumda olduundan phe ederler. [Bu dnyada] nsan doas bir deil iki nihai mutluluk haline, yani sosyal [veya ameli] hayata ve tefekkr hayatna sahip olduuna gre bunlarn [ilahi yaratklarn] dnyann idaresinde ameli yani sosyal hayatn kutsallna sahip olup daha mkemmel ve daha ilahi tefekkr hayatnn kutsallna sahip olmadn dnmemiz akllca olmaz. Akllar tek ve ebedi olan bu yaratklarn idarenin mutlak mutluluk haline sahipken dierine de sahip olmas mmkn olmadna gre bu grevi yapanlarn dnda sadece tefekkrle yaayanlar da olmaldr. Bu hayat daha ilahi olduundan ve daha ilahi olan ey Tanrya daha fazla benzediinden bu hayatn Tanr tarafndan daha ok sevilecei aktr ve daha ok sevildiine gre Onun verdii dl de daha byk olacaktr; dl daha byk olduuna gre bu hayata dierinden daha ok canl bahedecektir. Bu sebeple etkileri aikr olmayanlarn saysnn ok daha fazla olduuna hkmedebiliriz. (...) Kurtarcmz kendi azyla Babasnn ona birok melek ordusu verebileceini sylemitir. Babasnn Ona vekalet etmek ve hizmet etmek iin meleklere emir verdii sylendiinde bunu inkr da etmemitir. Bylece bizim amzdan bu yaratklarn saysnn ok olduu ispat edilmitir; nk Onun Ei ve Szcs olan Kutsal Kilise [Sleyman ondan bahsederken

Kim bu sevgilisine yaslanarak lden kan? (Ezgiler Ezgisi, 8:5) der] bu en asil yaratklarn saylamaz olduunu syler, buna inanr ve bunu telkin eder; Kilise onlar hiyerarik olarak e ayrr, kutsal ya da daha dorusu ilahi prensibe gre gruplandrr, her hiyerarinin dzeni vardr, yani Kilise ruhani yaratklar dokuz dzene bler. (...) Yineleyelim, tm bu gkler hareket ederler ve her gn bir defa merkezi bir daire evresinde doudan batya doru dnerler; bu hareketin sebebinin Akllardan biri mi yoksa Primum Mobilenin acelesi mi olduunu Tanr bilir, benim bu konuda hkm vermem kstahlk olacaktr. Bu gdleyici gler, idare ettikleri her bir gn dnne klavuzluk ederler. Pasiflik prensibini kendi iinde tayan, gn bu en asil biimi, byle hareket etmek istedii iin gdleyici gcn dokunuuyla hareket eder; burada dokunmak maddi anlamda kullanlmamtr, kendisine dayanmak zere grevlendirilen gcn dokunuudur. Bu gdleyici gler kendilerine hitap edildiini ve kiminle konuulduunu anlarlar. (...) Burada gklerin dzeniyle dier bilimlerin dzenini karlatrmalyz. Yukarda bahsettiimiz gibi bize en yakn yedi gk gezegenlere aittir; bunlarn zerinde iki hareketli gk daha vardr ve tm dierlerinin zerindeki gk hareketsizdir. Bu ilk yedi ge karlk gelen bilimler Trivium21 ve Quadrivium22 bilimleridir; bunlar Gramer, Diyalektik, Retorik, Aritmetik, Mzik, Geometri ve Astrolojidir. Yldzl Ge, yani sekizincisine Doa Bilimi, yani Fizik ve bilimlerin birincisi olan Metafizik karlk gelir; dokuzuncu kre Ahlak Bilimine karlk gelir; Sessiz Kre ise lahi Bilime yani Teolojiye karlk gelir. Yineleyelim, Tanr Katn temsil eden gk, barndrd huzur sebebiyle tamamen huzurla dolu olan, nesnesi olan Tanrnn o en mkemmel kesinlii sayesinde hibir fikir atmasyla veya sofistik argmanlarla zarar grmeyen lahi Bilime benzer. O, havarilerine Size esenlik brakyorum, size kendi esenliimi veriyorum (Yuhanna, 14:27) demi ve bu bahsettiim bilimi, kendi doktrinini miras brakmtr. Sleyman Altm kralie, seksen cariye ve saysz bakire kz olabilir; ama bir tanedir benim esiz gvercinim (Ezgiler Ezgisi, 6:8) derken tm [dier] bilimleri kralielere, inanl hizmetkrlara ve bakirelere benzetmitir; bu bilimi ise gvercine benzetir nk onda bir nifak lekesi yoktur; mkemmel olduunu syler nk o, ruhlarmz dinlendirecek gerei mkemmel biimde kavramamz salar. (...) Diyorum ki Gne, Dnyann etrafnda her gn dner; burada Gnein Dnyann etrafnda nasl dndn mkemmel biimde anla21 Latince yol az. bilimi temsil eder. (.n.) 22 Latince drt yol az. Drt bilimi temsil eder. (.n.)

yabileceimizi bilmeliyiz. Ancak sylemeliyim ki Dnya dediimde tm evrenden bahsetmiyorum, kelimenin genellikle kullanld ve iaret ettii gibi sadece karalardan ve sulardan bahsediyorum. Birisi Bu adam tm Dnyay grd dediinde bahsettii ey karalar ve denizlerdir. Pisagor ve takipileri bu Dnyann, yldzlardan biri olduunu ileri srer ve onun tam karsnda, ona mkemmel biimde denk gelen bir Dnya daha olduuna inanr ve bu dier dnyaya Antictona adn verir; her ikisinin birden doudan batya dnen tek bir krenin iinde bulunduunu, bu dn neticesinde Gnein etrafmzda dndn, bir grnp bir grnmediini sylerler. Pisagor, bu ikisinin [yldzlar] arasnda ate bulunduunu, atein [bu iki dnyay oluturan] sudan ve topraktan daha asil bir e olduunu ve drt temel cismin [veya enin] tam ortasnda en asil olann bulunduunu syler. Bu yzden yanan bir atein gerekte bu merkeze erimek istediini iddia eder. Ancak Efltun farkl bir fikre sahiptir ve Timaeus adl kitabnda bu fikrini yle aklamtr: Toprak denizle birlikte her eyin [evrenin] merkezidir ama bu dairenin evresi gklerin ilk hareketini takip ederek kendi merkezi etrafnda dner; ancak Primum Mobileye ok uzak olmas ve cisminin bykl nedeniyle ok yava dner. Doann kendi srlarnn neredeyse tamamn bahettii o grkemli Filozof, Gkler (Felekler) ve Dnya adl eserinde bu fikirlerin yanl olduu, bu Dnyann hareketsiz durduu ve ebediyen sabitlendii ispat edilmitir. Filozofun bu fikirlere itiraz etmesinin ve doruyu teyit etmesinin sebepleri benim buradaki amacmla ilikili deildir; nk konutuum kiiler iin onun byk otoritesine dayanarak karalarn hareket ettirilemez olduunu ve denizlerle birlikte gklerin merkezinde olduunu bilmek yeterlidir. Grdnz gibi felekler srekli bu merkez etrafnda dner. (...)

C. HIRSTYAN BR TOPLUM TASAVVURU 1. Hkmdarlarn Ynetimine Dair Aziz Thomas Aquinas


Aziz Thomas Aquinasn 1260larda kaleme ald sanlan De Regimine Principum adl eserindeki bu metin, hkmdarlara tavsiyelerde bulunan ok saydaki Orta a risalesinin tipik bir rneidir. Kbrs Kralna yazlm olan metinde, ynetimin gerekliliini ve monarinin stnln anlattktan sonra Aziz Thomas Aquinas, hkmdarn grevleri konusunu ele alr.

() Dnlmesi gereken bir sonraki nokta kraln grevleri ve hangi niteliklere sahip olmas gerektiidir. Sanat ile ilikili eyler, doa ile ilikili eylerin taklidiyse (akla uygun hareket etmek iin gerekli kurallar doadan alrz), krallk grevinin yapsn renmek iin kullanlabilecek en iyi yol doadaki dzeni incelemektir. Doadaki eyler hem genel hem de zel bir ynetime tabidir. Genel olan, her eyi kapsayan Tanrnn ynetimidir ve Onun basireti bunlarn hepsini ynetir. zel ynetim ise insana mahsustur ve ilahi ynetime ok benzer. nk insan mikrokozmos olarak adlandrlmtr. Her iki ynetim de biimsel adan benzerlik tar; nasl ki maddi yaratklar ve tm ruhani gler ilahi ynetime tabiyse, insan gvdesinin tm paralar ve ruhun tm gleri de akl tarafndan ynetilir. Bu yzden karlatrmal olarak bakarsak Dnya iin Tanr neyse insan iin akl odur. Ancak insan, doas gerei kalabalklarla yaayan sosyal bir hayvandr ve yukarda da iaret edildii gibi ilahi ynetim ile arasndaki benzerlik sadece insann kendi kendisini aklla ynetmesini deil bir insann aklyla ok sayda insan ynetmesini de kapsar. Kraln grevlerini oluturan eylerin ilki budur. (...) Bu yzden kral stlendii grevin bu olduunu bilmelidir, Tanr Dnya iin neyse ve ruh gvde iin neyse kral da krallk iin odur. Bunu ciddi biimde dndnde, tefekkrle Tanr konumuna getirildiini anlar ve krallna adalet getirmek iin iinde cokulu bir adalet atei yanar; ayrca insanlarn kendi hkmne tabi olduunu dnnce yumuak ve efkatli bir nezakete kavuur. (...) Bir ehir veya krallk kurmak iin Dnyann yaratl, bunu ynetmek iin de ilahi ynetimin Dnyay nasl ynettii rnek alnabilir. Ama buna gemeden nce ynetmenin, doru amaca ulamak iin, ynetilen eylere uygun bir yolda riyaset demek olduunu anlamalyz. Bir gemi, yetenekli bir kaptan tarafndan zarar grmeden ve doruca limanna ularsa bu gemi iin ynetilmitir diyebiliriz. Yani bir ey kendi amac (rnein geminin limana gidii) dnda bir amaca ynlendiriliyorsa yneticinin grevi sadece o eyin zarar grmesini engellemek deil ayn zamanda onu amacna ulatrmaktr. (...) Ancak insann lml hayat sona erdiinde onun iin harici bir iyilik mevcuttur, yani lmden sonra Tanrnn hkm altndaki nihai ve mutlak mutluluk; nk Havari yle demitir: Bu bedende yaadka Tanrdan uzaktayz (2. Korintliler, 5:6). Hz. sann kan ile kendisi iin nihai mutluluun satn alnd ve bunu elde etmek iin Kutsal Ruhun ciddiyetine nail olan Hristiyan, onu ebedi kurtulu limanna ynlendirecek farkl ve ruhani

bir ihtimama ihtiya duyar; bu ihtimam Hz. sann Kilisesinin sadk rahipleri tarafndan salanr. nsann amac iin oluturulan bu hkm, bir btn olarak toplumun amac iin de oluturulmaldr. Bu yzden insann nihai amac kendi iinde mevcut olan bir iyilik ise ynetilecek kalabalklarn amac da bu kalabalk iin bylesi iyilikleri elde etmek ve korumak olmaldr. Bir bireyin veya kalabalklarn nihai amac maddi bir ama, yani gvdenin hayat ve sal olsayd, ynetmek bir doktorun grevi olurdu. Nihai ama bereketli bir zenginlik olsayd, toplumun ynetiminde son sz iktisat bilgisi sylerdi. Kalabalklarn istedii, geree ilikin iyi ve doru bilgi olsayd kraln bir retmen olmas gerekirdi. Ama bir araya gelen bu insanlarn amac erdemli yaamaktr. nk iyi yaamak iin bir araya gelerek bir grup oluturan insanlar, bir insann tek bana yapamayaca bir eyi yapar ve iyi yaam, erdemli yaam demektir. Bu yzden insanlarn bir araya gelme amac erdemli bir hayattr. Bunun delili, sadece iyi yaamak iin birbirlerine karlkl olarak yardm edenlerin, birlemi bir topluluun gerek bir parasn oluturabilmesidir. Eer insanlar sadece yaamak iin bir araya gelseydi, hayvanlar ve kleler de bir sivil topluluk oluturmu olurdu. Veya insanlar sadece zenginlemek iin bir araya gelseydi, birbiriyle ticaret yapan herkes tek bir ehre ait olurdu. Ancak gryoruz ki ancak iyi yaamak iin ayn kanun ve ayn ynetimle ynetilenler bir topluluk oluturuyor. Yine de erdemli yaayan insanlar, daha da yksek bir amaca ynlendirilir; bu da yukarda sylediimiz gibi, Tanrnn hkmnde yaamaktr. Toplumun da birey ile ayn amaca sahip olmas gerektiinden, bir araya gelen bir topluluun nihai amac erdemli bir yaam deil, erdemli bir yaam srerek Tanrnn hkmne girmektir. Eer bu amaca insan doasnn gcyle erimek mmkn olsayd, insanlar byle ynlendirmek kraln grevlerine dahil olurdu. Elbette burada insan ilikilerinin ynetimi iin stn bir g verilmi kiiye kral denebileceini kabul ediyoruz. Bir ynetimin takdir ettii ama ne kadar yksekse, ynetim de o kadar muazzam olmaldr. Gryoruz ki nihai amac gerekletirmesi gereken kii kimse, bu amaca ynelik eyleri yapanlar da her zaman o ynetir. rnein ii geminin seyrini ynetmek olan kaptan, gemi ina edenlere seyre uygun olabilmesi iin ne tr bir gemi ina etmeleri gerektiini syler; ehrin hkmdar ise silahlarn kullanmn ynettiinden, demirciye nasl silahlar reteceini syler. Ancak bir kii insani gle deil ilahi gle nihai amacna, yani Tanrnn hkmnde yaamaya, Havarinin kelimeleriyle sylersek: Tanrnn armaan Hz. sada sonsuz yaama (Ro-

mallar, 6:23) ulaacandan, onu bu nihai amaca ulatrmak iin liderlik etmek insani ynetime deil ilahi ynetime der. Sonu olarak bu trden bir ynetim sadece bir insan deil bir Tanr gerektirir; bu kii, insanlar Tanrnn ocuklar haline getirerek onlara cennetin grkemini baheden Efendimiz Hz. sa Mesihtir. Bu Ona teslim edilecek ynetimdir ve o krallk yklmayacaktr (Daniel, 6:26). Kutsal rade onu sadece Rahip deil Kral olarak da adlandrr. Yeremya ise yle der: Bu kral bilgece egemenlik srecek (Yeremya, 23:5). Bylece Ondan asil bir ruhbanlk tremitir ve dahas, Hz. saya inanan herkes Onun dininin yesi olduu srece kral ve rahip olarak adlandrlacaktr. Bylece ruhani eyleri dnyevi eylerden ayrmak iin bu kralln vekleti dnyevi krallara deil rahiplere verilmitir; ama hepsinden ok Aziz Petrusun halefi olan barahibe yani Hz. sann Vekili olan Romadaki Papaya. Hristiyanlar yneten tm krallar Efendimiz Hz. sa Mesihe tabi olduklar gibi, ona da tabidir. Ara amalarn yerine getirilmesiyle ilgilenen herkes, nihai amala ilgilenen kiiye tabidir ve onun hkmyle ynetilir. (...) Aka bellidir ki kraln ruhban snf tarafndan yrtlen ilahi ynetime tabi olmas gibi, tm insani grevler de krala tabi olmal ve onun tarafndan ynetilmelidir. Bir eyin amacna bal olan baka bir eyi yapma grevinin teslim edildii her kii, almasnn bu amaca uygun olup olmadn grmek durumundadr; bu yzden rnein silah reticisi klc savamaya uygun biimlendirmelidir, inaat bir ev yaparken bu evi yaamaya uygun tasarlamaldr. Bugn yaadmz erdemli hayatn amac cennetin mutlak mutluluu olduuna gre, kraln grevi de topluluun yaamn cennetin mutluluuna ulamaya uygun hale getirecek biimde, yani cennetin mutluluuna gtrecek eyleri emrederek ve tersini yasaklayarak iyiletirmektir. (...) Bu yzden Tanrnn kanunuyla eitilmi olan kraln ilk ii, kendisine tabi topluluun iyi yaamasn salayacak vastalar bulmak olmaldr. Bu iin aamas vardr; birincisi ve en nemlisi kendisine tabi olan topluluk iin erdemli bir yaam oluturmak, ikincisi bu hayat oluturduktan sonra korumak ve ncs korurken giderek mkemmelletirmektir. Bir bireyin iyi bir yaam srmesi iin iki ey gereklidir. Bunlardan ilki ve en nemlisi, erdemli yaamaktr (nk erdem insann iyi yaamasn salar); tali ve yardmc konumda olan ikincisi ise, erdemli bir hayat srmek iin gerekli maddi eylerin yeterliliidir. nsann birlii doa tarafndan salanr; bar olarak adlandrdmz, topluluun birlii ise hkmdarn abalaryla salanr. Bu yzden bir topluluun erdemli yaamas iin ey gereklidir. lki bu topluluun bar iinde birlemesidir. kincisi bar bayla

bal bu toplululuun iyi eyler yapacak biimde ynlendirilmesidir. Bir insann topluluun dier yeleriyle birlemeden iyi bir ey yapamayaca kabul edilirse, bar iinde birlememi bir insan topluluu kendi iinde savatndan erdemli bir eylemde bulunamaz. ncs ise dzgn bir yaam srebilmek iin gerekli eylerin kraln abalaryla tedarikidir.

3. Sapknlk zerine Aziz Thomas Aquinas


zleyen blmler, Aziz Thomasn Summa Theologica adl eserinde yer alan Sapknlk zerine balkl yazsndan alnmtr. Aquinasn bu konudaki bak as Onlar gelmeye zorla (Luka, 14:21-23) ayetiyle vaaz veren Aziz Augustine ile temelde ayndr. Ne var ki, On nc yzyl Augustinein kar kt lm cezasn beraberinde getirir. Sapkn kii, yanl veya yeni fikirleri tasarlayan veya takip eden kiidir. Bu yzden sapknlk, inancn zerine bina edildii gerein karsndadr ve sonu olarak bir tr inanszlktr. Benim buna cevabm udur: Sapkn kelimesi, ilk itirazda belirtildii gibi, bir seim yapldn gsterir. Yukarda akland zere (Soru 13, Cevap 3) seim, nceden varsaylm belirli bir amaca ynelen eylere ilikindir. nanla ilgili meselelerde yukarda gsterildii gibi (Soru 4, Cevap 3), irade kendisi iin iyi ve hayrl baz gerekleri kabullenir: Bu yzden esas gerek nihai ama olma zelliine sahiptir, ikincil gerekler ise bu amaca ynlendirme zelliine sahiptir. nanan kii birinin szlerini kabullenir; yle ki, her inan biiminde, szleri kabullenilen kii esas yeri ele geirir ve esas ama gibi grnr; o kiiye inanann inand eyler ikincil bir yere sahip olur. Bunun sonucunda doru bir Hristiyan inancna sahip olan kii kendi iradesiyle Hz. say ve gerekten Onun doktrinine ait olan eyleri kabul eder. Buna gre insann Hristiyan inancnn doruluundan sapmasnn iki yolu vardr. Birinci yol insann Hz. say kabul etmeye isteksiz olmasdr; bylesi bir insan nihai ama ynnden incelendiinde eytani bir iradeye sahiptir denebilir. Bu, paganlarn ve Yahudilerin inanszlk biimidir. kinci yol, Hz. say kabul etmek istese de Hz. say kabul etmesinin gerektirdii eyleri semekte baarsz olan kiinin yoludur, o Hz. sann gerekten rettiklerini deil kendi aklnn nerilerini seer.

Bu sebeple sapknlk, Hristiyan inancn kabul eden ancak dogmalarn arptan kiilerin de dahil olduu bir inanszlk trdr. (...) Havari der ki: Birinci ve ikinci uyardan sonra blc kiiyle ilikini kes. Byle birinin sapm olduundan ve gnah ilediinden emin olabilirsin (Titus, 3:10-11). Benim buna cevabm yledir: Sapknlara ilikin iki nokta incelenmelidir; birincisi onlarn, ikincisi Kilisenin taraf. Onlarn tarafnda gnah vardr, bu yzden sadece afaroz yoluyla Kiliseden uzaklatrlmay hak etmezler, ayrca ldrlerek yok edilmeleri gerekir. nk ruhu harekete geiren inanc yozlatrmak, dnyevi hayat destekleyen parann sahtesini retmekten ok daha affedilmez bir meseledir. Sahte para basanlar ve dier ktlkleri yapanlar sekler otorite tarafndan lme mahkm ediliyorsa, sapknlktan dolay hkm giyenlerin de sadece aforoz deil idam da edilmeleri ok daha akllcadr. Ancak Kilise tarafndan bakarsak; Kilise, ynn bilmeyen kiinin dine dndrlmesini gzetir ve ona merhamet eder, onu hemen mahkm etmez; ancak Havarinin emrine uygun olarak yaplacak birinci ve ikinci uyardan sonra hl inatlk ederse ve Kilise onun dine dneceinden midi keserse, dierlerinin kurtuluu iin onu afaroz eder ve Kiliseden uzaklatrr; ayrca ldrlerek yok edilmesi iin sekler mahkemeye gnderir. Hieronymus23, Galatyallar 5:9 ayetinde bahsi geen mayay (Azck maya btn hamuru kabartr) yorumlarken yle der: rm eti kesin, uyuz olan koyunu aldan uzaklatrn; tm evin, tm merann, tm gvdenin, tm srnn yanmasn, yok olmasn, rmesini ve lmesini engelleyin. Arius24, skenderiyede bir kvlcmd ama kvlcm sndrlmeyince tm Dnyay alevleriyle mahvetti. tiraz 1e cevap: Sapkna birinci ve ikinci uyary yapmaya, szn geri almaya yanamazsa onu sapm olarak kabul etmeye ilikin bu ok mtevaz talebi, Havarinin yukarda alntlanan szlerinden karsayabiliriz.
23 Beinci yzylda, ncilin nceki dnemlere ait eitli dillerdeki evirilerini yeniden gzden geirerek sonrasnda yaygn olarak kabul grecek yeni Latince versiyonunu hazrlayan din adam ve aziz. Sonrasnda dnyann drt bir yanna yaylmas nedeniyle Vulgata ncili (Avami ncil) olarak anlan metin, On Altnc yzylda Katolik Kilisesi tarafndan ncilin resmi tercmesi olarak kabul edilmitir. (y.n.) 24 Baba, Oul ve Kutsal Ruhun bir ve ayn olduunu savunan Teslis retisini kabul etmeyerek, yaratlm olmas hasebiyle Olun (Hz. sa) Babadan (Tanr) daha alt derecede yer aldn ileri sren ve bu yzden sapknlkla sulanan Drdnc yzylda yaam skenderiyeli din adam. (y.n.)

4. Monari zerine Dante Alighieri


Dantenin De Monarchia (Monari zerine) adl eseri, kendi dneminin izlerini srebileceimiz politik bir topyadr. 1302de Floransann kontroln ele geiren Papa VIII. Boniface taraftarlar tarafndan srgne gnderilen Dante, bu eserini ksmen de Papalkn dnyevi g zerindeki iddialarn protesto etmek iin yazmtr. Buna karn kitabn ayn zamanda Hristiyan evrenselciliinin Orta a hayallerinin mkemmel bir ifadesi ve politika hakkndaki skolastik tartmalarn en gzel rneklerinden biri olduu kabul edilir. () ncelikle dnyevi monari olarak adlandrlan eyi fikir olarak ve amalar asndan incelemeliyiz. Dnyevi monari veya insanlarn verdii adyla imparatorluk, belirli bir zamandaki tm insanlarn zerinde yahut zamanla llen tm eylerin zerinde tek bir prensin ynetim gcne sahip olmasdr. Bu konuya ilikin byk soru mevcuttur. Birincisi hem bir phe hem de bir sorudur: Bu ynetim dnyann refah iin gerekli midir? kincisi: Romallarn monari makamn stlenmesi hakl mdr? ncs: Monari yetkisi dorudan Tanrdan m, yoksa onun baz vekillerinden ve temsilcilerinden mi gelir? Her gerek, kendisi ilk prensip olmad srece, ilk prensibin gerekliinden kaynaklandna gre, her sorgulamada ilgili ilk prensibin ne olduunu bilmek gerekir; daha sonra kabul edilen tm nermelerden emin olabilmek iin ilk prensibin analiz edilmesi gereklidir. (...) Bu yzden insanlara ait medeni dzenin btnnn amacnn ne olduunu incelememiz gerekir; bunun cevabn bulduumuzda, Filozofun Nikomakhos adl eserinde dedii gibi, iin yars halledilmi olur. Soruyu daha net biimde ortaya koymak iin, doann baparma yaratmakta kesin bir amac olduunu ve bu amacn elin tmnn amacndan farkl, elin amacnn kolun amacndan farkl, kolun amacnn ise insann amacndan farkl olmas gibi doann dzeninde tek bir adam iin ngrlen amacn farkl, aile iin ngrlen amacn farkl, ehrin amacnn ve kralln amacnn farkl ve tm insan soyu iin Ebedi Tanr tarafndan ngrlen ve kendi eseri olan doa ile gerekletirdii nihai amacn farkl olduunu grmek gerekir. Bizim de tm sorgulamamza klavuz olarak aradmz ilk prensip budur. (...) Bir btn olarak ele alndnda, insan soyunun dzgn alarak gelimeye msait olan anlay kapasitesini harekete geirebilecei ortaya konulmutur: nce kurgusal biimde, sonra da kurgunun bir uzants olarak eylem biiminde. Bir para iin doru olan btn iin de doru olduuna

gre; rahat ve sakin biri bilgelik ve basiret konusunda mkemmellii yakalayabildiine gre, sknet ve bar iinde yaayan insan soyu da yapmas gereken ilere kendisini zgrce ve kolayca verebilir; bu iler Onu meleklerden biraz aa kldn (braniler, 2:7) ayetine gre neredeyse ilahi ilerdir. nsanoluna verilen nimetleri korumak iin dzenlenen tm eyler iinde en iyisi bartr. (...) Bu sorunlar akladmza gre neyin daha iyi, neyin de en iyi olduu; doru biimde almak iin insann nasl almas gerektii aktr. Grdk ki nihai ama olan, tm ilerimizin ulamas gereken o noktaya ulamak iin en iyi vasta, karmlarmzn ilk prensibi olarak ngrlmesi gereken evrensel bartr. Daha nce sylediimiz gibi bu ngr ok gereklidir nk bizim iin bir iaret levhas gibidir, en ak gerek o olduu iin ispatlanmas gereken her eyi ona gre zmleriz. Daha nce sylediimiz gibi, gndelik dilde daha ok imparatorluk denen dnyevi monariye ilikin phe ve bu pheyi ifade eden soru mevcuttur ve yine daha nce akladmz gibi amacmz az nce belirlediimiz ilk prensibi temel alarak belirlenen bu sraya gre sorularn cevaplarn aratrmaktr. Bu durumda, dnyann refah iin dnyevi monarinin gerekli olup olmad ynndeki ilk soruya cevabm gerekli olduudur ve sanrm bu durum en gl ve en ak argmanlarla gsterilmitir; bu nedenle kimse ne akla ne de otoriteye dayanarak bana kar kacaktr. nce Filozofun Politika adl kitabndaki otoritesine bavuralm. Orada Filozof saygdeer otoritesiyle, birka ey bir ama iin bir araya geldiinde bu eylerden birinin dierlerini dzenlemesinin veya ynetmesinin, dierlerinin de ona boyun emesinin gerekli olduunu yazar. Ayrca bu tezi inanlmaya deer klan sadece onun anl adnn salad otorite deildir, belirli rnekleri gren akl da bunu destekler. (...) Ayrca btn insan soyu da belirli paralardan oluan bir btndr ve baka bir btnn de parasdr. Belirli krallklara ve milletlere gre bir btn olsa da, argmanmzda aka grld zere tm evrenin bir parasdr. Bu nedenle insanln btn sisteminin alt paralar nasl btne iyi uyum salyorsa o btn de kendisinin zerindeki btne iyi biimde uyum salamaldr. Sylediklerimizden de anlalaca zere insanln paralar ancak bir prensin hkmdarlnda btne iyi uyum salayabilir; bu yzden insanlk sadece bir prenslie ya da bir prensin hkm altndaki evrene ya da onun prensi olan Tek Tanrya iyi uyum salayabilir. Buna dayanarak diyebiliriz ki monari dnyann refah iin gereklidir. lk vasta olan Tanrnn iradesi dorultusunda her ey olabilecei kadar iyidir. lahi iyiliin mutlak mkemmellik saladn inkr edenler dnda

herkes iin bu durum ok aktr. Tanrnn niyeti, yaratlan her eyin doalar elverdii lde Tanrya benzer olmasdr. Bu yzden nsan kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalm (Yaratl, 1:26) dendi. Her eyin ona benzedii sylense ancak yaratlan alt dzey parann Tanrnn sureti olduu sylenemese de btn evren ilahi iyiliin ayak izinden baka nedir ki? Bu yzden insan soyu iyidir ve olabilecei en iyi durumdadr nk olabildiince Tanrya benzer yaratlmtr. Ancak insan soyu en ok, tek olduunda Tanrya benzer nk tekliin gerek prensibi bir tek Ona aittir. Bu yzden kitap yle der: Dinle ey srail! Efendimiz Tanr tek Tanrdr (Markos, 12:29). nsan soyu ancak tek vcut olarak birleirse teklie yaklaabilir, aktr ki bu da bir prensin tebaas olmadan mmkn deildir. nsanolunun Tanrya en fazla benzemesi bylesi bir ballkla mmkndr ve bunun sonucunda bylesi bir balln ilahi niyete en uygun durum olduu anlalr; bu blmn banda akladmz gibi, insan iin en iyi olan budur. Yineleyelim, her oul doasnn izin verdii kadaryla mkemmel bir babann ayak izlerini takip ettii srece her ey olabilecek en iyi durumdadr. nsanolu, her iinde en mkemmeli yapan cennetin oludur; nk Doal renmenin ikinci kitabna gre insan ve insan oluturan gnei O yapmtr. Bu yzden insan soyu, doasnn izin verdii lde cennetin hareketlerini taklit ettiinde ulaabilecei en iyi dzeye ular. Tm cennet de tek bir hareketle, yani primum mobile ile ve tm paralar ile tm hareket ettiricileri tek hareket ettirici olan Tanr tarafndan ynetildiinden (ve insan akl bu hareketi bilim sayesinde anlayabildiinden) dolay; argmanmz doruysa insan soyu, hem hareketleri hem de hareket ettirenleri cennetin hareketi gibi tek bir prens tarafndan, tek bir kanuna gre ve tek bir devinimle ynetildiinde en iyi durumdadr. Bu argman nda, dnyann refah iin insanlar tarafndan imparatorluk denilen bir monarinin veya tek bir prensliin varl aka gereklidir. Boethius Ey insan rk, cennete hkmeden sevgi kalbinize de hkmediyorsa ne mutlu size! derken bunu dnmektedir. Nerede bir ihtilaf varsa orada bir hkm olmaldr, aksi takdirde telafisi olmayan bir kusur var demektir ve bu (kusur) imknszdr; nk Tanr da doa da gerekli eyleri tedarik etme konusunda baarsz olmaz. Ancak biri dierine tabi iki prens arasnda bir ihtilaf olabilecei aktr, bu durum hem kendi hatalarndan hem de tebaalarnn hatalarndan dolay ortaya kabilir. Bu yzden bu ikisinin arasnda hkm vermenin bir yolu olmaldr. Ayrca biri dierine tabi olmadndan birbirleri hakknda hkm de veremezler (nk eitleri birbirinden stn klan bir kural yoktur), bu nedenle yarg yetkisi bu iki prensten de yksek olan ve her ikisini de kendi kanunlar er-

evesinde yarglayabilecek baka bir prense ihtiya vardr. Bu prens monarik bir hkmdar olabilir ama olmamas da mmkndr. Bir hkmdarsa aradmz bulmu oluruz; deilse onun da kendi yarg yetkisine tabi olmayan bir eiti olabilir, o zaman yeniden bir nc aramamz gerekir. Bu ekilde ya sonsuza kadar gitmemiz gerekir, ki bu imknszdr ya da hkmleriyle dorudan veya dolayl olarak tm ihtilaflar zebilecek olan ilk ve en yksek yargca, bir monarik hkmdara ya da imparatora ularz. (...) Onlar [papalk monarisini savunanlar] Matta ncilinde Hz. sann Petrusa syledii bir sz de ne srer: Yeryznde balayacan her ey, gklerde de balanm olacak; yeryznde zecein her ey, gklerde de zlm olacak (Matta, 16:19). Matta ve Yuhanna ncillerinde geenler tm Havarilere sylenmi gibi de dnlebilir. Buna dayanarak Tanrnn Petrusa her eyi balama ve zme gcn verdiini iddia ediyorlar; karsamalarna gre imparatorluun kanun ve emirlerini zme yetkisi olduu gibi, dnyevi gcn kanun ve emirlerini de balayabileceini dnyorlar; durum byle olsayd bu sonu hakl olurdu. Ancak onlarn ana ncln etkileyen bir ayrm yapmamz gerekiyor. Kullandklar kyas u biimdedir: Petrus her eyi zebilir ve balayabilir; Petrusun halefleri, Petrusun yapabildii her eyi yapabilir; bu sebeple Petrusun halefleri de her eyi balayabilir ve zebilir; bundan imparatorluun emirlerini ve otoritesini balayp zebilecekleri sonucu karrlar. kincil ncl kabul ediyorum ancak ana ncle deinerek bir ayrm yapmam gerekiyor. Ne olursa olsunun iindeki her ey tmeli, terimin kapsamn aacak biimde genelletirilmemitir. Tm hayvanlar koar dersem, tm terimi hayvanlar snf altndaki her eyi kapsayacak biimde genelletirilir. Ancak tm insanlar koar dersem, tm terimi sadece insan snfndaki her kiiyi kapsar; her gramerci koar dersem genelleme iyice snrlanm olur. Bu sebeple tm kelimesine dahil edilecek eyin ne olduunu dikkatle incelemeliyiz, genelletirilen terimin doasn ve kapsamn anladmzda genellemenin kapsamn da kolayca anlam oluruz. Balayacan her ey dendiinde buradaki her ey snrsz bir anlamda kullanlm olsayd syledikleri doru olurdu ve Papa onlarn sylediinden fazlasn bile yapabilirdi; kadn kocasndan boayabilir, ilk kocas henz hayattayken kadn baka biriyle evlendirebilirdi, ancak bunu hibir biimde yapamaz. Piman olmadm halde beni affetmesi de mmkn olurdu ancak bunu Tanr bile yapamaz. Bu sebeple sorguladmz terimin mutlak olmad, bir eye ilikin olarak sylendii aktr. Petrusa verilen gc gzden geirirsek yeterince ak bir cevap bulabiliriz. Hz. sa, Petrusa Gklerin Egemenliinin anahtarn

sana vereceim (Matta, 16:19) yani Seni Gklerin Krallnn kapcs yapacam demitir. Bunun ardndan her ey der, burada bu kelime bununla ilgili, yani balama ve zme gcne sahip olmak grevine atfta bulunmaktadr. Bu yzden her ey burada genel deil snrl biimde datlr, gklerin krallnn anahtar ile ilgili grevi iaret eder. (...) Bu yzden dnyevi monari otoritesinin bir arac olmakszn dorudan evrensel otoritenin kaynandan geldii aktr; bu kaynaktan kanlar bir olup Tanrnn iyiliinin bereketinin kanallarndan akar. imdi artk nme koyduum hedefe ulatm dnyorum. Sorularmn cevabn aa kardm: Dnyann refah iin monari makam gerekli midir? Romallar monari makamn stlenmekte hakl mdr? Ve son olarak, monari otoritesi dorudan Tanrdan m yoksa bakasndan m kaynaklanr? Ancak bu son sorunun cevab dar biimde verilerek belirli baz meselelerde Roma Prensinin Roma Papalna tabi olduu inkr edilmemelidir. nk lmllere zg olan mutluluk bir anlamda lm tatmayacak olanlara zg mutlulua benzer biimde dzenlenmitir. Bu sebeple tpk ilk erkek ocuun babasna saygl olduu gibi Caesar da Petrusa saygl davranmaldr, bylece babasnn inayetinin yla aydnlanabilir ve hem ruhani hem de dnyevi tm eylerin hkmdar olan Onun tarafndan yerletirildii dnyay daha gl biimde aydnlatabilir.

5. valyelik Dzeni Kitab* Ramn Lull


Mallorcal sekin bir askerin olu olan Ramn Lull (1235-1315) Katalan edebiyatnn ncs saylmaktadr. Yakn zamanda kefedilen el yazmalar Lulln seim sistemlerini inceleyen, siyasi bilimler, iktisat ve matematiin alt alm olduu kabul edilen seim teorisinin kurucularndan olduuna iaret etmektedir. Roma yasalarnn muhakkiklerinden olan Lull, 1266da, armhtaki Hz. saya dair bir rya grr. O gne kadar, Aragonlu II. Jamesin saraynda hayli serazat bir hayat sren Lull, bu ryadan sonra kendisini ounluu Arap olan Bat Afrikal Mslmanlar (Sarazenler) Hristiyanlatrmaya adar. Sk sk Afrikaya gider ve pagan inan reddeden risaleler kaleme alr. Sarazenler tarafndan recmedilen Lulln valyelik Dzeni Kitab (1276-1286) adl eserini keilere Arapa retmek iin Mallorcadaki Kutsal Teslis Kolejinde kalrken yazd sanlmaktadr. Semavi ve dnyevi, her eyin zerindeki efendimiz ve egemen kralmz olan Tanrnn vlm ve ilahi grkemi sayesinde, gksel ve dnyevi tm

nesneleri ynetme ve takdir etmeye has gce ve mlkiyete sahip olan ve gkte dnen yedi gezegene hkmeden her eye kadir prensimiz Tanr gibi krallarn, prenslerin ve byk lortlarn da valyeler zerinde gce ve mlkiyet hakkna sahip olduunu gstermek iin valyelik dzenini anlatan bu kitaba baladk. valyeler de orta snftaki insanlar zerinde benzer bir gce ve egemenlie sahiptir. valyenin grevleri hakknda: valyenin grevi hem sonu hem balangtr, bu yzden valyelik dzeninin niin baladna bakalm. nk eer bir valye grevini yerine getirmezse kendi dzenine ve valyeliin balangcna ters dm olur; gerek bir valyenin tam tersidir, nasl olur da bu isimle anlabilir? Bylesi bir valye, yapmas gereken grevi rendii gibi ve hakkyla yapan bir demirciden veya marangozdan daha aadr. Bir valyenin grevi, Baba olan Tanrnn, olunu insan etine brnmek zere grkemli bakire Azize Meryeme gndermesine vesile olan kutsal Katolik inancn devam ettirmek ve korumaktr. (...) Nasl ki Efendimiz olan Tanr, Kutsal Kitap sayesinde kutsal Katolik inancn koruyup kfirler ve inanmayanlara kar savunsunlar diye ruhbanlar setiyse, Kutsal Kiliseyi yok etmek iin her gn ura veren kfirleri silahla ortadan kaldrsnlar diye de valyeleri semitir. Ayrca Tanr, bizi kurtaracan umduumuz inanlarn koruduklar srece bu valyeleri bu dnyada onurlandrarak arkada edinmitir. (...) Dnyadaki birok kii Tanrnn onlara verdii grevleri ama edinerek hizmet verir ve onurlandrlrlar, ancak en onurlu grevler ruhbanlarn ve valyelerindir. (...) valyelik o kadar onurludur ki aslnda her valyenin byk bir lke veya blgeye vali olmas gerekir. Ancak ok sayda valye olduunda onlarn her eye hkmeden efendiler olduunu gstermeye yetecek kadar toprak mevcut olmayabilir. mparator da bir valye olmal ve valyelere liderlik etmelidir ancak imparator tm valyeleri ynetemeyeceinden emrinde ayn zamanda valye olan krallar bulundurmaldr, bu krallar ona yardm edebilir ve valyelik dzenini koruyabilir. Krallarn altnda da dkler, kontlar, vikontlar ve baka efendiler (lortlar) olmaldr. Baronlarn da altnda valyeler olmaldr. (...) Bir valyenin grevi efendisini dnyevi olarak desteklemek ve korumaktr, nk hibir kral ya da yksek dereceli baron yardm almakszn, kendisine bal insanlar arasnda adaleti salama gcne sahip deildir. Bu yzden eer biri kralnn veya prensinin emirlerine uymazsa valyenin kralna yardm etmesi gerekir. (...) Bu yzden kendisi zerinde egemen olmas gereken efendisini, alaa etmek isteyene yardm eden kt valye, val-

yelik grevini yerine getirmiyor demektir. valyelerin adaleti salamas ve korumas gerekir. (...) valyeler dello ve turnuvalara katlmak iin sava atlarna sahip olmal; sofralarn herkese ak tutmal; geyik, yaban domuzu ve benzer yabani hayvanlar avlamaldr. Bunlar yaparak valyelik dzenini koruduklar silahlaryla talim yapm olurlar. (...) Tm bunlar valyenin bedenine ilikin gerekliliklerdir; benzer biimde adalet, bilgelik, yardmseverlik, sadakat, drstlk, tevazu, g, mit, tezcanllk ve benzeri erdemler de onun ruhu iin gereklidir, bu yzden valyelik dzeninin gerektirdii eyleri kullanan ama valyeliin gerektirdii bu ruhsal erdemleri tamayan kii valyelik dzeninin koruyucusu deildir. (...) valyenin grevi topra korumaktr, nk sradan insanlarn valyelere ilikin korkusu budur; onlar alp topra ilerler, aksi takdirde ldrleceklerinden korkarlar. valyeler ise glerinin kayna olan krallardan, prenslerden ve lordlardan korkar. (...) Bir valyenin grevi kadnlar, dullar ve yetimleri, hasta veya gsz erkekleri korumak ve kollamaktr. En byk ve en kudretli olanlarn zayflara ve acizlere yardm etmesi, onlarn da byklerine itaat etmesi hem bir gelenektir hem de akln gereidir; valyeliin dzeni budur. Kendisi gl, onurlu ve kudretli olduu iin; bir valyenin kendi himayesindeki gszlere ve ihmal edilmi olanlara imdada yetimesi ve yardm etmesi gerekir. (...) Yollar koruyup kollamak ve tarlalarda emek verenleri savunmak iin bir atoya ve ata sahip olmak; insanlara hakkn [adaletin tecellisi] gtrlebilmesi adna ve kadn ile erkein hayat korunup devam edebilsin diye bu dnyann dzenine gerekli eylerin tedariki iin farkl meslekten insanlarn bir araya geldii ehirlere ve kylere hkim olmak bir valyenin grevidir. Bir silahtar valyelik dzenine ne ekilde kabul edilmelidir? Bir silahtarn (valye yardmcs) balangta valyelik dzenine girebilmesi iin Tanrya kar iledii gnahlar itiraf etmesi ve grkemli Efendimizin Tanrya hizmet ettii gibi valyelie hizmet etmeye niyetli olmas gerekir. Gnahlardan arnrsa bir kurtarcya sahip olur. Onu valye yapmak ve bunu ilan etmek iin byk bayramlardan biri seilmelidir; rnein Noel, Paskalya, Hamsin Yortusu25 gibi kutsal bir gn olmaldr; nk bu bayram sebebiyle ok daha fazla kii valyeliin ilan edilecei yerde bir araya gelebilir; valye adayna valyelik dzenine girdikten sonra iyi bir hayat ltfetmesi iin Tanrya ibadet ve dua edilmelidir. Silahtar, bu yortunun ari25 Hz. sann lp dirilerek ge ykseliinden sonra, Kutsal Ruhun havarilerin zerine kt gn.

fesinde, o gn kendisi iin oru tutulan aziz adna oru tutmal ve kiliseye giderek btn gece uyumadan Tanrya dua etmeli ve Tanrnn szlerine kulak vermelidir. (...) valye ilan edilecei yortudan sonraki sabah, adak olarak sylenecek ilahiyi syleyerek yemin etmeli ve sunan nne gelerek; onuru iin boyun ediimiz ve kendisine teslim olduumuz Efendimizin yerini tutan rahipe, valyelik onurunu tm gcyle koruyacana dair sz vermelidir. Ayn gn, valye ilan edilecei bir tren yaplarak kendisine kutsal Katolik inancn oluturan on iki reti, on emir, yedi ayin ve amenty oluturan dier eyler anlatlmaldr. [Daha sonra] Silahtar sunan nnde eilmeli; dnyevi ve ruhani gzlerini Tanrya, ellerini gklere yneltmelidir; valye ise onu iffetin, adaletin ve hayrseverliin iareti olarak klcyla kutsamaldr. valye silahtar pmeli ve neler aldn ve neler iin sz verdiini, kendisini balayan ve ykml klan grevini ve valyelik dzenine dahil olarak kazand byk onuru hatrlatmak zere avu iini gstermelidir. Ruhani valye yani rahip ve dnyevi valye yeni bir valye ilan etmek iin zerlerine deni yaptktan sonra yeni valye ehirde gezmeli ve tm ehirliler bu yeni valyeyi bilmeli ve grmelidir. valyenin silahlarnn anlamna dair: Nasl ilahi syleyen rahibin cppesi greviyle ilgili bir anlam ifade ediyorsa; rahiplik ve valyeliin byk benzerliinden dolay, valyelik dzeni de valyenin grevini yerine getirmesi iin faydal her eyin bir anlam olmasn gerektirir; bylece valyeliin ve dzeninin asaletini simgeler. valyeye verilen kl, Efendimizin insan soyunun lmne kar armhta nasl zafer kazandn ve ilk babamz olan demin gnah iin yarglanmasn simgelemek iin armha benzer. Ayn ekilde valye de han dmanlarna kar galip gelmek ve onlar ldrmek iin klcn kullanmaldr. nk valyelik adaleti korumak iindir. Bu yzden klcn iki yan da keskindir, bu iki yanllk valyenin klcyla valyelii ve adaleti korumas gerektiini simgeler. valyeye verilen mzrak doruluun simgesidir. nk doruluk dz ve dzgndr. nk doruluk yanln nnde gitmelidir. Mzran demiri veya ucu, doruluun yanl karsnda sahip olmas gereken gc simgeler. Sancak ise doruluun sahip olduu inanc, yanllk ve ihanet gibi eylerden korkusu olmadn gsterir.
* Ramn Lull, valyelik Dzeni Kitab, ev. William Caxton, s. 1-2, 24-32, 38-39, 41, 66-68, 74-77. Telif hakk, 1926, Erken Dnem ngilizce Metinler Dernei, Oxford University Pressin izniyle baslmtr.

6. Ticaret Ahlakna Dair Aziz Thomas Aquinas


Aziz Aquinas, izleyen pasajlarda dier insani uralar gibi ticaretin de dini ahlaka tabi olduunu gsterir. Yahudilerin yabanclardan faiz alnmasna izin verip ayn kabileden gelen kan kardelerinden faiz alnmasn yasaklayan yasaya (Tevrat, Yasann Tekrar Kitab, 23:19-20) ilikin yorumu zellikle dikkate deerdir. Alveri srasnda aldatma: imdi gnll dei toku ile ilikili gnahlar incelemeliyiz. lk nce alveri srasnda aldatmay incelemeliyiz; ikinci olarak ise borlardan doan faizi gzden geirmeliyiz. (...) Bylece ilk bahse geelim: 1. tiraz: Bir eyi deerinden daha yksek bir fiyata satmak yasa d grnebilir. Dnyevi hayatn dei tokularnda neyin adil olduunu sivil yasalar belirler. Bu yasalara gre (Cod., IV, XLIV, De Rescind. Vend. 8, 15) satcnn ve alcnn birbirini kandrmas adildir; yani satc satt eyi deerinden yksee satabilir ve alc bir eyi deerinin altnda satn alabilir. Bu nedenle bir eyi deerinden yksek fiyata satmak yasa d deildir. (...) Buna karn yle yazlmtr (Matta, 7:12): nsanlarn size nasl davranmasn istiyorsanz, siz de onlara yle davrann. Ama hi kimse bir eyi deerinden pahalya satn almak istemez. Bu yzden hi kimse bir eyi deerinden pahalya satmamaldr. Benim buna cevabm udur: Bir eyi adil fiyatndan daha pahalya satmak iin hile yapmaya almak aka gnahtr nk bu komunu yaralayacak biimde aldatmak demektir. Bu yzden Marcus Tullius Cicero yle der (De Officiis, III:15): Szlemelerin hilekrlktan tamamen uzak olmas gerekir: Satc teklif sahibinin iyiliini ktye kullanmamaldr, alc da dier teklif verenleri kandrmamaldr. Ancak sahtekrlk dnda iki tr alveriten szedebiliriz. ncelikle alc ve satcnn bak asyla incelersek alveri her iki tarafn da ortak faydas iin oluturulmutur; Filozofun dedii gibi (Politika, I:3) biri dierinde olana, dieri de brnde olana ihtiya duyar. Bu durumda ortak fayda iin oluturulmu bir ey bir tarafa dierine olduundan daha byk bir yk getirmemelidir ve bunun sonucunda iki taraf arasndaki tm szlemeler eitlii gzetmelidir. nsanlarn kullanmna sunulan bir eyin kalitesi onun iin belirlenen fiyat ile llr, Etik V:5te de ifade edildii gibi para bu amala icat edilmitir. Bu yzden bir eyin fiyat o eyin kalitesinden yksekse ya da eyin kalitesi fiyat ayorsa artk adil bir eitlik mevcut deildir: Bir eyi

deerinden pahalya satmak veya deerinden ucuza almak adil olmad gibi yasal da deildir. (...) 1. tiraza cevap: Yukarda akland gibi (I-II, Soru 96, Cevap 2) dnyevi yasalar erdem asndan fakir olan insanlara verilmitir, erdemlilere deil. Dnyevi yasalar erdemlerle elien her eyi yasaklayamaz ve sadece insani ilikilerde ykc olan hususlar yasaklar; onaylandklar iin deil cezalandrlmadklar iin dier hususlar yasal olarak kabul edilir. Buna gre satc hile yapmadan mallarn deerlerinden yksek fiyata satarsa ya da alc deerlerinin altnda satn alrsa, yasa bu durumu meru grr ve aradaki fark ok fazla olmad srece bylesi davranlar cezalandrmaz; ancak fark oksa, rnein bir insan bir eyin adil fiyatnn yarsndan fazla zarar grrse dnyevi yasalar bile zararn tazmin edilmesini ister. Dier yandan ilahi yasa erdemlerle elien hibir eyi cezasz brakmaz. Bu yzden ilahi yasaya gre alverite adil bir eitlik yoksa bu durum yasal deildir; hak ettiinden fazlasn alan, ortada byk bir zarar varsa zarar grenin kaybn telafi etmelidir. Ben u koulu ekliyorum, mallarn adil fiyatlar matematiksel bir kesinlikle belirlenemediinden tahmine dayanr, bu yzden ufak bir artma veya azalma adaleti ve eitlii bozmayacaktr. (...) Bylece drdnc bahse geelim: 1. tiraz: Bir eyi, onu almak iin verdiimiz fiyattan daha fazlasna satmak ticarette yasal grnmemektedir. Tersine, Augustine, Psalter IXX:15e ilikin yorumunda Bilmiyordum ki der Agzl tccar ettii zarara svp sayar, mallarnn deeri konusunda yalan syler ve yalan yere yemin eder. Ancak bunlar ahlaksz insanlardr, bu ahlakszlklar olmadan ilerini yrtebilecek zanaatkrlar deillerdir. Bu yzden ticaret yapmann kendisi yasa d deildir. Benim buna cevabm udur: Tccarn ii eylerin dei tokuudur. Filozofa gre (Politika, I: 3) eylerin dei tokuu iki trldr; biri doal ve gerekli olan dei tokutur ve hayati ihtiyalar doyurmak iin yaplr; ya bir mala karlk dieri verilir ya da mala karlk para verilir. Doru konumak gerekirse bylesi bir ticaret tccarlarn deil evine gerekli eyleri almak ya da hayati gereksinimleri tedarik etmek zorunda olan uaklarn ve memurlarn iidir. Dier tr ise parayla parann, malla parann dei tokuudur ve hayati gereksinimler iin deil kr amacyla yaplr; Filozofa gre (Politika, I: 3) bu tr bir dei toku tccarlarn iidir. lk tr dei toku vlmeye deerdir nk doal ihtiyalar karlar; ikincisi ise adil biimde sylemek gerekirse sulanmay hak eder, nk snr tanmayan ve sonsuza kadar srmeye eilimli olan kazan hrsn tatmin etmeye yneliktir. Bu yzden

ticaret, erdemli veya gerekli bir ama iin yaplmad srece, doas gerei parann deerini de drr. Ancak ticaretin amac olan kazan, doas gerei erdemli veya gerekli grnmese de, gnahkr veya erdemlere zt bir anlam da ifade etmez: Kazancn gerekli hatta erdemli bir ama iin ynlendirilmesini ve bylece ticaretin yasal olmasn engelleyen hibir ey yoktur. Bu yzden bir insan evini geindirmek ya da ihtiya sahiplerine yardm etmek iin ortalama bir gelir kazanmak amacyla ticarete niyetlenebilir ya da bir kii kamunun faydas iin, rnein lkesinin hayati gereksinimlerini salamak iin ticaret yapabilir ve bir ama olarak deil almasnn karl olarak gelir elde edebilir. Faizin Gnahlarna Dair: lk bahisle balayalm: 1. tiraz: Bor verilen para iin faiz almak bir gnah deilmi gibi grnmektedir. nk Hz. sann izinden giden kii gnah ilemi olmaz. Efendimiz verilen bor hakknda konuurken (Luka, 19:23): Ben de geldiimde onu faiziyle geri alrdm demitir. Bu yzden bor verilen para iin faiz almak gnah deildir. 2. tiraz: Ayrca Mezmurlar, 19:7 ayeti der ki: Tanrnn yasas yetkindir yani gnahlar yasaklar. lahi yasada faizin bir trne izin verilmitir, Yasann Tekrar, 23:19-20 ayetleri der ki: Kardeinize para, yiyecek ya da faiz getiren baka bir ey dn verdiinizde ondan faiz almayacaksnz. Yabancdan faiz alabilirsiniz ama kardeinizden almayacaksnz hatta Yasann Tekrar, 28:12 ayetinde Birok ulusa dn vereceksiniz, siz dn almayacaksnz denir. Yasaya uyumun dl olarak gelir vaat edilmitir. Bu yzden faiz almak gnah deildir. 3. tiraz: Ayrca insan ilikilerinde adalet sivil yasalar tarafndan dzenlenir. Sivil yasalar faiz alnmasna izin verir. Bu yzden yasal grnmektedir. Aksine, yle sylenmitir (Msrdan k, 22:25): Halkma, aranzda yaayan bir yoksula dn para verirseniz, ona tefeci gibi davranmayacaksnz. zerine faiz eklemeyeceksiniz. Benim buna cevabm udur: Bor para iin alnan faizin kendisi adil deildir, nk bu mevcut olmayan bir eyi satmaktr ve bu adalete uygun olmayan bir eitsizlie neden olur. (...) 2. tiraza cevap: Yahudilerin kardelerinden, yani dier Yahudilerden faiz almas yasaktr. Buradan unu aka anlyoruz, herhangi bir insandan faiz almak ktdr, nk herkese kendi komumuz ve kardeimizmi gibi davranmamz gerekir, en azndan ncilin hkim olduu topraklarda herkes kardeimizdir. Herhangi bir ayrm gzetmeden herkes iin Mezmurlar, 15:5

ayetinde Parasn faize vermez ve Hezekiel, 18:8 ayetinde Faizle para vermez denmitir. Ancak yabanclardan faiz alnmasna izin verilmitir ama bunun sebebi yasal olmas deil daha byk bir ktl engellemektir; yani Is. LVI:11 uyarnca yabanclarn Tanrya tapan Yahudilerden, agzlle eilimleri nedeniyle faiz almalarn engellemektir. (...) Bor veren kii bor alan kiiyle bir anlama yaparak sahip olmas gereken bir ey nedeniyle ortaya kan zararn gnaha girmeden telafi edilmesini isteyebilir, nk burada parann kullanm hakk satlm olmaz, ama bir zarar engellemektir. Ayrca bor alann bor verenin iine deceinden daha byk bir zarardan kurtuluyor olmas da mmkndr, bu durumda bor alan bor verene kazandklarn verebilir. Ancak bor veren, parasndan kr edemeyeceini ne srerek bir tazmin anlamas yapamaz: nk henz sahip olmad ve birok nedenle belki de sahip olamayaca bir eyi satamaz. (...) Bor veren kii parann mlkiyetini bor alana devretmi olur. Bu yzden bor alan paray alrken riski de stlenmi olur ve geri demesi gerekir: Bu nedenle bor veren daha fazlasn zorla isteyemez. Dier yandan bir tr irket kurmak amacyla parasn bir tccara veya zanaatkra veren kii parann mlkiyetini devretmi olmaz; tccarn bu parayla yapaca speklasyonlarn veya zanaatkrn ilerinin riskine dahil olur ve neticede yasal olarak parasndan kazanlan krn kendisine ait olan ksmn isteyebilir.

