You are on page 1of 182

NESNE ve DOGASI

Arda Denkel

METS YAYINLARI
Binbirdirek Sok. 5/3
Caalolu / ISTANBUL
...Aratrmamz iin zorunlu olan, onu ilerlettike
zmeyi umduumuz sorunlar dilegetirmek yansra,
ne srle.nlerin geerli ynlerinden yararlanp yanllk
[,p,.rm:Ja'(fl, kanabilmek amacyla, bu konuda bizden n
ce dnce yrtm olanlarn grf,ilerini ele almaktr.
Aristoteles, De Anima, 1.2.403b.20
iiND EKiLER

Sayfa
nsz 7

I. OZDELIK 11

1. Fiziksel Varln Temel geleri 11


2. Bireyleim 20
3. zdelik nermeleri 34
4. Zaman !inde zdelik 37
5. Uzay-Zaman inde Sreklilik 44
6. Dalma 51
7. Form-rnei 62
8. Canl Varlklar 68

II. uz 79

9. Deiim 79
10. zcle Kar 85
11. Tr Kavram 93
12. Olanakl Evrenler 105
13. Kripke'nin zcl 113

III. OZELLIK 127

14. Tmeller Sorunu ve Platon 127


15. Yumuatlm Gerekilik 13 9
16. Adclk 148
17. Gerek Benzerlikler Sav 153
18. Nesne, Nitelik ve Konum 169

Kaynaklar 173
Terimler 177
Kavra.mlar Dizini 178
Adlar Dizini 180
Nilda iin
N SZ

Srekli deien bir evrende yayoruz. evremizde


ki varlklarla birlikte, biz de, bu sregiden akn iinde
yiz. imdi yzeyi dz ve parlak olan bir nesne, daha son
r(JJ. kryor, sertlii yumuakla dnyor, rengini de
ititiyor. te yandan kk kimi nesneler de byyor.
Krklklar geriyor, zayflk yerini salamla, arlk
ve csselilie brakyor. Hemen her ey deviniyor. Ken
di byklndeki baka varlklara gre devinmeyenler
bile, iinde bulunduklar yap dizgesiyle birlikte yer de
itiriyorlar. Pek ok nesne, ardnda baka nesneler b
rakarak yok-Olurken, pek ok yeni nesne de varlk arta
mna katlyor. Btn bunlar biz gzlemlesek de, gz
lemlemesek de, bilsek de, bilmesek de, durmak bilme
den oluumunu srdryor. Gerekten de, ayn akar
suya iki kez girebilmek szkonusu de?J..
.Nedir byle bir ortamda var olrrwfk? Nedir bu dei
im iinde yer alan kalc bir nesne olmak? Nedir bu z
dek dediimiz para para varlk, nesnelerin tmnn
bir arada oluturduu; nesnenin fiziksellik dediimiz
doas? Bu, felsefi dncenin en eski sorusu, yirmi be
yzyildr ald yol boyunca pek ok yeni sorular do
urarrak, aklamalar, eletiri ve tartmalarla zengin
leerek bugnk daha derin anl,ay dzeyimize erimi.
Oysa soru son yantn bulmam. Bir felsefe sorusu ol
masnn gerei, belki de n hibir zaman kesin bir son
8 NESNE VE DOASI

yanta kesilmeyecek. Yantlar, yeni alclamalar ve yeni


bak alar insann bu soruyu anlayn daha da de
rinletirecek, ancak hibiri bu gidii sonulandramaya
cak.
ilk felsefe ya da metafizik, varln kendisi, temel
doas zerine . sorulan bu soruyla belirlenir. Nesnenin
varlnn hangi koullara bal oduunu sormak, onun
hangi koullarda yok olaca, hangi koullarn onu yok
olmaya yakl(;trd, geride braktklar ile ikisinin
olduu gibi sorular arr. AyT'lCCrA nesnenin .hangi
ilkelerden olutuu ve bu kelerin ne lde. kavranabil
dii sorularn da gndeme. getirir. Byle sorularla belir
lenen metafiZik, Aristotees'in ilk felsefe)) diye nitele
dii ve daha az ypranm bir terimle varlkbim>) de
diimiz felsefe daldr. Met,fizik kavramnn yprooma
s, byk lde, Alman 1dea!iZmi ve ona gsterilen tep
kt nedeniyledir. Alman idealizmi, grnlerin tesin
deki akn bir evreri, bilgiyle kavramaya abaladmz
grn evreninin temeline oturtmu, gerekliin gr
nen de., bu akn ortam olduu romg,rn,tik inancyla,
ona degin lcuruuarn dizge.'letirmitir. ite Kant'tan
sonraki d'Tl&mlerden balayara.k metafizikten bu diz
ge.sel kurgu etkinlii anlalr olmutur. Y#zylmz ba
nda Al'fll,{1,n ldealizmi'ne tepki olarak kan lngiliz Ger
ekilii ve 1920'lerin Viyana'snda filizlenen ar de
neyci Yeni Pozitivizm, me.t(Ljizik kavramn dnce
tarihinde baka bir dne.mde benzeri grjilmeyen lde
aalam, gzden drmtr. Oysa, belki kurgu diz
ge(:ie kar haikl olan bu tepki, varlkbim, ya da z
gn pl,arak Aristoteles'in yapt anlamdaki metafizie
lcar hakl olmamtr. nk bu anlamdaki metafizik,
akn, bilinemez bir filana ynelik deildir ve tpk bi
lim gibi olgunun, ge.rekliir kendisine ilikindir. Bilim
den (!OJ'"l, sorunlarn felsefe sorunlar olarak semesi
NSZ !J

ve en temel kavramlar ele alarak bunlara aklamalar


getirmeye almasndadr. Bundan dowy bu anlam
d(ki metafizie kar yaplacak her trl yetkisizlik, an
lamszlk, ya da yoldan kmlk sulama'<S'l, hemen b
tnyle doa. bilimine kar da yaplm saylabilecektir.
Bifle bir erevede dnlen metaifiziin ierdii kur
gu, bu gnn kuramsal fiziinin rettiinden ok daha
snrl ve lmJ,dr.
Varlkbilim anlamndaki metafizie 1950'li yllardan
bu yana giderek artan ilgi, bu awn gnmzde canl
bir felsefe etkinliinin yeerdii ve nemli zgn gril
lerin orta.ya1 atld bir dnsel. ortam yapmtr. Bu
kitaptaki amacmz, bu alann konumuzla ilgili blm
n ele alarak nesnenin doasna ilikin bir aklama S(l
lamak.
Bu kitaba. ierik olan dnceler, 1977 ylndan bu
yana, Michael Burke. ile nce Boazii niversitesinde
kar karya sonra da kendisi A.B.D.'ye dnnce yaz
mg,yla srd:Urdm tartmalara ok ey borlu. 1981
ylndan bu yana Boii niversitesi'nde varlkbim
konusunda hemen her yl vermek olanan bulduum
dersler, alan zerindeki dncelerimin olgunlamasna
yardmc oldu. 1985'in banda gittiim A.B.D. Wisconsin
niversitesinde de ayn konuda bir dnem ders verdim.
Oradaki felsefecilerle. varlkbilim sorunlOxrn tartmak
olanan buldum. Bu kitabn 8. Blmn Wisconsin'de
bir koUokyumda okuyarak yararl eletiriler aldm. 17.
blm, o niversitenin retim yelerinden EUiott
Sober e ayrntl bir biimde inceledik. 7. ve 13. blm
lerde kullandm form-rnei kavramna ilikin uslam,
la:maifar ieren {(Form and Origin) balkl bir makalem
Canadian Journal of Philosophy'nin 1985 Aralk (Cilt 15,
no. 4) saysnda yaymland. 2.'den 7.'ye kadarlci blm
leri zetleyen ((Nesn.eler ve zdelik adl bir yazm
10 NESNE VE DOGASI

Dn ve Bugn Felsefe dizisinin birinci kitabnda yer al


d. A.B.D.'den dnmde notlar biiminde byk b1
de yazya dklm olan bu kitab, Temmuz, Austos ve
Eyll aylar iinde okumakta olduunuz metin biimin
de yeniden yazdm. Metni daktiloya eken Boazii ni
versitesi Felsefe Blm sekreteri kran Narin'e, ki
tab ar(lfl,ar1uJ4 blm b'lm paylap okuyarak yarar
l nererde bulunan Murat Aydede, Mine Doantan
Keskin, Ferda Keskin, Ali Sarolu ve son o"larak da,
destekleriyle bana esin kayna olan Ayegl ve Esi'ye
teekkr ediyorum.

A.D.
ErenJcy, 1985.
BRNC KTAP

Ozdelik

1. Fiziksel Varhm Temel geleri

Bizi evreleyen evren nelerden oluur? Byle bir soru


nun yant, en az bir lde, bu yant vermeye hazrlanan
kiinin bilgibilim balamnda savunduu felsefi tutumla be
lirlenecektir. rnein, kii eer bilginin kaynana ilikin
olarak deneyci bir gre balysa, temele tikel varl al
mak eiliminde olacaktr. te yandan eer usu bir tutum
iindeyse, nesnel ya da znel idealar daha ncel olarak de
eriendirebilecektir. Ne var ki, bilgibilimsel yatkmlklan
mz, varln temel gelerine ilikin inanlarmz btnyle
belirlemiyor. rnein Russell, deneyci bir felsefe gelitirmi
olmasna karn, tikeller yansra tmel varlklarn da bulun
duuna inanmt. O, bu tmellere nesnel idealar olarak
deil, kmeler olarak bakmtr. Baka bir kar rnek, yi
ne deneyci olan Berkeley'in varlk zerine znel ideac bir
gr gelitirmesidir. te yandan, bir usu olan Descartes
ise, evrenin tikellerden olutuunu dnm, genel bir tz
kavramn ancak varl ulamlara ayrmas gerektiinde or
taya atmtr.
Burada gereklie deneyci bir adan bakacak, deneyci
liin bilgibilimsel gerekilik ile tutarl olduunu tartma
dan varsayacaz. Bir d dnya bulunduunu ve bunun al
gmzla bir tr benzerlik iinde olduunu yine sorgulama
dan varsayacak, bylece de Berkeley tr bir idealizmi dla-
12 NESNE VE DOASI

m olacaz. 1 Oysa, btn bu varsaymlara karn, alma


klar yeterince temizleyebilmi deiliz. Tmel varlk diye
bir eyin bulunup bulunmad sorusunu daha ileri bir aa
mada ayrntyla ele almak zere imdilik ertelesek bile, var
l oluturan tikellerin ne tr eyler olduklarn daha belir
gin bir duruma getirmek zorundayz. rnein, varln te
mel biimi zerine teki bir gr ikicilik ya da okulua
yeleyecek miyiz ve eer yeleyeceksek, teki tikelcilik er
evesi iinde varlk iin temel ge olarak neleri ne sre
ceiz?
Burada yapacamz bir baka varsaym, anlk ve an
lksal olgu dediklerimizin fiziksel varla indirgenebilir ol
duudur. 2 Anlk felsefesi asndan yaklammz zdeki
olacak: Yalnzca fiziksel ya da zdeksel bir varlk bulundu
unu, varln zdek olduunu ne sryoruz. Ancak, bu l
de bir temizlik bile, ortaya attmz sorunun olas ya
ntlarn bire indirgemiyor. Birbirlerinden nemle ayrlan
birka aklama arasnda, bu kez tartmaya dayanan bir se
im yapmak gereindeyiz. Byle bir tartmaya giri olarak,
yaptmz varsaymlarla evreni oluturan temel geleri bu
aamada nasl belirleyebildiimizi. .saptayalm. Evrenin temel
gelerinin, en azndan ilkece, herkese gzlemlenebilir tikel
lerden olutuunu ,sylemek durumundayz. Tmellerin ko
numunun ileride grmek zere, artk, bu herkese gzlem
lenebilir tikellerin 1 neler olduunu sorabiliriz. te grler,
bu sorunun yantnda ayrlyor. Demokritos ve Aristoteles
gibi dnrler ile alar boyunca onlarn saduyusunu izle
yen filozoflara gre gzlemlenebilir tikeller, cisim ya da nes
nelerdir. yle ise bu gre gre evren, nesneler ve onlarn
deiik biraraya geli biimlerinden oluur. ada d
nrlerden Strawson ve Quinton, bu aklamay savunanlar
arasndadr. 3 Bunun kart olan grse, en belirgin biim
lerinden birini Russell'n vcrlk biliminde bulan ve temel ge
konumundaki gzlemlenebilir tikelleri olaylar olarak belirle
yen aklamadr. Russell iin, elimize alp, evirip evirdii-

1) Bu sorunlarn tartmas iin Bkz. Arda Denkel, Bilginin Temel


leri, Metis, 1984.
2) Daha ncekiler gibi bu varsaymn da tartmas ve temellendiri
lii iin ayn kaynaa baklabilir.
3) P. F. Strawson, lndividuals; Methuen 1959, s. 46-58; Quinton,
Objects and Events, Mind 1979, s. 197-214.
ZDELK 13

miz varlklar nedensel olarak birbirine bal bir olaylar di


zisidir. Gnlk dilde nesne diye adlandrdklarmz, belirli
yasalar izleyen kimi olaylarn sralanmdr. Algladklar
mz nesneler deil, olaylardr. Nesneler yaplanm tikeller
dir; onlar kura;n temel tikellerse olaylardr. 4 1918 ylnda
yaymlad The Philosophy of Logical Atomism'de 5 Russell
yle diyor: zdek paralar evrenin ina edildii yaptalar
arasnda deildir. Bu yaptalar olaylardr ve zdek para
lar da bunlarla ina edilen yapnn, zel olarak ilgilenmeyi
uygun bulduumuz paralardr . . . Evren, birbirleriyle deiik
ilikiler iinde olan ve belki deiik nitelikleri de olan var
lklardan (entity) oiuur. Bu varlklarn (entity) her biri
olay adyla adlandrlabilir. . . bir olay ksa ve sonlu bir sre
ile ksa ve sonlu bir uzay blmn kapsar.
Varlk trlerine ilikin olarak tekilii benimsemek,
gzlemlenebilir tikellerin de bir tek tr olduunu savunmay
gerektirmez. Buna gre, gzlemlenebilir tikellere degin
nc bir gr olarak, hem olaylar hem de nesneler olmak
zere iki temel ulam bulunduu ne srlebilir. ada d
nrlerden Donald Pavidson byle bir sav ortaya atm ve
bu iki ulamn birbirine indirgenemeyeceini savunmutur.
Nesnelerin baka bir ulama indirgenemeyecek anlamda temel
olduunu onaylayan Davidson, olaylara da ikinci bir indir
genmez temel ulam olarak gereksinim bulunduunu, nk
anlk-beyin zdeliinin, insan eyleminin ve nedensel ili
kilerin varlksal temelini, olaylarn oluturduunu dn
mtr.
Drdnc bir gr, olay ve nesneleri ayr ulamlara ayr
myor. te yandan, bunlardan birini brne indirgemek
savnda da deil. ne srd, olay ve nesnelerin zde
olduklar. Buna gre, gereklii boyutta ele aldmzda
dncemizi nesneleri temel alarak yrtyoruz; oysa dr
dnc, yani zaman boyutunda sreler ya da tekdze olaylar
szkonusu oluyor. Bu gr asndan nesnelerin boyutta

4) Bkz. B. Russell, Analysis of Matter, Unwin, 1927, Blm 23.


'5) B. Russell, Logic and Knowledge, R.C. Marsl (der.), Unwin 1956
s. 329; ayra bkz. A. N. Whitehead, Process and Reality, London
Macmillan, 1929; Science and the Modern World, London: Mac
millan, 1926; C.D. Broad, Scientifio Thought, London: Routedge

and Kegan Paul, 1949, s. 346 ve sonras, ayrca s . 393..


6) D. Davidson, Actions and Events, Oxford U.P., 1980, &. 163-181,
14 NESNE VE DOGASI

nasl uzaysal blmleri varsa, drt boyutta da zamansal b


lmleri vardr. Bir zamansal blm, belirli bir zaman ara
l boyunca .srekli olan boyutlu nesnedir. Buna gre
tam anlamyla nesne, rnein bir elma, yalnz deil, dri
boyutta kavranmak durumundadr. Drt boyutta ise elmann
biimi yuvarlak deil, uzay-zaman iinde uzayan bir trtl an
dnr. Bu kuram ne srenler arasnda yine Goodman, Quine
ve Smart gibi nl ada adlara rastlyoruz. 7 World and
Object balkl kitabnn 171. sayfasnda Quine unlar sy
lyor: Uzay-zaman iinde drt boyutlu olarak dnldk
lerinde, fiziksel nesneler olaylardan ya da szcn somut
anlamnda, srelerden ayrt edilemez. Bunlann her biri, ne
denli blmlere aynlm ve balantlar koparlm olursa ol
sun, heterojen olsa da bir uzay-zaman blmnn yalnzca
ieriini kapsar.
Drdnc grn sonuta Russel ya da Demokritos ve
Aristoteles'in aklamalarna dnmediine inanmak biraz
g. Gzlemlenebilir tikelleri drt boyutta dnmek olaylan
ierirken, boyutta dnmek nesneleri ierir; bunlar ayn
varln boyutlara gre deien durumlardr, gibi bir savn
ilgin bi aklama olduu zerine kimsenin kukusu olma
sa gerek. Ancak bu aklamay tkezletebilecek en az iki
nokta szkonusu. nce, bu aklama, belirli bir uzay-zaman
blmnde yerald sylenebilecek bir nesne ve bu nesne
zerinde meydana gelen olaylar ayrt etmekte ar glk
lerle karlayor. Bir anlamda, mantksal ve varlksal ulam
larda salad ekonomi, bu kuram kstlyor. Quine'n ken
disinin de onaylamak durumunda kald gibi, bir adamn
yrd .srece slk da ald dnlse, kuram, varlksal
adan slk ile yry olaylarn zde olarak deerlendir
mek durumunda kalyor. kinci olarak yle bir glk sz
konusu: Nesne ve olaylarn zde olmalar, ancak, nesne
lerde bulunduu halde olaylarda bulunmayan nitelikler
yoksa onaylanabilir. Bu gibi niteliklerin varolduunu gs
termek, drdnc boyuttaki gzlemlenebilir tikellerin olay
bileikleri olduu grn rtmek demektir. Oysa nes
nelerin uzayda yer al biimieri, olaylarla paylamadklar
7) N. Goodman, The Structure of Appearance, Harvard U.P., 1951;
W.V. Quine, Word and Object, MIT Press, 1960 ve The Ways of
Paradox, Random House, 1966; J.J.C. Smart,. Spatialising Time
Mind, 1955.
ZDELK 15

bir niteliklerini ortaya koyar. Hem nesnelerin hem de olay


larn uzayda yer kapladkfan ak olsa gerek. Hem nesne
ler hem de olaylar uzayda bir tek yere sahiptirler. Bir baka
deyile, ne nesneler ne de olaylar ayn zamanda birden ok
yerde bulunamazlar. Oysa bunun kart yalnzca nesneler
iin geerlidir. Nesneler uzayda dlayc bir biimde yer tu
tarlar: Nesneler girilmezdir (solid, impenetrable). ki ayr
nesne ayn anda ayn yerde bulunamaz. Bulunuyormu gibi
grnen her yerde nesnelerden birinin zdei ya brkyle
ortaktr ya da brknn uzay iinde brakt boluklar
dolduruyordur. nsann aznn iine giren bir bardak st,
sngerin emdii su, elmay yaran bak, bu temel ilkeye r
nektir. imdi bu nitelik asndan olaylara bakarsak, nesne
ve olaylarn belirli bir zamanda ayn yerde rtebildikleri,
hatta rtmeleri gerekeceini grrz. Bundan baka, bir
den ok olayn da uzay-zaman iinde rtmesi sk bir biim
de olaandr. Olaylarn ayrt edilebilirlikleri ile ilgili olarak
Davidson'un sk sk kulland u rnee gz atalm: Ayn
anda hem dnen hem de snan kresel bir cismi ele ald
mzda, ayni anda uzayda ayn yeri paylaan iki olay dn
m oluruz. yle ise denilecektir ki, drt boyutta kavranlan
bir nesnenin bir trtl gibi zaman iihde de yaylmasna kar
n, onun bu boyutta salt yeknesak bir olay olduu doru
deildir. Uzaysal blmler gibi zamansal blmleri de ol
mak, zaman boyutunda olaya indirgenmeyi iermez. nk
nesneler zaman boyutunda da girilmezken, olaylar rtebi
lirler. Davidson, rten olaylar neden ve etkilerine gre
ayrt etmeyi nermitir.
Nesnel ve olaylarn bakalklar sndan daha da nem
li gibi duran bir nokta, olaysz, yani deiim geirmeyen
bir nesne dncesinin mantksal olanakll bir yana, nes
neden bamsz bir olay kavramnn olanaksz grnmesidir.
lgintir ki, hem Strawson hem de Quinton nesneden bam
sz bir olay dncesinin mantksal adan olanakl oldu
unu ne sryorlar. s Ayrca, deneysel anlamda, rnekler
de veriyorlar: Bir k parlts, bir ses ya da bir koku byle
rnekler, onlara gre.. Oysa bunlar, olay olarak, ya deney
ierii, ya da bu deneye neden olan d etmen olmallar. Bu
rneklerle eer deney ieriklerinden szediliyorsa, konu sap-
8) Strawson, a.g.y., s. 46; Quinton, a.g.y., s. 212-213;
16 NESNE VE DOGASI

trlm, yani rnek d fiziksel olaylar vermek yerine anlk


sal olaylara kaydrlmtr. Aync_a zdeki yoruma gre an
lksal olaylar beyin olaylaryla zde olduklarndan, rnek
artk nesneden (beyin) bamsz bir olay vermemektedir.
te yandan eer k; ses ve kokudan, deneye neden olan fi
ziksel olaylar anlalyorsa, nesnesiz bir olaydan szedildii
yine kukuludur. nk bilim bu olaylarn hepsinde de (de
iik dzeylerdeki) kimi paracklann yeraldn bildiriyor.
Kmzca, nesnesiz, nesneden bamsz bir olay kavramnn
mantksal adan olanakl olduu gsterilebilmi deildir.
Olaysz bir nesne dnmek, sk skya nc boyutla s
nrlandrlm bir biimde dnmekle olanak buluyor. Oy
sa br boyutlar hesaba katmadan, yalnzca drdnc bo- _

yutu kavrayamyoruz. imdi, bir yandan srekli uzayan bir


izgi ve bir yandan da devinen bir nokta dnelim. mgele
diimiz bu olaylar nesnelerden bamsz. mdr? Bu rnekler
deki olaylarn tek boyutlu, ya da boyutsuz nesneler zerinde
meydana geldii ne srlebilir m.i? tn daha az boyutlu
nesne kavramnn herkese kolaylkla onaylanmayaca, nes
ne olarak somut tikellerin boyut gerektirdikleri, bunun d
ndakilerin soyut nesneler olacaklar belirtilebilir. Somut
anlamda ise izgi ya da noktalarn, ya nesne yzeyleri ze
rindeki nitelikler olduklar, ya da mikroskop altnda by
tldklerinde birer boya tmsei olarak boyutlu nesne,.
ler olduklar sylenebilecektir. Bylece deerlendirildiinde,
bu somut animdaki izgi veya noktalarn devinimi, ya bir
boyutlu nesnenin yzeyi zerindeki niteliksel deiim ya
da kendi boyutlu olan bir boya tmseinin devinimidir.
Soyut anlamdaki izgi ve noktalarn devinimi ise, soyut an
lamdaki her trl ieriin geirdii deiiklik gibi, imge
leme, yani anlk ortamna zgdr. Bir baka deyile, soyut
anlamdaki izgi ve noktann devinimi de somut deil, soyut
bir olaydr. Bundan dolay da gzlenebilir tikeller iin ge
erli bir rnek saylamaz. Bylece, olaylarn varolabilmek
iin nesneleri gerektirdiklerini, nesnelere baml olduklar
sonucunu bir kez daha onaylam oluyor, buna dayanarak
da, varlkbilim asndan nesnelerin daha temel olduunu ne
srebiliyoruz. Gzlemlenebilir tikeller temelde nesnelerdir;
evreni oluturan temel geler bunlardr.. Dolaysyla da ger
ei doru olarak betimleyen, saduyu dorultusundaki De
mokritos-Aristoteles aklamasdr.
ZDELK 17

:!:er nesneler varlkbilimsel anlamda olaylardan daha


temelseler, olay dediimiz nedir? Olay bir deiimdir. Be
lirli bir zamanda yeralr. Ancak bu bir zaman kesiti deil
dir. Zaman ke&itinde olay yoktur, nk bir deiim olarak
olay srer; bir sre gerektirir. sa Bir sreyi zorinlu klmala
rna karn, olaylar ksa srerler. Her durumda, olaylar, nes
nelerin zaman iindeki kalclndan ok daha ksa bir sre
iin varolurlar. Ayn cisim zerinde art arda gelen deiim
ler, kalc bir nesne zerindeki birbirini izleyen olaylardr.
Durumlar, olaylardan genellikle daha uzun srerler. Durum
dediimiz ey, kimi trden olaylarn yokluunda, nesnelerin
belirli bir biraraya geli biiminin bozulmadan sregitmesi
dir. Bir durum, bir olayn son bulmasyla balar ve bir ola
yn balamasyla da son bulur. Sreler, olay demetleri, olay
bileikleridir: Sre, deiimlerin belirli bir sra dzeni .iz
lemesidir.
Deiim nesne zerinde gerekleir. Deiim olabilmesi
iin elde deien birey, bir nesne olmas gerekir. sb Bir nes
nenin devinmek ve bymek dnda niteliksel deiimler ge
irdii de sylenebilir. Ancak nesne iin en nemli, kkenci
anlamdaki deiim, onun varolu ve yokolu olaydr. Bir
nesnenin yokolmas, o nesneyi oluturan paralarn, ya da
zdein de yokolmas anlamna gelmez. Nesneler ouilukla,
tadklar biimi yitirerek, rnein, eriyerek, paralanarak
yok olurlar. Zaman ve nedensel ilikilerin szkotusu ola
bilmesi iin deiim yani olaylarn meydana gelmesi gerekir;
Olaysz bir evren, bir zaman kesitindeki boyutlu donuk
bir evrenden ayrt edilemeyecektir.
Bugn 'artk bilimin, Leukippos, Demokritos ve Anaksa
goras sc gibi filozoflarn ortaya attklar, gzlemlenebilir so
mut tikellerin paracklardan olutuu savn doruladn
biliyoruz. Elimizde bir kitap tutuyor olduumuz olgSu, da
ha kk bir lekte, uzayn o blgesinde iin iin kaynaan
8a) Aristoteles deiim ve zaman arasndaki ilikiyi Zorunlm olarak
niteler. Ona gre zaman deiime bamldr: Deiim olduu iin
zaman da vardr. Zaman, deiime bal, ona trevsel olan bir yn,
bir zelliktir. Bkz. Physika, VIII. 1.251b10.
Sb) Bkz. Aristoteles, Physika, I.7.190a 13 ve 30.
8c) Analtsagoras'n paracklardan szettii konusunda temkinli olmak
gerekiyor. Onun kulland morla szcnn paradan ok pay
anlamna geldii vurglanmtr. Bkz. G.S. Kirk ve J.E. Raven,
The PresocraUc Philosophen, Cambridge U.P., 1957, s. 377.
18 NESNE VE DOGASI

bir par'acklar kalabal bulunduu olgusundan pek de


farkl deil. Bundan dolay gzlemlenebilir nesnelerin doa
s ve temel niteliklerine ilikin sorularn yantlarnn para
cklar leinde aranmas gerekmez mi? Nesnenin doasnn
ne olduu sorusuna bugn pek oumuzun, tartmaya gerek
bile duymadan verdii yant, cisimlerin gerekte pek de g
rndkleri gibi olmadklar ve onlarn aralarnda boluk bu
luna?! gzlemlenemeyecek lde lck paracklarn bira
radalndan olutuklar deil mi? Byle bir yaklam, bir
anlamda, nesnenin doasn veriyor. Nesnenin yapsn, al
glanan zelliklerini, zdeksel bileimini ve zdek tr ola
rak (sertlik, krlganlk gibi) kimi niteliklerini aklyor. An
cak nesnenin doasnn ne olduunu sorarken, felsefe a
sndan gndeme getirdiimiz, bundan daha da temel bir an
lam. Biz byle bir soruyla, nesne olmann nesne olmama
ya gre neler ierdii, nesneyi nesne yapann ne olduu,
her hangi bir nesnenin varolmas, ya da yok olmasnn :Koul
lar, nesneyi oluturan ve kendileri nesne olmayan temel
gelerin ne olduu gibi konulara ilikin anlaymz derin
letirmek istiyoruz. Paracksal aklamann bu anlamdaki
doay kavramak asndan yeri nedir?
Bu son anlamda nesnenin doasn tanmaya ilikin ama
cn, insann kendi bulunduu lek asndan, ncelikle, gz
lemleyebildii, be duyusuyla kavrayabildii nesnelere y
nelik olduu zerinde pek bir gr ayrl olmasa gerek.
Soru, gzlemlenebilir nesnelerin doasn tanmann, nce par
acklarn doasn tanmay gerektirip gerektirmedii olsun.
Bunun zorunlu olup olmadn ele aldmzda, byle bir
zorunluun bulunmadn gryoruz. Belirli bir nesneyi olu
turan paracklarn nicelik ve bileiminde nemli bir deiiklik
olmadan da, bu nesnenin yok olarak yerine baka bir nes
nenin .gelmesi aka olanakl. Tuntan yaplm bir yontu
yu eritip bir bidon biimine dntrrsek, yontuyu ve bi
donu oluturan zdei etkilemeden bir nesneyi yok etmi ve
ayn zdekten baka bir nesne yaratm oluruz. Demek ki,
paracklarn nitelikleri, bu paracklarn oluturduklar nes
nelerin niteliklerini tam olarak vermeyebiliyor. Ancak daha
nemlisi, nesnenin doasna ilikin bu daha temel anlamda
sorulan soruyu paracklarla verilen bir aklamayla kar
lamak, bir yant salamak yerine, ayn soruyu kkler l
eine kaydryor. Eer nesneler gzle grlemeyecek l-
ZDELK 19

de kk zdeksel paracklardan oluuyorsa, bu parack


lar da zdeksel cisimcikler olmal, Sd nesnenin bizim il
gilendiimiz en temel niteliklerini onlar da tayor olnal
dr. Dolaysyla ayn temel soru onlar iin'. de geerli ola
caktr. Aklanan biimiyle yukardaki durum, paracklarla
verilen aklamann .bizim ilgilendiimiz anlamndaki soruyu
tam olarak . karlamadn gsteriyor. Soruyu paracklar
alanna kaydrmann nemli. bir glk getirdii de syle
nebilir: Paracklar, sradan nesneleri tandmz gibi tan
yamyoruz; onlar kuramsal varlklar olarak, deneyin doru
dan eriemedii bir dzeydeler. Onlarn ancak kimi neden
ve etkilerini gzlemleyebiliyoruz. Nesnenin doasn kavrama
abasn dorudan gzlemlenebilirler dzeyinde tutmamak

iin arlkl bir gereke yok gibi duruyor.


Nesnenin doasnn ne olduu sorusu, ele aldmz an
lamyla, bilimsel bir soru deil. Nesnenin bu anlamndaki do
asn bilim aratrmyor; yalnzca varsayyor. Bilimin be
timlemeye alt anlamdaki doa, nesnenin tad yapsal
ve genel nitelikler, geirdii deiimler, devinim ve baka
nesnelerle ilikilerinden oluuyor. Oysa btn bunlar var
olmak, yok olmak, ayrt edilebilir olmak, nitelik tamak, de
iim, olay, devinim gibi ulamlarn ne olduunu tartmak ve
aklamak yerine, bu aklamalar varsayyor. Felsefe asn
dan nesnenin doasn aratrmak, ite bu temel ulamlar daha
iyi kavramaya ynelik bir abadr.

mm tartrken (l. 2. 316a 15-317a), paracklar boyutsuz olarak


8d) Aristoteles De Generatione et Corruptione'de Demokritos'un kura

dnmenin, nesnenin onlardan kurulu olduu savn olanaksz


latracan sylyor: Boyutsuz noktalar hangi nicelikte bir ara
ya getirirsek getirelim, bundan boyutu olan bir ey elde ede
meyiz. Dolaysyla, daha ada bir dile getirile, en alt dzeyde
bile, paracklar birer enerji birimi veya cisim olarak, uzay-za
manda yer kaplayan boyutlu fiziksel varlklar olmal. Bunla.nn
yerinin veya hznn saptanamamas, bu temel fiziksellik nitelik
lerini etkilemez.
20 NESNE VE 000.ASI

2. Bireyleim9
Nesneler temelseler ve olaylar da onlar zerinde oluu
yorsa, nesnelerin, 'evrenin yaptalar olduklarn ne sre
biliriz. Nesneleri yok etmek evreni yok etmek olurdu. imdi
varolan evren, onu imdi oluturan nesnelerin imdi iinde
olduklar karlkl ilikilerle belirlenir. Ayn nesnelerden de
iik bileimler ve deiik karlkl ilikilerle, imdi varo
landan ayr, sonsuz sayda olanakl evrenler oluabilirdi. An
cak imdi varolan olsun, bu olanakl evrenler olsun, her biri
ayn yaptalarndan oluuyor, olacakt. Hem evrenin yap
talarndan' olumas, hem de bu yaptalarnn birbirleriyle
karlkl ilikiler iind bulunmalar (ya da zde veya fark
l bekler meydana getirmeleri) nesnelerin okluunu ve bir
birlerinden ayn olmalarn zorunlu kilar. 9a Bu koul yerine
gelmeden ne yaptalar ne de bunlarn ilikileri szkonusu
olamaz. Nesnelerin birbirlerinden ayr tik eller, tek balarna
varlk tayan bireyler olmalar, evrenin 'bil?iimiz gibi ol
masnn zorunlu kouludur. Bu balamda tikel ya da birey
lerin varl asndan 'byk nem tayan bir soru beliri
yor. Nesnelerin olduklar bireyler, olarak varolmalan han
gi ilkeye gredir? Nesneler hangi ilkeye gre bireyleirler?
Bir baka dilegetirile, bir nesne evrenin geri kalan blmn
den hangi ilkeye gre ayrt edilir? Bir nesnenin baka nes-,
nelerden ayr olmas nedir? !e btn bu sorular klasik bir
varlkbilim sorunu olan bireyleimi belirler.
Bireyleimin varolabilmenin bir mantksal koulu oldu
unu yle ortaya koyabiliriz : A gibi bir nesnenin tek ba
na varolabilmesi iin onun B gibi herhangi baka bir nes
neden ayn olmas gerekir.. nk byle deilse, A, B'den
ayrt edilemeyeceine, yani bireyleemeyeceine gre A'nn
tek bana, birey olarak varolduu da sylenemeyecektir.
Bunun varlkbilimsel dzeyde geerli oldu\1 ve bu dzeyin
de nesnelerin alg ve bilgi asndan ayrt edilebilirliklerin
den bamsz olduu ak olsa gerek.
Bireyleim sorununu karlayan zm, beraberinde bir,

9) lndividuation : Birey olu; bireye dnm. 'Tek olarak ayrt


edilebilirlik.
9a) Elea Okulu'nca ne srlen trde bir evrende bireyleim gibi bir
sorunun bulunamayaca ak olsa gerek.
ZDELiK, 21

nesne kuram da getirir. Nesnelerin nasl bireyletiinin ya


nt, bir nesnenin, kendileii nesne olmayan hangi gelerden
olutuunun aklamasyla verilir. Bu bakmdan bireyleim
sorununun zm, nesnenin paralar ya da blmleri a
sndan verilen bir aklama deildir. Kendileri nesne olma
yan geler, nesneyi oluturduklar sylenebilecek zellikler,
niteliklerdir. Bireyleimin aklamas, nesne ile zelliklerinin
ilikisini saptar. nk bir nesne baka nesnelerden zellik
leriyle ayrlr. Onun deiik oluunu, zelliklerinin deiik
lii oluturur.
Bu ereve iinde bireyleim birbirinden iemle ayn:..
lan iki biimde aklanmtr. Bir nesneyi bireyletirenin
onun tz olduu savyla verilen aklamann kkeni Aris
toteles'e gider. 9b Tz ilkesine almak olan yaklam ise, bir
yandan tutarl deneyciliin gerei olarak Hume'a, br yan
dan da monad dizgesinin bir vargs olarak Leibniz'e gider.
Bu ikinci yaklama gre, bir nesneyi bireyletiren, onun ni
teliklerinin bileimidir. Bu alanda usu Leibniz'den de etki
lenmi olduunu onaylamak gereken Hume'un byle bir d
nceyi. benimseyi nedeni, alglanamayan ilke ya da nesne
lere varlk olana tanmayan deneyci tutumudur.
Leibniz ve Hume'a gre, A ve B'nin ayr nesneler ol
malar bu nesnelerin deiilt nitelikler tamalarndandr.
rnein, elimizde tuttuumuz bu kitap masann stndeki
dergiden ,alyn bir nesnedir,, nk biri genilik, incelik ve ken
dine zg renkleriyle, brnn boyutlarndan ve kendine
zg renklerinden deiiktir. Leibniz bu dnce dorultu
sunda nl Ayrtedilriezlerin tlzdelii ilkesini ne srm
tr. H>; ki nesnenin btnyle benzer olup yalnzca sayca
ayr olmalar szkonusu deildir. Buna gre, eer iki nesne
nin tm nitelikleri btnyle benzer (ya da ortak) ise, bun
lar zdetir. Demek ki, Leibniz'e gre ayr olabilmenin zo
runlu koulu deiik olmaktr. Deiik olmayan, nitelike

deiiklikleri bulunmayanlarn ayr olabilmeleri de olanaksz


dr. lke, ayrtedilemezlii zdelie yeterli koul olarak sap-

9b) Bkz. Aristoteles, Metapbysika, Z. 8. 1034a 5.


10) Q.W.F . Leibniz, Discourse on Metaphysics, x. Leibniz Seleetlons,
P. Wiener(der.) Scribners, New York, 1951, s. 301. Aynca r. Leibniz
Clarke'a yazd drdnc mektubun 4. blmne (Leibniz, Pbi
losopbical Writings, London : Dent, 1434, s . 204) balarken Bir
birinden ayrt edilemeyen iki birey yoktur diyor.
22 NESNE VE DOASI

tyor. Eer ilke zdelik iin yalnzca bir zorunlu koul sap
tyor olsayd, tartmal olmayacakt. nk zde olan iki
nesnenin hibir deiiklii olmayaca, yani tm nitelikleri
nin btnyle benzer olaca kuku gtrmez bir biimde
doru olsa gerek. Ortak olmayan nitelikler tayan, baka
pir deyile deiik olan nesneler zde olamaz; zorunlu ola
rak ayndrlar. Ayn olmadklarn ne srmek elikisizlik
ilkesini zedeleyecektir. zde olduu sylenen nesneler, bu
na gre bir tek nesne olacandan, deiik olmalar, ayn ni
telii ayn nesnenin hem tayp hem de tamad sonucu
ierecek, bylece de eliik olacaktr. oa.
Leibniz'in ilkesi Aristotetesi yaldama yalnzca yeterli
koul yorumunda aykr dyor. Buna karlk, onun yeterli
koul olarak bir mantksal zorunluk oluturmad, yani ye
terli koul olarak her zaman doru olmayabilecei ne s
rlmtr: Btnyle benzer niteliklerden oluan iki ayr
nesne dncsi eliik deildir. rnein, fabrikadan yeni
km ayn modlden iki kalem ya da arabann en ince ay
rntlarna dek benzer olduklarn elikiye dmeden d
nebiliyoruz. 11 Leibniz byle bir dnceye iki aamada kar
kyor. Clarke ile yazmalarnda, 12 btnyle zde gibi
duran iki nesnenin gerekte deiik olduklarn kavramak
iin yaplmas gerekenin bunlar daha yakndan incelemek
olduunu vurgular. Birbirine ok benzeyen iki kalemi daha
ince ayrntyla, rnein mikroskop altnda inceleyecek olur
sak, aralarnda birok bakalk grrz, Leibniz'e gre. Bir
ormandaki aalarn yapraklarnn hibiri brne btny
le uymaz; yeterince ayrntyla bakldnda, bir st damla
snn bile bir bakasna tam olarak benzemedii grlr.
Buna verilen Aristotelesi yant, nitelikleri ortak (ya da
ok benzer) olan iki ayn nesne bulmadaki deneysel g
lkler bir yana, bu kavramn, dncenin eliik olmad
dr. Eer eliki yoksa, bu bir mantksal olanakllktr. Max

lOa) Apak bir doruluk olan zorunlu koul yorumundaki ilke, kimi
yerde, tartmal olan Leibniz'in kendi yeterli koul yorumundan
ayrt edilebilmesi amaciyla, zdelerin Ayrtedilmezlib (indis
cernibility of indenticals) diye adlandrlmaktadr. Bkz. David Wig
gins, Sameness and Substance, Oxford. Blackwell, 1980, s. 19;
Saul Kripke, Time and ldentity, yaymlanmam seminer notta
n, 1978.
11) Bkz . Quinton, T,he Nature of Things, Routledge, 1973, s. 29.
12) G.W.F\. Leibniz, Philosophical Writings, London. Dent, 1934, s. 204.
ZDELK 23

Black yalnzca iki kreden oluan bir evrenin, bu krelerin


nitelike hibir deiiklikleri bulunmamas durumunda da
olanakl olduunu savunmutur. s Eer bu bir mantksal
olanakllksa, ayrtedilemeyen iki iyr nesne de olanakl de
mektir. Dolaysyla, bu anlmndaki ilke bir zorunlu doru
luk saptamamakta, bylece de zde olmann ya da bireyle

imin anlamn verememektedir.


Leibniz, ilkesinin yalnzca gzlemsel ya da deneye da
yanan bir savunu ile ayakta duramayacann ok iyi far
kndayd. Clarke ile yazmalarnda bu durum akca se
zinlenir. te bu nedenledir ki Leibniz, Ayrtedilmezlerin
zdelii lkesini, ortaya att bir baka temel ilkeye da
yandrmak istemitir. Yeterli Neden ya da Yeterli Gereke
lkesi diye anlan bu varsaym, bugnn felsefesi asndan
geerli bir yol olarak deerlendirilemez. Bir felsefe ilkesi
olarak, btnyle, T.anr'nn yarat srasndaki seimlerine
dayanmaktadr. 17. yy.'da Tanr kavramn varlkbilim ve
bilgibilimde etkin olarak kullanan pek ok filozof vard. Oy
sa, Tanr'ya inanlsn inanlmasn, ya da Tanr var olsun ol
masn, bir felsefe dncesini onunla temellendirmek, bu d
:nceyi keyfi bir biimde doru varsaymay ierir. sa n
k temellendirme, yine tanmsal ya da varsaymsal olarak,
Tanr kavramna yklenen olumlu niteliklerle yaplyor. Ye
terli Gereke lkesi'ne gre, btnyle benzer olan iki ayn
nesne szkonusu olamaz, nk Tanr, yarattklarn ussal
gerekelerle yaratr. Eer Tanr birbirine btnyle benzer
olan iki ayr nesne yaratsayd, bunlar uzayda yerletirir
ken aralarnda seim yapabilmek iin kendine bir gereke
brakmam olurdu, diyor Leibniz. .kisi de ayrt edilemeye
cek lde benzer olduundan, belirli bir yere hangisini ko
yacana ilikin yeterli nedeni olmazd Tanr'nri. Oysa
Tanr, yetkinlii gerei her eylemini bir yeterli neden ya
da gereke ile yapar.
Leibniz'in ilkesini savunmak iin, setii bu yol dnda
bir yol daha var: zdelik, iki nesnenin ayrtedilemezlii,
yani btnyle benzer olmas .diye tanmlanabilir. Yeterli
koul anlamndaki Leibniz ilkesi zdelik kavramna tanm
olarak sunulabilir. Akla hemen yle bir itiraz geliyor: Bu

13) Max Black, Identity of Indiscernibles, Mind, 1952, s . 153-164.


13a) Deus ex machina zmler diye adlandrabiliriz bunlan.
24 NESNE. VE DOASI

yol tutulursa, var olan zdelik kavrammz aklamak ye


rine, zdelik szcyle karlanan yeni bir kavram orta
ya. atlm olmayacak m? Buna kar, Leibniz ilkesini savu
nan biri, nceden var olan belirgin ve tutarl bir zdelik
kavrammzn zaten pulunmadn ne srebilir. ada
dnrlerden Baruch Brody byle bir yol seiyor. zde
lii tam (ya da tpatp) benzerlik olarak tanmlayn yle
bir uslamlama zerine oturtuyor:
i. a ve b'nin btn niteliklerinin ortak olduunu varsaya
lm. 14
ii. a'nn a-ile-zde-olmak gibi bir nitelik tad kuku
'
gtrmez.
iii. Ayn varsayma gre, ayn nitelii b de tamaktadr.
iv. yle ise, b=a. 15
Brody, bu uslamlamaya kar eitli olas itirazlar ele
alyor. Bunlardan biri (ii) nermesinde deinilen nitelie
yaplabilecek kar ktr Brody'nin grne gre, eer
bir nesne kendi kendisiyle zdese (ki her nesne kendi ken-,
disiyle zdetir) bu nesnenin kendisiyle zde olmak niteli
ini tayor olmas doaldr. Oysa, (ii) nermesi, yalnz bir
tek nesnece tanan bir nitelik kavramn gerektiriyor, an
cak Brody'nin kendisinin de savunduu gereki bir t
mellik anlayna gre, lG nitelikleri baka varlkbilimsel
ulamlardan ayrt eden, onlarn doalar gerei birden ok
nesneye birarada tJ.ygulanabilmeleridir: Bir nitelik, ayn an
da birden ok nesnece tainr. Bu dnceye dayandrla
bilecek bir kar ka gre, nitelikler tmel olduklarndan,
Brody'nin ortaya att trden, yani a-ile-zde-olmak gibi
bir nitelik olanaksz olmaldr. nk byle .bir nitelik yal
nzca bir tek nesnede, yani a'da rneklenebilir. Buna kar
lk, Brody, bu itirazn geersiz olduunu, nk nitelik
ya da zellik ka.vramlarn daha geni bir anlamda tanm
ladn sylyor.

14) Niteliklerin ortak ya da zde oluu, tam, tpatp ya da bHl.


niiyle benzer olular anlamndadr. Bu terimleri imdilik e
anlamda kullanacaz. Bu konunun daha ayrntl bir tartmas
n, Blm 17'de vereceiz.
Baruch Brody, ldentity and Essence, Princeton U.P.; 1980, s. 9.
Brody gibi biz de, Frege'yi izleyerek = imini zdelii dile ge
15)

tirmek iin kullanacaz .


16) Tmeller zerine gereki kuramlar iin bu kitabn 14 ve 15. b
lmne baklabilir.
ZDELK 25.

Brody, a-ile..:zde-olmak niteliinin, her nesnece ta-


nan genel anlamdaki kendisiyle zde olmak niteliinden
ayrt edilmesi gerektiini vurguluyor. Yukardaki uslamla
ma n bu genel niteliin yeterli olamayacan sylyor.
Kendisiyle zde olmak gibi bir nitelik, a=a nermesinin
doruluunu, a=c nermesinin yanllndan ayrt ede
meyecektir; nk hem a hem de c kendileriyle zdetirler,.
Kendisiyle zde olmak, a-ile-zde-olmak gibi, a=a iin
geerli olup, a=c iin geerli olmayan bir nitellk deildir.
Kendisiyle zde olmak her iki nerme iin de geerlidir.'
Brody, uslamlamasnn dngsellii yolunda yaplabile
cek eitli olas kar klar da ele alyor. Oysa btn bu
olas kar klar bilgibilimsel dzeyde, yani bilmek, arua-:
mak, renmek .gibi kavramlar asndan gelitiriyor ve ken
disipi de bilgisel ortamda savunuyor. Btn bu bilgibilim
sel tartma bir yana, konumuz zellikle varlkbilim olduu
na gre, Brody'ye kar varlkbilim dzeyinde bir eletiri
retemez miyiz?
a ve b'nin a-ile-zde-olmak niteliini tadklarm
varsayalm. Buna gre, a ve b zde olacaklardr. Brody'nin
nerdii temellendirmenin zayf noktas, iki nesnenin zde
oluunu, her ikisinin de yalnzca a-ile-zde-olmak nite
liin tamalar ile salamasnda yatyor. Bu nitelii her
ikisinin de tamas, zde olmalar iin yeterli koul. Oysa
bu koul tek bana yeterli ise, yani a ve b bu nitelii ta
dklar iin zdeseler, Leibniz'in ilkesi oktan rafa kaldrl
m demektir. nk bu koul yalnz bana zdelii sal
yorsa, btn niteliklerin ortak olmas ya da . tam benzerlii,
deil yeterli olmak, zorunlu olmaktan bile karlm oluyor.
Brody, Leibniz ilkesini temel alaym derken bu ilkedtn vaz
gemi oluyor .. Daha kts, Leibniz ilkesini zorunlu koul
olarak da gerektirmediinden elikisizlik ilkesine tkezleni-.
yor. yle aklayalm: Eer iki nesne iin zde olmak yal
nzca a-ile-zde-olmak niteliini tamakla salanabiliyor
sa, bu iki nesnenin ayn zamanda br btn niteliklerinin
de ortak olmas, en azndan kendiliinden gerekt.irilmi de
ildir. Brody ise byle bir gereklilik kolunu zaten getir
miyor. Btn yapt, (i) ve (ii) nermelerinde grld
gibi, eer iki nesne tm niteliklerde ortaksalar, bunlarn a
ile-zde-olmak niteliini de ortak olarak tayacaklarn
ne srmek: Bunun tersini gerektirmiyor. Bu ise Brody iin.
26 NESNE VE DOGASI

karkoyulmaz bir glk yaratyor. Nasl iki nesne rne


in Sar olmak niteliinde benzeyip (ya da ortak olup) bu
nun dndaki niteliklerde aynlabilirlerse, a-ile-zdt!-ol
mak niteliini ortak olarak tayp, bakalarnda ayrlabilir
ler. Oysa bu bir sonu olarak eliiktir. zde olan nesneler
tektir. Aym nesnenin eitli nitelikleri hem tamas hem de
tamamas elikidir. Bir baka deyile Leibniz ilkesinin z
delik iin zorunlu saylmamas elikiye gtrr. Leibniz
kendi ilkesini dilegetirirken, niteliklerin tmnn ortak ol
masnn zdelik iin yeterli olacan ne sryor. Leibniz
bylece bunlarn her birinin zorunluluunu da gerektiriyor:
Sayca zde olanlann nce nitelike zde olmalann gerek
tiriyor. Brody'nin sorunu, Leibniz'in niteliklerin tm ze
rinden gelitirdii ilkesini .aynca bii tek nitelik zerinden te
mellendirmeye almak. Yapt, zdelii bir tek nitelie
balamaya dnyor. Bu ise, geri kalan nitelikleri gereksiz
kldndan eliki kapsn ayor.
Tek bana yeterli olan bir koulun belirli bir anlamda
baka koullar gereksiz klna daha ayrntl olarak ba
kalm. nce, bir arada yeterli olmak durumuna bakalm.
rnein, p'nin bilinmesi iin, p'ye inanlmas, p'nin doru-
1uu ve dorulanabilir oluu birarada yeterlidir. 17 Bir baka
deyile inanmak, doruluk ve dorulanabilirlik koullarnn
her birinin yeterli olmas, br koullarn tmnn yerine
gelmi olmasna bal. Bu da demek ki, bu koullarn her
biri, kendi bana bir zorunlu koul. Bu rnein konumuz
.asndan koutu, Leibniz ilkesine gre tanlan her bir ni
teliin ortak oluunun zdelik iin zorunlu olmas yansra,
yeterliliin btn: niteliklerin ortak oluuyla salanmasdr.
imdi tek bna yeterli olan koullara bakalm. rnein l
drmek iin kafay kesmek tek bana yeterlidir. ldrmek
iin kalbinden vurmak, siyanr iirmek v.b. gibi baka tek
bana yeterli koullar da vardr. Oysa birinin yeterli olma
s iin br yeterli koullarn zorunlu olmas gibi bir ge
reklilik yoktur.
a-ile-zde-olmak neden tek bana yeterlidir? Bu ko
'Ulun yerine gelebilmesi iin br btn niteliklerin yerine
gelmesi zorunlu klnmamtr da ondan. (i) ve (ii) ye gre,
,eer btn nitelikler ort.aksalar a-ile-zde-olmak da or-

17) Burada bu yeterliliin tartmasz olduunu varsayalm.


rf

ZDELK 27

taktr. Ancak bundan, a-ile-zde-olmak ortaksa, br b


tn nitelikler de ortaktr, vargs karsanamaz. Peki Brody
bunu bir ek koul olarak gerektiremez mi? rnein Brody,
a-ile-zde-olmak niteliinin ortak olarak tanmas ve ye
terli olmasnn br btn koullarn da ortak olarak tan
masna bal olduu gibi bir koul koyamaz m? Bu durum
da a-ile-zde-olmak niteliinin ortak olmas, _tpk bilgi
iin inan ne ise, birlikte yeterli olan koullar dzeyine
indirilmi olmaz m? Brody'nin byle bir koulu tutarl ola
rak ne sremeyecei kansndayz. nce, belirli bfr nesne
nin belirli bir nitelik tamasnn o nesnenin kimi baka
nitelikler tamasndan ilkece bamsz olabileceini- vurgu
layalm. Buna herhalde kimse kar kmayacaktr. Brody
ancak yle diyebilir: 'Eer b gibi bir nesne a-ile-zde-ol
mak niteliini tayor ve bu da b = ann doruluuna
yeterli koul oluyorsa, bu durumda b ve a'nn br btn ni
telikleri de ortak olmaldr.' Buna kar, biz de yeterlilikte
diretmeden, yalnzca b'nin a-ile-zde-olma-niteliini ta
mas durumunu irdeleyelim. Az nce deindiimiz gibi, bir
nitelik olarak bunu tamak, tanlan br niteliklerin tm
nn hangi nitelikler olacan belirlemez. yle ise artk u
soruyu sorabiliriz : b . a-ile-zde-olmak niteliini tad
halde a'da bulunan niteliklerin br hepsini tamyorsa,
a = b olduu doru mudur? Eer doruysa, yukarda
Brody'yi gtrdmz eliik durum bir . kez daha domu
bulunuyor: te yandan a = b doru deilse, bu kez yine
bir eliki domu bulunuyor, nk b, a ile zde. deil, fa
kat a ile zde olmak niteliini tayor; yani a .ile hem zde
hem de deil.
Brody'nin ynteminin Leibniz ilkesini yeterli koul ola
rak kantlamad, te yandan da bu ilkenin kendi bana
zdelik ve bireyleimin anlamlarn veremediini grm
bulunuyoruz. Bireyleim iin bir lt ola_rak ne srlen
bu ilke, nesneyi salt niteliklerine indirgeyen tutam kura
mnn temelini oluturur. imdi, tzc yaklamnn nesne
kuramn, tutam kuramyla: karlatracaz.
Nesnenin nitelikleriyle ilikisi nedir? Nesne ile nitelik
leri arasnda ne gibi balant szkonusudur? Bu soru tz ve
tutam yaklamlarnca deiik biimlerde yantlanmtr.
Tutam kuramna gre nesne, niteliklerinin belirli bir bi
leimi, belirli bir biraraya geliinden baka birey deildir:-
28 NESNE VE DOGASI

Bir b aka, deyile, nesne ile niteliklerinin bileimi arasn


daki iliki zdeliktir. Bu yaklam nesnenin nitel;klerini,
nesnenin paralar, blmleri gibi grr. :Paralarn bir pla
na gre bir araya gelmesi nasl nesneyi , verirse, nitelikleri
belirli bir dzende toplamak da, yine nesneyi oluturacak
tr. Paralar nesnenin paralardr demek, nesnenin bu par
alarn toplamndan ayr, onlarn sahibi, taycs olan ayr
bir ilke olmasn iermez. Bacaklar, oturak, srt ve kol da
yanaklar, hep iskemlenin paralardr; ancak iskemle bu
paralarn bir dzene gre topiam olmak tesinde bir var
lk tamaz.
Tzc sava gre bir nesnenin niteliklerinin bileimi bu
nesneyi bireyletirmez. Bireyletiren, onu bir nesne yapan,
nesnenin tzdr. Bu savn nesne ile nitelikleri arasndaki
ilikiye ilikin vargs, nesnenin bir nitelikler bileiminden
daha ok ey ierdiidir. Nesnenin nitelikleri tesinde ier
diiyse, tz denilen eyden bakas deildir. Peki ya tz
nedir?
nce, zgn olarak Aristoteles'e ortaya atlan tz kav
ramyla, bunun daha sonralar ald bi;mler arasnda bir
aynn izmek gerek. Locke, bu daha sonraki tz kavramla
rndan birini, altya.p ya da dayanak (subst.ratum) olarak be
lirler. 17 Tz genel adyla adlandrd\mz kavram, var ol
duklarn saptadmz, ancak bunu kendi balarna bir da
yanaktan yoksun olarak srdrmelerini , imgeleyemediiniz
niteliklerin, bilinmeyen, fakat varsaylan ve substantia de
diimiz, dayanadr. Bu, gnlk dilde temel olan ya da bir
arada tutan demektir. Demek .ki bu anlamdaki bir dayanak,
nesnenin niteliklerinin bir bir soyulduu dnlse, geride
kalacak ey, ya da ilkedir. Ancak bu ey, tanm gerei hi
bir nitelik tamayacak, duyularla kavranamayan bir p
lak tikel olacaktr: Dayanak, nitelikleri onlarn sahibi ola
rak, tar, birarada tutar.
Tutarl deneycilik, bU: dnceye en keskin bir biimde
kar kmtr: Az nce ortaya konduu gibi, nesne zerin- '
den niteliklerini birbiri ardna kazyabilmek, onun rengini,
kokusun,u, sertliini, biimini, art arda skebilmek olana
17) J. Locke, An Essay Concerning Human Understanding, London,
1690, Book II, Ch. xxiii, Para. 2. Aristoteles de, Metaphysika'da
zne ya da alt yap iin Locke'un ne srdne
, ok yakn bir
belirleme yapyor. Bkz. Z. 3 . 1028b36.
ZDELK 29

yoktur. Bu i bir insann giysilerini karmasna benzemez.


Bir baka deyile, dayanaa hibir zaman ulalamaz: By
lece de, gzlemlenemez ya da alglanamaz olduu iin de
neyci adan gayrmerudur. Tutarl bir deneyicilik onun
varolduunu ne sremez.
Dayanak ya da altyap kavramnn, Aristoteles'e orta
ya atlan zgn tz kavramndan farkl olduuna deindik.
Gerekte, Aristoteles'in tz tmyle saduyusaldr ve kav
ramsal hibir glk iermeyen yalnlktadr. O, tzden, so
mut nesneyi anlar. Bizim burada gzlemlenebilir tikel ni
telemes:yle belirlediimiz nesne, Aristoteles'in felsefi jar

gonunda tzdr. Dil ve mantkta tz dilegetiren ge znE


terimidir ; nitelikler bu terimin dilegetirdiine yklenir. Bu
temel dnsel yap, bu dnsel ileyi nedeniyle, tz, bu
yklemlerin taycs, sahibi olara;k belirir. Aristoteles bunu
bir felsefe ilkesi konumuna getirerek yelik lkesi . (inheren
ce) biiminde ne srmtr. Tz, niteliklerin sahibi, ta
ycsdr; ancak tz grlmez ve gizemli bir ilke. deil nesne
dediimizin ta kendisidir. 178. Aristoteles'e gre, nesnenin
niteliklerinin toplam onun formunu oluturur. Form, iin
de biimin de kapsand, niteliklerin biraraya geldikleri o
zel bileimce belirlenir. Form, somut nesneyi ya da tz tek
bana vermez. Tann . dinda, der Aristoteles, salt form olan
bir varlk da szkonusu deildir. Bu nerme, onun tutam
' kuram trnde bir yaklam dlad noktadr. Ona gre,
formu tad, ya da forma sahip olduu sylenebilecek bi
reyleim ilkesi zdektir. 1b Yalnz bana zdek varolamaz;
bu ancak bir soyut olanakllktr. Nerede somut anlamda z
dek varsa orada form da vardr. Somut nesne ya da tz
form ve zdein birleiminden oluur. Her ayr nesne bir
form k ianm zdektir. Her tikel ya da birey, baka birey
lerle ortak bir form tasa bile, onlardan zdeke ayrlr.
Tzn daha sonra, dayanak anlamnda, bir bireyleim
ilkesine dnmesi, iyelik ilkesine gereinden fazla arlk
verilmekle gereklenitit. Bylece tz niteliklerinin sahibi
'

17a) Bu dncelerin Eleal teki filozoflara kar bir polemik iinde


serimlenii iin bkz. Physika. I.
17b) Bkz . Metaphysica. z. 8.1034a 5. Aristoteles ayn yaptnn Z. 3 bl
mnde tz bir dayanak ya da niteliklerin kendisine yklendii
bir altyap olarak yorumlamann, tz zdek ile zdeletirmeye
gtreceini tarhtktan sonra, byle bir yorumu yadsyo-
30 NESNE VE DOASI

olup onlar birarada tutan ancak kendi eriilmez olan, gi


zemli bir ilke konumunu almtr. Dayanak anlamndaki tz
gizemlidir. Ya Aristoteles'in kendi bireyleim ilkesi olan z
dek? O ne lde saydamdr? Aristoteles'teki zdek deneysel
anlamda eriilir midir? Hayr. nk grdmz, dokun
duumuz, elimize alp havaya attmz zdek deil formuyla
kavranan tzdr. Aristoteles'teki zdek hep formla kapl
dr. zerinden formu syrp almak olana, somut ve gz
lemlenebilirler evreninde szkonusu deildir. Ne zaman bir
nesneyi krp iindeki zdei grmeye alsak, yine formun
bir yzeyiyle, artk kendi balarna tz olmu, eski nesne
nin paralanyle karlarz. Formun ardndaki zdek de,
tpk dayanak kavram gibi eriilmez ve gizemlidir. Oysa,
bir nesnenin bireyleimi, ayrt edilebilirlii, eriilmez ve bi
linemez bir ilke zerinde temellendirilince, bu kez bireylei
min kendisi de gizemli ve anlalmaz bir konuma giriyor.
Bir:eyleimi gizemli bir ilke ile temellendirmek istemi
yorsak tutam kuramnn, nitelikleri paralarla bir tutan ak
lamasna dnebilir miyiz? Gerekten nesne niteliklerinin top
lamna eit midir? Bir baka deyile, nesne form ile zde
midir? Nitelikleri paralarla bir tutamayz. Paralar il.n ge
erli olan u zellikler, nitelikler iin geerli olamaz: (a) Bir
nesnenin paralarnn herbiri . kendi bana somut bir nes
nedir: Niteliklerse kendi balarna bamsz bireyler, tikel
ler olarak varofa.maz. (b) Paralar fiziksel anlamda bir ara
ya getirmekle nesneler elde edebilirken, niteliklerle bunu
yapmaya olanak yoktur, nk somut nitelik kendi bana,
nesneden bamsz olarak varolamaz. (c) Yine ayn nedenle
bir nesneyi oluturan paralar nesnenin varolmasndan nce
de varolabilirken, nitelikler iin bu szkonusu olamaz.
Salt anlamda ne tz ne de tutam kuram doyum veren
bir bireyleim ilkesi salamyorlarsa, bu ilkeler bir anlamda
birbirleri iinde eritilerek daha elle tutulur ve belirgin bir
lt elde edilebilir mi? Bunun iin, Leibniz ilkesi ve tutam
kuramnn karsna karlan mantksal olanaklla geri
dnelim. Nitelikleri btnyle benzer olan iki ayr nesne
dnelim. Bunlar saysal anlamda zde olmaktan alko
yan nedir? Aristotelesi yaklamlara gre bunun nedeni, bi
reyletirici ilkelerinin, yani dayanak veya _zdeklerinin ayr
olmasdr. Oysa bu kavramlar bireyletirici ilke olarak ye
tli anlamda: ak ve seik olmadklarna gre, bu ilke ne
,
ZDELK 31

olmaldr? Denebilir ki, eer bu nitelikteki iki nesne birbir


lerinden ayr olarak imgelenebiliyorlarsa, birbirleriyle belir
li bir iliki iinde imgelenmek gereindedirler. Bunlar ara
snda benzerlik ve ayrlk gibi ilikiler yansra, bir uzaysal
iliki de imgelemek gerektir: Biri brnden ayrysa onun
yannda, nnde, stnde ya da altnda olacaktr. ki ayr
nesne ayn zamanda ayn yerde bulunamaz. Nesneler uzay
zaman dlayc bir biimde kaplayan, girilmez varlklar
dr. Quinton, uzay-zaman iinde kaplanlan yeri, bir birey
leim ilkesi, yani yeni bir anlamda tz olarak ele almay ne
riyor: Bireyletirici olarak tz, (uzay-zaman iindeki) konum
dur(position). Konum bireyletfrir. Bir somut birey ya da Aris
toteles'in anlamndaki tz, kendilerini belirli bir konum
da ortaya koyan niteliklerin kmesidir. Bu tr eylere ili
-
kin olarak Aristoteles'in iyelik ilkesi geerlidir. s
Konum, ya da uzay-zamanda kaplanlan yer, bir nesne
nin uzaysal ve zamansal zelliklerinin kesiimince verilebil
diine gre, bu kesiim bir ilikisel zellikler bileimi olarak
niteliksel zelliklere eklenebilir. Bylece Leibniz ilkesi de,
tutam kuram da dorulanm olmayacak m? Buna gre bir
nesnenin konumsal ve niteliksel zelliklerinin toplamnca bi
reyletirildii sylenebilmi olmayacak m? Leibniz'in ilkesi
bu daha geni anlamda dnlemez mi? Eer dnlebili
yorsa, ilke bireyleim iin hem zorunlu hem de yet.erli bir
koul oluturmuyor mu? Bu tr sorulara kar Quinton iki
noktay vurguluyor. nce, Leibniz'in ilkesini bu geni an
lamda ne srmemi olduunu akla kavuturmaya al
yor. Bunun nedeni, Leibniz'in uzay ve zaman, dolaysyla .
da uzay-zamanda kaplanlan yeri tam anlamda gerek say
mam oluu. sa Evet, rnein baka niteliklerde yapabildi
imiz gibi uzay ve zamansal zellikleri bamsz olarak sap
tayamyoruz. Bu niteliklerin hep baka nesne veya olaylara
gre belirlenmesi gerekiyor. Oysa, uzay ve zamansal zel
likler iin geerli olan bu durum konuma ilikin olarak ge
erli olmak zorunda deil. Quinton'un belirtmedii, belki de
grmedii nemli bir nokta, uzay ve zamansal zelliklerin

18) Anthony Quinton, The Nature of Things, London : Rutledge, 1973,

18a) Clarke ile yazmalarnn 4. ve 5. sinde Leibniz uzay ve zamann


s. 28.

yalnzca saltk oluuna deil, gerek oluuna da kar kyor. Bkz.


4. yaz paragraf 10 ve 5. yaz paragraf 36.
32
'
- NESNE VE DOGASI

kon1,lmu ancak belirledikleri: Bunlar zde kavramlar deU.


Blm 18'de de deineceimiz gibi Max Black sb, uzay za
mansal zelliklerin. bir nesneyi bireyletirmedii bir duru
mun mantksal adan olanakli olduunu ortaya koymu
tur. Bu .ayrm gz nne almayan Quinton, uzay zamansal
zelliklerin greceliinden, konumun grecelii dncesine .
atlayp bunu varsayyor. <<Konum diyor, baka nesnelere
asknt olarak bireyletirir. 19 Ancak, diye ekliyor, bu,
uzay ve zamann gerekliklerini eksiltip azaltmaz. Olsa olsa

bunlarn greceli olduklar savn glendirir . . .

kinci olarak Quinton, Ayrtedilmezlerin zdelii lke


si . konumu da kapsadnda gereksiz bir yinelemenin ieri
leceini rie sryor. yle ki, bu durumda, uzay zamanda
kaplanlan yeri verenler dnda kalan zelliklerin, nitelik
lerin, hepsi ilevsiz, grevsiz kalacaktr, diyor: Konum bi
reylemeye yalnz bana yeterlidir. Bu bak asndan nite
likler gereksizdir, onl_gra yapacak hibir ey kalmamakta
dr. 20 Bylece Quinton, Leibniz'in ilkesini bu geni yoru
muyla ne srmemi olduunu, ne srmesinin ilkenin ken
disini _ gereksizletireceini gstermek istiyor. Quinton'un ,
deindii ikinci noktaya daha yakndan bakalm. yle d
nyor olsa gerek: ki nesnenin zde olduunu rendii
mizde, bunlarn niteliklerine iikin nceden bildiklerimiz,
ya da bildiimizi sandklarmz ayr bekler oluturuyor ol
salar bile, bu artk neni tamyor. Btn yaplmas gereken,
daha nce ayr olan bilii (enformasyon) beklerini birle
tirmek, hepsinin bir tek nesneye ilikin olduunu onayla
mak . . Ancak, gzard edilmemesi gereken bir nokta, btn
bunlarn, zdeliin renilmesi ve ilgili biliinin birletiril
mesi gibi bilgibilimsel bir gzlem oluu. Gzlemin kendisi,
zdelii varsayyor. Peki varlkbilim asndan Quinton'un
sylediklerinin gtrd nokta nedir? Yukardaki alntda
da grld gibi, Quinton, uzay-zamansal zelliklerin or
tak olmasnn zdelik iin yeterli olduunu, bununsa gei
kalan niteliklerin de ortak olmasn gereksiz kldn . syl
yor. Brody'nin a-ile-zde-olmak adyla ortaya att nite
lii tart.rken varlan noktaya Quinton kendi ayayla git-

18b) Max Black, lndentity of lndiscernibles Mlnd, 1952.


19) Quinton, a.g.y., s. 18.
20) Quinton a.g.y., s. 24.
ZDELK 33

mi bulunuyor. Oysa bunun ierdii eliki ak deil mi?


Konum dolaysyla zde, yani tek olan bir nesnenin br
niteliklerini ayn zamanda hem tamas hem de tamamas
gibi bir durumu olanakl klmyor mu byle bir dnce?
Leibniz'in ilkesinin zorunlu koul olmasn dlamyor mu
Quinton? Peki Quinton niteliklerin gereksiz ve ilevsiz kal
dn sylerken, bunlarn zorunlu koul olmadklarn iddia
etmek yerine yeterli koul olarak gerekmediklerini ne s
ryor olamaz m? Savn bu noktada snrl tutamayaca d
ncesindeyiz. nk Quinton'un yapt, tpk Brody'ninki
gibi, zelliklerin tm yerine ancak bir blmn (rnein
konumu) vererek bir bireyleim ilkesi, b:r ayrt edilebilir
lik lt salama abas. Ancak byle bir abada zellik
lerin tm deil de konumu verenler gibi kimisi yeterli tu
tulduunda mantksal adan eliki arlm olur. nk
iki nesne arasnda belirli bir ya da birka niteliin ortak
olmas ile, ortak olmayan en az bir nitelik bulunmas tutar
ldr: Bir ya da birka niteliin ortak oluu, br tm nite
liklerin de ortak olmasn zorunlu klamaz. rnein, her
ikisi de san olan deiik biimdeki nesneler olanakldr. O
zaman u soruyu sorabiliriz : Uzay-zamandaki yerleri ortak
olduu halde ortak olmayan en az bir nitelikleri varsa a ve
b zde olabilirler mi? Quinton buna olumlu yant vermek
zorunda olduu lde de elikiye batmak durumundadr.
Bu sonutan kurtulmann yollar, ya nitelikle"rin kimini kul
lanarak bunlarla bireyleim lt salamaya almaktan
kanmak, dolaysyla Aristoteles gibi nitelik ya da zellikler
d bir lt aramak, ya Leibniz gibi niteliklerin btnn
birarada yeterli saymak, ya da konumun nesnenin bir nite-
. lii ya da zellii olmadn savunmaktadr. Bunlardan ilk
ikisinin kmaz sokak olduklarn grdk. Sonuncunun en
geerli yol olduu aktr. Uzay-zamandaki yeri, bir nesneyi
brlerinden ayrr; onu bireyletirir. Ancak bu yer, nesne
nin tad bir nitelik deildir. Bu dnce, nesneler bulun
masa da yerlerin onlardan bamsz olarak varolaca sonu
cuna gtryor. Bireyleim ilkesine bu kitab sonulandrrken
yeniden dneceiz. imdilik yalnzca, uzay ve zamandaki yer
ya da konumun iste;nilen lt saladn ne sryoruz.
34 NESNE VE DOASI

3. zdelilk nermeleri
Bir nesnenin kendi kendisiyle zde olduu, bir zde
lik nermesinde dilegelir. zdelii ya belirli bir zaman aa
mas, belirli bir zaman kesiti (rnein u an) iin, ya da za
manlar aras bir baka deyile de zaman boyunca dilegetiririz.
rnein a, a'dr gibi nermeler yansra, a, a idit gibi
nermeler de kullanrz. Ancak zdelii dilegetiri, yalnz
ca a = a gibi 21 analitik nermelerle olmaz. Bize verdii
bilii ve ortaya koyduu savn deeri asndan a = b gibi
sentetik zdelik nermeleri analitik olanlardan daha il
gintir. a = a ve a = b gibi nermelerin anlamlarnn ay
rln zmsel bir deerlendirmeyle ilk ele alan dnr
Frege olmutur. 22 Bir uslamlama biimini alan bu deerlen
dirme, adlarn anlam ve ynletimini ayrt etmeyen kuram
larn rtlmesini .amalar. Frege'nin dncesi, sentetik
zdelik nermelerinin analitik zdelik nermelerine gre
daha ok bilii vermelerini nermeleri,n anlamlarna ba
lar.
a = a gibi bir nerme bir sorun dourmuyor. Oysa
a = b sanki bir eiki dilegetiriyormu gibi, iki ayr nes
nenin zde olduu biliisini veriyor. Burada bir elikinin
szkonusu olmad, ynletimi anlamdan ayrt etmekle an
lalacaktr, diyor Frege. a = b anlaml olduuna gre, bu
nerme iki ayn eyin zde olduunu ne sryor olmamal.
Yani a ve b ayn nesneye ynletim yapan, deiik an
laml deiik terimler olmallar. Frege'ye gre bir terimin
anlam, bu terimle bir nerme yapan kiinin belirli bir ti
kele ynletim yapmasna olanak veren bir bilii ieriidir.
Bu bilii ieriine uyan, nitelikleri bu ierikle akan ti
kel ise ynletilen nesnedir. Sentetik bir zdelik ner
mesi eliik bir biimde ayr olanlarn zdeliini ne sr
mek yerine, daha nce iki ayr nesne sanlan bir tikelin
zdeliinin anlaln dilegetirir. Bir rnek dnelim. a
lma yerinizdeki i arkadanz Hamdi beyi, sizinkine
benzer bir grev yrten, gzlkl, elli yalarnda, ince

21) a = a, a, a'dr veya a, a idi) gibi nermelerin sembolik bir dile


getiriidir. Dipnot 15'te belirttiimiz gibi, = imini, ile zde
tir anlamnda kullanyoruz.
22) On Sense and Reference, The Philosophical Writings of Gottlob
Frege, (evirenler. Peter Geach ve Max Black), Blackwell, 1970, s. 56
r ZDELK 35

yapl bir kimse olarak tandnz dnn. Halk mzi


inden pek anlamadnz, ancak gazetelerde hemen her gn
nl ozan Hamdi Yalaz'a ilikin yazlar, doldurduu plak
larn uyandrd hayranl ilgiyle izlediinizi de .farzedin.
Oysa aklnzn kesinden gemeyen ey, i arkadanz
gzlkl kiinin evresinde hayranlk uyandran ozanla ay
n kii olduu . . Size bu gerei Hamdi bey nl ozan Ham
di Yalaz'dr nermesiyle bildiriyorlar. Bu nerme, size ay
r sandnz iki varln gerekte tek olduunu dilegetiri
yor. Bylece nceleri iki ayr bekte topladnz biliiyi bir
btn iinde birletirmenizi salyor. rnein buna dayana
rak nl ozann gzlkl ve elli yalarnda olduunu bile
biliyor, yzn yakndan tanm oluyorsunuz. Bu nermey
le rendiiniz, deiik nesnelere balamakta olduunuz ni
teliklerin gerekte bir tek nesnede toplanyor olduu. Ak- .
a grld gibi bu, Leibniz'in zorunlu koul yorumunu
nden varsayan bir aklama . . .
ok daha yakn dnemlerde ortaya atlan bir g
r 2a ayn olguyu bir lde deiik yorumluyor. a = b
gibi bir nerme, kukusuz, Frege'nin de onaylayabilecei
gibi a posteriori, yani doruluu deneyle saptanan bir ner
medir. Oysa bu onu olumsal yapmaz. A posteriori olmak
olumsall gerektirmez. nk bir nesne kendi olduu nes
ne ise, zaten olduundan baka bir nesne olamazd. Dola
ysyla a = b nermesinin doruluunu ilk renite yeni
bir bilgi ediniyor olmamz, adlara ilikin olarak anlam ile
ynletim arasnda bir ayrm izmeyi gerektirmez. zdelik
nermeleri doruysalar zorunlu olarak doru olan nerme
lerdirler. Bir nesne olduundan baka bir nesne olamaya
cana gre a ve b adlar, biz bu olguyu renmeden
nce de ayn nesneye ynletiyorlard. Adlarn bir anlam
ya da bilii ierii yoluyla ynletim yapmalar gibi bir ge
reklilik de szkonusu deildir. Adlar dorudan ynletir
ler.
zdelik nermeleriyle ilgili nem tayan baka bir ol
gu, felsefecilerin yine son yirmi yldr tarttklar tr kav
ramdr (sortal concept). P.T. Geach'in gstermi olduu gi-

23) Saul Kripke ve Hilary Putnam'ca ortaya atlan bu yaklama z

Arda Denkel, Ynletim, Boazii . Yaynlar 1981, Blm 13-1'1.


clk tartmamzda daha ayrntl olarak deineceiz. Ayrca bkz.
36 NESNE VE DOASI

bi, 2 4 zdelik nermelerinin tamamlanm olmalar, ya da


tam bir anlam tamalar, a ve b'nin ne tr nesneler olduk
larnn belirlenmesine baldr. Bir baka deyile, salt olaralt
a ve b'nin zde olduklarn sylemek, ak ve seik bir do
ruluk deeri tamyor; a, b ile ayn ey midir? sorusunun
aym ne? sorusu yantlanmadan kesin bir anlam olmuyor.
Gereken, bir tr kavramnn, kapsayc bir kavramn saptan
mas. Bu ise, daha genel olarak a ve b'nin ayn cisim, ayrn
ey ya da nesne olduunu sylemekle karlanabilecek bir
gereksinim deil. Nesne ok genel kalan ve pek ok deiik
tr dilegetirebilecek bir kavram. Oysa gereken, trn belir
lenmesi: Aym adam, ayn bisiklet, ayn iskemle gibi.. rne
in, karmzda duran bir mermer yontunu gemii zerine
konuuyor olsak, yontudan m, yoksa mermer parasndan
m szediyor olduumuzun belirlenmesi gerekir: Mermer par
asnn gemiine ilikin olarak doru olanlar, yontunun ge
miine ilikin olarak doru olmayabilir. rnein Bu kar
mdaki, 25 yzyl nce Knidcis yaknlarndaki taocanda
kesilen mermer parasyla zdetir>> nermesinin doruluu
Bu karmdaki, 25 yzyl nce taocanda kesilen yontu
ile zdetirin doruluunu garanti etmez: Taocandaki yon
tu deil, henz yontulmam bir mermer parasyd.
zdelik nermelerinin bir tr kavramna bamllnn
neleri ierdii, ilgin bir tartmaya konu olmutur. Bu ol
gunun Aristotelesi zcle mantksal bir temel salayp
salamad ve varlkbilimsel zdelik olgusunun geerli ola
rak seilen tr kavramna greceli olup olmad, zellikle
Peter Geach ve David Wiggins 25 arasnda bir eletiri ve kar
eletiri zincirinin domasna yolamtr. Greceli zde
lik savna 11. blmde geri dneceiz.

24) P.T. Geach, Reference and Generality, Cornell U.P., 1962..


25) Bkz. David Wiggins, Sameness and Substance, Blackwell, 1980.
ZDELK 37

4. Zaman iinde zdelik

zdelik kavram, yalnzca, bir nesnenin belirli bir za


man kesitinde kendisi ile zde olmasyla snrl deildir. Bir
baka deyile zdelik, yalnzca bireyleim, ya da evrenin ge
ri kalanndan ayr bir tikel olu balamnda . sz konusu ol
maz. zdelik, belki daha da nemli olarak, zaman iinde
kalc olan bir nesnenin durumunu belirler. Bu anlamda, bir
nesnenin zaman boyutunda var olmasna balca metafizik n
koulunu oluturur. Varln deiimle, ya da nesnenin olay

la ilikisini saptar.
Zamann ak, kendini kalc nesneler zerinde . meyda
na gelen olaylarla ortaya koyar. Kalc nesneler zdelikle
rini yitirmeden deiirler. 2 5a zdeliini yitirenler de, by
lece, varlklarn yitirirler. Zaman iinde zdeliin bir fel
sefe sorunu olarak domas, zdeliin deiime karn sre
gidebilmesi nedeniyledir. Ayn kalc nesnenin zaman boyu
tundaki iki ayr kesiti birbirinden aknlk uyandracak l
de deiik olabilir. Bir baka deyile, deiik zamansal b
lmler, uzaysal blmleri asndan da deiik olabilir. Bu
anlamda, dev yapl bir sporcunun bir gn kk bir bebek
olduunu, eskilikten imdi yrtk prtk olan bir kitabn bir
zamanlar yepyeni ve parlak olduunu, bugn n camekanl
bir dkka; olan bir yerin eskiden pencereli ve balkonlu bir
apartman 1 dairesi olduunu syleyebiliyoruz. Btn bu ve
buna benzer durumlarda, dncemizi, o zaman ve imdiki
deiik nitelikleriyle, ayn nesneden szeden bir biimde di
legetiriyoruz : zde bir tek nesneye iki deiik durumunda
ynletim yapyoruz. imdi ortada yant bekleyen yle bir
soru var. Nitelikleri asndan deiik olan iki nesne-aama
snn zaman iinde tek bir zde nesne oluturduklarn han
gi metafizik ya da varlkbilimsel lte gre ne srebiliriz?
Bu zdelik hangi ilkeyle temelleniyor? Kimi durumlarda
inanmaz boyutlara erien deiime karn zde kalnabi
liyorsa, bunu salayan nedir?
Bu sorular yantlamak, bir nesnenin zaman iinde z
de kaldn syleyebilmenin hangi zorunlu ve yeterli ko;.
ullara bal olduunu aratrmaktan geer. Bu dorultuda

25a) Bkz. Aristoteles, Physika, I. 7.


38 NESNE VE DOGASI

ilk olarak, bireyleimin ya da bir zaman kesitinde kendi ken


disiyle zde oluun zorunlu ve yeterli koullarnn, zaman
iinde zdelik kavramn vermede geerli olup omadna
bakalm. Bunun yant aka olumsuz . . Nedeni de nesnele
rin zaman iinde niteliklerini deitirmeleri yansra devi
nebilmeleri. Ancak ayrcalkl durumlarda, o da bir lde,
bu deiim yavalatlabiliyor. rnein Sevres'deki standart
metre'nin olabildiince az deimesi iin zel bir ortam ya
ratlm. Oysa bu yalnzca geici ve greli. Kald ki yeryz
ile birlikte o da uzayda yolalyor. Konumun ve niteliklerin
deimemesi zaman iinde zdelik kavram iin ne zorunlu,
ne de yeterli koul olamaz. Neden zorunlu olamayacan
imdi grdk. Peki, neden yeterli olmasn? nk zaman
boyutunda ve zaman dilimlerinde, benzerlikleri baka nes
nelerde yaratmak olana vardr. rnein t1 . zamannda,
yirmi yldr kullandm iskemleyi yakp yok ettiimi d
nelim. imdi t zamannda aynr tr aatan her ayrntsyla
tpatp benzer bir iskemle yaptrp eski iskemlenin masann
yan bandaki yerine koysam yaktm iskemle ile zde bir
nesne elde etmi olmam. Yaklan ve onun yerine konulan
iskemleler saysal anlamda zde olamazlar.
Zaman iinde zdelik konusuna deinen felsefe biriki
mine gz attmzda, ncelikle u iki ltn ele alndn
gryoruz: (1) Nesnenin uzaysal blmlerinin ya da paralar
nn bir araya geli biiminin zde kal ve (2) uzaysal blm
lerin (paralarn) zde kal. Bu ltleri snamadan nce
bunlarn neler olduklarna aklk getirmeye alalm. Bir
nesnenin boyuttaki her yne yaylm, ne byltlkte olur
sa olsun, bir uzaysal blm oluturur. Nesnenin uzaysal b
lm onun bir parasdr ve nesneden ayrldnda (skld
ya da koparldnda) kendi bana bir somut nesne oluturur.
Herhangi bir nesnenin, bu anlamda, uzaysal blmlerden ve
o uzaysal blmlerin belirli bir biimde biraraya geliin
den olutuu sylenebilir. imdi yukardaki ltlerden bi
rine gre bu biraraya geliin biimi ya da nesnenin plan,
brne gre de (plan bir yana) nesneyi oluturan uzaysal
blmlerin kendileri nemlidir. Bu iki ltte Aristoteles'in
form ve zdek kavramlarndan belirgin izler bulunuyor. An
cak yine de, bu kavramlara indirgenemeyecek lde dei
iiklikler de ieriliyor. Bu ayrlklara deinelim: Her eyden
nce, nesneyi blm ya da paralara zmleyen eilim,
ZDELK 39

Aristotelesilik yerine Demokritos geleneine baldr. te


yandan, blmlerin bir araya geli dzeni ya da plam, nes
nenin formunu verir. Ancak bu anlamnda form, yine tam
olarak Aristoteles'in anlad form deildir: Onun ne sr
d anlamdaki formun zde kalmas, niteliklerin btny
le zde kalmasn (renk veya biimin ayrntilan gibi) ge
rektirmez. Bu yeni anlamdaki form daha ok Duns Scotus'
taki bu-luk (haecceitas) kavramna uyuyor. Scotus, bu kav
ram bireyleimi, gizemli zdek kavram yerine, gzlemlene
bilir bir formel lte dayandrabilmek iin ortaya atm
tr. Bu-luk bireyin ya da tikelin formudur. inde zsel
olanlar yansra, ayrt edici kimi ilineksel zellikleri de bu-
1 undurur. Bu-luk , rnein, nsanlk formundan te,
.
Sokratesliktir; Kprlkten te Galata kprl
d ur.
.. 2 Gb.

Yukardakine kout olarak uzaysal blmlerin zdeli


inin, zdeksel ieriin zdeliini verdii sylenebilir. An
cak burada da nemli ayrla deinmek gerek. Blm ya
da paralarn kendi balarna nesneler olduklar anmsa
nrsa, bunlarn kendi zdeliklerinin nasl saland sorusu
nun ncelikle gndeme geldii anlalr. Bir baka deyile,
ana nesnenin zdelii, paralarnn zdeliine baml k
lndnda, paralarnn kendi zdeliklerinin hangi lte
balanaca, kendi zdeksel bileim ve paralarnca m sa
lanaca sorunu yaratlmal;tadr. kinci olarak, paralarn da
paralar bulunduuna gre, sonuta konu bir paracklar so
rununa dnecek, ya sonsuza dek blnebilir korpskl
ler,e, ya: da bir noktadan sonra blnemeyen atomlara
indirgenecek.tir. Bu dnce ise, iyi bilindii gibi, Aristote
lesi deildir. Ancp.k, Aristotelesi adan, p ralara indir
gemenin form-zdek ayrmn en kkler dzeyinde bile
ortadan kaldrmayacan, yalnzca sorunu gzlemlenemez
paracklar alanna kaydraca ne srlebilir. Buna kar
n, Hobbes 2 6 ve Locke 27 zdeksei 'Qileimi canl olmaya
nesneler iin geerli bir zdelik qlt olarak grnlerdir.
nc ve daha nemli bir nokta, zdeksel bileim:in bir

26) Thomes Hobbes, De Corpore, Londra,



25b) Bkz. John Duns Scotus, Opus Oxonie
656, Part IJ, Chapter 11.
s, Il. 3.

derstanding, Londra. Ul90.


27) John Locke, Essay Concerning Human


Book II, Part XIII ve XXVII.
40 NESNE VE DOGASI

zdek tr gerektirmesidir. zdeksel ierik ya bakr, ya


tun, ya mermer, ya da al gibi bir tr zdektir. Aristote
les'teki bireyletirici zdek kavram ise, bu zdeksel bi
leim dncesinden nemle ayrlr. zdeksel ierik Aristo
teles'in dncesinde nitelenmi zdek olur ki, bu da (temel
anlamda) artk bir nesnedir. Aristoteles'e gre eer mermer
bir yontudan szediyorsak, zdein mermer oluu gerekte
formu oluturan bir niteliktir ve mermerlik zdeksel deil
formel bir zelliktir. Bu adan Aristoteles iin bizim bugn
zdek diye adlandrdmz, onun tz dedii somut nesne
den baka birey deildir. zdei nesne ile zdeletirmek,
gizemli ynlerini ondan temizlerken onun bireyleim ilkesi
grevini de ortadan kaldrmaktadr. Aristoteles'in ortaya at
t ilk zdek (prime matter) hibir anlamda nitelenmeni
tir. Byle bir ey, somut bir varlk da tamaz. Nerede so
mut zdek varsa nitelenmi, yani tz ya da nesne olmu
tur. zdein ilk ve en temel nitelenini drt temel kartlar
diye adlandrlan scak, souk, kuru ve akkanlk ile birlie
giriiyle olur. Bunun sonucunda yaln cisimler denen top
rak, su, hava ve ate oluur. Anaksagoras ve Empedokles'
ten izler tayan bu aklamaya gre yaln cisimlerin birle
iminden de benzer-kanmsal (homoeomerous) cisimler olu
ur. 2 7a te bir mermer paras, kum yn, su birikintisi
byle cisimlerdir. Bunlara malzeme (material) denebilir.

Aristoteles'e gre bunlarn tam anlamyla nesnelemesi, be


lirli zlere balanabilecek formlar kazanmalaryla, rnein
yontu, iskemle ya da kedi olmalaryla szkonusu olur.
imdi bu iki ilkenin zdelik iin yeterli ya da zorunlu
koul oluturup oluturmadna bakalm: N;esnenio uzaysal
blmlerinin dzeninin zaman iinde nceki bir aamadaki
cl :.-:enle zde olmas, bu nceki aamadaki ile imdikinin
zde nesneler olmalar iin yeterli koul mudur? Hayr,
nk btnyle benzer paralardan yaplm iki ayn nes
nenn bu paralarnn ayn dzende birletirilmi olmas sk
gerekleen bir durum. Fabrikalarda retilen btn nesne
ler buna rnek . . Bu tr nesneler hem ayn zamanda hem
ue zaman aralklaryla retilebildiklerine gre paralarn
biran.ya geli dzeni zdelie yeterli koul olamamal. Pe-

27a) Bkz. W.D. Ross, Aritle, New York: Meridian Books, 1959, s.
165-11>6.
ZDELK 41

ki, bu .zorunlu bir koul mu? Ayn nesnenin iki ayr zaman
aamasn (iki ayr zamansal blmn) aldmzda, bun
larn ayn dzene uymas, paralarnn ayn plana gre bir
araya gelmi olmas zorunlu mu? Yaplar zde olmayan
ayr aamalardaki iki nesne zde olamaz m? Bu sorularn
y ant deiik ulamlardaki nesnelere gre deiiyor. Masa,
iskemle, saat, yap, gibi nesnelerde plan ya da dzenin z
delii, nesnenin zaman iinde zde kal iin zorunlu ko
uldur. Oysa canllarda zaman iinde bymeler, yap de
iiklikleri gzlemliyoruz: Bir fidanla yirmi yl sonraki aa,
tl!'f.lla kelebek arasnda, tanmay bile olanakszlatracak
lde byk deiiklikler var. te yandan kum ynlar,
b:lmumu paralar, tun kleleri ya da mermer bloklarnn
biimlerini istediimiz gibi deitirebiliyor, yine de ayn nes
neyi korumu oluyoruz. Demek ki, biimin 'zdelii canl
lar ve zdeksel bileim trleri iin zorunlu deilken, insan
yaps nesnelerde (artefact) zorunlu. .
zdeksel ieriin zdelii nesnenin zaman iinde zde
kalmas iin yeterli midir? Yantlardaki eitlilik ayn ba
famlarda bu kez ters ynde kyor. Az yukarda grdmz
gibi i skemle, ev, TV alcs, yontu gibi insan yaps ve par
almabilir nesnelerin yap dzenini deitirmekle nesneyi
o nesne olarak yok ediyoruz. Byle durumlarda zdeksel
ierii, ya da uzaysal blmlerin kendilerini deitirmedii
mize gre, bunlarn zdelii nesnenin zdelii iin yeterli
olamamal. Bir oyuncak evi yapmada kullanlm kpleri
al p onlarla oyuncak bir kpr yapacak olsam, bu oyuncak
kprnn oyuncak ev ile zde olmayaca kesindir. 28 te
yandan zdeksel ierik tun kleleri, mermer bloklar ve
kum ynlar iin -neredeyse analitik anlamda- yeterlidir.
Bu adan oyuncak ev ve kprnn ayn kp yn olduk
lar sylenebilecektir. Canllar iin zdeksel ieriin yeterli
olamayaca ak olsa gerek. Bir saat nceki koyunla im
di mezbahada paralarna ayrlm koyun eti, ayn uzaysal
bfmlerden olutuu halde ayn koyun saylamaz.
Uzaysal blmlerinin zde kalmas, zaman iinde nes
nenin zde kalmas iin zorunlt mudur? Tahmin edilebilece
i gibi, yantlar burada d a nesne ulamlarna gre deiiyor.
Metal kleleri ve balmumu paralarn kapsayan ulamda

28) Berent En, lndentity and Objecthood, Mind 1975, s. U.


42 NESNE VE DOGASI

zdelik iin yeterli olan bu lt kesin bir anlamda zorunlu


il. rnein bir metal klesinin ucundan kk paralar
kopararak alan gedikleri ayn metalden baka paralarla
kapamak, bu ilemi kk bir lekte tuttuumuz srece,
klenin zdeliini bozmayabilir. Ancak genel olarak -yine
analitik bir anlamda- zdeksel ieriin kle, blok, yn gi
bi zdek paralar iin yeterli oluu yansra, zorunlu da ol
ci uu ne srlebilir. te yandan bu, insan yaps, parala
rna ayrlabilen nesneler iin bir zorunlu koul olarak daha
az nem tar. Paralar yava yava, dereceli olarak dei
tddikleri srece, hemen hepsi yenilense bile nesnenin z
cqlii bozulmayabilir. Bi: iskemleyi, arabay ya da radyoyu
bylece yava yava deitirdiimizde ayn iskemlenin par
ca iarn deitirip durduumuzu syleyebiliriz. te yandan
b!rden bire yaplacak byk aptaki uzaysal blm deiik
lii, nesneyi yoketmeye, yani zdeliini bozmaya yetebili
yor : Bir iskemleyi alr iki baca dndaki tm paralarn
bir kerede yenilersek, elde edeceimiz iskemle yeni, yani ba
ka bir iskemle olacak, nceki iskemlenin zdelii yitirilmi,
y<mi nceki iskemle yokedilmi olacaktr. Canllarda ise s
regiden dereceli yenilenme, birka ay iinde zdeksel adan
organizmay hemen btnyle deitiriyor. Dolaysyla ne
canllar ne de insan yaps nesneler iin, zdeksel ieriin z
deliinin zaman iindeki deli zorunlu olduunu ne s
remiyoruz.
Nesnelerin zdelik koullarn ele aldmzda karm
za deiik temel ulamlar ktn ve bunlarn zdelik ko
ullarnn da ayrlklar gsterdiini grdk. Buna gre nes
ne ad altnda toplayabileceklerimizin zdelik asndan de
iik mantksal nitelikleri olan ulama ayrld sylenebi
lir. (1) Mermer kitleleri, altn kleleri gibi nesnelerin girdi
i zdeksel paralar ya da cisimler ulam; (2) insan yap
s, yapay nesneler (rnein, iskemle, araba, radyo gibi) ; (3)
canl yaratklar ulam. Evrenin, byk lde, ilk ulama gi
ren cisimlerden olutuunu biliyoruz. Bunlarn en belirgin
nyrc nitelikleri, biimsel adan gze batan yinelemeler,
benzerlikler gstermeyileri. Bu nedenle ta toprak iin bi
imsiz ya da amorf demiiz. Bu ulamdaki nesnelerin zaman
iindeki zdelii, biimsel ya da formel ltten hemen . b
tnyle bamsz. zdeksel ieriin zdelii, bu cisimlerin
zaman iindeki zdeliinin -neredeyse analitik anlamda- ye-
ZDELiK 43
1

1
tE>rli ve zorunlu koulu. Bunun neredeyse analitik anlamda
olmas, bu tr nesnelerin kavram ve adlarnn onlara ierik
oJan zdeksel malzemenin adndan tretilmesinden kaynak
lanyor. Eli Hirsch tr bildiren terimleri ikiye ayryor. :
:Bunlardan biri blml tr terimleri diye adlandrd ve
canllarla yapay nesneleri kapsayan ulam. Hirsch'e gre, bir
tr teriminin blml olmas, onun bir nesneye uygulanabi
lir olmasnn yine onun, nesnenin tm uzaysal blmlerine
de uygulanabilmesini iermiyor oluuna baldr. te yan
dan blml tr terimlerinin uygulanamad nesneler
Hirsch'e gre zdek tr terimlerince kapsanr. Bir tr te
r iminin bu ulama bal olmas, onun bir nesneye uygulana
blir olmasnn bu nesnenin her bi r uzaysal blmne de uy
gulanabilirliini ieriyor olmasna. baldr. Su, kir, kum, z
dek trdr. Birikinti, yn , kle, blok gibi sz
ckler, Hirsch'e gre, blmlendirici (articulator) terimler
dir. Bir blmlendirici terimle zdek tr terimini bala
makla blmlenmi zdek tr elde edilir ki, bu da zdek
paralann, yani canllar ve yapay nesneler dndaki cisim
kri dilegetirir. Su birikintisi, altn klesi, kum yn, ta
paras, byle cisimlerdir.
zdek paralan ya da cisimlerin zdeliinin daha ya
ln bir koula bal olmasnn .bir nedeni, nesne olarak biI
ilev yklenmemeleridir. nk br ulamlardaki nesnele
rin ilevleri onlan blmlendirir ve standart formlar olutu
rur. Bir nesnenin grebilecei ilv, onun uzaysal blmle
rinin dzenine bamldr. Bundan tr de yapay nesneler
ve canllann zaman iindeki zdeliklri, fo:m.el deiiklik
lerden, paralarn biraraya geliindeki bakalamlardan da
ha ok etkilenir. :a te yandan, her biimsel deiim de
ozdelii etkilemez. Biimsel deiim ile yapay ve canl nes
nelerin zdelik asndan ilikilerini ayn ayr inceleyeceiz.
Bu blm sonulandrmak iin, zdek paralar konusunda
Hobbes'un hakl olduunu onayladmz belirtelim.

29) Eli Hirsch; Essence and Identity, ldentlty and JndividaUon, M.


Munitz (der.) New York U.P., 1971 s. 31-49.
29a) Aristoteles insan yaps nesnelerin formunun, bunlarn ilevini ier
diini (kapsadn ya da bununla sk bir iliki iinde olduunu)
ne sryor . Bkz. Metaphysika H. 2. 1041 b 10. Benzer olarak, can

tnyor. Bkz. De nima. I ve II.


llarda tin ile zde tuttuu formu da yaamsal ilevlerle bada
44 NESNE VE DOGASI

5. Uzay-Zaman i i nde Sreklilik


nce, insan yaps yapay nesnelerin zaman iindeki z
deliine eilelim. Geen blmde bunlarla ilgili iki nokta
saptamtk. Bunlardan biri, uzaysal blmlerin biraraya ge
li dzeninin zdeliinin, nesnenin zaman iinde zdelii
iin zorunlu bir koul olduuydu. kincisi ise, oodeksel ie
rikte yer alacak deiikliin, rnein uzaysal blmlerin ye
r.ileriyle deitirilmesinin, dereceli olmas gerektii noktasy
d. Bu iki noktann ilikisi ve iertlikleri sonular nelerdir?
zdeksel ierikteki deiikliin birden ve dereceli olmas ara
sndaki ayrlk nedir? Nedfin paralar tek tek ve 20 yl e,ibi
bir sreye yaylar.,.k deitirilen bir iskemle zaman iinde
zde kalyor d: , ayn ldeki bir deiiklii birden ger
ekletirdiifflizde iskemleyi yokederek yeni bir iskemle ya
raim oluyoruz? Bunun yant, blmlerin dereceli olarak
yenileniinde nesnenin formunun ve uzay-zaman iindeki
.Varlnn srekli kalddr. 30 Birden yaplan yenileme
uzay-zamandaki varlkta ve nesnenin formunda bir kesinti,
bir kopukluk oluturuyor. Kesintiden sonra balayan nesne de
yeni ve ayr bir nesne olarak dnlyor. Dereceli deiim
de uzaysal paralarn biraraya geli dzeni bozulmadan s
ryor. Birden gerekleen yenileme, bu dzenin yklp, ona
btnyle benzeyen bir dzenin yeniden kurulmasn gerek
tiriyor. Deiim ya da yinelenmenin toplam nicelii her iki
durumda da ayn olsa bile, azar azar olan deiiklikler, nce
deien paralarn imdi deien paralara gre nesnenin b
tnnden saylabilmelerine olanak veriyor. Buna gre her
bir yenilemede nesnenin ok byk bir blmne dokunulma
m oluyor.
Burada, uzay-zaman iinde sreklilik ve formun srekli
liinin, formun zdeliinden baka kavramlar olduklarn
vurgulamamz gerekiyor. Formun zdelii, ya da btnyle

30) Uzay zaman iinde sreklilii yle tanmlayabiliriz : a ve b gibi,


zamanda iki ayr noktada bulunan iki nesne arasnda kalan za
man diliminin birbiri ardna gelen en kk her kesitinde

a ve b uzay-zaman _iinde sreklidir. Bu koulun ayrntl bir tar


uzayda ara vermeden varolan ayn trden nesneler bulunuyorsa,

tmas iin bkz. Eli Hisch, The Concept of Identty, Oxford U.P.,
1982, s. 7-33.
ZDELK 45

(tpatp) benzer oluu, formun srekli olmasn veya uzay-za


man iinde sreklilii garanti etmez. rnein, sahibi olduu
muz arabay elden karp ayn model ve renkte bir araba sa
tn alsak, formlar zde fakat sureklilii olmayan arabalar
kullanyor oluruz. te yandan form ya da uzay-zaman srek
lilii de form zdeliini gerekli klmaz. Pek ok nesnenin ve
zellikle de canl varlklarn zaman iinde srekli olan form
lan byk deiiklikler geirir. Dolaysyla sreklilik, uzay
sal blmlerin biraraya geli dzeni ya da form ile kartrl
mamaldr. Bunlar balantl, fakat baka kavramlardr.
imdilik uzay-zaman iinde sreklilik ve formda srekli
lik arasnda bir ayrm gzetmeden 31 bu kavramlar yapay
nesneler iin zaman iinde zdelie koul olarak deerlendi
relim. Byle bir snamaya hazrlk dorultusunda sreklili
in ne gibi koullarda yitirildiine bakalm. Srekliliin yi
tirildii iki tr durum szkonusu olabilir. Bunlardan biri,
nesneyi oluturan uzaysal blmlerin (zdeksel ierik) yok
olmas, br de biraradalklarnn son bulmas, yani nesnenin
paralarna ayrlarak dalmasdr. Yukarda ele aldmz
birden yenileme gibi durumlar, yokolma ve dalmaya indir
genebilir. Yokolma, bildiimiz kadaryla nesneler iin tam
anlamyla gereklemiyor. Gereklemesi olanakl olan ok
kk paralara, rnein atomlara dek ufalanma olay. .. Do
laysyla iki durum temelde pek de farkl deil. Yalnzca biri
gzlemlenebilir uzaysal paralara ayrlmay ierirken, br,
gzlemlenemeyecek lde kk paralara ayrlmay ieri
yor. te yandan, mantksal olanakllk asndan yok olma
dncesinin eliik olduu da sylenemez. Bu nedenle gz
lemsel adan yok olup yeniden ortaya kmaktan kaynak
lanan sreksizlii dalp yeniden biraraya gelmenin ierdi
i sreksizlikten yr olarak ele alacaz.
nce uzay-zamanda srekliliin zaman iinde zde ka
la zorunlu koul olup olmadn, yok olup yeniden ortaya
kma durumlar balamnda snayalm. u uzay boyutundaki
yerleri, z de zaman boyutundaki yerleri gstersin. a gibi bir
nesnenin u1z1'de yok olduunu ve b gibi, a ile tpatp benzer
(niteliksel adan zde) bir nesnenin u2z1 (ya da uz2, ve-

31) Bu ayrm 8. blmde ileyeceiz.


46 NESNE VE DOGASI

ya u2z2) konumunda ortaya ktn dnelim. Eer srek


lilik zdelie zorunlu koulsa a ve b zde olamayacaklardr.

z2 bl bl;

z
a
bl
u u

rnein diyelim ki bir iskemle u anda bulunduu yerde g


rnmez oluyor ve u alnaktan biri gerekleiyor : (1)
Ayn anda baka bir yerde btnyle benzer bir iskemle be
liriyor; (2) byle bir iskemle biraz sonra ayn yerde beliriyor,
veya (3) biraz sonra baka bir yerde beliriyor. Ortadan kalkan
ve yoktan beliren iskemlelerin zde olduklar ne srlebilir
mi? Btnyle benzer olularna dayanarak aym iskemlenin
yokolup yeniden varolduunu syleyebilir miyiz? Yoksa or
taya kann eskisiyle tpatp benzer olan, ama ayr bir iskem
le mi olduunu syleyeceiz? Baka bir rnei dnecek olur
sak yrngedeki uzay gemisinden aadaki ln zerine n
lanan kaptan ayn nesne midir? Bunu gnlk sezgilerimiz
asndan olumlu ynde yantlama eiliminde olsak bile u
iki mantksal glkle karlayoruz :
i) skemle ya da kaptan yokoluu ve yeniden varla gei
i arasnda kalan srede ve yerler iinde neredeydi? Bu so
ruya olumlu bir yant vermek ok g. Doal olarak hibir
yerde deildi diyeceiz. Bunun zerine Locke'un sorduu u
soru gndeme gelecek :
ii) Bir tek nesnenin veya olayn iki balangc olabilir mi? 3la
Belki de bu glkler nedeniyle, hem Locke hem de bugn
yaayan pek ok dnr, yakn zamanlara dein sreklilii
zdelie zorunlu saymlardr: Sradan 'zdeksel nesneler'
rnein masa ve talarla ilgili olarak, uzay-zamanda srekli
lii, zdelik iin mantksal anlamda zorunlu bir koul ola-

31a) John Locke, Essay, Londra, 1690,, Book II, Ch. xxvii, Para 1. Locke

byle bir soruyu olumsuz yantlyor.


ZDELK. 47

rak belirtebiliriz. s2 zdeksel bir nesnenin zdeliine ili


kin gerekliliklerden biri de, zaman iinde olduu gibi, uzay
iinde de srekli olmasdr S3 zdeksel nesnelerle ilgili ola
rak zdelik ve tpatp benzer olmak arasnda bir ayrm i
zebiliriz . . . Bu zdelik kavram, btnyle olmasa bile nce
likle, bize uzay-zamanda sreklilik kavramyla veriliyor. 34
Nesnenin varlnn uzay-zamanda srekli olmas, saduyuya
dayanan nesne kavrammzn iine yeretmitir. Ne zamanda
ne de uzayda hibir durumda aralk brakmaz. 35 Gelecek
blmde de tartacamz gibi, bu tutum gerekte saduyu
yu yanstmak yerine, bir kuramsal tutarllk araynn so
nucudur. 1970'li yllardan bu .yana kat anlamyla bu sav ar
tk gzden dm bulunuyor. Son on be yldr bu alan uz
lam ve yumuatma araylarna sahne oldu. Bu arada bir
zorunlu koul anlamndaki sreklilii olduu gibi yadsyanlar
da kt. Bunlardan biri olan Brody, eliik grnse bile, bir
nesnenin birden ok balangc olabileceini, nk nesnelerin
varolu sreleri boyun ca kimi kopukluklar ya da sreksizlikle
rin szkonusu olabileceini ne sryor. 36 Brody'ye gre
ayrtedilmezlik anlamnda bir benzerlik varsa, kopukluktan
nceki ve sonraki nesneler zde bir nesnenin deiik za
man boyutlardr. Bundan dolay da uzay-zaman iinde s
reklilik, zdelik iin zorunlu koul deildir. Brody'nin zaman
boyutunda ayrtedilmezlikten ne anladn belirleyelim.
Ayrtedilmezlik kavramyla Brody'nin gerektirdii, rnein
a ve b'nin yalnzca tpatp benzer olmalar deil. Bunun yet
meyeceini yukarda grdk: Zaman iinde iskemlemi yakp _

yerine btnyle benzer baka bir iskemle koyarsam nceki


ile sonraki zde olmaz. Brody'nin anlamndaki ayrtedilmez
lik a ve b iin unu ieriyor: imdi z2'de olan b'nin, z1 zama
nnda U1'de bulunup a'dan ayrtedilemez olmas ve z'deki a'
run z2'de b'den ayrtedilmez olup onunla ayn konumu pay
lamas ; . . Brody'nin zaman iinde ayrtedilmezlik koulunu a

32) Syciney Shoemaker, Self-Knowledge and Self-Identity, Cornell


U.P., 1963, s. 4-5.
33) Peter Strawson, Individu:ls, Methuen, 1959, s. 37.
Bernard Williams, Personal Identity and Individuation,
Proceedings of the Aristotelean Society, LVII {1956-57), s. 230.
34)

35) David Armstrong, Absolute and Relative Motion Mind, LXU,,


1963, s. 220.
36) Brody, a.g.y., s. 44.
48 NESNE VE DOASI

ve b'nin: zde olamayacaklarn gstermeye alan bir uslamla


maya kar nasl kullandn izleyelim. Bu uslamlamay, uzay
zaman iinde srekliliin zdelie zorunlu koul olduunu
kantlamaya alan Robert. Coburn gelitirmitir. 37
Coburn, bir nesnenin varolu sresi iinde kopukluk ya da
aralklarn bulunabilecei ve rnein bir insann bulunduu
yerden baka bir yere nlanabilecei dncesinin, ilk ba
kta sezgilerimize uygun dt sanlsa bile, Locke'un or
taya koyduundan daha da derin bir mantksal glk ier
diini gstermeye alyo!'. Nesnelerin varolu sresi boyun
ca aralar bulunabileceini varsayalm, diyor Coburn. Uzay
daki yerleri dnda btnyle benzer olan, ayrtedilemez
nesne, a, b, c gibi bilye, Zn zamannda uzayda bulunduklar
yerde yok olsunlar. Ayn anda uzayn baka noktalarnda,
d, e, f gibi, hem birbirleriyle hem de yok olan a, b, c'yle ayrt
edilemeyecek lde benzeen bilyeler belirsin. Coburn'a g
re, i:I, e ve f'nin nceki bilyelerin devam, yani onlarla zde

Zn

;/j/ u

nesneler olmalarnn mantksal adan olanakll, rnein


a = d ya da a=F-d gibi nermelerin anlaml olmasna ba
ldr. Kopukluktan nceki her bir bilyenin, kopukluk tesin
deki bilyelerden belirli biriyle zde olduunu ya da zde
olmadn anlaml olarak ne srebilmemiz gerekir. Ancak,
bu nermelerin anlaml olabilecekleri kukuludur. nk el
deki bilyelerin niteliksel adan ayrtedilmez olduklar gz
nnde bulundurulursa, kopukluk ncesindekileri kopukluk

and lndividuation, Milton Munitz (der.} New York U.P., 1971, s. 53.
37) Robert Coburn ldentity and Spatiotemporal Continuity, Idenfy
ZDELK 49

sonrasndakilerle eletirmenin geerli bir yolu yok gibi dur


maktadr. nk rnein a = f nermesinin doruluunu
desteklemek iin ne srlebilecek her gereke a= e ya da
a = d iin de geerlidir. Oysa, diyor Coburn, a'y e ve f ye
rine d ile zdeletirmeyi dorulayacak hibir ey yoksa, ko
pukluk ncesi bilyelerin sonrakilerle zde olduunu nerme
nin de anlam tayacan dorulayacak bir ey yoktur. Bu
zdeletirmeler anlamszsalar, mantksal olarak da olanak
szdrlar.
Brody'nin bu uslamlamaya kar kn ele alrken, onun,
zdeliin renilmesi, dorulanmas ve ne srlmesinin an
lamll gibi bilgibilimsel konularla, varlksal anlamda z
deliin gereklikte . bulunup bulunmamas konularn ayrt et
mek gerektiini nemle vurguladn gzlemlemeliyiz. Brody
hakl olarak, zdelii bilip. bilmememiz gibi bir konunun,
gerekten bfr zdelik bulunup bulunmayn etkileyemeye
ceini ileri sryor. rnein Seher Yldz'nn Akam Yldz
ile zde olduunu bilmememiz, bu. zdeliin gerekte var.:.
olmasn etkilemez. Yalnzca biz, varolan bir durumu bilmiyor
oluruz. Tpk bunun gibi, diyor Brody, biz bilmiyor, hatta bi
lemiyor olmamza karn, gerekte a = d, b = e ve c = f olabilir.
Eer gerekte nesnelerin varolu sresinde kopukluklar, ara
lar varsa, kopukluk ncesi ve sonrasnda da zdelik vardr;
Bu zdelii bizim saptayamyor oluumuz, .gerekte varolan
zdelii etkileyemez. Bu da, doal olarak, uzay-zamanda s
rekliliin zorunlu bir koul olmadn ortaya koyar.
l{imi durumlarda bir nermenin anlamsz 9lmas, dile
getirdiinin mantksal adan olanaksz oluuna kanttr. Ki
mi genlerin drt kenar vardr gibi bir nerme bunu ak
a rneklendiriyor. Oysa burada Coburn'un sze konu ettii
anlamszlk deiik bir anlam tayor. Burada: bulunduu
ne srlen anlamszlk eliki deil, bilememekten doan
bir kararszlk zerinde temelleniyor: a = b'nin doruluuna
karar vermeye yarayacak bir lt bulunamyor, hepsi bu . . .
Brody, Coburn'un rneinin gerekte Coburn'un kendi l
tn rttn, nk bu- rnekte a'nn d ile zde oldu
unu kendi ayrted;.Imezlik ltne gre saptayabildiini iJe-
ri sryor. Kendi ltne .gre a = d gibi bir nermeye ak
seik bir doruluk deeri balamak olana var. a'nn d olup,
e veya f olmadn sylemek, baka eyler yarusra, daha

nce d'nin a'nn bulunduu yerde bulunduunu ve o srada e


50 NESNE VE DOASI

ve f'nin orada bulunmadklarn sylemektir. Baka bir de


yile, bizim geni anlammzda yorumlandnda, ayrtedil
mezlik, doruluunu saptayamadmz ve bu yzden de Co
burn'un anlamsz sayd zdelik nermelerine ierik sala
maktadr. 3 8 ki lt arasndaki fark u: Eldeki rnekte l
tlerden hibiri a = d ve a=Fe olduu ynnde bir karar
vermemize, bunu bilmemize olanak salamyor; . Oysa uzay-za
manda sreklilik yitirilmi olmasna karn, zdelik varsa
ayrtedilmezlik lt yitirilmi deil. Bundan dolay da z
delik biz bunu bilelim bilmeyelim gerekte varsa, ayrtedil
mezlik bunu aklamaya olanak veriyor.
Brody ne srdklerind,e hakl m? Coburn'un uslamla
mas ayakta durabiliyor mu? Bununla birlikte sreklilik il
kesi de rtlm m oluyor? Coburn'un uslamlamasnn y
kldn onaylamak gerekiyor. Ancak bunun, uzay-zaman
srekliliini zdelie lt olarak geersiz kldn syle
mek doru deil. nk Coburn uslamlamasn, daha balan
gtan, kendi kendini rten bir temel zerine oturtmu.
u savlan bir arada varsayyor: Zaman iinde zde bir nes
ne olsun; bunun varolu sresinde bir kopukluk bulunsun;
rnekte ayrca ayrtedilmez benzerlikte baka nesneler de bu
lunduundan kopukluk ncesi ve sonrasndaki nesneler ara
snda hangilerinin birbirleriyle zde olduklarna karar veril
me olana bulunmasn. Brody'nin sav u anlamda geerli:
Eer Coburn'un ex hypothesi (ilk tanmdan dolay) saptad
gibi uzayda srekli olmayan bir zdeksel cisim bulunuyor
ise, onun zdeliini saptamamz engelleyen koullar bulun
sa bile, bu cisim btn hereye karn kendi kendisiyle z
de olacaktr. Oysa bu, varsaymn doru olup olmadn gs
termez. Eer varsaym doruysa -ki Coburn'ca doru var
saylmtr- Coburn'un rnei balangtan gmektedir. Var
saymn doruluu ve hatta bir mantksal olanak olmad
dorultusunda hibir destek ya da kant ne srlm deil.
Brody'nin kendi kulland ltn, eer varsaym doru ise,
bunu aklayapildii sav da bir esze (tautology) dnyor:
Coburn'u eletirdii yerlerde, Brody, ayrtedilmezli zdeli
in ierdii bir durum gibi deerlendiriyor. Bunun byle ol
mas doal; nk daha nce de tarttmz gibi, ayrtedil
m.ezlik zdelik iin zorunlu bir koul. Brody'yi, ortaya att-

38) Brody, a.g.y. s. 48.