D. TARH LAHYATI
Piskopos Otto von Freising (1114-1158) Avusturyann koruyucu azizi (patron saint) III. Leopold ile Alman mparatoru IV. Henrynin kz Agnesin olu, bir dier Alman mparatoru III. Conradn vey kardei olup dneminin en byk Alman din adamlarndan biri saylr. Paris niversitesinde okumu, Morimonttaki Cistercian Manastrnn bakeii ve Freising Piskoposu olmu, vey kardeinin kumandasnda Selahattin Eyyubinin Kuds almasyla sonulanan kinci Hal Seferine katlm, Eskiehir yaknlarnda (Dorylaeum) Seluklu ordular karsnda yaanan hezimete tank olmutur. Evrensel Tarihin 1146 Ylna Kadar Kayd (veya kendi tercih ettii adyla ki ehrin Tarihi) adl eserinde ortaya koyduu kendi tarih felsefesinin ana hatlarn, byk lde, Aziz Augustinein Tanrnn ehri ve Paulus Orosiusun paganlar hedef alarak yazd, demden 417 ylna kadarki tarihi zetleyen Tarihin Yedi Kitab adl eserlerine borludur. Ailevi balantlar, Piskoposun balca enformasyon kaynaklar olup tarihi ayrntlarda gvenilirlii tam olmamakla birlikte, betimlemelerinin canl ve renkli olduu kabul edilir. Hristiyan ilahiyatnn ekimeli konularn

er olarak nitelendiren yazarn, zmleme hususunda gayretli olmad dnlmektedir.

1. ki ehir Piskopos Otto Von Freising


lk Kitaba nsz: Dnyevi ilikilerin deiime tabi olmalarn ve raslantsallklarn ve bunlarn dzensiz ve deiik meselelerini kalbimde uzun sre ve sklkla tarttktan sonra, bilge bir kiinin zamana ait eylere hibir ekilde balanmamas gerektiini bildiim halde, sadece akl yrtme yeteneiyle onlardan kamak ve kurtulmak gerektiini anladm. nk bilge bir kii olmak ksmen dnen bir tekerlek gibi dnp durmak deil kendi gleri sayesinde salam ve kararl durmaktr. eyler srekli deitiine ve hi durmadna gre akll hangi adam bilge kiinin onlardan ayrlp o sakin ve ebediyete kadar yerinde duracak ehre gitmesi gerektiini inkr edebilir ki? Bu ehir Tanrnn ehridir, cennet Kudstr; Tanrnn ocuklarnn misafir olduklar bu lkede, zamann getirdii alkantlarn zulm altndayken Babillilerin esareti altndaym gibi i ekerek hatrladklar yerdir. Aslnda iki ehir vardr -biri zamann, dieri sonsuzluun; biri dnyevi, dieri ilahi; biri eytann, dieri Mesihin- dini yazarlar ilkinin Babil, ikincinin Kuds olduunu ilan etmitir. Ama Yahudi olmayan (Gentile) birok yazar, eski adamlarn byk kahramanlklarn (ve onlarn beenilen bu erdemlerinin birok delilini) gelecek nesillere aktarmak iin bu iki ehir hakknda bu kadar ok ey yazmken; insanolunun sefaletini anlatmay bizlere, yazarlarmzn hkmne brakmlardr. Bu alanda Pompeius Trogus, Justinus, Cornelius [Tacitus], Varro, Eusebius, Hieronymus, Orosius, Jordanes ve ok sayda benzerinin nl eserleri mevcuttur, stelik saymas ok uzun srecek kadar fazla takipileri vardr; akll bir okuyucu tm bunlarn yazdklarnda beeri felaketlerden oluan yrekler acs trajedilerin tarihesini pek fazla bulamaz. Bu durumun, kesinlikle Yaratcnn bilgece ve doru bir takdirine uygun olarak olutuuna inanyoruz, nk insanlar dnyevi ve geici eylere balanmak iin aptalca bir tutku hissettiklerinden kendilerinin deimesinden ok korkar; hibir eyden olmasa bile yaratklarn bu geici hayatn sefaletinden Yaratcnn bilgisine ynlendirilmesinden korkarlar. Ama biz kendimizi sanki zamann sonu gelmi gibi konulandrm, fanilerin sefaletini yukarda ad geen yazarlarn kitaplarndan okumaktansa, kendi dnemimizi yaadmz tecrbelerin sonular olarak grmekteyiz. Dier eyleri gz ard etsek

bile, Danielin, Yunanllarn deyimiyle, savala boyun edirilmi btn bir Dnya zerinde tek egemenlie dayal monarisine bakarak demirle karlatrd Roma mparatorluu; yaad birok dalgalanma ve deiim neticesinde, zellikle bugn, en asil ve en nemli deildir; neredeyse en sondadr. airin dedii gibi Grkemli adnn bir glgesi kald geriye. ehirden [Roma] Yunanllara [Bizans mparatorluu], Yunanllardan Franklara, Franklardan Lombardlara, Lombardlardan Alman Franklarna geen imparatorluk, zamanam neticesinde sadece ypranp yalanmakla kalmad; ayrca bir zamanlar przsz bir akl ta gibiyken suyun iinde bir o yana bir bu yana yuvarlanarak kirlendi ve hasar grd. Bu yzden bahis konusu dnyann en byk gc bile olsa dnyann sefaleti ortaya kar, Romann ykl btn yapnn knn belirtisidir. Ama insan gc deiebiliyorsa insani bilgeliin bile yanlmaya meyilli olduunu grmek neden artc olsun? Efltunun da ifade ettii gibi Msrda Yunan filozoflarn bile ocuksu ve olgunlamam gren byk bir bilgelik olduunu okuyoruz. Kanun Koyucu Yehovann iki arkada gibi yz yze konutuu (Msrdan k, 33:11) ve ilahi bilgelik ile doldurduu Musa bile, Msr bilgeliini renmekten utanmamt. Tanr tarafndan milletlerin babas olarak belirlenmi o byk atamz, Keldanilerin retisi ile eitilmi ve bilgelikle donatlm brahim bile Tanr tarafndan arldnda eski yaam biimini [rnein Msra gitmek] terk etmesine ramen bilgeliini terk etmemitir. O byk, sadece bilgeliiyle deil Yeeyann szleriyle Keldanilerin yce gururu, krallklarn en gzeli (Yeeya 13:19) olan Babil de, baykularn mihrabna, ylanlarn ve devekularnn evine, srngenlerin pusu meknna, onarlmas mmkn olmayan bir yere dnt. Msrn da byk oranda yaanmaz ve geilmez bir yer olduu syleniyor. Dikkatli bir tarih rencisi retinin Msrdan Yunanllara, sonra Romallara ve neticede Galyallara ve spanyollara getiini grr. Bylece tm insani kabiliyet veya retilerin Doudan kaynaklanp Batda son bulduu gzlendiinde, insanoluna dair her eyin geici ve fani olduu anlalacaktr. Bunu Tanrnn inayetiyle aada daha ayrntl aklayacaz. Madem dnyann deiken doas bylece ispatland ve bir delil haline geldi, Tanrnn inayetiyle Babil halknn sefaletini, Kuds halknn mitle bekledii ve bu hayatta da biraz zevkini srmeyi hak ettikleri Mesihin Krallnn grkemini de anlatabileceim bir tarih kitab yazmann gerekli olduunu dndm. Bu yzden Tanrnn bana bahettii yetenekler dorultusunda Babil ehrinin mcadelelerini ve sefaletini kendi zamanmzdaym gibi kaydetmek istiyorum: Ayrca dier ehre ilikin mitlerimiz konusunda da sessiz kalmayacam, Kutsal Kitaptan alabildiim ipularn

anlatacam ve dnyevi ehirde kalanlardan da bahsedeceim. Bu almada Kilisenin, Augustinein ve Orosiusun erefli klarn takip edeceim, onlarn emesinden benim konuma ve amacma uygun ne varsa almay planladm. Bunlardan biri [Augustine] o grkemli Tanrnn ehrinin kaynan ve geliimini gl ve etkili biimde anlatm ve snrlarn izmitir; dnya vatandalarna nasl daldn aklamtr ve dnya vatandalarnn ve prenslerinin farkl dnemlerinde hangi vatandalarn veya prenslerin egemen olduunu gstermitir. Dieri [Orosius] kibirli mrltlara cevap vermek iin Hristiyanlktan nceki zamanlar tercih etmitir ve dnyann yaratlndan kendi zamanna kadar yaanan dalgalanmalar ve insann yceliinin sefil sorunlarn, savalar ve savalarn risklerini, tahtlarn el deitirmelerini anlatan ok deerli bir tarih yazmtr. Onlarn admlarn izleyerek, tarihin izini kaybetmeyecek biimde ki ehirden bahsedeceim, bylece ciddi okuyucu dengesiz karakterlerin sebep olduu saysz sefalet sebebiyle dnyevi olaylarda nelerden uzak durmak gerektiini gzlemleyebilir, alkan ve zenli bir aratrmac tm mulaklklardan uzak biimde gemite olmularn kaytlarn bulabilir. Bu kadar byk, bilge ve yetenekli adamn ardndan yazma konusundaki cehaletime ramen bu ii yaptm iin eletirilmemem gerektiini dnyorum, nk hem uzun uzun ve ok ayrntl olarak yazdklar eyleri zetledim ve kaba bir biimde de olsa onlarn zamanndan bu yana dnya vatandalarnn Tanrnn Kilisesinin yararna yahut zararna gerekletirdii ileri ayrntl olarak anlattm. Hiciv yazarnn aadaki msrasna dayanarak, bana saldrlmasn hak ettiimi de sanmyorum: Eitimli ya da eitimsiz, hepimiz her yerde yazar veya airiz. nk dncesizlik veya havailik sebebiyle deil, cahillii her zaman affettiren adanmlk yznden uygun eitim almam olmama ramen bylesine etin bir grevi stlenmeyi kabul ettim. Ayrca kimse beni bugnk detlerle karlatrldnda inanlmaz grlen baz meselelerde yanla dmekle sulamakta hakl olmaz, nk hafzamzda hl taze olan olaylar iin bile gvenilir kiilerin yazdklar dnda hibir ey kaydetmedim, kaydettiklerim ise birok bilginin sadece bir ksmdr. Bu kiilerden bazlar eserlerinde havarilere zg sadelie ilikin fikirlerini korumu olsalar bile onlar hor gren bir bak asn benimsememeliyim, nk takn bir zek bazen hatalara neden olabilir ve bu yzden iten bir nezaketsizlik her zaman gerein arkadadr. Madem bir ehrin tekinsizliindeki keder ykl insanlardan ve dierindekilerin kutlu bekasndan bahsedeceiz, bu dnyann alkantsna ve

karmaasna sabrla katlanan ve kendi grntsyle dier ehrin keyifli huzurunu oaltan ve ycelten Tanry memnun edecek eyler syleyebilmek amacyla, yardmna mazhar olmak iin Tanrya yalvaralm. nc Kitabn nsz: Szm unutmadm sevgili biraderim, becerebildiim kadaryla Caesar Octavianus dnemine kadar getirdiimiz ki ehire ilikin tartmay tamamlamakta tereddt etmeyeceim, zellikle imdi Hristiyanlk dnemine geldiimize gre Tanrnn inayetiyle daha istekli olarak anlatacam nk artan inanllar sayesinde Tanrnn ehri hakknda daha fazla konuabileceim. imdiye kadar, elimde daha ok dnya halklar hakknda bilgi olduundan Mesihin halk hakknda syleyecek ok az eyim vard, nk ilk insandan Mesihe kadar neredeyse tm dnya (baz srailolu kabileleri hari) hatalar yznden yoldan km, bo ve batl inanlara teslim olmu, iblisin takliti marifetleriyle tuzaa dmt ve insanlar dnyann zahmetleriyle urayor, bu dnyann prensine kar eytann liderliinde savayorlard. Ama zaman dolunca Tanr z Olunu gnderdi (Galatyallar, 4:4); O, hayvanlar gibi yolu izi belirsiz, dolambal yerlerde dolanan lml insanlar yeniden doru yola sokacakt. Kendisi insan biimine girerek lml insanlar doru yola ard; O, tamamen yanl yola girenleri akln na armak iin kendini gerek olarak gsterdi; O, mahvolmakta olanlar deitirmek iin kendisini gerek yaam olarak bildirdi ve Yol, gerek ve yaam Benim (Yuhanna, 14:6) dedi; aslnda yle diyordu: Yoldan km biimde yryorsunuz; bana gelin nk yol Benim. Bu yola korkusuzca girebilirsiniz, anlayn ki gerek Benim. Yolculuk iin tedariiniz yoksa fark etmelisiniz ki yaam Benim. (...) Ancak u soruyu sormak da mmkndr: Tm insanln Kurtarcs neden Pavlusun zaman dolunca (Galatyallar, 4:4) dedii an sonunda dodu ve btn Yahudi olmayan dnyann alar boyunca inanszlk gnahyla mahvolmasna izin verdi? lmllerin ryebilir etiyle kaplanm olanlardan hangisi, bu dzenin Tanrnn hkmlerinin en derin ve adil hazinelerinde gizli olan sebebini sorgulamaya cret edebilir? Havarinin Tanrnn zenginlii ne byk, bilgelii ve bilgisi ne derindir! Onun yarglar ne akl ermez, yollar ne anlalmazdr! (Romallar, 11:33) dediini bildii halde, kim buna cret edebilir? O zaman ne yapmalyz? Anlamyorsak sessiz durmamz gerekir mi? Bu durumda iftiraclara kim cevap verecek, saldrganlarn karsnda kim duracak ve her eyden nemlisi tartmayla ve kelimelerin gcyle iimizdeki inanc yok etmek isteyenleri kim yalanlayacak? Ayrca Tanrnn gizli tlerini anlayamyoruz, ancak srekli bu tleri aklamay deniyoruz. Anlayamadmz eyleri aklamaya m a-

lyoruz? Aklamalar oluturmaya alyoruz, insani aklamalar elbette; yine de Tanrnn kendi aklamasn hl anlayamayabiliriz. Teolojik meselelerden bahsederken bir karar vermemiz gerektiinde bu meselelere uygun bir dilimiz olmadndan, sadece insan olduumuz iin, kendi terimlerimizi kullanyoruz ve lml ifadelerle Yce Tanrdan bahsediyoruz, nk Onun bizim oluturduumuz formlleri anladndan kukumuz yok. nk Ondan, Yaratandan daha iyi kim anlayabilir ki? Neticede Tanr tarif edilemez ama Onu vmemizi arzular. Tarif edilemez olduundan ancak belirli bir slupla Onu tarif etmek mmkndr. Augustinein dedii gibi terimlerdeki bu eliki szl tartmalarla deil sessiz bir inanla daha kolay zlr. Bir bakas da yle demitir: Szlerin tesindekine sessizlik vastasyla hrmet edelim. Havarinin dedii gibi, eer Tanr, gazabna hedef olup mahvolmaya hazrlananlara byk sabrla katlandysa (Romallar, 9:22), eer Kilisesinde kendi iyiliinin zenginliini aa vurmay arzuluyorsa; dnya ehrinin kendi iradesiyle istedii gibi kullanabilecei upuzun fani bir zenginlie sahip olmasna izin vermesi dolaysyla Onu knayamayz nk ya o ehri kendi yntemlerine terk etmitir ya da kendi setii insanlar o dnya ehrinin farkyla cezalandrarak kendi iyiliinin zenginliini aa vurmaktadr. Bir yandan eer O tm insanlarn her olayda istedikleri gibi davranmalarna izin verirse Onu sulamalar adil olmaz; dier yandan, kendilerine zarar verecek eyler yapmalarna izin vermeyerek ve bylesi niyetlerin gereklemesini engelleyerek paha biilemez ltfunu bahettii kiilerin Ona kretmesi ve sayg gstermesi gerekir. O eer ltfunu adilce bahetmiyorsa Onun adil olmad sylenemez, o paha biilemez ltfunu istedii kiiye verdiinde bile sadece Onun merhametli biimde hareket ettiine inanmak gerekir. Bu yzden gemite, onlar gnaha zorlayarak deil ama onlara bu amala kendisinin olan vermeyerek insanl terk ettiyse; rnein nelerden uzak durmalar gerektiini anlatan Kurtarclarna kretmeleri gereken sonraki nesillerden nce geip gidenleri hem kendi balarna O olmadan neler yapabileceklerini hem de Kurtarclarnn merhameti sayesinde nelere sahip olduklarn renmeleri iin kendi iradelerine terk ettiyse; sonrakilere Onu sevmeleri iin yeterince sebep vermesine ramen ncekiler tarafndan sulanmas mmkn deildir. Mesihin dier alarda deil de bu ada yani altnc ada domak istemesinin bir sebebi daha vardr: Bu ada dnya Romann hkm altnda birlemi ve Augustus Ceasar tarafndan bir btn olarak organize edilmitir. lk ebeveynlerimizin cennetin keyiflerini bizden uzaklatran gnahnn kefaretini demek iin ete kemie brnmeyi istemi olsa da kfr

topraklarnda yaamay tercih etmesi kendi iradesiyledir; bunun altnc ada gereklemesi en uygunu olmutur nk O ilk insan da altnc gnde yaratmtr. nsanln daha nceki alarnda ete kemie brnmesi de uygun olmazd. nk bu gnahkr ebeveynlerden olma insanlar, itaatsizlikle sakatlanm doalar sebebiyle ktle daha eilimliydi ve akl yrtme glerini henz kullanamyorlard ve vahi hayvanlar gibi dolanyorlard -onlarn iindeki doal iyilik gizlenmiti- bu insanlara birbirleriyle dosta yaamay retmek, kanunlarla kalba dkmek, erdemlerle sslemek ve akln yla aydnlatp onlara gerein bilgisini vermek mmkn deildi. Bu yzden en utan verici hikyelere ve daha da utan verici hareketlere, en gaddarca ifadelere ve daha da gaddarca fiillere sahibiz; tm bu nceki dnemlere ait eylere yeter diyorum. nsanlar akldan yoksun, gerei anlamalar olanaksz, kanunla ve adaletle tanmam bir halde iken Hz. sa tarafndan sunulan hayata ilikin yasalar ve yce hkmleri nasl anlayacaklard? Bu yzden onlarn zeklarn beslemek iin nce daha uygun olan Yasa verildi, daha bebek olan dnyay kat yemekle deil stle beslemek gerekiyordu. Daha sonra ya bydke ve ksmen insanlarn bir arada yaamalar, ksmen yasa oluturmak iin kendi bilgeliklerini bir araya getirmeleri, ksmen de filozoflarn retileri ve bilgelii sayesinde ilerleme kaydedildike, herkesin Kurtarcsnn vcuda gelmesi ve dnya iin yeni bir yasa oluturmas iin uygun zaman geldi; daha nce sylediim gibi tm dnya Romallarn gcne boyun emiti, filozoflarn bilgelii ile ekillendirilmiti ve insanlarn zihinleri doru yaamaya ilikin yce hkmleri anlamaya daha uygundu. Sekizinci Kitap: Bu sekizinci kitapta nc aamay anlatmak kald: En adil Yargcn hkm gnnde her iki ehrin de davasn grecei zaman bir ehrin en yksek kutsalla sahipken, dierinin nasl baarsz olaca ve en byk sefalete decei aama. nk Sleymann da dedii gibi Yrekteki gururu d, alakgnlll ise onur izler (Sleymann zdeyileri, 18:12), bu yzden bir nszle Onun ehrinin, grkeminden nce hangi utanlar yaayacan; kt ehrin yklmadan nce Deccalin emrinde nasl geici bir ycelie sahip olacan anlatmalym mmkn olduunca gvenilir kitaplar sayesinde baz sonulara varmaya alacam. Bu yzden zulmn youn karanlndan sonra ebedi huzurun ebedi gndz ok keyifli gelecektir ve bu dnyann onaylayan glnden sonra gelecek, ac veren cezalar frtnas ve ebedi gece ok korkun olacaktr; o grkeme ilikin umut bugnk aclar hafifletirken, kyamet korkusu kayp giden dnyevi zevklerin (eer byle bir ey varsa) deerini drecektir.

(...) Zulm buuk yl srecek -Tanrnn vekillerine gre tam olarak bu kadar- ve rtl biimde yrtlecek, tam da peygamberin dedii gibi: Bir vakte, vakitlere, yarm vakte kadar (Daniel, 7:25). Vahyin otoritesinde daha da ak biimde bildirilmitir: Kutsal kenti krk iki ay boyunca ayaklaryla ineyecek olan uluslara verildi. (Vahiy, 11:2). Efendimiz, zulmn bykl nedeniyle seilmi olanlarn iyilii iin en merhametli yarg tarafndan bu ksa zamann verildiini syler: O gnler ksaltlmam olsayd hi kimse kurtulamazd (Matta, 24:22; Markos, 13:20). O dinsiz ehrin ba vurulduunda; Yahudilerin, o inanmayanlarn, iradelerinin kandrldn greceklerine ve dine dneceklerine inanlr; peygamberin aadaki szleri de buna iaret eder: srailoullarnn says denizin kumu kadar ok olsa da ancak pek az kurtulacak (Romallar, 9:27). Bunun ardndan bir pimanlk zaman gelecektir -bu zamann uzunluu tm lmllerden saklanmtr. Daha sonra, nceden sylenen tm eyler tamamlandnda ve gnete, ayda, yldzlarda ve denizde acayip iaretler ortaya ktnda- tm insanlar, tm dnyann bana bundan sonra geleceklerin beklentisiyle korkudan bayldnda kt ehrin ykm, Mesihin ehrinin ykselii ve Tanrnn gn yakndr; Tanrnn kullarn tatllkla teselli eden gerek haber yle der: Bu olaylarn gerekletiini grdnzde bilin ki Tanrnn Krall yakndr (Luka, 21:31). phesiz Krallk, hrsz gece nasl gelirse yle gelecektir (yani grnmeden) (1.Selanikliler, 5:2); yine Efendimizin szlerine gre insanlar yiyecek, iecek, evlenecek ve evlendirileceklerdir (Matta, 24:38). Bu sorunlarn, Yaratcnn bilgelikle dolu basireti sayesinde zalimce deil bilgece byle dzenlendiine ve Yargcn geliinden dolay dehet iinde olacamza ve hesap vereceimize inanmamz gerekir. (...) Bu eyler gerekletiinde Efendimiz kukusuz yarglamak ve iki ehrin nihai deerlendirmesi iin gelecektir. Ayrca yarglamak iin, daha nce yarglanmak zere geldii biimde, gelecektir; alakgnll biimde canl bir insan olarak geldiinde kibirli bir kafayla onu kmseyenler, adil olmasna karn Onu sert bir yarg olarak greceklerdir. Elimizde bu konuda bir de kehanet vardr: Bedenini detiklerine bakacaklar (Yuhanna, 19:37; Zekeriya 12:10). nk Baba ahsen yarglamayacaktr, Btn yarglama iini Oula vermitir (Yuhanna, 5:22); bylece (masum olmasna ramen) her trl hakarete maruz kalan ve armha gerilen Olunu gkteki, yerdeki ve yer altndaki her eyin (Filippililer, 2:10) Efendisi yapm ve Onu llerin ve dirilerin yargc olarak atamtr (Elilerin leri, 10:42). Onun insan biimindeki vcudu drst olanlara merhametli grnrken, kt olanlara o daha nce mulak ve hor grmeyi hak edermi gibi grnen halinin aksine daha parlak ve korkun grnecektir.

(...) imdi o lkenin kutsallnn ne olduunu sorgulamalyz. Ruhlarn bedenlerden syrldktan sonra veya ruhani bedenler elde ettiklerinde ve meleksi ruhlardan ne saflk ne de derece bakmndan dk olmadklarnda, insanlarn yaarken zevk ald harici eylerden zevk alacaklarn dnmemeliyiz. Buna gre Kutsal Kitap onlarn ruhlarnn ieklerden veya yeil ayrlardan, keyifli yerlerden, kularn tnden, gzel kokulu eylerden (tarn ve sakz gibi) etkilendiini ve bunlarla yenilendiini sylediinde, bylesi bir ifade akas dnyevi deil ruhani olarak yorumlanmaldr. Ama yine de sert deil yumuak besinlerle beslenmesi gereken, anlama gc zayf ve ruhani zevkleri anlayamayacak basit insanlarn iyilii iin bu eyler baz retmenler tarafndan basit insanlarn grnr eyler yoluyla grnmeyen eyleri kefetmesi iin kullanlr. Azizlerin kutsanml da bu durumda Yaratclarnn elindedir, Efendimizin sylediine gre: Sonsuz yaam tek gerek Tanr olan Seni ve gnderdiin Hz. sa Mesihi tanmalardr (Yuhanna, 17:3); elbette buna ikisinden [Baba ve Oul] gelen Kutsal Ruhu ifadesini de eklemeliyiz. Bu yaam ebedidir. O en saf kutsanmlk dnda hangi sebeple yaam ebedi olacaktr? Hayat geici olsa kutsanmazd, nk nihayetlenecek olmas nedeniyle endieye sebep olurdu. Yineleyelim, ne kadar uzun srerse srsn, hayat her tr straptan uzak ve mutlulukla dopdolu deilse ya da herhangi bir kusurla bozulmusa kutsal saylamaz. Bu yzden bu hayat ebedi ve kutsanmtr, kutsanm ve ebedidir, Tek gerek, Tanr olan Seni ve gnderdiin Hz. sa Mesihi tanmalardr (Yuhanna, 17:3). Kutsanmln mutluluunun ebediyet bilgisi olduunu sylediine dikkat edelim. Bu hayatta azizlerin zorlukla, bir aynadan ve bir bulmacadan alglayarak grd ilahi doay anlamak iin baz kiilerin gayret etmesi bounadr; nk bu doann ancak gelecek yaamda grlebilecei ve tamamen anlalabilecei vaat edilmitir. Bu yzden azizler, Tanrnn insan tamamen kendinden geiren ebedi olarak kutsanm grntsnden zevk alr; vaizin dedii gibi Yasay koyan onlar kutsar, gittike glenirler, Sionda26 Tanrnn huzuruna karlar (Mezmurlar, 84:7).

26 Vaat edilmi lke veya Kuds anlamnda kullanlan bir yer ad. (.n.)

II ORTA A DNCE VE PRAT

A. ERKEN ORTA A*
Bat Avrupada 400 ila 1100 yllar arasnda yaananlar, tek bir olumsuz tamlama ile, yani Karanlk a olarak adlandrlamaz. Hi kukusuz, bu dnemde yaam sadeletirmeye, basitletirmeye dnk birok deiim de yaand. Baz Roma ehirleri terk edildi; ehirlerde yaamay srdrenler, gvenlii, gl gemilerinin ta duvarlar arasnda arad; imparatorluun bir zamanlar ilek olan ticaret yollar kullanlmaz oldu ve Avrupallarn nemli bir blm krsalda yaamaya balayp topran (doann) yasalarna tabi oldu. Ve btn bunlarn vuku bulduu yzyllar boyunca, edeer nemi haiz iki siyasi gelime/deiim gerekleti: 1) rgt ve merkeziyeti Roma brokrasisinin yerini, iptidai yerel ynetimler ald; 2) Kilise yetkilileri veya piskoposlar pek ok yerde ynetim sorumluluu stlendi. Kilise dnemin retici gcyd. Nitekim, Bat dnyasnn belli bal tm kurumlar Kiliseden neet etti. Roma Bapiskoposu, kendini tm Hristiyanlarn ruhani lideri ilan etmi; Papal On Birinci yzyln sonlarnda, Orta ve Bat Avrupa genelinde de kabul grr olmutu. Piskoposlar, yzlerce yl boyunca, pek ok blgede yerel halka hem vali hem rahip olarak hizmet etmi, sevgi ve sayg oda haline gelmilerdi. Her yerde manastrlar almt. iddetin hkm srd yzyllar boyunca keiler bu manastrlarda fakir fukaray himaye etmi, muhteem kiliseler kurmu ve ilmi (dinsel retiyi) koruyarak srdrmlerdi. Ayn srete, daha sofu olanlar Almanya, ngiltere, rlanda ve skandinavyann vahi doasna girip buralarda yaayan dinsizleri barl mesajlarla Hristiyanla kazandrma gayretine dmt. Bu Hristiyanlar ki, ou Alman kkenliydi, daha batan itibaren Akdeniz havzasndaki Roma medeniyetinin Avrupaya yaylmasnda nc rol oynadlar. almalar medeniyetin barbar halklara nfuz etmesinde o kadar baarl oldu ki, sz konusu dnemi Karanlk a olarak adlandrmak, kanaatimce hakszlk olur. Kilise mensuplar hkmet etme ve smrgeletirme faaliyetlerinin yan sra, eitim sorunuyla da urat. Bunlar Beinci yzyln sonlarnda Batdaki Roma kkenli

yneticilerin ounun yerini alan sava Almanlar slah edip onlara sz geirmeye altlar. Dnemin Almanlar tarafndan itibar gren deerler sistemi Nibelungen veya Rolandn arks gibi epik iirlerde gzlenir. Bu iirler vuku bulduunu iddia ettikleri olaylardan yzlerce yl sonra yazlm olsa da sz konusu deerler sisteminin baskn biimde sava olduuna iaret ediyor olmalar itibariyle deer tar. Nitekim Hristiyanln bar ahlaknn/ilkesinin aka anlalmas iin -eer anlaldysa- aradan yzyllar gemesi gerekmitir. Her eye ramen, Rolandn nderi Charlemagne (742-814), bir cihanmul Hristiyan krall kurma giriiminde bulundu. Kilisenin etkisiyle ekillenen politikalar ve tutumu, Hristiyan yaamnn birlik ve beraberlik anlayn benimsediinin gstergesidir. Charlemagne, tebaasnn zihinsel potansiyelinin gelitirilmesini amalayan temel bir eitim emretti; hibir Hristiyann maduriyet iindeki bir dier Hristiyan istismar etmesine imkn vermeyecek nitelikte ve salkl bir ekonominin maddi n art olan yatrmlar yapt, yollar ve kprler ina ettirdi. Charlamagnen hkmet etme anlay halkn selameti iin almak olsa da ona ve onun kadar baarl olmayan haleflerinin hizmetindeki toprak dkn svarileri/valyeleri iin ayn ey sz konusu deildi. Ne ki, imparatorluk hayalinden hi vazgeilmedi. Charlamagnenn lmnden iki yz elli yl sonra, Avrupa dikkate deer bir geliim srecine girdi. On Birinci yzyln son eyreinde, birka asrlk feodal mcadeleden sonra, Fransa ve Almanyann byk bir ksmnda bar ve bu bar koruyabilecek nitelikte yneticiler ba gsterdi. Ayn srete Kilise de telkinlerini ve dolaysyla etkinliini srdrmt. Bunun sonucu olarak, Birinci yzyln ikinci yarsnda, Avrupa byk bir dinsel canlana sahne oldu. Buna katlanlar kendilerini Kiliseye adayp kiliseler, manastrlar yaptrdlar, din uruna savatlar ve Romadaki papann szn dinlediler. Ne var ki, Roma mparatorluu dneminden beri ilk kez bu kadar barl bir sre yaayan Avrupada Kilisenin yksek idealler olarak telkin ettii i gzlem, teslimiyet ve tefekkr retisiyle, dnyevi (sekler) toplum nderlerinin, sava soylularn, tccarlarn ve prensin ululad gl olmak, alkanlk gibi erdemler arasnda mthi bir gerilim yaanacakt.
* Peter Reisenberg, The Traditions of the Western World, Rand McNally&Co., Chicago 1967.

1. nsanolu Tanrya Nasl Hizmet Etmelidir?


Erken dnemin Batl Kilise babalarndan Byk Gregorius (540-604) etkinlii itibariyle Augustinten hemen sonra gelir. Zengin ve nl Romal bir ailenin ocuudur. Babas senatr, byk dedesi Papadr (III. Felix). Gregorius devlete hizmet etmek zere eitilir. Nitekim 572de Roma valisi (praefectus), yani ehrin en byk

memuru ve senato bakan olur. yl gemeden btn bu grevleri brakr, mallarn datp evini manastr haline getirir ve alt manastr daha kurarak bir kei gibi yaamaya balar. 579da diyakoz1 olarak atanr ve Papa II. Pelagius tarafndan papalk elisi (apocrisarius) olarak stanbula gnderilir. Burada alt yl kaldktan sonra talyaya daki manastrna dner. 590da, Papa Pelagiusun Romada bagsteren veba salgn nedeniyle lmn takiben, Papa (I. Gregorius) seilir. Gregoriusun bugne ulaan yazl eserleri arasnda, Moral Tevikler, Piskoposluk Hizmetlerine Dair El Kitab, ncil Hakknda Syleiler, Diyaloglar ve olaanst insani ve edebi ierie sahip olduu ifade edilen sekiz yz altm sekiz mektup vardr. Bunlarn arasnda kendi devrinde, en ok Greve Dair Ahlaki Davran Kurallarnn okunduu bilinir. Gregoriusun sadece grleriyle deil, Kutsal Yazlarn tefsiriyle de Kilisede bin yl boyunca kabul grm bir din adam olduu ifade edilir. Aadaki belgeden de anlalaca zere, dnyevi yaam ile riyazeti yaam elikisi Hristiyanlkla balamad gibi, bu elikinin stesinden gelmeye alanlar da sadece Hrstiyanlar deildir. Buna karn, Gregoriusun riyazet meselesine getirdii entelektel zm, Hristiyan akidesine uygun olup insanlarn davranlar zerindeki etkisini Orta a sresince srdrebilmitir.

Greve Dair Ahlaki Davran Kurallar* Aziz Gregorius


Aziz Gregorius (540604), kendisinden iki yz yl nce yaam olan Augustin (354430) gibi, bir piskopos (daha sonra Papa I. Gregorious) ve ilahiyatdr; bu mevkii durmakszn mlke, siyasete ve hukuka ilikin sorunlarla uramas gerektii anlamna gelmektedir. 590a kadar papaln idare meclisinde olduundan, talyann btn kendisinin yetki alanndayd, ayrca Bizans ile ilikiler de kendisinden sorulmaktayd. Papaln Bat Avrupada ykseldii bu dnemde ruhani bir nder olarak, kiliseye dzenli olarak giden Romallar ve genel olarak Hristiyanln selameti emniyet altna alnmalyd. Piskoposluk Hizmetlerine Dair El Kitab, Gregoriusun derin tecrbelerinin rn olarak ortaya kt ve asrlar boyunca piskoposlarn davranlarna yn verdi. ylesine nemsendi ki, Kral Alfred tarafndan Eski ngilizceye dahi evrildi. Mezar dediimiz nedir ki? Tefekkrle geen bir yaamda da gzlerimiz d dnyaya kapanmyor mu? Byle bir yaam bizi her trl dnyevi arzudan sakl tutmuyor mu? Onlar d dnyaya gzlerini kapamakla tefekkre
1 Papazn yardmcs olan din adam.

gmlmt. Pavlus bu yzden onlara dedi ki, Tpk bir l gibi, hayatn, Tanrdaki Hz. sada sakl. Dnyevi ilere dnk aktif yaam da bir mezardr, bizi kt ilerden alkoymak iin lnn stn rter gibi rter stmz, ama tefekkrle geen mnzevi bir yaam, bizi dnyevi srelerden kopararak daha da iyisini yapar. O halde, bedenin arszln denetim altna alanlara den grev bu ilahi yntemle zihni terbiye etmektir. Bu srete zihni aan her ne olursa olsun, ie dnk tefekkrn stnde ve tesinde, sakl olana uzanmaldr. Kendini tefekkre vererek yaplmas gereken ileri ihmal eden veya elindeki ilerin aciliyeti nedeniyle tefekkr bir yana brakan insan, iyi bir vaiz/hatip deildir. Bundan dolaydr ki, brahim len karsn, dnyevi yaama gzlerini kapayabilen her iyi vaizin/hatibin ruhunu gmd gibi, ift katl bir mezara gmer. nceden srd yaamn dnyevi arzularna duyarl o ruhtur ki, nefsaniyetten uzak, ama duyarlln kaybetmeden lmde yaar. Mesih, zaten bu nedenle, Onun mucizelerini gndz vakti ehirde sergileyip gecelerini dada dua ederek geirir ki, iyi vaizler hareketli ehir yaamn terk etmemeyi, tefekkrn verdii hazla ehirde alma azminden vazgememeyi renip tefekkr yoluyla sourduklarn komularna aktarsn. nk tefekkr yoluyla Tanrya ykselecek, geri dnnce vaaz vererek insanlara hizmet edeceklerdir. Nitekim Musa, kurbanlk bir buza kesilirken, ona iki kez boyanm mor yn balayp yanna rdk otu ve erz aac koyar ve bylelikle bedene eziyet ederken inan, umut ve iyilik buhuru solumu olur. rdk otu i organlarmz arndrr. Petrus buna kalbi imanla arndrmak der. Erz aac ise asla rmez ve bu nedenle hibir sonun gksel umutlar tketemeyeceine iaret eder. Petrus bir defasnda unu da sylemitir: Hz. sa Mesihin ller arasndan kp dirilmesiyle, O, bizi lekesiz, hi bozulmayacak ve solmayacak bir mirasla yeniden yaratp umutlandrmt. Mor ynn krmz alevi, iini iyiliin doldurduu kalbi atee verir. Hakikat de Gospelde, Buraya dnyay atee vermek zere geldim, der. ki kez boyanm mor yn sunulur ki, yaptmz iyilik isel Yargn nezdinde Tanrnn ve komularmzn sevgisiyle renklensin; inancn kaybetmi olan ruh, Tanr akna ne komularmz ihmal etsin ne de onlarla huzuru kap iindeki En Yce sevgiyi sndrnceye kadar urap onlar sevindirsin. O halde kim kendini Tanrya adamsa, ibadet etmekle kalmayp tefekkrn doruuna ksn. Her eyden nce unu bilmelidir ki, ruhlar eit eittir. Bazlarnn zihni tembeldir; bunlar i yapmak zorunda kalnca daha batan vazgeer. Bazlar o kadar huzursuzdur ki, ilerine ara vererek daha ok almak zorunda kalr, dnmek iin daha ok zamana ve zgrle sahip olduklar halde, dnemez olurlar. Demek ki, ne huzur iindeki zihin arya kap kendini

tamamen ie vermeli, ne de huzursuz olan zihin kendini tefekkrle snrlamaldr. Tefekkr ettikleri halde ie boulduklar iin tkezleyenler alarak dier insanlara hizmet ediyor olmann avantajna sahip olarak yaadklarn syler, ama bu gibiler uyuukluun klcyla ldrlmtr. Baz huzursuz ruhlar tefekkr ederken akllarnn ermedii eylere taklp yanl doktrinlere sapar ve belirli bir tevazu iinde Hakikatin mridi olacak kadar kafalar yokken, muvazaa ustas olup karlar. Bundan dolaydr ki, O, kendi azyla Sa gzn seni rahatsz ediyorsa karp at; nk tek gzle yaamak, iki gzle cehennem ateinde yanmaktan iyidir, der. Dnyevi yaam ile tefekkre dnk yaamn ruhen birlikte yaanmas yzmzdeki iki gz gibidir. Sa gz tefekkrle geen yaam, sol gz dnyevi yaamdr. Ne var ki, yukardaki dnyay ve ruhani eyleri sezgi gzyle gremedikleri halde tefekkrn doruklarna dalan ve bir anlay hatas yaparak inanszlk ukuruna denler de var. Demek ki, tefekkre dnk bir yaam benimsemek insann gcn aabilir ve onu hakikatten uzaklamak zorunda brakabilir. Bu zihinsel zaafla dnyevi yaam iffetli bir ekilde yaayarak gvende olmak mmkndr. Dediimiz gibi, Hakikat bu gibi insanlar yle uyaryor: Sa gzn seni rahatsz ediyorsa karp at; nk tek gzle yaamak, iki gzle cehennem ateinde yanmaktan daha iyidir. O, aka yle diyor: ayet tefekkre yatkn deilsen saduyulu davran ve gvenlii dnyevi yaamda ara. En iyisidir diye yaptn seimde baarsz olursan elindekiyle yetin. Tefekkre dnk yaamda hakikat bilgisinden sapmak zorunda kalrsan, dnyevi yaamda kal ki, gkyz krallna bari tek gzle girebilesin unu anlamak lazm: ou kez bir ve ayn anda, sevgi/ak hareketsiz ruhlar harekete geirirken, korku/kayg huzursuz ruhlar tefekkrden alkoyar Kim ki hevesle tefekkr idman yapar, ben ne kadar seviyorum diye, nce kendini sorgulasn. nk sevgi/ak ruhun motor gcdr. nsan bir yandan bu dnyadan ekip karr, bir yandan da yceltir/ykseltir. nsan, ister en ok sevdii eyleri aratryor, ister korkular/kayglar besliyor olsun, bilinmeyen gerekleri sevgiyle nasl kavrayacan biliyor mu, yoksa korkularna/kayglarna m yeniliyor, nce bunu incelesin. nk ayet zihin tefekkr srasnda sevgiyle/akla harekete gememise, bu duygusuzluk onu kreltir O halde, ruh, ncelikle dnyevi olan eylere duyduu sevgiden, beden (cinsel) tatminden arnmal; tefekkr bilgisine sonra ykselmelidir. Bu yzden bir Yasa indi ve Da2 insanlara yasakland, nk o kck akllar hl dnyevi eylerde olan insanlar, yukardakileri grmeye tahamml edemeyebilirdi. Hayvan daa dokunursa ta olur sz dorudur, nk
2 Musann daa k.

anlamsz/mantksz arzulara kaplm olan zihin, hayvan daa dokununca kendini tefekkrn doruklarna karr O halde, tefekkr kalesini fethetmek isteyen mkemmeliyetin doruuna kmaya gayret ederken, nce kendini snayp komularna zarar verip vermediini, komularnn zarar vermesi halinde aklselimle hareket edip etmediini, nne kan frsatlardan olunca -nk haz zihni asla datmaz- pimanlk duyup duymadn dnsn; ve eer tekrar ruhani eyleri kefetmeye, yani kendi i dnyasna dnerse, maddi eylerin glgesini beraberlerinde getirip getirmediini, o her eyi kapsayan grnce kendi evresindeki tm imgeleri yok edip etmediini veya kendi dna kp varln fethedip edemediini grsn. Burada, Mezarna bolluk/bereket iinde gireceksin, dersek doru sylemi oluruz. nk mkemmel insan mezara gerekten bolluk/bereket iinde girer; nce dnyevi yaamn gereklerini yerine getirmi, sonra da bedenini o dnyadan saklayp tefekkr yolunda lmtr. Bylece, her ey yerli yerine oturur. Tpk ambara mevsiminde giren msr haslat gibi. nk eylem mevsimi nce gelir, tefekkr en son. Mkemmel insan nce alp iyi alkanlklar edinerek zihnini terbiye etmeli, ambarn doldurduktan sonra dinlenmeye ekilmelidir. Tanry beklerken eytan alayna terk edilmi olan insan, Onun Kurtarcsnn ayaklarnn dibine bylece oturup talimat alabilir ve kurtuluunun Mellifi eliinde bylece lkesinden hevesle ayrlr. Ama Hakikatin Kendisi olan Odur ki, ona iyileme ihsan etmi; ona, nce kendi evine dn ve Tanrnn sana ne byk eyler yaptn gster, demitir. nk bizler bahedilen en kk Tanr bilgisine sahip olunca insani/ dnyevi ilere dnmek istemez, komularmzn ihtiyalaryla dertlenmekten kanr, huzuru tefekkrde bulup bizi emek harcamadan tazeleyecek eyleri severiz. Ama Tanr bizi iyiletikten sonra eve gnderip bizlere yaplanlar anlatmamz emreder ki, ruh nce alsn, tefekkrle tazelenmeyi sonraya braksn. Bu nedenledir ki, Yakup, Rahele hizmet ettikten sonra Leaha sahip olur. Ona, Bizim lkemizde en gen olan ilk doandan nce vermek det deildir, denmitir. nk Rahel grnen balangtr, Leah ise, zahmet eken. Rahel tefekkre dnk yaamdan baka bir eyi sembolize ediyor olabilir mi? Ya da Leah dnyevi yaamdan? Balang tefekkr yoluyla ulamaya altmz Tanrdr, zahmet ise bir yn ihtiyac karlamak iin harcanan emek. Rahel ok gzel, ama ksr; Leah gsz, ama bereketlidir. Zihin, huzuru tefekkrde ararken daha ok grr, ama Tanrnn ocuklarna dnk olarak daha az retkendir; kendini vaaz verme iine adaynca daha ok yklenir, ama daha az grmeye balar. Nitekim Yakup Leahy ku-

cakladktan sonra Raheli kazanr. Bylelikle herkes nce retken bir yaamda el ele vermi, sonra da huzurlu bir tefekkr yaamnda birlemitir. Tefekkre dnk yaam daha ksa olsa bile dnyevi yaamdan daha deerlidir. Kutsal Gospelden anlyoruz ki, bu iki kadn farkl ekillerde hareket etmek zere tavsif edilmitir. Meryem, Kurtarcnn szlerini duymak iin onun ayaklarnn dibinde otururken, Marta Ona bedenen hizmet etmekte. Marta, Meryemin hareketsizliinden (tembelliinden) yaknnca unu duydu: Marta, Marta sen dikkatli/zenli birisin ve seni birok ey rahatsz etmekte; ama bunlardan biri nemli: Meryem nemli/gzel olan seti, kendisinden koparp alnamayacak olan. Oturduu yerde Tanrnn szlerine kulak kabartan Meryemde ifade bulan tefekkr deil de nedir? Ya da dnyevi yaam gerei dnyevi hizmetlerle megul olan Martannki? Martann yapt ayp deildir elbet, ama Meryeminki vgye deer. Hareketli dnyevi yaamnn pek ok yarar var, ama tefekkre dnk yaamnki ok daha iyi. Meryeminki ondan koparp alnamayacak deerde. Tefekkre dnk yaamn verdii haz, sonunda ok daha canl, ok daha hayat dolu olacakken, dnyevi iler bu dnyadan bedenle birlikte gelip geecek.
* Gregory I, The Great, Morals on the Book of Job, Oxford, 1844-1850.

Piskoposluk Hizmetlerine Dair El Kitab* Aziz Gregorius


Yneticiler3 Her Trl nyargnn stnde Olmal Ve Herkese efkatli Davranmaldr Ynetici her trl nyargnn stnde olmal ve herkese efkatli davranmaldr ki, iindeki sevgiyle yanndakilerin (dier insanlarn) zaaflarna/kusurlarna anlay gsterebilsin ve grnmeyene duyduu zlemi dnce (tefekkr) gcyle asn. Aksi takdirde, yce emeller gderken kibre yenik decek, yukardakine ulaamaz olacaktr. () Bu yzden, Musa Mabeti (Tabernacle4) sk sk ziyaret eder; ierdeyken tefekkre dalar, dardayken kendini fakir fukaraya adar. inden, Tanrnn gizemlerini dnr, dndan, ehevi insann ykn omuzlar.
3 4 Burada yneticiler ile kastedilen rahipler/piskoposlardr. Tabernacle: Mabet, yan sra snak, adr. Eski Ahite gre, Yahudilerin Msrdan kp mevut topraklara gelinceye kadar her yere beraberlerinde tadklar ve Tanrnn ikameti iin zel olarak hazrlanm tapnak.

Bilmedii, kuku duyduu konular Mabetteki Ahit Sand5nn nnde durarak Tanrya danr. Bylelikle yneticilere rnek olmakta; dnyevi konularda nasl bir eilim iinde olmalar gerektii hususunda pheye dnce, dncelerini derinletirmeleri, Ahit Sandnn nndeymiesine hep Tanrya danmalar gerektiine iaret etmektedir. Hakikat, insann nezdinde, Kendisini dada dua ederek, ehirde mucizeler yaratarak gsterdi. Bylece, en yce eylere tefekkr yoluyla ulalabileceini sanan iyi yneticilere yol gsterip zayf ve gsz olanlarn sorunlarn da paylamak zorunda olduklarna iaret etti. O halde, hayrseverlik ulvi bir megaledir; yaknlarmzn (komularmzn) zavalllnn uyandrd acma duygusunu ve tenezzl aarak merhamete dnt oranda artp en yksek seviyeye kar. Yneticiler, ynettikleri insanlarn srlarn paylaabilmeli; ynetilenler srlarn onlara amaktan korkmamaldr. Bylelikle, bu kk eyler (insanlar) kendilerini batan karan dalgalara kar durmaya alrken, rahibin anlayna bir annenin gsne snrcasna bavurabilecek; ve onun rahatlatc szlerinde, iman dolu gzyalarnda teselli bulup helak edici kirli gnahlarndan arnacaklardr. Mabetin n kapsndan ieri girmek isteyenler, girmeden nce ellerini ykasn diye byk ve tatan bir havuz vardr. Bunu tayan on iki kzn yzleri aktr, ama tersleri grnmez. Bu on iki kz piskoposluk dzeninden baka neyi simgeliyor olabilir ki? Pavlusun iaret ettii gibi, Yasa der ki, Msr ezerek geen kzn azn balamayacaksn. Yaptklar ii aka grr, ama bunun tesini, yani mutlak Yargn (onlar bekleyen) sakl yargsn gremeyiz. Oysa yaknndakileri (komularn) itiraf ettikleri gnahlarndan arndrmak zere sabrla, alakgnlllkle nbet tutanlar, tabir yerindeyse, Mabetin kapsndaki leeni tayanlardr. O halde, sonsuzluk kapsndan girmek isteyen herkes gnahlarn rahibe/papaza aklayabilmeli, o da kulak vermelidir. Ayn durum leen iin de sz konusudur, nk kirli olan kalabalklarn temizlenmesine yarar. Su, kendisinde ykananlarn kiriyle berrakln kaybeder, ama rahibin/papazn bundan korkmasna hi gerek yoktur; nk o dierlerinin gnahlaryla dertlendii iin Tanrnn amaz terazisinde (kendi) gnahlarndan daha kolay arnr.

Ahit Sand: zerinde on emirin yazl olduu ta tabletlerin bulunduu sandk.