ZDELK 51

bir zdelik nitelii yznden bu zorunluu zorunluktan


karyor olmakla eletirmitik. . . imdi bu son balamda Brody
ayrtedilmezlii zdelie yeterli koul sayar, bunu ylece
ne srerken, bu ilikiyi her rneklendiriinde tam tersini ya
parak, eer a ile b zc,j.eseler, bunlarn zamansal blmleri
nin de ayrtedilmez olaca kouluna geriliyor. rnein ku
ruluu gerei, Brody'nin ayrtedilemezlii bir zdelik lt
olarak kullanmasna zaten olanak yok. Bir yeterli koul ola
rak snan da, gerekte zdeliin bulunup bulunmamas ko
uluna balanyor. Bylece ayrtedilmezlik, bir zorunlu ko
ula dntrlm oluyor.
Uzay-zaman iinde sreklilii, zdelik iin bir lt ola
rak btnyle yok olup yeniden ortaya kma durumlaryla
snamak abas bir kmaza girmi gibi duruyor. Deneysel an
lamda olanaksz olan bu durumlarn mantksal adan olanak
l olup olmadm belirgin bir biimde saptayamyoruz. Bu
nun olanakl olduu varsaymndan yola kmak, ne var
saym belirgin bir tutarszla gtrebilir, ne de te yan
dan varsaym, eszsel olmayan bir tutarllkla aklanabili
yor. Sonuta yine ussallandnlmam sezgi ile Locke'un ay
n nesneye iki balang brakmayan sorusu, arasndaki ge
rilime dnyoruz: Ussallk nlanan kaptann yeni bir kap
tan olmasn gerekt.irirken, saduyu sezgisi bunu desteklemi
yor. Sreklilik kavramn imdi de, deneysel ve teknik a
dan olanakl olan paralara ayrlma durumlaryla snaya
caz.
52 NESNE VE DOASI

6. Dallma

Gnlk yaamamz dalabilen, uzaysal blmlerine ay


rlabilen, yapay nesneler arasnda geiriyoruz. Bunlarn hep
sinin belirgin ve baka nesnelerde yinelenen uzaysal blm
leri var. Tekerlekler, odalar, atlar, saplar byle blmleri
oluturuyor. Yapay nesnelerin hepsi, paralarna ayn ):colay
lkla ayrlamyor. rnein srahiler, evler, . kprler de be
lirgin biimde blmlenmi ve blmleri baka nesnelerin
blmlerine benzer nesneler . . . Ancak bunlar blmlerine
ayrmak, nesneyi krmay gerektiriyor. Bu tr nesneler kr
larak dalyor. Oysa sklerek dalan da pek ok nesne var.
skemleler, masalar, saatlar, arabalar, televizyonlar, pipolar,
doalar ve yaplar gerei, varlklarnn bir blmn skl
m biimde de geirebiliyorlar. Portatif dediimiz nesne
lerin yapl amac, varolu srelerinin daha byk blm
n paralara ayrlm olarak geirmelerine ynelik. Bunlar,
ancak bir gerek doduunda taklyor, birletiriliyorlar. Bu
balamda doan sorun, . paralarna ayrlp sonradan birara
ya getirilen nesnelerin zaman iinde zde saylp saylamaya
caklar . . . Eer saylacaklarsa, uzay-zaman iinde sreklilik zo
runlu bir koul saylmaktan kacak. Burada kuramsal tutar
lb.k. ile saduyu sezgisi, yine bir gerilim iinde: Sokaktaki
adam, ucunu deitirmek iin skp yeniden takt tkenmez
kaleminin eskisinden ayr, yeni bir kalem olduunu dn
meyecek. Oysa datlp birletirilen nesnenin zde kaldn
sylemek ne lde tutarl? rnein krlarak dalan nesne
lere ilikin olarak ayn dnceyi yrtebiliyor muyuz? Da
lm olarak nesnenin uzayda bir yeri var mdr? Sklen
paralar baka baka yerlere tanabileceine ve paralar tek
balarna nesne ile zde saylmayacaklarna gre, dalm
durumdayken nesne uzayda yer almyor olmayacak mdr?
Eer byle ise, onun, datldnda: o nesne olarak yok edil"1
diini de onaylamak gerekmez mi? Eer dank kald s
rece nesne yoksa, uzay zamanda sreklilii bozulmu deil
midir? Nesneyi yeniden bir ,araya getirdiimizde, ayn nesne
varla ikinci kez dnm olmuyor mu? Locke'un sorusunu
nasl yantlayacaz? Bir nesnenin nasl olur da iki balan
gc olabilir?
Gnmz felsefecilerinin byk bir blm, yukarda
ZDELK 53

dilegelen gerilimi, sklp taklmann nesnenin varlnda bir


ara, ya da kopma, oluturmayacan ne srerek gidermek
yolunu tutUyorlar: Eer nesne paralarna ayrlm olarak da
varln srdryorsa, hem ikinci bir varlk balangc sz- .
konusu olmayacak, hem de zdelii bozulmayacaktr. Ancak
dalm durumda varolduu sylenen nesnenin uzay-zaman
iinde srekli olduunu syleyebilmek iin srekli kavramn
epeyce yumuatmak, deitirmek gerekiyor. Nesnenin para
larna ayrlm durumda varln srdrdn Micheal
Burke 39 dnda pek ok yazar onaylyor. rnein, bir ba
lamda Burke'n grn paylaan Robert Coburn, saduyu
sezgisini izliyor: Onann iin bisikletini paralarna ayrm
olan bir gencin annesi, Coburn'a .gre, bu bisikleti dn ' al
maya gelen birisine ,yle diyecektir: Evet, olumun bir bi
sikleti var ama, u anda binilebilir durumda deil; paralar
na ayrlm ve bodrumda yere dalm olarak bekliyor. 40
Henry Laycock, ayn sezgi dorultusunda, kimi yapsal nes
nelerin, paralarna ayrlp, yeniden taklma sreci iinde,
varlklarn srdrp zdeliklerini koruduklarnn herkese
bilinen bir olgu olduunu akladktan sonra, zdelik iin
sreklilik gereinin, szkonusu nesnelerin 'el deymemi' bir
sreklilik gstermeleri plarak dnlemeyeceini ve rne
in trombon, adr ve tabanca gibi nesnelerin varlik sreleri
nin byk blmn paralarna ayrlm biimde geirebil
diklerini belirtiyor. 41 Marjorie Price 4 2, Onarmcnn ona
rm iin paralarna ayrd bir saat veya pikabn varln
yitirdiini sylemek, byle nesnelerin onarmn bir mantk
sal olanakszlk durumuna getirirdi diyor. Brian Smart bu
na katlyor: Ona gre de, dzgl koullar altnda, parala
rna ayrlm bir nesne varln srdrecektir. Paralar be
deiik kente datlsa bile, sk.len bir saatin varln sr
drd sylenebilecektir. 4 3

39) M. Burke, Cohabitation, Stff and Intermittent Existenceo Mtnd.


LXXIV, 1977, s. 211.
40) Coburn, a.g.y., s. 93.
41) Henry Laycock Some Questions of Ontology Philosophlcal te
vlew, LXXXI, 1971, s. 28.
42) Marjorie Price, Indentity through Time,
. Journal of Philosoh:v
LXXIV, 1977, s. 211 .
43) Brian Smart, The Ship of Theseus, The Parthenon and Disassemb
led Objects Ana.Iysis 1973, s. 25-26.
54 NESNE VE DOGASI

Grld gibi, dalmaya ilikin aklamalar bir e


itlilik sergiliyor. Bu erevede alt deiik gr ayrt ede-
'

biliriz :

a) Paralarna ayrlm nesne, uygun bir biimde yumua


tlm bir sreklilik kavramna gre, uzay-zamanda s
reklidir; bu nesne, paralan ayr olduu sre boyunca
varln srdrecektir. Paralar bir araya getirildiinde
de paralanmadan nceki durumuyla zde olacaktr.
b) Paralarna ayrlm nesneler uzay-zaman iinde srek
li saylamazlar. Ancak bu dank durumlarnda da var
lklarn srdrdklerinden, yeniden biraraya , getirildik
lerinde eski durumlaryla zde olduklar sylenebilir.
c) Paralarna ayrlm nesneler uzay-zamanda srekli de
ildirler. Ayrica bu durumda varoldaklar da ne srle
mez. Ancak, ayn dzende biraraya getirilen paralar es
kisiyle zde bir nesne oluturur.
d) (a)'daki gr belirli snrlarda geerlidir. Belirli bir aa
madan sonra (c)'nin dorulu onaylanmaldr.
e) (a)'daki gr belirli snrlarla geerlidir. Bir aamadan
sonra zdelik bir daha geri gelmemek zere . yitirilmi
olacaktr.

imdi bu deiik aklamalar balamnda yukardaki ya


zarlarn uzay-zaman iinde sreklilik ile zdelik arasnda
nasl bir iliki grdklerini saptayalm. Price, bir nesnenin
zdeliinin, bu nesnenin uzaysal blmleri zde kaldka
sreceini dnyor. Bu yazar, bir nesnenin zdeliini bu
nesnenin paralarnn zdeliine indirgerken, Hobbes'u izle
mi oluyor. Dolaysyla Price iin uzay zamanda sreklilik z
delik iin zorunlu deil, ancak yeterli. Yukardaki aklamalar
dan (b)'yi savunuyor. Laycock, bir anlamda, zdelii para
larn zdeliine indirgeyen Price'a yaklayor. Ancak ona
gre bu durumlarda srekliliin yitirildiini onaylamak ge
rekmiyor. Laycock (a) aklamasn ne sryor. Coburn,
hemen . her durumda zorunlu olan srekliliin, kimi balam
larda nesnenin tm iin zorunlu olmak yerine paralar iin
zorunlu olacan dnyor. Bu balamlarda zdelik iin
yeterli olan koul, Coburn'a gre uzaysal blmlerin ve bun
larn biraraya geli biiminin ayn olmas. Aklamalardan
(d)'yi savunuyor. Burke, Coburn'un zel durullll ara uygula- /

dn genelletirerel$:: , zdelie yeterl'i koul olarak para-


ZDELK 55.

lann ve biraraya getirililerinin zdeliini saptyor. Yani


Burke, (c) aklamasn savunuyor. Smart iin uzay-zaman
iinde bir tr kavram altnda sreklilik, zdelik iin yeterli
kol . te yandan bir zorunlu koul olarak sreklilii r
ten durumlar da var. Sonuta" Smart (e) aklamasn ne
sryor.
Yukarda, saduyu sezgisi ile kuramsal tutarllk arasn-
, daki gerilimin, sreklilii zdelie zorunlu sayp saymamak
k,rtJnda younlatn ve bu gerilimi gidermek iin y
le bir uzlamc aklamaya bavurulduunu belirtmitik :
Nesneler paralarna dalm durumda olsalar b'ile varlkla
rm srdrrler. Bu gr tutarl mdr? Paralara ayrlma
ya karn varolmann onaylanabilirlik snrlar yok mudur'?
Bunun snrsz olmasnn getirdii sonular nedir? Bir snr
koymak .ise keyfi bir tutum olmaz m?
Uzlamc aklamann baa kmas gereken u duruma
gz atalm: Paralarna ayrldktan sonra bu paralar ayn
trden baka nesneler zerine taklm olan bir nesne dne
lim. Coburn yle bir rnek ne sryor: Bisikletini parala
rna ayrm olan bir kiinin bu paralar bisiklet sahibi olan
tandklarna dattn; paralar alanlarn da bunlar ken
di bisikletleri zerine takp yllarca kullandklarn varsaya
lm. Paralar btn bu yllar boyunca deiik bisikletlerin
ilevsel geleri oluyorlar . . . Sonra bir gn bu datm yapan
kii piman oluyor ve yllar sonra emanetlerini geri istiyor.
Paralar ele geirince de ilk i olarak . bunlar eski plana g
re yeni batan biraraya getiriyor. Soru u: imdi elde edi
len bu kullanlm eski bisiklet, datlm olan yepyeni bisik
letle zde midir? Bisiklet.in paralarna ayrlm, fakat he
nz baka bisikletlere taklmam olduu ilk aamada var
ln srdrdn, ancak uzayda belirli bir yer kaplama
dn Burke dnda grdmz '!?tn yazarlar onaylyor.
Sorun, ayn eyin, paralar baka bisikletlere takldktan
sonr, da sylenip sylenemeyecei . . Coburn balangtaki
bisikletin artk bu aamada varln yitireceini ne sr
yor. Smart da ayn gr paylayor. Bunun nedeni, ba
taki bisikleti oluturan paralarn tmnn imdi baka bi
sikletlerin ilevsel paralar durumunda olmalar . . Balan
gtaki bisikletin bu aamada baka bisikletlere para olma
m hibir gesi kalmam durumda. . . Eer balangtaki bi
siklet varlk tayorsa, bu varl baka bisikletler zerinde,
56 NESNE VE DOCASI

onlarn paras olarak tayor. Peki denemez mi ki, madem


uzayda belirli bir yer kaplamadan varolmak olanakl sayld,
bu dn az daha genileterek, baka nesneler zerinde pa
razit olarak varolua d a izin verilsin. Byle bir ar dnn
girilmezlik ilkesiyle elieceinden olsa gerek, bu gr hi
biri benimsemiyor. Balangtaki bisikletin daha sonraki bir
aamada soyut anlamda varolduu sylenemeyeceine gre,
eer bu bisiklet varsa, baka bisikletlerle ayn zaman ve yer-
lerde var. nk onlarn paras olmu. ,
Coburn ve Smart'n grleri, balangtaki bisikletin,
paralar geri alndktan sonra bunlar biraraya getirilerek
elde edilen bisikletle zde olup olmad zerinde aynyor.
Smart zdeliin ve varln paralar ba.ka bisikletlere ta
kldnda bir daha gelmemek zere yitirildiini dnyor.
Dolaysyla artk bu aamada, balangtaki bisikletle zde
bir bisiklet elde etmeye olanak kalmam durumda: Smart'n
nerisi, hem Locke ilkesini hem de girilmezlik ilkesini koru
yabiliyor. Ancak, baka bir yandan da eitli skntlar dou
ruyor. Hereyclen nce, saduyu sezgisinin, adamn parala
r geri aldktan sonra eski bisikletini yeniden monte ettiini
byk bir doallkla ne srebileceini dnmek gerek. Ka
aklarn, ok deerli bir tac lke dna karmak iin, onu
paralara ayrp, talarn deiik kiilerce giyilecek deiik
taklara monte ettiklerini dnelim. Bu kiiler bylece s
nr geip baka bir lkede buluarak tac yeniden biraraya
getiriyor olsunlar. Sonuta elde edilen tacn lkeden kar
lan tala zde Olduunu onaylamak eiliminde deil miyiz?
Ayrca Smart'a u soru da sorulmaldr: Paralara ayrlm
bir nesnenin var olup olmad neden bu paralarn ayn tr-
den baka nesnelere taklp taklmamasna bal olsun? r
nein bu paralarn yalnzca yarsn baka bisikletlere tak
nak ilk bisikletin varln nasl etkilerdi? Paralarna ayrl
m nesnelerin zdelik kqullanna ilikin Smart'm vard
sonularn, belirttiimiz olumlu ynlerine karn, geliigzel
ve keyfi olduklarn ne srebiliriz. Bu sonular ne tam ola
rak sezgiyi izliyorlar, ne de kar ,klmaz mantksal gerek-
lerden kaynaklanyorlar.
Son olarak, Smart'n dncesindeki bir tutarszla de
inelim. Ona gre, uzay-zaman iinde sreklilik, zdelik
iin yeterli bir -koul. Dalma durumlar, nedeniyle zorun'
lu olamyor. te yandan Smart'n paralarna ayrlm nes-
ZDELK 57

nelere uygulad zdelik ilkesi ise yine baka: Bu durum


larda zdelik iin ayn uzaysal blmlerin ayn plana gre
biraraya getirilmi olmalarn gerektiriyor. Ancak, diye ek
liyor, uzay-zaman iinde srekliliin bulunduu durumlarda
br koul geerli deildir. 43a Bu olduka garip deil mi?
nk bu ileri srdklerine gre, Smart asndan, onarmcda
paralarna ayrlma ncesinde ve sonrasndaki saatim kendi-
siyle zde; ancak ne var ki nceyi belirleyen . zdelik ko
ullar sonray belirleyenlerden baka ..
Coburn'a dnelim. Paralar geri aldktan sonra bisikle
ti yeniden monte eden adamn ilk bisikletiyle zde bir nesne
elde edeceini ne sryor. Burada Smart'tan ayrlarak sa
duyu sezgisini izlemi oluyor. Dolaysyla bu balamlarda s
rekliliin zdelie zorunlu koul .olmadn aka onayla
m oluyor. Eer ayn paralar elimizdeyse ve onlar ayn dze-
ne gre biraraya getirirsek, datlmken paralar hangi nes
nelere nasl taklm olurlarsa olsunlar, elde ettiimiz bata
kine zde bir nesne olur. Coburn'un nerisini ykan noktalar
ise unlar: Locke'un iki balangl bir tek nesne olamayac!J.
ilkesi ve nesnelerin zaman iinde ikilemesinin olanakl
l.
Zaman iinde ikileen nesneleri zdelik ve sreklilikle
ilgili olarak tartan ilk filozof Hobbes olmutur. 44 Hobbes
bu konuyu, nl Theseus'un gemisi rneiyle ortaya koyu
yor: A gibi bir gemi olsun. Doal olarak bi. ahap gemiyi
oluturan tahta levhalar zaman iinde eskiyecektir. Eskiyen
lerin bir bir sklp atldn ve yerlerine yenilerinin yer
letirildiini dnelim. Bu yenileme sreci dereceli ve ar
olarak gerekletirildiinden, .teknenin zdelii bozulmamak
tadr. Bir sre sonra, yenileme sreci tamamlannca, teknenin
her paras deimi olacak . . . Bu btnyle yenilenmi tek
neye B diyelim. A ve B'nin zdeksel ierikleri btnyle fark
l. Ancak pek oumuz, sreklilik kuramnn, yetkesi altnda
olmal, A'y B ile zde tutarz. Canllar dnyasnda bu tr
yenilenmelerin zdelik bozulmadan srp gittiini biliyoruz.
imdi rnek ylece gelitiriliyor: Tersanenin evresinde do-
!aan bir yal adam eskidikleri iin gemiden sklp at
lan paralar sezdirmeden topluyor ve bir gn bunlar bt--

. 44) Hobbes, a.g.y., Part il, Cl:. 11.


43a) Brian Smart, a.g.y., s. 26.
58 NESNE VE DOGASI

nyle A'in planna uygun bir biimde biraraya getiriyor ol


sun. Bylece, eski grnml ve B'ye tpatp benzeyen bir C
gemisi ortaya km olacak. A ve C zdeksel ierike zde
ler.. A ve C paralarnn bir araya geli dzeni asndan da
tpatp benziyorlar. Eksik olan, aralarnda uzay-zaman iin
de sreklilik zlmesi gereken sorun, A'nn ierike bt
nyle ayr, fakat srekli olduu B ile mi; yoksa C ile mi z
de olduu. . . A, hem B, hem de C ile zde olamaz, nk B

zaman

'\?"e C ayn anda var olan iki ayn teknedir. Bu rnek, yukar
da grdmz ve dn zmlerle bartrlmaya allan
sezgi ve kuram arasndaki gerginlii bir tek ykde birletirip
serimliyor.

Hobbes, A ve C'nin, zdeksel irike ayn olmalarna


dayanarak, bunlar zde saymtr. Dolaysyla Hobbes, Pri
ee ve Coburn ile Burke'n daha dar bir balamda uyguladklar
yeterli koulu tam olarak genelliyor. te yandan bir tr kav
ram altnda uzay-zaman iinde sreklilik koulunu zorunlu
ve yeterli sayan, yani David Wiggins'i 45 izleyen dnrler
ise A'y B ile zde sayyorlar. Smart yeterlilik koulu asn
dan Wiggins'i izleyenler arasnda.
Yukarda, Theeus'un gemisi trnden durumlarn Co
bum'un aklamasn yktn belirtmitik. Coburn, dalma
durumlarnda, paralarn ve onlarn biraraya geli dzenleri
nin zdelii salandnda, datlan ve birletirilen nesne
lerin zde olacan ne srmt. te yandan, dalmam
nesnelerde de uzay-zaman iinde srekliliin zdelii garan
ti edeceini onaylyor. Bir baka deyile, iki ayn balamda

45) Davi\i Wiggins, Identity and Spatio-Temporal ContlnuUy, Black


well, 1967.
ZDELK 59

kullanmak zere, birbirinden ayn yeterli koullar ne sr


yor. Oysa Theseus'un gemisi iki ayn balam biraraya getiren
bir durum. Bu da Coburn'u, elikiden kurtulmak iin gli
igzel bir seim yapmaya zorluyor: Coburn, dalma olma_.
d yerde Wiggins'i izlediinden, A gemisini B ile zde tut
mak durumunda. te yandan datlp yeniden taklan bisik
let rneindeki tutumu nedeniyle A gemisini C ile de zde
tutmas gerek. Oysa bu, zdeliin geililii dolaysyla
B = C sonucuna gtryor. Ne var ki B ile C ik;i ayn nesne . .
Coburn, Theseus'un gemisi gibi durumlarn pek zel 46
durumlar olduklarn ve dolaysyla gl gidermek iin
A=C'yi yanl kabul etmek gerektiini sylyor.
Gerekte, sreklilii lt alan herkes, yukarda dein
diimiz saduyu sezgisiyle kar karya gelecektir. Bu kar
tl Coburn ve Smart gibi kimi yerde sreklilik kimi yer
de de biraraya getirili dzenini lt alarak zmeye al
mak ise, uzlamay tutarszlk pahasna yapm._ay ieriyor. te
yandan dalmaya ilikin, saduyu sezgisine uygun olan ak
lamay genelletiren Burke, sreklilii ne zorunlu ne de ye
terli sayarak tutarl, ancak kimi kuramsal glkleri ieren
bir gr ne srm oluyor. Ayn tutarlln Price gr
iin de geerli olduu sylenebilir mi? Eer saatler ve stere
olar zdeksel nesnelerseler, zdeksel bir nesne dank bir
cisim olarak da varln srdrebiliyor demektir. . . ya 'uzay
zaman iinde srekli' kavramn yle yorumlayacaz ki s
reksiz bir yer kaplayan bir nesneyi uzay-zamanda srekli gr
meye olanak verecek, ya da uzay-zaman iinde sreklilii, bir
nesnenin zaman iinde zdeliini korumasna zorunlu koul
saymaktan vazgeeceiz. 47 Srekliliin, en azndan bil
diimiz anlamda bulunmad yerlerde, yeterli koul olarak
kullanlmas szkonusu deil. Sreklilii bir zorunlu koul
olarak rten bu durumlar, baka bir yeterli koul gerekti
riyor. Bu koulsa, yine Coburn ve Burke'n ne srdkleri ve
zde paralarn ayn dzende birletirmeleri olan Hobbes k
kenli lt. Ancak byle bir tutumun tutarl olmas, Burke'
n yapt gibi, yeterli koul olarak bir tek onu kullanmaya
bal. nk srekliliin bulunduu yerlerde bu lt de ye
terli sayarsanz, birden ok lt kullanm olacak ve The -

46) Coburn, a.g.y., s. 94 .


47) :M_arjorie Price, a.g.y., s. 2ll,
60 NESNE VE DOASI

seus'un gemisinde elikiye saplanacaksnz. Price sreklilii


yeterli koul saydna gre, o da ayn sorunlarla kar kar
ya. Bunun yansra, Price tr bir grn Burke'n ne
risine gre bir sakncal yan daha var. Bu grn getirdii
sonu, datlm her nesnenin paralar varolduka, varl
n srdrecei. . . Paralar yokedilmedike, datlan bir nesne
varolmaya devam edecek. Skp arkadalarna datt par
alarn bir daha hi geri almasa bile, bisiklet varolacak. Bu
na gre, evrende ayrt edebildiimiz ya da bireyleen nesne
lerden daha ok zdeksel nesne bulunuyor. nerilen zdelik
koullar, bilinen bireyleim koullarnn izin verdiinden
daha ounu nesne snfna skuyor. Bu pek yenilir yutulur
bir sonu deil, nk gzlemleyebildiklerimiz yansra var
olduu sylenen hayalet zdeksel nesnelere de yer veriyor.
Bu gr sonuna dek srdrmek, paracklar da yokedilme
den, hibir nesnenin yokolmayacan savunmaya gturecek
tir. Bu sonucun ok iyi farknda olan Laycock yle bir kar
yol deniyor: Bir nesne paralarna ayrldnda (kimi za
man) onun onarm ya da yeniden biraraya getirilme ii ok
g, zahmetli, hatta fiziksel adan olanaksz olabilir. Byle
zamanlarda nesneyi 'gzden karyoruz.' Ancak bunu yapa
bileceimiz nokta, nesneyi ne lde deerli grdmfe
baldr. 4 8
Uzlamc aklamann sklerek dalan yapay nesnelere
ilikin olarak hangi sonulara gtrdn gzlemledik. Pe
ki bu aklama knlarak dalan nesnelere ilikin olarak sa
duyuya uygunluunu koruyabiliyor mu? rnein bir evi yk
sak ve tula ile har artklarn 1 ylece iki yl sakladktan
sonra., bunlar ayn plana uygun olarak yenid!'!n ina etsek or
taya kacak ev yklanla zde olur muydu? Krlan bir s
rahinin paralarn gl bir yaptrcy ustaca kullanarak
eski, plaia gre birletirirsek, eski srahiyi yeniden elde et
mi olur muyuz? zdeliin salanaca ynndeki saduvu
sezgisi belki burada sklerek dalan nesnelerde olduu l
de gl deil. Sonuta elde edilen ev, vazo ya da bardan
krlanla ayrt edilemeyecek lde benzer olduunu, rnein
yaptrcnn hi farkedilmediini sylemek, bu sezgiyi bir
lde glendiriyor. Ancak sezgiyi burada asl etkileyen, k
rl.arak dalm nesneye balanan deer.. Eer bu deer b-

48) Henry Laycock, a.g.y., s. 29.


ZDL!K 61

ykse, onarlan nesnenin . bir blm yenilenmek . zorunda ka- .


lmsa bile, zdelii ileri srmek eilimi gl olacaktr. Ta
rihsel nemi olan nesnelerde restorasyonun nesneyi geri ge
tirdiini onaylyoruz. Bu restorasyon bir lde yamalama
gerektirse bile bu sezgimiz gcn koruyor. Mzeleri bu tr
nesnelerle doldurmamz, sezgimizin gcn kantlyor.
Byle bir sezgi glyse, Theseus tr rneklerde srek
lilik ltne arlk veren t,tum saduyuya bsbtn ay
kr kalmyor mu? u rnee bakalm: Antik adan kalan
Theseus'un batk gemisi bulunmu ve restore edilerek mze
ye konmu olsun: Smart'n grlerini paylaan feylesof bir
hrsz, gerekli malzemesiyle gece mzeye giriyor ve sabrla
tahta levhalar bir bir deitirerek tekneyi yeniliyor. Eski
paralan da ortal kirletmesinler diye yine biraraya getiri
yor. . S abaha kar mzeden ayrlrken hangi tekneyi gtre
cek? Eer felsefe kuramnn gerektirdii tekneyi gtrrse,
herhalde kimse onu birey almakla sulamayacak; gerek tek
nenin onun mzeden kard tekne olduuna da bir avu
felsefeciden .baka kimse inanmayacak.. Smart, bu eletiriyi
yantlarken nesnenin mi yoksa onu oluturan ahap paralarn
m tarihsel hazine sayldn soruyor. Bu balamlarda de
er verilen hazinenin yaplanm nesne deil ahabn kendisi
olduunu ne sryor. Gerekte Theseus'un gemisiyle zde
olan nesne, yenilenmi olan tekne; ancak tarihsel hazine, tek
ne deil, ahap levhalar. Dolaysyla, birletirilmi olsunlar
olmasnlar, deerli saylanlar da bu levhalar.
Saduyu sezgisiyle kuram arasndaki gerginlii gider
mek amacyla ileri srlen grlerin hepsinde glkler bul
duk. Aklamalar ya dorudan saduyu ile eliti, ya birden
ok lt benimseyerek tutarszla itildi, ya nesnelerin yok
olabilme olanan ortadan kaldrd, ya da Locke'un tek bir
balang ilkesine ters dt. Herhalde bu glkler arasnda
en az nemlisi Locke'un ortaya koyduu olsa gerek .. nk
bu ilkeye ters den Burke (ve bir balamda da Coburn) g
r, tutarl bir zdelik lt ve gl bir aklama olana
salayan bir sav. Eer bu aklamadan daha iyisi yoksa, bel
ki de tek bir nesnenin iki balangc olabileceini onaylamak
gerekecek.. Bunu izleyen iki blmde amacmz, yapay nes
neler ve canllar iin imdiye dek ele aldklanmzdan daha
tatminkar zdelik ilkeleri aramak olacak.
62 NESNE VE DOASI

7. Form-rnei

Sreklilik ilkesine almak olarak getirilen yeterli kou


lun, (i) uzaysal blmlerin (paralarn) zdelii ve (ii) bu
paralarn ayn plana gre bir araya getirilmeleri olduunu
grdk. (i) ve (ii) yerine geldiinde, a ve b zamansal blm
leri arasnda sreksizlikler bulunsa bile bu ikisini zde saya
bileceiz. Bir baka deyile, bu almak gr asndan a
ve b'nin zaman iinde zde bir nesnenin zamansal blmleri
olmalarnn yeterli koulu, bunlarn ayn zdeksel ierik ve
ayn formu tamalardr.
Bu gre kar, Coburn ve Burke'n ele aldklar durum
larda (i) ve (ii)'de sz edilen zdelik ya da ayn oluun
deiik dzeylerdeki ulamlar arasnda bulunan bir zdelik
olduunu, te yandan zam.an iinde zdelii herkese onay
lanabilecek kimi nesnelere uygulannda da, (i) ve (ii)'delti z
deliin e dzeyli ulamlar arasnda geerli olduunu ortaya
koymak istiyoruz. Bunun iin zaman iinde iki ayr varolu s
reci betimleyelim: (1) Z zamarunda a gibi bir iskemle Ve Zz
zamannda da b gibi bir iskemle ols. a, z1 ve z arasndaki
bir aamada paralarna ayrlyor ve z2'den nce, ayn dzene
gre yeniden birletiriliyor olsun. a'dan b'ye dein zaman
iindeki varolu sreci u grnm sergileyecektir:

z Z2

(l)
a
1

< 1
b

Kukusuz, a ve b arasnda hem (i)'nin hem de (ii)'nin ge


erli olduu sylenebilecektir. imdi ise yle bir durumu ele
alalm: (2) d iskemlesi z1 - z2 zaman sresi boyunca hemen hi
bir nemli deiiklie uramyor. z2'de bunu e diye adland
ryoruz. d = e olduu, hi kimsece yadsnmayacaktr. (i) ve (ii),
d ve e arasnda da geerlidir. Sorumuz (i) ve (ii)'nin a ve b
z Zz
(2)
d e
ZDELK 63

iin ge.erli olu biiminin d ve e iin geerli olu biimiyle


ayn olup olmaddr.
(1) ve (2)'de (i)'in ayru. anlamda geerli olduu konusun
da bir kuku olmasa gerek. a ve b'yi oluturan paralar, d ve
e'yi oluturanlar gibi, ayn somut para rnekleri: Btnyle
benzer, ancak ayn olan paralar her iki durum iin de szko
nusu deil. Oysa (1) ve (2)'de (ii)'nin ayn anlamda geerli
olduunu ne sremiyoruz. nk a ve b'nin paralarnn bir
leim dzenleri, birbirine tpatp benzeyen iki ayr dzen; bu
dzenler ancak ti:> olarak zdeler.. d ile e'nin form zdelii,
tipte olmak, yani tpatp benzerlik tesinde, hi deimemi
olmak nedeniyle rnek olarak da geerli bir zdelik. (2)'de
(i) ve (ii), rnekler dzeyindeki zdelikleri .konu ediyor. (1)
ve (2)'deki (i) de rnekler dzeyindeki zdeleri dile getiri
yor. Ancak (1) ve (2)'deki (ii), deiik dzeyler, yani tipler
ve rnekler arasnda zdelik bildirdii iin, (!)'deki (i) ve (ii)
de deiik dzeylerdeki zdelikleri konu ediyor.
Tip-rnek ayrm yaygn olarak yaptmz bir ayrmdr.
rnein iki sar nesne ayn tipin deiik rnekleridir. Art
arda yazdmz gl ve gl szckleri ayn tipin deiik
rnekleridir. rnek olarak zde deilken, tip olarak zdetir
ler. Ayn modelden retilen nesneler, ayn tipin deiik r
nekleridir. Bu ayrm nda ne sreceimiz nokta, d ve e'de
olduu gibi, btn dzgl zdelik durumlarnda, nesneyi
oluturan uzaysal para rneklerinin zdeliinin korunduu
gibi, form rneimn (bu paralarn biraraya geli dzen rne
inin) zdeliinin de korunduudur. (l)'de ise formun zde
lii ancak tip anlamnda korunuyor. imdi paralarn bir ara
ya geli tipi ve paralarn bir araya geli rnei arasndaki
ayrm daha belirgin olarak vermeye alalm:
Form-tipi zdelii: Paralan ayn dzen, plan, . tasarm, ya
p veya mantk ilkesine gre birletirilip yerletirilmi nes
neler arasndaki iliki. Ayn plan veya tasarma gre ger
eklemi bir araya geli veya yerletirme biimleri. rnei
mizde, a ve b arasndaki iliki.
Form-rnei zdelii : Tasarm veya plan ne olursa ol
sun, paralar bir arada olan nesnenin, zaman iinde nemli
deiiklikler geirmemi olan, biraraya geli, dzen ya da bir
letirili biimi. Tanmsal olarak form rnei ancak bir tek
balang kabul edebilir. rneimizde, d ve e arasndaki ili
ki byledir.
64 NESNE VE DOGASI

imdi bu iki kavram arasndaki kimi ayrlklara deine


lim:
A) X ve Y gibi iki nesne arasnda form-tipi zdelii bu
lunmas, bunlar arasnda form-rnei zdelii de bulunma
sn gerektirmez. Bundan baka, X ve Y arasnda form-tipi
zdelii bulunmas bu iki nesnenin zde olmasn da ier
mez. Qrnein, X ve Y, retim platformunda bulunan iki ayn
araba, ya da, nl bir yontu ile onun kopyas olabilir. Form
tipi zdeliinin salad, iki nesnenin tpatp benzerliinin
(niteliksel zdeliinin) tesine amayabilir.
B) X ve Y gibi iki nesne aamas arasndaki form-rnei
zdelii, X ve Y arasnda meydana gelebilecek btn zdek
sel ierik deiimlerinin, bu deiim btn ierii deitirse
bile, derece derece olumasn gerektirir. Bir anda oluan ie
riksel deiim form-rneinin zdeliini etkiler. te yandan,
aka grlecek nedenlerden tr, form-tipi zdelii aa
mal bir bileimsel deiimi gerektirmez.
C) X ve Y'nin form-rnei zdelii, belirli snrlar er-
evesinde, X ve Y'nin form-tipi zdeliini ierir. X ve Y ay
n mermer yontunun deiik aamalanysalar, bunlarn form
rneklerinin ayn olmas, form tiplerinin zdeliini de ge
rektirir.. Zaman iinde yontunun rnein parmann bir sa
nat, dmannca krlmas form-rnei zdeliini etkileme
dii lde form-tipi zdeliini de etkilemez. te yandan,
yontudan daha ];yk paralar krp datmak, form tipinin
zdeliini ortadan kaldraca gibi, form-rnei zdeliini
de zedeleyecektir. Dolaysyla ngrlen esneklik fazla bir es
neklik deildir: Form-rneinin zdeliini, form rneinin
srekliliine indirgemek durumunda deiliz. nk form-r
neinin sreklilii, form-rneinin zde kalmasn gerek
tirmiyor. Bu dorudan balantl, ancak farkl kavramlarn
ilikisini gelecek blmde daha yakndan inceleyeceiz.
Yukardakine kout bir ayrm, zdeksel ierikle ilgili ola.:.
rak da izebiliyoruz. Tpk . ayn form-tipinde olan iki ayr
nesneden szedebildiimiz gibi, iki ayr nesnenin ayn zdek
trnden, ayn malzemeden yapldn syleyebiliyoruz. Ay
n tr elikten yaplm iki nesne ile belirli bir elik para
sndan yaplan nesnenin deiik aamalar arasndaki iliki
lerin ayrl ak olsa gerek. zdeksel ierik rneinin z
delii, tpk form-rneindeki gibi, sreklilii ve balangcn
tek olmasn gerektiriyor.
ZDELK 65

izdiimiz bu ayrmlar nda, varolu sreci iinde


datlp ayn plana gre yeniden birletirilen nesnelerin form
rneg zdeliini yitirdiklerini, ancak ayn form-tipi ve z:..
deksel ierik rneini koruduklarn ne srebiliriz. Form
rnei dalmayla ortadan kalkar. Oluturulacak her yeni
form-rnei ayr bir bireydir. Artk aka grlebildii gi
bi, a ve b arasndaki iliki d ve e arasndakinden bakadr.

ki balant tanmlayalm :

M-balants: Uzaysal blm rnekleri (zdeksel ierik


rnekleri) ve bunlarn biraraya geli rnekleri (form rnek
leri) zde olan nesne aamalar (zamansal blmleri) arasn
daki iliki. rneimizde d ve e M-balantldr.
U-balants: Uzaysal blm rnekleri ve bunlarn bir
araya geli tipleri (zdeksel ierik rnekleri ve form tipleri)
zde olan nesne aamalar arasndaki iliki . . . rneimizde
a ve b, U-balant.ldr.
Bu balantlara gre iki ayr zdelik kavram tanmlaya
biliriz: Zamansal blmleri (zaman iindeki aamalar) U-ba
lantl olan kalc bir nesne, zaman iinde kendisiyle U-zde
tir. Zamansal blmleri (aamalar) M-balantl olan kalc
bir nesne, zaman iinde M-zdetir. U-zde olan bir nesne
nin aamalar M-balantl olmak zorunluunu tamadkla
rndan, saduyunun sezgisini U-zdelikle temellendirmesi,
onun nesnelerde M-zdelii gerektirmesini iermeyecektir.
U-zdelik M-zdelie gre daha zayf bir ilikidir: Form.
tipi zdelii form-rnei zdeliini gerektirmez. Ayrca,
paralarnn aamal olmak kouluyla tmnn deimesi, d
ve e'nin ayr nesneler olmasn gerektirmezken a ve b'nin
ayr olmalarn zorunlu klar. nk a ve b btnyle benzer,
ancak baka, paralardan olusalard, zde olmazlard.
U-zdelik ve M-zdelik arasnda izdiimiz aynn, .
uzayzamanda srekliliin bir nesnenin zaman iindeki z
delii iin zorunlu olduu dncesiyle, bir saati yoketme
<len onarabileceimiz saduyu sezgisini rahata badatrma
ya olanak veriyor. Sorunun zm, nesnelerin zaman iin
de va,rolu ve kalclkla.nna ilikin iki ayn zdelik kavram
bulunduunu kavramakla salanyor. Geen blmde akla
malarn tarttmz btn felsefeciler yalnz bir tek z-
. delik kavram bulunduunu varsayyorlar. Ya M-zdel;i ya
<la U-zdelii temel alarak, olguyu aklamaya alyorlar.
66 NESNE VE DOOASI

M-zdelii benimseyenler saduyu sezgisini doyuramyor;


yalnzca U-zdelii benimseyenlerse geliigzel bir snr iz
meden nesnelerin nasl yokolabileceini gerei gibi aklaya
myorlar. Daha kts, kuram ile saduyuyu uzlatrmaya a
lan kimi dnrlerse, M-zdelii temel almalarna karn
sorunlarla karlatJklar noktalarda saduyunun gerektirdi
i ULzdelie kayarak kuramsal tutarszl balbana bir
gr haline getiriyorlar. 4 9
U-zdelik ve M-zdelik arasnda ayrm, bir nesnenin
zaman iinde iki deiik anlamda nasl varolduunu yanst
yor: Nesne, zaman iinde M-zde ya da U-zde olarak varo
lur. Buna gre dalan bir nesnenin, dalma ncesindeki
aamasyla ancak bir anlamda zde olduunu sylyoruz.
Zaman iinde U-zde olmak, her eyden nce, nesnenin
uzaysal blmlerinin yeterli bir orannn M-zde olarak var
ln srdrmelerini gerektirir. kinci olaraksa, bu parala
rn bir araya geli biiminin en azndan belleklerden silinme
mi olmasn gerektirir. Bu son koul U-zdelik kavramnn
kiileraras niteliini, bir anlamda da uzlamsalln yans
tyor. Nesnenin zaman iinde iki deiik anlamda zdelik
tadn ve bu ikisinin belirledii iki deiik anlamda va
rolduunu ne srdk. Burada, iki deiik anlamda varolmak
tan, nesnenin bulunduu yerde iki ayr varlk, iki ayn nesne
bulunduu sonucu ierilemez. U-zde ve M-zde olarak
varln srdrenler ayr ayr bireyleen eyler deiller. Ay
n zdeksel ierii, ayn uzaysal blmleri, ayn biimi ve
uzay-zamanda ayn yerleri paylayorlar. Bireyleim asn
dan saysal anlamda da ayrtedilmez nesneler bunlar. Ancak
Theseus'un gemisi rneindeki gibi ikileirlerse, biri M-zde
lii, br de U-zdelii srdren iki ayr varlk durumuna
dnyorlar.
Artk Theseus'un gemisi trnden durumlar kolayca
aklayabilmek olanana sahibiz. Hem yem levhalardan olu
an, hem de eski levhalardan oluan tekneler, ilk bataki
tekne ile zdeler: Hem B, hem de C, A ile zde . . . Ancak bun
dan dolay B ve C'nin kendi aralarnda zde olduklar so
nucu da ierilmek durumunda deil. nk A ve B'nin zde-

4}) Bkz. Theodore Scaltsas, The Ship of Theseus Anal7sis XL, 1980,
s. 152-157.
ZDELK 67

lii, A ve C'nin zdelii ile ayn anlamda deil. ncekiler


M-balantlyken, sonrakiler U-balantl aamalar..
Uzay-zamanda sreklilik ile form-rnei zdelii kav
ramlar arasndaki mantksal iliki nedir? Sreklilik, form
rnei zdelii iin zorunlu bir kouldur. Uzay-zamanda s
reklilik ve form sreklilii arasnda bir ayrm yaparsak, ge
lecek blmde gstereceimiz gibi, ncekinin sonraki, sonra
kinin de form-rnei zdelii iin zorunlu olduunu ne
srebiliriz. Form-rnei zdelii M-zdelik iin zorunlu
olduuna gre, her iki sreklilik kavram da M-zdelik iin
zorunlu olmaldr.
U:zay-zaman iinde sreklilik kavramn zdelik iin
zorunlu koul olarak snamaya bu denli geni bir yer ayrr
ken bu kavram yeterli koul olarak snamadk. Belirli bir tr
kavram kapsamnda sreklilii olan her nesne zde midir?
Frndaki hamur, uzay-zaman iinde srekli olduu ekmek
ve daha sonra dnt kmr parasyla zde deildir,
nk deiik trlerin kapsamlarndan gemektedir. Oysa
srekli olan bir ekmein nceki ve sonraki aamalar ayn
nesnenin aamalardr. Ancak bu her durum iin geerli ola
bilir mi? Quinton belirli bir tr kavram kapsamnda olsa
bile, uzay-zamanda srekliliin zdelik iin yeterli olama
yabildiini gsteriyor: Tr kavramlarn rneklendirenlerde
bulunabilecek niteliksel eitlilik ou kez pek genitir. u
ana dein cenaze levazmatlarnn yeleyecei trden geni
bir siyah Limousine'in durduu yerde, imdi bir anda. . . k
k bir krmz spor araba belirdiini varsayn 50 eliik
olmayacak bu varsaym, araba tr iinde deiik nesnele
rin uzay-zamanda srekli olabileceklerini rneklendiriyor.
Yapay nesnelerin zaman iinde zdeliine yeterli bir kou
lun, sreklilikten te, form-rnei zdeliini de iermesi ge
rektiini ne sryoruz.

50) Quinton, The Nature of Things, Routledge, 1973, s. 68.


r"l"'F"'I"'"";""' " ' ' -'" "'"' '
68 NESNE VE DOGASI

8. Canll Varllklar

Zaman . iinde kalc nesnelerin deiime girmeyen pek


az yn var. zdelie ilikin sezgileri ussallatran kuram
gelitirme abalar, ancak ok snrl saydaki deimezlik
lerden yararlanabiliyor. Yapay nesnelere ilikin olarak gr
dmz gibi, nesneler zaman iinde hem niteliklerini, hem
de zdeksel ieriklerini deitiriyorlar. Yalnz bununla da
kalmyor, dalp birleerek uzay-zamanda sreksizlikler olu
turabiliyorlar. Bu denli deiken olmalarna karn, yapay
nesnelerin zaman iindeki bakalamlar, canl zdein iSel
devingenlii yannda snk kalyor: Organizmalarn belirgin
bir zellii, kendiliklerinden bymeleri ve zdeksel ierikle
rini yenilemeleridir. Bundan dolay formun zdelii ve z
deksel ieriin zdelii gibi ltler artk bu balamda za
man iinde zdelii kavramada uygulanmaz oluyor. Kulla
nlabilecek tek kalclk sreklilikmi gibi duruyor. Oysa bu
balamda sreklilik neyi iermeli? rnein bu daha nce
d e tarttmz Uzay-zaman iinde sreklilik kavram m ol
mal? Bu sorulan ele almann en iyi yolu, organizmalarn
geirdikleri deiim trlerini ve bunun snrlarn saptamaya
almakla olacak. Byme bu deiim trlerinin en gze ba
tan.. Bymenin canllarda ald biimler nedir? Bunu de
iik canllarda deiik llerde gzlemliyoruz. Kimi du
rumlarda canlnn nceki ve sonraki aamalar farkedilir
benzerlikler koruyabiliyor. Byle durumlarda neredeyse ya
pay nesnelerde grdmz form zdeliini andrr benzer
liklere rastlyoruz. rnein bir ocuu gsteren fotorafa ba
karak orta yai bir dostumuzun genliini tanyabiliyoruz.
Ne var ki byme gzlemlenen pek ok deiimde yle b
yk apta yapsal ve biimsel bakalamalar oluabiliyor ki,
bu deiimden geen varln sonraki aamalarnda nceki
lerle ortak p ek az ey kalabiliyor. Kimi durumlarda meta
morfz'u t.rsel ayrlktan ayrt etmek ancak uzay-zamanda
sreklilii izlemekle olanak buluyor. Bu anlamdaki metamor
foz deiimleri, gvdenin deiik blmlerinin deiik oran
larda bymesini, ilevsel bakalamalar, zaman iinde ile
vini yitiren kimi blmlerin .geri ekilmesini, hatta btny
le yokedilmesini ve nceden bulunmayan yeni blmlerin b
ymesini de ierebiliyor.
ZDELK 69

Metamorfoz geiren tm canllarn uzay-zaman iinde


srkeli olduklarn biliyonz. Bu bilgi nda u sorulan so
ralm: Uzay-zaman iinde srekli olan bu byk ptaki d
nmlerin tm formun sreklilii kavram kapsam iin
de tutulabilir mi? Formun sreklilii kavram uzay-za
manda sreklilik kavramna dek esnetilebilir mi? Bir baka
deyile, bu iki kavramn kaplamlar e mi? Birbirleri yerine
kullanlabilirler mi? Bir yanta doru atlabilecek ilk adm,
formun srekliliinin bozulduu her durumda uzay zaman
da srekliliin de yitirildiini gzlemlemek olacak. Daha n
ce de deinildii gibi, bu anlamda iki tr sreksizlikten sz
edebiliyoruz. Yokolup yeniden belirme biiminde gzlemle
nen trden kopukluk ile iyi bildiimiz, sradan, dalma ve
yeniden taklma olaylan. Yine iyi bildiimiz gibi, bu sonuncu
trden olaylarda, nesnenin, datlp ayn plana gre bir
araya getirilen uzaysal blmleri zaman iinde zde kalyor.
Canl zdee ilikin olarak, hu tr, datp yeniden bir ara
ya getirme ilemlerinin en azndan mantksal bir olanakllk
olduunu syleyebiliriz. Burada nemli olan, yukarda be
lirttiimiz gibi, uzay zaman iinde bylece neden olunan ko
pukluklarn, nesnenin formunda da bir kopukluk ile eleti
i. Buna dayanarak uzay-zamanda srekliliin, formun srek
lilii iin zorunlu koul olduunu ne sryoruz. 01 te
yandan, bu balamda ortaya kan sorularn en nemlisi, uzay
zaman iinde srekliliin, formun sreklilii iin yeterli ko
ul olup olmad. Bunu yadsmay gerektiren nedenler bu
lunduunu ve dolaysyla yukardaki iki kavramn ayn anlam
tamadklarn gstermeye alacaz.
Yapmamz gereken, uzay-zamanda sreklilik yitirilme-

51) Nesnelerin zdeksel ieriklerinin deitirilmesinin, dereceli ve


aamal olmasnn uzay-zamanda sreklilik iin z orunlu olduunu
ne srmtk. (Bkz. bl. 4 ve 5) rnein bir iskemlenin tm par
alann bir anda yenilemek istersek, bunu datmamz gerekiyor.
Oysa bir anda yer alan deiimi baka trl de dnebiliriz. r
nein, kozmik bir nedenden tr, nmdeki tahta iskemle, ol

n'ca yasakland halde dnp arkasna bakan kadn birden taa


duu yerde hibir dalmaya uramadan metal oluyor. Ya da Tan

dnyor. Bu tr olaylar mantksal olanak snrlar iinde. An


cak tutarll yitirmeden, bu durumlarda uzay-zamanda sreklili
in bozulmadn qa ileri srebiliriz. Formun sreklilii de ku

formun srekliliine zorunlu koul oluunu vtecek bir rnek


ku gtrmediine gre. bu tr durumlar uzayzamanda srekliliin

oluturmuyor.
70 NESNE VE DOASI

dii halde formun srekliliinin yitirildii, mantksal adan


olanakl bir durum aramak. Bunun iin biraz imgelem gc
mz kullanarak, met.amorfoz'dan daha ar bir biimsel de
iim dnelim. Ancak bu yle bir biimsel deiim olsun
ki, uzay-zaman iinde nesnenin varlnda bir kopukluk ya
da aralk yaratmasn. Daha nce de deindiimiz makalesin
de, Marj orie Price, byle bir durumu imgeliyor: 52 Rover
adnda bir kpek, Merih gezegenine yollanp geri getirili
yor. Dnte youn gzlem altnda tutulan Rover, alt ay
iinde, Merih atmosferinin zerinde brakt etkiyle olacak,
!

yava yava biimsiz bir doku beine dnyor. Bylece
ortaya kan yarat Clover diye adlandryor, Price. Ke
sin olan, Rover ve Clover'n uzay-zaman iinde srekli
olduklar ... Ayrca bu ikisi, kesintisiz olan bir t.ek yaam da
paylayorlar. Price'a gre Rover'n bu sre iindeki bir
aamada varln yitirdiini kimse savunamaz. nk bu
sre iinde len bir organizma yok. Uzay ve zamanda srek
li olan Rqver ve Clover' oluturan dokular ilevlerini hi
.bir zaman kesintiye uratmadlar. 53 Buna dayanarak Pri
ce, Rover ve Clover'n zde oldukla'n ne sryor. Eer
Price sylediinde haklysa, Rover bir kpek olduundan ve
Clover'n da kpek olduunu ne srmek olana bulunma
dndan, zdeliin bir tr kavram kapsamnda anlam ka
zand sav yklm olacaktr. Price'n amac zc kuramla
r kertmek. Ancak, eer ne srd zdelik doruysa,
yalnz zclk kmekle kalmayacak, ayn zamanda formun
sreklilii ilkesi de, bir zdelik lt olarak eritilmi ola
cak. nk buna gre, belirli bir formla nitelenen bir nesne
nin, zaman iinde bu formu yitirmesine karn, aym nesne
olarak kalmas olana szkonusu olacak.
Bu sava nasl kar koyabiliriz? Price'n betimledii ko
ullar deitirmeden, rneini ylece geniletelim. Diyelim
ki, bu kez de Clover' Satrn'e yollam ve geri getirmi
olalm. Orada et.kili olan hangi nedensel etmenlerdense, Clo
ver bu kez de geri dndkten sonraki alt ay iinde yava
yava bir al biimine dnm olsun. aly Dover> diye
adlandralm. imdi artk ne Dover ile Clover'n, ne de gei-

52) ldentity through Time Journal of Philosophy, LXXIV, 1977 s.


201-217.
53) a.g.y. s. 47.
r
ZDELK 71

lilik ilkesi uyarnca Dover ile Rover'n zde olduklarm ileri


srmek pek inandrc grnmyor. Gerekte, Price'n rne
inden kard sonu, dourabilecei bu tr varglar ele aln
masa bile inandrc deil. rnein Baruch Brody de Price'n
inandrc olmad kansnda. Bildiimiz kadaryla canllar
evreninde bu boyutlara varan dnmler gereklemiyor,
diyor. Genelde, iinde bulunulan tr yitirmek, her zaman l
mek yoluyla gerekleiyor. Tut ki Price'n betimledii gibi bir
durum ortaya km olsun, diyor Brody : Byle bir duruma
ilikin olarak organizmalarn varolularn lene dein sr
drdklerini onaylamak iin hi gereke bulunmazd . . . B u du
rumlarda tutulmas en doru olacak yol, bunlar zaman iinde
zde olarak deerlendirmemek ve organizmalarn varlklarn
lmeden de yitireceklerini kabullenmek olurdu diye ek
liyor. 54 Ne var ki Brody, okurunun, Price'n deil kendi
sinin sezgisini benimsemesine yardmc olacak ne daha gl
bir gereke ne de bir uslamlama sunmuyor. Oysa Price'n
deerlendirmesinin neden inandrc olmadnn gereke
lerini ortaya dkmemiz, byle bir . durum evrenin bildiimiz
yasalarna gre deneysel anlamda olanaksz olsa bile ge
rekli. Deneysel anlamda olanak d olsalar bile bu mantk
sal olanaklar ciddi bir biimde ele alarak deerlendirmek,
zellikle formun sreklilii kavramn daha iyi tanmak is
tiyorsak, zorunlu . .
Rover v e Clover'n zdeliklerinin yadsnmasn dest.ek
leyen temel gerekenin u olduu kansndayz : Bu olayda,
yaayan varlklar olarak dokular uzay-zaman iinde s
rekliliklerini koruyorlar; ancak nesnenin formunun sreklili
i yitiriliyor. Yapay nesneler balamnda buna kout bir du
rum u olurdu: Diyelim ki, bir lkede darbe olmu. Eski
devlet bakannn tun heykeli, saray bahesinde bulunduu
yerden alnarak eritiliyor, sonra da p bidonu biimine d
klerek saray mutfann arka kapsna konuluyor. ne sr
dmz uzay-zamanda srekli bu tun parasnn, tpk Ro
ver, Clover ve Dover'daki anlamda, form asndan srekli
olmaddr. Eer bir sezgi olarak bu dnce onaylanabili
yorsa, bu durumlarda formun srekli olmad nermesinin
dayand temel nedir? Formun srekliliini oluturan ey
nedir? lk bakta anlalabildii kadar, formun sreklilii

54) Baruch Brody, a.g.y., 9. 77.