Ynetici, Belirli Bir Tevazu inde, yi/Doru Yaayanlarla Dost, Ahlaksz ve Gnahkrlar Karsnda Amansz Olmaldr Ynetici, belirli bir tevazu iinde, iyi/doru yaayanlarla dost, ahlaksz ve gnahkrlar karsnda doruluk adna amansz olmaldr. yi/doru yaayanlarla hibir ekilde uramamal; ktlere kar gcn gerektiinde hemen kullanmaldr. Kendini -mevki ve makam bir yana brakp- iyi/doru yaam srenlerin eiti olarak grmeli; sapkn insanlar karsnda ahlak yasalarn devreye sokmaktan kanmamaldr. Ahlaki Kurallarda sylediim gibi, doa herkesi eit yaratt. Ne ki, kabahatler dzeni erevesinde ilenen su, bazlarn daha aa bir yere itip eitlii bozdu. Bu farkllk ki, ktlkten kaynaklanr ve tpk birinin bir dieri tarafndan ynetilmesi gibi, ilahi adaletin takdirindedir. O halde, stn durumda olanlar kendilerini mevki ve makamn verdii g itibariyle deil, doann eitlik ilkesi itibariyle deerlendirmeli; mutluluu insanlar ynetmede deil, onlara hizmet etmede aramaldr. nk kadim babalarmz kaytlara krallar olarak deil, sr obanlar olarak gemitir. Tanr Nuha ve oullarna, oaln ve yeryzn doldurun dedikten sonra hemen yle eklemitir, Yeryzndeki tm hayvanlar sizden rksn ve korksun. Korku, kayg ve dehet hayvanlara mahsustur, ama insanlara kar kullanm yasaklanmtr. nsan, doas itibariyle dier insandan deil, hayvandan stndr. Dolaysyla ona insanlardan deil, hayvanlardan korkmas gerektii bildirilmitir. Buradan anlyoruz ki, eiti nezdinde korkulur olmak, stnlk taslamaktr ve doann dzenine ters der. Ne var ki, tebaa Tanr korkusundan yoksun ise, yneticilerinden korkmaldr. lahi adaletten korkmayanlar, hi olmazsa insana kar gnah ilemekten korkmaldr. Yneticilerin korku salmas kendini beenmiliklerinden, kiisel tatmin peinde olduklarndan deil, tebaalarnn iyilii iindir. Aslnda, kt yaam srenlere korku salmak, tabir yerindeyse, insanlara deil hayvanlara stnlk taslamaktr; nk tebaa hayvan gibi davrand lde korkutulmaya mstahaktr. Hal byle iken, yneticilerin dierlerinden stn, sekin olmas sk sk kibre yol verir, nk kendisine hizmet edilmektedir, nk istedii her ey hemen yerine getirilmektedir, nk kendisini eletirme hakkndan yoksun olan tebaas, yapt kt eyleri bile gklere karr. Ynetici, ynettii insanlar tarafndan ite byle yoldan karlp kendini kaybeder. evresindekilerce kayrlp iltifata boulduka gereklik duygusunu yitirir; ne olduunu unutur ve bakalar tarafndan ynlendirilmeye balar. Kendisini sorgulayaca yerde, kendisi hakknda bakalarnn sylediklerine inanr. Tebaasn

hor grr, onlar doann dzeninin ngrd biimde eitleri olarak grmemeye ve ans eseri sahip olduu gc hak ettiine inanmaya balar. Herkesten daha akll olduunu dnerek kendini stn grr ve kendisinin de eksikleri olmasna ramen evresindekilerle eit olduunu kabul etmekten kanr. Kutsal Yaznn dedii gibi, Gz ykseklerde, kibrin ocuklarnn kral olur. Mnferit stnle heves eden ve meleklerle birlikte (ortak) yaamay kmseyen insan, yle der: Kendimi Kuzeye konulandrp En Yce olan gibi olacam. Ne var ki, tam da bu nedenle ve mkemmel bir iradenin eseri olarak kendini gcn ahikasna ykseltirken, isel olarak kazd ukura der. nsanolu, dier insanlar gibi olduu halde, onlar hor grp aalad zaman yoldan sapm melekler gibi olur. Talut6 alakgnlllyle n yapt halde, ite byle yoldan km, sahip olduu g onun gururunu iirmiti. Tanr tanktr; alakgnlllkle yol alm, kibriyle geriye dp reddedilmitir: Sen kendi gznde bile kckken, seni sraildeki kavimlerin ba yapmadm m? Talut kendi gznde bile kckken, gelip geici bir gce dayanarak byklk taslad. Kendini herkesten stn grd. Ve muhteem bir ekilde, kendi gznde kckken Tanrnn gznde byk, kendi gznde bykken Tanrnn gznde kck oldu. O halde, bir insan zihni kalabalklar ynettii iin ierse yozlar ve kibre kaplr. Kibir zihni ayartr. Oysa byle bir g onu nasl kullanaca, ona nasl kar duracan bilen biri tarafndan, pekl denetim altnda tutulabilir. Onu (gc) iyi denetleyebilen ynetici, onun sayesinde gnahlarla baa kabilen ve onun sayesinde bakalaryla eitlik erevesinde iliki kurabilendir. nk insan zihni gce sahip olmad zaman bile kibre eilimlidir; g sahibi olunca ne hale gelebilecei ak! Ama o, hem ondan yararlanabilmek hem batan karmasna izin vermemek iin gcn bilerek, zenle ve doru kullanandr; gl olduu halde kendini dierleriyle eit tutarken, gnahkrlar cezalandrma azmiyle stnln koruyandr. Bu ayrm, ilk Rahip (Papaz) rneinden hareketle daha iyi yapabiliriz. Kutsal Kilisenin barahipliini Tanrnn ltfuyla stlenen Petrus, Kornelius7un gsterdii ihtirama -oysa secde etmekle doru olan yapmtkar gelmi; Byle davranma, kalk; ben de bir insanm! deyip onun eiti olduunu gstermi; ama Kornelius, Annanias ile Sapphira8nn yaptklarn
6 7 8 Talut (Saul), ilk srail kral ( 1021 -1000). Kornelius, Hristiyanla gemi Yahudi olmayan ilk kiidir. Ailesi ve arkadalaryla birlikte Aziz Petrusu dinledikten sonra vaftiz edilmitir. Ananias ile kars Sapphira, Kudsteki ilkel kiliseye mensuptu. Annanias, cemaat hazinesine yapt ba, sylediinden az knca dp ld.

ortaya karnca yetkisini/gcn kullanarak onu dierlerinden stn bir konuma getirirken, Annanias ile Sapphiray szleriyle mahvetmitir. Petrus, Kilisenin barahibi olarak gnahla mcadelenin kendi grevi olduunu, yani gcn hatrlamtr, oysa isel olarak g mevhumundan uzak, namuslu kardelerinin nezdinde itibarldr. Onun ilahi ynetimi, sz konusu olaylarn birinde eitlik, dierinde otoritenin cezalandrma yetkisi/hakk olarak tezahr etmitir Dolaysyla, yksek makam, insanlarla (kardelerle) deil, ktlkle mcadeleye dnkse iyi kullanlm demektir. Yneticiler kusurlu tebaann kusurlarn ihya etmek zere ceza uygularken ok dikkatli olmak ve karsndakini eiti olarak grp alakgnll davranmakla ykmldr. alrken bilinli bir suskunluk iinde olmay alkanlk haline getirmeli, tercihlerimizi kusurlarn tesviye edebildiklerimizden yana yapmalyz, nk bu insanlar kusurlarndan bizim sert disiplinimiz sayesinde kurtulmutur; oysa bizim kusurlarmz szle bile cezalandrlmamaktadr! Bu yzden, Tanrnn huzurunda daha da sorumluyuz, nk ilediimiz gnahlar, ou kez cezadan muaftr. te yandan, uyguladmz disiplin, insanlar iledikleri gnahlar nedeniyle cezalandrlmaktan burada (dnyada) muaf tutmasa bile, ilahi yargdan azade deildir. Sonu olarak, kalpte tevazu, ite disiplin arttr ve korunmaldr. Bunlar yaparken ynetme hakkn alakgnlllk erdemine feda etmemelidir, nk ynetici deerinden gereksiz yere kaybederse, tebaasnn yaamn disiplinle dahi dizginleyemez9. Bu yzden, brakn yneticiler hizmet ettikleri insanlar nezdinde dsal olarak gerektii gibi dik dursun, isel olarak kendi kendilerine hesap verme korkusu yaasn. Bununla beraber, brakn tebaa, yneticilerinin -onlara yakr iaretlerin tezahryle- alakgnlllne ahit olsun; ve bylelikle neden otoriteden korkmalar ve tevazu balamnda neye zenmeleri gerektiini kendileri kavrasn. (Diyelim) toplumdan dlanm, gnahkr biri piskoposluun yardmyla salah bulmu, bu arada vcudundaki bir krk/atlak da kanamadan lmesin diye telle yerine raptedilmitir. Ne ki, bu gibi krklar/atlaklar tecrbesiz birinin elinde genellikle iyilemez ve sk baland iin ok ac verir. Bu nedenle, bir tebaann gnah yaras salah bulsun diye bask yaplrken ok dikkat edilmelidir ki, uygulanan disiplin efkatten yoksun kalmasn. Ynetici, tebaasna bir anne gibi sevgiyle ve efkatle yaklamal, ancak bir baba gibi disiplin uygulamaldr. Bylesi durumlarn hepsinde tedavi sk bir di9 Bkz. Aristo, Nikomakhosa Etik (sf.137).

siplin iinde ya da sevgi ve efkatten yoksun bir biimde deil, ihtiyatl bir biimde zenle yaplmaldr. () Bunlarn birlikte gzetilmemesi ya biri ya dierinin eksiklii anlamna gelir. Oysa yneticiler tebaalaryla ilikilerinde ne kadar efkatli davranrsa, sert bir disiplini de bir o kadar sevgiyle uygulayabilir Bir dier ifadeyle, yumuaklk ve sertlik bir arada olmal, birbirini tamamlamaldr ki, tebaa gereinden fazla sertlik ya da gereinden fazla efkate boulup helak olmasn. Demek oluyor ki, sevgi gten dmemeli, gayret kzdrmamal, azim arla kamamal, efkat esirgenmeyip yeterince verilmelidir. Ynetimde adalet ve merhamet bylece harmanlanrken, ynetici korku sald zaman bile kalplere huzur verecek, ama bunu yaparken onlar kendisine kar huu iinde tutmu olacaktr. Ynetici Dnyevi lerle Urarken Manevi Yaamn hmal Etmemeli, Manevi Yaamna Gsterdii zen de Dnyevi Grevlerinin hmaline Yol Amamaldr. Ynetici dnyevi ilerle urarken manevi yaamn asla ihmal etmemeli; manevi yaama gsterdii zen de dnyevi grevlerinin ihmaline yol amamaldr. nk kendini da dnk ilere verirse, manen bolua der; sadece kendi manevi yaamyla ilgilenirse, evresindekilere (komularna) gereken zeni gsteremez olur. Bazlarnn kendi ruhlar pahasna tm benlikleriyle cismani/dnyevi olana adandklar bir vakadr. Bunu gerektii zaman memnuniyetle yapacaklardr elbet, ama bunu gerekmedii halde yapyorlarsa onlar gece gndz uyarmaldr. Bunlar, yaptklar ilere ara verip soluklandklarnda, soluklandklar iin kendilerini daha da yorgun hissederler, nk hareketlilikten zevk alrlar ve dnyevi ilerle megul olmamay yorucu bulurlar. Bunlar, zahmetli dnyevi ileri stlenmekle isel olan gz ard etmilerdir ki, bakalarna retmeleri gereken aslnda tam da budur. Sonuta tebaalar ruhsuzlar, zira bu insanlar manen gelimeyi arzularken, yneticilerini taklit ederek, tabir yerindeyse, ktklere taklp tkezler. Bataki ruhsuzlanca, tebaa canlln kaybeder. Savaa giden askerlerin yolunu kaybetmi bir komutann ardndan komalar bounadr. Hibir tevik onlar canlandramaz, hibir knama onlar hatalarndan vazgeiremez. nk ruhani nderler dnyann yarglar olarak hizmet veremezlerse, oban srsne hkim olamaz, tebaa hakikatin n gremez. Rahibin zihnini dnyevi iler igal etmise, kkrtc rzgrlarn tozu Kilisenin gzlerini kr eder

O halde, adi/sfli ileri tebaa yerine getirmeli, yneticiler en yce olana hizmet etmelidir ki, admlara yn vermek zere yukardan bakan gzn o tozdan rahatsz olup gr kararmasn. Her ynetici, tebaasnn ba olduu srece yukardan bakarak yol almaldr ki, ayaklar dz yolda ilerleyebilsin. Dik duran beden eilir ve ba ne dp topraa bakmaya balarsa, gelime ayak srer. Ruhlarn yneticisi, hangi vicdanla dierleri nezdinde igal ettii piskoposluk makamn, eletirdii eyi yaparak, yani dnyevi ilerle megul olarak istismar edebilir? Tanr, Ve insanlar gibi rahipler olacak! derken, Peygamber araclyla tam da bunu cezalandrmakla tehdit etmektedir. Rahip, ruhani bir makam igal ederken ehevi eylerin peinde olduuna hkmedilenler gibi davranrsa, gerekten dier insanlar gibi olur. Peygamber Yeremya, yapt ban byk znts iinde -ki Mabetin yerle bir edilmesinde ifade bulur- bunu dnr ve knayarak yle der: Altn nasl paslanr, en gzel renk nasl deiir; tapnan/snan talar dalp her sokaa/yola yaylm! Tm madenlerin en deerlisi olan altndan kast kutsiyet deil de nedir? En gzel renkten kast insanln sevdii dine gsterdii derin sayg deil de nedir? Tapnan/snan talarndan kast Kutsal Dzenin mensuplar deil de nedir? Sokaklarla/yolla kastettii bu engin yaam deil de nedir? Hakikatin Kendisi der ki: Tahribata giden yol genitir. () Bazlar sry gtme iini stlenir, ama ruhani iler ylesine serbestiyet gerektirmektedir ki, dnyevi ilere zaman ayrmaz. Bylesi insanlar bedene dair (dnyevi) ileri tamamen ihmal edince tebaalarna yardm edemez. Verdikleri vaazn byk lde dikkate alnmamasnda alacak bir ey yoktur, nk gnahkrlar azarlar, onlarn yaamsal ihtiyalarn gz ard ederken szlerine kim kulak verir? Tebli yoksul ve muhta insanlarn kafalarna girmez, ta ki kalplere seslenen yrek merhametli olsun. Oysa vaizin merhametle sulad kalplerde szn z (tohum) hemen filizlenir. Dolaysyla, ynetici kalplere tohum ekerken, dnyevi olann tedbirini kusursuz bir biimde almal; rahipler kendilerini tebaalarnn manevi yaamna adarken, dnyevi yaamlaryla ilgilenmeyi ihmal etmemelidir. () Eer rahip dnyevi hizmet/yardm sunmaktan imtina ediyorsa, srnn akl vaizin szlerine kar gelmekte, ona kulak asmamakta hakldr. Nitekim ilk Rahip (Papaz) yle tembihlemiti: Aranzda eski olanlar ki, ben de eskilerdenim, Hz. sann ektii aclara ahit oldum ve zaman iinde tezahr edecek olan o mutluluun parasym, Tanrnn aranzda bulunan srsn gdn/besleyin! Burada gtmek/beslemekle kastettii kalp miydi, beden miydi? Hemen aklad: Zorla deil, hevesle ve kirli akenin hatrna deil, Tanr akna gnll olarak.

Anlalaca zere, bu szler, rahiplere tebaalarnn ihtiyalarn karlarken, ihtiras ban kendilerine saplamamalar iin uyar mahiyetindedir. Tebaa bedensel/dnyevi ihtiyalarnn karlanmas suretiyle tazelenirken, rahipler doruluk lokmasndan yoksun kalmamaldr.
* Gregory I, The Great, Pastoral Care, The Newman Press, 1950.

2. Hristiyann En Byk Kahraman Kimdir?


Yzyllar boyunca sava ululam olan Alman kavimlerini barl ve daha huzurlu bir yaam iin dine davet etmeye alan misyonerler, bu amala Hristiyan retisi kadar Latin dili ve edebiyatna da bavurmutur. Nitekim keiler, Hz. sann ya da Onun setiklerinin gcn tasvir etmek veya Hristiyanln ilkelerini kolay anlalabilir bir dille aktarmak iin, binlerce azizin rnek alnacak yaamlarn kaleme almtr. Hristiyan azizlerinin, Alman efsanelerindeki kahramanlarn muadili olduu sylenir. Hristiyanlarn vermek istedikleri mesajlar, basit bir dille yazlan biyografiler araclyla yaymalarnn nedeni hedefledikleri okurlarn sade insanlar olmalardr. Bat manastr sisteminin kurucusu Aziz Benedikt (480-543) iyilik ve fedakrla dayal rnek yaamyla hatrlanr. Hayrsever kiiliinin insanlar zor manastr koullarnda yaamaya tevik ettii anlatlr. Aziz Benediktin yaam hikyesinin, lmnden yaklak yz yl sonra Aziz Gregorius tarafndan kaleme alnm olmasnn bir nedeni yazarn kendisine duyulan sayg, dieri de Benediktin manastr yaamnn Hristiyanla gemeyi dnenlere rnek tekil edebileceine dair inancdr. Aziz Gregorius gibi, Aziz Benedikt de iyi bir ailenin ocuu olarak zamannn mmkn olan en iyi eitimini alm olmasna ramen, Beinci yzylda onun snfndan biri iin hl iyi bir kariyer olarak grlen devlet memuriyetini reddedip erken yata Alp Dalarnda Subiako yaknlarndaki bir maaraya ekilir. Burada iffet ve liderlik yetisiyle tebarz eden Aziz Benedikt, cezbettii mritlerini on iki cemaat halinde rgtler. Benediktin cemaatleri iin kaleme ald Kural,10 ibadete ve almaya adanm keiler iin gnmzde bile rehber niteliindedir. (PR)

10 Rule: Kitapk, ruhani ve ynetimsel olarak nitelenebilecek iki konu etrafnda yetmi ksa blmden oluur. Blmlerin yarsndan ou itaat ve tevazu kurallarn; drtte biri Tanrnn iinin (Opus Dei) nasl dzene sokulacan; onda birlik blm manastrn kim tarafndan nasl ynetileceini; iki blm ise ba keiin grevlerini anlatr.

Aziz Benediktin Yaam* Aziz Gregorius


Bir zamanlar, Benedictus veya Bennet adnda biri ve Tanrnn ltfuyla kutsanm saygdeer bir yaam vard. Ona genliinden itibaren yal bir adamn akl bahedilmiti; sahip olduu erdemler itibariyle hep yandan bykt. Bu dnyada yaad ve nne kan frsatlardan zgrce nasibini alabilecei halde, bunlara itibar etmedi, hep kmsedi. Nursiada saygn bir aileye dodu, Romada beeri bilimler eitimi alarak yetiti. Bu srete uar, sefih bir yaam sren insanlar grdke geri ekildi, nk o da dnyevi yaama adm atmak zereydi ve onlarla iliki kurarsa, onlar gibi Tanrsz, tehlikeli bir girdaba kaplmaktan korktu. Bu nedenle kitaplarn kapayp baba evine ve aile servetine srt evirerek, kararllkla, sadece Tanrya hizmet etmek zere ilahi amacna uygun bir yer aramaya balad. renilmi cehalet ve eitimsiz bilgelikle11 donanml olarak yola kmt. Hayatna dair kayda deer her olay renemedim, ama drt mridinden renebildiklerimi burada anlatmak isterim. Krk Kevgiri Nasl Eski Haline Getirdi Bennet, okulunu brakp vahi doada yaamak zere ayrlrken, kendisine, onu asla yalnz brakmayacak kadar ok seven dads elik etti. nce Enside adl bir yere geldi ve burada, kendisi gibi hayrsever bir adamla birlikte, Aziz Petrus Kilisesinde kald. ylesine yokluk iindeydiler ki, dad masann stndeki buday artklarn toplayp ykamak zere komudan bir kevgir dn ald. Kevgir kazaen krlnca dad alamaya balad, nk dn almt. Dadsnn alamas takva sahibi Bennetin iine dokundu. Kevgirin krk paralarn ald ve yal gzlerle dua etmeye balad. Duadan kalktnda kevgirin paralar, krk belli olmayacak ekilde bir araya gelmiti. Dadsna kotu. Kevgiri verip onu gzel szlerle teselli etti. Bu mucizevi olay evredeki herkes duydu. O kadar etkilenmilerdi ki, sonsuza dek unutulmasn ve lnce Tanr tarafndan nasl dllendirildii bilinsin diye, kevgiri kilisenin kapsna astlar. Kevgir yllarca kilise kapsna asl kald. Ne var ki, Bennet, insanlarn vgsnden ziyade onlarn ektikleri strabn peinde, gelip geici saygnlk yerine Tanrya hizmet yolunda yorulmay seti ve dadsndan habersiz kap Romadan yaklak altm be kilometre uzaklkta, Subiacum adl ssz bir yere gitti. Burada serin sularnn nce bir
11 Aziz Gregoriusun rnek yaam anlayn Aristo ve Tertullianus ile karlatrnz.

gl, oradan da grl grl akan bir nehir oluturduu tertemiz bir kaynak vard. Yolda Romanus adl bir keile karlamt. Kei nereye gittiini sordu. Bennetin amacn anlaynca ona yaklat ve alkanlk icab onu ilahi szlerle donatp yreklendirerek, ona hizmet edebileceini syledi. Tanrnn adam Bennet sz konusu yere varnca, yerini Romanustan baka kimsenin bilmedii dar bir maaraya ekildi ve burada yl yaad. Romanus, biraz tedeki erkekler manastrnn bakeii Theodakusun yannda yaamaktayd. Dolaysyla, erdem sahibi bir insan olarak, icabnda buradaki mesaisinden alp ekmeini Bennet ile paylat. Bennetin yaad maaraya -stnde yksek bir kaya vard- girmek mmkn deildi. Romanus getirdii ekmei uzun bir ipin ucuna balayp yukardan sarktr, Tanrnn adamn uyarmak iin ipin ucuna ekmein yan sra bir de ngrak balard. Ne var ki, birinin iyiliinin dierinin iyilemesine yol at bu durumu kskanan insanlk dmanlar, ekmein belirli gnlerde sarktldn grp ngra krdlar. Romanus vazgemedi ve Bennete elinden geldiince hizmet etmeyi srdrd. Bedensel Arzularla Nasl Ba Etti Bir gn, Bennet yine yalnzken, kara tavuk veya ardkuu denilen kk, siyah bir ku etrafnda umaya balad. O kadar yakndan uuyordu ki, elini uzatsa tutabilirdi. Ama Bennet ha kartmak suretiyle onu takdis etti ve ku uup gitti; oysa hayatnda hi ekmedii kadar byk bir alk ekiyordu. Derken, evrede zaman zaman grd bir kadn, kt ruhlar araclyla aklna dt ve giderek artan ylesi bir bedensel arzuya kapld ki, bulunduu ortam bile terk edebilirdi. Derken, Tanrnn yardmyla birden kendine geldi. stndekileri karp evresini kaplayan srgan otu ve dikenli allarn ortasna kendini att. Ve o kadar uzun bir sre bu otlarn arasnda yuvarlanp debelendi ki, ayaa kalktnda vcudu paramparayd. Tanrnn adam, bylece ruh yarasn, vcudunda at yaralarla iyiletirmi; hazz (cefa ekerek) acya dntrm; ehveti krkleyen yangn (dnce) ruhuna sratmadan bedeniyle sndrmt. Bu, gnahla yangn yerini deitirmek suretiyle ba ettii anlamna gelir. Daha sonralar mritlerine de aktard zere, bedensel arzularn o gnden itibaren bask altna alp hissetmez olmutu. Bu olaydan sonra pek ok mridi oldu. Bennet batan karlmann yol at ktlklerden arnm bir insan olarak, erdemin efendisi olmay hak eder, nk buna deerdir.

Bennet Ha areti Yapmak Suretiyle ki Bardan Nasl Krd () Tanrnn adam, kendisini batan karmak zere olan bu byk olay atlattktan sonra, iffet tohumu, iyi srlm topraa ekilmiesine byd ve bol meyve verdi; ve bu harikulade ilahi yaam evrede duyulduka nlendi. Yaad maarann yaknlarndaki manastrn bakeii lnce, keiler bu muhterem insandan, ltfedip len bakeiin yerine gemesini istedi. Bennet onlara hal ve hareket tarzlarnn kendisinden farkl olduunu, dolaysyla anlaamayacaklarn syleyip teklifi uzun sre kabul etmedi; ama o kadar stelediler ki, sonunda kabul etmek zorunda kald. Manastrn sorumluluunu stlenince dzgn, dzenli bir yaam srlmesini, nceden olduu gibi, yasaya uymayan davranlarla ilahi szden u veya bu ekilde kmamalarn emretti. Bunu duyan baz keiler ok fkelendi ve onu bakei yaptklarna piman olup kendilerini suladlar, nk bylesi erdemli bir ynetime tahamml edemeyeceklerdi. Onun ynetimi altnda yasad eyler yapamayacaklarn anlayp eski hal ve hareket tarzlarndan vazgemek, kafalarn yeni eylerle yormak istemediler. nk erdemli bir insann yaam, ktlk peinde olanlara ac/ar gelir. Nitekim ilerinden bazlar ondan nasl kurtulabileceklerini dnmeye balayp arabna zehir koymaya karar verdi. Zehirli arap bardaa kondu ve gelenee uygun bir ekilde kutsanmak zere bakeie sunuldu. Bennet daha barda almadan elini uzatp ha iareti yapnca, bardak bir ta atlmasna parampara oldu. Tanrnn adam bardan iindekinin yaam iaretine (ha) dayanamayan bir lm ikisi olduunu anlad. Yerinden kalkt, keileri toplayp sakin bir zihin ve huzurlu bir yz ifadesiyle yle konutu: Yce Tanr sizi affetsin, merhameti stnzde olsun; bana neden byle davrandnz? Size yaam tarzlarmzn asla uyumayacan sylememi miydim? Gidip kendinize uygun bir baba bulun, nk artk aranzda kalmayacam. Bylece Bennet, tekrar o ok sevdii maarann ssz doasna dnd ve herkesi gzeten Yaradannn gzetiminde yalnz yaad. () Bennet Duaya Katlmayan Keii Nasl Islah Etti? Oralarda, ina ettii manastrlardan birinde, duaya katlamayan bir kei vard. Dier keiler diz kp otururken o, kafas bir kar havada, gelip geici dnyevi ilerle oyalanrd. Bakei tarafndan sk sk uyarlm, sonunda Tanrnn adamna gnderilmiti. O da uyard, azarlad, ama kei daha gn gemeden eski haline dnm, yine duaya katlmaz olmutu. Manastrn babas -Tanrnn adam onu bu greve atamt- tekrar haber

gnderdi. Tanrnn adam keii bizzat slah edeceini bildirdi ve yle yapt. Sena sona erip keiler dua etmeye balaynca, Tanrnn adam sz konusu keiin etei syrld iin onun kk bir siyahi ocuk olduunu fark etti ve Maurus ile manastrn babas Pompeianus ile gizlice konuup sordu: Onu duadan alkoyann ne olduunu grdnz m? Grmediklerini sylediler, O halde dua edelim, dedi Tanrnn adam; dua edelim ki sizler de bu keiin kim olduunu grn. Maurus iki gn sonra grm, ama Pompeianus grememiti. Tanrnn adam, bir baka gn ibadetini bitirdikten sonra, kk mabede gitti ve sz konusu keiin orada bo bo oturmakta olduunu grnce gzn karartp ona deneiyle vurdu. O gnden sonra, kk siyahinin cazibesinden ylesine kurtulmutu ki, kk siyahi kei, tpk dierleri gibi, onun da dualarndan eksik olmad. nk o eski dman korkmu, bylesi dnceler, sanki keie deil de kendisine indirdii darbeyle yok olmutu. Apollo Sunann Ykmna Dair () Tanrnn adam yer deitirse bile, dman deimedi. nk sonralar ok daha ac mcadelelerde kendisine aka meydan okuyan ktln efendisiyle tm varlyla savat. Cassino ehri, yksek bir dan eteklerinde, tabir yerindeyse, kucanda kuruluydu. Mezkur ehir zamanla be kilometre ykseldi ve ba ge deer gibi oldu. Bu ehirde yaayan birtakm aklsz ve basit kyllerin, eski dinsizler gibi, Apollo adl bir ilaha tapnd, eski bir tapnak vard. Tapnan etrafnda, iinde eytana hizmet eden ve inansz kalabalklarn en ktsnden kurbanlar sunduu bir koruluk vard. Bunlar gren Tanrnn adam putlar krd, suna devirdi, koruluu atee verdi; ve Apollo tapnan Aziz Martin, Apollo sunan Aziz John (Hz. Yahya) mabedi haline getirip vaazlaryla evre halknn Hz. sann inancn benimsemesini salad. Bu, insanln o eski dmann houna gitmedi. Ve Tanrnn adamna, bu kez gizlice veya bir d araclyla deil, aka grnerek vahete maruz kaldn haykrd. Keiler sesi duymu, ama sesin sahibini grmemilerdi. Tanrnn adam, onlara, onun kendisine grndn, azndan ve gzlerinden ate fkran acmasz, aalk biri olduunu ve kendisini yok etmek istediini syledi. Keiler eytann ona neler sylediini rendi. Tanrnn adamna nce adyla hitap etmi, ondan cevap alamaynca svp saym; sonra Kutsal Bennet diye seslenmi ve yine cevap alamaynca, Lanet olas adam, benden ne istiyorsun? Neden benden davacsn? diye barmt. Eski dmann Tanrnn hizmetkrna yeni savalar

aaca bylece belli olmu, ama savaaca ey onun iradesi olduu iin, kayda deer bir zafer beklenmemiti. Muhterem Bennet Yklan Bir Duvarn Altnda Kalarak Ezilen ocuu Nasl Hayata Dndrd? Keiler, ihtiya hasl olduu iin, her zamankinden yksek bir duvar ina etmekteydi. Hcresinde dua etmekte olan Tanrnn adamna grnen eski dman, hakaretamiz bir slupla, ona keilerin yanna gideceini bildirdi. Tanrnn adam keilerini uyarmak, eytann aralarnda olduunu sylemek iin davrand, ama kt ruh duvar yerle bir etmiti bile. Saray mensubu bir adamn olu olan ocuk yata bir kei duvarn altnda kalp ezildi. Keiler, duvarn yklm olmas bir yana, gen biraderlerinin lmne fazlasyla zld ve hemen Bennete haber verdiler. Bennet ocuun kendisinin getirilmesini emretti. ocuk ylesine ezilmi ve sakatlanmt ki, onu torbayla tamak zorunda kaldlar, nk kemikleri de krlmt. Tanrnn adam ocuun hcrenin zeminine, duaya durduu yere yatrlmasn syledikten sonra herkesi hcreden kard ve kapy arkalarndan kapatt. Ah o tuhaf mucize! Onun bir saat iinde kendine gelip sa salim iine dnmesini salamt ki, duvar inaat tamamlansn ve eski ylan Bennete kar muzaffer olmasn. Bennet Keiler in Kural Nasl Yazd () Bu muhterem baba hakknda sizlere daha pek ok ey anlatmak isterdim, ama dier kutsal ahsiyetlerden de bahsetmeliyim. unu da bilmenizi isterim ki, mucizeleriyle maruf bu insan (Tanrnn adam), ilahiyat konusuna da vakft. Nitekim keileri iin yazd Kural, saduyulu olduu kadar yazm dili itibariyle de etkileyici ve gzeldir. Onu daha iyi tanmak isteyenler bu kitapktan yararlanabilir, nk nasl yaamsa yle retmektedir.
* Gregory I, The Great, The Dialogues, P Warner, 1911. .L.

Rolandn arks*
Her ne kadar, imdiye dek sunulan belgeler, aksini ima ediyor olsa da, Erken Orta a, herkesin sevip sayd kilise adamlarnn Avrupada Hristiyanl, Hristiyan retisini ve adaleti tesis etmi olduklar, aydnlk ve huzur dolu bir dnem deildi. Sava ve vahetin olaan olduu gibi, pek ok misyonerin vahice katledikleri de dorudur.

Erken Orta an Bat Avrupal sava nderleri, okuryazarlklar olmayan, muharebe meydanlarndan ya da avlanmaktan aldklar zevki hibir iyi kitabn karlayamayaca bir gruhtu. Gya Hristiyandlar, ama Hristiyanln bar mesajn anlamlandrmalar asrlar srer. 1100l yllar itibariyle Avrupa genelinde hkm srmeye balayan ksmi huzur, ok sayda etmenin bilekesi olup Kilisenin kardelik retisi bu etmenlerden sadece birisiydi. Ayn yllarda, bir takm anonim kalemlerin feodal dneme dair epik iirler (chansons de geste) yazdklar da grld. Charlamagne (742-814) ve onun byk valyeleri, bu iirlerin asli temalaryd. Kda dklm olan ilk iirlerden ve bunlarn arasnda en iyi olanlarndan biri de Rolandn arksdr. Sekizinci yzyldan ok, On kinci yzyln balarna dair ipular veriyor olmas ve feodal Avrupann ahlak anlayn yanstmas itibariyle Rolandn arksnn tarihsel belge nitelii tad kabul edilir. arknn ilk dizelerinden anlalaca gibi, Mslmanlar, ordusu spanyadaki Mslman yerleimlerini talan eden Charlamagne kandrmaya karar verir. Mslmanlarn elisi, Blanchandrin nderliinde, Charlamagnea, atekese raz olmas halinde, Marsilya Kralnn kendisini Fransaya kadar izleyeceini, orada vaftiz olacana dair sz verir. Charlamagnen phelenmesini nlemek iin de kendisine yirmi tane soylu rehine teslim eder.
* Peter Reisenberg, The Traditions of the Western World, Rand McNally&Co., Chicago, 1967.

am aacnn altnda, altn tahtta oturmu, En cesur valyelerini yanna armt. lkin Bapiskopos Turpin geldi ve sonra Gerin ile Gerier ve Rheimsl Tybalt. Sonra da Onlar kadar akll ve cesur dierleri; ve tabii Roland, yannda can dostu Oliver. Hey Dierleriyle birlikte Ganelon da geldi, o hain! Ve bylece balad Fransa iin Endie ykl o meum ura. Ve Kral konutu. Dedi ki: Adil beyler, Paynim12 bize Arabistandan elli yk arabasyla Bile tayamayacamz kadar ok Deerli hediyeler, aslanlar, kaba tyl aylar, Develer ve ahinler, altn ykl katrlarla Haberciler gnderiyor. Ama bizim tekrar Kendi lkemize dnmemizi talep ediyor.
12 Kfir veya putperest kimse; Hristiyan olmayan.

Dnersek bizi hemen takip edeceini ve Orada yasalarmza ve muhteem dinimize Hristiyanla dneceini, benim klem Olacan sylyor. Gelin grn ki, Niyetinden kukum var. Franklar hep bir azdan bard: Dikkat! Bu bir tuzak. Soylular ayaa frlayp Krala dncelerini syler. Charlamagnenn yeeni Roland sava srdrmek ister, ama Ganelon, yal Naimon ve dierleri bartan yanadr. ou Ganelona katlr. Konuyu deitirip Marsilya Kralna gnderilecek olan Frank elisinin kim olacan tartmaya balarlar. Ama Bapiskopos, Rheimsl Turpin Ayaa kalkt ve Akranlarnzdan biri olsun. nk lanetli topraklarda yeterince alp Yoruldular. Bana maiyetinizi ve eldiveninizi Verin ki, Paynim Kralna gideyim. Belki Kurnazca kalbini okuyabilir, niyetini anlarm Dedi, ama Charles yeniden fkelenip Karlk verdi: Hayr, gitmeyeceksin! Beyler, dedi Kral, bana aranzdan korkusuz Ve sadk birini sein. Ve Roland nledi: Ganelon gitsin! O yiittir, ve evet, sadk! Tm Franklar barp annda onaylad, ama Ganelon fkeyle ayaa frlamt. stndeki pelerinini karp att, ipek Gmleiyle bir adm ne kp gzel gri gzleri Nefret saarak, Rolanda bard: Ahmak! Amacn saklayabileceini sanma! Buradaki Herkes senin vey kardein olduumu, srf Bu yzden, benden nefret ettiin iin spanyaya Gitmemi istediini bilir. Dnmek nasip olursa Seni o sfli hayatn boyunca bedbaht edeceime Yemin ederim. Roland yle cevap verdi: Sen ldrmsn! Buradakiler esas unu bilir ki, Ben tehdide gelmem. Ama dur hele! Kral akll, Basiretli birini gndermeli. Geri bas! Brak da Kral maiyetiyle eldivenini bana versin.

Ve Ganelon konutu: Bunlar bo szler Roland. Ne ben sana efendi, ne de sen bana klesin. Marsilyann o iren sarayna benim yerime Sen gidemezsin. Charles syleyeceini syledi. Zaragozaya ben gitmeliyim. Evet, doru, fkemi Dindirmek iin seve seve bu lgnl yapacam. Bunlar duyan Roland kahkahayla gld. O gledursun, Ganelonun gsndeki kalp Ani bir fkeyle parlad. Kendini ylesine kaybetti ki, Yerinde duramaz oldu ve haykrd: Senden nefret Ediyorum Roland, nefret ediyorum. Bu zalim seimi Sen, sadece sen nme koydun. Franklarn Kral Emrinizdeyim. Blanchadrin, Mslman hkmdara gitmek zere yola klnca, Ganelonun Rolanda duyduu bu nefretten yararlanr. Onu ldrmek iin bir komplo kurarlar. Komploya Marsilya da katlr ve Charlamagnenn art mfrezesine -ki Ganelon, Rolandn komuta etmesini istemektedir- saldrmay kabul eder. Hainin komplosu baarl olur. Mslman gler saldrmak zere toplanrken, Roland ile sadk dostu Oliver ve Bapiskopos Turpin, yirmi bin kiilik art mfrezenin komutasn stlenir. Kfirler halkal zrhlarn omuzlarna geirdi. Balarnda ssl Zaragoza miferleri, ki yanlarnda altn kapl, Viyanada su verilmi Prl prl elik kllar vard. Derken kalkanlarn Sonra da Valencia mamul mzraklarn alp Mavi ve beyaz ve krmz bayraklarla akp Sava naralaryla kheylanlara atlayp korkun Bir gruh halinde saf tuttular. Berrak bir gnd. Gnein parlts zrhlar atee verdi. Dman borazanlar ald; borazanlarn sesi Bat rzgrna binip Roncevalin tek sra halindeki Atllarn buldu Ve Oliver konutu, dedi ki: Roland, dostum, bu sesleri biliriz! Sarazenler13 Yaknda! Ama Roland gld ve yle cevap
13 Orta ada Mslmanlara Avrupa Hristiyanlarnn verdikleri bir ad.

Verdi: Tanr seni dorulasn! O halde burada bekler, Kralmz iin kahramanca savarz, nk Onun Maiyetindeki bir valye yakc gnee veya Kn souuna bakmadan, lm kalm demeden Seve seve acya katlanmaldr. Fransz askerleri Savadr. Dolaysyla ark baladnda, bugn Burada olacaklar kmsemeyeceiz. Bizler Hak iin savarz, paynimler ise yanla hizmet eder. Ne olursa olsun, ba emeyeceiz! Yine de, Oliver ykseke bir tepeye trmanp Oradan spanyaya bakt. Uzaklarda, ok uzaklarda Atl paynim ordusunu grd. Rolanda seslenip te, korkun bir parlt yaklayor spanyadan Gz kamatrc bir parlt! Beyaz yelekler, gnete Prl prl yanan miferler. Heyhat, Ganelon Hepimize ihanet etti. Bizi burada braksn diye Krala yalvard dedi, ama Roland yle cevap verdi: Budalaca konuuyorsun dostum, olamaz! Ama Oliver spanyaya bakan daha da yksek Bir kayaya kt. te oradayd paynim ordusu! Uzakta, altn ve mcevher kakmal saysz mifer, Parlak kalkanlar, halkal zrhlar, dizi dizi titreen dilli mzraklar grd. Dman sayszd. Saflar Saymaya alt, ama sayamad. Kayalarn arasndan Aceleyle aa inip arkadalarna katld. Ve haykrd: uradaki sivri kayalklardan grdm. Paynimler at stnde yaklamakta. Kimse bu kadar ounu grmemitir. Keif kolunda bile en az Yz bin atl var! Kalkanlar gz alabildiine Dalga dalga kabaryor. stlerinde zrh, balarnda Mifer var ve ular prl prl parlayan mzraklar G deliyor! Fransann Franklar, grlmemi bir Sava yaayacaksnz. mannz kaybetmeyin! Mzraklarn boyuna bakp ylmayn! Ve Franklar Hep bir azdan haykrd: Kaana lanet olsun! Bu saatten sonra, iimizden kimse seni Hayal krklna uratmayacaktr!

Ve Oliver, Rolanda feryat etti: Siyah ordu saysz, Oysa biz az saydayz. Dostum, borazan fle ki, Kral duysun ve spanyaya dnp bize yardm etsin. Roland ona cevap verdi: Dostum, sana Kulak asmayarak hata ettim. Gzel Fransadaki itibarm Sonsuza dek kaybedeceim.Yo, hayr, klcm ekip Sapna kadar paynim kanna daldracam. leri! leri! Paynimler Ronceval kanyla beslenmeyecek! Sana sz veriyorum dostum, bugn hepsi lecek! Roland, sevgili yoldam, fildii boynuzuna (borazan) fle! Uzakta, Fransada Charles bu sesi duyacak, Ordusuyla yardmmza koacaktr. Ama Roland yle cevap verdi: Tanr beni soyumu kk Drmek veya sevgili lkemin erefini lekelemekten Korusun. Klcm ektiimde kanla kapl Olduunu greceksin benim gvenilir dostum Durendal. Paynimlerin sonu, burada, Ronceval ile gelecek! Roland, sevgili yoldam, fle boynuzuna, fle! Kral duyacak, sana sz veriyorum, kalkp gelecektir. Ama Roland yle cevap verir: Tanr korusun! Kimse Benim iin paynimler yznde, boynuza fledi diyemez! Bylesi onur krc bir davranla yaknlarma saygszlk Edemem! Hayr, sava balaynca yorgunluk nedir Bilmeyeceim. Durendal eliinden kan damladn Greceksin. Franklar iyi ve sadk askerlerdir; Dmanlarnn vay haline! Evet, burada, Roncevalde lecekler! Ama Oliver bir kez daha uyard: yle olsun dostum, Ama ben paynimleri grdm. Tepenin ardndaki Dzlkte ar kovan gibi kaynyorlar. Dman ordusu ok byk, bizimki ise kk. Roland cevap verdi: Bu durum itiham iyice kabartyor. Fransa benim Yzmden itibar (toprak) kaybetmesin diye dua ediyorum. Evet, lm bile Kraln sevgisinden yoksun, utan iinde Uzun yaamaktan iyidir. O (Kral) kavi darbeler ndirenleri sever.

Roland cesurdur. Dostu cesurdur ve akll. kisi de yi birer valyedir, drst ve sadk. Oliver dostuna Kar koymayacak, lse de savaacaktr. Byle Konuurlarken iki dost, paynim ordusunun Saldrya getii duyulur. Sava naralar ok yakndan Gelmektedir. Oliver, te, marur dostum, buradalar, Ama Charles ok uzaklarda. Dualarmz duyup Borazan almadn, yalnz kaldk, leceiz. Adamlarmz biraz tedeki geitte savaa hazr, ama Bir daha savaamayacaklar iin znt iindeler. Roland cevap verdi: Yeter! Korkuya kaplmadn Biliyorum. Yan yana olalm, Kllarmz iyi kullanalm, Brak ne olursa olsun!14 Ve Roland, bir aslan veya keye sktrlm Bir pars gibi korkusuz, Fransz askerlerine Cesaretlendirici szlerle hitap etti. Sonra dnp Olivera, Dostum, artk yeter! Burada, Roncevalde Yirmi bin Frank var, ama tek bir korkak yok. Frank Yasalar yi gnde, kt gnde, karda kta veya atete Bey (derebeyi) uruna mcadeleyi, her eye Katlanmay, evet, lmekten veya yaralanmaktan Kanmamay emreder. Hadi yolda, mzran al. Bu grev bana Kral tarafndan bahedildi sevgili dostum! Bu eldiveni benden sonra her kim takarsa, Bu lmne savaan birinin klcyd diyecek. Bu arada, Rheimsl Bapiskopos Turpin, atn Mahmuzlayarak tepeye, bir kayann stne kp Minberden konuurcasna Franklara seslendi: Fransann askerleri, Kral Charles bizi burada Brakrken sonuna kadar seve seve savaacamz, Gerekirse onun uruna leceimizi biliyordu. Dahas, Bizlerin Tanr uruna lmeye hazr Hristiyan Askerleri olduumuzu varsayd. spat etme zamandr. Charles ve Tanrnn dmanlar ite tam karnzda. imdi gnah karn ve Tanrnn merhametine Snn ki, sizleri balayabileyim. lecek olursanz
14 Alman savalarnn ideallerini Tacitusun anlatsyla kyaslaynz (sf.162).

ehitlik tac ve Cennet sizlerin olacaktr. Franklar atlarndan inip yere diz kt, Turpin Ha kararak onlar kutsad ve gnahlarnn Kefaretini (dmana) salam darbeler indirmek Suretiyle deyeceklerini bildirdi. Franklar yreklenmiti, ayaa kalktlar. Turpinin Hakiki hayla gnahlar aklanmt. Sava atlarna Bindiler. yi huylu valyelerdi. Bir valyenin Tehiz olmas gerektii gibi silahlandrlmlard ve Savaa susamtlar! Derken, Roland sevgili arkadana Dnp dedi ki: Ah yolda, u bir gerek ki, vey kardeim art mfrezeyi altn ve gme satt. Evet, spanya Kralyla bizim kanmz zerinden pazarlk yapt. Gel! Bunu onlara klcmzla detelim! lecek olursak Charles intikammz alacaktr. Ve Ronad kheylann mahmuzlayp Ronceval saflar Boyunca drtnala at srd. stndeki zrh bedenine yi oturmutu. Demir penesinde gkyzne uzanan Muhteem bir mzrak vard. Bembeyaz bayran Mzran sapndan aaya doru sarkan altn pskl Elinin stne dmt. Sanki lme deil de Dansa gidiyormu gibi glyordu yz. Ve Franklar nderlerini cokuyla selamlad. Roland da onlar Selamlad ve paynimlere duyduu korkun nefret yilik dolu baklarnda parlayp snerek dedi ki: Yava ilerleyin, nk dman yeterince hzla kouyor lme. Mzraklarndan trsmayn, nk birazdan hepsi sizin olacak! Tam da bu srada dman ordusu lmcl bir darbe indirmek zereydi. Oliver dedi ki: Boynuzuna flemedin, aresiz son Kez savaacaz, ama bu ne Kraln ne de onunla birlikte Fransaya giden maiyetinin suu. leri, beyler! aresizliin verdii gle savan ve savan Darbelerine cesaretle kar durup byk Fransa Kralnn slogann haykrn! Ve haykrdlar: Montjoy! Ah, keke duyabilseydiniz! Duyabilseydiniz de Kahramanln ne olduunu grp unutmasaydnz.

Ve saldrya getiler. Tanrm! Nasl da marur ve hiddetli! Atlarn brne lgnca vurarak lme komaktalar. Kahraman valyeler baka nasl davranabilir ki? Paynim ordusu da hz kesmiyor. Paynimler ve Franklar te savamaktalar! air bu noktadan itibaren Frenk savalarnn yiitliinden bahseder. Franklar yz bin dmann saldrsna uram, Tm gleriyle dayanmlard. Yz bin dmann ki bini kat. Roland dedi ki: Bu mcadeleyi Savaarak verenler, iyi ve sadk adamlar. Dnyada hibir kral byle askerlere sahip deildir. Tarih bu yzden Kralmzn en byk olduunu yazmakta. O konuur, Franklar sava alannda Gzyalar iinde llerini veya lmek zere olan Askerleri ararken, paynim kralnn komutasnda Yeni bir paynim gruhu grnd. Paynim kral askerlerinin katledildiini grm ve ntikam almak zere hzla yeni bir ordunun bana Geip davul ve zurna eliinde gelmiti. nce Zifir gibi bir siyahi, stnde bir sr iaret, Drtnala yaklat, en az dierleri kadar meumdu. Ne Tanrya ne de Meryemin Oluna inanc vard. Onun iin vatana ihanet ve insanolunun katli Galiya altnndan bile daha deerliydi. Kimse onu Glerken veya elenirken grmemiti, ama gz pek Olduu iin Marsila tarafndan seviliyordu ki, Elindeki ejderha nakl bayrak, onun bayrayd. Onu gren bapiskopos, onu Hristiyanca bir Sevgiyle sevemedi; onu yakalayp yok etmek iin Can atyor, iinden yle diyordu: Kfirin en kts aresiz olandr. Evet. Onu katledersem yanl olmaz. Ne olursa olsun, korkaklar hi sevmem. Bapiskopos Turpin, Franklar paynim ordusunun stne ite byle gnderdi. Altnda bir zamanlar Danimarkada katletmi olduu byk bir kraln At vard. Rzgr gibi koan bu atn ayaklar kk,

Bacaklar ince, ama kalalar dar ve gl, Sars geni, srt yksek, yelesi saryd. Bann stnde iki kk kulak arszca oturuyordu. Bapiskopos, ite bu atn stnde gitti paynim Kral ile grmeye. Kraln kolunda uzaklarda Kim bilir hangi eytann ssz, karanlk Bir maarada ekil verdii, mcevherle bezeli, Prl prl parlayan yuvarlak bir kalkan vard. Ama Turpin onu bir darbede indirdi. Muhteem Kalkan paralanarak deerini kaybetti, esmer Paynim ise dp ld. Franklar haykrd: te gerek bir valye! Elindeki Ha gvende! Ama evredeki otlarn arasna saklanm Olan paynim ordusunu gren Franklar dehetle Roland, Oliver ve Peerse nefret kustu. Turpin onlara korkmamalarn, kpkrmz sava alanndan Utan verici arklar ykselmedii srece, bir adm bile Uzaklamamalarn syledi. Dedi ki: Savaarak lmek Daha iyidir, gerekirse leceiz. Bugn son gnmz Olabilir, ama Cennete gideceiz. Cennetin kaplar sizler iin sonuna kadar ak. Orada azizlerle birlikte gne batt diye ark Syleyeceksiniz. Bu szleri duyan Frenklerde lm korkusu kalmad. Montjoy! diye haykrdlar. Ve Roland, Olivera seslendi: Baksana, Bapiskopos Klla kalkan ii bo bir asa gibi kullanmakta. Dostu cevap verdi: Tanrnn adam savan adamlarn Yattryor. Ve Franklar yaral olduklar halde Sava srdrd. Grmeliydiniz! Kont Roland ve Arkadann kllar ve mzraklarnn ucuyla Dman nasl katlettiklerini grmeliydiniz! erefli Bapiskopos! Binlercesini katlettiler, diye yazyor Fransann Kitab. Drt mukateleyi kazandlar, Ama beincisi o kadar iyi gitmedi. Heyhat! Onca Askerden, Tanrnn inayetiyle, Sadece altm hayatta kald.

Roland, Olivern isteini sonunda kabul edip Franklarn neredeyse tm ldkten sonra Charlamagne armak zere mehur borazann fledi. Neden bana kzgnsn? diye sordu Roland. Dieri Cevap verdi: Yolda, hepsi senin hatan. valyelii Saduyuyla slah etmek yanl deildir; yiitlik tidalle deer kazanr. Senin budalaca kibrin nedeniyle Franklar ld. Bir daha asla Charles iin savaamayacaklar. Beni dinleseydin Kral oktan buradayd. Savamal, Kazanmalydk. Marsila oktan katledilmi olurdu. Roland, senin dncesiz inatln bizlere ac verdi. Kral seni de kaybetmi olacak ve senin gibiler bir daha Asla olamayacak. leceksin ve Fransa sahipsiz, Umutsuz kalacak. Dostluumuz bu korkun gnle Son bulacak ve karanlk gece bizi sonsuza dek ayracak! Onlar duyan Bapiskopos som altndan mahmuzlarn Kheylannn brne vura vura bulunduklar yere Geldi ve onlar knayp azarlad: Sr Roland ve sen, Rolandn yolda, tartmayn, Tanr akna! Doru, boruyu flemek bizi kurtaramaz, nk Artk ok ge, ama yine de iyi olur. Kral gelir ve ntikammz alr. Paynim ordusunun spanyaya Sevinle dnmesine izin vermez. Franklarmz buraya Gelince bizi parampara bulacak, ama kurda Kua yem olmayalm diye efkatle kaldrp Admz anarak yk beygirleriyle eve gtrecek, Fransz kiliselerinden birinde gmecek. Yaral olan Roland sonunda borazan alar. Charlamagnenn ordusu Oliver lmek zereyken yardma gelir. Yaral valye lmn yaklatn hisseder. Grmyor, duymuyordur. Bapiskopos attan iner Ve yanna diz kerek yksek sesle onun adna Gnah karr; ellerini birletirip Cennetle dllendirilmesi iin Tanrya yakarr, anl Kral Charles Ve Gzel Fransa iin, en ok da dostu Roland iin dua eder. Olivern kalbi tekler, miferli ba gsne gmlr, Bedeni usulca ruhunu teslim ederken, Kutsal Ruh

Oyalanmaz. Bunu gren Roland haykra haykra alar. Bir faninin kalbinden bylesi korkun bir feryadn Koptuu duyulmamtr. Onlar kurtarmak zere yaklaan Fransz ordusunun sesini duyan paynimler kaar, Roland lme hazrlanr. Rolandn yaralar kpkrmz kanamakta, lmn Yakn olduunu bildirmektedir. Byk Peers iin Tanrya, kendi ruhu iin Cebraile ve ba melee Dua eder. Sonra, sol elinde borusu, sa elinde klc Olduu halde ki, kimse onu sonradan sulamasn, Yeil tarlay ap kfir spanyaya doru bir ok mesafesi kadar Yryerek bir tepeye trmanr; tepede ki aacn gkyzne uzanan dallarnn glgeledii Drt mermer parasnn dibine, yumuak imenlerin stnde dp uzanr. lmek zeredir. Tepe yksek, drt beyaz ta ve yeil otlar glgeleyen ki aa daha da yksektir. Derken, yz gz kan iinde Bir ceset ynnn stne atlm, l taklidi yapan Bir kfir tm heybetiyle dikilir ve ona doru koarak, Haykrr: Byk Charlesn yeeni ite imdi teslim olacak! Klcn alp eve, Arabistana gtreceim! Elini uzatp klca dokunur dokunmaz Roland kendine gelir. Roland, yabanc bir elin Durendalna uzandn Hisseder etmez gzlerini am, Dur! Dost deilsin sen! Diye bararak elinin altndaki borazan kfirin miferli Bana indirip miferi de, ban da ezer. Seni korkak! Doru veya yanl, bana dokunmaya nasl cret edersin? Zavall ey! Duyanlar delirmi olduuna hkmedecek, ama fildii boynuzum parampara oldu, altn azl krld. lmek zere olan Rolandn gzleri kararmt, ama Gcn toplayp tekrar ayaa kalkt. Korkun bir fkeyle prl prl parlayan Durendalini nndeki Taa vurdu. Titreen elikten byk ses kt, ama Ne krld ne izildi. Roland haykrd: Aziz Meryem, yardm et bana! Klcm Durendal, senin eliin

Uursuz bir saatte ekilmi. Senden vazgemek, seni Aziz bilmemek zorundaym. Oysa ne ok savam, Artk o beyaz sakallya ait olan ne ok yer fethetmitik! Tanr seni korku nedir bilmeyene bahetsin. Gzel kl, Seni cesur ve gerek bir valye kulland. Belki de Fransann en iyisi! Ve Roland klcn tekrar mermere vurdu. elik nlad, Ama krlmad. Roland elii kramayacan anlaynca, Haykrd: Ah Durendal, parlak gnein altnda ne kadar Parlak, ne kadar aksn! Diyorlar ki, Kral maiyetini Moriannede toplam. Tanr mjdeledi, seni, byk Komutanlarndan birine verecekmi. O halde beni nla sar. Britanyay seninle birlikte Kral iin fethettim; ve Normandiyay ve Akitanyay ve Lombardiyay ve Romanyay. Bavyera, byk Flander, Burgonya, Polonya ve Efendime daima hizmet edeceine yemin edip onun radesinin sarn Saksonlar iin kanun olduunu teslim eden Uzak stanbulu da seninle birlikte kazandk. skoyay, vahi Galleri ve rlanday da onun iin seninle birlikte Aldk. ngiltere de onun nfuzu altnda. Beyaz sakall Charlesn elindeki tm diyarlarn stesinden Seninle birlikte geldik, ama senin iin zlyorum, Sevgili Durendal. Senin spanyada Sarazenlerin eline Dmenden korkuyorum. Buna izin verme Tanrm! Roland klcn tekrar mermere vurdu ve bu kez kk Bir parasn yonttu. elik n n nlad, ama krlmad, Gkyzne frlad. Roland ne kadar urarsa urasn Onu kramayacan anlayp ona efkatle hitap etti: Ah Durendal, ne kadar gzelsin ve kutsal. Kabzanda kutsal emanetler sakl, evet, Petrusun dii, ehit Basilin kan Aziz Dennisin sa ve Kutsal Meryemin giysisinden Bir para sakl. Seni bir Hristiyan kullanmal. Tanr Seni Sarazenlerin eline dmekten korusun. Ah tatl Durendal, Roland seninle ne ok diyar fethetti. Artk Hepsi sakal beyazlam olan Franklarn hkmdar Byk Charlesn emrinde.

Derken, lmn bedenini batan kalbe ele geirmek zere Olduunu hissetti. Onu (bedenini) yere yatrp borazanyla Klcn altna yerletirdi, yzn korkak kfirlerin kat Cihete evirdi ki, Kral onun bir fatih olarak ldn anlasn. Sonra sesini gkyzne evirip onun sadk kulu olduunu Teyit ederek sa elindeki eldivenle ona sevgisini sundu. Evet, Roland lmek zere olduunu biliyordu. Yksek bir tepede, kfir spanyaya bakarak uzanm yatyordu. Gsne vurup haykrd: Affet, Tanrm! Hatalarm bala. Doduum gnden bugne ilediim gnahlar bala. elik eldivenini yukarya, mavi gkyzne kaldrd ki, Altn kanatl melekler gelip ruhunu Tanr katna gtrsnler. Yksek bir amn altnda uzanm yatyordu. Yzn spanyaya dnp anlarn yad etti: Fethettii diyarlar, Gzel Fransay, akrabalarn, onu kendi olu gibi seven Byk Charles. Tm zntsne ramen, bir valyenin Nasl dua etmesi gerektiini hatrlayp dedi ki: Sz Hakikatin kendisi olan Baba, sen ki Lazarusu fidye Karl mezarndan, Danieli yrtc aslanlardan kurtardn, ruhumu hayatm boyunca ilediim gnahlardan kurtar. Ve Ba usulca omzuna dt. Ellerini birletirip dua ederken ld. Ve altn kanatl bir ruh yannda Aziz Michael15 ve Cebrail olduu halde gelip ruhunu gkyzne, Tanr katna tad.
* The Song of Roland, The Macmillen Company, 1952.

B. GE ORTA A
Roma idaresinin knn stnden pek de yaratc ve verimli olmayan yzyllar getikten sonra, 1100de, kurumsal yaplanma, idealler ve slup itibariyle, genellikle Orta a olarak tanmladmz dnem balar. Sicilya-Palermodan Kuzey ngiltereDurhama kadar her yerde nce Romanesk, sonra da Gotik tarznda kiliseler ina edilir. Bolonya ve Pariste hukuk ve ilahiyatta uzmanlaan, On nc yzyldan itibaren uluslararas niversiteler olarak hizmet vermeye balayacak yksekokullar alr. Sicilya, Roma ve ngilterede aklcla ynelen hkmetler vergi tahsil etmeye
15 St. Michael, gerek Yahudi, gerek Hristiyan, gerekse slam geleneinde (Mikail, Kuran- Kerim 2:98) Tanrnn Ordusuna komuta eden ba melektir.

balarken, ynetimde adil olmay grev bildiklerini resmen ilan ederler. On kinci yzyl Avrupa medeniyetini ekillendirecek olan kurum ve deerleri yaratan byk geliimlere sahne oldu. Hristiyan Avrupann, On Birinci yzyln son eyreine kadar siyaset teorisi rettii sylenemez. Buna karn, Kutsal Roma mparatoru IV. Henry ile Papa VII. Gregorius ekimelerinin16 yze yakn trel risale (tract), tez ve zmleme dourmak suretiyle, siyasal dncede bir byk gelenein yolunu at da dorudur. Ne var ki, daha en bandan itibaren Orta an birey ve topluma ilikin kuramlarnn, doruyu ararken yanla den kiinin klliyen ve sonsuza dek lnetlenme tehlikesiyle kar karya olduu eklinde, klasik dncede rastlanmayan bir telmihi vard. Hal byle olunca, Orta ada siyasi tartmalar eninde sonunda dini tartmalara dnmekteydi. Ayn durum, iktisat teorisi iin de sz konusuydu. Atama yetkisinin kimde olduu meselesi Orta a sresince zmlenemezken, Kilise ile Devlet, Papa ile mparator arasndaki ilikilerin nasl tanzim edilmeleri gerektii, siyasi otoritenin kayna, bu otoritenin kilise ya da krallk iindeki yaplanma biimi tartlmaya devam edildi. On kinci yzylda, Roma kanunlarnn yeniden gndeme alnmasyla balayan sre, insanlar hukuk ve adalet konularnda daha btnlkl ve tutarl bir erevede dnmeye yneltti. Nitekim, izleyen yllarda yaplan aratrmalar daha teknik ve ayrntlyd, ancak tartmalarn sonu gelmiyor, bildik konular zerinde tekrar ve tekrar konuuluyordu. Buna karn, yzlerce yl nce sylenen szlerin bambaka ortamlarda tekrarlanmalar durumunda, yarattklar alg ve etkinin farkllat da grlmekteydi. Orta a hukuk anlaynn dnemin adli messeseleri zerindeki belirleyici etkisi, teori-kurum ilikisinde dnyann en iyi rneini tekil eder. Doru olan yapmaya verilen nem siyasal olduu kadar dinsel bir grev addedildiinden, nderler o gne dek rastlanmayan bilinli bir tutumla, ayrntl hukuk sistemleri gelitirmeye ynelmitir. Bu yneli, kral, baron veya ehir baronlar kadar papalar ve piskoposlar iin de geerlidir. Nitekim, Avrupann gelimesinin temelini gerek Kilisenin gerekse sekler devlet ynetimi ve meclis/parlamento17 aygtnn anayasaclk olarak tanmlanabilecek hukukun stnl kavramna, bireyin ve topluluun haklarna duyulan ilgi oluturur. talyan ehirlerinin yurtta meclislerini saymazsak, genelliklle kral ya da prensin adamlarndan oluan Orta a meclis/parlamentolar demokratik deillerdir, ama yine de anlamazlklar parlamento szcnn ruhu uyarnca konuup tartmak suretiyle gidermeye alrlard.
16 ngilizce investiture controversy olarak tabir edilen bu ihtilaf, 1070den 1122ye kadar piskoposlarn atanmasndan ruhban snfn yaplanmasna kadar pek ok konuda kilise ile sekler ynetimin arasn at. Sz konusu ihtilaf mparator ile Papa arasnda kalmayp Kilisenin reformu konusunda Papaln sonunda Fransa ve ngiltere krallaryla anlamasna kadar uzand. 17 ngilizce parliament (parlamento, meclis) szc, Franszca parler, yani konumak anlamna gelen szckten tretilmitir.