72 NESNE VE DOCASI

metamorfoz'da bozulmayan, ancak dalma ile yokedilen bir


ey ..

Metamorfoz geiren organizmalarn tannabilirliin te


sinde deitiklerine deindik. Bu byk aptaki deiimin
temelde yine de byme olduunu vurgulamak gerekir: Me
tamorfoz, gvdenin deiik blmlerinin deiik oranlarda
bymesi. nemli olan da, metamorfozun bu deiik blm
lerin yer deitirmesi ya da birbirine karlmas trnden de
iimleri iermemesi. Gvdenin blmlerinin yer deitirme
si veya birbirine 'karlmasnn, tpk dalma olay gibi, gv
denin formunun srekliliini ortadan kaldrdn ne sr
yoruz. Dalma ve karlma olaylar arasndaki fark, ncekin
de uzay ve zaman iinde sreklilik de bozulurken, sonrakin
de bunun szkonusu olmamas. nceden varolan blmlerin
ortadkn kalkmas, yeni blmlerin belirmesi gibi olaylar han
gi boyutlarda gerekleirse gereklesin, metamorfozda ge
erli olan, gvdenin belirli bir aamasndaki blmlerinden, da
ha nceki bir aamasndaki blmleriyle uzay-zamanda srek..:
li olanlarn, birbirlerine ayn temel plan uyarnca balan
dklardr. rnein ba, omurgann hep belirli bir ucuna
baldr ve hibir durumda, sonucunda omurgann yanna
yapt bir dnmden gemez. Ne metamorfoz, ne de fe
tus'un ana rahmindeki geliimi, gvdenin paralar arasnda
greli bir yer deiimini kapsamaz. Tekgzeli canllar da !>
lirli bir yapya sahiptir. Bunlarn da, yaamlar sresince
balarndan geen deiikliklere karn greceli konumlar
deimeyen zellemi ilevsel blmleri vardr. Hibir d
nm, rnein amibin d zarnn, ekirdei ile yer deitir
mesi biiminde sonulanmaz. Btn bu deerlendirmeler
nda, formun sreklilii karvamn aadaki gibi tanm
lyoruz:
1. Uzay-zaman iinde srekli olan bir gvdenin z2 zama
nndaki B aamasn oluturan deiik ilevdeki blmlerin
(daha nce gelen) z1 zamanndaki A aamasn oluturan b
lmlerle uzay-zamanda srekli olanlarnn bibirleriyle ba
lanma biimi ayn ise, arada hangi yeni blmler gelimi ve
blmlerin bymesi greli olarak ne denli orantszca ger
eklemi olursa olsun, bu A ve B aamalar, f-ilikilidir.
2. Uzay-zaman iinde srekli olan bir gvdenin A ve B
gibi herhangi iki aamas (zamansal blm) kendi aralarn
da, ya da A ve' B'nin herbiri, zaman iinde aralarnda kalan
r ZDELK 73

C aamasyla, f-ilikisi iindeyseler, bu gvdenin formu (2a


man iinde) sreklidir.
imdi Price'n betimledii duruma geri dnebiliriz. Uzay
zaman iinde sreklilik ile formun sreklilii arasnda, yuka
rda izdiimiz ayrm, Rover ve Clover'n uzay-zaman iinde
srekliyken nasl olup da form asndan sreksiz olduklarn
kavramamza yaryor. Price'n Rover ile Clover' hangi ko
ullarn varlna dayanarak zde ilan ettiini bulmaya a
lalm: Rover ile Clover arasnda ortak olan, ortak olduu
savunulabilecek olan nedir? rnein bu ikisinin ayn yaam
paylatklar ne srlebilir mi? Clover'n yaam Rover'n
kinin devam olduuna gre, bu anlamda her ikisi de aym
yaam paylayor. Rover'da balayan ayn yaam, kesin
tiye uramadan Clover'da sryor. Peki bu ikisi, ayn do
kular; ayn gzenekleri paylayorlar m? Bunun yant iki
nedenden tr olumsuzdur. nce biyolojinin yasalarna g
re, aradan geen alt aylk srede organizmalar dokula
rn yeniliyorlar. kinci olaraksa, Price'n durumu betim
leyii, Rover'n dokularnn doasnda byk apl bir de
iim olumasn gerektiriyor. Bir canl varlktaki deiik
organ, kemik, kas, deri, kl, vb. dokular kendilerine zg zel
bir doaya sahiptirler. Bunlarn bir doku beinde bada-
klamalar iin bu zel doalarn deitirmeleri, yitirme
leri gerekir. Bu ise nemli yapsal deii:ler gerektirecektir.
Price bunu aka dile getiriyor. Rover'n kromozom yaps
bile deiti.. . Clover'n dnyaya gelmi herhangi bir kpekle
biyoloji asndan nem tayan tek ortak zellii, gzenek
lerden oluuyor olmak .. ; Clover'n gzenekleri de genetik a
dan kpeklerinkine (ya da herhangi baka bir hayvannkine)
benzemiyor. 05 Clover'da, Rover ile bir form sreklilii ko
ruyacak herhangi bir zellemi blm ya da yap kalmam
bulunuyor. Buna gre, Rover ve Clover arasnda ortak kal
dklar ne srlebilecek eyler asndan tm sylenebilecek
olan bunlarn, ayn yaamn uzay-zamanda srekli bir doku
beinde srmesi gibi bir durum oluturduklar. . . Eer, bu,
Price'n Rover ve Clover gibi iki yaratn zde olduklarn
. ne srmeyi uygun bulduu koullar veriyorsa, bylece
Price'n zaman iinde organizmalarn zdeliine ilikin ola
rak benimsedii yeterli koulu saptam olduumuz sylene-

55} a..g.'J'i., s. 203.


'74 NESNE VE DOGASI

bilir. By)e bir yeterli koulun form srekliliini gerektirme


yecei, bunu bir zorunlu koul olarak balamayaca belli.
Bizim ne srdmz, (a) belirlediimiz biimle formun
srekliliinin saduyu sezgilerimize uygun dt ve (b)
Rover ve Clover'n formca srekli olmamalar nedeniyle z
de olmadklaryd. D olaysyla, ortaya attmz savlar, uzay
zaman iinde srekliliin, formun sreklilii iin zorunlu ol
duu halde yeterli olmad ve form srekliliinin organiz
malarn zaman iindeki zdelii iin bir zorunlu koul oldu
udur.
Frankenstein baronununkilere benzer bir ilem imgele
yelim: Bir canlnn kollar, bacaklar, organlar bir bir sk
lyor ve gvdenin baka blgelerine dikiliyor olsun. Bu ilem
boyunca, zerinde allan (!) yaratn, ileri teknoloji saye
sinde canl tutulabildiini varsayalm. lem sonucunda, yara
tn artk hi bir blm baka blmlerine nceleri. bal
olduu biimde bal kalm olmasn. lem aamal olarak ger
ekletirildii iin, sonutaki canl, balangtakiyle uzay
zamanda srekli. Ancak te yandan, yukarda verdiimiz be
lirleme uyarnca, ilemin bandaki ve sonundaki gvdeler
form asndan srekli deiller. Ayrca yine bu rnekte, uzay
zamanda srekli dokularda ayn yaamn srmesi szkonu
suyken, sonutaki organizma, nceleri tad tm ilevleri
yitirmi. Sonuta grdmz eye bakarak Bu korkun g
rnml zavall, bir zamanlar sevimli bir kedicikti desek
bile, bir kediye ilikin olarak konumuyor, bu ey ile, bir
zamanlarn kediciini oluturan canl zdek paras zerine
sz sylyoruz . Bu adan kedi ile eyi zdeletirmiyor,
her ikisinin de ayn malzemeden yapldn dilegetiriyoruz.
Dolaysyla saduyu sezgisi asndan, zdeliin yitirildiini,
nk formun srekliliinin yitirilmi olduunu ne srmek
btnyle uygun. Ne var ki, sezgileri temel almak, ancak bu
sezgileri paylaanlar ikna eder. Eer Price bu sezgiyi payla
sayd, zaten Rover ile Clover'n zdeliini ne srmezdi. Pri
ce'a kar sezgiyi aarak mantksal planda sonu alacak
bir rnek dnmeliyiz. Organizmalarda Theseus'un gemisi
rneinin karl olarak dnlebilecek ikiye ayrlma, sa
nrz, bu amac yerine getiriyor. Ayrlma, yalnzca Price'n
ltnn zdeliin olanaksz olduu durumlar da zde
sayabildiini gstermekle kalmayacak, bunun yansra, zo
runlu koul olarak ne srdmz formun srekliliini de
ZDELK '75

bir lde nitelememiz gerektiini ortaya koyacak.


Canl doada eitli ikiye ayrlma biimleri gzlemleye
biliyoruz. Oysa burada Price' izleyerek olanakllklar ele
alyorsak, deneysel verinin tesine aan, ancak manta uy
gun rnekler imgeleyebiliriz. Yaptmz bir deneysel ara
trma deil, bir felsefi kavram snr saptamas olduuna
gre, gereken de bu. kizleen bir organizma dnelim.
Bu, tpk tek gzeneklerde olduu gibi nce her blmnn
ikinci bir rneini gelitiriyor, bylece imanladktan son
ra da her yriyle eit iki bireye ayrlyor olsun. Tek gze
neklilerden fark, bunun bir organizma, yani ok gzenekli
olmas. imdi, ikizleme sonucunda ortaya kan yavrula
rn, ikiye ayrlan ana ile ilikilerine bakalm. Yavrularn
her biri, uzay-zamanda srekli doku bekleri olarak anann
yaamn srdryor. Oysa ana ile zde deiller, nk iki
ayr organizma bunlar: Her birini ana ile zdeletirmek, ge
ililik gereince, yavrularn da aralarnda zdeletirilmesi
ni ierir. Yavrular her ynyle benzer ikizler olduklarndan
ana ile yalnzca birini zde tutmak olana da yok. Biri iin
verilebilecek her gereke, br iin de geerli. Kald ki, her
bir yavru ile ana arasnda, Rover ve Clover'da ortak olan her
bir nitelik bulunduu gibi, daha pek ok ortak nitelikler de
var . .
Burada imgelediimiz ildzleme olay, uzay-zamanda s
rekliliin korunmasna karn en az bir . anlamndaki formda
srekliliin yitirildii bir durum. . . Uzay-zaman iinde s
reklilik korunuyor, nk ele aldmz olay, bir nesnenin iki
ye blnmesi, paralarna ayrlmas, kesilip biilmesi gibi,
uzaysal blmleri arasna uzaysal aralklann sokulduu bir
durum deil. Ele aldmz olayda, ana organizmann, ara
larnda boluk olmayan ilevsel blmlerinin arasna yav
rularn ayrlmasyla boluklar girmiyor. Sze konu edilen
organizmalardan hibiri dalmyor. Ana organizma ikiz yav
rularn her biri ile uzay-zaman iinde srekli: Ana orga
nizmann yakn geleceindeki aamalardan hi birinde, ken
di trnden dalmaml bir organizmann eksikliine rast
lanmyor.
Betimlediimiz bu rnekteki ana organizmann formu,
yavrularnnkiyle en az bir anlamda srekli deildir. Srek
lilik ikiye ayrlma aamasnda yitirilmi bulunuyor. An
cak burada formun srekliliinin yitirilmesi f-balantsmn
76 NESNE VE DOGASI

salanamamasndan dolay da deil. Buradaki kesinti baka


bir anlamda. Bunu yle aklayalm: Formun srekliliin
den szedildiinde, konu olan, belirli bir tikelin, b bireyin
formunun srekliliidir. Bir baka deyile, konu olan, bir
formun belirli bir nesnedeki rneklenmesinin sreklilii, ti
kel bir formun, yani bir form-rneinin srekliliidir. Oysa,
aka anlalaca gibi, bir tmelin herhangi bir tikel ze
rindeki rneklenmesinin, iki rnee ayrlmasna karn ayn
rnekleme olarak kalmas szkonusu olamaz. Tikel bir form,
birrnek iki tikele dnrse kendisiyle zde kalamaz: ki
tikel tek tikelle zde olamaz. Bu dnceyi bir rnekle ak
lamaya alalm. Boyutlar ve alar belirli olan bir drt
gen dnelim. Boyutlar ve alar baka olan drtgenlerle
zdeletirilemeyecek bu drtgenin imdi de bir kat ze
rindeki rneini dnelim. Bu belirli a ve boyutlar olan
drtgen rnei, gzmzn nn9e yavaa ikilesin: Kenar
larn her biri kendi uzunluunda paralel iki izgiye ayrl
sn. Tpk bir drtgene bakarken bir gzmzn kenarna
bastrdmzda edineceimiz deney gibi, birbirinden kp
ayrlan iki drtgen grdmz varsayalm. Bylece orta
ya kan iki drtgenin ikilemeden nceki drtgene zde ol
malar szkonusu deildir. te yandan ikisinden yalnzca
birinin zde olup brnn olmamas da szkonusu deil
dir. te burada yine nceki (ana) drtgenin sonraki (yavru)
drtgenlerle form-tipinde sr.ekli olduu, ancak form-rne
inde srekli olmad bir durumla kar karyayz. Her
'
durumda, form-tipinin zdelii bile, formun srekliliini ge
rektirmiyor. Bunu daha nce grdk: Bir yontu ve onun
kopyalar, form tipinde zde olmalarna karn srekli de
ildirler. Ayn ussal deerlendirmenin ikizleen organizma
lar iin de geerli olduunu, yani anann yavrularyla forn
rneinde srekli olamayacan ne sryoruz. Buna gre
ortaya attmz zorunlu koulu niteleyerek, organizmalarn
zaman iinde zde olmalarnn form-rneinde srekli ol
malarna bal olduunu savunuyoruz. Price'n koul yeter-'
li olamazd, nk bu belirlediimiz zorunlu koulu iermi
yordu.
Price'a ynelttiimiz eletiri geerliyse, imgeledii rnek
le tr zcln rtemedii ortaya km bulunuyor. Pe
ki, form-rnei srekli olan bir gvdede yaamn srmesi l
tnn zaman iinde zdelie yeterli olduu savunulabi-
ZDELK 77

lir mi? Yoksa buna bir tr kapsamnda nitelemesini ekle


memiz gerekiyor mu? Bunu yle bir nedenle eklememiz ge
rekiyor: Form rneinin srekliliini koruyan dnmle
rin deneysel adan onaylanabilirlik snrlarn tr kavram
iziyor. rnein, mantksal olanakllk asndan form-rne
i srekli olan bir insan gvdesinin giderek bir goril gvde
si biimine, ya da bir kpek gvdesinin ay gvdesi biimine
dnmesi, hi de. snr dna tamyor. Bu durumlar snr
la:n dna koyan, tr kavram. Tr kavram belirli bir can
l tr iin hangi bymenin hangi snrlar iinde onaylana
bileceini saptyor. Ancak bu snrlamann saltk bir anlam
tamad da vurgulanmal. Trler iin zorunlu olan nite
liklerin, deneyde bulgulanaca grn savunuyoruz. 511
Varolan trlerin ve bunlarn zsel niteliklerinin her trl
olanak balamnda olduklar gibi olmalar zorunludur. An
cak olduklar gibi nasl olduklar, ya da zsel olup olmadk
lar bir bulgulama konusudur. Eer kedi dediklerimizin k
peklerin metamorfozu sonucu ortaya kt bulgulanrsa,
yapmamz gerekecek ey, bu trler zerine bilgimizi gz
den geirmek olur.
Formun srekliliinin organizmalarn zaman iindeki z
deliklerine zorunlu koul olmad savnn gc nedir? Bu
sav, uzay-zamanda srekliliin, organizmalarn zaman iin
deltl zdelikleri zorunlu koul olmad iddiasnn bir so
nucu olarak geliyor: Bir organizma blmlerine ayrlr da
sonradan yine ayn plana gre geri dikilirse, sonuta elde
edilecek yaratn paralarna ayrdmz organizmayla z
de olaca ne srlmektedir. rnein Price, byle bir r
nek kullanarak, yapay nesnelerde qalmaya karn zdelik
nasl korunabiliyorsa organizmalarda da korunur, diyor. 7
Bunun geerli bir uslamlama saylamayacan dnyo
ruz. nk datlp toplanlan yapay nesnelerde bulunma
yp organizmalarda bullnan dirilik, canllk gibi ok nem
li bir boyut szkonusudur. Paralanan organizmaya ilikin
u sorular sorulmaldr. Organizma paralanm durumda
yayor mu? Gvdenin blmleri canllklarn yitirmi mi'?

56) Bu balamda Hilary Putnam'n grn izliyoruz. Bkz.


E:xplanation and Reference, Mind, Language and Reality.
Combridge U.P., 1975, s. 196-217. Putnam ile ayn dorultuda d
unen Kripke'ye 13. Blm'de daha ayrntl olarak deinece:i.
57) Price a.g.y., s. 210-211.
78 NESNE VE DOASI

Yeniden bir araya dikildikten sonra, organizmann btn


canlln yeniden kazanyor mu? Price bu sorularn ilk iki
sini olumsuz, sonuncusunu da olumlu yantlayarak savn
bsbtn gszletiriyor. Sonuta elde edilen yaratn can
l olup, canlln yitirmemi paralar bir araya dikmekle
elde edildii ne srlse, zdelik iddias biraz daha gl
olacak. Biz burada bu daha gl iddiay irdeleyelim. ki
nokta ak olsa gerek: Bir canly paralarna ayrmak, bu
paralar yaam ilevlerini yitirmeden tutulabilseler bile, bir
btn organizma durumundaki canlnn yaamna son ver
mektir. kinci olarak ise, paralarn canllklarnn toplam
btnn canll ile ayn ey deildir. Bir araya getirilip
dikilen paralarn oluturduu btn yaratn yeniden can
llk kazanmas ise mantksal, hatta deneysel olarak ola
nakl saylabilir. Oysa bu olanak betimlediimiz ilem y
znden yitirilen ve kazanlan (btne zg) canllk ya da
yaamlarn zde olmalarn destekleyen bir gereke olu
turmuyor, bu olanak. Tersine, Locke'un sorusu, burada orta
l silip spren bir etki yapyor: Hi ayn yaam iki ayr
kez balayabilir mi? Eer bu gerekten ayn yaamsa, kesil
di ya da. yitirildi sanld yerde bir biimde devam etni
tir; ama gerekten yitirildiyse, yeniden balayan, ayn canl
zdekte balatlan yeni bir yaamdr. Daha nemlisi, yiti
rilen ve yeniden balayan yaamlarn zdeliini savunmay
temellendirecek ltler asndan tam bir boluk bulunu
yor. Bu dorultuda hibir geerli gereke salanamyor, ve
rilemiyor. Buna dayanarak uzay-zamanda ve dolaysyla
formda sreksiz canllarn tutarl olarak zde saylamaya
caklarn ne sryoruz. . Bir baka deyile, formun srekli
liinin canllarn .zaman iinde zdeliine zorunlu koul ol
duunu karsyoruz.
tKtNCl KlTAP

Oz

9. Deiim

Kendiliklerindeki nesnelerin deiik doalar, deiik


trler, zler altnda kmeletikleri ne srlebilir mi? Te
mel yaps, doas nedeniyle bir nesnenin kendi dndaki
kimi nesnelere bakalarndan daha yakn olduu, daha ok
benzedii, ya da ortak bir z paylat sylenebilir mi?
Belirli bir bek nesnenin, byle bir ortak doa tamalarn
dan tr kimi niteliklerini hibir zaman yitirmedikleri, ay
rca bu nitelii yitirmekle nesne olarak yok olacaklar do
ru mudur?
evremize baktmzda, evrenin yinelemelerle, benzer
liklerle dolu olduunu 'gryoruz. Nesnelerin aralarnda
benzerlie dayanan bekler oluturduklar bir alg verisi
dir. nsanlar, kediler, sinekler, iskemleler, baklar, kalem
ler, kendi aralarnda daha ok benzeirler. nsan anl da
bu bekleri kendi aralarnda bir benzerlik sralamasna ko
yar, kavramsal hiyerariler oluturur. bek yelerinin kimi
niteliklerden yoksun olamayacana onlarn bu nitelikleri ta
madan varolamyacaklarna inanr, bunlar ylece tanmlar.
rnein yaamayan bir insan gvdesine insan demeye
kar karak bunu ceset diye adlandrrz. Sar olmayan
bir metale altn demeyi reddeder, masa diye adland
racamz nesnelerin yere (kimi kez bir ayla) yatay bir
dzlemsel yzeyleri olmasn gerektiririz. Evrenin byle g-
80 NESNE VE DOCASI

rnd ve bizim onu bylece snflandrdmz bir gerek.


Bunun pek tqrtmaya deecek bir yan da yok. Felsefe y
nnden soru, byle grp snflandrdmz evrenin gerek
te, ya da kendiliinde, byle olup olmad. Evren kendili
inde de, onda grdmz ulamlara, z, tr ya da doa
lara ayrlyor mu? Nesne kendiliinde de kimi nitelikleri
zorunlu olarak tayor mu? Bilimin varsaym evrenin de
iik zlere ayrld ynndedir. Oysa pek ok filozof ken
dilerince geerli nedenlerle, bu varsaym temelsiz bulmular,
bunu yetkisiz bir aknlk diye nitelendirmilerdir. nceki
tutuma zclk, sonrakine ise zclk kartl diyoruz. z
clk, temelde, nesnelerin kimi niteliklerine zel bir konum
ykleyen retidir. Nesne iin kimi niteliklerinin brk
lerden daha nemli olduunu ne srer. Bunlarn hangi ni
telikler olduklarn da, nesnenin bal olduu, iinde bulun
duu tr verir. 57a zcle gre byle bir tre bal ol
mak, nesnenin varoluuyla dorudan balantldr.
Nesne iin daha nemli olduklar sylenen niteliklerin
h angi nitelikler olduklar, dorudan deiim olgusuna bal
dr. Deimeleri, nesnenin trnn de deimesine neden
olan, onu o trden bir nesne olarak yok edip baka trden
baka bir nesneye dntren niteliklere zsel denir. Nes
ne iin daha nemli olan nitelikler, doal olarak, bunlar
dr.. Bu, zellikle Aristoteles'e balanan kuram,57 b yani tr
zcl, Eskia' da srm olan iki yzyllk bir tartma
nn rndr. Deiim, varlk ya da tz ile birlikte, felsefe
nin en eski iki sorununu oluturur.
Deiimin nesneleri ve zamann akn gerektirdii g
rn benimsemitik. 57c Bu, Eskia dncesiyle eli
miyor. Antik felsefe, deiim sorununa eildii 1.. 5. yy'
dan balayarak, bu olguyu bir.eyin yitirilmesi ve bir ba
kasnn kazanlmas olarak kavryor. nce yeil olan bir bi
ber sonra krmz oluyor: Burada yeil varln yitirdi, kr-

57a) Aristoteles trler iin ikinci tz diyor. Bkz . Katerori.i, 5. 2a

57b) Bk:z. Aristoteles, De Generatione et Corruptione, , 4. 319b 8-24.


10-18.

7c) Bunf!an biz, nesnelerin varlnn ya da zamann, deiimi zorun-


. lu kld savn karsamyoruz. Daha nce de deindiimiz gibi,
Aristoteles'e gre, eer zaman akyorsa, bir deiim olmas da
zorunludur. Aristoteles iin deiim, zamann varl iin yalnzca

im iin bir l olarak gryor. (Physika, VIII. . 251b 10),


zorunlu deil, ayn zamanda yeterli de : nk o, zaman dei
r Z 81

mz varlk kazand. nce varolan bir nesne sonra yokolu


yor; yerine baka bir ey geliyor: rnein yanan odun kle
dnyor. te yandan, 1.. 5. yy'n ikinci yarsndan nce,
nesne ile nitelik arasnda belirgin bir ayrmn izilmediini
de belirtmek gerek. Deiim sorununu felsefelerine odak
yapan Herakleitos ve Parmenides'te byle bir ayrm belir
ginlememitir. Onlar iin bir nitelik yitirmek, nesneden bir
eyler yitirmek diye anlalyor. Oysa en eski . dnemlerinden
beri, Antik felsere iin bir apak doru saylan u ilke var:
Hibir ey yoktan varolamaz ve hibir ey btnyle yok
olamaz. Gzlemlenebilen nesneler dzeyinde bunun da ge
erli bir ilke . olduu sylenebilir. 57d Ancak, deiimin by
lece betimlenmesi, esne ile nitelik arasnda bir ayrm g
rlmemesi ve de bu son ilkenin bir arada onayIanmalarrun
eliik olduu aktr. Bu elikiyi giderme abas, .. 5. yy'
m en nemli felsefe etkinlii saylabilir. 58 Nitekim, Em
pedokles, Anaksagoras ve Demokritos gibi filozoflar, gzle
me gre yokolan nitelik ve nesnelerin tam anlamyla yokol
madklarm aklamak iin greceli ve saltk deiim kuram
n ortaya atmlardr. Onlara gre grdmz, gzlemledi-

57d) Bu ilke (Ex nihilo nihil fit) dolaysz dilegeliini ilk nce Parme
nides'te bulur. Ancak rtk bir varsaym olarak, bilinen eski d
nemlerinden beri Eski Yunan dncesinin temel talarndan bi
rini oluturur.
.58) Herakleitos deiimi bir karttan brne gei diye betimliyor.
Parmenides ise bu betimlemeyi daha da temel elerine zmle
yerek, deiimi, szkonusu her bir kartn nce varken sonra yok- ,
olmas (ya da nce yokken sonra varolmas) biiminde dilegetiri
yor. Eldeki deiim anlay buyken, hibir eyin yoktan varolma
yaca ve varolani: da btnyle yokolamayaca ilkesiyle doa
cak elikiyi Herakleitos'un nleyi yolu u : Kartlarn ayn nes
nede zde olduunu, nesnenin deiimde art arda izlenen kart
lar zaten iinde bulundurduunu ne sryor. Parmenides ise,
nerilen bu yolun eliik olduunu savunuyor: Kartlarn her iki
si de nesnedeyse, nesnede hem varlk hem de yokluk birarada ol
mal. Oysa, bir eyin hem varolmas hem de varolmamas eli
iktir. Dolaysyla da bu bir mantksal olanakszlktr. (Parme
nides burada Herakleitos'u iki deerli bir. mantk asndan ele
tiriyor. Herakleitos'unsa byle bir mantk izlemedii belli.) lyi
bilindii gibi, sonuta soruna Parmenides'in nerdii zm, bu
ncller balamnda deiimin eliik ve olanaksz bir ey oldu
udur. Deien hibir ey olmadn ne srmtr. Eer alg bi
ze evreni deiim iindeymi gibi gsteriyorsa da, bu bir yanl
samadr, der: Duyularmza deil, usumuza inanmalyz.
82 NESNE VE DOGA.SI

imiz tm deiim greceli bir deiimdir. Bu ise, daha te


mel bir anlamdaki saltk deiimi gerektirmez. Bu ayrmn
Parmenidesteki grn ve gerek ikiliinden esinlendii
belirtilmeli. Anaksagoras ve Demokritos'ta greceli-saltk de
iim ayrm, nesnelerin yapsna ilikin p arack kuram
larla tamamlanr. Bu tr kuramlara gre, nesneler byk
sayda gzle grlmez paracklarn bir araya gelmesinden
oluur. Anaksagoras'a gre paracklarn blnebilirliinin
bir snr yoktur. Demokritos ise bir noktadan sonra blne
meyen yalnlara, varln en kk paralarna ulalacan
dnr. Her iki filozof da, paracklarn yokolmayacaklar
n, bunlarn her zaman varolmu olduklarn (yani yaratl
madklarn) ne srerler. te, byle bir ey, saltk deiim
olurdu ki, bu, olanakszdr. Saltk deiimin olanakszln
gerektirmekle, yoktan hibir eyin varolmayaca ve varln
tam olarak yokolamayaca ilkesini korumu oluyor, bu filo
zoflar. Yine onlara gre, paracklar devinir ve devinimle de
biraraya geli biimlerini deitirirler. Bu yer deitirme
parcklarn st ste, yanyana birikerek oluturduklar nes
nelerin gze grnen nitelik deiimlerini aklar. Gze g
rnen nesnelerin yokolmas ise, yine saltk bir yokolu deil,
nesnenin paralarna ya da paracklarna dalmasdr.
BylE!ce nesne ile nitelikler arasnda, zellikle Demok
y
ritos'ta i ice belirginleen bir ayrmn onaylanmas, felsefe
tarihi bakmndan u iki tr deiim arasnda da bir ayrm
belirliyor:

a) Nesnenin tad bir nitelii, nesneyi yitirmeden yi


tirmek, ve
b) Nesnenin tad bir nitelii yitirmekten dolay nes-
neyi de yitirmek.

Grld gibi, !.. 5. yzyl filozoflar, bu her ikisini de


greceli deiim kavramyla aklyorlar. Bu, dalm-birle
me ve yer deitirme ilkesiyle salanan aklamaya, deii
min niceliksel aklamas diyoruz. Bu yaklam, grnteki
deiik deiim biimlerini, paracklarn devinimine indirgi
yor. Niceliksel aklamalarn tarihsel kkeninin Miletos'lu
Anaksimenes olduu sylenebilir.
Aristoteles hocas Platon'un yannda felsefe eitimine
baladnda Demokritos yeni lmt. Demokritos Atinal
bir dnr deildi ve bu kente ok seyrek gelmiti. Platon,
:Z 83

ada olan bu filozofu hibir yaptnda anmaz. Aristoteles


ise bamsz dncesini gelitirdii aamada Demokritos'un
retisine belirgin bir sayg ile deinir. 5sa Ancak niceliksel
deiim kuramn o da hibir zaman benimsemez. Onun ku
ram, grnrdekini yine gzlemlenebilir ilkelerle aklama
y amalar.
Aristoteles'e gre her deiim, zdei zorunlu klar. De
iim zdek zerinde gerekleir. 58b Ancak deiim nesne
nin formel ynnde gerekleir. Form niteliklerin toplam
olduuna .ve zdek de kendi bana nitelik tayan bir ilke ol
madna gre bu doaldr. Drt tr deiim vardr, diyor
Aristoteles. Bir nesne devinebilir, byyebilir, niteliksel de
iim geirir, ya da tzsel deiim geirir; yani varolur, yok
olur. 5Sc Bu deiim biimleri birbirlerine indirgenemez.
Aristoteles'e yle kar klamaz m? Yukardaki (a)
trnden deiim, ya da Aristoteles'in kendi terimiyle nite
liksel deiim, bir nesnenin yitirilmesi olmasa bile bir ni
teliin yitirilmesi ve bir baka niteliin kazanlmasdr. Oy
sa, Aristoteles niceliksel bir aklamayla bunu paracklarn
yer deitirmesine indirgemediine gre, bu dnce hibir
eyin tam olarak yokolmayaca ve yoktan varolmayaca
ilkesiyle elimiyor mu? Bunun yant, en az iki nedenden
dolay olumsuzdur. nce, bir niteliin bir nesne zerindeki
rneini ya da rneklenmesini yitirmek, tmel olan nitelii
yitirmek deildir. Bir yaprak yeilken krmz olursa, bun
dan dolay yeil yitirilmi olmaz ; ancak onun bir rnei yi
tirilmi olur. kinci olarak, yapran dnt krmz (kr
mz-rnei) ona yoktan gelmez. Bu, tzn iinde, potansiyal
olarak zaten bulunmaktayd diyecektir, Aristoteles.
Niteliksel ve tzsel deiim arasndaki nemli ayrm
yle verilebilebilir: Bunlarn her ikisi de niteliklerin deii
midir, ancak tzsel deiimdeki nitelik deiimi, olduu nes
ne olarak, nesneyi yok eder. Baka bir nesnenin ortaya k
masna neden olur. Eritilen gm amdan artk amdan

58a) Bkz. De Anlna, . 2. 404 b, 405a.9 Metaphysika, 1. 4. 985b 4-22;


Physika, il. 2. 194a. 22; De Generatione et Corruptione, I. 2. 315a.
34 Aristoteles'il Demokritos zerine balkl kayp olmu bir
yapt var.

2. 1069b 6-8.
58b) Bk. Physika, I. 7 . ; :Meta.physika., VIII. 1. 1042a. 33-1042.b . 8 , XII .

58c) Bkz. :Metaphysika, XII . 2. 1069b. 8-14.


84 NESNE VE DOGASI

deildir. amdan yok olmu, yerini bir gm klesine b


,rakmtr. Bu gzlemlerin doal sonucu olarak Aristoteles
'
nesnelerin kimi zel nUeliklerini deitirmenin o nesneleri
yokettiini ne srmtr. Dolaysyla bir nesnenin nitelik
lerinin byk blm onsuz olunabilir ya da Hinikselken, k
k fakat seme bir blm de zo;runlu ya da zseldir, Aris
toteles'e gre. Bir nitelik, yol at deiimin trne gre,
ya ilineksel ya da zseldir. Tzsel deiim, btnyle yok
olunamayp, yoktan da varolunamayaca ilkesiyle elimi
yor. Bu deiim hi bir zaman tam anlamyla yok olmay
iermiyor. rnein zdek, tzsel deiimle yokolmuyor. Yiti
rilen tr ya da z Aristoteles'e gre tmel olduundan ancak
rnek olarak yitirildii sylenebiliyor. Ayrca da, yeni ortaya
kan z bir nceki nesnede potansiyel olarak ieriliyor 59
Aristoteles, zsel niteliklerin toplamnn z verdiini
sylyor. z kavramn her yerde ayn anlamda kullanmyor.
Biz burada, kendisinin deiik formlarda ortak olan diye
tanmlad ile ilgiliyiz. Bu anlamyla z, bir nesnenin temel
doas olmak yan.sra, nesnenin trn oluturur. Zorunlu
niteliklerin toplam olarak z, kendi bana zdekten yok
sundur. Dolaysyla da zn kendi bana somut olarak va
rolmas da szkonusu deildir. z kincil tz diye adlan
dnyor, Aristoteles. 'Bir anlamda zler, trlerin formlan.
Kendi balanna zdek tamadklarndan da . trlerle ak
yorlar. zler, tmel ilkeler olarak ya somut tikellerde (yani
Aristoteles'e gre tzlerde) ya da soyutlamalar olarak anlk
larda varoluyorlar.
zetle, Aristoteles'te felsefi temelini bulan zclk, nes
nenin kimi niteliklerinin onsuz olunmaz (sine qua non) ol
duunu ne sren grtr. Bu zsel niteliklerin toplam,
nesnenin Z denilen temel doasn oluturur. Bu temel
doa ise belirli bir tr altnda toplanan tikel nesnelerde r
neklenir. Bu anlamda tr ile f aJn eydir. Dolaysyla byle

59) Bir nesnenin zdeliini ya da varln yitirmesi, daha nce de gr


dmz gibi, yalnzca trn yitirmekle olmuyor. Kimi durumlar
da, nesne, ayn trn kapsaq:nda da baka bir nesneye dnebi
lir: Nesne ilineksel niteliklerinden o denli ounu deitirebilir ki

rndan ocuk arabas yapabileceimiz gibi, ondan baka bir bisik


artk ayn trden baka bir nesnedir. 'Bir bisikleti skp parala

sika, v. 4.
let de yapabiliriz. Aristoteles'in z kavram iin Bkz. Metaphy
r bir zclk, bal olduu trn nesne iin onsuz olupmaz
Z

olduu savyla belirlenir. nk bu retiye gre zsel ni


85

teliklerin toplam tr.n niteliklerini verir. Bu yzden, kimi


nitelikleri ve onlarn toplamnca verilen tr, nesnenin ken
disiyle zde kalmasnn bir zorunlu koulu yapan bu gr
e, Tr Uzcl diyoruz.

1 O. zcle Kar

Yakn dnemlere dein zclk, deneyci ve pozitivist


akmlarn arl ile olsa gerek, felsefe balamnda kurgu
sal metafizikle zdetirilmi, bir bilimsellik-ncesi Ortaa
retisi muamelesi grmtr. Oysa, yukarda deindiimiz
gibi, bilimin kendisinin zcle kart bir tutum aldn
sylemek iin arlkl bir neden yoktur. Daha nce de ak
lamaya altmz gibi, zcln temelini oluturan ner
meler, nesnelerin kimi nesnel trlere balandklar ve ta
dklar niteliklerin kimisinin zorunlu olduudur. Bu gre
kar kanlar,. trlerin ve nitelikler arasndaki ayrmn ger
ek, ya da nesnenin kendisine (d dnyaya) zg olmadn
savunurlar. zcln, znel ya da zneleraras snflan
drma ve uzlamlar d dnyaya yansttin, tr ve zorun
lu niteliklerin anlksal ya da uzlamsal ulamlarn , bir iz
dmnden baka birey olmadn ne srerler. Dolay
syla bu tr kar klar, sonuta tr ve zorunlu niteliklerin
anlksal veya dilsel-uzlamsal olduu retisine dnr. z
cl rtmeye alan uslamlamalardan en sk rastlanan
ikisini grelim:
(A). bilginin kkeni algdr. Algnnsa, duyumsal teme
linde, ne dzenli, ne de para ya da blmlere ayrl olduu
ne srlebilir. O, bir srekli ak biiminde gelir. Deney,
ierii, nesnelere, trlere ve baka dzenliliklere kendiliin
den blnm deildir. Deneyden, yaammz srdrmemi
ze olanak verecek bir alg elde edebilmek iin duyumlar belirli
kalplara, belirli biimlere gre biz ayryoruz. Bu dzenle
meyi ne yolla yaptmza ilikin olarak, iki ayn yoldan ge-
86 NESNE VE DOCASI

litiriliyor, bu kar k: (a) Uzlansal-dilsel yol. Deneyde


bulduumuz benzerliklere gre duyum .ieriini tutarl nesne
ler, nesne trleri, nitelik tipleri vb. snflara ayryoruz. Bu
nu, byk lde dilin temellendirdii, uzlamsal kavramla
trmayla yapyoruz. (b) Anlaksal-doutanc yol. Deneyin d
zenli snflara, kavramlara karlk olan beklere ayrlmas,
insann anlnn yapsna baldr. Anln kimi . doutan
yetileri, algda kimi benzerlikler saptamaya olanak verii. 60
Ya da daha Kant bir deerlendirmeye gre, anln kimi do
utan kalplan, deney girdisini ulamlara ayrarak biimlen
dirir. Byle bir bak asna gre, dnyay algladmz gi
bi alglamamz ve snflandrdmz gibi snflandrmamzn
nedeni, setiimiz uzlamlar deildir. Bu neden doaldr. Ne
var ki bu, alg ve bilgideki dzenliliin, d dnyadaki d
zenlilii yansttn gstermez.
Her iki yol da ayn sonuca varyor: Alg ve bilgideki d
zen ve snflandrmalar; nesne, nitelik ve trler, insann kur
duu, oluturduu ilkelerdir. Dolaysyla tr ya da zler nes
nel olamaz. Bunlar d gereklie zg deildir. Eer anln
yaps baka olsayd -ya da deiik uzlamlar kurulmu ol
sayd- trler imdi bildiklerimizden btnyle farkl olabi
lirdi. 61
zcln bu kar ka yant, kullanlm olan us
lamlamay daha ak seik bir biimde dilegetirmek yolun
dan geiyor. Daha ak bir biimde dilegetirildiinde, uslamla
mann gerekte iki ayr sav birletirrekte olduu grlyor.
Savlardan biri nasl algladmza ilikin ve bilgibilimsel bir
sav. br ise varl ilgilendiren bir sav: nemli olan nok
taysa, ncekinin sonrakini ieremeyecei. Bilgibilimsel sava
gre deneyin nitelenmemi girdisi ile dzenli alg arasnda
nemli bir ayrlk vardr. Bebeklerin duyumladklarn henz
alglyor olmadklarn gsteren deneysel kantlar vardr. Al
g, renmeyi ve belirgin bir snflandrmay zorunlu )ular.
Btn bunlarn onaylanmayacak bir yan yok. Ancak bun
lar onaylamak, algladmzn ieriinde byk lde ken
dimizin gerekletirdii dzenliliin (nesneler, trler, nitelik-

60) W. V. Quine, Ontological RelaUvib and Other Essays, Columbia


U:. P., 1969, s. 123.
61) rnein bkz. Noam Chomsky, Reflections on Language, Temple
Smith : London, 197?, s. 50-51.
Z 87

ler) btnyle insan yaps olduunu yani bunun d dnya


ya uymad sonucunu gerektirmez. Bu sonuca varabilmek
iin, d gerekliin, ya da kendinde nesnenin, onu alglad
mz gibi olmad varsaymnn, bir ek ncl olarak, doru
olmas gerekir. Oysa bu, kantlanmas amalanan sonucu n-
den varsaymaktr. .
Varsayma uslamlamann geri kalan blmnden 1bam
sz . olarak bakalm: Bu varsaymn doru olmadn ne sr
mek iin ne gibi gerekeler var? nce, denebilir ki, bu var
saymn tutarl sonucu, yalnz gerekliin paras olarak tr
leri yadsmay deil, nesneleri de insan anlnn rn, du
yu verilerinden elde edilen mantksal yaplar olarak deer
lendirmeyi gerektirecektir. Dolaysyla grngc bir var
lkbilimin btn glk ve skntlar, bu sonuca da bulam
olacaktr. dealizme bu lde yaklamak istemediimiz sre
ce, yukardaki trde bir uslamlamaya da bavurmay istememe
liyiz. Oysa, neden alg gereklie yakn bir yap tayor ol
masn? Algnn yanlabilir oluu, gerei hi yanstmyor ola
bilecei kukusuna temel hazrlarken, gereklie hi uyma
d, onu hi yanstmad savn desteklemez. yle ise, Hu
me ve Kant'n bilgibilimleriyle tutarl kalarak, onlarn bun
dan karsad,klar varlkbilimsel sonuca katlmayabiliriz.
nk algy olanakl klan snflandrma ve kavramsal yap
dizgesi, d dnyann kendiliindeki durumuna benzer bir
biimde kurulmu olabilir. Algya dyanarak yaammz sr
drebilmemiz, bilimimizi baaryla kullanabilmemiz, bunun
yle olduunu gstermiyor mu? rnein, burada nerilene
tam bir koutlukla, mantk yasalarnn d dnya iin de ge
erli olduuna inanmyor muyuz? MantJ.ksal olanakllk kav
ramn varlkbilim alan iin de balayc saymyor muyuz?
Btn bu noktalardan daha gl olarak zclk lehine u
olgu dilegetirilebilir: Belirli bir duyu girdisi her istenilen s
nflandrmaya olanak vermeyecektir. Evet, bu girdiyi kimi
kez belirsizliklerden tr birden ok snfa yerletirebiliyo
ruz. Oysa bu deneyle istediimizi yapa,bileceimiz anlamnda
deildir. Eldeki duyumlarla, bunlar dzenleyebilme seenek
lerimiz nemli lde snrldr. Yine bu dorultuda deinil
mesi gereken bir nokta, deneyin kimi nermeleri kantlay
yarusra, rtebiliyor da olmasdr. Eer deneyin dzenlen
mesi btnyle insana bal olsayd, deney insandan bam
sz oarak kimi nermeleri yadsyamazd. rnein kimse atlan
88 NESNE VE DOOASI

sardalyalar trne sokamayaca gibi, atlarn yumurtladnt


da kimse savunamayacaktr. Byle nermeleri deney ho gr-
meyecektir. 6la
(B). zcl rtmek amacyla ortaya konan bir ba
ka uslamlama da u yolla gelitiriliyor: Nesnelerin ve onlar
zerinde gerekleen niteliksel deiimlerin gereklii onay
lanabilir. Oysa, ancak bu kadar onaylanmaldr. Kimi nite
liksel deiimlerin nesnenin trnn deiimine yolat ve
bylece o nesneyi yokettii, bir uzlam, bir tanm konusu
dur. Hangi niteliksel deimelerin tzsel deiim saylacak
lar uzlamlarmzca, dilce belirlenir. Sonu olarak, hem z
sel nitelikler hem de zler (trler) uzlamdan baka birey
deildir. nk niteliksel deiim ile tzsel deiim arasn
da gerek bir ayrm yoktur. Kimi niteliksel deiimlerin tz
sel deiim saylmas, tr terimlerinin tanmlanndandr, Oy
sa bu tanmlarn saptanmas, temelde bir dilsel uzlamdr.
Tanmlar, ger_eklii yanstmak durumunda deildir. Onlan
d dnyay veriyor, yanslyor olarak dnmek, bir felsefi
serap grmektir. Btn bunlar bir baka terminoloji ile dile
getirirsek, nermelerin analitik olmas terimlerimizi nasl ta
nmladmza baldr. Zorunluluk ise, yalnzca analitikliin
bir sonucudur. Baka bir anlamda zorunluluk szkonusu oa.:..
maz. Dolaysyla herhangi bir nesnenin zsel bir nitelik ta
mas, gerekte dilsel bir olgudan baka birey deildir. Bu
na gre bir nesneye zorunlu bir nitelik (de re zorunluluk) yk-
lyor gibi grnen her bir nermenin, zmleme ile gerek-
. te bir tmcenin zorunluluundan (de dicto zorunluluk) baka
bir ey dilegetirmedii gsterilebilir. Her trl zorunluluk,
'
tmcelerin yapsal zelliklerinden doar.
Bu aamada zc, hala, tanm ve dilsel uzlamlarn ger
eklii ve gereklikteki olgular yansttn ne srebilecek
tir. rnein diyebilecektir, bir adamn lmesi ve bylece ce
sede dnmesi, ya da bir odunun yanarak kl olmas, ne yal-

61a) Snflandrmada kullandmz kavram ve terimlerde bir liide


keyfilik veya uzlamsallk bulunduunu herhalde hibir zc yad
smayacaktr. Bu, snflandrmann, bir dilden brne, kimi fark
llklar tayabiliinden de bellidir. Buna Aristoteles de kar k
mayacaktr. (Bkz. L. J. Ackrill, Aristotle the Philosopher, Oxford
U. Fi., 1981; s. 121). Oysa Aristoteles, dii ve erkek insann birle
mesinden bir insan douyor olmasn (oysa dii ve erkek terzi

ekliine gl bir kant olarak gryor. Physika, il. 1. 193a 30.


den en azndan dzenli olarak terzi domayacaktr), zlerin ger
Z 89

nzca tanm ne de bir uzlam iidir. Burada geerli olan ta


nm ve uzlamlar, gereklii yanslarlar.62 Btn bu uslam
lamann yapt, yalnzca ve yalnzca zclk kart tutumu
dile getirmekti. Yoksa gerek bir uslamlamann gerektirdii
trden bir kant getirmedi . . .
zcl ykmay amalayan en eski kant denemelerin
den biri u biimi almtr: Analitik ve sentetik arasndaki ay
rm ou kez kaypaktr. rnein, (i) tanmsal nitelik diye s
nflandrdmz bir nitelik ilineksel kabilecei gibi, bunun
tam tersi de szkomsu olabilir. rnein insan ussal bir yara
tk diye tanmlyoruz. Ui>sal olmayan biri, rnein bir ruh
hastas ksa bunu insandan saymayacak myz? <{nsan lm
ldr derken bunu da analitik anlamda sylyoruz. nku
lmllk insan tanmnn iinde . . Oysa imdi karmza
Kont Drakula gibi biri ksa ve yzyllardr yaadn ka
ntlasa, bunu insan saymayp bir vampir tr m icat ede
ceiz? Yoksa Drakula'y da insandan sayarak lmllk ni- .
teliini tanmsal bir ntelik saymaktan vaz m geeceiz?
(ii) ou kez, tanmsal ya da zorunlu diye snflandrdmz ni
teliklerin zaman iinde ilineksel olduunu bulguluyoruz. Bu
nun tam tersinin de bulguland oluyor. Btn kuular be
yazdr, analitik bir nerme diye bilinirken siyah bir kuu
bulgulanyor ve yanl sentetik bir tmce konumuna deiiyor.
Balinalar memeli hayvanlardr gemite yanl, hatta eli
ik bir nerme saylmken, artk tanm dolaysyla analitik.
yle grnyor ki, analitiklik ve tanmsal ya da zorunlu ni
teliklere ilikin yarglarmz temelde deneysel yarglar. Ana
litik ve sentetik rnekler arasndaki, keskin bir ayrm. deil; .
dereceli bir ayrm: 63 Btn bunlar analitikliin bir nesnel
zorunluluktan ileri gelemeyeceini gsteren zellikler: Nes
nelerde zorunlu olduu sylenen .nitelikler deiemeyeceine
ve bu zorunluluun kesin olmas gerekeceine gre, analitik
liin kaypak ve deiebilir olmas, zcln temelden yanl
gl olduunu ortaya koyuyor.
Bu grler de zcy yldracak trden deil; tersim:
zc, btn bu noktalar kendi savlarn desteklemek iin
kullanyor: Tanmlarn ve analitikliin deney yoluyla doru-

Bkz. Morton White, The Analytic and the Synthetic: an Untenable


62) Bkz. Baruch Brody, a.g.y., s. 174:

Dualism Sema.ntics a.nd the Philosophy of La.nguage; L. Linslqr


63/

(der.) University of Illinois Press, 1952, s. 272-286.


'90 NESNE VE DOGASI

lanp dzeltilebilir oluu, zorunluluklarn uzlamlar tesin


de bir gereklik tadn gstermez de ne gsterir? Eer zo
runluluk btnyle uzlama bal olsayd, onu deney veri
siyle dzeltip deitirmek olana sz konusu olur muydu?
D dnyann nasl olduunu, deney sayesinde giderek da
ha iyi tanyor, bilginin ilerleyip gelimesiyle de tanmlar
mz gzden geiriyor, gereken biimlerde deitiriyoruz. Bu
nokta uzlamsalcl desteklemek bir yana, onun savlarn
rtyor.
Amerikal nl dfi:r Willard Van Orman Quine, Nel
son Goodman ile birlikte, Anglo-Amerikan felsefesinde byk
etkisi olmu bir adc akmn nderliini yapmtr. Quine'n
genel felsefi program bir tikel olarak bireylemeyen her tr
l ilkeyi ontolojiden kazyp atmaktr. zdelii olmayann
varJ da yoktur (No entity without ident.ity) der. Buna g
re ilem, gereki yorumuyla nitelikler, trler, zler, varl
n deil anln yaplardr. Quine'n zcl dorudan ele
tirii 1 940'larda balamtr. 64 Onun bu eletirileri varlkbi
limsel deil, mantksal dzeydedir. Deiik yazlarnda dei
ik biimlerde verdii bu uslamlamalar iki tip olarak su
nuyoruz. Bunlardan ilki, ynletimin saydamszl zerinden,
ikincisi de deiik snflara ge olan nesneler zerinden geli:..
tiriliyor.
1. Ynlet.imin saydamszlna ilikin uslamlama:64a u tm-

ceyi ele alalm:


(a) Zorunlu olarak, dokuz yediden byktr.
te yandan, bir olgu olarak herkesin bildii gibi,
(b) Dokuz = gezegenlerin says
Tmcesi dorudur. Leibniz'in Ayrtedilemezlerin zde
lii llkesinin zorunlu koul yorumunu dilsel terimlere uygu
layalm: Kaplamca zde olan iki terimden birini, herhangi
bir tmce balamnda br ile deitirmek, bu tmcenin
doruluk deerini etkilemez. imdi bu ilkeye gre (b)'yi (a)'
ya uygularsak
(c) Zorunlu olarak, gezegenlerin says yediden byktr.

and Row, 1953, s. 139-159 ; Word a.nd Object, MiT Press, 1960, s .
64) Reference and Modality, From a Logical Point of View, Harper

100.
64a) Bk. Word ad Obj_ect, s. 196-197.
Z 91

Tmcesini elde ederiz. Ancak bu doru bir tmce de


il, nk gezegenlerin saysnn yediden byk olmas zo
runlu deil. Gezegenlerin says dokuzdan baka da olabilir
di: Gezegenlerin dokuz tane olmas olumsal bir olgudur. So
run, zorunluluk balamnda, doru nermelerden geerli il
kelere gre yaplan karmlarin yanl sonu verebilmesidir.
zc savlar da zorunluluk bildiren nermelerle dilegeldiin
den ayn tutarszlk zclk iin de geerlidir. 135 Demek ki,
zclk, tutarl bir biimde dile getirilebilen bir sav deil
dir.
Bu uslamlamaya zclk asndan verilen en etkili ya
nt, 1968'de Richard Cartwright'dan gelmitir. 136 Cartwright,
zcle uygulandnda, bu uslamlamann aka _yanl
gl olduunu ne sryor. Ona gre uslamlama zcl il
gilendirmemekte, zcln bir mantksal gln aa
karmamaktadr. (a) u iki biimde y,orumlanabilir: Do
kuzun yediden byk olduu zorunludur ve Dokuz, zorun
lu olarak yediden byktr Bunlar her ikisi de doru olan
yorumlardr. lki bir tmcenin niteliini dilegetirirken, ikin
cisi bir saynn niteliini dile getirmektedir. Bunlardan ilki
de dicto yorum, ikincisi de de re yorum diye adlandrlr.
imdi (c) tmcesi iin de kout bir yorum ikilii szkonusu
dur. Gezegenlerin saysnn yediden byk olduu zorunlu
dur ve Gezegenlerin says zorunlu olarak yediden byk
tr. Bunlardan nceki, bir tmcenin niteliini dilegetirdiin
den de dicto, sonraki de bir saynn niteliini dilegetirdiin
den de re'dir. (c)'niri de dicto yorumu gerekten de yanltr.
Ancak, zcln savlar da de re savlardr ve hibir zc-
nn (c)'yi de dicto olarak yorumlamak gerei yoktur. (c)'nin
de re yorumu (a)'nn de re yorumu gibi, dorudur; nk ger
ekliin gereklemi olduu biime gre gezegenlerin var
olan says dokuzdur ve bu da zorunlu ya da zsel olarak ye
diden byktr.
2. Quine'n br uslamlamas deiik snflara ge ol
may kullanyor. 66a u iki tmceyi ele alalm:

"65) Ynletimde saydamszlk iin bkz. A. Denkel Ynletlm, Boazii


niversitesi Yaynlar, 1981, s. 18-21.
66) R. Cartwright, Some Remarks On Essentialism, Journal of
Philosophy, 65, 1968, s. 615-627.
.,56a) Bkz. Word and Obiect, s. 199.
92 NESNE VE DO-ASI

(d) Btn matematikiler zorunlu olarak ussaldr, fakat zo


runlu olarak iki bacakl deildir.
(e) Btn bisiklet yarlar zorunlu olarak iki bacakldr,
fakat zorunlu olarak ussal deildir.
Quine yle soruyor : Bu tmceler zc asndan doruy
sa hem matematiki hem de bisiklet yars olan kiiler na
sl deerlendirilecektir? Bunlara ilikin olarak zc, hem zo
runlu olarak' ussal olduklarn, hem de zorunlu olarak ussal
olmadklarn; hem zorunlu olarak iki bacakl olduklarn hem
de byle olmadklarn sylemek gereinde kalmayacak m
dr? Eer byle ise zclk elikiye gtrm deil midir?
Cartwright, Quine'n bu uslamlamasn karlarken (d) ve (e)
nernrelerinin zc asndan doru saylamayacan vur"'
guluyor. nk, diyor, bir matematiki iin ussal olmak, zo
runlu ya da zsel bir nitelik saylamaz: Bir matematiki us-:
salln yitirmesine karn varolmay srdrebilir. Tpk bu
nun gibi, bir bisiklet yars da bacan yitirmesine kar
n yaamaya devam edebilir. Bunlar elbet eskiden yaptklar
ii yapmay srdremezler. te yandan (d) ve (e)'nin doru
olduklar yanlgsna dlebilmesinin nedeni, bunlarn u
doru savlarla kartrlyor olmasndandr :
(f) Btn bisiklet yarlar iki bacakldr analitik ol
maktan dolay, yani de dicto anlamda zorunlu olarak do
ruyken Btn matematikiler iki bacakldr bu anlam
da bile zorunlu deildir. Yine,
(g) Btn matematikiler ussaldr analitik olmaktan do
lay, yani de dido olarak zorunluyken,
Btn bisiklet yarlar ussaldr zorunlu olarak do
ru deildir. (d) ve (e) bu anlamlarda yorumlanmadka,
Quine'n bu kar k geerli olamaz. Ancak iyi bilindii gi
bi, zcler (d) ve (e)'yi bu anlamda yorumlamazlar. nk
onlar ilgilendiren zorunluluk de dicto anlamndaki deildir.
Dolaysyla, burada da zcl g durumda brakan bir ey
gsterilebilmi deildir.
Z 93

11. Tr Kavram

Elimizde bir tun klesi bulunduunu dnelim. Bunu


eritip nce bir yontu kalbna dkyoruz. Bylece birka yl
geiyor. Sonra ise, gereksinimler karsnda, bu kez yont.uyu
eritip dev bir kazan biimine dntryoruz. Yine yllar ge
iyor ve. bir gn kazan da eritiyor, tuncu yeniden bir kle
durumuna getiriyoruz. Byle bir deiim sreci iinde zde
kald kuku gtrmeyen ey, bu biimden biime geen z
dek paras, yani tun . . Kle de, yontu da, kazan da ayn
tuntan oluuyor. Oysa bu zaman sresi iinde eldeki nesne
nin de zde kald sylenebilir mi? Bir yontunun bir kazana
dntn sylemek yontunun kazan ile zde olduunu
sylemeye izin veriyor mu? Bu kazan eskiden bir yontu idi
derken ne demek istiyoruz? Kazan ile yontunun deiik za
manlarda varolan ancak birbirileriyle zde olan nesneler ol
duklarn m ne sryoruz? Yoksa c:lilegetirdiimiz, kazan
da yontuyu da ayn tun parasnn m oluturduu? Yani
imdi kazan olan bu tun eskiden bir yontu idi mi demek
istiyoruz? Bunlardan nceki yorum tr zcln yadsrken
sonraki bunu koruyor; kazann yontu olduunu ne srmeyi
gerektirmiyor,
te yandan, ayn tuncun zaman iinde baka baka nes
neler olduu ne srlrken ne kastediliyor? Bu tun pa:;
as dnt bu nesnelerle zde mi saylacak? Yoksa var
l bir tun paras veya yontu diye dnmekle, ayn var
lktan deiik nesneler mi elde ediyoruz? Elimizdekinin han
gi nesne olduu, ona uydurabildiimiz kavrama m bal?
Ne yontuyu kazanla zdeletirmeye, ne de nesnenin ona
uyan kavrama gre hem yontu, hem tun para, hem de ka
zan olabileceini ne strmeye izin vermediimizi dnelim:
Ayn zdek parasnn deiik formlara girerek deiik nes
neler oluturduunu ne srm olalm. Srece balarkenki
turi klesini srecin sonunda elde ettiimiz tun klesiyle
karlatrrsak bunlarn zdelii konusunda syleyebilecei
miz nedir? ki ayn zaman diliminde karlatmz bu iki
klenin birer nesne olduklarn yadsyabilir miyiz? Eer
yadsyamazsak, saduyuya gre bunlarn zde olduunu onay
lamamz gerekmiyor mu? Alt taraf, zdeksel ierike zde
olan bu iki klenin biimleri de nemli deil; nemli olan
94 NESNE VE DOCASI

ieriklerinin zdelii . . Peki imdi u sorun nasl zlecek


nceki kle ile sonraki kle zdeseler, bunlar arasnda
kalan aamalarda bu kle neredeydi? Eer yokolduysa ayn
nesnenin birden ok kez varla gelebildii mi onaylanmal
dr? 67 Yoksa klenin ve yontunun (ya da klenin ve ka
zann) ayn anda ayn yeri paylaan ve zde bir zdeksel
ierikten yaplm iki ayn nesne olduklarn m ne sr
melidir? 6 8 Ya da zclkten vaz geerek, ayn nesnenin za
man iinde deiik klklara girdiini ve bundan dolay da
yontu ile kazann zde olduklarn m ne srmeliyiz? 69
Yukarda, tr zclnn ona kart olan yaklam kar
snda zmesi gereken yeni bir sorunu dilegetirdik. Eer
saduyuya uyar da, ayn zdek parasndan yaplm deiik
nesneleri zde saymazsak, bu sorun bizim de sorunumuzdur.
Bir masay paralarna ayrp bunlardan bir iskemle yapt
mzda iskemlenin masa ile ayn nesne olduunu ne srmek
istemiyorsak, elimizdeki nesnenin uyduu tr kavramna, gir
dii tre gre yeni bir kimlik, yeni bir zdelik kazandm
onaylyoruz demektir. Bu ise, yumuak ya da sk anlamda,
zc retiyi benimsemektir. zc reti benimsendiinde ise,
yine yukarda grld gibi, Locke ilkesini ya da girilmez
lik ilkesini sarsan aklamalara kayabilme olana szkonu
sudur. leri srlm balca aklamalar saptayp birbirle
riyle karlatrmadan nce, zc yaklamn bu balamda
kartlaryla nasl hesaplatna bir gz atalm.
zdelik nermelerini tartrken, byle bir nermenin
kesin bir doruluk deeri kazanmasnn, zdelii ne sr
len nesnelerin trlerini bildiren bir kavramn belirlenmesi
ne bal olduuna deinmitik. 1960'l yllarda gzlemlenen
bu olgunun zcle yeni bir temel salad ne srlr. Bu
dnceye nderlik eden David Wiggins u zc sonucu
karsyor: Eer f bir tz tryse, 'A artk f deildir' nerme
si 'A artk yoktur'u gerektirir. 70 Bu anlamdaki tr zc
lnn karlamas gereken iki deiik itiraz bulunuyor.
Bunlardan ilki, Wiggins'in savnn, bu savca gerektirilen (f
gibi) tr kavramlarnn, ancak pek genel olmalar durumun-

67) Micheal Burke (a.g.y..) sorunu byle zyor.