Cicero tarafndan ska her insann hakkn vermek olarak tanmlanan adalet kaygs, mali ve ticari alanlarda da hissedilmeye balad. Para, On kinci yzyldan itibaren giderek nem kazand. Kilise artan maddi ihtiyalarn karlamak zere finansman mekanizmalar oluturdu. Byk ehirlerde kurulan panayrlar, datm tekilatlarna dnrken, retim baz ehirlerde uluslararas ihracat yaplabilecek boyutlara ulat. Ticaret ve sanayi, yaratt byk zenginliin yansra, cahil ve zayfn istismar, sahtekrlk gibi i hayatnn girift yaplanmasnda mndemi olan bildik sorunlarn da getirdi. Hristiyan retisinde bylesi zenginlik ve istismara yer yoktu. Dahas, a, hkmranln balca amacnn adalet datmak olarak algland bir ad. lahiyatlar kadar teorisyenler de ekonomide sosyal adalet salamann yollar zerinde kafa yormaya, yazmaya koyuldu. Bu yllar ayn zamanda kentli giriimcilerin kurduklar kuma borsalarnn gndelik ileyii ile geleneksel dorular arasnda ba gsteren elikileri anlatan hikyelerin kaleme alnd yllardr. Chaucer, Langland gibi yazarlar, Orta an sonlarna doru daha da sertletiine tank olduklar elikileri eletirir. Hristiyan toplumunun kimi mensuplar, Paris, Oxford, Bolonya, Salamanca, daha sonra da Kln, Prag ve Karakov tccarlaryla dirsek temas iinde olan Avrupal akademisyenlere iyi gzle bakmazken, teknik alanlardakiler hari hemen hibir baarlar takdir grmez. Hal byle olunca, eitim-retim ne gerekli, ne de muteber saylacaktr. Oysa, Hristiyan toplumunda bilime kuramsal erevede yer vard. On nc yzyln sonlarnda meslek sahibi (mektepli) olmann deerini sorgulayan dnr says da yok denecek kadar azd ve hukukular vatandalarn yaamlarn hakkaniyetle dzenlemek, huzur salamak iin uraan hkmetler iin almakta, hekimler bedenleri onarmakta, bilim adamlar ve matematikiler, Tanr yaratt iin aratrmaya deer bulunan kinatn maddi koullarn kefetmeye almak cesaretini gstermekteydiler.
* Peter Reisenberg, The Traditions of the Western World, Rand McNally&Co., Chicago, 1967

1. Hristiyan Ortak Pazarn18 Kim Ynetmektedir?


Bat Avrupa Kilisesi, Papa VII. Gregoriusdan (1073-1085) nceki bin yl boyunca, genellikle alayllarn elindeydi. Alayllar sayesinde kaim olarak Charlamagne gibi Kilise idealini benimseyen kral/imparatorlar tarafndan korundu; sahip olduklar topraklar, Hristiyan ilkeleri dorultusunda ynetildi. Buna karn, vaftiz edilmi olmalarna ramen, dini ve Kiliseyi kiisel karlar iin kullanp piskoposlar pek de nemsemeyen hkmranlar da vard.
18 Commonwealth: Kamu yararna olan durum.

On Birinci yzyln ikinci yarsnda, Romada, amac, kabaca, Kiliseyi arndrmak, insanl kurtulua sevk etmek olan bir reform hareketi ba vererek, aralarnda, ilahiyat ve Hristiyan hukuku aratrmalarn, manastrlarda kurumsallaan din ve riyazet ruhunun glendirilmesini, alayllarn da din ilerine mdahale edebileceini hususlar gndeme getirdi. Alayl olduu halde Kiliseye/dine mdahale edenlerden biri de mparator III. Henryydi. Henry, 1055de Romaya giderek, papalk taht iin mcadele eden aday arasndaki rekabete son veren, makama kendi adamn nasp etmitir. Henry, mdahaleyi, konumunun geleneksel sorumluluu olarak grm, iyi bir seim yapmak suretiyle de arln reformdan yana koyduunu gstermitir. Ancak, bir yl sonra lr; yerine geen olunun kk yata olmasndan istifade eden itibar sahibi ve becerikli bir dizi papa, izleyen iki yz yl boyunca Avrupa yaamna her ynyle hkmedecek olan papalk kurumlarn oluturur, Roma Kilisesini ina ve ihya ederler. Hanedanlarn egemenliinden zaman iinde kurtulan Papalk, kendi brokrasisini kurumsallatrmak suretiyle ilevselliini arttracak, ardndan, asrlardr verilen vaazlarn ve tedrisin en sonunda uyandrabildii dini bilincin avantajn da kullanarak, amalarn gerekletirecek hkmetini kurar. Bat toplumunun nderliinin kendisinde olduunu ilanla, gereklerini yerine getirmeye giriir. Gregoryan Devrimi diye bilinen bu devasa hareket, adn VII. Gregoriusdan alr; ancak, hareketi balatt iin deil, byk kriz olarak anlan dnemde, mparator IV. Henry ile mcadele ettii, papala asrlarca hizmet verecek olan ideolojik ve kurumsal geliimi btnletirdii iin. Derin inan sahibi papalar kendilerini ve Alman piskoposlarn, mparatorluun vesayetinden kurtarmaya aladursun, gen mparator IV. Henry (1056-1106) Almanyada modern merkezi bir monarinin kurumlarn oluturma peindedir. IV. Gregoriusa att 1070lerde Henrynin ordusu, piskoposlara balad byk araziler karlnda emrine tahsis edilen svarilerden olumaya devam etmektedir. Ne ki, aslnda geleneksel bir durum olan, hatta tarih boyunca Kilise ile Devlet ilikilerinin saygn bir gstergesi saylan bu uygulamaya, Papalk, Kilisenin bu ekilde kullanlmasna son verilmesi gerektii eklinde bir argmanla kar kar. zleyen belgeler, On Birinci yzyldan On Drdnc yzyln balarna kadarki srete, taraflarn siyasi otoritenin niteliine dair dnce, gr ve iddialarnn nasl gelitiini gstermektedir. Papaln yasalara, Kutsal Yazlara ve temayllere dair ne srd kuramlarn sekler imparatorluk tarafndan da dayanak alnyor olmas dikkat ekicidir.

Papa VII. Gregorynin, IV. Henry Nezdinde Papalk Politikasn Savunmak zere Metzli Hermanna Yazd Mektup*
Gregoryden sevgili Hristiyan kardei, Metz19 Bapiskoposu Hermanna selam... Hz. sann yasasn gz ard eden, kiliseleri ve imparatorluu tahrip eden dalalet iindeki Kral Henryyi aforoz edemediiniz gibi, ona olan ballk yemininizden de vazgeemediinizden, sizleri Kutsal Papalk Makamnn yetkisi hakknda iren bir dille konuarak samalayanlarn budalalndan korumamz talep ediyorsun. Bunun Kutsal Yazlarda o kadar ok ve inandrc rnei var ki, talebine cevap vermek abestir. Hakikati tahrif eden, hakikate lanetlenme pahasna ters denlerin bunu aklszlktan, aresizlikten veya cehaletten yaptklarna inanmyoruz. Hi armadm! Bu, ktlerin kendi adaletsizliklerini rtbas etmek iin bavurduklar yoldur, zira yalan sylemenin bedelini hi dikkate almazlar. Mevcut bir sr kanttan birkan anmak adna: Sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayann stne kuracam. ller diyarnn kaplar ona kar direnemeyecek. Gklerin Egemenliinin anahtarlarn sana vereceim. Yeryznde balayacan her ey gklerde de balanm olacak; yeryznde zecein her ey gklerde de zlm olacak. Yoksa krallar bundan muaf m? Tanrnn Oluna merbut Aziz Petrusun srsnden deiller mi yoksa? Sorarm sana, ta ki Tanrya kulluk etmenin arlna dayanamayp eytanla muhatap olsun ve Hz. sann srsnden saylmak istemesin, kendini kinatn bahettii bu balayc gcn nda gren kim Aziz Petrustan kopabilir? Zavall zgrl ona hibir ey kazandrmayacak, Petrusa bahedilen gc o marur boynundan karp atmas halinde Tanrnn huzuruna ktnda yk daha da arlam olacaktr. lahi iradenin temsilcisi, Kilise egemenliinin temeli/belkemii olan bu kurum, zellikle Havarilerin ba Aziz Petrusa bildirilen semavi hkmn bahettii ve mhrledii bu imtiyaz, kutsal babalar tarafndan minnetle karlanp korunmu; hem Kutsal Roma Kilisesine hem de genel olarak onun yasalar ve yazlarna evrensel ana ad verilmitir. Kutsal babalar, Kilisenin kutsal dinimize dair eitim ve retimini benimsemekle kalmaz, adl kararlarn da kabul eder. Nitekim belli bal tm davalarn, kiliselerin alaca tm nemli kararlarn, Ba ve Ana olarak, Kutsal Roma Kilisesinin
19 Metzli bapiskopos Hermann, Gregorynin kendi yanna ekmek istedii nemli Alman papazlardan biridir. Gregorynin bu mektupta dile getirdii grleri biraz olaan d bulunduu iin aklanmaya muhtatr.

hukuku erevesinde ele alnmas gerektii, Kilisenin hibir kararnn temyiz edilemeyecei, verdii hkmn hi kimse tarafndan eletirilemeyecei ve iptal edilemeyecei hususlarnda, tek ruh ve tek sesle anlamlardr. mparator Anastasius20a yazan Papa Gelasius, Kutsal Papalk Makamnn ilahi hkme dayal yetkilerini yle aklar:
nananlar, kutsal grevlerini hakkyla yerine getiren din adamlarna teslim olmaldr elbet, ama ilahi hkmdarn daha sonralar tm piskoposlarn en st dzey amiri tayin ettii ve Kilisenin sadakatini kazanan patriin hkmne teslim olmak daha da nemlidir. Tm ferasetiniz ile siz de kabul etmelisiniz ki, idraki itibariyle hi kimse, Hz. sann szyle dierlerinin stnde tutulan (konumlanm olan) ve saygdeer Kilisenin (bu szleri) teyidi suretiyle hl sadakatle Ba kabul ettii biriyle e tutulamaz.

Benzer bir biimde, Papa Julius21 da doudaki piskoposlara yazm ve Kutsal Papalk Makamnn ilahi hkme dayal yetkilerini yle aklamtr:
Kardelerim, Kutsal Papalk Makamnn ilahi hkme dayal yetkileri hakknda konuurken daha dikkatli olmal, Hz. sa Mesihin gksel kralln kaplarn ap kapama gc bahetmek suretiyle (Kiliseye) gsterdii ihtimama iaret eden u szlerini hatrlamalydnz: Sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayann stne kuracam. ller diyarnn kaplar ona kar direnemeyecek. Gklerin Egemenliinin anahtarlarn sana vereceim.

Cennetin kaplarn ap kapama gcne sahip olan (Kilise), nasl olur da yeryzn yarglayamaz? Tanr korusun! Kutsal Havari Pavlusun u szlerini hatrlayn: Melekleri yarglayacamz bilmez misin? Ve bu yaama dair daha nicelerini? Keza, Papa Gregorius22 Kutsal Papalk Makamnn ilahi hkme dayal buyruklarna kar gelmeye cesaret eden krallarn tahttan indirilmek suretiyle cezalandrlmalar gerektiini beyanla, baz senatrlerle keilere yle yazmt:
20 I. Anastasisus, 491-518 yllar arasnda Dou Roma imparatorudur. Kutsal Roma Kilisesinin papalarndan biri olan Gelasius (492-496), Kilise-Devlet ilikisinin nasl olmas gerektiine dair kuramyla nldr ve yle der: Bu dnya iki belli bal g tarafndan ynetilir: papalk ve krallar. Gelasiusun bu szlerle her iki gcn ilahi ve fakat birbirinden bamsz, farkl faaliyet alanlar olduunu ima ettii sylenir. 21 337-352 arasnda papalk yapt. Papann tek bana, tm kiliselerin stnde temyiz hakk olduunu savunurdu. 22 590-604 arasnda papalk yapt. Romadaki piskoposluu sresince atlganlk timsaliydi. Romay tehdit etmek suretiyle, kutsal ehri korumakla ykml olan Roma imparatorunun erefiyle oynayan Lombardiyallar ile mzakereye oturdu, oysa, kuramsal olarak iki gcn (papalk ve imparatorluk) ayrlmasndan yanayd.

Bir kral, piskopos, rahip, yarg veya herhangi sekler biri gz ard etmek suretiyle buyruklarmza kar gelirse, makamndan olacak; bu yanl nedeniyle Tanrnn adaleti nezdinde hkm giydiini bylece renecektir. Ve yanln dzeltmedii takdirde, yasaya uymayan davranlarnn kefaretini, Babamz ve Kurtarcmz Hz. sa Mesihin kanndan ve kutsal bedeninden dlanarak Tanrnn huzuruna kt gn deyecek, mstahak olduu cezay byle ekecektir.

O halde, reticilerin en efkatlisi kutlu Gregoriusun buyruklarna kar gelen krallar tahttan indirilmekle kalmayp aforoz edilmeli ve Tanr katnda yarglanmak zere hkm giymelidir. Buna kim kar kp bizi sulayabilir? Henry, Kutsal Papalk Makamnn hkmn hie sayd gibi ayaklar altna almakta ve bylelikle kiliselerini de yok etmektedir. Aziz Petrusun Clementin papazla atanmasna deinen mektubundan biliyoruz ki, Onun (Clement) konumad biriyle dost olan insan, Tanrnn Kilisesini ortadan kaldrmak isteyenlerdendir; bedenen bizimle olduu halde kalbiyle ve aklyla bize kardr. Byle bir insan, bize aka dmanlk edenlerden ok daha ktdr, nk dostluk kisvesi altnda dmanca davranmakta, kiliseyi tahrip etmektedir. Pek aziz [bildiim] Aziz Petrus davranlarna kar olduu insanlarla iliki kuranlar hakknda byle sert bir hkme varmsa, papann kar olduu biri hakknda nasl bir hkm verirdi bir dn. imdi konuya dnelim: Tanr nedir bilmeyen insanlarn icad olan dnyevi saltanat, Her eye Kadir Tanrnn tasarrufuyla bu dnyaya bahedilmi olana (Kiliseye) tabi deil midir? Tanr ve insan olduuna inandmz Tanrnn Olu, Babann sa tarafnda oturan Barahip olarak bizlere efaat etmekte. O (Hz. sa), bu dnyada iine iine gezen beeri saltanata tenezzl etmedii iin kendini kurban etti. Tanr nedir bilmeyenlerden treyip bu dnyann prensi olan eytana uyarak kibirle, talanla, fesatla, ihanetle -zetle her trl suu ileyerek- kendini dier insanlarn stnde tutan kral ve prenslerin gz dnm arszlklarnn ne denli ekilmez olduunu bilmeyen var m? O halde, Tanrnn vekillerine boyun edirmeye alanlar kibrin elebalar deil de nedir? En Yce Olann Olu, Barahibimiz dnya nimetleri sunmak suretiyle kendisini ayartmak isteyenlere yle der: Bana secde ederseniz, btn bunlar ben size vereceim. Hz. sann rahiplerinin, kral ve prenslerin ve tm inananlarn efendileri ve babalar olduundan kuku duyan var m? Evladn babasn veya talebenin hocasn ynetmesi veya balanmas beklenirken (onun) elini haksz

yere balamas ya da gevetip salvermesi acnas bir budalalk deil midir? Anlalan, dnyann tm krallar ve prenslerinin efendisi, Byk Konstantin23, btn bunlarn idrakiyle -Aziz Gregoriusun imparator Mauritius24a yazd mektupta belirttii zere- znikte, kutsal kilise meclisinde toplanan piskoposlara stnlk taslamad gibi, onlara tanrlar diye hitap ederek aldklar tm kararlara sayg gstermitir. Papa Gelasius ise mparator Anastasiusun dikkatine sunulan hakikati vurgulayarak, bunu kendisine yaplan bir hakszlk olarak grmemesi iin, yle der:
Ah yce imparator, sz sahibi iki g vardr, bunlardan biri kutsal rahipliin, dieri krallarn gcdr. Kutsal rahipliin gc o kadar byktr ki, kyamet gnnde krallarn hesab ondan sorulacaktr. Bilin ki, onlar size deil, siz onlarn hkmne tabisiniz.

Nitekim bu gibi tebli ve beyanlara dayanarak imparatorlar ve krallar aforoz eden birok piskopos vardr. Uhuvvetiniz unu da unutmamaldr ki, eytanlar kovmak zere ruhani imparatorlara, (yani) frklere25 bahedilen g daha da byktr ve dnyevi ikbal peinde olan herhangi bir insan onlara danabilir. Takva ehli olmayan, Tanr korkusu bilmeyen tm kral ve prensler eytanlar tarafndan ynetilerek sefalete der. Bu insanlar, insan ruhunun iyilii, yarar iin rahipler gibi Tanr akna deil, kendi ihtiraslarn tatmin etmek zere yneterek dayanlmaz bir kibir sergiler. Aziz Augustin, Hristiyan retisine dair ilk kitabnda bunlar iin yle der: Kendisinin doal eiti olan insanlar ynetmeye kalkanlarn kibri her trl tahammln stndedir. Eer frklerin gc, dediimiz gibi, eytana yetiyorsa, eytana tabi olanlarn ve onlarn bir uzvu gibi davrananlarn vay haline! Ve eer frkler bunlardan stnse, rahiplerin ok daha stn olduu aikr! Dahas, sonu yaklaan her Hristiyan kral cehenneme gitmemek, karanlktan aydnla kmak ve Tanrnn huzuruna gnahlarndan arnm olarak kabilmek iin rahiplerden ricac olur. Sradan bir insan veya din adam, lmek zere olan kim ruhunun selameti iin bir kraldan yardm ister? Ve
23 I. Konstantin (288-337) Bat tarihinde Byk olarak anlr, nk Hristiyanl kabul eden ve Kilisenin i ileyiiyle megul olan ilk imparatordur. 325te znik Konseyini toplamtr. 24 Bizans imparatoru olan Maritius (539-602) Persler ile Avarlara kar savamt. 25 ngilizce exorcist, frklk, dua okuyarak kt ruhlar kovan kii. frklk kilise yasalarnca sk bir dzenlemeye tabi olmakla birlikte, Katolik Kilisesi bu gce sahip olduunu iddia eder. Erken dnemde bu gce sahip olan kiilere exorcist ad verilmitir. Orta ada din adamlar hiyerarisinin alt basamaklarnda yer alrlard.

hangi kral veya imparator, bir Hristiyan kutsal suyla vaftiz etmek suretiyle Tanrnn olu olarak takdis edip eytann elinden alabilir? Ya da ilerinden hangisi -ki bu Hristiyanln en gzel yandr- tek bir szyle Tanrnn kanna ve bedenine vcut verebilir? Ve ilerinden hangisine gkyznde ve dnyada balama ve zme gc bahedilmitir? Btn bunlar piskoposluun byk bir stnle sahip olduunun gstergesidir. lerinden hangisi, brak grevden almay, din adamlarndan birine rtbe takdir edebilir? nk papazlar bir dier papaz grevden alrken akll davranp sadece Papalk Makamna danr. Papazlarn krallardan daha stn olduundan en cahilin bile phesi yoktur. Eer krallarn gnahlar piskoposlar tarafndan yarglanacaksa, bunu Romann ruhani liderinden daha iyi kim yapabilir? Ksacas, kim olursa olsun, tm iyi Hristiyanlar, kt bir prens deil, bir kraldr denebilir; nk krallar Tanr akna zenli davranrken prensler -kendi kendilerinin dman olduklarndan- Tanr akna deil, kendi ihtiraslarn tatmin etmek iin yneterek, acmasz davranr. Kralnki sahici Mesih bedeni, prenslerinki ise sahici eytan bedenidir. Krallar sonsuza dek ynetebilecek ekilde hareket eder. Prenslerin gc ise onlarn -kibrin ocuklarnn kralyla, (yani) karanlklar prensiyle birlikte- sonsuza dek lanetlenip yok olmalarna hizmet eder. Kt din adamlarnn sevip saydklar krallarndan yana olmalarnn nedeni, onlar tarafndan onurlandrlyor olmalardr; dolaysyla, bunda alacak bir ey yok. Ne var ki, her kim tarafndan onurlandrlm olursa olsun, bu Tanry ucuz bir fiyata satmak anlamna gelir. nk seilen kiiler ayrlmaz bir biimde Ba ile btnleirken, ktler de -iyiye kar- ktln bayla balanm demektir. Bunlarla tartmaktansa, (bari) blisin elinden kurtulup Tanr katnda yarglandktan sonra hakikati grebilsinler diye, yal gzlerle dua etmelidir. Tanr akna deil, kendi ihtiraslarn tatmin etmek iin yneten kibirli kral ve imparatorlardan bahsettiimiz yeter. Ne var ki, herkesi konumuna gre uyarmak grevimiz olduuna gre, krallar, imparatorlar ve prensleri -Tanrnn yardmyla- kibirle ba edebilecek ekilde glendirmeli, onlar tevazu silahyla donatmaldr. Biliyoruz ki, an, hret ve zellikle de bu dnyaya dair alkanlklar yneticilerin ban dndrerek tevazuu unutturur, dierlerine stnlk taslamalarna neden olur. Dolaysyla, yle grnyor ki, an ve hret peinde koan imparator ve krallarn alakgnll olmay ve hazdan ziyade korkuyu renmelerinde fayda vardr. Bu durumda, imparator ve krallarn tahtn ne kadar rktc, hatta tehlikeli olduunu, o makamda pek az insann mafiret bulduunu ve Tanrnn merhametine

snmak suretiyle kurtulanlarn, Kilisenin ilahi adaletinde birok tevazu sahibi insandan daha az tannr/bilinir olduu gereini iyi dnmeleri lazm. Dnyann balangcndan bugne kadar imparator veya krallarn efkatli olduuna, dnyevi yaam kmseyen dier pek ok insan gibi, inanl ve erdemli bir yaam srdklerine dair hibir kayda rastlanmamaktadr, ama bizler bunlarn ounun Tanrnn merhametine snarak kurtulduklarna inanyoruz. mparator ve krallar arasnda mucizeleriyle maruf Havariler ve ehitler bir yana, Aziz Martin, Aziz Antony ve Aziz Benediktusa26 ne demeli? Hangi imparator veya kral ly diriltmi, czamly iyiletirmi veya krn gzlerini amtr? Doru, Kutsal Kilise mparator Konstantini dindarlyla, Theodosius ve Honoriusu, Charles ve Louis27i adaletli olmalaryla vg ve saygyla anar; bunlar Hristiyanln savunuculuunu, kiliselerin hamiliini yapmtr, ama yaptklar bu muhteem ilerle n kazandklar sylenemez. Kutsal Kilise, ka kral veya imparatorun adn kiliselere vermek suretiyle nlenmesine hizmet etmitir ki? Krallar ve prensler dnyevi yaamda ykseldikleri lde derin ve sonsuz bir atein iine dmekten korkmaldr. Nitekim yle denir: Byk g sahibi olanlar, byk ac ekeceklerdir. Ynettikleri insanlarn hesabn Tanrya onlar verecektir. Tek bir insann bile ruhuna sahip kp onu korumak kolay deilken, binlerce ruhun sorumluluunu tayan prensin vay haline! Eer Kutsal Kilise, tek bir insann yaamna kastedeni en ar biimde cezalandryorsa, an ve eref uruna binlercesini lme gnderene ne yapmaldr? Bu insanlar (katledilenler) iin kusura bakmayn, benim hatamd (mea culpa) deseler bile sanmayn ki, kardelerini aa dnyaya gnderdiklerine pimandr. Tersine, nlerine n katklar iin iten ie sevinirler. Yaptklarndan itenlikle piman olmadklar ve insan kan aktmak
26 Tourslu Aziz Martin (316-397) hayrseverliiyle nl bir piskopostu; nitekim genellikle stndeki pelerini bir fukaraya verirken resmedilmitir. Piskopos olduu halde manastr yaamn semi, Tours yaknlarnda bir manastra ekilerek misyoner yetitirmitir. Aziz Antony (251-350) Hristiyan manastrclnn banilerindendir. Kei topluluklar oluturmak suretiyle yapt yenilikle nldr, zira ondan nce kutsal yaam demek inzivaya ekilmek demektir. Aziz Benediktus, Benediktin tarikat ve Avrupa manastrclnn kurucusudur. 27 Kilise tarafndan Byk olarak anlan Roma imparatoru Theodosius (346-395), bu unvan Aryanlarn Teslis grn sapkn bir gr olarak knad iin alm, znik Mezhebini kurmu, yeni Ortodokslua muhalefeti devlet gcyle bastrmtr. Honorius (384-423) Theodosiusun halefidir. Saltanat dneminde Roma ordularnn barbar generalleri nemli g kazanr ve Romann Alarik emrindeki Vizigotlar tarafndan yamalamasndan sonra imparatorluun dousuyla batsnn aras, yaam tarz itibariyle alr. Honorius, Hristiyan retisi uyarnca, paganizmin en ak gstergesi olan gladyatr gsterilerine/oyunlarna son verir. Charles, yani Charlamagne ise maiyetindeki Kilise danmanlarnn tlerini yasama ve dier her trl ynetim faaliyetine yansyacak biimde yorumlar. Charlamagnenn olu ve halefi olan Louis the Pious, Dindar Louis (778-840), Frank soylular sava bir lider istedikleri halde, piskoposlara teslim olur.

suretiyle yaptklar yanl dzeltemeyeceklerine gre tvbekr olmalarnn Tanr nezdinde deeri yoktur28 Bu nedenle, saltanatlarn Hz. sa Mesihin nda srdrmek isteyen Hristiyanlar, dnyevi ihtiraslara yenik dmemeleri, tamahkr olmamalar iin uyarmal; kutlularn kutlusu Papa Gregoriusun piskoposluk grevine dair kitabnda syledii u szleri unutmamaldr: zlenmesi/uyulmas gereken btn bu eylerin arasnda en nemlisi, erdemli insanlarn bu makama kendi arzularyla gelmeleridir. Erdem sahibi olmayan, tevik edilse bile, gelmesin daha iyi. O halde, eer iinde Tanr korkusu olan bir insan bile Papalk Makamna dayanlmaz bir arzuyla ve fakat korkudan titreyerek geliyorsa -ki, orada kutlu Havari Petrusa liyakatle g kazanacaktrTalut ve Davut gibi iyi ve alakgnll insanlar beter eden krallk tahtna, dn nasl bir korku ve kararszlk iinde uzanacaktr? Bizler bu dorular tecrbeyle renmi olsak da kutlu Papa Symmachus29 buyruklaryla teyit eder: O, yani Aziz Petrus, kendinden sonra gelenlere, sonsuz bir erdem ve masumiyet miras brakmtr; nitekim kendi yeteneiyle edindii meziyetler yetersiz olsa da seleflerinden devraldklarnn yeterli olduu byle bir makama ykselmi olann kutsallndan kim kuku duyabilir? O (Petrus) sorumluluu temayz edenlere ykler veya onlar nce yetitirir, sonra ulular. Kutsal Kilisenin krallk veya imparatorluk makamna ardklar, geici an ve hret iin deil, istekli ve kararl olmak bir yana, brakn, insanln selametini gzetmek iin gelsinler; ve kutlu Gregoriusun piskoposluk grevine dair kitabndaki beyanlarn hatrlayp onlara riayet etsinler: nsanolu, dier insanlar gibi olduu halde, onlar hor grp aalad zaman yoldan sapm melekler gibi olur. Talut alakgnlllyle tannd halde, ite byle yoldan km, sahip olduu g gururunu iirmiti. Tanr tanktr ki, alakgnlllkle yol alm, ama kibirle geriye dp reddedilmitir: Sen kendi gznde bile kckken, seni ben sraildeki kavimlerin ba yapmadm m? Talut kendi gznde bile kckken, gelip geici bir gce yaslanarak byklk taslad. Kendini herkesten stn grd. Ve muhteem bir ekilde, kendi gznde kckken Tanrnn gznde byk, kendi gznde bykken Tanrnn gznde kck oldu. Tanry her zaman kendilerinden stn tutsunlar; adalete sarlp onu herkesin hakkn vermek suretiyle korusunlar; dine sayg gstermeyenlerle (kfirlerle) meveret kur28 Bkz. Rolandn arks (sf.299). 29 Papala seimi Theodorik tarafndan teyit edilen Papa Symmachusun (498-514) sorunlarndan biri talyadaki Ortodoks ounluk ile ynetimdeki Ostrogotlar (Aryan) arasnda doru drst bir iliki tesis etmekti.

masnlar; Kutsal Kiliseyi hizmetkrlar veya tebaalar haline getirmesin, Tanrnn gzleri olan piskoposlar efendileri ve babalar olarak grp onlara hak ettikleri saygy gstersinler. Eer ana-babalarmza sayg duymamz buyrulmaktaysa, ruhani ebeveynimize daha da ok sayg duymalyz! Babasna veya annesine beddua eden lmle cezalandrlacaksa, ruhani babas veya annesine beddua eden nasl cezalandrlmaldr dersin? Bedensel arzulara kaplp kt yola den prenslerin kendi oullarn -daha iyi ve daha uygun biri bulunabilirse- Hz. sa Mesihin uruna kan dkt srden stn grmesine izin verilmesin. nk kendi oullarn Tanrdan daha ok sevmek suretiyle Kiliseye en byk ktl yapm olurlar. Kutsal anamza, (yani) Kiliseye en byk ve elzem yarar/katky elinden geldiince salayamayann, Tanry ve komularn bir Hristiyan gibi sevmedii aktr. nsanolu hayrseverlik meziyetinden yoksunsa, yapaca her trl iyiliin balatc zelliinden mahrum olacaktr. Tm bunlar alakgnlllkle, ilerindeki sevgiyi Tanrya ve komularna saklayarak/ayrarak yaparlarsa, ancak o zaman onun merhametine bel balayabilirler: Benden ren, nk ben uysal ve alakgnllym. Onu rnek alrlarsa, o zaman bu aalk ve geici saltanat unutup, ebedi zgrlk30 krallna nail olacaklardr.
* The Correspondence of Pope Gregory VII, Columbia University Press, 1932..

mparator IV. Henryden Papa VII. Gregoriusa*


Gasp yoluyla deil, Tanrnn takdiri ve buyruuyla Kral olan Henryden, u an Papa deil, sahte bir kei olan Heldebranda: Byle selamlanmay yol atn karklk nedeniyle hak ettin; nk ihtimamla takdis edip onurlandrmak yerine ve hibir makamn esirgemeksizin bu karkla ortak etmek suretiyle, Kilisenin kutsanmak yerine lanetlenmesine sebep olmaktasn. Mektubunda ne kan pek ok husustan birkan ele alrsak: Kutsal Kilisenin rektrlerine -bapiskoposlarna, piskoposlarna, papazlarnamesh31 edilmileri olduklar halde deinmeye cret ediyor, efendilerinin nelere kadir olduunu bilmeyen kleler gibi, onlar ayaklar altna alyorsun. Onlar ezmek suretiyle kalabalklarn azna dp beeni kazandn.
30 Bu iddialar Aziz Gregoriusun Piskoposluk Hizmetlerine Dair Elkitab ile Sofya Konseyi bildirileri ve Papa Julius ile kyaslaynz. 31 Mesh etmek, ngilizcede anointed, yani kutsal ya srnm olan.

Her eyi bildiini, onlarn hibir ey bilmediini sandn. Azimle ve srarla, sahip olduun bilgiyi, aydnlatmak ve ihya etmek iin deil, ykp yok etmek iin kullandn. yle ki, bizleri, adn adeta kendine mal ettiin Aziz Gregoriusun, u kehanetinde senden sz etmekte olduuna inandrmak istedin: Piskoposun zihni, tebaas kalabalk olduundan sk sk aka gelir ve herkesten daha gl olduunu grp her eyi herkesten daha iyi bildiini sanmaya balar. Ve bizler, Papalk Makamnn saygnln korumaya niyetli olduumuz iindir ki, tm bu istismara tahamml ettik. Ne var ki, sen, bu alakgnll tavrmz korkaklk olarak yorumladn ve bizlere Tanr tarafndan bahedilen kraliyet gcne kafa tutabilecek kadar kendini kaybettin. Sanki imparatorluk ve krallk Tanrnn deil de senin elindeymi gibi, taht sanki senin tarafndan bahedilmi gibi, bizleri kraliyetimizi elimizden almakla tehdit etmeye kalktn. Oysa bizlere bu kraliyeti baheden Babamz Hz. sa Mesih, sana ruhaniyet bahetmedi. nk sen tam da u basamaklar karak ykseldin Kilisede: manastr dzeninin nefretle karlad kurnazlktan paraya, paradan iltimasa, iltimastan klca. Bar tahtna klla gelip o tahtta bar yok ettin. Piskoposlarna kar (mcadeleye hazr) silahl tebaan var; Tanr sana bahetmedii halde, piskoposluk bahettiklerini (bizim piskoposlarmz) grevden almaya kalkyorsun. Meslekten olmayanlar piskoposlua getirip zorla kilisenin hizmetine verdin. Sonu: Meslekten olmayanlar, kendilerine Tanrnn eliyle hoca olarak gnderilenleri -piskoposlar32 araclyla olsa daknayp grevden almakta. Mesh edilmi olanlar tarafndan mesh edilerek krallk makamna getirilmi olan birine, (yani) bana da deinmektesin. Hata yapyorsun, nk Kutsal Babalarn geleneksel retisi uyarnca, ta ki nantan dneyim, hibir su nedeniyle -Tanr korusun- tahttan indirilmem sz konusu deildir ve hakkmda sadece Tanr hkm verir. Basiretli, hakiki rahipler, Havari Julian33 hakkndaki hkm bile kendileri deil, Tanrnn vereceini beyan etti. Nitekim hakiki papa Aziz Petrus yle der: Tanrdan korkmal, krala sayg gstermelisin. Oysa sen, Tanrdan korkmadn iindir ki, Onun tarafndan grevlendirilmi olan bana saygszlk etmektesin.
32 Henry, Papann tam da o sralarda birka Alman piskoposla, bir bapiskoposu aforoz ettiini bildiren mektubuna deinmektedir. mparatora ve Alman kilisesindeki din adamlarna gre, Papann ar sert ve keyfi uygulamalar mevcut dzeni altst etmektedir. 33 Roma imparatoru (360-363). Tahtta kald ksack dnemde Hristiyanln giderek artan siyasi gcn engellemeye kalkm; zellikle eitim alannda Hristiyanlara ve paganlara kar yasalar karmt.

Nitekim Aziz Petrus aykrlk34 telkin etmek isteyen gksel bir melee bile aman vermeyip dnyann her yerinde aykrlk telkin etmekte olan seni kabul etmedi. yle der: Herhangi biri, bu ben veya gksel bir melek bile olsa, sizlere rettiklerimizin dnda bir telkinde bulunursa, onu lanetleyin. Dolaysyla, bu lanetlenmilikle rahiplerimizin ve bizlerin ortak hkmne tenezzl buyur ve in aa. Haksz iddialar atfettiin Papalk Makamn terk et. Brak Aziz Petrusun tahtna vahetin stn dinle rtmeyecek, Aziz Petrusun saf/ar doktrinini retecek biri ksn.35 Ben, Henry, Tanrnn inayetiyle Kral [olan], tm piskoposlarmla birlikte sana diyoruz ki, in aa, in aa!
* Imperial Lives and Letters of the Eleventh Century, Columbia University Press, 1962.

mparator IV. Henryden Alman Papazlara*


Henry, Tanrnn inayetiyle Kral, A.36ya selam, sayg ve sevgi gnderiyor ki, az sayda insan gnderir! En byk sorunlar, en iyi mavirlii yapacak, en byk insanlar gerektirir. Bu insanlar haricen gl, kalben iyi niyetli olmaldr ki, sz konusu meselenin iyi sonulanmas iin istiareye istekli olsunlar. nk herhangi bir giriimde ne sadece g, ne de sadece iyi niyet ie yarar. Ah sadk tebaam, biz dnyoruz ki, bu niteliklerin ikisi de sende eit miktarda var. Dorusu, en byklerden birisin ve byk g sahibisin ve -ayet seni ve bize olan sadakatini iyi bellemisek- bize ve krallmza beslediin iyi niyet, sahip olduun gten de byktr. Sadakatle yerine getirdiin hizmetleri hatrlayarak, bundan sonraki hizmetleri de ayn sadakatle yerine getireceini bilerek sevgine gveniyor, ama sadakatinin bu sevgiyi aratmayacan umuyoruz. nk senden kraliyet prenslerinden beklediimiz sadakatten ok daha fazlasn beklemekteyiz. Nitekim u ana kadar, sadece gemite olanlara sevinmekle kalmayp gelecein vaat ettikleriyle de umutlanmak ve sevinmek istiyoruz. yi niyetin bizimle olsun ki, sahip olduun gle -frsattan istifade- sadece bizim deil, tm din kardelerinin, hatta bask altndaki Kilisenin zlemini ektii ihtiyalar karlansn. Bu baskdan elbet senin de haberin
34 Heterodox: Resmi veya geleneksel tutumla uyumayan reti veya gr, aykr. 35 Bu mektup mparatora ulat zaman, imparator laik ve kilise mensubu soylularla, Wormsde toplant halindedir. Sakson asilere kar henz verdii savatan zaferle km olduu iin, Alman piskoposlarn desteinden emindir ve dolaysyla, Papa Gregorius ile uzlamaya yanamaz. 36 Bu mektup imparatorun bir genelge olarak tm piskoposlarna gnderdii bir mektuptu. Dolaysyla A, belirli bir forma uygun olarak, yazcnn mektubun muhatabnn adn ekleyecei yeri gsterir.

var. Bask altndaki Kiliseden yardmn esirgeme, ama efkatin daha ziyade krallktan ve din kardelerinden yana olsun. Kilise, imdiye kadar bu ikisi tarafndan yceltildi, ama heyhat, bugn ikisinden de yoksun, nk bir adam haksz iddialaryla hem kendisine hem de (sz konusu) dier ikisine zarar verdi. Bu adam ikisine de yararl olmad ve yararl olmak istemedii gibi, ikisi iin de zararl oldu. Seni sz konusu adamn kimlii hakknda daha fazla karanlkta tutmamak iin syleyeyim: Kei Hildebrand (nk alkanlklar itibariyle gerekten bir kei), yani szde Papa! Sen de gayet iyi biliyorsun ki, Papalk Makamn bir din adam efkatiyle deil, bir gasp zorbalyla igal ederek bar yok edip Katolik birliini bozmakta/zmekte. Yaptklarndan sadece birkan anmak gerekirse: Krall ve Kiliseyi Tanrnn izni olmakszn gasp ederek ilahi nizam kmsedi. Oysa Tanr, sz konusu iki kurumun -kralln ve Kilisenin- tek deil, iki ayr birim olarak kalmasn buyurmu, iki klcn yeterli olacan sylerken mecazen bunu kastetmiti. Baba bak burada iki kl var, denilince, Tanr Bu yeterlidir, diye cevap verir. Kilise de ruhani ve dnyevi kllarn birlikte kullanlacan ve her trl ktln bu suretle kesilip atlacan belirtmitir. Bir dier ifadeyle, herkesin Tanrnn temsilcisi olan kraln ruhani klcna itaatle ykml olduunu sylerken, dnyevi klcn ierideki (bu) ruhaniyete sadakatle, dardaki Hristiyanlk dmanlarn pskrtmekle ykml olduunu sylyordu ki, sorumluluklar i ie olan bu iki kurum birbirine saygda kusur etmeksizin el ele versin. Eer istersen, Hildebrandn budalalyla/lgnlyla bu ilahi nizam nasl bozduunu bizzat gr. Ona gre, kendisine yalvarp yakarmayan hi kimse papazlk onuruna nail olamaz, (yani) kibri bu denli byk. Beni de krallmdan etmeye alyor, Tanrnn ltfuyla sahip olduum krallmdan! Dahas, beni tahttan indirmekle ve lmle tehdit etmekte! Senin de bildiin gibi, bize sk sk benzer biimde hakaret ede geldi, ama tatmin olamam ki, her gn yeni bir ey icat edip hoyrata bela kartyor Dolaysyla, utanma aziz dostum, istirham ederim dier din kardelerinle birlikte yaptm bu talebi kabul etmekten utanma ve Wormsdeki Hamsin Yortusu37na katl. Katl ki, bu mektubumda birkan andm prensle birlikte, olanlar bizzat dinleyebilesin ve ne yapmamz gerektii hususunda bizlere akl ver. nk Kilise tarafndan kulaklar ekilerek uyarlan sevgili din kardelerin de sana erefimiz ve krallmz adna yalvaryor.
* Imperial Lives and Letters of the Eleventh Century, Columbia University Press, 1962.

37 Pantekost: Hristiyanln en nemli bayramlarndan biridir. Hristiyanln dnyaya kar vazifelerinin balad gn olarak kabul edilir. Tarihi, yllara gre farkllk gsterip genelde Mays veya Haziran aylarna denk gelir. Paskalya Bayramndan yedi hafta sonra, ellinci gnde kutlanr.

mparator IV. Henryden Roma Kilisesinin Kardinallerine*


Dikkat buyurun; kararlatrlan tarihte Tanrnn izniyle Romada olacaz. Eer o yle istiyorsa, dedii gibi olsun ve her eyi orada yapalm. Oradaki elilerimizle birlikte gelme nerinizi, ayet daha uygun olacaksa, kabul ediyoruz; bizleri onlar karlasn. Ka kii olursa olsun, sizler de onunla birlikte gelin ve dinleyip hkm verin. Papa gibi davranmay becerebilirse ona itaat eder, aksi takdirde -ayet sizler de bizimle ayn fikirde olursanzKilisenin ihtiya gsterdiini nasp ederiz.38 Bu nerimizi reddetmemelisiniz. Eer ona kulak verilecekse, krala da itaat edilmelidir. Hildebrand ilahi takdiri yok saymaktadr. Neden? Neden buna kar kmamaktasnz? Tanr bir deil, iki kl gerektiini buyurmad m? Ama Hildebrand tek bir klta srarl ve Tanrnn daha beikteyken bize bahettii krall yok etme peinde. Tanr buyruunun her gn nasl tezahr ettiini, Onun bizleri Hildebrand ve yandalarnn kurduu tuzaklardan nasl koruduunu, iyi niyetli olan herkes gryor. Hildebrand istemese de bizler krallmz ynetmeye devam etmekteyiz; onun tahta gesin diye yerimize atad valyeyi, o yalancy, Babamz ortadan kaldrd. Bykbabamz ve babamz Henryye (III. Henry) olan inancnz/imannz akna -ki buna sadk kalmalsnz ve Hildebrand gelinceye kadar sadk kaldnz- bize Efendimizin inayetiyle bahedilen bu miras inkr etmemenizi istiyoruz. te yandan, ayet inkr etmekse niyetiniz, nedenini aklamalsnz, nk sizlere adil davranmaya, hakknz vermeye, kim olursa olsun, Aziz Petrusa hrmeten, hak eden herkesi dllendirmeye hazrz. Biz, sizlere deil, size saldranlara saldrmaya geldik. Hildebrand yznden Kiliseyi bask altnda tutmaktan vazgein; adil olun. Brakalm Kilise adaleti yarglasn onu. Papaln srdrmesine razysanz, savunun; savunun, ama yalanc ahit olarak deil! Adaleti gce kurban etmekle eline ne geiyor acaba? Yceldike daha da adaletsiz davranabilir, zulmedebilirim diye dnyor olmal. Bu mu istedii? Hi kimse tarafndan yarglanamayacak biri olmal diyen kendisi, ama aslnda, Bildiini okusun! demeye getiriyor. Ne ki, Hz. sa Mesih byle buyurmuyor ve diyor ki, Aranzda en soylu/yce olan dierlerinin hizmetinde olacak. Kendisini Tanrnn kullarnn da kulu addetmesi gereken birinin sahip olduu gle Tanrnn kullarna zulmetmesi adil deildir. Daha d38 Bu mektubun yazld 1082de, Henry, resmen grevden alnm olsa da Romaya egemendir; Papa Gregorius ise (ki mektupta ondan sz edilmektedir) Normandiyal taraftarlaryla birlikte srgndedir. Toplanty mparator talep etmitir. Gregorynin papalk makamna uygun olup olmadna karar verecek olan da odur.

k bir mertebede olmak onu utandrmamaldr, nk bu suretle tm takva ehlini ilgilendiren bir skandala son vermi olur. Kim ki, der Efendimiz, bana iman eden kklerden birine yanl yapar, boynuna deirmen ta geirilsin daha iyi. Heyhat, kkler de bykler de onun yol at skandala kar karak, giderilmesini istemekte. Bunlardan dolay, brakn kahramanca gelsin. Vicdan rahatsa, burada olduumuza sevinecek, btn bu iddialarn aksinin ispatlanmas halinde zafer kazanm olacaktr. Kilise yasalar uyarnca ve sizlerin hkmyle haksz yere igal ettii papalk makamnn erefinden mahrum kalacak olsa bile, hayatnn tehlikede olmadndan emin olmaldr. Her eyi sizlerle birlikte yapmaya ve ayet bize direnmezseniz, sizler olmadan hibir ey yapmamaya hazrz. Son olarak, tek isteimiz adalet ve adaletin ona en yakan yerde hkm srmesidir. Adil olmanz umuyor ve adaleti aranzda bulmamz halinde, Tanrnn inayetiyle, bunu dllendirmeye kararl olduumuzu bildiriyorum.
* Imperial Lives and Letters of the Eleventh Century, Columbia University Press, 1962.

Novit Ille39 * Papa III. Innocent40


1198den 1216ya kadar Papa III. Innocent tarafndan ynetilen Kilise, VII. Gregoriusun kilisesinden daha farkl bir yerdi. Bu iki papa arasnda geen srede Kilise ile ilgilenen devlet adamlar, Bat tarihinin en byk gelimelerinden birine araclk etti ve lk a felsefesi, edebiyat ve yasalarnn geri kazanmna tanklk eden bir entelektel canlanma yaand. VII. Gregorius yksek eitim grmemi, hatta pek az eitim grmt. III. Innocent ise Paris niversitesinde ilahiyat, Bologna niversitesinde Roma ve Kilise hukuku okumutu. Kilise ileri, artk bylesi yksek eitim gerektirmekteydi. Nitekim, On nc yzyln sonuna geldiimizde, Papa ve Hristiyanlk leminin tm din adamlar, mevcut krallklarn ve bu krallklarn ileri gelenlerinin yaamlarn etkileyen tm maddi ve manevi sorunlaryla grlmemi lde ilgilenmekteydi. III. Innocentn icraat, papal sresince, tm Avrupay etkiledi. Gney Fransadaki kfirlere ve Orta Doudaki Mslmanlara kar birer hal seferi dzenledi; Avrupann en can alc ilerini grmek zere, binden fazla
39 Novit Ille: Tanr Bilir. Papaya ratio pecatti, yani sekler meselelere gnah saikiyle mdahil olma yetkisi veren ve yzlerce yl Kilise Yasalarnda kalan hkm. 40 On nc yzylda Hz. sann Vekili sfatn almtr.

nemli kilise adamn Romada bir araya getiren bir konsey toplayarak mparatorluun ve ngiltere, Fransa gibi nde gelen lkelerin yneticileriyle siyasi ve dini tartmalara girmek suretiyle mcadele etti. Papala gre Hristiyan dnyasnn liderlik sorunu vard ve bu yzden tehlike altndayd. Ve Innocentin cephaneliindeki balca silah, iyi bir Hristiyann grevlerinin ne olduunu binbir trl tanmlayarak resmiyete dkm olan Kilise yasalaryd. Nitekim, Kutsal Yazlarn Kilise yasalarnn temellendii unsurlardan biri olduu gereinden hareketle, krallardan birine ok da otoriter bir slupla hitap ederek, Novit Ille gibi bir hkm bildirmekten geri kalmad. Fransa bapiskoposu ve piskoposlarna: O ki, her eyi bilir, kalpleri yoklar ve srlar mkemmelen sezer, Fransann anl kral Hz. sa Mesihten ire sevgili olumuz Philip41i tertemiz bir kalp, tertemiz bir vicdan ve iten bir inanla sevdiimizi, Fransz krallnn ve Papalk Makamnn (daha da) ykselip ycelmesi iin, baarl olmasn arzuladmz da bilir. nk Tanr tarafndan kutsanm olan krall Ona hep sadk kalm ve bu sadakatten bize gre hi sapmamtr. Kt meleklerin bazen u veya bu ekilde baskn yaptklarn ya da hepimizin bazen eytann oyununa gelebileceimizi biliriz, ama kraln eytann tuzana dmeyeceinden eminiz. Dolaysyla, kimse kraln yarg yetkisine ve gcne -o bizim yarg yetkimize ve gcmze mecburken- karmak istediimizi sanmasn. (Zaten) Bizler kendi yarg yetkimizi tam manasyla kullanamazken, bir bakasnnkini gasp etmek niye? Ne ki, Efendimiz ncilde, Eer kardein sana kar gnah ilerse gidip onu payla; seni duyarsa kardeini kazanm olursun. Ama seni duymazsa, yannda bir iki kii daha gtr ki, tanklk etsinler ve azlarndan kan szler sabitlesin. Onlar da dinlemezse, git kiliseye syle. Kiliseyi de dinlemeyecek olursa, brak senin iin bir kafir olarak kalsn der. Ne var ki, ngiltere42 kral -elindeki kantlar ibraz etmeye hazr olduunu beyanla- mlkn ihlal ettiini iddia ettii Fransa Kraln ncilde belirtildii gibi uyard ve fakat bir yere varamad iin Kiliseye bavurduuna gre, evrensel kiliseyi ynetmekle grevlendirilmi olan bizler, ta ki delegasyondan biri olarak burada bulunan Kral Philip tersini ispat etsin, Tanrnn
41 Philip Augustus (1180-1230), Orta an nde gelen krallarndan biridir. ngiltereye kar askeri zaferleri ve Flandersdaki diplomatik baarsyla maruftur. Gerekletirdii ynetimsel reformlar sayesinde Fransa, On nc yzyln balarnda Avrupann en gl krall haline gelmitir. 42 John (1199-1216), ngilteredeki piskoposlarn atanmas konusunda Innocent ile anlamazla dp afaroz edilmitir.

buyruuna gre hareket etmekten baka ne yapabiliriz? Bizler mlke dair bir yarglama yapmaya niyetlenmiyoruz, nk ortak hukukun uygulanmasnn gelenee aykr olarak veya zel imtiyazla snrland durumlar hari, bu onlarn meselesidir. Ne var ki, gnah suunu yarglamak phesiz bizim iimizdir ve bu suu kim ilemi olursa olsun, yarglamalyz ve yarglayabiliriz Bu nedenle, Majesteleri, bu konuyu Papalk Makamna tamak suretiyle yanl yaptklarn dnmesin. Okuduklarmzdan anlyoruz ki nl mparator Valentinian43 Milano Kilisesinin yardmc piskoposlarna yle der: Papalk Makamna, mparatorluu yneten bizlerin bile itenlikle ba eecei, birer insan olarak ileyebileceimiz gnahlara dair nasihatini hekimin verdii ila gibi sorgusuz kabul edeceimiz birini getirmeye gayret edin. mparator Theodosiusun -Kral Philip ahfadndan Charlesn yeniden yaynlam olduu- bir kararnamesi vardr: Bir insann mahkemeye bavurarak at davann kabul edilmesi halinde, yarglama srecinin herhangi bir aamasnda (sz konusu ahs ikyetini davann banda veya daha sonra veya dava kapanrken veya karar aamasnda dile getirirken) Kutsal Papalk Makam tarafndan yarglanmak istediini bildirirse, kar taraf itiraz da etse, davac ifadeleriyle birlikte piskoposluk mahkemesine gnderilecektir. Bizler bunun stnde durmayz, nk aslolan ilahi yasalardr ve bizler yetkimizi insanolundan deil, Tanrdan alrz. Akl banda herkes bilir ki, herhangi bir Hristiyan iledii dnyevi su nedeniyle knamak/ uyarmak ve bize kar kmas halinde cezalandrmak grevimizdir. Bunun byle olduu hem Eski hem Yeni Ahitte yazldr. Efendimiz, peygamberi araclyla der ki, ekinme haykr, sesin bir trompet gibi yksek ksn ki, kullarma hadlerini atklarn duyurabilesin. Ve Eski Ahitte ekler: Kt olana ktlk yaptn sylemezsen, iledii gnahla lecektir, ama Ben onun kann senin elinde grmek istiyorum. Havari bizleri itaatsizlik ile ilgili olarak da uyarr ve bir baka yerde der ki: Btn cefakrln ve retiye olan inancnla kna, payla ve uyararak t ver. Bunun grevimiz olduu ve bu gce/yetkiye sahip olduumuz, Efendimizin Anathothda rahip olan peygamberimize syledii u szlerden bellidir: Bak, bugn sana tm uluslarn ve krallklarn kkn skme, onlar alaa etme, tahrip etme, imha etme ve (sonra) yeniden ina edip tohum ekme sorumluluu verdim. Anlalabilecei zere, tm fani gnahlar kknden sklp imha edilmelidir. Dahas, Efendimiz Cennetin anahtarlarn Aziz Petrusa verirken yle
43 Roma mparatoru Valentinian (365-375), Konstantinin iki kuak nce balatt gelenee sahip karak, Hristiyan doktrini etrafnda dnen uyumazla mdahil olmutur.

der: Yeryznde baladn her ey gkyznde de balanacak; ve yeryznde zlen her ey, gkyznde de zlecektir. ledii fani gnahn Tanr katnda balayc olduunu herkes bilir, bundan phe etmez. Nitekim Petrus, Tanr katnda bal olacandan phe etmediklerini, ilahi hkm uyarnca, yeryznde balayacaktr. Krallarn dier insanlardan farkl bir muameleye tabi olmalar gerektii sylenebilir belki, ama Tanrnn yasasnda, By, k yargladn gibi yarglayacak; yargladklarn kayrmayacaksn yazldr. nsanlar kayrmak, der Aziz James, birinin iyi giyimli bir dierine, iyi bir yere otur, fakir fukaraya orda ayakta dur veya ayamn dibine otur demesi gibi bir eydir. Bizler her bir gnahkr yanl yapmaktan alkoyup hakikate armak zere yarglamakla ykmlyz ve bu gce sahibiz, ama ayn yetki ve gc kullanabileceimiz bir dier alan bara kar ilenen gnahlardr. Bar sevgi/ak badr; yle ki Hz. sa Mesih bu konuda havarilere yle diyerek yol gsterir: Girdiiniz herhangi bir evde, nce Bar sizinle olsun deyin; ve eer barn olu oradaysa, ona gvenin. Ve bir baka zaman, Kim sizi (evine) buyur etmez ve szlerinizi duymazdan gelirse, ondan ayrlrken ayaklarnzn tozunu silkerek ona kar tanklk etmeye hazr olun. Havariler iin bu gibi insanlardan ayrlmann anlam, bu insanlar havarilerin sohbetinden mahrum brakmak deil de nedir? Ayaklarn tozunu silkmek dinen cezalandrmak deil de nedir? nk toz, Musann ocaktaki kl etrafa samak suretiyle Msr diyarnda yol at irinli yara salgnnn (ahlak bozukluunun) tozudur. Bar mesajn almayan ve duymayanlar Maherde bekleyen ar hkm ve ceza, Hakikatin u sade, ama bir o kadar gl szlerinde sakldr: Dorusu, ehir iin Maher, Sodom ve Gomorra diyar iin olduundan ok daha dayanlmaz olacaktr. ehirle kastedilen, krallar dahil, orada yaayan tm insanlardr. Dahas, yasann kurallar uyarnca44, bir adamn kendisini bir dieri karsnda hakl gryor olmas keyfiyeti, bir bakas tarafndan ona kar kullanlabileceine gre ve kil Cato45 Yaptnz yasalara teslim olun dediine gre ve Fransa Kral hafzasyla nl eski ngiliz kral Richarda kar -ki stats Kral Philipten aa deildi- sava zaman, Kilise ve Kilisenin iyi niyetinden yararlanm olduuna gre, Kral Richarddan esirgenmeyen hakkn, Kral Johna tannmas talebini nasl savunacaktr? Son olarak, (sz konusu) iki kraln arasnda bar antlamas yaplarak taraflarca ant imek
44 Bu, klasik Roma hukukunda yarglama usulnn yasayla uyum iinde olmas anlamna gelmektedir. 45 Cato: Romal moralist; Gelenee Dair adl tezi Orta a boyunca byk ilgi grmtr.

suretiyle teyit edilmi olduu halde, Kral Philipin antlamaya sadk kalmam olmasn dikkate almamazlk edemeyiz, nk yeminli mkellefiyet, phesiz Kilisenin yarglama alanna girer ki, bozulan bar antlamas tekrar tesis edilebilsin. Bu ciddi hukuk ihlaline gz yummak suretiyle kiliselerimizin tahrip edilmesine ya da Hristiyanlarn katledilmesine raz olamayacamza gre, sevgili olumuz, Casamari46 barahibini -Kral Philip, Kral John ile salam bir bar antlamas veya atekes yapmad veya alakgnlllkle ad geen barahip ve muhterem kardeimiz Bourges bapiskoposuyla konuup ngiliz kral hakknda Kiliseye ilettii ikyetin meru bir ikyet mi, yoksa bir istisna m olduunu gayr resmi olarak tahkik etmedii srece- kendisine verdiimiz talimat erevesinde hareket etmesini emrettik. Dolaysyla, sadakatnza gvenle, Papalk Makamnn buyruuyla barahibin talimatlarn alakgnllkle karlamanz, daha dorusu bizim vereceimiz hkme riayet etmenizi ve riayet edilmesini salamanz emrediyor; aksi halde itaatsizliinizin cezalandrlacan bildiriyorum.
* Select Letters of Pope III. Innocent, Oxford University Press, 1953.