68) Daha ileride yeniden deineceimiz gibi, bu, David Wiggins'in
nerdii zm. .
69) Bu aklama Marjorie Price'in zclk kart nerisi.
70) Identity and Spatio-Temporal Continuity, Blackwell, 1967, s. 30.
Z 95

da doru olabilecei kar kdr. 71 Price'a gre, bildii


miz sradan nesne trleri szkonusu olduunda Wiggins'in
sav yanltr. Doru olduu yerlerde ise, f, <nesne, var
lk, ey, yaratk gibi, tr belirlemek yerine hemen her
eye uygulanabilir kavramlar kapsar. Bir baka deyile, Pri
ce tr bir kar k Wiggins anlamndaki tr zclnn,
doru olabilmek iin, trler aras ayrm kaldran bir genel
lie kaymas gerektiini ne sryor. Price'n bu kar k
nda her ey, Wiggins'in savnn, f yerine, canl ve yapay
nesne trleri yerletirildiinde yanl olduu iddiasnda d
'
mleniyor. Rover ve Clover rneini bunu kantlamak iin
kullanyor, Price. 8. Blm'de grdmz gibi, Price'n ka-
. nt abalar sonusuz kalmtr. Bu nedenle tr zclnn
bu adan bir sorunu bulunmuyor.
Tr zclnn karlamas gereken ikinci glk, , bi
rincinin tam kartdr. Bunu grebilmek iiri nce Wiggins'
in zc savna geri dnelim. Bu sav ilk olarak Peter Geach'
in saptad ve tr kavramna bamllk diye nitelenebile
cek olguya dayandrlmtr : Herhangi bir nesnenin z
delii ve varoluu, onun belirli bir trden olmasna baldr
ve nesne bu tr yitirdii anda zdelik ve varln da yiti
rir. te bu anlamda, nesnelerin zdelik ve varl, btny
le tre baldr. imdi bu tre bamllk iki deiik biim-
de yorumlanabilir: .
(i) Bir nesnenin varolmas, onun (varolduu srece) be
lirli bir tre ge olmasna baldr. Ayn nesne, ayn zaman
da, ilkiyle elien doruluk koullar ieren baka bir tre
de bal olamaz. Ancak doruluk koullar bal olduu t
rnkilerle elimeyen baka trlerin kapsamlar iine girebi
lir. Bir baka dilegetirile, eer a, f trnden ve b de g t
rndenseler ve de a = b ise, b hem f, hem de g'dir. a == b ise
a'nn f olduu halde b'nin f olmamas szkonusu deildir. Bu
nun tersini ne srmek, zorunlu koul yorumundaki 4ibniz
ilkesiyle eliir. rnein Fino varolduu srece kpek t
rne bal olarak kendisiyle zdetir. Fino ayn zamanda bir
hayvandr ; ancak kpek olmadan hayvan olmas veya hay
van olmadan kpek olmas szkonusu deildir. Fino varola
bilmek iin bir tre bal olmak zorundadr. Ancak bu var
ln tre bamll, baka baka tr kavramlar altnda

71) Marjorie Price, a,g.y.


\

':.96 NESNE VE DOCASI

baka baka ,zdelikleri olan varlklar bulunmas anlamnda


,deildir.
(ii) Tre bamllk olgusunu: Geach'e yaplan yo
rumu, Wiggins'in yorumunu oluturan (i)'in yadsnmasdr.
Greceli Uzdelik ad verilen bu sava gre, a'nn f ka:psamn
da bir :-esneyken g kapsamnda bir baka nesne olabilmesi
de szkonusudur. Bu anlamda f olarak a ile, g olarak . a'nn
varolu sreleri, uzay-zamanda rten, fakat deiik olan
yollar izerler. Greceli zdelik kuramna gre, bir nesne
yi deiik tr kavramlar altnda grmek olana vardr. r
nein a'nn bir mermer paras ve bir yontu olduu sylene
biliyorsa, gelecekteki bir aamada ayn yontu olarak varl
n srdren a, artk mermer deil, plastik bir madde olabilir.
Zamarila anan mermerin onarlmasyla yerine ywva yava
bu plastik madde gemitir. Bu rnek gerekten Geach'i des
tekliyor mu? Greceli zdelii kantlad ne srlen
tr durum betimleyecek ve sonra da Wiggins'in bunlar nasl
giderdiine bakacaz. Vurgulanmas gereken, greceli zde
liin dorulu:unun, tr zcln geersiz klacadr: Tr
zclne gre, zaman iindeki nesne ya zdetir ya da de
ildir. Deiik zaman aamalarndaki a ve b'nin zde olup
olmadklarnn, bal olduklan tre gre ancak bir tek yant
'Olabilir. imdi; bu zdeliin, nesnelere uygulayabildiimiz
kavramlara gre deiebilmesine izin verilmesi, nesnenin za
man iindeki zdeliini nesnel ve anln snflandrmalann
dan bamsz bir olgu olmaktan karir, onu bizim nesneleri
tanmlaymza baml klar. Bu ise, trlerin temelde birer
tanm olduu, zn dilsel olduu, zclk-kart sav ierir.
'te yandan, karmzdaki nesneyi istediimiz gibi, deiik
kavramlar altnda deiik, fakat rten nesneler olarak de
. erlendirebiliyorsak, bir nesnenin tre bamll nesnel ger.
eklii yanstmak yerine anln kavramsal yapsnn rn
olmaldr. nk nmzdeki nesneye uyan pek ok sayda
kavram imgeleyebilir ve bu kurama gre de nesneyi bunlar al
tinda oaltabiliriz.
Greceli zdelii kantlad , ne srlen rnek trleri
unlardr: .

1. Okulda tembel bir renci olan Albert, Gorecelik Ku


ram'n gelitiren Princeton'daki nl fiziki Albert Einstein
'ile ayn insandr. Oysa bu ikisi he ayn tembel ocuktur ne de
.ayn byk fizikidir. nk tembel ocuk Princeton'da ya-
r
! Z 97

amyordu ve e = mc2 diye bir ey dnmemiti. te yandan


da byk fiziki tembel deildi. Demek ki burada a ve b
insan kavram altnda zdeken, fiziki ve tembel ocuk kav
ramlar altnda zde deildirler.
2. New York'taki zgrlk Ant'nn doa koullaryla
and ve gereken yerlerinin arada bir yeni paralarla ona
rld biliniyor. Dolaysyla 1900 ylnda Fransa'da ilk ya
pld gnlerden bu yana, antn tann bu aamal onarm
larla yava yava imento ile deitirildii ve yzyl sonra
artk btnyle imentodan oluaca varsaylabilir. Buna g
re ayn yontu, ya da ant, 1900 ylnda taken, 2200 ylnda
imentodur. Dolaysyla 2200'deki zgrlk Ant, 1900'deki
zgrlk Ant'yla zde bir yontuyken, ayn ta ya da ayn
imento deildir. Demek ki bu nesne, bir tr kavramnda z
deken brnde zde deildir.
3. (i) Dnk rmak ile bugnk rmak zde rmaklar; fa
kat su olarak bakalar.
(ii) ocuk olarak Albert, yal fiziki olarak Einstein ile
ayn insan; oysa ayn gzenekler toplam deil.
Bu durumun birbirlerinden nasl ayrldklarin sapta
yalm. (2) ve (3) arasndaki ayrlk yle: (2)'de a ve b bir t
rn kapsamnda zdeler. Ancak baka bir trn kapsamna
yalnzca birisi giriyor. br bu tre bal deil. (3)'te a ve
b bir trn kapsam iinde zdeler, ancak baka bir t.rn
kapsamnda zde deiller. Her ikisi de, her iki trn ge
si; ancak trlerden birinin kapsamnda ayr ayr bireylei
yorlar: Her ikisi de su, ama baka sular. Gelelim (1) ile. (2)
arasndaki ayrma: Her ikisinde de a ve b bir trn kapsamn
da zdeken baka bir trn kapsamnda zde deiller. Bu
tr bunlardan birini kapsarken brn dta brakyor. Ne
var ki, (2)'deki trler mantksal olarak ilikili deilken (l)'de
kilerin byle bir balants var. nsan ve ocuk, biri br
nn alt kmesi olarak ilikililer. 1 2

72) Greceli zdelik savm ortaya atan P . Geach'i (Reference a.nd


Generality, Cornell U. P. 1962) izleyen kimi dnrler unlar:
Douglas Odegard Identity through Time, American Philosop
hical Quarterly, IX, 1972 s. 29-38; Nicholas Griffin Relative Identity.
Oxford U.P. 1977 ; Harold Noonan, Objects and Identity, Martinus

yaymlanan The same F (LXXX, 1970) balkl makalesinde bu


Nijhoff, 1980. Ayrca John Perry'nin, Philosopbical Review'da

konunun kapsaml bir tartmas bulunabilir.


98 NESNE VE DOASI

Wiggins'in sav, tr kavramna bamlln bir grecelik


yaratmad idi. Dolaysyla bu sava gre bir f kavram kap
samnda zde olan a ve b, birine ya da brkne uygulana
. bilen, yklenebilen baka herhangi bir g kavram altnda da
zdetirler: g'nin biri iin doru, br iin yanl olmas sz
konusu deildir; Eer byle olsayd, Leibniz'in ilkesiyle eli
ilinirdi. Wiggins: in yapmas gereken, greceli zdelii te
mellendirdii sylenen rneklerin, gerekte bir greceli du
rum oluturmadklarn; bu durumlarn da Wiggins'in ne
srd kurala uyduklarn ortaya koymak.. 1967'de yaym
lad Identity and Spatiotemporil Continuity'de ve bu ki
tabn geniletilmi bir biimi olan Sameness and Substance'
da (s. 18-44) bunu gstermeyi amalamtr, Wiggins: f'nin
kapsamnda zde olan a ve b, hibir g'nin kapsamnda ayr
nesneler olamazlar. Bu rneklerde kuraln bozulduunu ne
srmek, rneklerde verilen durumlar yeterli bir zenle de
erlendirmemekten kaynaklanmaktadr.
(l)'de ortaya kan glk, zdelik nermelerinin zama
nna yeterli zeni gstermemekten douyor. Eer, Albert'in
ocukluunu imdiki zamana alrsak, sylenmesi gereken bu
ocuun gelecekteki bir aamada byk bir fiziki olaca ve
Princeton'da yaayacadr. Evet ocuk Albert byk bir fi
ziki deildir, ama yle olacaktr. Dolaysyla zaman dzel
tince zdelik nermesini bir glk domadan dilegetirebili
yoruz. Yine ayn ekilde, Albert artk byk bir fizikiyse,
imdi ocuk deildir; oysa Albert bir aamada ocuk olmu
tur ve bir gn byk bir fiziki olacak bir ocuk olmutur.
Glk dr, idi ve olacak ayrmn ayn dilegetiri iin
de gerektiince yapmam olmaktan douyor. Bu dzeltilince
de grecelii gerektiren bir rnek kalmyor ortada.
Wiggins'e gre, bu tr bir rnein bize retmesi gere
ken nemli baka bir ey var: Tr kavramlaryla, belirli tr
ler kapsamndakf aamalar veren kavramlar ayrt etmeliyiz.
Tr kavramlar tikellere varlklarnn her aamasnda im
diki zamanda uygulanabilen kavramlardr. Kpek, insan,
byle kavramlardan.. te yandan ocuk, fidan, enik,
ihtiyar, tay, pili byle deil. Bunlar tr aamas kav
ramlar ve yklemlerin zamanlamasnda zen gstermeyi zo
runlu klyor. Bunlar kimi nesnelerin varolu srelerinin an
cak belirli dnemlerine uygulanabiliyor.
(2)'nin getirdii ne srlen gl gidermek iin z-
Z 99

grlk Antnn anlamn belirlemek gerekiyor. zgrlk


Ant nedir? rnein bu anttan belirli bir ta m anlyo
ruz? Eer bunu anlyorsak, ta iklim koullaryla eriyip ye
rini imento aldka, doal olarak zgrlk Ant da erimi
olacak. nk ant tan kendisi.. Bu anlaya gre 2200 y
lnda artk zgrlk Ant yok; yerinde, ona benzer imento
bir ant var. imdi: zgrlk Ant 2200'de artk yoksa, bu
ylda var olan herhangi bir eyle zgrlk Ant'nn zde
olup olmamas da szkonusu deil. Bir baka deyile, onun
yerindeki imento antla zgrlk Ant'nn f:de bir ant
olup olmamalar szkonusu deil. Tabii zgrlk Ant bu
anlamda yorumlanmak zorunda deil. rnein, daha uygun
ve geerli olarak zgrlk Ant'ndan bir yontuyu anlaya
caksak, bu kez yontunun 2200 ylnda varln srdrd
n de ne srebileceiz. Yalnz imdi u sorunu zmek gerek:
Eer zgrlk Ant'ndan ta deil de yontuyu kastediyor
sak zgurlk Ant bir tatr (bir imento yapdr) gibi bir
nerme anlamsz ya da yanl m olacak? Byle olmamal, n
k zgrlk Ant'n bir yontu olarak dnsek bile, onun ay
n . zamanda 'belirli bir ta paras olduunu da ne srebil
mek istiyoruz. Peki bu durumda 2200 ylndaki zgrlk
Ant, 1900'de dikilenle ayn tatr yanl bir nerme, te
yandan 2200 ylndaki zgrlk Ant, 1900'de dikilenle ayn
yontudur doru bir nermeyse greceli zdelik dorulanm
olmuyor mu? Hayr, diyor Wiggins, nk bu iki nermedeki
dr ayn anlama gelmiyorlar. Sonuncu nermedeki dr yk
lemseldir; eer doru bir nerme oluturuyorsa uygun bir kav
ramla bir nesnenin trn belirleyebilecektir. nceki ner
medeki dr ise yklemsel deil ierikseldir. 1 2a Bu anlam
daki dr, den oluur, . . den yaplmtr anlamn tar.
Bu vazo porselendir derken vazonun trn deil, zdek
sel ieriini dile getiriyoruz. Demek istediimiz bu vazonun
porselenden yaplm olduu. Grld gibi, bir kavram al
tnda zdeken tr belirleyen baka bir kavram kapsamnda

72a) Bu ayrm zgn anlamnda Lesniewski'den kaynaklanyor. Rus


sell'in antinomisini zmek amacyla ortaya att mereoloji, 1916
ylnda Podstawy, ogolnej teoriyi mnogosci. I balkl makale
sinde yeralmtr. Lesniewski, A, b'ler snfnn bir gesidir
dilegetiriinin distribtif ve kolektif olarak iki deiik yorumu

olduunu ne sryor. Bunlardan nceki, yukarda yklemsel


dediimizle, sonraki ise ieriksel dediimiz anlamla akyor.
100 NESNE VE DOOASI

zde olmayan herhangi birey gsterilebilmi deildir. n


k nceki nerme bir tr kapsamnda nesnelerin zdeliin
den szeden bir nerme deildir.
(3)'n getirdii ne srlen glk de ayn dnceyi uy
gulayarak zlebilir. Irmaklar sudurlar, ama, buradaki ie
riksel anlamda bir durlar : Irmaklar sudan oluur . . yley
se Dnk rmak bugnkyle ayn su deil nermesi nesne
lerin zdeliini bildiren bir dilegetiri deil: Ayn su tr
sel bir kavram deil, ieriksel bir kavram. Grecelik yine
kurulabilmi deil, dolaysyla. te yandan, ayn gzenekler
toplam da trsel bir kavram deil. Bu da bileimi, ierii
'
belirliyor.
Greceli zdelik sav zerindeki tartma henz sona
ermi deil. Ancak Wiggins ve onu izleyenlerin bugn daha
yaygn bir onay grdkleri belirtilebilir. Bu, savunduklar
grn saduyuya daha yatkn oluuyla da aklanabilir. So
nu olarak, zc retinin yalnzca saduyuya uygun olmak
la kalmadn, ayn zamanda onu rten bir eletiri veya
uslamlamayla da karlamadn saptam olduumuzu ne
srebiliriz. Ancak hangi zclk ve nasl, ne lde bir z
clk? Bu soruya, blmn balangcnda kullandmz tun
klesi rnei balamnda, tr-zdelik ilikisinin deiik yo
rumlarca nasl deerlendirildiini betimleyerek yaklaalm.
A. Uzclk kart tutum : Bu tutuma gre nesne olan
bir tun paras vardr. Bu ayn nesne, zaman iinde baka
baka nesne biimlerine girer. nceki kle sonradan yontu,
kazan ve yeniden kle olmutur; Nesne, uygulanabilirlik kap
samna girdii tr kavramlarna gre kimlik ya da zdelik ka
zanmayacandan, ya da zdeliini bylece deitirmeyece
inden, kle, yontu ve kazan ayn nesnedir. Bu yontu bir
tun klesiydi derken, zaman iinde kendisiyle zde kalp
yalnzca tr (ve dolaysyla form) deitiren bir nesneden
szediyoruz. Uzay-zaman iinde sreklilik, bir nesnenin za
man iinde zdeliini saptar. zdelie zorunlu koul olma
sa da yeterli koul oluturur. Nesnenin klk deitirir gibi
girip kt trler bu zdelii etkilemez. En belirgin dile
gelilerinden birini Marjrie Piice'da bulan bu tutumun sa
duyu ve manta en aykr dt yer, bir yontuyu bir ka
zanla, bir iskemleyi de bir masa ile zde tutabilmesidir.
B. Greceli zdelik sav : Bu tutum, zdeliin tr kav-
r Z 101

ramna gre deimeyecei savnda A'y yadsr ve zclk


le birleirken, tre gre deimek dncesini arya g
trerek, sonuta zcl de yadsyor: Bu tutuma gre, yon
tuyu ele aldmzda, resnenin zdeliinin yontu kavramnn
ona uygulanabilir olup olmamasyla deiecei dorudur.
Bundan dolay, bir yontunun, sonradan dnt kazanla
zde tutulmas eliiktir. Ancak nesnesinin, zaman iindeki
her aamasnda, ona uygulanabilen deiik her . tr kavram
na gre ayr bir zdelii vardr. zdelik, uygulanabilir olan
tr kavramna grecelidir. Bundan tr de imdiki ayn nes
ne, yontu kavram altnda varln yitirdii aamadan son
raki zamanlarda, tun klesi kavram altnda varln sr
drr. imdiki nesne, kendisiyle uzay-zamanda srekli olan
ileriki bir aamasyla, pir kavram kapsamnda zdeken bir
bakasnn kapsamnda zde olmayabilir. Bundan tr, bir
zaman kesitindeki nesne, kendisine uygulanabilen tr kav
ram saysnca, gemite ve gelecekteki farkl aamalara dein
uzanan ve u anda birbirleriyle rten farkl nesneler olarak
yorumlanabilir. Peter Geach'in savunduu bu tutumun en
nemli sorunu, Leibniz ilkesiyle elimesidir.
C. Wiggins Uzcl 7a : Bu tutuma gre ayn zdeksel
ierik, yontu, kle ve kazan gibi deiik nesneleri olutura
bilir. Ancak ierike ayn zdekten yaplm bu nesneler, ba
ka tr kavramlar kapsamnda bulunduklarndan zde say
lamazlar. yle ise balangtaki kle ile yontu ve kazan aa
malarndan sonraki tun klenin zde olduu nasl syle
nebiliyor? Araya baka nesneler girmise varlkta bir kopuk
luk olmadan 74 zdelik nasl ne srlebiliyor? Wiggins'in
buna yant, yontunun z.deksel ierii dolaysyla ayn za
manda bir tun klesi olduudur.75 Bu bir anlamda iki ayr
nesnenin ayn zamanda ayn yerde bulunmasdr : Tun kl
esi ve yontu ayn zamanda ayn yerde bulunuyorlar. Dik-

73) David Wiggins, a..y.


74) Michael Burke (a.g.y.) varlkta kopukluklar bulunabileceini il
gin bir uslamlanayla savunmutur:.
75) Wiggins'i bu yargsnda izleyenler arasnda unlar saylabilir :
Sydney Shoemaker, Wiggins on Identity Identity and Individ11a
tion, Milton Munitz (deJ.1.) New York U. P., 1971, s. 104-106; Saul

n. Davidson ve G. Harman (der.) Reidel, s. 334 ve sonras; Eli


Kripke Naming and NecessitY Semantics of Natural Language,

Hirsch, Tbe Coneept of. ldentlty, Oxford U. P., 1982, s. 57-71.


102 NESNE VE DOOASI

kat edilmesi gereken bir nokta, bunun saduyuyu zorlamas


na karn, Girilmezlik ilkesiyle bir eliki yaratmaddr. Gi
rilmezlik lkesi 76 iki ayn zdek parasndan oluan iki ayn
nesnenin ayn yer ve zamanda buluna:ayacan saptar. Bu
radaki rnekte szkonusu olansa, ayn zdek parasn ve bir
zaman blm iinde ayn formu paylaan iki ayr nesne.
Bunlar belirli bir zaman kesitinde ayrt edilemeseler bile, ay
n varolu ve yokolu zamanlar ile belirleniyorlar. rnein
yontu, tun klesinden daha sonra varlk kazanyor. Bu iki
ayn nesne, trleriyle de ayrt edilebiliyorlar. Bir nesnenin
zaman iinde zdelii, bir tr altnda uzay-zamanda srekli
oluu ile veriliyor. Burada Wiggins'in zcln, greceli
zdelik savndan ayrtedelim: Greceli zdelie gre, ge
miteki yontu olmayan tun klesiyle imdi yontu olan tun
klesi, seilen tr kavramna gre hem zde hem de de
il. Oysa Wiggins iin, bir kavram altnda zde olan nesne
ler her kavram altnda zdetirler. Dolaysyla en az kimi aa
malarda zde olmayan tun kle ve yontu, stste aktk
lar aamalarda da zde saylamazlar. Tun kle ile yontu
zde deiller; onlar yalnzca zde bir zdeksel ierii pay
layorlar. Wiggins'in bir koulu daha var: ki nesne ayn z
dek parasn paylaarak ayn uzay-zaman konumunu pay
laabilirler. Ancak bunlarn ayn trden iki nesne olmas gerek.
Ayn trden iki nesne zdeksel ierikte ortak olup ayn yerde
bulunurlarsa, zde olurlar. nk bunlarn ayr olmalar
Leibniz ilkesiyle eliir. rnein, ayn yerde zdekleri ortaR
olan bir yontu ve bir tun klesi bulunabilir, ancak iki ayr
yontu bulunamaz. 1 1
D. Snrlayc Uzclk. Aristoteles'in belirli bir yorumu
na gre, zclk, yukarda deinilen ve balangtaki ile so
nutaki tun klelerinin zdeliine ilikin sorundan etkilen
meyecektir. nk kle, para, gibi zdek blmleri, tam an
lamyla nesne saylmayacaktr. Bu yorum asndan belirli bir
zn formunu kazanmam olan zdek paralarn tam anla
myla nesne sayamayz. Doada bulunduklar biimdeki can
sz nesneler, blmlendirilmi tr terimleri kapsamna girme-

76) Bkz. l. Blm.


77) David Wiggins, lden.tity and Spatiotemporal Continuity, Blackwell,
1967, s . 48-49 ; D. Wiggins, On Being at the Same Place at the
same time, Philosophical Review, LXXVII (1968).
Z 103

diklerinden bir anlamda yar-nesne saylacaklardr. 78 Bu yo


ruma gre, ayn zdek paras, formunu ald deiik nesne
lere ierik olabilir. Yontuyu oluturan tun paras bir nes
ne deil, ancak bir zdeksel ieriktir. Bu para bir eriyik ala
m durumundayken tam anlamyla nesne deildi. Her du
rumda tun yontu formunu aldnda yontu oldu; onun z
deliini oluturdu. Bu gr, kanmzca sakncal olarak, do
adaki saysz cisimin zdelik tamad gibi bir vargy ie
riyor.
4. Blm'de doal durumdaki cansz cisimleri, ok sa
yda rnekte gereklenen t.r tipleri ya da z formlar kazan
m olmasalar da, yine tam anlamyla nesne olarak deer
lendirdik. Formel bir z olmasa da her cismin bir formu
vardr. Bu grmze, cisimlerin, yapay nesne ve canl var
lklardan ayr varlk ve zdelik koullar olan bir ulam
oluturduklar dncesini de ekledik. Bu bakmdan D tutu
mundan ayrlyoruz. C'de nerilen ve ayn uzay-zaman konu
munda birden ok nesnenin bulunabilecei savn benimse
yemiyoruz. Peki eer zdek kleleri ve paralar da nes,ney
seler, tun klesinin balang ve sonutaki aamalar zde
midir deil midir? Deil demek saduyu ile atacaktr. C'yi
dladmza gre, bunlarn zdeliini onaylarsak, Michael
Burke'n nerisine kaym olmuyor muyuz? Nesnelerin var
lklarnda kopmalar, aralar bulunduunu kabul ederek, Loc
ke ilkesine ters mi deceiz? Biz 7. Blm'deki uslamlama
mzla Burke grn yadsmyor muyduk? Bu gr imdi
benimsemek elikiye dmek olmaz m? yle ise zmmz
nedir?
Balangtaki tun klesiyle sonutaki kle zde mi
dir, deil midir? Elbet zdetirler, ancak yontunun ve kaza
nn kendi kendileriyle zde olularndan farkl olan zde
lik koullaryla zdetirler. Bu ayrm 4. Blm'de saptadk.
imdi tun yontu rneini kendi gr amzdan deerlendi
relim. Bizce, tun kle yontu olunca artk bir kle olarak
(yani kle iken olduu nesne olarak) varln korumuyor.
nk kle formunu yitirdi ve bir tun yontu formunu al
d. Varln yontu ile birlikte srdren, bir zdeksel ierik

(der.) a.g.y. ; yine Eli Hirsch, The Concept of Identity, Oxford UP.
'18) Bu gr iin Bkz. Eli Hirsch, Identity and Essence M. Munitz

1932, s. 101 ve sonras. Bkz. 4. Blm'n sonu.


104 NESNE VE DOOASI

olarak tuntur. Tun, bu anlamda yontuyu oluturan, onun


yapmna giden bir malzeme; ancak yontu yansra ondan bir
anlamda ayr bir nesne oluturmuyor. Bu dorultuda Wiggins'e
kar snrlayc zcl izliyoruz. Ancak snrlayc zcl
e kar da, kleyi nesneden sayyoruz. Savunduu.muz g
re gre, nesnelerin zdelik koullar, tr kavramlar al
tnda kazandklar form-rneklerince saptanyor. Bu, canl
varlklarda, form rneinin sreklilii, yapay nesnelerde ise,
form rneinin zdelii biimini alyor. Doadaki cansz ve
insan eli dememi cisimler iin herhangi bir form-rnei ta
mak, varolmak iin yeterli. Formu deitirmek bu balamda
sorun deil, nk bu cisimlerin balandklar tr kavram
lar formel tr kavramlar deil. Dolaysyla ayn tun par
as yontu ve kazan gibi eitli zlerden sonra yeniden yaln
bir kleye dntnde, zde kalan zdeksel ierii, onu
balangtaki kle ile ayn nesne yapacaktr. 4. Blm'de di
legetirdiimiz gibi, cisimlerin zdeliini, zdeksel ierikleri
nin zdelii belirliyor. Orada ne srdklerimizden de
karsa'.abilecei gibi cisimler, yapay nesneler ve canl varlk
lardan ayr olarak, varlk izgilerinde araliklara izin veriyor
lar. Burke'n her trl nesne iin geerli sayd lt, yal
nzca cisimler iin geerli. Biz Burke'n savn yapay nesne
lerin zdelik koullarna ilikin olarak yadsmtk, oysa ci
simleri oluturan zdeksel ieriin zdelii, zsz ya da ya
ln formlara dntklerinde cisimlerin zdeliini saptayan
tek lt. Locke'un ilkesi de bu nedenle zedelenmiyor. Var
la yeni geen bir cismin hangi formu tad nemsiz: Gere
ken, herhangi bir form tamas. Dolaysyla, zdeksel ierii
nceki baka bir cisminkiyle zdese, formel ltler ne olursa
olsun onun devam saylyor. Cisimlere uygulannda Locke'
un ilkesinin yadsnmas bir nem tamyor, nk cisim, nes
ne ve form olarak nem tamyor. Eer ilke zdeksel ierie
uygulanyorsa, bu kez elikili bir durum zaten yok, nk
zdek ayn zdek.
Z 105

1 2. Olanakh Evrenler

Olanakl evrenler kavram, ortaya atlabilecek her zc


sav iin temel bir nem tar. Daha nce de grdmz gibi,
zc bir sav, nesnelerin kimi onsuz olunmaz (sine qua non)
zellikleri bulunduunu dilegetirir. Byle niteliklerin yoklu
unda, ilgili nesnelerin de varolmas szkonusu deildir. Rir
baka deyile, nesneler iin kimi nitelikler zorunludur. Ne
demektir, zorunlu olmak? Bir eyin zorunlu olmas, naslsa
her zaman (gemite ve gelecekte de) yle olmasdr. Eer bir
nesne p'yi zorunlu olarak tayorsa, onu her zaman, varoldu
u srece tar. Peki, ne demektir her zaman tamak,
her zaman yle olmak? Her zaman tamak demek, ge
mi, imdi ve gelecekteki olanakl her koulda tamak
demektir. Ksacas zorunluluk, deiik olanakllklar iinde,
deimez bir kalclktr.
Bir olartakl evren, belirli bir mantksal olanakll, ger
ekmi, imdi varolann gibi dnmektir. Ohylarn, ger
eklemi olduklarndan farkl olanaklar dorultusunda ger
eklemeleri durumunda evrenin nasl olmu olacan be
timlemektir: Bir olanakl evren, gereklemi olaylar yerine
bakalarnn gereklemesiyle elde edilmi olacak evrendir.
Dolaysyla imdi varolan evren ile hemen hemen zde nes
nelerden oluan, ancak gerekte olanlar yerine . bir almak
olaylar zincirinin gereklemi olduu bir dnyadr. Olanak
l evrenler, deiik, olabilir, koullu, olaylar zincirlerini be
timlemekle betimlenirler. Sayca sonsuz deiik olanakllk
szkonusu olabileceinden ve her bir deiik olanakllk do
rultusunda bir deiik olanakl evren bulunduundan, ola
nakl evrenler sayca sonsuzdur.
Olanakl evrenler, bizim tanmladmz, varsaydmz
deiik koullara gre verilir. Bir baka deyile, bunlar, ta
nmlanm olgu-kart durumlardr. Olgu kartdrlar, n
k gemi zamandaki, artk gerekleemeyecek bir koul ba
l amnda olmu olacak eylerden oluurlar. Olanakl evrenler
betimsel varsaymlar dnda eriilebilir deildirler. Atom
bombasn tayan uak bozulup da Pasifik Okyanusu'na d
seydi, o gn iki yz bin Hiroimal lm olmayacak, onlar
gnlk yaalann her eyden habersiz srdrm, dnyann
106 NESNE VE DOGASI

her yerindeki gazeteler de baka manetler atm olacaklar


d. Bu betimleme bir olanakl evreni veriyor. Bunu tam bir
aynntya zenginletirirsek, bu olanakl evrenin tam bir be
timlemesini vermi oluruz. Betimlediimizden en ufak bir ay
rntda ayrlan bir bet.imleme bile, baka bir olanakl evre
ni verir. Olanakl evrenler kavramnn nemli bir yaran, nes
neler, kiiler, v.b.'den imdi varolan dnyadakinden baka
zellikler tayor olarak szetmeyi salamasdr.
zsel, ya da zorunlu bir nitelik, bir nesnenin btn ola
nakl evrenlerde tad bir niteliktir. Eer bu nesne bir
olanakl evrende yeralyorsa, nesne bu niteliini tayor ola
rak yeralr. te yandan nitelik ilineksel bir nitelikse, bir nes
nenin kimi olanakl evrenlerde tad bir niteliktir. Bir ba
ka deyile, ilineksel nitelikler szkonusu olduunda, nesnenin
yerald kimi olanakl evrenlerde onlar tamamas szko
nusudur. Bir masann st yzeyi, btn olanakl evrenlerde
bir dzlemken, bu masa ancak kimi olanakl evrenlerde kr
mzdr. Belirli bir olanakl evren szkonusu olduunda, im
di varolan evrendeki masa, orada hangi renge boyanm
olursa olsun, zaman iinde varln srdrecektir. 79 An
cak bu nesne masa biimini yitirirse, o evrendeki varln
da yitirecektir.
Bir nesnenin ilineksel, ya da olumsal niteliklerinden sz
ederken bunlar deitirmenin nesneyi baka bir nesneye d
ntrmediini sylyoruz. rnein ayn masa, baka bir
renkte varolmay srdrrd, diyoruz. Ne var ki, imdi var
olan bu masa ile ezamansal olarak, baka bir renge boyal
olan, olanakl bir evrendeki bu masann karl, buradakin
den yine de deiik; nk renk olarak bundan farkl. Btn
bunlara karn imdi varolan bu dnyadaki masa ve olanakl
bir evrendeki bu masann karln, birbirlerine zde say
yoruz. Eer saymazsak, ya bu masaya deiim olana tan
mam olacaz, ya da Leibniz'in yapt gibi, masann her ni
teliinin bu nesne iin zsel olduunu varsaym olacaz. Nes
neler deiebildiklerine ve de deimi olabileceklerine gre,

79) Olanakl evrenlerde Varolduu sylenen nesnelerin imdi varolan


evrende varolduklar anlamda gerek olmadklar ak olsa gerek.
Trnak iine alacamz varolmak szc ontolojik adan be
lirli koullar iinde varsaylmak, sanki varm gibi dnlmek
tesinde bir anlam tamayacak.
Z 107

imdi varolan evrendeki nesnelerin, olanakl baka evrenler


de zdeleri vardr. Demek ki, a gibi bir nesnenin imdi var
olan evrende p gibi bir zellik tadn, oysa bunu olanakl bir
baka evrende tamadn (yani p'nin ilineksel olduunu) ne
srmek, ayn a'n. her iki evrende de bulunduunu, ya da bu
iki evrendeki a'larn zde olduklar nermesini nden varsay
maktadr. Buna gre, p niteliinin a nesnesi iin zsel olduu
nun daha ak bir tanm yle olacaktr: a, p'yi, imdi var
olan evrende tamak yansra, kendisiyle zde bir nesneyi
iinde bulunduran btn olanakl evrenlerde de tar . . G
rld gibi, her trl zc dilegetiri, hatta zcln ta
nm bile, bir nesnenin olanakl evrenler arasnda zde ol
mas dncesini varsaymaktadr. Peki, olanakl evrenler
aras zdelik kavramnn yeterince ak bir kavram oldu
unu, bunu yeterince aklkla anlayabildiimizi ne srebi
lir miyiz? Eer ak olan birey varsa, o da bu kavramn da
ha nce tarttmz sradan zdelik kavramlarndan baka
olduudur.
rnein belirli bir zaman kesitinde zdelik kavramn
ele alalm. Buradaki zorunlu bir koulun, Leibniz ilkesi uya
rnca, btn niteliklerin ortak olmas ya da tpatp benzerlik
olduunu grmtk. Bir baka zorunlu koul da uzay ve za
manda kaplanlan yer ya da konumun ortak olmasyd. Oysa,
aka grld gibi, evrenler arasnda, nesnenin nitelikleri
ve konumu, zdeliin yitirilmesi szkonusu olmadan da fark
l olabilir. rnein, bu kitabn imdi elimizde duruyor olmas
yerine raf zerinde mavi ciltle kaplanm olarak durmas bir
olanakllktr. Bu demek ki, bir zaman kesitindeki zdelik
kavram, olanakl evrenler aras zdelii veremiyor. nceki
ni anlamak, sonrakini anlamay salamyor. Peki, zaman iin
de zdelik kavram bunu salayamaz m? Zaman iinde z
deliin zorunlu koullar, ulamlara ve balamlara gre de
iebiliyordu. Ancak hangisini alrsak alalm, rnein srek
lilik, formun zdelii, ya da zdeksel ierik zdelii gibi
koullarn evrenler aras zdelike gerektirilmediini gr
yoruz. imdi varolan masann olanakl bir evrendeki kendi
siyle srekli olmas szkonusu olamaz, nk dnyalar ara
snda uzay-zaman yollar kurmak ilk tanmdan dolay (ex
hypothesi) olanakszdr. Olanakl evrenler gerek deil! Bm
lar, olanakllk glgesindeki kout geliim izgileri . . te yan
dan olanakllklar, formda olsun, zdeksel ierikte olsun, de-
108 NESNE VE DOOASI

iiklii zdelii bozmadan hogrebiliyor. yle ise, acaba biz


olanakl evrenler aras zdelik kavramn anlamyor muyuz?
Bunu aklayamyorsak, acaba anlamsz bireyi mi anlamaya
alyoruz? Ne var ki, yukarda saptadmz gibi, zcln
dilegetirilii evrenleraras zdelik kavramn gerektirdiine
gre, . onun anlaml bir reti olabilmesi de, bu kavramn bir
anlam tamasna bal olmaldr.
Olanakl evrenler aras zdelik kavramnn anlamn
vermek, bunu aklamak amacyla deiik yaklamlarla ok
sayda deneme yaplmtr. Bunlar arasnda younlama nok
talarndan birisini, zclk kart yaklam erevesindeki
mantklar oluturuyov. Bir yandan Quine'n zcle kar
eletirisinin etkisi altnda kalan, bir yandan da zdeliin bu
allmam biimini mantksal adan onaylamayan bu d
nrler, sembolik zmleme yntemleriyle de re zorunluluk
bildiren (yani a; !zorunlu . olarak p'dir gibi) nermeleri, de
dicto zorunluluk bildirenlere (zorunlu olarak, a, p'dir gibi
nermelere) indirgemeye almlardr. 80 Baka bir zc
lk-kart 'yntemse David Lewis'in karlklar (counter
parts) kuramdr. Robert Stalnaker'n da belirttii gibi81 Lewis'
in kuram, Leibniz'den kaynaklan'an ve nesnenin her niteli
inin z oluturmada bir pay olduu savnda zetlenen d
nceyi temel alyor. Lewis, olanakl evrenler arasnda z
delikten sz etmek yerine, zorunluluk nermelerini, deiik
evrenlerde birbirine karlk olan nesnelerle dilegetirmeyi
neriyor.82 Deiik olanakl evrenlerde birbirine karlk ol
may, imdi varolan evrendeki nesneye yeterli bir benzerlik
tamakla aklyor. zclk kart yaklamlarn indirge
meci almalarn ya da almak aklamalarn incelemeye
ceiz. Belirli ller iinde zcl zaten benimsiyoruz. Bu
dorultuda, Evrenler aras zdelik kavramna anlam ver
meyi amalayan iki deiiklik felsefeyi ele alacak ve deer
lendirmeye alacaz.

80) Bunlar arasnda zellikle David Kaplan'n Quantifying In (Words


and Objections, D. Davidson ve J. Hintikka (de.), Reidel, 1969) .
adl makalesi ile Alvin Plantinga'nn almalan (r. The Nature
of Necessity, Oxford U. P. 1974) dikkat eker.
81) Robert Stalnaker, Anti-Essentialism Midwest Studies in Phi
losophy, Vol. iV, 1979, s. 344.
82) David Lewis, Counterpart Theory
and Quantified Modal Logic
Journal of Philosophy, 1968.
Z 1 09

Olanakl evrenler aras zdelik kavramn aklama a


balarndan biri, B aruch Brody'nin daha nce de deindiimiz
kitabnda yer alyor. B rody, Aristoteles'e dilegetirilen en ya
ln biimdeki tr zcln gelitirerek elde ediyor akla
masn. imdi bu geliimi izleyelim: Aristoteles'e gre bi
zellii zsel olarak tamak nedir? Aristoteles'in buna yant
ylece zetlenebilir. Eer a gibi bir nesne p zelliini ta
yorsa ve p'yi yitirmek a iin yokolmaksa, a p'yi zsel olarak'
tayordur. Bu dilegetirite evrenler aras zdelik terini
kullanlmad. rnein, a, p'yi zsel olarak tar dileget.irii
nin anlamn a, p'yi tayor ve a:'nn p'yi yitirmesi onu yok

ediyor dilegetiriinde versek, sorun zlm olmaz m? Ha


yr, diyor Brody, nk evrenler aras zdelik burada ak
a kullanlmadysa da varsay1lm bulunuyor. nk a'nn
p'yi yitir.mesi onu yokediyor tmcesinin zmlemesi u
biimi alacaktr: a nesnesiyle zde olan b gibi bir nesneyi
bulunduran ve p'yi yitirmekle b'nin iinde yokolmad bil
olanakl evren yoktur.83 Burada ise, terimler ardnda sakl
olan evrenler aras zdelik kavram aa karlm bu
lunuyor. u halde, olduu gibi alndkta, Aristoteles'in yaln
forml yetersiz kalyor. Bu yetersizlii gidermek amacyla
Brody, D avid Kaplan'n ortaya att bir kavram Aristoteles
formlne uyguluyor. Bu, imdiye almak gelecekler kav
ram. s4 Kaplan'n da dedii gibi, olanakl evrenler kavramn
da evrenler aras zdelik dncesini gerektiren koutluu,
bu evrenlerdeki olaylar imdi varolan evrendekilerden za
man iinde hangi noktada ayrlmlarsa oraya kayarak orta-

<E:-- nerilen kaymarun ynii


O.E.2
c
------+----

b
------- O.E.1

a
a

-------------- . . . . -------t-- -
io ::anan yn

83) Baruch Brody, a.g.y., s. 114.


84) David Kaplan, a.g.y., s. 224.
110 NESNE VE DOASI

dan kaldrabiliriz. imdiki Zn zamannda kout giden ve ara


larnda a, b ve c gibi nesnelerin zdelii szkonusu olan O.E. ,
O.E.2 gibi olanakl evrenler v e imdi varolan evren (.E.),
gemiteki bir Z0 zamannda birbirlerinden ayrldlar. O aa
mada, imdi varolan evrendeki olup bitenlere almak olaylar,
deiik olanakllklar belirledi. Kaplan'n nerdii u: Eer
Z0'a kayar da onu imdiki zaman diye dnrsek, O.E.1,
O.E.2 ve .E. bizim iin birinden brne atlanamayan kout
izgiler olmaktan kar, ayn noktadan ayrlan dallar bii
mini alrlar. Dolaysyla Z0 zaman, hepsine ortak bir nokta
dr. Bylece Brody, zdelii, uzay-zamanda srekli yollar i
zerek deiik gelecek olanakllklara yaylan geliimlerin im
diki rtme noktasna yerletirerek, evrenler aras zdelik
ten kurtulmaya alyor. nk rtme noktasndaki zde
lik, bildiimiz sradan zdelik kavram: Bu kavram daha iyi
tanyor, anlayabiliyoruz. Buna gre, Brody ilineksel ve zsel
zellik, ya da nitelikleri, yle belirliyor: Eer P, a iin ilinek
selse, yani a, p'yi yitirdii halde varln srdrebiliyorsa,
bu, a'nn p'siz olarak varln srdrd bir olanakl gele
cek bulunduu biiminde dilegelebilir. te yandan eer p, a
iin zsese, a p'yi yitirdikten sonra varolamayacana gre,
a'nn p'yi yitirdikten sonra varln srdrd olanakl bir
gelecek bulunmuyordur. u halde p'nin a'ya zsel bir nite
lik olmas, ili, p'yi tayor ve a'nn p'siz olarak varln sr
drd olanakl bir gelecek yok tanmnda verilebiliyor.
Burada kullanlan tek zdelik kavram zaman iinde zdelik
olduuna gre, zcln sorun kartmayan bir aklamas
salanabilmi oluyor, bylece. 85
Ne var ki, byle bir forml salanabilmi olsa bile, bu
durumuyla istenenden fazlasn kapsayan, gerektii lde .
sk szmeyen, gevek bir forml bu. Aka zorunlu olmayan
kimi nitelikleri de zorunluymu, zselmi gibi gsteriyor. r
nein imdiki zamanda, geriye dnp de bakarsak, gemite
yapm olduumuz pek ok ey bulunduunu, ve dolaysyla
da bu eylemleri yapm olmak niteliklerini tadmz sy
leyebiliriz. rnein hemen hepimiz lisede okuduk. imdi li
sede okumu olmak zelliini ele alrsak, bunun zsel zellik
iin nerilen formle uyduunu grrz. Gerekten de, bir
kez lise okumusak, bu nitelii yitirmemize karn varlm-

85) a.g.y., s. 115.


Z 111

z srdrdmz olanakl bir gelecek yoktur, bizim iin.


Bir baka deyile, gemite olan bir kez olmutur ve bu ar
tk deitirilemez. u halde Brody'nin, yukardaki forml, bu
tr sonradan edinilmi nitelikleri dta brakacak biimde gz
den geirmesi, daha sk yapmas gerekiyor. nk lisede oku
mak, bir insann zsel ya da zorunlu nitelii olamaz. yle
olsayd, lise okumayanlara insan demezdik. Brody sonuta
formln yle gelitiriyor: . a, p zelliini zsel olarak ta
yor dilegetiriinin anlam udur: a, p'yi tayor, a, p'yi hep
tamtr, a'nn p'yi tamam olduu hibir olanakl ge
mi yoktur; ve a'nn p'yi tam olduu halde, p'siz varolaca
bir geleceinin szkonusu olduu hibir aamas yoktur. 8 6
Artk Brody'yi eletirebiliriz: Anlaml klnmas gereken
soru neydi? Bu, imdi varolan evrendeki a'y yine u anda
olanakl olan bir evrendeki b ile zde yapan nedir? soru
suydu. yle ki, bunun anlamn saptayarak, zde olan a ve b'
nin her ikisinin de p'yi tadn anlaml olarak ne srebil
mekti ama. Yukardaki soruyu sorun olmaktan karmak iin
Brody'nin yapt ise, b'nin varolu srecini oluturan izgi
yi zamanda geriye doru izleyerek, a'nn gemiinin b'ninkin
den ayrld noktay bulmakt. Brody'nin nerisinde a ve b'
nin zdelii ancak bu yolla verilir, ancak bu yolla aklanr.
Son olarak gelitirdii forml de bunu aka ieriyor.
imdi, Brody'nin zclnde bulunan ve buraya dein
henz aklamadmz bir noktaya geliyoruz. Brody tr ve
nitelik zcln savunurken kken zcl diye adlan
drabileceimiz ve bir nesnenin varla ilk geli zamanyla, o
nesnenin yapmna giren zdek parasn nesne iin zsel ya
da zorunlu sayan retiyi yadsyor. Bu retiyi gelecek b
lmde daha yakndan ele alacaz. imdilik yalnzca Brody'
nin kar kna bakalm : Nesnelerin tek olarak tadklar
kimi zellikleri dnn: rnein, belirli bir uzay-zaman nok
tasnda varolmu olmak gibi. Olaslkla bunlar, bu nitelikler
btn olanakl dnyalarda (hatta onlar iinde bulunduranla
rn bir blmnde bile) tamayacaklardr. rnein, o, ileri
ok nemli blr noktada durduran telefon zili olmasayd, hem
ben, hem de stnde oturduum bu iskemle, az daha nce ya
ratlm olacaktk. 8 7 Brody'nn bu sylediklerine gre, y-

87)
86) a.g.y., s. 123.
a.g.y., s. 104.
112 NESNE VE DOOASI

le bir durum olanakl saylacaktr: Eer a'nn imdi varolan


evrende gereklemi olan varla geli anndan daha nce
bir zamanda varla gelebilmi olmas olanakl olsayd, a'nm
gerekte varla geldii (Zn) annda, imdi varolan evrene ko
ut, bir olanakl evrende, b gibi, a ile zde, ancak n (rne
in be) yanda bir nesne olabilirdi :
b (n yaida)
- - - - - - t------+..;.....- O.E.
a

----- :E.
Zn a= b ?

Burada zlmesi gereken ilk sorun, ayn zaman kesitinde


var olan iki zde nesnenin nasl olup da farkl yalarda ola
bilecei sorusunda . beliriyor. Diyelim ki bunda bir eliki yok.
imdi ortaya koyacamz glk, Brody'nin ne srd z
delik aklamasyla kken zcln yadsy arasndaki
tutarszlktan ileri geliyor. u soruyu soralm: Zn aamasn
daki a ve b'nin zde olmas ne demektir? Bu bir evrenler
aras zdelik olduuna gre, anlaml klabilmek iin Brody'
nin buna yine ayn yntemi uygulamas gerekiyor. Oysa bu
nu yapamaz. nk, ilk tanmdan dolay (ex hypothesi) Z"
noktasnda a'nn gemii bulunmamaktadr. b'nin gemiini
izleyip Z0'a varsak bile, imdi varolan evrenin gemiinde
bununla birleen bir ey bulamayacaz. yle ise, gerek
kkeninden nceki bir zamanda, olanakl bir evrende zsel
niteliklerin tanmas dilegetiriine, Brody, kendi aklama
la'r iinde bile anlam veremiyor. Sonu olarak Brody'nin ya
evrenler aras zdelik sorununu yeterli bir biimde zeme
mi olduunu, ya da bunu baarabilmise, varla geli za
mannn bir nesne iin zel ya da zorunlu olduunu bylece
kantlayarak, kendi ne srdkleriyle elitiini syleyeceiz.
Bizim deerlendirmemize gre, bu ikilemin sonraki koulu,
nemli bir doruluu ieriyor. Gelecek blmde gstermeye
alacamz gibi zamansal kken, nesne iin zsel bir nite
liktir.
Z 113

1 3. Kripke'nin zcl

Yzylmzn ikinci yarsnn Anglo-Amerikan felsefesin


deki en etkili filozoflarndan biri Saul Kripke'dir. Ortaya at
t dorudan ynletim kuramyla zc retisini temellendi
ren Kripke, Hilary Putnam ile birlikte bu yaklamn nderi
olmutur. Dorudan ynletim kuramm burada ayrntyla tar
tmayacak, yalnzca bir genel belirleme ile yetineceiz. 88
Kripke'nin kuramna gre, bir adn herhangi bir nesneye ili
kin birey sylemeyi olanakl klmas, yani bu nesneye yn
letim yapmas, bu adn anlam olan bir bilgi ierii zerinden
gereklemez. Bu alanda, Fregeci gre kar kyor Krip
ke. 89 Frege'ye gre bir ad kullanrken bu adla bel.irli bir
nesneye ynletim yapabilmek, ad ile badatrdmz ve e
itli niteliklerin bilgisinden oluan bir anlama bal. Anlam
oluturan bu bilgi ieriine hangi nesne uyuyorsa, ad da bu
nesneye ynletiyor. Ad nesneye balayan, anlam . . Addan
nesneye giden yol anlam zerinden, yani bir bilgi ieriinden
geiyor. Kripke'nin nemle zerinde durduu nokta, ynletim
yapabilmenin, bir nesneye ilikin bir bilgi ieriini gerektir
mediidir. Hakknda ayrt ,edecek nitelikte hemen hibir ey
bilmediimiz nesnelere de ynletim yapabildiimize gre,
Frege'nin kuram yanlgl olmaldr. Kripke, adlarn doru
dan ynletim yaptklarn ve . bunun bir nedensel uzlamlar
zinciriyle temellendiini ne sryor. Ona gre, adlar kat.yn-'
letenlerdir (rigid designator).
Dorudan ynletim dncesi, bir ad ile onun ynlettii
nesne rasndaki ilikinin, nesneye ilikin bilgiden ve nes
nenin tad niteliklerden bamsz olmas sonucunu dou
r,yor. Dolaysyla nesne hangi nitelikleri kazanrsa kazansn,
ne gibi deiikliklerden geerse gesin, ad, onu ynletir. Bu,
nesnenin deime olanaklanna karn adnn onu yine ynle-

tecei sonucunu da getiriyor. Kripke adlar iin kat ynletenl)


derken, onlarn deiim olanaklaryla eilmeyen, olanakl ev
renlerde de ynletimlerini bulan zelliklerini kastediyor. Bir

88) Kripke'nin dorudan ynletim kuramnn daha ayrntl bir tart


mas iin bk. Arda Denkel, Ynletim: Dil Felsefesinde Bir Konu,
Boazii Universitesi Yaynlar, 1981, s. 38-57.
89) Bkz. Gottlob Frege, On Sense and Referenceo, Philosophic&l Wri
tings, Peter Geach ve Max Black (der.), Blackwell, 1970, s. 5&-78.
114 NESNE VE DOASI

ad, ad olduu nesneyi yalnz bu evrende dei, olanakl btn


evrenlerde de adlaidrr. Ona her olanak iinde ynletir. B
tn olanakl evrenlerdeki ynletimi belirleyen, imdi varolan
evrendeki ynletimdir. Ad burada hangi nesneyi adlandr
yorsa, onu oralara da adlandrr. imdi varolan evrende olan
biten gereklemi ve olanlarn olmam olmasna olanak kal
mam olluna gre, ynletim iin ereveyi de bu evren
saptar. Ancak doal olarak, imdi varolan evrende var olan
bir nesne, kimi olanakl evrenlerde varolmayabilir. Szko
nusu ad bu evrenlerde hibir eye ynletim yapmayacaktr.
Aristoteles hi yaamam olabilirdi. Bu olanan gerekle
tii bir olanakl evrende Aristoteles bulunmayacaktr. Aris
toteles ad da o evrende hibir eye ynletim yapmayacak,
hibir eyi adlandrmayacaktr.
Kat Ynletim retisi balamnda olanakl evrenler
aras zdelik artk bir sorun olmaktan kyor. Bunun ne
deni ise, zc dilegetiriler kullanrken artk nesnenin olanak
l evrenler aras zdeliini temel almaya bir gerek kalmam
olmas. nk olanakl bir evrendeki a nesnesine ilikin bir
ey syierken, buna imdi varolan evrendeki a'nn zdei
dncesi yoluyla yaklamak gereinde deiliz. a ad, bu
nu bize kendiliinden salyor. Her olanakl evrende bulu
nan a'ya kendiliinden ynletiyor. Olanakl evrenler aras
zdelik kavrnn bir k noktas olarak dnmek, Krip
ke'ye gre, kula tersten gstermek, ya da at arabann ar
kasna koymak. 90 Herhangi bir a'nn P gibi bir nitelii z
sel olarak tadn sylerken kullandmz a, a'y iinde
bulunduran btn evrenlerdeki ynletilenlerine kendisi eri
iyor. u halde iki ayr olanakl evrende yeralan a ve b'nin
zde olmas, bunlarn ayn adla adlandrlabilmesinden ba
ka birey deil. Tadklar nitelikler, haklarnda bilinenler
ne olursa olsun, ayn ad tayan nesneler evrenler arasnda
zdetirler.
Kripke'nin ynletim kuramndan zcle doru att
ilk adm, tikel ynletimi rnek alarak gelitirdii adlar kura
mn, genellemek ve tr adlanna da yaymak oluyor. Ona g
re zel adlar nasl tikel nesnelere kat ynletenseler, tr ad
lar da trlere, ya da birbirlerine benzer olan nesnelerin do-

90) Naming and Necessity Semantics of Natural Language, D. Da


vidson ve G. Hannm (der.) Reidel, 1972, s. 270.
Z 115

asna ynletirler. Adlar, her anlamyla ve tam anlamyla


kat ynletendirler. Kripke bu savyla Platoncu bir bamsz
lk yklemiyor trlere . . Kripke ey yapmaya alyor:
nce -zcle kart dnrlerin ne srdkleri ve zaman
iinde tanmlarmzn deitii gzleminden hareket eden us
lamlamann zcl etkilemediini gstermeye alyor.
Trleri nasl tandmzn, trlerin gerekte nasl oldukla
rn deitirmeyeceini ortaya koymay amalyor. kinci ola
rak ayran ikinci bir zsel yn de, bu nesnenin kkenine, var
eden kimi zellikleri belirliyor. Kripke'ye gre bir nesne iin
zsel olan, yalnzca tr ve tr oluturan kimi nitelikler (ya
ni nesnenin doas) deil; nesneyi bakalarndan zorunlu ola_,
rak ayran ikinci bir zsel yn de, bu nesnenin kkenine, var
la ilk geliine ilikin olgular. . nc olarak, Kripke'ye
gre zler a priori (nsel) deil, bulgulanan gereklikler. Bu
balamda Kripke, Hilary Putnam'n ayn konu zerindeki d
nceleriyle uyum iinde: 91 Nesnelerin zsel nitelikleri ve
trleri bulgulamayla bilinir. Dolaysyla nesneler iin yap
tmz snflandrmalar ancak gereklie doru bir yakla
m olarak dnlebilir. kinci olarak, bir tr oluturan
zsel nitelikler de bulgulama ile kavranr. Dolaysyla bu de
neysel yaklam sreci iinde gerei olduundan baka tr
l bildiimiz aamalar bulunmas doaldr. Buria dayanarak
zcln yanl olduunu sylemek geersiz bir eletiri olur.
Deneysel ve bilimsel sre, gereklikte varolan trleri bize
sonunda daha gvenilir bir biimde verir.
Bu deneysel zclk, Kripke'nin felsefesinde, nesneler
ve trler zerine er kout gzlemle temellendiriliyor. Bun
lar iki ayr bek halinde sunalm :
(1. a) Bir nesne, gerekte, bal olduu sanlan trden, ya da
tad sanlan zsel nitelik ve kkenden farkl nitelik
ler tayor olup baka bir tre bal olabilir.
Bundan dolay da, bir nesnenin sanldndan baka bir
tre bal olmas, ya da sanldndan baka zsel nitelikler
tamas, bulgulanabilecek bir eydir. Bunda hibir eliki
olmadndan, bilgi ile gerek arasnda bulunabilecek ve ya
va yava kapatlabilecek bir uyumazlk, belirgin bir ola-

LIX, 1962 Explanation and Reference ve The Meaning of Me


91) Hilary Putnam, It Ain't Necessarily So, Joumal of Philosopby,

aning, Minl, Language and Reallty, Cambridge U.P., 1975.


116 NESNE VE DOOASI

naktr. rnein ngiliz Kraliesi'nin gerekte insan olmak ye


rine bir robot olduunun bulgulanabilir olmas eliki deildir.
Bunun btn gsterdii, bir nesnenin doasnn olduundan
farkl bir biimde tannabileceinin olanaklldr. Buradaki
olanakll ve dolaysyla mantksal elikisizlii, aadaki
gibi bir soruyla kartrmaktan zenle kanmalyz: Belirli
bir nesnenin belirli bir doas (yani tr ve bunu oluturan
zsel nitelikleri) olsun; bu nesne olduu nesne ile ayn nesne
olmay srdrerek baka bir doaya (tre) sahip olabilir miy
di? Bu, daha nceki gibi bilgibilimsel bir konu deil, dpe
dz varlkbilimsel bir soru. Dolaysyla (1. a)'nn olanakll
nn bunu olanakl kld inanc btnyle temelsiz. Nite
kim bu son sorunun yant aka olumsuz. yleyse u ne
srlebilir :

(2. a) Bir nesnenin belirli bir tr (ya da zsel nitelikleri;


kkeni) varsa, bu nesne hibir olanakl evrende baka
bir trden (baka zsel nitelik ve kkenden) olamaz.

Bir nesne bal olduu tre, btn olanakl evrenlerde de


baldr. Baka bir dilegetirile, nesnenin bir kez bal ol
duu tr, onun iin zorunludur. rnein ngiliz kraliesi ken
disini tandmz gibi, bir insansa; onun hem ayn kadn
(nesne) olmas, hem de bir robot olmas olanaksz, yani eli
iktir. nk bir insann robot olabilecei, yani insan olma
.yabilecei elikili bir dilegetiritir. Demek ki, bir nesne ger
ekte onu bildiimiz, tandmz gibiyse, onun olduundan
baka trl olmas szkonusu deildir.

(3. a) Belirli bir trdeki (zsel nitelikteki; kkendeki) bir nes


neye d grnte btnyle benzeyen bir baka nes
nenin onunla zde olmas szkonusu deildir.

Bir nesne, onu tandmz gibiyse, onunla ayn trden


(ya da kkenden) olmayan, ancak d grnte ona tpatp
benzeyen bir baka nesneyle zde olamaz. Bu nesnenin var
olmayp yalnzca benzerinin varolduu bir olanakl evrende
bile, onun benzeri, onun kendisi ile zde saylamaz. rnein,
u anda ngiltere'nin kraliesi olan insan yaamam olsayd
bile, ona grnte btnyle benzeyen bir kadn, imdi kra
lie olan kadnla zde saylamazd.
Nesnelere ilikin btn bu gzlemler trler iin de ge-
r Z .11'7

erli, Kripke'ye gre. Tr, ister blmlenmi nesneleri versin,


ister zdel,{sel ierik trlerini versin, nesnelerin serimledii
bu zellikleri o da serimliyor. imdi ksaca bu zellikleri ele
alalm:
(f. b) Bir trn paras olduu sanlan niteliklerin gerekte
bu trce tanmyor olmas olanakldr.
Bir tr oluturan ze zg niteliklerin gemite sanl
m olanlardan baka olduunu bulgulayabiliriz. rnein Ba
linalarn memelilerden olduklar ve eskiden sanldklarnn
tersine, sradan alklardan farkl olduklar, gereklemi
olan byle bir olanakllktr. Ayn olana olgu-kart olarak
ylece de dnebiliriz, diyor Kripke: Altnn gerekte mavi
olduunu ve onu sar grmemizin, atmosferde bulunan bir
elemandan /kaynaklanan bir yanlsama olduunu varsayalm.
Bilim adamlar altnn gerekte mavi olduunu bulgulam
olsunlar. imdi, . altn tanmmz, sar olmay bir tanmsal ni
telik saydndan, biz bu bulguyu d eerlendirirken, Vah, vah,
biz bu metali altn sanyormuuz; meer gerekte altn diye
bir ey yokmu> mu diyeceiz? Hayr. Yapacamz, altnn
gerekte mavi olduu bilgisini kavrayp, tanmmz ona g
re deitirmek olacak. Dolaysyla, zorunluluk dediimiz eyi
analitiklik yaratmyor. zcl eletirenlerin dndkle
rinin tersine,. gereklikteki zorunluluk, biz onu daha iyi kv
radka, tanmlarmz deitiriyor, 'analitik saym olduu
muz kimi nermeleri, yanl sentetikler arasna sokarak, ki
mi baa nermeleri de analiti).<: konumuna getiriyor. rne
in, betimlenen bu durumda Altn sardr artk yanl bir
sentetik nermeye dnecek, eskiden eliik kabul edilen
Altn mavidir ise analitik konumuna geecek. Btn bun
lar canl trleri iin de geerli. Bilim adamlar kaplanlarn
bu d grnleri ardnda canl bile olmadklarn; hepsinin
nden kurulmu robotlar olduklarn bulgulam olsalar, bun
dan karsanacak sonu, kaplan diye bireyin varolmad
m olacak? Tabii ki deil. Varlacak sonu, kaplanlar bug
ne dein yanl tanm olduumuz, onlara gerekte tama
dklar nitelikleri yklemi olduumuz olacak. Bilgibilimsel
adan snrl olmamz v:e gereklikteki trler zerine kimi
yanl biliiler tamamz doaldr. Bu biliiden bamsz ola
rak tr adnn tre yine de ynletim yapabiliyor olmas, bi
zi kendi tanmlarmza tutsak olmaktan. kurtaryor.
118 NESNE VE DOGASI

(2. b) Bir trn, gerekte sahip olduu niteliklerden baka


nitelikler tayabilmesi olanakszdr. Bir tr, gerekte
'
olduundan baka trl olamaz.
Eer bir t.r gerekte de, onu tandmz gibiyse, onun
onu tandmz biimden baka trlq olmas szkonusu de-;
ildir. Burada yine varlkbilimsel alandayz. (1. b)'nin doru
luu (2.b)'nin yanlln gerektirmiyor. rnein, eer altn
gerekte de onu bildiimiz gibi sarysa, onun sardan baka
bir renk olabilmesi szkonusu dedir; byle bir mantksal
olanak yoktur.
(3. b) Belirli nitelikleri olan bir tre, d grnte tpatp
benzeyen bir baka trn, ncekiyle zde olmas sz
konusu deildir.
Bir tr, gerekte de onu tandmz gibiyse, niteliklerinin
byk bir ounluunu paylaan baka bir trn onunla zde
olmas olanakszdr. Bu baka tr ona ayrtedilemeyecek l
de benzese de onunla zde olamaz. rnein, altna dgr
nte ayrt edilemeyecek kadar benzeyen piritin altnla zde
olmasi szkonusu deildir. Kaplanlar, onlar tandmz gibi
et ve kemikten yaplm, felis st-trne bal memeli hay
vanlarsalar, onlara tpatp benzeyen, ancak memeli olmayan
bir hayvan tr bulgulanacak olsa bu trn de kaplan oldu
u, ancak bylece memeli olmayan bir kaplan trnn bul
gulanm olduu sylenemez. Bu, kaplanlara benzeyen, an
cak kaplandan ayr olan bir trn bulgulanmas olur. Ola
nakl bir evrende kapJanlar hi yaamam olsa ve yalnzca
kaplana benzeyen bu tr bulunsayd bile, bu tr kaplan t
rne zde olmazd. 92 93

92) Putnam, The Meaning of "Meaning" de (bkz. not 91) kiz Dn


ya Uslamlamas adyla bilinen bir rnekle, eer byle bir ola
nakl dnyada kaplana benzeyen yaratklara tpk bizim imdi
varolan dnyada kaplanlar adlandrdmz gibi KAPLAN den
mi olsa bile, bunun bizim kaplanlarmzla oradaki :raratklann
zde olduunu gstermeyeceini vurguluyor. Oysa, diyor Putnam,

grnte benzediklerinden; Kaplan szcne her iki dnyada


bizim kaplanlarmzla onlarn dnyalanndaki bu yaratklar d

da zde bir bilgi ierii, dolaysyla zde bir Frege-tr anlam


ykleniyor olurdu. Bu ise, Frege-tr anlamn, terimin gerek an
lamn vermekten nasl geri kaldn ortaya koyuyor, Putnam'a
gre.
93) Kripke ve P.utnam iin u gzlem de geerli: Eer bir yaratk ger
ekte onu baladmz trderue, zorunlu olarak bu trn ba-
Z 119

imdi, bu gzlemlerin deerlendirilmesine geelim . (1. a)


ve (1. b)'de dilegetirilen, bilgibilimsel bir konu. Grn ve
gerek arasnda, bir baka deyile de, yzey ile gerek doa
arasndaki ayrm ve farkllk zerinde duruyor. Gerek bil
giye erime abamz srecinde, nceden yaptmz snflan
drmalara getirdiimiz dzeltmelerin, zlerin, yani trleri be
lirleyen doalarn, insana bal olduunu kantlamayacan
saptamay amalyor. !kinci olarak trleri nasl adlandrd
mz, bu adlarn ynletimini nasl saptadmz ortaya ko
yuyor. Bu sre, Kripke ve Putnam'm belirlediklerine gre
yle geliiyor: Kimi nesneler arasnda gzlemlediimiz e
itli benzerlikler zerihe, bunlardan birini hepsinin yerine
rnek olarak alrz. Bu nesnenin trn, nesneyi kastederek,
Bu tr nesne diye saptarz. Byle bir saptama, bir ara
trma tanm olur. Aratrma tanmnn kulland rnek
nesne ile rneklendirdikleri arasndaki benzerliin yzeysel
bir benzerlik olmas yeterlidir. Nesnelerin d grnlerin
de bulunan ayrc zelliklerden daha derin, daha temel ben
zerlikler gerektirmez, bu tanmlar. 94 Byle bir tanmla bir
tr saptandktan sonra, gerek bulgulama sreci balar. Bi
lim, deneysel yntemleriyle seilmi olan rnein ve onun
benzerlerinin doasn aratrr. Yapt eitli hipotezleri bu
aratrma tanmna uyan nesneler zerinde dener. Sonuta,
d grnteki benzerliklerin bizi aldatm olduu ve elimiz
de gerekte birden ok tr olduu, ya da trn sandmzdan,
bata sapt.admzdan baka nitelikleri bulunduu ortaya
kabilir. Burada nemli olan nokta trlerin bilgisinin deney
sel yolla bulgulanan yani a posteriori bir ey olduudur. Yine
.nemli olan, a posteriori olmann zorunlu olmay dlamad
n anlamaktr. (2. a) ve (2. b)'yi bu yukardakilerden ayrt et
.mek gerek. nk burada varlkbilimsel bir sav szkonusu.
!and st tre de balanr. rnein eer kediler onlan bildii
miz gibiyseler (yani felis domesticus iseler) zorunlu olarak memeli
ler arasndadrlar. (Zorunlu olarak omurgaldrlar, hayvandrlar,
canl varlktrlar.) Dolaysyla Kedi bir hayvandr, Altn bir
metaldir gibi nermeler zorunludur.
94) Putnam byle bir tanmn, szc kullanan kiiler iin bir psi

anlamll oluturmadn ve terimin karlnn gerek do


kolojik kavram yerine geebileceini, ancak bunun terim iin

as saptandktan sonra, bir kavram olarak geerliini yitirdii

iin bkz. Nathan Salmon, Reference and Essence, Oxford: Blaclo


ni belirliyor. Putnam'n kuramnn ayrntl bir deerlendirmesi .

well, 1982, s . 93-157. ayrca, s. 42-92.


120 NESNE VE ' DOOASI

Buradaki, Kripke'nin zcln dilegetiren bir sav: Nes


nelin imdi varolan evrendeki doas, onun olanakl her ev
rende tad doadr. Yine burada, dorudan ynletim ku
ramnn zclk balamndaki ilevini buluyoruz. Kripke'
nin ynletim kuramna .gre, bir adn, belirli bir nesneyi bu
nesnenin varolduu her olanakl evrende ve onun bu evren
lerde tad niteliklerden bamsz olarak adlandrdna da
ha nce de deindik. Kat ynletenler, adlandrdklanna her
olanak balamnda eriebildikleri gibi, niteliklerden, nemli
lde bamszlk salyorlar. Bu dnce kendi bana zc
l iermiyor. Nesnenin, hangi olanakl dnyada olursa ol
sun, kimi nitelikler tamasn zorunlu klmyor. Dorudan
ynletim kuramnn Kripke felsefesindeki gerek ilevi, bir
sav btn olanaklara yayan bir ara olmak. Ynletim kura
m, imdi varolan evrende nesne ve trlerde bulgulanan on
suz olunmaz ynleri btn olanakl dnyalara yaymaya yan
yor. Oysa zclk asndan bunun nasl yayld deil, on
suz olunmaz niteliklerin nasl saptand nemli. Bu sapta
may ise bilimin deneysel yntemleriyle yapyoruz. Bir ba
ka deyile, Kripke'nin zcl ynletim kuramna deil, de
neysellie dayandrlyor. (3.a) ve (3.b) ise Ayrln Zorun
luluu diye adlandnlabilecek bir ilkeyi dilegetiriyorlar: Bu
na gre; belirli bir nesne kendi olduu nesne ise, kendinden
baka her nesneden, bu nesne ile tpatp bir benzerlik iinde
olsa da zorunlu olarak ayrdr. imdi varolan evrende ayr
.olanlar olanakl her evrende ayrdr. Szkonusu benzerlik,
trlerde yzeysel bir benzerlikte kalabilir; oysa nesnelerde, bu,
tam bir ayrtedilmezlik lsne erierek b.r nitelikler ya
nsra tr de kapsayabilir. Bu denli sk bir benzerlikte
nesneleri yine de ayrt eden ilke, kkenlerin ayrldr. im
diki evrende ngiltere kraliesi olan insann baka bir olanak-
l evrende yaamam olduunu, ancak bu olanakl evrende
varolan birinin imdi varolan evrendeki ngiltere kraliesine
tpatp benzemek tesinde bu olanakl evrende ngiltere tah
tna oturtulmu olduunu varsayalm. O kadn imdiki ngil
tere raliesiyle ayn kadn mdr? Kripke'nin buna yant
yle: Bu . iki kadn zde deildir, nk olanakl evrendeki,
imdi varolan dnyadaki kralie ile ayn kkenden, yani ay
n ana-babadan gelmiyor. Eer ayn ana-babann ayn ocuu
olsaydlar, o olanakl evrendeki kralie ile bu, zde kiiler
olurdular.
Z 12I.

yle ise, Kripke'ye gre bir nesneyi kendi olduu nesne


yapan ve dolaysyla o nesne iin zorunlu olan bir tikel yn,
bu nnenin kkenidir. Bir nesnenin kkeni, ya da ilk varolu
u, nasl lmusa, onun yle olmu olmas zorunludur. Nes
ne, hibir olanakl evrende, olduu nesne ile zde olup baka
bir kkene sahip olamaz. Kripke'nin kkenden anlad ne
dir? Onun bundan zel olarak kastettii, nesnenin yaplmas
na, varedilmesine. giden zdek parasdr. Bir baka deyile
kken, nesnenin yapld malzeme, ya da zdeksel ieriktir.
Canl nesnelerde bu, o canlya yolaan dllenmeye kanan
sperm ve yumurta olarak dnlyor. Eer nesnenin var
oluuna giden zdek paras bu nesne iin zselse, bu zdek
parasnn zdek tr de zseldir. Eer bu iskemle A gibi bir
kereste ktnden yapldysa, bunun A'dan baka bir ke
resteden yaplm olamayaca yansra, tahtadan baka bir
eyden yaplm olamayaca da zorunludur. Bu iskemlenin
metalden yaplm olduu hibir olanakl evren yoktur. K'."
kenin baka ynleri olan yer, yapc ve zama:n gibi ilkeler ko
nusunda Kripke belirgin bir sav yrtmyor.
Demek ki Kripke'deki kken zclne gre bu iskemle,
gerekte yaplm olduundan baka bir kereste ktnden
yaplm olamaz. Buna ne lde benzerse benzesin, baka bir
keresteden yaplan bir iskemle bununla, zde olamaz. Bura
da Kripke'yi yanl anlamayalm. O, bir nesne iin belirli bir
zdek parasnn zorunlu olduunu sylerken, nesnenin im
diki aamasnda da zorunlu olarak bu zdek parasndan ya
pl olmasn gerektirmiyor. Onun gerektirdii, varla gelir
ken, yani kkende, nesnenin o zdek parasndan olumu ol
mas. Nesneler deitiine ve zdeksel ieriklerini aamal
olarak yineleyebildiklerine gre, ileriki bir aamalarnda k
kenlerindeki zdeksel ierii byk lde deitirmi olabi
lirler. 95
Nesneler iin yaplm olduklar zdek parasndan ya-
plm olmann zsel ya da zorunlu olduunu u uslamlama

95) Kkendeki zdeksel ieriin kata ka zorunludur? Hepsi mi, ok


byk blm m yoksa yalnzca bir paras m? rnein bu is
kemle yaplm olduu keresteden yaplmak yansra, onun kk
bir blm de baka bir keresteden yaplm olsayd bununla z
de bir iskemle olmaz myd? Bu konuda siiregiden bir tartma
var. Bkz. Nathan Salmon, Reference and Essence, Blackwell, 1982, .
Appendix I.
122 NESNE VE DOGASI

ile kantlamay amalyor, Kripke: B gibi bir iskemle olsun.


Bu iskemlenin imdi varolan dnyada A gibi bir kereste par
asndan yaplm olduunu dnelim. imdi, A yansra, ay
n tr aatan baka bir kereste olsun. C diye adlandra

bileceimiz bu tahta parasndan B'ye tpatp benzeyen bir


iskemle yaplabilidi, ama gerekte yaplmad. imdi, sorul
mas gereken nemli bir soru u: Yalnzca B'ye tpatp ben
zeyen bir iskemle deil de, B'nin ta kendisi (yani B ile z
de bir iskemle), A yerine C'den yaplm olabilir miydi? 9 6
Bu durumu olanakl evrenler terminolojisinde yeniden dile
getirelim. D imdi varolan evren olsun. D1'de pek ok baka
eyler yansra, A ve C gibi keresteler de var. A'dan B iskem
lesinin yaplmas yansra, C'den hibir ey yaplmyor. B'nin
C'den yaplm olduu bir olanakl evren var mdr? Bunun
iin ilerinde C'den B'ye tpatp benzeyen bir iskemlenin ya
plm olduu, ancak bu kez A'dan hibir eyin yaplmad
olanakl evrenleri ele alalm. Bunlardan birinde, rnein D3'
te, C'den yaplan iskemlenin (buna x diyelim) B ile zde ol
mas szkonusu mudur?

Kripke bunun yantnn hayr olduunu ne sryor.


Bu hayrn gerekesi de u: Her zaman iin D2 gibi, iinde
A'dan B'nin yapld, C'den de Y'nin yapld bir baka
olanakl evren szkonusu olabilir. Bir tek nesne ayn anda
birden ok yerde bulunamayacandan, B ve Y zde ola
mazlar. te yandan X = Y olduundan, X de B ile zde ola
maz. Btn bu dnlenleri bir emaya dkelim.

Dl
{ iskemle

kereste A
B
kereste C

D2
{ iskemle B

kereste A
iskeinle Y

kereste C
B F Y
X=Y
B ;l: X
iskemle X

D3 f kereste A kereste C

.96) Kripke, a.g.y., s. 350-351.


Z 123

C, A ile rtmeyen herhangi bir kereste paras olarak


tanmlanm olduuna gre, varlan sonucu genelleyerek,
B'nin gerekte yaplm olduundan baka hibir zdek par
asndan (keresteden) yaplm olamayacan ne srebili
yoruz.
Nathan Salmon, Kripke'nin bu gl ve inandrc us
lamlamasn eletirerek, dayandrld rtk varsaym
ortaya koyuyor. Salmon'a gre varsaymlar, uslamlamann
geerli olabilmesi iin gerekli. 97 Bunlar uslamlama iindeki
u nermeleri mant ksal adan gerekelendiriyorlar : D 'de
ki B=D2'deki B, B::foY ve Y=X imdi bu gerekelerin
nasl salandn inceleyelim:

B::foY nermesinin do ruluu, ayn nesnenin ayn anda
iki ayr yerde bulunamayaca ilkesiyle temelleniyor. Ancak
bunun, istenilen X::foB sonucunu gerektirebilmesi iin, Ay
rln Zorunluluu gibi bir ilkeyi varsaymak zorundayz.
Bu, B+Y'nin olanakllklar arasnda geili olarak kullanla
bilmesi iin gerekiyor. Kripke de byle bir ilkeyi varsaymak
gerektiini aka belirtiyor. Ayrln Zorunluluu ylece
dilegetirilebilir: Eer iki nesne bir olanakl evrende aynysa
lar, btn her olanakl evrende ayrdrlar. Bu, tpk kart
olan zdeliin Zorunluluu ilkesini andryor. Ayrln Zo
runluluu'na dayanarak, eer B::foY ise, X=Y olduuna . g
re, B::foX diye uslamlayabiliyoruz.
Gelelim D'deki B = D2'deki B nermesine. Bu, zc
l gerektirmeyen ve herkese onaylanabilir olan u varsa
ymla temellendiriliyor. 98
P1 : B gibi her iskemle ve A ile C gibi her zdek paras
iin, B iskemlesinin, kkende, C ile rtmeyen A par
asndan yaplm olmas olanaklysa, B'nin kkende
A'dan yaplm olmas yansra, B'den ayr Y gibi bir is
kemlenin onunla ezamanl olarak kkende C parasn
dan yaplm olmas da olanakldr.

te yandan Salmon'a gre tartmal olan varsaym, X'


in Y ile zdetirilmesine temel salayan u ilkedir :

P2 : B gibi bir iskemlenin .A gibi herhangi bir zdek para


sndan bir P planna gre yaplmas olanaklysa, A'dan

1l7) Nathan Salmon, a.g.y., 7. Blm s. 193-216:.


98) a.g.y., s. 203.
124 NESNE VE DOASI

ayn P planna gre yaplacak her iskemlenin B ile z


de . olmas zorunludur. 99
Bu son varsaymn, kkendeki zdek paras, tr :ve
plan'n ayn olmasnn olanakl evrenler arasnda zdelik
iin bir yeterli koul oluturduu sonucunu gerektirdiini ne
srdkten sonra, Salmon bu varsaymn da son derece ge
erli ve usa uygun olduunu onaylyor. Ancak, tartmal ol
masnn nedeninin, Theseus'un gemisi trnden durumlarla
tutarszl olduu grnde. Varolu srecinin belirli bir
aamasnda, A'nn eskiyen paralarn yava yava yenileriy
le deitirip, sonuta A ile uzay-zamanda srekli R gibi bir
iskemle elde ettiimizi dnelim. A ile R'nin zde olduu
nu sylyoruz Oysa, A'dan arttrdmz eski paralar . bir
araya getirerek A ile uzay-zamanda srekli olmayan Q gibi
iskemle elde edebiliriz. Q, A ile ayn zdeksel kkeni payla
mak yansra, plan olarak da A ile zde bir iskemle. Burada
grndne gre ayn zdek parasndan iki ayr nesne el-
de etmek olana var. Ancak bu byle ise, eldeki varsay
kendisiyle tutarszla dlm oldu: nk A'dan ayn
P planna gre yaplacak her iskemlenin B'ye zde olmas-
nn zorunluluu, bu koullara gre iki ayr nesne retile
memesine baldr. Sonu olarak Salmon P2'nin yeterli bir
koul saylamayacan ne sryor. Harold Noonan, Sal
mon'un ortaya koyduu ve Kripke'nin kken zclne ili
kin bu kstlln nemli bir nokta olduunu onaylyor. 100
Ona gre de P2 varsaym fazla gevek kalyor ve gerein
den fazlasn kapsyor. Ancak Noonan'a gre bu uslamlamay
kolayca onarmak olana da var. Btn gereken, zdeksel
kken, tr ve plan zdelii yansra varla gefi zamamnn
da zde olmasn gerektirmek. Bunlarn hepsi bir arada,
Kripke'deki olanakl evrenler aras zdelik ltn vere
cek, Noonan'a gre.
Kripke'nin . dizgesi asndan dilsel olmayan bir evren
ler aras zdelik ltnn bylece salanabildii konusun
da Noonan'a katlabiliriz. Ancak varla geli zamannn z
de olmasnn gerektiinin doru olduu hi de apak deil.
Eer yle olsayd, daha nce grdmz gibi, rnein.

100) Harold Noonan, The Necessity of Origin, Mind., 1983 2.


99) a.g.y., s. 211.
s.
Z 125

Brody buna kar kmazd. Demek ki, bir kant gerektii


halde, bunu Noonan'n yazsnda bulamyoruz. Kant biz ver
meye alacaz.
nce 7. blmde izdiimiz form-tipi ve form-rnei ay
rmn ve bunlardan trettiimiz M-zdelik ve U-zdelik
kavramlarn anmsamamz gerekiyor. Bu balamda, U-z
delik kavramnn kken zcl ile badamadn ne
srebiliriz. Kken zcln savunan birinin zaman iinde
zdelik kavram olarak U-zdelii benimsemesi, kendisini
hemen Theseus'un gemisi trnden mantksal kmazlara g
trr. Bunun byle olduu, daha nce aklanan nedenlerden
apak olsa gerek: te bundan dolay kken zcsn U.-z
delik kavramn benimsiyor olarak deerlendirmek, onu bu
adan eletirmek hem hakszca hem de dngseldir (petitio
principii). Oysa, Salmon'un Kripke'yi eletirirken yapt
bundan baka bir ey deil, Kripke'ye ykledii P2 varsa
ymnn zdelik iin btn gerektirdii, ayn tr altnda ay
n zdeksel ierik ve ayn P plan. Oysa bunun yalnzca form

tipi:p.i ve dolaysyla U-zdelii gerektirdiini biliyoruz.


Kripke'nin kimi zc varsaymlar yapt doru olabilir; an- .
cak P2'yi Salmon'un dilegetirdii biimde varsaymas, ken
di uslamlamasnn kuyusunu kazmaktan baka birey olamaz
d. Kripke'nin rtk varsaym olarak bunu dnm olaca
na pek olaslk vermiyoruz. nk bu dilegetiriliindeki
varsayma gre, A'y ne zaman P biimine soksak, arada da
lma szkonusu olsun olmasn, B iskemlesini elde ediyoruz.
Anmsanaca gibi U-zdelik kavram ikileme durumlarn
dta brakmayacak biimde gevek bir kavram. Ayrca ayn
zdeksel kkeni tyor olmak niteliinin olanakl dnyalar
daki nesnelere de yaylabildiini yine biliyoruz. Dnceni-4
ze gre, Salmon'un ortaya koyduu sonu Kripke'nin dn
cesinde bir zayfl sergilemiyor. Btn serimledii, zclk
ile U-zdelik kavramlarnn badamazl. Bundan da
karsanabilecek ey, zc iin gerekenin M-zdelik kavram
olduu. zdelii bu anlamda yorumladnda, Salmon'un de
indii trden bir glkle karlamayacaktr, kken zcsu.
nk zdelik kavram olarak M-zdelii benimsemek, nes
nenin varha geldii zaman bir zsel nitelik olarak sayma
y gerektirecektir. Nesnenin form-rnei onun varedildii an
da olufuna gre, bu form-rneinin korunmas nesnenin
zdelii iin ne lde gerekliyse, varedilme zaman da o l-
126 NESNE VE DOOASI

de zorunludur. nk bu form-rnei gerekte varedildi


inden baka bir zamanda varedilmi olamaz.
Bunu yle bir uslamlamayla tantlayabiliriz: A gibi
paralardan (ya da kalastan), T trnden B nesnesini, E1 ev
reninde Z, zamannda yaptmz varsayalm. E3 olanakl
evreninde, ayn A'dan, Z2 zamannda, B'nin planna uyarak bir
X nesnesi yaplm olsun. Soru, B'nin X ile zde olup olma
d.. inde, A'dan, Z'de yine B'nin yapld ve bunun Z2'
den az nce paralarna datld, E2 gibi bir olanakl evren
dndmzde, byle bir zdeliin szkonusu olmad
ortaya kyor. Z zamannda, az nce datlm paralar ay
n plana gre birletirilip X elde ediliyor. M-zdelie gre
E'de B ile X zde deiller. Ayrln Zorunluluu ilkesine
gre E1'deki B, E3'teki X ile zde olamaz, nk E1'deki B'
nin E2'deki B ile zde olmas yansra E'deki X de, E3'teki
X ile zdetir. Burada kullandmz zc varsaym, zdeksel
kken, tr, form-tipi ve varla geli zamannn zdeliinin,
nesnenin zdeliine yeterli olduudur.
NC KTAP

Ozellik

14. Tmeller Sorunu ve Platon

Bizi evreleyen evrene baktmzda, bunun kendini yek


nesak bir biimde yinelediini grrz. Onu oluturan yap
talar, ya da nesneler, bu yinelenmenin tayc ilkesidir. Ay
n rengin burada, orada ve pek ok baka yerde belirmesi,
deiik biimlerin kendilerini deiik yerlerde yeniden gs
termesi, benzer kntlar, girintiler, keli, yuvarlak biim
lerin nesne yzeylerini snrlamas, bu yinelenmenin, grd
mz biimiyle, d dnyann en temel ynlerinden biri ol
duunu kavramamza olanak veriyor. Yeknesak yinelenme,
yalnzca nesnelerin tek balarna tadklar ve nitelik dedi
imiz bu ilkelerde ortaya kmyor. Deiik nesnelerin bir
araya geli biimi, birbirleriyle olan balants da srekli yi
neleniyor. st ste, yan yana olan nesneler, iie, birbirine
deen, ayrk, ikili, l ve daha byk seriler olarak kar
mza kp duruyor. Dolaysyla, d dnyann grnm, nes
nelerin ikili, l ve daha byk sayda katldklar yinelenen
ilikilerle de yeknesaklayor. Nitelik ve ilikilerin tmn
birarada kapsamak iin zellik terimini kullanyoruz. ooa

lOOa) Burada nesnenin gerek zellikleri ile grnen zellikleri ara


snda bir aynn ya_pmayacaz . rnein, kullandmz rnekleri,
bir birincil-ikincil nitelikler ayrm gzetmeden seeceiz. Bu
nun gerekelerinden biri, buradaki sorunumuzun, nesnenin
hangi zellikleri tadna deil, nesnenin, hangisi olursa olsun,
bir zellik tamasnn ne olduuna ilikin olmas. kinci olarak,
rnein ikincil nitelikler, nesnede, bizde oluan deneye benzer
birey olarak bulunmasalar bile, bu deneye neden olan birey
olarak yine de bulunurlar. Nesnede bylece bulunan, onun ta
d sylenebilecek zellikleri arasndadr.
128 NESNE VE DOGASI

Nesnelerin birbirleriyle oluturduklar ilikilerin yan s


ra, onlar oluturan uzaysal blm ya da paralarn da birara
ya geli biimlerinden, karlkl ilikilerinden szediyoruz.
Bu i ilikinin nesnenin formunu verdiini sylyoruz. te
y andan, belirli bir bek iindeki nesnelerin niteliklerini ta
y biimlerine baktmzda, bunlar kimi kez tek tek, ya da
ayr ayr tadklarn gryoruz. Bir limon, bir sa ve bir
altn klesi yalnzca san olmak niteliini yineliyorlar. Oy
sa bir limon ve sar top, hem yuvarlak hem de sar olmak ni
teliklerini birarada yineliyorlar. Kimi nesnelere baktmz
da bir arada yineledikleri nitelik saysrin ok byk oldu
unu, bunun kendini, aralarnda oluan ok sk bir benzer
likle gsterdiine tank oluyoruz. te bu bir arada ok sayda
nitelii yineleyen nesneler, trleri oluturuyor. Eer btl. du
rum nesnede doal olarak bulunuyorsa, oluturduu tre do
al tr diyoruz. te yandan, youn benzerlikler insan yap
s .nesnelerde bulunduunda, yapay trlerden sz ediyoruz.
D dnya, bu grnmyle yeknesak, hatta skc olabi
lir. Her yerde yineleme, ayn zelliin yine, yine ve yine be
lirmesi, evreni. yeknesak bir yer yapabilir. Ama unutmama
l ki, kavramlar kurup evremizi anlayabilmemizi, grn
teki bu yeknesakla borluyuz : Srekli deiime karn ki
mi dzenli- yinelenmeler var. Bu da evremizi alglayabilme
mize olanak verecek temel snflandrmalarmz yapmamz
salyor. Deiim, evrenin grnmnde yinelenmeler deil
srekli yenilikler getirseydi, ne alg, ne kavram kurmak, do
laysyla ne de bilgi, szkonusu olamazd.
Dnyann kendini nesnelerin tad zelliklerde yine
lediini gzlemledik : !Nesneler nitelikler tayor, birbirleriyle
ilikilere giriyor ve bir arada trler oluturuyor. nsan anl
ise bu grd yinelenme zenginliini bir kavramsal ereve
kurarak bilgiye dntryor. Bu kurduu kavramsal ereve
1
as1ndan insan anl zellikleri nasl deerlendirir? Kurduu
kavramsal ereve asndan, anlk, zellikleri tmeller ola
rak deerlendiriyor zellikler nesneler gibi tikel deildir, n
k bir tek zellik ayn zamanda birden ok nesnede rnekle
nir. Bir nesne belirli bir zaman kesitinde uzayda yalnzca bir
yerde bulunabilirken, bir zelliin ok sayda . yerde bulun
duu sylenebilir: Ayn niteliin ok sayda nesnece tand
sylenebilir. Buna dayanarak tmel olan zelliklerin nesne
lerde rneklendii ne srlr. Bu, insan anlnn, algsn-
ZELLK 129

daki yinelemeyi, kurduu kavramsal erevede deerlendiri


inin getirdii bir temel aklama. zellikleri yineleniyor ola
rak grmek, yinelenen bir zellii iip ya da tmel olarak d
nmeye, t.ek tek nesneler zerinde yeraln da bu tipin r
nekleri, ya da rneklenmeleri olarak kavramaya yolayor.
Dnyann bize grn biimin;n ve bizim bu grn
kavray mantmzn byle olduunu hibir dnr yad
smamtr, her halde yadsmayacaktr da . . Bu anlamda t
mellerin varolduunu da yine btn filozoflar onaylayabilir.
Gr aynlklar ve kuramsal kartlklar, bu grn ve
kavran biimine bir felsefi aklama verilmeye balannca
ortaya kyor. Bu grn, bu kavray gereklii yanstyor
mu? Tmeller gereklikte, nesnel anlamda varlk tayor mu?
Bu sorular, tmeller sorununun ekirdeini, kalbini oluturu
yor. Tmeller, alglad yeknesak dnyay kavramsal ere
vesinde snfland;.ran, ulamlayan insan anlndan bamsz
olarak varlk tar m? nsan olmasayd tmel diye bir ey
olur muydu?
Platon, bu sorunu ak ve belirgin olarak ilk duyan, ilk
bilinselletiren filozoftur. Getirdii zmse, gerekilik>
adyla anlr. 101 Platon'mkinin, varlkbilim asndan szko
nusu olabilecek gereki aklamalardan yalnzca biri olduu
na, ayrca bunun gerekilii u noktalara eken ve pek ok
baka gereki tarafndan ar bulunmu bir kuram oldu
una deinmek gerek. Bu kuram, daha ayrntl olarak, Pla
toncm> ya da akn gerekilik diye adlandrrz. Platon'a g
re, trler, nitelikler, ilikiler, matematiksel ve br soyut
nesneler (erdem, gzellik, gibi) gerek ve nesnel bir varlk
tarlar. Bu <mesneler anln yapt ulamlama ve snflan
drmalarn rn deildir. Geree zgdrler. Gerek olu
lar 'bir yana, bunlar, bamsz ve soyut nesneler olarak var
olurlar. Doallkla bunlar, soyut varlklar olarak, alglanabi
lir deildirler. nk soyut varlklar, alg dnyamzn, ya da
alglanabilir dnyann paralar deildir. Bu soyut nesneler

ya da idealar / formlar, bir idealar dnyasnn ierikleridir.

101) Bu ontolojik anlamdaki gerekilii bilgibilimsel gerekilikten


ayrt etmeliyiz. Her ikisini de birleti.ren yn, anlk ieriklerine
bir d gereklikte nesnel karlklar varsaymalandr. Oysa, n
ceki, bunu anlktaki tmel ierikler iin ngrrken, sonraki, al
gnn tikel ierikleri iin ngryor.
130 NESNE VE DOGASI

Bu idealar dnyas, alglanabilir dnyadan daha gerektir ve


gerek bilginin konusunu oluturur.

Platon'un akn bir gereki aklamay semi olmasnn


eitli kuramsal nedenleri var. Bunlarn kimi bilgibilimsel, ki
mi varlkbilimsel . . Birka !nek verelim: Bilgi ve doruluk
saltktr, dolaysyla bunlar deimez, diyor Platon. Oysa al
gladmz dnya srekli bir ak, durmak bilmez bir dei
imler ortamdr. Herakleitos'un byk bir gle vurgulad
gibi, hibir ey kalc deil; ayn akarsuya iki kez girmemize
olanak yok. Byle bir dnya bilgiye konu olamaz. Bilginin
konusu da kalc ve evrensel olmaldr. kinci olarak, algla
dmz dnyada hibir ey yetkin deil: Orada izeceimiz
bir doru izgi, ne yeterince keskin, ne de tam anlamyla do
ru olabilir. Oysa bilgi reten ilemler, geometri biimlerinin
bilgi olarak saptanan nitelikleri, yetkin doru izgiler gerek
tirir. yle ise bu bilginin konusu da alglanan dnya olamaz.
Platon'un akn bir gerekilie doru gtren bir baka
retisi, benimsedii anlam kuramdr. Platon'un dncesinde
szcklerin anlam iin alnacak rnek, ya da model, zel ad
lardr. Buna dayanarak, tpk adlarn tikel nesnelere ynlet
tikleri, bunlar adlandrdklar gibi, sfatlarn ve tr adlar
nn da niteliklere, trlere ynlettiini varsayar: Ona gre an
lam ynletimdir. Sokrates lmlqr nermesinde Sokra
tesin anlam Platon'a ders vermi olan o adamdr. lml
dr de tpk Sokrates gibi anlaml olduuna gre, onun da
adlandrd bir nesne olmaldr. Bu nesne algladmz dn
yada bulunmadna g6re, baka bir soyut gereklikler dn
yasnda olmaldr.

Buraya dek deindiklerimiz, Platon'un tmeller konusun


da benimsedii gerekilii akn bir yoruma iten gerekele
rinden kimi. Platon'un, akn olsun olmasn, ncelikle gerek
i bir aklama ne srm olmasnn gerekesi neydi? Pla
ton'da bu gereke, gl ve nl bir uslamlama ile verilir.
Teke kar okluk ad da verilen bu uslamlamaya, Platon'
un eitli yaptlarnda, kimi deiik biimlerde rastlarz. o2
rnein Devlet'in onuncu kitabnda u gre yer veriliyor:
Her bir nesne oulluu iin tek bir idea varsaymak ve bu-

102) Bkz. Devlet, 596 A; Parmenides, 147 D-E ; Byiik Hippias 287 C-D.
ZELLK 131

na bir ortak ad (tr ad) vermek alkanlndayz. oa Bu


anlatm iinde birbirinden ayrt edilebilecek iki ayr uslam
lama var. Bu uslamlamalardan ilki, az nce yukarda dein
diimiz ve szcklerin anlamna ilikin olandr. Anlama ili
kin yorumuyla gerekiliin salam bir kant saylamaya
bilecek bu nerme, salt varlkbilimsel bir adan da yorumla
nabilir. te bire kar okluk uslamlamas bu yorumdur. Bi
re kar okluk uslamlamasn aarak sunacaz.
Al. Pek ok tikel, doaca zde grnr. (Grnte tikel
lerin kimi oulluu, doaca tektir.) (Bir baka deyi
le, deiik rnekler tek ve ayn tipe balanabilirler.)
2. Bu grn indirgeme ile ortadan kaldrmak, onun
bir aldanma olduunu kantlamak olanakszdr.
3. Demek ki, doaca (trce) zde olmak diye bir ey var
dr.
Deiik doalara ya da trlere uygulanan bu uslam
lamay zelliklere de uygulayabiliriz:
'Bl. Ayn zellik ayn anda pek ok deiik tikelde buluna
bilir. (Ayn iliki ayn anda pek ok deiik tikel if-
tini balayabilir.) .
2. Kendileri zde olmayan nesnelerde ortak ya da zde
bir yn vardr.
3. Bu durumu baka bir olguya indirgeyerek ortadan kal
dramyoruz, dolaysyla onu kabul ediyoruz.
4. Demek ki nitelik ve iliki gibi gereklikler vardr.
Bu uslamlamalardan da anlalabilecei gibi, gerekili
in arka planndaki gzlem, algladmz dnyadaki t.ikellerin
okluu iindeki zdelikler, tekliklerdir. Gzlemimizin ie
rii, oulluk iinde teklikle belirlenir. Bu olguyu olduu gi
bi onaylarsak tikellerle tmeller arasnda geek bir ayrm
izmi oluruz. Tmellerin de, tikeller gibi insan anlndan
bamsz, gerek bir varl olduunu ne srm oluruz.

Platon'daki gerekilii tmellerin br gereki akla


malarndan baka yapann, aknlk olduuna deindik. Ona
gre tmeller yalnzca insan anlndan bamsz olmakla
kalmyor, tikel nesnelerden de bamsz olarak varoluyorlar.
Platon, yaamnn sonuna doru, kendi akn gerekiliini

103) Bu blm (596 A) Eybolu-Cimcoz evirisi yle karlyor:


Ayn ad verdiimiz deiik nesneleri hep birden iine alan br
idea, bir kalp alyoruz.,.
132 NESNE VE DOOASI

oluturan, idealar retisini eletirmi, bunun bir sonsuz ge


rilemeye gtrdn gstermek istemitir. Parnenides di
yalogunda sunulan bu eletirel uslamlamaya ' nc adam
ad veriliyor. 104 Krmzlk gibi herhangi bir tmel (form,
idea) dnelim. B+ idea, Platon'a gre krmz nesneler ara
snda bulunan zdelik ilikisini, btn krmz nesnelerin
paylatklar ilkeyi, aklar. imdi krmz nesneler ve kr
mzlk ideasn hep bir arada dnecek' olursak, bunlarn
da ortak bir ynlerinin bulunduunu, bir 'ba:ka deyile, hep
sinin krmz olduunu kavrayacaz. Bu ortak yn, bu kr
mzlkta zde olu durumunu aklayan nedir? Eer byle bir
aklamaya gereksinim olmadn , syleyecek olursak, bu
kez tikellerin ortak ynn aklamay da gereksiz saym ve
dolaysyla k noktas ile elierek, idealar gereksiz kl
m oluruz. te yandai bu aklamay, idealarn ortaya . atl
masnn temeli olarak kullanld biimiyle, yani k nokta
s ile tutarl olarak verdiimizde, yeni bir idea, bir krmzlk
daha gerektirildiini gryoruz. nk bu yeni idea, eski
idea ile onun aklad tikeller arasnda ortak olan akl
yor. Peki imdi yeni ideay da ondan ncekilerle hep bir ara
da dnecek olsak, bunlar arasnda ortak ya da zde olan
aklamak iin bir idea daha, bylece sonsuza dein yeni yeni
idealar gerekmeyecek mi?
1950'i yllardan bu yana, Gregory Vlastos'un nderliin
de gerekleen ilgin bir felsefe tartmas, 105 Platon'un Par
menides'te kendi kuramn yanl yorumlayarak onu haksz
ca eletirmi olduu savna temel kazandrmtr. B.i sava
gre, nc adam ulamlamas geersizdir, nk F ideasnn
k.endisinin bir F olmas gerekmez. Krmzlk ideas krmz
nesneleri aklarken, endisi de krmz olmak zorunda de
ildir. Dolaysyla, uslamlamann ikinci ncl doru olmak
gereinde deildir. nc adam uslamlamasnn, F ideasnn
da bir F olmasna, yani idealarn kendi kendilerine de yklem
yaptklar varsaymna dayand ve bu varsaymn yanl
lnn bu uslamlamay da ykaca ak olsa gerek. te yan-

104) Parmenides 132 A1-B?. nc adam ad Aristoteles'e kullan

adam. formu deil, genilik formu kullanlyor. Biz burada


lyor. (Metaphysika, A, IX) Oysa Platon'un kendi dilegetiriinde

krmzlk formunu 'kullanmay daha kolay anlalr bulduk.


105) Gregory Vlastos ; The Third Man Argument in the Parmenides
Philosophical Review LXIII, 1954.
r
1

ZELLK 133 .

dan varsaym doruysa, yani F gibi bir ideann kendisi de bir


F ise, uslamlamann sonucunu gerektirdii ve idealar kura
mnn sonsuz bir gerilemeye gtrd de dorudur.
Platon'un F ideasnn bir F olmadn dnm ol
mas ne lde olas? Biz Platon'un bunu byle dnmemi
olduunu savunanlar izliyoruz. Bir ile okluk arasndaki
ayrnun izerken, Platon, bunu bizim 20. yzylda tip1eri r
neklerinden ayrmz gibi iziyor. Onun idealar tikellerin
genel ynlerinin kendisi; bunlarn ortaklk ilkeleri. Bunlar,
tikellerce yknlen modeller, rnek alnan paradigmalar,
ilk rneklerdir. yknme, benzerlii zorunlu klar. Yine, Par
menides'te, tikellerle tmeller arasnda yeralan iliki olarak
belirlenen yknmeden nce pay almak ilikisi ele alnyor:
Bu neriye gre tikeller, ideadan pay alyor; onda bireiyor
lar. Bu nerilen ilikilerin ayrca yarattklar sonsuz gerile
melere burada deinmeyeceiz. Ancak bir tikelin bir F ol
mas onun F ideasndan pay almasyla oluyorsa, ideann da bir
F olmas gerekir: Yoksa F'liin tikele nasl bulat ak
lamasz kalr. Platon, F ideasnn bir F olduunu rnein u
alntda onaylyor: deann adn her zaman iin tayor ol
may hakeden yalnzca ideann kendisi deildir; bunu idea
nn kendisinden ayr, fakat varolduu srece ideann zelli
ine (morfe} sahip olan baka birey de hakeder. 1<>6
o:F ideas bir . F deildir dilegetirii, bir yorumunda ta
nmsal olarak dorudur. Buna hi kimse kar kmayacak
tr: Bir F olmak (belli bir arlk tayan) bir anlamnda
F'nin bir rneklenmesi olmak demektir. Oysa idea, tanm
gerei, bir rneklenme deildir. rneklenme tikeldir ve alg
dnyasnn varlklar arasndadr. nc adam uslamlamas
nn geerli olmas, F ideasnn bu. anlamda bir F olmasn
varsaymyor. Bu bir eliki olurdu. Uslamlamann baarl
olabilmesi iin gereken, F ideasnn, kendinde, F olan tikel
lerde rneklenen ne ise ondan bulundurmasi., fakat kendisi,
bunun bir rneklenmesi olmamasdr: deann, kendisi de bir
rneklenme olmadan, rneklenmelerde bulunan eyi iinde
nasl bulundurabilecei sorusunun, belirgin bir glk, bir
sknt yarataca dnlebilir. Ancak bu sknt bizim s
kntmz deil, yine Platon'un kendi idealar ontolojisinin
karlat bir skntdr. Bizim bu soruya yantmz yle

106) Phaidon, 103 .


,134 NESNE VE DOOASI

olacak: dea, rneklendii tikellerden ayr olarak nasl var


olabiliyorsa, bunu da iinde yle bulunduruyor. Buradaki 'bu
lundurmak', idea iin bamsz olarak 'varolmak' ne lde
anlamlysa, o lde anlaml.
Dolaysyla, nc adam uslamlamasnn geersiz olma
s, F-lik, ya da F-ideasnn F'lerde rneklenenden bulundur
mamasna bal. Bir an iin durumun byle olduunu varsa
yalm. Kanmzca bunun getirecei sonu, F'lerde ortak ol
duu sylenen zelliin aklanamamas, bu durumda F-idea
snn varlkbilimsel grevi olan bu aklamay artk yerine
getirememesi olacak. Bunu yle aalm: Eer bir ilke ak
lanmas bekleneni (e'xplanandum) daha yaln gelere zm
lemiyor, ya da onun zndekini ortaya dkmyorsa, bunun
aklayc bir ilke olduu (explanatns) ne srlemeyecektir.
imdi krmzlk, idea olarak krmz nesnelerde ortak olan
(yani krmz niteliini) bulundurmuyorsa, bu (rnein) mavi
nesneler yerine krmz olanlar nasl aklayabilecek, bunu
neye' dayanarak olanakl klacaktr? deann btn krmz
nesnelere olan ilikisi hangi ilke zerinde kurulacaktr? Eer
byle bir aklamaya gerek bulunmad ve bu ilikinin do.:.
rudan doruya (kendiliinden) kavrand sylenecek olur
sa, bu kez ayn tutarllkla, krmz tikel nesneler arasndaki
ilikinin de dorudan doruya kavrand ve dolaysyla idea
gibi bir araca zaten gerek olmad sylenebilecektir. te
yandan, eer byle bir aklamaya gerekten gerek varsa ve
krmzlk ideas kendinde krmz rengini bulundurmuyorsa,
bu idea ile krriz tikeller arasndaki balanty kurmak iin
baka ilkeler kullanmak gerekecektir. Eer byle baka ilke
ler varsa, krmzlk ideasna aklayc ilke olarak bir grev
kalmadndan, bu kez de bunun fazla olduu sylenebilecek,
Occam'n bana kurban edilebilecektir.

Bu tartmay kapatmadan, F ideasnn kendinde F'lik


ten bulundurmamasna, yani demin belirlediimiz anlamda
onun bir F olmamasn aklad sylenen iki rnee bakalm:
Yerekimi, tikel pek ok olay aklad halde, onun kendisi
nin. bir ekim gc yoktur ve Gzellik, gzel olan tikeller
deki ortak yn aklad halde, kendisi gzel deildir. E;:vet,
yerekiminin kendisi ekmez ama yine de dme olayn ak
lar. Ancak bu aklama Platon'un idealarnnkinden baka bir
aklamadr. Kimi tikeller yere der. Bu tikel olaylarn or-
ZELLK 135

tak yn genel anlamda dme, ya da yerin odana doru


gitmedir. dealara kout olan budur. Yerekimi kavram bu ge
nel dme olayn aklar. Yerekimi kimi tikellerin ortak
ynn vermek yerine bu ortak yn aklar. Den nesne
lerin, kendileri yerin odana gitmek istedikleri iin deil,
buraya doru ekildiklerinden dolay dtklerini dilegeti
rir. Peki ya dmek? Dmenin kendisi der mi? Bu F'li
in bir F olmadna rnek deil mi? Dmek ideasnn ken
disinde dmeyi bulundurmas, kendisinin dyor olmas
anlamnda ne srlmyor ki. Zaten bu anlamda tikel bir
dme olay da dmyor. Tikel bir dme olaynn .dmeyi
bulundurduu anlama yakn bir anlamda, dme ideas da
kendinde dmeyi bulunduruyor: deann kendisi ve ieriini
ayrt etmemiz gerek. Gelelim gzellik ideasnn ne gzel ne
de irkin oluuna: Gzellik, gzel olan nesnelerde ortak olan
dr. Ama bu ortak olann gzel bir ey olduunu sylemenin
anlam var m? Burada iki noktaya deinmek istiyoruz. nce,
krmzlk ve gzellik kavramlarnn farkl soyutluk d
zeylerinde olduklarn anmsamalyz. Sonra . da, bu ok so
yut kavramlarda F-liin kendisi bir F olmasa bile, rnein
bir renk szkonusu olduunda F-liin bir F olmasnn n
c adam uslamlamasn ileteceini gzden karmamalyz.
Krmz da, gzel de, tam anlamyla genel kavramlar: an
cak gzel daha soyut, nk nesne dorudan krmz olduu
gibi, dorudan gzel deil: Nitelikleri dolaysyla gzel. Nes
ne gzellik niteliini baka nitelikleri dolaysyla tayor. Bun
dan tr, krmzhn bir nesne zerindeki rneklenmesini
gsterebildiimiz, rnein parmamz u gmlek zerindeki
krmz lekelere bastrabildiimiz gibi, gzellie dokunam
yoruz. Krmz nesneleri gsterebildiimiz gibi, gzel nesne
leri de gsterebiliyoruz. Fakat krmz nesneler zerindeki kr
mznn rneklenmelerine dokunabildiimiz gibi, gzelliin
gzel nesneler zerindeki rneklenmesine dokunamyoruz;
Dokunabildiimiz, ancak baka nitelikler oluyor. Demek ki,
gzel nesnelerde ortak olan ey, krmz nesnelerde ortak olan
gibi ak seik, dorudan kavranan birey deil. Gzelliin
gzel olmadn syleyen biri, biraz da bu kaypaklktan ya
rarlanyor. Evet bir form olarak gzellik gzel bir ey deil
dir, nk kendisi bir rneklenme, bir tikel deildir. Ancak
te yandan, gzellik formu, gzel nesnelerde ortak olan o
kaypak yn iinde bulundurur. Bulundurmasa, kendisinden
136 NESNE VE DOOASI

beklenen varlkbilimsel grevi yerine getiremezdi. Ortak y


nn kaypak olmas, gzellik ideasn gzel nesnelerden daha
uzaa koyuyor . . nc adam uslamlamasnn tartmasna
burada son veriyor, uslamlamann akn ideac gerekiliin
en nemli kmazlarndan birini ortaya koyduu sonucuna
varyoruz.
Aristoteles hocasnn kuramn, unc adam yansra ba-
ka uslamlamalarla da rtmeye almtr. Metaphysik.a'da 'i
bir felsefe tarihi olan A kitabnn IX. blm, idealar kura-
mna yirmi eletiri getirir. 107 Bunlar ele almak yerine,
Aristoteles'in kendi kuramn aklamaya alacaz. Aris
toteles idealar retisini yadsrken, Platon'un akn dnyas-
n hedef alyor. te yandan onda bulduu gerekilii sakla-
yp bunu kendi de benimsiyor: Yapt, gerekilii, alglad1-
mz dnya iinde kurmak. Her zamanki saduyuya uygun
yaklamyla, formlarn ya da tmellerin' nesneden bamsz,
algnn tesindeki bir dnyaya zg bir varlklar olabilece-
i dncesine kar kyor. Ona gre de tmeller gerek
ve nesnel ilkeler; ancak Aristoteles, bunlarn yalnzca tikel
ler zerinde (ya da iinde) varolabileceklerini ne sryor.
Aristoteles' e gre tmeller insan anlnn . snflandrmalarn
dan bamszlar, fakat gereklikteki tikel nesnelerden bam
sz deiller. Platon'la kartl da bu son noktada . . Krmz
nesneler vardr ama tek bana krmznn, ya da krmzln
varolabileceini ne srmek, en azndan zneyi yklemle ka
rtrmak, zelliklere tzlk balamaktr, diyor. o7a Platon'
un retisine , gre tmeller tikellerden nce gelir; onlardan
bamszdr: Universalia ante rem. Aristoteles'e gre ise, t
meller tikellerdedir. Universalia in rebus. yelik ilkesini anm
sayacak olursak 108, tzn ya da somut nesnenin, zelliklerin
sahibi ve taycs olmasndan dolay, zelliklerin ondan ba
msz biimde varolanayacaklarnn baka bir gerekesini
daha grm oluruz. Aristoteles'de tz retisiyle tmeller -
retisi birbirlerine su szdrmaz biimde kilitlenirler. sel

107) Aristoteles ayn uslamlamalardan birkan deiik bir dilegeti


rile kitap M'nin iV. ve V. blmlerinde de veriyor.
107a) Metaphysika'da Aristoteles'in pek sk yineledii bir dnce t
melin tz olmaddr. Onun idealar retisine kar knn oda
n oluturan bu tema iin bkz. Z (VII), 13. 1038b. - 1039a . 24; B

100) Bkz. blm 2.