III. Innocentn, Fransz kralnn ilerine baaryla mdahil olmas ve ayn sre iinde lort payesi vermek suretiyle ngiliz Johnu kendi feodal dzenine tabi klmasnn stnden yaklak yz yl getikten sonra, bir dizi olay ve sorun Papa, ngiltere ve Fransann arasn at. 1290larda, Fransa Kral IV. Philip ile ngiltere Kral I. Edward lkelerinin sava halinde olmas nedeniyle din adamlarn vergilendirme yoluna gidip onlar da bu milli olayn iine ekmeye alt. Kat bir hukuku ve ynetici olan yal Papa VIII. Boniface, bu duruma saldrgan bir biimde tepki verdi ve din adamlarnn sekler otorite tarafndan papalk izni olmakszn vergilendirilmesini yasaklad. Ne ki, i bununla bitmedi. ounluk Bonifacein yeni doan krallklara hkmranlk dayatt kansndayd; nitekim bu iddialar On nc yzyl boyunca -ou kilise hukukunda uzman- papa yanllarnn azndan dmedi. Oysa ayn yzyl, sadece mahkeme, ordu ve parlamento gibi etkin kraliyet kurumlarnn inasna deil, monarinin saygnln ululayan, kralla imparatoru eitleyen ve toplum yararn ilgilendiren konularda krala neredeyse snrsz idari yetki veren kuramlarn gelitirilmesine tanklk etmekteydi.
46 Casamari barahibi Papann gvenilir bir elisiydi ve Fransz din adamlarna Philipe dini bask yapmalarn telkin etmekle grevlendirilmiti. Barahip, barn tesisi iin, Philip ile John arasnda ok gitti geldi.

Kraliyet kurumlarnn gc hemen hissedilmiti: I. Edward yasalarn krala tand korumay reddetti ve ngiliz din adamlarna polis yoluyla salanan gvenlii kaldrd. IV. Philip Fransadan Romaya akan bteyi keserek, Fransadaki Kilisenin ileyiini birok bakmdan rseledi. 1301e geldiimizde, yal Papa ok fkeli ve buruktu, ama 1300de dzenlenen Jbile47 iin Romay ziyaret eden binlerce hac tarafndan kendisine gsterilen sevgi, onu muhalifleriyle ba edebileceine inandrd. 1301de Fransz Kilisesinin yeniden yaplanmasn planlamak zere, Fransz din adamlarn Romada toplad. Ve bir sonraki yl, Unam Sanctam fermann yaynlad ki, bu ferman, papalk otoritesini tesis etmek zere, III. Innocentin yaynlad en radikal bildiriydi.

Unam Sanctam48* Papa VIII Boniface


nancmz, tek bir kutsal ve apostolik49 Katolik kilisesi olduunu, kurtuluu ve balanmay baka bir yerde bulamayacamz teyit ederek, bizleri buna imana mecbur klar Bu kilisede tek bir Tanr, tek inan ve tek vaftiz vardr. Nitekim tufanda da bu tek kiliseyi temsil eden tek bir gemi, tek bir dmenci ve tek bir komutan vard; bir dier ifadeyle, sadece Nuh ve gemisi vard. Okuduklarmzdan anlyoruz ki, tufanda, bu gemi hari, dnyadaki her ey yerle bir oldu. Biz ite bu tek kiliseye byk sayg gsteririz Tanrnn kusursuz kumandan biilmi olan bu tufan hak etmekle birlikte, paymza deni aldk. Bu nedenle, bu bir ve tek kilisede iki bal bir hilkat garibesi deil, tek bir beden ve tek bir ba var: Hz. sa Mesih, vekili Aziz Petrus ve halefleri. Nitekim Petrusa koyunlarm doyur diyen Tanrnn Kendisiydi. zel olarak u veya bu koyunlar iaret etmeksizin, genel bir ifade kullanp koyunlarm dedi ve ona btn koyunlarn teslim etti. O halde, ayet Yunanllar veya bakalar, Tanr tarafndan Petrus ve haleflerine teslim edilmediklerini sylyorsa, Mesihin srsnden olmadklarn itiraf ediyorlar demektir; nk Yuhannada Tanr, sadece tek bir al ve tek bir oban vardr diyor. ncil bize bu alda iki kl olduunu sylyor; biri ruhani, dieri dnyevi (zamansal). Nitekim kilisede konumakta olan
47 Jbile: Bir olayn ellinci yldnm; Eski Musevi yasalarna gre elli ylda bir yaplmas gereken genel serbest brakma yl. 48 Tek Kutsal. Unam Sanctam ferman, Kilisenin evrensel hkmdarln, yani Kilisenin ve Papann tm imparatorlarn stnde grdn ilan eden bildiri. 49 Apostolic: Havarilerle ilgili, Papaya ait

havariler, Bak, iki kl var dediklerinde, Tanr bu ok fazla diye cevap vermedi, yani bu yeterlidir dedi. Dnyevi klcn Petrusun sorumluluunda olduunu inkr eden, Tanrnn u szn de yanl tefsir ediyor demektir: Klcn knna sok. Dolaysyla, iki kl da kilisenin sorumluluundadr; biri piskoposlarn elinde kilise tarafndan, dieri krallarn ve valyelerin elinde, ama piskoposlarn rzasyla kilise iin kullanlmak zere elbet. Dahas, biri dierine stn, (yani) dnyevi kl ruhani klca tabi olmaldr. Havari, g Tanrnndr ve bu gc kullananlar Tanr tarafndan grevlendirilir dediine gre, (sz konusu) iki kl birbiriyle eit deildir. yle olsayd grevlendirme gerekmez, daha gsz olan glye tabi olurdu ki, byk iler yapabilsin. Kinat yasalar uyarnca her ey hemen eitlenmez; en aadan ortaya, ortadan en yukarya doru giden bir dzen iinde yer alr. Ruhani gcn saygnlk ve asalet itibariyle her trl dnyevi gten stn olduuna gelince, itiraf etmeliyiz ki, ruhani olan eyler, dnyevi olanlardan stndr. Bu gerek kiliseye denen aardan50 ve balardan bellidir ve tm bunlar bizim denetimimizdedir. uras muhakkak ki, ruhani g dnyevi gcn kantlamal ve bunun ne derece iyi olduuna karar vermelidir. Yeremyann u szleri bunu dorular: Seni bugn tm milletlerin ve krallklarn stne koydum Bu nedenle, ayet dnyevi g gnah ilerse ruhani g tarafndan yarglanacak, alt dzeydeki ruhani g hata yaparsa, bu daha yukardaki bir g tarafndan yarglanacaktr. Ama en byk olan hata yapp gnah ilerse, havarilerin tanklnda, sadece Tanr tarafndan yarglanr, insanlar tarafndan deil. Ruhani biri her eyi yarglar, ama kimse tarafndan yarglanamaz. Bu yetke, bir insana bahedilmi ve bir insan tarafndan kullanlyor da olsa, insani deil ilahidir; nk Petrusa ilahi bir ses tarafndan bahedilmi, bizzat Hz. sa Mesih vastasyla, o ve tm halefleri iin bir kayann stne kurulmutur Burada unu beyan ve ilan ederiz ki, herkesin kurtuluu Katolik Roma Kilisesinin dini liderine51 tabidir. Bu hususun srekli olarak gzetilmesi iin, bir muhtra olarak, Lateran52; 8. ylmzda; 14 Kasm.
* Select Historical Documents of the Middle Ages, George Bell & Sons, 1892.

III. Innocentin lm ile Padoval Marsiliusun (1270-1342) Defensor Pacis53inin ilan arasnda geen yz yl boyunca, Kilise ve zellikle de papalk,
50 Tithe: Gelirin yzde onunun kiliseye balanmas. 51 Pontiff: Papa. 52 Lateran: Mealen, Roma Kilisesi Katedrali (saray), Katolik dnyasndaki kiliselerin en st dzeyde olan. 53 Barn Savunucusu.

kurumsal olarak glenmekle birlikte, Hristiyanlk leminin manevi rehberi olarak etkinliini kaybetti. Papalar iyice uzmanlam bir Kilise brokrasisi ve yarg sistemine hkmederken, bir dizi yeni yasa kardlar ve ilerinden biri de Kutsal Roma mparatoruna kar baarl bir hal seferi dzenledi. Ne var ki, milli monariler hem Kilise hem de kendi lkelerindeki ruhban snfn stndeki egemenlik haklarn korumada kararlyd; nitekim bir defasnda krallardan birinin ajan papaya kar kaba kuvvet bile kullanmt. Bilim adamlarnn sabrl abalar sayesindedir ki, sonunda, Aristonun Etik ve Siyasetinin sekler ve doac kuram ve deerleri prenslere, papalara ve onlarn teorisyenlerine teslim edildi. Marsilius, nce Padovada tp eitimi, sonra da Pariste fen bilimleri ve ilahiyat eitimi grmt. Zaman iinde, Papa XXII. John ile seilmi imparator Bavyeral Louis -ki John tanmay reddetmiti- arasndaki bir ihtilafn iine dt. 1323de Papa, kendisine biat etmesi artyla, Louisnin imparatorluunu kabul edeceini syledi. Defensor Pacis papalk gcnn teorik temellerine felsefi bir saldr ve reddiye olarak, 1324de kt. Marsilius, Orta an niter Hristiyanlk kavramna gl bir biimde kar kmakta; Bat Avrupann her yannda, Papa veya Kilisenin rehberlik/ynetim talep ve iddialarna kar aklc bir aklama gelitirmeye alan sekler milli devletleri, yepyeni tezler ileri srmek suretiyle desteklemekteydi. Marsiliusun 1324 ylnda yaynlanan Defensor Pacis adl kitab, bir bakma, yeni tip barl toplum topyalarna geii simgeler. Marsiliusa gre, bar ve huzur insanlar arasndaki ilikilerin meyvelerini koruma ve onlardan yararlanmann en iyi yoludur. Bundan dolay her uygarla halklarn salp serpildii, insan yararnn korunduu bir huzur ortam dilenmelidir diyor. Bu arc gelenein, On Sekiz ve On Dokuzuncu yzyl aan etkisinin bugn bile grlmekte olduu sylenir.

Defensor Pacis* Padoval Marsilius


() Dikkate alnp stnde dnlmesi gereken zor bir mesele var, nk diyoruz ki () beeri yasa koyucu54 ya dorudan ya da yneticileri araclyla, devlet kurumunun her paras ve her makamnn etkin (varolu) nedenidir. unu da sylediimizi hatrlyor ve diyoruz ki, Yeni Yasadaki pis54 Marsilius, beeri yasa koyucu tabiriyle halk veya yurttalar veya onlarn seilmi temsilcilerini kastetmektedir.

koposluk ya da rahiplik kurumu, ilk kez ve tek bana Hz. sa Mesih tarafndan ihdas edilmiti; ve belirttiimiz gibi () O her trl sekler ve dnyevi (zamansal) stnlk payesine (egemenliine) srt evirmiti () Dolaysyla sormak lazm -zellikle de artk mkemmel mmin cemaatleri oluturduumuza gre- bir ruhban snf ihdas etme yetkisini kim haizdir? u noktaya kadar iaret ettiklerimizin birbiriyle elitii ak deil mi? O halde, bu elikiyi giderelim Bu, Kutsal Yazlar reten hocalarn ruhbanlk olarak tanmladklar bir kiilik zellii gerektirdiine gre, ruhbanln etkin nedeni, onun yaratan, yani ruhunu (bu zellikle) nceden mhrlemek suretiyle davranna yn veren, yani Tanrdr. Yeni Yasada bu Hz. sa Mesih ile balar. nk O ki, hakiki Tanr ve hakiki nsandr, bir ruhban insan olarak hizmeti kendisinden sonra gelen ve bugnk ruhban insanlar gibi yerine getirirken, Tanr olarak ruhban tayin ettiklerinin ruhunu (sz konusu zellikle) mhrlemi; bylelikle, nce haleflerini, yani kendi havarilerini ve havarileri araclyla dier rahipleri ve onlarn haleflerini oluturmutur. Nitekim bu havariler veya rahipler insanlara elleriyle dokunup uygun szcklerle dua ettiklerinde, Tanr olarak Hz. sa Mesih, bu insanlar arasnda layk bulduklarnn ve buna istekli olanlarn ruhlarna/ kiiliklerine ruhbanlk zellii kazandrmaktayd. Bu, insan ruhuna belirli bir zellik kazandrmak zere tevdi edilen buyruklar iin de byledir. Bu rahiplik zelliidir ki () belirli szler sylemek suretiyle rahibe ekmekle arab Hz. sa Mesihin kutlu bedeni ve kan olarak takdis etme ve kilisenin dier ayinlerini ynetme, insanlar gnahlarndan arndrma gc/yetkisi verir imdi; bence muhtemeldir ki, bu ruhbanlk zellii ki, bundan byle bir rahip iin olmazsa olmaz ya da asli olarak tanmlayacaz, tm rahipler iin geerlidir ve ne Roma piskoposu, ne bir bakas, bu zellie sradan bir rahipten daha fazla sahip deildir Bunun byle olduunu daha da iyi aklayabilmek iin rahip55 ve piskopos56 szcklerinin -farkl zellikleri tanmlasa da- ilk kilisede eanlaml olarak kullanldklarn syleyemeyiz. nk rahip szc ya, yani kdemli olmay; piskopos szc ise nezareti, yani saygnlk ya da dierlerinin sorumluluunu stlenmi olmay ima ediyordu Ama havarilerden sonra, yani rahip says artnca, rahipler kilisede grev dalm yapmak ve olas skandallar veya hiziplemeleri nlemek zere kendi aralarndan birini setiler ki, kilisenin ileyii, yaplan balarn paylam ve benzeri hizmetler en iyi ekilde yaplsn/ynetilsin ve herkes bildi55 Presbyter. 56 Episcope, episcopus.

i gibi davranp karmaa yaratmasn. Dierlerini ynetmek zere seilen bu rahip ve sadece bu rahip, piskopos ya da nezareti adn ald, nk sadece insanlara nezaret etmekle kalmyor (nitekim eski kilisede herkese piskopos denirdi), dier rahiplere de nezaret ediyordu Bu beeri seim ya da atama, seilen rahibin daha fazla ruhbanlk zellii tad ya da daha fazla yetki sahibi olduu anlamna gelmiyor; Tanrnn mabedinde belirli idari ilere nezaret etmek suretiyle, dier rahipleri ve gnllleri grevlendiriyor ve o zamanki keilerin terfi koullarn dzenliyordu. Eminim ki, beeri yasa koyucu tarafndan bahedilen hari, bu piskoposun (ynetirken) ne yaptrm gc/yetkisi vardr () ne de kendine has ikin saygnl Anlalabilecei zere, tpk kutlu Petrusun dier havarilerden fark olmad gibi, Roma bapiskoposunun da, bu anlamda dier rahiplerden fark yoktur. nk her biri gcn/yetkisini dorudan ve eit oranda Hz. sa Mesihten almtr. Rahiplik kurumunun baz gelenekleri/alkanlklar asli niteliklere sahip deildir. Bu, ibadete dair eylerin bir rahibin dierlerini grevlendirmesi ve ynetmesi suretiyle yerine getiriliyor olmas iin sz konusu olduu gibi, Yeni Yasann ngrd ayinlerin nasl yaplacan, belirli rahiplerin belirli insanlara hizmet vermek zere seilmesi veya u veya bu ehirde, u veya bu cemaate ncil retmekte olan fakir kilise mensuplarna yardm amacyla -yasa koyucu veya birtakm ehas tarafndan ngrlen- baz dnyevi hizmetlerin yine belirli rahipler tarafndan, kk veya byk, ama belirli bir yerde yaplmas iin de sz konusudur ncili retenlere salanan destekten artk geriye ne kalrsa! Bu gibi din d faaliyetler, ayn amala mabetlere nezaret edenlere havale edilmi olduuna gre: baz blgelere veya ehirlere seilerek atananlar ki, ruhban olmalar itibariyle Hz. sa Mesihin halefleridir, tpk havariler gibi, tek bir yer veya cemaate hizmet vermekle snrlandrlamaz. Mattann son blm yle der: Bu nedenle gidin, btn uluslar talebelerim olarak yetitirin.57 Hz. sa Mesih onlar belirli yerlere atamam, onlar kendilerine vahiy yoluyla malum olan ncil yasalarn ve Tanrnn kelamn retmek zere, belirli blgelere ayrlarak, insanlar da ayrmlardr. Nitekim Aziz Pavlus, Galatyallara Mektupunda yle der: Bana ve Barnabaya sa ellerini uzattlar Ve benim teki uluslara, onun snnetsizlere gitmesini uygun grdler.58 Ruhbanlk kurumunun ve dier kutsal yaplanmalarn Tanrdan ya da Hz. sa Mesihten kaynaklanan etkin unsurunun ne/kim olduuna, insan57 Yeni Ahit, Matta 28:19. 58 Yeni Ahit, Pavlustan Galatyallara Mektup, 2:9.

lara elle dokunarak ruhu/kiilii uygun szler ve duayla, tabir yerindeyse nceden hazrlamak suretiyle de olsa ki, belki de bunun hibir etkisi yoktur, nk zaten Tanrnn takdiridir, bir yere kadar aklk kazandrdk. Bu aklamadan unu anlyoruz ki, sz konusu olan, rahiplerin hiyerarik bir sistem iinde birbirine stn gelebilecek ekilde hizmet grd, ilahi yasay belirli insanlara retmek ve ayin yapmak zere belirli blgelere atand ve kilise yararna olduu sylenen dnyevi (zamansal) ilerle megul olduklar, beeri bir kurumsal yapdr. () Kutlu Petrusun her bir halefi, bir dierinden, belki bir bakma stndr ya da yle grnebilir, ama bu demek deildir ki, dier havarilerin haleflerinin halefleri, Petrusun haleflerinin haleflerine biat edecek. Kutsal Yazlarda bu ynde hibir iaret yoktur. Havarilerin ayn oranda yetke sahibi olmadn kabul etsek bile, bu durum kutlu Petrusun veya herhangi bir dier havarinin ftrat veya messes gc itibariyle dierlerinden stn olduunu gstermedii gibi, onu ne asli ruhbanlk haysiyeti, ne Kutsal Yazlar tefsir yoluyla vard iman gc itibariyle farkl klmaz ve tabi, ona zor kullanmak suretiyle stnlk salama hakk vermez. Tam tersine! Netice itibariyle herhangi bir havarinin halefi, bir dier havarinin halefinden g/yetke itibariyle stn deildir. () Baz rahipler vahiyle veya bir insan tarafndan atandklar iin belirli yerlerde, belirli insanlara hizmet veriyor olsa da aslnda bir rahip sahip olduu ruhbanlk gc ya da kiilik zellikleri nedeniyle zellikle u sralarda her yerde ve herkese hizmet edebilir () Havariler ve onlar takiben grevi devralan Babalar dneminden sonra, zellikle de artk mkemmellie erimi olan Hristiyan toplumlarnda, ilk i ya ad piskopos olan byk bir rahip ya da daha alt dzeyden bir piskopos ile altndaki ruhban kadroyu nasp etmek oluyor. Oysa bu ilem, o toplumun Hristiyan unsurlarnn rzas veya seimiyle gerekleerek messes hale gelmeli; verilen yetki, yine sz konusu unsurlar tarafndan belirlenebilmelidir. Ne var ki, bir rahip grev sresini buna istekli olan bir dier Hristiyan ruhbanla terfi ettirmek suretiyle uzatabilse de, derim ki, ne ilahi yasa ne de beeri yasa, o rahibe sahip olduu ruhbanlk gcn/yetkisini keyfi olarak bir bakasna tevdi etme hakk vermez. nk diyelim sua yatkn veya vasfsz birine tevdi etmek suretiyle hem ilahi hem de beeri yasaya kar gelmi, gnah ilemi olur Btn bunlar gz nnde bulundurarak bir dier sonuca varmak isterim. Mkemmel denilebilecek Hristiyan toplumlarda ruhbanlk hizmetinin

nasl messes hale geleceine, kimin seilip buna kimin karar vereceine ve ruhbanla terfi ettirilmek zere kimlerin nerileceine beeri yarg karar verir ve tek bana hibir piskoposun veya heyetin/kurulun beeri yargdan veya bu yetkiye sahip ynetimden icazet almakszn karar vermesine izin verilmez. Bunu, nce Kutsal Yazlardan hareketle, sonra da akl yrterek dorulayacam. Kutsal Yazlar der ki, Hz. sann rencilerinin sayca oald o gnlerde, Greke konuan Yahudiler, gnlk yardm datmnda kendi dullarna gereken ilginin gsterilmediini ileri srerek branice konuan Yahudilerden yaknmaya balad. Bunun zerine Onikiler, btn rencileri bir araya toplayp yle dedi: Tanrnn szn yayma iini brakp maddi ilerle uramamz doru olmaz. Bu nedenle, kardeler, aranzdan Ruhla ve bilgelikle dolu, yedi saygn kii sein. Onlar bu i iin grevlendirelim. Biz ise kendimizi duaya ve Tanrnn szn yaymaya adayalm. Bu neri btn topluluu honut etti. Bylece, iman ve Kutsal Ruhla dolu biri olan Stefanosun yansra Filipus, Prohoros, Nikanor, Timon, Parmenas ve Yahudilie dnen Antakyal Nikolas seip elilerin nne kardlar. Eliler de dua edip ellerini onlarn zerine koydular.59 Eer en ehliyetli olanlarn seimi havarilerin huzurunda daha az ehliyetli olan ounlua yaptrldysa (nk ounluk, eitimli aznla kyasla, bir insann zellikle de ahlakna, nasl yaadna dair daha ok bilgi sahibidir), diyakozlardan daha erdemli ve akil olmalar beklenen piskoposlarn da -havarilerin yokluunda ve mkemmel bir Hristiyan toplumunda- onlara dair daha ok bilgi sahibi olan bir heyet tarafndan seilmesi gerekir Akla yatkn olana gelince () ruhbanla aday olan birinin adaylnn onaylanmas ve seimi, tpk belirli bir yerde Hristiyanlara nezaret etmek zere piskoposlua terfi etmesi, igal ettii makamdan alnmas veya mahrum braklmas, gerekiyorsa ayn konumda kalmaya icbar edilmesi gibi, beeri yarglarn kararna baldr. imdi de kilise yararna denilen geici din d hizmet dalmnn kimin grevi olduunu anlatacam. () Bu ilerin yasa koyucu veya halk ounluu tarafndan yaplmas, piskoposlua veya bir baka konuma yanl birinin getirilmesini nler, zira bu konuda yaplacak bir hata, beeri yasada veya oradan hareketle ynetici seiminde yaplacak bir hatadan ok daha vahim sonular dourabilir. Ahlaksz, sapkn veya cahil bir adamn Hristiyanlara yol gstermek zere piskoposlua terfi ettirilmesi demek, bir sr dezavantajnn yan sra, ebe59 Eski Ahit, Elilerin leri, 6:1-6.

diyen yok olmak demektir () Bu konuda tm Hristiyanlar tedbir ve takdir hakkna sahiptir ve sahip olmaldr () O halde, ebediyen yok olma tehlikesi karsnda Kilise ynetimi kutsal varlklarmz korumak zere ve kurtuluumuz iin, beeri yasa koyucu veya prens tarafndan zorlanmaldr ki, bu akla yatkndr. Buna Kilisenin kar kmas halinde () Piskoposlarn veya piskoposlardan oluan bir heyetin piskopos adaylarnn ehliyetini daha iyi deerlendirebilecei dnlebilir Bu ileri piskoposlarn halk ounluundan daha iyi bilebileceini kabul etsek bile -ki bugnlerde bu mmkn deildir- sadece piskoposlarn veya bir piskopos heyetinin daha doru deerlendirebileceini sylenemez, nk onlar da sz konusu ounluun parasdr. Dolaysyla, bu konuda halkn karar piskoposlarn kararyla birleince, daha doru bir deerlendirme yaplm olacaktr, zira btn, paralarndan byktr. lahi yasayla uyumlu bir beeri yasann yrrle konulmas, bu ve dier konularda yneticinin piskoposlarn ve dier saygdeer insanlarn gr ve deerlendirmelerine itimat etmesi arttr Bylece, kilise dzeninde grev almak isteyen ruhbanlk adaylar, her ne dzeyde olursa olsun, yetke sahibi yasa koyucu veya yasama yetkisini haiz60 prens tarafndan onaylanm veya reddedilmi ve benzer biimde terfi ettirilmi, bir baka greve atanm, grevden alnm, grevden men edilmi vb. olacaktr () ve tabii tm bunlarn mkemmel Hristiyan topluluklar iin geerli olduu unutulmamaldr. nk yasa koyucunun ve yneticinin kfir olduu yerlerde ki, ilkel kilise dneminde hemen hemen tm toplumlar byleydi, bu grevin oralardaki Hristiyan cemaatinin piskoposlar tarafndan stlenmesi kanlmazdr Hazreti Hz. sa kilisesinin ilk yllarnda havariler de byle yapm, ilahi yasa uyarnca kendilerinden sonra gelecek olanlar kendileri belirlemilerdi imdi, ba toplamaya gelince ki, genellikle kilise yararna olarak bilinir, bu balar yoksullara veya ncil vaizlerine datlmak zere kabul edilir. () Yasa koyucu veya kiliseden biri ya da bir heyet tarafndan! Bu balarn datm, ilahi yasa uyarnca yasa koyucunun takdiriyle yaplyor olsayd, yasal olarak kim tarafndan, nasl, ne zaman yapld nemli deildir derdim. nk yasa koyucu, Hristiyanlar, ilahi yasa uyarnca, ncil vaizlerini gda ve giyecek yardm yapmak suretiyle desteklemekle ykml olduuna gre, sz konusu kii veya heyete verdii yetkiyi iyi bir nedeni varsa iptal
60 Marsiliusun siyaset teorisinde yasama, herhangi bir siyasi faaliyetin temeli, etkin nedenidir.

edebilir, grevi kendi stlenebilir veya bir bakasna devredebilirdi Ne var ki, ayet ba bir veya birden ok kii tarafndan dini amala kullanlmak zere verilmi veya vasiyet edilmise, ba yapann veya vasiyet edenin istei dorultusunda harcanmal veya datlmal; ayet harcamay veya datm yapan kii/heyet hata yaparsa, bu hata beeri yasa koyucu veya prens tarafndan dzeltilmelidir derim. unu da belirtmek isterim ki, Fransann Katolik krallarnn kilisenin ileyiine ve kiliseye yaplan balarn datmna veya harcanmasna mdahalesi kmsenmemeli, aksine nemsenmelidir, nk bu yetkileri dahilindedir. Nitekim bugne kadar kilise dzeni iinde elindeki balar yetkilendirilmeksizin datan veya harcayan baz makamlara mdahil olup yeni bir dzen tesis etmitir. lahi yasa, yasa koyucuyu veya kral bu ileri yerine getirmekten men etmez; tersine, mkemmel toplumlarda iman sahibi olanlar, yasa koyucu veya kraln bu yndeki otoritesine sayg gsterir. Yukarda anlan ilkeler erevesinde unu da eklemeliyim ki, beeri yasa koyucu veya prens kiliseye yaplan balar ve zellikle de gayrmenkuller zerinden, ilahi yasa uyarnca, ncil vaizlerini destekleyecek kadar para kald srece, din hizmetindeyken rehin alnanlarn fidyelerini demek iin veya yasa koyucu tarafndan belirlenen herhangi bir baka nedenle vergi alabilir
* Ewart Lewis, Medieval Political Ideas, Alfred Knopf, Inc., 1954.

2. Siyasi Toplum Nedir, Adil Ynetiim Ne Anlama Gelir?


Salisburyli Johnun (1115-1180) kariyerinde, On kinci yzyln hemen hemen tm nemli ve yapc akmlarnn izi olduu kabul edilir. Gen bir renci olarak hocalarn hocas Peter Aberland61n derslerine katlm, Paris ve Chartres Katedral Okulunda devrin en iyi hocalaryla alm ve bir ynetici olarak kariyer yapmak zere hukuk eitimine ek olarak mantk, zellikle de pagan edebiyat okumutur. Johnun yaam byk lde Kilisede yneticilik yapmakla geer. ngiliz Papa IV. Hadriann dert orta ve maviri olarak, hem Roma hem ngilterede alr, ama hepsi Kilise mensubu (ruhban) olduklar halde, Bapiskopos Theobald ile Bapiskopos Becket kendisinden stn mevkilerdedir. John, buna ramen, Becket ile ngiltere
61 Aberlandn (1070-1142) eylemleri, On kinci yzyl entelektel yaamnn canlanmasnda nemli rol oynamtr. Felsefe ve ilahiyat konularnda yapt almalar binlerce renciyi Parise cezp etmi, Paris bu sayede kuzey Avrupann yksek renim merkezi olmutur. Abelardn en nl kitaplar, birbiriyle elien teolojik metinleri tartmaya aan Sic et Non ve Orta an hakknda en ok konuulan otobiyografisidir.

kral II. Henry arasnda byk bir kavga kncaya kadar kraln ve lkenin iyilii iin her ikisiyle de sorunsuz alr. Orta ada det yetenekli kilise adamlarnn papa, bapiskopos, kral veya ehir konseyinin hizmetinde dnml olarak almalar eklindedir. Salisburylinin bir tr gebelik eklinde srdrd kariyeri, Chartres62 Bapiskoposluu ile noktalanr. Gelmi gemi byk Latince uzmanlarndan olan dnrn gnmze ulaan tm eserlerinde, kadim yazarlarn almalarn hatmettiine iaret eden bir slup kaygs gze arpar. Aadaki seki, onun Plutarkhos63 adl eserinden alnmtr ki, On kinci yzyln hukuk, toplum, hkmet ve adalet anlayn, herhalde en btnlkl biimde ortaya koyan eserdir. Orta ada yazlan birok byk eser gibi, bu alma da sorduu temel sorular ve bunlara verdii cevaplar klasik modellere dayandrr.

Plutarkhos* Salisburyli John


Plutarkhos64a gre, devlet65, Tanrnn inayetiyle hayat bulan, en yksek z sermayeyi ynlendirmek zere hareket eden ve tabir yerindeyse, aklselimle ynetilen bir organdr. imize din ve inan duygusu yerletirip bizi imana ynelten ey neyse, devletin bedeni itibariyle de ruhtur. Dolaysyla dini ibadete nezaret edenlere sayg duymal, onlar bedendeki ruh gibi ululamaldr. Kutsiyete hizmet ve nezaret edenlerin Onun vekilleri olduundan phesi olan var mdr? Dahas, ruh, tabir yerindeyse, bedenin prensi olduuna ve btn ynettiine gre, yazarmzn dinin mmessilleri olarak adlandrdklar, tm bedene nezaret ediyorlar demektir Devletin bedeninde ban bulunduu yeri -tpk insan bedeninde baa ruhun hkmedip onu canl tuttuu gibi- sadece Tanrya kulluk eden, Onun yeryzndeki vekili olan ve Ona inanlara hizmet eden prens igal etmektedir Kalbin bulunduu yerde, iyiliin ve ktln neet ettii senato vardr. Gzn, kulan ve dilin iini yarglarla blge valileri yapmaktadr. Memurlarla askerleri eller
62 Kuzey-bat Fransada bir ehir. 63 Devlet Adamnn El Kitab olarak evrilmitir. 64 Plutarkhos (46-120): Yunan asll Romal biyografi yazar; zellikle Paralel Yaamlar adl eseriyle nl. 65 Commonwealth, mealen ortak kar anlamnda kullanlmaktadr. Commonwealth tabirinin dilimizde milletler topluluu veya ortak pazar olarak kullanld malum, ancak ngilizcede u anlamlarda da kullanlmakta: devlet, millet, ulus, kamu ve bazen cumhuriyet vb.

temsil eder ve prensin maiyetindeki askerlerin elleri iki yanlarna yapk olarak durur. Mali iler ve muhasebe memurlar () mideyle barsaklara benzetilebilir Ayaklar iftilere tekabl eder, nk topraa baldrlar. Toprakla urarken sk sk taa taklp tkezledikleri iin yardm ve korunmay hak ederler, nk bedenin ykn tayan da, onu ayakta tutup, ona hareket kabiliyeti kazandran da onlardr. Devlet, ancak ve ancak yukardaki uzuvlarn aadakileri koruduu, aadaki uzuvlarn sadakatle mukabele edip yukardakilerin taleplerini tam anlamyla yerine getirdikleri, her birinin dieriyle mtekabiliyet ilikisi iinde olduu ve her birinin kendi karnn dierinin karna hizmet edeceini idrak etmesiyle salkl olur, geliir. Prens le Tiran Arasndaki Fark ve Prens ile Ne Kastedildiine Dair Tiran ile prens arasndaki tek ya da en nemli fark prensin kendisini insanlarn hizmetkr addederek, onlar yasalar uyarnca ynetmesidir66. nk devlet ilerini ynetmek zere talep ettii en st makamn ykn kaldrp baarl olmas yasalarla mmkndr. Presin herkesin stnde olmas keyfiyeti, tpk sradan bir insann kendi zel ilerinden sorumlu tutulmas gibi, ona btn bir toplumun sorumluluunu ykler. Dolaysyla elindeki gc, yani ona hakl olarak tevdi edilmi olan tebaasn ynetme gcn -toplumun ortak karlarna hizmet edecek biimde ve insanlarn birbirinin birer uzvu olduunu kabulle- her bir insann ve bir btn olarak toplumun yararn gzetmek suretiyle kullanmaldr. Hepimiz doaya, yaamn en iyi klavuzu olan doaya tabiyiz, nk doa mikrokozmun ya da kk dnyann tm sanslarn insanda, insan beyninde toplam ve tm dier uzuvlar ona ylesine tabi klmtr ki, ona uyduklar srece her ey gerektii gibi ilesin ve akl, kendi saln koruyabilsin. Dolaysyla, prens, ululanan, onun iin gerekli olduu varsaylan ayrcalklarla donatlarak yceltilmi bir zirvede oturur. nsanlar iin hibir ey prensin ihtiyalarnn tam manasyla karlanmas kadar nemli deildir, nk asla adaletsiz davranmayacaktr. Prens, allagelmi tabirle, kamusal g ve dnya zerinde bir tr tanrsal/ilahi ihtiamdr. Kukusuz, prensler bu ilahi gcn nemli bir ksmna sahiptir, nk onun kck bir hareketiyle balar eilir, boyunlar bklr, kafalar kesilir ve sanki ilahi bir drtyle nezdinde bir korku unsuru olarak konumland herkes ondan korkar. Tanr byle istememi olsayd, bu olamazd diye dnyorum. Zira tm g evvel ezel Efendimizin olmutur, dolaysyla prensin gc de Ondan kaynaklanr. Tanr gcn
66 Bunu Aristonun devlet ynetim biimleriyle kyaslaynz.

kaybetmeyecei gibi, gcnden alnamaz. O, bu gc sadece emrindekilerin eliyle kullanr ki, rahmeti ve adaleti herkese bilinsin. Dolaysyla ynetici gce direnen, Tanrnn yazgsna da kar km olur, nk gc O tevdi eder; istediine verir, istediinden alr. Prens tebaasna acmaszca davranyorsa, bu onun deil, cezalandrmak veya slah etmek isteyen Tanrnn takdiri ve emridir. Nitekim Hun mezalimi srasnda Atilla, kendisine saygn bir piskopos tarafndan sorulunca, Ben Atillaym, Tanrnn belasym, diye cevap vermi; bunu duyan piskopos, ilahi hameti temsil ettii iin ona peresti edip Tanrnn elisi ho geldin. Efendimiz namna gelen mbarektir, demi ve inleye inleye kilisenin demir ubuklu kapsn ap zalimi ieri alarak onun sayesinde ehitlik mertebesine ermitir. Tanrnn hmna kar kp onu darda brakmaya cesaret edemezdi, nk ayn hmn Onun Olunun da bana geldiini ve kendi bana gelen bu felaketin Tanrnn takdiri olduunu biliyordu. Eer iyi insanlar gce -seilmileri/sekinleri vuran bir salgn hastalk olarak kendini gsterse bile- byle sayg duymayacaksa, Tanrnn yasaya uymalarn salamak zere ktleri cezalandrmak, iyileri dllendirmek iin kulland gce nasl sayg duymazlar? mparator67un dedii gibi, kraliyete yakan, prensin yaslara bal olduunu kabul ederek bunu aklamasdr. Zira prensin otoritesi adalet ve yasadan kaynaklanr; yasalar erevesinde hkmet etmesi, ona imparatorluk gcnden de byk bir g verir ki, bu hakkaniyetten uzaklamayaca anlamna gelir. Adalet/Yasa udur: Prens Yasayla Snrl Olmasa da Ona Baldr ve Hakkaniyetten Yanadr; Sradan nsanlarn Sorumluluunu Tamakla Birlikte Kan Dker Ama Sulanmaz, Masumdur Prens, Tanrnn ebedi adalet ve hakkaniyetini kendi yasalarna tercihle saygnlndan kaybedeceini dnmemelidir. Hakkaniyet, hukukularn dedii gibi, her eyi aklc bir biimde kyaslamann/tartmann yerindeliidir; benzer davalarda benzer doru-yanl kurallarn uygulamak, taraflara eit mesafede durarak hkm vermektir. Yasa, ite bu hakkaniyetin yorumlaycsdr/mtercimidir, irade ve niyet bildirir. Chryippus68 yasa gcnn, ilahi veya beeri her eyin stnde olduunu, bu erevede btn ktlk ve iyilikleri ynettiini, insanlar kadar maddi eylerin de klavuzu ve yneticisi olduunu ileri srmt. Buna karn, nl Romal hukuku
67 Justinyan (527-565); Roma yasalarn belirli bir sistem iinde derleyip kodlamtr. 68 nc yzyln nde gelen Yunan filozoflarndan; Efltunculara kar kp Stoac dnceyi sistematize etmek iin almtr.

Papinianus ve byk hatip Demosthenes69 yasaya herkesin itaat etmesi gerektiine, yasa Tanrnn ltfu, akil adamn emri, arlklarn trpleyicisi, devlet kumann dokuyucusu ve suun defedicisi olduu iin razym gibi grnrler ve politik bir yapda birlikte yaayan insanlarn bu yzden yasa uyarnca davranmalarnn uygun olduunu savunurlar. Herkes yasaya uymak zorundadr, ta ki ilerinden biri, ans eseri yanl davranma, hata yapma ehliyetini haiz olsun! Prensin yasann balayc ykmllnden azade olduu sylenir, ama bu doru deildir. yle ki, prens yasal olarak hakkaniyet gzetmeme hakkn haizdir, ama ancak ve ancak hakkaniyet gzeten bir kiilie sahip olmas ve hakkaniyeti yasann ngrd cezadan korktuu iin deil, sevdii/benimsedii iin seen biri olmas halinde. Prens devletin karlarn da bu anlayla koruyup gelitirmeli; her eyde kendi istek ve karlarndan nce tebaasnn yararn gzetmelidir. Zaten kamunun sz konusu olduu yerde, kim prensin kendi istek ve karlarndan bahsedebilir ki? Ta ki yasayla tanmlanm veya ortak kara da hizmet edecek olsun, bu yasal olarak mmkn deildir. Bu gibi eyler sz konusu olduunda (prensin) sergiledii irade hkm gcnde, ayn konuda onu hakkyla honut eden hususlar ise yasa gcnde olmaldr,70 nk bu koullar altnda verdii karar hakkaniyeten uzak olmayabilir. Yznden, der Efendimiz, benim hkmm olduu belli olsun, gzlerin yalnz hakkaniyet gzetsin; nk o saf/bozulmam yargcn adaletli karar en doru olandr. Dolaysyla, prens ortak karlarn gzeticisi ve adaletin esiridir; sradan insan adna stlendii sorumlulukla, yanl yapan, zarar veren herkesi adaletiyle cezalandrr. tidalle ynettii maiyeti gibi, denei de hakkaniyetten sapanlar doru yola sokar ki, Kutsal Ruh onu kutlayp Asan da maiyetin de beni rahatlatt, desin. Prensin kalkan da gldr, ama bu kalkan zayf olanlar ktlerin ynelttii oklardan koruyan bir kalkandr. craatndan en byk fayday salayanlar aciz olanlardr, nk prens sahip olduu gc ncelikle onlara zarar verenlere kar kullanr. Kl tamas, kana susam biri olmakszn kan dkmesi ve sk sk insanlar lme mahkm ettii halde, bir cani olarak vasflandrlmamas bundandr. ayet byk Augustine inanyorsak, Davut Peygamber ok savat iin deil, Uriya uruna kan dkt iin kana susam biri olarak anlr. Oysa Samuel, Amalechin iman kral Agag katlettii halde, hibir yerde kana susam bir cani olarak anlmaz. Gerekten de prenslik klc bir gvercinin klc gibidir, hasmyla
69 Demosthenes ( 384-322): Atinal nl politikac, kekemeliini azna akl talar koymak suretiyle gideren nl hatip. 70 Burada, Justinian Kodunun Orta ada hkmdar ile yasa ilikisine dair kritik nitelikli bir pasaj olan Digna vox C. 1.14.4e gnderme yapmaktadr.

yaralamakszn mcadele eder, fkelenmeksizin darbe indirir ve savat zaman bile ac vermeyi dnmez. Nasl ki, yasa, suun peinde insanlara nefret beslemeksizin der, prens de su ileyeni fkeyle deil, soukkanl yasa uyarnca, emre binaen cezalandrr. Prensin maiyetinde lictor71lar da vardr, ama ba ya da tek lictor kendisidir, bunu byle grmeliyiz, nk yasa ona lictorun eliyle vurup ldrme ayrcal tanr. Stoac gr benimseyecek olursak ki, srekli belirli szcklerin ardndaki anlamlar aratrrlar, legis lictor adaletin tokma anlamna gelir. Nitekim yasann ngrd suu infaz etmek lictorun grevidir. Antik dnemde, bu grevlinin klc/baltas sulunun bann stnde asl beklerken vur emrini yargcn vermesi adettendi. Yargcn yasann hkmn yerine getir veya yasaya uy emrini duyan kurbann strab, bu makul szcklerin serinkanllyla hafifletilmeye allrd. Hiyerarik Olarak Rahiplerin Prensten Daha Alt Dzeyde Olmalar ve Prensin man Sahibi Bir nsan Olarak Ynetmesinin Neye Yaradna Dair O halde, prens bu klca Kilise eliyle sahip olur. O Kilise ki, kendi bnyesinde kanl bir kl barndrmaz, ama yine de bu klcn sahibidir. Onu, kendisine fiziksel cebir uygulama gc tevdi ettii prensin eliyle kullanrken, rahipler eliyle kulland ruhani otoritesini sakl tutar. Dolaysyla, prens, bir bakma ruhani gcn icra vekilidir ve kilisenin rahipler eliyle yerine getirmekten imtina ettii bir grevi yapar. Kutsal yasalar uygulamakla grevli her makam, aslnda dinsel bir makamdr, ama suu cezalandran makam daha aa seviyededir, nk bu makam igal eden kii cellatla zdeletirilir. Nitekim Romallarn takva sahibi imparatoru olan Konstantin, tm piskoposlar davet etmek suretiyle toplad znik Konsilinde bakede deil, en arka srada oturmu; dahas, piskoposlarn onayladklar kararnameleri ilahi hkmdarn azndan kmasna saygyla karlam; kendisine sunulan saysz ikyet dilekesini (piskoposlarn birbirini sulayan dilekeleri) ap okumamtr bile. mparator, sz konusu dilekeleri gsne yerletirip herkesi sknete davet ettikten sonra, piskoposlarn hkmne tabi bir insan olarak, tanrlarla ilgili davalara bakamayacan beyan etmitir72

71 Antik Romada yargcn yannda elinde devlet otoritesini temsil eden bir baltayla bekleyen gardiyan. 72 Bu pasaj VII. Gregoriusun mektubuyla kyaslaynz (sf.287).

Silahl Askerlerin de Ruhban Snf Mensuplar Gibi Tanrnn Hizmetinde Olmalarna ve Askerliin Onur ve Zorluk Anlamna Geldiine Dair Edilen yemini hatrlarsanz, silahl askerliin en az ruhani askerler kadar, kutsal kilisenin gereksinimlerine hizmetle ykml olduklarn anlarsnz, zira kamunun ortak karlarn, sadakatla ve Tanrnn hkm uyarnca gzeten prensin emrindedirler. Dolaysyla, yukarda ifade ettiim gibi, seime tabi tutulmam ve ant imemi olanlara asker dense de, bunlar Kilise tarafndan grevlendirilmeyen rahiplerden farkl deildirler. nk askerlik onur demektir, meakkat demektir ve Tanrdan baka kimse onur tevdi edemez. Musa ve iman sahibi dier nderler ne zaman savamak zorunda kalsa, savamak zere aralarndan en cesur ve en talimli olanlar seerlerdi. Bu nitelikleri haiz olmak seilmenin n artyd. Ne ki, seilmemi olduu halde kendini zorla kabul ettirenler, dncesizce gasp ettikleri klcn kendilerine kar kullanlmasna yol aar, klca sarlan kl katleder hkmn dorulam olurlar. Ciceroya soracak olursak, byle bir adam asker deil, katildir. Nitekim eskiden, yasal olmayan silahn yasaya kar kullanlaca dnlerek, yasa d silah kullananlara katil veya haydut denirmi. Kutsal ncil, Hristiyan egemenliinin tesisi iin iki klcn yeterli olduunu syler; dier tm kl sahipleri Hz. sa Mesihi esir alp Onun adn yok etmeye hazrdr. Yasa uyarnca grevlendirilmi olsalar bile, yeminlerine sadk kalmayan, askerlik hizmetinin ruhbanl aalamak ve Kilisenin otoritesini sarsmak suretiyle zafer kazanmak olduunu sanan, beeri krall bytrken Hz. sa Mesihin imparatorluunu daraltan, kendilerine methiyeler dzerek bo yere vnen, haydut gibi davranp herkesi kendilerine gldrenlere sahi asker demek mmkn mdr? Btn yaptklar kiliseye ve onun silahsz askerlerine kl ekmek veya dil uzatmaktr. Askerlik, Kiliseyi savunarak, hyanete aman vermeyerek, ruhbanla sayg gstererek, fakir fukaray gzeterek, asayi salayarak, edilen yemine sadk kalp kardeler iin kan dkerek ve gereinde can vererek yaplrsa laykyla yaplm olur.73 Dierleri ise ellerinde iki ucu keskin kl, dilerinde Tanrya vg, insanlar cezalandrr, krallarna zincir, soylulara demir kelepe vururlar. Neye hizmetle? Budalala, lgnla, kibre, tamah veya z kara hizmetle! Olmaz. Ama z kara hizmet deil, Tanrnn, meleklerin ve insanlarn kararlarn hakkaniyetle gzetmek suretiyle yarg hkmn toplum yararna yerine getirmek olmaldr. Onlardan yarglarn verdii hkm hakkyla
73 Feodal bir dzende karlkl sadakat ve yardmlama iin ant iilir. Nitekim, iyi bir valye efendisi iin cann verebilir; efendisinin balca grevi ise onu korumas altnda tutmaktr.

yerine getirmeleri beklenir. Gerekten de, bu eref Onun azizlerine aittir, nk byle davranan askerler birer aziz dir ve prenslerine olan sadakatleri, Tanrya iman ettikleri oranda artar
* The Statesmans Book of John Salisbury, Alfred A. Knopf, Inc. 1927 Trke eviri: kran nser.

3. Kilise Insanolunun Davranlarn Ne lde ekillendirebildi?


Tarihiler, Orta a insannn devrin ahlaki davran kurallar uyarnca kendisinden beklenenlere ne lde riayet ettii hususunda epey kafa yormutur. Akl kurcalayan soru udur: nsan davrann ilgilendiren her konuda tabiatyla gr sahibi olan Kilise, acaba ahlaki davranlar ne lde ekillendirebildi? Kimileri teoriyle pratik arasnda herhangi anlaml bir alveriin bulunmadn dnse de aksini savunanlar iddialarna kant olarak Fransa Kral IX. Louisnin yaamn gsterir. IX. Louis ya da Aziz Louis, Fransay 12241270 yllar arasnda ynetir. Zaman iinde Avrupal krallar arasnda en ok sevilen, hatta hayranlk duyulan hkmdar olur. Louis, sradan birisi veya bir kral, kiminle muhatap olursa olsun insan haklarna ylesi sayglyd ki, yargsna herkesin bavurduu bir ahsiyet olur kar. rnein, ngiltere Kral III. Henry, onunla kendisi arasndaki bir snr anlamazlnn zm iin yine ona bavurmu ve verdii karara uyacana sz vermiti. Louisnin zenli ve adil ynetimi, Fransann itibarn arttrr. Dzenledii iki hal seferi de lke dnda n kazandrr. Buna karn, meseleleri ondan daha gereki bir biimde deerlendiren akil adamlar Louisyi dnyevi konular itibariyle yetersiz bulmakta gecikmez. Nitekim Louisnin Msr merkezli Mslman gcn yok etmek suretiyle Kuds yeniden ele geirmeye ynelik ilk hal seferi (12481254) binlerce valyenin esir dmesi, maktul, mecruh veya telef olmalaryla sonulanr. Esirler, Dou Akdenizdeki kamplardan birka yl sonra ve kefaret karl serbest braklr. Louisnin 1270te dzenledii ikinci hal seferi de tam bir felaketle sonulanp kendisi de Tunusta lnce, aklselim sahibi insanlar onunla birlikte hal seferi tutkusunu da gmdler. Louisnin biyografisini yakn dostu Champagnel sekin bir sava olan Jean -Sire de Joinville- yazmtr. Bu biyografi, Orta an en byk edebi eserlerinden biri olmasnn tesinde, gelmi gemi en renkli biyografilerden biri saylmaktadr. Kitap, Kraln ahsnda, yani en st dzeyde, Fransada hkm sren feodal ve valye geleneklerine de k tutar.

Aziz Louisnin Yaam* Champagnel Jean


Bu lke mziin ynettii bir lkeydi; saat ba mzik alard. Requiem Mass74 gftesi duyulurdu. Ardndan gnn ya da yortunun (o yortununki hangisi ise) ezgisi alnrd. Gnler mzikle geerdi. Her gn yemekten sonra odasnda uyuyup dinlenir, sonra kalkp lenlerin ayinleriyle ilgili vaizlerinden biriyle akam duasndan nce, zel olarak grr ve akam duasn dinlerdi. Krala yol gstermek zere, Hyeres atosuna deniz yoluyla bir kei geldi. Kutsal Kitapn haricinde dinsiz prenslerden bahseden baka kitaplar da okuduunu; inanl veya inansz, ta ki adaleti gzetmiyor olsun, hibir kralln el deitirmedii veya yok olmadn gzlemlediini syledi. Bu yzden, dedi, Fransa Kral tebaasna hzl ve gerek adalet salamaya zen gstersin ki, yaam boyunca lkesi, Efendimizin inayetiyle, bar ve huzur iinde olsun. Krala t veren bu muhteremin Marsilyada Efendimizin birok mucizesine mazhar olduu ve bunlar hi gecikmeden Krala anlatmak zere geldii sylendi. Kral keiin verdii d unutmad ve lkesini Tanrnn yasasna tam bir sadakatle ynetti. yle bir dzen kurdu ki, Nesle lordu, Soissons Kontu75 ve ben dahil, maiyetindeki herkes Mass76 duyar duymaz kapya koup ricaclar dinler olduk. Bugn bu gelenee Petition77 deniyor. Kiliseden knca bizi yanna arr, kendisi yatan ayakucunda oturduu halde bizleri etrafna toplar ve onsuz halledemeyeceimiz davalar olup olmadn sorard. Bizi dinledikten sonra taraflar yanna arr, Teklif edileni neden kabul etmiyorsunuz? diye sorar; nk teklif edilen ok az efendim, cevabn alnca bilgeliini konuturarak, Teklif edileni kabul etseniz iyi edersiniz, der ve onlara, doru olan telkin ederdi. Yazlar Massdan sonra ou kez Vincennes Ormanna gider, bir aacn dibine oturup bizi de etrafna toplard. Onunla ii olanlar da oraya gelirdi ki, rahatsz edilmeksizin Kral ile grebilsinler. Bu insanlara nce kendi azyla, Burada davas olan herhangi biri var m? diye sorar; davas olanlar ne knca, imdi sakin olun, her birinizin davas srasyla grlecek,
74 Katoliklerin ller iin yapt mzikli ayin; requiem, bu ayin iin yazlm mzik paras. 75 Yazar anlatmnda saraydaki birok soyluya atf yapmaktadr, ama bu ahslarn metnin anlatmak istedii ey itibariyle herhangi bir deeri yoktur. 76 Toplu ayin. 77 Arzuhal, yazl veya szl talep, niyaz.

der; sonra da Fontainesli Peter ile Villetteli Geoffreyi yanna arp birine veya dierine, davay kendisi adna halletmesini sylerdi. Kendisi veya bir bakas hakknda konuanlarn szlerinde dzeltilmesi gerektiini dnd bir ey varsa, bizzat dzeltirdi. Bir yaz onu tebaasnn sorunlarn dinlemek ve zmek zere geldii Paris Bahesinde grmtm. stnde ipek veya deve tynden bir pelerin, kaba kumatan yaplm kolsuz bir yelek78 ve siyah ipek gmlek, muntazam taral salarnn stnde ise tavus kuu tynden beyaz bir ta vard. Yanna oturabilmemiz iin evresine hal serdirmiti. iin gelenler ayakta duruyordu. Vincennes Ormannda yapt gibi hepsinin sorununa are buldu. Bir baka zaman onu yine Pariste grdm. Fransz piskoposlarn kendisiyle grme talebi zerine Saraya gelmiti. Auxerreli Piskopos Guy, dierleri adna konuup dedi ki, Efendim, buradaki bapiskopos ve piskoposlar benden, tarafnzca savunulmas gereken Hristiyanln elinizde can verdiini sylememi istedi. Bunu duyan Kral ha kard ve Syle bana, bu nasl olur? diye sordu. Efendim, dedi piskopos, nsanlar u sralar aforozu ylesine hafife alyor ki, gnahlarnn balanmamasna (gnah karmamaya) razlar. Sizden Tanr ve greviniz akna ricamz u ki, efendim, yarglarnz bir yl ve bir gndr aforoz edilmi olanlara gnah karma zorunluluu getirsin, aksi halde mlklerini haczetsinler. Kral bunu memnuniyetle yapacan, ancak bu insanlarn aforoz edilmelerine yol aan sular ilediklerinin ispat edilmesi gerektiini syledi. Piskoposlar bunu asla yapamayacaklarn, nk byle hareket ederlerse ona (krala) kendilerini ilgilendiren konularda yarg yetkisi vermi olacaklarn bildirdiler. Kral, baka trl hareket etmeyeceini, nk kilisenin yanl yapm olabileceini, aforoz edilmi birini suu ispatlanmadan gnah karmaya zorlamann Tanrya da, akla da ters deceini syledi. Ve bir de rnek verdi: Britanya Kontu aforoz edildikten sonra Britanya piskoposlarndan davac oldu ve bu davayla yedi yl boyunca yle urat ki, sonunda Papalk Makam topunu birden cezalandrd. O halde, eer ben, Britanya Kontunu aforoz edildikten bir yl sonra gnah karmaya zorlasaydm, ona da, Tanrya da yanl yapm olurdum. Bunun zerine piskoposlar taleplerinden vazgeti ve sz konusu talep bir daha gndeme gelmedi. Kendi danma konseyine ramen ngiltere Kral ile bar yapmt. Konsey, Efendim, bize yle geliyor ki, ngiltere Kralna tarafnzca verilmi olan bir topraktan vazgemektesiniz. Oysa Kraln (zaten) bu topraklar zerinde hakk yok, nk sz konusu topraklar bir kararnameyle babasndan aln78 Zrh zerine giyilen bir tr cppe.

mt. Kral Louis, ngiltere Kralnn sz konusu topraklar zerinde hakk olmad bildiini, zaten tam da bu nedenle verdiini syledi: Elerimiz karde, ocuklarmz kuzen, dolaysyla bar iinde olmalyz. ngiltere Kral ile bar yapmak suretiyle onu derebeyim yapma erefine nail oldum. Oysa eskiden yle miydi? Kraln ne denli namuslu olduunu, bu aziz insana bir szleme getiren Trieli Renauld anlatr. Szlemede Goulledeki Dammartin blgesinin, Kral tarafndan ksa bir sre nce len Bolonya Kontesinin vrislerine verildii beyan edilmekteydi. Szlemenin stndeki mhr krkt. yle ki, mhrn stndeki Kral figr ve ayann altndaki taburenin yars yoktu. Kral, bu konuda doru bir karar vermesine yardmc olmamz iin mhrn durumunu hepimize gsterdi. Oy birliiyle szlemeyi yrrle koymamasn salk verdik. Kral saray nazr John Sarrasine dnp ondaki szlemeyi istedi. Szlemeyi alnca, bizlere, Lortlarm, bakn bu benim denizar diyarlara gitmeden nce mhr bastm szleme. Grdnz gibi, krk mhrn stndeki figr bunun stndekiyle ayn. Dolaysyla, sz konusu blgeyi geri istemek vicdanszlk olur, dedi ve Trieli Renaudyu yanna arp ona, Sizindir, dedi. () Bana Maundy Thursday79de yoksullarn ayaklarn ykamak isteyip istemediimi sormutu. stemediimi, bunun iyi bir fikir olmadn sylemitim. Kar koymamam, nk bunu Tanrnn da yaptn sylemi, Demek czamllarn ayaklarn ykayp pen ngiliz Kralnn yaptn yapmak istemiyorsun, demiti. Yatmadan nce ocuklarn yanna arr, onlara iyi krallarla, iyi imparatorlarn yaptklarn anlatarak bu insanlar rnek almalarn tler; alp rpmak suretiyle zengin olan ihtirasl ve tamahkr adamlarn sonunda sahip olduklar her eyi nasl kaybettiklerini de anlatrd. Btn bunlardan uzak durun derim, nk durmadnz takdirde Tanr sizinle olmayacaktr. ocuklarna Meryem Anamzn Saatlerini de retip belletmiti ki, kendi lkelerine sahip karlarken, kendi Saatlerinin sesini duymaya alsnlar. Sadaka vermeyi ok severdi. Her nerede olursa olsun, lkesindeki yoksul kiliselere, czaml barnaklarna, dknlerin barnd evlere, imarethanelere, hastanelere, yoksul kadnlara ve erkeklere sadaka datrd. Sarayda yiyenlere ek olarak, ok sayda yoksulu doyurduuna, onlarla kendi ekmeiyle suyunu paylatna birok kez bizzat ahit oldum. ktidar boyunca Royaumont, Paris yaknlarnda Aziz Anthony Manastr, Lily Manastr, Maubuisson Manastr gibi pek ok manastr ve Friars
79 Katoliklerin paskalyadan nceki Perembe gn fakirlerin ayaklarn ykama ayini.

Preachers ve Grey Friars80 iin cemaat merkezleri ina ettirmiti. Pontoise, Vernon hastaneleri, Paristeki krler hastanesi bizzat kendisi, Frey Sisters of Saint-Cloud kadnlar manastr ise kz kardei Lady Isabel tarafndan yaptrlmt. Kutsal Kiliseye yardm yapmak Krala dt iin, bu yardm yapmadan nce din adamlar ve dier iyi insanlara danr, ancak bundan sonra hsniniyet ve sadakatle Tanrnn uygun grd ekilde davranr; ta ki dier kiliselerin yardmlarn reddetmi olsun, hibir kilise grevlisine yardm yapmazd. Krallnn nceden hi gitmedii blgelerine gittii zaman, Friars Preachers ile Grey Friars cemaatlerini mutlaka ziyaret eder, onlardan kendisi iin dua etmelerini isterdi. Kral denizar diyarlardan dndkten sonra kendini dine ve doal olarak tebaasna verdi. Bunun Fransann yararna olacana inanrd. Nitekim her eyden nce yle bir ferman yaynlad: Biz, Tanrnn inayetiyle Fransa Kral, Fransann li menfaati iin tm yarglarmzn, kale komutanlarmz ve muhafzlarmzn, inzibatmzn, belediye bakanlarmzn ve tm dier (kamu) grevlilerimizin, grevde kaldklar srece, tebaamza yoksul veya zengin, yurtta veya yabanc ayrm gzetmeksizin iyi ve adil davranacaklarna ve bunu iyi/yararl bir gelenek olarak srdreceklerine yemin etmelerini buyuruyoruz.81 Yarglar veya kale komutanlar veya dierleri ayet bu yemine sadk kalmaz ve bu durum tespit edilirse, yarglar tarafmzca, dierleri yarglar tarafndan cezalandrlacaktr. Bundan byle zabta, yarglar ve tm dier grevliler iradmza sahip karak hakkmz koruyacaklarna, iradmzn hrszlanmasna veya alp gtrlmesine veya azalmasna izin vermeyeceklerine yemin edecek; kendileri veya bir bakas iin meyve, ekmek, arap veya deeri bir ilini amayan dier hediyeler dnda, altn, gm ve dier dolayl dolaysz hediyeler (rvet) almayacaklardr. Ayn ekilde, eleri, ocuklar, erkek veya kz kardeleri veya dier yaknlarnn da her ne olursa olsun, hediye kabul etmeyeceklerine; kabul ettiklerinin tespiti halinde hemen iade edeceklerine ve kendi yetki alanlarnda yaayan veya daval veya davac olduklar herhangi birinden bir daha hediye kabul etmeyeceklerine yemin edeceklerdir. Ayn ekilde, kraliyet mavirlerine, onlarn elerine, ocuklarna veya yaknlarna veya kraliyet adna hesaplarn denetleyenlere veya kraliyet ta80 Reform ncesi Katolik cemaatleri. 81 Bu pasaj Salisburyli Johnun prens tanmyla kyaslaynz (sf. 342).

rafndan herhangi bir tahkikat veya soruturma iin kendi yetki alanlarna veya mahkemelerine gnderilenlere, her ne olursa olsun, hediye vermeyecek ve gndermeyeceklerine yemin edeceklerdir. Emirleri altndaki herhangi bir grevlinin veya zabtann sadakatsizlii, hrszl, zorbal ve benzeri kt davrann tespit ederlerse onu grevden alacaklarna; sz verdii veya hediye verdii veya sevdii iin veya bir baka nedenle affetmeyip cezalandracaklarna yemin edeceklerdir. Bundan byle zabtamz, kale komutanlar ve muhafzlarmz, belediye bakanlarmz, korucularmz ve dier piyade veya svarilerimiz efendilerine (derebeyi), onlarn elerine, ocuklarna veya yaknlarna hediye vermeyeceklerine yemin edeceklerdir. Ve bu yeminlere resmiyet kazandrmak istediimize gre, byk kk tm grevlilerin ve nceden huzurumuzda ant imi olsalar da tm valyelerin, asker ve svarilerin bir halk jrisi nnde yemin etmeleri buyrulmaktadr ki, sadece Tanr veya bizim korkumuzla deil, herkese rezil olacaklar iin yalan yere yemin etmesinler. Yarglarmzn ve zabta memurlarmzn Tanrya veya Meryem Anamza veya azizlere kfrden kanmalarn; kumardan ve hanlardan uzak durmalarn buyuruyoruz. Kumarn tm lkede yasaklanmasndan, hafifmerep kadnlarn evlere alnmamasndan yanayz. Kim hafifmerep bir kadn iin ev kiralarsa, zabtaya veya yargca evin bir yllk kira bedeli tutarnda ceza deyecektir. Yarglarmz, grevde olduklar srece, kendi grev blgelerinde veya bir baka yargcn grev blgesinde kendileri veya bakas iin ev satn almaktan menediyoruz. Satn alacak olurlarsa, evin mlkiyeti bize devredilecektir. Grevde olduklar srece yarglarmzn oullarn, kzlarn veya aileden bir bakasn kendi grev blgelerinde yaayan biriyle zel izin almakszn evlendirmelerini; onlar kendi grev blgelerindeki bir ibadethaneye yerletirmelerini veya dindar insanlarn srtndan onlar kilisenin dier imknlarndan yararlandrmalarn menediyoruz. Evlilik ve mlk edinmeye dair bu emir zabta, belediye bakanlar veya daha alt dzeydeki grevlileri balamamaktadr. Yarglarn, zabta amirlerinin veya dier grevlilerin yanlarnda, halkn stnde bask yaratacak ekilde, gereinden fazla sayda avu veya bedel82 bulundurmalarn yasaklyor; bedellerin bir halk jrisi tarafndan seilmesini emrediyor, aksi halde bedel saylamayacaklarn bildiriyoruz. Ayrca,
82 Bedel: Yannda bulunduu resmi grevliye saygnlk kazandran terifat.

uzak veya yabanc bir diyara gnderilen memurlarmzn, bal olduklar blgenin en st yetkilisinden itimatname alarak gitmesini emrediyoruz. Yarglarmzla zabta amirlerimizin adil olmayan hkmler vermek suretiyle iyi insanlarmza bask yapmamalarn; ta ki bize borlu olsunlar, borlar nedeniyle hapse atlmamalarn emrediyoruz. Yarglarmza tebaamzdan borlu veya herhangi bir su ileyeni para cezas vermek suretiyle deil, ak durumayla yargladktan sonra cezalandrlmasn veya bu para cezasnn iyi ve ahlakl insanlarn oluturduu bir kurulda grldkten sonra ve uygun bulunmas halinde, ayn kurulun huzurunda detilmesini veya haczedilmesini emrediyoruz. ayet nemli bir suu olmayan biri mahkemeye der ve yarg kararn beklemek yerine para cezas demeyi teklif ederse ki, olmutur, nerdii miktar uygunsa bunun mahkeme tarafndan kabul edilmesini, deilse sz konusu miktarn, zanl bu deerlendirmeyi yargya brakm olsa da, mahkeme tarafndan yukarda ifade edilen anlayla belirlenmesini emrediyoruz. Yarglarmzn, zabta memurlarmzn veya belediye bakanlarmzn halkmz tehditle, korkutarak veya bir baka yolla basklamalarn, onlardan gizlice ve alenen para cezas (rvet) almalarn ve onlar makul bir neden olmakszn sulamalarn menediyoruz. Belediye bakanl, kale komutanl veya yarg yetkisini haiz dier (yetkili) makamlarda bulunanlar, bu makamlar iznimiz olmakszn satmaktan menediyor; bir makam birden ok insann birlikte satn almalar halinde, at saym, vergi toplama ve dier rsumlarn tahsili gibi iler, anlalabilecei zere hari, ilerinden sadece birinin (dierleri namna) sorumlu olmasn emrediyoruz. Sz konusu makamlar satn alanlarn, bu makamlar bizden satn aldktan sonra kardelerine, kuzen veya yeenlerine satmalarn; bu insanlarn makama olan borcu kendilerine denmesini talep etmelerini; kendi borlarn ise mahkeme yoluyla tahsil etmelerini emrediyoruz. Grev yeri sk sk deien yarg veya zabtann tebaamz davalar amak suretiyle zmesini menediyor; nndeki ii bulunduu yerde bizzat zmesini bekliyor, tebaamz adaleti mahkemede aramak zorunda brakmak suretiyle madden ve manen yormamasn emrediyoruz. Bundan byle kimsenin mlkne, bizden zel izin almakszn nedensiz yere el konulmasn; keyfi vergiler koymak suretiyle halkmza bask yaplmasn; para tahsilt iin silaha bavurulmasn menediyoruz; istiyoruz ki, hizmete ihtiyac olan hi kimse hizmet veren tarafndan nedensiz yere celp edilmesin, oraya kendi isteiyle gitsin, ama kefaret demeye gidercesine gitmesin.

Yarglarn veya zabtann iyi bir neden olmakszn lkemizin msr, arap ve benzeri dier rnlerini yurtdna gtrmelerini yasaklyoruz. Bundan amacmz, her trl sahtekrlk ve hile phesini izale edecek biimde, bu ilerin erif konseyiyle ortaklaa yaplmasn uygun grmemizdir Eski yarglarn, kale komutanlarnn, zabtann ve belediye bakanlarnn grevleri sona erdikten sonra, kendiliinden veya vekleten, krk gn sreyle grev blgelerinde kalmalarn emrediyoruz ki, kendileriyle ilgili olas ikyetlere cevap verebilsinler. Tebaamzn ve lkemizin yarar iin yaptmz tm bu dzenlemelerin tarafmzca ve istiare edilmek suretiyle akla kavuturulmas, yeniden dzenlenmesi, deitirilmesi veya hafifletirilmesi hakk mahfuzdur. Aziz Louis, tm akil insanlarn tanklk ettii zere, bu fermanla Fransay ok daha ileri bir lke yapmtr.
* Joinville, The History of St. Louis, Oxford University Press, 1938.

4. nsanlarn Uymak Zorunda Olduklar Yasalar Hangileridir?


On kinci yzylda ba veren yeni retilerin, Kilise mfredatn da etkiliyor olmas, bir takm kukular dourmakta gecikmedi. Kimi Hristiyan limler, Aristonun Latinceye evrilen eserlerinin elden ele dolamasn tehlikeli bulmaktayd. Aristo, rnein Fizik adl kitabnda fenomenleri doa yasalaryla aklamakta, Etik adl kitabnda hakikatin tezahrne deil, dnyevi deneyime itibar etmekteydi. Dier baz limler de Aristonun bilim teorisinin Aziz Augustinnin grlerinden ok farkl olduunu tespit etti. Oysa Hristiyanln gayri resmi ve fakat hkim kuram, Aziz Augustinnin ruha dair varsaymlar temelinde aydnlanma ve Tanrya bamllkt. Aristoya itirazlarn glenmesi zerine papalk Filozofun Paris niversitesinde okutulmasn yasaklad, eserlerini incelemek zere bir de kurul oluturdu. Ne var ki, Aristo, kendinden nceki tm deneysel aratrmalar ve Yunan kurgusal dncesinin en iyi rnlerini ok geni bir yelpazede sistemlemi bulunuyordu. Hal byle olunca, hibir itiraz, bilim adamlarn Aristonun eserlerinde yansyan fikir/anlay zenginliini ve dnce tekniklerini kefetmekten alkoyamad. Dominikan tarikat limlerinden Aziz Byk Albert (12061280) ve rencisi Aziz Thomas Aquinas (12251274) bir yandan Aristoyu savunurlarken, dier yandan da almalarn dnemin entelektel gereksinimlerini karlayacak ekilde ynlendirmek suretiyle, geici bir sre iin de olsa Katolik doktrinini desteklemeyi srdrd. talyan asll Aziz Thomas Aquinas, Napoli, Paris ve Kln niversitelerinde okumu; Kln niversitesinde kendi kurduu ilahiyat okulunda hocalk yapm, yaamnn son yllarn Fransa ve talyadaki

manastrlarda geirmiti. Onun, Aristo klliyatn geleneksel Kilise eitimiyle sentezleme gayreti, Summa Theologica83 ve Summa Contra Gentiles84 adl almalarnda cismanileir. Aziz Thomas Aquinasn yazd dnemde, eski Roma hukuku ve ilahi yasalara ilikin sistematik aratrmalarn yz elli yllk gemii vard. Hukuk eitiminin merkezi hl Bolognayd ve gerek o okuldan gerekse daha az tannan niversitelerden mezun olan yzlerce hukuku krallara, prenslere, piskoposlara hizmet vermekteydi. Bylece, yasalara ve adalete duyulan inan kaynakl ilgiye dnyevi pratik de eklenmiti. Kilise ile niversitenin birlikte oluturduklar arlk, hkmdarlar ylesine etkiledi ki, istisnasz hepsi ta giyerken yasalara sadk kalacaklarna yemin ederken, hkmranln yegne amacnn adaletin tesisi olduu eklindeki kuram da kabullendiler. Peki, hukuk neydi, adalet neydi? Hukuk ve adalet konularnda ncilin, yani Hristiyan geleneinin ve kadim Kilise babalarnn syleyecei ok sz vard. Ayn ekilde, Cicero ve Aristo gibi bilgelikleri Orta a insann saygsna mazhar olmu Hristiyanlk ncesi filozoflarn da! Ne var ki, her ey gibi, bu konuda da birden fazla doru olamayacana gre, Roma hukuku, Kutsal Metinler ve antik an sevilen putperestlerinin (kfirlerinin) grlerini badatrmak, Aquinas gibi filozoflara dt. (PR)

Summa Theologica* Aziz Thomas Aquinas


Yasann zne Dair () Yasa, insanolunun davransal olarak eyleme geme veya eylemini dizginleme kural ve ltdr. nsan davrannn kural ve lt itibariyle akl eylemin birincil artdr. () nk Filozofa gre akln niyetten ayr bir gc vardr nsanolunun belirli bir amac hedefleyen eylemine emir veren akldr. Bu emrin yasa nitelii tayabilmesi iin akla yatkn (makul) olmas gerekir. yle ki, hkmdarn sz (istei) yasadr, nk aksi halde adalet deil adaletsizlikten muzdarip olur.

83 Ahmet Cevizci, Ortaa Felsefesi Tarihi, Teoloji zerine Bir Deneme veya Teoloji zeti, Asa Kitapevi, 2001. 84 Ortaa Felsefesi Tarihi, Ahmet Cevizci, Kafirlere Kar, Asa Kitapevi, 2001.

Soru 91: eitli Yasa Trlerine Dair (Alt Madde Olarak) imdi eitli yasa trlerine deinmeliyiz ki, bu balk altnda alt soru yer alr: (1)Ezeli ve ebedi yasa85 var mdr? (2) Doal ahlak yasas86 var mdr? (3) Beeri yasa87 var mdr? (4) lahi yasaya88 ihtiya var myd? (5) lahi yasa tek midir, yoksa birden ok mu? (6) Gnahn yasas var mdr? Madde Bir: Ebedi ve ezeli yasa var mdr? Kart gr 1: Ebedi ve ezeli bir yasa yok gibi grnyor, nk yasalar insanlara dnktr (dnyevidir), ebedi ve ezeli olan Tanr olduuna gre, hibir yasa ebedi ve ezeli olamaz. Kart gr 2: Dahas, yasann ilan/duyurusu gerekir, ama ebedi ve ezeli olan bunu yapamaz. Dolaysyla, hibir yasa ebedi ve ezeli deildir. Kart gr 3: Dahas yasa, lm dnda, belirli bir sona (amaca) dnk bir dzenleme ima eder. Dolaysyla, hibir yasal dzenleme ebedi ve ezeli olamaz. Derim ki () yasa mkemmel bir topluma hkmeden yneticinin pratik nedenlerle dikte ettii bir kuraldan baka bir ey deildir. Dnya Tanrnn inayetiyle ynetildiine gre () kinata ilahi akln hkmettii aktr. Dolaysyla, kinatn Hkmdar olan Tanrnn hkm yasa niteliindedir ve ilahi akln eylere dair tasavvuru zamana tabi olmadna gre bu ebedi ve ezeli olarak adlandrabileceimiz yasadr. Kart gr 1e cevap: inde Tanr olmayan eyler, var olmayan buyruuyla var ettikleridir89 ki, bu kehanet sahibi olan Onun takdiridir. Dolaysyla ebedi ve ezeli yasann ilahi tasavvuru, ebedi ve ezeli bir yasa mahiyetindedir, nk Onun nceden bildii eylerin ynetimine taalluk eder. Kart gr 2ye cevap: Ebedi ve ezeli yasa yazyla veya kulaktan kulaa yaylarak duyurulur; hem ilahi Sz hem Yaam Kitab90 ebedi ve ezelidir. Ama bu, duyan veya okuyan bir yarata ebediyetten geliyor gibi gelmez. Kart gr 3e cevap: Yasa sona (akbete) etkin bir biimde hizmet eder, nk eyleme pasif deil, aktif bir biimde yn verir. Bir dier ifadeyle, kendi iinde sonu mukadder klmaz, ta ki yneticinin herhangi tali bir amacn kazara mukadder klm olsun.
85 86 87 88 89 90 Lex Aeterna: lahi akl. Lex Naturalis: lahi akln Tanrnn tm yarattklarnda yansmas. Lex Humana: Tanrsal Yasann insan akl yoluyla uygulamas. Lex Divina: lahi akln vahiy yoluyla anlamas. Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Pavlustan Romallara Mektup, 4:17. branicesi Sefer HaChaim.

Madde ki: Doal (ahlaki) yasa var mdr? Kart gr 1: nsanolu ebedi ve ezeli yasa tarafndan laykyla ynetildiine gre, doal (ahlaki) yasa yok gibi grnyor. Nitekim Augustin der ki, Her ey en doru biimde ebedi ve ezeli yasa tarafndan dzenlenir. Doa ar bolluk sunmad gibi, gereksinim duyulan da esirgemez. Dolaysyla hibir yasa insanolu iin doal deildir. Kart gr 2: Dahas, insanolunu ilk ve son gerek arasnda yasa ynlendirir () ama bu, doal drtyle hareket eden irrasyonel yaratklar iin sz konusu olduu zere, doann ilevi deildir. nsanolunun davranlarn akl ve iradesi belirlediine gre, hibir yasa insanolu iin doal olamaz. Kart gr 3: Dahas, insanolu zgr olduu oranda yasadan azadedir. Ve kendisine bahedilen akl ve irade sayesinde hayvandan daha zgr olduuna gre, tpk hayvanlar gibi, o da tabii/doal yasaya tabi deildir. Aksine () Kutsal yasadan yoksun uluslar Yasann gereklerini kendiliklerinden yaptka der Kutsal Kitap ve yle devam eder: Yasadan habersiz olsalar bile kendi yasalarn koymu olurlar. Bylelikle Kutsal Yasann getirdiklerinin yreklerinde yazl olduunu gsterirler. Vicdanlar buna tanklk eder. Dnceleriyse onlar ya sular ya da savunur.91 Derim ki () bir kural ve lt olan yasa, insanolu iin iki ekilde var olabilir: birincisi, kural ve lt insanolunun kendisi koyar; ikincisi, konulmu olan kural ve lye tabi olur. Dolaysyla, her ey Tanrnn takdirinde olduu iin ebedi ve ezeli yasa tarafnda ynetilir () ve aktr ki, her ey bir ekilde ilahi yasaya tabidir ve insanolu bu yasaya vicdanna yazld oranda uyarak iyi/doru davranma eiliminde olur. Tm yaratklar iinde aklyla ne kan insan, takdiri ilahiye kendi ve dierlerinin tasarrufuyla teslim olduu lde, buna mkemmelen tabi olandr. Nitekim ilahi akl paylat iin iyi/doru davrana ynelebilir. te, rasyonel yaratklarn ebedi ve ezeli yasaya bu katlmna doal (ahlaki) yasa diyoruz. Zebur yazar, kendisine adaletin ne olduu sorulmuasna, Doruluk kurbanlarn sunun Rabbe dedikten sonra ekler: Kim bize iyilik yapacak diyen ok ve bir soruya cevaben srdrr: Ya Rab, yznn yla bizi aydnlat.92 Burada ima edilen, doal (ahlaki) yasann bir ilevi olarak, iyiyle kty tefrik edebilen akl, yani ilahi ktr. Kart gr 1e cevap: Bu tez, eer doal (ahlaki) yasa, ebedi ve ezeli yasadan farkl olsayd doru olabilirdi. Oysa yukarda belirtildii zere, onun bir parasdr.
91 92 Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Pavlustan Romallara mektup, 2:14-15. Kitab- Mukaddes, Eski Ahit, Mezmurlar 4:5-6.

Kart gr 2ye cevap: Akln ve iradenin tetikledii her eylem, yukarda deinildii zere, doaya temellenir, nk doal olarak bilgimiz dahilinde olan ilkeler erevesinde akl yrtrz ve sahip olunan imknlar itibariyle arzunun tetikledii her eylem, belirli bir sonu hedefliyor olmas itibariyle doaldr. Dolaysyla belirli bir sonu hedefleyen davranlarmz ncelikle doal (ahlak) yasasnn erdemi istikametinde olmaldr. Kart gr 3e cevap: Tpk rasyonel yaratklar gibi, irrasyonel hayvanlar da ilahi akldan nasiplerini alr. Ne var ki, rasyonel yaratklar ebedi ve ezeli yasaya zihinsel olarak, yani rasyonel bir biimde katldklarndan, bu katlm yasa olarak adlandrmak doru olur, nk yasa aklla ilgili bir eydir () rrasyonel yaratklar ebedi ve ezeli yasaya aklc bir biimde katlamadklar iin, bu katlm, sadece bir benzerlik, bir tebihtir. Madde : Beeri yasa var mdr? Kart gr 1: Doal yasa ebedi ve ezeli yasann paras olduuna gre, beeri yasa yok gibi grnyor. imdi, her ey ebedi ve ezeli yasa tarafndan, Augustinnin dedii gibi, en iyi biimde dzenleniyor ise, bu yeterli olmaldr. Beeri yasaya gerek yoktur. Kart gr 2: Dahas, yasa dediimiz eyin bir lt var Ama insan akl eylerin lt olmad gibi, Metafizik X. Kitap, 5. Blmde93 ifade edildii zere, durum bunun tersidir. Dolaysyla insan zihni yasa koyamaz. Kart gr 3: Dahas, Metafizik X. Kitap, 3. Blmde ifade edildii zere, lt kesin olmaldr. Ne ki yle deil: lml insann dnceleri korkutucu, tleri mulaktr. Aksine, Augustin, biri ebedi ve ezeli, dieri geici (zamansal), iki ayr yasadan sz eder. Derim ki () yasa akln emridir. Ne var ki, akl yrtme yntemi itibariyle tatbiki/pratik dnce ile kurgusal dnce arasnda ayrm yapmaz; her iki yntem de ilkeden hareketle sonuca varr (...) Dolaysyla nasl ki, fen ilminde doann bize ak etmedii bilgiye aklanamayan (sakl) esaslardan hareketle ve kurgusal dnce yoluyla ulamaya alyoruz; doann ak etmedii (sakl) baz daha zel meseleleri kavramak iin de akln, yine kantlanamayan esaslardan hareketle, daha da iyi dnmeye ihtiyac vardr.
93 Aristoteles, Metafizik, Sosyal Yaynlar, Trke eviri: Prof. Dr. Ahmet Arslan: 1996, Eit, sadece olanlardan birinin kart olamaz, ama her ikisinin birlikte kart da olamaz. nk neden daha kn deil de daha byn kart olacaktr? Sonra, eit, eit olmayana karttr; yle ki, bu durumda o birden fazla eyin kart olacaktr. Ancak eit olmayan eer ayn zamanda hem daha byk hem daha kk anlamna gelmekteyse, eit olan her ikisinin de kart olacaktr (o zaman bu glk, eit olmayann iki olduunu syleyenlerin grn destekleyecektir).

nsan aklnn sezgisel olarak kefetmi olduu bu daha zel meselelere -yasann dier asli artlarnn gzetilmesi artyla- doal (ahlaki) yasa diyoruz. Nitekim Cicero, Retorik adl almasnda der ki, adaletin kayna doadr; baz eyler yararl olduu iin alkanlk haline gelmitir; ama bu eylerin doadan kaynakland halde alkanlk olacak kadar benimsenmesi yasaya duyulan saygdandr. Kart gr 1e cevap: nsan akl, ilahi akln hikmetine tam anlamyla vakf olamaz. Ne var ki, ilahi akln doal bir paras olduumuza gre -kurgusal dnce itibariyle- ebedi ve ezeli yasann genel ilkelerin bazlarnn bilgisi her birimizin iinde (doasnda) sakldr. te yandan, tatbiki dnce itibariyle insanolu eyleri/olaylar, onlarn belirleyici vasflarn kavrayarak deil, ebedi ve ezeli yasann genel ilkeleri erevesinde alglayarak kavrar, nk sz konusu bilgi ilahi yasada sakldr. Kart gr 2ye cevap: nsan akl kural koymaz. Ebedi ve ezeli yasann bir paras olmas nedeniyle, doal olarak genel kurallar ve ller erevesinde hareket eder; doadan edinilmemi olsak da kural ve lt doal mantktr. Kart gr 3e cevap: Tatbiki akl, kurgusal dncenin ilgilendii zaruri eylerle/olaylarla deil, artlara bal olarak gelien mnferit eylerle/ olaylarla ilgilenir. Bu nedenle, beeri yasalarda yanlmazlk diye bir ey olamaz; yanlmazlk bilmin kantlamak suretiyle ortaya koyduu sonular iin geerlidir. te yandan her ltn isabetli ve kesin olmas da gerekmez. Madde Drt: lahi yasaya ihtiya var myd? Kart gr 1: yle grnyor ki, doal (ahlaki) yasa ebedi ve ezeli yasann bir paras olduuna gre, bir ilahi yasaya gerek yoktu. nk (...) iimizde sakl (vicdanmza yazl) doal (ahlaki) yasa vastasyla ebedi ve ezeli olan yasann birer parasyz. Ama ebedi ve ezeli olan yasa, ilahi yasadr (...) dolaysyla doal ve beeri yasalara ilaveten, ilahi bir yasaya ihtiya yoktur. Kart gr 2: Dahas, Tanr insanolunu kendi saduyusuna emanet etti, diye yazlm. Saduyu, yukarda ifade edildii zere, zihinsel bir eylemi ifade eder. Bu demektir ki, insanolu kendi akl dorultusunda hareket edecektir. nsan aklnn dikte ettii ey, beeri yasadr (...) dolaysyla insanolunun ilahi yasa tarafndan ynetilmesine ihtiya yoktur. Tersine, Davut Tanrya kendi yasasn koymas iin yalvarmt: Adaletini savunabilmem (gerekelendirebilmem) iin nme bir yasa koy, Rabbim.

Derim ki, insanolunun davranlarn iyiye/doruya ynlendirebilmek iin, doal ve beeri yasalara ilaveten, bir ilahi yasa gerekliydi. Bunun drt nedeni var: Birincisi, insanlarn kendilerini bekleyen son (akbet) itibariyle nasl davranmalar gerektiini dikte eden yasalara ihtiya duymaktadrlar. Eer insanolu, kendisine takdir edilmi sonu (akbeti) doal zellikleriyle aklayabilseydi, zihinsel olarak bununla yetinirdi. Oysa, insanoluna ebedi mutluluk takdir edilmitir ve Tanr, bu nedenle ona kendi yasasn da vermitir. kincisi, insan, zellikle de koullara bal konularda pheci bir akla sahip olmas nedeniyle, davranlarna dair birbirinden farkl hkmlere varr ki, bu birbirinden farkl veya birbiriyle elien yasalara yol verir. Bu nedenle, insanolunun ne yapmas, neden kanmas gerektiini vaaz eden yasann Tanr tarafndan konulmas gerekiyordu. Nitekim Tanrnn koyduu yasa yanlmazdr. ncs, insanolu deerlendirebildii (hkm verebildii) dsal konularda kural koyabilir, ama sakl/rtl isel hareketlere dair hkm vermeye ehil deildir. Oysa kendini gelitirip erdem sahibi olabilmesi iin davranlarnn hem dsal hem isel olarak hatasz olmas gerekir. nsan, beeri olan laykyla ynlendirip ekillendiremez; ilahi yasa bu yzden gereklidir. Drdncs, Augustinnin dedii gibi, beeri yasa kt eylemi cezalandramaz veya yasaklayamaz, nk her trl ktl bertaraf etmeye alrken, iyi olanlar da yok eder ve insanlarn birbirleriyle olan ilikisine ve dolaysyla ortak karlarn geliimine engel olur. Gnahn yasaklanmas ve hibir ktln cezasz kalmamas iin ilahi yasann hkm srmesi gerekir. Bu drt nedene, yani Tanrnn yasasnn kusursuz olduu, yani gnah irenliine izin vermedii; Tanrnn ruhlar dntrd, yani hem dsal hem isel davrana yn verdii; Tanrnn ahadetinin sadk olduu, yani neyin doru, neyin yanl olduunun kesinlii; Tanrnn kk eylere akl bahettii, yani insanlara doast, ilahi bir sona (akbete) ynelttiine Mezmurlarda deinilir. Kar gr 1e cevap: nsanolu ebedi ve ezeli yasaya doal (ahlaki) yasa yoluyla ve kendi kapasitesi orannda katlr. Ne var ki, doast akbetinin (sonun) daha stn bir elle ynlendirilmeye ihtiyac vardr. Dolaysyla, insan, Tanrnn sunduu bu ilave yasa sayesinde ebedi ve ezeli yasann kurallarna daha da btnlkl bir biimde katlr. Kar gr 2ye cevap: Nasihat, bir tr sorgulamadr; dolaysyla belirli ilkelerden hareket etmek zorundadr. Yukarda izah edildii zere, doal (ah-

laki) yasann ilkeleri yetmez; ilahi yasann ilaveten sunduu ahlaki kurallara ihtiya vardr. Kar gr 3e cevap: rrasyonel yaratklara takdir edilen son, sahip olduklar doal gle doru orantldr. Madde Be: lahi yasa tek midir, yoksa birden ok mu? Kart gr 1: yle grnyor ki, sadece tek bir ilahi yasa var, nk tek bir kral tarafndan ynetilen krallkta, tek bir yasa olur. Nitekim Mezmur, Tanr kinatn Kraldr, der. Dolaysyla, tek bir ilahi yasa olmal. Kart gr 2: Dahas, her yasa, yasa koyucusunun sz konusu yasayla hedef aldklarnn akbetiyle ilgilidir. Ne var ki, Tanrnn yasas herkes iin bir ve tek: Tanr herkesi hakikatin bilgisine armak suretiyle onlar kurtarr. Bu yzden ilahi yasa tektir. Kart gr 3: Dahas, ilahi yasa, doal (ahlaki) yasadan daha ok ebedi ve ezeli yasaya benziyor. Dolaysyla, sadece tek bir ilahi yasa olduu doru. Tersine () Havari der ki, Eer rahiplii yorumlayacaksak, yasann da yeniden yorumlanmas gerekir. Oysa ayn pasajda ifade edildii zere, rahiplik muzaaftr: levi94 rahiplii, Hz. sa Mesih rahiplii. Nitekim ilahi yasa da muzaaftr: Eski Yasa, Yeni Yasa. Derim ki () farkllk/ayrm saysal bir meseledir. imdi, eyler iki ekilde tefrik edilir. Birincisi, btn itibariyle dierlerinden belirgin biimde farkl eyler olarak, rnein at veya kz. kincisi belirli bir trn eksikli olan ve eksikli olmayan olarak, rnein bir erkek ocuk ve bir adam ki, ilahi yasa bu anlamda Yeni ve Eski olarak ikiye ayrlmtr. Havari, Eski Yasa altnda yaayan insan bir pedagogun himayesindeki ocuk, Yeni Yasa altnda yaayan insan pedagogun himayesinden km olan erikin bir erkek olarak tanmlar. Bu iki yasann ne lde mkemmel olduu, yukarda deinildii zere, yasann ne olduuna dair koulla izah edilebilir. ncelikle, bir yasa ortak kar, ortak yarar hedeflemelidir () ve bu yarar muzaaf olabilir. yle ki, hem makul ve imkn dahilinde olan hedefler -ki, Eski Yasa ile hedeflenen budur ve insanlar daha ilk batan itibaren Kenanllarn95 dnyevi krallna davet edilmilerdir- hem de Yeni Yasa gibi semavi ve anlalabilir bir yarar gdebilir. Nitekim Hz. sa Mesih vaaz vermeye ba94 Kitab- Mukaddes Eski Ahit (Tevrat) Levililer Kitab; eski sraildeki tapnma dzeni ve bunu yneten Levi oymandan gelen khinlerle ilgili kurallar ierir. Levi ad, bu khinlere tapnakta yardm eden grevliler tarafndan kullanlrd. Kitab- Mukaddes Eski Ahit, Msrdan k, 3:8-17.

95

ladndan andan itibaren insanlar semavi kralla ararak, yle demitir: Gnah karp kefaretini deyin nk semavi krallk elinizin altnda. Augustin bu yzden Eski Ahit akla hitap ederek dnyevi (zamansal) vaatleri ierir; ama ebedi yaam vaat eden Yeni Ahittir, der. kincisi, insanolunu doru davrana yasa yneltir () bu balamda, Yeni Yasa, Eski Yasadan stndr, nk i dnyamza Mattaya gre yn verir: Size unu syleyeyim: Doruluunuz din bilginleriyle Ferisilerinkini amadka, Gklerin Egemenliine asla giremezsiniz.96 Dolaysyla, Eski Yasa eli balar, Yeni Yasa akl denetler, sz dorudur. ncs, yasa, insanlar verilen emre itaate sevk eder. Eski Yasa bunu iimize ceza korkusu salarak yaparken, Yeni Yasa Hz. sa Mesihin inayetiyle kalplerimizi dolduran sevgi/ak yoluyla yapar ki, Eski Yasa (bunu) glgelemitir. Augustin bu yzden, Yasa ile Mjde (ncil) arasnda az bir fark var korku ve sevgi/ak, der. Kart gr 1e cevap: Tpk bir babann ocuklarna ve ev halknn erikin fertlerine farkl emirler buyurmas gibi, o tek Kral da Krallnda yaayan insanlara ocukken (eksikliyken) bir yasa, biraz daha byynce (daha az eksikli olduklarnda) daha mkemmel ikinci bir yasa bahetmitir ki, daha byk bir ilahi kapasiteye kucak aabilsinler. Kart gr 2ye cevap: ncil, (Hz. sa Mesihten) Baka hi kimsede kurtulu yoktur. Bu gn altnda insanlara balanm, bizi kurtarabilecek baka hibir ad yoktur,97 der. Anlalabilecei zere, insanla kurtulu vaat eden yasa Hz. sa Mesihten nce bahedilemezdi. Ne ki, insanlarn, O gelmeden nce kurtulu yolunda ilk admlar atp Onun retisine hazr olabilmeleri iin doruluk kurallarn ieren bir yasa gerekmekteydi. Kart gr 3e cevap: Doal (ahlaki) yasa insanlar genel ahlaki kurallar itibariyle ynlendirir ve kk byk herkes iin birdir. Ne ki, ilahi yasa kk ve byk (eksikli ile az eksikli) ayrm yapar. lahi yasa bu yzden muzaaftr. Madde Alt: Gnahn yasas var mdr? Kart gr 1: Gnahn fomes98una dair bir yasa yok gibi grnyor, nk Isidorus99, yasa manta temellenir, der. Ne ki fomesun mant yoktur, dolaysyla yasann tabiatna aykrdr.
96 97 98 99 Kitab- Mukaddes Yeni Ahit, Matta 5:20. Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, 4:12. Fomes: Aquinasun bedensel zevklere dknlk iin kulland tabir. Sevilla (spanya) Bapiskoposu (560-636), antik dnyann son limi olarak anlr.

Kart gr 2: Dahas, her yasa balaycdr ki, itaat etmeyenlere sulu denilebilsin. Ne var ki, insanolu fomesun tahrikine uymad iin deil, uyduu iin sulu addediliyor. Dolaysyla, fomes yasann tabiatna aykrdr. Kart gr 3: Havari der ki, Uzuvlarmn aklmn yasasyla mcadele eden bir dier yasas olduunu gryorum. Derim ki () yasa, z itibariyle yneten ve lt koyanndr. Yasa, ynetilen ve llenin, yasaya tabi olan eylere/konulara katld oranda katlm yoluyla yasa adn alr () imdi, yasa koyucu, yasaya tabi olanlarn nne muzaaf bir yasa koyabilir. Birincisi, yasaya tabi olan tebaasn farkl ynlere dorudan ynlendirmek zere, farkl kurallar/yasalar koyarak, farkl biimlerde ynetebilir; rnein askerler iin ayr bir yasa, esnaf iin ayr bir yasa sz konusudur. kincisi, dolayl bir yoldur; yasa koyucusu tebaasn itibardan drmek suretiyle bir baka yasaya tabi klp bir baka dzenin paras haline getirebilir. rnein, bir valyeyi yiitliinden mahrum ederek, onu esnaf yasasna tabi klabilir. lahi yasa koyucunun ynetimi altndaki yaratklarn farkl doal eilimleri vardr; yle ki, biri iin geerli olan yasa dieri iin geerli olmayabilir. yle syleyeyim; mesela kurdun bir anlamda yasas olan vahet, kuzunun veya bir dier uysal hayvann yasasna aykrdr. Nitekim ilahi takdirle insana doasna uygun bir biimde bahedilen insan yasas, akll davranmasn ngrr. Ve bu yasa en ilkel ekliyle bile ylesine etkilidir ki, akla yatkn olmayan veya akld hibir ey insanolunu gafil avlayamaz. Ama insan Tanrya srt evirince, hayvani drtlerinin etkisinde kalarak -ki, bu durum akln yolundan sapan herkesin bana gelir- Mezmurlar X,VIIIde ifade edildii zere, nsan erefliyken anlamad: oysa duyarsz hayvanlarla bir tutulmutu, nk onlara benziyordu. O halde, bedensel zevklere dknlk ki, fomes ad verilir, dier hayvanlarn eilimle/drtyle aklanan doal yasasdr byle eyler iin yasa tabiri kullanlabilirse elbet. Ama insanlar iin bu, akln yasasndan sapma anlamna gelir. Tanrnn bir takdiri olarak, insan akl Onun gcnden/canllndan ve asli adaletinden yoksun olduu iin, insann bedensel drtlere kaplmas doal yasa zellii tar, ama ilahi yasa itibariyle yaptrm olan, insann saygnlndan alan bir durumdur. Kart gr 1e cevap: bu gr, fomesu bal bana bir ktlk olarak deerlendirmektedir. Doal bir yasa olduu iin deil, ama yukarda belirtildii zere, ilahi yasann adaletinden alan/eksilten sonular nedeniyle byle deerlendirir. Kart gr 2ye cevap: bu gr yasay ynetim veya lt itibariyle deerlendirir, nk yasadan sapanlar birer suludur. Ne var ki, bu ba-

lamda fomes bir yasa deil, en yukarda belirttiimiz gibi, bir katlm konusudur. Kart gr 3e cevap: Bu gr fomesu orijini itibariyle deil, ynelimi itibariyle deerlendirir. Ama insanolunun bedensel zevklere eilimi yine de dier hayvanlarnki gibi deerlendirilecekse, bu ancak ortak bir yarara hizmet etmek zere, yani bir trn veya insan neslinin devam iin takdir edilmitir. Bedensel zevk, akla tabi olmak artyla insanoluna bahedilmitir. Fomes tabiri, akldan uzaklalan durumlar iin geerlidir.
* St. Thomas Aquinas, Summa Theologica, I-II, qq. 90-91 Benziger Brothers, Inc., Washburn Ltd. 1920.

5. nsan Haklarnn Doas, Temeli ve z Nedir?


Orta a siyaset teorisi monariyi ideal bir hkmet modeli olarak ulular. Nitekim din adamlar, bu balamda Eski Ahitten rnekler vermi; klasik Roma hukuku rencileri, On kinci yzyln sonunda, Roma mparatorluunun ykl hukuk metinlerinden hem imparator hem de ulusal monarilerin lehine alntlar yapmaya koyulmulardr. Airet ynetiminin egemen olduu Alman gelenei bile, nce tanrlardan birinin iaret ettii airet tarafndan seilen tek bir sava, sonra da -Hristiyanlk dneminde- Kilisenin setii biri tarafndan ynetilmeye razdr. Ne var ki, snrsz yasama ve yarg yetkisi, feodal Avrupada bir baka meseledir. Fransa ve ngilterenin becerikli krallar, 1100lerden balayarak, sadece kendi iradelerine tabi olan merkezi hkmet kurumlar olutururken, yerel ynetimler yzyllar boyunca soylularn (derebeylerinin) ellerindedir. Feodal yasalar uyarnca kullanm hakk olarak stlenilen bu yetki, zel mlkiyet addedilir. Bu gelenek, bir dier Roma yasasyla kral da balayacak biimde desteklenmekte, mtecaviz bir kraln bu hakk gasp etme olasl da bu yolla izale edilmektedir. Nitekim krallar feodal muhtariyete mdahil olmann ters tepeceinin her zaman bilincinde olmutur. unu da bilirler ki, savata askeri teknoloji savunmadan yanadr ve savan monariye maliyeti, parann tesinde, merkezi ynetime destek veren yerel ynetimlere yeni hak ve imtiyazlar tannmasn getirir. Sonu olarak, taraflar arasnda gergin bir denge sz konusudur. Derebeyinin hizmetindeki kraliyet tebaas askerlik ve merkezi hkmet organlarndaki dier grevlerini hakkyla yerine getirirken, yerel ynetim gelirinin belirli (sabit) bir blmn Krala balamaktan geri kalmaz ama kraliyet taleplerinin her an artabileceinin bilinciyle hep endie iindedir. Anlamazlk halinde, genellikle her iki taraf da hakldr, lakin byle durumlarda yarglayarak hkm verme yetkisini haiz herhangi bir merci yoktur. Bu ilevi stlenebilecek tek kurum belki kraliyet konseyidir, nk anlamaz-

lklar uzlamayla sonulanacak biimde burada tartlr ve balayc hkmler bir szlemeyle tevsik edilerek Kral tarafndan ilgili taraflara verilir. Bu szlemeler Orta a hukukunun zne byk katkda bulunmutur ve Orta an siyasi toplumumun yap talardr. Sz konusu szlemeler, taraflarn uygulanabilir ve balayc olarak kabul ettii yasalar, tevsik edilmi kantlar ve mevcut siyasi ve askeri koullar gz nne alnarak yaplr. ngiltere Kral I. Henrynin ta giyme beratn aklarken amac soylularn desteini almaktr. Kral II. William, yani kardei, bundan gn nce avlanrken ldrlmtr. Haberi alan Henry kardeinin yanna gitmek yerine hazinenin yolunu tutar, nk soylularn beenisi kazanmak ve desteini almak iin cmert davranmak zorundadr. Nitekim saltanat boyunca derebeylerinin geleneksel muhtariyetine saygl olur ve onlara para karl da olsa, yeni imtiyazlar tanr. Avrupann zenginlemeye balamasndan yararlanan Newcastle gibi kasabalar, bunun iin belirli bir bedel demeye raz, Henry ise onlarn geliip zenginlemesine yardmc olmaya hazrdr. Magna Carta bu siyasal srecin kmesinin sonucudur. Kral Johnun sadk generalleri ve gvenilir mavirleri olmas gereken baronlarla ilikisi 1210dan itibaren bozulmaya balar. John fazlasyla kurnaz, baarsz bir savadr. Koyduu vergiler yksek, vergi memurlar bu vergileri toplamada gayet becerikli, mahkemeler ise yeni davalar icat etmekte ustadr. Dahas, John, Papa III. Innocenta kafa tutmaktan da geri kalmam, bu hareketi ngilterenin ayinlere katlmaktan menedilmesiyle sonulannca, yasa kaldrmak iin Papann ayana gitmek zorunda kalm, bu defa da Fransa kralnn karsnda byk bir askeri yenilgiye (1214) uramtr. Hal byle olunca, Johnun daha iyi ynetim vaatleri ciddiye alnmaz olur. Baronlar, sahip olduklar askeri gce dayanarak tazminat talep eder, Kral Johnu monarinin yasalar hie sayan despotik bir dzen olmadn ikrara zorlarlar. Bundan yzyl sonra da Fransz soylularnn rgtlenerek blgesel ittifaklar oluturduklar, X. Louise kendi artlarn dayattklar grlr. 1314de len Yakkl Philip (IV. Philip) dneminde, Fransz monarisi merkezi ynetimi, vergi tahsiltn, yarg brokrasisini hayli bytmtr. Ancak, krala gnderilen arzuhaller, bymenin hayli suiistimal edildiini de syler. Nitekim kraliyet politikalarna muhalif ittifaklar Philipin lmnden nce olumaya balamlardr. Aadaki bir dizi kaynaka, Orta ada krallarla byk i adamlar ve baronlar arasndaki gerilim ile gerilimin stesinden gelmek zere yaplan giriimleri yanstmaktadr. zleyen metinler, yneticilerle ynetilenler arasndaki mteakip gerginlikleri de bir lde ve genel hatlaryla rnekler mahiyettedir.

Kral I. Henrynin Ta Giyme Bildirgesi*


ngiltere Kral Henryden, piskopos Samson ve Worcestershiredaki Fransz ve ngiliz baronlar ve sadk tebaasyla birlikte Abetotlu Urse100a selam. Biliniz ki, Tanrnn inayeti ve ngiltere krallnn tm baronlarnn ortak iradesiyle, bu lkenin kral olarak talandrldm. Bir sredir lsz vergiler altnda ezilen krallmn selameti iin, size duyduum sevgiyle ve Tanr akna, bundan byle Onun Kilisesini azat ediyor; kilisenin mlkn satmayacam ve kiralamayacam, bir piskopos veya bapiskoposun lm halinde kilise arazisine ve halefi tayin edilinceye kadar geen srede hizmetlilerine dokunmayacam teyit ediyor; ngiltere kralln haksz yere bask altnda tutan tm kt/uursuz gelenekleri yrrlkten kaldrdm bildiriyorum. Bunlardan bazlar unlardr. 1. Bir baronumun veya kontumun veya herhangi bir dier kiracmn lm halinde elindeki toprak, kardeimin zamannda olduu gibi miras yoluyla deil, bir huzur hakk mahiyetinde, adil ve yasal bir bedel denmesi kaydyla vrislerine terk edilecektir. 2. Baronlarm veya dier kiraclarmn topraklarn evlilik yoluyla kz evlatlarna veya kz kardelerine ve yeen veya kuzenlerine vermek istemeleri halinde, nce bana danlacak; evlilik yoluyla da olsa topra herhangi bir dmanma vermek istemedikleri srece, bu da kabulm olacaktr. Ve eer len bir baronum veya kiracmn vrisi kz evladysa, kznn evlilii ve mirass olduu topraa dair tasarruf hakk, baronlarmn tavsiyeleri uyarnca, bana ait olacaktr. Ve kiraclarmdan biri karsndan nce lrse ve ocuklar da yok ise len kocasnn mlknden evlilik pay alacak; kendi rzas olmadka tarafmca yeniden evlendirilmeyecektir. 3. Eer sz konusu dul kadnn kk ocuklar varsa, bedenini temiz tuttuu (iffetli olduu) srece, yine len kocasnn mlknden evlilik pay alacak; kendi rzas olmadka tarafmdan yeniden evlendirilmeyecektir. Baronlarmn kendi maiyetlerinde olan erkeklerin erkek ve kz evlatlar ve dullar iin de benzer biimde hareket etmelerini buyuruyorum. 4. Kasaba ve eyaletlerden alnan allagelmi para basma veya damgalama cretini101 kesinlikle yasaklyor ve bu uygulamay kaldrdm ilan ediyorum, nitekim byle bir uygulama Kral Edward zamannda da yoktu. Para basann veya herhangi bir bakasnn sahte parayla yakalanmas halinde en ar biimde cezalandrlmasn buyuruyorum.
100 Urse of Abetot (10401108), ngiliz krallar I. William, II. Willam ve I. Henryye hizmet vermi olan Normandiyal Worcester erifi. erif, zabta amiri, kralieyi temsil eden ynetici anlamndadr. 101 Mintage: Darp edilen para anlamna gelen bu szck, burada parann deerini drmek suretiyle kral iin kayba yol aan bir tr zorunlu vergi anlamnda kullanlmaktadr. (.n.)

5. Kardeime olan tm borlar, bana den ve miras hakk tannan veya bakalarna ait olan topraklar zerindeki hakk teslim edilmi olan dier kiilerinki hari, siliyorum. Herhangi bir miras sz vermi olanlar ve dorudan miras olarak vasiyet edilmi olan huzur haklarn da affediyorum. 6. Baronlarmdan veya adamlarmdan biri menkullerini hastalk nedeniyle bakalarna vermek veya vasiyet etmek isterse, istedii ekilde vasiyet etmesine izin veriyorum. Ne ki, hastalk nedeniyle veya iddete maruz kald iin bunu yapamayacak olursa, menkulleri itibariyle vasiyetnamesiz lm saylacak; menkullerin paylam dul ei veya ocuklar veya akrabalar veya yakn arkadalarndan biri tarafndan, vrislere en uygun gelecek bir biimde yaplacaktr. 7. Eer baronlarm veya adamlarmdan biri dolandrclk yaparsa, babamn ve kardeimin dneminde olduu gibi, menkulleri itibariyle snrsz teminat gstermek zorunda kalmayacak; mahkmiyet sresine bal olarak geri deme yapacaktr ki, babamdan nceki uygulama da byledir. 8. Ben ta giymeden nce iledikleri cinayet nedeniyle hkm giyen tm sulular affediyor; tekrar cinayet ilemeleri halinde Kral Edwardn yasalarnca hkm giymelerini buyuruyorum. 9. Baronlarmn ortak tavsiyesine uyarak, babamn da yapt gibi, ormanlarm elden karmyorum. 10. Malikaneleri karlnda zrhl askerlik yapmak isteyen valyeler topraklarn ilemeyecektir. Bu dn onlara bir hediye gibi veriyorum ki, bu ykten kurtulup atlar ve silahlarla donanp krallm korumak zere bana laykyla hizmet etmeye hazr olsunlar. 11. Krallmda kalc bar tesis ediyor, bu barn korunmasn emrediyorum. 12. Babamn baronlarnn tavsiyesiyle yapt iyiletirmelerle birlikte, Kral Edward yasasn yeniden yrrle koyuyorum. 13. Kardeim Kral Edwardn lmnden bu yana mlkm veya adamlarmdan herhangi birinin mlk gasp edilmise, hemen iade edilmesini emrediyorum. Bu emre uyarak sz konusu mlk iade edenler herhangi bir cezaya arptrlmayacak; mlkn bir blmn bile elinde tutan, bunun ortaya kmas halinde, (bana) ar bir bedel demek suretiyle cezalandrlacaktr. Tanklar: Londra piskoposu Maurice; Kont Henry; Kont Simon; Walter Giffard; Montfort-sur-Risleli Robert; Roger Bigot; idare memuru Eudo; Haimonun olu Robert; ve Robert Malet. Londrada ta giydiim zaman. Elveda.
* English Historical Documents, Vol. II, 1042-1189, Oxford University Press, 1953.

Tyne102 Nehri zerindeki Newcastle Kasabasnn Gelenekleri*


ngiltere Kral Henry dneminde, Tyne Nehri zerindeki Newcastle Kasabasnda yaayan halkn bugn bile koruduklar yasa, rf ve detler unlardr: Kasaballar kendi pazar yerleri, evleri, kasabalar dahilinde veya dndaki yabanclar, mahkeme kasabada grlmyor veya yetkililer askerlik veya kale koruculuu yapyor veya krsalda bulunuyorlarsa, reeve103in iznini almakszn tutuklayabilir104; ama bir kasabal, dier bir kasabaly tutuklayamaz. Eer bir kasabal herhangi birine, herhangi bir eyi kasaba dnda dn olarak verir ve geri alamazsa, dn alan (sz konusu eyi) dn aldn kabul ederse iade edecek, aksi halde kasaba mahkemesinde yarglanacaktr. Kraliyet tacn ilgilendirenler hari, tm dava savunmalar kasabada dinlenerek sonulandrlacaktr. Eer bir kasabal herhangi bir dava nedeniyle savunma yapmak durumunda kalrsa, mahkemeden kaynaklanan bir aksaklk olmadka veya dava kraliyeti ilgilendiren bir dava deilse veya (sz konusu kasabal) nceden aptalca bir cevap vermemise, bu savunma kasaba mahkemesinde belirli bir tarih ve saatte dinlenecektir. Tynea gelen bir tekne/gemi yk boaltmak ister ve boaltrsa, kasaba halk istediini satn alabilecektir. Tccar ile kasabal arasnda anlamazlk karsa, bu anlamazlk nc gelgitten nce zme kavuturulmu olacaktr. Bir teknenin/geminin deniz yoluyla getirdii tm ticari mallar, tuz ve ringa bal hari -nk bunlar tekne/gemide satlmak zorundadr- karaya kartlacaktr. Kasabadaki toprann en az bir yl ve bir gndr hakl sahibi olan biri, bu toprak stnde hak talep edeni, ta ki ngiltere dndan biri veya savunma gcnden yoksun kk bir ocuk olsun, muhatap almayacaktr. Bir kasabalnn evinde ve sofrasnda bir erkek evlat varsa, bu erkek evlat babasyla ayn lde zgr olacaktr. Kasabaya bir serf olarak gelip en az bir yl ve bir gn boyunca kasabal olarak kalrsa ve lorduyla arasnda baka bir antlama yok ise, kasabada srekli olarak kalabilir.
102 ngilterenin kuzeyinde Newcastledan geerek Kuzey Denizine dklen bir nehir. 103 Reeve: Sulh yargc, kraliyet resmi grevlisi 104 Burada distrain szc kullanlmaktadr ki, tutuklamann tesinde rehin alma, hapsetme, haczetme anlamna da gelir.

Bir kasabal, herhangi bir konuda bir dier kasabaldan davac olursa, davalyla dvemez; vatan hainlii ile sulamad srece -ki, o zaman kendini savunmak iin dvecektir- daval savunmasn yemin etmek suretiyle yapar. Bir kasabal, mlkiyet haklarndan vazgemedii srece, bir serf ile dvemez. Sadece kasabal tccarlar kasaba dndan yn veya hayvan postu veya dier ticari mallar satn alabilir. Kasaba iinde ise sadece kasaballardan satn alabilir. Kazklayan, dolandrclk suu ileyen bir kasabal sulh mahkemesine 6 ora105 para cezas der. Kasabada merchet106, heriot107, stengesdint108 ve kan paras yoktur. Her kasabal, kraln frn hari, kendine ait bir frn ve el deirmenine sahip olabilir. Eer bir kadn ekmek veya ale109 ile ilgili olarak dolandrclk yaparsa (bir dierini kazklarsa), bu sula sadece sulh yargc ilgilenir. Bu suu ikinci kez ilerse dolandrd oranda para cezasna arptrlr. nc kez ilerse mahkemelik olur. Kasaballardan baka kimse boyamak zere kuma satn alamaz, ald kuma biip dikemez. Bir kasabal kendi mlkiyetindeki toprak zerinde hak iddia eden yok ise, bu topra satp istedii bir baka yere zgrce gidebilir.
* English Historical Documents, Vol. II, 1042-1189, Oxford University Press, 1953.