(ili), 6. 12. ooaa - 5-16.
ZELLK 1 37

gerekilik (immanent realism) ad da verilen bu gr ge


litirip eletirmeye gemeden nce, tmeller zerine deiik
yaklamlarn bir genel tantmn yapalm.
Platon'un idealar retisi Hristiyan dinbiliminin tarih
sel odan oluturmutur. Bu nedenle, Ortaa banazl
balamnda, o sralar yeniden bulgulanan AristOteles ontolo
jisi kimi aamalarda ezilmi, sindirilmi, ya da yasaklanm
tr. Tmellere ilikin bir Platon-Aristoteles tartmas ak
ya da kapal olarak Skolastik dnemin ilk zamanlarndan, R
nesans dncesi ilerine dein srdrlm, bu ortamda ise
belki de beklenmedik biimde gerekilikten ayrlan kuram
lar domutur. Hristiyanln resmi retii, Platon'da ideal
bir dnyada varolduu sylenen form ya da idealar, Tan
r'nn arlnda varolan idealar biimine uyarlamtr. Ge
liimin bu dorultuda gereklemi olmasnda pay byk
olan Yeni-Platoncu Plotinos'un, resmi din retisinin balca
yazar olan Augustinus zerinde derin bir etkisi vardr. Bun
dan yedi yzyl sonra, Skolastik dnemin doruuna gelindi
inde Aristotelesci felsefenin egemen olduu yz-yzelli yllk
bir dnem geer. 1 2. ve 13. yyllarda yeralan bu dnemin b
yk Aristotelesileri, Thomas Aquinas ve Duns Scotus'tur. Bu
filozoflarn her ikisi de Aristoteles'in isel gerekiliini sa
vunmulardr.

Tmellere ilikin dncede meydana gelmi en nemli


'
devrimlerden biri 1 1 . yzylda gereklemitir. Usa giderek
daha byk arlk tanyan bir eilim iinde yeralan Com
piegne'li Roscelin, yalnzca tikellerin varolduunu ve tmel
dediklerimizin kimi adlar ya da seslerden baka bir,ey olma
dklarn savunmutur. Bu gr ve ondan treyenler Adc
lk diye anlrlar. Adclk gerekiliin yadsnmasdr. D
nemin gl Piskoposlarndan Platoncu Anselmus, Roscelin
ile giritii tartma sonucunda, adcl ussal adan yen
mi olmasa bile, Kilise'ce yasaklattrmay baarmtr. Adc
lk bire kar okluk uslamlamasn, A.2 ve B.3'teki nclle
rin yanl olduu gerekesiyle geersiz sayar. Grnteki z
deliklerin, tikeller yansra tmellere de varlk yklemek
gerekmeden aklanabileceini savunur. Tmellerin tikelleri
snflayan insan anlna bal olduunu, bunlarn bir tek
szcn ok sayda nesneye ayn zamanda uygulanabilir ol
mas tesinde bir varlk tamadklarn ne srer. Bir nesne-
138 NESNE VE D,OGASI

nin krmz gibi bir nitelik tamasnn, krmz szcnn


bu nesneye uygulanabilir olmasndan baka bir ey olma
dn ileri srer. Dolaysyla tmeller tikel nesneden sonra
gelir; ondan tretilmedir: Universalia post rem. Adcln Or
taadaki en dizgesel biimi, 14. yzylda yaayan Occaml
William'i.n felsefesindedir. Bu felsefeyi Yenia'da savunan
larn bandaysa Thomas Hobbes gelir.
Kavranclk, adcln daha incelikli bir yorumudur. Bu
da, tmellerin, tikelleri snflandran insan anlnn rnleri
olduunu ne srer. Ancak tmelleri kimi yklem terimleri
nin uygulanabilirlii olarak deerlendirmek yerine, bunlar
kavramlar, yani insan anlnn dnsel ierikleri olarak g
rr. Kavramclk genellikle Roscelin'in rencisi Pierre Abe
lard'a balanr. Abelard bu gre, Roscelin'i eletirip, onun
dncesini Aristotelesi gerekilikle uzlatrmaya alrken
ulamtr. sel gerekilii savunduk,tan sonra, tikeldeki t
melin, anlka ayrt edilebildiini, onun bilgisini anln ret
tiini ne srer. Bundan dolay tmeller sorununun anlksal
ynnn ilk kez Abelard'ca belirlendii dnlmtr. 17.
ve 18. yzyllarda ngiliz deneycileri tmeller konusunda kav

ramc bir gr benimsemi, bunu benzerlik kuramyla ba
datrarak kullanmlardr.
Bu blm kapamadan nce iki baka gereki akla
maya deinelim : Tmelselcilik ad verilebilecek bir felse
fi tutum, kendi balarna varlklar olarak tikellerin sz konu
su olamayacan, nk bunlarn tmellere indirgendiini
ne srer. Tikeller, kimi tmellerin bir araya gelmesidir;
bunlar birer tmel tutamdr. Buna gre varlk yalnzca t
mellerden oluur. Hume'da kavramclk balamnda yeralan
gr, d dnya ontolojisine yaymakla tmelselcilie var
mak olanakldr. Felsefe yaamnn bir aamasnda Russell
bunu yapmtr. 109 O, bu grn tmellerini Leibniz'e ba
lar. 2. blmde tarttmz gibi, ayrtedilmezlerin zdelii
ilkesine dayandrlan bir nesne kuram, sonuta tikelkri b
tnyle niteliklere, yani tmellere indirgemek durumunda
dr.
Soyut Tikelcilik, iinde bulunduumuz yzyln balarn-

109) Bertrand Russell, Human Knowledge: ite Scope and Limits, Allen
and Unwin, 1948, Pt. 2, eh . 3 ; Pt. 4, ch8.
ZELLK 139

da G.F. Stout tarafndan beliginletirilerek savunulmutur.110


Bu aklamaya gre, nitelik ve ilikiler gerek ve nesneldir
Ancak tmel olduklar sylenemez. nk her bir rneklen
me brlerinden ayr bir varlk tar. Tikel niteliklerin zde
liklerinden szedilemez. Bu yaklam, tipleri ortadan kald
rarak rnekleri tmeller sorunu asndan tek geerli varlk
olarak deerlendiriyor. nmzdeki blmde Soyut Tikelci
lii, Aristotelesi gerekilikle 1 karlatracaz.

15. Yumuatlm Gerekilik

Aristoteles'in, birbirlerini tamamlayc nitelikteki tmel


ler ve nesne kuramlarn iyi kavrayabilmek iin, onun genel
tutumunu bir baka isel gereki tutumdan ayrt etmek ge
rekir. Aristoteles'inkinden nemle ayrlan bu isel gereki
lie Blm 2'de nesne kuram balamnda deinmitik. Nes
neyi bir dayanan (altyapnn) tad niteliklere zmle
yen bu grn, yine Aristoteles'in felsefesinden, oradaki iye
lik ilkesini daha byk bir arlkla vurgulayarak tretil
diini aklamtk. Bu dayanak kuramnn, pek de gnl
lce olmamak zere, Locke'a ortaya atldn da biliyoruz.
Dayanak kuramn getiren vurgu, Aristoteles'in kendi inan
larnn tersine, iyelik ilkesinin nitelikleri tzden kavramsal
olarak ayrmasna, skmesine temel hazrlyor. yi bilindii
gibi Aristoteles'in kendi retisi asndan tz ve onun sa
hibi olduu nitelikler, ayrlmaz bir anlamda birleiktirler.
Oysa dayanak kuramnda, Sahip olmak ya da tamak di
ye nitelediimiz dayanak ile zellikleri arasndaki iliki, bir
dsal ilikiye dnyor: Bu kuram iinde dayanak bir ey,
zellikler ise bu dayanan srtlad, zerinde toplad ba
ka bir ey. Aristoteles'in kendi dncesine gre ise zel
likler yoksa, tz de olamaz. Tz, zdek ve formun birliin-

110) G.F . Stout, Are the, Characteristics of particular things univer


sal or particular? Proceedings of the Aristotelean Society, supp.
vol. 3, 1923 ; Universals Again Proceedings of the Aristotelean
Society, supp . vo. 15, 1936.
140 NESNE VE DOOASI
'

den oluur. Baka trl varolamayacandan da, tz zellik-


lerinden ayrlamaz.
Berkeley Locke'daki zdeksel .tz kavramm eletirdiin
de, dayanak kavramnn ve onunla zellikler arasnda varol
duu ne srlen ilikinin anlalabilecek eyler olmadkla
rn, nk bunlarn ak ve seik bir biimde kavranamad
n vurgular. Locke'un ne srdnn tersine, nesnelere
bakarken havada yzen nitelikler gremeyiimizi aklamak
iin bu nitelikleri bir arada tutan bir ilke varsaymak ve by
lece bir kuramsal gerei yerine getirdiimizi savunmak ola
nakszdr. nk zaten anlalmaz olan kavramlardan kuram
sal bir grev, geerli bir ilev beklemek de bounadr. 11 1 Da
yanak ve zellikler arasnda bulunduu varsaylan ilikiye
kar daha etkili bir uslamlamay, yzyl dnmnn idealist
ngiliz filozoflarndan Francis Bradley'in yaptnda buluyo
ruz. 1 12 Bradley, grntler dnyasn dilegetiren saduyu
kavramlarn bir bir rterek grntnn ardndaki ideal
gereklie ulamaya alrken, yoluna kan dsal iliki
kavramnn da 'eliik olduunu ortaya koymaya alyor.
Bradley ve .br ngiliz idealistleri iin varolduu onaylana
bilecek ilikiler yalnzca iseldir. 1 13 David Armstrong'un 1 14
uyarlamasyla Bradley'in uslamlamas u biimi alyor: Eer
iyelik ya da tamak, dayana zelliklerine balayan bir
ilikiyse, bir tikel zerinde rneklendii sylenebilecek her
tmel, dayanak tanmak, yani ona bu ilikiyle bal olmak
durumundadr. imdi birbirleriyle iliki iinde olan iki tikel
nesne dnelim. rnein, bu nesneler birbirlerinin yannda
olsunlar. Bu durumda, nesneler arasnda varolan yannda
olmak ilikisinin kendisi de, her bir nesnenin dayanana
bir ilikiyle balanmak gereinde olmaldr. Eer yannd
olmak rnkisi gibi bir zellik her iki dayanan da zellii
ise, bu iliki ilk tanmdan dolay (ex hypothesi) her iki dayanak
a da tanyor olmal, yani yannda olmak her iki dayana-

111) George Berkeley, A Treatise Concerning the Principles o.f Know


ledge Londra : 1710. Blm 16-17 ; 68-81.

Blm 2 v e 3.
112) Francis Bradley. Apptarance and Reality, Londra, 1897 ; Kitap 1 ,

1 13) Bkz. George Edward Moore, External and Internal Relations


Proceedings of the Aristotelean Society, V. 10(1919-1920) 40-62.
114) David Armstrong, Nominalism and Realism, Cambridge U.P.,
1978, s. 106.
ZELLK 14 1

a da tanmak ilikisiyle balanyor olmaldr. Bir baka


deyile, nesneler arasndaki iliki her bir dayanakla ilikili ol
mak durumundadr. imdi, bir dayanak ve onun zellikleri
arasndaki ilikiyi ele alalm. Tamak dediimiz bu iliki
dayanaa nasl balanyor? Bir zeliik olduu iin, yine ilk
tanmdan dolay, dayanaa onun da tamak ilikisiyle
bal olmas gerekir. Yani tamak ilikisi dayanaka tan
maldr. Oysa dayanakla kurulan bu yeni tama balants da
bir zellik olduundan, onun da tanmas gerekecek ve bu
gerileme sonsuza dek srecektir. Dayanak ile zellikleri ara
snda bulunduu varsaylan iyelik ya da tamak ilikisinin,
bir aklama getirmek yerine sorunu yeniden dourarak, bir
sonsuz gerilemeye neden olduunu gryoruz.
Aristoteles'in kendi kuramndaki iyelikten yukardaki gi
bi bir ey anlalmyor, nk yukardaki, aynlabilir geler
arasnda yeralan bir iliki . . Bu anlamdaki bir iliki le ba
l olmak, balanan geler arasnda bir gerek ayrm gerek
tiriyor. Aristoteles'deki iyelik ilikisini dayanak kuramnda
kinden daha iyi ayrt edebilmek ii;, gerek ayrm ile kav;..
ramsal ayrm dncelerini karlatralm: 3. blmdeki r
nei dnrsek, i arkadanz ince yapl gzlkl kimse
nin gazetelerden tandmz nl halk ozan Hamdi Yalaz'la
ayn kii olmasna karn bunlar baka baka insanlar san
mann olanakl olduunu anmsayacaz. Anlakta ayr dn
len bu kiiler, gerekte zdeler . . Anlaktaki bu ayrm iin
bir kavramsal ayrm dediimizi dnrsek, gerek bir
ayrm, ayr dnlenlerin gerekten ayr olmalar durumun-
9a szlrnnusu olacaktr. Dolaysyla, gerek ayrmlar yans
tan kavramsal ayrmlar olabilecei gibi, gerek ayrmlar iz
lemeyen, yukarki gibi salt kavramsal ayrmlar da szkonusu
olabiliyor. Bu iki ayrm arasnda kalan baka bir ayrm Sko
lasfk'in byk dnrlerinden Duns Scotus'a biimsel ay
rm adyla belirlenmitir. 115 Scotus'a gre, bu, gerek an
lamda bir ayrlk olmasna karn, yukardaki gibi geliigzel
bir ayrma da dayanmaz. Bu ayrm mantksal bir ilikiyle
bal ynler arasnda yer alr. Biimsel ayrm, birbirlerin
den ayrlmayan (inseparable), ancak nesnel olarak farkl olan:
(distnct) nitelikler arasndaki ayrmn anlka kavranmasyla

115) John Duns Scotus, Opus Oxoniense, I, 35 ve 36. (Distinctio for


malis a parte rei) .
142 ' NESNE VE DOOASI

gerekleir. Biimsel anlamda ayn olan ynler, deiik be


timlemlerle verilebilir. Bylece ayrt edilenlerden birinin
ierdikleri, brknnkilerden baka olabilir. Ayrtedilebil
dikleri halde ayrlamayan ve birlikte bir tek varl olutu
ran ynlere rnek olarak bir nesnenin uzam (yaylm) ile b
ykl (cssesi) dnlebilir. zdek ile form, tz ile zel
likler, ayn anlamda, ayrt edilebildikleri halde ayrlamaz
lar. Bunlar mantksal bir iliki birletirir. Dayanak kuram
iin tz ve zelllkler arasndaki ayrm gerek bir ayrmken,
Aristoteles iin, nesnel, fakat yalnzca biin\seldir.
Artk Aristoteles'in isel gerekiliini tartmaya bala
yabiliriz. Bu gr iin tmeller, bireylerin ortak doalan
dr. Bu anlamda tmeller, insan anlnn snflandrmala
rndan bamsz, gerek ve nesneldir. Oysa yine ayn gr
asndan tmeller tikel nesnelerden bamsz, ya da ayrla
bilir deildir: Tmel ile tikel arasndaki de biimsel bir ay
rmdr. Bunun sezgisel adan ekici ve usa uygun bir kuram
olduunu onaylayabiliriz. Aristoteles tmeller balamnda da
saduyuyu dncesine temel alyor. Ne var ki, btn bu
olumlu ynlere karn, isel gerekiliin bu yorumuna da
yneltilt:.Jilecek bir ok eletiri szkonusu. Bunlardan bir ka
na bakalm.
Tmellerin, anln yapt snflandrmalardan bamsz
olarak varolduu ne srlrken, bu varoh her halde ti
kellerin varolduu anlamda kavranlmayacak. nk eer
tmellerin bu anlamda varolduklar dnlrse, onlarn r
neklenmelerinin, yani nitelik rneklerinin, kendi balarna
bamsz tikeller olarak dnlmeleri szkonusu olur. Peki
tmellerin nesnel olarak varolduunu sylerken, ne dedii
mizin tam anlamyla bilincinde miyiz? Burada szkonusu
olan, tikellerin varlndan daha zayf bir anlamdaki; tikele
baml varolu gibi bir dnce midir? Zayf anlamda va
rolmak ne demektir? Bunu ak seik anlayabiliyor muyuz,
yoksa srf bu balamda kan gl gidermek iin, bilir
bilmez ortaya attmz bir terim mi bu? Eer tmellerin ne
anlamda varolduunu kesenkes kavrayamyorsak, Aristote
les'in gerekiliini de tam olarak anlayamyoruz demektir.
Birbirinden ayr olan bireyler, baka baka tikel nesne
ler arasnda zdelikler bulunduunu sylerken kastedilen ne
dir? ki ayn eyin doaca ayn olmas nedir? Ayrlarn zde
lii, eliik bir dnce deil mi? Yoksa burada da zayf an-
ZELLK 143

lamda bir zdelik mi zkonusu? 5a Bu zayf anlamda z


lJ
delik bildiimiz zdelik kavram deilse, onu ne lde
anlyoruz? Yoksa burada da sorunu atlatmak iin bir terim
mi uydurmuuz? Uydurduumuz kavram gerekten anlam
l. m? Varsayalm ki zayf zdelik, niteliksel zdelik
anlamna geliyor: Bu balamda niteliksel zdelii anlaya
bilmi saylr myz? Unutmamak gerekir ki, bu noktaya dek
iki nesnenin niteliksel zdeliinden, tpatp, btnyle ben
zer olularn anladk. Oysa eer yukarki terimden kastedi
len bir tpatp benzerlikse, bu Aristoteles'in tmellerini te
mellendirmeye olanak veremez. nk bir gerek tmelin,
bir baka deyile tikellerin her birinde rneklenen bir ge
nelliin, hem bu hem de o tikelde bulunduunu syleye
bilmek, zdelikten daha yumuak bir ilikiye dayandrla
maz. Benzerlikten, nesnel olsun olmasn, tmel tretilemez..
Platon'un, Parmenides diyalogunun hemen balarnda
gelitirdii baka bir eletiri, Aristoteles'in isel gerekiliin
de de uygulama buluyor. Diyalogda Parmenides, gen Sokra
tes'i sorularyla terletirken, onun idealarla tikeller arasn
daki ilikiyi nasl kavradn da renmek ister. Sokrates
bunu katlmak, pay almak diye belirler nce. Parmeni-'
des'in Sokrates'i bu yantndan dolay keye sktr bii
mine kout bir uslamlama, Aristoteles'e de yneltilebilir: Ay
n tmel (zellik ya da t,r) deiik tikellerde rnekleniycrsa,
tmlin bir anlamda bu tikellerde bulunduu sylenebilme
lidir. rnein krmz nesnelerde krmzln bulunduu
apak olsa gerek. Peki, tmel, tikellerde nasl bulunuyor?
Ksmen mi yoksa btnyle mi? Eer ksmen bulunuyorsa t
melin birlii ve btnlnden szedilmemeli: Her rneklen
mesi tmelin bir blmyse, rneklenmeler yalnzca tmel-.
den bamsz olmakla kalmayacak, tmel onlarn bir trevi
olmak durumuna decek. te yandan tmel tikellerde bt-

yf anlamda zde olmak kavramlar, 7. Blmde ayrt ettiimiz


115a) Burada eletirdiimiz Zayf anlamda varlk tamak ya da za-.

tikeller aras M- zdelik ve U- zdelik kavramlar ile bunlar iz


leyen deiik anlamlard aki vaiolula kartrlmamal. nce, 7.
Blmdeki bu kavramlar . belirgin klan zmleme ve akla
malar sunabilmi bulunuyoruz. Ayrca, oradaki zdelik ve var- .
lk kavramlar yalnzca bamsz tikellere uygulanyor. nc
olaraksa, bu kavramlar ayr olanlarn zdelii gibi bir sonu ge-
tirmiyorlar.
144 NESNE VE DOOASI

nyle bulunuyorsa, tmelin btnnn birden ok tikelde


nasl bulunduunun anlalmas olanakszlaacak.
Tmelin ok sayda tikele uygulanabilir olmasnn, bir
baka deyile, ayn zamanda birden ok yerde gereklenme
sinin doyum veren bir aklamas var m? Ayn varln b
tnnn birden ok yerde bulunabilmesi dncesi, bu bir
zellie ilikin olsa da, eliik deil mi? Nasl olabiFyor da bu.
iki ayr tebeir parasnda ayn beyazn bulunduunu syle
yebiliyoruz. imdi bu tebeirerden birinin . rengini maviye
dntrecek olsak, bu beyazlardan birinin varlna son ver
mi olmayacak myz? Bu tebeir artk beyaz deilse, beya
zn bir rneklenmesinin ortadan kaldnlm olduu sylene
mez mi? Eer byle ise, zellikler!n varlndan szederken
tmel varlklardan deil de tikel rneklenmelerden szediyor
olmaz myz?
Aristotelesiliin, bu glkleri gidermek amacyla, t
mellerin varoluunun kendine zg baka bir ulam oluturdu
unu ne srmesi gerekecek. Bu yle temel bir ulamdr ki, di
yecek Aristotelesi, aklanmas olanaksz. Bu anlamda varo
luu felsefi adan bir belit dzeyinde grecek. 5b Byle bir
yol tutmak yukarki sorunlar ortadan kaldrabilir, ancak ku
ram iinde bir tr tut.arszla neden olur. Eer tmeller var
ln nesnelere indirgenemeyen kendine zg bir ulamysa, bu
ulamn anlamnda, varlk ve zdelik kavramlar her zaman
' kinden baka anlamlar tamak durumunda olacaklar. Bu ise
yine Aristoteles felsefesinde varlk asndan nesneye tannan
ncelii, tettellii, sarsm, buna aykr bir ayrcalk olutur
mu olmayacak m? Bu, Aristotelesilii bir tr akn gerek
ilie doru kaydrm olmayacak m?
Eer Aristotelesiliin bu glkleri tutarl ve doyum ve
ren bir biimde karlayamadn dnrsek, gerekiliin
daha da yumuatlm bir biimini benimseyebiliriz. Soyut
tikelciliin ekici yan, yukardaki kar klarn ounun
ierdii mantksal sonu olmas yansra adcln beklentile
rini karlamaya da ok yaklamasdr. Daha nce de belirt
mi olduumuz gibi G.E. Moore'un eletirilerine kar bu g
r dizgesel olarak savunmu olan dnr, G.F. Stout'tur.
Soyut tikelciliin bu gne daha yakn dnemlerdeki savunu-

115b) Aristoteles, Physika, I. 2, 185a 23'ten balayarak, varlk nermele


rinin tz ve nitelik iin farkl anlamlar tadn tartyor.
ZELLK 145

cular Donald, Williams, Guidc, Kng ve Keith Campbell ol


mutur. 116
y
Soyut tikelcilik bir gerekiliktir. Tmel di e adlan
drdklarmzn, yani nitelik, iliki ve tr gibilerinin gerek
ve nesnel olduklarn, bunlarn insan anlnn snflandrma
larndan bamsz olduklarn savunur. Bu gr gerekili
in br biimlerinden ayrteden ve on.;. daha yumuatan y
n, nitelik, iliki trlerin tmel olmadklarn savunmas
dr. Bir baka deyile soyut tikelcilie gre tmel diye ad
landrdklarmz, gerek ve nesneldirler, ancak bunlar tmel
ya da genel olmak niteliini tamazlar. nk zellikler ger
ekte birden ok nesneye . uygulanabilir deildirler; ayn anda
birden ok nesne zerinde rneklenen zde zelliklerden sz
edilemez. zellik ve trleri tmel olarak deerlendirmek, on
lar ayr nesnelerin ortak ve zde ynleri olarak grmek,
anln snflandrmasnn bir rndr. Peki bu gre gte
nitelik, iliki ve trler ne anlamda gerek ve nesneldir1 Soyut
tikelcilik zelliklerin fikel olduunu ne sryor. rneklenen
genellikler diye birey yok, nk nesnel olan, Aristotelesi'nin
rneklenme diye adlandrd, nesneler zerindeki tek tek
niteliklerden baka bir ey deil. nmzde ak duran bu
kitabn sa sayfasnin beyaz ile drtgen biiminin, sol say
fasnn beyaz ve drtgenliiyle tonca ve boyuta ayn ol
duunu sylemek bir gerei yanstmyor. Gerekte byle bir
zdelik yok. Kitabn her sayfasnn beyaz, baka bir beyaz
yaylm . . Eer bunlara ayn diyorsak, anln kavrayna
kimi kolaylklar getirmek iin diyoruz. Gerekte nesneler ze
rinde bulduumuz her bir nitelik bir baka varlk; bunlarn
ortak ve zde varlklarndan sz etmek anlamsz. Soyut ti
kelcilik iki ynde gelitirilebiliyor. Bunlardan biri, ilkesel ola
rak, soyut tikellere nesneden bamsz bir varlk tanmak. Bu
durumda soyut tikelcilik nesneleri soyut tikellerin bir araya
gelerek tutamlar oluturmasyla aklayabiliyor. Yine Hume
ve Leibniz tr bir nesne kuramna yaklaan bu aklama,
Russell'n tmelselciliiyle kartrlmamal. nk zellikle
rin varln nceki gr tikel, sonraki ise tmel olarak de-

116) D.C. Williams, The Elements of Being, Principles of Empirical


Realism, Charles Thomas 1966 ; Guido Kng, Concrete and . Abst
ract Properties Notre Dame Joumal of Formi.l Logic, V. 5.,1964;
Keith Campbell, Metapbysics, Encino, Cal. 1976, Bl. 1314.
146 NESNE VE DOOASI

erlendiriyor. Soyut tikelciliin gelitirilebilecei br yn,


zellikleri ilkece nesneye baml saymakla belirleniyor. Bu
durumda ortaya kan, gerekilikle adcln bireimine ok
yakn ve saduyuyu byk lde doyuran bir kuram olu
yor.
Soyut tikelcilii rtt sylenebilecek bir uslamlama
bilmiyoruz. G.E. Moore'un Stout'u eletirdii yazlarnda tut
tuu yol, dngsel bir grnm taiyor. 117 Yan yana duran
iki mavi gmlee baktmzda diyor Moore, burada tr
varlksal ulamdan szedilebilir: Tikel nesne olarak gmlekler,
tmel nitelik olarak mavi ve bu tmelin gmlekler zerindeki
rneklenmeleri. Moore'a gre Stout buna tikel maviler di
ye gereksiz bir drdnc ge katyor. Bu genin fazla olduu
nu gstermek, br nn doru bir betimleme olduunu
varsaymaya dayandrlrsa, dngsellik (petito principii) ka
nlmaz olur. nk Stout'un syledii, Moore'un kendi ne
risinden de daha ekonomik. Stout'a gre bu saylan ulamlar
dan yalnzca ilki ve drdncs gerek. brleri birer varlk
ulam olarak anln snflandrmalarnn sonucunda doan
sanrlar. Dolaysyla Moore, etkili bir uslamlama getirmek ye
rine, kendi inancna gre Stout'un yanlgl olduunu ne
srmekten te, pek birey baaramyor. te yandan soyut ti
keiciliin daha gncel bir biimini eletiren Quinton 118, ni
telikleri bir n aklama ya da tant vermeden, olaylar olarak
belirliyor. Sonra bu gr 119 asndan, . tikel nesnelerin ni
telikler, yani soyut tikellerden oluan tutamlar olarak deer
lendirildiklerini, te yandansa olaylarn nesnelerden bam
sz olarak varolamadklarn, dolaysyla da burada zorunlu
bir dngye girildiini nce sryor. Quinton'a kar, nce, so
yut tikeller savnn bir nesne kuram olarak yalnzca tutamc

bir ynde gelitirilmek zorunda olmadn anmsatabiliriz.


kinci olaraksa, soyut tikelleri olaylar ile zdeletirmeyi ge
rekli klan bir neden bulunmadn vurgulayabiliriz. Bir zel
liin varla geii ve ortadan kalk birer olaydr; bu her hal
de kuku gtrmyor. Oysa, bu iki olay arasnda kian ve

117) Bkz. G.E . Moore, Are the Characteristics of Particular things


Universal or Particular? (1921-22) Philosophical Papers, 1959 ;
Universals and Particulars Proceedings of the Aristotelean

118) Anthony Quinton, cObjects and Events, Mind, 1979, s. 24-12.


Society, Supp. Vol:. 3, 1923 95-128.

119) Keith Campbell, a.g.y.


ZELLK 147

bir nesnenin belirli bir zellii tamas diye adlandrlan,


tam tersine olayszlk, yani . bir durumdur. Byle durumlar
binlerce hatta yzbinlerce yl sre ile kalc olabilmektedir. Bu
nedenlerle, Quint.on'unkini de pek ciddiye alnacak bir eletiri
olarak saymyoruz.
David Armstrong, t.20 soyut tikelcilik iin yle bir so
runu gndeme getiriyor. Bir tek tikel ayn nitelii iki ayr
yerinde tayabilir. rnein, bir ubuun iki ucu krmzya
boyanrsa, byle bir durum elde edilecektir. Saduyu a
sndan bu durumu biz: nesnenin ayn nitelii iki ayr yerinde
rneklendirmesi, tamas diye deerlendiriyoruz. Oysa soyut
tikelcinin saduyuya aykr olarak nesnede iki ayr krmz
bulunduunu ne srmesi gerekecek! Bu, ubuun nce bt
nyle krmzyken sonradan orta blmnn baka bir ren
ge boyanmas durumu:;da zellikle aykr kalacak saduyuya..
Armstrong, byle bir yorumun ayn nitelii iki kez st ste
tamak gj.bi bir sava gtrdn dnyor. Soyut tikelciyi
bunun da pek rahatsz edeceini sanmyoruz. nk onun
btn syledii, anln zde olarak snflandrd bir nite
liin, gerekte ayn nesnede iki ayr nitelik olarak yan yana
durduuydu. Btnyle krmz -olan bir nesneyi paralarna
dattmzda ayn rneklenmeyi ayr ayr rneklenmeler
yaptmz isel gereki de onaylamyor mu? Paralara ayr
lan krmz nasl ayr tikel (rneklenmi) krmzlara dn
yorsa, ubuun iki ucundaki kirmzlar da ayn anlamda bir
birinden ayr tikellerdir, diye dnyor soyut. tikelci. Par
alara ayrmakla tikel nitelikleri oaltabildiimiz onaylan
yorsa, ayn nesnenin deiik blmlerinde anlka ayn sn
fa sokulan ayr tikel nitelikler bulunmas da onaylanabilme
lidir.

120) David Arnstrong, a.g.y., s. 86.


148 NESNE VE DOASI

1 6. Adcllk

Adcln ardndaki en nemli itici g, Varolmak sz


cnn bildiimiz anlam erevesinde, tutarl olarak, yal
nzca tikel nesnelerin varolduunun ne srlebilecei gr
dr. Gerekten de, Aristoteles'in kuram olsun, Platon'unki
olsun, bir anlamda, bir tek eyden birden ok ey retiyor
lar. 121 Nitelik, iliki ve trlerin anlktan bamsz olarak va
rolduunu sylemek, bunu zayf bir anlamda sylesek bile,
evreni olduundan fazla kalabalklatrmaktr. Buna gre ad
cln temel sav, varolann yalnzca tikel nesneler, bireyler
olduudur. Dolaysyla da, ne lde zayf yorumlanrsa yo
rumlansn, gerekiliin zellik ve trlere ykiedii nesnel
lii ve bamszl yadsr. Eer grnte, tikel nesnelerde
ortak yanlar, tiktler arasnda zde kalan ilkeler varm gibi
duruyorsa da, bu yalnzca grnte kalr. Byle bir grn
n nedeni de, anln kendi yapt snflandrmalardr.
Eer yalnzca t.ikel nesneler varsa ve tmel diye adlan
drdklarmz anln snflandrmalarnn dourduu grn
. le,r olarak varlksal adan birer yanlsamadan baka bir ey
deilse, bu grne anhktaki hangi znel ilkenin neden ol
duu sorusu douyor. Adcln deiik biimleri, birbirlerin
den nesnelerde grnte ortak ve zde kalan zellik ve trle
ri aklay yollaryla ayrlyor. Bu adan yaln adclkla kav
ramclk arasndaki ayrlk, kuramsal yapda pek de byk
deil. nmzde ak duran bu kitabn sa ve sol sayfalarnn
beyaz olduunu, zde kalp ortak olan byle bir ynleri bu
lunduunu, hangi temele gre ne sryoruz? Yaln adclk
bunu, bunlarn her ikisine de ayn beyazdr ykleminin uy
gulanabilir oluu ile aklyor. Eer diretir de beyazdr yk
leminin niye bu her iki kada da uygulanabilir olduunu,
bunun altnda hangi nedenlerin yattn soracak olursak, ya
lin adc byle bir temel bulunduunu yadsyacaktr. Beyazn
bu kadn tad bir nitelik olmas, yaln adcya gre, yal
nzca beyaz szcnn ona uygulanabilir olmasdr. Bunun
ardnda baka eyler aramak kz altnda buza aramaya
benzer.
Kavramclk, bu kadn beyaz olmasn beyazdr yk-

121) Bkz. Nelson Goodman, A World of Individuals, The Problem of


Univers&l6, University of Notre Dame Press, 1956, s. 18.
ZELLK 149

!eminin ona uygulanabilir olmas yerine, ona beyaz kavram


nn uygulanabilir olmasyla aklyor. Anlk bu kad beyaz
kavramnn kaplam iine snflandrdndan, kadn peyaz
olmak niteliini tadn ne sryoruz. Yaln adc, beyaz
ykleminin uygulanabilirliinin hangi temele dayandn
byle bir kavramsa aklamayla vermek yolunu tuttuunda,
artk bir yaln adc deil, bir kavramc saylacaktr. Kavram
cnn savn dayandrd kavramsal snflandrmay anlk
nasl gerekletirir? Bunun iki temel yant var. Bizi 10. Blm'
de tarttmz zclk kart yaklamn aklamalarna bir
kez daha gtren bu yantlar, (a) Uzlamlar ve (b) insan anl
nn yaps gibi ilkelerden yola kyor. Kant'n felsefesi izle
nerek grngsel nesneleri, . duyumu anln doutan (in
nate) ulamlarnda snflamakla elde ettiimizden, bu nesnelerin
algnn bir gerei olarak kimi trlere ve zelliklere ayrld
ne srlebilir. Ancak, modern felsefenin daha tipik kav
ramclan olan deneyciler, Kant'n bu ussalc yolundan farkl
bir yntem aramlardr. Hem Berkeley hem de Hume, kimi
ayrnt noktalarnda Locke'u eletirmelerine karn, bu ba
lamda onun kuramn izlerler. Salkl bir nesnellik ynnde
gelitirildiinde, Locke'un tmeler kuramnn, doruya en ya
kn bir kuram olduu inancndayz.
Locke'a gre alg, bize tikel nesnelerden edindiimiz ti
kel ideler V?rir. Anlk, bu tikel idelerden genel ideleri olutu
rur. Bunun yolu ise Locke'un soyutlama dedii anlksal
ilemdir. 122 Locke, tutarsz davranarak soyutlamay, birbirin
den nemle ayrlan iki deiik biimde aklyor. Bu aklama
lar Deneme'nin ikinci ve nc kitaplarnda yer alr. 12 3
nc kitapta, soyutlama iin kkeni Aquinas ve Occam'da
olan l!4 bir aklama nerir. ' Bu, ortak olmayan zelliklerin
atlmasdr. Genel bir ideyi elde etmenin yolu, bir bekte top-

122) Burada ide szcn, gereince, alg ve kavram ile dei


tirirsek, gnmzn tartmalarna btnyle uyan bir aklama
elde edebiliriz: Bkz. Anlamn Kkenleri, Metis Yaynlar, s. 21-61.
123) John Locke, An Essay Concerning Human Understanding, Londra,
1690 Book III, Ch. III, Sect. 6-8; Book II, Ch. XI, Sect. 9.
124) Occam'n tmeller ve soyutlamaya ilikin grleri iin Bkz.
Ockbam, Philosophical Writings, Library of Liberal Arts, 1957, s.
21-48 ; Locke'un tmeller kuramnn nasl bir soyutlama kavram
na dayand konusunda bkz. Richard Aaron, Jobn Locke, Ox-
ford U.P., 1937, s. 1!17 ve devam.
150 NESNE VE DOASI

ladmz tikellerin yalnzca ortak olan zelliklerini saklaya


rak, geri kalanlar atmaktr, der llocke. Sonuta elde edilecek
idede, beimize aldmz tikellerin hepsine uygulanabilecek
niteliklerden bakas kalmam olacak. te bu, tm bu tikel
ideleri kaplamna alan bir genel idedir. Tmel ise, byle bir
genel ideden baka bir ey deildir. Berkeley bunun bir anlk
sal olanakszlk olduunu dnr; anlk, ona gre, byle bir
ey yapamaz. Locke'un bu nerisini, onun sanki tek soyutla
ma aklamas buymu gibi, eletirir: Eer bakalar idelerini
soyutlamak gibi harika bir yetiye sahipseler sylesinler. Bana
gelince bir imgelem yetisine, yani alglam olduum tikel
nesnelerin idelerini tasarmlama ve bu ideleri deiik biim
lerde birletirip ayrabilme yetisine sahibim. ki bal bir in
san imgeleyebildiim gibi, gvdesinin st blm insan; alt
blm ise at olan bir yaratk da imgeleyebilirim. El, gz
veya burunu gvdeden soyutlanm veya ayrlm olarak da
dnebilirim. Ancak hangi el veya gz imgelersem imgele
yeyim, onun kendine zg, tikel, bir biim ve rengi olacaktr.
Tpk bunun gibi, kendi kendime kurduum insan idesi, be
yaz, kara, ya da esmer, dik veya kambur, uzun, ksa ya da
orta boylu olacaktr. Ne denli abalarsam abalayaym, yalnz
ca tm. insanlarda ortak olan niteliklerden oluan bir soyut
insan idesini, kavrayamam.125 Berkeley'nin eletirdii ak
lamann Locke'daki tek soyutlama aklamas olmadn be
lirttik. Dahas, Berkeley'in buna kar bir sav olarak ortaya
koyduu kendi gr, Locke'un br aklamasnda belirgin
olarak dilegetirilmi bulunuyor: . Anlk, tikel nesnelerden
. .

edindii tikel ideleri genelletirir: Bunu, onlar baka varlk


lardan ve zaman ile yer gibi gerek varln koullarndan ay
rlm biimde, anlkta olduklar gibi, grntler olarak ele
almakla gerekleiirir. Tikel nesnelerden alnan idelerin, ayn
trdeki tm tikeller iin bir genel karlk (tasarm) durumuna
dntrld bu ileme soyutlama denir... Bylece anlk,
bugn tebeir ve karda gzlemledii, dn ise stten edindii
bu ayn rengi, yalnzca bu grnty dnerek, onu bu trn
tmnn tasarm yapar. Buna beyazlk adn verir ve do-
rudan karmza kan veya imgelediimiz bu ayn nitelii
bu sesin anlam yapar. Tmeller, kavram ya da szck olarak,

125) George Berkeley, The Principles of Duman Knowledge, Londra


1710, Introduction, Para. 10.
ZELLK 151

ite byle elde edilir. 126 Demek ki Locke'un bu aklamasna


gre tmeli oluturan kavram anlkta yle kuruluyor: (i) bir
tikel idenin belirli bir yn ele alnp brleri hesaba katlm
yor, ve (ii) bu yn bulunduran ide, bu adan benzer olan b
tn tikellere karlk (tasarm) yaplyor. Hume bu forml
yle deitirmitir: Tikel bir de, bir genel terime balanarak,
genel olur. 127 Hume'un nerdii biimde deitirilsin deiti
rilmesin, burada doan nemli bj.r soru, anln ok saydaki
tikeli soyutlama ile oluturduu ayn genel kavram altnda
hangi temel_e gre snflandrabildiidir. Anln genel ideyi
nasl oluturduu, tikel nesnelerden de tikel ideleri nasl edin
diini aklasalar bile, bu noktaya dek anlatlanlar, nasl olup
da bu tikellerin bir arada kavranabildiklerini ve bu genel ide
de hangi ilkeye gre kapsanabildiklerini aklamyor. Locke'u
izleyerek deneycilerin bu son soruya verdii yant, benzerlik
tir. Bunu nmzdeki blmde ayrntyla ele alacaz. Burada
belirtilmesi gereken, benzerliin, Locke'ta ncelikle d dn
yadaki tikel nesneler arasndayken Hume'da ide tutamlan
arasnda olduudur. Bu. ayrm, iki filozofun d dnyaya ili
kin grlerini, yanstJ.r.
Yaln biiminde olsun, kavramc yorumunda olsun, adc
kurama kar akla gelen ilk eletiri, bu kurama gre tmeli
oluturan terim veya .kavramn varolmamasnn mantksal a
dan olanakl olmasna ilikindir. yle bit olanakl evren d
nelim ki, orada beyaz szc veya (ve) beyaz kavram
bulunmasn. Bu olanakl dnyada, stn, karn ve tebeirin
yine de beyaz olacaklar apak deil mi? Eer byleyse, ad
cln ne srd gibi, tmeller yalnzca terimlerin ya da
kavramlarn uygulanabilir oluu deil ; bunun tesinde, onla
rn daha , nesnel bir temelleri de var. te yandan yukarki so
ruya verilecek bir olumsuz yantn nasl gerekelendirilebile
cei de baya karanlk duruyor. Adcnn bu eletiriye kar
yapaca savunma u dorultuda olacak: Byle bit olanakl
evreni imdi varolan evrenin kavramsal yapsyla imgeliyo
ruz. Bundan dolay da kendimize sanki orada beyaz kavram
bulunmasa bile, beyazlk yine de varolabilirmi gibi bir sanr
yaratyoruz.

Nature, Londra, 1739, Book .


126) John Locke, a.g.y., Book II, eh. XI, sect. 9.

Part I, sec. 7.
127) David Hume, A Treatise of Human

152 . NESNE VE DOGASI

Oysa bu, o. dnyada nesnel bir beyazln szkonusu ola


mayacan gsteremiyor. Bu eletiri u ynde de gelitirile
bilir: Kavramsal yapmz iinde yer alan kavramlar ya da
yklem . terimleri snrl saydadr. Oysa, insan anlnn he
nz bulgulamad trler ya da nitelikler szkonusu olsa ge
rek. Eer adclk doruysa, yeni zellik ve trlerin bulunma
s, bir mantksal olanakszla dnr. Bu ise sama bir d
ncedir. Adcnn imdiki yant ise, bulguland sanlan tr
ya da zelliklerin, tikelleri bulguladmz anlamda gerek
bulgulamalar olmadklar ynnde olacak: Bir tr veya nite
lik bulguladmz sandmz yerlerde gerekte yaptmz,
bu snflar anlmzda kurmaktan baka bir ey deil. Ad
. cy eletiren, buna kar, kurma eyleminin geliigzel bir
ilem olmad ve yeni .snflar neye gre kuruluyorsa onun
tmeller iin nesnel bir temel oluturduu grn savuna
caktr.
David Armstrong, Russell'ca benzerlik savna yneltilen
bir eletirel uslamlamay, adcla ynelik bir eletiri olarak
uyarlyor 128 Gelecek blmde gstermeye alacamz gibi,
benzerlik savna kar etkili olamayan bu eletiri Armstrong
un uyarlamasnda adclk iin nemli bir glk karyor:
Beyaz nesnelerin kmesini dnelim. Adc bu kmenin birli
ini nasl aklayacak? Daha nce de grld gibi yntem,
(bir yklem terimi ya da kavram olarak) ayn F'nin bu snftaki
her bir nesneye uygulanabilir olmas. Bu uygulanabilirlik, k
menin birliini veriyor, adcya gre. imdi <<Uygulanabilirlik
kavramn ele alrsak, bunun ve. bununla anlamda olan kap
sam iinde olmak, uygulama alanna girmek dilegetirile
rinin bir ilikiyi belirlediini greceiz; Bylece bir bein
her gesi, yani her bir tikel, ayn F'ye ayn iliki ile bal ol
duunda, bu bein bir birlii olduu sylenebilecek. imdi
unu sormak gerek: Bu son tmcede yer alan ayn F ve
ayn ilii nedir? Bu terimlerle kastedilen zdelik tikelle
re m.i yoksa trlere mi ilikin? Kastedilenin trlerin zdelii
olmas gerekiyor, nk dilegetirilen, teke kar okluk ara
sndaki bir iliki. Ayn tr iliki, her bir baka tikel ile F ata
snda yer alyor. Dolaysyla, bu, tikel bir iliki olamaz. Tikel
bir iliki olsayd, bir tikeli bir bakasna balard. Burada ti
kel olarak, bekteki ge saysnca kapsam iinde olmak ili-

128) David Armstrong, a.g.y., s. 19.


ZELLK 153

kisi varken, yalnzca bir tek ayn tr il,iki szkonusu. kin


ci olarak. tikellerin bu ilikiyle bir tikel F'ye balandklar da
sylenemez. Tikeller bu ilikiyle F'nin her rneine, her zel
lenmesine ballar .. Dolaysyla ayn F'ye derken, yine zo
runlu olarak, bir F-tipinden, yani bir tmelden sz ediyoruz.
Ancak, adc bir aklamann iinde tmelleri zorunlu olarak
varsaymak gerekiyorsa, ya adclktan vazgeilecek, ya da son-
suz bir gerilemeye girilmi olacak.

1 7. Gerek Benzerlikler Sav

Yaln biimindeki adclk nasl kavramclk zerine bina:


edilebilirse, kavramclk da, buna benzer olarak, benzerlik sa
v zerinde temellendirilebilir. Byle bir yol tutulduunda, bir
yklemin kimi tikellere uygulanabilirlii ve bunlarn bir kav
ram.111. kapsam iine girmeleri gibi savlar, tmellik denen ol
gunun aklamas iinde ancak tamamlayc bir grev taya
cak, temel aklamay benzerlik sav verecektir. nk tikel
lere uygulanabilen kavramlarn ve yklemlerin varolmas ,da
benzerlik savnn aklad bir durumdur. Dildeki yklem
lerin neden olduklar gibi olduklar, kimi kavramlar neden
kurmu olduumuz sorular da hep bu ereve iinde yantla
nr-. Locke'un kuram byledir. Geen blmde grdmz
ve tmellik olgusunu aklamakta kulland kavramcl,
benzerlik savna dayandrr, Locke. Bylece hem zellikler
iin daha temel ve nesnel bir aklama elde eder, hem de kav
ramlarn varoluunu ve seim ltlerini aklamak olana
n bulur. Locke, genel terimlerin nesneler arasndaki bi
imsel ve pek ok baka niteliksel uyumdan tretildiklerini
ve bu ortak uyum dedii ilkelerin benzerlikler olduunu
ne srer. 129 Locke'a gre doa nesneleri olutururken . bun
larn bir ounu birbirlerine benzer yapmitr. yle ki, nes
nelerin adlar altnda snflandrlmas, anln, bunlar arasn
da gzlemledii benzerliklere dayanarak gerekletirdii bir

129) John .Locke, a.g.Y'., Book III, eh. III, sect. 7.


154 NESNE VE DOOASI

rndr. 1 30 Grld gibi, Locke'un kavramcl, bilgibi


limsel-anlaksal bir dzeyin dna tarlmyor. Kavramc
ln ilevi, ide ya da kavramlar kurmak, snflamak gibi an
laksal bir sre. Bu anlaksal ileve varlksal temeli, arka pla
n veren ise benzerlik olgusu. Dolaysyla bu filozofun dn

cesinde kavramclk ve benzerlik sav, birbirinden ayr, alma


k kuramlar olmak yerine, birbirini tamamlayan ve bir b
tnsel aklamay oluturan basamaklar. Benzerlik savnn 20.
yy'daki savunucularndan H.H.Price da, bilgisel-anlaksal ve
varlksal ynler arasndak a,yrma, burada vurguladmz an
lamda nem veriyor. 13 1
Benzerlik savnn ne srd balca d-nce doadaki
neseneler arasnda gzlemlendii sylenen ve tr ile zellik
dediklerimizi temellendirdiine inanlan ortak ynlerin, ger
ekte nesneler arasnda zde kalan ynler olmak yerine, ben
zer kalan ynler olduklardr. Tikeller arasnda deien ya
knlk dzeylerinde benzerlikler bulunur. Bu benzerlikleri s
nflandrarak nesnelerin nitelik, iliki ve ortak doalarndan
:szedebiliyoruz. Dolaysyla benzerlik sav asndan, Aristo
telesi in rebus gerekiliin, tikeller arasnda gerekte varo
lan deiik dzeylerdeki berZerlik gibi daha karmak bir
ilikiyi yalna indirgeyip, zetledii ne srlebilir. Aristote
les .gerekilii, daha karmak olan benzerlikleri, kabaca
yalnlatrarak zdeliklere indirgemektedir. Oysa doa t
patp denilebilecek trden benzerlikleri ancak seyrek olarak
retiyor. evremize baktmzda, yapay nesneler dnda b
tnyle benzer olan pek az nesne gryoruz. Cisimler, canl
lar, yaknlka deien benzerlikler serimliyorlar. Leibniz'in
savunusunda grdmz gibi, 1 32 ilk bakta btnyle ben
zer grnen kimi inan yaps nesneler bile, yakndan incelen
diklerinde pek de o kadar benzemiyorlar. Az ileride tarta
camz gibi Aristotelesi gerekiler, deiik benzerlik dere
Celerini de ksmi zdelik kavramyla aklamaya alyor
lar. Bylece her trl benzerlii, hangi yaknlk dzeyinde
olursa olsun, zdelie indirgemeye alyorlar. Bylece, an
laa den snflandrma ilemi daha kolaylatrlrken, dei-

130) a.g.y., Sect. 13.


Herbert Habberley Price, Tbinking and Experience, London. Hut
chinson, 1953, s. 13, 18.
131)

132} Bkz. s . 22.


ZELLK 155

ik tikellerde zde olan kimi varlklar oluturuluyor, ayn


tikellerden sayca daha ok nesneler retilmi oluyor. 33
Benzerlik savnn Aristotelesi tutumda neye kar ktn
iyice belirlemek gerek. Yaplan, evrendeki yinelenmeierin ti
kellerdeki kimi ortaklk ya da zdeliklerden kaynakland
dncesini yadsmak: yoksa yinelenmelerin ya da tikeller
arasnda gzlemlenen elitli ilikilerin (yani deiik benzer
liklerin) gerek ve nesnel olduunu yadsmak deil. Bunu da
ha iyi grebilmek iin benzerlik savnn u iki deiik biimde
yorumlanabileceini saptayalm : (a) Doa kendi olduu gi
bidir ve kendiliindeki durumu bilinemez. Doay alglayan
bizler, algmzn kendi yapsal gereklerinden dolay, onda ki
mi benzerlikler saptar, algmz buna gre snflandrrz. (b)
Doann kedi yaps yledir ki, onu oluturan tikeller, ara
larnda eitli benzerliklerle ilikilidir. Aka grlecei gi
bi, (a) tmellik olgusunu bilgisel-anlaksal bir temelde aklar
ken (b), belirgin bir biimde varlksal bir aklama getiriyor.
Bir baka deyile, (a) znelerarasyken, (b) nesnel bir akla
ma. Varlk-bilimsel savlar ola;:ak yorumlandklarnda ise, (a)
adc/kavramc bir sav, (b) de gereki bir sav. ok yumua
tlm bir gerekiik olsa da, (b) yorum.undaki benzerlik sav,
gereki. Dolaysyla (b) yorumu, Aristotelesilikle, tikeller
arasndaki ilikinin gerek ve n,esnel olduu konusunda uyu
uyor. Uumad konu, bu ilikinin ne olduu sorusuyla ilgi
li. Biri zdelik olduunu ne srerken br bunu benzerlik
olarak deerlendiriyor. (b) yorumundaki benzerlik savna
Gerek Benzerlikler Sav, ya da ksaca GBS diyelim.
Locke hangi yorumu benimsemiti? Hem (a) hem de (b)
onun tmeller kuramnn kavramc boyutuyla tutarldr. An
cak, yukardaki alntlarda da grdmz gibi, Locke, doa
daki nesneler arasndaki benzerliklerden sz ediyor. Ayrca,
Locke felsefesinde nemle yer alan birincil nitelikler kavra
m da, d dnyadaki, gerek ve nesnel nitelikleri dilegetirir.
Bu bakmdan benzerlik savndan Locke'un kendi anladnn;
(b) yorumu, yani GBS olduunu syleyebiliriz. Price'n dn
cesini de GBS ynnde derlendirebiliriz. Savunduu gr
varlkbilimsel benzerlikler felsefesi diye nit.elemesi yans
ra 134, benzerlikleri inter res (nesneler aras) gryor. te yan-

133) Bkz. Nelson Goodman, a.g.y., s. 18,


134) H.H . .Price, a.g.y., s. 18, 22-23
156 NESNE VE DOASI

dan Price bu dorultuda pek de tutarl deil, nk GBS'yi


klasiklemi eletirilere kar savunurken, bunu bir gereki
sav deilmi gibi savunduu da oluyor. Price bu durumlarda
(a) yorumuna kayyor.
Benzerlik savna yneltilen klasiklemi eletirilerden bi
ri, az yukarda da deindiimiz gibi, nesneler arasndaki ben
zerliklerin ksmi zdelie indirgenebilecei, bununla akla
nabilecei dncesidir. Buna, gre iki nesnenin benzer ol
mas, bunlar arasnda bir ksmi zdelik bulunmasndan ba
ka birey deildir. 3 s rnein, elinizde tuttuunuz kitabn ka
tlar ile bir bardak stn benzerliklerinden szettiinizde bu
iki tikelde deien llerde bulunan ortak bireyin (yani be
yazln) varlndan szediyorsunuz. Eer bu iki tikel ben
zermi gibi grnyorlarsa, bu, her ikisinde zde olduu
halde, ancak ksmen bulunan, bu zellik (beyazlk) nede
niyle byle. Bu eletiriyi desteklemek amacyla kullanlan us
lamlama da yle geliiyor: Herhangi bir nesnenin, kendi ara
larnda nemsenebilecek hi bir benzerlik bulunmayan iki ay
n nesneye benzemesi szkonusu olabiiir: A hem B'ye, hem de

C'ye benzerken B ve C aralarnda bir benzerlik tayor ola


bilirler. rnein bir mavi top, hem beyaz bir topa, hem de
mavi bir duvara benzer; oysa mavi duvarla beyaz top ben
zemezler.. Byle durumlarda yalnzca benzerliklerin varln
dan szetmek, top olmak ve mavi oliak niteliklerini ayrt
edemeyecektir. Gereken, bu niteliklerin hangi noktalarda bir
birlerine benzediklerini sylemek, yani yuvarlaklk ve ma
vilikte benzetiklerini sze dkmek veya gstermektir. Fakat
bunu yapmak, kimi zdelik noktalarn, yani kimi tmelleri
dilegetirmek, onlan gstermektir. Benzerlikle aklanmas
amalanan tmeller, benzerlik aklamas'nn kendisince var
sayldna gre, bu aklama dngseldir ve tmeller de ks
mi zdeliklerdir. 136 Bu uslamlamann bir baka dilegetirili
biimi de, benzerlik kavramnn tamamlanmam bir yklem
olduu ne srlerek, benzerlik bildiren herhangi bir nerme-

135) rnein bkz. Quinton. The Nature of Things, Routledge 1972, s.