Magna Carta*
Tanrnn inayetiyle ngiltere Kral, rlanda Lordu, Normandiya Dk ve Anjou Kontu Johndan, Bapiskopos, Piskopos, Barahip, Kont, Baron, Yarg, erif, Vali, Subay ve tm resmi nezareti ve idarecilere ve sadk tebaama selam. Biliniz ki, bizler, Tanrnn huzurunda vris ve atalarmzn ruhlarnn selameti, Kutsal Kilisemizin tekaml, Krallmzn slah iin, muhterem babalarmz Canterbury Bapiskoposu Stephan, Kutsal Roma Kilisesinin
105 ngiltereye Danimarkallar tarafndan getirilmi olan bir para birimidir. 1086 Kyamet Gn Kitabnda (Domesday Book) bir orann 20 penilik gme tekabl ettii yazlr. 106 Bir serfin kzn evlendirebilmek iin lorduna vermek zorunda olduu para, bir tr balk. 107 Serfi len bir lorda denen l paras. 108 Birine sopayla vurmann, onu kan aktmakszn yaralamann cezas olarak denen para. 109 Ale: Bir eit bira.

Kardinali ve tm ngilterenin Bapiskoposunun () nasihat ve tavsiyeleri uyarnca, ibu szlemeyle Kiliseyi ilelebet yaatmak zere tasdik ve kabul ettik. 1. ngiltere Kilisesinin zgr, hak ve imtiyazlar itibariyle dokunulmaz olduunu teyit ediyoruz. Bu taahhde ylesine sadk kalnacaktr ki, baronlarla aramzda kan ihtilaftan nce ve Efendimiz Papa III. Innocentn onayna sunmak suretiyle, zgr irademizle bahettiimiz bu szleme, ngiltere Kilisesi iin birincil nemi haiz ve vazgeilmez olduu anlalan seim zgrlnn Kilisenin zgr iradesiyle alnd intiban yaratacaktr. 2. bu szlemeyle Krallmzn zgr insanlarna, kendimize, vrislerimize ve onlarn vrislerine sonsuza dek sahip olacaklar u imtiyazlar bahediyoruz: Kontlarmz, baronlarmz veya dierlerinden herhangi biri komutamzda askerlik yapt sre iinde lrse ve mirass reit yataysa eski huzur hakk yasasna tabi olacak; bir dier ifadeyle, kontun vrisi veya vrisleri tm kontluk sresi iin yz pound, baronun vrisi veya vrisleri tm baronluk sresi iin yz pound, valyenin vrisi veya vrisleri tm valyelik sresi iin en ok yz ilin, borcu daha az olan dierleri ise (tarafmza) daha az huzur hakk deyeceklerdir. 3. Sz konusu vris reit olmayp koruma altndaysa, miras reit olunca alacak ve huzur hakk demeyecektir. 4. Reit olmayan mirasnn topraklaryla ilgilenen vasisi, bu topraklara iyi bakacak; elde edilen rnlere ve alanlara zarar vermeyecek ve bu topraklardan makul oranda yararlanacaktr. ayet sz konusu toprak tarafmzca bir erifin veya muhatap olarak kabul edebileceimiz bir bakasnn gzetimine emanet edilecek olursa ve bu ahs emanete zarar verirse (ondan) zarar tazmin etmesi istenecek ve bu tazminat topraa nezaret etmek zere setiimiz (baka) iki drst ve basiretli adama verilecektir. Eer bu gibi arazileri satar veya bir bakasnn gzetimine verirsek ve o da topraa zarar verirse, yukarda belirtildii zere, karsnda muhatap olarak bizi bulacaktr. 5.Sz konusu vasi arazideki evlere, parklara, allara, gletlere, deirmenlere ve araziyle ilgili tm dier eylere vesayeti sresince ve vesayetin bir paras olarak iyi bakacak; vasisi olduu miras reit olunca, topra, pulluk ve rn nakli iin gerekli arabalar ve topran kaldrabilecei makl miktarda ara gerele birlikte teslim edecektir. 6. Mirasnn (olas) evlilii aleyhine konuulmayacak, evlilik kmsenmeyecek, evlenecek olmas halinde, bu durum, evlilik akdi gereklemeden nce mirasnn tm akrabalarna duyurulmu olacaktr. 7. Kocas ld iin dul kalan kadn kendisine evlilik nedeniyle den miras gecikmeksizin ve zahmetsiz alacak, kocasnn ld gn kocasyla

birlikte sahip olduu menkul ve gayrimenkul varl zerinden (kraliyete) hibir deme yapmayacaktr. Dul kadn kocasnn malikanesinde, kocasnn lmn takiben krk gn sreyle kalabilir. Mirastan kendisine den pay bu sre iinde alm olacaktr. 8. Dul kadn, ayet yeniden evlenmek istemiyorsa, evlenmeye zorlanmayacak; ama evlenmeye niyetlenirse bizim veya gvendii lordunun veya varsa gvendii bir bakasnn onayn alacana dair (bize) gvence verecektir. 9. Borlunun yeterli menkul olduu srece, borcu karlnda arazisine veya kira gelirine tarafmzca veya icra memuru tarafndan el konmayacak; asl borlu borcu deyebilecek durumda olduu srece verdii teminat haczedilmeyecektir. Teminatlar, eer asl borlu borcu deyebilecek durumda deilse devreye sokulacak, borcu veren bunun yeterli olmamas halinde borlunun toprana ve kira gelirine sahip olabilecektir. 10. Her kim Yahudilerden bor alr ve borcunu deyemeden lrse ve mirass reit deilse, sz konusu mebla zerinden faiz tahakkuk ettirilmeyecektir. Bor bize ait ise yukarda ifade edildii zere, borlunun sadece tanabilir mlkne el konulacaktr. 11. Bir Yahudiye borlu olan biri borcunu demeden lrse, bu bor miras sahibi kars tarafndan denmeyecektir. len kii ardnda reit olmayan ocuklar brakmsa, sahip olduu tanmazlarn kira gelirleriyle nce ocuklarnn ihtiyalar karlanacak; sz konusu bor, lordun pay hari, buradan arta kalan miktarla denecektir. Bu, alacaklnn Yahudi olmad durumlar iin de geerlidir. 12. Fiziksel varlmzn kefaret denmek suretiyle esaretten kurtarlmas, en byk olumuzun valyelie kabul treni ve en byk kzmzn ilk evlilii hari, krallmzda Genel Meclis onay olmadka valyelerimizden askerlik hizmeti karl vergi ya da katk paras alnmayacak; sz konusu durum iin sadece makul bir katk pay talep edilecektir. Londra (ehri) iin denen paylar da bu erevede deerlendirilmelidir. 13. Londra (ehri) karada ve denizde sahip olduu tm imtiyazlara sahip olmaya devam edecektir. Dahas, tm kentlere, arazilere, iftliklere ve limanlara da kendilerine has imtiyazlar bahedilecektir. 14. Krallmz Genel Meclisinin yukarda anlan durum dnda, valyelerimizden askerlik hizmeti karl alnacak olan verginin miktarn belirlemek zere toplanmas gerekirse, meclisin belirli bir gn ve yerde toplanabilmesi iin en az krk gn nceden tm bapikoposlar, piskoposlar, manastr barahipleri, kontlar ve byk baronlar mhrl mektubumuzla, yksek mevki sahibi dier ehas, eriflerimiz ve dier grevlilerimiz araclyla davet edileceklerdir. Sz konusu toplantnn gerekesi sz konusu ar

mektuplarnda aklanacak; toplant, arlanlarn hepsi gelmemi olsa bile, katlanlarn gr ve nerileri dikkate alnmak suretiyle gerekletirilecektir. 15. Bundan byle kimseye oturduu mlk kullanma hakkna sahip olan kiracsndan110, fiziksel varln kefaret demek suretiyle kurtarma dnda, en byk olunu valye yapmak ve en byk kzn bir kez evlendirmek zere ki, kendisine bu amala makul bir yardm yaplabilir, (parasal) yardm bahetmeyeceiz. 16. Hi kimse valye creti ya da herhangi bir arazinin kiras karlnda gereinden fazla hizmet vermeye zorlanamaz. 17. Medeni hukuk davalar bizim mahkememizde deil, muayyen bir mahkemede grlecektir. 18. Writs of Novel Disseisin111, Mort dancestor112 ve Darrein Presentment113 davalarna ilgili lkelerin mahkemelerinde baklacaktr. yle ki, eer biz lkemiz topraklar dndaysak, adli yargdan sorumlu en st dzey yargcmz her lkeye ylda drt kez yarg gnderecek; bu yarglar her lkenin bu i iin seilmi drt valyesiyle birlikte bir jri oluturacak, yarglamalar o lkede belirli bir yer ve gnde bu jri tarafndan yaplacaktr. 19. Davayla ilgili olarak belirlenen gnde sonu alnamazsa, sz konusu jri sonu alncaya kadar o lkede kalacaktr. 20. zgr bir insan iledii kk bir su iin para cezasna arptrlamayacak, cezas suun byklne gre belirlenecektir. Byk su ileyen biri, suun vahameti (irenlii) orannda ve (mevcut) imknlar dikkate alnmak suretiyle byk para cezasna arptrlacaktr; tccar veya esnaf da mallar (imknlar) gzetilerek para cezasna arptrlabilir. Merhametimize mazhar olmu biri de yol paras hari, ayn ekilde para cezasna arptrlabilir. Sz konusu para cezalar, evredeki drst insanlar (sank lehine) aksi ynde yeminli ifade vermedike affedilmeyecektir. 21. Kontlarla baronlar, suun vahametine bal olarak, sadece kendileriyle e dzeydeki insanlar tarafndan para cezasna arptrlabilir. 22. Bir din adam, ikametgh veya sahip olduu herhangi bir mlk nedeniyle para cezasna arptrlamaz; iledii herhangi bir suun vahametine gre ve bir din adam olarak deeri gzetilmek suretiyle para cezasna arptrlabilir. 23. Bir kasaba veya kasabalnn yapt kprler veya baka yatrmlar, hakl bir nedenle zorunlu olmadka haczedilemez.
110 111 112 113 Tenant: Mutasarrf anlamnda kullanlmakta. Tahliye, evden karma, mal mlke el konmas ilam. Ecdadn lm halinde toprak sahiplii vb. konusunda anlamazlk. Yasal olarak bahedilen imtiyaz.

24. Hibir erif, polis memuru, sorgu yargc veya icra memurumuz Tatan davac olamaz. 25. Tm ileler, hundredlar, wapentakeler ve trething114ler, kraliyete ait araziler dnda, eski kira bedellerini aynen koruyacak, kira art yapmayacaklardr. 26. len birinin bize olan borcunun, eriflerimiz veya icra memurlarmz tarafndan tevsik edilmesi kaydyla, len kiinin mal varl itibariyle borlu hanesine yazlmas yasaldr. Sz konusu mal varl, bor deninceye kadar hukukularn gzetiminde olduu gibi korunacak; vasiyet, bu borcun tahsilini takiben kalan mal varl zerinden gerekletirilecektir. 27. ayet zgr bir insan vasiyetname brakmadan lecek olursa, mal varl kilise gzetiminde ve borlar dikkate alnmak suretiyle, en yaknlar ve dostlar tarafndan paylatrlacaktr. 28. Hibir polis veya icra memurumuz, mal sahibinin demeyi erteleme ynnde iyi niyetli bir tutum iinde deilse, kimsenin hububatn veya herhangi bir maln parasn demeksizin alamaz. 29. Hibir polis memuru, bu ii bizzat kendisi yapmayacak veya becerikli bir dier adama yatrmayacaksa ki, u veya bu nedenle yapamayabilir, kale koruculuu cretini demedii iin bir valyeyi tutuklayamayacaktr. ayet (kendisi) tarafmzca askere alnacak olursa, komutamzda olduu srece kale koruculuundan azat edilmi saylacaktr. 30. Hibir polis veya icra memurumuz veya bir dier memur kendi ihtiyac iin zgr bir insann arabasn veya atn sahibinin onay olmakszn almayacaktr. 31. Ne biz, ne de icra memurlar kendi kullanmmz iin veya bir baka nedenle, bakasna ait keresteyi sahibinin onay olmakszn almayacaz. 32. Ar su nedeniyle hkm giyenlerin topraklarna tarafmzca, sadece bir yl ve bir gn sreyle el konacak; bu sre sonunda toprak, cret karlnda lorda devredilecektir. 33. imdilik, tm dalyanlar deniz kysnda deil, Thames ile Medway ve ngilterenin tm dier nehirleri zerine ina edilecektir. 34. Proecipe ad verilen ve zgr bir insann davay kaybetmesine yol aabilecek ileriye dnk mahkeme ilamlar, bundan byle kimseye verilmeyecektir. 35. lkemizin her yerinde arap ve ale iin tek bir l, hububat iin de tek bir l, yani Londra quarter115 kullanlacaktr. Boyal bez, diyelim kzl
114 eitli idari blge isimleri. 115 Quarter: 11.34 kg.

kahve rengi bez iin iki arna tekabl eden l kullanlacak, yani arlk kadar uzunluk lleri de kullanlacaktr. 36. Bundan byle yaama veya bedene dair engizisyon ilam iin hibir cret verilmeyecek ve alnmayacak; bu ilam, inkr edilmeksizin, cretsiz bahedilecektir. 37. Eer biri bizim desteimizle derebeylik arazisi stnde tasarruf hakkna sahipse veya birka tr gayrimenkul varsa ve bir dier valyenin arazisine de bakyorsa, sz konusu valyenin valyelik hizmet bedenlinin buradan tahsil ediliyor olmas durumu hari, mirass veya arazisi himayemiz altnda olmayacaktr. 38. Bundan byle hibir icra memuru inandrc bir tank olmakszn herhangi birini dava edemeyecektir. 39. Hi kimse, nce kraliyet yasalar veya lordunun adil yargsna muhatap olmadan tutuklanmayacak, hapse atlmayacak, malna el konmayacak, sulu ilan edilmeyecek, srgne gnderilmeyecek veya herhangi bir baka biimde helak edilmeyecektir. 40. Hak ve adalet kimseden esirgenmeyecek, adalet geciktirilmeyecektir. 41. Tm tccarlar ticaret yapmak zere kara veya deniz yoluyla, gvenli bir ekilde ngiltere dna kabilir, ngiltereye girebilir, ngilterede vakit geirebilir veya ngiltereden transit gei yapabilir ve sava hali veya bizimle savaan bir lkenin tccar olmad srece, vergilerden muaf olarak yerleik gelenekler uyarnca alveri yapabilir. Bizimle savaan lkenin sava baladnda lkemizde bulunan tccar, ngilterenin o lkedeki tccarna nasl muamele edildii tam olarak renilinceye kadar gzaltna alnp, can ve mal gvenlikleri salanacak; tccarlarmzn sz konusu lkede kt muamele grmedii anlalrsa, onlar da lkemizde kt muamele grmeyecek, gvende olacaklardr. 42. Gelecek dnemlerde herkes, bize olan balln korumas artyla, kara veya su yoluyla ve gvenli bir biimde yurtdna gidip gelebilecek; bu durum, sava hali, lke karlarnn sz konusu olduu ksa sreler, mahkmlar ve sulular ve bizimle savaan lkenin yurttalar dnda, herkes iin serbest/yasal olacaktr. Tccarlarla ilgili durum yukarda aklanmtr. 43. Eer bir kimse mahlul116 sahibiyse ve bu, tpk Wallingford, Nottingham, Boulogne, Lancester ve elimizdeki dierleri gibi bir baronluksa ve mahlul sahibi bu kii lrse, vrisi bize huzur hakk mahiyetinde hibir ey demeyecei gibi, barona verdii hizmetin tesinde bir hizmette de bu116 Mahlul: Mirass olmayan kimsenin devlete kalacak olan mal.

lunmayacak ve biz sz konusu mahlule baronun sahip kt gibi sahip kacaz. 44. Ormanc olmayanlar, ormanla ilgili hukuki davalara bakan mahkemelerimize, bundan byle, sadece arlrlarsa veya (kendisiyle ilgili) teminat, kefaret gibi bir durum sz konusuysa katlacaklardr. 45. Kralln yasalarn bilmeyen ve bu yasalara tam anlamyla uyaca kansnda olmadmz kiileri yarg, vali, erif veya icra memuru olarak atamayacaz. 46. ngiltere krallaryla szleme yapmak suretiyle veya sahip olageldikleri imtiyazla manastr kurmu olan tm baronlarmz, bu manastrlar boken kullanabileceklerdir. 47. Bizim dnemimizde orman haline getirilmi olan topraklar, bundan byle aalandrlmayacak; bizim dnemimizde it evrilerek korumaya alnm olan su havzalar, bundan byle itle evrilmeyecektir. 48. Bundan byle eyaletlerdeki ormanlar, ormanclar, avlaklar ve avlak bakclar, erifler ve eriflerin altnda grev yapan memurlar, su havzalar ve su havzas bakclar itibariyle kt alkanlklar/uygulamalar (gelenekler), o eyaletin gvenilir insanlar tarafndan seilen on iki yeminli valye tarafndan behemehal tespit edilecek ve bunu takip eden krk gn iinde, bir daha eski haline dnmeyecek ekilde yrrlkten kaldrlacaktr; ve durum bize, biz yurtdndaysak yarg makamna bildirilecektir. 49. Bize ngiliz yurttalarmz tarafndan teslim edilmi olan tm rehinelerin szlemelerini, bize sadakatle hizmet etmelerini salamak ve bar korumak iin feshedeceiz. 50. Gerard de Atheyesin yetki alanndaki blgeden akrabalarn kartacaz ki, bundan byle ngilterede byle bir blge kalmasn. Ayn ekilde, Engelard de Cygony, Andrew, Peter ve Gyonu Chancery117deki grevlerinden alacak; Gyon de Cygony, Geofrey de Martyn ile erkek kardelerini, Philip Mark ile erkek kardei ve kuzeni Geofreyi beraberindekilerle birlikte iten uzaklatracaz. 51. lkemize, tebaamz taciz etmek zere, atl ve silahl giri yapm olan tm yabanc kkenli valyeleri, okular, kiralk askerleri ve klelerini, bar tesis edilir edilmez krallmzdan kovacaz. 52. Eer bir kimse, kendisiyle yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar tarafndan toprandan, atosundan, zgrlnden ve haklarndan tarafmzca yarglanmakszn mahrum edilmise, bu durum derhal dzeltilecek; ayet sz konusu ahsn akln kurcalayan bir ey kalmsa veya bir
117 Adalet ve eitlik kurallarn uygulayan mahkeme.

itiraz varsa, konu, bundan byle yirmi beler olarak anlacak olan yirmi be baron tarafndan zme kavuturulacaktr. Babamz Kral Henry veya kardeimiz Kral Richard dneminde ayn biimde hakszla uram olanlarn durumunu dzeltmek de bize der. Kendimize bu konudaki dilekeleri incelemek ve soruturma yapmak zere hal seferine kmadan nce hal askerlerine tandmz kadar sre tanyor; eer hal seferine kmsak dner dnmez, kmamsak behemehal adaleti yerine getireceimizi bildiriyoruz. 53. Adli tedbirler almak; babamz Henry ve kardeimiz Richard dneminde orman vasfn kaybeden topraklar aalandrmak veya mevcut ormanlara aa dikme ilemini durdurmak; vesayetimize tevdi ettikleri kiralk arazilerin bakmyla ilgili hususlar dzene koymak; lordlar zerinde hak iddia ettii iin tarafmza denmeyen manastr cretleri sorununu zmek iin, kendimize yukarda anlan (ayn) sreyi tanyoruz. Tm bu sorunlar, eer hal seferine karsak dner dnmez, kmazsak behemehal, adil bir biimde zmleyeceiz. 54. Bir kadn, kocas hari, hibir erkein lm nedeniyle davac olamaz. 55. Tarafmzca uygulanan tm haksz ve yasad para cezalar ile dava kaybedenlere lke yasalarna uygun olmayan bir biimde haksz yere verilen para cezalar kaldrlacak veya yukarda deinilen yirmi beliklerin veya bunlarn nemli bir ksmnn kararna braklacaktr. Bu amala yaplacak toplantya, eer katlabilirse, Canterbury Bapiskoposu Stephen ile onun uygun bulduklar arlacak; katlamazsa toplant onsuz yaplacak; ama sz konusu yirmi be baronun bir veya birden fazlas grlecek olan davada davac konumundaysa bunlar devre d kalacaktr, dava yeminli olarak dierlerince grlecektir. 56. ayet Galliler, yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar tarafndan yarglamakszn ngiltere ve Gallerde mallarna el koymak suretiyle tarafmzca mlkszletirmi ve imtiyazlarndan mahrum edilmilerse, bu durum derhal dzeltilecektir. Doabilecek anlamazlklar Marchesde mukim ve yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlarca, sz konusu mlk ngilterede ise ngiltere yasalar uyarnca, Gallerde ise onlarn yasalar uyarnca karara balanacaktr. Ayn durum tebaamzn Gallerdeki benzer davalar iin de sz konusudur. 57. ayet Galliler, yasal olarak ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar tarafndan yarglamakszn ngiltere ve Gallerde mallarna el koymak suretiyle babamz Kral Henry ve kardeimiz Kral Richard tarafndan mlkszletirmi, imtiyazlarndan mahrum edilmise ve sz konusu mallar ayet bizim

veya bakalarnn elindeyse, bu durumu dzeltmek de bize der. Kendimize, bu konudaki dilekeleri incelemek ve soruturma yapmak zere, hal seferine kmadan nce hal askerlerine tandmz kadar sre tanyor; eer hal seferine kmsak dner dnmez, kmamsak behemehal adaleti yerine getireceimizi bildiriyoruz. 58. Llewellinin olunu ve tm Galli rehineleri behemehal azat edecek; bar srdrme amacyla bizlere verdikleri taahhtleri yok sayacaz. 59. skoya Kral Alexander ile kz kardeleri ve rehinelerin iadesi ve kendi hak ve imtiyazlarnn ngiltere baronlarna bahedildii biimde ele alnmas iin, skoyann mteveffa kral Williamn bize verdii imtiyazlara ters dmemesi halinde, anlama yapacaz. Bu konuda karar, yasal olarak kendisiyle ayn hak ve imtiyazlara sahip olanlar tarafndan bizim mahkemelerimizce verilecektir. 60. Krallmzda geerli klmak zere bahettiimiz yukardaki imtiyazlar, gzetilmek ve yerine getirilmek zere sadece bize deil, meslekten olmayan tm din adamlar dahil, tebaamza aittir. 61. Krallmzn slah, baronlarmzla aramzdaki geimsizliin en iyi ekilde giderilmesi ve bunun salayaca gven ve istikrar ortamndan tebaamzn ilelebet yararlanabilmesi iin, Tanrnn rzasyla, aadaki gvenceleri bahediyoruz: Krallmz baronlar kendi aralarndan uygun grdkleri yirmi be kii seecek ve bu yirmi be baron, ibu ferman uyarnca bar srdrmek ve korumak zere, tm gleriyle kendilerine bahedilen imtiyazlara riayet edecek ve herkes tarafndan riayet edilmesini salayacaklardr; bir dier ifadeyle, eer biz veya yarglarmz veya icra memurlarmz veya dier memurlarmz veya emrimizdeki herhangi bir kimse, herhangi bir durumda (bu balamda) ihmalkr davranr veya ibu gvenlik ve bar kararlarnn herhangi birini ihlal eder ve bu durum sz konusu yirmi be barondan drd tarafndan tespit edilirse, (valyeler) bize gelmek veya yurtdnda bulunuyorsak bayargcmza gitmek suretiyle durumu bildirecek ve behemehal dzeltilmesini talep edeceklerdir. Bu durum krk gn iinde tarafmzca dzeltilmezse, sz konusu drt baron, vakay dier yirmi bir barona gtrecek ve yirmi beler, tm lkeyi de arkalarna alarak, maduriyet ortadan kalkncaya dek bize, kralieye ve ocuklarna ve halkmza zarar vermemek kaydyla, gerekiyorsa kalelerimizi, topraklarmz ve mlkmz elimizden almak suretiyle bize, bask dahil, ellerinden geleni yapacaklar; durum dzeltildikten sonra bize kar yine eskisi gibi davranacaklardr. Her kim sz konusu yirmi be barona itaat yemini etmek ister ve onlarla birlikte hareket edip kendi gc orannda hizmet ederse, bunu yapmakta serbesttir ve engellenmeyecektir.

62. Yirmi belere katlmak zere yemin etmek istemeyen tebaamz mensuplarnn (sz konusu) ant imelerini salamak zere yasa karacaz. Yirmi be barondan biri lr veya yurtdna kar veya bize kar sz konusu sorumluluklarn yerine getiremeyecek olursa, yirmi beler onun yerine yeni birini seerek ant imesi salayacaktr. Yirmi beler yerine getirmekle ykml olduklar ileri grmek zere toplandklarnda kendi aralarnda anlamazla derlerse ve bazlar arldklar halde toplantya katlmaz veya katlamazsa, toplantya katlanlarn verdii karar, hepsi katlmasna salam ve geerli addedilecektir. Yirmi belere bahedilen dn ve imtiyazlar azaltmak veya geri almak anlamna gelebilecek herhangi bir baka eye (ynteme) bizzat veya bir bakas araclyla tevessl edilmeyecek; byle bir eye tevessl edilmise onu yok sayp ondan yararlanmayacaz. Tabiyetimizdeki din adamlaryla anlamazla dtmz ilk gnden itibaren aramzda gelien husumet, kin ve garezi tmyle affediyor; saltanatmzn on altnc ylnn Paskalya gnnden bar ve huzuru tesis ettiimiz bugne kadar vuku bulan tm ihlaller iin din adamlarn balyor; bunu teyiden, Canterbury Bapiskoposu Stephen Efendimiz, Dublin Bapiskoposu Lord Henry ve nceden ad geen piskoposlarmz ile Master Pandulpha gvence vermek zere hazrlanan icazet mektuplar sunuyoruz. 63. Binaenaleyh, vasiyetimiz ve buyruumuz, ngiliz Kilisesinin zgr olmas, bizlerin ve tebaamzn her yerde ve her konuda yukarda anlan tm hak ve imtiyazlara bar iinde, tam anlamyla, ilelebet sahip olmasdr. Baronlarmz gibi bizler de ibu Fermanda anlan hususlara art niyet beslemeksizin, iyi niyetle riayet edeceimize yemin ettik. Saltanatmzn 17. ylnda, Hazirann 15. gnnde, Windsor ve Stains arasnda Runingmede adl ayr, yukarda anlan ve dier pek ok tann huzurunda tevdi edildi.
* Magna Carta or the Great Charter of King John, Directors of the Old South Work, 1896.

Kral X. Lous Yasalar*


Louis, Tanrnn inayetiyle Fransa ve Navarre118 Kral: Herkes unu bilsin ki tebaamzn huzur ve bar iinde olmasn, mutlaka olmasn istiyoruz ve istiyoruz ki, onlar ktlklerden, baskdan ve gereksiz aclardan uzak tutacak, kendilerine tannm olan zgrlkleri, yasal imtiyazlar ve gemite
118 Kuzey Bask lkesinin, Fransada genellikle Basse olarak anlan bir blm.

nyargsz biimde tadn kardklar rf, det ve gelenekleri koruyup srdrecek bir dzen tesis edelim.119 Amiens ve Vermandois blgelerinin (bailwick) soylular, Aziz Louis dneminden beri seleflerimizin maiyetinden kt muamele grdklerinden ikyetle, bugn de sknt ektiklerini sylemekte () gemite tadn kardklar rf, det ve geleneklerin yeniden tesisini iin ricac olmaktadrlar. Bize sunduklar dileke ve yazlar gren sadk dostlarmz, erkek kardelerimiz, amcalarmz ve krallmzn piskoposlar ve baronlar ve meclislerimiz, Aziz Louisin tebaalar olarak gerei rendi ve sz konusu blgelerde eskiden resmen uygulandn bildiimiz yntemlerin ne kadar iyi olduunu anlad. Sz konusu soylulara ilan ederiz ki: 1. Vaki ikyetlerden hareketle ncelikle teyit ederiz ki, anlan blgelerin rf, det ve geleneksel uygulamalar itibariyle adaleti tesis etme hakkn lord haizdir. Seargentlarmz, belirli davalar iin bizden aksi ynde emir almadklar srece bu hakka sayg gsterecek, adalet datmaya tevessl etmeyecek; bu emre uymamalar halinde cezalandrlacaklardr. Seargentlarmz ayrca grevlendirilmeksizin, lordun blgesinde gereinde dava ama yetkisini haizdir, hatta amakla ykmldr. Taraflarn celbi, davann sonulanmas gibi eylere nezaret etmeye devam edecekler. () Celbe icabet etmeyenlere mahkemeye olan sorumluluklar orannda ve yukarda anlan rf, det ve gelenekleri dikkate alarak para cezas vereceklerdir. Bunun byle yaplmasn buyuruyor, bylelikle sz konusu geleneklerin korunmasn istiyoruz. Aksi ynde davrananlar cezalandrlacaktr. ayet mal ve mlke dair anlamazlklarn giderilmesinde yeni ikyetler sz konusu olursa, bu davalara bizzat lordun bakmasn; bu hakkn kendisine teslim edilmesini ve geerli bir neden olmakszn geri alnmamasn emrediyoruz. 2. Lordun veya tebaasnn aleyhine dorudan veya dolayl, yeni deliller sunulursa, bunlar yarglama hakknn lorda bahedilmesini emrediyoruz. 3. ayet bir lord tebaasn yarglamadan nce ve fakat yarglama niyetiyle tutuklayp hapse atarsa () bu tutukluluk halinin kefalete imkn vermemesi halinde, (tutuklu) provost tarafndan lordun elinden alnamaz. ayet lord adil bir yarglama yapma niyetinde deilse, tutukluyu kefalet karlnda salvermekle ykmldr.
119 Bu metinde ad geen kraliyet grevlileri ve bunlarn grev alanlar yledir: Bailiff, belirli bir blgede, yani bailiwickte ncelikle adli, sonra parasal ve idari konularla itigal etmek zere kraliyet tarafndan atanan resmi grevlidir. Buna karn, provost adli ve idari ilerle ilgilenmek zere igal ettii makam kraldan satn alan, dolaysyla makamn sunduu imknlar sk sk istismar eden grevlidir. Sergeant kraln askeri veya idari ileriyle ilgilenen, ama zaman zaman yarglama da yapabilen daha alt dzey bir grevlidir. Castellanlar kraliyet kaleleri veya atolarnn ynetimiyle ilgili grevlilerdir ve ihtimaldir ki, yargsal ve askeri yetkiyi de haizdir.

4. Sz konusu blgelerde provost mahkemeleriyle kale/ato mahkemelerine sergeant atama ve bu grevlilerin herkesin nnde yemin etmesini salama ve kendilerine itaat edilmesini talep etme hakk bailifflerindir. Ne var ki, yasalarla ngrlenden daha fazla sayda sergeant olduu halde, provostlarmz daha fazla sayda sergeant grevlendirmeye alacak ve yine bir sr deersiz ve gvenilmez insann kafasnn uurulmasna yol aacaklardr120 5. ayet bailiff, provost, castellian ve dier yarglarmz adamlarn (yarglayacaklar insanlar) birleik mahkemeye arr ve bu adamlar haklarndaki yarg karar aklanmadan mahkemeden ayrlrlarsa, gyaben aleyhlerinde verilebilecek olan karar geerli olacaktr. 6. Soylularmz, provost olarak iyi insanlar atamamz, provost makamn satmamamz, satacak olursak grevin en ok ylla snrlandrlmasn, yln sonunda tekrar ayn insanlara satlmamasn istediklerine gre, her eyden nce tarafmzca grevlendirilecek olan iki drst adamn blgenin iki drst adamyla birlikte provostluk messesine dair tahkikat yapmasn emrediyoruz; nk ayet yldr provostluk yapan biri kayda deer ktlk yapt halde, hl bu makam igal etmekteyse ki, durumun byle olduu iddia edilmektedir, bunun nedeni saygdeer insanlarn ikyeti olmamalardr. Sz konusu soruturmann genel olarak bu ve (dier) makamlar igal edenler itibariyle de yaplmasn emrediyoruz. Ve bunun, provostluklar satmaya devam etmemiz halinde yaplmasn; satmamaya karar verirsek, (messesenin) soylularn dedii gibi yaplandrlmasn buyuruyoruz. 7. ayet herhangi bir bailiff, provost veya castellian veya sergeant herhangi bir davada, herhangi birini mal veya mlkn elinden almak zere veya husumet besledii iin hapse atar veya hapse atlmasna neden olur ve bu suu kt niyetle iledii tespit edilirse, sz konusu mal veya mlk iade edecek, hapse att insana ve mahkemeye verdii maddi zararn bedelini deyecek ve iledii suun vahameti orannda cezaya arptrlacaktr. 8. Soylular, yasa bu hakk tandna gre, insanlarn bir dava vekiline (avukata) bavurmakszn dava aabilmesini ve davac veya daval olarak kendi savunmasn kendisinin yapabilmesini talep etmektedirler. Yerleik dzen korunacaktr. 9. Soylular provost harlarnn ok yksek olduundan ikyetle provost, sergeant ve adli soruturma yapan dier grevlilerin hizmet cretlerinin tarafmzca tarifeye balanmasn talep ettiklerine gre, sz konusu blgelere hkmet temsilcilerinin gnderilmesini emrediyor () bunun talep edildii ekilde yaplmasn buyuruyoruz.
120 Bu satrlarn kt bir metnin, kt meali olduu aktr.

10. Soylular seleflerimiz tarafndan baslan eski paralara el konulmamasn, yeni paralarla birlikte kullanlmasn talep etmektedirler. Bizim veya seleflerimizin bast paralara deer takdir edenlerin knanmasn emrediyoruz, zira bu arlklarnn bedeli halkmzn srtna yklenecektir. 11. ayet herhangi birinin elinde bizim gnderdiimiz veya bizim mahkememizce verilmi bir mahkeme emri varsa, bu emir (uygun/doru) bir yarglama ortam tesis edilmeksizin yerine getirilmeyecek; sz konusu mahkeme emrinin gerei aklselimle yerine getirilecektir. 12. Kimsenin yatp kalkt evin dnda mahkemeye celp edilememesini istiyor; bunu emrediyoruz. Yukardaki hususlarn her birinin yazld ekil ve tarzda () bizim ve haleflerimiz ve ad geen soylular ile halefleri, kiliseler ve din adamlar ve sz konusu bailiwick sakinleri iin tam anlamyla gzetilmesini, harfiyen uygulamaya konmasn ve srdrlmesini ve bundan byle en ufak biimde yozlatrlmamasn emrediyoruz. Bugnden itibaren Amiens ile Vermandois bailifflerimize ve bu blgelerdeki tm provostlarmz ve dier memurlarmza yukarda yazl talimatlara kaytsz artsz ve etkin biimde uymalarn; bu konularla ilgileneceklerine ve sorunlarn stesinden geleceklerine, dier sorumlularca da gzetilmesini salayacaklarna, hakl ikyetler sz konusu olunca ikyetinin kaybn tazmin edeceklerine ve yol atklar tm hasarn maliyetini deme pahasna alacaklarna dair, her greve atandklarnda halkn nnde ant imelerini emrediyoruz. Bu fermanmz, tm dier haklarmz mahfuz kalmak koulu ve bakalarnn haklarn korumak kaydyla, sorunun sonsuza dek zldn teyiden kendi mhrmzle mhrlyoruz. Parisde, Tanrnn 1315 ylnn Mays aynda.
* Andre Artonne, Le mouvement de 1314 et les chartes provanciales de 1315, pp.171-175, Paris, 1912.

6. nsan Aklnn Kefettii Hakikatler ile Tanrnn Gsterdii Hakikatler Arasnda Nasl Bir liki Vardr?
Aristonun akll insanlara cazip gelen yn, felsefenin teknik nitelikli sorularna verdii cevaplarn birbiriyle balantl olmasyd. Mesela doaya dair grlerini bilim kuramna dayandrmakta, ahlak ve siyaset konularndaki grlerini bile mantk ve genel bilim teorisiyle ilikilendirmekteydi. Aziz Thomas Aquinas, bu sistematik dnce tarznn, Yeni Ahitte doa ve insanoluna dair ima edilen sonsuz sayda

soruya da uygulanabileceini grd ve pagan Aristoculuu Hristiyan dncesiyle sentezleyerek, bugn Thomizm olarak adlandrlan sistemi gelitirdi. Pagan dncesini Hristiyan inancyla uzlatrmaya alan her Hristiyan dnrn karlat temel sorun, insan aklnn kefettii hakikatler ile Tanrnn gsterdii hakikatler arasndaki iliki sorunuydu. Aziz Thomas Aquinas, Summa Contra Gentiles adl eserinden alnan aadaki pasajda bu konuyu irdeler. zm, bilimsel almann dinen kabul edilir bir ura olmasn salamtr.

Summa Contra Gentiles* Aziz Thomas Aquinas


lahi Hakikat Hangi Yolla Bilinir, Anlalr Hale Gelir Hakikatler farkl yntemlerle bilinir, anlalr hale getirildiine ve eitimli bir insan her konuda, ancak konunun nitelii izin verdii lde kanaat gelitirebildiine gre -Boetius121un kaydettii zere- Filozofun dedii gibi, sz konusu hakikatlerin bilinir, anlalr klnabilmesi iin ncelikle bunun hangi yntemle yaplabileceinin tespiti gerekir. imdi, Tanrya olan inancmz erevesinde iki tr hakikat var: Tanrnn varl ve tek olduu gibi baz eyler doal mantkla kavranabiliyor -ki, bunu filozoflar da aka kantlamtr- baz eyler ise, mesela Tanrnn ve bir olduu, insan idrakinin tesinde. zellikle belirli bir ilahi hakikatin, insanolunun zihinsel kapasitesini at ok ak. Akln eylere dair edindii tm bilgi, ilkesel olarak, o eyin zn bildii/kavrad anlamna gelir. Filozof bir eyin ne olduunun kantlanabilmesi gerektiini sylediine gre, bir eyi ne kadar bildiimiz onun zn ne kadar kavrayabildiimizle doru orantldr. Dolaysyla, ayet insan akl belirli bir eyin, mesela bir tan veya genin zn kavramsa, o eye dair hibir hakikat akln kapasitesi dnda deil demektir. Ne var ki, Tanr ile ilgili olarak ayn durum sz konusu olamyor, nk insanolunun akli kapasitesi, doas icab, Onun zn kavramakta yetersiz, nk bu yaamda akl yoluyla edindiimiz bilgileri, duyularmzla vastasyla ediniyoruz ve duyularla alglanamayan eylerin ne olduunu kavrayamyor, bunlar daha akll/duyarl insanlardan reniyoruz. Bize Tanrnn ve Tanrya dair dier hakikatlerin ne olduunu retenler, ite bu akll/duyarl insanlardr
121 Boetius (475-525), Antik a dncesine dair ders kitab niteliinde almalaryla, Orta an felsefi geliimine byk katk yapm bir dnr.

ki, bu da yukarda anlan ilkeye atfedilmelidir. Sonu olarak, insanolunun akl baz ilahi hakikatleri kavrayabilirken, bazlarn kavrayamaz.122 nsanlarn zihinsel kapasitelerinin birbirinden farkl olduu bir gerektir. Nitekim zihinsel olarak daha yksek alglama gcne sahip olanlar, zihinsel olarak daha az alglama gc olanlarn -tpk taradan gelen bir hdn felsefeyi kavrayamad gibi- asla alglayamadklarn alglayp kavrayabilir. Meleklerin akli kapasitesi, insanolunun akli kapasitesine kyasla, en akll filozofun, en eitimsiz insannkinden yksek olduundan da yksektir. Bir melein Tanrya dair bilgisi, ok daha mkemmel bir nedene dayanr, nk bu, melek iin doal bir bilgidir. Kapasitesi itibariyle ilahi akl, meleksi akln kapasitesini aar, nk ilahi akln kapasitesi ilahi olann zyle edeerdir. Nitekim Kendinin ne olduunu ve Kendine dair nelerin bilinebileceini (anlalp kavranabileceini) en iyi Tanr bilir. Dolaysyla, bir melek Tanrnn Kendine dair bildiklerini bilemedii, kavrayamad gibi, insanolu da melein bildiklerini bilemez. Bir insan, tezlerini/iddialarn kavrayamad bir filozofu yalanc ilan etmek suretiyle nasl kendini aptal yerine koymu olursa, Tanrnn melekleri araclyla tezahr ettirdiklerinden kuku duymak suretiyle kendisini bir o kadar aptal yerine koymu olur, nk Tanrnn tezahr akln tesinde bir olgudur. te yandan, ne ok eyi bilmediimizi, bildiklerimizin ne kadar yetersiz olduunu her gn yaayarak gryoruz. Duyularmzla alglayabildiimiz pek ok eyin zelliklerini bilmiyor, kefedemiyoruz. Dolaysyla, insanolunun zihinsel kapasitesi ulvi ze dair hakikatleri kavramakta ok yetersiz. Filozof da ayn grte ve diyor ki, yarasann gzlerinin gn karsndaki durumu neyse, ruhumuzdaki aklmzn eyler iinde doalar gerei en apak olanlar karsndaki durumu odur.123 Bu geree Kutsal Yazlar da tanklk eder: Tanrnn derin srlarn anlayabilir misin; Her eye Gc Yetenin snrlarna ulaabilir misin? 124 Ve Tanr yle byktr ki, Onu anlayamayz.125 Ve Bilgimiz de, peygamberliimiz de snrldr. 126 Dolaysyla, aklmz almasa da, Tanrya dair sylenen her eye, Manichean127lar ve dier imanszlar gibi, hemen yalandr dememek gerekir.
122 123 124 125 126 127 Bu paragraf Efltunun grleriyle kyaslaynz. Aristo, Metafizik, Kitap 2. Kitab- Mukaddes, Eski Ahit, Eyp 11:7. Kitab- Mukaddes, Eski Ahit, Eyp 36:26. Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, 1. Korintler 13:9. nc ve Beinci yzyllar arasnda rabet bulan ve Zerdtlkten esinlenip hem Allaha hem eytana inanan bir mezhep mensuplar.

lahi eylerin Akl Yoluyla Ulalabilecek Gereklerinin nsanoluna Bir nan Unsuru Olarak Sunulmasna Dair O halde, Tanrya dair kavranabilir, anlalabilir eyler muzaaftr: Biri akl yoluyla kavranp anlalabilenler, dieri her trl zihinsel kapasitenin tesinde olup kavranamayanlar ki, her ikisi de birer inan sorunu olarak insanolunun nne Tanr tarafndan konulmutur. Ola ki bunu birileri gryor ve akl yoluyla eriilebilir olana olaanst zellikler atfedip inan nesnesi yapmann yararsz olduunu dnyordur, nce akl yoluyla ulalabilir olan hakikatleri gstermeliyiz. imdi, hakikati sadece akl yoluyla aratrmann sonular itibariyle sakncas vardr. Biri, ok az sayda insann bu amaca ulaabilecek olmasdr, zira titiz ve iyi bir aratrmann meyvelerini toplamalar nedenle engellenir. Bazlar mizalar elvermedii iin, bazlar, hatta ou doutan hevessizdir ve ne yapsalar insanolunun ulaabilecei en yksek bilgi seviyesine, yani Tanr bilgisine ulaamazlar. Bazlar dnyevi (zamansal) ilerle de meguldr, oysa dnsel ura adanmay gerektirir. Bazlar da tembeldir. Oysa akln izin verdii oranda Tanr bilgisine ulaabilmek iin, pek ok ey hakknda nceden bilgi sahibi olmak gerekir. Nitekim neredeyse tmyle Tanry anlamaya dnk olan felsefede, ilgi alan ilahi eyler olan metafizik, zerinde allmas gereken son konudur. Netice itibariyle sz konusu hakikate ulamak zahmetli bir almay gerektirir ve pek az insan bilgi akna ki, bu ak insanolunun zihnine Tanr tarafndan ilenmitir, buna katlanmaya razdr. kinci dezavantaj, hakikati kefetmek zere ok uzun sre altktan sonra bile, yaplan kefin ne denli doru bir keif olacann mehul olmasdr. nk bu hakikat ylesine derin bir hakikattir ki, insanolu akl yoluyla bunu ancak uzun bir altrma srecinden sonra kavrayabilir ve yukarda belirtildii gibi, bu da ok iyi bir n hazrln yaplmasn gerektirir. te yandan, genken tutkuyla oradan oraya savrulan akln, bylesi ulvi bir hakikat bilgisini kavramaya uygun olmamasdr, zira Filozofun belirtildii zere, ruh doal sarsntdan (sonra) kendine geldiinden (dinginlik kazandndan) tr, kii dnceli-akl banda ve bilgili olur.128 lahi hakikate ulamann tek yolu akl yrtmek olsayd, insanolu karanlktan kamazd, nk insan mkemmel bir varlk yapan ilahi bilgi, sadece birka kiiye, o da ok sonra nasip olurdu. nc dezavantaj insan aklnn yapt aratrmann pek ok gerek d (yalan) bilgiye ak olmasdr. u nedenle ki, insan akl fantezilerden, kuruntulardan muzdariptir; zellikle de bilge olarak vasflandrlan insanlarn
128 Aristo, Fizik 7. Kitap.

birbirinden farkl eyleri savunduklarn duyunca gz nndeki (tezahr etmi bulunan) gereklerden bile kuku duymaya balar. Dolaysyla ilahi eylere dair hakikat, insanoluna inan yoluyla sunulmaldr. Nitekim ilahi akl, akln aratrp bulabilecei eyler bile birer inan unsuru olmaldr ki, Tanr bilgisi kolayca paylalabilsin, kimse pheye dmesin diye buyurur: Bunun iin unu sylyor ve Rab adna sizi uyaryorum: Artk teki uluslar gibi bo dncelerle yaamayn. Onlarn zihinleri karard. Bilgisizlikleri ve yreklerinin duygusuzluu yznden Tanrnn yaamna yabanclatlar.129 Akln Aratrma Yoluyla Ulaamayaca Hakikatlerin Birer nan Sorunu Olarak nsanolunun nne Tanr Tarafndan Konulmu Olmasna Dair Bazlarmz, akln kefedemeyecei eylerin insanolunun nne birer inan unsuru/sorunu olarak, Tanr tarafndan konulmu olmasn yadrgayabilir, zira ilahi akl her eye doasnn kaldrabilecei kadarn verir. Dolaysyla akl yoluyla kavrayamadmz halde, Tanrnn bize sunduu eyleri birer inan unsuru olarak kabul etmeliyiz. Zira kimse nceden bilmedii bir eyi renme istei duymaz. Tanr insanoluna insani zaaflarn yenerek, bu yaamda daha iyiye ynelmeyi buyurduu iindir ki, baz eyleri onun daha stn bir yaama heves edip kendini aabilmesini salamak zere saklar. Bu, ruhsal ve ebedi salah vadeden Hristiyan dini iin zellikle sz konusudur. Nitekim Hristiyanlk her trl tahayyl aan gzellikler nerirken, eski yasa daha ziyade dnyevi (zamansal) vaatlerde bulunmaktadr. te yandan, insanolunun dnyevi hazlardan uzaklaarak erdemli bir yaama ynelmesi iindir ki, filozoflar duyusal hazdan daha deerli eylerin olduunu gstermek zere kendilerini derin dnceye adar. Bu hakikatin bir inan unsuru/sorunu olarak insanolunun nne konmu olmas, Tanry daha iyi tanmas iin (de) olsa gerek. nk ilahi zn insanolunun doal bilgi kapasitesi ve tahayylnn tesinde olduunu ancak bu ekilde anlayarak, Tanry gerekten tanr ve Ona inanabiliriz. Bunun bir dier avantaj da hatann msebbibi olan varsaymlarn geerliliini tartabilmektir. Zira baz insanlar akl yoluyla her eyin doasn bilebileceklerini ne srerek gzle grnen eylerin doru/gerek, grmedik129 Yeni Ahit, Pavlustan Efeslilere Mektup 4:17-18.

lerinin yanl/gerekd olduunu iddia etmektedir. Tanrnn insan akln aan hakikatleri birer inan unsuru/sorunu olarak nmze koymasnn bir dier nedeni de insan aklnn bylesi varsaymlardan kurtulmas ve hakikati alakgnlllkle aratrabilmesi iin olsa gerek. Ayn durumun bir baka avantajn da u szlerde buluruz. Simonides130 adl biri, insan insani eylerin tadn karmal, lml eylerin diyerek, insanolunun akln dnyevi ilere verip Tanrya aldr etmemesi gerektiini syleyince, Filozof kar kar ve der ki, insan elinden geldiince lmsz ve ilahi olan eylere adanmaldr. Filozof unlar da syler: Daha yksek varlklar ok az alglayabilsek de onlar algladmz kadaryla bile bizler iin daha aa varlklara dair bildiklerimizin tmnden daha deerli ve geerlidir131; gksel varlklar hakkndaki sorulara olas zmlerle ksack cevaplar verilince, duyanlar he nedense pek sevinir.132 Btn bunlar unu gsterir ki, yksek varlklar hakkndaki bilgimiz ne kadar yetersiz olsa da, ruha byk mkemmeliyet kazandrr. Nitekim kaytldr ki Tanrnn kendisini sevenler iin hazrladklarn hibir gz grmedi, hibir kulak durmad, hibir insan yrei kavramad. Oysa Tanr Ruh araclyla bunlar bize aklad, nk Ruh her eyi, Tanrnn derin dncelerini bile aratrr. nsann dncelerini, insann iindeki ruhundan baka kim bilebilir?133() Akln Ulat Hakikatin Hristiyan nancnn Hakikati le elimediine Dair Hristiyan inancna dair sz konusu hakikat insann zihinsel kapasitesini aar, ama insanolunun iine doal olarak nakedilmi olan saduyu, bu hakikate kar koyamaz. Doann bu hikmeti o kadar sahicidir ki, yanldn sylemek imknszdr. nanc yok saymak yasalara da uymaz, nk Tanr tarafndan doruland gayet aktr. Ayn ekilde; mridin aklna hocas tarafndan nakedilmi olan bilgi, hocann aklndaki (ilahi) bilgidir, doru olmadn iddia etmek bu yzden yanltr. Doal olarak bilinen ilkeler iimize Tanr tarafndan nakedilmitir, nk doann mellifi Tanrnn ta Kendisidir. Bu ilkeler ilahi Akln da bir parasdr. Dolaysyla, iman yoluyla edinilen eyler, doal olarak bildiklerimizle ters dmez.
130 Simonides ( M 556-469 ), Eski Yunanda genlik dnemlerinden balayarak mzik ve iir ile ilgilenmi bir air. 131 Aristo, De Animal, II. 132 Aristo, De Caelo et Mundo, II. 133 Yeni Ahit, Pavlustan Korintlilere 1. Mektup 2:10-11.

Dahas, kart grler hakikat bilgisine ulama abamz rseler. ayet Tanr zihnimize birbirine zt fikirler naketmi olsayd, hakikat bilgisine ulamakta zorlanrdk. Nitekim byle bir tutum Tanrya atfedilemez. Doal olan eyler, doa var olduu srece deitirilemez. Dolaysyla, Tanr, insanolunun iine doal bilgiye ters den bir fikri veya inanc naketmi olamaz. Nitekim Havari yle der: Tanr sz sana yakndr, aznda ve yreindedir te duyurduumuz iman sz budur.134 Bu Augustin tarafndan da dorulanmtr: Tezahr eden hakikat, Eski veya Yeni Ahit, kutsal kitaplara asla aykr olamaz. Btn bunlardan u sonuca varabiliriz ki, din retisine ters dt iddia edilen argmanlar doann apak ilkelerini grmezden gelen argmanlardr. Bu argmanlarn kantlanamyor olmas, afak olduklarna iarettir ve dolaysyla rtlebilir. Akln Dinsel nanla likisine Dair nsan aklnn bilgi kaynann duyusal olarak alglad eyler olduunu -ki, bunlar Tanrnn izini tar- tekrar hatrlamakta yarar var. Ne ki, bu bilgi Tanrnn zn aka gsteremeyecek kadar yetersizdir ve kusurludur. Tpk hareketi bir baka hareketin mmkn kld gibi, sonular biime/ usule bal olarak nedenlerini andrr; ve sonu her zaman nedenle bire bir benzemez. Dolaysyla, akl, hakikat bilgisine dinle adapte olur ki bunu en iyi ilahi z grebilenler bilir, ama onu sz konusu hakikat kantlanmasna anlamakta yine de yetersiz kalr. Argmanlar akl iin ne kadar yetersiz olursa olsun, kavradn iddia etmedii, bundan dolay kibre dmedii srece bunlarla uramasnda yarar vardr; zira en yce eyleri grebilme kapasitemiz zayf ve yetersiz olduuna gre, sylenenlerden hareketle bir an iin bile grsek iyidir. Nitekim bu gr destekle ve sz konusu hakikatle ilgili olarak Hilary135 yle der: Btn bunlara inanarak yola k, azimle devam et ve aama kaydet; oraya ulaamayacan bildiim halde, kaydettiin aama beni sevindirecektir. Zira kim ki, kendini sonsuzlua adar, asla bulamayacak olsa da onu zikrederek ilerlemi olacaktr. O srra burnunu sokma, sonsuzun douuna dair srla urama, anlamann en st noktas olan kavradn sanma, ama baz eyleri anlayamayacan anla.

134 Yeni Ahit, Pavlustan Romallara Mektup 10:8. 135 Hilary of Poitiers, De Trinitate.

7. Devinim Nedir?
Bilimsel aratrmann felsefi temelleri Byk Albert ile Aziz Thomas Aquinas tarafndan atlm olsa da doa olaylarna duyulan ilgi ok daha eskilere dayanr. 1000. yl kuann mensuplarndan Gerbert (sonradan Papa II. Sylvester) Arap matematii ve astronomisi renmek iin spanyaya gider. On kinci yzylda Chartes Katedral Okulunun bilim adamlar, Yaratl daha iyi anlayabilmek iin Efltunun Timaeus136unu ve Araplarn almalarn incelerler. Yine On kinci yzylda, ok sayda Yunanca ve Arapa eser, Latinceye evrilirken, bilim adamlar Bat Avrupada Latinceye evrilmemi kitaplara eriebilmek zere Sicilya, spanya ve stanbulun yolunu tutar. On nc yzyln balarnda, Yunan dnrlerinin mantk, fizik, tp, astronomi ve matematik alannda yapt belli bal iki yz akn alma, Latinceye evrilmi durumdadr ve niversitede okutulmaktadr. Bin yllk nispi ataletten sonra, Paris ve Oxford niversiteleri bilimi Antik an brakt yerden alp doann srlarn kefetmek zere, adeta yeni bir saldr balatrlar. Bat tarihinin kaydettii en byk baarlarndan biri olarak ne kan bu giriim, Antik ada yazlm eserlerin incelenmesiyle snrl kalmayacaktr. Bilim adamlarnn ou, Aristonun Fizikine eletiriler yazmakla yetinseler de, zgn almalar da yaplacaktr. Nitekim Maricourtlu Peter, On nc yzylda manyetizmaya dair deneye dayal bir kitap yazm, ayn yllarda Freidburglu Dietrich gkkuana dair bilimsel deeri haiz bir kuram gelitirmeyi baarmtr. Doay kefetmeye alan bu insanlar, bir yandan da kendi bilimsel yntemlerini gelitirir. Bugn bilimsel yntem olarak tanmladmz ve ngiliz piskopos Robert Grosseteste tarafndan gelitirilmi olan metodoloji, Orta an en byk bilimsel keiflerinden biri saylr. Orta a bilim adamlar deneyselcilik (ampirisizm) ve zeletirinin tesinde, matematik alannda da gelime kaydeder. On nc yzylda Arap rakamlar artk epey yaygn biimde kullanlmaktadr ve hesap yapmak kolaylamtr; zellikle Paris, Oxford ve Cambridgedeki bilim adamlar, doann grnr gereklerini matematiksel terimlerle aklamaya alr. On nc yzyln matematiksel fizikilerinden biri olan John Buridan (1296 1366) aadaki anlamas zor metinde, Antik ve Orta a fiziinin geleneksel ilgi alanlarndan olan hareket sorununu tartmaktadr. Soruyu gndeme getiren ilk bil136 Efltunun Timaeus ve Critias adl dialoglar Atlantisin mevcudiyetinden kesin olarak bahsedilen tek yazl kaytlardr. Diyaloglar, Sokrat, Hermo Crates, Timaeus ve Critias arasnda geer. Timaeus ve Critias, Sokratn ideal toplumlar hakknda yapm olduu bir konumaya hayal rn olmayan gerek bir hikye ile katlmaya karar verirler. Hikye, Efltunun 9000 yl ncesinde Antik Atina ve Atlantis arasndaki sava hakkndadr. Uzak gemie ait bilgiler Efltunun Atinada yaad zamana kadar unutulmu, Atlantisin hikyesi Solona Msrl rahipler tarafndan aktarlmtr. Solon hikyeyi Dropese yani Ciritiasn byk byk babasna aktarmtr. Critias hikyeyi kendisiyle ayn ismi tayan bykbabasndan renmitir.

gin, aslnda Aristodur. Aristodan sonra gelen limler, ya onunla hemfikir olmu -ki, genellikle byledir- veya kart kuramlar gelitirmilerdir. Buridan, Aristo ile ayn grte olmayanlardandr ve sorunu ele al tarzyla, kendisinden drt yz yl sonra bu alanda matematiksel formller gelitirecek olan Newtona giden yolu aar.

Aristo Fiziinin Sekiz Kitabna Dair Sorular* John Buridan


1. KTAP VIII, SORU 12. Elin frlatt bir cismi, frlatann elinden ktktan sonra devindiren hava mdr, deilse nedir diye soruluyor. Hava tarafndan devindirilmedii, nk havann blnmek suretiyle devindirmekten ziyade diren oluturduu iddia ediliyor. Cisme ilk hareketi verenin cismin evresindeki havay da harekete geirdiini, cismin bu sayede belirli bir mesafeyi kat ettiini, yani devindiricinin hava olduunu iddia ederseniz, cismin neden bir noktada devinimsiz kaldn aklayamazsnz. Aristo, Fizik adl almasnn IV Kitabnda bunun tersini iddia ediyor . ve diyor ki, Atlan nesneler atan ona dokunmad halde devinmeyi srdryor. Bu ya kimilerinin ne srd gibi bir tepki yznden ya da hava itildii iin atlan cismi kendi doal yerine gtren devinimden daha hzl bir devinimle itiyor, bundan.137 Ayn iddia, yedinci ve sekizinci kitaplar ile De caelonun (Gkyz zerine) nc kitabnda da var. 2. Bunun ok zor bir soru olduunu dnyorum ve bana sanki Aristo tarafndan da iyi zmlenmemi gibi geliyor. nk u iki fikri ne srmekte: Bunlardan antiperistatis olarak adlandrd birincisi, cismin bulunduu yerden hzla ayrldn ve ardnda brakt boluu, bolua izin vermeyen doann ayn hzla havayla doldurduunu ve cismi bir yerden dierine bu sreci tekrarlamak suretiyle devindirenin hava olduunu ima ediyor Ama sorunun zm bir yana, bu aklamay, birok deneysel almadan hareketle kayda deer bulmuyorum Sz konusu deneylerin ilki smiths mill ve topa138 (rn. tekerlek) dair. Her ikisi de uzun sre dner, ama olduu yerden ayrlmaz, yani olduu yerden uzaklamaz. Dolaysyla, bunlarn hava tarafndan devindirildii sylenemez.
137 Aristo, Fizik, Kitap IV, Yap Kredi Yaynlar, 2005, s.169, eviri: Saffet Babr. 138 Burada metal iiliinde kullanlan smiths mill adl bir alete ve stnde yer ald anlalan top adl topa diyebileceimiz bir parasndan sz edilmekte. (.n.)

kinci deney yle: Koni eklindeki arka ucu n kadar keskin olan bir mzrak, arka ucu keskin olmasa da atldnda hzla yol alr. Anlalabilecei zere, havann mzran keskin arka ucunu bylesine hzl yol alabilecek ekilde itmesi mmkn deildir. nc deney yle: Nehrin akntsna kar hzla yol alan bir tekne aknt kesildikten sonra bile hemen durmad gibi uzun sre yol almaya devam eder; dahas teknenin stnde duran bir denizci kendisini arkadan itiliyor gibi hissetmez. Diyelim ki, tekne hububat veya kereste ykl ve denizciler de bu ykn arka ksmnda durmakta. ayet tekneyi iten, yani hareket ettiren g hava olsayd, denizcilerin de sz konusu yke doru itilmeleri gerekirdi. Yaplan deneyler, bunun byle olmadn gstermekte. 3. Aristonun bir baka gr, devindiricinin devindirdii cisimle birlikte (ayn anda) evresindeki havay da harekete geirdii ve cismi, onunla birlikte hzla hareket eden bu havann hareket ettirdii. Aristoya gre cismi atld yerden durduu yere kadar iten hava ayn hava deildir; cisim yol alrken harekete geen hava yol boyunca evresindeki havay da harekete geirir ve cisim bylece ilerler. Yani birinci hava cismi ikinci havaya, ikinci hava ncye iter vb. Aristo unu demek istemektedir: Devindirici tek deildir, birden oktur; hareket devaml/kesintisiz deildir, birbirini izleyen veya bitiik etkenlerden oluur. Bu gr de bana ayn derecede imknsz grnyor, nk smiths mill veya topun onlar harekete geiren el geri ekildikten sonra neden dnmeye devam ettiini aklayamyor. Smiths mill, evresindeki havay, diyelim bir bezle kesseniz bile uzun sre dnyor. Dolaysyla, devindiricinin hava olduunu syleyemeyiz. Ayn ekilde, bir tekne, ekiciler ekmeyi braktktan sonra uzun sre yol almaya devam ediyor. Onu hareket ettiren hava olamaz, nk tekneyi bezle sarsanz ve evresindeki havay kesseniz bile hareketine devam eder. Hareket ettiren hava olsayd, teknenin stndeki yk de ne doru hareket ederdi. Oysa bunun tersi sz konusu; yk, evredeki hava diren gsterdii iin teknenin arka ksmna kayar. Ayn ekilde, ne kadar hzl hareket ederse etsin, hava blnr/yarlr. Nitekim havann bir makine veya mancnk tarafndan frlatlan be yz kiloluk bir kayay hareket ettiremeyecei de aktr. Elinizde bir ta olmasa da, bir el hareketiyle evredeki havay belirli bir hzla, belirli bir mesafeye kadar hareket ettirebilirsiniz. Hava kendi vektrel hz nedeniyle bir taa hz kazandrabilseydi, o zaman ben, diyelim havay size doru hzla itsem, siz de tpk bir ta gibi harekete geebilirdiniz. Ama bu mmkn deil.

Bu mmkn olsayd, bir ku tyn bir akl tana kyasla ok daha uzak bir mesafeye frlatabilir veya ayn byklk ve ekilde olmas kaydyla, daha hafif olan bir eyi, daha ar olandan daha uzaa atabilirdik. Yaplan deneyler bunun byle olmadn gsteriyor. Hava hareketinin bir ku tyn, daha ar bir eye kyasla, daha uzak mesafeye tayamad ak 4. Dolaysyla, diyebiliriz ki, tan veya frlatlan herhangi bir cismin iinde onun hareket etmesini salayan bir baka etken var. Bunu byle grmenin, cismi havann hareket ettirdii grne dnmekten ok daha doru olduu kansndaym, zira hava devindirmekten ziyade, devinime diren gsterir gibi duruyor. Bana yle geliyor ki, hareket eden bir cismi hareket ettiren g, cismin iindeki bir etken veya onu hareket ettiren itici gce bal olarak, cismi aa yukar veya bir yandan dierine veya dairesel olarak hareket ettirebiliyor. Hz, devindirenin gc ve devinen cismin iindeki itici gce bal. Devindirici hareketsiz kalsa bile cismin devinmeye devam etmesinin nedeni, cismin iindeki itici g. Ne ki, bu itici g cisim hareket halindeyken hava ve yer ekiminin etkisiyle azalp hz kesiyor ve cismi ylesine yavalatyor ki, cisim yer ekimine kaplp dyor. 5. Neden bir ta, bir ku tynden ya da bir avu dolusu demiri, bir avu dolusu ynden daha uzaa frlatabileceimi bilmek isteyen varsa, bunun nedeninin maddenin zellii olduunu syleyebilirim. Yapsal olarak youn ve ar bir cismin ivmesi, eit artlar altnda, yapsal olarak younluu dk ve hafif bir cismin ivmesinden daha byk. Mesela bir ku tynn ivmesi o kadar az ki, yer ekimine yenik dyor. Ayn ebat ve biimdeki bir odun paras ile demir eit gle frlatldnda, demir daha uzun bir mesafe kat ediyor, nk ktlesi daha youn. Benzer bir biimde, yarm kiloluk veya bir kiloluk bir ta, yz gramlk bir tatan daha uzak bir mesafeye frlatlabiliyor, nk yz gramlk tan ktlesi o kadar kk ki, ksa srede yer ekimine yenik dyor. 6. Bu kuram, belirli bir ykseklikten serbeste aaya doru den bir cismin neden hz kazandn da izah eder. Cisim, daha batan itibaren sadece yer ekiminin etkisiyle hareket etmektedir. Dolaysyla, balangta hz daha dktr, ama dtke ktlesel zellii ve yer ekimi gcyle dme hz artar. Bu bize uzun mesafe atlamak iin neden nce kotuumuzu da aklar. Atlamadan nce komak suretiyle kazandmz ivme, daha uzun mesafe atlamamz salar. Nitekim bu sre iinde koucu, bir itici g olarak havay srtnda hissetmedii gibi, bir diren unsuru olarak gsnde hisseder. ncil, gksel cisimleri akln hareket ettirdiini sylemediine gre, diyebiliriz ki, bu ynde akl yrtmenin anlam yoktur, nk dnyay yaratan

Tanr, kinattaki cisimleri/kreleri istedii ekilde yerletirmi ve bunu yaparken onlara yle bir ivme bahetmitir ki, ancak birbirleriyle etkileim yoluyla ve Onun uygun grd biimde hareket ederler: Tanr yedinci gne gelindiinde yapmakta olduu ii bitirdi. Yapt iten o gn dinlendi. Yapt ii kutsad ve onu kutsal bir gn olarak belirledi. Tanr o gn yapt, yaratt btn ii bitirip dinlendi.139 Ve gksel cisimlere/krelere verdii bu ivme sonradan azalmad, bozulmad, nk buna yol aacak bir eilim veya kar duracak bir baka g yoktu. Pek emin deilim, ama ben yine de bu konuda ilahiyatlara danp, btn bunlarn nasl gerekletiini onlardan renmeye alacam. () (...) Tpk bir k kaynandan yaylan n engelle karlanca geri yansmas gibi, engelle karlaan ivme de geri yansr/tepkir. Ancak daha byk ve daha uzun sreli tepkimelerin baka nedenlere de bal olduu bir gerektir. Mesela, elimizle yerde sektirdiimiz bir top, bir taa kyasla, yere arptktan sonra daha yksee tepkir/zplar, oysa yksekten den bir ta, topa kyasla daha hzl der. Bunun nedeni birok eyin zorlamayla kvrlabilir veya isel olarak sktrlabilir olmasdr ve bu nedenle, doal olarak ve hzla baladklar yere/noktaya dnerler. Bu geri dn srasnda, ok ve yay rneinde olduu gibi, bitiik olduklar bir baka eyi (yay) hzla itebilirler. Sektirme srasnda yere arpan top da isel olarak skt iin tepkir ve tekrar yukar srar. Yukardan aa doru hareket ederken ivme kazanmtr ve bu ivmeyle yukar tepkir/srar. Ayn ekilde, gergin bir cider140 teli de perksyon etkisiyle uzun sre titreir. Bu yle gerekleir: Tele hzla ve ard ardna ayn ynde vurulunca, tel her defasnda hzla normal pozisyonuna dner, ama kazand ivme nedeniyle normal pozisyonunu geip ters yne gider ve yine geri dner ve bunu birok kez tekrarlar. Bu ngrak iin de sz konusudur. O halde, sorunun izah budur. Daha akla yatkn bir aklamann kefi, beni ancak mutlu edecektir. te bu kadar!
* Marshall Clagett, The Science of Mechnics in the Middle Ages, University of Wisconsin Pres, 1959, pp 532-538.

139 Kitab- Mukaddes, Yaratl, 2:2. 140 Kanun benzeri bir alg.

Summa Theologica* Aziz Thomas Aquinas


Tanrnn varl be yoldan kantlanabilir. Bunlardan ilk ve en belirgin olan hareketten kaynaklanan yoldur. Duyularn dorulad zere dnyada hareket vardr. Oysa hareket halinde olan her ey, baka bir ey tarafndan hareket ettirilmitir: Aslnda bir ey ancak yneldii eyin gc iinde hareket halindedir; buna karn bir ey eylemde olduu srece hareketi salar. Hareketlendirmek, aslnda bir eyi gten eyleme geirmekten baka bir ey deildir. Ama bir ey gten eyleme ancak hareket halinde olan bir varlk tarafndan geirilebilir. Oysa ayn eyin, ayn anda ve ayn iliki iinde hem eylem hem de g olmas olanakszdr; bu ancak farkl ilikiler iinde olanakldr; eylemde scak olan ey ayn anda g olarak scak olamaz, ama g olarak souk olabilir. O halde, ayn iliki iinde ve ayn ekilde, bir eyin hem devindiren hem de devindirilen olmas, kendi kendini hareketlendirmesi olanakszdr. O halde, hareket halindeki her eyin baka bir ey tarafndan hareketlendirilmesi gerekir. Ama burada sonsuza kadar gitmek olanakszdr; nk bylece ilk devindirici g olmayacaktr ve bundan dolay baka eyler de olmayacaktr, nk tpk bir ubuun ancak elle hareket ettirildii zaman hareket etmesi gibi, ikinci devindirici gler ancak birinci devindirici g tarafndan hareketlendirilirse hareket hasl edeceklerdir. O halde baka hibir g tarafndan hareketlendirilmemi birinci devindirici gce varmak zorunludur ve bu ilk devindirici g, herkesin anlad gibi Tanrdr. kinci yol etkin neden141 kavramndan kaynaklanmaktadr. Aslnda, bizi evreleyen duyarl varlklarn arasnda etkin nedenlerin bir dzeni olduunu gryoruz; bununla birlikte bir eyin kendiliinden etkin neden olduu grlmemektedir ve bu olanakszdr. Etkin nedenlerde sonsuza kadar gitmek olanakszdr; nk tm etkin nedenlerin art arda gelii iinde, ilk terim aradaki terimin nedenidir ve aradaki terim sondakinin nedenidir. Bu, aradakiler ok da olsa, tek de olsa dorudur. Oysa nedeni yok edersek, sonucu da yok ederiz: O halde, etkin nedenler silsilesi iinde birinci neden olmasayd, ne sonuncu terim, ne de arac terim olmayacakt. Ancak bu silsile iinde sonsuza kadar gidilirse, ilk etkin neden olmayacaktr ve bylece hem nihai sonu, hem de arac etkin nedenler de olmayacaktr. O halde ilk etkin nedeni koymak zorunludur, bu neden herkesin Tanr olarak adlandrddr. ncs, olabilirlikten ve zorunluluktan alnmtr. Gerekte var olmalar veya var olmamalar mmkn olan baz eyler gryoruz: Baz eylerin
141 Bkz. Aquinasn nceki metinlerindeki Aristo referans.

doduklarn ve yok olduklarn grmyor muyuz? O halde var olmalar veya var olmamalar mmkndr. Bu tr eylerin her zaman var olmalar olanakszdr; nk var olmayabilen ey bazen yoktur. O halde her ey var olmayabiliyorsa, evrende hibir eyin olmad bir an olmutur; ama bu doruysa, u an hibir ey var olmayacakt; nk olmayan ey var olmaya ancak var olan bir ey sayesinde balayabilir. O halde, eer hibir ey var olmadysa, bir eyin var olmaya balamas imknszd ve bylece imdi hibir ey olmayacakt ki, bu, kukusuz yanltr. O halde varlklar yaln olabilirlikler deildirler, evrene gerekli olan bir eyin var olmas zorunludur. Ancak zorunlu olan her eyin ya kendi dnda bir nedeni vardr ya da bu ey zaten yoktur; oysa tpk etkin nedenlerde olduu gibi, zorunluluklarnn bir nedenine sahip olan zorunlu varlklar arasndan sonsuza kadar gitmek olanakszdr. O halde, kendi kendine zorunlu olan, zorunluluunun nedeni kendi dnda olmayan, dierleri iin zorunluluk nedeni olan bir varl ortaya koymak gereklidir: bu varl herkes Tanr olarak adlandrmaktadr. Drdnc yol, eylerde bulduumuz derecelerden alnmtr. eylerin iinde, az iyi veya ok iyi, az doru veya ok doru, az saygn veya ok saygn, vb. eyler bulunur. Ancak az veya ok szckleri, bu niteliklere baskn olarak sahip olan bir eye farkl biimlerde yaklaan, farkl eyler hakknda kullanlyor; rnein, en scak olan ey egemen olarak scak olan eye en ok yaklaan eydir. O halde egemen olarak doru olan, egemen olarak iyi olan, egemen olarak asil olan ve bunun sonucu egemen olarak var olan bir ey vardr. Metafizikin (Aristo) ikinci kitabnda sylendii gibi, baskn olarak doru olan ey, baskn bir varla sahiptir ve bir cinste baskn olarak byle olduu sylenen ey, bu cinse ait olan tm eylerin nedenidir: Bylece baskn olarak scak olan ate scak olan her eyin nedenidir. O halde, tm varlklar iin, varlklarnn, iyiliklerinin ve her mkemmelliin nedeni olan bir varlk vardr ve bu varl Tanr olarak adlandryoruz. Beinci yol, eylerin ynetimiyle ilgilidir. Aslnda, doadaki cisimler gibi bilgi sahibi olmayan varlklar, amaca ynelik davranrlar. Bu, her zaman veya ou zaman, bu cisimlerin en iyi olan gerekletirecek ekilde davranmalarndan ileri gelmektedir. Bundan, bu cisimlerin rastlantyla deil, bir eilim nedeniyle amalarna ulat sonucu kmaktadr. Oysa bilgisi olmayan varlklar, bir amaca ancak bilgili ve zeki bir varlk tarafndan ynlendirilirse ynelirler, tpk okun oku tarafndan ynlendirilmesi gibi. O halde, tm doal eylerin bir ama dorultusunda dzenlenmesini salayan akll bir varlk var ve biz bu varl Tanr olarak adlandryoruz.
* St. Thomas Aquinas, Summa Theologica, Benziger Brothers, Inc., Washburn Ltd. 1920.

8. Tccar Ne Yapar? Yapt lahi Yasayla Ne lde Uyumludur?


500den 1100e kadar geen alt yz yl boyunca Avrupann, zellikle de orta ve kuzey talya, Renanya142 ve Flamanya143nn ekonomik ve sosyal kurumlar, belirgin bir deiime urad. Halkn byk bir ounluu hl krsalda yayordu, ama artk her yeni kuak, eski olandan yeninin domakta olduuna, yeni ehir ve kasabalarn kurulduuna ahit olmaktayd. ehirlerde yaayanlarn says, krsalda yaayanlara kyasla ok azd, ama zenginletike nfuz sahibi olmaktaydlar. Sz konusu zenginlik, kayna ve boyutlar itibariyle, Bat Roma mparatorluu ekonomisinin knden beri Bat dnyasnn grmedii lde byk ve artcyd. Zenginliin kayna, ticari mal retimi ve bu mallarn yerli ve yabanc pazarlarda sat, Hristiyanlar kadar Mslmanlar da kapsayan denizar tamaclk, sigortaclk ve bankaclk faaliyetleri ve kamu ynetimi ile zel finans arasndaki geni apl iliki ayd. En byk servet sahipleri, elbette toprakla uraanlard, ama imalat ve ticaretle itigal edenler de gerek saysal olarak, gerekse sahip olduklar servetin boyutlar itibariyle, bir kuaktan dierine belirgin biimde artyordu. Bu ortam, modern i dnyasnn gereksinim duyduu i ynetim biimleri, kredi enstrmanlar, ticaret hukuku, muhasebede ift kayt sistemi ve aklc retim prosedrleri gibi kurumsal ve teknik dzenlemelerin geliimine yol at. Mensuplarnn dar grl ounluktan ok farkl bir yaam srd, uluslararas bir i dnyasnn olutuu su gtrmez bir gerekti. Dahas, bu insanlar paraya ve parasal kazanca kukuyla bakan Hristiyan Batnn kadim gelenekleriyle uyum iinde olmadklarn kendileri de biliyorlard. Aadaki seki, Orta ada ticaret ve ticaret ahlaknn baz ynleri itibariyle nasl gelitiini gstermektedir. Bunlardan ilki, Sienal144 bir tccar banker irketinin merkezinden, para ve ticari mal iin iyi bir pazar olan Champagne-Fairsdeki temsilcisine/acentasna gnderdii mektuptur. kincisi, Aziz Thomas Aquinasn Summa Theologica adl eserinden; ncs ise dnemin ticaret yaamna dair az sayda kitaptan biri olarak, 1450lerde talyan Benedetto Cotrugli tarafndan yazlan Ticaret ve Mkemmel Tccara Dair145 adl kitaptan alnmtr. Cotrugli, bir tr savunma nitelii tayan bu kitabn yazmadan ok nce de sorulan bir soru vardr ki, Aziz Thomas Aquinas buna tek bir cevap vermi; kendisinden ncekiler gibi, kendisinden sonra gelen moralistler (ahlaklar), bunu yzlemek zorunda kaldklar en can alc sorun olarak deerlendirmilerdir. nk bu sorunun ardnda yoksullar fakr-u zaruretin
142 143 144 145 Ren Nehrinin batsndaki (Alman) topraklar. Belika, Fransa ve Hollanda topraklarnn baz blgeleri, Felemenklerin yaad blge. talyada bir ehir. On Commerce and Perfect Merchant.

had safhada olduu zamanlarda bile ezip geen ve ncile gre Hz. sa Mesih tarafndan lanetlenmi olan zenginlere duyulan, bin yllk gvensizlik vardr. Soru udur: Ticaret ve bankaclk sayesinde para bollatna gre, toplum zenginlere ne lde deer vermelidir? (P .R.)

Tccar-Bankerden Mektup*
Siena, 5 Temmuz, 1260 Tanr adna, Amin. Fransa Provincein 1260 Mays Panayrndan ilk kuryenin getirdii mektuplara cevap. Sevgili Giacomo di Guido Cacciaconti: Giacomo, Giovanni ve dier ortaklar sana selamlarn gnderiyor ve bu yln Province Mays Panayrndan gild merchant146 kuryesiyle gnderdiin mektuplar aldn bildiriyorlar. Verdiin talimat mkemmelen anlyoruz. Burada yaplmas gerekenleri yapmak zere hemen harekete geeceiz. Yalvarrz sen de uyank ol ve yaplmas gerekeni yap. Yatrm yapar veya bor verirken ltfen ihtiyatl ol ki, ihtiyacmz olduunda veya istediimiz an paramz geri alabilelim. Bunu en iyi ekilde yapmak suretiyle saygnlk kazan ki, ortaklmzn da itibar artsn. Tanr seni kutsasn, merhameti stnde olsun, Amin. Biliyorsun ki, Giacomo, sana her eyi olduu gibi yazacak; zellikle de atn krediler, yaptn tahsilat ve harcamalarla ilgili olarak her panayrda olduu gibi, bu panayrda da talimatn dorultusunda defter tutacak, atn kredileri kredilere, yaptn tahsilat tahsilata, yaptn harcamalar harcamalara kaydedeceiz. Dolaysyla, eline geen veya tahsil ettiin paralar bize mektupla bir kez bildirmen yeter. kinci bir kez bildirme, nk bunlar senden haber alr almaz gnlk defterden ana deftere geiriyoruz. Ayn eyi birden fazla mektupta bildirmen iyi olmaz, nk deftere birka kez ilemi oluruz. Dikkat et emi? Buna deinmemizin nedeni, Testa Tebaldinin ald ve Tegerigo Leinin verdii 3 Poundluk Provisine.147 Onlardan 34 soldiden 4
146 Panayr katipleri. 147 Bir tr ticari enstrman, bkz. Ortaa Avrupasnn Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Henri Pirene, letiim Yaynlar: Champagne panayrlarna insanlar eken sadece eya ticareti deildi. Buralarda yer alan hesaplarn tutar o kadar ok ve ylesine nemliydi ki, bu panayrlar ksa srede, neredeyse Avrupann para piyasas haline geldiler. Her panayrda, al dneminden hemen sonra bir demeler dnemi balar; bu demeler yalnzca panayrda taahht edilen edilen borlar temizlemekle snrl kalmaz, ou kez nceki panayrlarda ykmlenilen borlar da karara

denier eksik almtn, bunu bize birden ok mektupla bildirdin.148 Kayda geirdiimizi unutmu olsaydk, ikinci bir kez daha geirebilirdik. Dolaysyla, ltfen dikkat et, bize verdiin talimatlar tekrarlama. Sana bir baka mektupla da bildirdiimiz bir hususu armayasn diye tekrarlamak isteriz. Biz de Provisine sattk ve satmaya devam ediyoruz, nk, Giacomo, Floransa ile sava nedeniyle masraflarmz byk ve ok hareketli, paraya ihtiya var. Bu bakmdan, kaynak yaratabilmenin en avantajl yolu Provisine satmak. Kredi aln, bor bulun diyebilirsin, ama bu iyi olmaz, nk ayn eyalet iinde olsa bile parann bir tccardan dierine maliyeti paund bana 5 ila 6 denier; tccar olmayanlar iin corsa149da 10 ila 12 denierye kadar kyor. Burada artlar byle. Dolaysyla, Provisine sattmza zlme, nk burada sterlin satmak veya sterlinle borlanmaktansa, Fransada borlanalm daha iyi. Zira bugnk fiyatlarla Provisine almak, sterlinle borlanmaktan daha krl, nk ngilterede, Fransaya kyasla, daha yksek faiz alyoruz. Dolaysyla, hi merak etme. unu da bilmelisin ki, Giacomo, eer Fransada buraya kyasla daha fazla kr edebiliyorsak, her ey yolunda demektir. Elinde ok Provisine olacana gre istediin dzenlemeyi yapabilirsin ve orada (Fransada) elde edecein krdan, elbet bizler de paymza deni alacaz. Mektubundan anlyoruz ki, Lyons-on-the-Rhone150daki ile ilgili olarak Saint Etienne de Troyes dekann grmeye hem tek bana hem de Tolomeo Pelacane ile birlikte gitmisin. Ama bapiskopos vekiliyle uzun uzun konuup tarttn halde iimize yarar bir anlama yapamadn gibi, ta ki sz konusu piskopos vekili aleyhine papalk divanndan bir mektup temin ederek eline verelim, onu ikna edememisin. Bu konuda unu bilmeni isteriz ki, sava nedeniyle o kadar sknt ektik ve ekmekteyiz ki, sz konusu
balard. On kinci yzyldan balayarak bu uygulama kredi ilemlerinin rgtlenmesine yol at ki, herhalde polielerin kkenini burada aramalyz. Ticari uygulamalar konusunda ktallardan daha ileri olan talyanlar, bu ite inisiyatifi ele aldlar. Bor senetleri, belirli bir miktar paray, bor altna girilen yerden baka bir yerde demeyi ngren basit yazl bir taahht, yani belirtilen yerde hamiline denecek senetten baka bir ey deildi. Aslnda, imza eden, baka bir yerde alacaklya veya onun temsilcisine deme yapmay ykmleniyordu Bu durum yalnzca ticari borlar iin deil, kiiler, byk lordlar ya da dinsel kurumlarca akdedilen basit borlar iin de geerliydi. Avrupann tm pazarlarnn Champagne panayrlaryla iliki iinde olmas durumu, On nc yzylda bu panayrlarda denkletirme yani takas dzenlemeleriyle borlarn denmesi uygulamasn ortaya kard. Bylece dnemin Avrupasnda panayrlar, ilkel bir kliring brosu rol oynamaktaydlar 148 1 Pound=20 soldi (ilin)=240 denari (peni). 149 Borlanmada uygulanan faiz orannn, kur ini klarna maruz kalmamak zere, batan belirlendii kontrat. 150 Ren Nehri zerindeki Lyon ehri.

mektubu temin edecek vaktimiz olmad. Bu ile nefes alacak zaman bulur bulmaz megul olacamz ve mektubu temin eder etmez sana gndereceimizi bilmeni isteriz Yine mektubundan anlyoruz ki, Orlando Bonsignora yalvarp Fransadaki ortaklarna sana istediin zaman bor vermeleri iin talimat vermesini salamamz istiyor, bunun bizim iin mthi bir k olacan sylyorsun. Bu mektubu kaleme aldmz u sralarda, Orlando Bonsignore Sienada deil, askerle birlikte Montepulcianoda. Dndnde kendisiyle temasa geip syleriz. steimizi yerine getireceinden eminiz Simsar Giacomo Ubertiniye 1260 ylnn Aziz John Panayrnda geri denmek zere 106 Poundluk Provisine sattmz de bilmeni isteriz. Dzinesi s.33ten sattk ve demeyi aldk. Dolaysyla sen de ne zaman isterse Rimbotto Buonattiye deme yapacaksn. demeyi yaptn zaman Loncaya151 kaydettirmeyi unutma te yandan, Tuscanydeki gelimeleri de bilmeni isteriz. Dediimiz gibi Giacomo, sava nedeniyle masraflarmz byk ve ok i var. Cebimizden ok para kacak, ama Floransaya yle bir yenilgi yaatacaz ki, bir daha korkmamza gerek kalmayacak. Tanr Kral Manfredi kem gzlerden korusun ve ona uzun bir yaam bahetsin, Amin
* Medieval Trade in the Mediterranean World, pp 388-391, Columbia University Press, 1955.

Summa Theologica* Aziz Thomas Aquinas


Ticarette Bir eyi Satn Aldndan Daha Fazlasna Satmak Yasaya Uygun Mudur? imdi drdnc blme geelim Kart gr 1: Ticarette bir eyi satn aldndan fazlasna satmak yasaya aykr deil gibi grnyor. nk Chrysostum152 der ki, Bir eyi kr yapmak zere satn alan ve ald ekilde koruyarak satana tccar denir ve Tanrnn mabedinden kovulmutur. Cassiodorus153 da mtalaasnda ayn eyi syler: renmek nedir veya ticaret yapmann bir baka ekli nedir
151 Officials of Merchants. 152 Aziz John Chrysostom (345407), hitabetiyle nl Konstantiniye Bapiskoposu. 153 Cassiodorus, Altnc yzyl keilerinin, Yunanca eserleri Latinceye evirdii birka manastr kurmu olan Romal devlet adam ve yazar.

bilmediim iin, ticaret daha pahalya satmak zere ucuza almaktan baka nedir ki, der ve ekler: Efendimizin mabetten kovduu tccarlar byle insanlard. imdi, insanlar mabetten sadece gnah iledikleri iin kovulduklarna gre, bu tr ticaret gnahtr. Kart gr 2: Dahas, ticari mallar satn alnan fiyatn stnde satmak yasaya da aykrdr imdi, ayet satn aldnz bir eyi, satn aldnzdan daha yksek bir fiyata satmsanz, onu ya gerek deerinin altnda bir fiyata satn almsnzdr ya da deerinden dazla bir fiyata satmsnzdr. Bu gnah ilemeksizin yaplamaz. Kart gr 3: Jerome der ki, fakirken zengin olan din adamndan ve bir hiken nlenenden, vebadan kaar gibi ka. imdi, yle grnyor ki, gnah olmas dnda, din adamlarn ticaretten meneden bir ey yok. Dolaysyla, ucuza alp pahallya satmak gnahtr. Ben diyorum ki, tacirin ii alp satmak veya dei tokutur. Filozof154a gre takas muzaaftr; biri doaldr, yani maln gerekli olduu iin bir baka malla takas edilmesi veya yaamsal bir ihtiyac karlamak zere para karl satn alnmasdr. Byle bir takas, aslda tacirin ii deil, evinin gereksinimlerini karlamakla ykml bir babann veya devletin yaamsal ihtiyalarnn tedarikinden sorumlu bir memurun iidir. Dier takas tr, yaamsal ihtiyalar iin deil, kr yapmak zere paraya kar para veya herhangi bir mala kar para dei tokuudur ki, Filozofa gre tacirin iidir. Makbl olan birinci dei toku trdr, nk doal ihtiyalar karlamaya dnktr, ama ikincisi deil, nk snrsz, sonsuz bir kazanma hrsna, agzlle hizmet eder. Dolaysyla, ticaretin itibarna halel getiren bir yn vardr. Doas gerei erdemli veya zaruri bir amaca hizmet etmez. Bununla beraber, ticaretin amac olan kazan, doas gerei erdemli ve zaruri bir sonu amalamasa da, aslnda bu gnahkrla ya da ahlakszla delalet etmez; nk zaruri, hatta ahlakl bir amaca hizmet etmek suretiyle yasaya uymamas iin bir neden yoktur. Mesela, bir adam evini geindirmek veya muhta olanlara yardm iin ticaret yoluyla makul bir kazan elde etmeyi hedefleyebilir; ya da bir bakas ticareti kamuya hizmet etmek iin hedefleyebilir ve kazand paray lkesinin yaamsal ihtiyalarn karlamak zere, mesela istihdam iin kullanabilir. Kart gr 1e cevap: Chrysostom kazancn nihai ama olduu bir ticaret trnden bahsediyor. Bu, bir adamn elindeki mal stnde hibir iyiletirme yapmakszn deerinden daha yksek fiyata satt durum. Mal, stnde iyiletirme yaptktan sonra daha yksek fiyata satacak olsa, elde ettii
154 Aristo, Politika, Kitap 1, Bl. 8-9

kazanc emeinin karl olarak deerlendirebilecektir. Kazancn (krn) yasal addedilebilmesi iin yegne ama olmamas gerekir; ve yukarda deinildii zere, erdemli ve zaruri bir baka amaca da hizmet etmelidir.. Kart gr 2ye cevap: Bir mal satn aldndan daha yksek fiyata satanlarn hepsi tccar deildir. Tccar, bir mal daha yksek fiyata satmak zere alandr. ayet mal satmak iin deil de kendisi iin alrsa ve u veya bu nedenle sonradan satmak ister ve satarsa, bu ilem, adam kar etmi olsa bile ticari bir ilem saylmaz. Sz konusu mal iyiletirdii veya maln deeri zaman ve mekna bal olarak deitii veya mal bir yerden dieri naklederken meydana gelebilecek hasar gze almad veya bir bakas tarafndan nakledilmesini istemedii iin satm olabilir. Byle bir durumda ne satn alm olmak, ne de satmak yasaya aykrdr. Kart gr 3e cevap: Din adamlar kt eylerden imtina etmekle kalmayp grnte kt olan eylerden de uzak durmaldr. Bu ticaret iin sz konusudur, nk ticaret hem dnyevi kazanc ngrr ki, din adamlar buna tenezzl etmemelidir, hem de her trl ktle aktr. Bir dier tehlike, ticaretin kafay dnyevi kayglarla megul ederek, insan maneviyattan uzaklatrmasdr. Nitekim Havari der ki, Tanrnn askerleri dnyevi ilerle uramaz. Bununla beraber, din adamlarnn yukarda sz edilen birinci tr alverile itigal etmeleri yasaldr, nk bu tr alveri yaamsal ihtiyalar karlamaya dnktr.
* St. Thomas Aquinas, Summa Theologica, Benziger Brothers, Inc., Washburn Ltd. 1920.

Tccarn Grevi Ve Saygnlna Dair* Benedetto Cotrugli


Tccarlar yaptklar i ve saygnlk itibariyle, zellikle de u drt nedenle takdir edilmelidir: Birincisi, kamu yararna alyor olmaldr. Ciceronun dedii gibi, halkn refahna hizmet en erefli itir ve bu uruda can verilebilir Cumhuriyetlerin gelimesine, refah ve huzuruna en byk katky yapan tccarlardr; burada kastettiklerimiz, elbet sradan ve aalk tccarlar deil, sayg duyduumuz, ycelttiimiz erefli tccarlardr. Ticari faaliyetler iin de unu syleyebiliriz: Cumhuriyetlerin gelimesine hizmet eden ve hepimiz iin gurur kayna olan ticaret sayesindedir ki, verimsiz/kra lkeler gda ve dier malzemelere kavumakta, ithlt yoluyla hi bilmedikleri eit eit mallarn keyfini kartmaktadrlar. Tccarlar parann, deerli ta ve altnn,

gmn ve dier pek ok deerli madenin de bollamasn salamakta, bir sr el yapm ss eyas getirmektedir. Nitekim ehirler ve lkeler topra bu sayede ileyebilmekte, srler bu sayede bymekte, kira cretleri ve gelirler bu sayede artmaktadr. Tccarlarn ticari faaliyetleri nedeniyle yoksullar yaaya kalmakta; dedikleri vergiler nedeniyle kamu ynetimi desteklenmekte, lortlarn ve cumhuriyetlerin vergi ve rsum gelirleri ihracat ve ithalat sayesinde artarak hazineyi doldurmakta ve dolaysyla, halkn refah artmaktadr. kincisi, ben, tccarlar, kendi mal varlklarn saygn bir biimde ynetiyor olmalar itibariyle de takdir ediyorum. Nitekim tedbirli, itidalli, gvenilir ve drst tccarlarn hepsi servetlerini bytmekte, gelitirmektedir. Bu nedenledir ki, tccarlarn ok sayda menkul ve gayrimenkul sahibi olduklarna ahit oluruz. Sahip olduklar servet, evlerinde, ev eyalarnda, aile fertlerinin st ba ve taklarnda, oullarnn balk, kzlarnn eyiz paralarnda ve sonu olarak kendilerinden daha da zengin ailelerle evlilik yapmalarnda yansr... Bu olaanst giriim insiyatifine sahip olmayanlar, bu durumun tam tersini yaamaktadrlar. Nitekim ticaretle (hi) itigal etmemi olann vay haline, der yallarmz, ska kullandklar bir ataszdr. Bir ifti veya herhangi baka biri mevcut geliriyle yetinip bu geliri artrmak iin ticaret yapmazsa, sz konusu gelir byk de olsa, asla bir tccarn elinde deerlenebilecei gibi deerlenemez Bu adam kzlarn evlendirmek isteyecek olsa gayr menkuln satmak zorunda kalacak veya kendi boazndan kesecektir. Yaarken servetini ticaretle bytemeyen bir iftinin ardnda lnce ne kalr ki Oullar yoksullar evine dmese bile torunlar decektir. ncs, tccarlar hem zel hem kamu ilikileri itibariyle de takdire ayandr. zel ilikilerden kast, kendisi ve ailesinin yakn evreyle olan saygn ve erdemli ilikileridir. Anlalabilecei zere, gm, altn, para ve benzeri deerli eylere hkmedilen bir ortamda prenslerle, kodamanlarla ve lordlarla birlikte olmay alkanlk haline getirmi ie yaramaz insanlara, karclara, partizanlara, hrszlara, kaaklara ve kumarbazlara yer yoktur Tccarlar darda kendilerine muhta olan zanaatkrlarla, beyefendilerle, lordlarla, prenslerle ve her dzeyden din adamyla birlikte olur. Bilim adamlar da onlar sk sk evlerinde ziyaret eder Zira iyi ve eitimli bir tccardan baka kimse, para ynetimi konusunda monarilerin veya devletlerin tutumunu anlayamaz, anlam deildir Drdnc nedeni tccarn dini inanlar itibariyle saygnl konusuna ayrdk Deniyor ki, bugn asl iman sahibi olanlar tccar ve askerlerdir Ne krallar, ne prensler, ne de mevki sahibi dier insanlar, iyi bir tccar kadar

itibarl ve gvenilir deildir. Nitekim tccara para kazandran tam da bu gvenilirlik ve itibardr. Dierlerinin itibar ve gvenilirliinin maliyeti (halka) byktr. Bir tccarn verdii en basit, en sade alnd makbuzu tan olmasa bile geerliyken, yneticilerin veya dierlerininkine, ek bir tedbir almakszn gvenilemez. Tccarlar, btn bu nedenlerden tr sahip olduklar saygnlkla gurur duymaldr. Tccar, bu saygnln korumak iin, ruhunu ve bedenini kendisine yakmayan eylerden uzak tutmaldr. Ve tccarlar davranlar itibariyle ne askerler gibi sert ve kaba saba, ne de soytarlar gibi yumuak olmaldr. ster yrrken, ister konuurken, tm hareketlerinde ciddiyet olmal, saygnlklarn bylece korumaldrlar...
* Medieval Trade in the Mediterranean World, Columbia University Press 1955.

9. nsanolu Tanrya En yi Ne ekilde Hizmet Edebilir?


Orta an renkli ahsiyetlerinden biri de Assisili Aziz Francisdir. 1182de tccar bir babann olu olarak dnyaya gelmi, babasyla birlikte alt iin dnm kemiklerine kadar, bire bir yaamtr. Aziz Francis dnya nimetlerine srt evirmek suretiyle, bir yandan bir dilenci misali yoksulluk iinde yaam, bir yandan da Tanrnn yaratt her eye ve insanla duyduu sevgiyle gayet hareketli bir yaam srmtr. On nc yzyln balarnda, Kilise, yaam biimleri, vaazlar ve mritleri itibariyle tanrsal kurumlardan fiilen uzak duranlara pheyle yaklard. Francisin ilk vaazlar da Papa III. Innocentn Gney Fransadaki kfirlere kar sava arlarna denk gelir. Buna karn, Francisin sadakati kantlanm, yoksulluk, sevgi ve Hristiyan kardeliini temelinde birleen cemaati 1215de resmen tannmtr. Her ne kadar bu cemaatin iinde de kfr saylan ve ruhban snfn hedef alan bakaldrlar olduysa da, Fransiskenlerin hayrseverlik ve sevgi sylemleri Orta a ve sonrasna uzanan srete zellikle de kriz dnemlerinde Kiliseye g kayna oldu. (PR)

badete Dair* Assisili Aziz Francis


Birader Nye. Rahip. Tanr seni kutsasn. inde bulunduun ruh haline dair nasihatim udur: Bana bir iyilik yap ve bunun sorumlusu keiler veya baka birileri olsa bile, sana fiziksel olarak eziyet ektirecek kadar ileri gitseler bile, Tanry sevmeni zorlatran

eyleri dn. Byle olmak istemelisin. Bunu benim ve Tanrnn emri telakki edebilirsin. Gerek itaatin bu olduundan eminim. Sana kar byle davranan insanlar sevmeli, onlardan sana Tanrnn takdir ettii ekilde davranmalar dnda hibir ey istememelisin. Onlara olan sevgini, daha iyi Hristiyanlar olmalarn dileyerek gsterebilirsin. Bu senin iin inzivaya ekilmekten daha iyi olacaktr. Tanry ve hem Onun hem de senin hizmetkrn olan beni sevdiini, sana yle ispatlamak isterdim: Dnyada hibir kei gnah ilememeli, gnah ilemi olsa bile, gzlerinin iine bakarak af dilerse balanmaldr. Balanmak istemiyorsa, ona balanmak isteyip istemediini sormalsn. nne bin kere gelmi olsa bile, onu benden daha ok sevmelisin ki, Tanrya yaknlasn. Bu gibi keilere acmalsn. Bunu bir kural olarak benimse ve hamilerinin de benimsemesini sala. Hamsin Yortusu toplantsnda, Tanrnn inayeti ve keilerin tavsiyesiyle, Yasann affedilmez gnaha dair tm blmlerini tek blm haline getireceiz. yle olacak: ayet bir kei batan kar ve gnah ilerse, hamisine bavurmak zorundadr. Onun gnah ilediini bilen dier keiler, hakknda konumak suretiyle onu utandrmamal; ona kar anlayl olmal ve bu kardelerinin iine dt zaaf bir sr olarak saklamaldr. Salamlarn deil, hastalarn hekime ihtiyac var.155 Onlarn grevi, sz konusu keii, bir kei eliinde stlerine gndermektir. stn grevi ona sevgi ve anlayla yaklamaktr, tpk onun yerinde olsayd kendisine davranlmasn isteyebilecei gibi. ayet bir kei affedilebilir nitelikte, kk bir gnah ilemise, bunu birader rahibe itiraf etmeli; eer rahip yok ise, kendisini gnah karmak suretiyle kutsiyet iinde aklayp balayacak olan bir rahip buluncaya dek, bir dier keie itiraf etmelidir. Keilerin kefaret detme yetkisi yoktur, nasihat etmekle yetinmelidirler. Git artk, bundan sonra gnah ileme.156 Bu mektubu Hamsin Yortusuna kadar sakla ki, bunlara riayet edebilesin. Toplantya dier keilerle birlikte katlacak, Tanrnn inayetiyle, bu ve Yasada yer almayan dier hususlarn gzetilmesini salayacaksn.

155 Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Matta 9:12 156 Kitab- Mukaddes, Yeni Ahit, Yuhanna 8:11

TANRIYA VG Tanrm sen tek ve kutsalsn, yaptklarn harikulade. Glsn. Byksn. Ulusun. Her eye kadirsin. Sen, Kutsal Babamz, Gkyznn ve yeryznn kralsn. Sen ve Birsin. Rabbim, sen kerimsin. Tanrm sen yaamsn ve hakikatsin. Sen sevgisin. Sen bilgeliksin. Sen tevazusun. Sen sabrsn. Sen huzursun. Sen barsn. Sen mutluluksun. Sen adalet ve itidalsin. Sen tm servetimizin, Ve hepimize yetensin. Sen gzelliksin. Sen koruyucumuzsun. Sen hamimiz ve savunucumuzsun. Sen bize cesaret verensin. Sen cennetimiz ve umudumuzsun. Sen inacmzsn. Sen bizi teselli edensin. Sen sonsuz yaamsn, Ulu Tanrm, Her eye kadir Tanrm, Merhametli Tanrm, Kurtarcmz.

BRADER LEOYA DUA Tanr seni saknsn ve kutsasn. Yzne glsn ve sana merhamet etsin. Tanr sana huzur versin. Tanr seni kutsasn, Birader Leo.
* The Writing of St. Francis of Asisi, Franciscan Herald Press, 1964.

10. Orta a Sosyal Adaleti Nasl Bir eydi?


Piers Plowmanin yazar, baz bilim adamlarnn ileri srd gibi, eserleri be ayr insan tarafndan kaleme alnm hayali bir yazar deil, 1332 ila 1400 arasnda yaam olan William Langlanddir. Langland, ngilterenin Great Malvern Manastrnda eitim grdkten sonra muhtelif dini cemaatlere gi rmi, ama kilise rahiplii yapmam, bir din emekisi olarak kalmtr. Yaam boyunca Londra ehri ve krsalnn yoksullaryla ilgilenmi, ailesini varlkl kesime dini trenler dzenlemek suretiyle geindirmitir. Piers Plowman mthi bir iirdir ve sadece sergiledii geni vizyon itibariyle de deil! Her snftan kadn ve erkei son derece canl bir biimde tasvir etmesi, insanlarn geleneksel deerler ve beklentiler itibariyle verdikleri hayat mcadelesini deerlendiri biimiyle, iir, ou kez Chaucern Canterbury Hikyeleri ile kyaslanr. Langlandin dindar bir insan ve gl bir air olarak Reformasyondan yzyl akn bir sre nce Kiliseyi yksek sesle eletirmi olmas nemlidir. iirin ilk gnden itibaren popler olmas ise sosyal adaletsizlik karsnda dile getirdiklerinin halk tarafndan da benimsendiine iaret eder. Ne var ki, gl bir duygudalk iinde yoksullara zulmedenleri knayan bu iir, devrimci bir belge nitelii tamaz, nk Langlandin toplumsal ayaklanmadan beklentisi, bambaka bir eydir.

Piers Plowman* William Langland


NSZ Bir yaz mevsimi gne yumuackken, Srtma pelerinimi attm, zira obandm. Ve bir kei gibi alrken, gnahkr,

Merakla dnyay duymaya kalktm. Ama bir Mays sabah, Malvern Tepelerinde, Bir mucize oldu, bydr dedim kendime. Gezinmekten yorgundum, dinlenmeye ekildim, Bir derenin yanna, geni bir bankn altna Uzanp suyun derinliine daldm. Uyumuum, zira keyif vericiydi sesi. Derken bir rya grdm, harikuladeydi. Hi grmediim bakir bir yerdeydim. Dnp douya baktm, gnein tam iine, Gzel bir iftlik evi grdm, stnde kule. Aada derin bir vadi vard, sanki zindan, ukurlarla dolu ve karanlk, korkun bir grnt. Arada bir panayr var, herkes dolumu; Kadn erkek, zengin fakir, alan, ayla, Bazlar sabanda, ekip dikmekte, Pek az elenip ok terleyerek. Msrifin tamahla yok ettiini kazanmakta. Bazlar gsterite, giyinip kuanmlar, Sergiledikleri giysinin iine saklanmlar. ou ibadete, kefarete vermi kendini, Gksel mutluluk beklentisiyle, Tanr akna, ama pek zor artlar altnda. Ne gezilecek bir lke, ne lks bir yaam, Mnzevi bir kei gibi hcrelere kapanmlar. Bazs ticarette, daha iyi geinmek iin, Bize yle geldi ki, zaten buymu niyeti. Bazs enlik yapp halk ozanlar bilir, Umarm masumiyetle nee verip altn kazanr. Ama Yahuda ocuklar, grltc soytarlar, Halk aptal yerine koyup onlarla elenirler. Oysa kvraktr zeklar, istese alrlar. imdi ispatlayamam, ama eytann kdr, Az bozuklar.157 Berdular, dilenciler evrede hzla dolap anta ve midelerini ekmekle doldurdular. Yemek iin dilenip ale iin dalaarak,
157 Qui turpiloquium loquitur, Aziz Pavlustan.

Tanr bilir, kendilerini yataklarna attlar, Acnas bir tembellikle uykudan uyannca, Edepsizce davranp uaklar soydular! Haclar ve palmiyeciler158 sz vermiesine, Romadaki azizlerle Aziz Jamesin peinde. Bilge hikyelerle yola koyularak, Hayat boyu yalan syleme izni aldlarAzizlerin izindeyiz diyenlerini grdm, Ama azlarndan kan her ey Dorudan ziyade yaland. Walsinghama giden keiler grdm, Bir yn boylu poslu aylak. Kei gibi giyinip rahat etsinler diye, Ve fark edilmek iin pelerinler iinde, Ellerinde kancal sopa, yanlarnda fahie, Rahipler de grdm, drt ayr cemaatte; ncili istedikleri gibi tefsir edip vaaz vererek Kendilerine gsterili st ba satn alan. Kdemli rahiplerin ou istedii gibi giyinir, Bylece parayla vaaz birlikte tketilir. Hayrseverlik iportada, lordlar gnah karyor, Son birka yldr sanki bir mucize yaanyor! Kutsal Kilise olmasa, hepsi iyi geinecek. te bir af satcs159, dersin ki, bir rahip: karm piskopos mhr tayan bir belge, Szn tutmayana, yalan yere oru tutana Sizi gnahlarnzdan arndracam diyor herkese. Halk ona inanyor, minnettar, Ve nnde diz kerek elindeki mhr pyor. Adam elindeki parmen ve brvesiyle aldatp Parmanda yzk ve stnde taklar, Gzleri kamatrp herkesi kandryor. Ve halkn altnlarna ite byle tamah ediyor, Hoyrata harcayp zamparalk yapsn diye. Eer kutsal olsa ve kulaklar duysayd piskoposun nsanlar aldatmak iin verir miydi mhrn?
158 Palmer: Hacdan elinde palmiye yapraklaryla dnenler. 159 Pardoner: Orta ada gnahlar para karl affeden kimse.

Piskoposa bir szm var: Hilekr vaaz vermez. Gm af satclar ile kilise rahipleri paylar, Oysa o para yoksul rahiplerin hakkdr. Vaizler ve kilise rahipleri yaknm piskoposa Cemaatin salgndan160 beri yoksul dtnden. Ve Londrada yaamak iin izin istemiler ki, Geim iin at161 yakarak tatl para kazansnlar.162 Hz. sa Mesihin yolunda grevlendirilmi olan Piskoposlar ve okumular, hem stat hem tabip olanlar, San tra163 etme hakk bahedilip gnah karmak, Vaaz vermek, dua etmek, fakiri doyurmak zorunda olanlar, Londrada, Lente ikamet edip krala hizmetle para sayyorlar; Chequer ve Chancery164in semt mahkemelerinde Kimsesiz veya evden kaan ocuklarn paralarnn stnde hak iddia ediyorlar. Bazlar da lortlarn, leydilerin hizmetinde, Adli durumalarda idare memurunun yerine oturuyor. Yaptklar ayinlerin Kilise yasalarna uygun olmad, Sabah saatlerinin laykyla deerlendirilmedii syleniyor. Korkarm Hz. sa Mesihin laneti hepsinin stnde olacak
* William Langland, The Book Concerning Piers the Plowman, Everymans Library Edition, J.M. Dent & Sons, E.P Dutton & Co, 1957.

160 161 162 163 164

1348de tm Avrupay kasp kavuran bir hyarckl salgn. Requiem: Katoliklerde llerin ruhu iin dua. Gezici rahipler kasaba kasaba gezip cret karl ayin dzenlerlerdi. Tonsure: Katolik piskoposlarn ban tepe ksm tra etmesi. Kraliyet hkmetinin Londrada igal ettii iki ayr mekn. Exchequerda vergi, Chaceryde kraliyet belgeleri, yazmalar vb iler yaplmaktayd.

Batya Yn Verenler

Abraham Lincoln Adam Smith Adolf Hitler Aelius Aristides Albert Camus Alexander II Alexis de Tocqueville Alfred North Whitehead Alfred Rosenberg Alfred Russel Wallace Alfredo Rocco Antoine de Montchretien Aristo Arnold Toynbee Arthur Koestler Arthur M. Schlesinger, Jr. Auguste Comte Aziz Asisili Francis Aziz Augustine Aziz Gregory Aziz Ignatius Loyola Aziz Thomas Aquinas Baron DHolbach Baron de Montesquieu Bart Kosko Bartolome de las Casas Basil Willey Benedetto Cotrugli Benedict de Spinoza Benito Mussolini Bishop Eossuet Bishop Otto of Freising Bishop Sprat Blaise Pascal C. E. M. Joad

C. Wright Mills C.P Snow . C.Virgil Gheorghiu Carl Jung Cesare de Beccaria Charles Darwin Charles Fourier Charles Kingsley Charles Secondat de Montesquieu Cicero Claude-Adrien Helvetius Coluccio Salutati Cyprian Czeslaw Milosz Dante Alighieri David Friedrich Strauss David Hume David Ricardo Denis Diderot Desiderius Erasmus Dupont de Nemours Edmund Burke Eduard Bernstein Efltun Erich Fromm Ernst Cassirer Ernst Haeckel Fontenelle Francesco Petrarch Francis Bacon Franois de Chateaubriand Franklin D. Roosevelt Franz Alexander Frederic Bastiat

Fredrick II Friedrich A. Hayek Friedrich Engels Friedrich Karl von Savigny Friedrich List Friedrich Nietzsche Friedrich Schleiermacher Friedrich von Bernhardi Fyodor Dostoyevski G. H. Lewes Gaius Galileo Galilei Georg Wilhelm Friedrich Hegel Georges Sorel Giorgio Vasari Giovanni Battista Vico Gomes Eannes de Azurara Gotthold Ephraim Lessing H.G. Wells Heinrich von Treitschke Henri Bergson Henry Peacham Herbert Spencer Houston Stewart Chamberlain Ignatius Loyola Immanuel Kant J.S.Haldane Jacques Benigne Bossuet Jacques Maritain James Fitzjames Stephen Jean Bodin Jean Jacques Rousseau Jean-Paul Sartre

Jeremy Bentham Johann Wolfgang von Goethe John Adams John Buridan John Calvin John Henry Newman John Locke John Maynard Keynes John Milton John Strachey John Stuart Mill Joseph de Maistre Joseph Glanville Joseph Mazini Joseph Priestley Joseph Stalin Julien Benda Karl Earth Karl Jaspers Karl Marx Karl Pearson Klemens Metternich L.T. Hobhouse La Chalotais Leo Battista Alberti Leonard Busker Leonardo da Vinci Lionardo Bruni Lorenzo Valla Ludwig Feuerbach Madame de Stael Magna Carta Marie Jean de Condorcet Marquis de Condorcet Martin Luther Matthew Arnold Max Planck Michel de Montaigne Milovan Djilas Niccolo Machiavelli Nicholas Copernicus Nicolas Berdyaev Novalis

Ortega y Gasset Oswald Spengler Papa Alexander Papa Boniface VIII Papa Innocent III Papa Julius Papa Leo XIII Papa Paul III Papa Pius IX Paul Tillich Percy Bysshe Shelley Peter Paul Vergerio Philip Melanchthon Philipp Frank Pico della Mirandola Pierre Bayle Pliny the Younger Plotinus Polybius Pseudo-Areopagite Dionysius Ralph Waldo Emerson Ramon Lull Rene Descartes Richard Baxter Richard Cobden Richard Hooker Robert Barclay Robert Boyle Robert Michels Robert Owen Roger Bacon Roger Cotes Salisburyli John Samuel Smiles Samuel Wilberforce Seneca Sidney Webb Sigmund Freud Sire de Joinville Sr Francis Bacon Sr Humphrey Gilbert Sr Isaac Newton Sr James Jeans

Sr Joshua Reynolds Sr Leslie Stephen Sr Thomas Elyot Sr Walter Raleigh Sr William Harvey Sr William Petty Tacitus Teilhard de Chardin Tertullian Tevrat Theodore Beza Thomas Babington Macaulay Thomas Carlyle Thomas Henry Huxley Thomas Hobbes Thomas Malthus Thomas Paine Thomas Sprat Thomas Wilson Thucydides Vespasiano da Bisticci Viconte de Chateaubriand Vladimir Lenin Voltaire W.R.Inge Walter Bagehot Walter Travers William Blake William Durandus William Harvey William Langland William Lecky William Shakespeare William Wordsworth Winston S. Churchill Zebur

You might also like