260.
136) Bkz., J.R. Jones Characters and Resemblances Philosopbical
Review 1951, s. 554 ; W. V. Quine, Natura! Kinds Ontological
Relativity and Other Essa.ys. Columbia U.P., 1969 s. 117 ve son
ras : David Armstrong, Nomlna.lism and Realism, Cambridge U.P.,.
1978, s. 45.
ZELLK 157

nin belirli bir doruluk deeri tayabilmesinin, benzerliin


nede ya da hangi noktada olduunun belirlenmesine bal ol
duu belirtilmekle verilir. a1
Bu eletiride i ie sktrlm iki ayr kark var.
Bunlar bir aradayken inandrcym gibi duruyorlar; ancak
ayrtrldklarnda durumun pek de yle olmad anlal
yor. Kar klardan biri, deiik benzerliklerin, birbirlerin
den ayrldklar noktalar dilegetirilmedike (ya da gsteril
medike) ayr ayr benzerlikler olarak anlatma dklemeye
cekleri sav. kinci karksa, bylece birbirinden ayrlabi
len her bir ayr benzerliin, temelde bir ksmi zdelik oldu
u sav: Bundan dolay, bir benzerlie deinmek, bunu dile
getirmek, gerekte bir zdelie deinmektir, deniliyor. Bi
zim bu savlara kar vurgulayacamz nokta, ikinci savn
doruluu varsaylmadka, birinci savn tantlanmasnn
kendi bana, GBS'de herhangi bir dngsellik yaratamayaca
dr. te yandan ikinci sav bamsz olarak tantlanmaz da,
doruluu yalnzca varsaylacak olursa, GBS'ye yaplan bu
kar kn kendisi dngsel olmaktadr.
Kimi ilikileri zbelirlemek ya da ayrtetmek gibi bir i
lemin bilgibilimsel-anlaksal bir baar olduuna kimse kar
kmaz, her halde. Bunu kimi kez baaramaymz, saptana
mayan bu ilikinin benzerlik deil de zdelik olduunu ka
ntlayan bir ey deildir. Ayn baarszlk, iliki gerekte z
delik olsa da szkonusu olabilir. Bundan dolay, benzerlik
leri ayrt etmek iin benzerlik noktalarn dilegetirmenin ve
ya gstermenin gerekmesi de, bu noktalarn benzerlik olma
yp zdelik noktalar olduunu kantlamaz. Byle bir kar
samaya basamak olacak en kk bir veri bile bulunmu
yor. 138 te yandan GBS, daha balangtan, nesneler arasn
da, bunlar snflandran insan anlndan bamsz, nesnel
benzerlik noktalar bulunduunu ne srer. Bu sav GBS'nin
k noktasdr. Yukardaki (b) yorumu, bu savdan pek de
baka bir ey dile getirmiyor. Bu ise kendi bana, bu nktala
rn zdelikler ya da benzerliklerden soyut tikeller olduklar
vargsn getiren bir ey deil.

137) Stuart Hampshire, Skepticism and Meaning Philosophy, V. 25,

Bu ne srdklerimizle J.R. Jones'un syledikleri (a.g.y., s. 557)


1950 s. 238.
138)
karlatrlabilir.
158 NESNE VE DOGASI

H.H. Price, bu eletirinin benzerlik sav zerinde etkili


olduunu ve benzerlik noktalarnn szle dilegetirilmesinin

dngsellik yarattn onaylar gibidir. Gerekte GBS bu ele


tiriden etkilenmediine gre, bu balamda Price'n aklnda
ki, (a) yorumu olmaldr. Bu tuta.rszln. :9 bir yana bra
karak, Price'n benzerlik noktalarn sze dkmeden hangi
yolla ayrtedebildiine ksaca gz atalm. Benzerlik noktala
rn szle vermemek iin Price rnek nesneler kullanyor:
Bunlar, birbirlerine belirli noktalarda benzeyen ve bu ben
zerliin zerlerinde serimlenebilecei kimi tikeller. rnein
birka krmz tebeir ile birka da beyaz tebeir olsa, yal
nzca benzerlikten szederek bunlar iki bee ayramazdk.
Bu renkler, benzerliklerin yakn ya da uzak oluu ilkesiyle
de ayrt edilemezdi: Krmz tebeirler kendi aralarnda tp
k beyaz tebeirler lsnde benzeirler. Ayrm szl anla
tma dkmeden verebilmek iin Price, krmz bir nesnenin,
krmzya rnek olarak seilen iki nesneye, en az bunlarn
kendi aralarnda benzetikleri lde benzeyen herhangi bir
nesne olduunu ne sryor. 1 40 Price'n bu yntemle genel
terimleri kullanmak gereinden kurtulabildii dorudur. 141
Ancak GBS'yi (yani (b) yorumunu) savunan Price gibi birinin
bu yolu tutmasnn bir yarar salad da kukuludur. Ben
zerlik noktalarn dile getirsek de getirmesek de bunlar nes
nel olarak varsalar, bizim rnek nesne kullanma yntemini
izleyip izlemeyiimiz bir fark getirmeyecektir, Hem eletiri
hem de savunu, bilgisel-anlaksal planda kalmalar nedeniyle,
varlkbilimsel ortamdaki olguya dokunmadan geip gidiyor
lar.
nceden de sylediimiz gibi, eletiriyi geerli klacak
ey, benzerlik diye grdmz her ilikinin gerekte ksmi
zdelik olmasdr. Bu savn doruluu, eletiriyi geerli ve
etkili yapabilecek tek eydir. Fakat bu savn yalnzca varsa
ylmas Aristotelesi in rebus gerekilikten kaynaklanan bir

139) Price varlksal ve bilgisel-anlksal ayrmn izmesine ve benzer


likleri varlksal ortama yerletirmesine karn, benzerlik nokta
larn sze dkmeyi hali dngsellie kaydran bir etmen olarak
gryor. Oysa, bu noktalar dile getirilsin getirilmesin, gerekliin,
gereklikteki nesnelerin tadklar nesnel benzerliklerin bun
dan etkilenecei yok.

141) te yandan J.R. Jones (a.g.y.) bu yntemi yararl bulmuyor.


140) H.H. Price, a.g.y., s. 21 .
ZELLK 159

eletiriyi dngselletireceinden, savn bamsz olarak ta


ntlanmas gerekiyor. Locke'un benzerlikten anladnn te
melde ksmi zdelik olduu ne srlmtr. nk Locke'a
gre tikeller arasndaki benzerlik derecesi, bunlar arasndaki
niteliksel zdeliklerle belirlenir. GBS byle bir dnce ile
temellendirilirse, onun sonuta Aristotelesi in rebus gerek-

ilie dnecei dorudur. Ne var ki, benzerlik dediimiz


eyi kavrayabilmenin tek yolu bu deil. rnein Hume, bu
ilikiyi indirgenemez bir ilk-kavram olarak deerlendiriyor.
Ona gre benzerlik, insan anlnn alglad ve zdelik gi
bi br ilk-kavramlarla edzeydeki temel-talarndan biri ..
Hume iin, deiik yaln niteliklerin de 42 birbirlerine deiik
yaknlkta benzerlik ilikileri iine girebilmeleri, bu iliki
lerin, ksmi zdeliin belirledii sylenebilecek daha derin
dzylere indirgenemeyeceinin kantdr. Burada Hume'un
uslamlamas, bilgibilim iin, renk gibi yaln idelerin daha de
rindeki yalnlara zmlenemeyen temel talar olduklar dil""
.ncesine dayanyor. Mavi ve yeil farkl yaln idelerdir,
fakat bunlar mavi ile kzldan daha yakn olarak benzeirler;
te yandan onlarn yetkin anlamdaki yalnlklar da kendi
ilerinde her trl ayrma ve blnme olanan dlar. 1 4:1
Bu bir yana., Hume'un belirttii anlamda yaln olmayan ni
. teliklerin bile, ksmi zdelik savn her zaman dorulaya
bileceklerini beklememek gerek. Hangi benzerlik ilikisi olur
sa olsun, bunun gerekte bir ksmi zdelik ilikisi olduunu
kantlamak abas, olaanst byk glklerle karlaa
caktr. Bunun nedeni, deiik tikeller arasnda, ancak ks
men zde olduu sylenebilecek noktann ne olduunu (yani
neyin ksmen zde olduunu) gstermenin ou kez pek
g, hatta olanak d kalmasdr. Benzerlik noktasn belirt
mek, bunu szel olarak dilegetirmek, ortak olduu ve ksmi
zdelie temel olduu sylenen noktay belirtmi olmay ge
rektirmek bir yana, pek ok durumda bunu salayamyor, bi
le. B enzerlik noktasn saptamann bir yarar olmayabiliyor,
nk rnein iki nesnenin ya da nesne blmnn benzer
liinin bunlarn biimlerinde olduunu sylemek anlalr ve
onaylanabilir bir dilegetiriken, bunun ksmi zdelik olarak

142) Yaln izlenim ve idelerde verilen niteliklerin.


143) David Hume, A Treatise of Human Nature, Londra ; 1739. Book
I, Part I, Sect. VII, dipnot.
160 NESNE VE DOCASI

nesnelerin biimle,ri arasnda olduunu sylemek bilii vere


bilmek asndan yeterince belirginlememi bir anlatmdr.
Olduu gibi alndnda ise, yanl bir nerme olacaktr. Yz.:
leri benzeyen iki kardeten sz ettiimizi dnelim. Bu iki
yzdeki burunlarn biimce benzer olduunu nesrdmz
de, anlalabilir olmak iin gereken her eyi yapm oluyo
ruz. Oysa bu benzerliin gerekte bir ksmi zdelik olduunu
tie srersek, tpk hangi benzerlikten szedildii sorusundaki
gibi, neyin ksmen zde olduu sorusuna yant vermek zo
runda kalacaz. Buna yant olarak ksmen , zde olann bu
runlarn biimi olduunu sylemek yetersizdir. Yant olarak
bunda diretilirse, yanl birey sylenmi olur; nk burun
larn biimi zde deildir. . Belirtilmesi gereken, bu burun
biimleri iinde bulunup ortak ve zde olan, ve ortak ol
mayan baka gelerle bir arada burun biimlerinin btn::
oluturan bir gedir. Ksmi zdelikten baka ne anlalabilir
ki? ki ey ksmen zdeseler bunlarn oluturan gelerin
ancak bir blm zde br blm deildir. zde olan ve
olmayan gelerin toplam, ksmen zde olanlar oluturur.
ki biim ksmen zdese, neyin ksmen zde olduu sorusu
nun yant da, ayn nedenle, bu biimlerdeki ortak ya da
zde olann saptanmasyla verilebilmelidir. Bunu burun r
neinde olsun, baka bir rnekte olsun, saptamak, pek g
duruyor. ou durumlarda benzerliin farknda olabilmemi
ze karn, ortak olduu sylenen ne ise, bunun dolayl ola
rak bile farknda olamyoruz. Bu konuya az ileride yeniden
dneceiz. imdilik benzerlik noktalarnn hangi ksmi zde
liklerden olutuunu saptayan aklamalar salanamadn
dan; istenilen indirgemenin salanamad ve dolaysyla da
benzerlik noktalarnn dilegetirilmesi zerinden glitirilen
eletirinin sonusuz brakldn vurgulayalm: GBS byle
bir eletiriden etkilenmiyor. imdi, yine klasiklemi bir
baka eletiriye dnyoruz.
Bertrand Russell'n, benzerlik savna kar gelitirdii us
lamlama, bir iliki olarak benzerliin tmel olduunu ve do
laysyla da tmellii benzerlikle aklamaya alan bu sa
vn sonsuz bir gerilemeye dtn gstermeyi ama
lar. 144 Benzerlii hangi gereke ile tmel olarak deerlen-

144) Bertrand Russell, The Problems of Philosophy, Oxford U.P., 1912,


s. 96, 92.
ZELLK 161

diriyor Russell? GBS'ye gre, rnein bir nitelik, tikeller ara


snda bir benzerliktir. Oysa, daha nce de tarttmz gibi
tikellerin birbirleriyle pek ok deiik biimde benzemeleri
szkonusu olabilir. Nesnelet birbirleriyle renk, biim, katlk
vb. deiik alardan benzeebilirler. Buna gre ortaya !kan
bir soru, rnein krmz nesnelerin deil de mavi nesneler
'
beinin birlii.pi salayann ne olduuna ilikindir. Russell'a
gre yant, bir ift mavi nesneyi balayan benzerlik ilikisi
nin bir krmz nesneler iftini balayan benzerlikle deil
de, baka bir- mavi nesne iftini birbirine balayan benzer
lik ilikisiyle zde olmasdr. Mavi nesneler beini, birbir
lerine . ayn ilikiyle (yani mavilikte benzerlik ile) bala
nan tikeller oluturur. Bir mavi nesne, baka btn mavi
nesnelere ayn benzerlik ilikisiyle baldr. Ancak, diyor
Russell, eer burada bir tikeller eitlilii ii'ade zde kalan
bir benzerlik ilikisinden szediyorsak, tam anlamyla bir t
mel ile kar karyayz.. Tmellii aklarken aklamamz
iinde tmellik dncesini kullanmak durumudaysak bunun
da bir aklamas gerekecektir. Oysa bunun iin yine ayn t
mellik aklamasn kullanmak, tmellii yeniden varsaymak
olacandan, benzerlik sav, sonsuz bir gerileme iine girmek
ten kurtulamayacaktr. Russell, aklamay, bir tikelin ba
kalanna (ya da tikel iftlerinin birbirlerine) aym ilikiyle
(benzerlik) balanmas yerine, benzer bir ilikiyle balan
mas biiminde deitirmenin de birey farkettirmeyeceini,
ayn gerilemenin yine szkonusu olduunu sylyor. nk
benzer benzerlikler yine bir tmeli dilegetiriyor. 145 Price
bu son noktaya kar kmtr. Ona gre benzerlik ilikileri
nin zdelii yerine benzerliklerini kullanarak Russell'n gs
terdii sonsuz gerileme alt.edilebilir: Benzerliklerin dzeyleri
arasnda bir sralanma, bir hiyerari dnebiliriz. Benzer
likleri , balayan benzerlikler, baladklarndan daha st d
zeyde saylmal: rnein ikier mavi tikelden oluan iftle
rin kendi aralarndaki iliki, daha st dzeyde bir benzerlik
olarak yorumlanmal. Price, st dzey benzerliklerin, srf ge
nel terimlerle adlandrldklan iin tmel saylmalarnn ge
rekmeyeceini vurguluyor. 146 Price'n stnde durduu nok
ta u : Tpk nesneler arasndaki benzerlii (en azdan o

145) a.g.y., s. 96.


146) H.H. Price, a.g.y., s. 24;
162. NESNE VE DOASI

aamada) bir tmellik varsaymadan dilegetirdiimiz gibi, du


rumlar arasndaki benzerlii de, ie tmellii kartrmadan
dilegetirebiliriz. Konuyu birbirine benzeyen nesne iftlerinin
oluturduu durumlar arasndaki . benzerlikle dilegetirerek,.
Russell'n deindii benzerliklerin b enzerlii, yani tmellik
tuzana dmekten kurtulabiliriz. Price'in bu sa\TUnusu
GBS'nin bir ynn daha tantyor: Tmelleri belirlerken,
bunlarn nitelikler, ilikiler ve trleri kapsadna deinmi
tik. Trler, kimi niteliklerin bir aradalyla aklanabilse bi
le, ilikilerin, niteliklerle temellenen bir aklamas yoktur..
yle ise GBS'ye gre bir iliki neyin' neye benzerliidir?
GBS'ye gre nitelikler nesneler arasndaki benzerliklerle ak-
lanrken ilikiler de durumlar arasnda benzerliklerle akla
mr. ki ya da daha ok nesnenin oluturduu duruma benze
yen baka bir durum szkonusu olduunda, bu durumlar
oluturan tikel nesneler arasndaki iliki saptanm olur. Du
rumlar arasnda nesnel benzerlik noktas bu ilikidir. rne- /
in, yan yana duran iki nesnenin oluturduu durum, yan
yana duran baka bir nesl}.e iftinin oluturduku duruma
benzer. Bu benzerlik noktas da yan yana olmak ilikisidir.
te Price bu tr bir aklamay kullanarak, tmellii, ben
zerlik ilikisini (yani bir tmeli) kendine ge alan bir benzer
lik ilikisiyle aklamaktan kurtuluyor. Benzerlie ge olarak
tikel durumlar kullanyor. Price'in yaklamn deerlendi
ren Armstrong, bylece salanan baarnn, kuramn ierdii
fazla karmak bir benzerlikler hiyerarisi ve ekonomi.k ol
mayan bir aklamayla glgelendiini ne sryor. 147 n
k, diyor, . Aristotelesi in rebus gerekilik, ayn olguyu, ya
ln ve saydam olan bir tek ilikiyle, -yani zdelikle, verebili
yor.
Russell'n . eletirisinin, GBS iin bir sonsuz gerileme
yaratmak yerine, olsa olsa, karmak bir kuramsal yap ge
1
rektirdii ortaya karlm bulunuyor. Bu ise ka durulmaz l
bir glk deil. Biz, Russell'n bu eletirisinin Pnce'n ver

l
dii savunudan daha yaln ve daha etkili bir yolla da gideri
lebileceini dnyoruz. ne sreceimiz bir yol st dzey
benzerlikler gibi kavramlar gerektirmeyecek. Russell'n ne
srd, benzerlik savnn belirli bir nitelii tayan nesne
lerin oluturduu bein birliini aklayta, ya ayn ben-- 'l
1

147) David Armstrong, a.g.y., s. 55-56.


ZELLK 183

zerlik ilikisi ya da benzer benzerlikler kavramn kullan


maya zorlanacai idi. GBS dorultusunda yorumlanan bir
benzerlik sav, byle bir zorlanmayla karlamayacaktr. Ma- \

nesneler beinin birliine ilikin olarak, her bir mavi nesne


ile baka her mavi nesne arasnda yer alan ve mavi nesne..;
lerle deiik renkteki baka nesneler arasnda szkonusu ol
mayan bir iliki bulunduu dorudur. Ancak nemli olan nok
ta maviler-aras benzerlii baka benzerlik ilikilerinden ayrt
ederken, bunu ilikiler aras bir iliki kavram zerinden
dile getirmenin zorunlu ya da gerekli olmaydr. Benzerlik
bir ilikidir ama tikel nesnelerin somut ve tikel ynleri ara-4
snda varolan bir ilikidir. Buna dayanarak, mavi nesneler be
inin birlii de, bir tikel nesnenin belirli bir yn ile baka
nesneler arasndaki bir benzerlik ile aklanabilir. Bu ise de
'iik nesneler arasnda bulunan bir zdelik deildir. Bizim
nerimiz asndan Price'da iki benzerliin benzer olmas
diye kavranan olgu, eldeki drt tikelin her birinin geri ka
lan ile benzer olan bir yn bulunmasndan baka bir
ey deil. Dolaysyla tikeller arasndaki ilikilerin zdeli
i ya da benzerlii dilegetiriiyle aklanan bir olgu, bun-
dan daha . temel olan bir tikelin belirli bir ynnn baka
tikellere benzemesi dilegetiriiyle de aklanabiliyor. Bu son
dilegetirise, bir aklama olarak hem tmellik dncesini
varsaymyor, hem de bir kuramsal karmakl iermiyor.
Tikel nesnelerin, yine tikel ve somut olan ynlerinden
szettik: Bunlarn Aristotelesi ve Platoncu gerekilikteki ad
laryla, nitelik rneklenmesi olduklar ve nesneler arasn
dakt benzerlik ilikisinin bu tikel nitelik rnekleri arasnda
kurulduunu ne srmek durumunda olduumuz artk ak
olsa gerek. Nesnelerin bu anlamdaki ynlerinden szetmek,
zellik ve tr denilenlerin, nesneler arasndaki gerek benzer
likler olduklarn ne srmenin bir mantksal sonucudur. Eer
benzerlikler gerekse, bu ilikinin balad geler de gerek
olmaldr. Nesnelerin gerek ve tikel ynleri, baka nesnele
rin gerek ve ' tikel ynleri ile benzeir .. Her bir bireylemi
nesne de, baka nesnelerle benzerlik iinde olan k sayda e
itli yn ile belirlenir. Bunu ne srmek, bu tikel yqnlerin
kendi balarna bamsz anlamda bireyleebilecek tikeller ol
duklarn ne srmek anlamna gelmiyor. Bir baka deyile,
Locke'un bu yorumu, yani GBS, Stout'un soyut tikeller
retisine dnmyor. Byle bir dncenin benimsenmesi-
J.64 NESNE VE DOCASI

ni de gerektirmiyor. Bir nesnenin baka bir nesneye, rnein


mavi olmak asndan benzemesinin, bu nesnelerde mavi
diye adlandrdmz tikel ve somut ynle:: buluruasn ie
riyor olmas, bu mavi rneklerinin soyut tikeller olmalar ge
rekecei sonucuna gtrmyor.
imdi David Armstrong'un, benzerlik ilikisini bir ksmi
zdelie indirgeme abasn deerlendireceiz. Buna bala
madan, evrendeki yeknesak yinelenmenin byk lde tikel
nesneler arasindaki benzerliklerden kaynaklandn onayla
mayan filozoflarn yok denecek kadar az olduunu vurgula
tnak gerekiyor. Bu olgu zerinde hemen herkes anlayor.
GBS'nin kartlarnn ne srd, byle benzerliklerin bu
lunmad deil: Onlarn ne srd bylece varolan ben
zerliklerin ksmi zdeliklere indirgenebilecei, bu olguya
. zmlenebilecei gr. te kendi tmeller kuramn ge
litirdii kitabnda 1 48 David Armstrong byle bir indirgeyici
zmleme denemesi yapyor. nce bu dorultuda denenmi
bilinen gemi indirgeme nerilerinin geersizliini ortaya
koyduktan sonra, Armstrong kendi zmlemesini gelitiri
yor. Bu yolda ilk adm olarak unu ne sryor: iki tikelin
birbiriyle benzemeleri, bunlann zde ya da benzer olan zel
likler tamalandr. 149 Bu demek ki, Armstrong'a gre nesne
lerin benzer olmas, bu nesnelerde rneklenen niteliklerin
benzerliine balanyor; nesnelerin benzemesi bu sayede ola
nakl oluyor. kinci admda ileri srlen nerme u: iki zelli
in btnyle (tpatp) benzemeleri, bunlann zde olmalan""
dr. Armstrong yle diyor: Tmeller arasndaki benzerlik az
ya cia ok yakn olabilir; bu benzerliin limiti zdeliktir150
Tmellerin benzemesi... derecelidir. 16 1 Armstrong'un, sonu
ta benzerlik iin bir zmleme olarak sunduu usavurmann
bu iki ncl ya da admnn, dngsel olduunu savunacaz.
nk bu iki ncl, RH. Price'n Tmeller felsefesi 1 52, bi
zimse Platoncu ve Aristotelesi (ante rem ve in rebus) gerek
ilik dediimiz trden bir yorumun doruluunu varsayyor.
Bu ise, benzerlik savnn temellerinden birini varsaym yo-

148) David Arp.strong, A Theory of Universals, Cambridge U.P. 1978,


s. 95-131.
149) a.g.y., s. 96.
150) a.g.y., s. 120.
151) a.g.y., s. 109-110.
152) Price, a.g.y., s. 13 ve sonras.
ZELLK 165

luyla dlyor: Arrnstrong'a gre, iki tikelin belirli bir nok


tada benzer olmalar, onlarn zelliklerinin benzer olmasyken,
zelliklerin zde deil de benzer olmalar, bunlarn yalnzca
ayn deil niteliksel anlamda deiik olmalarn da gerekti
riyor. rnein iki sar nesnenin benzer olduklar sylendiin
de, bu benzerlik ne denli yakn olursa olsun, zdelik deil de
benzerlik olduu srece, benzer olan sarlarn tonca deiik
olmalann gerektiriyor. Bir baka deyile Armstrong'un var
saym, benzerlik savn iki nesnenin btnyle benzer yn
ler (rnein, btnyle benzer renkler) tayarak benzeme
leri olanandan yoksun brakyor. nk varsayma gre or
tak, yani zde ynler tamak diye deerlendirilen byle bir
durum, belirli noktalarda (benzer deil) zde olmak diye
saylyor. Oysa bu varsaym, doas gerei GBS'nin onaylamak
zorunda olmad bir ey. Tersine, GBS'ye gre iki nesnenin
btnyle (eksiksiz, tpatp) benzer ynler tamalar, bunla
rn ortak ya da zde bir eyler tamalar deildir. GBS'ye
gre, nesnelerin benzer, somut ve tikel olan ynleri (nitelik
leri), deiiklik ieren, zayf bir anlamda benzer olabilecekleri
gibi, daha yakndan ve hatta tpatp benzer de olabilirler.
Biri krmz br kzl olan iki tikel nesne, renke daha az
benzeirken, belirli bir krmz tonunu tayan iki tikel, bu
noktada, tpatp benzerdirler. Gnlk dilde, buna ayn kr
mz tonunu tamak diyoruz. Oysa, buradaki tikel krmz
yaylmlarnn iki ayr nesne zerinde olmakla iki ayn, ancak
eksiksiz olarak benzer, yaylm oluturduklarn biliyoruz.
Tonca tpatp benzer olmalar dolaysyla bunlar zde say
myoruz, nk her ikisi de uzay-zamanda ayr yerlerde bu
lunan tikel renk rnekleri . .
imdi Armstrong bu iki ncle dayanarak karsayaca
sonu nermesine hazrlanyor: Eer, diyor, benzerlik limit
noktasnda zdelie younlayorsa, bu olay, artan l
lerde zdelikler tamak153 diye aklayabiliriz. Ona gre,
eer bileik tmellerin blmlerinden (paralarndan) sz
edilebiliyorsa, bunlar ksmi zdelikleri de szkonusu
dur 154 yle ise, uzak bir benzerlik deil de yakn bir ben
zerlik tamak, daha byk sayda ortak zellik tamaktr.
Yani bu durum, benzer olduu sylenen nesneler arasnda

53) Armstrong, a.g.y., s. 120.


154) a.g.:11. , s. 121.
166 NESNE VE DOGASI

daha byk nicelikte zdelikler bulunmasdr. Dolaysyla,


bu tr bir anlaya gre, (zellikler arasnda) dnlebilecek
her trl benzerliin, ortak gelerin daha az, ya da daha ok
olularyla aklanabilecek niceliksel bir deiiklik iermesi
gerekiyor. Tabii buna gre, Hume'un deindii, en temel ve
yaln grnen trden niteliklerin (rnein renkle.rin) benzer
lii szkonusu olduunda, bunlarn benzemelerinin de, by
le bir zmlemeyle aklanabilir olmas bekleniyor. Bir ba
ka deyile, nitelik ya da iliki, hangi zellik szkonusu olursa
olsun ve bu zellik ne denli yaln grnrse grnsn, baka
zelliklerle benzeebildii srece, daha yaln ve temel par
alara blnebilir olmaldr, Armst.rong'a gre: Eer renkler
gerekten yaln olsalard, birbirleriyle bildiimiz biimlerde
benzeemezlerdi. Bu benzemenin yalnzca bir ksmi zdelik
le aklanabileceini ne sryorum. 155
Burada bir ok soru douyor. Bunlardan bir blm
Armstrong'un vard bu sonuca ula biimiyle ilgili. Sonu
cu karsamaya hazrlk olarak, zelliklerin benzerliklerini,
bunlarn daha yaln paralarnn niceliksel anlamda olutur
duu bir ksmi zdelik' biiminde deerlendirmenin olanaksz
olmadm saptamaya alrken, birdenbire ve baka bir ta
ntlama kullanmadan, bunun benzerlik iin verilebilcek tek
aklama olduunu ne sryor. Bunu onaylamak iin bir
gereke var m? Byle bir gereke yoksa, Armstrong'un ileri
srdklerini bir tamtlanm olarak deerlendirebilir miyiz?
Eer bu bir tantlanmsa, btn asndan dngseldir. n
k, olguya kart olarak ileri srlen eer renkler gerek
ten yalnsalar, bildiimiz biimde benzeemezlet nermesi
nin onaylanabilmesi, benzerliin niceliksel bir doa tad
nn, yani zmlenmez-indirgenmez bir iliki olmadnn var
lmasna baldr.
Gelelim Armstrong'un, bilgisel anlamda yaln ve temel
olann varlksal anlamda daha yaln ve temel gelere bl
nebilecei savna . . Renkler deneyin ve de bir anlamda da in
sann anlay gcnn en temel basamaklar deil midir?
Armstrong'a gre, szkonusu olabilecek her gerek benzer
lik, belirli bir adan bir benzerliktir ve bu ann (noktann)
hangisi olduunun farkna varmadan, benzerliin farknda
olabilmemiz szkonusudur. Renklerin bilgibilimsel anlamda

155) a.g.y., s. 126.


ZELLK 167

yaln olduklarn onaylyoruz. Bizim savunduumuz, onlarn


varlkbilimsel anlamda bileik olduklardr. 5s Belirli bir
nesnenin daha temel ve yaln niteliksel gelere ayrlabilecei
nin :farknda olmasak ve anlksal yapmz gerei bunu kav
rayabilmek olanandan yoksun olsak bile, gerekte durum
yine de byle olabilir, diyor Armstrong. 157 Nedir bu, Arms-,
trong'un varlkbilimsel anlamda paralanabilir diye deer
lendirdii? ne srd, bilgibilimsel temellerin, varlkbiLm
sel adan blnebilir olduu. yle ise, bu blnmeye olanak
verecek gelerin, yani bilgibilimsel yalnlarn blnd p
alann, kendi doalar nedir? Bunlarn bilgibilimsel bir doa
tadklar ne srlebilir mi? Eer byle bir da tadk
lar ne srlrse, varl.kbilimsel paralara blnme nerisiyle
hibir ey salanmam, bu neri boa yapl.m olacak. An
cak daha da nemlisi, bu bilgisel alt-paralarn, en azndan
ilkece, gzlemlenebilir ve deneyde kavranabilir olmalar ge

rek. lk bakta dorudan tannmasalar bile, bu tikeller ara


snda ortak ya da zde olduu ne srlen alt-paralarn,
daha derin bir aray' sonucunda farkna varlabilmeleri, far
kna varlabilir olmalar gerek. rnein Armstrong'un buna
yakn balamlarda kullanld, yzlerin benzemesi rne
ini ele alacak olursak, benzerlii farkedebildiimiz, ancak
benzerlik noktasnn ne olduunu ilk bakta kavrayamad
mz durimlar szkonusu olur. Oysa daha ayrntl bir
zmsel aray, bize benzerliin nerede ve hangi noktalarda
olduunu verecektir. Renklerin benzerlii szkonusu oldu
unda, byle bir olanaktan yoksun gibi duruyoruz. Dolay
syla, Armstrong'un renkler gibi bilgibilimsel temeller iin
ortaya att varlkbilimsel ge ya da alt-paralarn bilgi a
sndan akn olduklarn sylemek durumundayz. Alglanma
lar, deneyde gzlemlenmemeleri bir yana, bunlar ilke olarak
da, deneyde gzlenemez, alglanamaz varlklar. Armstrong,
alglanamaz varlk kavramn geleneksel olarak sama sa
yan Deneyci Felsefe'ye kar kyor. 1 58 Armstrong'un De
neycilik ile olan sorununu nasl zecei bir yana, ortaya at
t bu gizemsel alt-paralarn kendilerinden beklenilen i
levi tutarl bir biimde nasl yerine getirebilecekleri konusu

156) a.g.y., s. 125.


157) a.g.y., s. 98.
158) a.g.y.. , s. 126.
168 NESNE VE DOGASI

da epey karanlk duruyor. Benzerliin belirli bir noktadaki


bir benzerlik olmas, benzerliin farkedilmesinin, benzerlik
noktasnn da farkedilmesini gerektirmez. 1 59 Bunu onayla
yabiliriz. Oysa ksmi zdelik savma gre, benzerlik, dorudan
farknda olunmasa bile, ortak ve zde olduu ne srlen ge
ler, alt-paralar sayesinde, bu yalnlar yoluyla anlalyor ol
maldr. Bunu yadsmak, ksmi zdeliin gerekesini yok et
mek olur. Renklerin alt-paralan olduklan ne srlen zde
gelerin bilgisel adan akn ya da eriilmez (ilkece gzlem
lenemez) olmalar, renklerii benzerliinin bu gr asn-
. dan farkedileceini tam bir gizem sisi ardna saklyor. Bir
yandan benzerlii ksmi zdelie balamak, te yandan da
ksmi zdelii temellendiren ortak geleri bilgisel ,adan
akn klmak, Armstrong'un aklamJ,larn tutarsz klan iki
lem.. Gzden kard nemli ayrm u: Benzerlii, ortak ya
da zde olan bir ey sayesinde grrken, (bu zde genin
kendisinin farknda olmamak bu geyi farkna varmadan gr
mek) ve Bilgibilimsel adan eriilir ortak ya da zde ge
ler bulunmamasna karn, benzerlii grmek. nceki, ola
nakl bir seenek. Oysa Armstrong- burada kalmyor, sonra
ki seenee kayyor. Bu ise ksmi zdelik nerisi asndan
tutarsz ; nk zde geler ile benzerlii birletirebilecek her
trl bilgisel ba koparyor. Bir baka deyile; Armstrong
kendi ayayla, bizim savunduumuz <<zdelikten bam
sz benzerlik dncesine gelmi oluyor.
GBS'yi, ona kar getirilebilecek eletirilere kar savun
mu, gerekelenQ.irmi ve glendirmi bulunuyoruz . Dolay
syla lml bir gerekilikle, nesnelerin zellikler tamas
nn, onlann kimi somut ve tikel ynlerinin birbirleriyle nes
nel anlamda benzemesi olduunu, ve bu benzerlikleri snf
landran insan anlnn, tmel kavramlar rettiini ne . s
ryoruz. Kimi benzerlikleri tutarl olarak bir arada bulun
.duran ve bunlar bulundurmakla varolan nesneleri de trler
olarak snflandryoruz. Bu savunduumuz gr asndan
tipler, geneller, tmeller, birer kavramdr. Bu kavramlar
.aralarnda benzeen form rneklerinden soyutlanmtr. Ger
.ek olan, tmelin rneklenmesi dediimiz, tikel nesnenin
tikel ynleridir. Bu ynlerse soyut deildir.

159) a.g.y., a. 125.


ZELLK 169

1 8. Nesne, Nitelik ve Konum

Somut tikellerin varlkbilimini bir btnlk ifnde ta


mamlayan, nitelikler kuramnn nesne kuramyla tutarl bir
uyum kurmasi.dr. Bu tamamlaycla iyi bir rnek olarak
Aristoteles'in kuramlarn grmtk: Onun felsefesinde t
meller sorununun zm, bireyleim sorununun zmn
tam bir mantksal tutarllkla izler. Locke da, benzerlik
savn, dayanak anlamndaki bir tzc bireyleim kuramy
la tamamlayarak tutarl bir kuramsal btnlk elde ediyor.
GBS'yi savunup benimserken, biz de Locke ile uyum iin
deyiz. Oysa Locke'un nesne kuram balamndaki yaklamn
yadsdk. Nesneleri, dayanak gibi gizemli ilkelerle bireyle
tirme nerilerini geerli saymadk. te yandan nitelikleri
ne alan, Leibniz, Hume ve Russell geleneindeki bireyle
im ve nesne kuramna da kar ktk. Kald ki, byle bir
bireyleim kuramn nitelik kuram olarak GBS ile birlikte
benimsemek, aka dngsel olur. zellikleri a'klaynda
GBS, tikel nesne kavramn aklayc olarak kullanr. Bu,
GBS'yi, Stout'un soyut tikeller nerisinden ayrt eden en nem.:.
li noktadr. Bir niteliin, ilkesel anlamda olsa bile, tikel nes
neden bamsz bir soyut tikel olarak varolamayacana ina
nyoruz. Nitelikler, bir nesnenin baka nesnelerinkiyle ben
zeen somut ve tikel ynleridir. Dolaysyla, byle bir ak...j
lamann kendisiyle tutarl ve dngsellik iermeyen bir nesne
ya da bireyleim kuramyla tamamlanmas, nesnenin bi: ni
telikler tutam, bir nitelikler biraradalndan te birey ol
masn gerektiriyor. nk aklamaya gre nesne, nitelikle
rinin toplamndan baka birey deilse ve nitelikleri de onun
baka nesnelerle benzeen ynleriyse, nesneyi nitelik, nitelii
de nesne ile aklamak dngs yaratlm olur. Bir bka
deyile' GBS'yi benimsemek bir nesne kuram olarak, bt
nyle zelfiklere dayandrlan bir aklamay dlyor. Locke'
un nesne kuram da bu dlayn sonucu olarak tzc bir
aklama olmutur. Ancak az nce de yinelediimiz neden
lerle, ao Locke'un (pek gnllce olmasa da) benimsedii an
lamdaki bir tz onaylamyor, eriilmezlii yansra, bunu

160) Bla. a. ve 15. blmler.


170 NESNE VE DOOASI

tutarsz buluyoruz. Bu gerekelerle tzc bir bireyleim ku


ramn daha yumuak bir anlamda benimsemitik.
Bir nesnenin zellikleri yalnzca niteliklerinden olumaz.
Bunlar arasnda ilikisel zelliklerin de nemle yeraldna
daha nce sk sk deindik. Max Black'in ayrtedilmezlerin z
delii ilkesine kar getirdii rnek-uslamlama, iki ayr .nes
nenin yalnz niteliklerce deil, btn ilikisel zelliklerinde
de tpatp benzer olmasnn mantksal bir olanak olduunu
ortaya koyuyor. 1 6 1 Bu ilikisel zellikler arasnda uzaysal ve
zamansal ili kiler de var. Black, btn evrenin yalnzca iki

yaln kreden olutuunu tutarl biimde dnebiliyorsak,
diyor, bunlarn biri brne hangi ilikiyle balanyorsa, b
r de ncekine ayn ilikiyle baldr. Eer birini sada
brn. solda, ya da urada diye ayrt edersek, varsay
dmz evrene, ilk tanmla tutarsz olarak, bir gzlemci
eklemi oluruz. Black'in bylece baaryla gsterdii, iki ayr
nesnenin, uzay-zamansal zellikleriyle ayrt edilemeyecekleri,
bireylemeyecekleri. Oysa, 2. blmde deindiimiz nemli
bir ayrm gzard etmemeli. Uzaysal ve zamansal zellikler.
uzay ve zamanda kaplanlan yer ya da konumla zde kav
ramlar, zde ilkeler deildir. Bir nesnenin uzaysal ve za
mansal zellikleri, onun konumunu verir. Ancak zellikler
nesneye baml, ona greli ilkelerken, konum bam.sz ve
nesneldir. Ulzaysal ve zamansal zellikler konumu verdikle
rinden, zbelirlemeye ve bireyletirmeye ara olabilirler. Oy
sa bunlar bamsz anlamda bir bireyleim ilkesi deildirler.
2. blmde de belirttiimiz gibi, Black'in kreleri uzay-za
manda deiik yerler kaplyorlar. Uzay-zamansal zellikleri
onlar bireyletirmeye ara yaplamasa bile, onlarn konum
lan deiik, ayr . o2 Dolaysyla Quinton'un 1konumu tz sa
.

yan ll;erisi, bu nesnel' anlamda geerli. Bir nesnenin uzaysal


zamansal zellikleri onun tz deil ; tz za:ten zelliklere in
dirgenemez. Ancak bu iki zellik tz veriyor, onu belirliyor
lar.
Uzaysal-zamansal zellikler, konumu verdikleri gibi, ye
terince ayrntyla belirlendiklerinde, nesnenin formunu da ve-

Max Black, The Identity of Indiscernibles, Mind, 1952; Robert


M. Adams, Primitive Thisness and Primitive Identity, The Jonr
161)

Bk::. David Hamlyn, Metaphysics, Cambridge U.P., 1984, s. :71-72.


nal of Philosophy, 76. 1979.
162)
ZELLlK 171

rirler. Formu oluturan en temel ge olarak biim, nesnenin


d snrdr.. o a Nesnenin, uzayda bulunmad noktalara kar
, uzayda kaplad noktalar saptamak, onun yaylmn,
uzamn saptar. Bu nedenle konumu belirlemek, zorunlu ola
rak uzam belirlemektir. Descartes'm fiziksel/zdeksel tzn
zJ\.telii olarak uzam ne srmesi de bundandr. Uzam, ge
nel ve rneklenmemi anlamda dnldnde soyuttur.
Uzam somutlua yaklatran ilk koul, onu belirli bir biim
de snrlamak, onu bir forma dntrmektir. Formu bir ko
numa yerletirdiimizde ise form-tipini form-rneine dn
tryor, belirli bir tikel form elde ediyoruz.

Belirli bir zaman 'szkonusu olduunda, form rnei bir


den ok sayda olamaz. B elirli bir zamanda birden ok olan
ayn form, bir form-tipidir. Dolaysyla form rneinin, za..:
manda belirli bir yerde bulunmas ve varla gei zamann
da, iinde bulunduu zamana gre belirli olmas, varoluunun
doas gereidir. O konumdaki, o form-rnei, tikel nesneyi
evrenin geri kalan iinde bireyletirir. Konum uzayda kap
lanlan yeri ve dolaysyla uzam ile onun belirli bir snrlan
m olan formu ierir. Form kendi bana konumu iermez.
Formun ierdii, belirli bir nitelikler biraradaldr. Form
konumu iinde rneklendirildiinde somut nesne de tikel yn
leriyle, yani nitelikleriyle varlk bulur. 1 64 Bir nesnenin varo
lua gemesi, bir form rneinin belirli bir konumda yeral
masdr. Bu foqn rneinin o konumdaki bamszl giril
mezlik ilkesince salanmtr.
Belirli bir form klna girmi uzam, nitel,ikleri kap
sar. Biim, nesnenin niteliklerinin bulunduu yeri evrenin ge
ri kalanndan. ayran yzeydir. Bu yzeyin iip.de, altnda
ne var? Yzeyin altnda, uzam boyunca, yzeye kmam ni
teliklerin toplam bulunur. Krlan nesnelerin ortaya dktk
leri, byle niteliklerdir. Form, biim ya da yzey ile onun al
tndaki niteliklerin tmn kapsar. te bundan dolay for
mun bir konumda rneklenmesi, nesnenin ta kendisidir. yle
ise zdek nedir? Genel ya da soyut bir anlamda zdek kav
ramn belirlemeye almak, tpk Aristoteles'inki gibi gi
zemli, eriilmez bir zdek dncesine gtrr. Tikel bir an-

IVi. 2.
163) Konumun form ile ilikisi konusunda bkz. Aristoteles, Pbysika,

164) Bunu nedensel anlamda deil, bir yeterli koul olarak ne sr


yoruz.
172 NESNE VE DOASI

lamdaki zdekse, zorunlu olarak somuttur, yani nitelenmi


tir. Bir baka deyile, metafizik kmazlar iermeyecek bir
zdek kavram, fiziksel niteliklerden oluan nesne . kavram
nn ta kendisidir. Fiziksel nesne dnda gerek ve somut bir
zdek szkonusu deildir. Bundan dolay da zdein ne ol
duunu sormak, nesnenin doasn sorm aktr.
KAYNPlKLAR

.Aaron, Richard, John Locke, Oxford University Press, 1 937.


Ackrill, L.J., Arlstotle the Phllosopher, Oxford University P ress, 1 981
Aristoteles, The Baslc Works of Arlstotle, R. McKeon, (der.) New York,
1941.
De Anlma (Peri Psykhe)
De Generatione et Corruptione (Peri Geneseos kai Phthoras)
Kategorlai
Metaphyslka
Physlka .
Armstro.ng, David, Absolute and Relative Motion, Mlnd, 1 963.
Hominallsm and Reallsm, Cambridge U nlversity Press, 1 978.
A Theory of Universals, Cambridge University Press, 1 970.
B erkeley, George, A Treatle Conceming the Princlples of Kftowledge,
Londra, 1710.
Black, Max ldentity of l ndiscernibles Mlnd,

1 952
enet Reallty, Londra,

.Br.adJey, . Francis, Appearan 1897.


Broad, C.D., Sclentlflc Thoght, . Routedge, 1 949.
Broady, Baruch, ldentHy and Es6ence, Princeton U.P. 1980.
Burke, Michael, uCohabitation, Stuff and lntermittent Existence
Mlncl, 1968.
Cartwright, R., Some Remarks on Esseitialism Joumal of Phllosophy,
1 968.
Campbell, Keith, Metaphyslcs Enoino, California, 1 976.
Chomsky, Noam, IReflectlons on Language, Temple Smith, 1 975.
Coburn, Robert ldentity and Spatiotemporal Continuity, ldentlty
and lndivlduation, (Munitz, der.) New York U . P., 1971 .
Davidson, Donald. Actions and Events, Oxford U.P. 1.980.
Denkel, Arda. Ynletlm: Dil Felsefesinde bir Konu, Boazii 0 .Y. 1 981.
Bilginin Temelleri, Metis Yaynlar, 1984.
Anlamn Kkenlerl, Metis Yaynlar, 1984.
En, Berant, ldentity and Objecthood MIRcl, 1 975.
Frege, Gottlob. On Sense and Reference J>hllosophtcal Writfngs
(Geach ve 1Black, der.) Blackwell, 1 970.
174

Gach, Peter, Reference ad Generarty, Cornell U.P. 1 962.


Goodman, Nelson, The Structure of Appearance, Harvard U . P. 1951 .
A World of l ndividuals The Problem of Universals, U of Notre
Dame Press, 1 956.
G riffin, N i cholas, IRelatlve ldentlty, Oxford U.P. 1 977.
Hamlyn, David , Methyslcs, Cambridge U.P., 1 984.
Hampshire, Stuart, Skeptcism and Meaning Phllosophy, 1 950.
Hirsch, Eli, Essence and ldentity, dentlty and lndlvlduation (Munitz,
d er) New York U.P. 1 971 .
The Concept of ldenttty, Oxford U.P. 1 982.
Hobbes, Thomas, De Corpore, Londra, 1 656.
Hume, David, A TreaUse of Human Nature, Londra, 1739.
Jones, J.R., Characters and Resemblences .. , Phllosophlcal Revlew,
1 951 .
Kaplan, David, Ouantifying i n., Words and Ob)ections, (Davidson ve
Hintikka, der.)
Kirk, G.S. ve Raven J.E., The Presocratlc Phllosophers, Cambridge,
U.P. 1 957.
Kripke, Saul N aming and N ecessity.. , Semantlos of Natura t.anguage,
D. Davidson ve G. Harman (der.) Reidel, 1 972.
Thne and \dentty (yay m lanmam semi ner) 1 978.
Kng, Guido, Concrete and Abstract Properties Notre Dane Joumat
ot Forma! Loglc, 1 964.
Laycock, Henry, Some QuesUons of Ontology Philosophical Review,
1 977.
Lewis, Oavid, ccCounterpart Theory and Quantified Modal Lcgic Jour
nal Of 1Phllo8ophy, 1968.
Leibniz, G.W.F'., Selectlons (P. Wiener, der.) Scribners, 1 951 .
Discours de Metaphysique, 1 686 ; l.etters a Clarke, 1 715.
Loeke, John, An 1Eesay Conceming Human lkderstandlng, Londra, 1 690.
Moore, G . E., Universais and Particulars Proceedlnge of Arlstoteean
Soclety, Supp. Vol. 1 923.
External and l nternal Relations Proceedlngs of the' Arlstotelean
Soclety, 1 91 9-20.
PhHosophlcal Papers, 1 959.
Noonan, Harold, ObJects enci ldentlty, Martinus Nijhoff, 1 980.
The Necessity of Origin Mincf, 1 983.
Occam, William, Ph ilosophical Wrltings, Library of Liberal Arts, 1 957.
-Odegard, Douglas, ldentity Through Time, Amerlcan Phllosophlcal
Quarterly, 1 972.
Perry, John, The Same F Philosophlcal Revlew, 1 970.
175

Plantlnga, Alvin, The N ature of Necess. Oxford 'U.P. 1 974.


Platon, The DlaJogues of Plato (B. Jowett, der.) Oxford U.P. 1 953.
Devlet,
, pamenkleS,
BQyU'k Hlpplas,
Phaidon,
,

Price, Marjorie, ldentity . Through Time Jou nal of Phllosophy, 1977


Price, H.H., ThJnklng and Experience, Hutchinson, 1953.
Putnam, Hilary, it Aln't iNecessarily So, Joumal of Philosophy, 1 962.
uThe Meanlng of Meaning .. ;
Explanatlon and Reference Mind, Language and 'Reallty,
Cambridge U.P. 1 975.
Quine, W.V.O., From a Loglcal Poi'nt of View, Harpers and Row, 1 953.
The Wf!l'/8 of 'Paradox, Random House, 1 966.
Word and Object, MiT Press, 1 960.
Ontooglcal Relatlvlty enci Other IEssays, Columbia U.P. 1 969.
Quinton, Anthony, The 'Nature of Thlngs, Routledge, 1 973.
ccObjects and Events" Mimi, 1 979.
Ross, W.D., Arlstotle, Meridian Books, 1 959.
The Problems of Phllosophy, Oxford U.P. 191 2.
Russell, Bertrand, .Analysls of
Matter, Unwin, 1 927.
Human 1Kinowledge; Hs Scope enci Llmlts, Unwin, 1 948.
Loglc and nowledge, Unwin, 1 956.
Salmon, Nathan, 1Reference and EQence, Blackwell, 1 982.
Scaltsas. Theodore, The Ship of Theseus A:nalyale, 1 980.
Scotus, John Duns, Opus Oxonlensls,
Shoemaker, Sydney, 1SelMnowledge and Self-ldentlty, Cornell U.P.
1 963.
Wiggins and ldentity.. ldentlty and l1ndlvlduation, (Munitz, der.)
New York U.P. 1 971 .
Smart, Brlan, The Ship of Theseus, The Parthenon and Disassembled
O bjects" Analysls, 1973.
Smart, J.J.C., Spatializing Time, Mnct, 1955.
Stalnaker, Robert, Anti Essentialism.. Mldwest Studies in Phllosophy,
1 979.
Strawson, P.E., lndlvlduale, Methuen, 1959.
Stout, G.F., Ara the Characteristics of Particular Things Universal or
Particular? .. 1 923.
U niversals Again.. 1 936; Proceedings of the Arlstotelean Soclety,.
Supp, Vol.
176

Vlastos, Gregory, The Third Man Argument i n the Pannenkle$,


Philosophical Revlew, 1 954.
White, Morton, The Analytical and The, Synthetic : an l,Jntenabl e
Dualism Sernantcs and the Phllosophy o f Language,
(Linsky, der.) University of l l l inois Press, 1 952.
Whitehead, A.N. Selence and the Modem World, Macmil lan, . 1 926.
Process and Reality, Macmillan, 1 929.
Wiggins, David, ldentity and Spatlotemporal ConUnuity, Blackwell, 1 967.
On Being at the Same Place at the Same Time Phllosophlcal
Revlew, 1 968.
Sameness and Substance, Blackwell, 1 980.
Wil liams, Bernard, Personal ldentity and lndividuation ProceecHngs of
the Arlstotelean Society, 1 956-57.
Williams, D.C., The Elements of Being .. 'rlnclples of Emplrlcal Reallsm,
Charles Thomas, 1 966.
BU KitAPTA KULILANILAN KiMi TEKNiK TERiMLERiN
INGILIZCE KARtUK!LARI

ayrtedil mezl ik: i ndiscernibi lity


ayr : distinct (saysal olarak ayr ; nltelikse.1 ayrlk gerektiri l miyor)
benzerli k noktas/as : respect of resemblance
bireyleim : indlvlduation
b ireyletirme.. individuate
blmlenmi : articulated
cisim : body
deiik/ baka d ifferent (saysal ayrl .k yansra nitel iksel ayrl k da
gerektlriliyor.)
ieriksel : constitutjve
isel gerek!Hk : ,immaneot realism
ilk tanmdan dolay : ex hypothesi
iyelik : i nherence
kalc : endurlng, persistlng
ksmi zdelik : partlal 'identity
konum : posltion
nesne : object/thing
rneklenmek/ rneklendirmek : instantiation
zdeksel ierik/dolgu : material compositlon/stuff
z : essence
zclk : essentlalism
zc kartl : anti essentialism
zneleraras : lntersubjectlve
zsel : essential
sonsuz gerileme : infinite regress
imdi varolan/varolan : actual
tr : kind/sort
tr kavram : sortal concept
uzaysal blm : spatial part
varolu izgisi : path of existence
varolu sresi : career
ynletim : reference
yklemse : predicative
zamansal blm : temporal part
KAVRAMLAR DIZINt

adclk 90, 137, 138, 148-153 formun sreklilii 6 9 ss.


alg 85...,8 8 form tipi 63 ss, 1 7 1
analitik 8 8 ss, 1 17
analitik zdelik nermeleri gerekilik . 129 ss.
34 gerek ayrm 141
anlaksal-doutanc 86
gerek benzerlikler 153 ss.,
aratrma tanm 1 19 169
ayrtedilmezlerin zdelii
girilmezlik 15, 31, 94, 1 02
21-33, 47 ss., 90, 138
greceli zdelik 36, 96ss.,
ayrln zorunluluu 120,
100-102
123, 1 26
gzlemlenebilir tikel 12 ss.
benzerlik noktas 156 ss.
benzerlik sav 138, 153 ss. idealar 129 ss.
biimsel yrm 141 isel gerekilik 136, 142 ss.
bire kar okluk uslamla ieriksel dr 99
mas 131 ilineksellik 84, 1061
bireyleim 20 ss. iyelik ilkesi 29
blml tr terimleri 43
kat ynleten 113 ss.
canllar 41, 42, 77 ss. kavramclk 138, 148-153
cisimler 42, 43, 103, 104 kavramsal ayrm 141
ksmi zdelik 157 ss.
dayanak/altyap 28, 139 ss. konum 31-33, 169-172
de dicto, de re 88, 91, 92, 108 kken zcl 1 1 1 , 1 1 2, 1 1 6
deiim 17, 80 ss. 120.-126
dsal iliki 139
metamorfoz 68 ss.
F-liin bir F olmas 132-136
nesne 21 ss., 169-172
form 29, 39 nesne ile nitelik ayrm 81,
form rnei 62 ss., 1 7 1 82
179

olanakl evren 105-126 tutam kuram 21 ss., 27 ss.


olay 12 ss., 17 tr aamas 98
olumsallk 106 tr kavram 35, 77, 93 ss.
tr zcl 85 ss., 1 13 ss.
z, zclk 70, 80, 84 ss., 107 tre bamllk 36, 95
-126
zclk kartl 80, 85 ss., universalia ante rem 1 36
100, 108 universalia in rebus 136
zdek 29, 121 ss. universalia: post rem 138
zdeksel ierik 39 ss., 99 ss. uzay-zamanda sreklilik
zdelik (zaman iinde) 37 44 ss.
ss., 107 uzay-zamansal zellikler 31-
33, 170
zdelik (bir zaman kesitin
de) 20 ss., 107
zdelik (olanakl evrenler uzaysal blm 38 ss.
aras) 107 ss., 1 13 ss. uzlam 55, 85 ss.
nc adam uslamlamas
zsel nitelikler 84, 106, 1 13-
132 ss.
126

varla geli zaman 1 1 1-112,


Platoncu gerekilik 129 ss. 121-126
Paralarn biraraya geli bi
imi 38 ss.
yeterli gereke ilkesi 23
yapay nesneler 42, 71
ynletim kuram 34-36, 1 13
sentetik zdelik nermele ss., 119, 120
ri 34-35 yklemsel dr 99
soyut tikeller 138, 144 ss., 169
zamansal blm 37 ss.
tanm 88, 1 05, 1 17 zorunluluk 84, 88 ss., 105 ss.,
tz 21, 27 ss., 169 1 19, 120
ADLAR DiZiNi

Aaron, R. 149d Demokritos 12, 14, 16, 17,_


Abelard 138 19d, 39, 81, 82, 83
Ackrill, L.J. 88d. Descartes, R. 1 1 , 1 7 1
Anaksagoras 17, 40, 81, 82
Anselmus 1 37 Empedokles 40, 8 1
Aquinas 137, 149 En, B . 4 l d
Aristoteles 4, 8, 12, 14, 16,
19 d, 28-31, 38 ss., 82-84, Frege, G . 34, 35, 1 1 3, 1 1 8d
109, 1 15, 136-145, 155,
159, 161 ss.
Geach, P.T. 35, 36, 95-97d,
Armstrong, D.M. 47d, 140, 101
147, 148, 152, 156d, 162d, Goodman, N . 14, 90, 147d,
164-168. '148, 155
Augustinus 137 Griffin, N. 97 d

Berkeley, G. 11, 140, 149, 150 Hamlyn, D. 170 d


Black, M. 23, 3 1 , 170 Hampshire, S. 157 d
Bradley, F. 140 Hirsch, Eli 43, 44, lOld, 103d
Broad, C.D . 13d Hobbes, T. 39, 57, 59, 1 38
Brody, B. 24, 25, 27, 32, 33, Hume, D. 2 1 , 87, 138, 149, 1 5 1 ,
47, 49, 50, 51, 71, 89d, 159, 1 6 6 , 1 69
109- 1 1 2
Burke, M.B. 9, 5 3 , 5 4 , 59, 6 1 , ,Tones, J.R. 156 d, 157 d, 158
6 2 , 94d, lOld, 103, 104

Kant 8, 87, 149


Cartwright, R. 91, 92 Kaplan, D. 108-110
Campbell, K. 145 Kirk, G.S. 17 d
Chomsky, N. 8 6 d Kripke, S. 22 d, 35 d, 101 d,
Coburn, R. 48, 49, 50, 54, 55, 1 1 3-126
57, 59, 61, 62 Kng, G. 145

Davidson, D. l3, 15, 108 Laycock, H. 53, 54, 60

You might also like